B ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 9.979 başlık/FaRk ile birlikte,
9.979 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(13/41)
- BENLİKTEN/EGODAN VAZGEÇMEMEK ve/ne yazık ki/> KENDİNDEN VAZGEÇMEK
- BENLİZADE AHMET RAŞİT EFENDİ ÇEŞMESİ :
( Rumelihisarı'nda Hacı Kemalettin Camii bahçesi içinde ve batı kısımdadır (H.1191, M.1777). Çeşmeyi İstanbul ve Anadolu payelerini almış Müderris Ahmet Raşit Efendi yaptırmıştır. Bu şahsın Çamlıca ve Anadoluhisarı'nda yaptırdığı çeşmeler vardır. )
- BENMERKEZCİ/LİK ile/ve/değil/||/<> BENMERKEZLİ/LİK
- BENMERKEZCİ/LİK ile/değil/yerine/>< EVRENSELLİK
- BENNE[Ar. çoğ. BİNÂN] -ile
( Güzel koku. )
- BEN/SEN ile/ve/<>/değil/yerine O/BİZ
( Kıyameti koparttıracak olan. İLE/VE/<>/DEĞİL/YERİNE Birliğe getirecek/götürecek olan. )
- BEN-SEN-O ile/ve/||/<>/> BİZ-SİZ-ONLAR
( Tekil. İLE/VE/||/<>/> Çoğul. )
- BENSON, M. FİKRİ (ÜSKÜDAR, 1900 - 1977) :
( Sarıyerlidir. PTT Kurumu Posta Telgraf Kurumundan emekli oldu. Sarıyer Gençler Mahfili kurucularından biridir. Gençlik mahfilinde hem yönetici ve hem de sporcu olarak görev yaptı. Futbol, voleybol ve bisiklet dallarında faaliyet gösterdi. Altınordu (İstanbul) futbol oynadı. Sarıyer Spor Kulübü'nün 14 kurucusundan biridir. Kulüpte bir dönem (1946/1947) başkanlık yaptı. )
- BENT BAĞI ile/||/<> BANANA BAĞI
( Bent gergin halka siklopropan, banana çoklu bağ. )
( Formül: Walsh İLE Pauling )
- BENÛ/H[Fars.] ile BENÛ/N[Ar. < İBN]
( Yığın, küme. İLE Oğullar. )
- BENZEME ile BENZEMEZ/LİK
- BENZEMEK/LİK ile BENZETMEK ile BENZEŞMEK ile BENZETİLMEK ile BENZEŞTİRMEK ile BENZETEBİLMEK ile BENZEYEBİLMEK ile BENZERSİZLEŞMEK ile BENZEN ile BENZER/LİK ile BENZEŞ/LİK ile BENZERSİZ/LİK ile BENZER ŞEKİLLER
- BENZEMEK ile/ve ANDIRMAK
- BENZEMEZLİK ile/ve/||/<>/< BİRİCİKLİK
- BENZEN ile/ve/||/<>/> ANİLİN[Fr. < ANILINE]
( ... İLE/VE/||/<>/> Benzenden türeyen bir amin. )
- BENZEN ile BENZEN DİSÜLFONİK ASİT ile BENZEN HEKZAKLORÜR ile BENZEN MONOSÜLFONİK ASİT ile BENZEN SÜLFİNİK ASİT ile BENZİDİN ile BENZİN
( Formülü, C6H6, k.n. 78 °C; e.n. 5 °C, mol kütlesi 78,11 g olan, doymamış bir bileşik olduğu halde bu tür bileşiklere özgü katılma tepkimelerini vermeyen; renksiz, suda çözünmeyip alkol, eter ve asetonda çözünen, organik sentezlerde, boya üretiminde çözücü olarak kullanılan ve yanıcı bir organik madde. İLE Formülü, C6H4(SO3, H)2, mol kütlesi 238,2 g olan ve organik sentezlerde kullanılan aromatik bir madde. İLE Formülü, C6H6Cl6, mol kütlesi 290,78 g, e.n. 229 °C olan, suda çözünen, beyaz ve katı bir madde. İLE Formülü, C6H5(SO3H), mol kütlesi 158,2 g olan, renksiz, suda çözünmeyen ve aminler için belirteç olarak kullanılan aromatik bir madde. İLE Formülü, C6H5SO3-OH, mol kütlesi 142,1 g, e.n. 83 °C, bozunma noktası 100 °C, benzensülfonil ile izomer olan ve renksiz prizma biçiminde katı bir madde. İLE Formülü NH2C6H4-C6H4-NH2, mol kütlesi 184,23 g, e.n. 127 °C olan, sülfatlar, kan ve yüksek değerlikli metallerin düşük miktarları için ayıraç olarak kullanılan, alkol ve asitte çözünüp, suda az çözünen ve kaynayan suda çözünen organik bir madde. İLE Ham petrolün damıtılmasıyla 40-200 °C'de elde edilen, hidrokarbonlardan oluşan ve ham petrolün yaklaşık %30'unu oluşturan, renksiz bir sıvı olup, suda çözünmeyen, organik çözücülerle karışan, yağlar, alkaloit ve lastik için çözücü, tekstil temizleyicisi ve başlıca oto yakıtı olmak üzere çeşitli sanayi ürünlerinde girdi ya da çözücü olarak kullanılan ve karbon sayısı 7-12 olan bir kısım. )
- BENZEN[< Fr. < Ar.] ile BENZİN[< Fr. < Ar.]
( Madenkömürü katranından çıkarılan, C6H6 formulündeki hidrokarbonun bilimsel adı. İLE Petrolün damıtılması ile elde edilen, özgül ağırlığı, yaklaşık olarak 0,65 olan, renksiz, uçucu, kendine özgü kokusu olan bir sıvı. | Benzen. )
- BENZEN ile/||/<> HALKA
( Benzen halka yapısı İLE Kekulé yapısı )
( August Kekulé tarafından 1865 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1829-1896) (Ülke: Almanya) (Alan: Kimya) (Önemli katkıları: Benzen halka yapısı) )
- BENZER NESNELER ve/||/<> BENZER NESNELER
- BENZER ile AKIL
( SIMILAR vs. REASON )
- BENZER ile BENZERLİK
( ALIKE vs. ALIKENESS )
( يکجور ile همرنگ ile همشکل ile بتساوي ile همسان ile مانندهم ile يکجوري )
( YKOJUR ile CPEHMARANG ile CPEHMASHEKL ile بتساوي ile NPAMSAN ile MANANDEHAM ile يکجوري )
- BENZER ile BENZEŞEN ile BENZEŞİM ile BENZEŞLİK ile BENZEŞME ile BENZETİ ile BENZETME ile BENZEYİŞ
- BENZER/LİK ile/değil AYRIM/LAR
( Belirleyici olan/olması gereken benzerlik değil ayrımlardır! )
- BENZERLİK ile/ve/değil/||/<>/< DOLAYLILIK
- BENZERLİK ile "MODA"
- BENZER/LİK ile/ve/değil/||/<> PARALEL/LİK
- BENZER/LİK ile TUTARLI/LIK
- BENZER/LİK ile "YAKIN/LIK"
- BENZER/LİK ile/ve YAKLAŞIK/LIK
( SIMILAR/NESS vs./and APPROXIMATE/NESS )
- BENZERLİKLERİN BİRARAYA GETİRİLMESİ ile/ve/<> FARKLARIN/AYRIMLARIN ÖNE ÇIKARILMASI
- BENZERLİKTE:
AYNILIK ile/ve/||/<> FARKLILIK
- BENZERSİZLEŞTİRME ile/ve/<> BİRİCİKLEŞTİRME
- BENZERSİZLEŞTİRME ile/ve/değil/yerine "FARKLILIK"/"ÖZGÜNLÜK" ATFETMEK
- BENZEŞİM ile/değil BAKIŞIKLIK
- BENZEŞİM ile BENZEŞİM ORANI
- BENZEŞ/LİK ile EŞİT/LİK
( ASSIMILATION vs. EQUALITY )
- BENZEŞLİK ile ÖZDEŞLİK
( ASSIMILATION vs. IDENTITY )
- BENZEŞ/LİK ile ÖZDEŞ/LİK
( ASSIMILATION vs. IDENTITY )
- BENZEŞME ve AYRIŞMA
- BENZEŞME ile BENZEŞMEZLİK
- BENZETİLEBİLMEK ile BENZETİ ile BENZETİM ile BENZETİŞ ile BENZETİ RESSAMI ile BENZETİCİ RESSAM
- BENZETME:
AYRINTILI ile KISALTILMIŞ ile PEKİŞTİRİLMİŞ ile GÜZEL(BELİĞ)
( )
- BENZETME ile "BENZETME"
- BENZETME ile BENZETMELİ
- BENZETME ile/||/<> ÇAĞRIŞIM
- BENZETME" ile/ve/değil/||/<>/< İLİŞKİ
- BENZETME ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TANIM
( "Ağyârını câmî, efrâdını mânî." İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Ağyârını mânî, efrâdını câmî. )
- BENZETME değil YAKIŞTIRMA/N
- BENZETME ile/ve/değil/||/<>/< ZORLAMA
- BENZETMEK ile UZLAŞMAK
( TO SIMILE vs. TO COMPROMISE )
- BENZETMELERDE:
AT ile/ne yazık ki MAYMUN
( Duygu olarak. İLE/NE YAZIK Kİ Biçim olarak. )
- ÖZELLİKLERDE:
BENZEYEN ile/ve/<> BENZEMEYEN
- BENZEYİŞ ile BENZEYİŞSİZLİK
- BENZİN ile BENZOL
( ... İLE Benzin ve tolüen karışımı bir akaryakıt. )
- BENZİN[Fr. < Ar.] ile MAZOT[Rusça]
( Petrolün damıtılması ile elde edilen, özgül ağırlığı, yaklaşık olarak 0,65 olan, renksiz, uçucu, kendine özgü kokusu olan bir sıvı. | Benzen. İLE Akaryakıt olarak kullanılan ham petrolün, damıtma ürünlerinden biri. )
- BENZİNLEMEK ile BENZİN/LİK ile BENZİNCİ/LİK ile BENZİNLİ ile BENZİN POMPASI ile BENZİN İSTASYONU ile BENZİN GÖSTERGESİ
- BENZOİD AROMATİKLİK ile/||/<> NON-BENZOİD AROMATİKLİK
( Benzoid aromatiklik benzene benzeri halka yapısıyken, non-benzoid heteroatomlu halka sistemleridir )
( Formül: Hückel kuralı 4n+2 )
- BER[Ar.] ile -BER[Ar.] ile BER[Ar.] ile BER'/BÜR/BÜRÛ'[Ar.]
( Üzere. İLE Alan, getiren, götüren. [DİL-BER: Gönül alan. | PEYÂM-BER: Haber getiren.] İLE Göğüs, sîne. | Meyva, yemiş. | Meme. | Kucak. | Yaprak. | Genç hanım. | Evin kapısı. | En, genişlik. İLE Hastanın iyileşmeye başlaması. )
- BER'[Ar.] ile HALK[Ar.]
- BERÂAT ile BERÂET[Ar.] değil
BERÂT[Ar. çoğ. BEREVÂT] (KANDİLİ/GECESİ)[Ar.]
( Olgunluk, iyilik, güzellik, meziyet, erdem/fazîlet. İLE Bir dâvâ sonucunda, temiz ve ilişkisiz çıkma, aklık, arılık, aklanma. DEĞİL [eskiden] Rütbe, nişan ve ayrıcalık/imtiyaz verildiğini bildiren ferman. | Bir buluştan, bir haktan yararlanmak için devletçe verilen belge. )
( BERÂT GECESİ: Hz. Muhammed'e, peygamberliğinin bildirildiği, Şaban ayının beşinci gecesi. )
- BERAAT ile BERAAT ile BERAAT
( ACQUIT vs. ACQUITTAL vs. ACQUITTANCE )
( روسفيد کردن ile تبرئه کردن ile تبرئه ile برائت ذمه ile برائت )
( ROSEFYD KARDAN ile TABRE KARDAN ile TABRE ile BARAET ZEMEH ile BARAET )
- BERABER/LİK ile BERABERCE ile BERABERLİK MÜZİĞİ
- BERABERCE değil BİRLİKTE
- BERABERLİK ile HAŞR OLMAK
- BERÂET ile/ve/<> BERÂET-İ ZİMMET
( Bir dâvâ sonucunda, temiz ve ilişkisiz çıkma, aklık, arılık, aklanma. İLE/VE/<> Zimmetinde bir şey olmayış, aklık. )
- BERÂH[Ar.]:
Açık, işlenmemiş ve ağaçsız bölge. -ve
- BERÂHÎN[< BÜRHÂN] -ile
( DELİLLER, TANIKLAR )
- BERÂRÎ[< Ar. BERRİYYE] ile ÇÖLLER, SAHRALAR
( Çöller, sahralar. )
- BERÂT -ile
( BELGE )
- BERAT ile BERAT GECESİ ile BERAT KANDİLİ
- BERAT ile/||/<> BERAYA
( Rütbe, görev, nişan ya da imtiyaz verildiğini bildiren ferman. İLE/||/<> Vergi ve haraç vermeyen müslüman ahaliye verilen ad. )
- BERÂT-I CİBÂYET ile BERÂT GECESİ ile BERÂT-I HÜMÂYÛN ile BERÂT-I TERHÂNÎ
( Vergi, resim ve icâre gibi, hazineye ya da vakfa ait paraları toplama yetkisini veren belge/vesîka. İLE Hz. Muhammed'e, peygamberliğinin bildirildiği, Şaban ayının beşinci gecesi. İLE Sultanlara özel ferman. İLE Gördüğü büyük bir hizmet karşılğı olarak vergiden muaf tutulması hakkında sultan tarafından verilen ferman. )
- BERÂY-İ MA'LÛMAT -ile
( BİLGİ VERMEK İÇİN )
- BER-BÂD[Ar.] ile BER-BATT[Ar., Fars. YELDE]
( Perîşan, harap, viran. | Pis, fenâ, kirli. İLE Kaz göğüslü. | Lavuta/lavta adlı bir çalgı.[LYRE(Fr.)] )
- BERBAH[Ar.]/ÉPIDIDYME ile ERBEZİ ÜSTÜ
( Erbezi üstü. )
- BERBÂR/E[Fars.] ile CİHÂN-NÜMÂ[Fars.]
( Çardak, sundurma. | Tahtaboş. | Kameriye. | Evin damında bulunan oda. İLE Çatının üstünde her yanı gören taraça. | Dünyayı gösteren harita. | Kâtip Çelebi'nin kaleme aldığı Asya coğrafyası.[1654] [basım 1732, İbrahim Müteferrika] )
- BERBER/LİK ile BERBERİ ile BERBERİCE ile BERBER BALIĞI ile BERBER SALONU ile BERBER KOLTUĞU
- BERBER[Fars.]/BARBER[İng.] ile BERBER[Fars.]
( Saç/sakal kesen usta/esnaf. İLE Afrika'nın kuzeyinde bulunan bir budun/kavim[Ar.]. )
- BERÇEKER -ile
( Acem/Pers. )
- BERDE[Ar.] ile BERDE/BENDE[Ar.]
( Mide dolgunluğu. İLE Tutsak, esir, köle, karavaş. )
- BERDEL ile BERDEL
( Değişik. İLE Ailenin kız ve erkek çocuğunun, öteki ailenin kız ve erkek çocuğuyla karşılıklı olarak aynı zamanda evlendirilmesi. )
- BERE ile BERE[Fars.] ile BERE[Fr. < BERET]
( Vurma ve incitme sonucunda, gövdenin herhangi bir yerinde oluşan çürük. | Herhangi bir şeyde görülen çizik, ezik. İLE Kuzu. İLE Yuvarlak, yassı ve sipersiz başlık. )
- BERE ile BERTİK
( Vurma ve incitme sonucunda, gövdenin herhangi bir yerinde oluşan çürük. | Herhangi bir şeyde görülen çizik, ezik. İLE Yara, bere. | İncinmiş, burkulmuş. | Deride mor leke, çürük. )
- BERE ile ŞAPKA
- BER-EFŞÂN[Fars.] -ile
( Türk müziğinin büyük usûllerindendir. )
- BEREHREHE[Ar.] -ile
( Çok güzel hanım. )
- BEREKET ALMAK ve EL TUTMAK
- BEREKET[Ar.] ile BEREKÂT[Ar.]
( Bolluk. | Meymenet, saâdet, mutluluk. | Tanrı vergisi. İLE Bolluklar, hayırlar. | Meymenetleri saâdetler, mutluluklar, hayırlar. )
- BEREKET ile/ve/||/<> BOLLUK
- BEREKET ile/ve HAYIR
- BEREKET ile/ve NİSAN BEREKETİ
- BEREKET ile/ve OLANAK
- BEREKET ile/ve OLANAK
- BEREKET ve/<>/< PAYLAŞIM
- BEREKET ile/ve RAHMET
- BEREKET ile/ve SIR
- BEREKET ile/ve ŞÜKÜR
( BEREKÂT[< BEREKET]: Bolluklar, hayırlar. | Meymenetleri saâdetler, mutluluklar, hayırlar. )
( Geleneğin, içsel etkiyle verilmesi ve içselleştirilmesi.İLE/VE ... )
- BEREKETLENMEK ile BEREKETLENDİRMEK ile BEREKETSİZLEŞMEK ile BEREKETLENEBİLMEK ile BEREKET ile BEREKETLİ/LİK ile BEREKETSİZ/LİK
- BEREKETLİ HİLAL ile/||/<> ANADOLU PLATOSU
( Bereketli Hilal tarımın doğuş yeri İLE Anadolu platosu yayılma bölgesidir. Bereketli Hilal vahşi tahıl İLE Anadolu evcilleştirilmiş tahıl içerir. Göbeklitepe Bereketli Hilal'da İLE Neolitik Devrimin merkezi olabilir. )
( V. Gordon Childe tarafından 1936 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1892-1957) (Ülke: Avustralya/İngiltere) (Alan: Arkeoloji) (Önemli katkıları: Neolitik Devrim kavramını ortaya attı, kentsel devrim teorisi, kültürel evrim yaklaşımı) )
- BEREKETLİ[Ar.] değil/yerine/= ARTAĞAN
( Mutluluk, meymenet, saadet. | Nimette bolluk ve iyilik. )
- BERELEMEK ile BERELENMEK ile BERELENEBİLMEK ile BERELEYEBİLMEK ile BERE ile BERELİ
- BEREM[Fars.] -ile
( Üzüm çubuklarının altına konulan çatal ağaç, herek. | Asma ve kabak çardağı. )
- BERG[Fars.] ile BERG[Fars.]
( Bent, set. İLE Yaprak. )
- BERG[Fars.] ile BERK[Ar.]
( Yaprak. İLE Şimşek. )
- BERGE ile BERGÜ/BERİM
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Değnek. İLE Borç. )
- BERGMAN ile/ve/||/<> BORGMAN
( Einstein'in, Amerika'ya giderken yanında olmasını istediği iki matematikçi. )
- BERHANE[Ar.] ile/ve/||/<> METRUK[Ar.]
- BERHAVA[Fars. + Ar.] değil/yerine/= YARARSIZ, BOŞ
( Havaya atılmış, uçurulmuş. | Yararsız, boş. )
- BERHÛD[Fars.] ile/değil/yerine/>< BERFEND[Fars.]
( Saçmasapan söz. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Güzel söz. | Derin yer. )
- BER-HURDÂR[Fars. < BERHÛR] ile MUTLU
( Hisse, nasip, pay.)] )
- BERİ ile BERİL
- BERİ ile BERRİ
( Konuşanın, önündeki iki uzaklıktan, kendine daha yakın olanı. | Bu uzaklıkta bulunan. | Çıkma durumundaki sözcüklerden sonra getirilerek bir işin başlangıcını gösterir. İLE Kara ile toprakla ilgili, karasal. )
- BERİ ile GERİ
- BERÎA[Ar.] -ile
( Güzelliği ve olgunluğuyla akranlarından üstün olan hanım. )
- BERİBERİ -ile
( Beslenme bozukluğu. )
- BERÎCEN/BERÎZEN[Fars.] -ile
( İçinde ekmek pişirilen ocak, fırın. )
- BERİD:
POSTA TEŞKİLÂTI ve/||/<> İSTİHBARAT TEŞKİLÂTI
- BERÎK[Ar.] ile BERÎK/E, BÜRÛK[Ar.]
( Işık, parıltı. İLE Un helvası. )
- BERİL ile BERİLYUM[Be]
( Doğada, altıgen billurlar durumunda bulunan, saydam, çoğu yeşil renkli berilyum ve alüminyum silikat. iLE Atom sayısı 4, yoğunluğu 1.73 olan, zümrüt gibi kimi taşların bileşiminde bulunan, havanın etkisine karşı ince bir oksit tabakasıyla kaplı öğe/element. )
- BERİT/MENZİL ile/ve MERHALE
( 4 Fersah. İLE/VE 2 Berit.[8 Fersah] )
- BERİVAN, SOKAK PARKI (G.7) :
( Fatih Sultan Mehmet Mahallesindedir. 898,52 m²'lik bir alan üzerindedir. 558,06 m²'lik yeşil alanı ve 144,39 m²'lik çocuk oyun alanı bulunmaktadır. )
- BERİYYE -ile
( ÇÖL, KIR, SAHRÂ | HALK, BİREYLER )
- BERİYYE[Ar.] ile NÂS[Ar.]
- BERKEL, PROF. DR. ADNAN (ERGANİ MADEN, 1908 - 1988) :
( Üniversite öğretim üyesi, İlk ve orta öğrenimini İstanbul'da tamamladı. O zamanki Yüksek Orman Mektebi olan Orman Mektebi Âlisi'ne girdi ve 1927 yılında pekiyi derece ile mezun oldu. Mezuniyetinden sonra kısa bir süre fen memurluğu ve orman Mektebi Âlisinde öğretim elemanı olarak bulundu. İki yıl sonra devlet tarafından Ormancılık öğretimi görmek ve uzmanlaşmak üzere Almanya'ya gönderildi. Almanya'da Münih Üniversitesi Devlet İlimler Fakültesi Ormancılık Bölümünde Ormancılık Lisansı Öğrenimini bitirerek diplomasını aldıktan sonra, aynı Üniversitede Prof. Dr. V. Schüpfer'in yanında çalışarak "Untersuchungen über Fragen der Ertragsregelung in der Waldungen der Türkei" adlı. Doktora Tezini tamamlayarak Doktor unvanı aldı. Yurda döndükten sonra 01.12.1935 tarihinde Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsüne Başasistan olarak atandı, Prof. Dr. Osler'in yanında çalışarak kendisine ders ve uygulamalarda yardımcı oldu. 1936 - 1937 yıllarında askerlik görevini yaptı. Bunu takiben 28.10.1927 tarihinde Yüksek Ziraat Enstitüsü Orman Fakültesi Orman Mahsullerini Kıymetlendirme Enstitüsü'ne Başasistan olarak atandı, burada Almanya'nın Hannoverich - Münden Yüksek Okulu Profesörlerinden olan ve üç yıllık bir antlaşma ile Enstitü Müdürlüğüne getirilmiş bulunan Prof. Dr. Mayer - Wegelin ile birlikte çalıştı. Berkel Meyer - Wegelin başta olmak üzere öbür Alman profesörlerinden bazılarının da dersler ini Türkçe'ye çevirdi. "Doğu Kayınının Teknolojik Vasıfları ve ulanış Yerleri Hakkında Araştırmalar" adlı doçentlik tezi ile 29.06.1940 tarihinde Doçentlik yetkisini aldı. Prof. Dr. Mayer - Wegelin, sözleşmesinin sona ermezi üzer ine 23.05.1940 tarihinde memleketine dönmüş, bu tarihten sonra bütün etkinlikleri kendisi yürüttü. Ziraat Enstitüsü Senato Kararı ile 20.12.1945 tarihinde Profesörlüğe yükseltildi. Orman Fakültesinin 1948 yılında İstanbul Üniversitesine bağlanmasından sonra Üniversite Senatosunun 13.06.1949 tarihinde aldığı karar ile " Orman Mahsullerini Değerlendirme" yönetimine memur edildi. Daha sonra da bu Enstitünün adı "Orman Mahsullerini Değerlendirme Kürsüsü" adını almış, emekli olduğu 1978 yılına kadar bu kürsünün başkanlığını yaptı. Akademik çalışma hayatı içinde 1958 - 1959 yıllarında Dekanlık dana sonra Senatörlük ve Fakülte Yönetim Kurulu üyeliklerinde bulundu ve 13.07.1978 de emekli oldu. Kitapla: Ağaç Malzeme Teknolojisi cilt 1 ve 2, Kavak Kitabı, Ormanda Kesim ve Taşıma, Ormancılık İş Bilgisi, Lübnan Sedirinin Vasıfları. Ayrıca pek çok bilimsel makalesi yayınlandı. )
- BERKELYUM -ile
( Atom numarası 97, atom ağırlığı 294 olan yapay öğe. [simgesi: Bk] )
- BERKİMEK ile BERK/LİK
- BERKİMEK ile/ve/||/<> SAĞLAMLAŞMAK, PEKİŞMEK, GÜÇ KAZANMAK
- BERKİTMEK ile BERKİTİLMEK
- BERKOVİCH SPACE ile/||/<> FORMAL SCHEME
( Berkovich space non-archimedean analitik geometriyken İLE formal scheme formsal tamamlanma geometrisidir )
( Formül: Berkovich spectrum )
- BERMEK, AYHAN (SAMSUN, 1944) :
( Rumelihisar'lıdır. İ.Ü. İktisat Fakültesini bitirdi. Rumelihisar Kulübünde futbol oynadı ve bu kulüpte Başkan olarak görev yaptı. Ayrıca 1963 - 1968 yılları arasında Vefa ve Beyoğluspor'da oynadı. Erdenay Oflas'ın Türkiye Futbol Başkanlığı döneminde Federasyon üyesi, Halim Çorbalı Federasyonunda Asbaşkan olarak görev yaptı. 1989 - 1996 tarihleri arasındaki 1. ve 2. Şenes Erzik Federasyonunda yönetim kurulu üyesi ve Milli Takımlar Sorumlusu olarak görev yaptı. )
- BER-MÛCEB-İ ÂTÎ ile/||/<> BER-MUTÂD ile/||/<> BU DAHİ ile/||/<> BEYNİNDE ile/||/<> MÜTESÂVİYEN
( Aşağıda geleceği gibi, aşağıda ifade olunacağı üzere. İLE/||/<> Alışılageldiği üzere, devamlı yapılagelen yönteme göre. İLE/||/<> Bu da bir öncesi gibi, yukarıda geçenin aynısı. İLE/||/<> Arasında, aralarında. İLE/||/<> Eşit olarak. )
- BERMUTAT[Fars. BER + Ar. MUTÂD] değil/yerine/= ALIŞILAGELEN BİÇİMDE, HER ZAMAN OLDUĞU GİBİ
- BERNİŞ[Fars.] -ile
( Karın ağrısı/sancısı. | Eklem/mafsal ağrısı, romatizma sancısı. )
- BERNOULLİ DENKLEMİ ile/||/<> NAVİER-STOKES
( Bernoulli ideal akışkan enerji, Navier-Stokes viskoz momentum korunumu. )
( Formül: P + ½ρv² + ρgh = sabit )
( Daniel Bernoulli tarafından 1738 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- BERNOULLİ İLE PASCAL İLE ARŞİMET ile/||/<> AKIŞKAN STATİĞİ PRENSİPLERİ
( Sıvıların temel davranış ilkeleri. )
( Formül: P + ½ρv² + ρgh = sabit )
( Daniel Bernoulli tarafından 1738 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- BERNOULLİ İLE VENTURİ İLE PİTOT ile/||/<> AKIŞ DİNAMİĞİ
( Akışkan hareket yasaları. )
( Formül: P + ½ρv² + ρgh = sabit )
( Daniel Bernoulli tarafından 1738 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- BERNOULLİ İLKESİ ile/||/<> PASCAL İLKESİ
( Bernoulli enerji korunumu, Pascal basınç iletimi )
( Formül: P + ½ρv² + ρgh = sabit İLE P₁ = P₂ )
( Daniel Bernoulli tarafından 1738 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- BERNOULLİ ile/||/<> İLKESİ
( Akışkan dinamiği, Bernoulli denklemi )
( Daniel Bernoulli tarafından 1738 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1700-1782) (Ülke: İsviçre) (Alan: Matematik, Fizik) (Önemli katkıları: Bernoulli prensibi, akışkanlar mekaniği) )
- BERR[Ar.] ile BERR[Ar.]
( Kara toprak. İLE Doğru sözlü, hayır işleyen. )
- BERR[Ar.] değil/yerine/= KARA
- BERRAK[Ar.] ile/ve NET[Fr.]
( Berraklık ve yardımseverlik elele gider - her biri hem öbürüne muhtaçtır, hem de öbürünü güçlendirir. )
( Ayna, güneşi çekmek için hiçbir şey yapamaz. O sadece parlaklığını koruyabilir. )
( Durumunuzu berrak bir biçimde görelim, bu berraklık, bizi serbest[sorumlu özgür] duruma getirecektir. )
( Bizi, insan yapacak olan, berraklık ve yardımseverliktir. )
( Clarity and charity go together - each needs and strengthens the other.
The mirror can do nothing to attract the sun. It can only keep bright.
See clearly your condition, your very clarity will release you.
It is 'clarity and charity' that make us human. )
( Aydınlık, açık. | Duru, temiz. İLE Tüm çizgileri belirgin olan, gözün tüm ayrıntılarıyla algılanan, iyi görünen. | İyi duyulan ses. | Kesintilerden sonra geri kalan miktarda olan, safi. | Açık seçik olan, anlaşılmaz yanı bulunmayan. | Tenis, masa tenisi gibi oyunlarda servis atışlarında topun karşı sahaya geçerken fileye değdiğini belirtmek için kullanılan bir söz. )
( LIMPID vs./and CLEAR )
- BERRAKLAŞMAK ile BERRAKLAŞTIRMAK ile BERRAKLAŞABİLMEK ile BERRAKLAŞTIRILMAK ile BERRAKLAŞTIRABİLMEK ile BERRAK/LIK
- BERRAK[Ar.]/LIK değil/yerine/= DURU/LUK / AYDIN LIK / AÇIK/LIK / APAÇIK/LIK
- BERR-İ ATÎK ile/ve BERR-İ CEDÎD
( Eski karalar/topraklar. [Asya, Avrupa, Afrika] İLE/VE Yeni karalar/topraklar. [Amerika, Avustralya] )
- BERRÎ[Ar.] değil/yerine/= KARASAL
- BERRÜSTE[Fars.] -ile
( Kavun, karpuz, çayır, çimen gibi dal budak salıp yükselmeyen bitkiler. )
- BERRY FAZI ile/||/<> DİNAMİK FAZ
( Berry fazı adiabatik evrimdeki geometrik fazyken İLE dinamik faz zamana bağlı enerji fazıdır )
( Formül: γ = i∮⟨n|∇_R|n⟩⋅dR )
- BERRY PARADOKSU ile/||/<> TANIMLAMA PARADOKSU
( Berry paradoksu "on iki sözcükten az ile tanımlanamayan en küçük sayı" İLE tanımlama paradoksu dil ve meta-dil karışımıdır. Berry paradoksu kendini tanımlarken çelişki yaratır İLE doğal dilin mantıksal sınırlarını gösterir. )
( G. G. Berry tarafından 1906 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- BERRY PSEUDOROTATION ile/||/<> TURNSTİLE ROTASYON
( Berry TBP eksenel-ekvatoryal, turnstile tetrahedral. )
( Formül: 120° İLE 60° dönüş )
- BERS[Ar.] ile BERŞ[Ar., Fars.]
( Çukur, yumuşak yer. İLE Afyon şurubu, keten yaprağı ile yapılan bir çeşit yatıştırıcı/müsekkin mâcun. | Arzu, gönül isteği. )
- BERTARAF ETMEK değil/yerine/= ORTADAN KALDIRMAK
- BERTARAF ile TELÂFİ
- BER-TENG[Fars.] -ile
( At koşumunun sırt kayışı. | Cübbe ya da ferâce kuşağı. | Küçük çocuğu annesinin sırtına bağlamaya yarayan göğüs kuşağı. )
- BERTILLONAGE/ANTROPOMETRİ -ile
( Suç işleyenlerin kimliğini bulmaya yarayan yollardan biri. )
- BERTMEK ile BERTİLMEK
- BERTÜ ile HIRKA
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- BERVÂZE[Fars.] ile BESÎM[Fars.]
( Gezinti için tertiplenen yemek. İLE Hazırlık, yol/sefer hazırlığı. | Yol azığı. )
- BERVECH-İ ÂDE ile/ve/||/<> BERVECH-İ ÂTÎ/ZÎR ile/ve/||/<> BERVECH-İ BÂLÂ ile/ve/||/<> BERVECH-İ MÂRUZ ile/ve/||/<> BERVECH-İ PEŞİN
( Âdet olduğu üzere. İLE/VE/||/<> Aşağıda olduğu gibi, aşağıda görüleceği üzere. İLE/VE/||/<> Yukarıda olduğu gibi, yukarıda görüldüğü üzere. İLE/VE/||/<> Bildirildiği gibi, arz olunduğu üzere. İLE/VE/||/<> Peşin olarak. )
- BERZAH ile/ve/değil EŞİK
- BERZAHLAR('I)
- BEŞ AŞAĞI, BEŞ YUKARI değil ÜÇ AŞAĞI, BEŞ YUKARI
- 5G ile/ve/||/<> WI-FI 6
- BEŞ HAZRET ile/ve ÖNCESİ/SONRASI
( * LÂHUT ÂLEMİ
* CEBERRUT ÂLEMİ
* MELEKUT ÂLEMİ
* MİSAL ÂLEMİ
* NÂSUT ÂLEMİ )
- BEŞ İNCELİK/LETÂİF-İ HAMSE[Ar.]:
KALB ile/ve/||/<>/> RUH ile/ve/||/<>/> SIR ile/ve/||/<>/> HAFÎ ile/ve/||/<>/> AHFÂ
- 5 PARMAKLI EL ile 6 PARMAKLI EL
( HAND vs. HAND WITH SIX FINGERS )
- BEŞ TÜMEL/KÜLLÎ/SES/LÂFIZ/YANIT(KÜLLÎYAT-I HAMS)
( * CİNS
* NEVİ'(TÜR)
* FASIL(AYRIM)
* HASSA(ÖZELLİK)
* ARAZ(İLİNEK) )
( "O nedir?" sorusuna keyfiyet cihetinden(açısından) yanıt verirsek CİNS; kevmiyet cihetinden(açısından) yanıt verirsek NEV'dir. )
( İki farklı NEV'i keyfiyet cihetinden(açısından) ayıran şey FASIL'dır. )
( Bir hakikate taalluk ediyorsa HASSA; birden çok hakikate taalluk ediyorsa ARAZ'dır. )
( ARAZ: İNFİKAK ile HAKİKAT açısından. )
- BEŞ VAKİT:
SABAH ve/ ÖĞLE ve/ İKİNDİ ve/ AKŞAM ve/ YATSI
- 5 ya da 4 YILDIZLI OTEL ile/ve/değil/yerine BUTİK OTEL
- BE'S/BEİS[Ar.] ile BES[Ar.]
( Zarar, ziyan. | Zahmet, zorluk. | Azap, şiddet, korku. | Fenâlık. İLE Yeter, yetişir, tamam, kâfi. | Çok. )
- BEŞ ile BEŞ GRAM ile BEŞ YÜZ ile BEŞ DUYU
( FIVE vs. FIVE GRAMS vs. FIVE HUNDRED vs. FIVE SENSES )
( پنج ile بش ile مثقال ile پانصد ile حواس پنجگانه )
( PANJ ile BESH ile MOSAGHAL ile PANSAD ile HAVAS PANJGANEH )
- BEŞ ile BEŞ ON ile BEŞ ÜÇ ile BEŞ BİR ile BEŞ İKİ ile BEŞ DUYU ile BEŞ DÖRT ile BEŞ PARA/LIK ile BEŞ BETER ile BEŞ VAKİT ile BEŞ YÜZLÜ ile BEŞ BİNLİK ile BEŞ YÜZLÜK ile BEŞ PARASIZ/LIK ile BEŞ MİLYONLUK
- BEŞ(5) DUYU ile BEŞ(5) SIR
- BE'SÂ'[Ar.] ile DARRÂ'[Ar.]
- BEŞÂŞET[Ar.] ile BİŞR[Ar.]
- BEŞÂŞET[Ar.] ile TALÂKATU'L-VECH[Ar.]
- BESBELİRLİ
- BEŞBETER değil BESBETER
- BE'S/BÜ'S[Ar.] ile HAVF[Ar.]
- BEŞEN[Fars.] -ile
( Nesne, gövde/beden. )
( Uzun boy. )
( Taraf, kenar, uc. )
- BEŞER DOĞMAK ile/ve/> KİŞİ/İNSAN OLMAK
( BEŞER İKEN BÎ-ŞER OLMAKTIR İNSAN OLMAK )
( BIRTH AS HUMAN vs./and/> BEING HUMAN )
- BEŞER ile/değil/yerine/||/<>/> İNSAN (OLABİLMEK)
( Kendini tanımayan, görünüş bazında, "insan" etiketine sahip olan, sınırlı ve âtıl durumda yaşayan.
İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>
Kendini gerçekleştirmiş, Bilim, Sanat, Felsefe, Zam/an, Doğa, Ayırdındalık/Farkındalık, Yeğleme/Tercih kavramlarının bağlantılarını oluşturabilmiş, oturtabilmiş ve uygulama durumunda olan bir var olan. )
( Hayvanlıktan ayağa kalkmış olan. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Bilinçte ayağa kalkmış olan. )
( Dayanmayan/dayanamayan, sabretmeyen/sabredemeyen. Sabra dayanamayan. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Dayana(bile)n, sabrede(bile)n. )
( Konuşabilen. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Konuşmayabilen, konuşabildiği gibi konuşmamayı ve/ya da [gereğince] susabilmeyi de becerebilen. )
( Başkasının sözünü bile aktaramayan. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Kendi sözünü söyleyebilen/söyleyen. )
( Kişi, kişinin kurdu ise. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Kişi, kişinin dostu ise. )
( [birbirimize] Yaklaşmak/yaklaşan. İLE/ÖNCELİKLE/||/<>/>< Yaklaşmamak/yaklaşmayan. )
( Görünür. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Görünmez. )
( Görünürlük. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Görebilirlik. )
( Herhangi/belirli biri. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Sanatsal biri. )
( ... İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Doya doya, insanlığını yaşayan. )
( Gaflet uykusundan uyanan kişi, beşerdir. Beşer, nefsine mahkûm olan kişidir. Beşer, Allah'ı anlamadan, insan olamaz. İnsan/kişi de bu konuyu hallederse Âdem olur. )
( Dostu bul, ona kavuş. Fakat bunu sindiremeyecek olanlara gösterme! )
( Yapmamız gereken, farkında olmanın farkında olmaktır. )
( Anadan doğma insan yoktur. )
( Beşer iken bî-şer olmaktır, insan olmak. )
( Melekler, insan olamadığından dolayı üzgün; şeytan ise insan olmadığından dolayı memnunmuş. )
( What we need is to be aware of being aware. )
( Kendini kabul etmeyen, itirazı çok ve çeşitli olan. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Kendini kabul eden, kendiyle barışan, itirazları olmayan ya da azalmış olan. )
(
İnsanın Evrimsel Süreci
| Dönem | Tür | Özellikler | Zaman |
|---|---|---|---|
| İlk İnsan Benzeri Atalar | Sahelanthropus tchadensis | İnsan ve şempanze ayrımı; çift ayaklılık belirtileri | 7 - 6 milyon yıl önce |
| Erken Homininler | Orrorin tugenensis | Çift ayaklılık adaptasyonu | 6 - 4 milyon yıl önce |
| Erken Homininler | Ardipithecus ramidus | Ağaçta yaşama ve yerde hareket etme yeteneği | 4,4 milyon yıl önce |
| Australopithecus Dönemi | Australopithecus afarensis | Çift ayaklı yürüyüş, küçük beyin; "Lucy" fosili | 4 - 3 milyon yıl önce |
| Australopithecus Dönemi | Australopithecus africanus | Daha gelişmiş çene yapısı | 3 - 2 milyon yıl önce |
| Erken Homo Türleri | Homo habilis | İlk taş araç kullanımı | 2,5 - 1,8 milyon yıl önce |
| Erken Homo Türleri | Homo rudolfensis | Daha büyük beyin oylumu | 2 - 1,8 milyon yıl önce |
| Orta Homo Türleri | Homo erectus | Afrika'dan göç, ateşin denetimi | 1,8 milyon - 500.000 yıl önce |
| Neandertaller | Homo neanderthalensis | Avrupa ve Asya'da yaşamış, modern insanlarla genetik aktarım | 400.000 - 30.000 yıl önce |
| Modern İnsan | Homo sapiens | Anatomik modern insan, Afrika kökenli | 300.000 yıl önce |
| Modern İnsan | Homo sapiens sapiens | Davranışsal modern insan, ekinsel devrim | 40.000 yıl önce - günümüz |
(
İnsan(Homo) Türlerinin Evrimi
| Dönem | Tür | Özellikler | Zaman |
|---|---|---|---|
| Erken Homo | Homo habilis | İlk taş araç kullanımı, çift ayaklılık | 2,5 - 1,8 milyon yıl önce |
| Erken Homo | Homo rudolfensis | Daha büyük beyin oylumu, uzun yüz yapısı | 2 - 1,8 milyon yıl önce |
| Orta Homo | Homo erectus | Ateşin denetimi, karmaşık araç yapımı | 1,8 milyon - 110.000 yıl önce |
| Orta Homo | Homo heidelbergensis | Barınak yapımı, avlanma stratejileri | 700.000 - 200.000 yıl önce |
| Geç Homo | Homo naledi | Bilinçli gömme davranışı | 335.000 - 236.000 yıl önce |
| Geç Homo | Homo neanderthalensis | Avrupa'da yaşamış, modern insanlarla genetik aktarım | 400.000 - 30.000 yıl önce |
| Geç Homo | Denisova İnsanları | Genetik çözümlemeyle tanımlandı, sınırlı fosil bulguları | 200.000 - 30.000 yıl önce |
| Modern İnsan | Homo sapiens | Anatomik modern insan, Afrika kökenli | 300.000 yıl önce |
| Modern İnsan | Homo sapiens sapiens | Davranışsal modern insan, ekinsel devrim | 40.000 yıl önce - günümüz |
( HUMANUS cum/||/<>/> HOMO )
- BEŞER ile/değil/yerine/>< ÂDEM
( [Kendi sorumluluğunu] Al(a)mayan/alamamış. İLE Alan/almış. )
- BEŞER ile BEŞER
( İnsan olma yolunda yürüyen. İLE Sayıları, beşer beşer saymak. )
- BEŞER ile BEŞERİ ile BEŞERLİ ile BEŞERİ COĞRAFYA
- BEŞER ile/değil/yerine BÎ-ŞER
- BEŞER ile/ve/>/değil/yerine KİŞİ
( Herhangi/belirli biri. İLE/VE/>/DEĞİL/YERİNE Sanatsal biri. )
( Başkasının sözünü bile aktaramayan. İLE/VE/>/DEĞİL/YERİNE Kendi sözünü söyleyebilen/söyleyen. )
( Hayvanlıktan ayağa kalkmış olan. İLE/VE/>/DEĞİL/YERİNE Bilinçte ayağa kalkmış olan. )
- BEŞER[Ar.] ile NÂS[Ar.]
- BEŞERE[Ar.] -ile
( İnsan derisinin dış tabakası. )
- BEŞERİYET ile BEŞERİYETÇİ/LİK
- BEŞERİYYÂT[Ar.] ile BEŞERİYYET[Ar.]
( İnsan bilimi, antropoloji. İLE İnsanlık, beşerlik. )
- BESİ ile BESİN ile BESİCİ/LİK ile BESİLİ ile BESİNLİ ile BESİ ÖRÜ ile BESİNSİZ/LİK ile BESİ DOKU ile BESİ SUYU ile BESİ YERİ ile BESİ DOKULU ile BESİ DOKUSU ile BESİ MERASI ile BESİ DOKUSUZ ile BESİ HAYVANI
- BEŞÎ'[Ar.] ile BEŞÎR[Ar.]
( Acı, ekşi, tadı kötü olan. İLE Müjde getiren, müjdeci. | Güleryüzlü, güleç. )
- ... değil BEŞİBİRLİK
- BESIDE vs. BESIDES
- BESIDE :/yerine YANINDA
- BESIDES :/yerine AYRICA
- BESİDOKU, ENDOSPERMA = SÜVEYDÂ = ENDOSPERME
- BEŞİK/LİK ile BEŞİKÇİ/LİK ile BEŞİK ÖLÜMÜ ile BEŞİK KERTME ile BEŞİK KERTİĞİ ile BEŞİK SALINCAK
- BESİN ZİNCİRİ ile BESİN AĞI
( Bir eko düzendeki canlılar arasında enerji akışını gösteren yalın bir örnek. İLE Daha karmaşık bir beslenme ilişkileri ağı. )
- BESİN ZİNCİRİ ile/||/<> BESİN AĞI
( Zincir tek yol, ağ çoklu beslenme ilişkisidir )
( Formül: Doğrusal İLE karmaşık )
- BESİN ile BESLENMEYLE İLGİLİ ile BESLENME
( ALIMENT vs. ALIMENTAL vs. ALIMENTARY )
( قوت ليموت ile غذا دهنده ile رزقي )
( قوت ليموت ile GHZA DAHANDEH ile رزقي )
- BEŞİNCİ/LİK ile BEŞİNCİ KOL ile BEŞİNCİ AYAK
- BEŞİNCİ ile BEŞİNCİ OLARAK
( FIFTH vs. FIFTHLY )
( خامس ile خمس ile خامسا )
( KHAMES ile KHAMS ile خامسا )
- BESİNLER:
KIRMIZI ve/||/<> SARI ve/||/<> YEŞİL ve/||/<> MOR
( Sağlıklı bir kalp için. VE/||/<> Eklemler için. VE/||/<> Saflaşmak ve arınmak için. VE/||/<> Daha uzun yaşam için. )
( For healthy heart. AND/||/<> For joints. AND/||/<> To purify and detox. AND/||/<> For a longer life. )
( FOODS: RED and/||/<> YELLOW and/||/<> GREEN and/||/<> PURPLE )
- BEŞİZ ile BEŞİZLİ
- BESLEME/LİK ile BESLEME KIZ ile BESLEME BASIN ile BESLEME BASINCI ile BESLEME NOKTASI ile BESLEME GERİLİMİ
- BESLEMEK ile/ve/<> BESLENMEK
( ... ile/ve/<> TAGADDÎ/TAGAZZÎ[< GIDÂ/GIZÂ][çoğ. TAGADDİYYÂT/TAGAZZİYYÂT]/TAGDİYE[< GIDA] )
( FEED vs./and/<> NUTRITION/NOURISHMENT/ALIMENT )
- BESLEMEK ile BESLENMEK ile BESLETMEK ile BESLENİLMEK ile BESLENEBİLMEK ile BESLETEBİLMEK ile BESLEYEBİLMEK ile BESLEK
- BESLEMEK ile/ve/<> BESTELEMEK
- BESLEMEK ile/ve/||/<>/> BİÇİMLENDİRMEK
- BESLEMEK ile/ve/<> DESTEKLEMEK
- BESLEMEK ve/||/<> DESTEKLEMEK
- BESLEMEK ile YEM TORBASI ile BESLENMEK ile GERİ BİLDİRİM ile BESLEYİCİ ile BESLEME
( FEED vs. FEED BAG vs. FEED ON vs. FEEDBACK vs. FEEDER vs. FEEDING )
( تغذيه کردن ile خوراک دادن ile عليق دادن ile غذا دادن ile سير کردن ile خوراندن ile توبره ile خوراک کردن ile پس خوراند ile سوخت رسان ile خوراک دهنده ile اطعام )
( TAGHZYYEH KARDAN ile KHORAK DADAN ile ALYGH DADAN ile GHZA DADAN ile SYR KARDAN ile KHORANDAN ile TOBREH ile KHORAK KARDAN ile PES KHORAND ile SOKHT RESAN ile KHORAK DAHANDEH ile ATAM )
- BESLENEN = SÖNÜMSÜZ
( Genliği hiçbir zaman sıfıra yaklaşmayan, her devirde beslenen salınım hareketi. )
- BESLENME BİLİMİ ile TIBBİ DİYETETİK
( Besinlerin gövdede nasıl kullanıldığını ve insan sağlığını nasıl etkilediğini inceleyen bir bilim dalı. İLE Hastalıkları önlemek ve tedavi etmek için beslenme planları geliştirmeye odaklanan bir sağlık mesleği. Bu iki dalın kesiştiği noktada, bireylere ve hastalara özel beslenme planları oluşturulmaktadır. )
- BESLENME:
BÜTÜNSEL ve/||/<> BİLİNÇLİ ve/||/<> BİTKİSEL
- BESLENME:
"CANIN SIKILDIKÇA" değil/yerine/>< ACIKTIKÇA
- BESLENME ÖRGENLERİ = TAĞDİYE ÅLETLERİ = ORGANES DE NUTRITION
- BESLENME VE ÇİĞNEME SÜRESİ/SAYISI:
YANLIŞSA/EKSİKSE değil/yerine/>< DOĞRUYSA/YERİNDEYSE/YETERİNCEYSE
( [İlâcın] Yararı yok. DEĞİL/YERİNE/>< Gerek yok. )
- BESLENME YETERSİZLİĞİ(DYSTROPHY)
- BESLENME ile BESLENME ODASI ile BESLENME SAATİ ile BESLENME SORUNU ile BESLENME UZMANI ile BESLENME EĞİTİMİ ile BESLENME ÇANTASI ile BESLENME BOZUKLUĞU ile BESLENME EĞİTİMCİSİ ile BESLENME YETERSİZLİĞİ
- BESLENME ile/ve/||/<> DEMLENME
- BESLENME = NUTRITION[İng.] = NOURRIR[Fr.] = VERPFLEGEN[Alm.] = NUTRIRE[İt.] = NUTRIR[İsp.]
- BESLE(N)ME ve/> SESLE(N)ME
( Ancak, hem zihinsel, hem fiziksel olanakları karşılanan kişi bir şey söylemeye, seslenmeye, hakkını aramaya olanak(güç/fırsat) bulur. )
- BESLENME = TAGADDİ, TAĞDİYE, İGTİDÂ'[< GIDÂ] = NUTRITION
- BESLENME ve/||/<> TRİGLİSERİT
- BESLENME ile TUTUNMA
- BESLENMEDE, ...:
YEŞİL ve/||/<> SARI ve/||/<> TURUNCU ve/||/<> KIRMIZI ve/||/<> MOR
( Zehir atıcı. VE/||/<> Güzellik. VE/||/<> Kanserden koruyucu. VE/||/<> Kemik sağlığı. VE/||/<> Uzun yaşam. )
(
)
- BESLEYİCİ MADDELER, GIDA MADDELERİ = ECZA-İ GIZÂÎYE = PRINCIPES ALIMENTAIRES
- BESLEYİŞ ile BESLEYİCİ/LİK
- BEŞLİ ile BEŞLİK ile BEŞLİ GANYAN
- BESMELE:
113 SUREDE ile/ve/<> 1 SUREDE
- BESMELE ile BESMELESİZ
- BESMELE ile/ve/<> HAMDELE ile/ve/<> SALVELE
- BESMELE ile/ve/değil/> ZAMAN/FIRSAT/BOŞLUK
( Herhangi bir eylem öncesinde kullanılan Besmele sadece bir söz değil, günlük hayattaki (zihinsel) koşuşturmanın içinde küçük aralar vererek kontrollü/farkındalıklı olmayı, kendine/zihnine ve olaya/olguya [birkaç salise/saniye olsa bile] fırsat/zaman/boşluk sunmayı sağlar. )
- BEŞPARMAK ile BEŞPARMAK OTU
- BEŞPARMAK/BEŞPENÇE ile BEŞPARMAKOTU
( Derisidikenlilerden, beş ışınlı yıldız biçiminde bir deniz canlısı. | Beş renkte dokunmuş, çubuklu kumaş. İLE Gülgillerden, yol kıyılarında ve çayırlarda yetişen, sürgüne karşı kullanılan bir bitki, kurtpençesi. )
( URASTER cum POTENTILLA REPTANS )
- BESS[Ar.] ile HÜZN[Ar.]
- BESSEHÛ[Ar.] ile FERRAKAHÛ[Ar.]
- BESSEL FONKSİYONU ile/||/<> LEGENDRE POLİNOMU
( Bessel silindirik simetri J_n, Legendre küresel P_l. )
( Formül: J_n(kr) İLE P_l(cosθ) )
- BEST :/yerine EN İYİ
- BESTE YAPMAK ile ŞİİR YAZ ile BESTELENMİŞ ile BESTECİ ile BİRLEŞTİRMEK ile BESTE YAPMAK ile ŞARKI SÖZÜ BESTELEMEK ile DİZGİ HARF YATAĞI ile KOMPOZİSYON ile KOMPOZİSYONLAR ile KOMPOST
( COMPOSE vs. COMPOSE POEM vs. COMPOSED vs. COMPOSER vs. COMPOSIATE vs. COMPOSING vs. COMPOSING LYRIC vs. COMPOSING STICK vs. COMPOSITION vs. COMPOSITIONS vs. COMPOST )
( تصنيف کردن ile آهنگ ساختن ile تلفيق کردن ile برشته در آوردن ile سرودن ile برشته نظم درآوردن ile شعر گفتن ile خاطرجمع ile متشکل ile نواساز ile مصنف ile تنظيم کننده ile آهنگساز ile آهنگ ساز ile مرکبان ile تاليف ile غزل سرائي ile ورساد ile انشاء ile تصنيف ile قطعه هنري ile ساخت ile تحرير ile مصنفات ile کود گياهي )
( TASNYFE KARDAN ile AHANG SAKHTAN ile TALFYGH KARDAN ile BARSHTEH DAR AVARDAN ile SORUDAN ile BARSHTEH NAZAM DARAVARDAN ile SHER GOFTAN ile KHATRAJMA ile MOTESHEKL ile نواساز ile مصنف ile TANZYM KONANDEH ile AHANGSAZ ile AHANG SAZ ile MARKABAN ile TALYFE ile غزل سرائي ile ورساد ile ENSHA ile تصنيف ile GHATE NPANNARY ile SAKHT ile تحرير ile MASNOFAT ile KOOD GYAHY )
- BESTE ile FÜG
( ... İLE Çoksesli müzikte bir beste. )
- BESTE[Fars.] değil/yerine/= KÜĞ
( Farsça'da, "kapalı" ve "paket" demektir. )
- BESTE ve/<>/> OPUS[Lat.]
( ... VE/<>/> Besteleniş sırasına göre numaralanmış müzik yapıtı. )
- BESTE ile/ve/değil/||/<>/< SÖZ
- BESTECİ/BESTEKÂR değil/yerine/= KÜĞCÜ/KÜĞYAPAR
- BESTELEMEK ile BESTELENMEK ile BESTELETMEK ile BESTELENEBİLMEK ile BESTELEYEBİLMEK ile BESTE/LİK ile BESTECİ/LİK ile BESTELİ ile BESTESİZ
- BESTELEYEN ile/ve/<>/değil/yerine DÜZENLEYEN/TERTİPLEYEN
- BESTE-NİGÂR[Fars.] -ile
( En eski mürekkep Türk makamlarındandır. )
(1996'dan beri)