( ... İLE/VE Lâyık olana, lâyık olunanı vermek/verebilmektir. )
( Adâlet ancak hakikatten, saadet ancak adâletten doğabilir. )
( Adâlette gecikme olmaz! | Adâletin gecikmesi olmaz/olmamalı! | Adâletin gecikmişi olmaz! )
( ZEMBİLLİ ALİ EFENDİ(CEMÂLÎ)'nin adâlet anlayışını ve uygulamalarını yani kendine neden "Zembilli" denildiğini de araştırmanızı salık veririz. )
( Adâlet, dünya barışının temelidir.
Dünya bağının sınırlarını devlet belirler.
İşte bu devlet duvarını inşâ edecek, devlete düzen sağlayacak olan hukuktur.
Siyasi güç olmaksızın hukuk, yaptırımlarını yerine getiremez.
Siyasi gücü, askeriye korur.
Askeri gücün yaşamasını ekonomi sağlar.
Ekonomik gücü halk sunar.
Halkın birliğini sağlayacak olan ise adâlettir.
Adl'dir mucib-i salâh-ı cihan
Cihan bir bağdır, divan devlet
Devletin nâzımı şeriattır
Şeriata olamaz hiç hâris illâ mülk
Mülk zabteylemez illâ leşker
Leşkeri cem edemez illâ mal
Malı cem eyleyen raiyettir
Raiyeti kul eder padişah-ı âleme adl. )
( Her konuda/hususta, itidâli ihtiyâr et! )
( Toplumla olan ilişkide. VE/<> Kişide. )
( Para. İLE/VE Yöneticiler. )
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Güçsüzün hakkının/haklarının savunulması/korunması. )
( Kişilerin eşitliği, sadece adâletin [en kısa sürede] sağlanması için [tüze/hukuk önünde] geçerlidir. [ille de bir farkı olacaksa/oldurulacaksa, sadece bilgileri/bildikleri/marifetleri iledir/kadardır.] )
( Güce dayanmayan adâlet âciz, adâlete dayanmayan güç zâlimdir. )
( Sevginin ürünleri. İLE/VE/<> Aklın ürünleri. )
( Eğer dünyada barış ve uyum istiyorsanız, aklınızda ve gönlünüzde barış ve uyum olmalıdır. )
( Kendinizde düzen olmadıkça, dünyada düzen olmayacaktır. )
( AN SÜKÛT'İN SULH: Davalının susması üzerine gerçekleşen barış. )
( YURTTA SULH, CİHANDA SULH!
PAZ EN EL PAIS, PAZ EN EL MUNDO! )
( Halkın seçtiği en az 201 üyeden oluşurdu. )
( Sokrates'i böyle bir mahkeme mahkûm etmişti. )
( Kemâlâtın sonu sükûttur. )
( Aklın dengeliliği/îtidali. İLE/VE/> Şehvetin dengeliliği/îtidali. İLE/VE/> Öfkenin dengeliliği/îtidali. =/> HİLÂFET, HİDÂYET ve KEMÂLÂT'a eriştirir. )
( [ucları(tefrit-ifrat)] BİLGİSİZLİK/CEHÂLET >< BİLGİÇLİK/MALÛMATFURUŞLUK ile/ve/> İLGİSİZLİK/İSTEKSİZLİK >< AZGINLIK ile/ve/> KORKAKLIK/KABALIK >< KAHRAMANLIK )
( Nicelikte. İLE/VE Nitelikte. )
( Alt/küçük ya da akranlara. İLE Yukarıdakilerden. )
( Çabuk iyileşmek istiyorsan ağzını kapalı tut! )
( Bilinmeden bulunmaz, bulduktan sonraki biliş de apayrıdır. )
( Kişi, ne kadar bilirse bilsin, bilmediği çok şey vardır. )
( Hakkında ne kadar çok bilirsen o kadar çok seversin. )
( Yapabilmek. VE/> Varolmak. VE/> ... )
( Bilen kişi, varolanı savunur; cahil kişi, cesur olur. )
( Bazı olay/olgu/bilgi/durum/tutumları sadece biliyor olmak, tanımanın öteki ucudur/olabilir. )
( Hmmm.[içinden ve/ya da sesli!] İLE/VE 1. Nötr olmak. | 2. Nitelikli soru sormak. )
( Anlayan yapar! Anlayan yaşar! )
( Anlamayana. İLE/DEĞİL/YERİNE Anlayana. )
( Az. İLE/DEĞİL/YERİNE Saz. )