Bugün[09 Aralık 2025]
itibarı ile 7.435 başlık/FaRk ile birlikte,
7.435 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(23/31)


- MUHDES ve/||/<> MANZUM ve/||/<> MALÛL ve/||/<> MAKÛL ve/||/<> MAHDUT ve/||/<> MÜSPET


- MUHDES[Ar.] ile MEF'ÛL[Ar.]


- MUHDESÂT, MUHDESÛN[< MUHDES] değil/yerine/= SONRADAN MEYDANA GELMİŞ, ESKİDEN OLMAYAN, YENİ ŞEYLER, MODERN, İHDÂS EDİLMİŞ


- MÜHDİ[Ar. < HEDİYE] ile MÜHDİR[Ar. < HEDER]

( Hediye veren/gönderen, ihdâ eden. İLE Döken, akıtan, heder eden, ihdâr eden. )


- MUHDİS ile CÜNUB

( Abdesti olmayan. İLE Gusl abdesti olmayan. )


- MÜHELHEL[< HELHEL] ile ...

( Zarif, şık giysi. | Güzel şiir, söz. )


- MÜHELHİL[Ar.] ile MÜHELLİL[Ar. < TEHLÎL]

( Bir şeyi, nâzik ve lâtif yapan. | Nâzik ve lâtif söz söyleyen. İLE "Lâ ilâhe ill-Allah" diyen, tehlîl eden. )


- MÜHENDİS MİMAR ile RESSAM MİMAR

( ENGINEER ARCHITECT vs./and/<> ARTIST ARCHITECT )


- MÜHENDİS ŞEVKET SOKAK :

( Kireçburnu Mahallesi sokaklarından biridir. Mahallenin saygın insanlarından biri olan Mühendis Hüseyin Bey unutulmamış ve bu sokağa "Mühendis Hüseyin Sokak" adı verilmiştir. )


- MÜHENDİS değil/yerine/= ÖLÇMEN


- MÜHENDİS[Ar. < HENDESE] değil/yerine/= SAYIŞMAN


- MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ değil/yerine/= ÖLÇMENLİK ALAN DALI


- MÜHENDİS/LİK ile/ve/<> MİMAR/LIK

( Mimarlık Almanağı )

( ... ile/ve/<> BENNÂ )

( ... ile/ve/<> DÜLGER )

( ENGINEER vs./and/<> ARCHITECT )


- MÜHENDİSLİK değil/yerine/= ÖLÇMENLİK


- MÜHENDİSLİKLERDE:
İŞLETME ile EKONOMİ ile ENDÜSTRİ

( )


- MÜHEYMİN[Ar.] ile RAKÎB[Ar.]


- MÜHEYYÂ[Ar. < HEY'ET] değil/yerine/= HAZIR, HAZIRLANMIŞ (ÂMÂDE)


- MÜHEYYİÇ[Ar.] değil/yerine/= COŞTURUCU


- MÜHEZZEB[Ar. < HEZB] ile MÜHEZZİB[Ar. < HEZB]

( Düzeltilmiş, yoluna koyulmuş, tehzîb olunmuş. İLE Düzelten, yola koyan, terbiye eden, tehzîb eden. )


- MUHİBB[< HUBB] ile SEVEN, SEVGİ BESLEYEN, DOST

( SEVEN, SEVGİ BESLEYEN, DOST )


- MUHİBBÂN/MUHİPLER ile/ve/değil/||/<>/> MÜNTESİB

( Bir tarikatın, tarikattan olmamasına karşın taraflısı olanlar. | Sevenler, saygı besleyenler, dostlar. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Bir yere, birine bağlanmış, kapılanmış, intisap etmiş olan kişi, derviş. | İlgili. )


- MUHÎL[Ar.] ile MUHİLL[Ar. < HALEL]

( Aktaran, havale eden, ihâle eden. | Borcunu, başkasının borcuna aktaran. İLE Dokunan, sakatlayan, bozan, ihlâl eden. )


- MÜHİM[Ar.] değil/yerine/= ÖNEMLİ


- MÜHİMM[Ar. < HEMM] ile MÜHÎN[Ar. < HEVN]

( Önemli, ehemmiyetli. | Düşündüren, düşündürücü. | Gerekli. İLE İhânet eden, hor gören. | Hor, hakir, alçak. | Hayin. )


- MÜHİMMAT (DEPOSU) değil/yerine/= SAVAŞGEREÇ (SAKLAĞI)


- MÜHİMME ile CÜZZÎ


- MUHİP[Ar.] değil/yerine/= SEVEN


- MUHİSS[Ar. < HİSS] ile MÛHİŞ[Ar. < VAHŞET]

( Duyuran, hissettiren. İLE Korku ve dehşet veren, korkutan, ürküten. )


- MUHİT[Ar. < HAVT] ile/ve ATLAS

( Okyanus. | Kapsayıcı. )


- MUHİT/ETRAF değil/yerine/= ÇEVRE/ALANLIK


- MUHİT-İ DAİRE değil/yerine/= ÇEMBER


- MUHİT-İ DAİRE(ÇEMBER) ile/ve/< DAİRE(< DEVİR)


- HARFLER:
MUHKEM ile/ve/||/<> MUKATTA


- MUHKEM ile/ve MÜTEŞÂBİH


- MUHKEM[Ar.] değil/yerine/= SAĞLAM/LAŞTRILMIŞ


- MÜHLET ile MÜDDET[< MEDD]

( Başı ve sonu belirli bir gün/saat ile belirlenmiş olan. İLE Geniş ve tüm süreci yansıtan/düşündüren kavram. )

( Süre, varolmanın belirsizce sürmesidir. )

( Bir işin yapılması için verilen zaman. Bir işi, belirli bir zaman için geri bırakma. İLE Zaman, vakit. | Bir şeyin uzayıp sürdüğü zaman. | Belirli bir zaman/vakit. )

( ... ile BERHE )

( ... vs. DURATION )

( ... cum DURATIO )


- MÜHLET/VÂDE değil/yerine/= SÜRE/SÜREV


- MÜHLİK[Ar.] değil/yerine/= ÖLDÜRÜCÜ | TEHLİKELİ


- MUHLİS ile/ve MUHLÂS


- MUHLİS[Ar.] ile MUHLİS[Ar. < HULÛS]

( Saç ve sakalına kır düşmüş kişi. İLE Katkısız, hâlis. | Dostluğu, samimiyeti ve hali içten, gönülden olan. [eskiden, büyükten küçüğe yazılan resmî yazılarda, bir nezâket dili olarak "ben" anlamına gelen, "muhlisiniz" biçiminde kullanılırdı] )


- MÜHMEL[Ar.] ile HEZEYÂN[Ar.] ile HEZER[Ar.]

( Anlamsız ve boş söz. İLE Saçma sapan konuşmak. İLE Dil sürçmesi. )


- MÜHMEL[Ar. < HEML] ile MÜHMİL[Ar. < HEML]

( Boşlanmış, bakılmamış, bırakılmış, ihmâl edilmiş. | Abecede, noktasız harf. | Anlamsız, boş söz/tümce. İLE Boşlayan, bırakan, savsaklayan, ihmâl eden. )


- MÜHMELE ile MAHSURA


- MUHRİB[Ar.] ile MUHRİB[Ar. < HARÂB | çoğ. MUHRİBÎN]

( Torpidoları avlamaya yarayan ve çok hızlı giden bir çeşit küçük savaş gemisi. İLE Yıkan, harâb eden. )


- MÜHR-Ü HÜMÂYÛN ile/||/<> TUĞRA ile/||/<> SERİR

( Padişah mührü. İLE/||/<> Osmanlı padişahlarının imza yerine kullandıkları, özel bir biçime sahip simgeselleşmiş işaret. İLE/||/<> Padişahlarının makam koltuğuna verilen ad. )


- MUHSİN ERTUĞRUL ve/||/<> MUAMMER KARACA

( )


- MUHSIN/MUHASSIN[Ar.] ile MUHSİN[Ar. < HASEN]

( Kale gibi korunaklı ve sağlam kılan. | Nâmâhremden saklayan. İLE İyilikte, bağışta bulunan. )


- MUHTAÇ OLMAK/İHTİYAÇ DUYMAK değil/yerine/= GEREKSİNMEK/GEREKSİNME DUYMAK


- MUHTAÇ değil/yerine/= GEREKSER


- MUHTÂL[Ar. < HİLE] ile MUHTAL[Ar.] ile MUHTÂL[Ar. < HATL]

( Hileci, dalavereci, dubârâcı. İLE Havaleyi alan kişi. İLE Kibirli, büyüklük taslayan. )


- MUHTAR AŞIK PERVANİ PARKI :

( Kireçburnu Mahallesinde olup, 1.277,00 m²'lik bir alanı kapsamakta olup, 260,00 m²'lik yeşil, 167,00 m²'lik çocuk oyun alanı ve 225,00 m²'lik spor alanı bulunmaktadır. )


- MUHTAR HİKMET BAYRAK PARKI :

( Büyükdere'de Mühendis Şevket Sokaktaki park yeniden elden geçirilerek tanzim edilerek ve Büyükdere çok uzun yıllar muhtarlık yapan Hikmet Bayrak adına hizmete açıldı. Çocuklar için oyun grubu, yetişkinler içinde spor yapacak alanı mevcuttur. Park 639 m²'dir. Bunun 225 m² su metrekare yeşil alan, 174 m²dinlenme ve yürüyüş alanı, 159 m² oyun alıanı ve 80 m² fitness alanı var. )


- MUHTAR SEBAHATTİN ÇAPOĞLU PARKI :

( Yeniköy Mahallesinde, Nar Sokak üerindedir. . 7.705,86 m²'lik bir alan üzerindedir. 3.526,00 m²'lik yeşil alanı, 175,60 m²'lik çocuk oyun alanı ve 648,00 m²'lik spor alanı bulunmaktadır. )


- MUHTÂR[Ar. < HAYR] değil/yerine/= ÖZERK

( İHTİYÂR EDEN, SEÇİLMİŞ, SEÇKİN | HAREKETİNDE SERBEST OLAN | KÖY YA DA MAHALLE İŞLERİNE BAKMAK ÜZERE HALKIN SEÇTİĞİ KİMSE )


- MUHTASAR[Ar. < HASR] ve/> MÜFÎD[Ar. < FEYD]

( Kısaltılmış, ihtisâr edilmiş. VE/> İfade eden, anlatan. | Anlamlı. | Yararlı. )


- MUHTASAR ile TELHİS

( Elemeli. İLE Elemesiz. )

( ... İLE Özet, özetleme, kısaltma. | Sadrazamın bir sorunu kendi düşünceleriyle birlikte özet olarak yazıp sultana sunduğu kâğıt. )


- MUHTASARAN[Ar.] değil/yerine/= KISACA


- MUHTATIB[Ar. < HATAB] ile MUHTATIB[Ar. < HATAB]

( Nikâhla isteyen, ihtitâb eden. | Hutbe okuyan, nutuk veren. İLE Odun kesen ya da toplayan. | Baltalık. )


- MUHTAZI'[Ar.] ile MUHTAZIR[Ar. < HUZÛR]

( Alçakgönüllülük gösteren, boyun eğen. İLE Can çekişen, ihtizar durumunda bulunan. )


- MUHTEBER[Ar.] ile MU'TEBER/E[Ar. < UBÛR | çoğ. MU'TEBERÂN]

( Başvurma. | Başvurma yeri. | El kitabı. İLE Saygın, hatırı sayılır, îtibarlı. | İnanılır, güvenilir. | Yürürlükte olan, geçerli olan. )


- MUHTEKIR[Ar.] ile MUHTEKİR[Ar. çoğ. MUHTEKİRÎN]

( Hor gören, aşağı gören, ihtikar eden. İLE Yolsuz kazanç elde eden, vurguncu, istifçi, ihtikâr yapan. )


- [ne yazık ki]
MUHTEKİR[Ar.]/SPEKÜLATÖR[İng.] değil/yerine/= VURGUNCU

( Yolsuz kazanç elde eden, vurguncu, istifçi, ihtikâr yapan. )


- [ne yazık ki]
MUHTEKİR[Ar.]/SPEKÜLATÖR[Fr.,İng] değil/yerine/= VURGUNCU


- MUHTELEF[Ar. < HALF] ile MUHTELİF/E[Ar. çoğ. HALEFE]

( Birbirine uymamış. Uyuşmamış. İhtilâf olunmuş. İLE Birbirine uymayan, birbirinin öteki ucu. | Türlü, çeşitli, çeşit çeşit. )


- MUHTELİF[Ar.] ile/||/<>/> MÜTENEVVİ[Ar.]

( Zıt, birbirini tutmayan. | Türlü, çeşit çeşit, çeşitli. İLE Türlü, çeşitli. )


- MUHTELİF[Ar.] ile MUTEZÂD[Ar.]


- MUHTELİK[Ar.] ile MUHTELİK[Ar. < HALK]

( Tıraş eden. İLE Yalancı, uydurucu. )


- [ne yazık ki]
!MUHTELİS[Ar.] değil/yerine/= ÇALAN

( Beylik mal ya da parayı zimmetine geçiren, çalan. )


- MUHTELİT[Ar.] değil/yerine/= KARMA / KARIŞIK


- MUHTEMEL["MUTEMEL" değil!][Ar.] değil/yerine/= OLASI


- MUHTEMEL/EN[Ar.] değil/yerine/= OLASICA/BİR OLASILIK


- MUHTEMÎ[Ar.] ile MUHTEMİR[Ar. < HAMR]

( Perhîz eden, ihtimâ eden. İLE Mayalanarak ekşiyip kabaran. | Örtüye bürünen, yaşmaklanan. )


- MUHTEREM[Ar. < HÜRMET] ile SAYGIDEĞER/SAYIN

( Saygıdeğer, sayın, ihtirâm olunmuş. )


- [ne yazık ki]
!MUHTERİ ile/değil/yerine/>< MUCİT

( Yeni bir şey yaratan, icat eden. | Yalanlar uydurarak birine iftirada bulunan. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yeni bir buluş ortaya koyan. | Yaratıcı, yaratan. )


- MUHTERİS[Ar. < HİRÂSET] ile MUHTERİS[Ar. < HIRS] ile MUHTERİZ[Ar. < HIRZ]

( Sakınan, çekinen. İLE Hırs sahibi. | Çok istekli. | Ateşli. İLE Sakınan, çekinen, ihtirâz eden. )


- MUHTERİZ[Ar.] değil/yerine/= ÇEKİNGEN


- MUHTEŞEM[Ar. < HAŞMET] ile/ve MUAZZAM[Ar. < AZM]

( Görkemli, ihtişamlı, tantanalı, debdebeli. İLE/VE Kocaman, koca. | Ulu, koskoca. | Önemli, ağır. )


- MUHTEŞEM[Ar.] değil/yerine/= GÖRKEMLİ/GÖSTERİŞLİ


- MUHTEŞEM ve/> SAÇMALIK

( Mutheşemlikten, saçmalığa, sadece bir adım vardır.
[En'ler, uc'lar, tek'ler, peşinde koşulacak, hedef tutulacak noktalar değildir! Neyin müşterisi olup olmadığın ise en önemli eşiktir.] )


- MUHTESİP[Ar.](İHTİSAP AĞASI) ile/ve/||/<> KETHÜDÂ/KAHYÂ[Fars.]

( İslâm şehirlerinde çarşı ve pazar esnafını din kurallarına göre denetleyen görevli, belediye memuru. İLE/VE/||/<> Yiğitbaşılar aracılığıyla esnaf ve devlet ilişkisini yürüten. | Konak, çiftlik vb. yerlerde türlü işleri yapmakla görevli kişi. | Değnekçi. | Gerekmediği hâlde başkasının işine karışan kişi. | Esnaf kuruluşlarında lonca başkanı. )


- MUHTEVÂ/LI / MUHTEVİYAT / MAZRUF[Ar.] yerine İÇERİK/Lİ


- MUHTEZİN[Ar.] ile MUHTEZİN[Ar.]

( Hüzünlü, kederli. İLE Biriktirip hazineye koyan, saklayan, anbara atan. )


- MUHTIRA değil/yerine/= UYARGA


- MUHTIRA[Ar.]/MEMORANDUM[İng.] değil/yerine/= YÖNERGE/ANDAÇ/GÜNLÜK

( Herhangi bir şeyi anımsatma, uyarma amacıyla yazılan yazı. | Bir devletin, başka bir develete, siyasal sorunlarla ilgili olarak yolladığı uyarı yazısı, diplomatik nota. | Andaç. | Günlük. )


- MÜHÛD[Ar. < MEHD] ile MÜHÜD[Ar. < MİHÂD]

( Beşikler. İLE Yataklar, döşekler. )


- MÜHÜR ile DEMİRBAŞ MÜHRÜ ile BAĞIŞ MÜHRÜ ile VAKIF MÜHRÜ ile ZÂT MÜHRÜ


- MÜHÜR ile/ve HATEM

( ... İLE/VE Yüzük gibi parmağa takılan mühür. )


- MÜHÜRDAR[Ar., Fars.] DAMGACI

( Devlet büyüklerinin mühürlerini taşımak ve gereken kâğıtları mühürlemekle yükümlü görevli. )


- MÜHÜR/KAŞE değil/yerine/= DAMGA


- MUHYİDDİN b. ARABÎ


- MUHYİDDİN değil/yerine/= DİNİ İHYÂ ETMEK/CANLANDIRMAK


- MUHZIR[Ar.] ile MÜBÂŞİR[]Ar.]

( İlgililerin, mahkemede bulunmalarını sağlayan görevli. İLE Mahkemede, duruşmaya girecekleri ve tanıkları çağıran, yargıcın buyruklarını bildiren, kâğıtları getirip götüren görevli. )


- MUİD ile ...

( Medreselerde talebeye dersi tekrar eden öğretmen yardımcısı. )


- MUÎD[Ar. < AVD] ile MUİDD[Ar. < ADD]

( İnzibat teminine memur, muallim yardımcısı. İLE Hazırlayan, îdâd eden. )


- MUÎL[Ar.] ile MUİLL[Ar.] ile MUÎR[Ar.]

( Çoluğu çocuğu ve yakınları çok olan kişi. İLE Hasta eden, alîl eden. İLE Ödünç veren, iare eden. )


- MUİN ile/ve/||/<> HİMMET ile/ve/||/<> MÜZAHERET ile/ve/||/<> NUSRET

( Çoğunlukla alt seviyedeki kişinin yardımı.[Alttaki kişi, yukarı yardım/muavenet eder.] İLE/VE/||/<> Yukarıdan aşağıya yardım.[Yetkili kişi, aşağı yardım/himmet eder.] İLE/VE/||/<> Yandan, eş makamdan yardım.[Meslektaş, meslektaşına aynı güç ve konumdakine yardım eder.] İLE/VE/||/<> Lojistik yardım. )


- MUİT[Ar.] değil/yerine/= YARDIMCI ÖĞRETMEN


- MÜJDE[Fars. < MUJDE] ile/ve/||/<> İKAZ/UYARI


- MÜJDE ile/ve/<> ÜMİT


- MÛK[Ar.] ile MÛK[Ar.]

( Göz pınarı. İLE Diken. )


- MUKABBİL[Ar. < KABL | çoğ. MUKABBİLÎN] ile MUKABİL[Ar. çoğ. KABİLE]["ka" uzun okunur]

( Öpen, takbîl eden. İLE Karşı karşıya gelen, bir şeyin karşısında bulunan. | Bir şeye karşı/karşılık yapılan. | Karşılık. | Karşılığında. )


- MUKÂBELE[Ar.] değil/yerine/= KARŞILIK

( Karşılık verme, karşılama, karşılık. | Karşılaştırma, karşılıklı yapılan okuma. | Karşı gelme, başkaldırma. | Camilerde Kur'an okunurken, hâfızların da karşılık olarak ezbere Kur'an okumaları. | Kur'an'ı, birinin okuması ve birinin/birilerinin dinlemesi. | Mevlevî ayinlerinde, tarikat mensuplarının, cezbe haliyle ayakta dönmesi. )


- MUKABELE ile/ve/||/<> KIRAAT

( HOCA <> TALEBE <> HOCA )


- MÜKÂBELE[Ar.] ile MÜKÂBERE[Ar. < KİBR]

( Satılık olan komşu evinin satın alınmasını tehir ederek satıldıktan sonra şüf'a yoluyla müşteriden alma. İLE Sözünün anlamsız ve kendinin hasız olduğunu bildiği halde ağız kalabalığı ile karşısındakini susturmaya çalışma, kendini büyük görme. )


- MUKABELE ile/ve MÜTÂLAA


- MUKABELEDE BULUNMAK ile/ve HİDÂYETE DAVET ETMEK


- MUKABELE/MUÂARAZA/TASHİH


- MUKÂBERE[Ar.] ile/ve/||/<> MUÂNEDE[Ar.] ile/ve/||/<> MÜCÂDELE[Ar.] ile/ve/||/<> MÜNÂZARA[Ar.] ile/ve/||/<> MUÂKEDE[Ar.] ile/ve/||/<> MUŞÂABE[Ar.] ile/ve/||/<> MUGÂLATA[Ar.]

( Bildiği hâlde inkâr etmek. İLE/VE/||/<> Bilmediği halde iddia etmek. İLE/VE/||/<> Doğrunun tespiti için başkasıyla tartışmak. İLE/VE/||/<> Doğrunun tespiti için kendiyle ya da başkasıyla tartışmak. İLE/VE/||/<> Konuşmaksızın kendiyle tartışmak. İLE/VE/||/<> Bilimsel bir konuyu, yalnızca doğrunun tespiti için tartışmak. İLE/VE/||/<> Bilimsel bir konuyu, yalnızca râkibi alt etmek için tartışmak. )


- MUKABİL değil/yerine/=


- MUKABİL değil/yerine/= KARŞI


- MUKABİL değil/yerine/= KARŞILIK/LI


- MUKABİL[Ar.] değil/yerine/= KARŞILIĞINDA

( Bir şeye karşılık olarak yapılan bir şeyin karşılığı olan. | Bir şeyin karşısında bulunan. | Karşılık. | Karşılık olarak, karşılığında. )


- MÛKAD[Ar.] ile MUK'AD[Ar. < KU'ÛD]

( Ağır yüklü. İLE Kötürüm, yatalak. )


- MUKADDEM değil/yerine/= ÖNCÜL


- MUKADDEM ile/ve/+ TÂLÎ

( Mantık ilmini tasavvur etmezsen İLE/VE/+ mutlak mechûlün tâlibi olursun! )

( Tâlî olan bâtılsa, mukaddem de bâtıldır! )

( Öncül. İLE/VE/+ Sonuç. )


- MUKADDER[< KADER] ile ...

( TAKDÎR OLUNMUŞ, DEĞERİ BİÇİLMİŞ | KADRİ, DEĞERİ BİLİNMİŞ, BEĞENİLMİŞ | YAZILI, ALINDA YAZILI | KADER )


- MUKADDERÂT ile ...

( ALIN YAZISI )


- MUKADDES[< KUDS] ile TAKDÎS EDİLMİŞ, MÜBÂREK, KUTSAL, TEMİZ


- MUKADDES ile MÜNEZZEH


- MÜKADDİME ve 3 MAKALE ve SONUÇ

( Mâhiyeti ve Amacı. VE Müfredât | Kaziyeler ve Hükümleri | Kıyas. VE Kıyasın maddeleri | Eczay-ı Ulûm )

( Mukaddime olmaksızın bir ilme başlanamaz. )

( Ebherî Metin-Çeviri-İnceleme: Hüseyin Sarıoğlu - İz Yayıncılık )

( Kindî(ö. 866), Ahmed ibn Tayyib es-Serahsî(ö. 896), Ebû Bekr Muhammed ibn Zekeriyyâ er-Râzî(ö. 925)'nin ihtisarları, Ebu'l-Ferec ibnü't-Tayyib(ö. 1020), Mettâ ibn Yûnus(ö. 940), İbnü'l-Hammâr(ö. 942), Fârâbî(ö. 950)'nin şerhleri; Fârâbî, İhvân-ı Safâ, İbn Sînâ(ö. 1037) ve Ebherî(ö. 1265). )

( MUHTASAR VE MÜFİT )

( KISA VE ANLAMLI )


- MUKADDİME ile/değil MUKADDEME

( Önsöz. İLE/DEĞİL Öncül. )


- MUKADDİME[İBN HALDUN] NÜSHALARINDA:
TUNUS ile/ve/<> MISIR ile/ve/<> ÜÇÜNCÜSÜ


- MÜKÂFÂT[< KİFÂYET] ile ...

( BERÂBERLİK | BİR HİZMET VE İYİLİĞE KARŞI EDİLEN İYİLİK | ÇALIŞKAN TALEBEYE HOCASININ VERDİĞİ TAKDİR )


- MÜKÂFÂT ile/>< MÜCÂZÂT


- MÜKÂFÂT[Ar. < KİFÂYET] ile MÜSÂVÂT[Ar. < SEVİYY]

( Beraberlik. | Bir hizmet ya da iyiliğe yönelik edilen iyilik. | Çalışkan öğrenciye öğretmeninin verdiği beğenme kâğıdı, takdir. İLE Eşitlik, aynı halde ve derecede olma. )


- MÜKÂFÂT[Ar.] değil/yerine/= ÖDÜL


- MUKAFFA/KAFİYELİ[Ar.] değil/yerine/= UYAKLI


- MÜKÂFÎ[Ar. < KİFÂYET] ile MÜKÂFİL[Ar. < MİHÂD]

( Beraber, eşit. İLE Birbirini korumayı, birbirine yardım etmeyi taahhüt edenlerden her biri. )


- [ne yazık ki]
MÜKÂLEBE[< KELB] ile/değil/yerine/>< MÜKÂLEME[< KELÂM]

( Dalaşma. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Konuşma. | Antlaşma. )


- MÛKALKAL[Ar.] ile MUKALKALE[Ar.]

( Kararsız. | Şarap. İLE Surâhi. Şişe. )


- MUKANFEZ-ÜL-CİLD ile ...

( Derisidikenlilerden, denizkestanesi ve beşparmak gibi tiplerden oluşan denizhayvanı familyasından biri. )


- MUKANNEN[Ar. < KANUN] ile MUAYYEN[Ar. < AYN]

( Belirli, şaşmaz. İLE Belirli, tâyin edilmiş. | Kararlaştırılan. )


- MUKANNEN[Ar. < KANUN] ile MUKANNİN[Ar. < KANUN]

( Belirli, şaşmaz. İLE Yasa yapan. )


- MUKANNEN[Ar. < KANUN] ile YAKÎN[Ar. < YAKN]

( Belirli, şaşmaz. İLE Kesin, kesinlik. )


- MUKÂREBE[Ar.] ile MULÂKÂT[Ar.]


- MUKARNAS ile/||/<> İSTALAKTİT ile/||/<> PANDANTİF

( Kademeli olarak taşmalar yapacak biçimde, aşırtmalı olarak yan yana ve üst üste gelen, üç boyutlu görünüm veren bir geçiş ve dolgu ögesi. Petek biçimli bir görüntü ile yarım kubbelerin içini dolgular İslâm sanatı ögesi. İLE/||/<> Sarkıtlı olan mukarnas. İLE/||/<> Kare altyapıdan kubbe eteği olan daireye geçiş ögesi. )


- MUKARREB[< KURB] ile ...

( TAKRÎB EDİLMİŞ, YAKLAŞMIŞ, YAKIN )


- MUKARREBÎN ile EBRÂR[< BERR]

( Yaklaşmış olanlar, yakınlar. İLE Hayır sahipleri, iyiler, dindarlar. )


- MUKARREBÎN ile/ve ENBİYÂ


- MUKARRER[Ar. < KARÂR | çoğ. MUKARRERÂT] ile MÜKERRER[Ar. < KERR | çoğ. MÜKERRERÂT]

( Kararlaşmış. | Sağlam, şüphesiz. | Anlatılmış, bildirilmiş. İLE Tekrarlı, tekrarlanmış. )


- MUKARRİ'[Ar.] ile MUKARRİH[Ar.] ile MUKARRİR[Ar. < KARÂR | çoğ. MUKARRİRÎN]

( Başa kakan, azarlayan, paylayan, takri' eden. İLE Yara açan ilaç. İLE Yerleştiren, sabit kılan. | Anlatan, bir maddeyi, etraflıca anlatan. | Medresede, dersi tekrar ederek anlatan müderris yardımcısı. | Huzur hocası.[Ramazan ayında, sultanın huzûrunda ders vermek, Kur'ân-ı Kerim'i tefsir etmekle görevli müderris.] )


- MUKARRİN[< KARN]:
BİRLİKTE BULUNDURAN, TAKRÎN EDEN -<


- MUKARRİR ile MUALLİM ile MÜDERRİS

( OKUTMAN/ÖĞRETİM GÖREVLİSİ ile DOKTOR/DOÇENT ile PROFESÖR )


- MUKASSEM[Ar.] değil/yerine/= AYRILMIŞ, BÖLÜNMÜŞ


- MUKASSİ[Ar.] değil/yerine/= SIKINTILI, BUNALTICI


- MUKATAA[Ar. < KAT | çoğ. MUKATAÂT]["ka" uzun okunur] ile MUKATTA/A[Ar. < KAT | çoğ. MUKATTAÂT] ile MUKATTAR[Ar. < KATR | çoğ. MUKATTARÂT]

( Arazinin kesime verilmesi, belirli bir kirâ karşılığında, birine bırakılması. | Bağ, bahçe, arsa durumuna getirilen ekim toprağı için verilen vergi. İLE Kesilmiş, kesik, ayrı, kat edilmiş. İLE Damıtılmış, imbikten çekilmiş, taktîr edilmiş. )


- MÜKÂTEBE[Ar. < KETB] ile/>< MÜKÂTEME[Ar. < KETM]

( Tamamlandığı zaman özgürleştirilmek üzere bedele bağlanan köle/lik. İLE/>< Gizleme. )


- MUKATTAR[Ar. < KATR] değil/yerine/= DAMITILMIŞ/DAMITIK

( Damıtılmış, imbikten çekilmiş, taktîr edilmiş. )


- MUKÂVELE[Ar. < KAVL: Konuşmak, söylemek.] ile/ve/değil MUKÂBELE[Ar. < KİBEL: Taraf, açı/cihet.](/BİLMUKÂBELE)

( Bir iş hakkında iki taraf arasında alınan kararların ve tarafların ileri sürdüğü koşulların hukūkî kurallara uygun biçimde yazılmış biçimi, yazılı sözleşme, senet. İLE Bir işin, davranışın gerektirdiği karşı davranış ya da iş, karşılık. )


- MUKÂVEMET[Ar.] değil/yerine/= DİRENME

( Dayanma, karşı durma, karşı koyma, direnme, direniş. | Direnç. )


- MUKÂVEMET/REZİSTANS değil/yerine/= DİRENMEK/DİRENÇ/DİRENİŞ


- MUKÂVİM[Ar.] değil/yerine/= DİRENÇLİ

( Dayanıklı, güçlü, dirençli. | Karşı koyan, başkaldıran. )


- MUKAVVA[Ar.]/KARTON[Fr. < CARTON] değil/yerine/= GÜÇLENDİRİLMİŞ KÂĞIT


- MUKAVVES[Ar.] değil/yerine/= EĞRİ


- MUKAVVİ[Ar.] değil/yerine/= GÜÇLENDİRİCİ


- MÜKÂYEDE[Ar. < KEYD] ile MÜKÂYESE[Ar. < KİYÂSET]

( Hile düzenleme. İLE Akıl ve zariflikte, çokluk iddiasında bulunma. | Benzeterek ya da karşılaştırarak değerlendirme, kıyaslama. | Akıllıca davranış, akıllılık. )


- MUKAYESE ETMEK/KIYASLAMAK/KIYAS ETMEK değil/yerine/= DENK SAYMAK/BİR TUTMAK


- MUKAYESE[Ar.] değil/yerine/= KARŞILAŞTIRMA

( Akıl ve zariflikte, çokluk iddiasında bulunma. | Benzeterek ya da karşılaştırarak değerlendirme, kıyaslama. )


- MUKAYYED[Ar. < KAYD] ile ...

( KAYITLI, BAĞLI, BAĞLANMIŞ | BİR İŞE ÖNEM VEREN | KAYDOLUNMUŞ, DEFTERE GEÇMİŞ )


- MUKAYYED ile/||/<> MÜSECCEL

( Kaydedilmiş. İLE/||/<> Tescil edilen. )


- MUKAYYET(BİTİMLİ/KAYITLI/SINIRLI) VARLIK ile GAYRİ-MUKAYYET VARLIK

( LIMITED EXISTENCE vs. EXCEPTION OF LIMITED EXISTENCE )


- MUKAYYET(BİTİMLİ/KAYITLI/SINIRLI) VARLIK ile GAYRİ-MUKAYYET VARLIK

( Kaydı, kayıttan âzâde olanlar anlar. )

( LIMITED EXISTENCE vs. EXCEPTION OF LIMITED EXISTENCE )


- MUKAYYET[Ar.] değil/yerine/= BAĞLI OLAN

( Bağlı olan, bağlanmış. | Bir koşul ya da kayıtla bağlı olan. | Yazılmış, yazılı, kayıtlı. )


- MUKAYYET ile MUTLAK


- MÜKEDDER[Ar. < KEDER] ile MÜKEDDİR[Ar. < KEDER]

( Bulandırılmış, bulanık. | Azarlanmış, tekdîr edilmiş. | Kederli, üzüntülü, tasalı. İLE Bulandıran, keder veren. )


- MÜKELLÂ ile ...

( Sahil, ırmak kenarı. | Yanaşılır kıyı. )


- MÜKELLEF[< KÜLFET] ile/ve/<>/< MUHÂTAB[< HUTBE]


- MÜKELLEF ile/||/<> LÂYIK ile/||/<> EHİL


- MÜKELLEF[Ar. < KÜLFET | çoğ. MÜKELLEFÎN] ile MÜKENNEF[Ar.]

( Bir şeyi yapmaya, ödemeye zorunlu olan. | Külfetle süslenmiş, mükemmel biçimde hazırlanmış olan. | Vergi vermekle yükümlü kişi. İLE Etrafı sınırlanmış. )


- MÜKELLEF/İYET ile/ve/< MES'UL/İYET


- MÜKELLEFİYET ile/ve/değil/yerine/<> MUHABBET


- MÜKELLEFİYET[Ar.] ile YÜKÜM/LÜ/LÜK

( Yapılması zorunlu olan iş ya da bir işi yapma zorunluluğu. | Mükemmel hazırlanmış, külfetle süslenmiş olan. )


- MÜKEMMEL SAYI ile/||/<> ARKADAŞ SAYILAR

( Mükemmel sayı bölenlerinin toplamı kendisine eşit İLE arkadaş sayılar birbirlerinin bölen toplamına eşit )

( Formül: σ(n) = 2n (mükemmel) İLE σ(a) = b ve σ(b) = a (arkadaş) )


- MÜKEMMEL[Ar.] değil/yerine/= EKSİKSİZ/YETKİN


- MÜKEMMEL ile KUSURSUZ


- MÜKEMMEL[Ar. < KEMÂL] ile MÜKEMMİL[Ar. < KEMÂL]

( Tam, olgun, kusursuz, eksiksiz, kemâle erdirilmiş, kemâl bulmuş, tekmîl. | Güzel, âlâ. İLE Tamamlayan, tamamlayıcı, ikmâl eden. )


- [ne yazık ki]
MÜKEMMELİYETÇİLİK" ile/ve/değil/||/<>/< ERTELEME "ALIŞKANLIĞI"


- MÜKEMMELİYETÇİ/LİK ile/ve/değil/<> GARANTİCİ/LİK


- MÜKEMMELLİK/KEMÂL ile/ve ÖLÜM

( Ölmeden önce ölün! - MÛTÛ KABLE EN TE-MÛT )

( Ölüm, ölüler için! Diriler için ölüm yok. )

( ÂŞIKLAR ÖLMEZ YERDE ÇÜRÜMEZ ÖLEN, HAYVAN İMİŞ )


- MÜKEMMEL/LİK >< KİŞİ/İNSAN


- MÜKEMMEL/LİK ile/ve/değil/yerine NORMAL/LİK


- MÜKENÂ[Ar. < MEKÎN] ile MÜKENNÂ[Ar. < KÜNYE]

( Oturanlar, yerleşenler. | İktidar ve vakar sahipleri. İLE Künyelenmiş, künyeli. )


- MÜKERRER[Ar. < KERR | çoğ. MÜKERRERÂT] ile MÜKERRİR[Ar. < KERR]

( Tekrarlı, tekrarlanmış, tekrar olunmuş. İLE Tekrar eden. | Birden çok suç işleyen. )


- MÜKERRER ile/ve MÜMESSEK


- MÜKERRER[< KERR | çoğ. MÜKERRERÂT]/RECURSION/RECURSIVE değil/yerine/= TEKRARLI / YİNELEMELİ


- MÜKESSER[Ar. < KESR | çoğ. MÜKERRERÂT] ile MÜKERRİR[Ar. < KESR]

( Kırılmış, kırık, teksîr edilmiş. İLE Kıran, teksîr eden. )


- MÜKEVVEN[Ar. < KEVN | çoğ. MÜKUVVENÂT] ile MÜKEVVER[Ar. < KEVR]

( Yapılmış, meydana getirilmiş, yaratılmış, tekvîn edilmiş. İLE Sarılmış, sarık. )


- MÜKEVVEN[Ar. < KEVN | çoğ. MÜKUVVENÂT] ile MÜKEVVİN[Ar. < KEVN]

( Yapılmış, meydana getirilmiş, yaratılmış, tekvîn edilmiş. İLE Yaratan, meydana getiren, tekvîn eden. )


- MÜKEVVENÂT[< MÜKEVVEN] ile ...

( YARATILMIŞLAR )


- MUKÎM ile KÂİM

( Sürekli aynı işi yapan kişi. İLE O anda, geçici. )


- MUKİM ile SAKİN

( Bir evde oturan, ikamet eden. İLE Durgun, dingin. | Sessiz. | Kimseyi rahatsız etmeyen, kızgınlık göstermeyen. | Huysuzluğu, rahatsızlığı azalmış ya da geçmiş. | Bir yerde oturan. )


- MÛKIR[Ar.] ile MUKIRR[Ar. < KARÂR]

( Meyvelerinin çokluğu nedeniyle dalları sarkmış ağaç. İLE İkrar eden, doğruyu söyleyen, kusurunu, kabahatini gizlemeyen. | Birinin, kendinde hakkı olduğunu haber veren kişi. )


- MUKNİ[Ar.] değil/yerine/= İNANDIRAN


- MÜKREM[Ar. < KEREM] ile MÜKRİM[Ar. < KEREM]

( Ağırlanmış, ikrâm olunmuş. İLE Ağırlayan, ağırlayıcı, misafirsever, ikrâmcı, ikrâm eden. )


- MÜKRİM[Ar.] değil/yerine/= KONUKSEVER


- MUKRİZ[Ar.] değil/yerine/= BORÇ VEREN


- MUKTEDÎ[Ar. < KADV] ile MUKTEDİR[Ar. < KUDRET]

( Uyan, arkadan gelen, iktidâ eden. İLE Gücü yeten, becerebilen, iktidarlı. )


- MUKTEDİR[Ar. < KUDRET] değil/yerine/= ERKLİ

( Bir şey yapmaya gücü yeten, becerebilen. )


- MUKTEDİR değil/yerine/= ERKLİ/GÜCÜ YETEN


- MÜKTESEBAT[Ar.] değil/yerine/= EDİNÇ / KAZANILAN


- MÜKTESEP HAK/HAKK-I MÜKTESEP değil/yerine/= KAZANILMIŞ ÜLEV


- MUKTESİT[Ar.] değil/yerine/= TUTUMLU


- MUKTEZA/MUKTEZİ[Ar.] değil/yerine/= GEREKLİ

( Gereken, gerekli olan. | Bir iş yapılırken, gerekli işlemlerin tümü. )


- MUKTEZÎ ile/ve ŞART ile/ve ADEMÜ'L-MANİA

( Yeterlilik. İLE/VE Koşul. İLE/VE Engelin olmaması. )


- MUKTİ[Sansk.] ile ...

( Bağımsızlığa, iç özgürlüğe ulaşmış kişi. )


- MUKTÎ[Ar.] ile MUKTİR[Ar.]

( Koruyan, kudretli. | Tanrı. İLE Kocasını, nafaka için sıkıştıran. )


- MÜLÂHAZA[< LÂHZ] değil/yerine/= DİKKATLE BAKMA | İYİCE DÜŞÜNME, DÜŞÜNÜŞ | DÜŞÜNCE


- MÜLÂHAZA[AR.] ile/||/<> MÜTALÂA[AR.]


- MÜLAHHAM[Ar.] değil/yerine/= ŞİŞMAN


- MULAJ[Fr.] değil/yerine/= KALIP

( Bir şeyin balmumu, alçı gibi bir madde ile kalıbını çıkarmak için yapılan işlemlerin tümü. | Bu işlemler sonunda elde edilen kalıp. )


- MÜLÂKAT[Ar. < LİKA] ile/ve/değil/yerine/<>/< LİYÂKAT


- MÜLÂKAT[Ar. < LİKA] değil/yerine/= SÖYLEŞİ/GÖRÜŞME


- MÜLÂKAT[Ar. < LİKA]["ka" uzun okunur] ile MÜLHAKAT[Ar. < MÜLHAK]["ka" uzun okunur]

( Kavuşma, buluşma, birleşme. | Görüşme. İLE Katmalar, ekler. | Bir merkeze bağlı olan yerler. )


- MÜLÂKAT[Ar.]/RÖPORTAJ[Fr. < REPORTAGE][ROPÖRTAJ değil!] değil/yerine/= SÖYLEŞİ/GÖRÜŞKÜ


- MÜLÂKÎ[< LİKA]:
BULUŞAN, KAVUŞAN | GÖRÜŞEN -<


- MÜLÂTIF[Ar. < LÜTF] ile MÜLÂTTIF[Ar. < LÜTF]

( Lâtife eden/edici. İLE Bir iyilikle gönül alan, taltîf eden. | Yumuşatıcı ilâç. )


- MÜLAYEMET[Ar.] değil/yerine/= UYSALLIK | BAĞIRSAK YUMUŞAKLIĞI


- MÜLÂYİM[Ar.] değil/yerine/= UYGUN | YUMUŞAK HUYLU


- MÜLÂZEME ile/ve NAKARAT

( ... İLE/VE Bir şarkıda, her kıtadan sonra yinelenen ve bestesi değişmeyen parça. | Çok sık yinelenen ve bundan dolayı usanç vererek önemini yitiren söz. | Bir koşuğun içinde iki ya da daha çok kez yinelenen bölüm. )


- MÜLÂZIM[Ar.]/MÜLÂZIM-I SÂNÎ[Osm.] değil/yerine/= TEĞMEN

( Bir işe girmek için bir süre parasız olarak o işe devam eden. | Teğmen. )


- MÜLDÜR, NECDET (YENİCE, 1946) :

( Beyoğluspor Kulübünden transfer edildi ve sezon (1967 - 1969) Sarıyer'de tescilli kaldı. Sarıyer forması altında 65 lig, 2 kupa ve 3 turnuva maçı olmak üzere 70 resmi ve 6 özel maçla birlikte 76 müsabaka oynadı. Lig maçlarında 8, turnuva maçlarında 2 olmak üzere takımına 10 gol kazandırdı. )


- MÜLEMMA'[Ar. < LEM] değil/yerine/= ALACA RENKLİ | KOŞUK | BULAŞMIŞ

( Bir kısmı Türkçe, bir kısmı Arapça ya da Farsça söylenmiş/yazılmış olan şiir/manzûme. )


- MÜLEMMA'[Ar. < LEM] ile MÜLEVVEN[Ar. < LEVN]

( Parlak, telmi' edilmiş. | Alaca, renk renk. | Bir bölümü Türkçe, bir bölümü Arapça ya da Farsça söylenmiş manzûme. | Bulaşmış, sıvanmış. İLE Renkli, renk renk, türlü türlü. | Boyalı, boyanmış. )


- MÜLEVVEN[< LEVN]:
RENGARENK, TÜRLÜ TÜRLÜ, HERCAİ | BOYALI, BOYANMIŞ -<


- MÜLEVVES[< LEVS] değil/yerine/= KİRLİ, PİS | DÜZENSİZ, KARIŞIK

( TELVÎS EDİLMİŞ, KİRLİ, PİS | İNTİZAMSIZ, KARIŞIK )


- MÜLEYYEN[Ar. < LÎNET] ile MÜLEYYİN[Ar. < LÎNET]

( Yumuşatılmış, telyîn edilmiş. İLE Yumuşatan, yumuşatıcı, telyîn eden, lînet veren. | Bağırsakları boşaltan, dışkının, dışarı çıkmasını kolaylaştıran ilaç. )


- MÜLGA[Ar. < LAĞV] değil/yerine/= KAPATILAN


- MÜLHAK BÜTÇE ile/ve ÖZEL BÜTÇE


- MÜLHAK VAKIF/EVKAF değil/yerine/= KATMA TURGU/LAR


- MÜLHAK değil/yerine/= KATMA


- MÜLHAK değil/yerine/= SÜYAR


- MÜLHAKAT[Ar. < MÜLHAK]["ka" uzun okunur!] ile/< MUZÂFÂT[Ar. < MUZAF ile/< ZAYF]

( Katmalar, ekler. | Bir merkeze bağlı olan yerler. İLE Bir şeyin ekleri, bir merkezin şubeleri, kolları. )


- MÜLHEM[Ar.] değil/yerine/= İÇE DOĞMUŞ, ESİNLENİLMİŞ


- MÜLHİD[< LÂHD] ile ...

( ALLAH'I İNKÂR EDEN, DİNSİZ )


- MÜLHİME[Ar. < LEHM] ile MÜLİMME[Ar. < ELEM]

( İçine doğduran, ilhâm eden. İLE Felâket. )


- MÜLHİT[Ar.] değil/yerine/= TANRISIZ


- MU'LİM[Ar. < ELEM] ile MU'LİN[Ar. < ALEN]

( Ağrıtan, sızlatan, inciten, elem veren. İLE İlân eden, genele bildiren, haber veren. )


- MÜLK DEVLETİ ya da POLİS DEVLETİ ile/değil/yerine HUKUK DEVLETİ


- MÜLK değil/yerine ACZ

( Mülk ile doyamazsın. DEĞİL/YERİNE Acz ile kendinde ve doyurucu olursun/kalırsın. )


- MÜLK ile DEVLET


- MÜLK ile/ve/||/<> MÜLÜK


- MÜLK değil/yerine ŞİRKET


- MÜLK[Ar.] değil/yerine/= YAPI | TAŞINMAZ

( Ev, dükkân, arazi, gibi taşınmaz mal. | Devletin egemenliği altında bulunan toprakların tümü, ülke. | Vakıf olmayıp doğrudan doğruya birinin malı olan yer ya da yapı. )


- MÜLKİYET HAKKI değil/yerine/= İYELİK ÜLEVİ


- MÜLKİYET HAZZI değil/yerine VAROLUŞ SEVİNCİ


- MÜLKİYET ile/değil/yerine/< AİDİYET

( Kendine. İLE Kendini. )


- MÜLKİYET[Ar.] değil/yerine/= İYELİK


- MULLİKEN YÜKÜ ile/||/<> NBO YÜKÜ

( Mulliken orbital paylaşım, NBO doğal orbital lokalize. )

( Formül: Basis bağımlı İLE değil )


- MÜLTECİ:
ÜLKESİNDE ile/ve/||/<> YERİNDEN EDİLMİŞ ile/ve/||/<> YERİNDE/MAHALİNDE [IDPs]


- MÜLTECİ ile KOŞULLU MÜLTECİ ile İKİNCİL KORUMA DURUMU