Bugün[31 Aralık 2025]
itibarı ile 9.979 başlık/FaRk ile birlikte,
9.979 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(30/41)


- DÜZEN ile/ve/||/<> BAĞLAM


- DÜZEN ile/ve/||/<>/> BUNALIM ile/ve/||/<>/> DÜZELTME

( NİZAM ile/ve/||/<>/> BUHRAN ile/ve/||/<>/> ISLAHAT )

( SYSTEM vs./and/||/<>/> CRISIS vs./and/||/<>/> REFORM )


- DÜZENLEME ile/ve/||/<>/< BİR ARAYA GETİRMEK


- DÜZENLEMEK ile DÜZENLENDİ ile DÜZENLEME ile EDİTÖR ile BAŞ EDİTÖR ile EDİTORYAL ile YAYIN KURULU

( EDIT vs. EDITED vs. EDITING vs. EDITOR vs. EDITOR IN CHIEF vs. EDITORIAL vs. EDITORIAL BOARD )

( ويراستن ile ويراسته ile ويرايش ile ويراستار ile ويرايشگر ile سردبير ile سرمقاله ile هيئت تحريريه )

( VEYRASTAN ile VEYRASTEH ile VEYRAYSH ile VEYRASTAR ile VEYRAYSHGAR ile SARDABYR ile SARMAGHALEH ile YEHYET TAHARYRYYEH )


- DÜZENLİ/LİK ile/ve/<> BÜTÜNLÜK/LÜ/LÜK


- DÜZENLİLİK ile/ve/<> BÜTÜNLÜLÜK


- DÜZENSİZ/LİK ile/ve/||/<>/>/< BELİRSİZ/LİK


- EBCED'İN ÇEŞİTLERİ:
KÜÇÜK EBCED HESABI(CÜMEL-İ SAĞİR) ile EN KÜÇÜK EBCED HESABI(CÜMEL-İ ASGAR) ile BÜYÜK EBCED HESABI(CÜMEL-İ KEBİR) ile EN BÜYÜK EBCED HESABI(CÜMEL-İ EKBER)


- EBEVEYN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BAKIM VEREN


- EBNÂ ile/||/<> EBNÂ-YI EBNÂ ile/||/<> HAFÎD ile/||/<> MAHDÛM ile/||/<> ZÂDE ile/||/<> BENÛN ile/||/<> BİN ile/||/<> BİNT ile/||/<> ASLAH/ESLAH ile/||/<> EKBER ile/||/<> KEBÎR ile/||/<> KEBÎRE

( Oğullar. İLE/||/<> Kız ve erkek çocukları/torunları tanımlar. İLE/||/<> Torun. İLE/||/<> Oğul, çocuk. İLE/||/<> Oğul, çocuk. İLE/||/<> Üç ya da daha çok çocuk. İLE/||/<> Oğul. İLE/||/<> Kız. İLE/||/<> En uygun [vakfiyelerde en uygun oğul]. İLE/||/<> Daha/en/pek büyük. [vakfiyelerde geçer]. İLE/||/<> Yaşça büyük. İLE/||/<> Büyük kız çocuk [vakfiyelerde geçer]. )


- EBYAZ ile BEYAZ

( Cüz. İLE Küll. )


- EDEN > BULUR


- EDİMSEL/LİK = BİLFİİL = ACTUAL/ITY[İng.] = ACTUEL/ITÉ[Fr.] = AKTUELL, WIRKLICHKEIT[Alm.] = ACTUALITAS[Lat.] = EFECTIVO[İsp.]


- EDİNİLEBİLİR ile ELDE ETMEK ile BİLGİ EDİNMEK ile EDİNİLMİŞ ile KAZANILMIŞ BAĞIŞIKLIK ile EDİNME ile ALICI

( ACQUIRABLE vs. ACQUIRE vs. ACQUIRE KNOWLEDGE vs. ACQUIRED vs. ACQUIRED IMMUNITY vs. ACQUIREMENT vs. ACQUIRER )

( قابل حصول ile اندوختن ile علم اندوختن ile فرا گرفته ile مکتسب ile اکتسابي ile يمني اکتسابي ile فرا گيري ile اندوزنده )

( GHABEL HOSUL ile ANDOKHTAN ile ALAM ANDOKHTAN ile FARA GARAFTEH ile مکتسب ile اکتسابي ile يمني اکتسابي ile FARA GYRY ile اندوزنده )


- EDITION :/yerine BASKI, SÜRÜM


- EEG/ELEKTROENSEFALOGRAM ELECTROENCEPHALOGRAM[İng.] değil/yerine/= BEYİN ELEKTRİK ÇİZGESİ

( )


- EFLATUN[Ar. < Yun.] değil/yerine/= BUVALDUR


- EGEMENLİK ile/ve/||/<> BAĞIMSIZLIK


- EĞİLMEK ve/||/<> BAŞAK

( Kişiler, başağa benzer. İçi boşken havadadır, doldukça eğrilir. )


- EGO[İng.] değil/yerine/= BENLİK


- EGODİSTONİK/EGODYSTONIC[İng.] değil/yerine/= BENLİK UYUMSUZ


- EGOİST/HODKÂM/HODBİN[Fars.] değil/yerine/= BENCİL/LİK


- EGO/N/(/U) ile/değil/yerine BENLİK/ĞİNİ

( Yok bil! İLE/DEĞİL/YERİNE Var bil! )


- EGOSANTRİK/EGOCENTRIC[İng.] değil/yerine/= BENMERKEZLİ/BENMERKEZCİ


- EGOSİNTONİK/EGOSYNTONIC[İng.] değil/yerine/= BENLİK UYUMLU


- EGZOZ ile YORGUN ile BİTKİNLİK

( EXHAUST vs. EXHAUSTED vs. EXHAUSTION )

( زياده خسته کردن ile اگزوز ile پاي در آوردن ile از نفس انداختن ile از پا انداختن ile اگزوس ile بي رمق ile کوفته ile تاسيده ile بي حال ile بي حالي ile واماندگي ile فرسودگي )

( ZYADEH KHASTEH KARDAN ile EGZOZ ile PAY DAR AVARDAN ile AZ NAFS ANDAKHTAN ile AZ PA ANDAKHTAN ile EGZOS ile بي رمق ile KOFTEH ile TASYDAH ile BEY HAL ile BEY HALY ile VAMANDEGY ile FARSODEGY )


- EHLİHİBRE/EHLİVUKÛF/EKSPER değil/yerine/= BİLİRKİŞİ/UZMAN


- EHLİYETE, KISMÎ/TAM ENGEL OLABİLECEKLER:
CİNNET ile/ve/||/<> SAĞIRLIK ile/ve/||/<> UNUTMA(NİSYAN) ile/ve/||/<> UYKU ile/ve/||/<> SARA ile/ve/||/<> HASTALIK(MARAZ) ile/ve/||/<> SAKATLIK(MALÛLİYET) ile/ve/||/<> BUNAMA(ATEH) ile/ve/||/<> CEHİL ile/ve/||/<> SARHOŞLUK(SEKİR) ile/ve/||/<> HAFİFLİK(HEZEL) ile/ve/||/<> İSRAF ile/ve/||/<> ESÂRET ile/ve/||/<> ENGEL(ZECİR) ile/ve/||/<> YOLCULUK(SEYAHAT)

( ALIENATION et/||/<> SURDITE et/||/<> FAIBLESSE DE LA MEMOIRE et/||/<> LE SOMMEIL et/||/<> EPILEPSIE et/||/<> LA MALADIE et/||/<> INFIRMITE et/||/<> LA SECONDE ENFANCE et/||/<> L'IGNORANCE et/||/<> L'IVRESSE et/||/<> LA LEGERETE et/||/<> LA PRODIGALITE et/||/<> ESCLAVAGE et/||/<> LA CONTRAINTE et/||/<> LE VOYAGE )


- EJDER(DRAGON) ile BOYNUZLU DAĞ EJDERİ

( image )


- EKİN/KÜLTÜR ile/ve/<> BİLİNÇDIŞI

( Kültür: Unuttuklarından, geri kalan. )

( CULTURE vs./and/<> THE UNCONSCIOUS )


- EKİN/KÜLTÜR ile/ve BİLİM

( Bilim, doğanın her köşesinde var; görmesini bilirsek! Kültür, sokakta dolanır; almasını bilirsek! )


- EKİN/KÜLTÜR ve/<> BİLİNÇ

( CULTURE and/<> CONSCIOUSNESS )


- EKİP ve/||/<>/> BİÇMEK


- EKLEKTİK "OLAN" ile/ve/değil/||/<>/< BÜTÜNCÜL/ENTEGRATİF OLAN


- EKMEĞİN SERTLEŞMESİ ile/ve/<> BİSKÜVİNİN YUMUŞAMASI

( ... İLE/VE/<> Ekmektekinden, 70 kat daha fazla şeker vardır ve bu şeker, pudra şekerdir. )


- EKO DÜZEN DENGESİ ile BOZULMA

( Bir eko düzendeki canlı ve cansız bileşenlerin birbiriyle uyumlu bir biçimde var olması durumu. İLE Bu dengenin bozulması ve ekodüzenin işlevlerini yerine getirememesi durumu. )


- EKO DÜZEN/EKO SİSTEM ile BİYOSFER

( Birbiriyle etkileşim durumunda olan canlı ve cansız bileşenlerin oluşturduğu bir düzen. İLE Dünyadaki tüm canlıların yaşadığı yer. )


- EKO DÜZEN HİZMETLERİ ile BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK

( İnsana yarar sağlayan ekodüzen işlevleri.[su temizleme, hava kirliliğini azaltma] İLE Dünyadaki tüm canlı türlerinin çeşitliliği. )


- EKOSİSTEM ile/||/<> BİYOM

( Ekosistem yerel canlı-çevre İLE biyom geniş iklim bölgesi. )

( Formül: Lokal İLE küresel )


- EKSİKLİK ile İŞTAHSIZLIK ile DİSİPLİN EKSİKLİĞİ ile EĞİTİM EKSİKLİĞİ ile BİLGİ EKSİKLİĞİ ile YETENEK EKSİKLİĞİ

( LACK vs. LACK OF APPETITE vs. LACK OF DISCIPLINE vs. LACK OF EDUCATION vs. LACK OF INFORMATION vs. LACK OF TALENT )

( فاقد بودن ile نبود ile عدم ile نداشتن ile عاري ile فقدان ile کم داشتن ile ناقص بودن ile بي اشتهايي ile بي انضباتي ile بي کمالي ile بي اطلاعي ile بي استعدادي )

( FAGHAD BODAN ile NABUD ile ADAM ile NADASHTAN ile ARY ile FAGHDAN ile KAM DASHTAN ile NAGHS BODAN ile BEY ESHTEHYAYY ile BEY ENZBATY ile بي کمالي ile BEY ETLAY ile BEY ESTEDADY )


- EKSTÜBASYON/EXTUBATION[İng.] değil/yerine/= BORU ÇIKARTIMI


- EL SALLAMA! ve/||/<> BEL BAĞLAMA!

( Dönecek olana. VE/||/<> Dönmeyecek olana. )


- EL ile/ve/< BAŞ PARMAK

( Parmakları ve eli, el yapan, başparmaktır, başparmağın işlevselliğidir. )


- EL ve/<>/||/hem de BEYİN

( Gövdenin tüm kısımlarınınkine nispetle el derisi en dengeli olanıdır, el derisinde, en dengeli olan avuçiçi derisidir. Sonra, sırasıyla parmakların derisi ve onlardan da işaret parmağının derisi ve son olarak en dengeli olan işaret parmağının uc kemiğinin derisidir. Bundan dolayıdır ki, işaret parmağının ve öteki parmakların ucları duyu idraki için en iyi örgenlerdir. )

( Eller, beynin uzantısıdır. )

( Ne edersen elinle, o da gider seninle. )

( MAN-: El ile [MANUSCRIPT, MANİVELA] )

( )

( Zihninizde ne varsa, elinize o vurur. )

( AMBIDEXTRUS: İki elini de kullanabilme. )

( HAND and/<>/||/also BRAIN )


- EL ile EL ÖRS ile EL BOMBASI ile EL DÖVÜŞÜ ile EL CAMI ile EL DEĞİRMENİ ile BİR SAATİN ELİ ile EL BİRLİĞİ ile EL AĞZA

( HAND vs. HAND ANVIL vs. HAND BOMB vs. HAND COMBAT vs. HAND GLASS vs. HAND MILL vs. HAND OF A WATCH vs. HAND SOMENESS vs. HAND TO MOUTH )

( يک وجب ile عقربک ile چنگ ile عقربه ile آويزان شدن ile دست ile سندان چه ile بمب دستي ile جنگ تن به تن ile ساعت شني ile دستاس ile خوش اندامي ile گنجشک روزي )

( YK VOJAB ile AGHARBAK ile CHANG ile AGHARBEH ile AVYZAN SHODAN ile DAST ile SANDAN CHEH ile BAMB DASTY ile JANG TAN BAH TAN ile SAAT SHENY ile DASTAS ile KHOSH ANDAMY ile GONJESHK RUZY )


- ELEKTRİK/KÖMÜR ile BEYAZ KÖMÜR

( ... İLE Akarsulardan elde edilen elektrik gücü. )


- ELEKTRO GİTAR ile/ve BAS GİTAR


- ELEKTROENSEFALOGRAM/ELECTROENCEPHALOGRAM[İng.] değil/yerine/= BEYİN ELEKTRİK ÇİZGESİ


- ELEKTROFOREZ İLE SPEKTROSKOPİ İLE MİKROSKOPİ ile/||/<> BİYOFİZİK TEKNİKLER

( Biyolojik sistemleri inceleyen fiziksel yöntemler. )

( Formül: v = μE (elektroforez) )


- ELEKTRON ile BETATRON

( ... İLE Elektronları hızlandıran elektromanyetik bir araç. )


- ELEMENT ile/||/<> BİLEŞİK

( Element tek tür atomdan İLE bileşik farklı atomlardan oluşur )

( Formül: O₂ (element) İLE H₂O (bileşik) )


- ELEŞTİRİ ile/ve/= BİLİNÇ/SİZLİK / ŞUUR/SUZLUK

( CONSCIOUSNESS vs./and/= CRITIQUE )


- ELİ BOŞ ile ELİ BOŞ ile BOŞ KAFALI

( EMPTY-HANDED vs. EMPTY-HANDEDLY vs. EMPTY-HEADED )

( بدون هديه ile دست خالي ile تهي مغز )

( بدون هديه ile DAST KHALY ile TAHY MOGHZ )


- ELİNE ile/ve DİLİNE ile/ve BELİNE SAHİP ÇIKMAK


- 57 KİTAP ile/ve/değil 5 KİTAP


- ELSE :/yerine BAŞKA


- ELSEWHERE :/yerine BAŞKA YERDE


- BENLİK:
EMİR ALTINDA ile/ve/> SORGULAYAN ile/ve/> SEZGİSEL ile/ve/> BEKLENTİSİZ ile/ve/>
RIZÂ SAHİBİ ile/ve/> RÂZI OLUNAN ile/ve/> SAFLAŞMIŞ


- EMİR[Ar.] değil/yerine/= BUYRUK/BUYURU


- EMİR[Ar.] değil/yerine/= BUYRUK/KOMUT

( Askerlere, izcilere, öğrencilere, gövde eğitimi çalışmalarında ya da bir tören sırasında, bir durumdan başka bir duruma geçmeleri için bildirilen/söylenilen söz. )


- EMPTY :/yerine BOŞ


- EMRETMEK ile EMİR VE TEDBİR ile KOMUT DİLİ ile KOMUTAN ile KOMUTAN GENERAL ile BAŞKOMUTAN ile BAŞKOMUTAN ile KOMUTANLIK ile KOMUTANLIK ile KOMANDO ile KOMUTLAR ile KOMUTAN

( COMMAND vs. COMMAND AND INJUNCTION vs. COMMAND LANGUAGE vs. COMMANDER vs. COMMANDER GENERAL vs. COMMANDER IN CHIEF vs. COMMANDER-IN-CHIEF vs. COMMANDERSHIP vs. COMMANDERY vs. COMMANDO vs. COMMANDS vs. COMMANER )

( فرمودن ile تحکم ile امر ile فرمان ile فرماندهي کردن ile امر و نهي ile زبان فرماندهي ile فرمانده ile سردار ile امير ile امر کننده ile فرماندهي کل ile سرفرمانده ile سپهسالار ile سرداري ile محل فرماندهي ile تکاور ile احکام ile آمر )

( FARMODAN ile TAHKAM ile EMR ile FARMAN ile FARMANDEHY KARDAN ile EMR VE NAHY ile ZABAN FARMANDEHY ile FARMANDEH ile SARDAR ile AMYR ile EMR KONANDEH ile FARMANDEHY KEL ile SARFARMANDEH ile SAPPEHSALAR ile سرداري ile MOHAL FARMANDEHY ile TAKAVAR ile AHKAM ile AMAR )


- EN AZINDAN ile BAŞLANGIÇ OLARAK


- [ne yazık ki]
EN BÜYÜK BİLGİSİZLİK/CEHÂLET:
YAKINLARIMIZIN VE SEVDİKLERİMİZİN DEĞERİNİ BİLMEME/ANIMSAMAMA/"AZIMSAMA" ile/ve/||/<>/> BİZİ SEVENLERİN DEĞERİNİ BİLMEME/ANIMSAMAMA/"AZIMSAMA"


- EN KESTİRME YOL, BİLDİĞİN YOLDUR ile/ve/||/<> BİLDİĞİN CEHENNEM. BİLMEDİĞİN CENNETTEN İYİDİR


- EN ÖNEMLİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİRİNCİ


- EN ÜST ve/||/= BAŞLANGIÇ


- EN ile/ve/değil/<> BİRİCİK


- ENÂNİYET/EGO ile BENLİK

( BENLİK, EGO )


- ENAYİ/LİK ile BASİRETSİZ/LİK


- ENBİYA-I İZAM:
"BÜYÜK PEYGAMBERLER" değil BİLİNEN/DUYULAN PEYGAMBERLER


- ENCALA/ANGELA ERİK'TE:
KIRMIZI ile BEYAZ


- ENDEMİK TÜRLER ile BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK

( Belirli bir coğrafi bölgede sadece bulunan türler. İLE Dünyadaki tüm canlı türlerinin çeşitliliği. )


- ENDERÛN[Fars.] ile/ve MÂBEYN[Ar.] ile/ve BİRÛN[Fars.]

( Saray mensubu. İLE/VE Arada olanlar. İLE/VE Taşra. )

( Demokrasi, yürütücü tetikçilerin gürültüsü [BİRÛN]; yönetici elitlerin derin sessizliğidir.[ENDERÛN] )

( Saraylarda, harem ve hazine dairelerinin bulunduğu yer. | Büyük sarayların iç bölümü. | Devlet görevlilerini yetiştiren okul. İLE/VE Ara. | Eski konaklarda, Harem ile Selâmlık arasındaki daire. | Sultan sarayında, mabeyncilerin bulunduğu daire. | Sultan sarayı. | İki kişi arasındaki soğukluk. İLE/VE Dışarı. | Dış, harici. | Fazla, dışarıda, hariçte. )


- ENDÜKSİYON İNDUCTION[İng.] değil/yerine/= BAŞLATMA


- ENERJİNİN/BESİNİN:
KAYNAĞI ve/||/<>/> ARACI ve/||/<>/> TAŞIYICISI ve/||/<>/> TÜKETİCİSİ

( Güneş. VE/||/<>/> Toprak. VE/||/<>/> Bitkiler. VE/||/<>/> Hayvan/İnsan. )


- ENFEKSİYÖZ/INFECTIOUS[İng.] değil/yerine/= BULAŞKAN


- ENFEKTE ETMEK ile ENFEKTE ile ENFEKSİYON ile BULAŞICI ile BULAŞICI HASTALIK ile BULAŞICI

( INFECT vs. INFECTED vs. INFECTION vs. INFECTIOUS vs. INFECTIOUS DISEASE vs. INFECTIVE )

( آلوده کردن ile عفوني کردن ile مبتلا کردن ile آلوده شدن ile گند زده کردن ile سرايت کردن ile عفوني ile سرايت مرض ile عفونت ile فاسد کننده ile بيماري عفوني ile گند زا ile عفونت زا )

( ALUDEH KARDAN ile OFONY KARDAN ile MOBTELA KARDAN ile ALUDEH SHODAN ile GAND ZADEH KARDAN ile SARAYT KARDAN ile OFONY ile SARAYT MARZ ile OFONT ile FASAD KONANDEH ile BEYMARY OFONY ile GAND ZA ile OFONT ZA )


- ENFEKTE/INFECTED[İng.] değil/yerine/= BULAŞMIŞ


- ENFEKTİF/INFECTIVE[İng.] değil/yerine/= BULAŞICI


- ENFORMASYON[İng. < INFORMATION] değil/yerine/= BİLGİLENDİRME


- ENFORMASYON SİSTEMİ/INFORMATION SYSTEM[İng.] değil/yerine/= BİLİ DÜZENİ


- ENFORMATİK/INFORMATICS[İng.] değil/yerine/= BİLİŞİM


- ENGEL ile BESLENME


- ENGELİN:
"YOKLUĞU" ile/ve/değil/||/<>/< BULUNMAMASI


- ENGELLEMEK ile ÖNDEN BLOKE ETMEK ile BLOK ŞEMASI ile BLOK İŞARETİ ile BLOK YAPISI ile TIKANIKLIK ile ENGELLENDİ ile AHMAK ile ENGELLEME

( BLOCK vs. BLOCK AEAD vs. BLOCK DIAGRAM vs. BLOCK MARK vs. BLOCK STRUCTURE vs. BLOCKAGE vs. BLOCKED vs. BLOCKHEAD vs. BLOCKING )

( سد کردن ile بلوک ile مسدود کردن ile سر کنده ile نمودار کنده اي ile نشان کنده ile ساخت کنده اي ile سده ile گير ile گرفتگي ile ششدر ile بي کله ile مسدودکننده )

( SAD KARDAN ile BELOK ile MASDUD KARDAN ile SAR KANDEH ile NEMODAR KANDEH AY ile NESHAN KANDEH ile SAKHT KANDEH AY ile SADEH ile GYR ile GARAFTAGY ile ششدر ile BEY KALEH ile MASDOODKONANDEH )


- [ne yazık ki]
ENGEL OLMAYA ÇALIŞANLAR ve/||/<>/>/< BAŞARACAĞIMIZA EN ÇOK İNANANLAR


- ENGEREK ile BATI AFRİKA GABON ENGEREĞİ

( ... İLE En uzun dişe sahip yılanlardır. )


- ENGEREK ile BOYNUZLU ENGEREK

( ... İLE Türkiye'de, Batı Karadeniz sahil bölgesinde yaşarlar. )

( ... İLE Avrupa'nın en zehirli yılanlarından biridir. )

( ... İLE Haftada bir ya da iki av yakalaması onun için yeterlidir. )


- ENLEM ile/ve BOYLAM/TUL[Ar.]

( )

( Enlem Farkı[111 km.] ile Uzaklık Hesaplama

Enlem farkı bulunurken verilen merkezler aynı yarımkürede ise büyük olan enlem derecesinden küçük olan çıkarılır. İLE/VE/>< Farklı yarımkürede olurlarsa enlem dereceleri toplanır.

A - B = ?
50 - 20 = 30 [enlem farkı]
30 x 111 = 3330 km.

İLE/VE/><

B + D = ?
20 + 15 = 35 [enlem farkı]
35 x 111 = 3885 km.

)

( LATITUDE vs./and LONGITUDE )


- ENTARİ ile/değil BABU/DERRA

( ... İLE/DEĞİL Moritanya'da kullanılan açık renkli entari. )


- ENTEGRASYON/INTEGRATION[İng.] değil/yerine/= BÜTÜNLEŞME


- ENTEGRASYON[Fr./İng.] değil/yerine/= BÜTÜNLEŞME


- ENTEGRE OLMAK/ETMEK değil/yerine/= BÜTÜNLEŞ(TİR)MEK / KAYNAŞ(TIR)MAK


- ENTIRE :/yerine BÜTÜN


- ENTÜBASYON/INTUBATION[İng.] değil/yerine/= BORU YERLEŞTİRME


- EOZİNOFİLİ ile/||/<> BASOFİLİ

( Kanda eozinofil adı verilen beyaz kan gözelerinin artışı. İLE/||/<> Kanda bazofil adı verilen beyaz kan gözelerinin artışı. )


- EPISODE :/yerine BÖLÜM


- ER ile/ve/||/<>/> ONBAŞI ile/ve/||/<>/> ÇAVUŞ ile/ve/||/<>/> YÜZBAŞI ile/ve/||/<>/> BİNBAŞI ile/ve/||/<>/> AĞA ile/ve/||/<>/> BAŞ AĞA[> PAŞA]


- ERGEN/YENİYETME ile/ve/<>/> YETİŞKİN ile/ve/<>/> BİLGE

( Yetişkinlerin, mükemmel olmadığını anladığımız gün. İLE/VE/<>/> Yetişkinleri affettiğimiz gün. İLE/VE/<>/> Kendini affettiğimiz gün. )


- ERİK ile BARDAKERİĞİ

( ... İLE İri ve tatlı bir tür erik. )


- ERİME ile/ve/||/<>/> BUHARLAŞMA

( Katıdan sıvıya geçiş. İLE/VE/||/<>/> Sıvıdan gaz haline geçiş. )


- ERİNÇ, DİNGİNLİK = PEACE, REPOSE[İng.] = TRAQUILLITÉ[Fr.] = BERUHIGUNG[Alm.] = QUIETUS[Lat.]


- ERİNÇ/HUZUR ve/||/<> BARIŞ

( İç/içte. VE/||/<> Dış/dışta. )


- ERKEN BAROK ile BAROK


- ERKEN TANI/TEŞHİS ile/ve/yerine BAŞINDAN/ÖNCEDEN TANI/TEŞHİS


- ERTELEME ile BASKILAMA ile PLÂNLAMA ile İZLEM/STRATEJİ

( TO POSTPONE/DEFER vs. TO OPPRESS vs. PLANNING vs. STRATEGY )


- EŞDEĞERLİLİK ile/ve/||/<> BÜTÜNLÜK


- EŞEK ARISI ile BÜYÜK/DEV EŞEK ARISI (YAK KATİLİ)

( ... İLE Çok büyüklerdir ve iğneleri 2.5 cm. uzunluğundadır. )

( ... İLE Yılda elliden fazla kişinin ölümüne neden olurlar. )

( ... İLE Japonya'da yaşarlar. )

( VESPIT vs. (GIANT) HORNET )

( VESPA CRABRO cum VESPA MANDARINA )


- EŞEK BAŞI (DEĞİLIM/Z) ile/ve/değil/yerine/||/<> BOSTAN KORKULUĞU (DEĞİLIM/Z)


- EŞEYSEL USANDIRI/TÂCİZ ile BEZDİRİ/YILDIRMA/MOBBING


- EŞİK ile/ve/||/<> BEŞİK


- EŞİK ile/ve/||/<> BEŞİK


- ESİN ve/||/<>/> BESİN


- EŞİT ile/ve BENZERLİK ile/ve FARK

( Benzerliklerin en üst olduğu nokta. İLE/VE Benzerliklerin ayrılmaya başladığı nokta/lar. İLE/VE Benzerliklerin en alt olduğu nokta. )


- EŞİT ile "BİR"

( ... ile YEKSÂN[: Düz. | Bir, beraber. | Her zaman.] )


- EŞİT/LİK ile BAĞDAŞIK/LIK


- EŞİTLİK ile/ve/değil BERABERLİK


- EŞİTSİZLİK ile/ve/||/<>/> BAŞKALDIRI


- ESKİ ile/ve/değil/yerine BİR ÖNCEKİ


- EŞLİK ile EŞLİKÇİ ile EŞLİK ETMEK ile EŞLİK EDEN ile SUÇ ORTAĞI ile SONUÇLANDIRMAK ile BAŞARILI ile BAŞARI ile BAŞARILAR

( ACCOMPANIMENT vs. ACCOMPANIST vs. ACCOMPANY vs. ACCOMPANYING vs. ACCOMPLICE vs. ACCOMPLISH vs. ACCOMPLISHED vs. ACCOMPLISHMENT vs. ACCOMPLISHMENTS )

( دم گيري ile دم گير ile بدرقه کردن ile توام کردن ile مصاحبت کردن ile همراه رفتن ile مشيعت کردن ile بدرقه ile معاون جرم ile همداستان ile شريک جرم ile دستيار ile بهانجام رساندن ile مهذب ile باکمال ile صاحب کمال ile کامل شده ile کارکرد ile کمالات )

( DAM GYRY ile DAM GYR ile BADRAGHEH KARDAN ile TAVAM KARDAN ile MOSAHEBAT KARDAN ile CPEHMARAH RAFTAN ile MOSHYAT KARDAN ile BADRAGHEH ile MOAVAN JARAM ile NPAMDASTAN ile SHARYK JARAM ile DASTYAR ile BACPEHANJAM RESANDAN ile MANPAZB ile BAKAMAL ile SAHEB KAMAL ile KAMEL SHODEH ile KARKARD ile KAMALAT )


- ESNEKLİK ve/||/<>/> SAĞLAMLIK/GÜÇ ve/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Çocuk gibi. VE/||/<>/> Demir gibi. VE/||/<>/> Bilge gibi. )


- ESNEMEK:
"OKSİJEN GEREKSİNİMİMİZDEN DOLAYI" değil BEYNİMİZİ SOĞUTMAK İÇİN


- EŞSİZ ile UYUMSUZLUK ile UYUMSUZ ile BECERİKSİZLİK ile BECERİKSİZLİK ile BECERİKSİZ ile TAMAMLANMAMIŞ ile EKSİK ile EKSİKLİK ile UYUMSUZ ile ANLAŞILMAZ ile ANLAYIŞSIZLIK ile SIKIŞTIRILAMAZ

( INCOMPARABLE vs. INCOMPATIBILITY vs. INCOMPATIBLE vs. INCOMPETENCE vs. INCOMPETENCY vs. INCOMPETENT vs. INCOMPLETE vs. INCOMPLETELY vs. INCOMPLETENESS vs. INCOMPLIANT vs. INCOMPREHENSIBLE vs. INCOMPREHENSION vs. INCOMPRESSIBLE )

( بي همتا ile بي چون ile بي قياس ile غير قابل مقايسه ile ناجوربودن ile ناسازگاري ile منافات ile ناجوري ile نا موافق ile ناسازگار ile بي کفايتي ile بي ظرفيتي ile بي عرضگي ile ناشايستگي ile نااهل ile بي کفايت ile غير کافي ile بي عرضه ile بيدست وپا ile ناشايسته ile نالايق ile ناقص ile ناتمام ile پر نشده ile نيمه تمام ile ناکامل ile ناتمامي ile تسليمنشو ile نا هموار ile نا محدود ile درک نکردني ile نامفهوم ile نفهميدني ile لايدرک ile عدم درک ile کوچک نشدني ile خلاصهنشدني ile فشرده نشدني )

( BEY CPEHMETA ile BEY CHON ile بي قياس ile GHYR GHABEL MOGHAYSEH ile NAJORBUDAN ile NASAZGARY ile MENAFAT ile ناجوري ile NA MOVAFEGH ile NASAZGAR ile BEY KAFAYTY ile BEY ZARFYTY ile BEY ARZAGY ile NASHAYSATGY ile NAANPAL ile BEY KAFAYT ile GHYR KAFY ile BEY ARZEH ile BEYDAST VAPA ile NASHAYSETEH ile نالايق ile NAGHS ile NATMAM ile PAR NESHODEH ile NEYMAH TAMAM ile NAKAMEL ile NATMAMY ile تسليمنشو ile NA NPAMVAR ile NA MAHDUD ile DARK NAKARDANY ile NAMAFAOOM ile NAFEHAMYDANY ile لايدرک ile ADAM DARK ile KUCHAK NESHODANY ile KHLASEANESHODANY ile FESHARDEH NESHODANY )


- ESTETİK ile/ve/||/<> BAKIŞIM(SİMETRİ)


- ESTETİK = BEDİİYAT = AESTHETICS[İng.] = ESTHÉTIQUE[Fr.] = AESTHETIK[Alm.] = AISTHETIKÉ[Yun.] = ESTÉTICO[İsp.]


- EŞYA UNUTMAK ile BEBEK/ÇOCUK UNUTMAK


- EŞYA[Ar.] değil/yerine/= BUYUM, TÜYEK, ARIBERİ


- ETAP ile BASAMAK

( LAP vs. STEP )


- ETİM (NE?) ile/ve/||/<>/> BUDUM (NE?)


- ETKEN ile/ve BELİRLEYİCİ

( FACTOR vs./and DETERMINATOR )


- ETKEN ile/ve/değil/yerine/||/<> BİLEŞEN


- ETKİ ile/ve/<> BASINÇ

( EFFECT/IMPACT vs./and/<> PRESSURE )


- ETKİ ile/ve BEDEL

( EFFECT vs./and WORTH )


- ALE ETKİSİ ile/||/<> ALLEE ETKİSİ ile/||/<> BULMER ETKİ ile/||/<> POZİSYON ETKİSİ ile/||/<> TETRİS ETKİSİ ile/||/<> WAHLUND ETKİSİ ile/||/<> YANLIŞ ORTAKLIK ETKİSİ

( Bireylerin kendi türünden bireylerin varoluşundan sağladığı kazancı. İLE/||/<> Tür içindeki bireylerin, aynı türde olanların çevresinde olmasından dolayı kazandığı avantaj.[İlk olarak, 1930 yılında, Warder Clyde Allee tarafından ileri sürülmüştür.] İLE/||/<> Seçilim sürdükçe genetik çeşitlilik azalır, çünkü çeşitlilik doğa tarafından seçilip azaltılır. Bu azalma, ebeveynlerin populasyona göre fenotip çeşitlilik miktarı ile doğru orantılıdır. Çeşitliliğin artışı ise genetik mekanizmalar aracılığıyla sağlanır. İLE/||/<> Genin dışavurumuna [ve fenotipe olan etkisinin] genellikle komşu genlerle olan etkileşiminden etkilendiği ve genlerin mekansal yerleri değiştiğinde (translokasyonda olduğu gibi) ekpresyonunun da değiştiği genetik etki. İLE/||/<> Bireylerin bir etkinliğe çok fazla zaman harcaması sonucu bu etkinliğin düşüncelerini, zihinsel imajını ve düşlerini etkilemesi. İLE/||/<> Bir popülasyon içinde bulunan alt popülasyonlardaki alel frekansının dağılımından ötürü, popülasyon genelinde heterozigotluğun kuşaklar içinde azalması.[1928 - Sten Wahlund] İLE/||/<> Başka kişilerle davranış, tutum, inanç bakımından benzerliklerinin abartılması. )


- ETKİLEYİCİ ile/ve BELİRLEYİCİ

( IMPRESSIVE vs./and DETERMINER )


- ETKİN ile/ve BASKIN

( AFFECTIVE vs./and DOMINANT )


- ETKİNİN:
BULAŞMAMASI ile/ve/||/<> BOZULMAMASI


- ETMEN ile/ve/||/<>/< BAĞLAM


- ETMEN ile BİLEŞEN


- ETNİK/ETHNIC[İng.] değil/yerine/= BUDUNSAL


- EULER DENKLEMİ ile/||/<> BERNOULLİ DENKLEMİ

( Euler genel hareket denklemi, Bernoulli akım çizgisi boyunca integral. )

( Formül: ρDv/Dt = -∇p + F )

( Leonhard Euler tarafından 1750 yılında keşfedildi/formüle edildi. )


- EVAKÜASYON/EVACUATION[İng.] değil/yerine/= BOŞALTMA


- EVAPORASYON/EVAPORATION[İng.] değil/yerine/= BUHARLAŞ(TIR)MA


- EVETLEME, OLUMLAMA = İCAP, TASDİK = AFFIRMATION[İng., Fr.] = BEJAHUNG[Alm.] = AFFIRMATIO[Lat.] = AFIRMACIÓN[İsp.]


- EVİNDE YEMEK ile BAŞKASINDA YEMEK

( ... İLE Nedense daha tatlı gelir. )

( Buyurun misafirler, davranın bizimkiler. )


- EVLİLİK:
AİLE KARARI(GÖRÜCÜ) ile/ve/<> BEŞİK KERTMESİ ile/ve/<> DEĞİŞ-TOKUŞ

( Sibirya'nın kuzeyinde uygulanan üç çeşit evlilik. Eskiden ve kısmen hâlâ, gençler, 12 - 16 yaş arasında evlendirilirlermiş. İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> Bir kızın, bir aileye gelin ve oğlunun da damat olarak gitmesi. )

(

Öteki Evlilik Türleri

Evlilik Türü Tanım Amacı Yaygın Olduğu Bölgeler
Levirat Evlilik Dul kalan kadının, ölen kocasının erkek kardeşiyle evlendirilmesi. Dul kadının korunması, çocukların aile içinde kalması, miras bütünlüğü. Türkler, Yahudiler, bazı Afrika kabileleri, Orta Asya, Güney Asya.
Sororat Evlilik Bir erkeğin, eşi öldüğünde ya da doğurgan olmadığında eşinin kız kardeşiyle evlenmesi. Aile bağlarını koruma, çocukların aynı aile içinde büyümesini sağlama. Kızılderili kabileleri, Afrika kabileleri, Tibet, Nepal.
Zorla Evlilik Bireyin isteği dışında, ailesi ya da toplumu tarafından evlendirilmesi. Aile çıkarlarını koruma, sosyal ya da ekonomik kazanç sağlama. Dünya genelinde bazı geleneksel topluluklar.
Görücü Usulü Evlilik Ailelerin uygun gördüğü kişilerin evlendirilmesi ancak tarafların onayı alınır. Ailelerin söz sahibi olması, uyumlu evliliklerin sağlanması. Türkiye, Hindistan, Orta Doğu, Asya.
Çok Eşli Evlilik (Poligami) Bir bireyin aynı anda birden fazla eşe sahip olması. Soyun devamlılığı, sosyal veya ekonomik avantajlar. Orta Doğu, Afrika, bazı Asya ülkeleri.
Tek Eşlilik (Monogami) Bir bireyin yaşamı boyunca ya da evlilik süresince tek bir eşe sahip olması. Aile yapısının istikrarlı olması, duygusal bağlılık. Batı dünyası, Türkiye, modern hukuk düzenine sahip ülkeler.
)


- EVLİLİK:
SONUÇ değil BAŞLANGIÇ VE SÜREÇ


- EVLİLİKTE/İLİŞKİDE:
(")KÜSME(") ve/<>/>/< (")BAĞIRMA(")


- EVLİYÂ ile/ve BEŞİK EVLİYÂSI


- EVREN/KAİNAT:
OLUŞ/KEVN ve/||/<> BOZULUŞ/FESAD


- EVREN:
YAYILIM ve/||/<>/> BÖLÜNEBİLİRLİK


- EVREN ile/ve BEN/KİŞİ

( UNIVERSE vs./and ME/PERSON )


- EVREN ile/ve BEN/KİŞİ

( UNIVERSE vs./and ME/PERSON )


- EVREN ve/<> BEYİN

( Makro beyin. VE/<> Mikro evren. )

( UNIVERSE and/<> BRAIN )


- EVRENDE:
İKİLEM değil/yerine BÜTÜNLÜK


- EVRENSEL AKIL ile/ve/<> BİREYSEL AKIL


- EVRİM ile BİYOÇEŞİTLİLİK

( Canlı türlerinin zamanla değişimi. İLE Dünyadaki tüm canlı türlerinin çeşitliliği. )


- EXPECT :/yerine BEKLEMEK


- EXPECTATION :/yerine BEKLENTİ


- EXTENT :/yerine BOYUT, KAPSAM


- EYLEM ve BİRLİK

( ACTION and UNITY )


- EYLEM ile/ve/değil/yerine BÜTÜNLÜK İÇİNDE EYLEM

( [not] ACTION vs./and/but ACTION IN THE INTEGRITY
ACTION IN THE INTEGRITY instead of ACTION )


- EYLEM ile/||/<> EK EYLEM/MECHÛL ile/||/<> EYLEMLİK ile/||/<> ETKEN/EDEN ile/||/<> EDİLGEN EYLEM ile/||/<> BUYRUM ile/||/<> ORTAÇ/FERÎ FİL ile/||/<> GEÇİŞLİ/MÜTEADDÎ ile/||/<> GEÇİŞSİZ/LÂZIM ile/||/<> KİŞİSİZ/MEÇHUL

( ... İLE/||/<> Ad soylu dil birimlerinin yüklem işlevi üstlenmesini sağlayan eylem. İLE/||/<> Başlıca işlevi, eylemin belirttiği oluşu göstermek olan ad özellikli eylemsi. İLE/||/<> Etken biçimde oluşa katılan öğe. İLE/||/<> Öznenin, yapılan işin etkisi altında kaldığını belirten çatıyla kurulan eylem. İLE/||/<> Eylemin yapılması gerektiğini buyurarak anlatan isteme kipi. İLE/||/<> Eylemden türemiş, çoğunlukla ön ad/sıfat, bazen de ad olarak kullanılan eylemsi. İLE/||/<> Nesneyle kullanılan eylem. İLE/||/<> Nesnesiz kullanılan eylem. İLE/||/<> Kişi belirtisi olmayan eylem kipleri ile üçüncü tekil kişi çekimlerinde öznesi belirli olmayan eylem biçimleri için kullanılan bir tanım.+ Diller/Arapca )


- EZBER değil/yerine/= BELLEME


- EZBER ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< BİLGİ


- EZELİ değil/yerine/= BİTİMSİZ


- [ne yazık ki]
EZİLENLER ile/ve/||/<> BASKILANANLAR


- EZOTERİK ile/değil/yerine BÂTINÎ


- FACEBOOK ile X/TWITTER ile YOUTUBE ile LINKEDIN ile INSTAGRAM ile PINTEREST ile BLOG ile FOUR SQUARE

( Kurabiye yemeyi seviyorum. İLE Kurabiye yiyorum. İLE Bakın nasıl da yiyorum kurabiyeyi. İLE Nasıl kurabiye canavarı oldum? İLE Buyurun, kurabiye yerkenki fotoğrafım. İLE Kurabiye tarifimi de paylaşayım. İLE Kurabiye yapma/yeme anılarım. İLE Şurada, kurabiye yiyorum. )

( I like eating cookie. VS. I'm eating cookie. VS. This is how I eat my cookie. VS. My skills include eating cookie. VS. Here's a photo of the cookie I eat. VS. Here's my recipe for the cookie. WITH Here's my cookie eating experience. VS. This is where I am eating the cookie. )


- FÂİDE[Ar.] ile BEYÂN[Ar.]


- FAIL :/yerine BAŞARISIZ OLMAK


- FAILURE :/yerine BAŞARISIZLIK


- [ne yazık ki]:
FAİZ ve/||/<>/>/< BİLGİSİZLİK


- FAKİR ile/ve/||/<> BÂKİR


- FAKS değil/yerine/= BELGEÇ, BELGEGEÇER


- [gökbilim] FAKÜL[Fr.] değil/yerine/= BENEK


- FANATİK değil/yerine/= BAĞNAZ/TUTKUN


- FANATİZM[İng. FANATICISM | Fr. < FANATISME] değil/yerine/= BAĞNAZLIK


- FÂNÎ ile/ve/<> BÂKÎ

( İlâhî değilse. İLE/VE/<> İlâhî ise. )

( [Esmâ'da] Yoksa. İLE/VE/<> Varsa. )


- FARE ile/ve BANDİKUT FARESİ


- FARE ile/ve BEYAZ ÇÖL FARESİ


- FARE ile/ve BİŞ-MÛŞ[Fars.]

( ... İLE/VE Bıldırcın otu ile beslenen bir fare. | Bıldırcın otu ile birlikte yetişen safran kökü.[bıldırcın otunun panzehiri] )


- FARE ile BÜYÜK KAFALI KÖSTEBEK FARESİ


- FARK YARATMA ÇABASI yerine BÜTÜNÜ GÖRMEYE ÇALIŞMAK

( TRYING TO SEE ENTIRE instead of TO STRIVE "TO CREATE DIFFERENCE" )


- FARK ile BAĞLANTI

( DIFFERENCE vs. CONNECTION )


- FARKINDALIK BİLİNÇ

( AWARENESS
CONSIOUSNESS )


- FARKINDALIK ile/ve/< BİLMEMEK

( Farkındalığın ilk koşulu, bilmemektir. )


- FARKLI AÇILARDAN ve/||/<> BÜTÜNCÜL BAKMAK


- FARKLI ile BAMBAŞKA


- FARKLI ile BENZEŞME ile TAKLİT

( DISSIMILAR vs. DISSIMILATION vs. DISSIMULATION )

( ناهمسان ile ناهمگن ile غير متجانس ile عدم تشابه ile تقيه )

( NANPAMSAN ile NANPAMGAN ile غير متجانس ile عدم تشابه ile TAGHYYEH )


- FARKLILIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİRLİK

( Dilde, anlatımda/aktarımda, parçalarda. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Gerçeklikte/hakikatte. )


- FARMASÖTİK KİMYA ile/||/<> BİYOFARMASÖTİK KİMYA

( İlaçların kimyasını ve etkilerini inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Biyolojik ilaçların kimyasını inceleyen bilim dalı. )


- FASİD ile BÂTIL


- FASİKÜL/CÜZ ile BÖLÜM


- FATHER :/yerine BABA


- FATİH KARATAŞ ve/||/<> BAHATTİN HEKİMOĞLU

( )


- FEED :/yerine BESLEMEK


- FEELING LIKE vs. BEING THAT


- FELSEFE ile/ve/||/<> BİLİM ile/ve/||/<> İDEOLOJİ


- FELSEFE:
DÜŞÜNME BAĞLAMI ile/ve/<> BİLGİ TÜRÜ


- FELSEFE:
DÜŞÜNMEK ve/||/<>/> BİLMEK ve/||/<>/> YAŞAMAK


- FELSEFE ile/ve BELAĞAT


- FELSEFE ile BENGİ BİLGELİK

( ... İLE HİKMET-İ HÂLİDA, CÂVİDÂN-I HIRED, PHILOSOPHIA PERENNIS )


- FELSEFE ve BİLDİRİŞİM


- FELSEFE ve/||/<> BİLGE

( Gölgelerin, renkleri olduğunu öğretir. VE/||/<> Gölgelerin renklerini görebilir. )


- FELSEFE ile/ve BİLGELİK


- FELSEFE ile/ve/||/<>/> BİLİM

( Tanımlama ve tanıtlaması kendi içinde olan. İLE/VE Tanımlama ve tanıtlaması kendi dışında olan. )

( Kendi üzerine düşünebilme. İLE/VE Nesnesi üzerine yöntem uygulamaları. )

( Bilmediklerimiz. İLE/VE Bildiklerimiz. )

( Nesnesi, içindedir. İLE/VE Nesnesi, dışarıdadır. )

( Bilinç-bilinç ilişkisi. İLE/VE Bilinç-nesne ilişkisi. )

( Bilim, felsefenin başarılarından, felsefe de bilimin başarısızlıklarından örülmüştür. )

( FELSEFE: VARLIK ile/ve METAFİZİK ile/ve AHLÂK )

( FELSEFE: Yasaların örgünlüğünün bütünlüğü. )

( FELSEFE: BİLGİ OLARAK ile/ve/yerine YAŞAM TARZI OLARAK )

( FELSEFE: Nesillerarası mektuplaşma. Hem öldüren, hem de dirimli tutan bir özellik ve/ya da durumdur. )

( Felsefe, İyonya'da doğmuştur. Felsefeye ilk biçimini kazandıran üç filozof Thales, Anaksimander ve Anaksimenes'tir. )

( Düşünmenin yetkin biçimleridir. )

( Öngörme/öngörebilme gereksinimidir. )

( Nitelikli kavramlarını, daha nitelikli hale getirmektir. )

( Dili, daha nettir. )

( Betimlemeden kavrama, yasalılığa geçişin ilkeli olmasıdır. )

( BENZER YÖNLERİ:
İkisi de akla ve düşünme yasalarına dayanarak kendilerini haklı kılmaya çalışır.
İkisi de evreni, insanı ve yaşamı, bilinçli, yöntemli ve düzenlilik içinde araştırır.
İkisinde de eleştiri süzgecinden geçirilmeyen bilgi güvenli bulunmaz.
İkisi de eleştiri sonrası kavramlar ve soyutlamalarla bazı ilke ve yasalara ulaşarak genellemeler yapar.
FARKLI YÖNLERİ:
Felsefe; evreni, insanı ve yaşamı sorgularken; bilim, kendini olgular ile sınırlar. Evreni, kendi inceleme alanına göre parçalara ayırır.
Felsefe, olgu ve olayların ardındaki gerçekliği açıklamaya çalışır. Bilim, doğa olayları arasında nedensellik bağları kurarak doğa ile ilgili yasalara ulaşmayı hedefler.
Felsefe, kurgusal(spekülatif) ve rasyonel düşünüş gibi yöntemler kullanır. Bilimler ise tümevarım ve tümdengelim yöntemlerini kullanır. )

( Tümel. İLE/VE/||/<>/> Tikel. )


- FELSEFE ve/=/||/<>/>/< BÜTÜN/LÜK


- SÖZCÜK/LER:
FELSEFEDE ile/ve/||/<> BİLİMDE ile/ve/||/<> YAZINDA/EDEBİYATTA

( Kavram. İLE/VE/||/<> Terim. İLE/VE/||/<> Deyim. )


- FELSEFÎ ANLAYIŞ VE BİLİMSEL TUTUM/DURUŞ VE SANATSAL DUYARLILIK ve/< BEREKET


- FELSEFİ KUŞKUCULUK ile BİLİMSEL KUŞKUCULUK

( Bilginin kesinliğine dair köklü kuşkuler içeren felsefi tutum. İLE Bilimsel iddiaların kanıt ve deneyle sorgulanmasını savunan tutum. )


- FELSEFİ REALİZM ile BİLİMSEL REALİZM

( Gerçekliğin zihinden bağımsız ve nesnel olduğunu savunan felsefi görüş. İLE Bilimsel kuramların gerçekliği doğru bir biçimde temsil ettiğini savunan görüş. )


- FELSEFÎ ile/ve BİLİMSEL

( An. Cairos. İLE/VE Zaman. Chronos. )


- FERDÎ HİKMET[Ar.] değil/yerine/= BİREYSEL BİLGELİK/AYDINLANMA/UYANIŞ/ARINMA


- FERDÎ değil/yerine/= BİREYSEL/KİŞİSEL


- FERMANTASYON (SÜT) ile/||/<> BOZULMA (SÜT)

( Fermantasyon yararlı bakterilerin kontrollü üremesi İLE bozulma istenmeyen mikroorganizmaların üremesidir. Fermantasyon yoğurt ve peynir üretir İLE bozulma gıdayı kullanılamaz hale getirir. Pasteur fermantasyonu kontrol etmeyi öğretti İLE gıda endüstrisini dönüştürdü. )

( Louis Pasteur tarafından 1857 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1822-1895) (Ülke: Fransa) (Alan: Biyoloji, Kimya) (Önemli katkıları: Mikrop teorisi, pastörizasyon, aşı geliştirme (kuduz, şarbon), spontan üreme teorisini çürüttü, fermantasyon süreçlerini açıkladı, antisepsi kavramını tıbba kazandırdı) )


- FERMİYON ile/||/<> BOZON

( Fermiyonlar yarım spinli Pauli uyan İLE bozonlar tam spinli Bose-Einstein istatistiği. )

( Formül: s = n/2 İLE s = n )

( Albert Einstein tarafından 1905 yılında keşfedildi/formüle edildi. )


- FERRAKAHÛ[Ar.] ile BESSEHÛ[Ar.]


- FESAHAT(FASİH) ile BELAĞAT(BELİĞ)


- FEW :/yerine BİRKAÇ


- FEYZ ile BEREKET


- FİBER OPTİK ile/||/<> BAKIR KABLO

( Fiber optik ışıkla iletim İLE bakır kablo elektrikle )

( Formül: Tam iç yansıma İLE ohm yasası )

( İbn-i Heysem (Alhazen) tarafından 1015 yılında keşfedildi/formüle edildi. (965-1040) (Ülke: İslam Dünyası) (Alan: Fizik, Matematik, Optik) (Önemli katkıları: Optik, bilimsel yöntem) )


- FİDAN ile BETÎL[Ar.]

( ... İLE Ana ağaçtan ayrılıp başka kök salan fidan. )


- FİDAN ile BEYÂRE[Ar.]

( ... İLE Kısa, boysuz/bodur olarak yerde yetişen fidan, sebze, meyve. )


- FIFTH :/yerine BEŞİNCİ


- FİĞ ile BEZELYE

( Hayvanlara yedirilir. İLE Kişiler yer. )

( Baklagillerden, hayvan yemi olarak yetiştirilen bir bitki. İLE ... )

( VICIA SATIVA cum PISUM SATIVUM )


- FİGÜRATİF[Fr..] değil/yerine/= BETİLİ

( İçinde insan, hayvan ve doğa öğeleri bulunan resim ya da heykel. )


- FIKRA değil/yerine/= BÖLÜMCE


- FİLİKA[İt. < FELUCA] ile BÜYÜK FİLİKA

( Cankurtaran sandalı. İLE ... )

( ... vs. PINNACE )


- FİLOZOF ile BİLGE


- FIND :/yerine BULMAK


- FINDING :/yerine BULGU


- FİNİŞ[İng. < FINISH] değil/yerine/= BİTİŞ, VARIŞ


- FINISH :/yerine BİTİRMEK


- FİRÂK <>/> VİSÂL
ve/||/<>
BELÂ <>/> ÂHİR
ve/||/<>
CEFÂ <>/> VEFÂ
ve/||/<>
GAM <>/> PÂYÂN


- FİRMA KURMAK ile KURULUŞ ile BİRLEŞTİRİCİ ile KURUCU ile MADDİ OLMAYAN ile MADDİ OLMAYAN VARLIKLAR ile BEDENSİZLİK

( INCORPORATE vs. INCORPORATION vs. INCORPORATIVE vs. INCORPORATOR vs. INCORPOREAL vs. INCORPOREAL BEINGS vs. INCORPOREITY )

( بهم پيوستن ile غير جسماني ile تلفيق ile يکي شدني ile وابستهبهالحاق ile يکي سازنده ile حکمي ile بي جسم ile مجردات ile غير جسماني بودن )

( BACPAM PEYVASTAN ile غير جسماني ile TALFYGH ile YKY SHODANY ile VABASTEHABEHALHAQ ile YKY SAZANDEH ile HOKAMY ile BEY JASM ile MOJARDAT ile GHYR JASMANY BODAN )


- FİRMİCUTES ile/||/<> BACTEROİDETES

( Firmicutes gram pozitif bakteriler İLE Bacteroidetes gram negatif bakterilerdir. Firmicutes/Bacteroidetes oranı obezite ile ilişkili İLE bu oranın dengesizliği metabolik hastalıklara yol açar. )

( Jeffrey Gordon tarafından 2006 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1947-) (Ülke: ABD) (Alan: Gastroenteroloji, Mikrobiyoloji) (Önemli katkıları: Bağırsak mikrobiyotasının obezite ve metabolizmadaki rolü) )


- FIRSAT ile/ve/||/<> BAHANE


- FISH :/yerine BALIK


- FİSHER ile/||/<> BİLGİSİ

( Fisher bilgi matrisi )

( Ronald Fisher tarafından 1922 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1890-1962) (Ülke: İngiltere) (Alan: İstatistik, Genetik) (Önemli katkıları: Wright-Fisher modeli, istatistiksel genetik) )


- FISHING :/yerine BALIK TUTMA


- FİSYON ile ATOM BOMBASI ile BÖLÜNEBİLİR

( FISSION vs. FISSION BOMB vs. FISSIONABLE )

( شکافت ile بمب شکافت ile بمب هستهاي ile شکافت پذير )

( SHKAFT ile BAMB SHKAFT ile BAMB NPASTEHYAY ile SHKAFT PAZYR )


- FİTOTERAPİ/PHYTOTHERAPY[İng.] değil/yerine/= BİTKİSEL SAĞALTIM


- FIVE :/yerine BEŞ


- FİZİKSEL KİMYA ile/||/<> BİYOKİMYA

( Kimyasal süreçlerin fiziksel özelliklerini inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Biyolojik süreçlerin kimyasını inceleyen bilim dalı. )

(

Kimya ile Biyokimya Arasındaki İlişki, Tanım ve FaRkLaR

Kimya Nedir?

Kimya, nesnelerin yapısını, bileşimini, özelliklerini ve bu nesneler arasındaki etkileşimleri inceleyen bilim dalıdır. Atomlar, moleküller, ögeler ve bileşikler gibi temel kimyasal bileşenleri araştırır.

Biyokimya Nedir?

Biyokimya, kimyanın canlı organizmalardaki kimyasal süreçlere uygulanmasıdır. Canlı sistemlerdeki proteinler, enzimler, karbonhidratlar, lipitler ve nükleik asitler gibi biyomoleküllerin yapısını ve işlevlerini inceler.

Kimya ile Biyokimya Arasındaki İlişki

Biyokimya, kimyanın bir alt dalıdır ve temel kimya ilkelerini kullanarak biyolojik düzeni açıklar. Örneğin, kimyada etkileşim kinetiği incelenirken biyokimyada enzim kinetiği ele alınır. Kimyada organik bileşiklerin yapıları araştırılırken, biyokimyada bu bileşiklerin canlı organizmalardaki işlevleri incelenir.

Kimya ile Biyokimya Arasındaki FaRkLaR

Özellik Kimya Biyokimya
İnceleme Alanı Tüm nesneler (organik ve inorganik) Canlı organizmalardaki kimyasal süreçler
Ana Konular Atomlar, moleküller, tepkimeler, termodinamik Enzimler, metabolizma, gözesel tepkimeler
Uygulama Alanı Malzeme bilimi, ilaç, enerji, mühendislik Tıp, genetik, biyoteknoloji, beslenme
Temel Sorular Nesneler nasıl tepkimeye girer? Canlı organizmalarda kimyasal süreçler nasıl işler?
)


- FİZYON/FÜZYON/FISSION[İng.] değil/yerine/= BÖLÜNME | ÇOĞALMA


- FLAG :/yerine BAYRAK


- FLAMA[İt.] değil/yerine/= BAYRAK


- FLAMİNGO ile BATI HİNT FLAMİNGOLARI

( ... İLE Kuluçkalarını Karayipler'de kurarlar. )

( ... İLE Yavrularını, önceden sindirdikleri karides suyuyla 1 ay boyunca beslerler. [Daha sonra Güney Amerika'ya birlikte göçerler.] )

( Flamingoların, özellikle sudayken, tek ayakları üzerinde durmalarının nedeni, ayaklarını dinlendirme değil gövdelerini sıcak tutma çabasıdır. Bu biçimde, daha az ısı kaybederler. )

( PHOENICOPTERUS RUBER )