B ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 9.979 başlık/FaRk ile birlikte,
9.979 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(29/41)
- DALGI/GAFLET[Ar.] ile/ve/<>/değil/yerine BOŞLAMA/İHMAL[Ar.]
( CARELESSNESS vs./and/<>/but NEGLIGENCE
NEGLIGENCE instead of CARELESSNESS )
- DALGIN BAKIŞ ile BAYGIN BAKIŞ
( Bakış yakındakine olsa da zihin/düşünceler uzakta/kine. İLE Bakış da, zihin de yakındakine. )
( İlgi, başka bir yerdekine. İLE İlgi, baktığında. )
- DAMAR YAŞLANMASI ile/ve BAĞIŞIKLIK YAŞLANMASI
( Yaşımız, damarlarımızın yaşlan(ma)dığı kadardır. )
- DANIŞMAK ile/ve/||/<>/> BİLGİ VERMEK
- DANS ile/ve/<> BALE
( Dans, kendinden emin olmayan, ne istediğini bilmeyen kişinin yapacağı iş değildir. )
( Dans Tarihçeleri )
( DANCE vs./and/<> BALLET )
( SİVA: Samoa Adası [Polinezya Adaları] yerlilerinin dansı. )
- DANS = DANCE[İng.] = DANSER[Fr.] = TANZEN[Alm.] = BALLARE[İt.] = BAILAR/DANZAR[İsp.]
- DARALMA ile/ve/<> BUNALMA
- DARBE ile/ve/||/<> BASKI
- DARBUKA ile/değil BONGO
- DARRÂ[Ar.] ile BE'SÂ'[Ar.]
- DATÇA[< DADIA/DADYA] ile/ve/değil/||/<>/> BETÇE[< BEDIA/BEDYA]
- DAVAR ile/değil/yerine BU DA VAR
( … İLE/DEĞİL/YERİNE
)
- DAVET YURDU/DAR-ÜD-DAVET[Ar.] ile/ve/||/<>/> YANIT YURDU/DAR-ÜL-İCÂB[Ar.] ile/ve/||/<>/> BARIŞ YURDU/DAR-ÜL-İSLÂM[Ar.]
( Duyuru/tebliğ süreci. İLE/VE/||/<>/> İman ve kabul süreci. İLE/VE/||/<>/> Uygulama ve hâkimiyet süreci. )
(
Özet (Hızlı Bakış)
Üç kavram, İslâm'ın toplumlar üzerinde davet, icabet ve hâkimiyet süreçlerini sıralayan bir sınıflandırma sunar. Tarihsel olarak Mekke Davet dönemi (darü'd‑davet), Medine'nin icabet örneği (darü'l‑icâbe) ve Raşid halifeler dönemi de darü'l‑islâm hâline dönüşmeyi gösterir.
Kavramların Dilsel ve Kavramsal Kökeni
Dar (دَار) Arapçada ilk anlamı olarak “ev/yurt/mekâna işaret eder; âdeta bir alanı belirtir. Helal‑haram, ikamet ve hâkimiyet bağlamında kullanıldığında "dâr" terimi bir hukûkî/ontolojik mekânı tanımlar.
İslâm sözcüğü, salt "teslimiyet"/"itaat" anlamını taşımakla birlikte burada dinin adı olarak kullanılmıştır; dolayısıyla darü'l‑islâm "İslâm'ın hâkim olduğu bölge" anlamına gelir. Da‘vet çağrı/davet etme eylemini; icâbe ise cevabı/kabulü gösterir. Bu sözcüklerin birleşimiyle oluşan terimler, süreçsel bir mantık taşır.
Terim Tanımları - Ayrıntılı
- Darü'd‑Davet (دار الدعوة): İslâm'ın hâkim olmadığı, fakat İslâm mesajının sözlü/kitabî/tebliğ faaliyetleriyle ulaştırıldığı alan. Temel ilişki: davet (da‘ve).
- Darü'l‑İcâbe (دار الإجابة): Davete olumlu yanıt verilmiş; insan topluluklarının önemli bir kısmı İslâm'ı kabul etmiş; sosyal/ruhsal dönüşüm başlamıştır; hâkimiyet kısmi olabilir.
- Darü'l‑İslâm (دار الإسلام): İslâm hukukunun ve siyasal otoritenin hâkim olduğu bölge. Burada şer‘î düzen normatif olarak uygulanır; zimmî ilişkileri, vergi (cizye gibi) ve kamu düzeni bu çerçevede düzenlenir.
Kavramlar Arası Mantıksal İlişki
Bir bölge için ideal‑tip bir süreç şöyle özetlenebilir: Darü'd‑Davet > Darü'l‑İcâbe > Darü'l‑İslâm. Bu, tarihsel süreçleri modellemek için kullanışlıdır ama pratikte aşamalar iç içe geçebilir: örneğin bir şehirde bazı kabileler icabet ederken bazıları davet aşamasında kalabilir.
Tartışmalı Noktalar ve İlmî Yaklaşımlar
Bu kavramsallaştırma klasik Fıkıh (İslâm hukuku) literatüründe ve âlimlerin siyaset‑tebliğ düşüncesinde değişik biçimlerde ele alınmıştır. Modern tarihçi ve fıkıh mütefekkirleri, kavramların sabit sınırlar taşıdığı fikrine itiraz eder; zira hâkimiyet ve kabul dereceleri coğrafî, sosyal, ekonomik unsurlara göre değişir. Aşağıda birkaç önemli eleştiri‑nokta özetlenmiştir:
- Sabit sınırlar eleştirisi: "Darü'l‑islâm" ile "darü'l‑harb" arasındaki çizgi bazen bulanıktır; ticaret yolları, azınlık hakları, savaş hali gibi etkenler sınırları belirler.
- Modern devlet anlayışı: Klasik dönemdeki hâkimiyet modelleri modern egemenlik ve devlet yapısıyla birebir örtüşmez. Dolayısıyla kavramların modern uygulamaya aktarılması sıkça tartışılır.
- Etik ve tebliğ stratejileri: Davet‑icabet ilişkisinin ahlâkî zemini ve yöntemleri (zorlama mı, ikna mı vb.) farklı düşünürlerce farklı şekillerde yorumlanır.
Tarihsel Karşılıklar: Mekke, Medine, Raşid Halifeler
Aşağıda üç dönem için ayrıntılı açıklamalar, önemli olaylar ve dönemin kavramsal karşılığı verilmiştir. Her bölüm tarihsel bağlam, toplumsal yapı ve örnek olaylarla desteklenir.
Mekke Dönemi (610 - 622) - Darü'd‑Davet
Kısa tanım: Peygamberliğin başlangıcından hicrete kadar geçen süre. İslâm'ın ilk tebliğleri Mekke toplumuna ulaşır ama siyasal hâkimiyet yoktur.
- Sosyal Durum: Kabile toplum yapısı, müşrik elitlerin hâkimiyeti, ticaret merkeziliği.
- Tebliğ Metodları: Sözlü davet, şahsi örneklik, azınlık halinde ibadetler (örtülü/topluluk içinde).
- Örnek Olaylar: İlk mümin toplulukların kenarda kalması; Ebu Talib ve Hz. Hatice gibi destekleyici şahısların rolü; baskı ve işkenceler.
- Kavramsal Karşılık: Darü'd‑Davet — çünkü İslâm hâkim değildir; davet sürmektedir.
Medine Dönemi (622 – 632) - Darü'l‑İcâbe
Kısa tanım: Hicret ile birlikte Medine'de İslâm toplumunun kurulması, anayasal düzenlemeler (Medine Vesikası), kabileler arası sözleşme ve icabetin kurumsallaşması.
- Sosyal Durum: Ensar‑muhacir dayanışması, kabileler arası ittifaklar, Yahudi topluluklarıyla sözleşmeler.
- Kurumsal Gelişmeler: Medine Vesikası (şehari yönetme ve toplumlar arası ilişkiler çerçevesi); namaz, oruç, zekât gibi toplumsal ibadetlerin düzenlenmesi.
- Örnek Olaylar: Akabe Biatları, Medine Vesikası, savaş ve sulh antlaşmaları (Bedir, Uhud, Hendek gibi olayların toplumsal etkileri).
- Kavramsal Karşılık: Darü'l‑İcâbe - davete icabet edilmiş, topluluk İslâmî kimliği benimsemiştir; hâkimiyet kısmi ama târihî dönüştürücüdür.
Raşid Halifeler Dönemi (632 – 661) - Darü'l‑İslâm
Kısa tanım: Hz. Ebû Bekir, Ömer, Osman ve Ali dönemlerini kapsayan süreç; fetihler, devletleşme, şer‘î hukukun uygulama zemini.
- Sosyal Durum ve Yönetim: Merkezi otorite, valilik‑eyalet sistemi, vergi‑tahsil mekanizmaları, askeri teşkilatlanma.
- Kurumsal Gelişmeler: Fetihlerle genişleyen coğrafya; şer‘î düzenin kamusal alana taşınması; zimmî düzenlemeleri, cizye, vakıf uygulamaları.
- Örnek Olaylar: Suriye ve Mısır fetihleri, Hz. Ömer'in adalet uygulamaları, şeriatın idarî hayata entegrasyonu.
- Kavramsal Karşılık: Darü'l‑İslâm - İslâm'ın hem toplumsal hem de siyasî hâkimiyetinin kurumsal görünümü.
Karşılaştırmalı Tablo
| Dönem / Kavram | Özellik | Sosyal Durum | Örnek Olaylar |
|---|---|---|---|
| Mekke - Darü'd‑Davet | Tebliğ / davet | Kabile egemenliği, azınlık Müslümanlar | Peygamber'in tebliğleri, baskılar |
| Medine - Darü'l‑İcâbe | İcabet / kabul | Toplumsal dönüşüm, anayasal düzen (Medine Vesikası) | Akabe Biatları, Medine Vesikası |
| Raşid Halifeler - Darü'l‑İslâm | Hâkimiyet / uygulama | Devletleşme, şer‘î uygulama | Fetihler, şer‘î uygulamalar |
Ayrıntılar ve Uygulama Örnekleri
Uygulamada, bir bölge aynı anda farklı kategorilere bölünebilir: şehir merkezleri darü'l‑islâm iken çevre köyler darü'd‑davet aşamasında olabilir. Ayrıca zaman içinde aynı bölge farklı aşamalardan geçer. Modern çalışmalarda bu kavramların yorumlanmasında hukûkî ve tarihsel bağlam dikkate alınır.
Zaman Çizelgesi (Kısa)
- 610: Peygamberliğin başlangıcı (ilk vahiy)
- 610 – 622: Mekke döneminde tebliğ - Darü'd‑Davet
- 622: Hicret - Medine toplumunun kuruluşu
- 622 – 632: Medine dönemi - Darü'l‑İcâbe
- 632 – 661: Raşid halifeler dönemi - Darü'l‑İslâm'ın kurumsallaşması
Kaynakça ve Okuma Önerileri
Bu belge. akademik amaçlı kaynakça yerine öneri niteliğindedir. Daha ayrıntılı akademik okuma için klasik fıkıh eserleri (İbn Hazm, İbn Kudâme, el‑Mâverdî) ve modern çalışmalar (tarihçiler ve İslâm hukuku araştırmaları) tavsiye edilir. Ayrıca Medine Vesikası ve Akabe Biatları ile ilgili birincil kaynak metinleri incelenmelidir.
- DAVRANIŞ = BEHAVIOUR[İng.] = COMPORTEMENT[Fr.] = VERHALTEN[Alm.] = COMPORTARSE[İsp.]
- DAVRANIŞSAL YAKLAŞIM ile/ve/||/<> BİLİŞSEL YAKLAŞIM
- DAVRANMAK ile ARABULUCU OLARAK HAREKET ETMEK ile DİKKATSİZCE HAREKET ETMEK ile DİKKATLİ DAVRAN ile İHTİYATLI DAVRANMAK ile ÇEKİNGEN DAVRANMAK ile DELİ GİBİ DAVRANMAK ile ALDATICI DAVRANMAK ile DÜRÜST OLMAYAN BİR ŞEKİLDE DAVRANMAK ile APTALCA DAVRANMAK ile NAZİK DAVRAN ile SERT DAVRANMAK ile TEDBİRSİZCE DAVRANMAK ile ALÇAKÇA DAVRANMAK ile BECERİKSİZCE DAVRANMAK ile AHLAKSIZCA DAVRANMAK ile CİMRİ DAVRANMAK ile HAREKETE GEÇMEK ile APTALCA DAVRANMAK
( ACT vs. ACT AS MEDIATOR vs. ACT CARELESSLY vs. ACT CAUTIOUSLY vs. ACT CONSERVATIVELY vs. ACT COYLY vs. ACT CRAZY vs. ACT DECEITFULLY vs. ACT DISHONESTLY vs. ACT FOOLISHLY vs. ACT GENTLY vs. ACT HARSHLY vs. ACT IMPRUDENTLY vs. ACT IN A DASTARDLY WAY vs. ACT INEXPERTLY vs. ACT LEWDLY vs. ACT MISERLY vs. ACT OUT vs. ACT STUPIDLY )
( پرده ile يفا کردن ile اقدام کردن ile اقدام به عمل آوردن ile روح دادن ile واسطه شدن ile سهل انگاري کردن ile مدارا کردن ile محافظه کاري کردن ile ناز کردن ile غر دادن ile خل بازي در آوردن ile خل گري کردن ile نادرستي کردن ile احمقانه رفتار کردن ile مليمت کردن ile درشتي کردن ile خشونت کردن ile دست از پا خطا کردن ile ناجوانمردي کردن ile ناشيگري کردن ile هرزه گي کردن ile خست ورزيدن ile تقليد کردن ile حماقت کردن ile خريت کردن )
( PARDEH ile YFA KARDAN ile EGDAM KARDAN ile EGDAM BAH AMEL AVARDAN ile RUH DADAN ile VASETEH SHODAN ile SONPAL ENGARY KARDAN ile MADARA KARDAN ile MOHAFEZEH KARY KARDAN ile NAZ KARDAN ile GHAR DADAN ile KHAL BAZY DAR AVARDAN ile KHAL GARY KARDAN ile NADRESTY KARDAN ile AHMAGHANEH RAFTAR KARDAN ile MOLYMAT KARDAN ile DARSHTY KARDAN ile KHSHOONT KARDAN ile DAST AZ PA KHATA KARDAN ile NAJAVANMARDY KARDAN ile NASHYGARY KARDAN ile NPARZEH GY KARDAN ile KHAST VARZYDAN ile TAGHALYD KARDAN ile HAMAGHT KARDAN ile KHARYT KARDAN )
- DAVUL ile DAVUL BİNBAŞI ile DAVUL DERİSİ ile DAVULCU ile BAGET
( DRUM vs. DRUM MAJOR vs. DRUMHEAD vs. DRUMMER vs. DRUMSTICK )
( تبيره زدن ile کوس ile چليک ile طبل ile تنبک زدن ile تبيره ile ضرب ile تنبک ile کوش ile طبل زدن ile طبل بزرگ ile روي طبل ile طبل زن ile طبال ile چوب طبل )
( TABYRAH ZADAN ile KOS ile CHELYK ile TABL ile TANBAK ZADAN ile تبيره ile ZAB ile TANBAK ile KOOSH ile TABL ZADAN ile TABL BOZORG ile ROY TABL ile TABL ZAN ile طبال ile CHUB TABL )
- DAVULDA:
TOKMAK ile/ve/||/<> BIZBIZ
( ... İLE/VE/||/<> Davula sol elle vurulan ince değnek. )
- DAYANÇ/SABIR ile/ve BAŞARI
( Eğer sabır gösterirseniz, başarmamak olanaksızdır. )
( If you persevere, there can be no failure. )
( Büyük başarıların sahipleri, küçük işleri titizlikle yapabilme sabrını gösteren kişilerdir. )
( PATIENCE vs./and SUCCESS )
- DAYANMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BIRAKMAK
- DAYATILAN ile/değil/yerine BENİMSETİLEN
- DAYATMA ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< BASKI
- DAYATMA ile BASTIRMA
- DAYATMA ile/ve/</değil "BİLDİĞİNİ OKUMA"
- DAYATMA ile/değil/||/</>< ÖZEN/BAKIM
- DAYATMAK ile/ve/||/<>/> BOZMAK
- DEBT :/yerine BORÇ
- DEDE[Oğuz] ile/= BABA
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- DEDE/NİNE
ile/ve/||/<>/>
ANNE/BABA
ile/ve/||/<>/>
ABLA/AĞABEY
ile/ve/||/<>/>
BEN
ile/ve/||/<>/>
ERKEK/KIZ KARDEŞ
(
)
( SOFU/SOBO to/||/<>/> HAHA/ÇİÇİ to/||/<>/> ANİ/ANE to/||/<>/> WATAŞİ to/||/<>/> OTOTO/İMOTO )
- [ne yazık ki]
!DEDİKODU ile/değil/yerine/>< BİLGİ
( "Dilde". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Akılda. )
- DEFEYANS[İng. < DEFEASANCE] değil/yerine/= BAYILMA, BAYGINLIK
- DEFORMASYON/DEFORMATION[İng.] değil/yerine/= BİÇİMSİZLEŞME
- DEFORMASYON değil/yerine BİÇİM BOZULMASI
- DEFORMİTE/DEFORMITY[İng.] değil/yerine/= BİÇİM BOZUKLUĞU
- DEFTER-İ KEBİR/LEDGER[İng.] değil/yerine/= BÜYÜK DEFTER
- DEĞER ile/ve/<> BAĞIL DEĞER
( ... İLE/VE/<> Bir aritmetik sayısının, önüne (+) ya da (-) imleri yazıldıktan sonraki değeri. | Bir sayının, rakamlarından her birinin, bulunduğu basamağa göre aldığı değer. )
- DEĞERSİZLEŞİR ile/ve/||/<> YOLDA KALIR ile/ve/||/<> YALNIZLAŞIR ile/ve/||/<> TÜKENİR ile/ve/||/<> BİLGİSİZ SAYILIR
( Her durumunu anlatan. İLE/VE/||/<> Herkese güvenen. İLE/VE/||/<> Her sırrını açığa vuran. İLE/VE/||/<> Her becerisini ortaya döken. İLE/VE/||/<> Her bildiğini söyleyen. )
- DEĞİL ile BİLE DEĞİL
- DEĞİL["DİİL/DEYİL" değil!] ile BİLE DEĞİL
( NOT vs. EVEN NOT )
- DEĞİLLEME ve BÜTÜNLÜK
( NEGATION and INTEGRITY )
- DEĞİŞME ile/ve/değil BİR BAŞKA OLMA
( Sizi, eskisi gibi kullanamadıklarında, değiştiğinizi "söylerler". )
( [not] ALTERATION vs./and/but BEING AN OTHER )
- DEĞİŞMEZ/LİK ile/ve/değil/yerine BENZER/LİK
- DEĞİŞTİRİCİ ile BELİRLEYİCİ
- DEGRADASYON/DEGRADATION[İng.] değil/yerine/= BOZUNMA | YIKILIM
- DEGRADASYON değil/yerine/= BOZUNMA, YIKIM
- DEJENERATİF/DEGENERATIVE[İng.] değil/yerine/= BOZUNDURAN
- DEKLARASYON değil/yerine/= BİLDİRİM
- DEKLARE (ETMEK) değil/yerine/= BİLDİRMEK
- DEKOMPRESYON/DECOMPRESSION SICKNESS[İng.] değil/yerine/= BASI GİDERME | BASINÇ GİDERME | VURGUN
- DELİK ile/değil BARBAKAN
( ... İLE/DEĞİL Kale duvarlarında, düşmana ok atmak üzere açılmış delik. )
- DELİK ile BASTİKA[İt. < PASTECA]
( ... İLE Bir yelken serenine ya da herhangi bir ağaca açılan delik. )
- DELİ/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİLGİLİ/LİK
( Bilgisizler/cahiller ve düşün[e]meyenler için anlayamadıkları her şey [ve herkes] "deli/lik"tir. )
- DELİ/LİK ile/ve/değil/||/></ne yazık ki BİLGİSİZ/LİK / CAHİL/LİK
( Akıl, kişiyi terk etmişse. İLE/VE/DEĞİL/||/>
- DELİRMEK ile/ve/||/<> BELİRMEK
- DELİRTME değil/yerine/>< BELİRTME
( Zihnin başedemediği tek şey belirsizliktir. Eğer yakınlarımızı "delirtmek" istemiyorsak, ancak zihnimizden/düşünce(ler)mizden/niyetimizden/yaklaşımımızdan ve/ya da durumumuzdan çevremizi haberdar ederek buna engel olabiliriz. Konuşmayarak, "susmayı"/"az konuşmayı" bir "beceri/fark" görerek iletişim ve paylaşım içinde olamaz, ortak alanda, birlikte hareket edemeyiz. )
- DEMEK Kİ ... ile/değil/yerine BELKİ DE ...
- DEMİR ile BAKIR/TUNÇ[< TUÇ]/NUHAS[Ar.]
( ... İLE Atom numarası: 29 | Atom ağırlığı: Cu = 63,54 )
( Bakır/Bronz/Demir üretimin tarihsel gelişimi: M.Ö. 20.000: Cilâlı Taş Devri M.Ö. 10.000: Buzul çağının sona ermesi. M.Ö. 6.000: TÜRKİSTAN/ANO'da bakır devri. M.Ö. 5.500: ELAM'da bakır devri. M.Ö. 5.000: MISIR'da bakır devri. M.Ö. 4.500: TÜRKİSTAN/ULU-KEM'de bronz devri. M.Ö. 2.000: MISIR'da bronz devri. M.Ö. 1.200: MISIR'da demir devri. M.Ö. 1.200: TRUVA'da demir devri. )
( IRON vs. COPPER )
- DENETLEYEBİLMEK ile/ve/= BİLMEK
( ABLE TO INSPECT vs./and/= TO KNOW )
- DENEY BİLİMLERİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİLİM
- DENEYİM ile/ve BİRİKİM
( Doğrudan deneyim, tek geçerli doğrulamadır. )
( Geçmiş deneyimlere göre davranmayalım, yeniden deneyelim. )
( Tüm deneyim, imgelemeden doğmuştur. )
( Direct experience is the only valid confirmation.
All experience is born of imagination. )
( EXPERIENCE vs./and ACCUMULATION )
- DENGE ile BİLANÇO ile DENGE ÇARKI ile DENGELİ ile DENGELİ SİSTEM ile DENGELEYİCİ
( BALANCE vs. BALANCE SHEET vs. BALANCE WHEEL vs. BALANCED vs. BALANCED SYSTEM vs. BALANCER )
( تعادل بر قرار کردن ile مانده ile بالانس ile بحال تعادل در آوردن ile مساوي کردن ile تتمه ile تراز ile متعادل کردن ile تعادل ile موازنه ile برابري دروزن ile توازن ile مابقي ile ترازنامه ile بيلان ile رقاصک ile متوازن ile متعادل ile ترازمند ile سيستم متعادل ile آکروبات )
( TAADEL BAR GHARAR KARDAN ile MANDEH ile BALANS ile BEHAL TAADEL DAR AVARDAN ile MOSAVY KARDAN ile TATMEH ile TARAZ ile MOTAADEL KARDAN ile TAADEL ile MOVAZNEH ile BARABARY DROZAN ile TAVAZAN ile MABAGHY ile TARAZNAMEH ile BEYLAN ile RAGHASEK ile MOTVAZAN ile MOTAADEL ile TARAZMAND ile SYSETAM MOTAADEL ile AKROBAT )
- DENGELEYİCİLİK ile/ve BÜTÜNLÜK
- DENGELİ ile/ve/||/<> BÜTÜNLÜKLÜ
- DENİZ/GÖL/IRMAK ile/ve/||/<> BALIKLAVA
( ... İLE/VE/||/<> Deniz, göl ve ırmaklarda balık yatağı olan yer. )
- DENİZ/OKYANUS ile/değil BATYAL[< Fr. < Yun.]
( ... İLE/DEĞİL 200 ilâ 1.000 m. arasında derinliği olan deniz. )
- DENİZALTI ile BATİSKAF[Fr. < BATHYSCAPHE]
( Deniz yüzeyinin altında ve üstünde yol alabilen savaş ya da araştırma gemisi. İLE Deniz diplerinde inceleme yapmak için kullanılan araç. )
- DENJOY CONJECTURE ile/||/<> BİEBERBACH CONJECTURE
( Denjoy univalent fonksiyon, Bieberbach katsayı tahmini. )
( Formül: Univalent functions İLE coefficient bounds )
- DENKLİK ile/ve/<> BÜTÜNLÜK
- DEPEND :/yerine BAĞLI OLMAK
- DEPENDENT :/yerine BAĞIMLI
- DEPENDING :/yerine BAĞLI OLARAK
- DEPRESAN değil/yerine/= BASKILAYICI
- DEPRESYON/KRİZ değil/yerine/= BUNALIM, ÇÖKÜNTÜ
- DERDEST[Fars.] (ETMEK) ile BERTARAF[Fars. BER + Ar. TARAF] (ETMEK)
( Tutma, elde etme. | Elde olan, yapılmakta olan. İLE Kaldırılmış, giderilmiş. )
- [ne yazık ki]
DERE/IRMAK SELLERİ ile/ve/||/<> DAĞLIK ALAN (KURU VADİ) SELLERİ ile/ve/||/<> KENT SELLERİ ile/ve/||/<> KIYI SELLERİ ile/ve/||/<> BARAJ SELLERİ
- DERGİ ile/değil BELLETEN
( ... İLE/DEĞİL Bilim kurumlarının çalışmaları ile ilgili yazı ve haberlerin yayımlandığı dergi, bilim dergisi. )
- DERİ KANSERİ ile/||/<> BAZAL GÖZELİ KARSİNOM
( Deri gözelerinde olağandışı büyüme ile ilişkili bir kanser türü. İLE/||/<> Derinin bazal gözelerinde başlayan ve genellikle yavaş büyüyen bir kanser türü. )
- DERİN/YOĞUN/GENİŞ DÜŞÜN(E)MEMEK ile/değil/<> BİLGİSİZLİK/DÜŞÜNCESİZLİK
( Bilgisizlik de, bilgi de zihindedir, gerçekte değil. )
( Bilgisiz olup, doğruyu savunacağına; bilgili olup, yanlışı savun! )
( [not] TO NOT (ABLE TO) THINK DEEP/INTENSIVE/WIDE vs./but/<> IGNORANCE/THOUGHTLESSNESS
Ignorance and knowledge are in the mind, not in the real. )
- DERİNLEŞTİRMEK ile/ve/<> BESLEMEK
( TO MAKE DEEPEN vs./and/<> TO FEED )
- DERİNLİK ile BİR İPLE ÖLÇÜLEN DERİNLİK ile DERİNLİK ÖLÇÜMÜ ile DERİNLİKLER
( DEPTH vs. DEPTH MEASURED BY A ROPE vs. DEPTH MEASURING vs. DEPTHS )
( ژرفا ile ژرفي ile ژرف ile مغ ile عمق ile گودي ile غور ile طناب خور ile ژرف سنجي ile اعماق ile قعر )
( ZHERFA ile ZHERFY ile ZHERF ile MOGH ile OMGH ile GODY ile غور ile TANAB KHOR ile ZHERF SANJY ile EMAGH ile GHER )
- DEŞARJ/DISCHARGE[İng.] değil/yerine/= BOŞALIM
- DEŞARJ değil/yerine/= BOŞALIM
- DEŞARJ ile BOŞALTMA KAĞIDI ile MENİ AKINTISI ile TABURCU
( DISCHARGE vs. DISCHARGE PAPER vs. DISCHARGE SEMEN vs. DISCHARGED )
( منفصل کردن ile بر کنار کردن ile آتش کردن ile اخراج شدن ile ترشح ile بده ile انفصال کردن ile انفصال ile برکنار کردن ile برگ خاتمه خدمت ile مني دفع کردن ile برکنار )
( MONFASL KARDAN ile BAR KONAR KARDAN ile ATASH KARDAN ile AKHARAJ SHODAN ile TARASHH ile BADEH ile ENFESAL KARDAN ile ENFESAL ile BARKONAR KARDAN ile BARG KHATMEH KHODAMAT ile MANY DAF KARDAN ile BARKONAR )
- DESPOT[Fr.] değil/yerine/= BUYURGAN
- DESTEKLEME ile/ve/||/<>/> BÜTÜNLEŞTİRME
- DETERMINAN/DETERMINANT[İng.] değil/yerine/= BELİRLEYİCİ
- DETERMİNASYON/DETERMINATION[İng.] değil/yerine/= BELİRLEME
- DETERMINE :/yerine BELİRLEMEK
- DETERMİNİZM/DETERMINISM[İng.] değil/yerine/= BELİRLEYİMCİLİK
- DEVE ile/ve/||/<> "ASLAN" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BEBEK
- DEVE/TEVE[dvnlgttrk] ile BERCÎS[Ar./Fars.]/BİRCÎS[Ar.]
( ... İLE Sütü çok olan deve. | Müşterî[Sakıt, Erendiz, Jüpiter, Mars] denilen yıldız. )
- DEVİM = MOTION[İng.] = MOUVEMENT[Fr.] = BEWEGUNG[Alm.] = MOTUS[Lat.]
- DEVİM/HAREKET[Ar.] ile/ve/||/<> DURAĞANLIK/SÜKÛN[Ar.] ile/ve/||/<> BİRLEŞME/İCTİMÂ[Ar.] ile/ve/||/<> AYRILMA/İNFİRAK[Ar.]
- DEVİNİM = HAREKET = MOVE, MOTION, MOVEMENT[İng.] = MOUVEMENT[Fr.] = BEWEGUNG[Alm.] = MOTUS[Lat.] = KINESIS[Yun.] = MOVIMIENTO[İsp.]
- DEVLET ile/ve/<> BAHÇE
- DEVİR/DEVR ile/değil/yerine BEREKET
- DEVRİM ile BAŞKALDIRI
( Sürekli devrim, sürekliliği ortadan kaldırır. )
( Baskıya/dayatmalara başkaldırmayan kişi, en başta, kendine karşı adâletsizdir. )
( REVOLUTION vs. REBELLION )
- DEVŞİRME ile/||/<>/> CİVELEK ile/||/<>/> ÇERİ ile/||/<>/> YENİÇERİ/SOLAK ile/||/<>/> CERRAH ile/||/<>/> BAŞESKİ ile/||/<>/> EŞKİNCİ ile/||/<>/> KETHÜDA ile/||/<>/> ODABAŞI ile/||/<>/> TURNACIBAŞI ile/||/<>/> ULÛFECİ ile/||/<>/> ASÂKİR-İ MANSURE
( Asker yetiştirilmek üzere Yeniçeri ocağına alınacak çocukları seçip toplama işi. İLE/||/<>/> Yeniçeri ocağına yeni girmiş delikanlı. İLE/||/<>/> Asker. İLE/||/<>/> Piyade askeri. İLE/||/<> Yeniçeri ordusunda görevli hekim. İLE/||/<> Yeniçeri bölüklerinin en kıdemsiz subayı ve erlerinin en kıdemlisi. İLE/||/<>/> Osmanlı sultanı ya da serdar ile savaşa giden ve ordunun vurucu gücünü oluşturan yeniçeri askerleri. İLE/||/<>/> Yeniçeri Ocağı'nda, Yeniçeri Ağası'ndan sonra gelen en yüksek subay. İLE/||/<>/> Yeniçeri kuruluşunda görevi alaylarda selâm törenlerini düzenlemek ve yönetmek olan subay. İLE/||/<> Yeniçeri Ocağı'nda bir bölüğünün komutanı. Son dönemde mübaşirlik yapanlara verilmiştir. İLE/||/<> Yeniçerilikte bir sınıf süvari askeri. İLE/||/<> İkinci Mahmut döneminde, yeniçeri ocağı kaldırıldıktan sonra kurulan yeni ordunun adı. )
( FERİK: Tümgeneral ya da korgeneral.
HASSA ORDUSU: Hükümdarı ve sarayı korumakla görevli askeri sınıf.
KAPIKULU: Ücretli Osmanlı askeri.
KARAKULAK: Emir çavuşu ya da haberci.
LAĞIMCILAR: Kapıkulu Ordusu'nda düşman kalesini yıkmak için tünel kazan askeri birlik.
LEVEND: Deniz askeri.
LİKATOR: Bulgarlar'dan oluşan Voynuk Teşkilatındaki küçük rütbeli subaylar.
LİVA: İki alaydan oluşan askeri birlik. | İlden küçük, ilçeden büyük olan yönetim bölgesi.
MALKOÇ: Akıncılar ocağının komutanı.
PENCİK: Asker yetiştirilmek için, savaş tutsaklarından beşte bir oranında ayrılan acemioğlan adayları.
PEYK: Postacılık, taşımacılık ve korumacılık yapan, törenlerde yer alan asker sınıfı.
REDİF: Son dönem Osmanlı ordusunda askerlik görevini bitirdikten sonra yedeğe ayrılan er.
REİS-ÜL KÜTTAB: XVII. Yüzyıla kadar Osmanlılarda Sultan divanı katiplerinin başı.
RİKABİYE: Sadrazam, vezir gibi devlet adamları tarafından devlet adamlarına verilen ad.
RİYALA: Tümgenerale eşit bir rütbe.
SAKA: Eyalet askerlerine bağlı bir sınıf.
SALMA: Osmanlı Devleti'nde kol gezen kolluk eri.
SARICA: Eyalet valilerinin buyruğundaki başıbozuk asker.
SEKBAN: Eyalet paşaları ve sancak beylerine bağlı olarak görev yapan bir sınıf asker. | Sınır boylarında görev yapan asker sınıfı.
SERASKER: Kara ordusu komutan. | Sadrazamlık görevi ile yükümlü olmayan ve Osmanlı ordusunun komutanlığını yapan vezirin ünvanı.
SİPAHİ: Osmanlılarda tımar sahibi atlı grup.
ÜMERA: Bey, amir, üst düzey subay.
VELEDEŞ: Kapıkulu süvarilerinin oğullarına verilen ad.
VÜZERA: Vezirler.
YASAVUL: İlhanlılarda ordu müfettişine verilen ad. )
- DEZENFEKSİYON/DISINFECTION[İng.] değil/yerine/= BULAŞ SAVMA
- DEZENFEKTAN/DISINFECTANT[İng.] değil/yerine/= BULAŞSAVAR
- DEZENFORMASYON değil/yerine/= BİLGİ ÇARPITMA
- DF/DOCUMENT FREQUENCY[İng.] değil/yerine/= BELGE SIKLIĞI
- DİBÂCE[Ar.] değil/yerine/= BAŞLANGIÇ, ÖNSÖZ
- DİK KAFALI ile BÜYÜK KALPLİ
( BIGHEADED vs. BIGHEARTED )
( پرافاده ile گشاده دل )
( پرافاده ile GOSHADEH DEL )
- DİKEN ile BARBAR ile BARBARLIK ile BARBAR ile BARBARLIK ile BARBARLIK ile BARBARLIK ile BARBARLAŞTIRMAK ile BARBAR ile DİKENLİ ile DİKENLİ TEL ile BERBER ile KIZAMIK ile BERBERLİK
( BARB vs. BARBARIAN vs. BARBARIANISM vs. BARBARIC vs. BARBARISM vs. BARBARITY vs. BARBARIZATION vs. BARBARIZE vs. BARBAROUS vs. BARBED vs. BARBED WIRE vs. BARBER vs. BARBERRY vs. BARBERY )
( پيکاندار کردن ile بي تمدن ile بربريت ile بربري ile وحشيگري ile بي رحمي ile قساوت قلب ile توحش ile وحشي کردن ile غير مصطلح ile خاردار ile سيم خاردار ile سلماني ile سرتراش ile آرايشگر ile زرشک ile ريش تراشي )
( PEYKANDAR KARDAN ile BEY TAMDAN ile بربريت ile بربري ile وحشيگري ile BEY RAHAMY ile GHSAVAT GHALAB ile TAVAHSH ile VAHSHY KARDAN ile غير مصطلح ile KHARDAR ile SYM KHARDAR ile سلماني ile SARTARASH ile ARAYSHGAR ile ZARSHK ile RYSH TARASHY )
- DİKENLİ OKLU KİRPİ ile BREZİLYA OKLU KİRPİSİ
- DİL FELSEFESİ'NDE:
NAHİV ile/ve/||/<> MANTIK ile/ve/||/<> BELÂGAT ile/ve/||/<> USUL-Ü FIKIH
- DİL KULLANIMINDA:
BİLGİ ile/ve/<> BECERİ
( TO USE THE LANGUAGE: KNOWLEDGE vs./and/<> SKILL/ABILITY )
- DİL ve/||/<> BELLEK ve/||/<> YAŞAM
- DİL ile/ve BİÇİM
- DİL ile/ve BİLDİRİŞİM
- DİL ve/<> BİLİNÇ
( TONGUE and/<> CONSCIOUSNESS )
- DİL ile/ve/<> BİLİNÇLENME
- DİL ve/<> BİRLİK
- DİLDE" ile/ve/değil/||/<>/< BİÇİMDE
- ... DİL/İ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BAĞLAM/I
- [ne yazık ki]
DİLSİZ ve/||/<>/< SESSİZ ve/||/<>/< BİLGİSİZ
( Haksızlıklara karşı. VE/||/<>/< Hukuksuzluklara karşı. VE/||/<>/< Devletin hukuki denetiminde. )
- DIMENSION :/yerine BOYUT
- DİN:
(YAŞAMSAL BİR) OLGU ve/<> (BİR) YANSIMA/TECELLİ ve/<> (YÜKSEK BİR) ANLAYIŞ/İDRAK ve/<> (YÜCE/ULVÎ BİR) KEŞİF ve/<> (YÜCE/ÂLÎ BİR) DENEYİM
- DİN" ile/ve/=/||/<> "BURÇ"
- DİNGİNCİLİK ile/ve BİLİNEMEZCİLİK
( QUIETISM vs./and AGNOSTICISM )
- DİNLEMEMEK ile/ve/||/<> BASTIRMAYA ÇALIŞMAK ile/ve/||/<> ORTAMDA DEĞİLMİŞ GİBİ DAVRANMAK
- DİPLOMAT ile BÜROKRAT
( Uluslararası konularda ülkesini temsil etmekle görevlendirilen kişi. İLE Devlet dairesinde çalışan kişi. )
( Türkiye'de Bürokrat: "Devletin her türlü nimetine tâlip, her türlü külfetinden uzak kişi." )
- DİRENÇLİ DANIŞAN ile/ve/değil/||/<>/< BİLGİSİZ/BECERİKSİZ SAĞALTIMCI[TERAPİST]
( Yoktur. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Vardır. )
- DİRENİŞ ile/ve/||/<> BAŞKALDIRI
- DİREY ile/ve BİREY
- DİRİ ve/<> BİRİ
- DİRİCHLET TEOREMİ ile/||/<> BERTRAND POSTÜLATI
( Dirichlet aritmetik progression asal, Bertrand n-2n arası asal. )
( Formül: AP prime İLE interval prime )
( Peter Gustav Lejeune Dirichlet tarafından 1837 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- DİRİMBİLİM/DİRİLBİLİM = BIOLOGY[İng.] = BIOLOGIE[Fr.] = BIOLOGIE[Alm.] = BIOLOGIA[İt.] = BIOLOGÍA[İsp.]
- DIŞ POLİTİKA KOMİTESİ YARDIMCISI ile MİLLETVEKİLİ ile VALİ YARDIMCISI ile BAŞBAKAN YARDIMCISI
( DEPUTY OF FOREIGN POLICY COMMITTEE vs. DEPUTY vs. DEPUTY GOVERNOR vs. DEPUTY PRIME MINISTER )
( جانشين ile نايب ile نايبالحکومه ile معاون سياست خارجي ile معاون نخست وزير )
( JANESHYNE ile NAYBE ile نايبالحکومه ile MOAVAN SYEST KHARJY ile MOAVAN NAKHAST VEZYR )
- DİSİMİLASYON[Fr.] değil/yerine/= BENZEŞMEZLİK
- DIŞKI ile DIŞKI ile SALGILAMAK ile BOŞALTIM
( EXCRETA vs. EXCRETAL vs. EXCRETE vs. EXCRETION )
( فضولات ile برازي ile دفع کردن ile برون کردن ile دفع )
( FOZOLAT ile برازي ile DAF KARDAN ile BORON KARDAN ile DAF )
- DİSKONEKSİYON/DISCONNECTION[İng.] değil/yerine/= BAĞLANTI KESİLMESİ
- DİSKORDAN/S değil/yerine/= BENZEŞMEZ/LİK | UYUMSUZ/LUK
- DISMORFİK/DISMORPHİC[İng.] değil/yerine/= BOZUK BİÇİMLİ
- DISORDER[İng.] değil/yerine/= BOZUKLUK
- DISORDER :/yerine BOZUKLUK
- DİSRAFİ/DISRAPHY[İng.] değil/yerine/= BİTİŞİM BOZUKLUĞU
- DISTAL[İng.] değil/yerine/= BAŞLANGICA UZAK
- DİSTAL değil/yerine/= BAŞLANGICA UZAK
- DİSTORSİYON değil/yerine/= BURKULMA | ÇARPITMA | SAPMA
- div.[Lat. < DIVIDE] değil/yerine/= BÖL, BÖLÜNÜZ
- DIVIDE :/yerine BÖLMEK
- DIVISION :/yerine BÖLÜM, BÖLME
- DIVORCE :/yerine BOŞANMA
- DİYET yerine BESİDÜZEN
- DİZ ÇÖKMEK ile BAĞDAŞ KURMAK
- DİZGE ile/ve/<> BÜTÜNLÜK
( Aslında her biri öbürüdür. )
( SYSTEM vs./and/<> INTEGRITY
Each is the other, in truth. )
- DİZGE ile/ve/<> BÜTÜNLÜKLÜ DİZGE
( SYSTEM vs./and/<> SYSTEM IN INTEGRITY )
- DOÇENT değil/yerine/= BİLGEN
- DOCUMENT :/yerine BELGE
- DOĞA KAYNAKLI FELÂKET/ÂFET ile/ve İNSAN KAYNAKLI FELÂKET/ÂFET ile/ve TEKNOLOJİ KAYNAKLI FELÂKET/ÂFET
( ... İLE/VE Savaş. İLE/VE ... )
( Sonrasında nefret duygusu oluşturmaz. İLE/VE Sonrasında nefret uyandırır. İLE/VE ... )
( Birbirimizin karşısına çıplak çıkmak zorunda olsaydık, birbirimizi gırtlaklamak daha zor gelirdi. )
( NATURAL DISASTER vs. DISASTER BY HUMAN vs. DISASTER BY TECHNOLOGY )
- DOĞA:
ÖZ ve/||/<> BİÇİMİN BİRLİĞİ
- DOĞA ve/<> BİLGİ ve/<> KILAVUZ
( Rahman. VE Rahmet. VE Rahim. )
- DOĞAL DİLLER ile BİÇİMSEL/FORMEL DİLLER ile ALAN DİLLERİ
- DOĞAL İLE KAZANILMIŞ ile/||/<> BAĞIŞIKLIK TÜRLERİ
( İki temel bağışıklık sistemi. )
( Formül: IgG > IgA > IgM > IgE > IgD )
- DOĞAL KORUNMA YÖNTEMLERİ ile/ve/||/<>/> BILLINGS YÖNTEMİ
(
Billings Yöntemi Servikal Mukus Değişiklikleri
| Dönem/Faz | Servikal Mukus Özellikleri | Duyu ile Algılanışı / Gözlemlenen Değişiklikler | Yorum / Anlamı |
|---|---|---|---|
| Âdet Sonrası / Düşük Doğurganlık Dönemi |
|
|
Doğurganlık düşüktür; yumurtlama uzak, rahim iç ortamı henüz doğurganlığa uygun duruma gelmemiştir. |
| Yumurtlamaya Hazırlık Dönemi |
|
|
Doğurganlık artmaktadır; gövde yumurtlamaya hazırlanır ancak henüz en verimli özelliklere ulaşmamıştır. |
| Yumurtlama(Fertil) Dönemi |
|
|
Doğurganlık doruktadır. Bu dönem, sperm için en uygun ortamı sunar ve yumurtlamanın gerçekleştiğini, yumurtanın bağımsız bırakıldığını gösterir. |
| Yumurtlamadan Sonraki Dönem / Doğurganlık Düşüşü |
|
|
Doğurganlık azalır; bu durum, yumurtlamadan sonra gövdenin doğurganlığı azaltmaya yönelik hazırlık sürecinde olduğunu gösterir. |
- DOĞAL SEÇİLİM ile/ve/değil/||/<>/> BİRİKİMLİ SEÇİLİM
- DOĞAN/ATMACA ile BOZ DOĞAN
( ... İLE Eril atmacadan sivri kanatları ve kısa kuyruklarıyla ayrılırlar. )
( ... İLE Kışın açık arazilerde ve sulak alanların çevresinde yaşarlar. )
( ... vs. MERLIN )
( ... cum FALCO COLUMBARIUS )
- DOĞAN ile BÂZEK[Fars.]
( ... İLE Küçük doğan. )
- DOĞAN ile BIYIKLI DOĞAN
( ... İLE Çöller ve açık arazilerde yaşarlar. [Genellikle yarlarda ve kayalıklarda, nadiren de harabelerde yuva yaparlar.] )
( ... vs. LANNER )
( ... cum FALCO BIARMICUS )
- DOĞAN ile BÛHE[Ar. çoğ. BEVÂHE]
( ... İLE Çakır doğanlar. )
( ... İLE Manevra yeteneği en yüksek kuş. )
- DOĞANIN AŞILMASI ve/<> BEŞERİLİĞİN AŞILMASI
( Tarih ile. VE/<> İnsan olmakla. )
- İNAK/DOGMA ile/ve BELİRLENİM
( DOGMA vs./and DETERMINATION )
- DOĞRU-YANLIŞ YOK/TUR! ile/değil/ya da [BAĞLAMINDA ve GÖRELİ OLARAK] DOĞRU-YANLIŞ OLMAZ/OLMAYABİLİR
( Doğru-yanlış, bir şeyin ne olmadığı ve olmayacağı üzerine buluşmak olduğundan, olan/lar, olabilecek/ler üzerine kullanıl(a)maz/değildir! )
- DOĞRUDAN ile BAŞTAN(/KAFADAN)
- DOĞRUDANLIK ile/ve/<> BİRE BİR
- DOĞRU/LUK ile/ve BAĞLI/LIK
- DOĞRU/UYGUN BESLENME ve/<> BİSİKLET KULLANIMI
- EBCED:
DOĞU ile/ve/||/<> BATI
- DOĞU EJDERHASI ile BATI EJDERHASI
( EAST DRAGON vs. WEST DRAGON )
- DOĞU/MAŞRIK[Ar. < ŞARK] ile MAĞRİP/MAĞRİB[Ar. < GARB]
( DOĞU, GÜNEŞİN DOĞDUĞU TARAF )
- DOĞU RÜZGÂRLARI ile/ve BATI RÜZGÂRLARI
( Sabahları eser. İLE/VE Akşamları eser. )
( Batı rüzgârları doğu rüzgârlarından nispeten daha serindir. )
( Doğu ve batı rüzgârları, kuzey ve güney rüzgârlarından daha sıcaktır. )
( Gecenin geç saatlerinde ya da sabahın erken saatlerinde esince, hava incelir ve Güneş'in doğuşuyla dengelenir. Nem azalır ve hava ısınır, kurur, hafifler. Öğleden sonra ya da gecenin erken saatlerinde esen rüzgârlar tamamen tersi niteliktedir. Genel olarak ifade edilirse, doğu rüzgârları batı rüzgârlarından daha yararlıdır. İLE/VE Gecenin geç saatlerinde ve günün erken saatlerinde estiğinde, henüz Güneş onların üzerinde yükselmediği için yoğun ve ağırdır. Günün geç saatleri ve gecenin erken saatlerinde esen rüzgârlar zıt tiptedir. )
- DOĞU SÜRYANİCESİ ile/ve BATI SÜRYANİCESİ
( Sözcüklerin sonundaki harf, O harfiyle tamamlanır. )
- DOĞUM ve/> BÜYÜME ve/> GELİŞİM
( Aşk ile. VE/> Şevkât ile. VE/> Muhabbet ile. )
( İSTİHLÂL[Ar. < HİLÂL]: Çocuğun doğar doğmaz ağlamaya başlaması. )
( TELAHHUM[Ar. < LAHM]: Semirme, etlenme. )
( TERBİYE[Ar.< RÜBÜV]: Besleyip büyütme, beslenip büyütülme. | Eğitim. | Görgü. | Alıştırma. | Hafif cezalandırma. | Bazı yemeklere konulan limon, sirke, salça gibi şeyler. | Alıştırma.[hayvan] | Tavsiye, kayırma, koruma. )
- DOĞUŞ ile/ve/<> BİÇİMLENİŞ
( BIRTH vs./and/<> TO SHAPE UP )
- DÖKÜM ile BİR BAKIŞ AT ile ÇOK ROL YAPMAK ile NAZAR ETMEK ile ISSIZ ADADA MAHSUR KALMAK ile DÖKME DEMİR ile KURA ÇEKMEK ile HİNTYAĞI ile KASTORYUM
( CAST vs. CAST A GLANCE vs. CAST A LOT vs. CAST AN EVIL EYE vs. CAST AWAY vs. CAST IRON vs. CAST LOTS vs. CASTOR-OIL vs. CASTOREUM )
( بر افکندن ile گچ گيري ile افکندن ile نظر انداختن ile نگاه انداختن ile قرعه انداختن ile نظر زدن ile کشتي شکسته ile سخت ومحکم ile چدن ile چدني ile پشک اندازي ile کرچک ile جند )
( BAR AFKANDAN ile GACH GYRY ile AFKANDAN ile NAZAR ANDAKHTAN ile NEGAH ANDAKHTAN ile GHARE ANDAKHTAN ile NAZAR ZADAN ile KESHTY SHKASTEH ile SOKHT VOMAHKAM ile CHODAN ile CHODANY ile POSHK ANDAZY ile KARCHAK ile JAND )
- DOKÜMAN[Fr., İng. < DOCUMENT]["DÖKÜMAN" da değil!] değil/yerine/= BELGE
- DOKUNMUŞLUK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BİLMEK (VE UYGULAMAK)
- DOLAŞMAK ile/ve/değil BAKINMAK
( CEVELÂN ile/ve/değil SEYR )
- DOLAYISIYLA ile BU/O NEDENLE
- DOL(DUR)MAK ile/ve BOŞAL(T)MAK
( TO (GET) FILL vs./and TO DISCHARGE )
- DOLDURMAK ile REÇETE DOLDUR ile BİR BAŞVURU FORMUNU DOLDURUN ile DOLDURMAK ile DOLU ile DOLGU MADDESİ ile DOLDURMA ile DOLDURUCU
( FILL vs. FILL A PRESCRIPTION vs. FILL AN APPLICATION vs. FILL UP vs. FILLED vs. FILLER vs. FILLING vs. FILLISTER )
( آگندن ile پر کردن ile مملو کردن ile پرکردن ile نسخه پيچيدن ile درخاست پر کردن ile پر شدن ile اشباع کردن ile انباشتن ile انباشته ile مشحون ile پرکرده ile آگنده ile پر کننده ile بطانه ile پرکننده ile اشباع ile کنش کاو )
( AGANDAN ile PAR KARDAN ile MOMLU KARDAN ile PORKARDAN ile NASKHEH PEYCHYDAN ile DARKHAST PAR KARDAN ile PAR SHODAN ile ESHABAE KARDAN ile ANBASHTAN ile ANBASHTEH ile MOSHHOON ile PORKARDEH ile AGANDEH ile PAR KONANDEH ile بطانه ile PORKONANDEH ile ESHABAE ile KONASH KAV )
- DOLMUŞ ile BİRİKMİŞ
- DOLU ile BERED[Ar.]
( ... İLE En çok fırtınalı havada yağan dolu. )
- DOM/DOCUMENT OBJECT MODEL[İng.] değil/yerine/= BELGE NESNESİ MODELİ
- DOMİNANS/DOMINANCE[İng.] değil/yerine/= BASKINLIK
- DOMINANT :/yerine BASKIN
- DOMUZ ile BAĞRÂ[Fars.]
( ... İLE Eril domuz. )
- DON ile BUZLANMA
( FROST vs. FROSTWORK )
( سرما زدن ile شبنم ile سرماريزه ile سرمازده کردن ile شبنم منجمد ile گچک ile طراحي گردي )
( SARMA ZADAN ile SHBONAM ile سرماريزه ile SARMAZDEH KARDAN ile SHBONAM MANJAMAD ile گچک ile TARAHY GARDY )
- DONASYON/DONATION[İng.] değil/yerine/= BAĞIŞ | BAĞIŞLAMA
- DONATMAK ile/ve BEZEMEK
( TO RIG vs./and TO EMBELLISH )
- DÖNGÜ ile BİSİKLET ÇALMAK ile DÖNGÜ SÜRESİ
( CYCLE vs. CYCLE STEALING vs. CYCLE TIME )
( سيکل ile چرخه زدن ile چرخه دزدي ile مدت چرخه )
( SYKEL ile CHARKHEH ZADAN ile CHARKHEH DOZDY ile MADAT CHARKHEH )
- DÖNGÜ ile/ve BOKBÖCEĞİ/KHEBER[Mısır'da]
( )
( CYCLE/CYCLONE vs./and SCARAB )
( ... cum GEOTRUPES STERCORARIUS )
- DONMA NOKTASI ile BUZ NOKTASI
( ... İLE Bir saf su karışımıyla saf buzun, standart atmosfer [1 At] basıncında dengede olduğu, buzun gerçek donma noktası. )
- DONUKLUK ile/değil BULANIKLIK
- DÖRT PARMAK ve/<> BAŞPARMAK
( [elini, kalbinin üzerine getirdiğinde] Geleneği/e işaret eder. VE/<> Kişiyi/e[seni/sana] işaret eder. )
- DÖVMEK ile DÖVME ile SAHTE İMZA ile SAHTEKÂR ile DÖVME ile AFFETMEK ile BAĞIŞLAMA
( FORGE vs. FORGED vs. FORGED SIGNATURE vs. FORGER vs. FORGING vs. FORGIVE vs. FORGIVENESS )
( کوره قالگري ile آهنگري کردن ile کوره آهنگري ile قلب کردن ile مجعول ile جعل ile جعلي ile قلب ile امضاء جعلي ile جاعل ile سند ساز ile جعل کننده ile ساخته کار ile جعل سند ile مغفرت کردن ile عفو کردن ile آمرزيدن ile مغفرت ile غفران ile عفو ile بخشايندگي ile بخشايش ile آمرزيدگي ile بخشش ile آمرزش )
( KOREH GHALGARY ile AHANGARY KARDAN ile KOREH AHANGARY ile GHALAB KARDAN ile MAJUL ile JAL ile JALY ile GHALAB ile EMZA JALY ile JAL ile SAND SAZ ile JAL KONANDEH ile SAKHTEH KAR ile JAL SAND ile MOGHAFARAT KARDAN ile OFO KARDAN ile AMARZYDAN ile MOGHAFARAT ile GHAFARAN ile OFO ile بخشايندگي ile BAKHSHAYSH ile AMARZYDEGY ile BAKHSHESH ile AMARZESH )
- DOYGU/RIZK:
BOL ile/ve/<>/değil/yerine BEREKETLİ
- DOYUM ve/||/<>/< BÜTÜNLÜK
- DRAFT vs. BILL
( Tasarı, poliçe, çek. İLE Yasa tasarısı. )
- AKAÇ/AKITAÇ/DREN ile/ve/||/<> BOŞALTMA/AKAÇLAMA/DRENAJ[İng. < DRAINAGE]
( Birikmiş suları akıtmaya yarayan boru, oluk ve benzeri araç. | Temel düzeyindeki suları toplayıp yapıların uzağına akıtan, yeraltı su borusu. İLE/VE/||/<> ... )
- DS-DA/DOCUMENT LEVEL SENTIMENT ANALYSIS[İng.] değil/yerine/= BELGE DÜZEYİ DUYGU ÇÖZÜMLEMESİ
- DUA ETMEK ile/ve BOYNUNU BÜKMEK
- DUAL SPACE ile/||/<> BİDUAL SPACE
( Dual X* linear functional, bidual X** double dual. )
( Formül: Linear functionals İLE double dual )
- DUDAK BÜKMEK ile/ve/||/<> BURUN KIVIRMAK
- DÜĞME ile/ve BENDENE[Fars.]
- DÜĞÜM ile/ve BOĞUM
- DÜĞÜM ile DÜĞÜMLÜ ile DÜĞÜMLEYİCİ ile BUDAKLI
( KNOT vs. KNOTTED vs. KNOTTER vs. KNOTTY )
( بهم پيوستن ile منگوله ile گره دار کردن ile گره ile گرهدار کردن ile منگولهدار کردن ile عقده ile جمع شده ile ازدحام کرده ile منگوله دار ile گرهدار ile گره دار ile گرهاي ile کلاله دار ile ماشين گره زني ile پرگره ile گره گير )
( BACPAM PEYVASTAN ile MANGOLEH ile GAREH DAR KARDAN ile GAREH ile GAREADAR KARDAN ile MANGOLEHDAR KARDAN ile AGHODEH ile JAM SHODEH ile AZADHAM KARDEH ile MANGOLEH DAR ile GAREADAR ile GAREH DAR ile GAREHYAY ile KOLALEH DAR ile MASHYNE GAREH ZANY ile PORGAREH ile GAREH GYR )
- DUMAN ile BUHÂR[: Buğu. Ar. çoğ. EBHİRE]
( Bir maddenin yanması ile çıkan ve içinde katı zerrelerle buğu bulunan kara ya da esmer renkli gaz. | Havalanan ince tozların ya da sisin havada oluşturduğu bulanıklık. İLE Bir kritik sıcaklığın altında gaz fazına geçen ve sıcaklığı düşürmeksizin, sadece basıncın artırılmasıyla sıvılaştırılabilen özdek/madde. )
( ... avec LA VAPEUR )
( ... mit DAMPF )
( SMOKE vs. STEAM )
- DUMAN ile BULUT
( ACÂC: Bulut. | Duman. )
( SMOKE ile CLOUD )
- DUMUR ile BİTKİNLİK/SÜRMENAJ[Fr.]
- DÜN ile YARIN ile/ve/değil/yerine/||/=/<>/< BUGÜN
( Gitti mi gelmez. İLE Gelir mi bilinmez. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/<>/< [ne yazık ki] Değeri bilinmez. )
( Yarın, bugünün öğrencisidir.
[Lat.] Discipulus est prioris posterior dies. )
( ... ile FERDA ile/ve/değil/yerine/||/=/<>/< ... )
- DÜNYA -/<> A'RAF/BERZAH -/<> ÂHİRET
( ... <-> İnsan. <-> ... )
- DÜNYADA, BİR KİŞİ/İNSAN OLMAK ile/ve/değil/||/<> BİR KİŞİ İÇİN DÜNYA OLMAK
- DÜPEDÜZ ile BASBAYAĞI
- DÜRBÜN[Fars. < DÜR:Uzak. + BÎN: Gören(/gösteren).] değil/yerine/= BAKAÇ
( Uzaktaki nesnelerin görüntülerini büyütmeye ya da yaklaştırmaya yarayan, objektif ve oküler adlı iki mercekten oluşan optik araç. | Gözetleme deliği. )
- DÜRBÜN ile/değil BÜYÜTEÇ
( [not] BINOCULARS vs. MAGNIFYING GLASS )
- DURDURMA ile/ve/||/<> BERTARAF ETME
- DURUM ile BADİRE
( ... İLE Birdenbire ortaya çıkan tehlikeli durum. )
- DURUŞ ile/ve/||/<> BAKIŞ
- DÜRÜST/LÜK >< BİLGİSİZ/LİK(CEHÂLET)
- DÜŞMAN OLMAK değil/yerine/>< BİRBİRİNE HAYRAN OLMAK
- DÜŞMANA:
| "ZARAR VERMEK ve/ya da ÖÇ ALMAK" |
ile/değil/yerine/><
BAĞIŞLAMAK
( | Düşmanından daha alçağa düşürür. VE/YA DA Düşmanınla aynı seviyeye düşürür. | İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yüceltir. )
- DÜŞMANLIK değil/yerine/>< BİREŞİM/TEVHİD
- DÜŞMEK ile UYKUYA DALMAK ile GERİ ÇEKİLMEK ile GERİDE KALMAK ile DÜŞMEK ile DÜŞEN ADAM ile AŞIK OLMAK ile AŞIK OLMAK ile TERK EDİLMEK ile GECİKMEYE DÜŞMEK ile DÜŞMEK ile ARALARI AÇILMAK ile HASTALANMAK ile BİLİNÇSİZ DÜŞMEK ile YANGINA KURBAN GİTMEK ile YANILABİLİR ile DÜŞMEK ile KAYAN YILDIZ
( FALL vs. FALL ASLEEP vs. FALL BACK vs. FALL BEHIND vs. FALL DOWN vs. FALL GUY vs. FALL IN LOVE vs. FALL IN LOVE WITH vs. FALL INTO ABEYANCE vs. FALL INTO DELAY vs. FALL OFF vs. FALL OUT vs. FALL SICK vs. FALL UNCONSCIOUS vs. FALL VICTIM TO FIRE vs. FALLIBLE vs. FALLING vs. FALLING STAR )
( سقوط ile سقوط کردن ile نازل شدن ile خريف ile خزان ile غلط افتادن ile پائين افتادن ile افت داشتن ile زمين خوردن ile برگ ريزان ile افتادن ile انقراض ile هبوط ile افت ile پاييز ile افت کردن ile فروريختگي ile پائيز ile خواب بردن ile وا افتادن ile باز ماندن ile پس افتادن ile عقبافتاده ile عقب افتادن ile به زمين خوردن ile زود باور ile خاطرخاه شدن ile دل از دست دادن ile دل باختن ile خاتر خواه شدن ile عارض شدن ile مسکوت ماندن ile به تعويق افتادن ile ور آمدن ile بيرون افتادن ile بيمار شدن ile مريض شدن ile بي هوش شدن ile طعمه آتش شدن ile جايزالخطا ile افتان ile ريزان ile تير شهاب )
( SAGHOOT ile SAGHOOT KARDAN ile NAZEL SHODAN ile خريف ile KHAZAN ile GHALT AFTADAN ile PAYEYNE AFTADAN ile AFT DASHTAN ile ZAMYNE KHORDAN ile BARG RYZAN ile AFTADAN ile انقراض ile CPEHBUT ile AFT ile PAYYZ ile AFT KARDAN ile FOROORYKHTGY ile PAYEYZ ile KHAB BARDAN ile VA AFTADAN ile BAZ MANDAN ile PES AFTADAN ile AGHABAFTADEH ile AGHAB AFTADAN ile BAH ZAMYNE KHORDAN ile ZUD BAVAR ile KHATARKHAH SHODAN ile DEL AZ DAST DADAN ile DEL BAKHTAN ile KHATAR KHAH SHODAN ile AREZ SHODAN ile MOSKOT MANDAN ile BAH TAVYGH AFTADAN ile VAR AMADAN ile BEYRON AFTADAN ile BEYMAR SHODAN ile MARYZE SHODAN ile BEY TEOOSH SHODAN ile TAMEH ATASH SHODAN ile جايزالخطا ile AFTAN ile RYZAN ile TYR SHEHAB )
- DÜŞÜNCE DÖNEMLERİNDE:
"BÜYÜSEL" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> (")DİNSEL(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BİLİMSEL
( Onbinlerce yıldır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Sekizbin yıldır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Birkaç yüzyıldır. )
- DÜŞÜNCE/FİKİR ile/ve/<>/< BİLGİ/VERİ
( Amaca yönelik. İLE/VE/||/<>/< Nedene yönelik. )
( Entellektüel akıl. Amaçlı, evrensel düşünme. İLE/VE/||/<>/< Rasyonel akıl. )
( Gelecekte tutar, geleceğe yöneliktir. İLE/VE/||/<>/< Geçmişte tutar. )
( Bilgi/veri sahibi olmadan, düşünce/fikir sahibi olunmaz/olunmamalı! )
( Gelecek. İLE/VE/||/<>/< Şimdi. )
( IDEA/THOUGHT vs./and/||/<>/< KNOWLEDGE/DATA )
- DÜŞÜNCE ve/||/<> BİLGİ ve/||/<> BELLEK
- DÜŞÜNCEDE ile/ve/||/<>/>/< EĞİTİMDE ile/ve/||/<>/>/< BİLİMDE
( Özgürlüğü. İLE/VE||/<>/>/< Çağdaşlığı. İLE/VE||/<>/>/< Evrenselliği. [yeğleyelim!] )
- DÜŞÜNEBİLDİĞİN KADAR (BİLE)BİLMEK ve/||/<>/> BİLEBİLDİĞİN KADAR DÜŞÜN(EBİL)MEK
- DÜŞÜNME ile/ve BÖLÜMLEME
( TO THINK vs./and CLASSIFICATION )
- DÜŞÜNMEK ile/ve/değil/yerine BİLDİĞİN ŞEY ÜZERİNE DÜŞÜNMEK
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Tefekkür. )
( [not] TO THINK vs./and/but TO THINK ON WHICH YOU KNOW
TO THINK ON WHICH YOU KNOW instead of TO THINK )
- DÜŞÜNMEK ve/<>/>/< BOŞ KONUŞMAMAYI BECERMEK
( Düşünmeden konuşmanın cezası, sonradan düşünmeye mahkûm olmaktır. )
( Bir şey ki, yapmasan da olur. YAPMA! Bir şey ki, söylemesen de olur. SÖYLEME! )
( Konuşulacak bir kişi olduğunda, onunla konuşamamak, onu yitirmek demektir. Konuşulamayacak bir kişiyle konuşmaksa sözlerin boşuna harcanması demektir. )
( Bazı şeyleri konuşmuyoruz diye aklımız/sözümüz yok zannedilmesin! )
( TO THINK and/<> MANAGE TO NOT VAIN/WASTE TALKING )
- DÜŞÜNME/KONUŞMA HAKKI ile/ve/||/<>/> BİLGİLENME HAKKI
( ISEGORIA vs./and/||/<>/> ISONOMIA )
- DÜŞÜNÜLEBİLİR ile/ve/||/<> BİLGİNİN KONUSU OL(A)MAMA ile/ve/||/<> DİLE GETİRİLEMEME
- DÜŞÜNÜLEBİLİR/LİK ile/ve/||/<> BİLİNEBİLİR/LİK
- DÜŞÜNÜLMEMİŞ BİLİNEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BİLİNEN
- DÜŞÜNÜŞ BİÇİMİ ile/ve/<> BİLGİ ÇERÇEVESİ
- DÜŞÜP BAYILMAK değil BAYILIP DÜŞMEK
- DUYDUĞUNU NAKLETMEK ile/ve/yerine BİLDİĞİNİ NAKLETMEK
- DUYGU:
İLİŞKİSEL EYLEM EĞİLİMİ ile/ve/||/<> ANLAM İNŞÂ SÜRECİ ile/ve/||/<> BİRİNCİL UYARIM DÜZENİ/DÜZENEĞİ
- DUYGU ile/ve/||/<> BELLEK
( EMOTION vs./and/||/<> MEMORY )
- DUYGU ile/ve/||/<> "BİR DUYGUNUN, BAŞKA BİR DUYGUYLA KARŞILANMASI/KAPATILMAYA ÇALIŞILMASI"
( Ancak, bilgi ve bilinç ile doğal işleyişin dışına çıkılabilir. )
- DUYGU ile/ve/=/||/<> BULANIK DÜŞÜNCE
- DUYU ve/||/<>/> ALGI ve/||/<>/> BETİMLEME/TASVİR ve/||/<>/> TASARIM ve/||/<>/> TANIM ve/||/<>/> AD/SÖZCÜK ve/||/<>/> KAVRAM/SOYUTLAMA
- DUYU/HİS ile/ve/değil/||/<>/< BELLEK KAYDI
- DUYUSAL DENEYİM ile BİREYSEL BİLİNÇLİLİK ile TOPLUMSAL İLİŞKİLER
- DÜZELTME ile/ve/değil BİLGİLENDİRME
( [not] CORRECTION vs./and/but TO INFORM )
- DÜZEN BİYOLOJİSİ ile BİYOKİMYA
( Karmaşık biyolojik düzenlerin bütünsel bir biçimde incelenmesine odaklanan bir bilim dalı. İLE Canlılardaki kimyasal tepkimeleri inceleyen bir bilim dalı. Bu iki dalın kesiştiği noktada, gözesel ve moleküler düzeydeki etkileşimler ve metabolik yollar incelenmekte. )
(1996'dan beri)