B ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 9.979 başlık/FaRk ile birlikte,
9.979 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(25/41)
- BRİKETLEMEK ile BRİKET ile BRİKETÇİ/LİK
- BRILLIANT :/yerine PARLAK (ZEKA)
- BRİLLOUİN BÖLGESİ ile/||/<> FERMİ YÜZEYİ
( Brillouin k-uzayı hücre, Fermi yüzeyi dolu-boş sınırı. )
( Formül: Örgü geometri İLE enerji )
- BRING :/yerine GETİRMEK
- BRİT değil/yerine/= YAPIŞIKLIK
- BRITISH SCHOL PARKI :
( Demirköy Mahallesindedir. 1.500,00 m²'lik bir alanı kapsamaktadır. Tamamı yeşil alandır. )
- BRITISH :/yerine BRİTANYALI
- BRİYANTİN ile BRİYANTİNLİ ile BRİYANTİNSİZ
- BRİYOFİTA ile/||/<> TRAKYOFİTA
( Briyofita karayosunu vasküler yok İLE trakyofita damarlı. )
( Formül: Non-vascular İLE vascular )
- BROAD :/yerine GENİŞ
- BROKEN OFF vs. SEPARATED
- BROKEN :/yerine KIRIK
- BROKOLİ ile ROMANESKO BROKOLİ
( BROCCOLI vs. ROMANESCO BROCCOLI )
- BROM-/BROMO- ile/||/<> OZO- ile/||/<> SAPR-/SAPRO-
( Kötü koku, bromun varlığı ile ilgili, bromla ilgili. İLE/||/<> Hoşa gitmeyen koku. İLE/||/<> Çürümüş, kokuşmuş, bozuk, bozulmuş. )
- BROMFENOL MAVİSİ ile BROMOTİMOL MAVİSİ
( Formülü, C19H10Br4O5S, asidik biçimi sarı, bazik biçimi ise mavi olan, pH 3,0-4,6 aralığında kullanılan, suda çözünen, sarı renkli ve katı bir pH belirteci. İLE Formülü, C27H28Br2OS, mol kütlesi 624 g olan, kahverenkli kristal yapıda, pH 6,0-7,6 aralığında kullanılan, asit biçiminin rengi sarı, bazik biçimi ise mavi renkli olan bir pH belirteci. )
- BROMHİDRİK ile BROMHİDRİK ASİT
- BROMÜR ile BROMÜRLÜ
- BRONŞ ile/||/<> BRONŞEKTAZİ ile/||/<> BRONŞİYEKTAZİ ile/||/<> BRONŞİYOL
( Soluk borucuğu. İLE/VE/|| Soluk borucuğu genişlemesi. İLE/VE/|| Soluk borucuğu genişlemesi. İLE/VE/|| Soluk borucuğu dalı. )
- BRONŞİT ile BRONŞEKTAZİ
( Bronşların yangılanması. İLE Bronşların genişlemesi. )
- BRONŞİT ile/||/<> BRONŞİOLİT
( Bronş yangısı. İLE/||/<> Küçük bronşların yangısı. )
- BRONŞİT ile/||/<> PNÖMONİ
( Bronşların yangılanması, öksürük ve balgam ile ilişkili bir solunum yolu sayrılığı. İLE/||/<> Akciğer dokusunun yangılanması, ateş ve öksürük ile ilişkili bir solunum yolu bulaşı. )
- BRONZ ile BRONZ RENKLİ
( BRONZE vs. BRONZE COLORED )
( برنز ile برنزي ile مسبار ile برنگ برنز )
( BARANZ ile BARANZY ile مسبار ile BARANG BARANZ )
- BRONZ[Fr.] değil/yerine/= TUNÇ/ÇODIN[dvnlgttrk]
( Genellikle %1-10 kalay ve %90-99 bakırdan oluşan bir alaşım. [Günümüzde, kalay içermeyen alaşımlar için de bronz adı kullanılmaktadır. Alüminyum/manganez/berilyum bronzu gibi.] )
- BRONZLAŞMAK ile BRONZLAŞTIRMAK ile BRONZ
- BROOKLYN ile DERE
( BROOKLYN vs. BROOK )
( جوي ile جويبار ile بروکلين )
( JOY ile JOYBAR ile BOROKLYNE )
- BROŞ ile BROŞÇU
( BROACH vs. BROACHER )
( سنجاق کراوات ile سوراخ کن ile نوشابه درآوردن ile شکل سيخ ile بسيخ کشيدن ile بسيخ زدن ile مطرح کننده )
( SANJAGH KARAVAT ile SORAKH KON ile NOSHABEH DARAVARDAN ile SHEKL SYKH ile BESYKH KESHYDAN ile BESYKH ZADAN ile MOTRH KONANDEH )
- BROTHER :/yerine ERKEK KARDEŞ
- BRÖVE değil/yerine/= UZBELGE
- BROWN :/yerine KAHVERENGİ
- BROWNIAN HAREKETİ:
1926 / 1928
- BROWNİAN İLE DİFÜZYON İLE OSMOZ ile/||/<> TAŞINIM FENOMENLERİ
( Parçacık ve molekül hareketleri. )
( Formül: D = kT/6πηr )
- BROWNİAN MOTİON ile/||/<> POİSSON PROCESS
( Brownian sürekli Gaussian, Poisson sıçrama say. )
( Formül: Continuous Gaussian İLE jump counting )
( Carl Friedrich Gauss tarafından 1801 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- BRUEGEL ile BOSCH
( [resimde] Normal işlerle uğraşan çok fazla kişi varsa. İLE Yine çok fazla kişi varsa fakat kişiler, çılgınca şeyler yapıyorsa. )
- BRUİT değil/yerine/= UĞULTU
- BRUKSİZM -ile
( Uyku sırasında dişleri sıkmak, gıcırdatmak ve çeneyi kenetlemek. )
- BRUKSİZM ile/||/<> APNE
( Dişlerin istemsizce sıkılması ya da gıcırdatılması. İLE/||/<> Solunumun geçici olarak tamamen durması. )
- BRUKSİZM ile/||/<> TEMPOROMANDİBULAR EKLEM BOZUKLUĞU (TME)
( Dişlerin istemsiz sıkılması ya da gıcırdatılması. İLE/||/<> Çene ekleminde ağrı ve fonksiyon bozukluğu. )
- BRUKSİZM ile/||/<> TİNNİTUS
( Dişlerin istemsizce sıkılması ya da gıcırdatılması. İLE/||/<> Kulakta çınlama ya da uğultu duyulması. )
- BRUKSİZM ile/||/<> TRİSMUS
( Dişlerin istemsiz olarak sıkılması ya da gıcırdatılması. İLE/||/<> Çene kaslarının kasılması ve ağız açmada zorluk. )
- BRÜLÖR[Fr. < BRÛLEUR] değil/yerine/= YAKMAÇ
( Sıvı yakıtı kolayca yanabilecek taneciklere ayırarak püskürten aygıt. )
- BRUNEI ve/<> BANDAR SERI BEGAWAN
( ... VE/<> Brunei'nin başkenti. )
- BRUNEİ ve/<> BANDAR SERİ BEGAWAN
( ... VE/<> Brunei'nin başkenti. )
- BRUNEİ ile/ve/<> BORNEO (ADASI/ÜLKESİ)
( Borneo Adası'nın kuzeybatısında, 5.8 km²'lik bir bölümü olan, dünyanın en zengin ülkesi. İLE/VE/<> 730.000 km² yüzey alanıyla, Grönland ve Yeni Gine'den sonra, dünyanın 3. en büyük adası. [Dünyanın en tenha bölgesi unvanına da sahiptir.] )
( ... İLE/VE/<> Önceleri, Macapahit İmparatorluğu'na ait olan Borneo'ya ulaşan ilk Avrupa'lı, [Portekiz'li] Abreu oldu.[1511]
1526'da Portekiz'liler, 1604'te Hollanda'lılar yerleşmeye başladı.
XIX. yüzyıla kadar, adanın sadece kıyı kesimleri biliniyordu.
1826'da Bancermasin Sultanlığı, Hollanda egemenliğini tanıdı.
Müller ve Schwaner gibi ilk gezginler, adanın iç kesimlerine yöneldiler.
1841'de [İngiliz] James Brook, "Sarawak Racası" olarak Kuching'e yerleşti.
1846'da Labuan Adası, Büyük Britanya'ya bırakıldı. 1888'de, adanın kuzeyi, tümüyle İngiliz denetimine girdi.
Sarawak ve Sabah eyaletleri, 1963 yılında, Malezya'ya bağlandı. )
- BRUSELLOZ ile/||/<> TÜBERKÜLOZ
( Brusella bakterisinin neden olduğu, genellikle hayvandan insana bulaşan bir bulaş. İLE/||/<> Mycobacterium tuberculosis bakterisinin neden olduğu, genellikle akciğerleri etkileyen bir bulaş. )
- BRUSH :/yerine FIRÇA
- BRÜT ÜCRET ile/ve NET ÜCRET
- BRÜT ile BRÜT AĞIRLIK ile İĞRENÇLİK
( GROSS vs. GROSS WEGHT vs. GROSSNESS )
( ناويژه ile غير خالس ile وزن ناخالص ile بي ظرافتي )
( ناويژه ile غير خالس ile VAZAN NAKHALES ile BEY ZARAFTY )
- BRÜT değil/yerine/= KESİNTİSİZ
- BSL-1 İLE BSL-2 İLE BSL-3 İLE BSL-4 ile/||/<> BİYOGÜVENLİK SEVİYELERİ
( Biyolojik risk sınıflandırması. )
( Formül: Containment levels )
- BT/COMPUTERIZED/COMPUTED TOMOGRAPHY TOMOGRAPHY | INFORMATION TECHNOLOGY değil/yerine/= BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİ | BİLİŞİM TEKNOLOJİSİ
- BT ile KORKULUYOR ile ONUNLA HER ŞEY BİTTİ ile ONUNLA HER ŞEY BİTTİ ile HİÇBİR ŞEYE DEĞMEZ ile ÖYLE GÖRÜNÜYOR ile ÖYLE GÖRÜNÜYOR ile ÖNERİYOR
( IT vs. IT IS FEARED vs. IT IS OVER WITH HER vs. IT IS OVER WITH HIM vs. IT IS WORTH NOTHING vs. IT SEEM vs. IT SEEMS vs. IT SUGGESTS )
( آن ile اين ile بيم آن ميرود ile کارش ساخته است ile به مفت هم نمي ارزد ile به نظر رسيدن ile به نظر مي رسد ile آمده است )
( AN ile AYNE ile BEYM AN MYRUD ile KARSH SAKHTEH EST ile BAH MOFT NPAM NAMY ARZAD ile BAH NAZAR RESYDAN ile BAH NAZAR MY RASAD ile AMODEH EST )
- BU ANLAMDA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DOLAYISIYLA
- (BU AY DA) GELDİ-ÇATTI
- BU BAĞLAMDA ... ile/ve DOLAYISIYLA
- BU BAKIMDAN ile BİR BAKIMA
- BU ÇERÇEVEDEN ..." değil BU ÇERÇEVEDE / BU PENCEREDEN ...
- Bu da var! de DİNLE!!!
- Bu da var! de, SUS!!!
- BU DA VAR ile/ve/||/<>/> YOK ARTIK
- BU DİZİM" değil BUDİZM
- BU DÜNYADA OLMAK ile/ve/değil/yerine BU DÜNYADAN OLMAMAK
- BU GECE GEL ya da/ne yazık ki/||/<>/> GELİR ECEL
- BU/ŞU/O "HÜKÜM", MUTLAK BUTLÂN İLE MALÛLDÜR ile/ve/||/<> İNSAN, NİSYAN İLE MALÛLDÜR
- Bu kadar konuşmaya gerek yok! demeden KONUŞ!!!
- BU KADAR YETKİLERİN, ... değil BU KADAR YETKİNİN, ...
- BU NEDENLE ile/değil/yerine O BAKIMDAN
- BU NE(DİR)? ile/ve BU NE İŞE YARAR?
( Çocuk sorusu. İLE/VE Yetişkin sorusu. )
( Question of child. VS./AND Question of adult. )
( WHAT (IS) THIS? vs./and WHAT WORTH OF THIS? )
- BU/ŞU/O NE/DİR? ile/ve BU/ŞU/O NE İŞE YARAR?
( Çocukların sorusu. İLE Yetişkinin sorusu. )
( "WHAT (IS) THIS?" vs./and "WHAT WORTH OF THIS?
Children's question. WTIH/AND Adult's question. )
- BU ŞARKIYI BİL(M)İYORUM ile/ve/değil BU ŞARKININ SÖZLERİNİ BİL(M)İYORUM
- BU SEFER DE ... ile ŞİMDİ DE ...
- BU ŞEKİLDE ile/ve BU KOŞULLARDA
- BU YANIYLA ile/ve/değil BU ANLAMIYLA
- BU/ŞU YÜZDEN ile/değil BUNDAN/ŞUNDAN DOLAYI
- BU YÜZDEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BU BAĞLAMDA/ANLAMDA
- BU ile/ve BÖYLE
( THIS vs./and LIKE THIS )
( ZHE ile/ve ... )
- BÛ[Ar.] ile BÛ[Ar.]
( Baba. İLE Koku. )
- BU ile BU
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Bu. İLE Buğu, buhar. )
- BU ile BU ARADA ile BU GÖZLE ile BU KABİL ile BU SEFER/LİK ile BU TAKIM ile BU TÜRLÜ ile BU AÇIDAN ile BU YÖNDEN ile BU YÜZDEN ile BU GİDİŞLE ile BU MEYANDA ile BU BAKIMDAN ile BU CÜMLEDEN ile BU KABİLDEN ile BU MERKEZDE ile BU TAKDİRDE ile BU HAYSİYETLE
- BU ... ile ... (/BU ŞEY ile ŞEY)
( Betimleme/Tasvir/Tasavvur. İLE Kavram. )
- BU ve/||/<> NEYSE
( İşaret edilen/edilecek kişi çok yakınımız olsa bile hiçkimse için, hiçbir zaman, zemin ve koşulda söylenil(e)mez!["Bu" sözcüğü, ancak nesneler için kullanılır!] VE/||/<> Konuşma sırasında, konular, konuşulanlar için söylenil(e)mez! )
- BU ile ŞU ile O
( THIS vs. THAT vs. IT )
- BUALİ ŞELÂLELERİ -ile
( Orta Afrika Cumhuriyeti'nde bulunan, dünyanın en geniş 4. şelâlesi olarak bilinen şelâle. )
- BÜBER ADNAN (KAĞIZMAN, 1970) :
( Erzurumspor'dan transfer edildi ve iki sezon (1991 - 1993) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 32 lig, 3 kupa ve 1 turnuva maçı olmak üzere 36 resmi ve ayrıca 11 özel maçla birlikte toplam olarak 47 maçta Sarıyer forması giydi. Turnuva maçlarında 1 ve özel maçlarda 2 olmak üzere takımına 3 gol kazandırdı. Konyaspor'a transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. )
- BUBİ ile BUBİ KAPISI
( BOOBY vs. BOOBY HATCH )
( ساده لوح ile نوانخانه ديوانگان )
( SADEH LOH ile NAVANAKHANEH DYVANGAN )
- [ne yazık ki]
"BU/BUNA" ile/ve/||/<> "BUNLAR/A"
( Kişilere/topluluklara, hiçbir zaman ve zeminde/koşulda, "bu, bunlar" diye seslenilmez, örnek verilmez! Büyük yanlıştır! Çok ayıptır! )
- BÜC[Fars.] ile BÜCC[Ar.] ile BÜÇ[Ar.]
( Keçi. İLE Kuş yavrusu, palazı. İLE Ağzın iç tarafı, avurt. )
- BUCA ile BUCAK ile BUCAKLI ile BUCAKSIZ ile BUCAK BUCAK
- BUCAK BUCAK (KAÇMAK)
- BUÇGAK/BUÇGAQ ile BUÇGAK/BUÇGAQ ile BUÇGAK/BUÇGAQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Dünyanın dört yönünden biri.{/YER BUÇGAKI] İLE Köşe ya da benzeri bir şey. İLE Devenin baldır derisi. )
- BUCK :/yerine DOLAR
- BUCKİNGHAM ile BUCKİNGHAM SARAYI ile PARA ile BUĞDAY ile BUKAROO ile BUCKEROO ile SAÇMALIK
( BUCKINGHAM vs. BUCKINGHAM PALACE vs. BUCK vs. BUCK WHEAT vs. BUCKAROO vs. BUCKEROO vs. BUCKSHOT )
( شوکا ile ديلار ile گندم سياه ile مربي اسب ile باکينگهام ile کاخ باکينگهام ile چار پاره ile چهارپاره ile ساچمه درشت ile ساچمه )
( SHOKA ile ديلار ile GANDAM SYAH ile MARBY ASB ile BAKYNAGEHAM ile KAKH BAKYNAGEHAM ile CHAR PAREH ile CHEHARPAREH ile SACHMEH DARSHT ile SACHMEH )
- BUCKLE vs. SHAKING HANDS
- BUÇUK ile BUÇUKLU
- BÜCÜRLEŞMEK ile BÜCÜR/LÜK
- BU'D[Ar.] ile BÛD[Ar.]
( Uzaklık. | Aralık. | Boyut. İLE Varlık. )
- BUDA
( BUDDHA )
- BUDA DOĞASI -ile
( Sidhartha Gautama, Bo ağacının altında aydınlandığında "Her şeyde ve her bireyde Buda doğasını görmek ne kadar harikulâde" demişti. Zen meditasyonunun amacı kişinin, içindeki Buda doğasını açığa çıkarmasıdır. Zen'de, yaşamın amacı ise insana ve tüm evrene içindeki Buda doğasını gösteren bir biçimde yaşamaktır. Herşeyin içindeki Buda potansiyeli anlamına gelen Tathagatagarbhafirkiyle bağlantılıdır.(Mahayana Budizmi'nde) )
- BUDA = BUTSU[Jap.]
( Bir bilge. | Adı giderek birinin adı olmanın ötesine geçer. Aydınlanmanın simgesine ve adına dönüşür. )
- BUDA = ZÜLKÜF (A.S.)
- BUDA/BUDHA -ile
( Uyanmış olan, aydınlanmış olan. Özel isim olarak kullanıldığında Sidharta Gautama'yı ifade eder. )
- BUDA(BUTSU[Japonca]) -ile
( Tam ve aşılmaz aydınlanmaya ulaşmış, evreni gerçek böylesiliğiyle görüp kavramış kişi. Aydınlanmaya ulaşmış bir varolan. Buddhakaya ve Mutlak'ın eş anlamlısı. )
- BUDA-DHARMA[Sansk.] = BUDA-DHAMMA[Palice]
( Aydınlanmış Bilgelik. )
- BUDA-HRYDAYA -ile
( Aydınlanma parıltısı. )
- BUDAK -ile
( NODE )
- BUDALALAŞMAK ile BUDALALAŞTIRMAK ile BUDALA/LIK ile BUDALACA
- BUDALALIK ile/değil/yerine/>< "BUDA'LIK"
- BUDAMAK ile BUDANMAK ile BUDATMAK ile BUDAKLANMAK ile BUDANABİLMEK ile BUDATABİLMEK ile BUDAYABİLMEK ile BUDAYIVERMEK ile BUDAKLANDIRMAK ile BUDAK ile BUDAKLI ile BUDAKSIZ ile BUDAK ÖZÜ ile BUDAK DELİĞİ
- BUDDHA GAYA -ile
( Sakyamuni Buda'nın kutsal Hintinciri Ağacı'nın altında aydınlanmaya ulaştığı yerin adı. )
- BUDDHAKAYA -ile
( Mutlak, Budalık olarak görülen durum. )
- BUDDHİ -ile
( Sezgi, ilim. Zekâ, gerçeğin zihindeki yansıması. Buddhi, zihnin fenomenler dünyasında nesneleri algılamasını sağlayan yetidir. Buddhizihin aracılığıyla fonksiyon yaptığı sürece, saf bilinci bilmek olanaklı değildir. )
- BUDGET[İng./Fr.] :/yerine BÜTÇE
( Devletin, bir kuruluşun, bir aile ya da birinin gelecekteki belirli bir süre için tasarladığı gelir ve giderlerinin tümü. | Devlet ve öteki kuruluş veya toplulukların belirli bir dönem içindeki gelir ve giderlerinin oranlama niceliklerini önceden belirleyen, onaylayan ve bu işlemlerin yapılmasına izin veren yasa ya da karar. | Bir senelik varidat ve masarifin muvazenesi. )
- BUDİNLİ, ERCAN (İZMİR, 1957) :
( Göztepe'den transfer edildi. İki sezon (1983 - 1985) tescilli kaldı. 47 Lig, 5 Kupa olmak üzere 52 resmi ve 8 özel maçla birlikte 60 maçta oynadı. Lig maçlarında 52, Kupa maçlarında 8 özel maçlarda 7 olmak üzere toplam 67 gol yedi. )
- BUDİZM'DE/Kİ TARİKATLAR:
SARI ile/ve SİYAH ŞAPKALILAR ile/ve KIRMIZI GRUP ile/ve ŞAPKASIZLAR
( Dalay Lama'nın başkanlığındadır. İLE/VE Karmapalar yönetir. İLE/VE ... İLE/VE ... )
- BUDUN ile BUDUNSAL ile BUDUN BETİMİ ile BUDUN BİLİMİ ile BUDUN BETİMCİ ile BUDUN BİLİMCİ ile BUDUN BİLİMSEL
- BUDURSÎN = BILDIRCIN
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- BUDUŞMAK/BUDUŞMAQ ile BUDMAK/BUDMAQ ile BUDUTMAK/BUDUTMAQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Nesnenin ikiye ayrılması. İLE Donmak, donarak ölmek. İLE Birinin donarak olmasına neden olmak. )
- BÜFE ile BÜFECİ/LİK
- BUFFALO ile BİZON
( Bir cins yaban sığırları. )
( Afrika ve Güney Amerika'da yaşarlar. İLE Kuzey Amerika büyük düzlüklerinde yaşarlar. )
( ... İLE Kuzey Amerika'nın en büyük memelisilerdir. [1 ton ağırlığında, 3 metre uzunluğundaki erişkin bir eril bizonun sırt yumrularının arasındaki mesafe, 2 metreyi bulabilmektedir.] )
( ... İLE Ağırlıklarının %40'ını sindirim yolları oluşturur. [Midelerinin dördüncü gözü 300 litrelik kapasiteye sahiptir.] [Bir ağız dolusu otu sindirmeleri 90 saatlerini alır.] )
( ... İLE İnekler gibi geviş getirirler fakat 1/3 oranında daha fazla besin elde ederler. )
( Hörgüçleri, kocaman başları için enerji tasarrufu sağlayan bir manivela işlevi görür. Böylece ağzın sürekli zemine yakın, yemeye hazır biçimde durmasını sağlar. )
(
ile
)
( ... İLE XVII. yüzyılda 60 milyon iken, XIX. yüzyılın sonunda sadece birkaç yüze düşmüştür. Sürülerin uzunluğu 80 kilometreye, genişliği 30 kilometreye kadar çıkabiliyordu. [1890'da 635 bizon kalmıştı. Günümüzde ise otlaklarda dolaşan 50.000 bizon vardır.] )
( SYNCERUS CAFFER cum BISON BISON BISON )
- BUGA = SARIG/BÖZ BUGA
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Hindistan'dan getirilen bir ilaç.[Genellikle sarı ya da kızıl-kahve renktedir.] )
- BUGAKU -ile
( Japon imparatorluk sarayında türemiş danslar. )
- BUĞDAY BİTİ ile BUĞDAY GÜVESİ
( Yarımkanatlılardan, gövdesi yeşil, başı siyah, ekinlere zararlı bir böcek, ekinbiti. İLE Tahıla zarar veren küçük bir kelebek. )
( SITOPHILUS GRANARUS cum TINEA GRANELLA )
- BUĞDAY ve/<> BİSİKLET
( Uygarlığın en temel iki göstergesi. )
( Beyaz )
( ODYSSEUS )
( İlk buğday ya da buğdayın atası olarak kabul edilen buğday, Karacadağ (Urfa)'dandır. )
- BUĞDAY ile/ve/||/<>/> BUĞDAY ÇORBASI / GENDÜME/GENDİME (AŞI)
- BUĞDAY ile BUĞDAY UNU ile BUĞDAY BİTİ ile BUĞDAY PASI ile BUĞDAY RENGİ ile BUĞDAY GÜVESİ ile BUĞDAY BENİZLİ ile BUĞDAY SÜRMESİ
- BUĞDAY ile GÖCE
( ... İLE Dövülmüş, kabuksuz buğday. Tarhana, bulgur yapmak için kullanılan, kabuğu soyulmuş ve kırılmış buğday. )
- BUĞDAY ile HALFA[Ar. < İbr.]
( ... İLE Buğdaygillerden, lifleri, ip, çuval ve kâğıt yapımında kullanılan bir bitki. )
( ... cum STIPA TENACISSIMA )
- BUĞDAY değil/yerine/= KAPLICA
( ... İLE Taneleri ufak bir tür buğday. )
( ... cum TRITICUM MONOCOCCUM )
- BUĞDAY ile/değil/||/<> KARABUĞDAY/GREÇKA
( Karabuğday (Greçka), adından dolayı, tahıllarla birlikte ele alınıp sınıflandırılmasına karşın, Gramineae[Buğdaygiller] ailesinin içinde değildir. Üçgen biçimindeki tohumları tüketilen, Rusya, Ukrayna, Kuzey ve Doğu Avrupa, Kuzey Amerika, Japonya ve Çin gibi ülke ve bölgelerde üretilen bir bitkidir. Polygonaceae[Kuzukulağıgiller] ailesinin içindedir. )
( ... ile/değil/||/<> GREÇKA )
( [not] WHEAT vs./but/||/<> BUCKWHEAT )
( TRITICUM cum/||/<> FAGOPYRUM )
- BUĞDAY ile KARAKILÇIK BUĞDAYI
( ... İLE Kılçıkları siyah olan, kırmızı ya da beyaz, sert taneli buğday. )
- | BUĞDAY ile KEPEK ile ARPA/CEVDE ile ÇAVDAR | ile YULAF
( Gramineae ailesinin triticeae ve aveneae olmak üzere iki bölümü vardır. Buğday, çavdar ve arpa, triticeae; yulaf ise aveneae bölümündendir. )
( BESEK/BESDEK[Fars.]: Harman yerinde toplanılan buğday ve arpa demeti. )
( | WHEAT vs. BRAN, WHOLE-WHEAT vs. BARLEY vs. RYE | vs. OATS )
( | TRITICUM cum FURFUR/IS cum HORDEUM VULGARE cum SECALE CEREALE | cum AVENA SATIVA )
- BUĞDAY ile KIZILCA
( ... İLE Kızıla çalan bir tür buğday. | Kızıla çalan, az kızıl. | Aşırı derecede, kızıl. )
- BUĞDAY ve/||/>< KÖLÇER
( ... VE/||/>< Tanelere zarar veren bir buğday hastalığı. )
- BUĞDAY ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< "NEFES"
( "Adam olmayı" simgeler. VE/||/<> Nefsi simgeler. )
- BUĞDAYPASI ile BUĞDAYSÜRMESİ
( Pasmantargillerden, asalak bir mantar. | Bu mantarın, buğday ve benzeri bitkilerin yapraklarında oluşturduğu hastalık. İLE Buğday başaklarında oluşan ilkel mantar. | Bu mantarın yol açtığı hastalık. )
( PUCCINIA GRAMINISI cum TILLETIA TRITICI )
- BUĞDAYSI ile BUĞDAYSI TANE ile BUĞDAYSI MEYVE ile BUĞDAYSI TOHUM
- BÜĞELEK -ile
( Sığırları ısıran sinek. )
- BÜĞEMEK ile BÜĞET
- BUĞRA/CEMEL/BAÎR/LÖK ile/ve/||/<> MAYA
( Eril deve. | Damızlık deve. İLE/VE/||/<> Dişil deve. )
( ECMÂL[< ECMEL]: Eril develer. )
( LÖK: Yedi yaş üstü deve. [Lök gibi oturmak.] )
- BÜGÜ ile BİLGE
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Bilge )
- BUĞULAMAK ile BUĞULANMAK ile BUĞULAŞMAK ile BUĞULANDIRMAK ile BUĞULAŞTIRMAK ile BUĞULANABİLMEK ile BUĞU ile BUĞUR ile BUĞUZ ile BUĞULU ile BUĞU KEBABI ile BUĞUL BUĞUL
- BUĞULU CAM ile BUZLU CAM
- BUGÜN YARIN (HALLETMEK)
- BUGÜN/LÜK ile BUGÜN YARIN ile BUGÜNE BUGÜN ile BUGÜNLÜK YARINLIK
- BUGÜNKÜ AKLIM ile/ve/değil/yerine/<>/< DÜNKÜ YAPTIKLARIM
( Bugünkü aklım olsaydı, dünkü yaptıklarımı yapmazdım.
Ama dünkü yaptıklarımı yapmayabilseydim, bugünkü aklım da olmayabilirdi. )
- BUGURDA ile SAÇ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Kıvırcık saç. İLE Saç. )
- BUĞZ[Ar.] ile KERÂHET[Ar.]
- BUHÂR değil/yerine/= BUĞU
- BUHAR ile ÇÜRÜK BUHAR
( ... İLE İşlemlerde, geri dönen su buharı. )
- BUHAR ile İSLİM/İSTİM
( ... İLE Gücünden yararlanmak için elde edilen buhar. )
- BUHARA HALISI ve/<> SÜZANE KİLİMİ
( ... VE/<> Genç kızlar, çeyizleri için üç parça olarak kendileri hazırlamaktadır. )
- BUHARA ve/<> POLYİ KALON
- BUHARÎ'DE:
YUNUNİYE -ile
- BUHARLAŞMA ISISI ile/||/<> ERİME ISISI (İKİLİ KARŞILAŞTIRMA)
( Buharlaşma sıvı-gaz, erime katı-sıvı dönüşüm enerjisidir )
( Formül: Lv İLE Lf )
- BUHARLAŞMA ile/||/<> KAYNAMA
( Her sıcaklıkta ve yüzeyden. İLE/||/<> Belirli sıcaklıkta ve tüm oylumdan. )
( Formül: Pbuhar < Patm İLE Pbuhar = Patm )
- BUHARLAŞMA ile LÂTİFLEŞME
- BUHARLAŞMA ile/<>/>< SIVINMA
( Sıvı durumdan, buhar ya da gaz durumuna geçmek. İLE/<>/>< Gaz ya da buhar durumundan, sıvı durumuna geçmek. )
- BUHARLAŞMAK ile BUHARLAŞMA
( EVAPORATE vs. EVAPORATION )
( تبخير کردن ile تبخير شدن ile بخار شدن ile تبخير )
( TABKHYR KARDAN ile TABKHYR SHODAN ile BAKHAR SHODAN ile TABKHYR )
- BUHARLAŞMAK ile BUHARLAŞTIRMAK ile BUHARLAŞABİLMEK ile BUHAR ile BUHARLI ile BUHAR VALFİ ile BUHARLI ÜTÜ ile BUHAR KAZANI ile BUHARLI GEMİ ile BUHARLI TREN ile BUHAR MAKİNESİ ile BUHARLI MAKİNE ile BUHARLI ISITMA ile BUHAR KURUTUCUSU ile BUHARLAŞMA NOKTASI
- BUHL[Ar.] ile DANN[Ar.]
- BUHRAN ile BUHRANLI
- BUHT[Ar.] ile BUHT[Ar.]
( İki hörgüçlü deve. İLE Oğul. )
- BÜHTAN ile SÛ-İ ZANN
( Zan bir kafese benzer, biz de bülbüle. O zan kafesi, bizi gül dalına kondurtmaz. )
- BUHTE ile HECÎN
( Çift hörgüçlü deve. İLE Çift hörgüçlü ve çok hızlı koşan cins deve. | Tek hörgüçlü deve. )
( Develer hörgüçlerinde su değil, yağ depolar. Suyun depolandığı yer gövdeleridir, özellikle de kan dolaşım sistemleridir. )
( Develer, gövde ağırlıklarının %40'ını kaybedene kadar su kaybından zarar görmezler ve su içmeden 7 gün boyunca yaşayabilirler. İçtiklerinde bir kerede 225 litre kadar içerler. )
( Develer kızdıklarında, deve bakıcısı deveyi sakinleştirmek için ceketini deveye verir. Deve, elbisenin üzerinde tepinir, ısırır, parçalara ayırır. Kızgınlığı geçtiğinde bakıcısı ile tekrar uyum içinde yaşayabilirler. )
( Gebelik süreleri 345-375 gündür. İLE ... )
( Deve, kini simgeler. )
( Develerin gözlerini kuma karşı koruyan tam üç katlı bir göz kapakları vardır. )
( Çok hızlı giden atı, deve geçer. )
( VESÎC[Ar.]: Hızlı yürüyen deve. )
( MENHÛS[Ar.]: Kuyruğunun yanları uyuz olan deve. )
( BAHBAHA[Ar.]: Develerin çıkardığı ses, kükreme. )
( NEHEM[Ar.]: Deve homurtusu. )
( BEVÂNÎ[Ar.]: Deve ayakları. )
( İBLÂN[Ar.]: İki sürü deve. )
( EBÛ EYYÛB: Deve. )
( KUSVÂ/KASVÂ: Hz. Muhammed'i taşıyan deve. )
( ŞİKÂL[Ar.]: Devenin ayağının bağlandığı ip, bukağı, köstek; el ve ayak zinciri. | Devenin palanını bağlayan ip. )
(
ile
)
( CEMEL, HUFF, İBİL[çoğ. ÂBÂL] ile MEHRÎ[çoğ. MEHÂRÎ] )
( ŞÜTÜR, ÜŞTÜR ile ...
ŞÜTÜREK: Küçük deve, devecik. | ŞÜTÜR-KÜRRE/ŞÜTÜR-PEÇE: Deve yavrusu. ile ... )
( CAMELUS cum CAMELLUS DROMEDARIUS )
- BUHÛ'[Ar.] ile BUHÛH[Ar.]
( Alçakgönüllülükle hakkını isteme. İLE Ses kısıklığı. )
- BUHÛL[Ar.] ile BUHUR, BUHÛR[Ar.]
( Cimrilik. İLE ... )
- BUHÛR -ile
( TÜTSÜ )
- BUHUR[< BAHR]:
DENİZLER -<
- BUHUR[Ar. < BAHR] ile BUHÛR[Fars.]
( Denizler. İLE Tütsü. )
- BUHUR[Ar.] = TÜTSÜ
( Dinî törenlerde ya da çevrenin güzel kokmasını sağlamak amacıyla yakılan kokulu nesne. | [argo] İçki. )
- BUILD :/yerine İNŞA ETMEK
- BUILDING :/yerine BİNA
- BUJİN = ÇÖPLEME
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Çok parçalı ve koyu yeşil yapraklı otsu bir bitki. )
- BUJİTERİ değil BİJUTERİ
- BÜK ile BÜK[Argu]
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Fundalık. İLE Köşe. )
- BÜK ile BÜKÜCÜ/LÜK ile BÜKÜLÜ
- BÜKÂ' -ile
( AĞLAMA, GÖZYAŞI DÖKME )
- BUK'A[Ar.] ile BUK'A BUK'A[Ar.]
( Yer, toprak, ülke. | Büyük yapı. | Benek, leke. İLE Yer yer, memleket memleket. )
- BUKA/BUQA ile BUKAÇ/BUQAÇ ile BUKAÇ/BUQAÇ ile BUKAGU/BUQAGU ile BUKAK/BUQAQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Boğa. İLE Çömlek ya da güğüm.[EŞİÇ BUKAÇ/EŞİÇ BUQAÇ: Tencere-tava.] İLE Bir dağ geçidinin adı. İLE Hırsızlara vurulan pranga. İLE Kursak. )
- BUKAĞILAMAK ile BUKAĞILANMAK ile BUKAĞILAYABİLMEK ile BUKAĞI/LIK ile BUKAĞILI
- BUKALEMUN ile AKDENİZ BUKALEMUNU
- BUKALEMUN ve/||/<> ÇOBANALDATAN KUŞU
( )
( ... cum CAPRIMULGUS EUROPAEUS )
- BUKALEMUN ile CÜCE BUKALEMUN
( ... İLE Güney Afrika'da yaşarlar. )
( ... İLE Gördükleri her dişi ile çiftleşme isteği ve uğraşı içinde olurlar. )
- BUKALEMUN ile LABORT BUKALEMUNU
- BUKALEMUN ile NAMAK(UA) BUKALEMUNU
- BUKALEMUN ile/değil/yerine TRUVA ATI
- BUKALEMUNLAŞMAK ile BUKALEMUN/LUK
- BÜKÂ-YI ŞEDÎD ile/değil/yerine BÜKÂ-YI SÜRÛR
( Hüngür hüngür ağlama. İLE/DEĞİL/YERİNE Sevinçten doğan gözyaşı. )
- BÜKE ile/||/<> BÜK
( Yöresi ormanlık yüksek ve çıplak tepe. İLE/||/<> Sık çalılık, fundalık. )
- BUKE ile BUKET
- BÜKEN ile BÜKRİ ile BÜKTEL
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Karpuz. İLE Herhangi bir şeyin eğrilmiş, bükülmüş durumu. İLE Orta boylu. )
- BUKET[Fr. < BOUQUETE] değil/yerine/= DEMET
- BUKKAL değil/yerine/= YANAK İÇİ
- BUKLE ile BUKLET ile BUKLELİ ile BUKLESİZ
- BUKLE değil KUPLE[İng. < COUPLE] [bunların yerine ÇİFT/BEYİT]
- BUKLE(T)[Fr.] değil/yerine/= LÜLE[Fars.]
( ... YERİNE Bükülmüş, dürülmüş şey. | Bir akarsu ölçü birimi. | Saç kıvrımı. | Su akan, musluksuz boru. )
- BÜKLÜM BÜKLÜM (OLMAK)
( Eğilmek, katlanmak. )
- BÜKLÜM ile BÜKLÜMLÜ ile BÜKLÜM BÜKLÜM
- BÜKMEK ile BURMAK
- BÜKMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> DÖNÜŞTÜRMEK
- BÜKMEK ile/ve/<> DÜRMEK
- BÜKRA[Ar.] ile GADÂT[Ar.] ile MESÂ'[Ar.] ile 'İŞÂ'[Ar.] ile 'ÂSŞİYY[Ar.] ile ASÎL[Ar.]
- BÜKREŞ/BUCHRESTI[< Rom. BUCH:
Neşe.]:
Neşeli yerler. -<
- BÜKTÜRMEK ile BÜKTÜRÜLMEK ile BÜKTÜREBİLMEK
- BUKÛKET-ÜS-SAYF[Ar.] ile BUKÛKET-ÜŞ-ŞİTÂ'[Ar.]
( Yaz mevsiminin en sıcak zamanı. İLE Kışın en soğuk zamanı[zemherir]. )
- BÜKÜLMEK ile BÜKÜLEBİLMEK ile BÜKÜLÜVERMEK
- BÜK(ÜL)MEK ile BURK(UL)MAK
- BÜKÜLMEK ile EĞİL ile BÜKÜCÜ ile BÜKME ile NAMAZDA EĞİLMEK
( BEND vs. BEND OVER vs. BENDER vs. BENDING vs. BENDING IN PRAYER )
( چنبره ile کج کردن ile دولاکردن ile پيچش ile خميدن ile خماندن ile خميدگي ile خميده کردن ile خميده شدن ile برگشتگي ile خم کردن ile خم شدن ile شرايط خميدگي ile زانوئي ile شکنج ile تا کردن ile دولا شدن ile عضله خم کننده ile انحنا ile رکوع )
( CHENBAREH ile KAJ KARDAN ile DOLAKARDAN ile PEYCHESH ile خميدن ile خماندن ile KHAMYDEGY ile KHAMYDAH KARDAN ile KHAMYDAH SHODAN ile برگشتگي ile KHAM KARDAN ile KHAM SHODAN ile SHARAYT KHAMYDEGY ile ZANOYEY ile SHKANJ ile TA KARDAN ile DOLA SHODAN ile AZOLEH KHAM KONANDEH ile ENHENA ile RAKOOE )
- BÜK(ÜL)MEK ile EĞ(İL)MEK
- BÜKÜLMÜŞ ile ESNEK OLMAYAN
( INFLEXED vs. INFLEXIBLE )
( منحرف شده ile قير قابل انحناء ile انحناء ناپذير )
( MONHERF SHODEH ile GHYR GHABEL ENHENA ile ENHENA NAPAZYR )
- BÜKÜLÜ ile/ve DÜRÜLÜ
- BÜKÜM/MÜKİM/MÜKİN = KADIN
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- BÜKÜM ile BÜKÜMLÜ ile BÜKÜMSÜZ
- BÜKÜNMEK ile BÜKÜN ile BÜKÜNLÜ ile BÜKÜNLÜ DİL
- BULA BULA (...YI [MI] BULMAK[?]) -ile
- BULAK/BULAQ ile BULAK/BULAQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Sırtı geniş at. İLE Bir Türk kavmi. )
- BULAMA ile BULAMAÇ
- BULAMAK ile BUL ile BULA ile BULUCU/LUK
- Bulamazsan "71'inci bir neden vardır! diye düşün öyle KONUŞ!!!
- BULAN ile BULAN
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( İri yarı, vahşi bir hayvan.[Kıfçak ülkesinde][Küp gibi içi oyuk, yukarı kalkık bir boynuzu vardır. Kar ya da yağmur burada toplanır. Dişisi diz çöker, erkek de onun boynuzundan su içer. Erkeği de diz çöktüğünde dişisi boynuzundan su içer.] İLE Aradığını ulaşan kişi. )
- BULANDIRABİLMEK ile BULANDIRIVERMEK
- BULANIK ANLAM ile BULANIK ANLAMLI
( AMBIGUITY vs. AMBIGUOUS )
- BULANIK BİRLEŞİM ile/||/<> BULANIK KESİŞİM
( Birleşim maksimum operatörü (∨), kesişim minimum operatörü (∧) kullanır )
( Formül: μA∪B = max(μA İLE μB) İLE μA∩B = min(μA İLE μB) )
( Lotfi A. Zadeh tarafından 1965 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1921-2017) (Ülke: Azerbaycan/ABD) (Alan: Matematik, Bilgisayar) (Önemli katkıları: Bulanık mantık, bulanık kümeler) )
- BULANIK DENEYİMDEN BİLGİ ile/ve İMLERDEN VE SÖZCÜKLERDEN BİLGİ
( Birinci türden bilgi. )
( Yanlışın biricik nedenidir. )
( Knowledge of the first kind.
KNOWLEDGE BY FUZZY-EXPERIENCE vs./and KNOWLEDGE BY SIGNS AND WORDS )
( COGNITIO AB EXPERIENTIA VAGA )
- BULANIK İLİŞKİ ile/||/<> BULANIK KOMPOZİSYON
( İlişki iki küme arası bağıntı, kompozisyon ilişkilerin birleştirilmesi )
( Formül: R∘S )
- BULANIK KURAL TABANI ile/||/<> UZMAN SİSTEM
( IF-THEN kuralları ile çalışır, uzman bilgisini modeller )
- BULANIK MANTIK değil BULANIĞIN MANTIĞI
- BULANIK TÜMLEYEN ile/||/<> BULANIK FARK
( Tümleyen 1-μ(x), fark kümeleri arasındaki çıkarma işlemi )
( Formül: μĀ(x) = 1 - μA(x) )
( Lotfi A. Zadeh tarafından 1965 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1921-2017) (Ülke: Azerbaycan/ABD) (Alan: Matematik, Bilgisayar) (Önemli katkıları: Bulanık mantık, bulanık kümeler) )
- BULANIK ile/||/<> ÇIKARIM
( Mamdani ve Sugeno bulanık çıkarım sistemleri )
( Mamdani ve Sugeno tarafından 1975 yılında keşfedildi/formüle edildi. (Ülke: Bilinmiyor) (Alan: matematik) )
- BULANIK ile/ve/||/<> KARIŞIK
- BULANIKLAŞMAK ile BULANIKLAŞTIRMAK ile BULANIKLAŞTIRILMAK ile BULANIK/LIK ile BULANIKÇA
- BULANIKLAŞTIRMA ile/||/<> DURULAMA
( Bulanıklaştırma (fuzzification) kesin değeri bulanık yapar İLE durulama (defuzzification) bulanık değeri kesinleştirir )
( Lotfi A. Zadeh tarafından 1973 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1921-2017) (Ülke: Azerbaycan/ABD) (Alan: Matematik, Bilgisayar) (Önemli katkıları: Bulanık mantık, bulanık kümeler) )
- BULANIKLIK ile/||/<>/> APROSEKSİ[Fr.]
( ... İLE/||/<>/> Dikkati yoğunlaştıramama zihin bulanıklığı gibi sayrılık belirtilerinin tümü. )
- BULANIKLIK ile BULANIK
( BLUR vs. BLURRY )
( لک کردن ile نامشخص بنظر آمدن ile تيرگي ile تيره وتار )
( LAK KARDAN ile NAMESHKHS BANZAR AMADAN ile TYRAGY ile TYRAH VETAR )
- BULANMA ile/ve/değil BUNALMA
- BULANMA ile/ve/||/<>/> DURULMA
- BULANMAK ile BULANDIRMAK ile BULANABİLMEK ile BULANIVERMEK ile BULANDIRILMAK
- BULANMAK ile/||/<>/> BULAŞMAK
- BULANTI ile/ve/||/<> BUNALTI
- BULAŞ/ENFEKSİYON ile/||/<> ENFLAMASYON/İNFLAMASYON
( Mikroorganizmaların gövdeye girmesi ve çoğalmasıyla oluşan sayrılıklar. İLE/||/<> Yangı. Gövdenin bir yaralanma ya da tahrişe karşı, zararlı uyarılara karşı verdiği savunma tepkisi. )
- BULAŞICI HASTALIKLAR ve/||/<> CELALETTİN ALGAN
( )
- BULAŞICI ile/ve/değil/||/<>/< KALITSAL
- BULAŞICILIK ile BULAŞICI ile BULAŞICI HASTALIKLAR ile BULAŞICILIK
( CONTAGION vs. CONTAGIOUS vs. CONTAGIOUS DISEASES vs. CONTAGIOUSNESS )
( واگير ile هم گيري ile واگيردار ile مسري ile همه گير ile امراز مزمن ile امراض مسري ile واگيري )
( VAGYR ile NPAM GYRY ile واگيردار ile MOSARY ile CPEHMEH GYR ile EMRAZ MAZMAN ile EMRAZ MOSARY ile واگيري )
- BULAŞICILIK ile İLETİŞİMSEL ile İLETİŞİM
( COMMUNICABILITY vs. COMMUNICATIONAL vs. COMMUNICATIONS )
( ارتباط پذيري ile مخابراتي ile ارتباطات )
( ERTABAT PAZYRY ile MOKHABRATY ile ERTABATAT )
- BULAŞIK YIKAMADA:
AZ DETERJAN/SABUN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İYİ DURULAMA
- BULAŞIK/LIK ile BULAŞIKÇI/LIK ile BULAŞIK İŞ ile BULAŞIK ADAM ile BULAŞIK BEZİ ile BULAŞIK GEMİ ile BULAŞIK SUYU ile BULAŞIK DENİZ ile BULAŞIK ELDİVENİ ile BULAŞIK MAKİNESİ ile BULAŞIK DETERJANI ile BULAŞIK MAKİNESİ TUZU
- BULAŞMA ile AKIŞ
( TO SMUDGE vs. FLOWING )
- BULAŞMA ile/değil KONTAMİNASYON
( ... İLE/DEĞİL Temiz bir yüzeye, ortama ya da dokuya, başka bir ortamdan, kirliliğin taşınması. )
( Kontaminasyon Yeri [Mikroorganizma Sayısı]
Parmak Ucu [20 100 adet /cm²]
Eller [1.000 6.000 adet /cm²]
Kol [100 4.500 adet /cm²
Ayak [100 1.000 adet /cm²]
Tükürük [1 milyon 100 milyon adet/ml]
Dışkı [Yüzlerce milyar adet/gram]
Burun Akıntısı [1 milyon 10 milyon adet/ml] )
( [not] TO SMUDGE vs./but CONTAMINATION )
- BULAŞMA ile/ve/değil/yerine/||/<> YANKILA(N)MA
- BULAŞMAK ile BULAŞILMAK ile BULAŞTIRMAK ile BULAŞABİLMEK ile BULAŞIVERMEK ile BULAŞTIRILMAK ile BULAŞICI/LIK ile BULAŞICI HASTALIK
- BULAŞMAK ile/ve ULAŞMAK
( TO SMUDGE vs./and TO REACH )
(1996'dan beri)