Bugün[09 Aralık 2025]
itibarı ile 8.953 başlık/FaRk ile birlikte,
8.953 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(2/37)


- ADA/OTRUG[dvnlgttrk] ile/ve/değil/< BATMAYAN (KÜÇÜK/BÜYÜK) DAĞ/TEPE


- ADALAR ile BAHARİYE ADALARI

( ... İLE Haliç'te, Eyüp - Sütlüce tarafında bulunan küçük adacıklar. )


- ADALAR ve/<> BİSİKLET


- ADALAR ve/> ÜSKÜDAR ve/> BEYOĞLU ve/> SURİÇİ


- ADÂLET ile/ve/<>/< BARIŞ[< VARIŞ]/SULH

( Eğer dünyada barış ve uyum istiyorsanız, aklınızda ve gönlünüzde barış ve uyum olmalıdır. )

( Kendinizde düzen olmadıkça, dünyada düzen olmayacaktır. )

( AN SÜKÛT'İN SULH: Davalının susması üzerine gerçekleşen barış. )

( YURTTA SULH, CİHANDA SULH! PAZ EN EL PAIS, PAZ EN EL MUNDO! )

( KÂH-İ DÂD-GÛCTERÎ: Adliye Sarayı. )

( JUSTICE vs./and/<> PEACE
If you want peace and harmony in the world, you must have peace and harmony in your hearts and minds.
Unless there is order in yourself, there can be no order in the world. )


- ADÂLET ile/ve/değil/||/<>/< BEKLENTİ


- ADÂLET ile/ve/<> BİLİM ile/ve/<> AŞK


- ADÂLET ve/||/<>/< RIZÂ ve/||/<>/< BİLGİ/HABER

( Adâletin kaynağı da, hedefi de, durumdaki/olaydaki ilgili kişilerden birinin rızâsıdır. Adâlet, insanı ve rızâsını esas almaktır! [Tabii, rızâ da, en başta, (durumdan/olaydan/tespitten/(ön) "hüküm"den) haberdar olmakla/etmekle başlar.] )

( Bilgi/haber vermek, rızânın;
rızâ, adâletin;
adâlet de yaşamın temeli(nde)dir/merkezi(nde)dir. )

( Rızâ yazısı için burayı tıklayınız... )

( |
  | )


- ADAPTASYON ile BİYOÇEŞİTLİLİK

( Bir türün çevresine uyum sağlama yeteneği. İLE Dünyadaki tüm canlı türlerinin çeşitliliği. )


- ADÂVET[Ar.] ile BİĞZA[Ar.]


- ADDISON[Fr.] değil/yerine/= BÖBREK ÜSTÜ BEZİ SALGI YETERSİZLİĞİ HASTALIĞI


- ADEN-/ADENO- ile/||/<> ADİPO- ile/||/<> ADENO- ile/||/<> ATHER-/ATHERO- ile/||/<> AXİLLO- ile/||/<> MYX-/MYXO- ile/||/<> MUC-/MUCO- ile/||/<> BLENN-/BLENNO- ile/||/<> -AGOGUE ile/||/<> ELEO-/ELAEO-/ELAİO-/OLEO- ile/||/<> LİP-/LİPO- ile/||/<> PİMELO- ile/||/<> STEAR-/STEARO-/STEAT-/STEATO- ile/||/<> SİAL-/SİALO- ile/||/<> PTYAL-/PTYALO- ile/||/<> LACT-/LACTO- ile/||/<> GALACT-/GALACTA-/GALACTO- ile/||/<> AMPHİ- ile/||/<> PY-

( Bez, salgı bezi, bez ile ilgili [adenom: Bez tümörü]. İLE/||/<> Yağ dokusu ile ilgili [adiposit: Yağ gözesi]. İLE/||/<> Yağ, yağ dokusu. İLE/||/<> Damar plağı, yağ birikimi [ateroskleroz: Damar sertliği]. İLE/||/<> Koltuk altı ile ilgili [aksiller lenf nodu: Koltuk altındaki lenf bezleri]:. İLE/||/<> Mukus, müköz bez ve dokularla ilgili. İLE/||/<> Mukus ya da müköz membranlarla ilgili. İLE/||/<> Mukusun olması, mukusla ilgili. İLE/||/<> Salgılatan, başlatan, artıran. İLE/||/<> Yağ, akıcı yağ. İLE/||/<> Yağ. İLE/||/<> Yağla ilişkili. İLE/||/<> Yağ, donyağı, mum yağı. İLE/||/<> Tükürük ve tükürük bezleri ile ilgili. İLE/||/<> Tükürük, tükürük bezi ile ilgili. İLE/||/<> Süt. İLE/||/<> Süt, süt gibi sıvı. İLE/||/<> Cerahatle ilgili, cerahat olması. İLE/||/<> İki yönlü, çift [amfipatik: Hem suyu, hem de yağı seven moleküller]. )


- ADENEKTOMİ[Fr.] değil/yerine/= BİR/KAÇ LENF BEZİNİN AMELİYATLA ÇIKARILMASI


- ÂDET = CUSTOM[İng.] = COUTUME[Fr.] = BRAUCH[Alm.] = ABITUDINE[İt.] = COSTUMBRE[İsp.]


- ADJEKTİF[Fr.] değil/yerine/= BİR KUMAŞA ANCAK BAŞKA NESNELERDEN YARARLANARAK VERİLEBİLEN RENKLER | ÖNAD/SIFAT


- ADLARI:
İLKÇAĞ'DA ile BİZANS'TA ile OSMANLI'DA

( DEMONNESOI / PROPONTIDAS ile PAPADONISIA ile KIZIL ADALAR )


- ADRES[İng. ADDRESS] değil/yerine/= BULUNAK


- AEROSEL[Fr.] değil/yerine/= BOYUNDA GİZLİ UR


- AEROSTAT[Fr.] değil/yerine/= BALON


- ÂFET ve/<> BİSİKLET

( Âfetlerde, -bireysel- tek çözüm ve ulaşım aracı, bisiklettir. )


- AFFETMEK ile UNUTMAK ile BARIŞMAK

( TO FORGIVE vs. TO FORGET vs. RECONCILIATION )


- AFİLİYASYON/AFFILIATION[İng.] değil/yerine/= BAĞLAŞIM


- AFİLİYE/AFFILIATED[İng.] değil/yerine/= BAĞLAŞIMLI (KURUM)


- AFİTAL[Fr.] değil/yerine/= BİTKİSİZ


- AFORİZMALAR ile/ve/||/<> BAHANELER


- AFTÖZ ÜLSER (BEHÇET) ile/||/<> BASİT AFT

( Behçet hastalığındaki aftöz ülserler tekrarlayan ve çoklu İLE basit aft tek ve nadirdir. Behçet aftları sistemik hastalığın parçası İLE basit aft lokal irritasyondan kaynaklanır. Behçet aftları daha ağrılı ve uzun süreli iyileşir. )

( Hulusi Behçet tarafından 1937 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1889-1948) (Ülke: Türkiye) (Alan: Dermatoloji, İmmünoloji) (Önemli katkıları: Behçet hastalığını 1937 yılında tanımladı. Üçlü semptom kompleksini (ağız yaraları, genital yaralar, göz iltihabı) bir hastalık olarak ortaya koydu. İsmini taşıyan ilk Türk doktor.) )


- AĞ ile/ve BAĞ

( NETWORK vs./and BOND )


- AĞ ile/ve/değil/||/<>/>/< BAĞ


- AĞ[Azr.] = BEYAZ[Tr.]


- AĞ ile/ve BÜTÜNLÜK


- AĞAÇ ile BAKAM/BAKKAM[Ar.]

( ... İLE Baklagillerden, odunundan kırmızı boya çıkarılan bir ağaç. )

( ... cum HAEMATOXYLON CAMPECHIANUM )


- AĞAÇ ile/ve BAOBAB

( ... İLE Afrika'ya özgü bir ağaç. [MORONDAWA-MADAGASKAR] )


- AĞAÇ ile/ve BEŞÂM[Ar.]

( ... İLE Hicaz'da yetişen ve misvak yapılan hoş kokulu bir ağaç, balsama ağacı. )


- AĞAÇ ile BETÎL[Ar.]

( ... İLE Salkımları sarkık olan ağaç. )


- AĞAÇ ile BİLADER AĞACI/AMERİKAN ELMASI/KAJU

( ... İLE Antep fıstığıgillerden, yapraklarını dökmeyen, tropikal bir meyve ağacı. | Bu ağacın meyvesinden çıkarılan, yer fıstığına benzeyen, tatlıyla tuzlu arasında tadı bulunan ve çerez olarak yenilen çekirdek. )

( ... cum ANACARDIUM OCCIDENTALE )

( TREE vs. CASHEW )


- AĞAÇKAKAN ile BENEKLİ AĞAÇKAKAN

( ... vs. GREAT SPOTTED WOODPECKER )

( ... cum DENDROCOPOS MAJOR )


- AĞAÇKAKAN ile BOYUNÇEVİREN

( ... İLE Ağaçkakan ailesi içinde yer alır. Ağaçkakandan çok, bir ötücüye benzerler. Orman açıklıkları barındıran, yaprak döken ormanlar ve ağaçlı açık arazilerde yaşarlar. Göç sırasında, çok değişik alanlarda görülebilirler. Tek göçmen ağaçkakandır. Başlıca avları, karıncalar ve öteki böceklerdir. Özellikle, karınca yuvalarının başında, onu, beslenirken görebiliriz. Gagaları kısa ve sivri, başları yuvarlaktır. Gövdelerinde, kahverengi benekler ve enine çizgiler vardır. Sırtı gri, kahverengi ve kirli sarı renklerde sık desenlidir. Sırtının ortasında, uzun ve koyu renk bir çizgi vardır. Alt tarafı, ince çizgili; boğazı, altın rengi-kremdir. Ağaçkakan ailesinde, ağaçkabuğu rengi tüylere sahip tek türdür. Kuyruğu uzun, geniş ve sık çizgilidir.

Sıkıştırıldıklarında kendilerine özgü bir korunma yöntemine başvururlar. Önce, kuyruk tüylerini aralayarak boyunlarını uzatırlar ve baş tüylerini, yukarı doğru kısa bir ibik halinde kaldırırlar; sonra, başlarını ve boyunlarını döndürerek yana yatırırlar ve aniden başlarını geri çekerek yılan taklidi yaparlar. )


- AGAMİ değil/yerine/= BORAZANKUŞU

( Güney Amerika'da yaşarlar. )


- AGAVE KAKTÜSÜ ile/ve/<> BENZERİ

( Meksika'da. İLE/VE/<> El Salvador'da.[Bu kaktüsten, doğal iplik elde ediliyor.] )


- AĞI AĞACI ile/ve AVİZE AĞACI ile/ve BAN AĞACI ile/ve ÇUBUK AĞACI ile/ve DANTEL AĞACI ile/ve IĞ AĞACI ile/ve KÂĞIT AĞACI ile/ve LÂLE AĞACI ile/ve LÂSTİK AĞACI ile/ve MANTAR AĞACI ile/ve MERCAN AĞACI ile/ve ÖD AĞACI ile/ve PELESENK AĞACI[Lat. GUAIACUM OFFICINALE] ile/ve PORSUK AĞACI ile/ve SAKIZ AĞACI ile/ve SÜT AĞACI ile/ve TESPİH AĞACI/ÇALISI, ÇİN LEYLAĞI[Lat. MELIA AZEDARACH] ile/ve KÖR AĞAC


- AĞIR ile/ve/değil "BASKIN"


- AĞIRSIKLET değil/yerine/= BAŞAĞIRLIK


- AGİTATO[İt.] değil/yerine/= BİR MÜZİK PARÇASININ CANLI, COŞKULU ÇALINACAĞI BİLGİSİ/UYARISI


- AĞIZDAN SOLUK ALMAK ile/yerine BURUNDAN SOLUK ALMAK


- AĞLAMA DUVARI ile/değil/yerine BATI DUVARI


- AĞLAMAK ile/ve/||/<>/> BAĞLAMAK


- AGORA ile/||/<> AKROPOLİS ile/||/<> BOULEUTERİON ile/||/<> FORUM ile/||/<> GYMNASION ile/||/<> STADION/STADIUM ile/||/<> HIPPODROMOS ile/||/<> ODEON[< ODEION: ŞARKI SÖYLEMEK]

( Antik Yunan kentlerinde, stoalar ile çevrelenmiş, içinde ya da yakınında tapınak, bouleuterion gibi dini ve resmi yapıların bulunduğu toplumsal ve ticari yaşamın yoğunlaştığı alan. İLE/||/<> Antik Yunan kentlerinin en yüksek tepesinde bulunan, savunma amaçlı surlarla sarılıp bir tepe üzerine inşâ edilen özel bölge. İLE/||/<> Antik Yunan kentinde yönetimle ilgili işlerin görüldüğü meclis binası[günümüzdeki kent kurulu/senato karşılığı]. İLE/||/<> Antik Roma kentlerinde, kent merkezinde yer alan, içindeki ve çevresindeki yapılarla Yunan kentlerindeki ağora ile aynı işlevi taşıyan alan. İLE/||/<> Eski Yunan ve Roma kentlerinde beden eğitimi ve spor etkinliklerinin yapıldığı yer. İLE/||/<> Antik Yunan ve Roma'da atletizm için kullanılan, çevresinde oturma basamakları bulunan, bir ucu yarım daire biçiminde sonlanan, uzunlamasına, dikdörtgen plana sahip olan alan. İLE/||/<> Eski Yunan ve özellikle Roma kentlerinde at ve araba koşularının yapıldığı, etrafı izleme yerleri ile çevrili alanlar. İLE/||/<> İçinde müzik yapılan yer.[Çoğu kez küçük bir tiyatro biçiminde ve genellikle üstü kapalı bir yapı.] )


- AĞUSTOS BÖCEĞİ/ORAKBÖCEĞİ | ZÎZÜ[Ar.] | CICADA[İng.] | CICADIS/LANIUS[Lat.] ile/ve ATEŞBÖCEĞİ/YILDIZBÖCEĞİ/ZAMBULA[Lat. LAMPYRIS NOCTILUCA][1 cm.den daha küçüklerdir] ile/ve YERÂA[Ar. | çoğ. YERÂ'], KİRM-İ AHTER, KİRM-İ ŞEB-EFRÛZ, KİRM-İ ŞEB-TÂB, ÂTEŞÎZE[Fars.]) ile/ve BOK BÖCEĞİ(HUNFESÂ'[Ar. | çoğ. HANÂFİS], KÜSTEL[Fars.], GEOTRUPES STERCORARIUS[Lat.], SCARABE/KHEBER) ile/ve GELİN BÖCEĞİ ile/ve HANIM BÖCEĞİ ile/ve İPEK BÖCEĞİ[Ar. DÛD-İ HARÎR, DÛD-ÜL-KAZZ | Fars. DÎVE, KİRM-İ EBRİŞÎM/PÎLE | Lat. BOMBYX MORI] ile/ve KIZ BÖCEĞİ ile/ve UĞUR BÖCEĞİ/UÇUÇBÖCEĞİ/HANIMBÖCEĞİ[Lat. COCCINELLA SEPTEMPUNCTATA] ile/ve AĞILI BÖCEK ile/ve ÇALGICI BÖCEK ile/ve MAKASLI BÖCEK ile/ve MAYIS BÖCEĞİ(COCKCHAFER)[Lat. MELOLONTHA VULGARIS] ile/ve TAM GELİŞMEMİŞ BÖCEK(NYMPH) ile/ve UYUZBÖCEĞİ[Lat. SARCOPTES SCABIEI]

( Dünya üzerinde 5000'den fazla uğur böceği türü bulunmaktadır. )


- ÂHÎLİK ile/||/<> AHİLER ile/||/<> BÂCİYÂN-I RUM

( Ahilik, dayanışma teşkilatıdır. Aslen Horasan kökenli olup Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde Anadolu'da yaşayan Türkmen halkın sanat, ticaret, ekonomi gibi çeşitli meslek alanlarında yetişmelerini sağlayan, onları hem ekonomik hem de ahlâkî yönden yetiştiren, çalışma yaşamını ve iyi bireylerin becerilerini esas alarak düzenleyen bir örgütlenmedir. Kendi kural ve kurulları vardır. Günümüzün esnaf odalarına benzer bir işlevi olan Ahilik, iyi ahlâkın, doğruluğun, kardeşliğin, yardımseverliğin kısacası tüm güzel becerilerin birleştiği bir sosyo-ekonomik düzendir. Ahi Evran Hazretlerine Ahi Baba da denir. Ahiler, 1290 yılında, Ankara'da kurulan bir Anadolu beyliğidir. 1354 yılında Osmanlı egemenliğine giren Ahiler, varlıklarını Osmanlı Devleti içerisinde sürdürmüşlerdir. Ahi Evran tarafından kurulmuştur. Ahiler, gerek Anadolu Selçuklularında gerekse Osmanlılarda önemli ekonomik etkinliklere sahipti. İLE/||/<> Anadolu Selçukluları Döneminde ortaya çıkan, esnaf örgütü. İLE/||/<> Anadolu Selçukluları Döneminde ortaya çıkan, esnaf örgütü. İLE/||/<> Anadolu kadınları birliği Ahilerin kadınlar kolu olarak yetim, kimsesiz genç kızları korumasına almış, onların eğitiminde, ev bark sahibi olmalarından, sorumlu olmuşlardır. Bunun dışında kimsesi kalmayan yaşlı kadınların bakımı, genç kızların evlendirilmesi gibi bazı toplumsal hizmetlerde bulunmuşlar, maddî sıkıntıda olanlara yardım etmişlerdir. Ahi zâviyesinde gelen konuklara yemek hazırlamada, savaş zamanlarında ordunun gereksinimi olan giysi ve savaş malzemelerinin bakımında ve onarımında yardımcı olmuşlardır. Anadolu kadınları örgütü, üyelerine şu telkinde bulunurdu. “İşine, aşına, eşine sahip ol!” Bu söz, Âhî kadın örgütünün ana ilkesi olmuştur. \"İşine sahip ol!\" yani bilge ve becerikli ol ki, evinin düzenini koruyabilesin. Tasarruf et, fazla savurgan olma ki, ocağın devamlı tütsün. Eşine sahip ol ki, evine bağlı kalsın. Anadolu kadınları sosyal yardımlar yanında ekonomiye önemli katlı sağlayan çeşitli el sanatlarında uğraşı vermişlerdir. Çadırcılık, keçecilik, halı, nakışçılık, örgücülük, kilim dokumacılık, oya dantelcilik ve kumaş üretiminde ve bunlardan giysi yapılmasında etkinlik göstermişlerdir. )


- AHIMSA ile/ve SATYA ile/ve ASTEYA ile/ve BRAHMAÇARYA ile/ve
APARIGRAHA ile/ve DAYA ile/ve KŞAMA ile/ve
DHRITI ile/ve MITAHARA ile/ve ARCAVA

( Şiddet denetimi. [Şiddetsizlik] Zararsızlık; başkalarını düşünce, söz ve hareketle incitmemek. İLE/VE Yalan denetimi. [Dürüstlük] İLE/VE Benimseme denetimi. [Çalmama] İLE/VE Eşeysel enerji denetimi. İLE/VE Biriktirme denetimi. [Biriktirmemek] İLE/VE Nefret denetimi. [Merhamet] İLE/VE Kızgınlık denetimi. [Affetme] İLE/VE Güçsüzlük denetimi. [Dayanıklılık] İLE/VE Aşırılık denetimi. [Ilımlılık] İLE/VE Yanlışlık denetimi. [Doğruluk] )


- ÂHİR[Ar.] ile BA'DE[Ar.]


- ÂHİYÂNE[Fars.] değil/yerine/= BOĞAZ


- AHLÂK ile/ve/||/<>/< BENİMSEME


- YANIT:
AHLÂKSIZA ve/||/<> BİLGİSİZE

( [ya(kı)nından] Uzaklaşmak. VE/||/<> [imâsızca] Susmak. )


- ÂHŞÜME[Fars.] değil/yerine/= BOZA


- AHTAPOT ile BATTANİYE AHTAPOTU

( Dişilleri, erillerden 40.000 kat daha büyük olabiliyor. Bu türün dişilleri, 2 metreye kadar büyüyebilirken; erilleri, sadece birkaç santimetreye kadar büyüyor.[Hayvanlar arasında, dişil ile eril arasındaki en zıt orandır.] )


- AİLE ile/ve/||/<>/> BÜYÜK AİLE/KÖY


- AIRBUS A320 ile BOEING 747


- AİT OLMA ile/ve/||/<>/> BİREY OLMA ile/ve/||/<>/> BİRLİKTE OLMA


- AK ile BEYAZ


- AKADEMİ ve/||/<> BÜROKRASİ

( [süreklilik/güvence/düzenlilik] Bilgide. VE/||/<> Devlette. )


- AKADEMİSYEN değil/yerine/= BİLİMCİ


- AKÂMET[Ar.] değil/yerine/= BAŞARISIZLIK

( Kısırlık, verimsizlik. | Başarısızlık, sonuçsuzluk. )


- AKÂR ile/||/<> AKÂRÂT ile/||/<> AKÂRÂT-I VAKFİYE/VAKFİYYE ile/||/<> BÂD-İ HEVÂ ile/||/<> MECCÂNEN

( Gayrimenkullerden kirâ yoluyla sağlanan gelir. İLE/||/<> Gelir sağlayan gayrimenkuller. İLE/||/<> Vakıf gayrimenkuller; evler, dükkânlar ile bunların getirdiği gelir. İLE/||/<> Kayıt dışı, önceden belirlenenin dışında gelen gelir. | Bedava, parasız. İLE/||/<> Ücretsiz, parasız, karşılıksız. )


- AKAR ve/||/<>/> BAKAR

( Su. VE/||/<>/> Deli. )


- AKBABA ile BENEKLİ AKBABA

( ... İLE Tropikal Afrika'dan gelen, nadir rastlanan bir türdür. )

( ... İLE Dünyanın en yüksekten uçan kuşudur. Havada yaklaşık 35 km/s hızla yol alır. Yaşamı tehlike altında olan bu kuşun ortalama yaşam süresi 40-50 yıla yakındır. )

( ... vs. RUPPELL'S VULTURE )

( ... cum GYPS RUEPPELLII )


- AKBİL'İ:
YAVAŞ BASMAK değil/>< BASILI TUTMAK/BEKLEMEK

( Yanlışı. >< Doğrusu. )


- AKCİĞER ZARI YANGISI(SATLICAN/ZATÜLCENP[Ar.]) ile/ve KARACİĞER YANGISI ile/ve BRONŞİYOL YANGISI ile/ve LENF BOĞUMLARI YANGISI ile/ve MEME YANGISI(MASTİT)

( ZATÜLCENP ile/ve HEPATİT, ZATÜLKEBED ile/ve BRONŞİYOLİT ile/ve ADEONOİT )

( BİLSÂM[Ar., Fars.]/PLEURÉSIE[Fr.]: Akciğer zarı yangısı, satlıcan. )

( Dünyada en sık karşılaşılan hastalık zatürree/bronşittir. )

( AKCİĞER YANGISI / GIŞÂ-İ CENB[Ar.] / PLEVRA[İt. göğüs boşluğunun iç yüzünü ve akciğerleri saran zar] )


- AKELALİ[Fr.] değil/yerine/= BEBEĞİN BAŞSIZ DOĞMASI


- AKERDEON ile BAYAN[Rusça]

( ... İLE İki tarafı da tuşlu olan. Klavyesiz. )

( ... c БAЙAH )


- AKİD/AKİT ile/||/<> AHKÂM ile/||/<> BERÎÜZ-ZİMME ile/||/<> MATÛK ile/||/<> UHDE

( Sözleşme, bir sözleşmede taraf olan kişi. İLE/||/<> Hükümler. İLE/||/<> Zimmetten ya da borçlardan kurtulmuş, temize çıkmış. İLE/||/<> Azat olunmuş, azatlı. İLE/||/<> Birinin üzerinde olan iş, sorumluluk. )


- AKIL:
BÜTÜNSEL ile/ve/değil/||/<>/< BÜTÜNLEYİCİ


- AKIL:
TAMAMLAYICI ve/||/<>/> BÜTÜNLEYİCİ


- AKIL VERMEK ile/ve/değil/yerine BİLDİKLERİNİ ANLATMAK


- AKIL:
YAŞTA ile/ve/değil/||/<>/< BAŞTA


- AKIL ve BEDEN

( İnsan hem kafasını [Hüvelbâtın]ını, hem de bedenini [hüvezzahir]ini kullanabilmelidir. )


- AKIL ile/ve/değil/||/<>/>/< BİLGİ

( "Monolog". İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Diyalog. )

( [not] REASON vs./and/but/||/<>/>/< INFORMATION/KNOWLEDGE )


- AKIL ile/ve/||/<> BİLGİ ile/ve/||/<> HİKMET

( Akıl kavramsal olup akla; Bilgi simgesel olup sezgiye; Hikmet mistik olup iç görüye ve iç deneyime hitap eder. )

( Aklın bilgiye ve hikmete kavuşması, neredeyse tüm uygarlıklarda ortak olarak Güneş, Işık, Nur simgeleri ile belirtilmektedir. )

( Genç ve kuvvetli iken uyanmayan ve uyandığı zaman çaba göstermeyen, böylelikle tembelliğe ve karar yoksunluğuna düşen kişi, hiçbir zaman hikmet yolunu bulamaz. )

( Gölgesinin, bir kişiyi izlemesi gibi, saf olan akılla konuşan ve davranan kişiyi de sevinç izler. )

( Uyanmak için bir şoku beklemeyen, akıllıdır. [ki bu çok sert olabilir] )

( Herşeyin akılla kavranamayacağını akıl edemeyen, akılsızdır. )

( Hikmetin dili, simge ve sükûttur. )

( HİKMET: Cehaleti kaldıran herşey! )

( HİKMET: Kuramsal aklın erdemi. )

( Wise is he who does not wait for a shock, which can be quite rude. )

( REASON vs./and/||/<> KNOWLEDGE vs./and/||/<> WISDOM )


- AKIL ile/ve/<> BİLİNÇ(ŞUUR)

( Akıl, bilincin, birincil aracıdır. )

( Yıkılmaya uygun/lâyık bir "akla" sahip ol! )


- AKIL ve/<> DİL ve/<> BEN

( Aklın dili sözcükler, gönlün dili muhabbettir. )

( Akıl, hiçbir zaman gövdede durmaz. Neyi, nereyi seviyorsa orada gezer durur. )

( REASON and/<> LANGUAGE and/<> I/ME )


- AKİTTE:
TASAVVUN SURETİYLE BEYİ ile/ve/||/<> TEVLİYET ile/ve/||/<> TERÂBUH ile/ve/||/<> TEHASSÜR ile/ve/||/<> ŞİRKET ile/ve/||/<> İKÂLE ile/ve/||/<> MÜBÂDELE ile/ve/||/<> SARF ile/ve/||/<> TEVEHHÜP ile/ve/||/<> SULH ile/ve/||/<> BORÇ ile/ve/||/<> TEATİ ile/ve/||/<> HIYAR ile/ve/||/<> SELEM ile/ve/||/<> MEŞRÛİYET KEYFİYETİ ile/ve/||/<> RIZÂ VE MUVAFAKAT >< FUZÛLÎ


- AKLIM GİTTİ" ile/değil BİLMİYOR/SUN / DÜŞÜNMÜYOR/SUN


- AKONT[Fr.] değil/yerine/= BİR BÖLÜM ÖDEME


- AKORDEON[Fr. < ACCORDEON] ile/ve/||/<> BANDENEON

( Dikey. İLE/VE Kare/küp biçiminde. )

( Omuza asılır. İLE/VE Elde tutulur. )

( Üstündeki düğmelere ya da tuşlara basarak metal dilcikleri titretme yolu ile çalınan körüklü, elde taşınabilir bir çalgı. | Kumaşlarda makine ile yapılmış kırma. İLE/VE/||/<> ... )


- AKRİNİ[Fr.] değil/yerine/= BEZ SALGISININ YOKLUĞU


- AKROFONİ[Yun.] değil/yerine/= BİR SÖZCÜĞÜN İLK HECESİNİ VURGULU OLARAK SÖYLEMEK


- AKSİS[Lat.] değil/yerine/= BİR CİNS GEYİK


- AKSİYOM'DA:
TAMLIK ve KAPALILIK ve BASİTLİK


- AKTAR[Ar. < ATTÂR] değil/yerine/= BAHARATÇI

( Baharat ya da güzel kokular satan kişi ya da dükkân. | İğne, iplik, baharat, zarf, kâğıt vb. satılan dükkân. )


- AKTOGRAF[Fr.] değil/yerine/= BİREYİN DAVRANIŞ ETKİNLİĞİNİN ZAMAN İÇİNDEKİ DAĞILIMINI ÖLÇMEYE YARAYAN DÜZENEK


- AKUATİNTA[İt.] değil/yerine/= BASKI RESİMLE GRAVÜR YAPMA YÖNTEMİ


- AKÜLÜ/ELEKTRİKLİ BİSİKLET ile/ve BİSİKLET


- AKÜMÜLASYON değil/yerine/= BİRİKİM


- ALÂ[Ar.] ile/ve/=/||/<> BÂLÂ[Ar.]

( Rütbece yükseklik, büyüklük, şeref, şan. | Üst, üzere. İLE/VE/=/||/<> Yüksek, yukarı, üst, yüce. | Boy, uzunluk. )


- ALACAKLI TEMERRÜDÜ ile BORÇLU TEMERRÜDÜ


- ALACAKLININ, ALACAĞINI, ALMAYA GİTMESİ değil/yerine BORÇLUNUN, VERECEĞİNİ, ALACAKLIYA GÖTÜRMESİ


- ALACAKLININ, ALACAĞINI, ALMAYA GİTMESİ değil/>< BORÇLUNUN, VERECEĞİNİ, ALACAKLIYA GÖTÜRMESİ

( Yanlışı. >< Doğrusu. )


- ALAN ile/ve/||/<>/> BÖLGE


- ALAN ile/ve BOŞLUK

( İkisi arasındaki boşluk, köprünün kendidir. )

( The very gap between is the bridge. )

( FIELD vs./and CAVITY )


- ALAVALTER[Fr.] değil/yerine/= BİR TÜR KRAVAT BAĞLAMA


- ALÇAKGÖNÜLLÜ/LÜK ve/||/<> BİLGE/LİK

( Kimseden daha iyi olmadığımızı anlayacak kadar. VE/||/<> Herkesten farklı olduğumuzu kavrayabilecek kadar. )


- ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK = MODESTY[İng.] = MODESTIE[Fr.] = BESCHIEDENHEIT[Alm.] = MODESTIA[Lat.]


- ALDANMA ile BİLEREK ALDANMA

( ... ile TAHADDU'[< HUD'A] )


- ALDIM ile/ve/değil BULDUM


- ÂLEM ile/ve BAĞ


- ÂLEM ile/ve/<> BİLİNEN

( ÂLEM: Kendiyle başkasının bilindiği şey. )


- ALEMDAR ile/||/<> BAYRAKTAR/SANCAKTAR

( Bayraktar. İLE/||/<> Yeniçerilerin bayrağını taşıyan subay.[Sonradan "Sancaktar" adı verildi] )


- ALEMPROVİST[Fr.] değil/yerine/= BEKLENMEDİK, BİRDEN BİRE


- ALENÎ[Ar.] ile ÂŞİKÂR[Ar.] ile ÂYÂN[Ar.] ile BÂRİZ[Ar.] ile BEDİHÎ[Ar.] ile DEFİSİTER ile MUBÎN ile MÜNHAL[Ar.] ile MÜSTEHCEN[Ar.] ile SARÎH[Ar.] ile ÜRYÂN[Ar.] ile VÂZIH[Ar.]

( Açık. )


- ALFA BOZUNUMU ile/||/<> BETA BOZUNUMU

( Alfa He-4 çekirdeği yayar, beta elektron/pozitron yayar. )

( Formül: α: ⁴₂He İLE β: e⁻/e⁺ )


- ALFA ÇEŞİTLİLİK ile/||/<> BETA ÇEŞİTLİLİK

( Alfa lokal tür sayısı, beta habitatlar arası fark. )

( Formül: Nokta İLE karşılaştırma )


- ALFA HELİKS ile BETA TABAKA

( Proteinin sarmal yapısı. İLE Proteinin tabaka yapısı. )


- HİDROKSİ ASİTLER:
ALFA(AHA) ile/ve/||/<> BETA(BHA)


- ALFA İLE BETA İLE GAMA ile/||/<> BİYOÇEŞİTLİLİK ÖLÇEKLERİ

( Farklı mekansal ölçeklerde çeşitlilik. )

( Formül: γ = α × β )


- ALFA IŞIMASI ile/||/<> BETA IŞIMASI (İKİLİ KARŞILAŞTIRMA)

( Alfa helyum çekirdeği, beta elektron/pozitron yayımıdır )

( Formül: ⁴₂He İLE e⁻/e⁺ )


- ALFA ile/||/<> BOZUNMA

( Alfa bozunması kuantum tünel kuramı )

( George Gamow tarafından 1928 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1904-1968) (Ülke: Rusya-ABD) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Büyük patlama teorisi, kuantum tünelleme) )


- ALGI YANILSAMALARI'NDA:
MÜLLER-LYLER ve POGGENDORFF ve WUNDT ve ZOLLNER ve BOURDON


- ALGISAL BİL(İN)EMEME/AGNOZİ ile BİL(İN)EMEME/AGNOZİ

( APPERCEPTIVE AGNOSIS vs. ASSOCIATIVE AGNOSIS )


- ALİ ŞİR NEVÂÎ ve BİHZAD[Fars. BİH: İyi. + ZAD: Doğma/doğmuş.]


- ALİDAT[İt.] değil/yerine/= BİR UCU HAREKETLİ DÖNER CETVEL


- ALİGORNA[İt.] değil/yerine/= BİR TÜR PERDAHLI KÂĞIT


- ALIK ile/||/<> BALIK


- ALİMANTASYON[Fr.] değil/yerine/= BİR PLAN PROGRAM ÇERÇEVESİNDE SAYRIYI BESLEME


- ALİMENTASYON/ALIMENTATION[İng.] değil/yerine/= BESLEME


- ALİMENTASYON değil/yerine/= BESLEME


- ALIN ve/||/<> BAŞ

( Açık. VE/||/<> Dik. )


- ALINGAN/LIK ile/değil BENCİL/LİK

( Gizli şirk. )


- ALIŞIK/ALIŞKIN ile/ve/<>/değil/yerine BİLİNDİK/TANIDIK/ÂŞİNÂ[Fars.]


- ALIŞKANLIK ve/< BELLEK

( Olumsuz alışkanlıklar, bellekteki kayıtların kötüye kullanımından kaynaklanır. )

( HABIT and/< MEMORY )


- ALKIŞ ile/ve/yerine BİLARDO ALKIŞI

( Elleri, avuç içlerini çarptırarak. İLE/VE/YERİNE Orta parmak ya da yüzük parmağını, baş parmakla birleştirip ve kaydırıp avuç içine çarptırarak. )

( Daha çok/güçlü ses çıkararak. İLE/VE/YERİNE Daha az/güçsüz ses çıkararak. )

( Daha kaba. İLE/VE/YERİNE Daha nazik. )

( Beğeni ve coşkunu daha çok ve doğrudan duyurmak/yansıtmak üzere. İLE/VE/YERİNE Sporcunun odaklanmasına ve derinleşmesine engel olmamak üzere. )


- ALKOV[Fr.] değil/yerine/= BİR ODANIN İÇİNDE YATAK İÇİN YAPILMIŞ YER


- ALLAH ALLAH ile ALLAH ALLAH ALLAH ile YA ALLAH ile ALİMALLAH ile İNŞAALLAH ile BİSMİLLAH ile EVVELALLAH ile MAAŞALLAH ile EYVALLAH ile FESUBHANALLAH ile HAY ALLAH

( Şaşırırsak. İLE İşe coşku ve heyecanla sarılınca. İLE İşin sonuna kadar gitmek istersek. İLE Azmedersek. İLE İşe başlamadan önce. İLE İşe başlarken. İLE Kendimize güvenirsek. İLE İşi başarıyla bitirince. İLE İşten vazgeçersek. İLE Canımızı sıkarlarsa. İLE Eğer işi başaramazsak. )


- ALLAH:
HÜSN-Ü MUTLAK ve/ya da HAYR-I MAHZ ve/ya da BAHR-I ÂMÂ


- ALOHA ile/ve BULA

( [Merhaba!] Hawaii'de. İLE/VE Fiji'de. )


- ALONG :/yerine BOYUNCA


- ALPHA İLE BETA İLE THETA İLE DELTA İLE GAMMA ile/||/<> BEYİN DALGALARI

( EEG frekans bantları. )

( Formül: f = 8-13 Hz (alpha) )


- ALT EKSTREMİTE/LOWER EXTREMITY[İng.] değil/yerine/= BACAK


- ALTIN KÖKÜ ile BOYA KÖKÜ ile EĞİR KÖKÜ/OTU ile HELVACI KÖKÜ/ÇÖVEN ile MEYAN KÖKÜ ile EK KÖK ile SAÇAK KÖK ile YUMRU KÖK

( Güney Amerika'da yetişen, kusturucu niteliği olan bir kök, ipeka. İLE ... İLE Dere ve durgun su kenarlarında yetişen, 50-125 santimetre yüksekliğinde, çok yıllık ve otsu bir bitki, eğir kökü. İLE Kökü ve dalları, suyu sabun katılmış gibi köpürten, kir temizleyici bir bitki. İLE Fasulyegillerden, 30-60 santimetre yüksekliğinde, tüysü yapraklı, mavimsi, mor çiçekli, tatlı olan toprak altı bölümleri hekimlikte ve serinletici içeceklerin yapımında kullanılan, çok yıllık otsu bir bitki. İLE Sapın yanlarından çıkan ince kök. İLE Buğdayda olduğu gibi asıl kökün çevresindeki ek köklerin gelişmesiyle oluşan kök topluluğu. | Kök boğazının hemen alt kısmından başlayıp çok dallanmış olarak toprakta yüzeysel biçimde gelişen kök. İLE Patates, pancar, yer elması gibi yumru biçiminde olan kök. )

( CEPHAELIS IPECA CUANHA cum ... cum ACORUS CALAMUS cum SAPONARIA OFFICINALIS cum GLYCYRRHIZA GLABRA cum ... cum ... cum ... )


- ALTIN ile BUNDUKÎ[Fars.]

( ... İLE Bir altın para. [Türkçe'de "Fındık altını" denilen Bundukî adı, Venedik şehrinin Arapça adı olan Bundukiyye'den gelmiştir.] )


- ALTIN[Au] ile BAKIR[Cu]

( 118 Element Arasında Neden Altın Bu Kadar Değerli? )

( AURUM cum CUPRUM )


- ALVEOLAR ile/||/<> BRONŞİAL

( Alveolar gaz değişimi İLE bronşial hava taşıma. )

( Formül: Exchange İLE conduction )


- ALZHEIMER ile/ve/||/<> BINSWANGER BELİRGESİ/SENDROMU


- AMAÇ:
BİRLİK ve/<> BÜTÜNLÜK


- KONU:
AMAÇ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BAĞLAM/INDA

( )


- AMAÇ ve/||/<>/> BİLİM

( Anlam doğar. VE/||/<>~> Açıklama sunar. )


- AMAROZ[Fr.] değil/yerine/= BAKAR KÖRLÜK


- AMBİ-/AMBO- ile/||/<> AMPH- ile/||/<> -AMBİ ile/||/<> BASİ-/BASİO-/BASO- ile/||/<> -DROME ile/||/<> MARG-

( İkisi, iki yanda, iki yönlü/taraflı [ambidekster: İki elini de kullanabilen kişi]. İLE/||/<> İkisi, iki yanda, hakkında, çevresinde, çift, ikili. İLE/||/<> Yürüme, yer değiştirme. İLE/||/<> Tabanla ilgili, alt kısımla ilgili, bazionla ilgili, yürüme. İLE/||/<> Gidiş, seyir. İLE/||/<> Kenar. )


- AMBOLALİ[Fr.] değil/yerine/= BİR KONUŞMA SIRASINDA SÖYLENİLENLERLE HİÇBİR BAĞLANTISI OLMAYAN SÖZCÜKLERİN SIK SIK ORTAYA ATILMASI SAYRILIĞI


- AMCA ile/ve BABA

( [Biyolojik açıdan] Babayla kardeşlik bağlantısı olan eril gövdeli kişi/ye verilen ad. İLE/VE Testislerinde oluşan spermler aracılığıyla dünyaya gelinen kişi. )

( ... ile/ve EB )

( UNCLE vs./and FATHER )


- AMERİKA ÜZÜMÜ ile AYI ÜZÜMÜ ile BEKTAŞÎ ÜZÜMÜ ile ÇAVUŞ ÜZÜMÜ ile DENİZ ÜZÜMÜ ile KÖPEK ÜZÜMÜ ile KUŞ ÜZÜMÜ ile TİLKİ ÜZÜMÜ


- AMİDÜR[Fr.] değil/yerine/= BİR METALİN BİR HİDROJEN ATOMUNUN YERİNE GEÇMESİYLE AMONYAKTAN TÜREYEN NESNE


- AMİGDALEKTOMİ[Fr.] değil/yerine/= BADEMCİK AMELİYATI


- AMNEZİ/AMNESIA[İng.] değil/yerine/= BELLEK YİTIMİ


- AMORF/AMORPHOUS[İng.] değil/yerine/= BİÇİMSİZ


- AMORFİZM/AMORPHISM[İng.] değil/yerine/= BİÇİMSİZLİK


- AMSTERDAM ile BARSELONA ile PARİS ile NEW YORK ile DUBAİ

( image







)


- ANA KUCAĞI ve/<> BABA OCAĞI


- ANDIRIM ile/ve/||/<> BENZEŞİM


- ANDROJEN[Fr.] değil/yerine/= BÖBREK ÜSTÜ BEZİ TARAFINDAN SALGILANAN ERİLLİK HORMONU


- [Ar.] ÂNE ile BETRE

( Dişil ve yabanî eşek. İLE Dişil eşek. )


- ANERJİ/ANERGY[İng.] değil/yerine/= BAĞIŞIKLIK YANITSIZLIĞI | ENERJİSİZLİK


- ANEVRİZMA/ANEURYSM[İng.] değil/yerine/= BALONLAŞMA, TORBALAŞIM


- ANGAJE[Fr./İng < ENGAGE] değil/yerine/= BAĞLAMAK/BAĞLANMAK


- ANGAJMAN[Fr./İng. < ENGAGEMENT] değil/yerine/= BAĞLANTI/ÜSTLENME


- ANİMATO[Fr.] değil/yerine/= BİR MÜZİK PARÇASININ CANLI ÇALINACAĞI BİLGİSİ/UYARISI


- ANİZOTROPİ[Fr.] değil/yerine/= BİR BİTKİNİN PARÇALARININ AYNI KOŞULLAR ALTINDA DEĞİŞİK YÖNLERDE BÜYÜME ÖZELLİĞİ GÖSTERMESİ, YÖNSEME


- HUNNAK[Ar.]/ANJİN[Fr. < Yun. < ANGINE] değil/yerine/= BOĞAK

( Boğaz mukozasının şişmesi. )


- ANKASTRE[Fr.] değil/yerine/= BİR OYUĞA, YUVAYA YERLEŞTİRİLMİŞ TESİSAT


- ANKLAV[Fr.] değil/yerine/= BİR DEVLETİN TOPRAKLARINDA, BAŞKA BİR DEVLETE AİT ARSA


- ANLADIĞINI SANMAK ile/ve/değil/||/<>/> BOĞMAK(MIŞ)

( Hiçbir ilişki ve süreç, tek taraflı değildir. Onun payı/hataları da ciddi bir orandadır. Tamamen senden dolayı değildir. Kendinde çok fazla "hata/suç/yanlış/yük" aramamak gerek. Pek kolay olamasa da "Bazen olur öyle" deyip geçebilmek, üstünde durmamak gerek... )


- ANLAK/ZEKÂ" ile/ve/değil/||/<>/< BELLEK/HÂFIZA


- ANLAK/ZEKÂ ile/ve/değil/||/<>/< BİLİNÇ


- ANLAM VAROLANI ile/ve BİLGİ VAROLANI

( Anlam üretimi varsa. İLE/VE Veri ve bilgi sahibi. )

( Aşkın. İLE/VE Özdeş. )

( İnsan. İLE/VE Beşer. )


- ANLAM ile/ve/<>/>/< BÜTÜNLÜK

( Anlam, bütünlük gerektirir. )

( Meaning needs integrity. )

( Anlamak, beğenmenin başlangıcıdır. )

( MEANING and/<> INTEGRITY )


- ANLAMAK ve/||/<>/>/< BÜYÜMEK


- ANLAMAMAK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< "BİLMEMEK / İLGİLENMEMEK / KATILMAMAK"


- ANLAMAYI:
"UZATMAK" değil BİR AN ÖNCE/EN KISA SÜREDE


- ANLAMIYORSUN! ile BENİ ANLAMIYORSUN!

( İkisi de, çok yanlış "ifade"lerdir! İkisinin yerine de,
"Söylediklerimde, anlaşılmayan nedir?" / "Söylediklerimde, anlaşılmayan neyse onu açayım..." vb.,
kişiyi hedef almayan, konuşulan konunun üzerinde durulacak kavramları ve ifadeleri kullanmak gerekir! )


- ANLAM/LI = MEAN/ING[İng.] = SIGNIFICATION[Fr.] = BEDEUTUNG[Alm.] = SIGNIFICATO[İt.] = SIGNIFICACION[İsp.] = SIGNIFICATIO[Lat.] = HE DIANOIA, HE DÜNAMIS[Yun.] = MEDLÛL, DELÂLET[Ar., Fars.] = BETEKENIS[Felm.]


- ANLAMSAL ÖLÇÜT ile BİÇİMBİLİMSEL ÖLÇÜT ile SESBİLİMSEL ÖLÇÜT

( SEMANTIC CRITERIA vs. MORPHOLOGICAL CRITERIA vs. PHONOLOGICAL CRITERIA )


- ANLAŞIL(A)MAZLIK ile/değil BİLMEMEK, BİLMEK İSTEMEMEK


- ANLATIMDA:
"DÜNKÜ" değil "BİR GÜN ÖNCEKİ"


- ANLATIMDA:
...'YI "BİLİYORSUNUZ" değil/yerine ...'YI BİLDİĞİNİZİ VARSAYIYORUM


- ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ, ANLAMAYANA DAVUL-ZURNA AZ ile/ve/<> BİR TÜMCE YETER SÖZDEN ANLAYANA, DESTAN YAZSAN FARK ETMEZ, SÖZDEN ANLAMAYANA


- ANLAYIŞLI/LIK ile BİLGİLİ/LİK / BİLGİSİZ/LİK


- ANLAYIŞSIZ/LIK ile BİLİNÇLİ ANLAYIŞSIZ/LIK

( INSENSITIVE/NESS vs. INSENSITIVE/NESS )

( GABÂVET ile ... )


- ANLIK/ZİHİN > US/AKIL ve/||/<>/> BETİMLEME > KAVRAM ve/||/<>/> OLASILIK > ZORUNLULUK (BİLİNCİ)


- TRAVMALAR:
ANNE KARNINDA ile/ve/||/<> BEBEKLİKTE ile/ve/||/<> ÇOCUKLUKTA ile/ve/||/<> GENÇLİKTE ile/ve/||/<> YETİŞKİNLİKTE


- ANNE SÜTÜ ile/ve/=/||/<>/> BİLİNÇ IRMAĞI


- ANNE ile/ve/ya da/||/<> BAKICI


- ANNEDEN DOĞAN ile/ve "BABADAN" DOĞAN


- ANNELİK ile/ve/||/<> BİRİCİKLİK GEREKSİNİMİ


- ANORAK[Fr.] değil/yerine/= BAŞLIKLI KISA CEKET


- ANOREKSİYA NERVOZA ile/||/<> BULİMİYA NERVOZA

( Kilo alma korkusu ile aşırı kilo kaybı ve yeme sınırlaması ile ilişkili bir yeme bozukluğu. İLE/||/<> Aşırı yeme atakları ve ardından kilo almayı önlemek için kusma ya da laksatif kullanımı ile ilişkili bir yeme bozukluğu. )


- ANORKİDİ[Fr.] değil/yerine/= BİR CANLIDA ERBEZLERİNİN BULUNMAMASI


- ANOTHER :/yerine BAŞKA


- ANŞANTE/ANJANTE[Fr.] değil/yerine/= BÜYÜLENMİŞ, HAYRAN


- ANŞEF[Fr.] değil/yerine/= BAŞ, BİRİNCİ


- ANSİKLOPEDİ ile/||/<> BİLİM

( Marifetname İLE dönemin bilimsel bilgilerini toplayan ansiklopedi )

( Erzurumlu İbrahim Hakkı tarafından 1756 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1703-1780) (Ülke: Osmanlı/Erzurum) (Önemli katkıları: Marifetname, ansiklopedik eser) )


- ANTA[Yun.] değil/yerine/= BİR DUVARIN BAŞINI YA DA İKİ DUVARIN KÖŞESİNİ OLUŞTURAN GÖMME AYAK


- ANTET/Lİ[Fr.] değil/yerine/= BAŞLIK/LI

( Ticari şirketlerde, resmi dairelerde kullanılan başlıklı kağıt ya da zarf. )


- ANTICIPATE :/yerine BEKLEMEK


- ANTİENFEKTİF değil/yerine/= BULAŞ KESEN


- ANTİLOP ile BEYAZ ANTİLOP(ADDAKS/ADDAX)

( ... İLE Sahara Çölü'nde yaşarlar. )


- ANTİŞAMBR[Fr.] değil/yerine/= BEKLEME ODASI


- ANTİTE[Fr.] değil/yerine/= BİR VAR OLANIN TİNİ


- APAÇIK ile/||/<> GÜN GİBİ ile/||/<> BUZ GİBİ ile/||/<> TABAK GİBİ


- APAÇIK/LIK = SELFEVIDENCE/SELFEVIDENT[İng.] = ÉVIDENCE/ÉVIDENT[Fr.] = OFFENKUNDIG/OFENKUNDIGKEIT[Alm.] = EVIDENZA[İt.] = EVIDENCIA[İsp.] = EVIDENTA, PERSPICUITAS[Lat.] = ANERGEIA[Yun.] = BEDEHA(T)/BEDİHÎ, BEYYİN[Ar.] = HODPEYDÂ[Fars.] = KLAARBLIJKELIJK/HEID[Felm.]


- APAYRI ile BAMBAŞKA


- APERSEPSİYON/APPERCEPTION[İng.] değil/yerine/= BİLİNÇLİ ALGI


- APOLLONIUS ve/||/<> HIPPARKUS ve/||/<> BATLAMYUS ve/||/<> İBN ŞATIR ve/||/<> NASREDDİN TUSİ


- APPARENT :/yerine BARİZ


- APPEAL :/yerine BAŞVURMAK


- APPLICATION :/yerine BAŞVURU


- APPLY :/yerine BAŞVURMAK


- APRAKSİ/APRAXIA[İng.] ile BECERİ YİTIMİ, İŞLEV YİTİMİ

( İşlev/beceri yitimi. )


- APTAL/LIK[Ar.] ile BUDALA/LIK[Ar.]/KAŞALOT[Fr.][argo]

( Zekâsı pek gelişmemiş, zekâ yoksunu, alık. İLE Zekâca geri olan, alık. | Ahmak, bön. | Bir şeye aşırı düşkün. )


- AQU-/AQUA- ile/||/<> HYDR-/HYDRO- ile/||/<> HYDRA- ile/||/<> CHYL-/CHYLİ-/CHYLO- ile/||/<> BALNEO-

( Su. İLE/||/<> Su. İLE/||/<> Su ile ilgili. İLE/||/<> Kilüs, su, lenfle ilgili, akkanla ilgili. İLE/||/<> Banyo. )


- ARABA değil/yerine BİSİKLET

( Arabadan İn, Bisiklete Bin!...

)


- ARADA/LIK ile/ve/||/<> BİRLİKTE/LİK


- A'RAF ile BERZAH

( ... İLE İki şey arası, fasıl, boşluk, sınır alanı, âlem-i dünya ile âlem-i âhire arası. Hakk ile halk arası. | Ölülerin ruhlarının kıyâmete kadar bulunacakları yer. )


- ARAKNOİD KİST ile/||/<> BEYİN TÜMÖRÜ

( Beyin ya da omurilik zarları arasında sıvı dolu keseciklerin oluşması. İLE/||/<> Beyin dokusunda olağandışı göze büyümesi. )


- ARAMA ile/ve/<> BULMA

( Aramakla bulunmaz fakat bulanlar aramış olanlardır. )

( Arayan aradığı sürece ayrı kalır. )

( TO SEARCH vs./and/<> TO FIND )


- ARAMADIĞIMIZI BULAMAMAK ile/ve/||/<> DOLDURMADIĞIMIZI BOŞALTAMAMAK ile/ve/||/<> SAHİP OLMADIĞIMIZDAN VAZGEÇEMEMEK ile/ve/||/<> BULUNMADIĞIMIZ YERİ TERK EDEMEMEK


- ARAMAK ile/ve/değil/yerine/<> BULMAK İÇİN/ÜZERE ARAMAK


- ARAMAK = SEARCH/SEEK/LOOK FOR[İng.] = CHERCHER[Fr.] = SUCHEN[Alm.] = CERCARE[İt.] = BUSCAR[İsp.]


- ARAŞTIRMA/ÇALIŞMA DÖNEMLERİNDE:
KULUÇKA ile/ve/||/<>/> BELGE TOPLAMA ile/ve/||/<>/> OLGUNLAŞTIRMA(OKUMA) ile/ve/||/<>/> YAZMA


- ARAYIŞ ile/ve BEKLENTİ

( SEEKING vs./and EXPECTATION )


- ARAZ[Ar.]/SEMPTOM[Fr. < Yun.]/SYMPTOM[İng.] ile/ve/değil/yerine/=/||/<> BELİRTİ

( Sayrının duyumsadığı ve tanımladığı rahatsızlıklar. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/=/||/<> Hekimin gözlemlediği ve ölçtüğü sayrılık göstergeleri. )


- ARAZİ ile BATAKLIK

( FIELD vs. MARSH )


- ARAZİ ile BOSTAN[Fars. < BÛSTÂN]

( ... İLE Sebze bahçesi. | Kavun, karpuz tarlası. | Kavun ve karpuza verilen ortak ad. )


- ARCHAEA ile/||/<> BACTERİA

( Archaea ekstrem ortam İLE bacteria normal. )

( Formül: Extremophile İLE common )


- ARDA ile/ve BAGET[Fr. < BAGUETTE]

( İşaret olarak yere dikilen çubuk. Uzun değnek. | Maden üzerine kazıma yapmak ve çıkrıkta çevrilen şeyleri yontmak için kullanılan çelik kalem. | Ardıl. İLE/VE İnce kısa değnek. | Bateri çalmaya yarayan ince, kısa çubuk. | Tıraşlanmış, dikdörtgen biçiminde değerli taş. | Düşük gramajlı ince, uzun ekmek. | Çorabı gergin tutmak ve düşmesini engellemek için kullanılan sert lastik. )


- ARDIÇ OTU ile AYRIK OTU ile BEŞPARMAK OTU ile BOĞAN OTU ile CANAVAR OTU ile ÇOREK OTU ile DALAK OTU ile DELİCE OTU(RYE GRASS) ile EĞRELTİ OTU[Lat. NEPHRODIUM FILIX MAS] ile ENGEREK OTU ile GEYİK OTU ile GÜZELAVRATOTU[Lat. ATROPA BELLADONNA] ile İDRİS OTU ile KANARYA OTU ile KELEBEK OTU ile KENE OTU/HİNT YAĞI AĞACI ile KÜSTÜM OTU ile MELEK OTU ile MERCAN OTU ile NEVRUZ OTU ile ÖKSE OTU ile PİSİPİSİ OTU ile TAŞKIRAN OTU ile YÜKSÜK OTU[Lat. DIGITALIS PURPUREA] ile ACI OT ile SÜTLÜ OT


- ARI ile BRİTANYA KARA ARISI


- ARİSTOTELES ASTRONOMİSİ ile/ve BATLAMYUS KOZMOLOJİSİ[astronomisi değildir!]


- ARİSTOTELES MANTIĞI/SERT NESNELER MANTIĞI ile/ve BULANIK MANTIK


- ARKEOLOJİ ileve/||/<> BİYOLOJİ

( ARCHAEOLOGY vs./and/||/<> BIOLOGY )


- ARMADİLLO ile BAĞIRTKAN, TÜYLÜ ARMADİLLO

( ... İLE Günün 17 saatini uyuyarak geçirirler. [uyku sırasında kaldırmaya çalışsanız da uyanmazlar] )

( ... cum CHAETOPHRACTUS VELLEROSUS )


- ARPAYI BOL BULMAK ile/ve/||/<> BOSTANI BOŞ BULMAK


- ARŞ ve/<> BEYN | BEYYİNE

( Beyin. VE/<> İki yan/ı. )


- ARŞIN/ENDÂZE ile BİTEMİ/PİTHAMİ[Yun.]

( ... İLE Arşın ve endâze tarzında, bez ölçmek için kullanılan ölçü birimi. | Bez ölçmede kullanılan, 48 cm.lik bir ölçü. | Osmanlı döneminde, keten ölçmek için kullanılan, 34.29 cm. uzunluğunda ölçü birimi.[20 bitemi=1 asma | 1 asma=10 arşın] | Karış uzunluğu. )

( "Bitemi" sözcüğü üzerine - Fethi Gedikli )

( ... ile BİTMİ/BETMİ | PİTEMİ[Rize, Trabzon] )


- ARŞİV[Fr./İng. < ARCHIVE/S] değil/yerine/= BELGELİK


- ARŞİV ile/ve/değil/yerine BELLEK/HAFIZA/GÖNÜL

( Batı geleneğinde. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Doğu geleneğinde. )


- ARSLAN ve KARTAL ve BOĞA ve İNSAN

( Adâlet. VE Hikmet. VE Kudret. VE Muhabbet. )


- ARTİKÜLASYON[Fr., İng. ARTICULATION] değil/yerine/= EKLEMLEME, EKLEM | BOĞUMLANMA, KONUŞMA SESİ OLUŞTURMA | DİŞLERİN KAPANIŞ İLİŞKİSİ


- ARTRİT ile/||/<> BURSİT

( Eklem yangısı. İLE/||/<> Eklem çevresindeki bursa adı verilen keselerin yangılanması. )


- ARÛSİYE ile/||/<> AŞAR/ÖŞÜR ile/||/<> AVÂRIZ ile/||/<> BÂÇ/BÂC[Fars.] ile/||/<> BÂD-I HAVA ile/||/<> BERAYA ile/||/<> CİZYE ile/||/<> ÇİFT BOZAN ile/||/<> GEVARE ile/||/<> HİM ile/||/<> İMDADİYE ile/||/<> İRÂD-I CEDÎD ile/||/<> LEZ ile/||/<> MAKİRİYE ile/||/<> OTLAKİYE ile/||/<> REAYA ile/||/<> TAPU ile/||/<> ZEAMET

( Yeni evlenen erkeklerden alınan bir tür vergi. İLE/||/<> Müslümanlardan 1/10 oranında alınan toprak vergisi. İLE/||/<> Osmanlılarda önceleri halktan yalnız olağanüstü durumlarda, sonraları ise sürekli olarak toplanan vergi. İLE/||/<> Pazar/gümrük/yol/köprü vergisi. İLE/||/<> Topraksız köylüden alınan kazanç vergisi. İLE/||/<> Vergi ve haraç vermeyen Müslüman ahaliye verilen ad. İLE/||/<> Eskiden müslüman olmayanlardan alınan bir çeşit vergi. İLE/||/<> Osmanlı Devleti'nde nedensiz yere toprağı işlemeyi bırakanlardan alınan vergi. İLE/||/<> Turfanda sebze meyvelerden alınan vergi. İLE/||/<> Bingazi ve Trablusgarp'tan alınan bir çeşit vergi. İLE/||/<> Savaş giderlerini karşılamak için alınan vergi. İLE/||/<> III. Selim'in Nizâm-ı Cedîd Ordusu için oluşturduğu, bazı vergileri kapsayan hazine. İLE/||/<> Trablus ve Bingazi'deki hurma ve zeytin ağaçlarıyla kuyulardan aldığı vergi. İLE/||/<> İskelelerden alınan vergi. İLE/||/<> Malı otlaklardan alınan vergi. İLE/||/<> Bir sultanın yönetimi altında vergi veren halk için kullanılan bir terim. Genellikle yetiştirdiği ve ürettiği mallardan vergi ödeyen köylüler için kullanılır. Böylece, toplum tabakalarından köle ve esirlerin üstünde, kentli esnaf ve tüccarların altındaki, tarımla uğraşan halk topluluğu demektir. Osmanlı'da ise bu terim zamanla özelleşerek müslüman olmayan tebaaya ayrılmıştır.[Reaya hukukunun düzenlenmesi Hz. Peygamber'in ehl-i zimmete verdiği ahidnamelerle başlar. Fetih yıllarında İslâm ordularının kumandanları ile dört halife, Hz. Peygamber'in yolunda giderek yeni açılan ülkeler halkına ahidnameler vermiştir. Bu ahidnamelerde, zimmeti kabul eden kent ve köy halkının, nüfuslarına ve gelirlerine göre tayin edilen vergi karşılığında korunması sağlanırdı.] İLE/||/<> Hazine arazisini ekip biçenlerin ödediği vergi. İLE/||/<> Osmanlı toprak düzeninde yıllık geliri 20.000 akçeyle 100.000 akçe arasında olan topraklar ve bu topraklardan alınan vergi. [Eyalet merkezlerinde oturan üst düzey yöneticilere(hazine ve tımar defterdarına, sancaklardaki alay beylerine, kale dizdarlarına, divan kâtiplerine, vs.) verilirdi.] )


- ARÛZ ve/<> BELÂGAT


- ARZ ile BEYÂN