A ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(10/42)
- AKSİNE yerine FARKLI OLARAK
( Aksine kelimesindeki gibi karşı düşünceyi reddetmek yerine karşı düşüncenin varlığını kabul ederek onun farklılığını belirtmek. )
- AKSIRIP TIKSIRMAK
- AKSİS/AXIS[İng.] değil/yerine/= EKSEN | İKINCİ BOYUN OMURU
- AKSİS[Lat.] değil/yerine/= BİR CİNS GEYİK
- AKSİYEL/AXIAL[İng.] değil/yerine/= EKSENSEL
- AKSİYEL/DÜZLEM/AXIAL PLANE[İng.] değil/yerine/= YATAY DÜZLEM
- AKSİYOM ile ÇOK ANLAMLILIK
- AKSİYOM ile GENELLEME
- AKSİYOM ile/ve PARADİGMA
- AKSİYOM ile TEZ
( AXIOM vs. THESIS )
- AKSİYOM ile TOTOLOJİ
- AKSİYOMATİK BİLGİ ile DİNÎ BİLGİ
- AKSİYOM'DA:
TAMLIK ve KAPALILIK ve BASİTLİK
- AKSİYON[Fr./İng. < ACTION] değil/yerine/= EYLEM | HİSSE SENEDİ
( Bir kuvvetin, nesnel bir etkenin, bir düşüncenin ortaya çıkması. | İnsan etkinliğinin ya da iradesinin açığa çıkması. | Hareket, iş. | Sermayenin belirli bir bölümü. | Hisse senedi. [AKSİYONER: Hissedar.] | Bir oyuncunun, sahne üzerindeki hareketi. | Oyunun temasını geliştiren başlıca olay, öykü, gelişim. )
- AKSİYON POTANSİYELİ/ACTION POTENTIAL[İng.] değil/yerine/= EYLEM GİZİL GÜCÜ
- AKSİYON POTANSİYELİ İLE DİNLENME POTANSİYELİ ile/||/<> SİNİR İLETİMİ
( Nöronların elektriksel durumları. )
( Formül: V = -70 mV → +30 mV )
- AKSİYON POTANSİYELİ ile/||/<> DİNLENME POTANSİYELİ
( İletim. İLE/||/<> Hazır bekleme durumu.
Geçici[+30mV] depolarizasyon. İLE/||/<> Sabit [-70mV] polarize. )
( Formül: +30mV İLE -70mV )
- AKSİYON POTANSİYELİ değil/yerine/= EYLEM GİZİL GÜCÜ
- AKSİYON POTANSİYELİ ile/||/<> GRADUAL POTANSİYEL
( Aksiyon tümü/hiçi, gradual kademeli. )
( Formül: All-or-none İLE graded )
- AKSON[Fr. AXONE < Yun.] ile/ve/||/<> DALLANTI/DENDRİT[Yun. < DENDRON: Ağaç.] ile/ve/||/<> SİNİR KAVŞAĞI/SİNAPS[İng. < SYNAPSE]
( Her bir sinir gözesinde 10.000'e kadar dendrit olabilir fakat sadece bir akson vardır. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> Akson ve dendritler arasındaki sinirsel iletilerin gerçekleştiği yerler. )
( İnsan beyninde yaklaşık 5.000.000 km. akson, 1 katrilyon sinaps vardır. )
( Akson, küçük bir nöron hücresinden binlerce kat daha uzun olabilir. [Bazı kişilerde aksonların uzunluğu 1.5 metreyi bulabilmektedir.] [Zürafalarda bulunan en uzun akson 4.5 metre uzunluğundadır.] )
( Sinir gözelerinin uyarımını ileten plazma uzantısı. İLE/VE/||/<> Sinir gözesinin öteki sinir gözesinden alınan elektrokimyasal uyartının ve verinin gövdeye iletilmesini sağlayan, kısa, dal benzeri yapılar. İLE/VE/||/<> Sinir gözelerinin öteki sinir gözelerine, kas ya da salgı bezleri gibi sinir gözesi olmayan gözelere iletim olanağı tanıyan özelleşmiş bağlantı noktaları. İki sinir gözesi arasındaki iletişim bölgesi. )
- AKSONOMETRİ[Yun.] değil/yerine/= MİMARLIKTA BİR YAPIYI ÜÇ BOYUTUYLA GÖSTERMEYE YARAYAN GEOMETRİK ÇİZİM
- AKSOP, BEYHAN SERTEL (BURSA, 1970) :
( İlk, Orta ve Lise öğrenimini Bursa'da tamamladı. Eskişehir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nden Lisans eğitimi aldı (1987 - 1991). Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumunda Yurt yönetim Memuru olarak görev yaptı. 1998'de öğretmenliğe geçiş yaptı ve Sarıyer Fahrettin Aslan İ.Ö.Okulunda sınıf öğretmeni olarak göreve başladı. 2002'de branş değişikliği ataması ile Sarıyer İ.Ö. Okulunda Sosyal Bilgiler Öğretmeni olarak atandı. 2004'te Sarıyer Hüseyin Kalkavan Lisesine Tarih Öğretmeni olarak atandı. 2009'da Sarıyer Vehbi Koç Vakfı Lisesi tarih öğretmenliğine atandı. Öğretmenliğinin yanı sıra Eğitim - İş Sendikası Sarıyer Şubesi yöneticiliği, Atatürkçü Düşünce Derneği Sarıyer Şubesi Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yapmakta ayrıca Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ve Sarıyerliler Derneği (SADER) üyesidir. )
- AKSOY, ERDAL (ERZURUM, 1943) :
( İTÜ'den Elektronik Mühendisi olarak mezun oldu. İş hayatına inşaat müteahhitliği yaparak başladı. Bilahare Armatör ve daha sonra da petrol işine girerek iş alanını genişletti. Şirketlerini Aksoy Holding bünyesine topladı. Mesleki teşekküllerin yönetim kurullarında bulundu. Sarıyer Spor Kulübü'nde 3 dönem yönetim kurulu üyeliği ve 10 dönem de başkanlık olmak üzere 13 dönem görev yaptı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 10 dönem ile en çok başkanlık yapan kişi olarak tarihe geçti. ANAP Sarıyer İlçe Başkanlığı ve İstanbul İl Başkanlığını yaptı. Sarıyer Spor Kulübü'nün Divan Kurulu üyesidir. )
- AKSOY, NEJAT (GİRESUN, 1946) :
( İnşaat Müteahhitliği yapmakta olup Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- AKSOY, PROF. DR. HÜSEYİN (USKUMRUKÖY/SARIYER, 1933) :
( İ.Ü. Orman Fakültesi Öğretim Üyesi. İlkokul öğrenimini Midye (Kırklareli) yaptıktan sonra Orta ve Lise öğrenimini Edirne'de tamamlayarak 1953 yılında mezun oldu. Aynı yıl İ.Ü. Orman Fakültesine girdi ve 1959'da Orman Yüksek Mühendisi olarak mezun oldu. Bir süre mesleği ile ilgili Almanya'a araştırma ve inceleme yaptıktan sonra Bolu Orman Bölge Müdürlüğü, Bolu Orman İşletmesine Bölge Şefi Refiki olarak atandı. 1961 yılında doktora çalışması için Almanya'ya gitti. 1965 de "Münih Ludwig - Maximilian Üniversitesi "Staatswirtschaftliche Fakultat" in Ormancılık Bölümü, Orman Tohumları ve Fidanları İslahi Enstitüsünde "Untersuchungen zur Bewertung von Jungpflanzen verschicdener Nadelbaumarten" adlı doktora tezini iyi derece ile tamamlayarak "Dr. Occ.publ." ünvanını aldı. Ülkeye döndükten sonra 1966 da İ.Ü. Orman Fakültesi Silvikültür Küsüsünde Dr. Asistan olarak göreve başladı. 1973'te "Karabük - Büyükdüz Araştırma Ormanındaki Oman Toplumları ve bunların silvikültürel özellikleri üzerine araştırmalar" adlı doçentlik tezini tamamlayarak "Üniversite Doçenti" oldu. 1982 yılında is Profesörlüğe yükseltildi. 1986 - 2000 yılları arasında Uluslararası Ormancılık Araştırma Kurumları Birliğinin (IUFRO) Silvikültür Bölümü, Sedirin Silvikültürü Çalışma Grubu Başkanlığı görevini yürüttü. Birçok idari görevde bulundu. Yayınlarından bir kısmı: Untersuchungen zur Bewertung von Jungplanzen verschidener Nadelbaumarter, 1965", "Einflüsse von Erbgut und Umwelt auf die Entwicklung der Koniferen - Jungflanzer, 1966", "Karabük - Büyükdüz Araştırma Ormanındaki Orman toplumları ve bunların silvikültürel özellikleri üzerine araştırmalar, 1978", "Almanca - Türkçe Silvikültür Terimleri, 1980", "Türkiye Ormanları (Walder der Türkei). Batı Karadeniz Ormancılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, 1998" ve pek çok bilimsel makalesi var. )
- AKSU, OKTAY (ORDU, 1966) :
( İşadamı ve siyasetçi. Hatay Dörtyol Ticaret Meslek Lisesi ve İ.Ü. Veteriner Hekimliği Fakültesinden mezun oldu. CHP'de siyasete atıldı. 2009'da CHP Kâğıthane Belediye Meclis Üyesi, 2014'te Sarıyer Belediyesi Meclis Üyesi ve İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Meclis Üyesi, Sarıyer Belediyesi CHP Grubu sözcüsü, 2018'de CHP İl Başkanı Yardımcısı, 2018 genel seçimlerinde İstanbul Milletvekili adayı oldu. 2019 Yerel seçimlerde CHP'den Kartal Belediyesi ve İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Meclis üyesi olarak seçildi. Kartal Belediye Başkan Yardımcısı olarak görev yapmaktadır. )
- AKSU ile AKSU ile AKSU
( Katarakt. İLE Isparta iline bağlı ilçelerden biri. İLE Antalya iline bağlı ilçelerden biri. )
- AKS-ÜL-AMEL değil/yerine/= TEPKİ
- AKSUNA[Lat.] değil/yerine/= VURGUN YİYEN DALGICIN, TEKRAR İNDİRİLMESİ GEREKEN SU DERİNLİĞİ
- AKSUNGUR, RAHMİ (İZMİR, 1955) :
( İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Heykel Bölümünde eğitim gördü. 1979'da diploma projesiyle "Üstün Başarı Ödülü" ne layık görülerek mezun oldu. Aynı okulda asistan oldu. 1983'te doktorasını verdi. 2001'de "Cumhuriyet Tarihi Düzenlemesi Sanat Eserleri Yarışması"nda birincilik ödülü alarak Ankara'daki Devlet Mezarlığı projesini uyguladı. Bu heykel projesi aynı alanda Türkiye'deki ilk büyük kapsamlı heykel düzenlemesi olma özelliğini taşır. Halen Mimar Sinan Üniversitesi rektörüdür (2009 itibariyle). Cumhuriyet Tarihi Yolu Anıtlar Düzenlemesi (Doç. Ayla Aksungur ile birlikte) (Antalya); Akşam Misafiri (Avşa Adası); Yolcu Ashkelon, Mavi (Ankara Devlet Mezarlığı); Barış (Telaviv/İsrail), Omurga (Ankara Cumhurbaşkanlığı Köşkü) önemli heykellerindendir. 1979 Mayıs Sergisi Birincilik Ödülü, 1992 Maçka Demokrasi Parkı Ödülü, 2001 Sedat Simavi Görsel Sanatlar Okulu, 2001 Cumhuriyet Tarihi Düzenlemesi Sanat Eserleri Yarışması birincilik ödüllerini aldı. )
- AKT[Fr.] değil/yerine/= PERDE [TİYATRO] | EDİM [FELSEFE]
- AKTA[Ar.] ile AKTÂ'[Ar.]
( Eli kesik. İLE Kesmeler, kırılmalar. | İlgiyi kesmeler. | Beylik arâziler. )
- AKTAR[Ar. < ATTÂR] değil/yerine/= BAHARATÇI
( Baharat ya da güzel kokular satan kişi ya da dükkân. | İğne, iplik, baharat, zarf, kâğıt vb. satılan dükkân. )
- AKTARICI ile AKTARICI ile AKTARICI ile AKTARICI
( Dam kiremitlerini aktarıp kırıkları yenileyen kişi. İLE Kaynak kişiden derlenen herhangi bir parçayı kitlelere duyuran ve yayan kişi. İLE Görüntüyü bir bölgeden başka bir bölgeye ileten araç. İLE Bisiklette, zincirin çark geçişlerini sağlamaya yarayan parça. )
- AKTARIM -ile
( REPORTATIVE )
- AKTARIM ile ÇABA
- AKTARIM ile/ve PAYLAŞIM ile/ve DOLAŞIM
- AKTARIM ile/ve/değil/> ÜRETİM
- AKTARIM ile/ve/||/<> YANSITMA
- AKTARIM ile/ve YATIRIM
( TRANSFER/TRANSMIT vs./and INVESTMENT )
- AKTARMA ile/ve/> UYARLAMA
- AKTARMA ile YÖNLENDİRME
( TO TRANSFER/TRANSMIT vs./and TO ORIENTATE )
- AKTARMAK ile GÖNDERMEK
( TO TRANSFER/TRANSMIT vs. TO SEND )
- AKTARMAK ile/ve/değil İŞARET ETMEK
( [not] TO TRANSMIT vs./and/but TO SIGN )
- AKTARMAK ile/ve/<>/değil PAYLAŞMAK
( [not] TO TRANSMIT vs./and/<>/but TO SHARE )
- AKTARMAK ile/ve TAŞIMAK
( TO TRANSFER/TRANSMIT vs./and TO CARRY )
- AKTARMAK ile/ve/değil/<> YANSITMAK
- AKTARMALI!
- AKTAŞ, ÇETİN :
( CHP de siyaset yaptı ve 1994/1999 döneminde yerel seçimlere CHP listesinden katıldı ve Belediye Meclisine üye seçilerek görev yaptı. )
- AKTAŞ, OSMAN (GİRESUN, 1928) :
( Uzun yıllardan beri Bahçeköy'de ikamet etmektedir. Bahçeköy Orman İşletme Müdürlüğünden emeklidir. Bahçeköy Cami Derneği Başkanlığı, 1992 - 1994 ve 1994 - 1999 dönemlerinde DYP den Bahçeköy Belediye Meclis Üyeliği ve iki dönem Kemer Mahallesi muhtarlığı yaptı. )
- AKTAVŞAN/ARABİSTAN TAVŞANI ile UZUN KULAKLI ARAP TAVŞANI
( ... İLE Moğolistan'da, Gobi Çölü'nde yaşarlar. [İlk 6 haftalarını, yerin altında, ailesinin korumasında geçirerek büyür ve yaşarlar.] )
( ... İLE NTV - Yaşam Öyküsü 1. Bölüm (İlk Adımlar)[41:00 - 44:20 arası] )
( VEBR[çoğ. VİBÂR, VİBÂRE, VUBÛR] )
- AKTEPE, AHMET (BAHÇEKÖY, 1948) :
( Orman Fakültesinden emeklidir. 2004 - 2009 döneminde Bahçeköy Belediye Meclisinde AKP üyesi olarak bulundu. )
- Akti ve/< Eden(Rajas),
- AKTİF BAĞIŞIKLIK ile/||/<> PASİF BAĞIŞIKLIK
( Aktif kendi üretimi, pasif hazır antikor. )
( Formül: Self-made İLE received )
- AKTİF GALAKTİK ÇEKİRDEK ile/||/<> NORMAL GALAKSİ ÇEKİRDEĞİ
( Aktif galaktik çekirdek parlak enerji salınımı İLE normal galaksi çekirdeği sönük merkezdir. Aktif çekirdek süper kütleli kara delik beslenme İLE devasa enerji üretir. Kuasarlar ve blazarlar aktif çekirdek İLE en parlak evren nesneleridir. )
- AKTİF İLE PASİF ile/||/<> İMMÜNİZASYON
( Bağışıklık kazandırma yöntemleri. )
( Formül: Bellek > Primer yanıt )
- AKTİN[Lat.] ile AKTİNİK[Fr.] ile AKTİNİT[Yun.]
( Gözenin lifli yapısında bulunan kasılgan protein. İLE Çeşitli nesnelerde kimyasal etki oluşturan ışınım. İLE Radyoaktiflerin genel adı. )
- AKTİNODERMATOZ[Fr.] ile AKTİNOGRAF[Fr.] ile AKTİNOLOJİ[FR./İNG.] ile AKTİNOMETRE[Fr.] ile AKTİNOMETRİ[Fr.] ile AKTİNOSKOPİ[Fr.] ile AKTİNOTERAPİ[Fr.] ile AKTİNOTROPİZM[Fr.] ile AKTİNYUM[Yun.]
( Güneş ışınları etkisiyle oluşan bir deri sayrılığı. İLE Kaydedici ışınım ölçer. İLE Güneş ışınlarının insan gövdesindeki etkilerini inceleyen bilim dalı. İLE Işınım ölçer. İLE Işınım ölçümü. İLE Karanlık bir odada, ışık kaynağı ile aydınlatılan örgenlerin saydamlığının incelenmesi. İLE Mor ötesi ışınların sağaltım amacıyla kullanılması. İLE Bitkilerin tek yönden gelen ışık etkisiyle o yana doğru büyümesi. İLE Radyoaktif bir öğe. )
- AKTİNOMETRE İLE KUANTUM VERİMİ İLE BEER-LAMBERT ile/||/<> FOTOKİMYA ÖLÇÜMLERİ
( Fotokimyasal reaksiyon karakterizasyonu. )
( Formül: Φ = mol ürün/mol foton )
- AKTİVASYON/ACTIVATION[İng.] değil/yerine/= ETKİNLEŞME
- AKTİVASYON ENERJİSİ ile/||/<> REAKSİYON ENTALPİSİ
( Aktivasyon başlangıç engeli, entalpi toplam enerji farkıdır )
( Formül: Ea İLE ΔH )
- AKTİVASYON İLE REAKSİYON İLE ÜRÜN İLE DENGE ile/||/<> KİMYASAL REAKSİYON EVRELERİ
( Bir kimyasal reaksiyonun başlangıcından dengeye kadar geçirdiği evreler. )
( Formül: K = [Ürün]/[Reaktan] )
- AKTIVATÖR/ACTIVATOR[İng.] değil/yerine/= ETKINLEŞTİRICİ
- AKTİVATÖR ile/||/<> REPRESSOR
( Aktivatör gen açar İLE repressor gen kapatır. )
( Formül: Gene on İLE gene off )
- AKTİVE ETMEK değil/yerine/= ETKİNLEŞTİRMEK
- AKTİVİST değil/yerine/= ETKİNCİ
- FAALİYET[Ar.]/AKTİVİTE[Fr. < ACTIVITE | İng. < ACTIVITY] değil/yerine/= ETKİNLİK | EYLEM
- AKTİVİTE ile/||/<> KONSANTRASYON
( Aktivite etkin konsantrasyon İLE konsantrasyon nominal. )
( Formül: a = γc )
- AKTİVİZM değil/yerine/= ETKİNCİLİK
- AKTOGRAF[Fr.] değil/yerine/= BİREYİN DAVRANIŞ ETKİNLİĞİNİN ZAMAN İÇİNDEKİ DAĞILIMINI ÖLÇMEYE YARAYAN DÜZENEK
- AKTÖRE = AHLÂK = MORALS[İng.] = MORALE[Fr.] = MORALE[Alm.] = MORALIDAD[İsp.]
- AKTÖRE/AHLÂK[Ar.] ile/ve/=/||/<> ETİK[Yun.]
( [Eylemin/davranışın/alışkanlığın ...] Eylemselliği. İLE/VE/=/||/<> Kuramsallığı.
Toplum tarafından kabul gören değerler ve davranış kuralları bütünü. İLE/VE/=/||/<> İnsan davranışlarının doğru ve yanlışını düzenli bir biçimde inceleyen felsefe dalı. )
( Toplumda, ateş, ahlâkî ve kültürel yapılanmayı, kişilerdeyse, bütüncül bilinci simgeler. )
( Ahlâk, ayırıcı aklın üzerindedir. )
( Ahlâk alanı, yeğleme alanıdır. )
( Ahlâk, düşünmeden ve kolaylıkla yapılandır/yaptıklarımızdır. [olumlu/olumsuz] )
( Kendi doğası ve evrensel ilkelerle uyum içinde olmak. )
( Dış[zahir] ve iç[bâtın] tüm ilimler, ahlâkın arkasındadır. )
( Ahlâk tamam olmayınca, ne ilmin değeri olur, ne de servetin. )
( Etik, ahlâkın metafiziği; ahlâk, etiğin fiziğidir. )
( Yaşamsal. İLE/VE/=/||/<> Felsefesi. )
( MORALS[< Lat.] vs./et/=/||/<> ETHICS[< Yun.] )
- AKTÖR/LER ile/ve/değil/yerine/<>/>< FAKTÖR/LER
( [değerlendirmede/yorumlamada/konuşmada] Kişi/ler. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< Konu/kavram/olay/olgular. )
- AKTÜALİST değil/yerine/= EDİMSELCİ
- AKTÜALİZM değil/yerine/= EDİMSELCİLİK
- AKTÜALİZM değil/yerine/= EYLEMLEŞME
- AKTUALİZM[Fr.] değil/yerine/= GEÇMİŞ DEVİRLER JEOLOJİSİNİ, ZAMANIMIZDAKİ OLAYLARIN İNCELENMESİNE DAYANARAK AÇIKLAYAN JEOLOJİ KOLU
- AKTÜER[Fr.] değil/yerine/= AKTÜARYA[Fr.]
( Olasılık ve istatistik hesapları toplumsal öngörülere, parasal konulara ve sigorta işlerine uygulayan sigorta uzmanı. İLE/VE/||/<>/> Aktüerin işlevi. )
- AKUALAND[İng. < AQUALAND] değil/yerine/= SU BAHÇESİ
- AKUAMANİL[Lat.] değil/yerine/= İBRİK
( Kilisede kutsanmış su ve şarap dökmeye yarayan kulplu ibrik. )
( İBRİK: Su ve sulu şeyler koymaya yarayan, kulplu, emzikli kap. )
- AKUAMARİN ile/||/<> MORGANİT
( Açık mavi renkte bir beril türü. İLE/||/<> Pembe ila turuncu renkte bir beril. )
( Mohs Sertlik Derecesi: 7.5-8 İLE/||/<> 7.5-8
Işık Kırma İndisi: 1.57-1.58 İLE/||/<> 1.57-1.58
Rengi: Açık mavi İLE/||/<> Pembe ila turuncu
Molekül yapısı: Be³Al²Si6O08 İLE/||/<> Be³Al²Si6O08 )
- AKUAMARİN ile/||/<> OPAL
( Açık mavi renkte bir beril türü. İLE/||/<> Işığı farklı açılardan farklı renklerde yansıtır. )
( Mohs Sertlik Derecesi: 7.5-8 İLE/||/<>5-6.5
Işık Kırma İndisi: 1.57-1.58 İLE/||/<>1.37-1.52
Rengi: Açık mavi İLE/||/<>Çok renkli
Molekül yapısı: Be³Al²Si6O08 İLE/||/<>SiO²·nH²O )
- AKUAMARİN ile/||/<> TOPAZ
( Açık mavi renkte bir beril türü. İLE/||/<> Çeşitli renklerde bulunabilir. )
( Mohs Sertlik Derecesi: 7.5-8 İLE/||/<> 8
Işık Kırma İndisi: 1.57-1.58 İLE/||/<> 1.61-1.62
Rengi: Açık mavi İLE/||/<> Sarı, mavi, pembe
Molekül yapısı: Be³Al²Si6O08 İLE/||/<> Al²SiO4(F,OH)² )
- AKUAMARİN ile/||/<> TURMALİN
( Açık mavi renkte bir beril türü. İLE/||/<> Birçok renkte bulunabilen bir taş. )
( Mohs Sertlik Derecesi: 7.5-8 İLE/||/<> 7-7.5
Işık Kırma İndisi: 1.57-1.58 İLE/||/<> 1.61-1.64
Rengi: Açık mavi İLE/||/<> Çok renkli
Molekül yapısı: Be³Al²Si6O08 İLE/||/<> (Na,Ca)(Li,Mg,Al)(Al,Fe,Mn)6(BO³)³Si6O08(OH,F)4 )
- AKUAMARİN ile/||/<> ZİRKON
( Açık mavi renkte bir beril türü. İLE/||/<> Çeşitli renklerde bulunabilen bir taş. )
( Mohs Sertlik Derecesi: 7.5-8 İLE/||/<>7.5
Işık Kırma İndisi: 1.57-1.58 İLE/||/<>1.92-1.98
Rengi: Açık mavi İLE/||/<>Kahverengi, kırmızı, yeşil
Molekül yapısı: Be³Al²Si6O08 İLE/||/<>ZrSiO4 )
- AKUATİNTA[İt.] değil/yerine/= BASKI RESİMLE GRAVÜR YAPMA YÖNTEMİ
- AKUDERSİSİ -ile
( Abhazya'da yapılan bir yemek/meze. )
- AKÜLÜ/ELEKTRİKLİ BİSİKLET ile/ve BİSİKLET
- AKÜMÜLASYON[Fr.] değil/yerine/= AKÜMÜLASYON[Fr.]
( Birikim, yığılma. İLE Akım toplar. )
- AKÜMÜLASYON ile/||/<> AKÜMÜLE OLMAK
( Birikim. İLE/||/<> Birikmek. )
- AKÜMÜLASYON değil/yerine/= BİRİKİM
- AKUNKANA -ile
( Daralma. )
- AKUPLE[Fr.] değil/yerine/= İKİ MAKİNA YA DA BİRKAÇ ELEKTRİK ARACININ BİRBİRİNE BAĞLANMASI
- AKUPUNKTUR değil/yerine/= İĞNELİEM
- AKUPUNKTUR ile/||/<> MODERN AĞRI TEDAVİSİ
( Akupunktur enerji meridyenlerine iğne batırma İLE modern tedavi ilaç ve cerrahi kullanır. )
( Çin Hekimleri tarafından -100 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- AKUR -ile
( Yaralayan, ısıran, azgın, kuduz hayvan. )
- AKUSMİ[Fr.] değil/yerine/= AKUSMATİK[Yun.]
( Seslerin doğru olarak algılanmasını engelleyen işitme sanrısı. İLE Dinleyicinin ses kaynağını göremeyeceği biçimde düzenlenmiş olan. )
- AKUŞÖR[Fr.] değil/yerine/= DOĞUM UZMANI, ERKEK EBE
- AKUSTAT[Fr.] değil/yerine/= SU ISI DENETİRİ
- AKUSTİK EMPEDANS/ACOUSTIC IMPEDANCE[İng.] değil/yerine/= SES GEÇİRİMSİZLİĞİ
- AKUSTİK değil/yerine/= SESSEL | EMPEDANS SES GEÇİRİMSİZLİĞİ
- AKUSTİK[Fr./İng. < ACOUSTIC] değil/yerine/= YANKILANIM | YANKIBİLİM | İŞİTSEL, İŞİTME (YLE İLGİLİ) | SESBİLİM | SESSEL
( Sesin üretimini, denetimini, aktarımını ve etkilerini konu alan fizik kolu. | Kapalı bir yerde seslerin dağılımı. )
- AKUSTİKÇİLER ile MATEMATİKÇİLER
( Gizi savunanlar. İLE Açıklığı savunanlar. )
- AKUZATİ[Lat.] değil/yerine/= ADIN -İ DURUMU, BELİRTME/YÜKLEME DURUMU.
- AKVAREL[Fr.] değil/yerine/= SULUBOYA RESİM
- AKVÂZ[Ar.] -ile
( Kum tepeleri. )
- AKVE -ile
( Evin önündeki açık meydan, avlu. )
- AKVES[Ar.] -ile
( Sıkıntılı vakit. )
- AKYAMAÇ, MÜGE (İST.) :
( Tiyatroya 1982'de Tuncay Özinel - Halit Akçatepe Tiyatrosunda başladı. 1984' de Çevre Tiyatrosu'nda bir sezon oynadı. 1985'te Nisa Serezli, Tolga Aşkıner Tiyatrosu'na katıldı ve altı yıl boyunca burada Töre, Ah Şu Gençler gibi oyunlarda rol aldı. Aynı tarihlerde sinema ve televizyon filmlerinde rol almaya başladı. Önce Canan, Ayaşlı ve Kiracıları, Bizim Mahalle, Kurtlar Sofrası gibi diziler ve Çark, Milyarder, Gurbetçi Şaban, Doruk gibi on beşe yakın sinema filminde rol aldı. 1981'deki Bay Alkolü Takdimimdir dizi filmi ile kendisini kanıtladı. 1992'de İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları kadrosuna katıldı. Bu kurumda; Kadınlar Savaşı Yitirdi, Gazeteciden Dost, Halay, Hasır Şapka, Önce İnsan, Bir Adam Yaratmak ve son olarak İhtiras Tramvayı'nda oynadı. Aynı kurumda 2004 - 2005 sezonunda sahne direktörlüğü yaptı. İhtiras Tramvayı'ndaki Blanche DuBois rolü ile 2005 - 2006 sezonu Sadri Alışık En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nü aldı. )
- AKYAMAÇ, NECDET (1922 - 1974) :
( Sarıyer esnaflarındandı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 5 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- AKYUVAR/LÖKOSİT ile/ve/||/<> ALYUVAR/ERİTROSİT
( Kan, lenf vb. gövde sıvılarında bulunan çekirdekli, yuvarlak göze. Bağışıklık düzeninin bir parçası olan beyaz kan gözeleri. İLE/VE/||/<> Kana al rengini veren, çekirdeksiz, yuvarlak, küçük göze. Oksijen taşıyan kırmızı kan gözeleri. )
- AKYÜZ, ÖMER (SARIYER, 1952) :
( Sarıyerlidir. Sarıyer Pertevniyal İlkokulu ve sonrasında Maçka Sanat Okulundan mezun oldu. Üç dönem (1994 - 2014) Sarıyer Merkez Mahallesi muhtarı olarak görev yaptı. )
- AKYÜZ, SALİM (1900 - 1961) :
( Sarıyer'in ilk efsane futbolcularından. Altınordu gibi büyük bir lig takımında oynamış Sarıyerli ilk futbolcudur. )
- AKZAMBAK değil AK ZAMBAK
- AL ile AL ile Al.
( Aldatma, dek, dolap, hile. İLE Kırmızı, kızıl, kanın rengi. | Kırmızı renkte olan. | Dorunun açığı, kızıla çalan. | Yüze sürülen pembe düzgün, allık. İLE Alüminyum'un simgesi. )
- ÂL[Ar.] ile ÂL[Ar.] ile ÂL[Ar. < ULÜVV]
( Hîle, düzen, dek. İLE Aile. | Evlât. | Sülâle. İLE Yüce, yüksek. )
- ÂL ile/||/<> ÂL ile/||/<> ÂL ile/||/<> AL
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Hanların sancağını yapmak için kullanılan turuncu renkte, süslü bir kumaş.[Turuncu renge de âl denir.] İLE Hile, dalavere. İLE Alin arslân. İLE Al çüvit. | Parlak ve kırmızımsı turuncu renk. )
- AL ile/ve/değil/yerine /||/<>/< AS
(
)
( [gereksinimin] Varsa. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yoksa. )
- ÂL[Ar.] ile EHL[Ar.]
- ÂL[Ar.] ile 'ITRE[Ar.]
- ALÂ MERÂTİBİHİM -ile
( RÜTBELERİNE VE DERECELERİNE GÖRE, SIRASIYLA (ALE-D-DERECÂT) )
- ALÂ[Ar.] ile ALÂ, ALE[Ar.] ile A'LÂ ile ÂLÂ[Ar. < EYL] ile ÂLÂ[Fars.]
( Rütbece yükseklik, büyüklük, şeref, şan. İLE Üst, üzere. İLE [daha/çok/pek] Yüksek. İLE İhsanlar. İLE Kirleten. )
- ALA ile ALÂ ile ÂLÂ
( Karışık renkli. | Alabalık. | Açık kestane renginde olan, ela göz. | Kekliğin boynundaki siyah halka. İLE Üstün. İLE İhsanlar, bahşişler. | Kirleten. | Pekiyi. )
- ALA ile/||/<> ALA ile/||/<> ALA ile/||/<> ALA
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Beyaz tenli kişi. İLE Kır at. İLE Sayrılıklı görünen kişi. "İnsanın alası içinde, atın alası dışında"[Kişi alası, içtin; yılkı alası, taştın.][Bu atasözü, ihanetini gizlemek için dalkavukluk yapan kişi için kullanılır.] İLE Fergâna'ya yakın bir yayla adı. )
- ALÂ[Ar.] ile/ve/=/||/<> BÂLÂ[Ar.]
( Rütbece yükseklik, büyüklük, şeref, şan. | Üst, üzere. İLE/VE/=/||/<> Yüksek, yukarı, üst, yüce. | Boy, uzunluk. )
- A'LÂ[Ar.] ile FEVK[Ar.]
- ÂLÂ[Ar.] ile NİAM[Ar.]
- ALA ile SAMYELİ
( Ala hastalığında da lekeler vardır ancak kepeklenme yoktur. İLE Bazen beyazımsı, bazen de farklı tonlarda olabilir. Lekelerin üzerinde ince kepeklenme vardır. )
( Her yaş öbeğinde görülebilir. İLE Daha çok 15 ile 30 yaş aralığındakilerde görülür. )
( ... cum TINEA/PITYRIASIS VERSICOLOR )
- [Ar.] ÂLÂ ile/ve/||/<> VASAT ile/ve/||/<> EDNÂ
( En yüksek. İLE/VE/||/<> Orta. İLE/VE/||/<> En düşük. )
- ALA-[İt.] değil/yerine/= "YÖNTEMİNCE, BİÇİMİNDE" ANLAMI KATAN ÖN EK
- ALABALIK ile/değil DENİZALASI
( Alabalıkgillerden, soğuk ve duru sularda yaşayan, bir tatlı su balığı. İLE Kemikli balıklar takımının alabalıkgiller ailesinden, denizlerde yaşayan bir balık türü. )
( TRUTTA FARIS cum SALMO TRUTTA MARINA )
- ALABALIK ile GÖLALASI
( ... İLE Avrupa ve Anadolu göllerinde yaşayan, bir tür alabalık. )
( ... cum SAIMO LACUSTRIS )
- ALABASTRİT[Fr.] değil/yerine/= ALÇITAŞLI KAYMAKTAŞI
- ALABASTRON[Yun.] değil/yerine/= KULPSUZ, DAR BOYUNLU PARFÜM VAZOSU
- ALABİLİR ile/ve/||/<> ALLAH BİLİR
- ALABORA[İt.] (OLMAK) değil/yerine/= TEPETAKLAK (OLMAK)
( Bir deniz teknesinin devrilecek kadar yan yatması ya da batması. )
- ALABORA[İt.] ile ALABORİNA[İt.]
( Bir deniz teknesinin devrilecek kadar yan yatması ya da batması. İLE Gemici düğümü. )
- ALABRİGAN[Yun.] değil/yerine/= HAYDUT YÖNTEMİNCE/TARZI
- ALABROS[Fr.] ile ALAGARSON[Fr.]
( Bir çeşit kısa saç traşı. İLE Kısa kesilmiş kadın saçı. )
- ALACA ile Alaca
( Birkaç rengin karışımından oluşan renk, ala. | İki ya da daha çok renkli. | Birkaç renkli iplikten yapılmış dokuma. | Ağaçta ilk olgunlaşan meyve. | Meyvelere, genellikle üzüme düşen ben. İLE Çorum iline bağlı ilçelerden biri. )
- ALACAKLI TEMERRÜDÜ ile BORÇLU TEMERRÜDÜ
- ALACAKLININ, ALACAĞINI, ALMAYA GİTMESİ değil/yerine BORÇLUNUN, VERECEĞİNİ, ALACAKLIYA GÖTÜRMESİ
- ALACAKLININ, ALACAĞINI, ALMAYA GİTMESİ değil/>< BORÇLUNUN, VERECEĞİNİ, ALACAKLIYA GÖTÜRMESİ
( Yanlışı. >< Doğrusu. )
- ALACALI-BULACALI
- ALAÇIK:
ÇARDAK ile/ve/||/<> ÇADIR
( Tarla, bahçe vb. yerlerde ağaç dallarından örülmüş barınak; alaçık. | Asma vb. bitkilerin dallarını sardırmak için direklerle yapılmış yer. İLE/VE/||/<> Keçeden yapılan çadır. )
- A'LÂF[Ar. < ALEF] ile ÂLÂF[Ar. < ELF]
( Hayvan yemleri. | Otlar, samanlar. İLE Binler. )
- ALAFRANGA[Fr.] ile ALAFRANSEZ[Fr.] ile ALAGREK[Fr.] ile ALAJAPONE[Fr.] ile ALAMAROKEN[Fr.] ile ALAMERİKAN[Fr.] ile ALANGLEZ[Fr.] ile ALARUS[Fr.] ile ALATURKA[Fr.]
( Avrupa biçimi. İLE Fransız biçimi. İLE Yunan biçimi. İLE Japon biçimi. İLE Fas biçimi. İLE Amerika biçimi. İLE İngiliz biçimi. İLE Rus biçimi. İLE Türk biçimi. )
- ALAK[Ar.] ile ÂLÂK[Ar.]
( Pıhtılaşmış kan. | Sülük. İLE Sakız. )
- ALÂKA[Ar.] değil/yerine/= İLGİ
- ALÂKA değil/yerine/= İLGİ
- ALÂKA[Ar.] değil/yerine/= İLGİ, İLİŞKİ, İLİNTİ
- ALÂKA[Ar.] ile MÜNÂSEBET[Ar.]
- ALÂKADAR OLMAK değil/yerine/= İLGİLENMEK/İLGİ GÖSTERMEK
- ALÂKADAR değil/yerine/= İLGİLİ/İLİŞKİN
- ALAKART[Fr.] değil/yerine/= SEÇİMLİ YEMEK
( Lokantada yemek dizininden seçilen yemek. )
- ALAKRİT[Fr.] değil/yerine/= İÇİNE TUNGSTEN VE KARBON DA KATILAN KOBALT VE KROM KARIŞIMI
- ALALADE[Ar.] değil ALELÂDE
- ALÂLÂDE ile HERHANGİ
- ALALEKSER değil/yerine/= ÇOĞUNLUKLA
- ALALİ/ALALIA[İng.] değil/yerine/= KONUŞMA YİTIMİ
- ALALİ[Yun.] değil/yerine/= SÖZ OLUŞTURMA YETİSİNİN YOK OLUŞU
- ALÂMET[Ar.] ile ÂYET[Ar.]
- ALÂMET[Ar.] ile DELÂLET[Ar.]
- ALÂMET[Ar.] ile EMÂRE[Ar.]
- ALÂMET[Ar.] ile ESER[Ar.]
- ALÂMET[Ar.] ile RESM[Ar.]
- ALÂMET[Ar.] ile SİMET[Ar.]
- ALÂMETTE:
MAHZ ile/ve/||/<> İLLET ANLAMINDA ile/ve/||/<> ŞART MAKAMINDA ile/ve/||/<> MECÂZEN
- ALAMİNÜT[Fr. < A LA MINUTE] değil/yerine/= ÇARÇABUK, ANINDA
- ALAMİNÜT[Fr.] değil/yerine/= ÇABUK, ANINDA | KOLAY VE ÇABUK YAPILAN YEMEK
- ALAMOD[Fr.] değil/yerine/= MODAYA UYGUN
- ALAN -ile
( AS )
- ALAN TALAN ile YALAN TALAN
( Karmakarışık, allak bullak, darmadağınık. )
- ALAN ile/ve/||/<>/> ALAN ÖLÇÜMÜ
( 1 square kilometer [km2] = 1000000 square meter [m2]
1 square centimeter [cm2] = 0.0001 square meter [m2]
1 square millimeter [mm2] = 1.0E-6 square meter [m2]
1 square micrometer [µm2] = 1.0E-12 square meter [m2]
1 hectare [ha] = 10000 square meter [m2]
1 acre [ac] = 4046.8564224 square meter [m2]
1 square mile [mi2] = 2589988.110336 square meter [m2]
1 square yard [yd2] = 0.83612736 square meter [m2]
1 square foot [ft2] = 0.09290304 square meter [m2]
1 square inch [in2] = 0.00064516 square meter [m2]
1 square hectometer [hm2] = 10000 square meter [m2]
1 square dekameter [dam2] = 100 square meter [m2]
1 square decimeter [dm2] = 0.01 square meter [m2]
1 square nanometer [nm2] = 1.0E-18 square meter [m2]
1 are [a] = 100 square meter [m2]
1 barn [b] = 1.0E-28 square meter [m2]
1 square mile (US survey) = 2589998.4703195 square meter [m2]
1 square foot (US survey) = 0.0929034116 square meter [m2]
1 circular inch = 0.0005067075 square meter [m2]
1 township = 93239571.972096 square meter [m2]
1 section = 2589988.110336 square meter [m2]
1 acre (US survey) [ac] = 4046.8726098743 square meter [m2]
1 rood = 1011.7141056 square meter [m2]
1 square chain [ch2] = 404.68564224 square meter [m2]
1 square rod = 25.29285264 square meter [m2]
1 square rod (US survey) = 25.2929538117 square meter [m2]
1 square perch = 25.29285264 square meter [m2]
1 square pole = 25.29285264 square meter [m2]
1 square mil [mil2] = 6.4516E-10 square meter [m2]
1 circular mil = 5.067074790975E-10 square meter [m2]
1 homestead = 647497.027584 square meter [m2]
1 sabin = 0.09290304 square meter [m2]
1 arpent = 3418.8929236669 square meter [m2]
1 cuerda = 3930.395625 square meter [m2]
1 plaza = 6400 square meter [m2]
1 varas castellanas cuad = 0.698737 square meter [m2]
1 varas conuqueras cuad = 6.288633 square meter [m2]
1 Electron cross section = 6.6524615999999E-29 square meter [m2] )
- ALAN ile/ve ÂLEM
- ALAN ile/ve/< ÂLEM ile/ve/< ŞUBE ile/ve/< SINIF ile/ve/< TAKIM ile/ve/< AİLE ile/ve/< CİNS ile/ve/< TÜR
( ZÜMRE[Ar.]: Alttakım. )
( LEOPAR: Eukarya alanının, Hayvan/Animalia âleminin, Chordata şubesinin, Memeli/Mammalia sınıfının, Etobur/Carnivora takımının, Felidae ailesinin, Panthera cinsinin, Panthera Pardus türündendir. )
( Taksonomi Nedir? Sınıflandırma Biliminin Temel Kuralları )
( DOMAIN vs./and/||/<>/< REGNUM vs./and/||/<>/< FILUM vs./and/||/<>/< CLASSIS vs./and/||/<>/< ORDO vs./and/||/<>/< FAMILIA vs./and/||/<>/< GENUS vs./and/||/<>/< SPECIES )
- ALAN ile/ve/||/<>/> BÖLGE
- ALAN ile/ve BOŞLUK
( İkisi arasındaki boşluk, köprünün kendidir. )
( The very gap between is the bridge. )
( FIELD vs./and CAVITY )
- ALAN ile/ve/||/<>/> MEKÂN
- ALAN ve/<> YÖNTEM
( FIELD and/<> METHOD )
- ALÂNGIR ile/= GELENİ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Küçük bir hayvan. )
- ALANINI TANIMAK ile/ve PAYLAŞIM
- ALANTOPU/TENİS ile SQUASH
- ALARA/AS LOW AS REASONABLY ACHIEVED[İng.] değil/yerine/= MANTIKEN GERÇEKLEŞTİRİLEBİLİR OLANIN EN AZI
- ALARM değil/yerine/= UYARI/AYTAR
- ALARP/AS LOW AS REASONABLY PRACTICABLE[İng.] değil/yerine/= MANTIKEN UYGULANABİLİR OLANIN EN AZI
- ALAŞIM BİÇİM -ile
( PORTMANTEAU MORPH )
- ALÂT-I CÜRMİYE değil/yerine/= SUÇ ELGESİ
- ALATURKA ile ALAFRANGA
- ALAVALTER[Fr.] değil/yerine/= BİR TÜR KRAVAT BAĞLAMA
- ALÂVÂN ile/= TİMSAH
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- ALAVERE DALAVERE
( ALAVERE: Bir şeyin elden ele geçmesi. | Bir şeyi elden ele vererek aktarma. | Kargaşalık. | Vapurlarda bu biçimde taşıma işi için bordalarda kurulan basamaklı iskele.
İLE
DALAVERE: Yalan dolanla gizlice görülen kötü iş, gizli oyun. )
- ALAVİREJ[Fr.] değil/yerine/= MERYEM TARZINDA
- ALAVOTR SANTE[Fr.] değil/yerine/= SAĞLIĞINIZA! / ŞEREFE!
- ALAWILHELM[Fr.] değil/yerine/= ALMAN İMPARATORU WILHELM BİÇİMİNDE BIYIK
- ALAY EDİLECEK TUTUM/DURUM ile/değil/yerine MUHABBET
- ALAY (ETME) = DERISION[İng.] = DÉRISION[Fr.] = SPOTT[Alm.] = IRRISIO[Lat.]
- [ne yazık ki]
ALAY ETMEK ile/ve/||/<> DALGA GEÇMEK
- ALAY KÖŞKÜ -ile
( Sultanların, saraylardaki halkı selâmladığı ve törenleri izlediği köşkler. )
- ALAY KÖŞKÜ :
( Emirgan'dan İstinye'ye giderken Tokmakburnu mevkiinde bulunan Alay Köşkü, çok eski bir tarihi eser olmamasına rağmen sahibi Ulusal Kurtuluş Savaşı Komutanlarından Org. Fahrettin Altay olması nedeni ile önem kazandı. Bu köşk bir süre Billur Köşk Gazinosu olarak da kullanıldı. )
- ALAY ile ALAY
( Herhangi bir törende ya da gösteride yer alan kalabalık. | Çok kalabalık. | Tümü, hepsi. | Genel olarak üç tabur ve bunlara bağlı birliklerden oluşan asker topluluğu. İLE Ses tonu, söz, davranış gibi araçlarla, biriyle, bir şeyle/durumla eğlenme. )
( ... ile HEZEL )
- ALAY >< İMAN
( Alay edenin, nasibi kesilir. )
- ALAY ile İSTİHZA
( ... İLE Gizli ya da ince alay. )
- ALAYCI TUTUM/LAR yerine SAYGI GÖSTERMEK
- ÂLÂYİŞ[Fars.] değil/yerine/= DEPDEBE, TANTANA, GÖRKEM, GÖSTERİŞ[bu anlamı, uydurma olmakla birlikte yaygındır]
- ALAYLI ile ALAYLI ile ALAYLI
( Erlikten yetişmiş, askerî okullarda okumadan başarı gösterip yükselen subay. | Gerekli okul eğitimini görmeden kendini yetiştirmiş olan kişi, [>< OKULLU/MEKTEPLİ] İLE Alay edici, küçümseyici, müstehzî. İLE Gösterişli, görkemli, debdebeli. )
- ALAYSILAMA/İRONİ ile ALAY
( Alay edenin, nasibi kesilir/kesiktir! )
( Sevgiliyle alay edilmez[edemezsin]. )
- ALAYSILAMA/İRONİ ile/değil/yerine/>< GÜLMECE/MİZAH
( Kişiye yönelik. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Durumla ilgili. )
- ALB-/ALBO- ile/||/<> LEUK-/LEUKO-/LEUC-/LEUCO-
( Beyaz, ak. İLE/||/<> Beyaz, renksiz, ak. )
- ALBASTER -ile
( [eskiden] Camlara renk vermek için ince kesit olarak kesilmiş renkli mineraller kullanılan yöntemin adı. )
- ALBATR[Yun.] değil/yerine/= KAYMAK AŞI VE SU MERMERİ
- ALBATROS ile KARA AYAKLI ALBATROS
( ... İLE NTV - Yaşam Öyküsü 1. Bölüm (İlk Adımlar)[44:30 - 50:00 arası] )
- ALBATROS ile LAYSAN ALBATROSU
- TUĞGENERAL
ile
TUĞBAY
ile
ALBAY
( Tugay komutanı.
İLE
Tugay komutanlığı yapan albay.
İLE
Alay komutanı. )
- ALBAYRAK, ADNAN (OF, 1957) :
( İşadamı. Eğitimini tamamladıktan sonra kendi şirketlerinde müteahhitlik işkolundu çalışmaya başladı. Üyesi olduğu Sarıyer Spor Kulübünde iki dönem (2002 - 2004) yöneticim kurulu üyesi, bir dönem de (2004/2005) Kulüp Başkanı olarak görev yaptı. Kulübü TFF'nu nezdinde temsil etti federasyon toplantılarına delege olarak katıldı. )
- ALBEDO/METRE[Lat.] değil/yerine/= IŞIĞI YANSITAN BİR YÜZEYİN YANSITMA GÜCÜ / ARACI
- ALBERT EINSTEIN ve/||/<> CHARLIE CHAPLIN
( Sanatınızda en çok takdir ettiğim şey, evrensellik. Tek bir söz bile kullanmıyorsunuz fakat tüm dünya sizi anlıyor. VE/||/<> Doğru. Sizin ününüz daha da yüce! Tüm dünya size hayranlık duyuyor fakat kimse, dediğiniz hiçbir şeyi anlamıyor. )
( What I admire most about your art is that it is universal. You don't say any word and the whole world understands you. AND/||/<> But your glory is greater. The world admires you while no one understands you. )
- ALBERT EINSTEIN ve/||/<> KARL SCHWARZSCHILD
- ALBERT MICHELSON ile/ve/||/<> EDWARD MORLEY
( Michelson–Morley deneyi, fizik tarihinin en önemli ve ünlü deneylerinden biridir. 1887'de, Case Western Reserve Universitesi'nde yapılan deney, genel olarak eter kuramına karşı en büyük kanıt olarak düşünülür. )
- ALBİKANS değil/yerine/= AK
- ALBİNİZM/ALBİNO[Fr. < Lat.] ile AKŞIN/LIK
( Saç, kirpik, kaş ve deride aşırı beyazlık hastalığı. (Soydan geçer.) )
- ALBİNİZM ile VİTİLİGO
( Melanin pigmentinin eksikliği nedeniyle deri, saç ve gözlerde renk kaybı. İLE Melanin üreten gözelerin kaybı nedeniyle deride beyaz lekeler oluşması. )
- ALBİNO[Fr. < ALBINOS] değil/yerine AKŞIN/ÇAPAR
( ... DEĞİL/YERİNE Kıllarında ve gözlerinde, kimi zaman da derisinde, doğuştan renklenme oluşmadığından dolayı her yeri ak/beyaz olan. )
- ALBUM :/yerine ALBÜM
- ALBÜM ile/değil/yerine/||/<>/> UZATMALI ÇALMA(EP[EXTENDED PLAY])
( ... İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> 4 - 6 arası şarkıdan oluşur. Farkı, albümden daha az şarkıdan oluşmasıdır. Süresi genel olarak 30 dakikayı geçmemektedir. )
- [ne yazık ki]
ALÇAK/PESPAYE[Fars.] ile/ve/||/<> İLKESİZ
( Alçak, aşağılık. İLE/VE/||/<> Temel bilgisi ve düşüncesi olmayan. )
- ALÇAK ile/değil AŞAĞI
- ALÇAKGÖNÜLLÜ OLURSAK ... ve/||/<> ÇALIŞKAN OLURSAK ... ve/||/<> CÖMERT OLURSAK ... ve/||/<> NAZİK OLURSAK ... ve/||/<> MERAKLI OLURSAK ... ve/||/<> GÜVENİLİR OLURSAK ... ve/||/<> AFFEDİCİ OLURSAK ... ve/||/<> KENDİMİZ OLURSAK ... ve/||/<>
( Saygınlaşırız. VE/||/<> Nasipleniriz. VE/||/<> Rızıklanırız. VE/||/<> Anımsanırız. VE/||/<> Öğreniriz. VE/||/<> Değerleniriz. VE/||/<> Hafifleriz. VE/||/<> Mutlu oluruz. )
- Alçakgönüllülük için DİNLE!!!
- Alçakgönüllülük için SUS!!!
- ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK(TEVÂZÛ GÖSTERMEK) ile/ve/<>/değil/yerine/hem de SUSMAK
- ALÇAKGÖNÜLLÜ/LÜK ve/||/<> BİLGE/LİK
( Kimseden daha iyi olmadığımızı anlayacak kadar. VE/||/<> Herkesten farklı olduğumuzu kavrayabilecek kadar. )
- ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK ile CEHALET
( MODESTY vs. IGNORANCE )
- ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK ile/ve HİKMET
( MODESTY vs./and WISDOM )
- ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK = MODESTY[İng.] = MODESTIE[Fr.] = BESCHIEDENHEIT[Alm.] = MODESTIA[Lat.]
- ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK ile/ve ŞANS
- ALÇAKGÖNÜLLÜ/LÜK ile/ve YÜCEGÖNÜLLÜ/LÜK
( MODESTY vs./and ... )
( MODESTIA cum/et GENEROSITAS )
- ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK/TEVÂZÛ [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK/TEVÂZÛ ile/ve/değil/yerine YOK(LUK) BİLİNCİ/MAHVİYET
( Önceki alçakgönüllüklerin bellekte bulunduğu, anımsandığı alçakgönüllülük. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Önceki alçakgönüllüklerin bellekte bulundurulmadığı, unutulduğu alçakgönüllülük. )
( Takvâ. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Verâ. )
( Ebru sanatı )
- ALÇALMAK değil/yerine AÇ KALMAK
- ALÇALMA/SI ile/değil AZALMA/SI
- ALÇAK/ALÇAQ ile/||/<> AMUL
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Yumuşak huylu, uslu. İLE Herhangi bir şeyin hareketsiz[sâkin] olanı. | Yumuşak huylu. )
- ALÇI:
ADİ/STÜK ile ANHİDRİT ile DÖŞEME ile GÖZENEKLİ ile İNCE İNŞAAT ile KABA İNŞAAT ile KALIP ile KATKILI ile MERMER ile PARİS ile PİYASA ile SIVA ile ŞAPLI ile YÜKSEK DİRENÇLİ
( ANHİDRİT[Fr. < ANHYDRITE]: Genellikle kaya tuzu ve alçı taşıyla birlikte bulunan doğal, susuz kalsiyum sülfat. )
- ALÇI PENCERE/REVZEN[Fars.] ile KAFA PENCERESİ/REVZEN-İ MENKUŞ[Fars., Ar.]
( Camilerde, genellikle açıtların iç ve dış yüzlerine, birer revzen yerleştirilir. Bunlardan, nakışlı camlarla süslü olan içtekine, içlik; adi camlı olan dıştakine, dışlık adı verilir. İLE Nakışlı camlarla yapılmış alçı pencere, nakışlı revzen, vitray. )
- ALÇI ile/ve/||/<> KARTONPİYER[Fr. < CARTON-PIERRE]
( ... İLE/VE/||/<> Çoğunlukla duvar ve tavan ara kesitleriyle tavan göbeklerinde süsleme amacıyla kullanılan sertleştirilmiş alçı. )
- ALÇI ile PARİS ALÇISI
( ... İLE Kırık-çıkıklarda kullanılan alçıdır. [Paris ve özellikle Montmartre'de bulunan killi toprağın alçıtaşında çok zengin olmasından] )
- ALÇITAŞI ile/değil KAYMAKTAŞI/SUMERMERİ/ALBATR[Fr.]
( Toprak içinde katman olarak bulunan ve pişirilip toz durumuna getirilerek alçı yapmaya yarayan, hidratlı kalsiyum sülfat. İLE/DEĞİL Parlatılmaya elverişli, yumuşak, beyaz, yarı saydam bir mermer türü. [Kar beyazı ve yarı şeffaftır.] [Heykel/büst ve vazo yapımında kullanılır.] )
( ... İLE/DEĞİL Yapay olarak boyanabilir. Pişirilerek mermere benzetilebilir. )
( JİPS avec ... )
- ALCOHOL :/yerine ALKOL
- ALDANAN ya da ALDATAN ile/ve/||/<> HEM ALDANAN, HEM ALDATAN
( Hayvan. İLE/VE/||/<> İnsan. )
- ALDANMA değil/yerine/>< AYDINLANMA
( Soytarılara kanarak. DEĞİL/YERİNE/>< Aydınları dinleyerek. )
(1996'dan beri)