... <> ...

KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
( SÜREKLİ AYIRDINDA VE FARKINDA OLUNMASI GEREKENLER!!! )


 



Doğrudan, bu bölüm/sayfa içeriğinde
arama yapmak için...

( Klavyenizde "Ctrl + F" tuşlarıyla[önce "Ctrl" tuşu ve basılı tutarken "F" tuşuna basarak] ve/veya(^/v) fareyle[mouse] sol üst köşedeki "Düzenle/Edit" kısmında "Bul/Find"'ı tıklayarak aradığınız sözcüğü yazarak aramanızı yapabilirsiniz. )* ( Windows için geçerlidir. )
* ( Linux ve Macintosh kullanıcıları nasıl arama yapacaklarını biliyorlardır. )



AÇIKLAMALAR/ÖNSÖZ
[Mutlaka okuyunuz!!!]

- Bazı sözcüklerin, hem sözlüklerdeki karşılığına yer verilmekte, bazılarına da özellikle yer vermeyip psikolojik, felsefi, bilimsel, sanatsal, göreceli, uygulayımsal, belirli bir sınırlılık ve yaklaşımlardan yararlanılarak parantezler açılmıştır.

- Bu çalışmada, başlıkların altlarındaki bilgilere/açıklamalara (parantezlere), kişilerin, kendilerinin düşünmelerine fırsat verebilme amacıyla ve özellikle pek fazla yer verilmemektedir. Zihinlerce/kişilerce uygun bulunmayabilecek bilgiler/parantezler, gözardı edilebilir.
[ Kavramların yanında bulunan ( ) parantezler, ek bilgi ya da açıklama olarak, [ ] köşeli parantezler ise ayrıntı/teknik bilgi vermek üzere kullanılmıştır. ]

- Çoğu sözcüğe, özellikle ve belirli bir yaklaşımla yer verilmemiştir. Hayır! / Evet!

- Bu çalışmada, çoğu sözcüğün/kavramın altında, bazılarında “açıklama/ları” bulunmakta, bazılarında da -özellikle ve çeşitli nedenlerden dolayı- bulunmamaktadır.

- Bazı başlıkların altına, veri/bilgi girmemizin çeşitli nedenlerinden biri ise ulaşım/erişim kolaylığı sağlamak üzere, hazır veri/bilgi karşılıklarını sunmak üzeredir! [Dolayısıyla sizin de FaRkLaR Kılavuzu'na destek olabilmek amacıyla üyeliğinizi şimdi başlatmanızı dileriz! Teşekkür ederiz!] )

- Bu çalışmanın, sadece sözlük olarak algılanmamasını ve kullanılmamasını da sağlamak amacıyla ve özellikle “:”[iki nokta üst üste] ya da “...dır!” şeklinde belirtilmemiştir!

- Bu çalışmada, başlıkların [kavram ya da olguların], ne olduklarından çok, ne olmadıklarına işaret etme çabası güdülmektedir. [ Bir DEĞİL’leme çalışması olarak değerlendirilmelidir! ]

- Bu çalışmada bulunan tüm karşılaştırmaların, tanımlan(a)mayan, sözcük olarak karşılığı/adı tam olarak oluşturul(a)mamış, fakat zihinlerimizde karşılığı bulunan/bulunabilen “3.” anlamları ve/veya ara anlamları düşünülebilir.

- Bu kılavuz/sözlük, dil(d)e/kavramlar(d)a/sözcükler(d)e ilginizin daha da artması ve sözlük/ahit kullanımını artırmayı amaçlamaktadır.

- İngilizce’ye ve öteki dillere yer verme nedenimiz, öteki dillerle karşılaştırmalı yaklaşımla belirli bir bilince sahip olmanıza, aracı olabilmektir.

- Çoğu sözcüğün, zaman içinde, kökenbilimsel(etimolojik) derinliklerine ve öteki dillerdeki karşılıklarına da yer verilecektir. (Bu konuda her türlü destek ^v(ve/veya) katkınızı görmekten mutluluk duyarız!)

- Bu kılavuzdaki bilgiler, SDP(Sinir Dili Programlası)(NLP) üzerine de kılavuzluk edebilir.

- Bu kılavuz, soru sorma/sorgulama, yoğun/derin düşünme aracı/vesilesi olarak kullanılabilir.

- Bu kılavuz/sözlük üzerine olan tüm katkı/destek/uyarı/yorum ve önerilerinizi görmek ve değerlendirmekten mutluluk duyarız! Ayrıca burayı tıklayarak, dille ve buradaki içerikle ilgilenebileceğini düşündüğünüz kişilere tavsiye edebilirsiniz.



"... ile/ve/değil/yerine ..."
[bağlaçların kullanımı/okunuşu...]

- Kavramların aralarında kullanılan/bulunan
"... ile/ve/değil/yerine ..."
bağlaçları, ilgili satırı 2/3/4 kez ve ayrı ayrı şekilde okumanız ve satırları tekrarlamamak içindir.
( - UCLAR ile FARKLAR [karıştırılmamalı!]
- UCLAR ve FARKLAR [ayrı olmalarının yanısıra birlikte de düşünülebilir/kullanılabilir!]
- UCLAR değil FARKLAR [dır!]
- UCLAR yerine FARKLAR [düşünülmeli/kullanılmalıdır!] )



... ile ...
[ÖNCESİ | SONRASI]

- Sözcükleri dizerken ya da "... ile" öncesiyle "ile ..." sonrası arasında bir öncelik/fark/özellik/tercih/vurgu yoktur. Her ikisini de kesinlikle birbirine karıştırmamak, her ikisinin de derinliğine/önemine ve ciddiyetine yer/destek verilmesi gerekmektedir.

- Belirlemelerin/karşılaştırmaların daha da oturması/derinleşmesi için, "ile"den sonraki sözcüğün yanına tekrar "ile"den önceki sözcüğü düşünerek/koyarak değerlendiriniz.
( "- BÜTÜN ile TÜM" ise "- BÜTÜN ile TÜM (ile BÜTÜN)" gibi. )



 


 

 

( Bugün [27 Ekim 2024] itibariyle
... <> ... bölümünde,
16807 başlık/FaRk yer almaktadır.
)





-REYHAN[Ar.] ile/||/<> FESLEĞEN[Yun.]

( GÜZEL KOKU, RIZIK, RIZIK-I MÂNEVÎ | FESLEĞEN )


-REYKJAVİK:
REYKJA ve/<> VİK

( [Dumanlı koy] Dumanlı. VE/<> Koy. )


-REYKJAVİK:
REYKJA ve/<> VİK

( İzlanda'nın başkenti. )


-REZİL[Ar.] ile/ve/||/<> RÜSVÂ(Y)[Fars.]

( Alçak, adi, utanmaz, hayâsız. İLE/VE/||/<> İtibarsız, ayıpları ortaya çıkarılmış, onursuz, rezil. )


-REZİL/LİK ile/ve/||/<> KEPAZE/LİK[Fars.]

( Utanılacak, ayıp şeyler yapan kişi. İLE/VE/||/<> Niteliksiz olan, değersiz olan. | Utanmaz, rezil olan. | Gülünç olan. | Tâlim yaparken kullanılan gevşek ok yayı. )


-REZİL/LİK ile/ve/||/<> SEFİL/LİK



-RGB ile/ve/değil/yerine/||/<>/> CMYK



-RİCÂ[Ar.] ile/ve/||/<> İSTİRHÂM[Ar. < RUHM]

( Ümit, umma. | Yalvarma. | İstek, dilek. İLE/VE/||/<> Merhamet dileme, yalvarma, yalvarış. )


-RİNOPLASTİ ile/değil/yerine/||/<>/< SEPTOPLASTİ

( Estetik bir görünüm kazanmak için yapılan burun ameliyatı. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Burun yapısında oluşan yapısal bozukluklardan dolayı oluşan sorunları ortadan kaldırmak için yapılan ameliyat. )


-RİSK YÖNETİMİ ile/ve/||/<>/> KRİZ YÖNETİMİ

( Hem kişisel, hem de kurumsal/şirket yönetimimizde, öncelikli olarak risk yönetimimizi, planlamalarımızı yapmak, daha sonra da olası büyük sorunlarda nasıl düşünebileceğimizi ve hareket edebileceğimizi iyi hesaplamak ve öngörmek durumundayız/zorundayız! )


-RİSK ile/ve/<>/değil POTANSİYEL



-RİSK ile/ve/değil/yerine/<>/>< RIZK



-RİTOS ile/ve/<> MİTOS

( Mekânlaşan özne. İLE/VE/<> Zamanlaşan eylem. )


-RİTÜEL ile/ve/||/<> RUTİN



-RİTÜEL ile/ve/<> TİYATRO

( Seyirlik değildir, doğrudan katılımı gerektirir. İLE/VE/<> En azından, izleyici olarak katılımı gerektirir. )


-RİVÂYET TEFSİRİ ile/ve/değil/yerine/<> DİRÂYET TEFSİRİ



-RİVÂYET ile/ve/<> İŞÂRET

( Büyüklerden. İLE/VE/<> Âlimlerden. )


-RİYÂ ile/ve/<> KÜFÜR



-RİYÂLE/RİYALA ile/ve/||/<>/> RİYALE-İ HÜMÂYUN

( Osmanlı bahriye teşkîlâtında, kaptan paşadan sonra gelen üç büyük amiral rütbesinden üçüncüsü. [öteki rütbeler: KAPUDÂNE ve PATRONA] | Bu rütbedeki amiralin kumanda ettiği gemi. İLE Riyâle yönetimindeki gemi. )


-RIZÂ:
SATILAMAZ ve/||/<> SATIN ALINAMAZ



-RIZÂ ve/<> BÜTÜNCÜL(KÜLLÎ) BENLİK



-RIZK >/<> KAZÛRAT >/<> RIZK

( RZK > KZR <> RZK [~] )


-RIZK >/<> KAZÛRAT >/<> RIZK

( Doğadan kişiye/hayvana. > Kişide/hayvanda. <> Doğaya. )


-RIZK >/<> KAZÛRAT >/<> RIZK

( Gıda. > Besin-posa. <> Gübre-toprak-gıda. )


-RIZK >/<> KAZÛRAT >/<> RIZK

( Tohum/fidan/ağaç. > Yaprak/çiçek/meyve. <> Çürük yaprak/meyve-gübre-toprak-fidan/ağaç. )


-RIZK >/<> KAZÛRAT >/<> RIZK

( Mürşid. > Mürid. > Mürşid. )


-RIZK ile/ve/||/<> NASİB ile/ve/||/<> KISMET



-RIZK ile/ve/<> REZZÂK

( Avâm'ın peşinden koştuğu. İLE/VE/<> Âriflerin dilediği. )


-RNA ile/ve/||/<>/< DNA

( Ribonükleik asit. İLE/VE/||/<>/< Deoksiribonükleik asit. )


-RNA ile/ve/||/<>/< DNA

( )


-RNA ile/ve/||/<>/< DNA

( )


-RNA ile/ve/||/<>/< DNA

( DNA üretemez. İLE/VE/||/<>/< RNA üretebilir. )


-RNA ile/ve/||/<>/< DNA

( )


-RNA ile/ve/||/<>/< DNA

( Protein sentezinde görev alan molekül. İLE/VE/||/<>/< Genetik veriyi taşıyan molekül. )


-ROBERT HOOKE ile/ve/<> ROBERT BOYLE

( 1635 - 1703 ile/ve/<> 1627 - 1691 )


-ROCKY DAĞLARI:
AMERİKA'DA ile/ve/||/<> KANADA'DA



-RODOKROZİT ile/||/<> AMETİST

( Pembe ile beyaz çizgili bir karbonat. İLE/||/<> Mor renkte bir kuvars türü. )


-RODONİT ile/||/<> JASPER

( Pembe ve siyah renkli bir mineral. İLE/||/<> Kırmızı, sarı ve kahverengi renklerde olabilir. )


-RODONİT ile/||/<> ONİKS

( Pembe ve siyah renkli bir mineral. İLE/||/<> Siyah ve beyaz şeritlere sahiptir. )


-RODONİT ile/||/<> RODOKROZİT

( Pembe ve siyah renkli bir mineral. İLE/||/<> Pembe ile beyaz çizgili bir karbonat. )


-ROGER PENROSE ve/||/<> STEPHEN HAWKING

( 08 Ağustos 1931 - ... ve/||/<> 08 Ocak 1942 - 14 Mart 2018 )


-RÖLANTİDE GİTMEK ile/ve/||/<> OTOMATİK PİLOTTA GİTMEK



-ROMA CUMHURİYETİ ile/ve/<>/> ROMA İMPARATORLUĞU

( M.Ö. 133 - 27 ile/ve/<> M.Ö. 27 - M.S. 330 )


-ROMAN:
İTİRAF ve/||/<> İNTİHAR



-ROMAN ve/||/<> FELSEFE



-ROMATOİD ARTRİT ile/||/<> OSTEOARTRİT

( Eklemlerde yangılanma ve bozunumu ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. İLE/||/<> Eklem kıkırdağının aşınması ve bozulması. )


-ROT[Fr.] ile/ve/||/<>/> BALANS

( Motorlu taşıtlarda, direksiyon ile tekerlek arasındaki bağlantıyı sağlayan demir çubuk. | Bu çubuğun ayarı. İLE/VE/||/<>/> Aracın, direksiyon bırakılsa bile düz gitmesini ölçme ve ayarlama. )


-RUBAİ[Ar.]/DÖRDÜL ile/<> TUYUĞ

( Divan Edebiyatı'nda, dört dizeden oluşan koşuk. İLE/<> Halk edebiyatındaki mani türüne benzeyen bir nazım birimi. [sadece Türk edebiyatında görülür] )


-RUH:
"BİLİNEMEYEN" ile/ve/değil/||/<>/< GÖRÜNEMEYEN



-RUH:
ETKİSİYLE/SONUÇLARIYLA BİLİNEN ile/ve/<> İÇERİĞİYLE/KAPSAMIYLA BİLİN(E)MEYEN



-RUH ve/||/<> KELÂM/SÖZ

( RUH: Hâle bürünmüş kelâm/söz. )


-RUHBANLAR ile/ve/<>/>< RUHBAN OLMAYANLAR

( "Askerler". İLE/VE/<>/>< "Siviller" gibi. )


-RUHBANLAR ile/ve/<>/>< RUHBAN OLMAYANLAR

( Latince konuşurlardı. İLE/VE/<>/>< Fransızca konuşurlardı. )


-RÜKÛ ve/<> KIYAM/SECDE

( İlim. VE/<> İrfan. )


-RÜKÛN:
ASLÎ ile/ve/||/<> ZAİT



-RÜKÛN ile/ve/||/<> ŞART ile/ve/||/<> HÜKÜM ile/ve/||/<> SENET



-RUM ile/ve/=/||/<> BALAMA

( Orta oyununda Rum tipi. | Karagöz, matiz ve külhanbeyi tipleri tarafından yabancı ülkelerin tiplerine seslenirken kullanılan söz. )


-RUMBA ile/ve/<> GUANGUANCO

( ... İLE/VE/<> Rumba'nın bir türü. )


-RÛMÎ ile/ve/||/<> HATAYÎ

( Kuş kanadı. İLE/VE/||/<> Çiçekli. )


-RUMİNE ile/||/<> VERSAILLES

( Lozan Antlaşması'nın yapıldığı saray. İLE/||/<> I. Dünya Savaşı sonunda İtilâf Devletlerinin 28 Haziran 1919'da Almanya ile imzaladığı antlaşmanın yapıldığı yer. )


-RUSSELL AÇMAZI ile/ve/||/<> CANTOR AÇMAZI ile/ve/||/<> RICHARD AÇMAZI ile/ve/||/<> YALANCI AÇMAZI ile/ve/||/<> CURRY AÇMAZI ile/ve/||/<> YABLO AÇMAZI ile/ve/||/<> BERRY AÇMAZI ile/ve/||/<> HETEROLOJİK AÇMAZ



-RÜYA GİBİ ile/ve/||/<> JİLET GİBİ

( Kadının güzelliği için söylenilen/hayal edilen. İLE/VE/||/<> Erkeğin yakışıklılığı için söylenilen/hayal edilen. )


-RÜYA ile/ve/||/<> HÜLYA



-RÜYA ile/ve/<> MİT

( Bireysel. İLE/VE/<> Toplumsal. )


-RÜYA ile/ve/<> MİT

( Bireysel mitlerdir. İLE/VE/<> Ortak rüyalardır. )


-RÜYA ve/<> MUHAYYİLE



-RÜYÂ ile/<> RİYÂ

( Olmadığı gibi görmek. İLE/<> Olmadığı/n gibi görünmek. )


-RÜZGÂR/YEL ile/ve/<> ATEŞ



-RÜZGÂR ile/ve/<> PİNEL[İt.]

( ... İLE/VE/<> Rüzgârın estiği yönü göstermek için direk şapkalarının üstüne konulan yelkovan biçimindeki araç. )


-RZK >/<> ZKR >/<> KZR

( RIZK > ZİKİR > KAZÛRÂT [~] )


-RZK >/<> ZKR >/<> KZR

( Doğadan kişiye/hayvana. > Kişide/hayvanda. <> Doğaya. )


-RZK >/<> ZKR >/<> KZR

( Gıda > Sindirim/işleme[Besin/posa] <> Dışkı/gübre-toprak/su-gıda )


-S ile 5 <> Z ile 2



-S ile/ve/||/<> P ile/ve/||/<> D

( I. orbit. İLE/VE/||/<> II. orbit. İLE/VE/||/<> III. orbit. )


-S ile/ve/||/<>/>< SS

( Seve seve. İLE/VE/||/<>/>< "S.ke s.ke."/"S.kile s.kile." )


-SAADET ve/<> SELÂMET



-SAAT:
9 ve/||/<>/> 10

( Evde yokuz. VE/||/<>/> Yatağa kon! )


-SABAH ile/ve/<> SEHER

( ... İLE/VE/<> Tan yeri ağarmadan biraz önceki vakit. )


-SABIR DİLEMEK ile/ve/<>/değil/yerine ÂFİYET DİLEMEK



-SABIR ile/ve/<>/değil/yerine ÂFİYET



-SABIR ile/ve/değil/<>/ne yazık ki ÇIKAR



-SABIR ve/<> HİZMET



-SABIR ile/ve/||/<> NAMAZ

( NAMAZ: Varoluş sıkıntısından kurtulmayı da sağlar. )


-SABIR ile/ve/<>/> SELÂMET

( SABIR GEREK EVVELÂ
SONRA TAHAMMÜL
SONRA TENEZZÜL
SONRA İLİM, İRFAN GEREK
SONRA AŞK, ŞEVK GEREK
SONRA YOKLUK
EN SONUNDA KİŞİLİK! [OLUŞUR] )


-SABIR ile/ve/<>/> SELÂMET

( Sabır, öyle bir iptir ki; sen kopacak/bitecek sanırsın, o, gittikçe güçlenir/çoğalır. )


-SABIR ve/<> TAVIR/TUTUM

( Hiçbir şeyin yokken gösterdiğin. VE/<> Her şeyin varken sergilediğin. )


-SABIRLI KİŞİLER:
GEMİLERİ YAKAN ile/ve/değil/||/<>/> LİMANLARI YAKAN



-SABİT MİTLER:
KOZMOGONİK ile/ve/<> ÖLÜM | ile/ve/<> EROS



-SABİT YÖRÜNGE(GEO) ile/ve/||/<> DÜŞÜK DÜNYA YÖRÜNGESİ(LEO) ile/ve/||/<> ORTA DÜNYA YÖRÜNGESİ(MEO) ile/ve/||/<> KUTUPSAL YÖRÜNGE VE GÜNEŞ EŞZAMANLI YÖRÜNGE(SSO) ile/ve/||/<> AKTARIM YÖRÜNGELERİ VE SABİT KONUMSAL AKTARIM YÖRÜNGESİ(GTO) ile/ve/||/<> LAGRANGE NOKTALARI(L)



-SABİT/LER ile/ve/<> DEĞİŞKEN/LER



-SABİT/LİK ile/ve/||/<>/> SAĞLAM/LIK / BERK/LİK



-SABİT ile/ve/<>/değil/yerine BELİRLİ



-SABİT ile/ve/||/<>/> KOZMİK SABİT[1917 < ARKÜTAS (M.Ö. 320)]



-SABİT ile/ve/değil/yerine/||/<> SÂDIK



-SABİT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SADIK



-SABİTLEME ile/ve/<> İSTİKRAR



-SABİTLEMEK ile/ve/<> BELİRLEMEK



-SABİTLER:
YER ÇEKİMİ ile/ve/||/<> IŞIK ile/ve/||/<> PLANCK



-ŞABLON ile/ve/||/<> HARİTA



-SABREDİLEN BELÂ ve/<> ŞÜKREDİLEN NİMET

( İkisi de geliştirici/ilerleticidir. )


-SABRI OLMAYAN ile/ve/değil/yerine/>/<>/>< RÂZI OLAN

( İntizar eden. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/>/<>/>< Zevk eden. )


-SABRI SINAMAK ile/ve/ne yazık ki/||/<> SABRI ZORLAMAK



-SABUN ile/ve/||/<> KÖPÜK

( ... İLE/VE/||/<> Sabun, deterjan vb.nin suda erimesinden oluşan beyaz kabarcık. | Çalkanan, kaynatılan, mayalanan, yukarıdan dökülen sıvıların üzerinde oluşan hava kabarcıkları yığını. | Yapay olarak elde edilen, yumuşak ve esnek dolgu gereci. | Gaz ve buharların sıvı katmanları ile kuşatılmasından oluşan yığın. | Hayvanların, bazı kez de kişilerin ağzında görülen salyamsı kabarcıklar. )


-SAÇ RENGİ AÇMADA:
SOMBRE ile/değil/||/<> OMBRE

( En fazla 4 ton açık renk yeğlenebilir. İLE Saçın doğal tonundan 7 ton daha açık renkler yeğlenebilir.[Saçların doğal rengi fark etmeksizin çok farklı tonda uygulanabilmektedir.] )


-SAÇ ile/<> LEPİSKA[Leipzig kentinin adından]

( ... İLE/<> Uzun, sarı ve yumuşak saç. )


-SAÇ ile/||/<> SEÇ

( Gelişigüzel ayırmak[dağılmışlar arasından]. İLE/||/<> Beğenip ayırmak[derilmişler arasından]. )


-SAÇ ile/ve/<> TIRNAK

( Saç ve tırnaklar ölümden sonra uzamazlar! [Ölümde gövde su kaybettiğinden dolayı deri sıkılaşır, bu da saç ve tırnağın uzadığı yanılgısına neden olur.] )


-SAÇ ile/ve/<> TIRNAK

( "Saç, sefadan; tırnak, cefadan uzar." )


-SAÇ ile/ve/<> TIRNAK

( Baş derisini kaplayan kıllar. İLE İnsanda ve çoğu omurgalı hayvanda parmak uclarının dış bölümünü örten boynuzsu tabaka. | Kanca gibi araçların kıvrık yeri. | Gemi demirinin ucundaki yassı parça. | Ciltçilikte tek yaprakları büküp cildi birleştirebilmek için bir yanında bırakılan şerit durumundaki kenar. | Heykel dökümünde, kalıp parçalarının birleştirilmesinde kolaylık sağlamak amacı ile yapılan dişlerin her biri. | Kanun çalmakta kullanılan mızrap. | Tenekecilerin delik açmak için kullandığı alet, keski. | Tırnak işareti. )


-SACHER-MASOCH ile/ve/||/<>/> RICHARD FREIER von KRAFT-EBING ile/ve/||/<>/> SIGMUND FREUD ile/ve/||/<>/> THEODOR REIK ile/ve/||/<>/> JACQUES LACAN ile/ve/||/<>/> GILLES DELUZE

( [Mazoşizm Üzerine Kitaplar/ı...]
1870'te. İLE/VE/||/<>/> 1886[Eşeyselliğin Psikopatolojisi] İLE/VE/||/<>/> 1905[Eşeysellik Kuramı Üzerine Üç Deneme], 1920[Haz İlkesinin Ötesinde], 1924[Mazoşizmin Ekonomik Sorunu] İLE/VE/||/<>/> 1957[konuşması], 1973[Aşk ve Şehvet Üzerine] İLE/VE/||/<>/> 1964[XI. Seminer] İLE/VE/||/<>/> 1967[Sacher-Masoch'un Sunumu] )


-SAÇILMA ile/||/<> ÇOKLU SAÇILMA

( Elektromanyetik ışınlar ya da yüklü tanecik demetlerinin katı, sıvı ve gaz atom ya da molekülleriyle etkileşerek geliş doğrultusundan sapması. | Bir taneciğin bir başka tanecik ya da tanecik düzeniyle çarpışması sonucu yön ve enerjisinin değiştiği süreç. İLE/||/<> Çok sayıda çarpışmaya uğrayan bir taneciğin toplam momentumunun, tek tek çarpışmalar sırasında kazandığı momentumlann toplamına eşit olduğu saçılma. )


-SAÇLARIN BÜYÜME DÖNGÜSÜ AŞAMALARI:
ANAGEN ile/ve/<>/> CATAGEN ile/ve/<>/> TELOGEN



-SAÇMA"LIK ile/ve/<>/değil/yerine ANLAŞILAMAZLIK



-SAÇMA(LIK)LAR/SAFSATALAR:
BİÇİMSİZ ile/ve/||/<> BELİRSİZLİK ile/ve/||/<> SALDIRI ile/ve/||/<> KONUNUN ÖZÜNÜ KAÇIRMA ile/ve/||/<> TARTIŞMALI NEDEN ile/ve/||/<> İSTATİSTİKSEL HATA ile/ve/||/<> ŞAŞIRTMA ile/ve/||/<> YETKEYE BAŞVURMA ile/ve/||/<> DUYGULARA BAŞVURMA ile/ve/||/<> KIYASLAMA HATALARI ile/ve/||/<> SINIFLANDIRMA HATALARI

( BİÇİMSİZ SAÇMA(LIK)LAR/SAFSATALAR ile/ve/||/<> SAÇMA(LIK)LAR/SAFSATALAR
( INFORMAL FALLACIES vs./and/||/<> FALLACIES )

BELİRSİZLİK SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: GÖNDERMELİ ile/ve/||/<> VURGULAMA ile/ve/||/<> ÇOK ANLAMLILIK
( FALLACY OF: EQUIVOCATION vs./and/||/<> ACCENT vs./and/||/<> AMPHIBOLY )

SALDIRI SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: KARALAMA ile/ve/||/<> NİTELİKSEL ile/ve/||/<> "SEN / SEN DE ..." ile/ve/||/<> DOLDURUŞA GETİRME
( ARGUMENT AGAINST THE MAN vs./and/||/<> CIRCUMSTANTIAL AD HOMINEM vs./and/||/<> FALLACY OF "YOU / YOU ALSO" vs./and/||/<> POISONING THE WELL )

KONUNUN ÖZÜNÜ KAÇIRMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: KISIR DÖNGÜ ile/ve/||/<> İLGİSİZ AMAÇ ile/ve/||/<> İLGİSİZ SONUÇ ile/ve/||/<> İDDİAYI ZAYIFLATMA ile/ve/||/<> KONUYU SAPTIRMA
( BEGGING THE QUESTION vs./and/||/<> FALLACY OF IRRELEVANT PURPOSE vs./and/||/<> IRRELEVANT CONCLUSION vs./and/||/<> FALLACY OF STRAW-MAN vs./and/||/<> FALLACY OF RED HERRING )

TARTIŞMALI NEDEN SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: YANLIŞ NEDEN ile/ve/||/<> ÖNCESİNDE ile/ve/||/<> ORTAK ETKİ ile/ve/||/<> GÖZDEN KAÇIRILABİLİR NEDEN ile/ve/||/<> YANLIŞ YÖN ile/ve/||/<> KARMAŞIK NEDENLER
( FALLACY OF FALSE CAUSE vs./and/||/<> FALLACY OF "PREVIOUS THIS" vs./and/||/<> JOINT EFFECT vs./and/||/<> GENUINE BUT INSIGNIFICANT CAUSE vs./and/||/<> WRONG DIRECTION vs./and/||/<> COMPLEX CAUSE )

İSTATİSTİKSEL HATA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: YETERSİZ ÖRNEK ile/ve/||/<> TEMSİL ETMEYEN ÖRNEK ile/ve/||/<> YANLIŞ BENZETME ile/ve/||/<> YOK SAYMA ile/ve/||/<> SÜMEN ALTI ile/ve/||/<> KUMARBAZ
( FALLACY OF INSUFFICIENT SAMPLE vs./and/||/<> UNREPRESENTATIVE SAMPLE vs./and/||/<> FALSE ANALOGY vs./and/||/<> SLOTHFUL INDUCTION vs./and/||/<> FALLACY OF SLANTING vs./and/||/<> GAMBLER'S FALLACY )

ŞAŞIRTMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: DEVEDE KULAK ile/ve/||/<> YA SİYAH, YA BEYAZ ile/ve/||/<> KANITLAMA ZORUNLULUĞU ile/ve/||/<> FELÂKET ÇIĞIRTKANLIĞI ile/ve/||/<> İMÂLI SORU ile/ve/||/<> ÇOK SORULU ile/ve/||/<> SINIRLI SEÇENEK
( FALLACY OF THE BEARD vs./and/||/<> BLACK OR WHITE FALLACY vs./and/||/<> ARGUMENT FROM IGNORANCE vs./and/||/<> FALLACY OF SLIPPERY SLOPE vs./and/||/<> COMPLEX QUESTION vs./and/||/<> FALLACY OF MANY QUESTIONS vs./and/||/<> FALLACY OF LIMITED CHOICES )

YETKEYE BAŞVURMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: BİR BİLENE SORMA ile/ve/||/<> YETERSİZ KAYNAK ile/ve/||/<> İNANCA BAŞVURMA ile/ve/||/<> ORTAK TUTUMA BAŞVURMA ile/ve/||/<> ÖBEK BASKISI ile/ve/||/<> YARARCI ile/ve/||/<> BEĞENDİRME ile/ve/||/<> DAYATMA ile/ve/||/<> İÇİNDEKİ DEĞİL DIŞINDAKİ(ZARF-MAZRUF) ile/ve/||/<> GENETİK
( ARGUMENT TO AUTHORITY vs./and/||/<> FALLACY OF UNQUALIFIED SOURCE vs./and/||/<> APPEAL TO BELIEF vs./and/||/<> APPEAL TO COMMON PRACTICE vs./and/||/<> BANDWAGON, PEER PRESSURE vs./and/||/<> PRAGMATIC FALLACY vs./and/||/<> APPEAL TO PERSONAL INTERESTS vs./and/||/<> FALLACY OF "IS" TO "OUGHT" vs./and/||/<> STYLE OVER SUBSTANCE vs./and/||/<> GENETIC FALLACY )

DUYGULARA BAŞVURMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: TEHDİT ile/ve/||/<> DUYGU ile/ve/||/<> ÖNYARGILI DİL ile/ve/||/<> MAZERET
( ARGUMENT FROM FORCE vs./and/||/<> ARGUMENT TO PITY vs./and/||/<> PREJUDICIAL LANGUAGE vs./and/||/<> FALLACY OF SPECIAL PLEADING )

SAÇMA(LIK)LAR/SAFSATALAR ile/ve/||/<> HATALAR
( FALLACIES vs./and/||/<> MISTAKES/WRONGS )

KIYASLAMA HATALARI: GENELLEŞTİRME ile/ve/||/<> ÖZELLEŞTİRME
( FALLACY OF CONVERSE ACCIDENT vs./and/||/<> FALLACY OF ACCIDENT )

SINIFLANDIRMA HATALARI: BÜTÜNLEME ile/ve/||/<> İNDİRGEME
( FALLACY OF COMPOSITION vs./and/||/<> FALLACY OF DIVISION ) )


-SAÇMA(LIK)LAR/SAFSATALAR ile/ve/||/<> HATALAR



-SAÇMAK ile/ve/<> SERPMEK/SERPİŞTİRMEK



-SAÇMALIK" ile/ve/değil/yerine/<> ÇELİŞKİ



-SAÇMALIK ile/ve/değil/||/<>/> KISIR DÖNGÜ



-SAÇMALIKLAR/DA:
KİŞİNİN ÇIĞLIĞI ile/ve/||/<> DÜNYANIN SESSİZLİĞİ



-SADÂ ve/<> EDÂ



-SADÂKAT VE BAĞLILIK ve/||/<> FARKINDALIK VE ADÂLET ve/||/<> EDEB VE HAYÂ ve/||/<> FETA VE GÖNÜL

( HZ. EBÛ-BEKİR SIDDÎK ve/||/<> HZ. ÖMER el-FÂRUK/HATTÂB ve/||/<> HZ. OSMAN ZİNNUREYN ve/||/<> HZ. İMÂM-I ALİ )


-SADÂKAT VE BAĞLILIK ve/||/<> FARKINDALIK VE ADÂLET ve/||/<> EDEB VE HAYÂ ve/||/<> FETA VE GÖNÜL

( Çocukluk. VE/||/<> Gençlik. VE/||/<> Yetişkinlik. VE/||/<> Olgunluk. )


-SADÂKAT ile/ve/<> BAĞLILIK



-SADÂKAT ile/ve/<> VEFÂ

( ... İLE/VE/<> Sadakatin zirvesi. )


-SADAKAYI:
SAKAT DİLENCİYE VERMEK ile/ve/değil/||/<>/< YOKSUL FİLOZOFA VER(E)MEMEK

( Bir gün, kötürüm ya da kör olmaktan korktuklarından, "gözünden/gördüklerinden akıllı" olmalarından dolayı. İLE Gün gelip de, felsefenin içinde olacaklarını düşünememekten dolayı. )


-SADÂRET ile/||/<> SADRAZAM

( Başbakanlık. İLE/VE/||/<> Başbakan. )


-SADE ile/ve/değil/yerine/||/<> SADECE



-SADECE ... ile/||/<> BİR TEK ...



-SADECE KENDİ DENEYİMİNİ "YEĞLEMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< ÖTEKİNE (DE) İNANMAK

( Bazıları, gökyüzünde 300 trilyon yıldız olduğunu söylerseniz inanır/kabul eder ama "Şu masa, boyalı!" derseniz gidip önce bir eller.

Sen söylersin, dinlemez; doktor söyler, anında yapar.

"Köleleştirirsin", aldırmaz; "köle" dersin, "kaldırmaz". )


-SADECE ŞAKAYDI ile/ve/||/<> BİLMİYORUM ile/ve/||/<> UMRUMDA DEĞİL ile/ve/||/<> TAMAM

( [Ardında, en azından, küçük bir ... ]
Gerçeklik yatar. İLE/VE/||/<> Bilgi yatar. İLE/VE/||/<> Düşünce ve/ya da duygu yatar. İLE/VE/||/<> Acı yatar. )


-SADECE ve/<> AĞIRLIKLA/YOĞUNLUKLA



-SADECE ve/<> HER ZAMAN



-SADELİK ve/||/<> DAYANÇ(SABIR) ve/||/<> ŞEFKÂT ve/||/<> MERHAMET



-SADI CARNOT ve/+/||/<>/> RUDOLF CLAUSIUS

( [1796 - 1832] ve/+/||/<>/> [1822 - 1888] )


-SADI CARNOT ve/+/||/<>/> RUDOLF CLAUSIUS

( "Isı Makineleri" yazısının yayımlanması - 1824 )


-SADI CARNOT ve/+/||/<>/> RUDOLF CLAUSIUS

( Isı Şelâlesi )


-SAF ..." ile/ve/<> "SADECE ..."



-SAF HAKİKAT ile/ve/<> EBEDÎ ÖZ



-SAF ile/ve/||/<> A PRIORI

( Ampirik deneyimden gelmeyen. İLE/VE/||/<> Ampirik deneyim ile birlikte geçerli/var/kaim olsa da evrensel ve zorunlu olan. )


-SAF ile/ve/değil/||/<> SAFA YATAN



-ŞAFAK ile/ve/||/<> KOZMİK ŞAFAK



-SAFİR ile/||/<> KUNZİT

( Korund mineralinin mavi renkli çeşidi. İLE/||/<> Pembe ila mor renkte bir spoddumen. )


-SAFİR ile/||/<> TANZANİT

( Korund mineralinin mavi renkli çeşidi. İLE/||/<> Mavi ve mor tonlarında bir zoisit türü. )


-SAFİR ile/||/<> TURMALİN

( Korund mineralinin mavi renkli çeşidi. İLE/||/<> Birçok renkte bulunabilen bir taş. )


-SAFİR ile/||/<> ZİRKON

( Korund mineralinin mavi renkli çeşidi. İLE/||/<> Çeşitli renklerde bulunabilen bir taş. )


-SAFİYE ve/||/<>/> TASFİYE



-SÂFİYET ile/ve/||/<>/> İRFÂNİYET

( Kendinde/içten. İLE/VE/||/<>/> Ustadan/dışarıdan. )


-SAFİYET ve/||/<> SAMİMİYET



-SAFLAŞMA ile/ve/değil/yerine/<> YALINLAŞMA



-SAFLIK" ile/ve/değil/yerine/||/<> TESLİMİYET



-SAĞALTIM AMAÇLI ile/ve/değil/||/<>/> GELİŞ(TİR)ME AMAÇLI



-SAĞALTIM:
DAVRANIŞÇI ve/ya da BİLİŞSEL ile/ve/||/<> DİNAMİK ile/ve/||/<> VAROLUŞÇU



-SAĞALTIM/PSİKOTERAPİ ile/ve/||/<> ANALİTİK SAĞALTIM/PSİKOTERAPİ

( )


-SAĞALTIM/PSİKOTERAPİ ile/ve/||/<>/> PSİKANALİZ



-SAĞALTIM/TEDAVİ[Ar.]:
AYAKTA ile/ve/||/<>/> YATARAK



-SAĞALTIM/TEDAVİ ile/||/<> REHABİLİTASYON

( Sayrılığın iyileştirilmesi için yapılan etkiler. İLE/||/<> Sayrının eski işlevselliğine kavuşması için yapılan destekleyici çalışmalar. )


-SAĞALTIM/TERAPİ:
TEK KİŞİLİK ile/ve/||/<> İKİ KİŞİLİK



-SAĞALTIM ile/ve/değil/||/<>/< DAYANIŞMA



-SAĞALTIMDA/TERAPİDE:
TIBBÎ ile/ve/||/<> DAVRANIŞSAL ile/ve/||/<> BİLİŞSEL ile/ve/||/<> DUYGUSAL



-SAĞDAN, SOLA DOĞRU ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< SAĞDAN, KALBE DOĞRU



-SAĞDUYU ve/<> DENGE



-SAĞDUYU ile/ve/||/<> SAĞGÖRÜ

( Doğru, akla uygun yargılar verme yeteneği. | Doğru ile yanlışı birbirinden ayırma ve doğru yargılama gücü. İLE/VE/||/<> Gerçekleri, yanılmadan görebilme yeteneği. )


-SAĞLAM ZİHİN ve/||/<>/>/< SAĞLAM GÖVDE

( Sağlam anlık[zihin], sağlam gövdede bulunur. VE/||/<>/>/< Sağlam gövde, sağlam anlıkta[zihinde] bulunur. )


-SAĞLAM/LIK ile/ve/<> ESTETİK



-SAĞLAM/LIK ile/ve/<> KALICI/LIK



-SAĞLAMA ile/ve/||/<> UYGULAMA



-SAĞLAMLAŞTIRMA ile/ve/||/<> PEKİŞTİRME



-SAĞLAMLIK AÇMAZI ile/ve/||/<> GEÇERLİLİK AÇMAZI ile/ve/||/<> YALANCI AÇMAZI ile/ve/||/<> CURRY AÇMAZI



-SAĞLIK TOPU ile/ve/||/<>/> SEPET[BASKET]/EL TOPU



-SAĞLIK:
"HİZMET" ile/ve/değil/||/<>/< HAK



-SAĞLIK ve/||/<>/< SÜREKLİLİK



-SAĞLIK ve/||/<>/> YOLCULUK SAĞLIĞI



-SAĞRI ile/ve/||/<> SAĞRI KEMİĞİ

( Memeli hayvanlarda, bel ile kuyruk arasındaki dolgun ve yuvarlakça bölüm. İLE/VE/||/<> Belkemiği ile kuyruksokumu kemiği arasındaki kemik. )


-SAHÂBE-İ KİRÂM ile/ve/||/<>/>/ ASHÂB-I SUFFÂ

( Kendilerine, sohbet ikram edilenler. İLE/VE/||/<>/> Sohbet ikram edilenlerin sohbetine, özel ve kapalı olarak katılanlar. )


-SAHÂBE-İ KİRÂM ile/ve/||/<>/>/ ASHÂB-I SUFFÂ

( Zâhirî. İLE/VE/||/<>/> Bâtınî. )


-SAHÂBE-İ KİRÂM ile/ve/||/<>/>/ ASHÂB-I SUFFÂ

( 40 kişi. İLE/VE/||/<>/> 360 kişi. )


-SAHÂBE-İ KİRÂM ile/ve/||/<>/>/ ASHÂB-I SUFFÂ

( İlim geleneği. İLE/VE/||/<>/> Mürşîd geleneği. )


-SAHİCİ/LİK ile/ve/||/<>/> SAMİMİ/LİK



-SAHİP OLMAK ve/||/<>/< AİT OLMAK



-SAHİP OLMAK ile/ve/<> HAKİM OLMAK



-SAHİP OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< LÂYIK OLMAK



-SAHİP OLMAK ile/ve/değil/yerine/ya da/||/<> OLMAK

( Erich Fromm'un, "Sahip Olmak ya da Olmak" adlı kitabını da okumanızı salık veririz. )


-SAHİP OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> SAHİP ÇIKMAK



-SAHİP OLMAK ile/ve/fakat/||/<>/< SAHİP OLDUĞUMUZLA VE/YA DA SAHİP OLMAKLA PERDELENMEMEK



-SAHİP OLMAK ile/ve/değil/||/<>/< SATIN ALMAK



-SAHİPLENME ile/ve/||/<> KOLLAMA



-SAHİPLENME ile/ve/||/<> SÜREKLİ KILMA ile/ve/||/<> BİRİKTİRME



-ŞAHİT ile/ve/||/<> NOTER



-SAHNE TOZU YUTMAK ile/ve/||/<> MÜREKKEP YALAMAK



-SAHNE[Ar. < Yun.] ile/ve/||/<> PARTER[Fr.]

( ... İLE/VE/||/<> Tiyatro, sinema gibi yerlerde, sahnenin bulunduğu ilk kata ve burada bulunan koltuklara verilen ad. )


-SAHNE ve/||/<>/>/< KULİS[fFr. < COULISSE]

( İzleyicilerin kolayca görebilmeleri için genellikle yerden belirli bir ölçüde yüksek yapılan, oyun, müzik vb. gösteri yapmaya uygun yer, oyunluk. | Görüntü. | Tanık olunan, gözlenen olay. | Bir konu ya da çalışma çevresi, çalışma dalı. | Bir oyun ya da filmin başlıca bölümlerinden her biri. VE/||/<>/>/< Sahnenin gerisinde ve yanlarında bulunan bölüm. | Borsa dışında alışveriş yeri. | Bir amaca ulaşabilmek için ilgili kişiler arasında özel çalışma yapılan yer. | Bir işin, bir hareketin gizli hazırlık konuşması. )


-SAHNELEME ve/||/<>/> YAZMA



-ŞAHSEN ile/ve/||/<> BİZZAT



-SAHTE KENDİLİK ile/ve/||/<> TAM NESNE-TAM KENDİLİK



-SAHTE ile/ve/<> "YARIM"



-SAHTE ile/ve/||/<> TAKLİT



-SAHUR ve/<> SEHER



-SAHUR ile/ve/<> SEHER



-ŞAİR-İ KESBÎ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ŞAİR-İ VEHBÎ



-ŞAİR ile/ve/||/<> DELİ ile/ve/||/<> MECNÛN



-ŞAİR ile/ve/||/<> NÂZIM



-ŞAİR ve/||/<> SARAYBOSNA'LI ŞAİR

( )


-SAİY:
SAFA ve/<> MERVE

( Safa'dan başlayarak, Safa ile Merve arasında, 4 gidiş ve 3 gelişten oluşan Saiy görevi, Hacc'ın başka bir bölümünü oluşturmaktadır. )


-ŞAKA GİBİ ile/ve/=/||/<>/< GİBİ GİBİ



-SAKA KUŞUNUN BIYIKLARI ...:
SİYAHSA ile/ve/||/<> BEYAZSA

( Erildir. İLE/VE/||/<> Dişildir. )


-SAKAL ile/ve/<> FAVORİ

( Ben Affleck


Bradley Cooper


David Beckham


Denzel Washington


George Clooney


Hugh Jackman


Jake Gyllenhaal


Kit Harington


Leonardo DiCaprio


Mel Gibson


Pierce Brosnan


Robert Pattinson


Shia LaBeouf


Tom Hardy


Viggo Mortensen
)


-SAKİN OLMAK ile/ve/<> (KENDİNE) HÂKİM OLMAK



-SAKİN OLMAK ile/ve/||/<> SESSİZ OLMAK ile/ve/||/<> KENDİN OLMAK

( Huzur arıyorsak. İLE/VE/||/<> Bilgelik arıyorsak. İLE/VE/||/<> Aşk arıyorsak. )


-SAKIN!:
ADAMIN, YERE BAKANINDAN
ve/||/<>
SUYUN, YAVAŞ AKANINDAN



-SAKİN/LİK ile/ve/<> KETUM/LUK

( Etkili ve yaratıcı bir konumdaysa, kişi ketum olmalıdır. )


-SAKİN/LİK ile/ve/<> SESSİZ/LİK, SÜKÛNET



-SAKİNLEŞME:
AKILDA ve/||/<> GÖNÜLDE

( Bilgi ile. VE/||/<> Sevgi ile. )


-SAKİNLEŞME:
AKILDA ve/||/<> GÖNÜLDE

( Elinde getiren, karnında götürür; aklında getiren, gönlünde götürür. )


-SAKİNLİK:
MANTIKSIZLIĞI ANLAMA ile/ve/||/<> FARKINDALIĞI ARTIRMAK



-SAKLAMA(MA)K ile/ve/<> ESİRGEME(ME)K



-SAKLAMAK ile/ve/<> BARINDIRMAK



-SALÂH ile/ve/||/<>/> FELÂH



-SALÂH ve/<> SALÂT



-SALÂHİYET ve/||/<> EHLİYET ve/||/<> KUDRET



-SALAK/LIK ile/ve/<>/değil ÇARESİZ/LİK



-SALÂT ve/||/<>/>/< ZEKÂT



-SALDIRAY ile/ve/||/<> BATIRAY ile/ve/||/<> ATILAY ile/ve/||/<> YILDIRAY

( 1939'da, Haliç Tersanesi'nden denize indirilen ve ne yazık ki, 1942'de batan, Türkiye'nin ilk denizaltısı Batıray ile birlikte Atatürk'ün belirlediği öteki üç denizaltının adları... )


-SALDIRAY ile/ve/||/<> BATIRAY ile/ve/||/<> ATILAY ile/ve/||/<> YILDIRAY

( TRT Arşiv - Twitter[1] paylaşımını görmek için burayı tıklayınız...

TRT Arşiv - Twitter[2] paylaşımını görmek için burayı tıklayınız... )


-SALDIRI SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
KARALAMA ile/ve/||/<> NİTELİKSEL ile/ve/||/<> "SEN / SEN DE ..." ile/ve/||/<> DOLDURUŞA GETİRME



-SALDIRI ile/ve/değil/yerine/<> EYLEMSİZLİK/KAYITSIZLIK



-SALDIRMAK ile/ve/<>/> "SAYDIRMAK"



-SÂLİH ve/||/<> ZÂHİD

( ... VE/||/<> Dinin şekil yönüne fazla önem veren, aşırı, çok sofu. | Kendini, sadece dine veren. | Masiva'ya itibar etmeyen. )


-SÂLİK-İ MECZUB ile/||/<> MECZUB-U SÂLİK

( Allah'ın ahlâkıyla ahlâklanan kişi. İLE/||/<> Allah'ın, varoluşunu, aklını, "benliğini" hak makamına çektiği kişi. )


-SÂLİM ile/ve/<> SELİM

( Güvende olmak, güven vermek. İLE/VE/<> Duru olmak. )


-SÂLİM ile/ve/<> SELİM

( Aklın. İLE/VE/<> Kalbin. )


-SÂLİM ile/ve/<> SELİM

( ... İLE/VE/<> Doğru, dürüst, kusursuz. | Ur ya da bazı sayrılıklarda, sonu iyi, tehlikesiz, kötücül olmayan, iyicil. )


-SALINIM ile/ve/||/<>/> HASTALIK/PATOLOJİ



-SALLAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SARSMAK



-SALTIK İSTENÇ ile/ve/||/<> BEN



-SALTIK TİN:
SANAT ile/ve/||/<> DİN ile/ve/||/<> FELSEFE



-SALTIK/LIK / MUTLAK/LIK ile/ve/||/=/<> KOŞULSUZ/LUK



-SALTIK/LIK ile/ve/||/<>/< ETKİLENMEYİŞ



-SALTIK/MUTLAK:
SONSUZ ile/ve/||/<> TÜKETİLEMEZ OLAN



-SAMED ve/||/<> SOMUT



-SAMET ve/<> SOMUT

( Dolu. VE/<> Dolu. )


-ŞÂMİL[< ŞEML < ŞÜMÛL] ile/ve/<> KÂMİL[< KEMÂL]

( Topluma. İLE/VE/<> Kişiye/sana! )


-ŞÂMİL[< ŞEML < ŞÜMÛL] ile/ve/<> KÂMİL[< KEMÂL]

( Genele. İLE/VE/<> Özele. )


-ŞÂMİL[< ŞEML < ŞÜMÛL] ile/ve/<> KÂMİL[< KEMÂL]

( İçine alan, kaplayan, çevreleyen. İLE/VE/<> Tam, eksiksiz, bütün. | Olgun. | Bilgin, âlim. )


-SAMİMİYET ve/||/<>/< ADANMIŞLIK



-SAMİMİYET ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> ÇIKAR



-SAMİMİYET ile/ve/<> DOĞALLIK



-SAMİMİYET ve/||/<> SAMİMİ NİYET



-SAMİMİYETİN BELİRTİSİ ve/||/<> DÜRÜSTLÜĞÜN İFADESİ

( Gözler. VE/||/<> Sözler. )


-SAMİMİYETSİZLİK ile/ve/değil/||/<> MESAFELİLİK



-SAN/UNVAN ve/||/<> ALTES[Fr. < ALTESSE]

( ... VE/||/<> Prens ve prenseslere verilen onur unvanı. | Bu unvanı taşıyan kişi. )


-SANAT BİÇİMİNDE:
SİMGESEL ile/ve/||/<>/> KLASİK ile/ve/||/<>/> ROMANTİK



-SANAT değil SANATÇI ve/<> TARİH değil TARİHÇİ

( Sanat diye bir şey yoktur, sadece sanatçı/lar vardır. VE/<> Gerçekleri incelemeye başlamadan önce tarihçiyi inceleyin! )


-SANAT DÖNEMLERİ/NDE:
SİMGESEL ile/ve/<>/> KLASİK ile/ve/<>/> ROMANTİK ile/ve/<>/> MODERN

( Mimarlık sanatı. İLE/VE/<>/> Heykel sanatı. İLE/VE/<>/> Resim, müzik ve şiir sanatı. İLE/VE/<>/> Sürekli değişim/dönüşüm. )


-SANAT DÖNEMLERİ/NDE:
SİMGESEL ile/ve/<>/> KLASİK ile/ve/<>/> ROMANTİK ile/ve/<>/> MODERN

( ... =/> ETİK )


-SANAT DÖNEMLERİ/NDE:
SİMGESEL ile/ve/<>/> KLASİK ile/ve/<>/> ROMANTİK ile/ve/<>/> MODERN

( Sümer, Mısır, Çin, Hint. İLE/VE/<>/> Eski Yunan. İLE/VE/<>/> Avrupa.[XIX. yüzyıl] İLE/VE/<>/> Çağımız. )


-SANAT NESNESİNE BİÇİM VERME ile/ve/||/<> KİŞİNİN, KENDİNE BİÇİM VERMESİ



-SANAT YAPITINDA:
DUYUSAL/LIK ve/||/<> TİNSEL/LİK

( Tinselleşir. VE/||/<> Duyusallaşır. )


-SANAT YAPITININ:
"KÖKLERİ" ve/<> "DALLARI" ve/<> "ÇİÇEKLERİ/MEYVELERİ"

( Kültürün özsuyuyla beslenir. VE/<> Öteki kültürlerin yağmurlarıyla ıslanır. VE/<> Evrensel uygarlık uzamına armağan olur. )


-SANAT YAPITININ:
AYDINLATILMASI ile/ve/<> AYDINLATMASI

( Sanat yapıtının nesnesini dışarıdan aydınlatırız ve fakat o da bizi içeriden aydınlatır. )


-SANAT:
[hem] ARAÇ OLARAK ile/ve/hem de/||/<>/> AMAÇ OLARAK



-SANAT:
BİÇİM ile/ve/değil/||/<>/< BİÇİMİN İLKESİ/YASASI



-SANAT:
BİREYLERİ/TOPLUMU ...
ŞAŞIRTMAK (İÇİN) ile/ve/değil/yerine/||/<>/> KIŞKIRTMAK (İÇİN)



-SANAT:
DEHÂ ve/||/<> YARATICILIK



-SANAT:
GEÇMİŞİ GERİ ALMAK ile/ve/değil/||/<>/> GELECEĞİ ÖNGÖREBİLMEK



-SANAT:
İÇERİK ve/||/<> AMAÇ ve/||/<> ANLAM



-SANAT:
İÇTEN DIŞA ile/ve/değil/||/<>/< DIŞTAN İÇE



-SANAT:
KİŞİSEL/ŞAHSÎ ve/||/<> KİŞİYE ÖZGÜ/MUHTEREM



-SANAT:
TAKLİT (İLE) ile/ve/||/<> TEMSİL (İLE)



-SANAT:
TASARIMSAL ile/ve/||/<> UYGULAYIMSAL



-SANAT:
UYUM ve/||/<> ORGANİK ve/||/<> BİRLİK

( Sanat, uyumlu, organik birliğin yeniden ele geçirilmesinin aracıdır. )


-SANAT/SAL ve/||/<>/= TİN/SEL

( SANAT: Saltık tin alanı. )


-SANAT/TA:
DOĞAL OLAN ile/ve/||/<>/> DOĞAL OLARAK/DOĞALA EN YAKIN VE YALIN YAPILMIŞ OLAN



-SANAT/TA/Kİ:
SAÇMA ile/ve/||/<> SAÇMA/LIK



-SANAT ve/||/<>/> (< FELSEFE <) ve/||/<>/> KAVRAM ve ÖTESİ



-SANAT ve/||/<>/>/< BİREY OLMAK



-SANAT ile/ve/||/<>/> DAHA/EN SANAT/SİMGE



-SANAT ile/ve/||/<> FARKLILIK



-SANAT ve/||/<> FELSEFE

( Hayranlık. VE/||/<> Hayret. )


-SANAT ve/||/<> FELSEFE

( Doyumsuzluk sunar. VE/||/<> Doyum sunar. )


-SANAT ve/||/<> FELSEFE

( Keşf. VE/||/<> Kurma. )


-SANAT ve/||/<> FELSEFE

( Sanat olmasaydı, felsefe, edimselliğini yitirirdi. )


-SANAT ile/ve/||/<>/>/< HAKİKAT



-SANAT ve/||/<>/< OYUN



-SANAT ve/<> ÖZGÜVEN/İMAN



-SANAT ve/||/<>/> SAĞALTIM ARACI



-SANAT ile/ve/||/<> SANA AİT



-SANAT ve/<> SANATÇI/KİŞİ/İNSAN

( Bir resimde, bir sanat yapıtında aradığım, sevdiğim şey, insandır. Sanatçının kendi! )


-SANAT ve/<> SANATÇI/KİŞİ/İNSAN

( Dans le tableau [l'oeuvre d'art] je cherche, j'aime l'homme l'artiste. )


-SANAT ve/<> SANATÇI/KİŞİ/İNSAN

( Çalışkanlıkta, arı, sana ustalık eder
Beceride, bir böcek, seni okutur
Seçkinlerde de var sendeki bilgiler
Sanat ise ey insan! Yalnız sana özgüdür! )


-SANAT ve/<> SANATÇI/KİŞİ/İNSAN

( Yaşam ciddidir, sanat ise neşeli.
Fakat ciddiyet içinde bile, neşe ya da sükûnet,
sanatın aslî ve özsel yapısı olarak kalır. )


-SANAT ve/<> SANATÇI/KİŞİ/İNSAN

( Schiller'in, "Sanatkârlar" adlı şiirini okumanızı salık veririz. )


-SANAT ve/<> SANATÇI/KİŞİ/İNSAN

( Durumun/sürecin/konunun/işin içine kişi/insan ve sanat girince/girmişse öteki herşey ikinci sıraya geçer/geçmeli/geçirilmelidir, indirilmelidir. )


-SANAT ve/||/<> SEVGİ ve/||/<> FELSEFE

( Kişileri sevmekten daha sanatsal ve bilgece bir şey yoktur. )


-SANAT ile/ve/||/<>/> SUSKUN/HÂMUŞ SANAT



-SANAT ile/ve/değil/<> SÜSLEME



-SANAT ile/ve/<> TASARIM

( Sanat kavramda olur, tasarımda değil. )


-SANAT ile/ve/||/<>/> ÜRETKEN SEZGİ GÜCÜ ile/ve/||/<>/> ESTETİK SEZGİ



-SANAT ve/||/<>/>< YAŞAM

( Sanat, tüm alanların son noktasıdır. VE/||/<>/>< Yaşam da sanatın son noktası ve yansımasıdır. )


-SANAT ve/||/<>/>< YAŞAM

( Uzun. VE/||/<>/>< Kısa. )


-SANATÇI:
SAHTE ile/ve/değil/yerine/||/<>/> GERÇEK

( Taklit eder. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Alır/"çalar". )


-SANATÇI ile/ve/||/<> BİLGE/ÂRİF

( Dönüştürücü. İLE/VE/||/<> Geliştirici/ilerletici. )


-SANATÇI ve/||/<> DÖNEM/ÇAĞ

( Sanatçı, kendi çağının çocuğudur. )


-SANATÇIDA:
KAPRİS ve/||/<> KİBİR

( "Yakışır" )


-SANATÇININ:
BAKTIĞINA BAKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖRDÜĞÜNÜ GÖRMEK



-SANATÇIYIM DİYEBİLMEK İÇİN:
USTANI GEÇECEKSİN ve/||/<>/> SENİ GEÇECEK BİR ÖĞRENCİ YETİŞTİRECEKSİN



-SANATIN GÜZELLİĞİ ile/ve/||/<> DOĞANIN GÜZELLİĞİ

( Hegel'de. İLE/VE/||/<> Kant'ta. )


-SANATIN:
DİLİ ile/ve/değil/<>/< ARACI



-SANATSAL ÜRÜN VERMEK ile/ve/değil/yerine/<> (KENDİNE VE TOPLUMA) SANATSAL DUYARLILIK KAZAN(DIR)MAK/KAZANDIRABİLMEK

( Sanat ürünü, sanatçısını yanında istemez. )


-SANATSAL ile/ve/fakat/<>/> SANATI AŞAN



-SANATTA:
BİLİNÇSİZ SİMGESELLİK ile/ve/||/<>/> BİLİNÇLİ SİMGESELLİK



-SANAYİ KAPİTALİZMİ ile/ve/||/<>/> FİNANS KAPİTALİZMİ



-SANCTION and/||/<> INTERNATIONAL SANCTION

( Yaptırım. VE/||/<> Uluslararası yaptırım. )


-SANDAL ile/<> PİROG

( ... İLE/<> Mali'de, Nijer ırmağında kullanılan bir sandal. )


-SANDIĞA GÖMMEK ile/ve/||/<>/> SANDIĞA GÖMÜLMEK



-ŞANİ IRMAĞI'NIN:
BİR YAKASI ile/ve/<> ÖTEKİ YAKASI

( Çad. İLE/VE/<> Kamerun. )


-SANI/ZAN/ZEHAB[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<> KANI/KANAAT

( Sahibi olunan düşüncenin/yorumun üzerine yargıda bulunum ve bu sürecin ilk durumu/sonucu. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Bir durum/olgu üzerine düşünce/yorum sahibi olmak. )


-SANI/ZAN/ZEHAB[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<> KANI/KANAAT

( Gerçeği bulmak istiyorsak, kanılarımıza asılmamalıyız. )


-SANI/ZAN/ZEHAB[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<> KANI/KANAAT

( To find truth, we must not cling to our convictions. )


-SANIRIM ile/ve/||/<> ANLADIĞIM KADARIYLA



-SANİYE ile/ve/||/<> TOZ



-SANIYORUM ile/ve/||/<> SAYIYORUM



-ŞANJMAN/ŞANZIMAN[Fr. CHANGEMENT] ve/||/<> MOTOR

( Motorlu taşıtlarda, motorun yükünü azaltarak güç aktarma organlarına veren, arabanın istenen hızda hareket etmesini sağlayan dişliler topluluğu. VE/||/<> ... )


-SANRI ile/ve/||/<> SANCI



-SANRILARDAN "KURTULMAK" ile/ve/değil/||/<>/< SANRILARI TEKRAR EDEREK KURTULMAK



-SANSASYON[Fr./İng. < SENSATION] ile/ve/||/<> SKANDAL[Fr. < SCANDALE]

( Dalgalanma. | Çok sayıda kişiyi ilgilendiren, etkileyen, heyecan verici olay. İLE Büyük yankı uyandıran, utanç verici ya da küçük düşürücü olay. )


-SANSÜR[Fr. < CENSURE] ile/ve/||/<> KAMUFLAJ[Fr. < CAMOUFLAGE]

( Her türlü yayının, sinema ve tiyatro eserinin hükûmetçe önceden denetlenmesi işi, sıkı denetim. | Her türlü yayının, sinema ve tiyatro eserinin yayınının ve gösterilmesinin izne bağlı olması, sıkı denetim. İLE/VE/||/<> Gizleme. )


-SAO TOME ve/<> PRINCIPE

( Afrika'nın en küçük ülkesi. )


-SAP, DÖNER; KESER, DÖNER ve/||/<>/> GÜN GELİR, HESAP DÖNER



-SAP ve/||/<> KÜPLEĞİ

( ... VE/||/<> Küreğin, baltanın sap takılan yeri. )


-SAPIK/LIK" ile SAPKIN/LIK | ile/değil/yerine/||/<>/< SAPMA

( "Yükleme". İLE Tespit. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Durum. )


-SAPMA ile/ve/<> SAPLANMA



-SAPMA ile/ve/||/<> YAŞAMDA KALMA SAPMASI

( II. Dünya Savaşı sırasında, müttefikler, Naziler tarafından vurulan uçaklardaki kurşun deliklerini haritaladı ve düşman topçularının ağır hasar verdiği alanları güçlendirmeye çalıştı.

Hedefleri, uçağın daha fazla kırmızı noktalı (ya da daha fazla merminin isabet ettiği) alanları yeniden inşâ etmek ve güçlendirmekti.

Kuramsal olarak, bu mantıklı bir çıkarımdı. Sonuç itibariyle bunlar en çok etkilenen bölgelerdi.

Ama bir matematikçi olan Abraham Wald, farklı bir sonuca vardı: Kırmızı noktalar, sadece eve dönebilen uçaklara verilen hasarı temsil ediyordu.

Gerçekten güçlendirilmesi gereken alanlar, mermilerin isabet etmediği yerlerdi. Çünkü bunlar, uçak vurulduğunda yaşamda kalamayacağı yerlerdi.

Buna, "yaşamda kalma sapması" denir.

Yalnızca yaşamda kalan örneklere odaklanmamızdan kaynaklı bir hatadır. )


-SAPMA ile/ve/||/<> YAŞAMDA KALMA SAPMASI

( image )


-SAPOTAĞACI ve/<> SAPOTGİLLER

( Sapotgillerin örnek bitkisi olan, lezzetli meyvesi ve çiklet yapımında kullanılan salgısı için sıcak ülkelerde yetiştirilen bir ağaç. VE/<> İkiçeneklilerden, örnek bitkisi sapotağacı olan, sıcak ülkelerde, genellikle Orta Amerika'da yetişen, bazı cinslerinden gütaperka çıkarılan bir bitki ailesi. )


-SARAN ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> SAĞAN



-ŞARAP ile/<> SİRKE

( Bulunduğu yerdeki sirkeye etki edemez. İLE/<> Bulunduğu yerdeki şarabı sirkeleştirir/bozar. )


-SARAWAK ve/<> KUCHING

( ... VE/<> Malezya'nın bir eyaleti olan ve Borneo Adası'nda bulunan, Sarawak'ın başkenti. )


-SARAY DANSLARINDA:
MENUETTO ile/<> GIGUE ile/<> SARABANDE ile/<> ALLAMANDE



-SARAY ile/ve/değil/yerine/<> ÇAYIR-BAYIR



-SARAY ile/||/<> KASR[Ar.]

( ... İLE/||/<> Küçük saray[sarayın bir küçüğü], köşk. )


-SARAY ile/ve/<> KRAL



-SARAYLARDA:
BİRÛN ile/ve/<> ENDERÛN



-SARI KİRAZ ile/ve/||/<> PEMBE KİRAZ ile/ve/||/<> İTALYAN KİRAZ



-SARİ ile/ve/<> CHOLİ ile/ve/<> KAMİZ

( Hindistan'lı bayanların geleneksel giysisi. [3.5 m. - 4.5 m. boylarında bir kumaş] İLE/VE/<> Sari'nin altına giyilen, dar ve kısa bluz. İLE/VE/<> Şalvar-pijama arası bir pantolon. )


-SARILMAK:
MUTLULUĞU, İKİYE KATLAMAK ve/||/<> ACIYI, İKİYE BÖLMEK



-SARILMAK:
YAŞAMA ve/||/<> ÇALIŞMAYA

( Dört elle! VE/||/<> Bin elle! )


-SARILMAK ve/<> SIRTLAŞMAK

( İlişkiler, yüz yüze başlar, yan yana gelerek pekiştirilir, sırt sırta vererek devam ettirilir. )


-SARIMSAK ve NAR (GİBİ) ve/+/||/<>/> LAHANA ve MARUL ve SOĞAN (GİBİ)

( [İnsanın/kişinin] Bilinmesi gerekenleri. VE/+/||/<>/> Tanınması gerekenleri. )


-SARIMSAK ile/<> SİYAH SARIMSAK

( ... İLE/<> Bildiğimiz sarımsaktan pek farklı değildir. Normal sarımsak, bir ay boyunca, belirli nem ve ısı altında tutularak, kontrollü bir biçimde kurutulur. Bu fermantasyon sonrasında beyaz olan sarımsağın dişleri siyaha döner.

Kansere karşı daha etkilidir. Fermantasyon sonucunda, kanserle savaşan özellikleri yoğunlaştırılmıştır. Kolesterolü düşüren bir madde içerir ve bu maddenin seviyesi, normal sarımsağa göre çok daha yüksektir.

Normal sarımsağın içerdiğinden daha fazla antiseptik, antifungal, antiviral, antioksidan ve antibakteriyel bileşenler içerir. Bu sayede bakteri ve virüs kaynaklı enfeksiyonlara karşı daha etkilidir.

Normal sarımsaktan 2 kat daha fazla antioksidan içerir. Bu sayede, kronik hastalıklar, dolaşım sistemi hastalıkları, romatoid arterit ve Alzheimer'a karşı oldukça etkilidir.

Kurutulmuş meyve tadına sahiptir. Daha şekerli ve tütsülenmiş bir tadı vardır. Beyaz sarımsağın aksine ağız kokusuna da neden olmaz. )


-ŞARKI ile/ve/değil/yerine/<> NİNNİ

( Tüm ninniler, hicaz makamındadır. )


-ŞARKIYI ...:
BİLMEMEK ile/ve/değil/||/<>/< DUYMAMIŞ OLMAK



-SARKOİDOZ ile/||/<> TÜBERKÜLOZ

( Gövdede küçük yangılı[granülom] göze kümelerinin oluşumu ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. İLE/||/<> Mycobacterium tuberculosis bakterisinin neden olduğu, akciğerlerde ve öteki organlarda bulaş ile ilişkili bir sayrılık. )


-ŞARLATAN[İt./Fr.] ile/ve/<> ŞAKLABAN

( Kendi bilgi ve niteliklerini ya da mallarını överek, çevresindekileri kandıran, dolandıran kişi. | Bilir geçinen kişi. İLE Şen, şakacı ve güldürücü kişi. | Dalkavuk. )


-SARRÂF ile/ve/değil/yerine/||/<> SAHHÂF



-ŞART ile/ve/<> ŞATR

( Koşul. | Durum, hal, vaziyet. | Yemin. İLE/VE/<> Yarı, yarım. | Bölüm, kısım, parça. | Mısra. )


-ŞART ile/ve/||/<>/> SIHHA ŞART



-ŞARTLI TAHLİYE/SALIVERME ile/ve/<> DENETİMLİ SERBESTLİK



-ŞAŞAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< AŞAR

( Torun. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Dede. )


-ŞAŞAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< AŞAR

( İstenç[irâde]. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Direnç[ihtiyâr]. )


-ŞAŞAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< AŞAR

( Aynı dönemde ve birlikte yaşarlar. )


-ŞAŞIRMAK ile/ve/||/<> SARSILMAK



-ŞAŞIRTMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
DEVEDE KULAK ile/ve/||/<> YA SİYAH, YA BEYAZ ile/ve/||/<> KANITLAMA ZORUNLULUĞU ile/ve/||/<> FELÂKET ÇIĞIRTKANLIĞI ile/ve/||/<> İMÂLI SORU ile/ve/||/<> ÇOK SORULU ile/ve/||/<> SINIRLI SEÇENEK



-ŞAŞIRTMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EZBER BOZMAK



-ŞAŞKIN/LIK ile/ve/<> GÜVENSİZ/LİK



-ŞAŞKIN/LIK ile/ve/<> KARARSIZ/LIK



-ŞAŞKINLIK(/HAYRET) ile/ve/||/<>/> KUŞKU

( Zihinde. İLE/VE/||/<>/> Felsefede. )


-ŞAŞMA/ŞAŞIRMA/HAYRET (ETMEK) ile/ve/<>/> ŞAŞAKALMA/HAYRANLIK

( Felsefeye yöneltir. İLE/VE/<>/> Sanata yöneltir. )


-ŞAŞMA/ŞAŞIRMA/HAYRET (ETMEK) ile/ve/<>/> ŞAŞAKALMA/HAYRANLIK

( Doğaya/doğada. İLE/VE/<>/> İnsana/insanda. )


-ŞAŞMA/ŞAŞIRMA/HAYRET (ETMEK) ile/ve/<>/> ŞAŞAKALMA/HAYRANLIK

( Kısa süreli. İLE/VE/<>/> Uzun süreli. )


-ŞAŞMA/ŞAŞIRMA/HAYRET (ETMEK) ile/ve/<>/> ŞAŞAKALMA/HAYRANLIK

( Hem olumlu, hem olumsuzlara yöneliktir. İLE/VE/<>/> Olumsuzlara yönelik değildir. )


-ŞAŞMA/ŞAŞIRMA/HAYRET (ETMEK) ile/ve/<>/> ŞAŞAKALMA/HAYRANLIK

( Parçaya yöneliktir. İLE/VE/<>/> Tamamlanmışlara/olgunlara yöneliktir. )


-ŞAŞMA/ŞAŞIRMA/HAYRET (ETMEK) ile/ve/<>/> ŞAŞAKALMA/HAYRANLIK

( Anlayamadıklarımıza yöneliktir. İLE/VE/<>/> Aydınlatıcıdır. Kavrama ve kuşatmamızla birliktedir. )


-ŞAŞMA/ŞAŞIRMA/HAYRET (ETMEK) ile/ve/<>/> ŞAŞAKALMA/HAYRANLIK

( Açmazlarda, çelişki ve sıkıntılarda deneyimlediğimiz. İLE/VE/<>/> Sonsuzluğu, yüceliği ve üstünlüğü "duyumsatır". )


-ŞAŞMAZ/LIK ile/ve/||/<>/> SAPMAZ/LIK



-SATAŞMAK ile/ve/||/<> DALAŞMAK



-SATILABİLİRLİK ile/ve/değil/<> DEĞİŞİM DEĞERLİLİK



-SATILAMAZ ile/ve/||/<> DEVREDİLEMEZ



-SATIR ARASI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BAĞLAM



-ŞATIR ile/||/<> RİKABDAR

( Tören ve alaylarda Sultan'ın, Vezir'in yanında yürüyen görevliler. İLE/||/<> Sultan'ın ata binerken üzengisini tutan görevli. )


-SATİRİAZİS ile/ve/||/<> NEMFOMANİ

( [Aşırı eşeysel istekli/lik]
Erilde. İLE/VE/||/<> Dişilde. )


-SATIŞTA:
N ile/ve/||/<> A ile/ve/||/<> I ile/ve/||/<> D ile/ve/||/<> A ile/ve/||/<> S

( Gereksinim. İLE/VE/||/<> Dikkat. İLE/VE/||/<> İlgi. İLE/VE/||/<> İstek. İLE/VE/||/<> Eylem. İLE/VE/||/<> Tatmin. )


-SATIŞTA:
N ile/ve/||/<> A ile/ve/||/<> I ile/ve/||/<> D ile/ve/||/<> A ile/ve/||/<> S

( Need. VS./AND/||/<> Attention. VS./AND/||/<> Interest. VS./AND/||/<> Desire. VS./AND/||/<> Action. VS./AND/||/<> Satisfaction. )


-SATMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> VERMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> DAĞITMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BAĞIŞLAMAK



-SATRANÇ OYUN AÇILIŞINDA:
İSPANYOL ile/ve/||/<> İTALYAN

( [beyaz için] Bb5[< e4, e5 > Nf3, Nc6] İLE/VE/||/<> Bc4[e4, e5 > Nc3, Nc6] )


-SATRANÇ OYUN SAVUNMASINDA :
FRANSIZ ve/||/<>/> SİCİLYA

( e4[beyaz], e6[siyah] VE/||/<>/> Nf3[beyaz], d6[siyah] )


-SATRANÇ TAHTASINDA:
BEYAZ TAŞLAR ile/ve/<>/>< SİYAH TAŞLAR

( a1 ile başlar. İLE/VE/<>/>< h8 ile başlar. )


-SATRANÇ TAŞLARININ DEĞERLERİNDE:
1 ile/ve/||/<>/< 3 ile/ve/||/<>/< 5 ile/ve/||/<>/< 9 ile/ve/||/<>/< SONSUZ

( Piyon. İLE/VE/||/<>/< Filler. İLE/VE/||/<>/< Atlar ve kaleler. İLE/VE/||/<>/< Vezir. İLE/VE/||/<>/< Şah. )


-SATRANÇ TAŞLARININ HAMLE HARFLERİ/KODLARI:
Ş | V | K | F | A ile/ve/||/<> K | Q | R | B | N

( Ş[ah] | V[ezir] | K[ale] | F[il] | A[t]
ile/ve/||/<>
K[ing] | Q[ueen] | R[ook] | B[ishop] | [K]N[ight] )


-SATRANÇ TAŞLARININ HAMLE HARFLERİ/KODLARI:
Ş | V | K | F | A ile/ve/||/<> K | Q | R | B | N

( PİYON: simgesizdir/harf karşılığı yoktur
X: Alış.
o - o: Küçük rok.
o - o - o: Büyük rok.
ŞAH ÇEKME: +
ŞAH - MAT: #
)


-SATRANÇ TAŞLARININ HAMLE HARFLERİ/KODLARI:
Ş | V | K | F | A ile/ve/||/<> K | Q | R | B | N

( Türkçe'de. İLE/VE/||/<> İngilizce'de. )


-SATRANÇ ve/||/<>/< ANA KURALLARI

( - Taşları geliştirmek.
- Ortadaki dört merkezi ele geçirmeye çalışmak.[d4,d5,e4,e5]
- En zayıf kareye saldırmak.[f2[beyazda] ve f7[siyahta][şah'ın çaprazındaki piyon]]
- Açılışta, aynı taşı, üst üste oynamamak.
- Hiçbir taşı, boş yere kaybetmemek. )


-SATRANÇ ve/||/<> BİSİKLET

( Her hamleyle tamamen değişir. VE/||/<> [düzlükte] Ancak pedala basarak üstünde durulur ve ilerlenir. )


-SATRANÇ ile/ve/||/<> KÖRLERİN SATRANCI ile/ve/||/<> KÖRLEME SATRANÇ

( )


-SATRANÇ ve/||/<> MATEMATİK

( Şah ve Mat

[Satrancın, ilk kez M.S. 570 yıllarında, Hindistan'da oynandığını biliyoruz. O tarihlerde yazılmış olan pek çok belgede satranç oyunundan söz ediliyor. Daha önce Çin'de de bu oyunun oynandığı söyleniyorsa da Çin kayıtlarında, o herşeyi kaydeden Çin kayıtlarında, satrançtan söz edilmediğinden dolayı satrancın başlangıcı olarak 570 - 600 yıllarını ve Hindistan'ı alıyoruz.]

Söylentiye göre, bunu bulan Brahman rahibi, Şah'a bir ders vermek istemiş.

"Sen, ne kadar önemli biri olursan ol, adamların, vezirlerin, askerlerin olmadan hiçbir işe yaramazsın, hiçbir önemli iş yapamazsın" demek istemiş.

Şah, durumdan memnun görünmüş.

"Peki, oyunu ve dersini beğendim. Dile benden, ne dilersen." demiş.

"Satrancın, matematikle ne ilgisi var?" diyorsanız, işte şöyle bir ilişkisi var.

Rahip, bu olay üzerine, Şah'ın alması gereken dersi hâlâ almadığını düşünerek,

"Bir miktar buğday istiyorum. Sana bulduğum bu oyunun birinci karesi için bir buğday istiyorum. İkinci karesi için iki buğday istiyorum. Üçüncü karesi için dört buğday istiyorum. Böylece, her karede, bir önceki karede aldığım buğdayın iki katı buğday istiyorum. Sadece bu kadarcık buğday istiyorum." demiş.

Şah, kendi gibi yüce ve kudretli bir şahtan, isteye isteye üç-beş tane buğday isteyen bu rahibin, küstahlığa varan alçakgönüllüğüne sinirlenmiş ve ona bir ders vermek istemiş.

"Hesaplayın. Hak ettiğinden bir tane fazla buğday vermeyin!" demiş.

İnce Hesap

Hesaplamaya başlayınca, ilk kareler kolay gitmiş. Birinci kareye bir buğday, ikinci kareye iki buğday, üçüncü kareye dört buğday... Ancak, 10. kareye gelindiğinde, toplam 1023 buğday vermeleri gerekiyormuş. Hesabın böyle gideceğini, rahibe, üç-beş buğday vereceklerini zannediyorlarmış. 15. karede, yalnızca 1.5 kilo buğday vereceklermiş. 25. kareye gelince, vermeleri gereken buğdayın, 1.5 ton olduğunu görmüşler ama fazla heyecanlanmamışlar. Oysa, 31. kareye gelince, bu işin şakası olmadığını anlamaya başlamışlar. Çünkü, vermeleri gereken buğday, 92 tonmuş.

Yine hesaplamaya devam etmişler. 49. kareye geldikleri zaman, 24 milyon ton buğday vermeleri gerektiği ortaya çıkmış. [Bu ise Türkiye'nin bir yıllık buğday üretiminden daha fazla.] 54. kareye geldiklerinde, 771 milyon ton buğday vermeleri gerekir. [Bu da dünyanın bugünkü ölçülere göre birbuçuk yıllık buğday üretimi.]

"Madem hesaba başladık, devam edelim" deyip bitirmişler. 64. kare de tamamlandığında, bugünkü ölçülerle dünyanın 1500 yıllık buğday üretimini rahibe vermeleri gerektiği ortaya çıkmış.

Bu öykünün sonu bilinmiyor. Rahip, bir miktar buğdaya râzı olup gitti mi, yoksa Şah'tan iyi bir azar mı işitti bilmiyoruz. Satrancın, günümüzden yaklaşık 1300 yıl önce bulunduğunu ve eskiden de dünyanın yıllık buğday üretiminin bugünkünden daha az olduğunu göz önünde bulundurursak, rahibe olan borcumuzu hâlâ ödeyemediğimiz, hâlâ borçlu olduğumuz ortaya çıkar.

1. karede 20 = 1
2. karede 21 = 2
...
10. karede 210 = 512
...
30. karede 230 = 536.870.912
...
60. karede 260 = 576.460.752.303.423.488
...
63. karede 263 = 9.223.372.036.854.775.808

64. karede 264 = 18.446.744.073.709.551.615

Bu sayının matematik dilindeki karşılığı ise

63Σ n = 0

2n = 264 - 1 = 18.446.744.073.709.551.615 )


-SATRANÇTA:
AÇILIŞ ve/||/<> YAPILMAMASI GEREKENLER

( * At ile başlanmaz!
* Kalelerin önündeki piyonlarla başlanmaz! [Yandan değil ortadan başlanır!]
* Vezir'in önündeki piyonla başlanmaz! )


-SATÜRN'ÜN HALKALARI:
3 ile/ve/değil/||/<>/> 6



-SATÜRN ile/ve/||/<> ENCELADUS



-SATÜRN ve/||/<> HALKALARI

( ... VE/||/<> Satürn'ün halkaları, 4.4 milyar yıl önce Satürn ile birlikte oluşmuştur. [30-40 milyon yıl önce oluştuğu da söylenilmektedir.] Gezegenin halka sistemi, uydularıyla arasında olan etkileşim sonucu oluşmuştur. Halkaları, büyük ölçüde, su buzu ve çok az miktarda da tholin ve silikat toz parçacıklarından oluşmuştur. Güneşin ultraviyole ışınlarının, su buzu ile etkileşmesi sonucu ortaya oksijen ve hidrojen çıkmaktadır. Bu da Satürn'ün halkalarının, kendilerine ait bir atmosferi olduğunu göstermektedir. Satürn'ün halkalarının kalınlığı sadece 20 cm.'dir. )


-SATÜRN ve/||/<> TİTAN

( ... VE/||/<> Satürn'ün en büyük uydusudur ve yoğun bir atmosferi olduğu bilinen tek doğal uydudur. Titan'daki büyük su kütleleri gibi görünen bu okyanusların, metan gazının sıvı durumu olduğu görülmüştür. Yüzey sıcaklığı, yaklaşık olarak -180 °C'dir. )


-SAUNA[Fince] ile/ve/<> MUNÇA

( ... İLE/VE/<> Taşkömürü ile ısıtılan sauna.[Kazan'da.] )


-SAV/İDDİAYA KARŞI, KANIT ORTAYA KOYMA SORUMLULUĞU:
GÜMRÜKTE ve/||/<> KİŞİ(İNSAN) HAKLARINDA ve/||/<> KİŞİSEL VERİ İŞLEMEDE

( Kişiye aittir.[Bunların dışındakilerde, "sav/iddia" sahibinindir.] )


-SAV/TEZ ile/ve/||/<>/> | ÖNSAV/HİPOTEZ ile/ve/||/<>/> KARŞISAV/ANTİTEZ | ile/ve/||/<>/> BİREŞİM/SENTEZ

( Sav. İLE/VE/||/<>/> | Varsayım[ispatta geçici olarak kabul edilen doğrular][faraziye]. İLE/<> Karşı Sav. | İLE/VE/||/<>/> Bireşim. )


-SAV ile/||/<> SAVA

( Haber. İLE/||/<> Havadis. )


-SAVAŞ:
VEKİL ile/ve/||/<>/> MELEZ



-SAVAŞMA değil/yerine/<>/> TANIŞMA



-SAVAŞMAMA ile/ve/||/<> MESAFE ALMA



-SAVSAKLAMA ile/ve/<> SALLAMA



-SAVT[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< SAMT[Ar.]

( Ses, sadâ[insan sesi], selen. | Bağırma, haykırma, çığlık. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Susmak. )


-SAVUNMA HAKKI ile/ve/||/<> KENDİNİ İFADE ETME HAKKI



-SAVUNMA MEKANİZMALARINDA:
BASTIRMA ile/ve/değil/||/<> BÖLME



-SAVUNMA MEKANİZMASI ile/ve/||/<> AVUNTU



-SAVUNMA ile/ve/||/<> "... SAYMA"



-SAVUNMA ve/||/<> GÜDÜLENME ve/||/<> KAYGI



-SAVUNMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SAVUŞTURMA



-SAVURGAN/LIK ile/ve/<>/değil/yerine DAĞINIK/LIK



-SAY ile/||/<> SAYA

( Düz tabaka biçiminde ince, yassı taş, çakıl. İLE/||/<> Yumuşak taş. )


-SAYDAMLIK/ŞEFFAFLIK ile/ve/||/<> ÖZDENETİM



-SAYFA ile/ve/değil/||/<>/< YAPRAK



-SAYGI DUYMAK ile/ve/değil/<> SAYGILI OLMAK, SAYGI GÖSTERMEK

( İçsel. İLE/VE/DEĞİL/<> Dışsal. )


-SAYGI DUYMAK ile/ve/değil/<> SAYGILI OLMAK, SAYGI GÖSTERMEK

( Saygı duymak zorunda değilsinizdir fakat saygılı olmak zorundasınızdır. )


-SAYGI GÖSTERMEK ve/<> SAYGI AŞILAMAK



-SAYGI ile/ve/<>/< ASÂLET

( Saygı, asâletin, süreklilik kazanmış durumudur. )


-SAYGI ile/ve/<> BAĞ



-SAYGI ve/||/<>/> ÇALIŞMA

( Geçmiş için. VE/||/<> Gelecek için. )


-SAYGI ile/ve/||/<> ÇEKİNMEK



-SAYGI ve/||/<>/< CİDDİYET



-SAYGI ile/ve/<> DAYANÇ/SABIR

( [çoğu kişiye] Sonsuz olmalı. İLE/VE/<> Sınırlı olmalı! )


-SAYGI ile/ve/<> DEĞER VERMEK



-SAYGI ile/ve/<> EDEB

( ... ile/ve/<> HUMANITAS )


-SAYGI ile/ve/<> EMPATİ



-SAYGI ile/ve/<> İMAN



-SAYGI ile/ve/<> KABUL



-SAYGI ile/ve/<> MESAFE



-SAYGI ile/ve/<> MUHABBET



-SAYGI ve/||/<>/> ONURLANDIRMAK



-SAYGI ve/||/<>/> SEVGİ ve/||/<>/> SELÂM

( Üçü de koşulsuzdur, koşulsuz olmalıdır! )


-SAYGI ile/ve/||/<>/> YÜKSEK SAYGI/TAZİMAT[Ar.]



-SAYGINLIK/İTİBAR ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< BEKLENTİ



-SAYGINLIK/İTİBAR ve/||/<>/>/< KÖPRÜ KURMAK



-SAYGISIZ/LIK:
ÇEKİNMEMEK(TEN) ile/ve/değil/||/<>/< YETERİNCE ÇEKİNMEMEK(TEN)



-SAYGISIZ/LIK ile/ve/<> SEVGİSİZ/LİK



-SAYGISIZLIK ile/ve/değil/<> DİKKATSİZLİK



-SAYGISIZLIK ile/ve/değil/<> İLGİSİZLİK



-SAYI ile/ve/<> ORTAK KAT

( ... İLE/VE/<> Bazı tamsayıların katı olabilecek sayı. )


-SAYI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< RAKAM

( image )


-SAYILABİLİR/SAYILAMAZ SONSUZLUK ile/ve/<> NOKTASAL SONSUZLUK

( ... İLE/VE/<> Bu sonsuzluk türü, hem geometrik, hem de aritmetik olması bakımından, doğrudan doğa ile ilgilidir. Bu tür sonsuzluğa "singülarite" denilmektedir. [Doğada bir merkeze doğru odaklanan -anafor adını verdiğimiz- sudaki ve hortum denilen havadaki noktasal sonsuzluklar buna örnek gösterilebilirler.] )


-SAYILABİLİRLİK ile/ve/||/<>/> BİREYLEŞİM



-SAYILAR/DA:
YAKLAŞAN ile/ve/||/<> UZAKLAŞAN



-SAYISAL OLMAYAN ve/<> AŞKIN



-SAYMAK ile/ve/=/||/<> İNDİRGEMEK



-SAYRILIK ile/ve/<> İHTİLÂT[Ar.]

( ... İLE/VE/<> Sayrılık[hastalık] karışması. | Karşılaşıp görüşme. )


-SAZ/GİTAR VB. ÇALMADA:
ALTTAN ÇIRPMA ile/ve/değil/||/<> ÜSTTEN ÇIRPMA



-SAZ ile/ve/<> TOTORA

( ... İLE/VE/<> Bolivya'da bulunan Titicaca Gölü'nün Peru bölümünde bulunan Suriqui Adası'nda bulunan sazlara yerel dilde verilen ad. [Bu adada yaşayanlar, sazdan sandal yapma tekniğini dünyada en iyi uygulayan kişilerdir.] )


-SCHILLER ve/||/<> GOTTFRIED KÖRNER İLE KALLIAS (GÜZELLİK ÜZERİNE)



-SCHRODINGER DENKLEMLERİ ile/ve/||/<> PAULI DIŞLAMA İLKESİ

( [olmasa ...] Madde yok. İLE/VE/||/<> Kuvvet yok. )


-SEARCH ENGINE OPTIMIZATION(SEO) ile/ve/||/<> SEARCH ENGINE MARKETING(SEM)



-SEBEB:
HAFİF ile/ve/<> SAKÎL

( Kapalı hece. İLE/VE/<> Açık hece. )


-SEBEB:
HAFİF ile/ve/<> SAKÎL

( Harfin 1.'si harekeli, 2.'si sakîl ise. İLE/VE/<> 2 harekeli harf. )


-SEBEB ile/ve/<> MÜSEBBİB-ÜL ESBÂB



-SEBEB ile/ve/<> VETED ile/ve/<> FÂSILA

( İp. İLE/VE/<> Kazık. İLE/VE/<> İp ile kazıkların arası.
[Çadır terimlerinden.] )


-SEBEB ile/ve/<> VETED ile/ve/<> FÂSILA

( 2 harf. İLE/VE/<> 3 harf. İLE/VE/<> 4 harf ve fazlası. )


-SEBEPLER:
HAKİKATEN ile/ve/||/<> İLLET HÜKMÜNDE ile/ve/||/<> MAHİYETİNDE İLLET OLMA ŞÜPHESİ BULUNAN ile/ve/||/<> MECÂZEN



-SEBZELER:
TOPRAK ALTINDAKİLER ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TOPRAK ÜSTÜNDEKİLER

( [beslenmemizin] %25'inde. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< %75'inde. )


-SECDE ve/<> MİRAC

( İnsan olmak, miractadır! )


-SECDE ve/<> MİRAC

( NÜZÛL/İNZAL ve/<> URÛC )


-SECDE ve/||/<>/> TEVHÎD

( Kulluk/abdiyet makamındaki zirve hali. VE/||/<>/> Birliğe gelme. )


-SEÇEMEDİKLERİMİZ ile/ve/||/<>/> YEĞLEYEBİLECEKLERİMİZ

( Doğum yerimiz. | Ten rengimiz. | Anne ve babamız. | Cinsiyetimiz. | "Adımız." | "Kökenimiz."

İLE/VE/||/<>

Adâletli olmak. | Ahlâklı olmak. | İyi kalpli olmak. | Dürüst olmak. | Saygılı olmak. | Öğrenmeye açık olmak. | Kendini geliştiren olmak. | Önyargısız olmak. )


-SEÇENEK ile/ve/<> OLANAK



-SEÇENEKLERDEKİ EŞİK VE OLANAKSIZ(LIK)LAR:
3. ve/=/||/<> 4. ve/=/||/<> 5.

( Fizikte. VE/=/||/<> Kesinlikte. VE/=/||/<> Dilde. )


-SEÇENEKLERDEKİ EŞİK VE OLANAKSIZ(LIK)LAR:
3. ve/=/||/<> 4. ve/=/||/<> 5.

( Çelişmezlik | Özdeşlik | 3. seçeneğin olanaksızlığı.

VE/=/||/<>

Ya o, benden önce; ya ben, ondan önce; ya da ikimiz aynı anda öleceğiz.

VE/=/||/<>

Geçmiş, şimdi, gelecek ve geniş zaman dışında ya da bunların çeşitlemeleri dışında başka hiçbir zamanın ol(a)mayışı. )


-SEÇENEKLERDEKİ EŞİK VE OLANAKSIZ(LIK)LAR:
3. ve/=/||/<> 4. ve/=/||/<> 5.

( image )


-SEÇİLMİŞ DİKKAT ile/ve/||/<> BÖLÜNMÜŞ DİKKAT ile/ve/||/<> DİKKAT DEĞİŞTİRME



-SEÇİM/SAYLAMA ile/ve/değil/yerine/<>/> YEĞLEME/TERCİH

( Üç ya da üzeri seçenek içinde varılan karar verme eylemi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/> İki ayrı seçeneğe indirdikten sonra varılan karar verme eylemi. )


-SEÇİM/SAYLAMA ile/ve/değil/yerine/<>/> YEĞLEME/TERCİH

( İçten ve hassas kişilerce değeri bilinen alçakgönüllü/mütevazı armağanlar gibi, kişinin seçimleri de içinden gelen sesin çizdiği yol doğrultusunda olacaktır. )


-SEÇİM/SAYLAMA ile/ve/değil/yerine/<>/> YEĞLEME/TERCİH

( ŞIKK[Ar.]: İkiye bölünmüş şeyin her parçası. | Bir işin iki yönünden her biri. )


-SEÇİM/SAYLAMA ile/ve/değil/yerine/<>/> YEĞLEME/TERCİH

( PRODUCTUM: Yeğlenilen, tercih edilen. )


-SEÇİM/SAYLAMA ile/ve/değil/yerine/<>/> YEĞLEME/TERCİH

( Hayvanlarda ve insanda. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/> İnsanda. )


-SEÇİM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< STRATEJİ



-SEÇMECİLİK ile/ve/<> İNDİRGEMECİLİK



-SEDÂ ile/ve/||/<>/> SEDÂ-Yİ PESÎN

( İnsan sesi. İLE/VE/||/<>/> En son sedâ/selen. )


-SEDEF ile/||/<> EGZAMA

( Deride kalın, kırmızı ve pullu plaklar ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. İLE/||/<> Deride kızarıklık, kaşıntılı, kırmızı kabarcıklar ve yangılı döküntüler. )


-ŞEF[İng./Fr.] ile/ve/||/<>/> YÖNETİCİ/MÜDÜR[Ar.]



-SEFÂ ile/ve/||/<>/></< CEFÂ/ÜZGÜ

( Vefâ yoktur. İLE/VE/||/<>/< Bekâ yoktur. )


-SEFÂ ile/ve/||/<>/></< CEFÂ/ÜZGÜ

( Gönül rahatlığı, rahatlık, kaygısız ve sakin olma. | Eğlence, zevk, neşe. İLE/VE/||/<>/< Büyük sıkıntı, eziyet. )


-SEFÂ ile/ve/||/<>/></< CEFÂ/ÜZGÜ

( (")Saçın uzamasına.(") İLE/VE/||/<>/>

-SEFÂ ve/||/<>/> SEFÂLET



-SEFALJİ ile/||/<> MİGREN

( Baş ağrısı. İLE/||/<> Şiddetli baş ağrıları ve öteki belirtilerle ilişkili bir nörolojik sayrılık. )


-SEFER ile/||/<> IRAKEYN

( ... İLE/||/<> İki koldan sefere çıkma. )


-ŞEFKÂT ve NEZÂKET :
SAĞIRIN DA DUYABİLDİĞİ ve/||/<> KÖRÜN DE GÖREBİLDİĞİ



-ŞEFKÂT ve/=/||/<> BAKIM/ÖZEN(İHTİMAM)



-ŞEFKÂT ve/||/<>/>< CELÂL

( Beslemek/bakmak fakat yaptıklarını anlamasını beklememek. VE/||/<>/>< (bazı şeyleri) Anlamasını sağlamak fakat beslenip beslenmemesine bakmayarak. )


-ŞEFKÂT ile/ve/<> KARŞILIKLI (KOŞULSUZ) SEVGİ

( Verili. İLE/VE/<> Kendi oluşturacağımız. )


-ŞEFKÂT ile/ve/<> KARŞILIKLI (KOŞULSUZ) SEVGİ

( Birinci/l Sevgi. İLE/VE/<> İkinci/l Sevgi. )


-ŞEFKÂT ile/ve/<> KARŞILIKLI (KOŞULSUZ) SEVGİ

( Anne sevgisi. İLE/VE/<> Senin/sizin sevgin/iz [çevrendekilerle]. )


-ŞEFKÂT ile/ve/<> KARŞILIKLI (KOŞULSUZ) SEVGİ

( FEYZ-İ AKDES ile/ve/<> FEYZ-İ MUKADDES )


-SEHER ve/||/<> BAHAR

( Gecenin sonu/sonrası. VE/||/<> Kışın sonu/sonrası. )


-ŞEHİR ile/ve/<> ÇÖL

( Hz. İshak. İLE/VE/<> Hz. İsmail. )


-ŞEHİR ile/ve/<> İNSAN-I KÂMİL



-ŞEHİR ve/<> MEDENİYET



-ŞEHİR ile/ve/<>/< TANRI



-ŞEHİT ile/ve/||/<>/< GAZİ

( Nurlu. İLE/VE/||/<>/< Onurlu. )


-ŞEHİT ile/ve/||/<>/< GAZİ

( Toplum ve hizmet için canından vazgeçen. İLE/VE/||/<>/< Toplum ve hizmet için yola çıkan. )


-ŞEHRİYE:
ARPA ile/ve/||/<> TEL ile/ve/||/<> ÇİÇEK



-ŞEHVET ile/ve/||/<>/> GULMET

( Maddeye olan bağımlılık. | Anımsamak - imgelemek - ummak/beklentide olmak. İLE/VE/||/<>/> Şehvet fazlalığı. )


-ŞEHVET ile/ve/<>/>/>< ŞEFKÂT

( [ile] Doğarız. İLE/VE/||/<>/>/>< Büyütülürüz. )


-ŞEHVET ile/ve/<> ŞÖHRET

( Gençlikteki kölelik/esâret. İLE/VE/<> Yaşlılıktaki kölelik/esâret. )


-ŞEK/ŞEKK ile/ve/||/<> ŞIK/ŞIKK

( İkircik. %50-50. İLE/VE/||/<> İkiye bölünmüş şeyin bir parçası. | Bir işin, iki yönünden her biri. | Seçenek. )


-ŞEKEL ile/ve/||/<>/> MANA

( 1 gümüş birimi. [60 tabanlı] İLE/VE/||/<>/> 60 Şekel. )


-ŞEKER ile/ve/<> İNSÜLİN DİRENCİ

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


-ŞEKER ile/ve/||/<>/< ŞÜKÜR



-ŞEKİL ile/ve/||/<> AHVÂL/HÂL



-ŞEKİL ile/ve/değil/<> DESEN



-ŞEKİL ve/<> KANIT



-ŞEKİLLENDİRMEK ile/ve/||/<>/> "YEŞİLLENDİRMEK"



-ŞEKİLLENME" ve/<> "YOĞRULMA"



-ŞEKK ile/||/<>/< ZANN ile/||/<>/< ZAN-I GALİP ile/||/<>/< VEHİM ile/||/<>/< ŞÜPHE[< TEŞBİH]

( Birbirine muhalif iki şeyden birini, ötekine yeğleme sırasında kişide ortaya çıkan ikircik. Bir yargıda herhangi birini yeğlemeksizin "...dır" ile "...değildir" arasında yaşanan ikircik(tereddüt).
İLE/||/<>/<
Birinin yeğlenip ötekinin terk edilememesi.
İLE/||/<>/<
Birinin yeğlenip ötekinin terk edilebilmesi. [Yakîn(kesinlik) derecesindedir.]
İLE/||/<>/<
Yargının yeğlenen tarafı.
İLE/||/<>/<
Kavramın/olgunun gizliliği, karmaşıklığı ve kapalılığı. )


-SEKSÎ ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/< KIŞKIRTICI



-SEKTE[Ar.]/KRİZ[İng. < CRISIS] ile/||/<>/> BUNALIM/BUHRAN[Ar.]

( Tıpta. [kalp sektesi(nden ölmek/gitmek) /kalp krizi(nden ölmek/gitmek).] İLE/||/<>/> Toplumsal. [büyük buhran (1929)] )


-SEKÜLERLİK:
DİNDIŞILIK ile/ve/değil/||/<>/< TOPLUMSAL TÜZE(HUKUK)



-SEL[Ar. < SEYL] ile/ve/<>/> SELİNTİ

( ... İLE/VE/<>/> Yağış nedeniyle oluşan ufak sel. | Selin bıraktığı artık. )


-SEL[Ar. < SEYL] ile/ve/||/<>/> YARINTI

( ... İLE/VE/||/<>/> Selin açtığı çukur/hendek. | Sel sularının ya da yüzeyi kaplarcasına akan selinti sularının oluşturduğu, eğim aşağı uzanan, ince, az derin, oluk biçimli çukurlar. )


-SELAHATTİN PINAR ile/ve/||/<> SAADETTİN KAYNAK

( Pınar'ım ama kuruyabilrim. İLE/VE/<> Kaynak'tır. Kurumaz! )


-SELÂM ile/ve/<> SEVGİ



-SELÂM ve/<> TEVHİD



-SELÂMLAMAK ile/ve/<> UĞURLAMAK

( Kişilerin karşılaşmalarında ya da buluşmalarda birbiri için iyi niyet/tutum ve sözleri. İLE/VE Ayrılana gösterilen iyi niyet/tutum ve sözler. )


-SELÂMLAMAK ile/ve/<> UĞURLAMAK

( Kişiler, giysileriyle [dış görünüşleriyle] karşılanır, sohbetleriyle [bilgilerine/konuşmalarına göre] uğurlanır. )


-SELEN TİTREŞİMLERİNDE:
BAŞ ile/ve/||/<> BURUN ile/ve/||/<> GÖĞÜS

( Tiz selenin oluştuğu yer. İLE/VE/||/<> Nazal selenin oluştuğu yer. İLE/VE/||/<> Pes selenin oluştuğu yer. )


-SELEN/SADÂ ÇIKIŞLARINDA:
BURUN ile/ve/||/<> DUDAK ile/ve/||/<> DİŞ ile/ve/||/<> BOĞAZ

( A, E, O, Ö, U, Ü[ön, ün, on, en, an, un, nane, Nalan vb.] İLE/VE/||/<> B, M. P[baba, biber, bebek, mama, meme, pek, pes vb.] İLE/VE/||/<> D, T[dadı, dede, tuttu, tırtıl, taktı] İLE/VE/||/<> A, E, I, İ, O, Ö, U, Ü )


-SELEN/SADÂ ÇIKIŞLARINDA:
BURUN ile/ve/||/<> DUDAK ile/ve/||/<> DİŞ ile/ve/||/<> BOĞAZ

( Almanca'da, daha çok, boğaz seleni; Fransızca'da, daha çok, dudak seleni; İngilizce'de, daha çok, diş seleni çıkar. )


-SELEN/SADÂ/ÇATI ve/<> ÖZ

( SADÂ: Kişinin özü. )


-SELEN/SES TELLERİ ile/ve/değil/||/<>/< SELEN/SES KIVRIMLARI



-ŞEMA:
KENDİ ile/ve/||/<>/> DIŞ DÜNYA ile/ve/||/<>/> GELECEK



-SEMÂ'DA (KARŞILIKLI SELÂMLAŞMADA):
SOL TARAF ile/ve/<> SAĞ TARAF

( Dünyayı simgeler. İLE/VE/<> Âhireti simgeler. )


-SEMÂ'DA:
DÖNÜŞ ve/<> DUYUŞ ve/<> HİTAB ve/<> OLUŞ



-ŞEMA/LAR ile/ve/||/<> KATEGORİ/LER ile/ve/||/<> SAF AKIL AKIL KAVRAMLARI



-SEMÂ/SİMÂ(İŞİTME) KAYDI'NDA:
40 AMBAR ile/ve/||/<> MURAKAAT ile/ve/||/<> TELİF



-ŞEMA ile/ve/||/<> MOD



-ŞEMALAR:
KOŞULLU ile/ve/||/<> KOŞULSUZ



-SEMEN-İ HÂL ile/ve/||/<> SEMEN-İ MİSL ile/ve/||/<> SEMEN-İ MÜSEMMÂ ile/ve/||/<> SEMEN-İ RÂİYE

( Peşin olan değer. İLE/VE/||/<> Bilirkişi tarafından, gerçek değerini belirleme. İLE/VE/||/<> İki tarafın isteğiyle verilen değer. İLE/VE/||/<> Geçer değer, sürümü olan değer. )


-SEMEN[Fars.] ile/ve/||/<> BERG-İ SEMEN[Fars.]

( Yasemin. İLE/VE||/<> Yasemin yaprağı. )


-SEMİRMEK ile/ve/<>/< SÖMÜRMEK



-ŞEMPANZE ile/ve/||/<> BONOBO



-SEMPATİK ile/değil/yerine/<> YAKIŞIKLI/GÜZEL



-SEMPATİKO ile/ve/||/<> SEMPATİ ile/ve/||/<> EMPATİ ile/ve/||/<> CONPATİ



-SEMPTOMATOLOJİ ile/ve/||/<> ETİYOLOJİ ile/ve/||/<> TERAPÖTİK

( Göstergelerin incelenmesi, belirtibilim. İLE/VE/||/<> İLE/VE/||/<> Nedenlerin araştırılması. İLE/VE/||/<> Tedavi/sağaltım yollarının araştırılması ve uygulanması. )


-ŞEMSİYE ve/<> KELÂM

( ... VE/<> İlimleri koruyan. )


-ŞEMSİYE ile/ve/||/<> YELPAZE



-SEN ve/||/<>/> BEN

( Sar! VE/||/<>/> Hoş olurum. )


-SEN ile/ve/<> BİZ



-SEN ve/=/<> NEŞE



-SENİ SEVMEYENE GÖSTERME!:
SABIR ve/||/<> FEDÂKÂRLIK ve/||/<> SEVGİ

( [gösterirsek, onun için ...] ... "Yüzsüzlük" "olur". VE/||/<> ... "Eziklik" "olur". VE/||/<> ... "Kişiliksizlik" "olur". )


-SENYÖR ile/||/<> SÜZEREN

( Ortaçağ Avrupa'sında toprağı olan derebeyi İLE/VE/||/<> Toplumun, koruması altına girdiği kişilere verilen ad. )


-SEPPUKU ile/ve/||/<>/> JIGAI



-ŞER:
METAFİZİK ile/ve/||/<> TABİÎ ile/ve/||/<> AHLÂKÎ

( Olgunluğun[kemâlin] bulunmaması. İLE/VE/||/<> Elem. İLE/VE/||/<> Günah. )


-ŞER'Î DELİL:
LAFZÎ ve/||/<> ASLÎ



-ŞERAİT ile/ve/<> ŞERİAT

( Koşullar. İLE/VE/<> Yasalar. )


-ŞERAİT ile/ve/<> ŞERİAT

( Koşullar, yasaları harekete geçirir. )


-SERAMİK ile/||/<> LAKABİ

( ... On ikinci yüzyılda Selçuklular döneminde İran'ın Kaşan kentinde üretilen bir tür seramik. )


-SERAMİKTE:
ONARIM ile/ve/||/<> KINTSUGI

( ... İLE/VE/||/<> Japon seramik sanatında, kırılan ya da çatlayan parçaları daha anlamlı ve değerli duruma getirmek için hasarlarını göstererek toz altın ile onarma sanatı. )


-SERBEST FIRKA ile/||/<> SENED-İ İTTİFAK

( 1930'da kurulan Türkiye'nin ilk partilerinden biri. İLE/||/<> 1808'de Osmanlı hükümeti ile büyük toprak sahipleri arasında imzalanan antlaşma. )


-ŞERBET ile/ve/değil/||/<>/< "ŞERBET"

( Boğazdan akan. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Dilden dökülen. )


-SERÇE PARMAK ile/ve/||/<>/> BAŞ PARMAK ile/ve/||/<>/> ÜÇ PARMAK ile/ve/||/<>/> YUMRUK ile/ve/||/<>/> İŞARET-SERÇE PARMAK ARASI ile/ve/||/<>/> KARIŞ

( 1 cm. İLE/VE/||/<>/> 2 cm. İLE/VE/||/<>/> 5 cm. İLE/VE/||/<>/> 10 cm. İLE/VE/||/<>/> 15 cm. İLE/VE/||/<>/> 20 cm. )


-SERÇE PARMAK ile/ve/||/<>/> BAŞ PARMAK ile/ve/||/<>/> ÜÇ PARMAK ile/ve/||/<>/> YUMRUK ile/ve/||/<>/> İŞARET-SERÇE PARMAK ARASI ile/ve/||/<>/> KARIŞ

( image )


-SERDAR ile/||/<> SERDAR-I EKREM

( Başkomutan, başbuğ. İLE/||/<> Osmanlı'da, Sadrazam'ın sefer sırasında kendi yetkilerinin yanında Sultan'a ait olan yetkileri de kullanmasından dolayı aldığı san. )


-SEREBRAL PALSİ (SP) ile/||/<> MULTİPLE SKLEROZ (MS)

( Doğum öncesi ya da doğum sırasında beyin hasarı sonucu oluşan devim bozukluğu. İLE/||/<> Bağışıklık düzeninin sinir gözelerine saldırması sonucu oluşan nörolojik bir sayrılık. )


-SEREBRAL PALSİ:
SPASTİK ile/||/<> DİSKİNETİK ile/||/<> ATAKSİK



-SEREBRAL PALSİ ile/||/<> KAS DİSTROFİSİ

( Beyin hasarı nedeniyle kas denetimi ve koordinasyonunda bozukluk. İLE/||/<> Kasların zayıflaması ve kaybı ile ilişkili genetik bir durum. )


-SEREBRAL PALSİDE, KONJENİTAL ENFEKSİYONLAR (TORCH):
TOKSOPLAZMOZ ile/ve/||/<> ÖTEKİ ENFEKSİYONLAR ile/ve/||/<> RUBELLA ile/ve/||/<> SİTOMEGALOVİRÜS ile/ve/||/<> HERPES SİMPLEKS VİRÜS

( )


-SEREBRAL/CEREBRAL ile/||/<> SEREBROSPİNAL/CEREBROSPİNAL

( Beyinle ilgili. İLE/||/<> Beyin ve omurilikle ilgili. )


-ŞEREF[Ar.] ile/ve/değil/yerine/<>/= ONUR[Fr. HONNEUR | İng. HONOR ] (HAYSİYET)

( Toplumsal. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/= Bireysel. )


-ŞEREF[Ar.] ile/ve/değil/yerine/<>/= ONUR[Fr. HONNEUR | İng. HONOR ] (HAYSİYET)

( Mal, mülk ve makamla, kişinin toplumsal konumuyla ilişkilidir. [Şerefim, develerimin sırtındadır.] )


-ŞEREF[Ar.] ile/ve/değil/yerine/<>/= ONUR[Fr. HONNEUR | İng. HONOR ] (HAYSİYET)

( ŞEREFİYE: Bir kişinin geldiği makam şerefine dağıttığı bahşiş. | Kamunun karar ve etkinlikleri sonucunda, belirli bir yerdeki taşınmaz malların artan değerleri üzerinden yerel yönetimlerin aldığı bir tür taşınmaz vergisi. )


-ŞEREF[Ar.] ile/ve/değil/yerine/<>/= ONUR[Fr. HONNEUR | İng. HONOR ] (HAYSİYET)

( Kendi özüne bağlılık. )


-ŞEREF[Ar.] ile/ve/değil/yerine/<>/= ONUR[Fr. HONNEUR | İng. HONOR ] (HAYSİYET)

( Başkasının, birine gösterdiği saygının dayandığı kişisel değer, onur. | Toplumca benimsenmiş iyi ün. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/= Kişinin, kendine karşı duyduğu saygı, şeref, öz saygı, haysiyet, izzet-i nefis. | Başkalarının gösterdiği saygının dayandığı kişisel değer, şeref, itibar. )


-ŞEREF ve/||/<> ŞEREFYÂB[Ar., Fars.]

( ... VE/||/<> Şeref kazanan kişi. )


-SERİ BAĞLANTI ile/ve/||/<> PARALEL BAĞLANTI

( Devre ögelerinin ardışık olarak bağlanması. İLE/VE/||/<> Devre ögelerinin yan yana bağlanması. )


-ŞERİA ile/ve/||/<> TARİKA ile/ve/||/<>/> MEZHEB ile/ve/||/<> CADDE ile/ve/||/<> NEHEC

( İnanç yolu.[< ŞERİA: Hayvanların suya gidip geldiği geniş yol. > Büyük kalabalıkların yürüdüğü inanç yolu.] İLE/VE/||/<> Doğal olarak oluşmuş ya da ölçülü biçimde oluşturulmuş geniş yol. )


-ŞERİAT ile/ve/||/<>/> FIKIH



-ŞERİAT ile/ve/||/<> HAKİKAT

( Gündüz. İLE/VE/||/<> Gece. )


-ŞERİAT ve/<> İTAAT



-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Mal/mülk. İLE/VE/<>/> Ben/Benim. İLE/VE/<>/> Ahlâk. İLE/VE/<>/> Gönüllülük. )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Fedâ. İLE/VE/<>/> Ferâgat. İLE/VE/<>/> Aşk. İLE/VE/<>/> Hizmet. )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Kişinin elindedir. İLE/VE/<>/> Kişinin elindedir. İLE/VE/<>/> Kişinin elinde değildir. Ancak kişiye iner/nüzûl eder. İLE/VE/<>/> Kişinin gönlünde ve gönüllülüktedir. )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Hz. Mûsa. İLE/VE/<>/> Hz. Davud. İLE/VE/<>/> Hz. Îsâ. İLE/VE/<>/> Hz. Muhammed. )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Varoluş/varolanlar. İLE/VE/<>/> Benlik. İLE/VE/<>/> Varlık. İLE/VE/<>/> Oluş. )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Sabır. İLE/VE/<>/> Rızâ. İLE/VE/<>/> Aşk. İLE/VE/<>/> Hizmet. )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Şeriatı tut, hakikati yut! )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Korur. İLE/VE/<>/> Yürütür, ulaştırır. İLE/VE/<>/> Öldürür. İLE/VE/<>/> Diriltir. )


-ŞERİAT ve/değil/=/<> TÜZE(HUKUK)/HAK/ADÂLET



-ŞERİF MUHİDDİN TARGAN ve/||/<> BİLEN IŞIKTAŞ

( Kitabı için burayı tıklayınız... İLE/VE/||/<> Özgeçmişi için burayı tıklayınız... )


-ŞERİF MUHİDDİN TARGAN ve/||/<> BİLEN IŞIKTAŞ

( )


-ŞERİF MUHİDDİN TARGAN ve/||/<> MEHMET ÂKİF ERSOY

( )


-ŞERİF MUHİDDİN TARGAN ve/||/<> SAFİYE AYLA



-ŞERÎF ile/ve/||/<>/> EŞREF

( Tüm canlılar. İLE/VE/||/<>/> İnsan. )


-ŞERİFE HANİFE HANIM ile/ve/||/<> ÇOCUĞU

( Osmanlı devrindeki nadir mezar taşlarından biri, Şerife Hanife Hanım ile çocuğuna aittir.

1735'te, doğum sırasında bu hanımefendi ile birlikte karnındaki oğlu da vefât etmiş ve ikisi için bu manidar mezar taşı işlenmiştir. )


-ŞERİFE HANİFE HANIM ile/ve/||/<> ÇOCUĞU

( )


-SERMAYE ile/ve/||/<> SERVET



-SEROTONİN ve/||/<> DOPAMİN ve/||/<> OKSİTOSİN ve/||/<> ENDORFİN

( Mutluluk hormonları. )


-SERPANTİN ile/||/<> ÇEROİT

( Yeşil tonlarında ve genellikle benekli bir mineral. İLE/||/<> Mor renkte desenli bir mineral. )


-SERPANTİN ile/||/<> JASPER

( Yeşil tonlarında ve genellikle benekli bir mineral. İLE/||/<> Kırmızı, sarı ve kahverengi renklerde olabilir. )


-SERPİLME ile/ve/||/<> GELİŞME



-SERSERİ[Fars.] ile/ve/||/<>/> SERBEST[Fars.] ile/ve/||/<>/> SERMEST[Fars.]

( Çırak. İLE/VE/||/<>/> Kalfa. İLE/VE/||/<>/> Usta. )


-SERSERİ[Fars.] ile/ve/||/<>/> SERBEST[Fars.] ile/ve/||/<>/> SERMEST[Fars.]

( Başı boş.[baş başa][kendi kendine] İLE/VE/||/<>/> Başı bağlı/düğümlü, sorumluluk almış olan.[boş değil!] İLE/VE/||/<>/> Başı hoş, yetkin, deneyimli. )


-SERT SU ile/||/<>/>< YUMUŞAK SU

( Yüksek miktarda mineral içeren su. İLE/||/<>/>< Düşük miktarda mineral içeren su. )


-SERTLİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< REDDETMEK



-SERVET[Ar.] ile/değil/yerine/hem de/||/<>/>< SERMAYE[Fars.]

( FORTUNA: Kader. | Servet. )


-SERVET ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NİMET



-SERVİ[SELVİ değil!] ve/||/<> SEVGİ

(

www.youtube.com/channel/UCThxxDloTei6eA77VrEnc_g | www.yasaronline.net )


-SERVİ[SELVİ değil!] ve/||/<> SEVGİ

( www.FaRkLaR.net/YASAR )


-SES İŞARETLERİNDE:
1 KISA ile/ve/<> 2 KISA ile/ve/<> 3 KISA ile/ve/<> 5 KISA ile/ve/<> 1 UZUN YA DA KISA

( "Sancağa dönüyorum!" İLE/VE/<> "İskeleye dönüyorum!" İLE/VE/<> dönüyorum!" İLE/VE/<> "Tornistan yapıyorum!" İLE/VE/<> "Anlaşılmadı!" İLE/VE/<> "Evet!" ya da "Dikkat!" )


-SES İŞARETLERİNDE:
1 KISA ile/ve/<> 2 KISA ile/ve/<> 3 KISA ile/ve/<> 5 KISA ile/ve/<> 1 UZUN YA DA KISA

( Kısa düdük: 1 saniye | Uzun düdük: 4-6 saniye. )


-SES ve/<> HER VAROLAN

( Sur'dan üflenmiş olan. VE/<> ... )


-SES ile/ve/değil/||/<>/>/< "ES"[< S][ARA (VERMEK)]



-SES ile/ve/||/<>/> BESTE

( Hakikat. İLE/VE/||/<>/> Mârifet. )


-SES ile/ve/||/<> IŞIK

( Havadaki titreşimlerle yayılan enerji. İLE/VE/||/<> Elektromanyetik dalgalarla yayılan enerji. )


-SES ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SELEN / ÇATI

( BÂKÎ KALAN BU GÖK KUBBEDE
HOŞ BİR SÂDÂ İMİŞ )


-SES ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SELEN / ÇATI

( SADÂ: Kişinin özü. )


-SES ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SELEN / ÇATI

( Evrendeki herhangi bir ses. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> İnsan sesi. )


-SES ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SELEN / ÇATI

( sesOL.org )


-SES ile/ve/<>/değil SES DALGALARI

( İnsanda[zihinde]. İLE/VE/<>/DEĞİL Doğada. )


-SESİMİZİ:
DOĞRUDAN DUYMAK ile/ve/||/<> KAYIT ARACINDAN DUYMAK

( Ses Kaydımızı Dinlediğimizde Sesimizi Neden Kendi Duyduğumuzdan Farklı Algılarız?

Ses, havada basınç dalgaları oluşturarak yayılır. Kulağımıza ulaşan ses dalgaları, kulak kanalı boyunca ilerler ve iç kulaktaki koklea olarak adlandırılan salyangoz şeklindeki yapıda bulunan tüy hücreleri tarafından algılanır. Tüy hücreleri, ses dalgalarını, sinir iletilerine dönüştürür. Bu sinyaller, sinir hücreleri tarafından beyne iletilir ve böylece ses duyulmuş olur.

Kendi ses kaydımızı dinlediğimizde, çoğunlukla duyduğumuz sesten rahatsız olur ve kayıttakinin kendi sesimize benzemediğini düşünürüz. Çünkü, normalde kendi sesimizi iki biçimde algılarız. Konuştuğumuzda oluşan ses dalgaları öteki dış kaynaklı sesler gibi havada yayılırken kulağımıza ulaşır ve kokleadaki tüy hücreleri tarafından algılanır. Ancak, ses dalgalarını oluşturan ses telleri titreştiğinde, bu titreşimler, boynumuzdaki ve başımızdaki kemikler tarafından da iletilir. Kokleaya ulaşan bu titreşimlerin frekansı havada yayılan sesin frekansından daha düşüktür. Kendi sesimizi bu iki farklı yoldan ulaşan ses dalgalarının birleşimi şeklinde algılarız.

Ses kayıt araçları, sadece havada yayılan ses dalgalarını algıladığı için sesimizin vücudumuzun içinde iletilen bileşenini duyamamış oluruz. Dışarıdan gelen sesleri engelleyen kulaklıkları taktığımızda ise sadece "kendi iç sesimizi" algılarız. )


-SESİN:
YERİ ile/ve/<> UZAKLIĞI

( Kişiler, 0.00003 saniye gibi çok kısa bir zaman farkını algılayabilir. Ses dalgası, önce sesin kaynağı yönünde olan kulağa ve kısa bir zaman sonra da öbür kulağa ulaşır. Aradaki zaman farkı, sesin kaynağının hangi yönde algılanacağını belirler. )


-SESLİ DÜŞÜNME ile/<>/ne yazık ki SÖYLENME



-SESSEL YİNELEME ile/ve/||/<> İKİLEME

( Herhangi bir noktayı vurgulamak amacıyla kullanılır. İLE/VE/||/<> Daha çok bazı sayısal durumları anlatmak amaçlı değerlendirilir. )


-SESSEL YİNELEME ile/ve/||/<> İKİLEME

( Ayrı ayrı yazılır. İLE/VE/||/<> Yan yana ve aynı sözcüklerin yazılmasıyla. )


-SESSEL YİNELEME ile/ve/||/<> İKİLEME

( Farklı sözcüklerin birbirine uyumu kapsamında öne çıkar. İLE/VE/||/<> Aynı sözcüğün tekrar etmesi üzerinden değerlendirilir. )


-SESSİZ KALMAK ile/ve/||/<>/> ONSUZ KALMAK

( (")Kırıldıysak.(") İLE/VE/||/<>/> Kırıldığımızı anlamıyorsa. )


-SESSİZ KALMAK ile/ve/||/<>/> ONSUZ KALMAK

( Kırıldığımızı anlamıyorsa. İLE/VE/||/<>/> Sessizliğimizden de kırıldığımızı anlamıyorsa. )


-SESSİZ/CE ile/ve/||/<>/> SİNSİ/CE



-SESSİZLEŞME/SUSKUNLAŞMA:
DİNLEYENİMİZ OLMADIĞINDA ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> ANLAYANIMIZ OLMADIĞINDA



-SESSİZLİK ile/ve/<> SİZSİZLİK



-SEVDİĞİMİZ İŞİ YAPANA KADAR ve/||/<> SEVDİĞİMİZ YERDE OLANA KADAR

( Yaptığımız işi sevelim! VE/||/<> Olduğumuz yeri sevelim. )


-SEVDİĞİMİZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SEVEBİLECEĞİMİZ



-SEVDİĞİNE "İTAAT" ile/ve/||/<> "İTAAT ETTİĞİNİ" SEVMEK



-SEVDİĞİNİ:
"SÖYLEYEN" ile/ve/değil/||/<>/> GÖSTEREN



-SEVDİKLERİMİZ VE VEFÂT EDENLER İÇİN:
AĞLAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ANLAMAK



-SEVDİKLERİNİZE VERİN!:
KANAT/LAR ve/||/<> KÖK/LER ve/||/<> NEDEN/LER

( Uçmaları için. VE/||/<> Geri dönebilmeleri için. VE/||/<> Yanınızda kalmaları için. )


-SEVEBİLMEK ve/||/<>/< YALNIZ KALABİLMEK



-SEVENE ile/ve/||/<> SEVMEYENE

( Hay hay. İLE/VE/||/<> Bay bay[İng. < bye bye] )


-SEVGİ > İTİDAL ve/||/<>/< ADÂLET

( Kişide/Kişiye. VE/||/<>/< Toplumda. )


-SEVGİ BAĞLARININ:
BOZULMASI ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< KURULMASI

( bkz. John Bowlby )


-SEVGİ VE SADELİK ve/||/<>/< GÜLÜMSEME :) VE SAMİMİYET



-SEVGİ-SAYGI ile/ve/değil/||/<>/< SAYGI-SEVGİ



-SEVGİ-SAYGI ile/ve/<> TESLİMİYET



-SEVGİ:
CAN ve/<> HEYECAN



-SEVGİ:
EDÂ ile/ve/||/<>/> SEDÂ



-SEVGİ:
İYİLİK ve/||/<> MERHAMET ve/||/<> NEŞE ve/||/<> SAKİNLİK



-SEVGİ:
SÖZ/SES ve/||/<> GÖZ ve/||/<> ÖZ

( Sevgi, gözden alınır, gözden verilir.
Sonra da, özden ve özden yaşanır. )


-SEVGİ:
SÖZ/SES ve/||/<> GÖZ ve/||/<> ÖZ

( Kaynağı sende olanı, başkasından bekleme! )


-SEVGİ:
TESELLİ ile/ve/değil/||/<>/>/< TECELLİ

( Sevilince. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Sevince. )


-SEVGİ/İLGİDE:
ABARTI ile/ve/||/<>/> BOĞMA



-SEVGİ ve/<> AHLÂK

( Sevgini ahlâka bağla, sevgi seni bulsun! )


-SEVGİ ile/ve/<>/değil ALIŞKANLIK



-SEVGİ ve/<> ANLAM



-SEVGİ ile/ve/<> ANLAYIŞ

( Anlayış, zihnin çiçek açmasıdır. )


-SEVGİ ile/ve/<> ANLAYIŞ

( Anlayış, özgürlüğe götürür. )


-SEVGİ ile/ve/<> ANLAYIŞ

( "Anlayış yoluyla özgürleşme" kadim ve basit bir yoldur. )


-SEVGİ ile/ve/<> ANLAYIŞ

( Hiçbir çaba ve uğraş sizi öz varlığınıza götüremez, sadece anlayış berraklığı götürebilir. )


-SEVGİ ile/ve/<> ANLAYIŞ

( Doğru anlayış tek çaredir, ona istediğiniz adı verin. O en ilk ve en son öğretidir, çünkü o zihnin gerçek doğasıyla meşguldür. )


-SEVGİ ile/ve/<> ANLAYIŞ

( Değeri olan hiçbir şey size dıştan gelmez; konuyla ilgili olan ve belirgin olan ancak sizin kendi duygu ve anlayışınızdır. )


-SEVGİ ile/ve/<> ANLAYIŞ

( Anlayışta berraklık düzeyleri ve sevgide yoğunluk düzeyleri vardır, fakat onun nimetleri sonsuzdur. )


-SEVGİ ile/ve/<> ANLAYIŞ

( Yanlış anlamalarınızı ortaya çıkarın ve onları terk edin, hepsi bu kadar. )


-SEVGİ ile/ve/<> ANLAYIŞ

( Understanding leads to freedom. )


-SEVGİ ile/ve/<> ANLAYIŞ

( Understanding is the flowering of the mind.
The ancient and simple way of liberation through understanding.
No effort can take you there, only the clarity of understanding.
Right understanding is the only remedy, whatever name you give it. It is the earliest and also the latest, for it deals vs. the mind as it is.
There are levels of clarity in understanding and intensity in love, but its gifts are infinite.
Trace your misunderstandings and abandon them, that is all. )


-SEVGİ ve/<> BENZETME

( Kişi, sevdiğine benzer (ve/ya da benzetir). )


-SEVGİ ve/<> BİLGİ



-SEVGİ ile/ve/değil/||/<> BİR BAŞKASINDA, KENDİ



-SEVGİ ve/||/<>/> BİREŞİM(TEVHÎD)



-SEVGİ ile/ve/<> DAYANIŞMA



-SEVGİ ve/<> DİL

( Kişi, ancak bu iki kanatla uçar. )


-SEVGİ ve/<> DÜZEN ve/<> İLERLEME

( İlkemiz. VE/<> Temelimiz. VE/<> Amacımız. )


-SEVGİ ile/ve/<> ENERJİ

( Enerji, içtenlik ve ciddiyetten kaynaklanarak akıp gelir. )


-SEVGİ ile/ve/<> ENERJİ

( Enerji, tıpkı ateş gibi yıkıcı değil yapıcı olması amacıyla kontrol edilmelidir. )


-SEVGİ ile/ve/<> ENERJİ

( İnandığınızı yapın ve yaptığınıza inanın. Başka her şey enerji ve zaman savurganlığıdır. )


-SEVGİ ile/ve/||/=/<>/>/< FEDÂKÂRLIK

( Hoş gör sen, boş ver sen! Sevgin kazanır! )


-SEVGİ ve/<> GÜLÜMSEME :) ve/<> ADAMLIK ve/<> MUTLULUK

( Gözde. VE/<> Yüzde. VE/<> Özde. VE/<> Azda. )


-SEVGİ ile/ve/<> GÜZELLİK

( Sevdiğinden dolayı güzel bulmak, güzel olduğundan dolayı sevmek. )


-SEVGİ ve/||/<>/> HAK

( Ailede. VE/||/<>/> Toplumda. )


-SEVGİ ve/||/<> İLETİŞİM

( Kişinin/kişinin, en temel, öncelikli/olmazsa olmaz iki gereksinimi. )


-SEVGİ ile/ve/<> İLİŞKİ



-SEVGİ ile/ve/<> İŞBİRLİĞİ



-SEVGİ ile/ve/||/<> KAYRA/LÜTÛF/İHSAN

( ... İLE/VE/||/<> Tanrısal. )


-SEVGİ ile/ve/<> KUT/SAL



-SEVGİ ile/ve/<> ÖZDEYİŞ

( Özün özü. İLE/VE/<> Özün sözü. )


-SEVGİ ve/||/<>/>/< ÖZÜNE YOLCULUK



-SEVGİ ve/||/<>/< RIZÂ



-SEVGİ ile/ve/<>/< SAYGI

( Zaman. İLE/VE/<>/< Mekân. )


-SEVGİ ile/ve/<>/< SAYGI

( Sevgi, saygıyla devam eder. )


-SEVGİ ile/ve/<>/< SAYGI

( Mum. İLE/VE/<>/< Mumun etrafındaki cam/fanus. )


-SEVGİ ile/ve/<>/< SAYGI

( Hz. Mûsâ. İLE/VE/<>/> Hz. Îsâ. >
[İkisini de birliğe getiren, Hz. Muhammed.] )


-SEVGİ ile/ve/<>/< SAYGI

( Koşullu[Hak edene, lâyık olan(lar)a]. İLE/VE/<>/< Koşulsuz[Herkese]. )


-SEVGİ ile/ve/<>/< SAYGI

( Alev. İLE/VE/<>/< Fener. )


-SEVGİ ile/ve/<>/< SAYGI

( Ferâgat ile. İLE/VE/<>/< Fedâkârlık ile. )


-SEVGİ ve/<> SAYGI GÖSTERMEK



-SEVGİ ile/ve/<> SEÇİM/SEÇİCİLİK



-SEVGİ ile/ve/<> SEVİ/ŞEFKÂT

( İstenç/irâde dışı. İLE/VE/<> İstençli/irâdeli. )


-SEVGİ ile/ve/<> SEVİ/ŞEFKÂT

( ŞEFKAT: İmbikten geçirilmiş aşk. )


-SEVGİ ile/ve/<> SEVİ/ŞEFKÂT

( ... İLE/VE/<> Kişiyi, içeriden, kurtuluşa erdiren. )


-SEVGİ ile/ve/<> SEVİ/ŞEFKÂT

( Şefkatli ol! Bil ki, karşılaştığın herkes, kolay olmayan bir yaşam mücadelesi veriyor. )


-SEVGİ ile/ve/<> SEVİ/ŞEFKÂT

( Sadece şefkat, iyileştiricidir. Çünkü, kişinin içindeki tüm hastalıklar, sevginin eksikliğinden kaynaklanmaktadır. )


-SEVGİ ile/ve/<> SEVİ/ŞEFKÂT

( Without will. VS./AND/<> Strong-willed. )


-SEVGİ ve/<> SEVİNÇ



-SEVGİ ile/ve/||/<> SEZGİ ile/ve/||/<> COŞKU



-SEVGİ ve/||/<> SIĞINMA



-SEVGİ ile/ve/<> SÖZ

( Sizi sevmesem, size söz söyler miyim? )


-SEVGİ ile/ve/<> SÖZ

( Siz beni sevmeseniz, beni dinler misiniz? )


-SEVGİ ve/||/<> SÜCÛD



-SEVGİ ile/ve/<> TAKDİR



-SEVGİ ile/ve/<> YAKINLIK



-SEVGİ ve/||/=/<> YARAR/LILIK

( Sevmek, "bir işe yarar mı"?
Tek iş, odur! )


-SEVGİDE:
[Yun.] EROS ile/ve/||/<>/> PHILOS ile/ve/||/<>/> STORGE ile/ve/||/<>/> LUGUS ile/ve/||/<>/> MANIA ile/ve/||/<>/> PRAGMA ile/ve/||/<>/> PHILAUTIA ile/ve/||/<>/> AGAPE

( Eşeysellikteki sevgi. İLE/VE/||/<>/> Etkileyici sevgi, dostluk sevgisi. İLE/VE/||/<>/> Aile/akraba sevgisi. İLE/VE/||/<>/> Oyun sevgisi. İLE/VE/||/<>/> Takıntılı sevgi. İLE/VE/||/<>/> Kalıcı sevgi. İLE/VE/||/<>/> ["]Benlik["] sevgisi. İLE/VE/||/<>/> Tanrısal/Aşkın sevgi. )


-SEVGİDE:
GECE ile/ve/<>/> SABAH

( Senin olsun. İLE/VE/<>/> Benim olsun. )


-SEVGİDE:
KOŞULSUZLUK ve/||/<> HESAPSIZLIK ve/||/<>
SÜREKLİLİK ve/||/<> VEREREK BAŞLAMAK(< ALMA DÜŞÜNCESİNİN/BEKLENTİSİNİN OLMAMASI)



-SEVGİLİNİN:
SÖZLERİ ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖZLERİ

( Dürüstlüğün göstergesi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Samimiyetin belirtisi. )


-SEVGİLİYİ GÖRMEK İÇİN:
SAATTE ile/ve/||/<> YOLDA

( Gidişine/geçişine bakılır. İLE/VE/||/<> Gelişine bakılır. )


-SEVİLME İSTEĞİ/BEKLENTİSİ ile/ve/değil/yerine/||/<> SEVMEK

( Hiçbir zaman doymazsın. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Ancak, sevdikçe doyarsın. )


-SEVİLMEK ile/ve/değil/<> ANLAŞILMAK



-SEVİNÇ:
İYİ ŞEYLER OLDUĞUNDA ve/||/<> KÖTÜ ŞEYLER OLMADIĞINDA

( Her zaman. VE/||/<> Çoğunlukla ve/ya da bazen. )


-SEVİNÇ ile/ve/değil/<> NEDENSİZ SEVİNÇ



-SEVİNCE ile/ve/||/<>/> SEVİNCE[< SEVİNÇ'E]

( Sevdiğimizde. İLE/VE/||/<>/> Sevinçli olmaya/olma durumuna. )


-SEVİŞME ile/ve/||/<> DÜZÜŞME

( Sevişme, sevgi/ilgi/istek/dürtü[fiziksel gereksinim] ile iki gövde arasındaki eş zamanlı ve eş eylemli, el, ayak, dudak, göz ve söz aracılığı ile uyarılması ve bunun sürekliliği. İLE Düzüşme ise, sevişmenin bir parçası olan, eşeysel örgenlerin(sadece vajina ve penisin) birbirine kenetlenmesinin, giriş-çıkışının devinimi ve sürekliliği. )


-SEVİŞME ile/ve/||/<> ŞEFKAT



-SEVİYE ile/ve/||/<> DERİNLİK



-SEVİYESİZLEŞME ile/ve/||/<>/> YOZLAŞMA



-ŞEVK-I DİL[Ar.] ile/<> ŞEVK Ü TARAB[Ar.]

( Gönül şevki, neşesi, sevinci. | Türk müziğinde, bir bileşik makam olup en az, iki yüzyıllıktır. [Abdullah Ağa tarafından oluşturulmuş olabilir.][Rast ile suzinâk makamlarından oluşup iki dizinin de ortak seslerinden yararlanılmıştır.] İLE/<> Neşe, sevinç, coşkunluk. | Türk müziğinde, bir bileşik makamdır. [III. Selim tarafından oluşturulmuştur.][Sabâ ve acem aşîran ile hüseynî aşîranda (mi) kürdî dörtlüsünden oluşmaktadır.] )


-ŞEVK ve/||/<> ŞEHVET



-SEVME/SEVGİ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< İŞİNE YARAMA

( Çoğunlukla, kişilerin ne kadar işine yarıyor/yaramıyorsak, bizi o kadar çok/az "severler". )


-SEVMEK-SEVİLMEK ile/ve/<> ANIMSAMAK-ANIMSANMAK ile/ve/<> BAĞIŞLAMAK-BAĞIŞLANMAK

( Üçü de güzeldir fakat ilkleriyle de yetin(ebil)mek gerekir. )


-SEVMEK:
ÖZLEMEK ve/||/<>/>/< GÖRÜNCE SEVİNMEK



-SEVMEK ile/ve/+/||/<>/>/< (DAHA ÇOK) SEVMEYİ İSTEMEK/YEĞLEMEK



-SEVMEK ile/ve/<> DEĞER VERMEK



-SEVMEK ile/ve/=/||/<>/>/< DEĞERLENDİRMEK



-SEVMEK ve/<> GÖZE ALMAK



-SEVMEK ve/=/||/<>/< GÜVENMEK

( Sevmek, güvenmektir. )


-SEVMEK ile/ve/<> OKŞAMAK



-SEVMEK ile/ve/<> ONUNLA/ONUN İÇİN SEVİNMEK



-SEVMEK ve/<>/= ÖZLEMEK



-SEVMEK ve/||/<>/> SEVDİRMEK ve/||/<>/> SEVİNDİRMEK



-SEVMEK ve/||/<>/>/< SEVİLMEK

( Bir şey. VE/||/<>/>/< Çok şey. )


-SEVMEK ve/||/<>/>/< SEVİLMEK

( Cesaret verir. VE/||/<>/>/< Güç verir. )


-SEVMEK ve/||/<>/>/< SEVİLMEK

( Kimseye, kendinizi sevdirmeye kalkmayın! Yapılması gereken tek şey, kendinizi sevilmeye bırakmaktır. )


-SEVMEK ve/<>/|| TANIMAK



-SEVMEMEK ve/<>/|| TANIMAMAK



-ŞEY/LER ile/ve/değil/yerine/||/<> AN/LAR



-ŞEY ve/||/<>/> İSTİMÂ[< SEM] ve/||/<>/> TÂAT

( ... VE/||/<>/> Dinleme/dinlenilme, duymalar/işitme. | Dinleyip kabul etme. | Kulak verip dinleme. VE/||/<>/> Allah'ın emirlerini yerine getirme, ibâdet. )


-ŞEY ile/ve/||/<>/> MAL

( [cebirde]
Bilinmeyen.[X] İLE/VE/||/<>/> İkinci dereceden bilinmeyenin kuvveti.[x2] )


-ŞEY ile/ve/||/<> NESNE ile/ve/||/<> GÖSTERGE

( )


-ŞEY ve/<> SAYI



-ŞEY ile/ve/değil/yerine/||/<> ÜRÜN



-ŞEYH-ÜL İSLÂM ile/||/<>/> DİYÂNET İŞLERİ BAŞKANI

( Osmanlı Devleti'nde kabinede din işlerine bakmakla birlikte, dünya işlerini de din bakımından yürüten üye. İLE/||/<>/> ... )


-SEYHAN ile/ve/||/<> CEYHAN



-ŞEYLERİN DÜZENİ ve/||/<>/= DÜŞÜNCELERİN DÜZENİ



-ŞEYLEŞME ile/ve/<> YİTİM



-SEYYAH ile/ve/||/<> SEYYAR



-SEYYİD BEY ve/||/<> ADÂLET

( Osmanlı Meclis-i Mebusanı'nın 1., 2., 3. Dönem İzmir ve 22 Ekim 1916'da Ayan Âzâsı, II. Dönem İzmir Milletvekili ve V. İcra Vekilleri Heyeti ile I. TC Hükûmeti'nde Adâlet Bakanı.[1873 - 08 Mart 1925] )


-SEZGİ/SEZGİSELLİK ile/ve/değil/<> BÜTÜNLÜK/BÜTÜNSELLİK



-SEZGİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> KAVRAM



-SEZGİ ile/ve/değil/yerine/||/<> SAĞDUYU



-SEZGİ ile/ve/<> ZEKÂ



-SEZGİSEL ile/değil/yerine/||/<>/< ÇAĞRIŞIMSAL



-SEZGİSEL ile/ve/<> İMGESEL



-SFEN ile/||/<> TURMALİN

( Sarı-yeşil renkte ve yüksek dispersiyona sahip bir mineral. İLE/||/<> Birçok renkte bulunabilen bir taş. )


-SHAT ile/ve/<> ANK ile/ve/<> KA ile/ve/<> HATI ile/ve/<> SHEYBI ile/ve/<> BAI ile/ve/<> KON

( Maddi gövde. İLE/VE/<> Hayat kuvveti. İLE/VE/<> Astral Nur, Kalp. İLE/VE/<> Hayvansal Ruh. İLE/VE/<> Kutsal Ruh. İLE/VE/<> Akli Ruh. İLE/VE/<> İlâhi Ruh. )


-SHELDON GLASHHOW ve/||/<> STEVEN WEINBERG ve/||/<> ABOUS SALAM

( 1979 yılı Nobel Ödülü sahipleri... )


-ŞİİR ile/ve/<> MÜZİK

( Şiir, ifade edilemez olanı sözlere dökme sanatıdır. )


-ŞİİR ile/ve/<> MÜZİK

( Tanrı Toth'un konuşmasının taklidi. )


-ŞİİR ile/ve/<> MÜZİK

( Şiir şişmanlatmaz fakat (egoyu) şişirir. )


-SİBER SAMİMİYET ile/ve/||/<> STERİL TEMAS



-SİBİRYA'DA:
ÖZEL ARAÇ ile/ve/değil/<> TAKSİ



-SICAK/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<> TAZE/LİK



-SICAK ve/||/<>/< KARBONDİOKSİT



-SİCİM KURAMI ile/ve/||/<> KUVANTUM RENK DİNAMİĞİ



-SİCİM KURAMI ile/ve/||/<> TÜM FİZİK KURAMLARI



-SİCİM KURAMI ile/ve/||/<> ZAR KURAMI

(





)


-ŞİDDET ve/||/<> KÜFÜR

( [ne yazık ki] Kalbinde, muhabbet olmayanın (b)elinde. VE/||/<> Aklında, düşünce olmayanın dilinde. )


-ŞİDDET =/||/<>/>/< ÖZENSİZLİK



-ŞİDDETTE, KİŞİ:
[önce] MAĞDUR ile/ve/değil/sonra/||/<>/> MAZLUM ile/ve/değil/sonra/||/<>/> ZALİM



-SIDDIK ile/ve/<>/= VELÎ



-SİDİK ile/ve/||/<>/> ÜREMİ

( ... İLE/VE/||/<>/> Ürenin dışarı atılmaması nedeniyle kanda birikmesi. )


-SIDKIN SIYRILMASI ile/ve/<> GÖZÜNDEN DÜŞMEK



-SIDNEY HUNİAĞI ÖRÜMCEĞİ ile/ve/||/<> KIZILSIRTLI ÖRÜMCEK

( Avustralya'nın en zehirli örümcekleridir. )


-SİDRET-ÜL MÜNTEHÂ ile/ve/||/<> AŞK-I MÜNTEHA/MÜNEZZEH

( Yaratılmışlığın sınırı. | Son sedir ağacı. | Kâmilin kaşı, kirpiği. İLE Sınırsız/sonsuz/bitimsiz aşk. | Yalnızlar cenneti/çölü. | Yedi cennet/beyza ve/artı sekizinci cennet. )


-SİESTA ile/ve/||/<> FİESTA

( Öğle arası. İLE/VE/||/<> Şenlik. )


-ŞİFÂ ile/ve/||/<>/> SADRA ŞİFÂ



-ŞİFÂ ile/ve/<> TEDAVİ

( İçeriden. İLE/VE/<> Dışarıdan. )


-ŞİFÂHEN ile/ve/||/<> ŞİFÂHÎ[>< TAHRİRÎ]

( Ağızdan, sözle söyleyerek. İLE Sözlü. )


-SIFAT-I NOKSAN ile/değil/yerine/||/<>/>< SIFAT-I KEMÂL

( Bilgisizlik/cehalet. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>< Bilgililik/bilgelik. )


-SIFAT-I NOKSAN ile/değil/yerine/||/<>/>< SIFAT-I KEMÂL

( Cehl. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>< İlim. )


-SIFFEYN/SIFFİN SAVAŞI:
KARDEŞ KAVGASI ile/ve/değil/||/<>/>/< DEVRİM KARŞITLARIYLA DEVRİM ÇATIŞMASI ve/sonra tekrar/||/<>/> KARŞI DEVRİM



-SIFIR ile/ve/değil/yerine/||/<> SINIR



-ŞİFRE ÇÖZÜCÜ / DECODER ile/ve/||/<> FİZİKSEL ÇÖZÜCÜ / ENCODER



-SIĞ ile/ve/<> ÇİĞ



-SIĞ ile/ve/||/<> KOF ile/ve/||/<> GÜDÜK



-SIĞINMACI ile/ve/||/<> GÖÇMEN ile/ve/||/<> MÜLTECİ



-SIĞINTI ve/||/<>/> SIKINTI



-SİGMA BAĞI ile/||/<>/> Pİ BAĞI

( Birinci oluşan kovalent bağ. İLE/||/<>/> İkinci ve üçüncü oluşan kovalent bağ. )


-SİGMA BAĞI ile/||/<>/> Pİ BAĞI

( İki atom arasında eksenel bakışıma sahip bağ. İLE İki atom arasında eksen dışı bakışıma sahip bağ. )


-SIGMUND FREUD ile/ve/||/<>/> ANNA FREUD

( ... İLE/VE/||/<>/> S. Freud'un kızı. )


-SIGMUND FREUD ile/ve/||/<>/> CARL GUSTAV JUNG ile/ve/||/<>/> ALFRED ADLER



-SIGMUND FREUD ile/ve/||/<> DONALD WINNICOTT



-SIGMUND FREUD ile/ve/||/<> HEINZ KOHUT

( Birbirine sadece selâm verecek kadar görüşmüşler. )


-SIGMUND FREUD ve/||/<> LUDWIG BINSWANGER



-SIGMUND FREUD ile/ve/||/<>/> SANDOR FERENCZI



-SIGMUND FREUD ve/||/<> WILHELM FLIESS



-SİGORTA ile/ve/<> TEDBİR



-ŞİİR:
"BELA" ile/ve/değil/<> "DEVA"

( Başa. İLE/VE/DEĞİL/<> Kalbe. )


-ŞİİR:
"GENİŞ" ve/<> "KIRMIZI"



-ŞİİR:
ŞAİRİN ile/ve/değil/||/<>/< HAKİKATİN



-ŞİİR:
YAZMAK ile/ve/değil/||/<> İNŞÂ ETMEK

( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<> Akrostiş. )


-ŞİİR/LER ve/||/<>/>/< ŞAİR/LER

( Az bilinen ["]çoklar["]. )


-ŞİİR/YAZI ile/ve/||/<>/> MÜKÂLEMELİ/KONUŞTURMALI ŞİİR/YAZI



-ŞİİR ile/ve/||/<> BALAD[Fr. < BALLADE]/BALAT

( ... İLE/VE/||/<> Orta Çağ'da, üç bentten oluşan bir Batı şiiri türü. | Batı'da, belirli danslara eşlik eden bir şarkı türü. | Serbest biçimli, romantik, müzik araçlarıyla çalınan ya da şarkı olarak okunan yapıt. )


-ŞİİR ile/ve/<> BESTE

( Bir şarkının, makam ile uyumu. | Kapalı, bağlı, bitiştirilmiş, bağlanmış. | Donmuş. )


-ŞİİR ile/ve/||/<> GARAMİ[Ar.]

( ... İLE/VE/||/<> Düşünceden çok, canlı duygulara ve aşka dayanan sanat yapıtı. )


-ŞİİR ile/ve/<> GELİŞ(TİRİL)MİŞ DİL



-ŞİİR ile/ve/değil/<> NEŞÎD/E

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Bir toplulukta, okunmaya değer şiir. | Atasözü derecesinde kullanılan ünlü beyit ya da mısra. | [müzik] Eski Arap müziğinde usullü olmak koşuluyla, kendiliğinden ya da hazırlanarak söylenilen güfteli müzik yapıtı. )


-ŞİİR ve/<> SES



-ŞİİR ve/<> ŞUUR



-ŞİİRDE ÖLÇÜ:
İAMBİK ile/ve/||/<>/> TROKHAİK

( Şiirde, birincisi kısa ve ikincisi uzun olmak üzere iki heceli yapılar tarafından belirlenen ölçü/vezin. İLE Birincisi uzun ve ikinci kısa olduğunda. )


-SIK/LIK ile/ve/||/<> SIKI/LIK ile/ve/||/<> YOĞUN/LUK



-ŞİKÂYET ve/||/<>/> EŞKIYÂ

( Şikâyet eden, eşkıyâdır. )


-ŞİKÂYET ile/ve/<>/değil GEREKSİNİM/İHTİYAÇ



-ŞİKÂYET ile/ve/değil/yerine/||/=/<>/></>/< HİKÂYET

( Yaşanılmış bir sorun üzerine konuşulduğunda, o konuya değinmenin gereği, sorunun kendini değil daha sonraki durum ve/ya da süreçlerde, kişinin, davranış-tutumlarını ve dilini düzeltmesine, gelişerek değişmesine katkıda bulunulacak biçimde düşünülmeye/konuşulmaya çalışılmasıdır. Biri, bir sorundan konu açıyorsa, bunu, o sorundan "şikâyet ediyor" olarak değil daha sonrası için bir çözüm arıyor ve/ya da sunuyor olarak düşünmek/konuşmak ve algılamaya çabalamak gerekir. Bir serzeniş ya da isyan olarak algılanmamalıdır.

Bu tür durumlarda, ötekine bilgi vererek, değinilecek konu/sorun için, "Benimki/bizimki*, bir şikâyât değil hikâyât![olan-bitenin öyküsü/hikâyesi]" şeklinde, öncelikle, kişinin kendinde ve daha sonra çevresinde, adâleti ve dengeyi sağlamasına destek vermek üzere, çevresiyle olan iletişimini ve ilişkisini sürekli kılmak üzere, bir bilgi verilir ve/ya da açıklama/anımsatma/uyarı yapılır.

[ * "Bizimki" sözü/sözcüğü, "bu konuda/alanda, bu ayrıntılarda, ben ve benim gibi düşünenler" olarak/anlamında ve bencilliğe/tekbenciliğe düşülmemesi için kullanılır. ] )


-ŞİKÂYET ile/ve/<> İHBAR



-ŞİKÂYET ile/ve/değil/yerine/||/<> TESPİT



-SIKI ile/ve/||/<> DAR



-SIKINTI ile/ve/değil/yerine/<> KARANLIK

( Duygu durumu. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Algı durumu. )


-SIKINTI ile/ve/değil/yerine/<> KARANLIK

( Zorlamalı, değişken, keyfî. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Zorunlu, doğal. )


-SIKINTI ile/ve/değil/<> SAKINCA



-ŞIKK-I:
EVVEL ile/ve/||/<>/> SÂNÎ ile/ve/||/<>/> SÂLİS

( [Mâliye teşkilâtının ayrıldığı, ...] birinci mâlî bölge. İLE/VE/||/<> İkinci mâlî bölge. İLE/VE/||/<> Üçüncü mâlî bölge. )


-SİLAHSIZLANMA ile/ve/||/<> YANITSIZ BIRAKMA



-SİLDİRME HAKKI ile/ve/||/<> ÇEVRİMİÇİ UNUTULMA HAKKI



-ŞİLİ ve/<> SANTİAGO

( ... VE/<> Şili'nin başkenti. [543 m. yükseklikte, çevresi dağlar ve tepelerle çevrili, büyük bir çanak şeklindeki düzlükte kurulmuş. Bu yüzden, ufuk çizgisi hiçbir zaman görülemiyor.][Kentin kurulduğu düzlüğün ortasında, 400 m. yüksekliğinde bulunan San Cristobal tepesi, kentin en yüksek noktasıdır.][Tepenin üstünde, Meryem Ana'nın ayakta duran, beyaz bir heykeli vardır. 36 m. yüksekliği olan bu heykelin dikiliş tarihi 1908'dir. Tepeye teleferikle çıkılıyor fakat burada yaşayanlar, tepeye bisikletiyle çıkıyor.] )


-ŞİLİ ve/<> SANTİAGO

( ... İLE/VE/<> Pedro de Valdivia adlı bir İspanyol tarafından, 12 Şubat 1541'de kurulmuştur. )


-ŞİLİ ve/<> SANTİAGO

( - Şili, Kuzey'den Güney'e, 38 enlem derecesi ve 4.620 km.lik uzunluğuyla dünyanın en uzun ülkesidir.
- Şili ve Arjantin'de bulunan Patagonya bölgesi, dünyanın en temiz yerlerinden biridir.
- Ülkede bulunan Atacama Çölü, dünyanın en çorak çölüdür ve arşivlere geçmiş bir damla dahi yağmur suyu yoktur.
- Dünyanın en büyük volkanı olan Neveda Ojos Salado da Şili'dedir. [Ülkede 2000'den fazla volkan vardır.]
- 1960'da, Güney Şili'de oluşan 9.5 büyüklüğündeki depremde, 1500 kişi ölmüş 2000 kişi evsiz kalmıştır. [Bu deprem, 1900'dan bugüne kadar kaydedilmiş dünyanın en büyük depremi olmuştur.]
- Dünyanın en büyük bakır rezervlerine sahip ülke ve dışsatımcısıdır.
- Güney Şili'de bulunan bazı Alerce ağaçlarının 4000 yaşında olduğu söylenilmektedir.
- Museo Arqueológico San Miguel de Azapa, M.Ö. 7200'lik tarihiyle dünyanın en eski mumyalarına ev sahipliği yapmaktadır. - Ülkenin başkenti olan Santiago'da 14 milyonluk nüfusu, ülkenin üçte birlik bölümünü oluşturur.
- Eşlerin farklı soyadı vardır. Aynı soyada sahip kişiler, kardeş olarak kabul edilir. [2005 yılında, dünyada en az boşanma oranı Şili'de olmuştur.]
- Patagonya'ya adını veren Ferdinand Magellan'dır ve Koca Ayak anlamına gelir.
- İskoç denizci Alexander Selkirk, Şili'de bulunan Juan Fernandez Adaları'nda dört yıl boyunca yalnız yaşamıştır.[Daniel Defoe'nin romanı Robinson Crusoe'ye ilham olduğu söylenilir.]
)


-SİLİKAT[Fr. < SILICATE] ile/ve/||/<> TREMOLİT[Fr. < TREMOLITE]

( ... İLE/VE/||/<> İçinde magnezyum, kalsiyum, demir ve alüminyum bulunan, amfibol öbeğinden doğal silikat. )


-SİLİNDİR:
YARIM KÜRE ve/+/||/<> KONİ

( Silindir )


-SİM ile/ve/değil/||/<> PUL



-ŞIMARMAK ve/<> SÖMÜRMEK



-ŞİMDİKİ ZAMAN ile/ve/||/<> ŞİMDİNİN ZAMANI



-SİMGE:
[ÇOK FARKLI/ÇEŞİTLİ ANLAMI/DEĞERİ]
GÖSTEREN/TAŞIYAN ile/ve/değil/||/<>/< BİRARAYA GETİREN



-SİMGE:
AÇAN ile/ve/||/<> ÖRTEN/KAPATAN ile/ve/||/<> ÖRTEREK GÖSTEREN/GÖSTERİLEN



-SİMGE:
ANAHTAR ile/ve/||/<> MÜHÜR



-SİMGE:
BULUŞMA ve/+/||/<> BİRLEŞME



-SİMGE:
CANLI ve/||/<>/> CANLANDIRICI



-SİMGE:
İÇKİN ile/ve/||/<> AŞKIN



-SİMGE ile/ve/<> İŞARET



-SİMGE ile/ve/<> KAVRAM



-SİMGE ile/ve/||/<>/> MAZMUN



-SİMGE ile/ve/||/<>/> SİMGENİN SİMGESİ (ARACI VE KAYNAĞI)

( ... İLE/VE/||/<>/> Ayna ve birey[insan]. )


-SİMGELEŞTİRME ile/ve/<> DIŞLAŞTIRMA



-SİMGESEL (ANLATIM) ile/ve/<> ÇOKLU (ANLATIM)

( Akıllı kişiler, canlı bir varolanın, dil ve sözle çizilerek anlatılmasını, boya ya da herhangi bir sanat yapıtıyla gösterilmesine yeğ tutar; akılla izleyemeyen kişilere ise sanat yapıtı daha uygun gelir. )


-SİMGESEL DİL ile/ve/<> BİÇİMSEL DİL



-SİMGESEL YAPI(/BİLİNÇ) ile/ve/<> KAVRAMSAL YAPI(/BİLİNÇ)

( Mahal. İLE/VE/<> Mekân. )


-SİMGESEL YAPI(/BİLİNÇ) ile/ve/<> KAVRAMSAL YAPI(/BİLİNÇ)

( Yaşanır. İLE/VE/<> Kuşatır. )


-SİMGESEL YAPI(/BİLİNÇ) ile/ve/<> KAVRAMSAL YAPI(/BİLİNÇ)

( Açıklanamaz.[Anlamlandırılır.] İLE/VE/<> Açıklanabilir. )


-SİMGESEL/LİK ile/ve/<> AŞKIN/LIK

( Aşkınlığın imgesi. İLE/VE/<> Aşkınlığın gerçekleşmesi. )


-SİMGESEL/LİK ile/ve/<> AŞKIN/LIK

( Simgelerin hem örtücü, hem de açıcı özellikleri vardır. )


-SİMGESEL/LİK ile/ve/değil/yerine/<>/hem de İŞLEVSEL/LİK



-SİMGESEL ile/ve/<> BİÇİMSEL



-SİMGESEL ile/ve/<> SOYUT



-SİMİTSONİT/E ile/||/<> HEMİMORFİT/HEMİMORPHİTE

( Çinko karbonat mineralidir ve genellikle mavi-yeşil renkte olur. İLE/||/<> Çinko silikat mineralidir ve beyaz, mavi ve kahverengi renklerde bulunabilir. )


-SIMPLICIO ile/ve/||/<> SALVIATI ile/ve/||/<> SAGREDO



-SIMPSON AÇMAZI ile/ve/||/<> YABANCI DÜŞMANLIĞI AÇMAZI



-SIN ile/||/<> SİN

( Korkmak, sinmek. | Beğenmek, imrenmek. | Kırılmak. İLE/||/<> Kendini göstermemek için büzülmek, saklanmak, pusmak. | Korku, yılgınlık vb. nedenlerle konuşmamak, hareket etmemek ya da tepki göstermemek. | Hiç çıkmayacak ya da güç çıkacak biçimde işlemek, nüfûz etmek. | Huy, alışkanlık vb. iyice yerleşmek. )


-SINAAT/ZANAAT ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SANAT

( Tasarım. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Yaratıcı imgelem. )


-SINAAT/ZANAAT ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SANAT

( İşlevi/nde olan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> İşlevinden/görünüşünden arındırılmış olan. )


-SINAAT/ZANAAT ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SANAT

( Aktarılabilir, tekrarlanabilir, devredilebilir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Aktarılamaz, tekrarlanamaz, devredilemez. )


-SINAÎ EMEK ile/ve/||/<> TİCARÎ EMEK



-SINAMA ile/ve/||/<>/> SAĞLAMA



-SINAMAK ile/ve/ne yazık ki/||/<> İNDİRGEMEK



-ŞİNÂSİ ile/ve/||/<>/< BURSA'LI ŞEYH ZAİK EFENDİ



-SINAV ile/ve/||/<>/> BAKALORYA[Fr. < BACCALAURÉAT]

( ... İLE/VE/||/<>/> Üniversitelere girebilmek için lise öğreniminden sonra verilen olgunluk sınavı. )


-SINAVLARDA:
DMS ile/ve/||/<> KPSS ile/ve/||/<> ÖMSS ile/ve/||/<> EKPSS

( Devlet Memurları Sınavı. İLE/VE/||/<> Kamu Personeli Seçme Sınavı. İLE/VE/||/<> Özürlü Memur Seçme Sınavı. İLE/VE/||/<> Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı. )


-SİNDİREMEMEK/HAZMEDEMEMEK ile/ve/<> TESLİM OLAMAMAK



-SİNDİRİM ÖRGENLERİ (VE DÜZENİ) ile/ve/||/<>/> BOŞALTIM ÖRGENLERİ (VE DÜZENİ)



-SİNDİRİM:
MEKANİK ile/ve/||/<>/> KİMYASAL



-SİNDİRİM'DE:
TÜKÜRÜK BEZİ ile/ve/<> İNCEBAĞIRSAK BEZİ ile/ve/<> PANKREAS ile/ve/<> KARACİĞER



-SİNDİRİM ile/ve/<>/> ÖZÜMSEME



-SİNDİRİM ile/ve/||/<> SIĞAMSAL

( ... İLE/VE/||/<> Besin maddelerinin, sindirim kanalı içinde ilerlemesini sağlayan devinim. )


-SİNEKÇİL ile/<> SİNEKKAPAN ile/<> SİNEKKUŞU

( Serçegillerden, sinekle beslenen, Amerika'nın sıcak bölgelerinde yaşayan bir kuş. İLE Droseragillerden, Kuzey Karolina bataklıklarında yetişen, yapraklarına konan sinekleri, böcekleri sıkıp emen bir bitki. | Böcekleri, özellikle sinekleri yakalayarak beslenen, küçük, ötücü kuşlara verilen ad. İLE Serçegillerden, küçük, güzel bir kuş türü. )


-SİNEKÇİL ile/<> SİNEKKAPAN ile/<> SİNEKKUŞU

( ... İLE/<> ... İLE/<> 50 türü bulunmaktadır. )


-SİNEKÇİL ile/<> SİNEKKAPAN ile/<> SİNEKKUŞU

( ... İLE/<> ... İLE/<> Kalpleri, dakikada 1000 kez atar. | Dakikada, 70 kez kanat çırparlar. )


-SİNEKÇİL ile/<> SİNEKKAPAN ile/<> SİNEKKUŞU

( ... İLE/<> ... İLE/<> Dünyada geri geri uçabilen tek kuş türüdür. )


-SİNEMA TARİHÇİSİ ile/ve/değil/||/<> SİNEMA ELEŞTİRMENİ



-SİNEMA TARİHİ ile/ve/||/<> FİLM TARİHİ

( Bağlam içinde kalarak. İLE/VE/||/<> Tekil ve/ya da birbiriyle ilişkilendirilerek. )


-SİNEMA:
SANAT ile/ve/değil/||/<>/> SANAYİ/ENDÜSTRİ



-SİNEMA'DA:
OSMANLI( XX. YY.) ile/ve/değil/||/<>/> AYASTEFANOS



-SİNEMA ile/ve/||/<> SANAT

( )


-SİNEMA ile/ve/||/<> SANAT

( 1- Jean Jacques Annaud / Gülün Adı(The Name of the Rose [1986])

2- Kim Ki-Duck / İlkbahar, Yaz, Sonbahar, Kış ve İlkbahar(Bom Yeoareum Gaeul Gyeoul Geurigo Bom)

3- Peter Weir / Ölü Ozanlar Derneği(Dead Poets Society)

4- Tony Kaye / Kopma(Detachment) [2011]

5- Andrzej Jakimowski / Hayallerin Ötesinde(Imagine) [2012]

6- Scott Hicks / Shine [1996]

7- Milos Forman / Guguk Kuşu(One Flew Over the Cuckoo's Nest)

8- Sidney Lamet / Equus

9- Michelangelo Antonioni / Cinayeti Gördüm(Blowup) [1966]

10- Alain Corneau / Dünyanın Tüm Sabahları(Tous les matins du monde) )


-SİNGAPUR'DA RESMÎ DİL:
ÇİNCE ile/ve/<> MALAYCA ile/ve/<> TAMİLCE



-SİNGAPUR ile/ve/<> PULAV UBİN ADASI

( ... İLE/VE/<> Singapur'un Changi Havaalanı'nın bulunduğu ada.[Ağaçları, çiçekleri, çağlayanları ile dünyanın en güzel havaalanı unvanını almaktadır.] )


-SİNGAPUR ile/ve/<> SİNGAPUR ile/ve/<> SİNGAPUR

( Ülke. İLE/VE/<> Singapur'un, -aynı adlı- başkenti. İLE/VE/<> Minik kedi. )


-SİNGAPUR ile/ve/<> SİNGAPUR ile/ve/<> SİNGAPUR

( Nüfusun neredeyse tamamına yakını, başkent Singapur'da yaşamaktadır. )


-SİNGAPUR ile/ve/<> SİNGAPUR ile/ve/<> SİNGAPUR

( Ana ada ve etrafındaki 54 adacıktan oluşmaktadır. İLE/VE/<> ... )


-SİNGAPUR ile/ve/<> SİNGAPUR ile/ve/<> SİNGAPUR

( Bağımsızılığına, 1959 yılında kavuşmuştur. )


-SİNGAPUR ile/ve/<> SİNGAPUR ile/ve/<> SİNGAPUR

( ... İLE/VE/<> Ekvatora en yakın konumdaki en büyük Asya kenti. )


-SİNGAPUR ile/ve/<> SİNGAPUR ile/ve/<> SİNGAPUR

( Havası çok nemlidir.[%88] )


-SINIFLANDIRMA HATALARI:
BÜTÜNLEME ile/ve/||/<> İNDİRGEME



-SİNİR GÖZESİNDE:
DUYU ile/ve/||/<> MOTOR ile/ve/||/<> ARA



-SİNİR KILIFI/MİYELİN/MYELIN[İng.] ile/ve/||/<> SİNİR GÖZESİ/NÖRON

( Sinir gözelerinin aksonlarını saran yalıtıcı tabaka. İLE/VE/||/<> Sinir gözesi. )


-SİNİR SİSTEMİ ile/ve/||/<> ENTERİK SİNİR SİSTEMİ

( Gövdenin her yerine yayılmış olan ve her birimi birbiriyle ilişki halinde bulunan bir elektriksel ve kimyasal iletişim ağı. İLE/VE/||/<> Bağırsakların, merkezî sinir sistemiyle bağlantısını sağlayan sinir sistemi. [Yaklaşık, 500 milyon sinir gözesi bulunmaktadır.] Aynı beyin gibi, davranışlarımız ve zihinsel dengemiz üzerinde etkisi bulunan, ikinci beyin olarak kabul edilen bir sistemdir. Enterik sinir sistemi ve beyin, işbirliği içinde çalışır. )


-SİNİR SİSTEMİ ile/ve/||/<> ENTERİK SİNİR SİSTEMİ

( ile/ve/||/<> ... )


-SINIR:
SAPTANABİLİR ile/ve/||/<>/> HESAPLANABİLİR



-SINIR ile/ve/değil/yerine/<> ÇARE

( Çare/ler... [için burayı tıklayınız] )


-SINIR ile/ve/<>/değil/yerine ÇERÇEVE



-SİNİR ile/ve/||/<> DAMAR ile/ve/||/<> AKKAN/LENF[Fr. < LYMPHE]

( Duyu ve hareket uyarılarını, beyinden örgenlere, örgenlerden beyne ileten beyazımsı teller ve bu tellerin oluşturduğu demet. İLE/VE/||/<> Canlı varolanlarda kanın ya da besleyici sıvıların dolaştığı kanal. İLE/VE/||/<> Damarlarda dolaşan kanla, doku öğeleri arasında aracı görevi yapan, kan plazması ve lenfositten oluşan saydam, sarı renkte bir sıvı. )


-SINIR ile/ve/<> DİP



-SİNİR ile/ve/||/<> GÜÇ ile/ve/||/<> VAJİNA/PENİS/PARA

( "Düşünüyorum, dinliyorum, okuyorum, anlıyorum ve gelişmek istiyorum" düşünce ve çabası içinde olan [dişil ya da eril] her bireyin, zorunlu olan paylaşım ve dayanışmayla bazı şeylerden yararlanmak[/istifade etmek] ve birbirine zarar vermemek üzere nitelikli bir yaşam sürmek için uzaklaşması, terk/istifâ etmesi gerekenlerdir. )


-SINIR ile/ve/||/<>/> İHLÂL ile/ve/||/<>/> İZ



-SINIR ile/ve/||/<> KIYI ile/ve/||/<> UFUK ile/ve/||/<> YERYÜZÜ ile/ve/||/<> GÖKYÜZÜ ile/ve/||/<> KÜRE ile/ve/||/<> ARAF ile/ve/||/<> EŞİK ile/ve/||/<> BAĞLAÇ ile/ve/||/<> KURGU

( Önemli eşikler ve sınırlar. )


-SİNİR ile/ve/||/<>/> KRANİYAL SİNİRLER

( ... İLE/VE/||/<>/>

0 - Terminal
I – Olfaktör
II – Optik
III – Okülomotor
IV – Troklear
V – Trigeminal
VI – Abdusens
VII – Fasiyal
VIII – Vestibülokoklear
IX – Glossofaringeal
X – Vagus
XI – Aksesuar
XII – Hipoglossal )


-SİNİR ile/ve/||/<>/> KRANİYAL SİNİRLER

( )


-SINIR ve/<> MERKEZ/ÇEKİRDEK



-SINIR ile/ve/||/<> NESNENİN SINIRLILIĞI



-SINIR ile/ve/<> SINAMA



-SİNİR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SINIR



-SINIRLAMA/KISITLAMA ile/<> GİZLİLİK



-SINIRLAMA ile/ve/<> BÖLÜMLEME



-SINIRLAMA ile/ve/<> ÇERÇEVELEME



-SINIRLAMAK ile/ve/<> "BAĞLAMAK"



-SINIRLAMAK ile/ve/<> BELİRLEMEK



-SINIRLAMAK ile/ve/<> DIŞTALAMAK



-SINIRLANDIR(IL)MA ile/ve/||/<>/> YÖNLENDİR(İL)ME



-SINIRLANDIRMA ile/ve/değil/||/<>/< ÇERÇEVELENDİRME



-SINIRLANDIRMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ELEŞTİRİ



-SINIRLANDIRMA ile/ve/||/<>/> SİNİRLEN(DİR)MEME



-SINIRLANDIRMADA:
YASALILIK ve/||/<> GEÇERLİLİK(MEŞRÛİYET) ve/||/<> TOPLUMSAL GEREKLİLİK



-SINIRLAR:
GÖVDEDE ile/ve/||/<>/> DUYUDA ile/ve/||/<>/> BEYİNDE

( - İnsan gövdesinde 100 trilyon göze(hücre) vardır. [Bu gözelerden 50 milyonu her saniye yenilenir. Her gözede ise 15 milyar atom vardır.]
- Kalp, kanı 30 metre yüksekliğe fışkırtabilecek kadar güçlüdür.
- Kalp, bir dakikada gövdemizdeki kanın tamamını dolaştırır.
- Kan, bir günde gövdemizde tam 96 bin 540 km. yol alır.
- Kalp, yaşam boyunca iki buçuk milyar kereden daha fazla atar. 200 milyon litreye yakın kan pompalar.
- Toplam alyuvar sayısı [eritrosit] 25 trilyondur.
- Toplam akyuvar sayısı [lökosit] 25-100 milyar arasıdır.
- Çenemiz, bir şey çiğnerken 100 kiloya kadar basınç uygular.
- Gövdemizde 650 kas vardır, en güçlü kasımız da dilimizdir.
- Beynimizde 100 milyar sinir gözesi vardır ve bu gözelerin gönderdiği iletiler, saatte 274 km hızla yayılır.
- Bağırsaklarımızın toplam uzunluğu 200 metredir.
- Gövdemiz, Yaşam boyunca 20 kilo deri atar.
- Derideki sinirlerin uzunluğu 72 km.'yi bulur.
- Kişi, bir günde yirmidört bin kez soluk alıp verir.
- İnsan gövdesindeki damarlar, uc uca getirilse oluşan uzunluk, dünyayı iki kez dolaşır. [40.000 km. x 2 = 80.000 km.] )


-SINIRLI TUTMAK ile/ve/değil/||/<>/< YETİNMEK



-SINIRLI YORUM ile/ve/||/<> DAR YORUM



-SİNİRLİ/LİK ile/ve/değil/<> TEPKİSEL/LİK



-SINIRLI ile/ve/||/<> SINIRLAYICI



-SİNİRLİLİK ile/ve/<>/değil İSYAN



-SİNOPSİS ile/ve/<> TRETMAN

( İmge'nin ele alınış biçimi. İSE/VE/<> İmgenin, simgeselliğini ele alış biçimidir. )


-SİNSİ/LİK ile/ve/değil/<> BİLGİSİZ/LİK



-SİNSİ/LİK ile/ve/||/<>/> SİNİRLİ/LİK



-SİNÜZİT[Fr.] <> REFLÜ[Lat.]

( Ateş, baş ağrısı, burun tıkanıklığı ve akıntısı ile beliren yüz sinüslerinin yangılanması. İLE Midedekilerin, ağızdan geri gelmesi biçimindeki bir sindirim düzeni sayrılığı. )


-SİNÜZİT ile/||/<> RİNİT

( Sinüslerin yangılanması ile burun tıkanıklığı ve baş ağrısı. İLE/||/<> Burun mukozasının yangılanması ile burun akıntısı ve tıkanıklık. )


-SIP ile/||/<> SIPA

( Tay[iki yaşına girmiş]. İLE/||/<> Eşek yavrusu[bir yaşında]. )


-SİPER[Fars.] ile/<> METRİS[Fars.]

( Askerin, çarpışma sırasında, korunması için yapılan toprak siper. İLE/<> Korunulacak, arkasına, altına ya da içine girerek saklanılacak yer. | Yağmur, güneş ve rüzgârın etkilemediği gizli, kuytu yer, dulda. | Güneş ve yağmurun etkisinden korunmak amacıyla şapka ve kasket gibi şeylerin önüne yapılan çıkıntı, siperlik. | Askerlerin gidiş gelişinde ya da savaşta, karşı tarafa hedef olmadan ateş edebilmesi için kazılmış, üstü açık hendek. | Kuytu, korunulabilen. )


-SİPER ile/değil/||/<> ÇARKIFELEK

( ... İLE/DEĞİL/||/<> Kale kuşatmalarında kullanılan bir tür siper. )


-SIR ile/ve/<> "KOKU"



-SIR ve/=/||/<>/< BİLİM



-SIR ve/<> BİRİKMİŞ EMEK



-SIR ve/<> YANSITMA

( SIR: GÜMÜŞ NİTRAT )


-SIRADAN ile/ve/||/<> SONRADAN



-SIRADAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YALIN



-SIRADANLAŞMA ile/ve/||/<> NORMALLEŞME



-SIRADANLAŞMAK ile/ve/değil/yerine/<>/>< "UYUM SAĞLAMAK/GÖSTERMEK"



-SIRADANLAŞTIRMA ile/ve/<> KANIKSAMA



-SIRADÜZEN(HİYERARŞİ) YETKİSİ ile/ve/||/<> VESÂYET YETKİSİ



-SIRADÜZEN/SİLSİLE-İ MERÂTİB/HİYERARŞİ ile/ve/||/<> BAKIŞIMSIZLIK/ASİMETRİ



-SIRADÜZENSİZLİK ile/ve/||/<> KARMAŞA



-SİRÂYET ile/ve/<> NÜFÛZ



-ŞİRİN/LİK / SEVİMLİ/LİK ile/ve/değil/||/<>/< SAF/LIK



-ŞİRİN/LİK / SEVİMLİ/LİK ile/ve/değil/||/<>/< ŞAPŞAL/LIK



-SİRKAT[Ar.] ile/ve/||/<> KATAKULLİ[Fr. < FAIT ACCOMPLI][argo]

( Çalma, hırsızlık. İLE/VE/||/<> Yalan dolan, oyun, tuzak, düzen. )


-SİRKE ile/ve/||/<> ASETİK[Fr. < ACÉTIQUE]

( ... İLE Sirkeyle ilgili, sirkeyle aynı özellikleri taşıyan. )


-SİRKECİ ile/ve/||/<>/< SİRKE-Cİ



-SİRKEN ile/ve/||/<> BAMBA/İSTİFNO



-ŞİRKET SANI/UNVANI[Ar.] ile/ve/<> MARKA



-ŞİRKETLER, HİZMETLERİNDE:
UCUZ İSE ile/ya da/<> HIZLI İSE ile/ya da/<> NİTELİKLİ İSE

( Niteliksiz ve hızlıdır. İLE/YA DA/<> Ucuz ve niteliksizdir. İLE/YA DA/<> Pahalı ve yavaştır. )


-ŞİRKETLER, HİZMETLERİNDE:
UCUZ İSE ile/ya da/<> HIZLI İSE ile/ya da/<> NİTELİKLİ İSE

( Dünyada, hiçbir şirket, bir işi, hem ucuz, hem hızlı, hem de nitelikli yapamaz. )


-SIRNAŞMAK ile/ve/||/<> YILIŞMAK



-SİROZ ile/||/<> HEPATİT

( Karaciğerin süreğen hasar görmesi ile skar dokusu oluşumu. İLE/||/<> Karaciğerin yangılanması ile ilişkili bir bulaş. )


-SIRTINDAN VURAN('A) ve/<> ARKANDAN KONUŞAN('A)

( Kızma! Ona güvenip arkanı dönen sensin! VE/<> Darılma! Adam yerine koyan sensin! )


-SIRTTA TAŞINAN GİYSİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YÜZDE TAŞINAN İFADE



-SİS ile/ve/||/<>/> İZ

( Havada/çevrede. İLE/VE/||/<>/> Zihinde. )


-SİS ile/ve/||/<>/> PUS

( [Görüş uzaklığı] 1 km.den az ise. İLE/VE/||/<>/> 1 km.den çok ise. )


-ŞİŞE ile/ve/değil/yerine/<> SAĞRAK/KADEH



-ŞİŞMAN ile/||/<> TUMBADIZ

( ... İLE/||/<> Kısa boylu ve şişman. )


-ŞİŞMANLIK(OBEZİTE) <>/> KÖTÜRÜMLÜK(FELÇ)

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


-SITMA'DA:
ERKEN TEŞHİS ve/<> TEDAVİ

( Afrika ülkelerine gitmiş olanların, döndüklerinde, kendileri ya da hekimlerin, Türkiye'de de pek karşılaşılmadığından dolayı, yakalandıkları sıtma hastalığını "grip" olarak değerlendirdikleri görülebilmektedir. Eğer teşhis ve tedavi için geç kalınmazsa sıtma (fazla) tehlikeli olmaz/olmayabilir. )


-SITMA ile/||/<> CUHARLANMAK

( ... İLE/||/<> Sıtmaya benzer ateşli bir hastalığa tutulmak. )


-SITMA ile/ve/<> DENGİ

( ... İLE/VE/<> Önce, üç gün boyunca yüksek ateş olur. İlaçla ya da iğne ile ateş düşürülünce, ardından öldürücü olan ikinci aşaması geliyor.[İkisi de sivrisinekten geçer.] )


-SİTOPLAZM/CYTOPLASM ile/||/<> SİTOİSKELET/CYTOSKELETON

( Göze içi sıvı. İLE/||/<> Göze iskeleti. )


-SİTRİN ile/||/<> AMETİST

( Sarı renkli bir kuvars türü. İLE/||/<> Mor renkli bir kuvars türü. )


-SİTRİN ile/||/<> SAFİR

( Sarı renkte bir kuvars türü. İLE/||/<> Korund mineralinin mavi renkli çeşidi. )


-SIVI SABUN ile/ve/değil/yerine/||/<>/> KATI SABUN

( pH dengesi daha değişkendir.[Yapımında, potasyum hidroksit kullanıldığından.][Yapısını bozmadan içine çok daha fazla ek madde konulabildiğinden, katı sabuna oranla içindeki bazı nesnelerden dolayı elleri daha çok yıpratabilir.] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Raf süresi daha uzundur.[Eriyebilmesinden dolayı.] )


-SIVI SABUN ile/ve/değil/yerine/||/<>/> KATI SABUN

( Çevreye duyarlılık için katı sabun yeğlenmelidir.[Sıvı sabunlar, katı sabunlara oranla %25 oranında daha fazla karbon ayak izi bırakır. )


-SIVI SABUN ile/ve/değil/yerine/||/<>/> KATI SABUN

( Ev ortamında katı sabun kullanılabilir fakat hastahane, okul, alışveriş merkezleri gibi ortak ve kalabalık ortamlarda katı sabun kullanılmamalıdır. )


-SIVI ile/ve/değil/||/<>/< AKIŞKAN/LIK



-SİVİL VE SİYASİ HAKLAR ile/ve/||/<> İKTİSADİ/EKONOMİK VE TOPLUMSAL/SOSYAL HAKLAR

( * Düşünce/düşünme hakkı/olanağı
* İfade hakkı/olanağı
* Seyahat hakkı/olanağı

İLE/VE/||/<>

* Eğitim hakkı/olanağı
* Sağlık hakkı/olanağı
* Sanattan yararlanma hakkı/olanağı
* Ücretli tatil )


-SIVIŞ ile/||/<> SİVİŞ

( Kaçmak. İLE/||/<> Gizlice kaçmak, kimseye görünmemeye çalışarak kaçmak, çekilip gitmek. )


-SİYAH NUR ile/ve/<> BEYAZ NUR



-SİYAH/BEYAZ ile/ve/değil/>/<>/< RENKSİZLİK



-SİYASAL FELSEFE ile/ve/||/<> SİYASET BİLİMİ



-SİYASAL LİBERALİZM ve/||/<> EKONOMİK LİBERALİZM ve/||/<> KAPİTALİZM



-SİYÂSET[Ar. < SEYİS] ile/ve/||/<>/> FERÂSET[Ar. < FERES]

( Seyis. At bakıcılığı/bakıcısı. İLE/VE/||/<>/> Süvari. At biniciliği. )


-SİYÂSET[Ar. < SEYİS] ile/ve/||/<>/> FERÂSET[Ar. < FERES]

( Aracına[< atına] yeterince[en az seviyede ve gerektiği kadar/biçimde] bakabilmek. İLE/VE/||/<>/> Aracının[< atının] yol alabileceği kadar yol almak, ilerlemek. Uzağı, olanakları ve olasılıkları görebilmek/değerlendirebilmek. )


-SİYASET ve/||/<> DİYANET ve/||/<> TABÂBET

( [ne yazık ki]
Bilgisizlerin en iyi ya da en çok "bildiği" ve [bol bol, boş boş ve ağırlıklı/öncelikli olarak] konuştuğu[nu varsaydığı] konular. )


-SİYASET ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HAYSİYET



-SİYÂSET ile/ve/<> POLİTİKA



-SİYÂSET ile/ve/||/<> SİYÂSET(İN) YORUMU



-SİYASETNAME ile/ve/değil/||/<> GENELGE



-SİYÂSETNAME ile/ve/değil/||/<>/< NASİHATNAME



-SİYASETNAMELERDE:
NAS ile/ve/değil/||/<>/< MASLAHAT



-SİYASETNAMELERDE:
SULTAN OLMAK ile/ve/||/<>/< İYİ BİR KİŞİ OLMAK



-SİYASİ TARİH ile/ve/<> KÜLTÜR TARİHİ



-SİYÂSÎ ile/ve/<> HİKEMÎ



-SİYEK ile/ve/||/<> GÖDEN

( Sidiktorbasından başlayarak, dışarıya kadar uzanan sidikyolunun son bölümü. İLE Kalınbağırsağın son bölümü. )


-SIYIRMAK ile/ve/<> KEMİRMEK



-SİZDEN OLMAYAN ile/ve/<>/= SİZDEN OLAN



-SJÖGREN BELİRGESİ/SENDROMU ile/||/<> DÜZENLİ LUPUS ERİTEMATOZUS

( Gözyaşı ve tükürük bezlerinin yangılanması ile ağız ve göz kuruluğu ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. İLE/||/<> Deri, eklemler ve organlarda yangılanma ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. )


-SKALER ÇARPMA ile/ve/||/<> SKALERLE ÇARPMA



-SKEPTİSİZM:
KUŞKUCULUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SORGULAMACILIK



-SKLERODERMA ile/||/<> LUPUS

( Deri, bağ dokularında ve iç örgenlerde sertleşme ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. İLE/||/<> Deri, eklemler ve örgenlerde yangılanma ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. )


-SKLERODERMA ile/||/<> LUPUS

( Derinin sertleşmesi ve kalınlaşması ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. İLE/||/<> Bağışıklık düzeninin gövdenin kendi dokularına saldırması ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. )


-SKOLYOZ ile/||/<> KİFOZ

( Omurganın yana doğru eğrilmesi. İLE/||/<> Omurganın öne doğru eğrilmesi. )


-SKYPE ile/ve/||/<> WHATSAPP ile/ve/||/<> TELEGRAM



-SNUGGLE ile/ve/||/<>/> CUDDLE



-SODALİT ile/||/<> LAPİS LAZULİ

( Mavi renkte bir silikat minerali. İLE/||/<> Mavi renkli bir kayaç. )


-SODALİT ile/||/<> RODONİT

( Mavi renkte bir silikat minerali. İLE/||/<> Pembe ve siyah renkli bir mineral. )


-SODALİT ile/||/<> SUGİLİT

( Mavi renkte bir silikat minerali. İLE/||/<> Mor renkli nadir bir mineral. )


-SOFRA ile/ve/<> İRFAN SOFRA/LARI



-SOFRANIN BEREKETİ :/=/||/<>/< KALABALIĞI



-SOFU[Ar. < Yun.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/< MOLLA[Ar.]

( Dinin buyruk ve yasaklarına tümüyle uyan kişi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Büyük kadı. | Medrese öğrencisi. | Büyük bilgin. )


-SOĞAN ile/ve/||/<> PIRASA[Yun.]

( Zambakgillerden, yemeklere tat vermek için yumrusu ve yeşil yaprakları kullanılan güzel kokulu bitki. | Çiğdem, lale, zambak, sarımsak vb. bitkilerin toprak altındaki yumru kökü. İLE/VE/||/<> Zambakgillerden, sapından ve yapraklarından yararlanılan, çok yıllık bir kış sebzesi. )


-SOĞAN ile/ve/||/<> PORTAKAL

( Katmanları itibariyle. İLE/VE/||/<> Dilimleri itibariyle. )


-SOĞUK SU ile/ve/<> SICAK SU

( )


-SOĞUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< MESAFELİ



-SOĞUKTA/SERİNLİKTE GİYİNMEK:
GEREKSİNİM ile/ve/değil/||/<>/< TEDBİR



-SOĞULMA ile/<> SOĞURMA

( Suyu ya da sütü çekilerek pörsüme. | Irmak, kuyu, pınar gibi yerlerde, suyun çekilip yok olması. İLE Bir madde, bir sıvıyı içine çekmek. | Katı ya da sıvı bir maddeyi, soğurma yoluyla bir gazı içine almak, emmek, massetmek, absorbe etmek. | Bir ortamın, ışık enerjisini belirli nicelikte emmesi. )


-SOĞURMA ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> SÖMÜRME



-SOĞUT(UL)MA ile/ve/<> SOYUTLANDIR(IL)MA



-SOĞUTUCU/KLİMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YEL/RÜZGÂR YAKALAYICISI



-SOHBET:
KENDİNİ UNUTMAK ile/ve/<> KATMAMAK

( Sohbette, sipariş olmaz. )


-SOHBET:
KENDİNİ UNUTMAK ile/ve/<> KATMAMAK

( SOHBET: Soruları[sualleri/istekleri] unutturan. )


-SOHBET:
KENDİNİ UNUTMAK ile/ve/<> KATMAMAK

( SOHBET: Uzaduyumla[telepati] etkileşim. )


-SOHBET:
VAROLUŞ ve/<> İNSAN ÜZERİNE



-SOHBET'İN:
KÂL'İ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HÂL'İ



-SOHBET ve/<> BAHANE(GÜZELLİK)



-SOHBET ve/<> HİZMET



-SOHBET ile/ve/<> MUHABBET

( Aklın dili/aracı sözcükler ve sohbet, gönlün dili muhabbettir. )


-SOHBET ile/ve/<> MUHABBET

( Kişiyi, tümel/küllî akıla götürecek tek şey, muhabbettir. )


-SOHBET ile/ve/<> MUHABBET

( Ehl-i derdin sohbetine mahrem et! )


-SOHBET ile/ve/<> MUHABBET

( ... İLE/VE/<> İçinde sen/ben['den] olmayan. )


-SOHBET ile/ve/<> MUHABBET

( Dil ile. İLE/VE/<> Göz ile. )


-SOHBET ve/<> ŞİFÂ



-SOHBET ve/<> ÜLFET



-SOKAK/HABER FOTOĞRAFI ile/ve/değil/||/<>/< BELGESEL FOTOĞRAF

( )


-ŞOKLAR:
KALP KÖKENLİ[KARDİYOJENİK] ile/ve/||/<> SIVI EKSİKLİĞİ[HİPOVOLEMİK] ile/ve/||/<> ZEHİRLENME[TOKSİK] ile/ve/||/<> ALERJİ[ANAFLAKTİK]

( [Şok belirtileri]
- Kaygı, huzursuzluk, baş dönmesi.
- Bilinç seviyesinde azalma.
- Kan basıncında düşme.
- Hızlı ve zayıf nabız.
- Hızlı ve yüzeysel solunum.
- Deride soğukluk, solukluk ve nemlilik.
- Dudak çevresinde solukluk ya da morarma.
- Susuzluk. )


-ŞOKLAR:
KALP KÖKENLİ[KARDİYOJENİK] ile/ve/||/<> SIVI EKSİKLİĞİ[HİPOVOLEMİK] ile/ve/||/<> ZEHİRLENME[TOKSİK] ile/ve/||/<> ALERJİ[ANAFLAKTİK]

( [Şokta ilkyardım uygulamaları]
- Kendinin ve çevrenin güvenliği sağlanır.
- Hava yolunun açıklığı sağlanır, olabildiğince temiz hava soluması sağlanır.
- Varsa, kanama hemen durdurulur, şok duruşu verilir.
- Hasta/yaralı, sıcak tutulur, hareket ettirilmez.
- Sağlık kuruluşuna gönderilmesi sağlanır[112].
- Hasta/yaralının kaygı ve korkuları giderilerek psikolojik destek sağlanır. )


-ŞOKLAR:
KALP KÖKENLİ[KARDİYOJENİK] ile/ve/||/<> SIVI EKSİKLİĞİ[HİPOVOLEMİK] ile/ve/||/<> ZEHİRLENME[TOKSİK] ile/ve/||/<> ALERJİ[ANAFLAKTİK]

( [Şok pozisyonu]
- Hasta/yaralı, düz olarak sırt üstü yatırılır.
- Hastanın/yaralının bacakları 30 cm. kadar yukarı kaldırılarak, bacakların altına destek konulur.[Çarşaf, battaniye yastık, kıvrılmış giysi vb.]
- Üzeri örtülerek ısıtılır.
- Yardım gelinceye kadar hastanın/yaralının yanında kalınır.
- Belirli aralıklarla [2–3 dakikada bir] yaşam bulguları değerlendirilir.
)


-SOKRATES:
ÖNCESİ ile/ve/<>/> SONRASI

( THALES: [yaklaşık][M.Ö.] 625 - 546
ANAKSİMANDROS: [yaklaşık][M.Ö.] 610 - 546
ANAKSİMENES: [yaklaşık][M.Ö.] 585 - 525
PYTHAGORAS: [yaklaşık][M.Ö.] 570 - 496
HERAKLEITOS: [yaklaşık][M.Ö.] 540 - 480
PARMENİDES: [yaklaşık][M.Ö.] 515 - 450
EMPEDOKLES: [yaklaşık][M.Ö.] 494 - 434
ANAXAGORAS: [yaklaşık][M.Ö.] 500 - 428
PROTOGORAS: [yaklaşık][M.Ö.] 481 - 420
DEMOKRİTOS: [yaklaşık][M.Ö.] 460 - 360

ile/ve/<>/>

SOKRATES: [yaklaşık][M.Ö.] 470 - 399

PLATON: [yaklaşık][M.Ö.] 427 - 347
ARİSTOTELES: [yaklaşık][M.Ö.] 384 - 322 )


-SOKRATES:
ÖNCESİ ile/ve/<>/> SONRASI

( Sokrates öncesi düşünce, Thales ile başlıyor.
Anaksimandros, Anaksimenes tarafından devam ettiriliyor.
Pythagoras, mistik ve matematiksel yaklaşımı geliştiriyor.
Herakleitos, değişim ve oluşa işaret ediyor.
Parmenides, değişim ve varlık'a işaret ediyor.
Empedokles, dört unsur, iki karşıt kuvvet[sevgi ve nefret]'e işaret ediyor.
Anaxagoras, "şey" sayısı kadar unsur, akıl[nous] olduğuna işaret ediyor.
Protogoras, kişinin, herşeyin ölçüsü olduğuna işaret ediyor.
Atomcular, Leucippus ve Demokritos, niteliğin nicelik ile yer değiştirmesi.

İLE/VE/<>/>

Sokrates ile antik yunan doğa anlayışı, doğadan, insana yöneliyor.

Plato ve Aristotles, bu iki anlayışı, evreni anlamak için genişletiyor ve derinleştiriyorlar. )


-SOKRATES:
ÖNCESİ ile/ve/<>/> SONRASI

( SOKRATES: Sağlam güç sahibi. )


-SOKRATES:
ÖNCESİ ile/ve/<>/> SONRASI

( image )


-SOKRATES ve/||/<>/> DESCARTES ve/||/<>/> FICHTE

( FICHTE: Çam ağacı. )


-SOKRATES ile/ve/||/<> PATANJALI



-SOKRATES ve/<>/> PLATON ve/<>/> ARİSTOTELES

( ... VE/<>/> Olması gerekeni bilirim/bileyim. VE/<>/> Olanı (")bilebilirim(")/bileyim. )


-SOKUŞ ile/||/<> SÖGÜŞ/SÖVÜŞ

( Lâf sokmak, birbirini suçlamak. İLE/||/<> Sövmek, küfür etmek. )


-SÖLGENTAŞ ile/ve/||/<> ARKAİM



-SÖLOM ile/ve/||/<>/> KORDALILAR

( Orta derinin iki tabakası arasında bulunan ve oğulcukta genel gövvde boşluğunu oluşturan oyuk. İLE/VE/||/<>/> Sölomları iyi gelişmiş çok gözeli hayvanlar topluluğu. )


-SOLOMON ADALARI'NDA YAŞAM:
990'ı ile/ve/değil/<> 400'ü

( 990 adadan oluşan Solomon Adaları'nın, sadece 400'ünde kişiler yerleşmiştir. )


-SOLOMON ADALARI'NDA:
İNGİLİZCE ve/<> PİSİN

( ... VE/<> Yerel dil. )


-SOLOMON ADALARI'NDA:
ORKİDE ve/<> ÇOK ÇEŞİTLİ BİTKİLER

( 230 çeşit. VE/<> 4500 çeşit. )


-SOLOMON ADALARI'NDA:
YEREL DİLLER ile/ve/<> AĞIZ/ŞİVE

( 63 yerel dilde. İLE/VE/<> Çok çeşitli ağızlarda konuşuluyor. )


-SOLUK "MEKİĞİ" ve/||/<>/> KAZA VE KADER "MAKASI"

( Yaşam kumaşını dokur. VE/||/<>/> O kumaşı biçer. )


-SOLUK BORUSU/TRAKE[Fr. < TRACHEE] ile/ve/||/<> YEMEK BORUSU/ÖZAFAGUS/GULLET



-SOLUK DELİĞİ ile/ve/<> SOLUK YOLU



-SOLUK SAYISI ile/ve/||/<> NABIZ SAYISI

( [dakikada]
18 - 24[bebekte] | 16 - 22[çocukta] | 12 - 20[yetişkinde]

İLE/VE/||/<>

100 - 140[bebekte] | 100 - 120[çocukta] | 60 - 100[yetişkinde] )


-SOLUK/NEFES ile/ve/<> KELÂM

( ... İLE/VE/<> Soluğa/nefese verilen şekil. )


-SOLUK ve/||/<> BESLENME ve/||/<> PSİKOLOJİ ve/||/<>
FİZYOLOJİ ve/||/<> EŞEYSELLİK ve/||/<> İLETİŞİM

( www.KendiniTANI.com )


-SOLUNUM/KALP DURMASINDA:
0 - 1 dk. ile/ve/||/<>/> 0 - 4 dk. ile/ve/||/<>/> 4 - 6 dk. ile/ve/||/<>/> 6 - 10 dk. ile/ve/||/<>/> 10 dk. ve üzerinde

( [Solunum ve/ya da kan dolaşımı durduğunda]
Kalp duyarlılığı. İLE/VE/||/<>/> Beyinde hasar olasılığı azdır. İLE/VE/||/<>/> 4 ilâ 6 dakikada hücreler ölmeye başlar. Beyinde hasar olasılığı artar. İLE/VE/||/<>/> Beyinde hasar olasılığı yüksektir. İLE/VE/||/<>/> 10 dakika ve üzerinde (beyin) ölümü gerçekleşir.[Soğuk ortamda bu süre uzar.] )


-SOLUNUM/KALP DURMASINDA:
0 - 1 dk. ile/ve/||/<>/> 0 - 4 dk. ile/ve/||/<>/> 4 - 6 dk. ile/ve/||/<>/> 6 - 10 dk. ile/ve/||/<>/> 10 dk. ve üzerinde

( )


-SOLUNUM/KALP DURMASINDA:
0 - 1 dk. ile/ve/||/<>/> 0 - 4 dk. ile/ve/||/<>/> 4 - 6 dk. ile/ve/||/<>/> 6 - 10 dk. ile/ve/||/<>/> 10 dk. ve üzerinde

( Solunum durması: Solunum hareketinin durması nedeniyle gövdenin yaşamak için gereksinimi olan oksijenden yoksun kalmasıdır.
[Hemen yapay solunuma başlanmaz ise bir süre sonra kalp durması oluşur.] İLE/VE/||/<>/> Kalp Durması: Bilinci kapalı kişide, büyük arterlerden nabız alınamaması durumudur. Kalp durmasına en kısa sürede müdahale edilmezse dokuların oksijenlenmesi bozulacağından dolayı beyin hasarı oluşur. Kişide solunum olmaması, bilincin kapalı olması, hiç hareket etmemesi ve uyaranlara yanıt vermemesi, kalp durmasının belirtisidir. )


-SOLUNUM ve/||/<>/> DOĞRU SOLUNUM ve/||/<>/> DİYAFRAMA ALMA

( Türkçe, soluk verirken konuşulan bir dildir. Konuşmanın etkili olabilmesi ve söyleyişin düzgün olabilmesi için, konuşan kişilerin, doğru solunum uygulamalarını biliyor ve kullanıyor olmaları gerekir. VE/||/<>/> İyi bir solunum, soluk alırken, akciğerlere yeterli ölçüde havayı alıp yorgunluk duymadan geri vermektir. [İyi bir solunum elde edebilmek için diyaframı kullanarak soluk almamız gerekmektedir.] VE/||/<>/> Akciğerleri çevreleyen kaburga kafesinin altında bulunan boşluğu kullanarak soluk almaktır. [Bebeklerin soluk alış-verişi, diyafram soluğuna, en iyi örnektir.] )


-SOLUNUMDA:
TAM TIKANMA ile/ve/||/<> KISMÎ TIKANMA

( [Hasta]br> Öksürür, soluk alabilir, konuşabilir.[Bu durumda, hastaya dokunulmaz, öksürmeye teşvik edilir.] İLE/VE/||/<> Soluk alamaz. Acı çeker, ellerini boynuna götürür. Konuşamaz. Rengi morarır.[Bu durumda karına bası[Heimlich Manevrası] uygulanır. )


-SOLUNUMDA:
TAM TIKANMA ile/ve/||/<> KISMÎ TIKANMA

( Heimlich Manevrası:
[Yetişkinlerde]
- Hasta, ayakta ya da oturur pozisyonda olabilir.
- Hastanın yanında ya da arkasında durulur.
- Bir elle göğsü desteklenerek öne eğilmesi sağlanır.
- Öteki elin topuğu ile hızla 5 kez sırtına süpürür tarzda vurmak.
- Tıkanıklık açılmadıysa.
- Arkadan sarılarak gövdesi kavranır.
- Bir elin baş parmağı midenin üst bölümüne, göğüs kemiği altına gelecek biçimde yumruk yaparak konur.
- Öteki el ile yumruk yapılan el kavranır.
- Kuvvetle arkaya ve yukarı doğru bastırılır.
- Bu hareket, 5-7 kez yabancı nesne çıkıncaya kadar tekrarlanır.
- Şah damarından nabız ve solunum değerlendirilir.
- Tıbbî yardım istenir[112].

VE

[Bebeklerde]
- Bebek, ilk yardımcının bir kolu üzerine ters olarak yatırılır.
- Başparmak ve öteki parmakların yardımıyla bebeğin çenesi kavranarak boynundan tutulur ve yüzüstü durumda öne doğru eğilir.
- Baş gergin ve gövdesinden aşağıda bir durumda tutulur.
- 5 kez el bileğinin içiyle bebeğin sırtına kürek kemiklerinin arasına hafifçe vurulur.
- Öteki kolun üzerine başı, elle kavranarak sırtüstü çevrilir.
- Yabancı nesnenin çıkıp çıkmadığına bakılır.
- Çıkmadıysa başı gövdesinden aşağıda olacak sırtüstü biçimde tutulur.
- 5 kez iki parmakla göğüs kemiğinin alt bölümünden, karnın üs bölümüne baskı uygulanır.
- Yabancı nesne çıkana kadar devam edilir.
- Tıbbî yardım istenir[112]. )


-SOLVENT[İng.] ile/ve/||/<> SOLÜSYON

( Çözücü. İLE/VE/||/<> Çözelti. | Eriyik. | Çözüm. )


-SOMNAMBUL AŞAMADA, GÖZLER ...: AÇIK ile/ve/||/<> KAPALI



-SOMURMAK/SOĞURMAK ile/||/<> SÖMÜRMEK

( Emmek, ağza çekmek. İLE/||/<> Bir şey bırakmamak üzere yemek ya da içmek, iştahlı iştahlı yemek, hepsini birden bitirmek, silip süpürmek. )


-SÖMÜRME ile/ve/<> "SÖĞÜŞLEME"



-SÖMÜRMEK ile/ve/||/<>/< EMMEK



-SÖMÜRÜ ile/ve/<> DAYATMA



-SÖMÜRÜ ve/||/<>/< TAHRİK



-SOMUT DİL ile/ve/<> BİREYSEL DİL



-SOMUT EMEK ile/ve/||/<> SOYUT EMEK

( Kullanım değeri. İLE/VE/||/<> Değişim değeri. )


-SOMUT/LUK ile/ve/<> ÖRGÜN/LÜK



-SOMUT ile/ve/<> DİZGE/DÜZEN



-SOMUT ve/=/||/<> EYLEM



-SONA BAKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< YOLA BAKMAK



-SONBAHAR/GÜZ/HAZAN ile/ve/||/<> BAĞ BOZUMU

( Kuzey yarım kürede Eylül, Ekim ve Kasım aylarını içine alan süre. | Yaşlılık dönemi. İLE/VE/||/<> Bağda ürünün toplanması. | Bu işin yapıldığı mevsim, sonbahar. )


-SONLU KÜMELERİN BİRARADALIĞINDA ile/ve/||/<> SONSUZLUĞUN OLANAKSIZLIĞI



-SONLU SONSUZ ile/ve/||/<> SONSUZ SONLU

( İçerik, biçim/şekil/morf. İLE/VE/||/<> Yapı, sûret/form. )


-SONLU/LUK / SONSUZ/LUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SALTIK/LIK / MUTLAK/LIK



-SONLULUĞUN(ÖLÜMÜN) SONRASI ile/ve/||/<> SONSUZLUK



-SONLULUK VE SONSUZLUK ile/ve/||/<> OLANAK VE ZORUNLULUK

( SONLULUĞUN SONSUZLUĞU )


-SONLULUK ile/ve/||/<>/> SONLULUĞUN SONSUZLUĞU



-SONRA ile/ve/ne yazık ki/||/=/<>/> HİÇBİR ZAMAN



-SONSAL SINIFLAMA(KATEGORİ) ile/ve/||/<>/> KAVRAM



-SONSUZ/LUK:
ÖZNE ile/ve/||/<> NESNE



-SONSUZ/LUK ile/ve/||/<> Pİ ile/ve/||/<> GOOGOLPLEX ile/ve/||/<> GRAHAM ile/ve/||/<> RAYO

( ∞ İLE İLE Googol, matematikteki büyük sayılardan biridir ve 10 üzeri 100'e eşittir. Başka bir deyişle 1 googol, 1 rakamına yüz sıfır ekleyerek yazılır. Bu terim, Amerika'lı matematikçi Edward Kasner'ın yeğeni Milton Sirotta[1929–1980] tarafından 1938 yılında kullanılmaya başlanmıştır.[Milton, bu sırada dokuz yaşındaydı.] )


-SONSUZ/LUK ile/ve/||/<> Pİ ile/ve/||/<> GOOGOLPLEX ile/ve/||/<> GRAHAM ile/ve/||/<> RAYO

( Bir trilyon, oniki sıfırla yazılır. Yüz tane sıfır kullanırsak, buna, bir "gogol" denilir. Bir gogol sıfır kullanılarak yazılan sayıya, "gogolplex" denilir. Evrendeki tüm moleküllerin sayısını yazmak için 79 sıfır yetiyor. Bir milyon gün, ancak 2739 yıl oluyor. İstanbul'un fethinden bu yana, sadece 17 milyar saniye geçmiş. Yazının bulunuşundan bugüne ise ancak 189 milyar saniye geçmiş.[Bu, trilyonun ancak beşte biridir.] Bir kişinin yaşamı, ortalama 2 milyar saniyedir. )


-SONSUZ/LUK ile/ve/||/<> Pİ ile/ve/||/<> GOOGOLPLEX ile/ve/||/<> GRAHAM ile/ve/||/<> RAYO

( "Graham ve Rayo Sayısı" ile ilgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


-SONSUZ ile/ve/değil/yerine/<> BİTİMSİZ



-SONSUZA YÖNELİK OLMA ile/ve/<>/değil SÜREKLİLİK



-SONSUZLUK ile/ve/||/<>/> AN ile/ve/||/<>/> TERSİNEMEZLİK(ENTROPİ) ile/ve/||/<>/> HEM, HEM DE | NE, NE DE ile/ve/||/<>/> BİLE DEĞİL (<> / > / < BİLE DEĞİL) (<> / > / < BİLE DEĞİL) ... ∞



-SONSUZLUK ile/ve/<> BÜTÜNLÜK



-SONSUZLUK ve/<>/>< GERÇEKLİK

( Hak. VE/<>/>< Olumsallık[keyfîlik]. )


-SONSUZLUK ile/ve/<> KISIR DÖNGÜ



-SONUÇ ile/ve/<>/değil/yerine BİLEŞKE



-SONUÇ ve/||/<>/< KISIR/LIK



-SONUÇ ile/ve/<> NEDEN/SEBEP



-SONUÇ ile/ve/||/<> ÖZET



-SONUÇ ile/ve/değil/||/<>/> ÜRÜN



-SONUÇ ile/ve/değil/<> UZANTI



-SONUÇLANDIRMA ile/ve/değil/||/<>/> SONLANDIRMA



-SONUÇTA ... ile/ve/değil/yerine/<> GEREKSİNİM



-SORGU/İFADE TUTANAĞI:
ŞÜPHELİDE ile/ve/değil/||/<>/> OLAYDA TARAF VARSA

( [Kayıt/evrak/zabıt] Şüpheli sıfatıyla düzenlenir.[Suç isnâd edilen kişinin verdiği açıklamadır/ifadedir.] İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> "Bilgi alma" sıfatıyla düzenlenir. )


-SORGU/İFADE TUTANAĞI:
ŞÜPHELİDE ile/ve/değil/||/<>/> OLAYDA TARAF VARSA

( Kolluk kuvvetleri tarafından. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Soruşturma savcısı tarafından alınır. )


-SORGULA!:
ELİNİ ve/||/<> DİLİNİ ve/||/<> YOLUNU ve/||/<>
GÜNÜNÜ ve/||/<> GÖNLÜNÜ ve/||/<> SONUNU

( Kazandıkça, bölüşemiyorsan. VE/||/<> Konuştukça, kırıcı oluyorsan. VE/||/<> Yürüdükçe, hedeften çıkıyorsan. VE/||/<> Günler/yıllar geçtikçe, yerinde sayıyorsan. VE/||/<> Sevildikçe, vefâsızlaşıyorsan. VE/||/<> Hangi durumda olursan ol! )


-SORGULAMA ve/||/<>/> ÖZGÜRLEŞME



-SORGULAMA ile/ve/||/<>/> SINANMA



-SORGULAMA ile/ve/+/<> YORUMLAMA



-SORGULAMAK ile/ve/||/<>/> ANLAMAK ile/ve/||/<>/> AŞMAK



-SORGULAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖZLEMLEMEK



-SORGULANABİLİR/LİK ile/ve/||/<> BİLİNEBİLİRLİK



-SORGUSUZ ile/ve/||/<>/> SORUSUZ/SUALSİZ[Ar.]



-SORMAK:
[ya] MERAKTAN ile/ve/||/<>/ya da ÖYLESİNE



-SORMAK ile/ve/<> FARKINDALIK



-SORMAK ile/ve/<> İSTEMEK

( Aynı anda iki anlama birden sahip olan, haddi aşmamak üzere hangisi daha uygunsa o anlam üzerinden değerlendirme dileğiyle kullanılan çok değerli bir kavram ve sözcüğümüzdür. )


-SORU (SORMAK):
ÖĞRENMEK İÇİN ile/ve/değil/bazen/||/<> ANLAMAK İÇİN ile/ve/değil/bazen/||/<> GERİBİLDİRİM/ONAY İÇİN



-SORU SORMAK ve/=/||/<>/< SORUMLULUĞU İSTEMEK



-SORU(N)LARI:
ÇÖZMEK ile/ve/||/<>/> AŞMAK



-SORU ile/ve/||/<>/> İLKE



-SORU ile/ve/<> YANIT

( Soru, yanıttan önce gelir. )


-SORU ile/ve/<> YANIT

( Question comes before answer. )


-SORULAR:
BİLİMİN TEMELLERİNİ İLGİLENDİRENLER ile/ve/||/<> BİLİMİN YÖNTEMİNİ İLGİLENDİRENLER



-SORULMAMIŞ/İSTENİLMEMİŞ ÖNERİ/TAVSİYE ile/ve/ne yazık ki/||/<>/< MASKELİ AŞAĞILAMA



-SORULURSA ile/ve/değil/||/<>/>/< SORULSA



-SORUMLULUK DUYMAK ile/ve/||/<>/> SORUMLU OLMAK



-SORUMLULUK:
TEK ile/ve/||/<> TOPLU



-SORUMLULUK ve/||/<>/< (KENDİNİ) SAVUNABİLMEK("SALDIRI" değil/olmayan!)



-SORUMLULUK ve/<> BAKIM



-SORUMLULUK ve/||/<> ONUR



-SORUMLULUKLARIN AZALDIĞI DURUMLAR:
CİNNET ile/ve/||/<> SAĞIRLIK YA DA ÖTEKİ DUYU YİTİMLERİ ile/ve/||/<> BELLEK ZAYIFLIĞI ile/ve/||/<> UYKU ile/ve/||/<> SARA ile/ve/||/<> HASTALIK ile/ve/||/<> HATA



-SORUMLULUKLARIN, KISMEN AZALDIĞI DURUMLAR:
BİLGİSİZLİK ile/ve/||/<> SARHOŞLUK(SEKİR) ile/ve/||/<> HAFİFLİK(HEZEL) ile/ve/||/<> SEFAHET ile/ve/||/<> SEFER



-SORUMLULUKLARIN, KISMEN AZALDIĞI DURUMLAR:
KÖLELİK(RİKKİYET) ile/ve/||/<> İKRAH



-SORUMLULUKLARIN, KISMEN AZALDIĞI DURUMLAR:
KÜÇÜKLÜK ile/ve/||/<> BUNAMA(ATEH) ile/ve/||/<> ÂDET GÖRME(HAYIZ)



-SORUN:
"YAP(A)MAMA" ile/ve/değil/||/<>/< BAŞLAYAMAMA



-SORUN" ile/ve/değil/<> "YÜK"



-SORUN/LAR ile/ve/<> İLETİŞİM KOPUKLUĞU



-SORUN/SIKINTI:
FARKLI OLMAK/TA ile/ve/||/<>/ne yazık ki FARKINDA OLMAMAK/TA

( )


-SORUN ile/ve/=/||/<>/< "SONUÇ"



-SORUN ve/||/<>/> HEDEF ve/||/<>/> ENGEL ve/||/<>/> GÜÇ KAYNAĞI



-SORUN ile/ve/değil/<> KAÇMA



-SORUN ile/ve/ne yazık ki/||/<>/< SORUNUN OLMAMASI SORUNU



-SORUNLAR:
UZAKLAŞTIRAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAKINLAŞTIRAN



-SORUNLAR ile/ve/||/<>/> OLANAKLAR ve FIRSATLAR



-SORUNLAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SORUNLARI TERK ETMEK



-SORUNLARI:
AŞMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ASKIYA ALMAK



-SORUNLARIN:
OLUŞMASI ile/ve/değil/||/<>/< ORTAYA ÇIKMASI



-SORUNU:
GÖRMEMEK ile/ve/||/<> ÇARPITMAK



-SORUŞTURMA ile/ve/||/<>/> KOVUŞTURMA/KOĞUŞTURMA/TA'KÎBÂT

( Gizli. İLE/VE/||/<>/> Açık. )


-SORUŞTURMADA:
GİZLİLİK ile/ve/||/<> KISITLILIK

( Ancak ve sadece ilk 24 saat için uygulanabilir.[Sulh ceza mahkemesi tarafından verilir. İtiraz da yine bu mahkemeye yapılabilir.][Savcı ya da kollu kuvvet tarafından da alınabilmektedir.][Şüpheli, avukat da dahil olmak üzere hiçkimseyle görüştürülmez.][Hakkında herhangi bir belge/evrak almak olanaklı değildir.] İLE/VE/||/<>/> Soruşturmanın sağlığı açısından, bilgi/belge/verilerin, kişilerin eline geçmemesi için Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilir.[Soruşturma aşamasından iddianamenin hazırlanıp mahkemece kabul edilip duruşma tarihi verildikten sonra kalkar.][Avukatlar, gizlilik kararı olan dosyalarda şüphelinin tüm araştırma raporları/tutanakları, belgeleri ve imzalı beyanlarını bu süreçte alabilir.][Gizlilik kararı, iddianame hazırlandıktan sonra (re'sen) kalkar.] )


-SOSYAL MEDYA (5C):
KONUŞMA/SÖYLEŞİ ve/+/||/<>/> ORTAKLIK ve/+/||/<>/> YORUM ve/+/||/<>/> İŞBİRLİĞİ ve/+/||/<>/> KATKI



-SOVYET:
SO ve/||/<> VYET

( Birlikte, birarada. VE/||/<> Düşünme, konuşma. )


-SOY ve/<> İLİM

( "Soy", ancak ilme tâbi olmakladır. )


-SOYA FASULYESİ ile/ve/||/<> HURMA YAĞI ile/ve/||/<> OKALİPTUS

( )


-SOYA FASULYESİ ile/ve/||/<> HURMA YAĞI ile/ve/||/<> OKALİPTUS

( Belgeselde altı çizilen bazı önemli(öncelikli) bilgi ve başlıklar...

- Yeryüzünde, her dört kişiden biri[1.5 milyar kişi], 6.000 yıl öncesinin olanaklarıyla yaşıyor. 7.7 milyarlık nüfusun, yarısından çoğu, kentlerde yaşıyor. Dünya nüfusu, 1950'den beri üç katına çıktı. Lagos'ta, nüfus, 1960 yılında 700.000 iken, 2025'te 16 milyona çıkmış olacak.

- Her hafta, bir milyondan fazla kişi, kentlere göç ediyor. Her altı kişiden biri, temel gereksinimlerini gideremeden yaşıyor. Kıtlık, daha fazla yayılarak 1 milyar kişinin aç yaşamasına neden oluyor. Nijerya, Afrika'nın en büyük petrol ihracatçısı olmasına karşın nüfusunun %70'i açlık sınırındadır.

- Kullanılan suyun %70'i hayvan yemi üretmek üzere tarıma yönlendirilmektedir. 1 kilo patates üretmek için 100 litre, 1 kilo pirinç üretmek için 4.000 litre, 1 kilo tavuk eti için 15.000 litre, 1 kilo sığır eti içinse 20.000 litre su tüketilmektedir. Çiftçilerin binlerce yılda oluşturduğu tarım ürünü çeşitliliğinin dörtte üçü, son yüzyılda silinmiş oldu.

- 1950'den bu yana, uluslararası ticaret hacmi, 20 kat arttı. Ticaretin %90'ı deniz üzerinden yapılıyor. Her yıl 500 milyon konteyner, dünyanın en büyük tüketim merkezlerine doğru yola çıkıyor.

- Dünya çapında yapılan tahıl ticaretinin %50'sinden fazlası, hayvan yemi için yapılıyor.

- 1950'den bu yana avlanılan balık sayısı, 5 kat artarak, 18 milyondan, 100 milyona çıktı. Binlerce fabrika gemisi, okyanuslardaki balıkları boşaltıyor. Avlanma bölgelerinin dörtte üçü, ya yok oldu, ya tüketildi ya da tükenmek üzere. Büyük balıkların çoğunun soyu, tekrar üreyebilecek zaman ve koşulları bulamadığından dolayı tükendi.

- Yeryüzündeki on ırmaktan biri, denize kavuşamıyor. Bu nedenle, Ürdün Irmağı'ndan yoksun kalan Lût Gölü'ndeki su seviyesi, her yıl, 1 metre azalmakta.

- Gelecek yüzyılda su kıtlığından en çok zarar görecekler, Hindistan'da yaşayanlar olarak görünüyor. Hindistan'da, son 50 yılda, 21 milyon kuyu kazıldı. (Ülkenin pek çok bölgesinde, ilk kez bu kadar derin kuyu açıldı.) Batı Hindistan'da, açılmış olan kuyuların %30'undan ümit kesilmiş durumda.

- Las Vegas'ta yaşayanlar, dünyanın en çok su tüketen bölgesinden biri.(Kişi başına günlük su tüketimi 800 ilâ 1000 litre.)

- Su kıtlığı, 2025'ten önce, 2 milyar kişiyi etkileyebilecek durumda. Her gün 5.000 kişi, kirli içme suyu nedeniyle ölüyor ve 1 milyar kişinin temiz suya erişimi yok.

- Bataklıklar, yeryüzünün %6'sını oluşturur. Durgun sularının derinliklerinde, pek çok bitki ve mikro organizma suyu süzer ve kirlilikten arındırır, kurak mevsimler için suyu korurlar. Son yüzyılda, otlak, tarım ya da inşaat alanı oluşturmak üzere yeryüzündeki tüm bataklıkların yarısı kurutulmuştur. Bataklıkların bize sunduğu zenginlikten habersiziz ne yazık ki.

- Mercan resiflerinin %30'u yok olmuştur. 2050 yılında, dünya üzerindeki canlı türlerin dörtte birinin yok olabileceği öngörülüyor.

- Ormanlar, yeryüzündeki biyo çeşitliliğin dörtte üçüne ev sahipliği yapar. Ekilebilir toprakların %40'ı, uzun vadeli hasar görmüş durumda. Her yıl, 13 milyon hektar orman yok oluyor.

- Amazon, 40 yılda, %20 oranında küçül(tül)müştür. Kesilen ağaçların alanı, hayvan çiftlikleri ve soya fasulyesi üretimi için tarım alanına dönüştürüldü. Bu soyaların %95'i, Avrupa ve Asya'daki çiftlik ve kümeslerde "et üretmek üzere" hayvanlar için kullanılmaktadır.

- Dünyanın en büyük 4. adası olan Borneo Adası, 20 yıl öncesine kadar geniş ormanla kaplıydı. 10 yıla kadar hiçbir ağaç bırakılmayacak. Bu durum, dünyada en çok tüketilen hurma yağı üretimine karar verilmesiyle ortaya çıktı. Yiyecek olmanın yanı sıra temizlik, kozmetik ürünleri ve alternatif yakıt olarak da kullanılıyor.

- Son 50 yılda kağıda artan ilginin beş kat artması nedeniyle kâğıt hamuru yapımında kullanılan okaliptuslar, toprağa salgıladıkları zehir nedeniyle daha sonra başka hiçbir bitki yetişmiyor. Hızlı yetişseler de su rezervlerini çok hızlı tüketiyor.

Yaşamsal olanlar, gereksiz olanlar için yok ediliyor. - Karayipler'in Haiti adasında da ormanların sadece %2'si kaldı.

- Paskalya Adası'nda yaşayan Rapauliler, burada yetişen, dünyanın en yüksek palmiye ağaçlarını tümünü kereste için keserek kendilerini, adadaki yaşamı ve örnek uygarlıklarını yok ettiler.

- Kıta buzulları, son 40 yılda kalınlığının %40'ını kaybetmiş durumda. Yüzey alanının da 2030'a kadar yok olacağı düşünülüyor. Kuzey kutup bölgesindeki buzul, 30 yıl içinde, yüzey genişliğinin %30'unu kaybetti.

- Grönland'daki buzullar, yeryüzündeki tüm tatlı suyun %20'sine denk geliyor. Bu buzul erirse, deniz seviyesi 7 metre yükselecek. Bu bölgedeki erimenin nedeni de tüm dünyadaki sera gazı salınımından kaynaklanmaktadır.

- Atmosferdeki büyük rüzgâr akımları yön değiştiriyor.

- Dünya nüfusunun %70'i, kıyı düzlüklerinde yaşıyor. En büyük 15 ülkenin 11'i, ya deniz kıyısında, ya da ırmak ağzında kurulu. Göçler kaçınılmaz olacak fakat öngörülemeyen, göçlerin ne kadar büyük olacağı.

- Klimanjero Dağı'ndaki buzulların da %80'i erimiş durumda.

- Avustralya'daki tarım alanlarının yarısı, kuraklıktan yüksek oranda etkilenmiş durumda. 12.000 yıldır gelişimimizi sağlayan iklimsel dengeyi tehlikeye atıyoruz.

- Dünya nüfusunun %20'si, ayrıcalıklı bir güç olarak görülen mineral ve tüm kaynakların %80'ini tüketiyor. Madencilik, yeryüzündeki tüm rezervleri, yüz yıl sona ermeden tüketmiş olacak. İki milyardan fazla kişinin yaşamı kömüre bağımlı olarak sürüyor.

- Dünyada askerî giderlere yapılan harcamalar, gelişmekte olan ülkelere yapılan yardımlardan 12 kat daha fazla.

- Her dört memeliden biri, her sekiz kuştan biri, her üç amfibiden biri yok olma tehlikesi altında. Canlı türleri, normalden bin kat daha fazla yok oluyor.

- Son 15 yılın ortalama sıcaklıkları, bu döneme kadar görülen ve kaydedilen en yüksek sıcaklıklar oldu.

- 2050 yılında, 200 milyonu aşan iklim mültecisi olabilir.

- Temel gereksinimlerimizle beliren "ümit ve hayaller", artık, doyumsuzluk ve savurganlığı da beraberinde getiriyor.

- Bireyler arasındaki dayanışmayı sağlamak, ötekileştirdiklerinin çektikleri acıdan kaçmak için duvarlar mı öreceğiz?

- Hepimiz, aynı ailenin bireyleriyiz. )


-SOYA FASULYESİ ile/ve/||/<> HURMA YAĞI ile/ve/||/<> OKALİPTUS

( BORNEO ADASI

)


-SOYAKTARAN:
Y ile/ve/||/<> X

( )


-SOYLA ile/||/<> SÖYLE

( Manzum söz söylemek, hitap/hitabet etmek. İLE/||/<> Belirsiz söylemek. )


-ŞÖYLE DÜŞÜNMEK ve/||/<>/>/< DENEY



-SÖYLEDİKLERİMİZ ile/ve/<> SÖYLEYEMEDİKLERİMİZ

( ... İLE/VE/<> Söylediklerimizden daha çok pişmanlığa neden olur. )


-SÖYLEM ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< EYLEM



-SÖYLEM ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> SÖYLENTİ



-SÖYLEMEKTEN/YAPMAKTAN (")KURTULMAK(") ile/ve/<>/değil SORUMLULUKTAN (")KURTULMAK(")



-SÖYLEMLERİMİZİN/EYLEMLERİMİZİN:
SORUMLULUĞUNU ALMAK ve/||/<>/> (DOĞRUDAN/OLASI) SONUÇLARINA KATLANMAK



-SÖYLENİLECEK SÖZÜ OLMAYANIN:
[ne yazık ki]
[ya] YÜKSEK SESİ ve/ya da/||/<> "ÖFKESİ"



-SÖYLENİLEMEYEN ile/ve/<> SESLENDİRİLEMEYEN

( ARETA ile/ve/<> APORETA )


-SÖYLENTİ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> DEDİKODU



-SÖYLEYİŞ/DİKSİYON[Fr./İng. < DICTION] ile/ve/değil/||/<> SESLENDİRİŞ/ARTİKÜLASYON[Fr./İng. < ARTICULATION]



-SÖYLEYİŞ/TELÂFFUZ ile/ve/<> İTİRAF



-SÖYLEYİŞ ile/ve/<> DEĞİNİ



-SÖYLEYİŞ ile/||/<> YANSIMA ile/||/<> ULAM ile/||/<> KAPLAM ile/||/<> GÖÇÜŞME ile/||/<> YALINLAŞTIRMA/SADELEŞTİRME/HAFİFLETME/TAHFİF ile/||/<> KATMERLENME/MUZÂAF ile/||/<> AKIŞMA ile/||/<> BENZEŞİM ile/||/<> ÖTÜMLÜ/TİTREŞİMLİ/SEDÂLI ile/||/<> ÖTÜMSÜZ/TİTREŞİMSİZ/SEDÂSIZ

( Sesleme edimi sırasında seslerle bürünsel öğeleri söyleme, gerçekleştirme biçimi. İLE/||/<> Dış gerçeklik düzleminde var olan ses ya da gürültüleri, işitimsel izlenimi yansıtacak biçimde aktaran, adlandırılan gerçeği ses öykünmesi yoluyla belirten dilsel öğe. İLE/||/<> Dilbilgisel ya da anlamsal sınıflandırma birimi. Çeşitli ortak dilbilgisel ve anlamsal ölçütlere göre dil öğelerinin yerleştirildiği ya da oluşturduğu sınıf. İLE/||/<> Bir kavramın kapsamına giren, o kavramın tanımladığı öğelerin tümü. İLE/||/<> Bir sözcük içinde birbirini izleyen iki ses biriminin yer değiştirmesi. İLE/||/<> Kolaylık sağlama amacıyla sözcükten bazı yazaçların düşürülmesi. İLE/||/<> Bir sözcükte ortadaki yazaç ile son yazacın aynı yazaçla tekrarlanması. İLE/||/<> Kulağa hoş gelen seslerin birbirini izlemesi. İLE/||/<> Bir sesin söz zincirinde kendisinden önce ya da sonra gelen bir başka sesle birlikte bulunmasından doğan ve birinden öbürüne özellik aktanmı yoluyla gerçekleşen değişim. İLE/||/<> Ses tellerinin titreşimiyle nitelenen sesler için kullanılır. İLE/||/<> Ses telleri titreşmeden oluşan sesler için kullanılır (p, ç, q, k). )


-SOYLU" ve/||/=/<> İNSAFA GELEN

( En "soylu" kişi/ler, insafa gelen(ler)dir. )


-SOYMAK ile/ve/<> AYIKLAMAK ile/ve/<> TEMİZLEMEK



-SOYU TÜKENME TEHLİKESİ ALTINDA OLAN TÜRLER ile/ve/||/<>/> KORUMA

( Soyu tükenme tehlikesi altında olan türler, yok olma tehlikesi altında olan türler. İLE/VE/||/<>/> Bu türlerin yok olmasını önlemek için yapılan çalışmalar. )


-SOYUT DİL ile/ve/<> TOPLUMSAL DİL



-SOYUT TÜMEL ile/ve/<>/> SOMUT TÜMEL

( İdea. İLE/VE/<>/> İdeal. )


-SOYUT ile/ve/||/<> EYLEM



-SOYUT ile/ve/değil/=/||/<> İLİŞKİSİZLİK (/"İLİŞKİ/LİLİK")



-SOYUT ile/ve/||/<> SONUÇ



-SOYUTLAMA (YETENEĞİ/YETKİNLİĞİ/GÜCÜ) ile/ve/||/<> BENZETME/MECAZ (YETENEĞİ/YETKİNLİĞİ/GÜCÜ)



-SOYUTLAMA GÜCÜ ile/ve/||/<> YÖNETİLEBİLİRLİK ile/ve/||/<> İLİŞKİLERİN ÖNCELİĞİ



-SOYUTLAMA ile/ve/değil/||/<>/< SIYIRMA/AYIRMA/DIŞA ÇIKARMA



-SOYUTLAMA ile/ve/||/<> SOYUTLANMA



-SOYUTLAMAK ile/ve/||/<>/> SOYUTLAMANIN SOYUTLA(N)MASI



-SOYUTLANMA ve/<> GÜZELLİK



-SOYUTLAŞTIRMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/> YAŞAMA GEÇİRME



-SÖZ DİNLEMEK ile/ve/<> DİKKATE ALMAK

( Söylenilen ya da yapılması istenilen/beklenilen şeyin size [o an için] uymaması, o sözü/düşünceyi ya da durumu dikkate almamanızı gerektirmez. Gençlik/cehâlet düşünce ve tavırları olarak tepki gösterme eğiliminde olabilirsiniz fakat durum, söylenilen söze uyum gösterip göstermemekten çok [kulakardı etmek yerine] yeterince dikkate alıyor olmayı gerektirir. "Sırtına bir şey al/giy!" sözüne, hiç düşünmeden/değerlendirmeden, hızlıca "bana bir şey olmaz!", "gerek yok!", "sen yaşlı olduğun için söylüyorsun/önemsiyorsun" şeklinde yanıt vermek yerine yeteri kadar dikkate almakta yarar vardır. )


-SÖZ SÖYLEMEK ile/ve/||/<> ANLAMAK

( İrfan ister. İLE/VE/||/<> İnsan/kişi ister. )


-SÖZ SÖYLEMENİN KURALLARINDA:
ÖNÜNÜ ARDINI GÖZETMEK[Ar.] ve/||/<> SÖYLEMEDEN ÖNCE TEKRAR TEKRAR DÜŞÜNMEK[Ar.] ve/||/<> ON KERE DÜŞÜNÜP BİRİNİ SÖYLEMEK[Ar.] ve/||/<> "HER AĞZIMIZA GELENİ" SÖYLEMEMEK[Ar.]

( Önün ardın gözet fikr-i dakîk et onda bir söyle
Öğütme ağzına her ne gelirse âsiyâb-âsâ

Osman Nevres[ö. 1762] )


-SÖZ SÖYLEMENİN KURALLARINDA:
ÖNÜNÜ ARDINI GÖZETMEK[Ar.] ve/||/<> SÖYLEMEDEN ÖNCE TEKRAR TEKRAR DÜŞÜNMEK[Ar.] ve/||/<> ON KERE DÜŞÜNÜP BİRİNİ SÖYLEMEK[Ar.] ve/||/<> "HER AĞZIMIZA GELENİ" SÖYLEMEMEK[Ar.]

( )


-SÖZ VERME! ve/||/<> SÖZÜNDEN DÖNME!

( Ölsen de! VE/||/<> Ölsen de! )


-SÖZ VERMEK/VEREN ve/||/+/<>/> SÖZÜNDE DURMAK/DURAN



-SÖZ VERMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÜVEN VERMEK

( Güven veriyorsan, ayrıca söz vermen gerekmez. )


-SÖZ:
"AĞDALI" ile/ve/değil/||/<>/< ABARTILI



-SÖZ:
DİLLERDE ile/ve/||/<> GÖNÜLLERDE

( Destan olur. İLE/VE/||/<> Şiir olur. )


-SÖZ:
DÜZ ile/ve/||/<> ETKİ ile/ve/||/<> EDİM



-SÖZ:
KABUL GÖRMEK İÇİN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DOĞRULUĞUNDAN DOLAYI



-SÖZ:
SERT ile/ve/||/<> TERS ile/ve/||/<> KİTABIN ORTASINDAN



-SÖZ(CÜK):
GERÇEK ile/ve/||/<>/> DEĞİŞMECE/MECAZ[Ar.] ile/ve/||/<>/>
DOKUNDURMA/KİNÂYE ile/ve/||/<>/> AÇIK/SARİH

( Çıkarımsal. İLE/VE/||/<>/> Hayal/Muhayyile. İLE/VE/||/<>/> Sezgi/Hads. İLE/VE/||/<>/> Apaçık. )


-SÖZ(CÜK):
GERÇEK ile/ve/||/<>/> DEĞİŞMECE/MECAZ[Ar.] ile/ve/||/<>/>
DOKUNDURMA/KİNÂYE ile/ve/||/<>/> AÇIK/SARİH

( Soğan. İLE/VE/||/<>/> Sarımsak. İLE/VE/||/<>/> Koku. İLE/VE/||/<>/> Yaygın koku. )


-SÖZ(CÜK):
GERÇEK ile/ve/||/<>/> DEĞİŞMECE/MECAZ[Ar.] ile/ve/||/<>/>
DOKUNDURMA/KİNÂYE ile/ve/||/<>/> AÇIK/SARİH

( )


-SÖZ(CÜK):
GERÇEK ile/ve/||/<>/> DEĞİŞMECE/MECAZ[Ar.] ile/ve/||/<>/>
DOKUNDURMA/KİNÂYE ile/ve/||/<>/> AÇIK/SARİH

( Söz(cük)leri/ni değiştir... Dünya/n değişsin...
)


-SÖZ(CÜK):
GERÇEK ile/ve/||/<>/> DEĞİŞMECE/MECAZ[Ar.] ile/ve/||/<>/>
DOKUNDURMA/KİNÂYE ile/ve/||/<>/> AÇIK/SARİH

( )


-SÖZ(CÜK)LERİ/Nİ ve/||/<> TUTUMU/NU DEĞİŞTİR...
DÜNYA/N DEĞİŞSİN!



-SÖZ/EYLEM ile/ve/<> DOĞRU YER

( Meyvesiz sözler söyleyip, söylediklerini yaşamında uygulamayan kişi, güzel ve renkli görünen fakat kokusu olmayan bir çiçeğe benzer. )


-SÖZ/EYLEM ile/ve/<> DOĞRU ZAMAN



-SÖZ/LÂFIZ:
İLZAMÎ ile/ve/||/<> İLTİZAMÎ

( EMİR | DÂVÂ | TALEP | HÜKÜM | VASİYET

ile/ve/||/<>

BORCU İKRAR[İKRÂR-I Bİ'D-DEYN]/SUÇU İKRÂR[Vİ'T-TÖHMET] | ŞAHADET | GAİP HAKKINDAKİ KEFÂLET | ŞARTA MUKÂRİN TAAHHÜTLER )


-SÖZ/SAV:
BOŞ ve/||/<> BELEŞ



-SÖZLÜK ile/ve/yerine/<> ANSİKLOPEDİK SÖZLÜK

( İlk sözlük yazarı... Halil b. Ahmed [ö. 786] )


-SÖZ ile/ve/değil/||/<>/>/< BİLİNCİ KURAN SÖZ



-SÖZ ile/ve/<> ÇÖZÜM



-SÖZ ile/ve/<>/> DOLAYLAMA

( ... İLE/VE/<>/> Süslü, sanatlı yazınsal söz. ["Türkiye'nin kalbi Ankara", "Büyük Kurtarıcı, ATATÜRK" vb.] )


-SÖZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< EYLEM ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< NİYET



-SÖZ ile/ve/<> GARANTİ

( Neye söz verdiysen oradan hesaba çekilirsin. )


-SÖZ ile/ve/<> GARANTİ

( VAAD ile TAAHHÜD/T )


-SÖZ ile/ve/<> GARANTİ

( VAİT: Söz verme. Belirli bir şeyi yapmayı taahhüt. )


-SÖZ ile/ve/<> GARANTİ

( TAAHHÜD[< AHD]: Bir işin yapılması üzerine resmi olarak sözleşme. )


-SÖZ ve/||/<>/< HÂL ve/||/<>/< NÛR



-SÖZ ile/ve/||/<>/> SUSABİLME/SÜKÛT

( "Gümüş." İLE/VE/||/<>/> "Altın." )


-SÖZ ile/ve/<> TALÂKAT

( ... İLE Kolayca, düzgün söz söyleme durumu. )


-SÖZ ve/||/<>/>/< ÜMİT

( Sözün eşiği, ümidin eşiğidir. Bir yerde, söylenilecek söz var ise orada, ümit var demektir.
Sözümüz, ümidimizdir... )


-SÖZ ile/ve/<> YAZI

( Etkileme sanatı. İLE/VE Varolma sanatı. )


-SÖZ ile/ve/<> YAZI

( Söz ile ses hem delâlet eden hem edilen. İLE/VE Sadece delâlet/işaret eden. )


-SÖZ ile/ve/<> YAZI

( DİLEKÇE/ARÎZA[Ar.]: Küçükten büyüğe yazılan yazı. )


-SÖZ ile/ve/<> YAZI

( GRAFOLOJİ: El yazısını inceleyen bilim dalı. )


-SÖZ ile/ve/<> YAZI

( Söz, uçar; yazı, kalır! [Lat. Verbevolent, scriptamanent.] )


-SÖZ ile/ve/<> YEMİN

( Doğru söz yeminden ileri! )


-SÖZ ile/ve/<> YEMİN

( HULF[Ar.]: Verdiği sözü tutmama, üzerinde durmama. | [mantıkta/matematikte] Saçmaya indirgeme. )


-SÖZCELEME ile/||/<> SÖZ UZATIMI ile/||/<> EĞRETİLEME ile/||/<> TOPLULUK ADI

( İki susku arasında yer alan söz zinciri parçasını -yani sözceyi- belirli bir bağlam ve durum içinde gerçekleştirme. İLE/||/<> Değişik gösterenler aracılığıyla aynı gösterileni aynı sözcede yineleme. İLE/||/<> Düz değişmeceye karşıt olarak, dizisel bağıntılar düzleminde ortak anlambirimcikler kapsadığından aralarında eşdeğerlik ilişkisi kurulan anlamlı öğelerden birini öbürü yerine ve karşılaştırma yapılmasının sağlayan sözcükleri kaldırarak kullanma sonucu oluşan değişmece. İLE/||/<> Birçok öğeden oluşmakla birlikte bütünlük gösteren, birlik sunan bir topluluğa verilen tekil ad. )


-SÖZCÜĞÜN:
"AĞIRLIĞI" ile/ve/||/<> "BEDELİ"



-SÖZCÜĞÜN:
"NEREDEN GELDİĞİ" ile/ve/değil/||/<>/< NEREYE DAYANDIĞI



-SÖZCÜĞÜN:
GENİŞLİĞİ ile/ve/||/<>/> DERİNLİĞİ ile/ve/||/<>/> AĞIRLIĞI/YÜKSEKLİĞİ



-SÖZCÜĞÜN:
KÖKENİ(ETİMOLOJİSİ) ile/ve/<> GEÇMİŞİ



-SÖZCÜK VURGUSU ile/ve/||/<> TÜMCE VURGUSU



-SÖZCÜK:
KÖKÜ ile/ve/değil/||/<>/> GÖVDESİ



-SÖZCÜK/LER:
FELSEFEDE ile/ve/||/<> BİLİMDE ile/ve/||/<> YAZINDA/EDEBİYATTA

( Kavram. İLE/VE/||/<> Terim. İLE/VE/||/<> Deyim. )


-SÖZCÜKLER:
ASALAKLAŞTIRILMIŞ/JOKERLEŞTİRİLMİŞ/KATİLLEŞTİRİLMİŞ/SIĞINAKLAŞTIRILMIŞ/ÇİLİNGİRLEŞTİRİLMİŞ ile/ve/||/<> ÇIKINTILAŞTIRILMIŞ/PİÇLEŞTİRİLMİŞ



-SÖZCÜKLER/ADLAR ile/ve/||/<>/< KENT KÖKENLERİ

( ÂLÂ/DANİSKA ile/ve/||/<>/< DANZIG/GDANSK(POLONYA)

BORDO[: Mora çalan kırmızı renk.] ile/ve/||/<>/< BORDEAUX(FRANSA)

ÇARLİSTON[biber / dans] ile/ve/||/<>/< CHARLESTON(AMERİKA)

DENIM[İng. : Kot vb. yapımında kullanılan bir tür pamuklu kumaş.] ile/ve/||/<>/< NIMES(FRANSA)

FAYANS[Fr. : Duvarları kaplayıp süslemek için kullanılan, bir yüzü sırlı ve türlü desenlerle bezenmiş, pişmiş balçıktan levha.] ile/ve/||/<>/< FAENZA(İTALYA)

FES ile/ve/||/<>/< FES(FAS) JEAN ile/ve/||/<>/< GENES/CENOVA(İTALYA)

KALAS[Rom.]: Kalın biçilmiş uzun tahta. ile/ve/||/<>/< GALATİ(ROMANYA)

KALAMATA[Yun. :Bir tür etli ve büyük zeytin.] ile/ve/||/<>/< KALAMATA(YUNANİSTAN)

KOLONYA[İt. < COLONIA: İçinde limon, lavanta vb. bitkilerin yağı bulunan, hafif kokulu alkollü bir nesne.] ile/ve/||/<>/< COLOGNE/KÖLN(ALMANYA)

KÛFİ[Ar. : Arap yazısının, düz ve köşeli çizgilerle yazılan eski bir biçimi.] ile/ve/||/<>/< KÛFE(IRAK)

MIKNATIS ile/ve/||/<>/< MAGNESIA(YUNANİSTAN)

MİSİNA[İt. < MESSINA : Yapay ve sentetik ham maddeden tek kat çekilmiş, değişik kalınlıkta iplik. ile/ve/||/<>/< MESSINA(İTALYA)

MUSLİN[Fr. MOUSSELINE : Sık dokunmuş, parlak, ince, yumuşak bir kumaş türü.] ile/ve/||/<>/< MUSUL(IRAK)

NİHAVENT[: Klasik Türk müziğinde bir makam.] ile/ve/||/<>/< NİHÂVEND(İRAN)

NİŞABUREK[Fars. : Klasik Türk müziğinde rast makamı ve uşşak makamının buselik "si" perdesiyle oluşmuş bir makam.] ile/ve/||/<>/< NİŞABUR(İRAN)

PARŞÖMEN[Fr. < PARCEMIN]/TİRŞE[Fars. : Yeşil ile mavi arası bir renk/ton.] ile/ve/||/<>/< PERGAMON/BERGAMA(TÜRKİYE)

SPA ile/ve/||/<>/< SPA(BELÇİKA)

TARANTULA[: Sekiz bacaklı, iki kollu bir tür örümcek.] ile/ve/||/<>/< TARANTO(İTALYA) )


-SÖZCÜKLERDE/TERİMLERDE:
KAYNAK ve/||/<>/> OLUŞ ve/||/<>/> SINIRLAMA ve/||/<>/> YAYILMA ve/||/<>/> YERLEŞME



-SÖZCÜKLERDEN, ANLAMA ULAŞMAK/"GİTMEK" ile/ve/<>/yerine/değil ANLAMDAN, SÖZCÜĞE ULAŞMAK

( Sözlerin ötesine geçmeye çalışın. )


-SÖZCÜKLERDEN, ANLAMA ULAŞMAK/"GİTMEK" ile/ve/<>/yerine/değil ANLAMDAN, SÖZCÜĞE ULAŞMAK

( Sözler, gerçekleri yaratmaz; onlar ya tarif ya tahrif eder. )


-SÖZCÜKLERDEN, ANLAMA ULAŞMAK/"GİTMEK" ile/ve/<>/yerine/değil ANLAMDAN, SÖZCÜĞE ULAŞMAK

( Sözün tamamı, anlamayana söylenilir. )


-SÖZCÜKLERDEN, ANLAMA ULAŞMAK/"GİTMEK" ile/ve/<>/yerine/değil ANLAMDAN, SÖZCÜĞE ULAŞMAK

( Try to go beyond the words.
Words do not create facts; they either describe them or distort. )


-SÖZCÜKLERİN ETKİSİ ve/||/<> KİŞİLERİN ETKİSİ



-SÖZCÜKLERİN:
KULLANIM BİLGİSİ ile/ve/değil/||/<> KULLANIM ÖZENİ



-SÖZDEN ÖNCEKİ 3 EŞİK:
İYİLİK ve/||/<> İNCELİK ve/||/<> GEREKLİLİK



-SÖZDİZİMİNDE:
ÖZNE > EYLEM > NESNE ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ÖZNE > NESNE > EYLEM

(
)


-SÖZE TÂBİ OLMAK ile/ve/<> TEDAVİYE TÂBİ OLMAK



-SÖZLEM/KELÂM:
SESTE ATEŞ ile/ve/||/<> ATEŞTE SES



-SÖZLERİN ALTINDA KALMAK ile/<> TÜKÜRDÜĞÜNÜ YALAMAK ZORUNDA KALMAK



-SÖZLEŞMEDE:
İYİ NİYET ve/||/<>/> SADÂKAT ve/||/<>/> İÇERİK

( Adının geçmesiyle. VE/||/<> İmza atarak. VE/||/<> Uygulayarak. )


-SÖZLÜ KÜLTÜR(/GELENEK) ile/ve/<> YAZILI KÜLTÜR(/GELENEK)

( Göçerlerin. İLE/VE/<> Yerleşiklerin. )


-SÖZLÜ KÜLTÜR(/GELENEK) ile/ve/<> YAZILI KÜLTÜR(/GELENEK)

( [daha çok] Doğu'da. İLE/VE/<> Batı'da. )


-SÖZLÜK ÇALIŞMASI/OKUMASI:
HERKESİN HARCI ile/ve/değil/||/<>/< HERKESİN İHTİYACI



-SÖZLÜK KULLANIMI ile/ve/||/<>/> SÖZLÜK YAZMAK



-SÖZLÜK ve YASA KULLANIMI:
[hem] BİLMEDİĞİMİZ KAVRAMLAR/TERİMLER/YASALAR SÖZCÜKLER İÇİN
ile/ve/değil/hem de/||/<>/>/<
(")BİLDİĞİMİZ(") SÖZCÜKLER/KAVRAMLAR/TERİMLER/YASALAR İÇİN



-SÖZLÜK:
TARAMA ile/ve/||/<> DERLEME



-SÖZLÜK ile/ve/||/<> TÜRK YAZINI BAĞLAMLI DİZİN VE İŞLEVSEL SÖZLÜK(TEBDİZ)

( TEBDİZ Sözlüğü için burayı tıklayınız... )


-SÖZÜ "UZATMAK" ve/<> SABRI ZORLAMAK



-SÖZÜ:
SÖYLEMEDEN ÖNCE ile/ve/||/<> SÖYLEDİKTEN SONRA

( Önünde dur! İLE/VE/||/<> Ardında dur! )


-SÖZÜN ÖZÜ PROGRAMINDA:
ÖNERİLEN KİTAPLAR ve/||/<> BÖLÜM ADLARI

( sehirisifkulubu.com/2018/11/24/sozun-ozu-programinda-tavsiye-edilen-kitaplar-ve-bolum-adlari )


-SÖZÜN:
BELİRLEYİCİLİĞİ ile/ve/değil/<> BAĞLAYICILIĞI

( Söylediklerinize dikkat edin,
düşüncelere dönüşür...

Düşüncelerinize dikkat edin,
duygularınıza dönüşür...

Duygularınıza dikkat edin,
davranışlarınıza dönüşür...

Davranışlarınıza dikkat edin,
alışkanlıklarınıza dönüşür...

Alışkanlıklarınıza dikkat edin,
değerlerinize dönüşür...

Değerlerinize dikkat edin,
karakterinize dönüşür...

Karakterinize dikkat edin,
kaderinize dönüşür... )


-SÖZÜN:
ÇEŞİTLERİ ile/ve/<> DERECELERİ/DEREKELERİ

( ŞİİR

   ^


ATASÖZÜ, DEYİM [KELÂM-I KİBAR, VECİZE]

   ^

[dereceleri]


--- SÖZ ---[(bilgili ve bilinçli) kişinin ağzından çıkan]

[derekeleri]

   v

LÂF / KÜNGE / JÂJ[Fars.] [Evin içinden çıkan çer-çöp.]

   v

KÜFÜR [Ar. < KFR: Örtme, gizleme.]

   v

TARİZ [Birini eleştirme, küçük düşürme ya da alay etmek amacıyla söylenilmek istenileni tam tersi bir anlamda bir sözle, incelikle ve lâtîfeyle[espriyle] anlatma sanatı.]

   v

HİCV [Ar. < HECV: Yergi, yermek.]

   v

HERZ[Ar.: Anlamsız, boş, saçma. | Hakaret. ], YÂVE, TÜRREHÂT / HERZE/BESBÂS[Fars.] )


-SÖZÜNDEN ÇIKIL(A)MAYANLAR:
SU ile/ve/<> EKMEK ile/ve/<> ÖLÜM

( Çocuklukta. İLE/VE/<> Yetişkinlikte. İLE/VE/<> Yaşlılıkta. )


-SÖZÜNÜ BİLMEYEN ÇAVUŞLAR ile/ve/||/<>/> BOKU/NU AVUÇLAR



-SPERM REKABETİ ile/||/<> SPERMATOSİT

( Dişi yumurtaları dölleyebilmek için spermlerin birbiriyle girdiği rekabet. İLE/||/<> Mayoz bölünmenin de oluştuğu gelişimin spermatogenez evresinde, spermatogonyumdan üretilen erkek gametositi.[Testislerin sperm kanalcıklarında üretilir.] )


-SPERM ile/ve/<> BELSUYU/ERSUYU

( Sperm, belsuyu/ersuyu içinde varolan bir organizmadır. Günlük dilde daha rahat kullanılan "sperm" sözcüğünde daha çok meni kast edilir. İLE/VE/<> Belsuyu/ersuyu, erilin/penisin boşaldığı(ejakülasyon) anda fışkırarak çıkan, koyu, süt rengine yakın [yapışkan, kopmadan uzayan(lüzûcî[Ar.])] sıvı/mâyi'[Ar.]/sekresyondur[gövde sıvılarının genel adı]. )


-SPİNA BİFİDA ile/||/<> ANENSEFALİ

( Omurga ve omuriliğin doğumsal bir defekti. İLE/||/<> Beynin ve kafatasının doğumsal bir defekti. )


-SPİNEL ile/||/<> GARNET

( Çeşitli renklerde bulunabilen bir mineral. İLE/||/<> Genellikle kırmızı tonlarda olan bir taş. )


-SPİNEL ile/||/<> IOLİT

( Çeşitli renklerde bulunabilen bir mineral. İLE/||/<> Mavi-mor renklerde bir kordiyerit türü. )


-SPİNEL ile/||/<> JASPER

( Çeşitli renklerde bulunabilen bir mineral. İLE/||/<> Kırmızı, sarı ve kahverengi renklerde olabilir. )


-SPİNEL ile/||/<> KRİZOBERİL

( Çeşitli renklerde bulunabilen bir mineral. İLE/||/<> Sarı-yeşil renkte ve sert bir mineral. )


-SPİNEL ile/||/<> KUNZİT

( Çeşitli renklerde bulunabilen bir mineral. İLE/||/<> Pembe ila mor renkte bir spoddumen. )


-SPİNEL ile/||/<> RODONİT

( Çeşitli renklerde bulunabilen bir mineral. İLE/||/<> Pembe ve siyah renkli bir mineral. )


-SPİRAL ve/||/<> HELİS ve/||/<> ELİPS

( Arşimed'in, zevk için çalıştığı geometrik biçimlerden biri. VE/||/<> Sarmaşığın, ağaca tırmanırken çizdiği eğri. VE/||/<> Apollonius'un, zevk için çalıştığı geometrik biçimlerden biri.[Gezegenler, bu eğrileri çizerek dolaşır.] )


-SQL'DE:
DML ile/ve/||/<>/> DDL ile/ve/||/<>/> DCL ile/ve/||/<>/> TCL

( )


-SRİ LANKA'NIN BAŞKENTİ:
KOLOMBO ile/ve/<> SRI JAYAWARDENAPURA KOTTE

( [Sri Lanka'nın] Ticari başkenti. İLE/VE/<> Başkenti. )


-ST. ANSELM ile/ve/||/<>/> ABELARD

( 1033 - 1109 ile/ve/||/<>/> 1079 - 1142 )


-STAN LAUREL ve/||/<> OLIVER HARDY



-STANDART MODEL ve/||/<> ATOM ALTI PARÇACIKLAR

( image )


-STANDART MODEL ve/||/<> ATOM ALTI PARÇACIKLAR

( İlgili yazı ve ayrıntıları için burayı tıklayınız... )


-STANDART MODEL ile/ve/||/<>/> HERŞEYİN KURAMI

(

İLE/VE/||/<>/>

)


-STANDART MODEL ile/ve/||/<>/> HERŞEYİN KURAMI

( )


-STANDART MODEL ile/ve/||/<>/> HERŞEYİN KURAMI

( )


-STANDART MODEL ile/ve/||/<>/> OPAK EVREN

( 10[üzeri]-2'ye kadar. İLE/VE/||/<>/> 10[üzeri]-2'nin altı. )


-STAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/> EFSANE

( Hem işinde, hem de magazinde "iyi olan." İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> İşinde iyi olan fakat magazinde "kötü olan." )


-STAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/> EFSANE

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Yaşar... | Şair Sanatçımız, Yaşar... | Radyo Programı - Nisan 2016 )


-STARE MESTO ile/ve/<> NOVE MESTO

( Prag'ı, birbirinden ayıran, Vlatava Köprüsü ve birleştiren, Charles Köprüsü'dür.[Bu köprü, "Prag'ın en değerli mücevheri" olarak da anılır. Mücevher benzetmesi, köprünün iki yanında yer alan ve baş döndüren 30 heykelden kaynaklanıyor.] )


-STARE MESTO ile/ve/<> NOVE MESTO

( Eski Prag. İLE/VE/<> Yeni Prag. )


-STARE MESTO ile/ve/<> NOVE MESTO

( Eski Prag'ın merkezini, Staromestie Namesti oluşturur. Onbin m²'ye yakın alana sahip bu ünlü meydanın tam ortasında, XV. yüzyıldan kalma astronomik saat, bugün hâlâ çalışmaktadır.[Saatin üzerinde, hasat ve ekin zamanı, ay ve güneş düzeninin dünyaya göre konumu, mevsimler ve burçlar gösterilmektedir. Saatin en büyük özelliklerinden biri de, her saat başı, Hz. İsa ve 12 havarisini simgeleyen kuklaların, kulenin iki minik penceresi arasında gidip gelmeleridir. Daha sonra ise yeni bir 60 dakikanın başladığının işaretini, bir iskeletle gösteriyorlar.] )


-STARE MESTO ile/ve/<> NOVE MESTO

( En az 650 yıllık olan Yeni Prag'ın tek farkı, Gotik üslûbun Barok 'a dönüşmesini en ince ayrıntısına kadar duyumsatmasıdır.[Ünlü Prag Baharı'nın baş kahramanlarından Wenceslas Meydanı'nda, Neo-Rönesans etkilerinin doruğa ulaştığını görebilirsiniz. Meydanın genişliği 60 m., uzunluğu ise 750 m.'dir.] )


-STATİK SÜRTÜNME ile/ve/||/<> KİNETİK SÜRTÜNME

( Devim/hareket öncesi nesneler arasındaki direnç. İLE/VE/||/<> Devim durumundaki nesneler arasındaki direnç. )


-STERLİN ile/ve/||/<> PENİ

( İngiliz para birimi. İLE/VE/||/<> Sterlinin yüzde biri değerindeki para birimi, "kuruş". )


-STEVE WOZNIAK ile/ve/||/<> STEVE JOBS

( Donanımcı/sı. İLE/VE/||/<> Geliştirici/si. )


-STEVE WOZNIAK ile/ve/||/<> STEVE JOBS

( Stephen Gary Wozniak İLE/VE/||/<> Steven Paul Jobs )


-STRATEJİK "ORTAKLIK" ile/ve/||/<>/< SİYASAL ORTAKLIK" ile/ve/||/<>/< ÇÖZÜM ORTAKLIĞI"



-STRATOSFER ile/ve/<> STRATOPOZ

( Katyuvar. İLE/VE/<> Katyuvarın üst sınırı. )


-ŞU ANDA VE BURADA, ...:
NE OLUYOR? ve/||/<>/> DUYULARIM NELER? ve/||/<>/> NASIL DAVRANIYORUM/DAVRANABİLİRİM? ve/||/<>/> YARARLI/YARARIMA OLAN NEDİR? ve/||/<>/> NE/LER YAPABİLİRİM?



-SU ÇİÇEĞİ ile/ve/değil/||/<>/> MAYMUN ÇİÇEĞİ

(
)


-SU EKSİKLİĞİ:
KANDA ile/ve/<> OMURLARDA ile/ve/<> KEMİKLERDE ile/ve/<>
AKCİĞERDE ile/ve/<> PANKREASTA ile/ve/<>
MİDEDE ile/ve/<> BAĞIRSAKLARDA ile/ve/<> GÖZEDE

( Yüksek tansiyona neden olur. İLE/VE/<> Bel/boyun fıtığına neden olur. İLE/VE/<> Gut/artrit gibi romatizmal hastalıklara neden olur. İLE/VE/<> Astıma neden olur. İLE/VE/<> Şeker hastalığına neden olur. İLE/VE/<> Ülsere neden olur. İLE/VE/<> Kabızlığa ve kolon kanserine yakalanma olasılığına neden olur. İLE/VE/<> Su eksikliği nedeniyle, beynimiz, hücreye oksijen göndermeyi keserse, oksijen kesilmesi sonucunda da hücre, kanserleşme sürecine girer! )


-SU GEÇİRMEZ/LİK ile/ve/||/<>/< IŞIK GEÇİRMEZ/LİK



-SU KULLANIM/AYAK İZİNDE:
MAVİ ile/ve/||/<>/> YEŞİL ile/ve/||/<>/> GRİ

( Bir ürünü üretmek için gereksinim duyulan yüzey ve yeraltı tatlı su kaynakları ölçüsü/oranı. İLE/VE/||/<>/> Bir ürünü üretmek için kullanılan toplam yağmur suyu ölçüsü/oranı. İLE/VE/||/<>/> Kirlilik yükünün ortadan kaldırılması ya da azaltılması için kullanılan tatlı su oranı. )


-ŞU ÖZELLİKTEN ile/ve/<> ŞU YÜZDEN ile/ve/<> ŞU YÖNDEN



-SU TOPLAMASI KABARCIĞINDA:
VEZİKÜL ile/||/<>/> BÜL(BÜLLÖZ LEZYON)

( [5 mm.den] Küçükse. İLE/||/<>/> Büyükse. )


-SU ÜZERİNE ile/ve/<> BUZ ÜZERİNE

( Yazı yazılmaz! İLE/VE/<> Mühür kazınmaz! )


-SU:
[hem] ÇÜRÜTÜR ve/||/<>/hem de CANLANDIRIR



-SU:
ÇARKI ile/ve/||/<> DEĞİRMENİ ile/ve/||/<> BURGUSU



-SU:
HİDROJEN ile/ve/||/<> OKSİJEN

( [atom] İki. [H2] İLE/VE/||/<>/>< Bir.[O] )


-SU:
HİDROJEN ile/ve/||/<> OKSİJEN

( [Öğe numarası] 1. ile/ve/||/<>/>< 6. )


-SU:
HİDROJEN ile/ve/||/<> OKSİJEN

( Hidrojen, oksijenin tersidir. Bu iki gaz, kolayca tepkidiğinden, birinin konsantrasyonundaki artış, ötekinin konsantrasyonunda azalmaya neden olur.[Miktarı daha fazla olan gaz, su üreten kimyasal tepkime içinde daha az miktardaki gazı tüketir.] )


-SU:
HİDROJEN ile/ve/||/<> OKSİJEN

( En yanıcı. İLE/VE/||/<> En yakıcı. )


-SU:
HİDROJEN ile/ve/||/<> OKSİJEN

( )


-SU:
SOĞUK ile/ve/değil/yerine/||/<> SICAK

( ... İLE/VE/DEEĞİL/YERİNE/||/<> Sıcak su, soğuk sudan daha ağırdır. )


-SU:
YERÜSTÜ/NDE ile/ve/<> YERALTI/NDA

( Yukarıdan aşağı akar. İLE/VE/<> Aşağıdan yukarı doğru çıkar. )


-ŞU/BU "OLMAK" ile/ve/<>/değil/yerine İNSAN OLMAK



-ŞU/O KİTABI:
"OKUMANIZI, TAVSİYE EDERİM"
ile/ve/||/<>
"OKUMAYANI, TASFİYE EDERİM"



-SU ile/ve/değil/||/<>/>/ne yazık ki "İNAT"

( Doğada. İLE/DEĞİL/||/<>/>/NE YAZIK Kİ İnsanlaşamamış olanda. )


-SU ile/ve/değil/||/<>/>/ne yazık ki "İNAT"

( İkisinin de önünde hiçbir şey duramaz! )


-SU ile/ve/||/<> BARAJ[Fr. < BARRAGE]

( ... İLE/VE/||/<> Suyu toplama, sulama ve elektrik üretme amacıyla akarsu üzerine yapılan bent. | Futbol ya da hentbolda serbest atışı yapacak oyuncunun önünde karşı takım oyuncularının yan yana dizilip oluşturdukları engel. | Herhangi bir alanda başarıyı tespit etmek için gerekli olan koşul. )


-SU ve/||/<> KARBONDİOKSİT ve/||/<> AZOT

( Oksijenin, hidrokarbonlarla yaptığı tepkime sonucunda, karbondioksit ve su oluşur. VE/||/<> Sudan sonra, yeryüzünün üst katmanlarında en çok bulunan uçucu bileşenlerden öteki ise karbondioksittir. [Bu gaz, Mars'ın ve Venüs'ün atmosferlerindeki baskın gazdır.][Jeolojik süreçler, dünyanın, atmosferindeki karbondioksitin neredeyse tümünün atmosferden çıkarak katı durumdaki yeryüzüne, kabuktaki karbona minerallerinin bileşeni olarak girmesine neden olmuştur.][Kabuktaki karbondioksit kütlesi, okyanustaki su kütlesinin, yaklaşık üçte biri kadar büyüklüğe sahiptir.][Göktaşlarında, karbonat minearallerine son derece ender rastlanmakta olup bunların, güneş nebulasında oluştukları düşünülmemektedir.][Yerin, karbondioksiti, karbon mineralleri durumunda biriktirmediği açıkça anlaşılmaktadır. Karbon, belirli bir olasılıkla hidrokarbon olarak hidrojenle birlikte birikmiştir.] VE/||/<> Dünya atmosferinin baskın bileşenidir. Kabuktaki karbonat göz önünde bulundurulduğunda, karbondioksitten yaklaşık yüz kat daha az oranda bulunur. Dünyadaki azotun hemen hemen hepsi atmosferde bulunur. Azotun, güneş nebulasında katı bileşikler oluşturduğu düşünülmemekte, ayrıca, göktaşlarında da azota hemen hemen hiç rastlanmamaktadır. Azotun, yerin üst katmanlarını oluşturan katı nesnenin küçük bir kirleticisi olarak biriktiği anlaşılmaktadır. Dünyada, azotun varoluşunun güneş nebulasında meydana gelen kimyasal süreçteki ve yoğunlaşma sürecindeki kusurlardan kaynaklanmış olması olasıdır. Bir azot ve hidrojen bileşiği olan amonyak, bir amonyak molekülünün ve bir potasyum atomunun neredeyse aynı büyüklükte olması nedeniyle zaman zaman silikat minerallerinin kristal dokularındaki potasyumun yerine geçer. )


-SU ile/ve/<> SÜT

( İlim. İLE/VE/<> İlm-i ledün. )


-SUBAŞI ile/||/<> SİLAHDAR/SİLAHTAR

( Kent güvenlik yöneticisi. | Osmanlı'da kentlerin güvenlik işlerinden sorumlu kişi. İLE/||/<> Osmanlı'da Sultan, Sadrazam, Vezir gibi devlet büyüklerinin silahlarına bakan ve koruyan kişi. [Enderun'un en güçlü/nüfûzlu yüzü ve yöneticisi.]
[Saray gelenek ve düzenine göre Has Oda ağalarının en kıdemlisi olan Sultan silahtarı olurdu fakat yüzyıllar boyunca sürekli Sultanlar, silahtarlarını Has Odalılar arasından, sevdiği ve güvendiği bir yüz olarak kendi seçmişti. Silahtar yapmak istedikleri zülüflü ağayı, aşağı koğuşlardan birinde de olsa önce bir fermanla has odaya aldırtmış ve sonra da silahtar tayin etmişlerdir. Silahtar ağa olmak, bir Enderûn'lu için en büyük amaçtı. Silahtar ağa, Sultan, sabah namazı vaktinde Harem'den çıkıp Enderûn'a geldiği andan, bazen yatsı namazından sonra Harem'e döneceği ana kadar sürekli hükümdarın yanında bulunurdu. Sultan ile devleti bilfiil yöneten sadrazam arasında haberleşme aracısı silahtar ağaydı. Bir sadrazam için silahtar ağa ile bağdaşmamak, en ufak bir bahane ile sadrazamın azline neden olurdu. Bir silahtarın düşmanlığına uğramak ise çoğunlukla vezirin idam edilmesine kadar giderdi. Saraydaki tüm silahlardan ve sultanın silahlarından sorumlu olurlardı. Altı bölük halkı da denen Kapıkulu Süvarileri'nden silahtar bölüğünün başında bulunur ve savaşta merkezde Sultan'ın yanında yer alırlardı. Silahtar ağalar saraydan bir devlet göreviyle çıkacağı zaman, yanına en az Beylerbeyi rütbesiyle Paşalık verilirdi. Son derece nüfuz sahibi gözde silahtarlar da vezir ya da Kaptan-ı Derya gibi önemli konuma getirilirlerdi. Pek azı daha sonra sadrazamlığa getirilirdi ve çoğunlukla da sultanın ya kızını ya da kız kardeşini alarak hanedana damat olurdu.] )


-SUBSTRAT ile/ve/||/<>/> ETKİN BÖLGE

( Enzimlerin etkileşimde bulunduğu molekül. İLE/VE/||/<>/> Enzimin substrat ile etkileşime girdiği bölge. )


-SUÇ/LAR ile/ve/||/<>/> ORGANİZE SUÇ/LAR



-SUÇ ile/ve/değil/||/<>/< KIRIK CAMLAR KURAMI

( "Suçlarla mücadeleyi nasıl başardınız?" sorusuna,
New York'un efsane Belediye Başkanı Giuliani'nin yanıtı şöyle olmuştu.

Metruk bir bina düşünün, binanın camlarından biri kırıldığında, o camı hemen tamir ettirmezseniz, kısa sürede, yoldan geçen herkes eline bir taş alıp, binanın tüm camlarını kırar. Benim yaptığım şey, ilk cam kırıldığında onu hemen tamir ettirmek oldu. Bir elektrik direğinin dibine ya da bir binanın köşesine, biri, bir torba çöp bıraksın. O çöpü hemen oradan kaldırmazsanız, her geçen, çöpünü oraya bırakır ve çok kısa bir sürede dağlar gibi çöp birikir. Ben ilk konan çöp torbasını kaldırttım.

Çünkü siz bunu yapmadığınızda kişiler, o bölgede düzeni sağlayan bir otorite olmadığını düşünüyor, öteki camları da kırıyor. Ardından daha büyük suçlar geliyor; bir süre sonra o sokak, polisin giremediği bir mahalleye dönüşüyor.

Bunu anlayan New York polisi, önce küçük suçların peşine düşmüş. Metroya bilet almadan binenleri, apartman girişlerini tuvalet olarak kullananları, kamu malına zarar verenleri, hatta içki şişelerini yola atanları bile yakalayıp haklarında işlem yapmış.

Kırık Cam Kuramı, ABD'li suç psikologu Philip Zimbardo'nun 1969'da yaptığı bir deneyden ilham alınarak geliştirilmişti.

Zimbardo, suç oranının yüksek olduğu, yoksul Bronx ve daha yüksek yaşam standardına sahip Palo Alto bölgelerine birer 1959 model otomobil bıraktı.

Araçların plakası yoktu, kaputları aralıktı.

Olup bitenleri gizli kamerayla izledi.

Bronx'taki otomobil, üç gün içinde baştan aşağıya yağmalandı.

Ötekine ise bir hafta boyunca kimse dokunmadı.

Ardından Zimbardo ile iki öğrencisi, sağlam kalan otomobilin yanına gidip çekiçle kelebek camını kırdılar. Daha ilk darbe indirilmişti ki, çevredeki kişiler(zengin beyazlar) da olaya katıldılar. Birkaç dakika sonra o otomobil de kullanılmaz hale geldi.

Demek ki, diyordu Zimbardo,
"İlk camın kırılmasına, ya da çevreyi kirleten ilk çöpe, ilk duvar yazısına izin vermemek gerek. Aksi halde kötü gidişatı engelleyemeyiz!"



SUÇ CENNETİ NASIL OLUŞUR?

Kırmızı ışıkta geçilmesini önleyemiyorsanız küçük suçlara engel olamazsınız.

Küçük suçlara engel olamazsanız, büyük suçları engelleyemezsiniz..

Sonuç itibariyle ülkeniz sanıkların suç işlemekten endişe duymadığı bir suç cennetine dönüşür. Bunun akabinde suçlularla mücadelede yılgınlığa düşen kanun koyucu sanıklara taviz/af anlamına gelen lehe kanunlar çıkararak adalet denklemindeki erozyonu hızlandırır.

Küçük suçların görüldüğü ceza mahkemelerine bakalım...

Sürekli HAGB (Hükmün Açıklanmasını Geri Bırakma) kararları verdiğimiz sanıkların birçoğu yeniden suç işleyerek mahkeme huzuruna gelmiyor mu?

Hatta bu olay yargıçların bilinçaltındaki Adli dejenerasyon algısı nedeniyle sanığın kişiliğine bakılmaksızın tüm suçlar için HAGB uygulanması bir hakmış gibi algılanır ve onuncu kez HAGB kararı vermek alışkanlık durumunu alır.

Buna karşın mağdur ise adâlete olan güveni sarsılmış ve kaderine boyun eğmek zorunda kalmıştır. Artık önünde iki seçenek vardır, ya intikamını kendi almalı ya da ateşi içine gömmelidir.

Sanık, ise hukuk sistemini test ettiği ilk eylemden büyük bir zaferle çıkmış ve suç işlemenin korkulacak bir şey olmadığının idraki ile yeni suçlar için yola koyulmuştur.

İşlediği her suç kendine güven tazeletmiş ve bu statünün verdiği korku ile de topluma yönelik bir sindirme hareketine başlamıştır...

Mafya ve çeteleşmenin yolunu açan işte bu tablodur.

Bu yüzden diyoruz ki, devlet yani kamu otoritesi bir kural koymuşsa onun takibini dört koldan yapmak zorundadır. Bundan daha önemlisi, devlet, koyduğu kuralların takibini yapmayan kamu görevlisini takip etmekle işe başlamalıdır.

Takibin takibini yapmazsınız, Devlet, muz cumhuriyetine döner.
Okulda, iş yerinde, sokakta, yolda ya da deniz kenarında...

Kişiler, kamu otoritesinin kendi koyduğu kuralları büyük bir titizlikle takip ettiği kanaatine varmalı ve bunu bilinçaltına adeta kazımalıdır.

Bilinçaltına yerleşen bu algı, kişilerin karakteri olur ve kurullara saygı bilinci gelişir. Olması gereken de budur.

Bu sayede kişiler, en küçük sorunlarda bile yasaları ihlâl etmeyi ve suç işlemeyi değil hukuk önünde hesaplaşmayı ilke edinir.

Ancak uygulanana cezaların, mağdurlar için tatmin edici bir nitelik sunması koşuluyla...

Unutmayalım...

Küçük hataları görmemezlikten gelmişseniz, bilin ki, daha büyükleri yoldadır. )


-SUÇ ile/ve/değil/||/<>/< KIRIK CAMLAR KURAMI

( )


-SUÇ ile/değil/<> SAPMA



-SUÇLAMA ile/ve/değil/||/<> AYIPLAMA



-SUÇLAMAYI/İTHAMI:
DEF ETMEK ile/ve/||/<> İNKÂR ETMEK



-SUÇLULUK:
TÜRLERİ ve/ya da/||/<>/> SINIFLANDIRMALARI

( - Gerçek Suçluluk: Bu tür suçluluk, bir kişinin gerçekten suç işlediğini kabul ettiği ve suçun doğrudan sorumlusu olduğu durumları tanımlar.

- Yanlış Suçluluk: Bu, kişinin suçsuz olduğu halde kendini suçlu olarak "görmesidir". Yanlış suçluluk, genellikle toplumsal baskı, başkalarının suçlamaları ya da aşırı öz eleştiri nedeniyle ortaya çıkabilir.

- Toplumsal Suçluluk: Birey, toplumun genel değerlerine ya da ölçütlerine uymadığından, suçluluk düşünce ve duygusu yaşar. Bu tür suçluluk, bireyin toplum tarafından kabul gören bir davranışı "bozduğu düşüncesiyle[varsayarak]" ortaya çıkar.

- Hukukî Suçluluk: Birey, yasalara uygun olmayan bir şey yaptığı ya da yasalara uygun bir şey yapmadığından, kendini suçlu görür.

- Vicdanî Suçluluk: Bu, bir kişinin vicdanında karşılık bulur. Birinin içsel ahlâkî değerleriyle çeliştiği zaman ya da başkalarına zarar verdiği düşüncesiyle oluşabilir.

- İçsel Suçluluk: Birey, içindeki düşünsel ve duygusal ya da çeşitli psikolojik sorunlar nedeniyle kendini suçlu görür. Örneğin, bunaltı, kaygı ya da travma sonrası stres bozukluğu yaşayan biri, kendini sürekli olarak suçlu "görebilir".

- Dışsal Suçluluk: Bu tür suçluluk, başkalarının kişiyi suçlu görmesi ya da göstermesiyle ilişkilidir. Örneğin, aile ya da toplumun sürekli eleştirisi ve suçlama tutumu, kişiyi dışsal suçluluğa sokabilir.

- Özür Düşünce, Duygu ve Davranışı: Suç işleyen kişi, başkalarına ya da topluma karşı bir hata yaptığının farkında olur ve bu nedenle içten bir biçimde özür diler.

VE/||/<>

- Doğmuş Suçlular: Suç işlemeye eğilimli doğan, fiziksel ve zihinsel özellikleriyle ötekilerden ayrılan suçlular.

- Anormal suçlular: Zekâ geriliği, ruhsal bozukluk, alkolizm, sara(epilepsi) gibi anormalliklerden etkilenen suçlular.

- Ara sıra suçlular: Sahte suçlular, alışkanlıklar dışındaki suçlular gibi suç işlemeye eğilimli olmayan ancak çeşitli nedenlerle suç işleyen suçlular, kriminaloidler.

- Soğukkanlılıkla hareket eden suçlular: Suç işlemek için hesap ya da plan yapan ve mantıklı davranan suçlular.

- İhtirasî suçlular: Duygusal, tutkusal, öfke, kıskançlık, intikam gibi bazı düşünce ve duygularla hareket eden suçlular.

- Patolojik olmayan akıl hastalığı ve anormallikle bir arada suçlular: Suç işlerken akıl hastalığı ya da anormallik belirtileri gösteren ancak bunların patolojik olmadığı tespit edilen suçlular.

- Patolojik akıl hastalığı ile birlikte ya da akıl hastası olan suçlular: Suç işlerken akıl hastalığı ya da anormallik belirtileri gösteren ve bunların patolojik olduğu tespit edilen suçlular. )


-SUÇLULUK:
TÜRLERİ ve/ya da/||/<>/> SINIFLANDIRMALARI

( "Suçluların Sınıflandırılması - Sulhi Dönmezer" yazısını okumak için burayı tıklayınız... )


-SUÇSUZLUĞUNU İDDİA ETMEK ile/ve/||/<> SUÇU/NU İNKÂR ETMEK



-SUCÛD ile/ve/||/<> VUCÛD

( Dışsal bağ. İLE/VE/||/<> İçsel bağ. )


-SUCUL OMURGALILAR:
YUVARLAK AĞIZLILAR ile/ve/||/<> KIKIRDAKLI BALIKLAR ile/ve/||/<> KEMİKLİ BALIKLAR



-SUÇUN KİŞİSELLİĞİ/ŞAHSİLİĞİ ve/||/<> MASUMİYET KARİNESİ



-SUDÛR ile/ve/<> CÛD

( Fışkırarak taşma ve yayılma. İLE/VE/<> Taşma. )


-SÛFİLER ve ŞİİR ve/||/<> ORDU ve/||/<> BÜROKRASİ

( Türkçe'mizin yaygınlaşmasında öncelikli ve ağırlıklı etkisi olanlar... )


-SUGİLİT ile/||/<> AMETİST

( Mor renkli nadir bir mineral. İLE/||/<> Mor renkte bir kuvars türü. )


-SUGİLİT ile/||/<> ÇEROİT/CHAROİT

( Mor renkli nadir bir mineral. İLE/||/<> Mor renkte, desenli bir mineral. )


-SUGİLİT ile/||/<> PERİDOT

( Mor renkli nadir bir mineral. İLE/||/<> Zeytin yeşili renkte bir olivin türü. )


-SUGİLİT ile/||/<> RODOKROZİT

( Mor renkli nadir bir mineral. İLE/||/<> Pembe ile beyaz çizgili bir karbonat. )


-SUGİLİT ile/||/<> RODONİT

( Mor renkli nadir bir mineral. İLE/||/<> Pembe ve siyah renkli bir mineral. )


-SUGİLİT ile/||/<> SPİNEL

( Mor renkli nadir bir mineral. İLE/||/<> Çeşitli renklerde bulunabilen bir mineral. )


-SUGİLİT ile/||/<> TANZANİT

( Mor renkli nadir bir mineral. İLE/||/<> Mavi ve mor tonlarında bir zoisit türü. )


-SUÎ MİSÂL, MİSÂL DEĞİLDİR! ile/ve/||/<> KEM ÂLETLE, KEMÂLÂT OLMAZ!

( Âlât ile hâsıl olur insâna kemâlât
Ermedi kemâlâta şu kim oldı kem-âlât )


-SÜKÛN:
HUSÛL ile/ve/||/<> ZEVÂL ile/ve/||/<> ZUBUT



-SÜKÛN ve/<> UYUM, BÜTÜNLÜK

( UYUM: Hareketin dinginliği. )


-SÜKÛNET ile/ve/||/<> HAKİMİYET



-SÜKÛNET ve/<>/= MUTLULUK

( Evrensel bir nimet olan sessizlikten zevk alabilenler dünyanın en mutlu kişileridir. )


-ŞÜKÜR NEDENİNİ ARTIRMAK ...
PENCEREDEN DIŞARI BAKMAK ZORUNDA DEĞİLSEK-KENDİ BAŞINA TUVALETE GİDEBİLİYORSAK-YEDİĞİMİZ/İÇTİĞİMİZ HER LOKMAYI/YUDUMU SORUNSUZ YUTABİLİYORSAK



-SÜKÛT:
ZORUNLU(ZARÛRÎ) ile/ve/<> DOĞAL(TABİÎ)



-SULANDIRICI ile/ve/değil/||/<>/< İNCELTİCİ



-SÜLÂSİ(ÜÇLÜ/K) ile/ve/||/<>/> RUBAİ(DÖRTLÜ/K)

( Üçlü, üç şeyden oluşan. İLE/VE/||/<>/> Dörtlü, dörtle ilgili. )


-SÜLÂSİ(ÜÇLÜ/K) ile/ve/||/<>/> RUBAİ(DÖRTLÜ/K)

( ZEVÂTÜS-SELÂSE: Üç yazaca sahip olan [ortası illetli] sözcükler.
ZEVÂTÜL-ERBAA: Dört yazaca sahip olan [sonu illetli] sözcükler. )


-SÜLEYMAN'IN:
MÜHRÜ ile/ve/<> SİMGESİ

( Beşgen. İLE Altıgen. )


-SÜLEYMAN'IN:
MÜHRÜ ile/ve/<> SİMGESİ

( Kendi. İLE 6 ilke. [Eline, diline ve beline sahip ol! | İşine, aşına ve eşine sahip çık!] )


-SÜLEYMAN ve/<> SUNULLAH ve/<> FEYZULLAH ve/<> ÂLÎ ve/<> PÎRÎ ve/<> NEV'Î

( Kanûni Sultan Süleyman. VE/<> Sunullah Efendi. VE Feyzullah Efendi. VE Gelibolu'lu Âlî. VE Piri Reis. VE Yahya Efendi. )


-SÜLEYMAN ve/<> SUNULLAH ve/<> FEYZULLAH ve/<> ÂLÎ ve/<> PÎRÎ ve/<> NEV'Î

( Sultan. VE/<> Şeyhülislâm. VE Muhaddis. VE Tarihçi. VE Denizci. VE Şair. )


-SÜLEYMAN ve/<> SUNULLAH ve/<> FEYZULLAH ve/<> ÂLÎ ve/<> PÎRÎ ve/<> NEV'Î

( Kanûni Sultan Süleyman ve/<> sınıf arkadaşları. )


-SULH ile/ve/<> İSLÂM

( Barış. [Ötekindeki kaynakla buluşma.] İLE/VE/<> Barış. [Kendinde/ki, kaynakla buluşma.] )


-SULH ve/<> SALÂH

( Barış. VE/<> Kurtarıcı eylem. )


-SULH ve/||/<> SÜKÛN



-SULTÂN[Ar.] ile/ve/||/<> MELİK[Ar.]

( Yönetimi/hükmü/sultayı elinde tutan. İLE/VE/||/<> Araziyi elinde tutan, toprak/ülke sahibi. )


-SULTAN ile/ve/||/<>/> MAJESTE[Fr. < Lat.] ile/ve/||/<>/> EKSELANS[Fr./İng. < EXCELLENCE]

( "Yönetici, güç/iktidar sahibi". [Tarihte pek çok farklı anlamda kullanılmış olan, genelde bağımsızlığını duyuran İslâm hükümdarları tarafından kullanılmıştır. İslâm devletlerinde, hükümdara verilen unvan. “Padişah, hakan, han, hükümdar” anlamlarındadır. Sultan sözcüğü, müslüman hükümdarlarının özellikle sünnî inancına ait bir unvandır. Daha sonraları, hakimiyet, delil ve burhan anlamına da geçmiştir.][Sultan unvanını ilk kez II. yüzyılın ilk yıllarında, Gazne'de hükümdar bulunan Mahmud İbn-il Emir Sebük tekin kullanmıştır.] İLE/VE/||/<>/> Hükümdarlara ya da devlet başkanlarına verilen unvan. İLE/VE/||/<>/> Bakan ve elçiden başlayarak cumhurbaşkanlığına kadar yükselen, yüksek makam sahibi yabancılara verilen şeref ünvanı. )


-SULTAN ile/ve/||/<> NAİP

( ... İLE/VE/||/<> Tahtta, sultan olmadığı zaman ya da sultanın çocukluğu sırasında devleti yöneten. )


-SULTANIN:
GEREKLİLİĞİ ile/ve/||/<> ÜSTÜNLÜĞÜ ile/ve/||/<> TEKLİĞİ ile/ve/||/<> KUTSALLIĞI



-SÜMELA MANASTIRI ile/ve/<> VAZELON MANASTIRI

( İkisi de Trabzon'dadır. )


-SUNAY AKIN ve/||/<> OYUNCAK MÜZESİ

( Sunay Akın VE/||/<> Oyuncak Müzesi )


-SUNMEK ile/||/<> SÜNMEK

( Sunmak, salmak, uzamak. İLE/||/<> Eğmek. | Esnekliğini yitirerek gevşemek. | Kopmadan uzamak, gerilmek. | Sarkmak. )


-SUNTA ile/ve/<> MDF ile/ve/<> AHŞAP

( )


-ŞUNU ...:
SÖYLER ile/ve/değil/||/<>/< SÖYLEMİŞ OLUR



-SUNUCU(SERVER):
TOWER ile/ve/değil/yerine/<> RACK ile/ve/değil/yerine/<> BLADE



-SÜPER İLETKEN ile/<> YALITKAN

( Elektrik direnci sıfır olan nesneler. İLE/<> Elektrik akımını iletmeyen nesneler. )


-ŞÜPHE[< TEŞBİH] ile/ve/||/<> REYB

( ... İLE/VE/||/<> Bilimsel, yöntemli kuşku. )


-ŞÜPHELENDİRMEMEK ile/ve/<>/değil/yerine KARIŞMAMAK



-ŞÜPHELİNİN:
TAHLİYE TALEBİ ile/ve/değil/||/<>/< SERBEST BIRAKILMA TALEBİ

( Mahkeme aşamasında.[Koğuşturmanın mahkemece kabulünden sonra.] İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Soruşturma aşamasında. )


-SUPRAMOLEKÜLER KİMYA ile/||/<> KOORDİNASYON KİMYASI

( Moleküller arası zayıf etkileşimleri inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Metal atomları ve ligandlar arasındaki koordinasyon bağlarını inceleyen bilim dalı. )


-SÜRDÜRMEK ile/ve/değil/||/<> YÜRÜTMEK



-SÜRDÜRÜLEBİLİR/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> YENİLENEBİLİR/LİK



-SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ve/||/<> AKILLANDIRMA ve/||/<> SÜRTÜNMESİZLİK



-SÜREÇ İŞÇİLİĞİ ve/||/<> SÜREKLİLİK



-SÜREÇ/YOL:
SABIR İLE ve/||/<>/> NİYAZ İLE



-SÜREÇ ile/ve/<>/> (")SONUÇ(")

( Hiçbir nesne/kavram/olgu, taşıdığı/yansıttığı ada/olguya, kendine daha uygun bir ad/tanım bulunmasını olanaksızlaştıracak derecede bağlı değildir. )


-SÜREÇ ile/ve/<>/> (")SONUÇ(")

( Süreci kavramadan, sonuçlar konuşulamaz!
Süreç düşünülmeden ve konuşulmadan, "sonuç"/lar konuşulamaz! )


-SÜREÇ ile/ve/<>/> (")SONUÇ(")

( Sefer. İLE/VE/<>/> "Zafer". )


-SÜREÇ ile/ve/<>/> (")SONUÇ(")

( Yargılama. İLE/VE/<>/> Yürütüm[infaz]. )


-SÜREÇ ile/ve/<>/> (")SONUÇ(")

( Âlim ve âriflerin takibi, tutumu, ilgilendiği, odaklandığı, öncellediği. İLE/VE/<>/> Câhillerin, gençlerin, çocukların, toplumların, "güçlüler"in, yetersizlerin, eziklerin, kibirlilerin, kendini ya da başkalarını küçümseyenlerin, keyifçilerin, hazcıların, çıkarcıların, "avcı"ların, kozcuların, kumarbazların "tavrı", aradıkları, "öncelledikleri", saplandıkları, müşterisi ve bağımlısı oldukları. )


-SÜREÇ ile/ve/<>/> (")SONUÇ(")

( Zihinleri/akılları devrede olanlar/tutanların ilgilendiği. İLE/VE/<>/> Duyguları ağır basanların duyarsızlığı/kayıtsızlığı. )


-SÜREÇ ile/ve/<>/> (")SONUÇ(")

( Gerçekliklerle yüzleşebilenlerin ilgilendiği. İLE/VE/<>/> Beklenti(sin)de olanların uğraştığı/didiştiği. )


-SÜREÇ ile/ve/<> AŞAMALI BİRLİK



-SÜREÇ ile/ve/||/<>/< DAYANÇ/ÇIDAM/SABIR

( Ancak, anlayış, aydınlatır. )


-SÜREÇ ile/ve/||/<> DENEYİM ile/ve/||/<> DUYGU



-SÜREÇ ile/ve/<>/değil DÖNGÜ



-SÜREÇ ve/||/<> EYTİŞİM/DİYALEKTİK



-SÜREÇ ile/ve/<> GELİŞİM



-SÜREÇ ile/ve/<> MÜCADELE



-SÜREÇ ile/ve/<> ÖZELLİK



-SÜREÇ ile/ve/||/<>/> SERENCÂM[Fars.] ile/ve/||/<>/> İNSİCÂM[Ar.]

( Aralarında birlik olan, belirli bir düzen ya da zaman içinde tekrarlanan, ilerleyen, gelişen olay ve hareketler dizisi. İLE/VE/||/<>/> Bir işin sonu. | Başına gelen. | Olay/vak'a. İLE/VE/||/<>/> Düzgünlük, tutarlık, bağdaşım. )


-SÜREÇ ile/ve/||/<> SİLSİLE



-SÜREÇ ile/ve/<> TARİHSELLİK



-SÜREÇ ile/ve/||/<> TÜRÜM

( ... İLE/VE/||/<> Varolanların oluşumu. )


-SÜREÇ ile/ve/<> YOL



-SÜRECE ile/ve/||/<>/> SÜRECE

( Sonuca değil "Süreç"e. İLE/ve/||/<>/> Belirli bir süre boyunca. )


-SÜREÇTE (OLMAK) ve/||/<> AKIŞTA (OLMAK)



-SÜREĞEN BÖBREK SAYRILIĞI ile/||/<> İVEĞEN BÖBREK YETMEZLİĞİ

( Böbrek fonksiyonlarının yavaş yavaş kaybı. İLE/||/<> Böbrek fonksiyonlarının ani kaybı. )


-SÜREĞEN BRONŞİT ile/||/<> İVEĞEN BRONŞİT

( Uzun süreli bronş yangısı. İLE/||/<> Kısa süreli bronş yangısı. )


-SÜREĞEN HEPATİT ile/||/<> İVEĞEN HEPATİT

( Uzun süreli karaciğer yangısı. İLE/||/<> Kısa süreli karaciğer yangısı. )


-SÜREĞEN MİGREN ile/||/<> EPİSODİK MİGREN

( Ayda 15 ya da daha fazla gün süren baş ağrıları. İLE/||/<> Ayda 14 ya da daha az gün süren baş ağrıları. )


-SÜREĞEN PANKREATİT ile/||/<> İVEĞEN PANKREATİT

( Pankreasın uzun süreli yangılanması ve kalıcı hasar. İLE/||/<> Pankreasın ani yangılanması ve kısa süreli belirtilarla ilişkili bir durum. )


-SÜREĞEN SİNÜZİT ile/||/<> İVEĞEN SİNÜZİT

( Uzun süreli sinüs yangısı. İLE/||/<> Kısa süreli sinüs yangısı. )


-SÜREĞEN YORGUNLUK BELİRGESİ/SENDROMU ile/||/<> UYKU APNESİ

( Sürekli yorgunluk ve enerji eksikliği. İLE/||/<> Uyku sırasında solunumun durması ve tekrar başlaması ile ilişkili bir uyku bozukluğu. )


-SÜREĞEN/KRONİK[Fr.] ile/||/<> İVEĞEN//AKUT[Fr./İng. < Lat.]

( Üzerinden zaman geçmiş sayrılık. İLE/||/<> İlerlemiş sayrılık. )


-SÜREĞEN/KRONİK[Fr.] ile/||/<> İVEĞEN//AKUT[Fr./İng. < Lat.]

( Kısa süreli ve ani başlangıçlı sayrılıkları tanımlar. İLE/||/<> Uzun süreli ve yavaş ilerleyen sayrılıkları tanımlar. )


-SÜREK:
NEŞE ve/<> MİZAC ve/<> MEŞREB



-SÜREKLİ "TESPİT" ile/||/<>/> YAKINMA



-SÜREKLİ EKSİK ile/ve/<>/> "GEREKSİZ"



-SÜREKLİ EMEK ve/||/<>/= İNSANLIK



-SÜREKLİ KAZANMAK ile/ve/||/<> HİÇ KAYBETMEMEK

( İkisi de olanaklı değildir! )


-SÜREKLİ/DAİMA ile/ve/||/<> AŞIRI/LIK



-SÜREKLİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SIK SIK



-SÜREKLİ ile/ve/değil/||/<> ÜST ÜSTE



-SÜREKLİLİĞİN:
"BOZULMASI" ile/ve/değil/||/<> KESİLMESİ



-SÜREKLİLİK:
KÜTLENİN KORUNUMU ve/||/<> MOMENTUMUN KORUNUMU ve/||/<> ENERJİNİN KORUNUMU



-SÜREKLİLİK ile/ve/<> AKTARIM



-SÜREKLİLİK ile/ve/<> BELLEK



-SÜREKLİLİK ile/ve/<>/][ DEĞİŞİM



-SÜREKLİLİK ile/ve/<> DUYARLILIK(HASSASİYET)



-SÜREKLİLİK ile/ve/değil/||/<> İLERLEME



-SÜREKLİLİK ile/ve/<> ÖLÜMSÜZLÜK



-SÜREKLİLİK ve/<> ÖMÜR



-SÜREKLİLİK ile/ve/||/<> TANELİLİK



-SÜREKLİLİK ile/ve/<> YAYGINLIK



-SÜRESİNCE ile/ve/||/<>/> SÜRECİNCE



-SÛRET ile/ve/||/<> RUH

( Nesnede. İLE/VE/||/<> Organizmada. )


-SÛRET ile/ve/<>/= SÛRE



-SURİNAM(HOLLANDA GUYANASI) ile/ve/<> FRANSIZ GUYANASI ile/ve/<> İNGİLİZ GUYANASI



-SÜRTME ile/<> SÜRTÜNME ile/<> SÜRTÜNÜŞ



-SÜRTÜNME ve/||/<>/> ISI



-SÜRÜCÜ KARINCA ile/ve/||/<> ASKER SÜRÜCÜ KARINCA

( ... İLE/VE/||/<> Sürücü karıncaların, 3 katı büyüklüktelerdir. )


-SÜS ile/ve/değil/yerine/||/<> ESTETİK



-SÜS ile/ve/||/<> SATIRLARARASI SÜS[BEYN es-SÜTÛR]



-SÜS ile/ve/||/<> SOS



-SUSABİLMEK/SÜKÛT ve/||/<> PERHİZ/REJİM ve/||/<> NEŞE ve/||/<> COŞKU



-SUSABİLMEK/SUSABİLEN:
İCÂBEN ile/ve/değil/||/<>/< EDEBEN



-SUSABİLMEK ile/ve/||/<> ANLAŞMAK

( Susmak, anlaşmak değildir. Ancak, [gerektiğinde/gerektiği kadar] susabiliyor olmak, anlaşmayı sağla(tı)r. )


-SUSABİLMEK ve/||/<> GÜLÜMSEYEBİLMEK :)

( Tüm sorulara, en iyi yanıt. VE/||/<> Tüm durumlara, en iyi karşılık. )


-SUSAMURU ile/<>/> GALAPAGOS DENİZ ASLANI



-SUSKUN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SUSAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SUSABİLEN



-SÜSLEME!:
"SAĞIRA" ve/||/<> "KÖRE"

( Sözünü. VE/||/<> Yüzünü. )


-SÜSLEME!:
"SAĞIRA" ve/||/<> "KÖRE"

( Yorma dilini. VE/||/<> Süsleme sözlerini. )


-SÜSLEME ve/||/<>/> İÇ KAPAK SÜSLEMESİ

( ... VE/||/<>/> XVI. ve XVII. yy.'da, sanatların zirvesiydi. )


-SÜSLÜ/LÜK ile/değil/yerine/||/<>/< BAKIMLI/LIK

( SÜRRE DEVESİ GİBİ SÜSLENMEK )


-SUSMA (OLANAĞI/HAKKI):
SORUŞTURMADA ile/ve/||/<>/> KOĞUŞTURMADA



-SUSMA HAKKI ve/||/<> ÂDİL YARGILANMA HAKKI ve/||/<> KENDİNE YÜKLENİLEN SUÇU ÖĞRENME HAKKI ve/||/<> SAVUNMA HAKKI ve/||/<> İFADE SERBESTLİĞİ ve/||/<> MASUMİYET GÖSTERGESİ ve/||/<> SİLAHLARIN EŞİTLİĞİ ve/||/<> AVUKAT YARDIMI ve/||/<> AYDINLATMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ ve/||/<> HUKUK DEVLETİ İLKESİ



-SUSMA HAKKI ve/||/<>/< ALEYHİNE KULLANMAMA

( Suç kuşkusu altında bulunan kişinin, hem soruşturma, hem de yargılama sırasında işlediği iddia edilen suçla ilgili olarak, kendine sorulan sorulara yanıt vermeye, bu yolda kanıt göstermeye zorlanamaması ve bu durumun, kişi aleyhine yorumlanamaması olarak ifade edilebilir. VE/||/<>/< ... )


-SUSMA HAKKI ile/ve/||/<> BAĞIŞIKLIK HAKKI



-SUSMA HAKKI ile/ve/||/<> SAVUNMA HAKKI



-SUSMA HAKKININ İSTİSNALARI:
KİMLİK BİLGİLERİNİ (DOĞRU) YANITLAMA ve/||/<> KENDİLİĞİNDEN YAPILAN AÇIKLAMALAR/İTİRAFLAR

( Ceza davası, ancak suçlu olduğundan şüphe edilen kişinin, belirli olması durumunda açılabilir. CMK'nın 170. maddesinde, iddianamede gösterilmesi gereken konular arasında, şüphelinin kimliği de sayılmıştır. CMK'nın 147. maddesinin, 1. fıkrasının, a bendinde, şüpheli ya da sanığın kimliğinin saptanacağını ve şüpheli ya da sanığın kimliğine ilişkin soruları doğru yanıtlandırmakla yükümlü olduğu belirtilmektedir. Şüphelinin, kimlik ve adresi ile ilgili bilgi vermekten kaçınması ya da gerçeğe aykırı beyanda bulunması dolayısıyla kimliğinin belirlenememesi durumunda, bu belirleme yapılıncaya kadar gözaltına alınması ve tutuklanması olanaklıdır. VE/||/<> Susma hakkının kapsamına girmeyen başka bir istisna, kendiliğinden yapılan açıklamalarla/itiraflarla ilgilidir. Örneğin, ... nedeni ile eşini öldürdükten sonra karakola giderek teslim olan kişinin, kendiliğinden yaptığı açıklamalardan önce susturulması, avukatın getirtilmesi söz konusu olamaz. Ayrıca, meşhut suç sırasında takip edilen kişinin söylediği sözler bakımından hukuka aykırı kanıt var sayılamaz. )


-SUSMA HAKKININ TARİHÇESİNDE, DÖNÜM NOKTALARI:
JOHN LILBURNE'NİN TUTUMU ve/||/<>/>/< MIRANDA UYARILARI

( 1637 yılında, İngiliz tarihinin en renkli, en dramatik kişilerinden biri olan John Lilburne’un, halkı yönetime karşı kışkırtan bir kitap yayımladığından dolayı tutuklanıp bu mahkeme önüne çıkarılması, susma hakkı konusunda bir dönüm noktası olmuştur. Lilburne, mahkemede, açıkça neyle suçlandığı hakkında bilgilendirilene kadar, sorulan sorulara yanıt vermeyi reddetti. Bu durum, ceza yargılaması açısından, tarihin bize taşıdığı, susma hakkının kullanılması ile ilgili ilk durumdur.

VE/||/<>/>/<

1. Sessiz kalma hakkınız vardır.
2. Söyleyeceğiniz her şey, mahkemede, aleyhinize kullanılabilir.
3. Herhangi bir soruya yanıt vermeden önce, avukat ile konuşma hakkınız vardır ve soruları yanıtlarken, avukatınız, yanınızda bulunabilir.
4. Eğer bir avukat tutamıyorsanız ve dilerseniz, size bir avukat belirlenecektir.
5. İfade sırasında, herhangi bir anda, soruların öncesinde ya da sonrasında, susma hakkınızı ve avukattan yararlanma hakkını kullanabilirsiniz. [1966 Arizona - ABD] )


-SUSMA HAKKININ TARİHÇESİNDE, DÖNÜM NOKTALARI:
JOHN LILBURNE'NİN TUTUMU ve/||/<>/>/< MIRANDA UYARILARI

( 1- You have the right to remain silent.
2- Anything you say can and will be used against you in a court of law.
3- You have the right to an attorney.
4- If you cannot afford an attorney, one will be appointed for you. )


-SUSMA:
TAM ile/ve/||/<> KISMÎ ile/ve/||/<> GEÇİCİ

( Şüpheli ya da sanığın, muhakemenin tüm aşamalarında, suçlamanın tümü bakımından susmasıdır. Tam susma, uygulamada çok sık rastlanılan bir susma çeşidi değildir. Şüpheli ya da sanığın, kendine yüklenen suç hakkında, hiçbir şey açıklamaması biçiminde ortaya çıkar. Ancak, şüpheli ya da sanığın, failliği hakkında tam bir inkârda bulunması, örneğin; "suçsuz olduğu"nu açıklaması ya da "olay yerinde bulunmadığı"nı söylemesi de, tam susma kapsamında değerlendirilmelidir. Şüpheli ya da sanığın, olaya ilişki herhangi bir açıklamada bulunmaksızın, kimliğine ve kişisel durumlarına ilişkin bilgileri vermesi durumunda da tam susma söz konusudur.

İLE/VE/||/<>

Şüpheli ya da sanığın, muhakemenin hangi aşamasında olursa olsun, kendine sorulan sorulardan bir kısmını yanıtlayıp, bir kısmını yanıtsız bırakması, kısmî susmadır. Örneğin; şüpheli ya da sanığın, cinayeti işlediğini kabul edip, neden işlediği ya da cinayet aracını nereye sakladığı konusundaki soruları yanıtsız bırakması gibi.

İLE/VE/||/<>

Şüpheli ya sanığın, muhakemenin bir aşamasında, olay hakkında konuşup, başka bir aşamasında susması, geçici susmadır. Örneğin, şüpheli ya da sanık, soruşturma evresinde konuşmuş fakat kovuşturma evresinde susmuşsa ya da soruşturma evresinde susup, kovuşturma evresinde konuşmuşsa, bu, geçici susmadır. )


-SUSMAK:
"STRATEJİ" ile/ve/değil/||/<>/< HAK



-SUSMAK ile/ve/<>/değil/yerine DÜŞÜNMEKTE OLDUĞUNU BELİRTMEK



-SUSMAYALIM! ve/||/<> BEKLEMEYELİM!

( Konuşabilme olanağımız varken. VE/||/<> Değiştirme olanağımız varken. )


-SÜT VERMEDE, BEBEK VE ANNE İÇİN:
EMME ile/ve/||/<>/> DUYGU İLİŞKİSİ/AKTARIMI/PAYLAŞIMI

( İlk 3 dakika. İLE/VE/||/<>/> 3 dakikadan sonrası. )


-SÜT ile/ve/<> ŞARAP

( İlim'i simgeler. İLE/VE/<> Aşk'ı simgeler. )


-SÜTUN[Fars.] ile/ve/<> ANTE[Lat.]

( ... İLE/VE/<> Eski Yunan ve Roma mimarlıklarında, bir duvarın köşesinde ya da ucunda yer alan sütun ya da duvar ayağı. )


-ŞUÛR ile/ve/||/<>/>/< NUR

( Anlama, anlayış, hissetme, duyma. İLE/VE/||/<>/>/< Işıma, aydınlık/aydınlanma, bilinçlenme. )


-ŞUUR ve/||/<>/< ŞİİR ve/||/<>/< EŞAR

( Sızıntı. )


-SUV[İng. < Sport Utility Vehicle] ile/||/<> JİP[İng. < JEEP]



-SUYA DAYANIKLILIK ile/ve/||/<> SU GEÇİRMEZ/LİK



-SUYUN, GÖVDEDEKİ VE ZİHİNDEKİ:
ARINDIRICILIĞI ve/<> DENGELEYİCİLİĞİ

( Çeşitli ve olası sıkıntı/yoğunluk durumlarında, banyo yapmanın, sıcak suyun ve ılık suyla tamamlamanın etkisinden/katkısından ve özelliğinden her zaman yararlanabilirsiniz... )


-SUYUN:
BUHARLAŞMASI ile/ve/||/<> BİTKİLERCE EMİLMESİ



-SUYUNA GİTMEK ile/ve/<>/değil/yerine AYAK UYDURMAK



-SUYUNA GİTMEK ile/ve/<>/değil/yerine KÖPRÜDEN GEÇENE KADAR, AYIYA, DAYI DEMEK



-SÜZÜLME ile/<> SÜZÜLME

( Bir kuşun, kanat vurmadan yaptığı uçuş. İLE Bir uçağın, motorunu boşa alarak ya da durdurarak yaptığı uçuş. )


-SWOT:
STRENGTH ve/||/<> WEAKNESS ve/||/<> OPPORTUNITY ve/||/<> THREAT

( Güçlü yönler. VE/||/<> Zayıf yönler. VE/||/<> Fırsatlar. VE/||/<> Tehditler. )


-TA PHYSICA
ile/ve/||/<>
TA POIOUMENA
ile/ve/||/<>
TA CHREMATA ile/ve/||/<>TA PRAGMATA
ile/ve/||/<>/<
TA MATHEMATA



-TA'DÂD[Ar. < ADET] (ETMEK)[Ar.] ile/ve/||/<> İHYÂ'[Ar. < HAYÂT] (ETMEK)[Ar.]

( Sayma, sayı. | Birer birer söyleme, sayıp dökme, sayım. İLE/VE/||/<> Diriltme, diriltilme, canlandırma. | Can verircesine iyilik etme, lütfetme. | Yeniden güçlendirme. | Uyandırma, canlandırma, tazelik verme. )


-TAAHHÜT ile/ve/||/<>/> TEMÎNÂT



-TAALLÜM[< İLM] ile/ve/<> İLİM

( Öğrenme, öğrenilme, okuyarak, ders alarak öğrenme, elde etme. İLE/VE/<> ... )


-TAALLÜM[< İLM] ile/ve/<> İLİM

( Gerekli fakat yeterli değildir. İLE/VE/<> ... )


-TAAMMÜT[Ar.] ile/<> TAAMMÜDEN

( Bir işi ya da suçu bile bile, tasarlayarak yapma. | İşlenecek bir suçun, daha önceden tasarlanması. İLE/<> Kasten. )


-TAARRUZ ile/ve/<>/değil/yerine TEYAKKUZ



-TAB-I MÜSTAKÎM ve/||/<> AKL-I SELÎM



-TABAKA ile/ve/||/<> KATMAN



-TABAN TABANA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TAMAMEN



-TABİB ile/ve/<>/< ÂLİM

( Âlim olmadan, tabib olamazsınız(olunmaz/dı da).
[Osmanlı dönemindeki öğrenim ve eğitimde geçerliydi. Bugün de, Osmanlı bilgi ve deneyimini önemseyen, derinlikli/kapsamlı tutumunu devam ettiren Amerika'da, tıp ve hukuk bölümünden önce, üniversitede bir bölüm tamamlamış olma gerekliliği/zorunluluğu bulunmaktadır.]
[Umarız, bir gün, bizim öğrenim/eğitim düzenimiz/bilincimiz de aynı çizgiye yüksel(til)ecektir!] )


-TABİB ile/ve/<>/< ÂLİM

( İster tabip/hekim, ister hakim/avukat ya da herhangi bir alanda ilerlemek/yürümek ve derinleşmek için, önce, düşünme nedir?, nasıl düşünülür?, kavramlar nasıl tanımlanır, nasıl birbirine eklemlenir? önermeler nasıl kurulur? gibi temel, mantık ve usûl ile ilgili altyapı ve bilgi/ler oluşturulmalıdır ki, daha sonra, esasa ve ayrıntılara geçilebilsin. )


-TABİÎ Kİ ... ile/ve/<> (...) HALİYLE (...)



-TABİÎ Kİ ile/ve/değil/yerine/||/<> KENDİLİĞİNDEN



-TABİÎ Kİ ile/ve/<> KESİNLİKLE



-TABİÎ Kİ ile/ve/<> MUTLAKA



-TABİP FİLOZOFLAR ile/ve/||/<> FİLOZOF TABİPLER



-TABLA ile/<> TABLAKÂR

( Satıcı vb.nin kullandığı tahtadan tepsi. | Soba, mangal vb. şeylerin altına konulan metalden ya da tahtadan yapılan tepsiye benzer altlık. | Bir şeyin düz ve geniş bölümü. | Ağaçtan ya da ağaç ürünlerinden hazırlanmış, büyük yüzeyli düzgün parça. | Genellikle Hindistan, Pakistan'da kullanılan, darbukaya benzer bir çalgı türü. | Denizcilikte, makaraların yüzlerini oluşturan dış bölümleri. İLE/<> Tablacı. | Büyük konaklarda mutfaktan yemek tablalarını götürüp getiren görevli. )


-TABSIRA ve/||/<> MÜNTEHA ve/||/<> MURAHHAS

( Kutbuddin Şirâzi, Sivas'ta Meraga çizgisini devam ettirerek, İslâm tarihinin bu üç en önemli yapıtını çalışmış ve çok önemli kitaplar yayımlamıştır. )


-TABU[Fr. < TABOU] ile/ve/<> TAPU

( Kutsal sayılan bazı insanlara, hayvanlara, nesnelere dokunulmasını, kullanılmasını yasaklayan, aksi yapıldığında zararı dokunacağı düşünülen dinî inanç. | Tekinsiz. | Yasaklanarak korunan [nesne, sözcük, davranış] İLE Bir taşınmazın üstündeki mülkiyet hakkını gösteren belge. | Tapu işlerinin yürütüldüğü kuruluş. )


-TABU ile/ve/<> DOGMA



-TABUR ile/||/<> ORTA

( ... İLE/||/<> Yeniçeri ocağında tabur. )


-TABYA[Ar.] ile/<> DONANMA

( Bir bölgeyi savunmak için yapılan ve silahlarla güçlendirilen yapı. İLE/<> ... )


-TABYA[Ar.] ile/<> DONANMA

( Karada. İLE/<> Denizde. )


-TAÇ ile/ve/<> TAÇYAPRAĞI

( ... İLE/VE/<> Tâcı oluşturan yaprakçıklardan her biri. )


-TAÇLI VİRÜS ile/ve/||/<>/< TAÇSIZ VİRÜS/LER

( Covid 19 İLE/VE/||/<>/< Yaşamımızdaki ve zihnimizdeki çoğu (olası) "sorun". )


-TAD ile/ve/<>/değil KIVAM



-TADLANDIRMA/K ve/<> TAÇLANDIRMA/K



-TAHAKKUK ve/||/<> RUBÛBİYET



-TAHAMMÜL EDEMEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< ALIŞAMAMAK



-TAHAMMÜL ile/ve/değil/yerine/||/<> DİRENÇ/İHTİYÂR



-TAHAMMÜL ile/ve/<> TESLİMİYET



-TAHAMMÜLÜN/ÜN:
"DÜŞÜKLÜĞÜ" ile/ve/<>/değil YETERSİZLİĞİ



-TAHÂRET[Ar.]/TAHİR ile/ve/||/<>/>/< NEZÂFET[Ar.]/NAZİF

( Fiziksel/gövdesel temizlik. İLE/VE/||/<>/>/< Davranış ve tutumlardaki temizlik, ahlâkî temizlik. )


-TAHAVVÜL[Ar. < HÂL] ile/ve/<> TAGAYYÜR[Ar. < GAYR]

( [değişim] Biçimde/sıfatta. İLE/VE/<> Öz'de/zât'ta. )


-TAHIL ile/ve/<> GLÜTEN[Lat.]

( ... İLE/VE/<> Katı cisimlerin parçalarını birbirine yapıştıran madde. | Tahıl unlarından, nişasta çıkarıldıktan sonra geri kalan, albüminli madde. )


-TAHİN ile/ve/<> PEKMEZ



-TAHİR[Ar.] ile/ve/||/<> TEZKİYE[Ar.]

( Temiz. İLE/VE/||/<> Temize çıkarma, aklama. | Birinin iyi bir insan olduğunu kendini tanıyanlardan soruşturarak ortaya çıkarma. )


-TÂHİR ile/ve/değil/yerine/||/<>/ TAYYİB

( Temiz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/ İyi, güzel, hoş. )


-TAHKİK[< HAKK] ile/ve/<>/> TAHRİR ile/ve/<>/> TAKRİR ile/ve/<>/> TAKRİB ile/ve/<>/> TÂLİM ile/ve/<>/> TEDKİK

( Doğru olup olmadığını araştırma. | Kanıt ile bilmek. [Mantıksal ve felsefi alan.] İLE/VE/<>/> İlgisi olmayanları bilmek. İLE/VE/<>/> Kanıtların iç tutarlılığı araştırma. İLE/VE/<>/> Kanıt ile sonuç arasındaki tutarlılığı araştırma. İLE/VE/<>/> Öğrenme. İLE/VE/<>/> Kanıtlamayı bilmek. )


-TAHKİK ile/ve/||/<>/> TAHRİK



-TAHKİK ile/ve/||/<> TETKİK

( Soruşturma. İLE/VE/||/<> İnceleme. | Araştırma. )


-TAHKİR >< TAKDİS ile/değil/yerine/<>/< TAKDİR

( ... >< Sadece, Allah içindir. İLE/DEĞİL/YERİNE/<>/< ... )


-TAHLİYE ile/ve/||/<> BERAAT



-TAHMİN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TAHAMMÜL



-TAHRİR DEFTER(LER)İ ile/ve/<> TEMETTUAT DEFTER(LER)İ



-TAHSİLDAR ile/ve/||/<> KUL OĞLANI

( ... İLE/VE/||/<> Vergi toplayan belediye tahsildarı. )


-TAHSİS (ETMEK) ile/ve/değil/<> TESİS (ETMEK)



-TAHTA ile/<> ABANOZ[Lat.]

( ... İLE/<> Sıcak iklimlerde yetişen bir ağaç türünden elde edilen sert koyu renkli tahta. )


-TAKDİR EDİLMEK ile/ve/<>/değil/yerine ANLAŞILMAK



-TAKDİR ETMEK ile/ve/<> SEVME(ME)K

( Sevmeyebilirsiniz fakat takdir edebilirsiniz![/etmelisinizdir!] )


-TAKDÎR-İ SEMEN ile/ve/||/<> TAYÎN-İ SEMEN

( Değer biçme. İLE/VE/||/<> Değerini belirtme. )


-TAKDİR[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GERİBİLDİRİM



-TAKDİR ile/ve/<> TALTİF



-TAKDİR ile/ve/||/<> TASARRUF



-TAKDİR ile/ve/||/<> TEBRİK ile/ve/||/<> TALTİF



-TAKDİR ile/ve/<> TEŞHİS



-TAKILMA ile/ve TIKANMA ile/ve TUTUKLUK | ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İKİLEM



-TAKILMA ile/ve/||/<> BÜYÜTME

( image )


-TAKILMA ile/ve/||/<> KAFAYI BOZMA



-TAKIMYILDIZI:
GÜNEY ile/ve/||/<> KUZEY



-TAKIMYILDIZI ile/<> GÜNEYBALIĞI

( ... İLE/<> Güney yarımkürede, bir takımyıldızı adı. )


-TAKINTI ile/ve/<> BEKLENTİ



-TAKİPSİZLİK ile/ve/||/<>/> BERAAT



-TAKLA/K ile/ve/||/<> PERENDE[Fars.]

( Elleri yere koyduktan sonra ayakları kaldırıp gövdeyi üstten aşırtarak öne ya da arkaya yapılan dönme hareketi. | Otomobil, kamyon vb. devrilip yuvarlanma. | Uçak, güvercin vb.nin uzunlamasına ya da yanlamasına dönme hareketi. İLE/VE/||/<> Havada çark gibi dönerek atılan takla. )


-TAKLİT ETMEK ile/ve/değil/yerine/<> ÖRNEK ALMAK



-TAKLİT:
(SADECE/BİR) DAVRANIŞ ile/ve/değil/||/<>/< KİMLİĞİNİ BULMA (ÇABASI)



-TAKLİT[Ar.] ile/ve/<> TAGŞÎŞ[Ar.]



-TAKLİT ile/ve/||/<> AKTARIM ile/ve/||/<> KALIT/MİRAS



-TAKLİT ile/ve/değil/yerine/||/<>/> AYNALAMA



-TAKLİT ile/ve/<> İTAAT



-TAKLİT ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TEKRAR



-TAKLİT ve/<>/= TEZAD



-taksîm[< kısm] ile/ve/değil/<> Taksim

( [mat.] Bölme, parçalara ayırma. | Bölüm. | Bölü. İLE/VE/DEĞİL/<> İstanbul'un ve Gezi Parkı'mızın merkezi, değerlerimizin simgesi. [Her yer Taksim! Her yer diriliş!] )


-TAKSÎM ile/ve/||/<>/> TAKSİT



-TAKSİM ile/ve/||/<>/> TASNİF ile/ve/||/<>/> TAKDİM

( Böl[ümle]mek. İLE/VE/||/<>/> Sınıflandırmak. İLE/VE/||/<>/> Sunmak. )


-TAKSİM ile/ve/||/<>/> TASNİF ile/ve/||/<>/> TERTİP

( Tüm tasnifler, aklîdir. Çünkü, doğada, tasnif[sınıflandırma] diye bir şey yoktur/olmaz. )


-TAKTİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAKLAŞIM



-TAKYON ile/ve/<> FOTON

( TAKYOFOTON )


-TALAK:
1 ile/ve/||/<>/> 2 ile/ve/||/<>/> 3



-TALEBE ile/ve/||/<> FUKAHA



-TALEP ile/ve/<> RAĞBET



-TÂLİB ile/ve/||/<>/>/< TÂBİ



-TALİHSİZ ile/ve/||/<>/> TARİFSİZ



-TÂLİK ile/ve/||/<> SÜLÜS(CELÎ) ile/ve/||/<> RİKÂ ile/ve/||/<> NESİH

( XIV. yy. sonlarında ve XV. yüzyıl başlarında, Anadolu'da. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> XIX. yüzyıl başlarında. İLE/VE/||/<> Kur'ân-ı Kerîm'de. )


-TALİMAT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TALEP



-TÂLİMGÂH ile/ve/<> TÂLİMHÂNE

( Çeşitli uzmanlık dallarına gerekli olan uzman, öğretici vb.ni yetiştirmek amacıyla uygulamalı olarak eğitim ve öğretim vermek için oluşturulmuş askerî kuruluş. İLE/VE/<> Eğitim/alıştırma alanı. )


-TALİP[< TALEP] ile/ve/||/<>/> TALİM



-TAM ALTIN ile/||/<> CUMHURİYET/ATA ALTINI

( 22 mm. İLE/||/<> 30 mm. )


-TAM ALTIN ile/||/<> CUMHURİYET/ATA ALTINI

( 7.016 gr. İLE/||/<> 7.216 gr. )


-TAM ALTIN ile/||/<> CUMHURİYET/ATA ALTINI

( ... İLE/||/<> T.C. Darphanesi basar. )


-TAM ALTIN ile/||/<> CUMHURİYET/ATA ALTINI

( )


-TAM AYRI TUTMA/İSTİSNA ile/ve/||/<>/> BÖLÜMSEL/KISMÎ AYRI TUTMA/İSTİSNA



-TAM PANSİYON ile/||/<> YARIM PANSİYON

( Kahvaltı ve akşam yemeği verilir. İLE/||/<> Öğle yemeğinin de olmasıdır.[İşletmeye göre değişkenlik gösterir.] )


-TAM ile/ve/değil/||/<>/< AÇIK/NET



-TAMAMLA(N)MAK ile/ve/<> BÜTÜNLE(N)MEK



-TAMAMLAMAK ile/ve/değil/<> SÜSLEMEK



-TAMAMLANMA İSTEĞİ ve/||/<> EKSİKLİKTEN UZAKLAŞMA İSTEĞİ



-TAMAMLANMAZLIK ve/||/<> GÖDEL



-TAMAMLAYICI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DESTEKLEYİCİ



-TAMGALARDA:
ON ve/||/<> OK

( Evren, varoluş. VE/||/<> İnsan. )


-TAMİLLER ile/ve/<>/>< SEYLAN'LILAR

( Hindistan'ın güneyinden Sri Lanka'ya göç eden ilk Tamiller ve Seylan'lılar, yıllar boyunca birbiriyle savaşmışlar. Sri Lanka'nın tarihte yerini alması ise, III. yüzyılda, başkenti Anuradhapura'dan, Buda felsefesini yayan ve bütün adayı denetimi altına alan Kral Tissa ile gerçekleşmiştir. Tamiller ile girişilen çatışmalarda, Seylan'lılar galip gelmiştir. Monarşi, dinin yayılmasını kolaylaştırmış, ülkeyi geliştirmiş, anıtlar, tapınaklar ve sulama düzenekleri kurulmuştur.

XIII. yüzyıldan sonra, sulama düzeni kötüleştiği ve azınlıkta kalan Tamiller, gittikçe daha fazla baskı yaptığından dolayı, ada halkı, başkenti sürekli değiştirmiş ve adanın güneyine çekilmek zorunda kalmıştır.

Sri Lanka adası, tarihi boyunca işgalcilerin, Portekiz'li, Hollanda'lı ve İngilizler'in akınına uğramış. Uzun yıllar, İngiltere'ye bağlı bir sömürge olarak kalmış. XIX. yüzyılda alevlenen milliyetçilik hareketleri sonucu, Hindistan'ın paralelinde, 1947 yılında, herhangi bir çatışmaya girmeden bağımsız devlet olmuştur. )


-TAMİLLER ile/ve/<>/>< SEYLAN'LILAR

( Sri Lanka'nın yakın tarihinde önemli bir yeri olan Dias Bandaranaike, 1951 yılında, "Sri Lanka Özgürlük Partisi"ni kurarak iktidara gelmiştir. Sinhali milliyetçiliğini ve Budizm'i savunan sosyalist çizgide bir siyaset süren Bandaranaike, ülkesinin resmî dilini, İngilizce'den Sinhali diline çevirmiştir.

[1959 yılında bir suikasta kurban gidince, dul eşi Sirimavo Bandaranaike, iktidarı devralmış ve eşinin siyasetini devam ettirmiştir. 1994 yılına kadar ve dünyanın ilk kadın önderi olarak Sri Lanka'yı yönetmiştir.] )


-TAMLAMA ile/ve/değil/||/<>/< ÖNERME



-TAMLAMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TANIMLAMA



-TAMTAKIR ve/||/<>/= BOMBOŞ

( İçinde bulunması gereken şeylerden hiçbiri bulunmayan, bomboş. )


-TAN/AYDINLIK/IŞTIN:
GEÇİCİ ile/ve/<> GERÇEK

( Tan yerinde, gün doğmadan beliren, sonradan kaybolan, geçici aydınlık/tan, yalancı tan. İLE/VE/<> Tan yerinde, gün doğuncaya kadar süren kesintisiz aydınlık. )


-TANBURÎ CEMİL BEY ile/ve/||/<> ŞERİF MUHİDDİN TARGAN



-TANE/ADET[Ar. < ADED] ile/ve/||/<> KAT ile/ve/||/<> KEZ/KERE[Ar. < KERRE]

( Nesnelerdeki niceliği/sayıyı gösterir. İLE/VE/||/<> Yukarı doğru yineleme/tekrar. İLE/VE/||/<> Eylemlerdeki niceliği/sayıyı ve yana doğru yinelemeyi/tekrarı gösterir. )


-TANE ile/ve/değil/=/||/<>/> DÂNE[Fars.]

( Herhangi bir sayıda olan şey, adet. | Bazı bitkilerin tohumu. | Çekirdekli küçük meyve. )


-TANI! ve/<> UYUMLU OL! ve/<> MUTLU YAŞA!



-TANIDIK MASA ile/ve/||/<> BİLİMSEL MASA

( Kalıcı, sürekli. İLE/VE/||/<> Boşluk. )


-TANIDIK MASA ile/ve/||/<> BİLİMSEL MASA

( bkz. EDDINGTON )


-TANIKLIK ile/ve/||/<> İÇ TANIKLIK ile/ve/||/<> GELİŞTİRİCİ TANIKLIK



-TANIM'DA:
RESİM ile/ve/<> HAD/D

( Bir bilgiyi/ilmi, amacı ile tanımlama. İLE/VE/<> Bir bilgiyi/ilmi, konusu ile tanımlama. )


-TANIM ile/ve/<> BELİT/AKSİYOM

( Tanım, belit oluşturabilmelidir![oluşturacak nitelikte/yapıda olmalıdır!][tartışma ya da acaba sorusu oluşturmayacak kesinliğe yakın bir yapıda/sağlamlıkta/derinlikte!] )


-TANIM ile/ve/||/<> BİLGİ

( Kavranılanlar[durumlar/olgular] için geçerli olan. [Kavramaya hizmet edenler için.] İLE/VE/||/<> Nesneler için geçerli olan. )


-TANIM ile/ve/değil/||/<>/< DURUM



-TANIM ile/ve/||/<>/> DURUM



-TANIM ile/ve/||/<> GÖSTERGE



-TANIM ile/ve/=/<> HADD



-TANIM ile/ve/<> İSPAT/İSBAT



-TANIM ile/ve/||/<> KURAL



-TANIM ile/ve/<> NEDEN

( Tanım, nedene giden, en kısa yoldur. )


-TANIM ile/ve/<> ÖRNEK

( Örnekte/benzetmede, hata olmaz/olmamalıdır! [Teşbihte, hata olmaz!] )


-TANIM ile/ve/<> ÖRNEK

( Yanlış örnek, örnek değildir! [Su-i misal, misal teşkil etmez!] )


-TANIM ile/ve/||/<>/< TANIMIN TANIMI

( Bir kavramın niteliklerini eksiksiz olarak belirtme ya da açıklama. İLE/VE/||/<>/< Her parçasını içinde barındırabilen/birleştiren, dışında kalanlara engel olan.[Efrâdını câmî, ağyârını mânî.] )


-TANIM ile/ve/<> TUTARLILIK

( Tanım, tutarlılığı taşıyabilmelidir/sürdürebilmelidir! )


-TANIM ile/ve/=/||/<>/< ÜÇLEME



-TANIMA:
ERKEK ve/||/<> KADIN ve/||/<> ÇOCUK ve/||/<> KARDEŞ ve/||/<> ARKADAŞ ve/||/<> DOST

( Toklukta. VE/||/<> Yoklukta. VE/||/<> Yaşlılıkta. VE/||/<> Mirasta. VE/||/<> Yolculukta. VE/||/<> Zor durumda. [GÖRÜLÜR / BELİRLİ/BELİRGİN OLUR] )


-TANIMA:
YETKİN BİLME ile/ve/||/<> YETERİNCE BİLME



-TANIMA ile/ve/<> ANIMSAMA

( Tanıma, size verilen bir uyarıcıyla daha önce karşılaşıp karşılaşmadığınıza karar vermenizi gerektirir. )


-TANIMA ile/ve/<> ANIMSAMA

( Tanıma durumunda daha fazla sayıda ara-bul-geriye getir ipucu bulunduğundan, belleğiniz ipuclarının hepsini ya da birçoğunu kullanır ve sizi anımsama olayına götürür. )


-TANIMA ile/ve/<> ANIMSAMA

( Ne kadar çok ara-bul-geriye getir ipucu varsa, anımsama da o derece iyi olur. )


-TANIMA ile/ve/<> ANIMSAMA

( Anımsamayla ilgili araştırmalarda, ara-bul-geriye getir ipucları kaybolmasının, anımsayamama olayının en belirli başlı nedenlerinden biri olduğunu gösterir. )


-TANIMA ile/ve/<> ANIMSAMA

( Kodlama sırasında kullanılan örgütleme düzeni, ara-bul-geriye getir anında ipucu olarak kullanılır. )


-TANIMA ile/ve/<> ANIMSAMA

( Örgütleme düzenini, büyüdüğünüz ve iyi bildiğiniz bir mahalleye benzetebiliriz. Kodlama sırasında bu mahallenin belirli sokaklarını ve bu sokaklarda daha önceden bildiğiniz evleri ziyaret eder ve size verilen, yeni bilgileri bu evlere bırakırsınız. Sizden bilgiler yeniden geri istendiğinde, başka bir deyişle anımsama sırasında, yerlerini çok iyi bildiğiniz evleri yeniden sırayla ziyaret eder ve bırakmış olduğunuz bilgilere ulaşırsınız. )


-TANIMA ile/ve/<> ANIMSAMA

( Her olay bir bağlam içinde oluşur. Öğrenme anındaki bağlam, anımsama anındaki bağlama ne kadar benzerse, anımsama o kadar kolay olur. -örnek ise- Sınav ortamına benzer bir ortamda bilgi öğrenilirse, sınavda anımsanması daha kolay olur. Neşeliyken öğrendiğiniz bir şiiri, üzüntülü bir hal içindeyken anımsamanız zorlaşır. Hüzünlü bir ortamda öğrenilen bilgiler hüzünlü bir ortamda; sevinçli ve mutlu bir haldeyken öğrenilen bilgiler ya da meydana gelen olaylar sevinçli ve mutlu durumlarda daha kolay anımsanır. )


-TANIMA ile/ve/<> ANIMSAMA

( Anımsanması istenen şeyleri örgütleyerek ara-bul-geriye getir ipucunun verimliliği artırılabilir. )


-TANIMA ile/<> AYRILMA

( Kişilerin birbirini tanıması için en iyi zaman, ayrılmalarına en yakın zamandır. )


-TANIMAK:
KENDİNİ ile/ve/değil/yerine/||/<> KENDİNDEKİNİ

( Sen, sende ve sana emânetsin. )


-TANIMAK ile/ve/||/<> KENDİNİ TANIMAK ile/ve/||/<> BAŞKASINI TANIMAK

( ... İLE/VE/||/<> Aydınlatır. İLE/VE/||/<> Bilgilendirir. )


-TANIMAK ile/ve/||/<> KENDİNİ TANIMAK ile/ve/||/<> BAŞKASINI TANIMAK

( Kişi, iç âlemini, (başka bir) insanda görür. )


-TANIMAK ile/ve/||/<> KENDİNİ TANIMAK ile/ve/||/<> BAŞKASINI TANIMAK

( Ancak, kendini düşünmeyi, kendini düşünmenin konusu kılabilme anlayışı olanlar, kendilerini tanımaya başlayabilirler ve susabilmekle yükümlülerdir. )


-TANIMAK ile/ve/<> GÜVENMEK



-TANIMAK ve/<> KİMLİK VERMEK



-TANIMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TANIYANI(ZİHNİ) TANIMAK



-TANIMLAMA ile/ve/<> ÖLÇÜ



-TANIMLAMA ile/ve/<> SINIRLAMA

( Sınırlama doğal olmalıdır. Durumun ve kişinin kendinin koyduğu kısıtlamalar fazla sıkı ya da fazla gevşek olduğu takdirde söz edilen doğallık duygusu hissedilemez. )


-TANIMLAMAK ile/ve/||/<>/> KONUMLANDIRMAK



-TANIMLAMAK ile/ve/<> NİTELEMEK



-TANIMLAYICI ile/ve/||/<>/> TAMAMLAYICI



-TANINMIŞ/LIK ile/ve/<>/değil VAZGEÇİLEMEZ/LİK



-TANIŞIKLIK ve/||/> İLİŞKİ:
YÜZ YÜZE ve/<> YAN YANA ve/<> SIRT SIRTA

( İlişkiler, yüz yüze başlar, yan yana gelerek pekiştirilir, sırt sırta vererek devam ettirilir. )


-TANIŞIKLIK ve/<> GÜVEN



-TANITIM ile/ve/değil/<> MERAKLANDIRMA

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Tanınmışların/ünlülerin yeniliklerinde. )


-TANITLAMA ile/ve/||/<> ÇIKARSAMA

( Matematikte. İLE/VE/||/<> Doğada. )


-TANITLAMA ile/ve/||/<> TANITLAMAK

( Tanıtlamak işi, ispatlama. | Öne sürülen bir iddianın doğruluğunu mantıksal yöntemle gösterme. İLE/VE/||/<> Bir iddianın gerçekliğini inkâr edilmeyecek bir kesinlikle göstermek, ispatlamak. | Muhakeme etme yoluyla ya da tanık göstererek bir şeyin doğruluğunu ortaya koymak. )


-TANITLAMA ile/ve/||/<> TEMELLENDİRME



-TANITMA ile/ve/<> YAYGINLAŞTIRMA



-TANRI APOLLON'A BAĞLANAN SANATLAR
ile/ve/||/<>/>
TANRI DIANISOS'A BAĞLANAN SANATLAR

( Plastik sanatlar. İLE/VE/||/<>/> Şiir, müzik, dans. )


-TANRI APOLLON'A BAĞLANAN SANATLAR
ile/ve/||/<>/>
TANRI DIANISOS'A BAĞLANAN SANATLAR

( Birey. İLE/VE/||/<>/> Birleşme. )


-TANRI:
NOUS ve/||/<>/> LOGOS'UN, AŞKINSAL BİRLİĞİ



-TANRI/SALLIK / TANRI/LAR ile/ve/<> DEĞİŞMEZ(LİK)LER



-TANRI ile/||/<> EVREN ile/||/<> RUH

( Saltık ilke. İLE/|| Uyum/düzen. İLE/|| Bütünlük. )


-TANRI ile/||/<> EVREN ile/||/<> RUH

( Zât. İLE/|| Sıfat. İLE/|| Ef'al/fiil. )


-TANRI ve/<> KELÂM ve/<> HAYAT



-TANRILAR ile/ve/||/<> TANRIÇALAR

( )


-TANRISAL ile/ve/değil/<> TÜMEL



-TANSİYON ile/ve/||/<> GÖVDE ISISI

( 50 - 100[küçük] | 100 - 140[büyük] İLE/VE/||/<> 36.5 )


-TANZANİT ile/||/<> GARNET

( Mavi ve mor tonlarında bir zoisit türü. İLE/||/<> Genellikle kırmızı tonlarda olan bir taş. )


-TANZANİT ile/||/<> IOLİT

( Mavi ve mor tonlarında bir zoisit türü. İLE/||/<> Mavi-mor renklerde bir kordiyerit türü. )


-TANZANİT ile/||/<> SAFİR

( Mavi ve mor tonlarında bir zoisit türü. İLE/||/<> Korund mineralinin mavi renkli çeşidi. )


-TANZİMAT FERMANI ile/ve/||/<>/> ISLÂHAT FERMANI

( 03 Kasım 1839 İLE/VE/||/<>/> 18 Şubat 1856 )


-TAPINAK/MÂBED[Ar.] ile/ve/değil/||/<>/>/< BETİKLİK/KÜTÜPHANE



-TAPINAKLARDA:
GÖBEKLİTEPE ve/||/<> NEVALİ-ÇORİ ve/||/<> JERF EL AHMAR ve/||/<> ARKAİM ve/||/<> GİLGAL ve/||/<> MALTA ADASI ve/||/<> CUICUILCO ve/||/<> KURGANLAR ve/||/<> SOLOVETSY ADALARI ve/||/<> STONEHENGE ve/||/<> AVEBURRY ve/||/<> CASTLERIGG ve/||/<> NEWGRANGE

( Urfa'da. VE/||/<> Urfa'da. VE/||/<> Suriye'de. VE/||/<> Rusya'da[Kazakistan'ın kuzeyinde]. VE/||/<> Golan tepelerinde.[İsrail'in doğusu] VE/||/<> Malta'da. VE/||/<> Meksika'da. VE/||/<> Altay Dağları'nda. VE/||/<> Rusya'da. VE/||/<> İngiltere'de VE/||/<> İngiltere'de VE/||/<> İngiltere'de VE/||/<> İrlanda'da. )


-TAPINCA/PUT[Fars. < BUT]/İDOLE[Fr.]:
SOY ile/ve/||/<> MAĞARA ile/ve/||/<> ÇARŞI ile/ve/||/<> TİYATRO

( bkz. Francis Bacon )


-TAPINMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< "TUTUNMA"



-TAPINMA ile/ve/<>/> ADANMA

( Dinde. İLE/VE/<>/> Sanatta. )


-TAPINMA ile/ve/değil/||/<>/< BAĞIMLILIK



-TAPINMA ile/ve/<> ÖZDEŞLEŞME



-TAPMAK:
GENELLEME ve/ya da/<> İNDİRGEME ve/ya da/<> ÖZDEŞLEŞTİRME



-TAPMAK ile/ve/değil/<> ÖZDEŞLEŞMEK



-TAPU:
MAVİ ile/ve/||/<> PEMBE

( Ortada bir arsa olduğunu fakat üzerinde bir yapının bulunmadığını tanımlar. Ayrıca, yapının inşaatına yeni başlandığını da simgeler. Kat mülkiyetine geçilmediğini tanımlar. İLE/VE/||/<> Mülke ait inşaat işlerinin bitmesinden sonra projede onaylı olan bağımsız alanların yer aldığını, mülkün kullanım alanlarını ve aynı zamanda belirli payların olduğunu gösterir. Kat mülkiyeti alınmış yapılar için verilir. )


-TAPU ile/ve/||/<>/< KADASTRO[Fr. < CADASTRE]

( Bir taşınmazın üstündeki mülkiyet hakkını gösteren belge. | Tapu işlerinin yürütüldüğü kuruluş. İLE/VE/||/<>/< Bir ülkedeki her çeşit arazi ve mülk yerinin, alanının, sınırlarının ve değerlerinin devlet eliyle belirlenip plana bağlanması. )


-TARAF OLMAK ile/değil/yerine/||/<>/< EMEK VERMEK



-TARAFSIZ OLMAK ile/ve/||/<>/>/< DÜRÜST OLMAK

( Dürüstlük, bizi gerçeğe götürecektir. )


-TARAFSIZ OLMAK ile/ve/||/<>/>/< DÜRÜST OLMAK

( Tek yükümlülüğümüz, kendimize karşı dürüst olmaktır. )


-TARAFSIZ OLMAK ile/ve/||/<>/>/< DÜRÜST OLMAK

( Dürüstlük ve arınmışlık, engelleri kaldırır. )


-TARAFSIZ OLMAK ile/ve/||/<>/>/< DÜRÜST OLMAK

( Kişi, kendi tarihiyle uğraşırken, kendi mânevî dünyasıyla, anlam dünyasıyla uğraştığından dolayı tarafsız kalamaz; bu, kişinin doğasına aykırıdır fakat dürüst olabilir. )


-TARAFSIZ OLMAK ile/ve/||/<>/>/< DÜRÜST OLMAK

( Integrity will take you to reality.
Integrity and purity remove the obstacles. )


-TARAFSIZ OLMAK ile/ve/||/<>/>/< DÜRÜST OLMAK

( Dürüst olup olmadığınızı, size, sizden başka kim söyleyebilir? )


-TARAFSIZ OLMAK ile/ve/||/<>/>/< DÜRÜST OLMAK

( Bazı konularda ve ayrıntılarında tarafsız olamayabiliriz fakat (daha) dürüst olabiliriz. )


-TARAFTAR OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TAVIR ALMAK



-TARAMA ve/||/<>/> TANIMA



-TARAŞ ile/ve/||/<> TARAŞLAMAK

( Tarla, bağ, bahçe vb. yerlerden toplanan üründen artakalanlar. İLE/VE/||/<> Tarla, bağ, bahçe vb. yerlerden kaldırılan üründen artakalanları toplamak. )


-TARÇIN ve/||/<> KİMYON

( Şekerin etkisini azaltmaya ve gövdedeki dengeyi sağlamaya yarar. VE/||/<> Bakliyatların sindirimini kolaylaştırıcı etkisi/katkısı vardır. )


-TARİF[Ar.] ile/ve/||/<> TASVİR[Ar.]

( Ne[< kavram.] İLE/VE/||/<> Nasıl[< bilim]. )


-TARİH (YAZIMI), ...:
PLANSIZ ve/||/<> AMAÇSIZ (OLMALI!)



-TARİH BİLGİSİNDE:
USÛL ve/||/<>/> KAVÂRİN ve/||/<>/> AHVAL ve/||/<>/> HAVÂDİS

( Yöntemler. VE/||/<>/> Yasalar. VE/||/<>/> Durumlar. VE/||/<>/> Haberler. )


-TARİH BİLİNCİ ve/<> SORUMLULUK



-TARİH FELSEFESİNİN:
YAPILABİLİRLİĞİ ile/ve/||/<> YAPILAMAZLIĞI



-TARİH METAFİZİĞİ ile/ve/<> TARİH EPİSTEMOLOJİSİ

( Büyük oranda, tarihin belirli bir amaca, hedefe göre okunmasıdır. İLE/VE/<> Tarihsel bilginin kaynakları, yapısı, yöntemleri üzerinde durur. )


-TARİH METAFİZİĞİ ile/ve/<> TARİH EPİSTEMOLOJİSİ

( Büyük oranda, Alman tarih-felsefe okulunun etkisini taşır. İLE/VE/<> Anglo-sakson merkezli bir okuldur. )


-TARİH METAFİZİĞİ ile/ve/<> TARİH EPİSTEMOLOJİSİ

( Tarihi, daha çok, bir milletin gelecek hedefi açısından ele alır. İLE/VE/<> Tarihî bilginin çözümlemesini yapar. )


-TARİH YAZIMI:
GELENEKSEL ile/ve/||/<>/> BÜTÜNSEL ile/ve/||/<>/> YENİ SİNEMA ile/ve/||/<>/> MİKRO



-TARİH-FELSEFE İLİŞKİSİNDE:
I. AŞAMA ile/ve/<> II. AŞAMA ile/ve/<> III. AŞAMA

( Aristoteles - İbn Sînâ'cı aşama. İLE/VE/<> Fahrettin Râzî - İbn Haldun'cu aşama. İLE/VE/<> Kant - Dilthey aşaması. )


-TARİH:
EYLEM ve/||/<> GEREKSİNİM



-TARİH:
GELECEK ve/||/<> GEREKSİNİM



-TARİH:
MERKEZİ, HER YERDE ve/||/<> ÇEPERİ, HİÇBİR YERDE



-TARİH:
OLGUSAL ile/ve/||/<> KAVRAMSAL



-TARİH ile/ve/<> ANLAM

( Kişinin, eylemlerinin incelenmesi. )


-TARİH ve/||/=/<> ARKEOLOJİ



-TARİH ile/ve/<> BAĞLAM



-TARİH ile/ve/<> BELLEK



-TARİH ve/<> COĞRAFYA



-TARİH ile/ve/||/<> DÜŞÜNCE TARİHİ

( [Kişilerin] Nasıl, düşünmeden hareket ettiklerinin öyküsü. İLE/VE/||/<> Nasıl, hareket etmeden düşündüklerinin öyküsü. )


-TARİH ile/ve/||/<> ELEŞTİREL TARİH



-TARİH ile/ve/<> ETKİ



-TARİH ile/ve/<> GELENEK

( Geleneğin sürüşü resmi değildir ve gönüllü olarak yapılır. )


-TARİH ve/||/<>/< İNSAN/LIK

( Tarihin öznesi, insanlıktır. )


-TARİH ve/||/<>/< KİŞİ/İNSAN ÖYKÜLERİ

( )


-TARİH ile/ve/<> KOŞUL/LAR



-TARİH ile/ve/<> KÜLTÜR TARİHİ



-TARİH ile/ve/<> KURAL(LARINI) ÇIKARMAK



-TARİH ile/ve/değil/||/<>/< NESNELERİN TARİHİ



-TARİH ve/||/<>/< ÖZGÜRLÜK İSTEĞİ



-TARİH ile/ve/||/<> TAHRİK



-TARİH ile/ve/değil/||/<>/< TARİH YAZIMI



-TARİH ile/ve/||/<> TİN



-TARİH ile/ve/<> TOPLUM

( Düzenli karmaşa. )


-TARİH ile/ve/<> TOPLUM

( Toplum kurallarını bilmeden, özyapılı olunamaz. )


-TARİH ile/ve/<> TOPLUM

( Patterned confusion. )


-TARİH ve/||/<> TOPLUMSAL BELLEK

( Kesintilidir. VE/||/<> Süreklidir. )


-TARİH ve/||/<> TOPLUMSAL BELLEK

( Kanıta dayalı ve nesnellik iddiası vardır. VE/||/<> Özneldir ve kimlik önde tutulur. )


-TARİH ve/||/<> TOPLUMSAL BELLEK

( Demarcated. AND/||/<> Continous. )


-TARİH ile/ve/||/<>/< UNUTULMUŞ TARİH

( | )


-TARİH ile/ve/<> UZAK GEÇMİŞ TARİHİ



-TARİH ile/ve/<> VERİ



-TARİHİ DEĞER(İ OLAN) ile/ve/<> SANATSAL DEĞER(İ OLAN)



-TARİHİ DEĞER/LER ile/ve/<> TARİHİ OLAY/LAR



-TARİHİN TEKRARINDA:
BİRİNCİSİ ile/ve/||/<>/> İKİNCİSİ

( Trajedi. İLE/VE/||/<>/> Komedi. )


-TARİHLEME ile/ve/||/<> RADYOMETRİK TARİHLEME

( ... İLE/VE/||/<> Bazı izotoplar [kimyasal bir öğenin, belirli kütleye sahip atom çekirdekleri], kimyasal yapılarını değiştiren ve kendiliğinden oluşan radyoaktif bozunmaya uğrar. Bu bozunmanın hızı, izotopun bir özelliği olup sıcaklık, basınç ya da izotopun içinde yer aldığı kimyasal bileşikler gibi dış etmenlerden etkilenmez. Bozunma hızı, belirli bir örnekteki atom çekirdeklerinin yarısının bozunması için gereken "yarı-ömür" olarak tanımlanır. Kayaç örneklerini tarihlendirmede kullanılan radyometrik yöntem, radyoaktif izotopun ve bozunmaya uğrarken üretilen öğe mikdarının ölçülmesi esasına dayanır. Radyoaktif öğe ve izotopların görece mikdarı, bir kayacın oluşmasından itibaren kaç yarı-ömrün geçmiş olduğunu gösterir. Örneğin, çoğu mineralin kimyasal bileşeni olan ve doğal olarak ortamda bulunan potasyum, az miktarda radyoaktif potasyum-40 içerir. Bu izotop, kalsiyum-40 ya da argon-40 oluşturmak için 1 milyon 300 yıllık bir yarı-ömür ile bozunur. Bozunmaların %11'inde, argon-40 oluşur. Argon, bir gaz olduğundan, mineral ısıtıldığında ya da eritildiğinde, mineralden dışarı atılır. Bu nedenle, yeni katılaşmış bir magma kayacı, argon-40 içermez. Zaman içinde potasyum-40'ın bozunmasıyla kayaçta argon-40 birikir. Böylece, bir magma kayacındaki potasyum-40 ve argon-40 mikdarı, bu kayacın ne kadar süre önce katılaştığını gösterir.

Potasyum-argon ile tarihlemenin özü budur. Kavramsal olarak benzer öteki yöntemler, uranyum-kurşun, rubidyum-stronsiyum ve neodimiyum-samaryum yöntemleridir. Her yöntemin farklı üstünlük ya da sakıncaları, potansiyel hata kaynakları bulunmaktadır. Sonuçların daha güvenli alınması bakımından önemli kayaçlarda bu yöntemlerin birkaçı birden kullanılabilir. )


-TARİHSEL/LİK ile/ve/<> BİLİMSEL/LİK



-TARİHSEL/LİK ile/ve/<> KATMANLI/LIK



-TARİHSEL/LİK ile/ve/||/<> KUŞKULU/LUK



-TARİHSEL/LİK ve/<> ORTADAN KALKMIŞ/LIK



-TARİHSİZ/LİK ile/ve/||/<>/= TALİHSİZ/LİK

( Tarihsizlik, talihsizliktir. )


-TARİHSİZLİK ile/ve/<> ALDIRMAZLIK



-TARİHTE KALAN DÜŞÜNCE ile/ve/değil/yerine/<> DÜŞÜNCENİN TARİHİ



-TARİHTEN DERS ALMAK ile/ve/<> TARİHTEN GÜÇ ALMAK



-TARİHTEN DERS ALMAK ile/ve/<> TARİHTEN GÜÇ ALMAK



-TARÎK el-TAKVÎM ile/ve/<> TARÎK el-LUZÛM ile/ve/<> TARÎK el-KIYÂM ile/ve/<> TARÎK el-NİSBE

( Osmanlı dönemi Türk filozofu Taşköprülüzâde'ye (ö. 1561) göre ayıklama/soyutlama eylemi açısından bir önermede, konu ile yüklem ilişkisinin türleri:

"X, Y'dir." denildiğinde, bir yüklem olarak Y,

1. Ya bizâtihi yüklendiği X'ten
2. Ya da X'in dışındaki başka bir nesneden ayıklanır/soyutlanır.

Birinci durumda Y
i. ya X'in kurucu unsurlarından;
ii. ya da X ile Y arasındaki zâtî gereklilikten/zorunluluktan ayıklanır/soyutlanır.

İkinci durumda ise Y
i. ya dış-dünyada, X ile var olan
ii. ya da dış-dünyada, X'e nispet edilen bir durumdan ayıklanır/soyutlanır.

1. i.'ye "Kurucu unsurlarına ayırma yöntemi"[Tarîk el-takvîm];
1. ii.'ye "Gereklilik(zorunluluk) yöntemi"[Tarîk el-luzûm]

2. i.'ye "Kâim olma yöntemi"[Tarîk el-kıyâm]
2. ii.'ye ise "Nispet yöntemi"[Tarîk el-nisbe] adı verilir. )


-TARİKA(T) ve/<> AŞK

( Çeperden merkeze. VE/<> Merkezden çepere. )


-TARİKAT ve/<> SOHBET

( Dıştan içe. VE/<> İçten dışa. )


-TARLA ile/ve/<> EVLEK

( ... İLE/VE/<> Tarlanın, tohum ekmek için bölünen bölümlerinden her biri. | Dönümün dörtte biri kadar olan ölçüsü. | Tarlalarda suyun akması için açılan su yolu. | Onluk kâğıt para. )


-TART[Fr. < TARTE] ile/||/<> TARTÖLET ile/||/<> TURTA[İt. < TORTE] ile/||/<> PAY[İng. < PIE] ile/||/<> KİŞ[< QUICHE] ile/||/<> GALETTE

( Tatlı ya da tuzlu olabilir. [Modern tartlar, genellikle meyve tabanlıdır, bazen de koyu krema ile olabilir.] İLE/||/<> Üzeri açık ve içinde dolgu kreması olan tartın küçük çeşididir. Genellikle tek kişilik minik kalıplarda pişirilir. İLE/||/<> Altı hamur, arası dolgu[meyve/sebze] üzeri ise hamurla kapatılarak yapılan ve genellikle tuzlu olabilen bir hamur çeşididir. İLE/||/<> Altı hamur, arası meyve dolgulu, üzeri rende hamur ya da kafes şeklinde hamur parçalarıyla kapatılan bir pasta çeşididir. İLE/||/<> Tart gibi altı hamur üzeri ise tamamen tuzlu olarak hazırlanan sebze dolgulu bir hamur çeşididir. İLE/||/<> Tarta benzeyen bir tatlı türüdür.[Hamurundaki farklılıklar nedeniyle tart ile birbirinden ayrılmaktadır. Galetta hamuru, pizza hamuru gibi açılır ve tart kalıbı yerine bir yuvarlak fırın kabının içine, dışarı taşacak biçimde fırın kağıdı serilip üzerine açılan hamur yerleştirilir. İçine meyveleri dizildikten sonra hamurun fazla kalan kenarları meyvelerin üzerine doğru kapatılır.] )


-TARTIŞILMASI "GEREK" ile/ve/değil/||/<>/< TARTIŞILABİLİR



-TARTIŞILMASI GEREKEN ile/ve/değil/||/<>/< TEMELLENDİRİLMESİ GEREKEN



-TARTIŞMA" KONUSU ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ARAŞTIRMA KONUSU



-TARTIŞMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KONUŞMA

( Bilmediğimiz bir konuda konuşmazsak tartışma çıkmaz. )


-TARTIŞMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KONUŞMA

( - Mutluluğun sırrı nedir?
- Aptallarla tartışmaya girmemektir.
- Kesinlikle katılmıyorum. Sır bu olamaz bence.
- "Doğru". )


-TARTIŞMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KONUŞMA

( Konuşma ve tartışmanın, temel ve öncelikli koşulları...

- Konuşulanı anlamaya çalışmanın ilk koşulu olarak her bilinmeyen, yeni, farklı, aşırı, aykırı konu ya da durum karşısında düşünme ve konuşma sürecinde (olabildiğince) nötr olabilmek.
("Kişisel", "keyfî" "düşünce/sav/iddia", "önceki kayıtlar", "kalıp ya da kabuller", "inak/inanç" ve "yüklerle" başlamamak.)

- (Nitelikli) Soru sormak.["Hiç mi aklına gelmiyor?" gibi "yargı sözleri" kullanmadan, "Nasıl olabilir?" gibi anlamaya yönelik sorular sormak.]

- Konuşan kişiye ya da konuşanın kişiliğine saldırmamak ve sadece savlarını konuşmak/tartışmak.

- Daha kolay karşı sav üretmek amacıyla ötekinin savını yanlış tanımlamamak, abartmamak.

- Tekil ya da birkaç örnekle "kestirmeden" gitmeye çalışmamak, "genellemeler, indirgemeler, özdeşleştirmeler" yapmamak; "köktenci, toptancı ve sonuç odaklı" kişisel, keyfî ya da dayatmacı "çözümler üretme"mek.

- Kullanılan kanıta dayanan öncüllerden birini "doğru varsayarak" sav üretmemek.

- Bir olguyu, zamansal dizilimde, "daha önce de oldu" "savıyla" sonraki bir olgunun nedeni olarak iddia etmemek.

- Ortada ikiden fazla olanaklı yol varken savını sahte bir ikileme indirmemek.[Birden, "çok"; ikiden, "hep" "çıkarma"mak.]

- Bilinmeyen ya da bilmediğimiz bir "savın", doğru ya da yanlış olması gerektiğini savunmamak ve/ya da iddia etmemek.

- Kanıtlama yükümlülüğünü, savı sorgulayana yüklememek.

- Aralarında mantıksal bir bağ olmadıkça, "bir şeyin, bir şeyden türediğini" varsaymamak.

- Öncüllerin ya da sav sahibinin "tanınmış/tarihsel/bilimsel" "biri(/nden)" olmasını, bir çıkarımın kanıtı olarak sunmamak. )


-TARTIŞMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KONUŞMA

( )


-TARTIŞMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KONUŞMA

( image )


-TARTIŞMALI NEDEN SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
YANLIŞ NEDEN ile/ve/||/<> ÖNCESİNDE ile/ve/||/<> ORTAK ETKİ ile/ve/||/<> GÖZDEN KAÇIRILABİLİR NEDEN ile/ve/||/<> YANLIŞ YÖN ile/ve/||/<> KARMAŞIK NEDENLER



-TARTIŞMALI" ile/ve/<> GÜÇSÜZ/YETERSİZ



-TARTMAK ile/ve/<> DEĞERLENDİRMEK



-TARZ ile/ve/<> YEĞLEME/TERCİH



-TAŞ, YERİNDE AĞIRDIR ile/ve/||/<> HER 'HOROZ', KENDİ ÇÖPLÜĞÜNDE ÖTER



-TAŞ ile/değil/yerine/||/<>/>< AŞ

( Sana taş atana, aş at! )


-TAS ile/ve/||/<> TASA

( Kayıp, yitik. İLE/VE/||/<> Üzüntü. )


-TAŞ ile/ve/||/<>/> TAŞİLİĞİ

( ... İLE/VE/||/<>/> Taşların, yapraklar durumunda ayrılmasını sağlayan ara katmanı. )


-TAŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< TOPRAK

( Taş gibiydin. Çok gönül kırdın. Yeter!
Toprak ol! Üstünde hoş güller biter...

Mevlânâ )


-TAŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< TOPRAK

( )


-TAŞAK/HAYA/BİLLUR[Ar.]/TESTİS[İng. < TESTICLE] ile/ve/||/<> ANTER

( Hayvan ve insanda. İLE/VE/||/<> Bitkide.[Çiceklerin tohum taşıyan torbaları] )


-TASARI/LAMA ile/ve/||/<> KURGU/LAMA



-TASARI ile/ve/||/<>/> TASARIM

( Olması ya da yapılması istenilen bir şeyin, zihinde aldığı biçim. | Tüzel bir işlemin, o işlemi yapmakla yetkili kurul ya da organ önüne getirildiği andaki durumu, üstünde görüşme ve oylama yapılabilir durumdaki metin, layiha. İLE Zihinde canlandırılan biçim, tasavvur. | Bir sanat yapıtının, yapının ya da teknik ürünün ilk taslağı, tasar çizim, dizayn. | Bir araştırma sürecinin çeşitli dönemlerinde izlenecek yol ve işlemleri tasarlayan çerçeve, tasar çizim, dizayn. | Daha önce algılanmış olan bir nesne ya da olayın bilinçte sonradan ortaya çıkan kopyası. )


-TASARI ile/ve/||/<> USLAMLAMA



-TASARI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< UZLAŞI



-TASARIM/SAL ile/ve/||/<> İMGE/SEL



-TASARIM ve/<> KABUL



-TASARIMSAL SONSUZ ve/=/||/<> KÖTÜ SONSUZ



-TASAVVUF AHLÂKI ve/<> DÖNÜŞME AHLÂKI



-TASAVVUF:
DENEYİM ve/<> ZEVK ve/<> İRFAN



-TASAVVUF:
SOHBET ve/<> MUHABBET



-TASAVVUF
, DİNİN ...:
PSİKOLOJİSİ ile/ve/||/<> SANATI



-TASAVVUF ile/ve/<> SANAT

( TASAVVUF: SAKLAMBAÇ (OYUNU) )


-TASAVVUF ile/ve/<> SANAT

( TASAVVUF: Dinin, sanatsal özü. )


-TASAVVUF ve/<> AHLÂK

( Tasavvufun ilk basamağı ahlâktır. )


-TASAVVUF ve/<> AHLÂK

( Tasavvuf, korku halini aşk ahlâkına dönüştürme uğraşıdır. )


-TASAVVUF ve/<> AHLÂK

( Kim ahlâkını temizlerse, o insandır. )


-TASAVVUF ve/<> AHLÂK

( İnsan varlığının tüm değeri ahlâkındadır. )


-TASAVVUF ve/<> AHLÂK

( Allah'a ait olanların toplamı. )


-TASAVVUF ve/<> AHLÂK

( TASAVVUF: Ahlâk mâbedinin bireysel inşâsı. )


-TASAVVUF ve/=/||/<>/> BEREKET



-TASAVVUF ile/ve/||/<> DİN

( Tasavvuf, dinin estetik boyutudur. )


-TASAVVUF ile/ve/=/||/<>/< DİNİN EDİMSELLİĞİ



-TASAVVUF ve/<> HOŞGÖRÜ



-TASAVVUF ve/<> İNSAN

( Kim ahlâkını temizlerse, o insandır. )


-TASAVVUF ve/<> İNSAN

( Akılla her şey bilinir de insan bilinmez. )


-TASAVVUF ve/<> İNSAN

( BATI'DA: İnsan(/ben) sanatın tanrısı. VE/<> ( Kişinin varlığını, mahiyetini tarif edebilecek hiçbir örnek yoktur. )


-TASAVVUF ve/<> İNSAN

( ... ve AHSEN-İ TAKVÎM: En güzel nizâm, tertip, şekil ve sûret. )


-TASAVVUF ve/<> İNSAN

( SİN: İNSAN = 60 | ÂDEM - HAVVÂ = 60 )


-TASAVVUF ve/<> İNSAN

( PHILON )


-TASAVVUF ve/<>/|| KADÎM BİLGELİK



-TASAVVUF ve/<> SAFLAŞMAK

( Saflaşmadıkça, insanda zevk ve safâ tecellî etmez. )


-TASAVVUF ve/<> SAYGI/HÜRMET

( TASAVVUF: Aşk ve muhabbetle çerçevesi çizilen, kişiyi, saygıya yönlendiren ilim. )


-TASAVVUF ile/ve/<> TARİKAT

( Şuurla ilgilidir. İLE/VE/<> Temrinlerle, alıştırmalarla ilgilidir. )


-TASAVVUF ile/ve/<> TARİKAT

( Tantra. İLE/VE/<> Yoga. )


-TASAVVUF ve/||/<> TASARRUF

( ... VE/||/<> Sahip olma. | İdâre ile kullanma, tutum, ekonomi. | Artırma, artırılma. )


-TASAVVUF ve/||/<> TEVHÎD/BİREŞİM

( ... VE/||/<> Simge. )


-TASAVVUF ve/||/<> TEVHÎD/BİREŞİM

( ... VE/||/<> Fark ve Cem'in birliği. )


-TASAVVUF ve/||/<> TEVHÎD/BİREŞİM

( Tasavvufun özü, gerçek tevhidi bulmaktır. )


-TASAVVUF ve/||/<> TEVHÎD/BİREŞİM

( Ne yersen doyarsın ama, bu manevî âlemin zevkine doyulmaz. )


-TASAVVUF ve/||/<> TEVHÎD/BİREŞİM

( Dünyada ahireti, ahirette dünyayı görebilmek. )


-TASAVVUF ve/||/<> TEVHÎD/BİREŞİM

( Asıl tevhid, bu kesretten sonraki tevhiddir. )


-TASAVVUF ve/||/<> TEVHÎD/BİREŞİM

( Tasavvuf da, ilim olarak parça parçadır. İlimden sonraki Tevhid İlmi, Kemâlâttır. )


-TASAVVUF ve/||/<> TEVHÎD/BİREŞİM

( ... VE/||/<> Kişilik bütünlenmesi. )


-TASAVVUF ve/||/<> TEVHÎD/BİREŞİM

( ... VE/||/<> Evrensel ile yerelin, genel ile özelin, toplum ile bireyin bireşimi. )


-TASAVVUF ve/||/<> TEVHÎD/BİREŞİM

( Tevhide gel tevhide
Zikret Hakk'ı her yerde
Kalksın aradan perde
İnsan olayım dersen... )


-TASFİYE ile/ve/||/<> TAKDİS ile/ve/||/<> TEZKİYE

( Nefsi. İLE/VE/||/<> Kalbi. İLE/VE/||/<> Aklı. )


-TASFİYE ile/ve/||/<>/> TESFİYE ile/ve/||/<>/> TEZKİYE

( ( Nefsi. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> Aklı. ) )


-TASHİH[< SIHHAT] ile/ve/<> TÂDİL



-TAŞIL/FOSİL[Fr.] ve/<> DİMA

( ... VE/<> Yakutistan'ın başkenti Yakutsk'ta, Yeraltı Permafrost Enstitüsü'nde bulunan, 6 aylık bir eril, bebek mamut fosili.[39.000 yaşında olduğu tespit edilmiştir.] )


-TASIMIN/KIYASIN OLANAKLILIĞI:
İKİLİLERDE ile/ve/değil/||/<>/>/< ÜÇLÜLERDE



-TAŞIN AYAĞA TAKILMASI ile/ve/değil/||/<> AYAĞIN TAŞA TAKILMASI



-TAŞKIN ile/ve/değil/||/<>/< SEL



-TAŞKINLIK ile/ve/<> ŞAŞKINLIK



-TAŞLAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HAŞLAMAK



-TAŞLAMAK ile/ve/||/<> TASLAMAK



-TAŞMA ile/ve/<> "KUSMA"



-TASNİF ile/ve/||/<>/> TANZİM



-TASNİF ile/ve/||/<>/> TASHİH



-TAŞRADA ve/||/<> EVDE

( Adâlet. VE/||/<> Muhabbet. )


-TASVİR ile/ve/||/<> TASAVVUR



-TASVİR ile/ve/<> TEZHİB



-TAT/LI/LIK ve/<>/>< ZAHMET



-TATBİKAT-I HUKUKİYE:
MUHTELİF MAHİYET ARZEDEN, EF'AL-İ BEŞERİYE ile/ve/||/<> HUSÛSÎ MAHİYET ARZEDEN, EF'AL-İ BEŞERİYE ile/ve/||/<> DİNÎ VE İCTİMÂÎ MAHİYET ARZEDEN, EF'AL-İ BEŞERİYE



-TATLI PATATES ve/<> YUM

( Dağlarda. VE Sahilde.
[Papua Yeni Gine'de en önemli besin kaynakları.] )


-TATLI/RAFİNE(BEYAZ) ŞEKER/FRUKTOZ(MEYVE ŞEKERİ) => ŞİŞMANLIK ile/ve/<> SÜREĞEN YORGUNLUK

( ["Gerekli"/gereksiz] Tüm [olağan/yoğun/fazla] şekerli ürünler, [tatlılar ve hatta çoğu şekerli meyve], insülin direnç eşiğinin yükselmesine ve hızlı iniş çıkışlar nedeniyle [daha fazla/hızlı yeme isteği, yorgunluk ve dinlenme gereksinimi] kısır döngüsüne sokan bir süreci tetiklemektedir. Dolayısıyla, doğada pek yeri ve yararı olmayan tatlıya (ve "tutkusu"na), ihtiyârımızla[Hayır! diyebilme bilgi ve becerimizle] karşı/uzak durmamızı sağlamak ve sürdürmek durumundayızdır!

Her zaman için anımsanmalı ki...
Yediğimizden "kâr", yemediğimizden yarar elde ederiz! )


-TATLI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< VERİMLİ



-TATLIYI:
YEMEKTEN ÖNCE YEMEK ile/ve/||/<> YEMEKTEN SONRA YEMEK



-TATMİN OL(MA)MA ile/ve/||/<>/< ANLA(MA)MA



-TATMİN ve/||/<> İKNÂ ve/||/<> RIZÂ



-TAUN[Ar.] ile/<> VEBÂ[Ar.]

( Bulaşıcı hastalıklar. İLE/<> Hasta sıçanlardan, insana geçen bir mikrobun oluşturduğu, bulaşıcı ve öldürücü bir hastalık. )


-TAVAF ile/ve/<> SEMÂ

( Kâbe'nin etrafında/dışında. İLE/VE/<> Kâbe'nin içinde. )


-TAVAN ile/ve/değil/||/<>/> ÇATI



-TAVAN ile/ve/değil/||/<> KUBBE



-TAVIR ALMAK ile/ve/<> HAKSIZLIK ETMEMEK/ETMEDEN!



-TAVIR ile/ve/değil/||/<>/< AKIL

( Tavrının olması için aklın olması gerekmez. )


-TAVSİYE ve/||/<> VASİYET



-TAYFÖLÇER ile/ve/||/<> TAYFÖLÇÜMÜ

( Işın tayflarını incelemeye yarayan alet, spektroskop. İLE/VE/||/<> Işın tayflarının incelenmesi, spektroskopi. )


-TAZE SOĞAN ile/ve/değil/<> ÇİRİŞ OTU



-TAZE ve/<> DENGELİ



-TAZELEYİCİ ve/||/<> GENÇLEŞTİRİCİ

( Uyku, yıkanma, sarılmak, birlik, oyun, hareket, çalışma, spor, felsefe, dil, bilim, doga, yeşil, sanat, sevgili, dost, sohbet. )


-TÂZİR ile/ve/||/<> TEKDİR

( Azarlama. İLE/VE/||/<> Azarlama. )


-TE'LÎF[Ar.] ile/ve/||/<> TASNÎF[Ar.]

( Birbiriyle ilişkisi yokmuş gibi sanılan, uzak, dağınık verileri toparlar. İLE/VE/||/<> Sınıflamak.[Var olan verileri kullanışlı duruma dönüştürür.] )


-TE'VÎL ve/<> TEVHÎD



-TEALİMİYYÛN ile/ve/||/<> TABİÎYYÛN ile/ve/||/<> İŞRAKİYYÛN ile/ve/||/<> MENAZİRÛN

( Matematikçiler. İLE/VE/||/<> Fizikçiler. İLE/VE/||/<> Aydınlanmacılar. İLE/VE/||/<> İbn Heysem'ciler. )


-TEBELLEŞ ile/ve/değil/||/<>/< MUSALLAT (OLMAK)



-TEBEŞİR[Fars.] ile/ve/||/<>/< KALSİT

( Toz zerreciklerinden oluşan, çizdiği yerde iz bırakan, beyaz ya da açık renkte kireçli kaya. | Bu nesneden yapılan, kara tahta, duvar vb. yüzeylere yazı yazmak için kullanılan, beyaz ya da renkli çubuk.[Tebeşir, bir tür kalsittir.] İLE/VE/||/<>/< Billurlaşmış doğal kalsiyum karbonatı. )


-TEBESSÜM :) ve/<> TEFEKKÜR ve/<> TEŞEKKÜR ve/<> TEZEKKÜR

( GÜLÜMSEME ve/<> DÜŞÜNME ve/<> KIVANÇ ve/<> ANMA/ANIMSAMA/TEKRAR )


-TEBLİĞ ile/ve/değil/||/<>/>/< TEMSİL



-TEBYİN ile/ve/||/<> TEBLİĞ



-TECELLİ[Ar.] ile/ve/||/<> TAHAKKUK[Ar.]



-TECELLÎ/FEYZ ile/ve/<> ZUHÛRÂT

( Sanatsal. İLE/VE/<> Bilimsel. )


-TECELLÎ/FEYZ ile/ve/<> ZUHÛRÂT

( Tecellî. İLE/VE/<> Zuhûr. )


-TECELLÎ/FEYZ ile/ve/<> ZUHÛRÂT

( Süreklidir. İLE/VE/<> ... )


-TECELLÎ ile/ve/<> FEYZ

( İkisi de süreklidir. )


-TECELLİ ile/ve/||/<> TECELLİ

( Yoksa. İLE/VE/||/<> Yalan. )


-TECELLÎ ile/ve/<> TECESSÜM



-TECİM/TİCARET:
KAZANMAK ya da GEREKSİNİMİNİ KARŞILAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KAZANDIRMAK ya da GEREKSİNİMİ KARŞILAMAK



-TECRİD ET VE SAKLA! ve/<> TESBİH ET, YAŞA!



-TECRİD ile/ve/||/<> TEHZÎB

( İlimde. İLE/VE/||/<> Amelde. )


-TECRİT ile/ve/||/<> İNZİVÂ



-TEDÂVİ ile/ve/||/<>/> TELÂFİ



-TEDBİR-İ NÜFUS ile/ve/||/<>/> TEDBİR-İ MENZİL ile/ve/||/<>/> TEDBİR-İ MEDÎNE/MÜDÜN

( Bireyin ve toplumun oluşumunda. İLE/VE/||/<>/> Aileyi/topluluğu yönetmek. İLE/VE/||/<>/> Kenti/toplumu yönetmek. )


-TEDBİR-İ NÜFUS ile/ve/||/<>/> TEDBİR-İ MENZİL ile/ve/||/<>/> TEDBİR-İ MEDÎNE/MÜDÜN

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


-TEDBİR[< DÜBÛR] ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TAKDİR

( Bir şeyi temin edecek ya da önleyecek yol, çare. | Kişinin ihtiyâr ve istenci/irâdesi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< ... )


-TEDBİR[< DÜBÛR] ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TAKDİR

( Tedbir, takdirin parçasıdır. )


-TEDBİR[< DÜBÛR] ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TAKDİR

( Yaptığın şeyin tedbirini, takdir-i Hüdâ'dan bekle. )


-TEDBİR[< DÜBÛR] ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TAKDİR

( Takdirden gelene, tedbir kılınmaz
Ne kılayım çare, ben, şimdiden geri
Yaram türlü türlü, merhem bulunmaz
İstersen merhemi, çal, şimdiden geri
( Tecellim böyleymiş, kime, ne diyeyim )

Geçti elden, gitti muhabbet çağı
Rakip, bahçeye kurmuş otağı
Yıkılsın çevresi, bostanı bağı
El girsin bağına, var, şimdiden geri
( Seher yeli, sevdiğimden bir haber )

Sen bir gonca gülsün, istife karış
İstersen gül oyna, dilersen sarış
Gönlün kimi isterse, ülfet et konuş
Yârim, sana destur var, şimdiden geri
( Tecellim böyleymiş, kime, ne diyeyim )

Kul Abdal'ım, bir sultanam ayılım
Yüz sür beni, eşiğinde sayılım
Hakk'tan gelen tecellime, kayılım

Kul Abdal'ım, yalan dünya, vefâsız
Âlemde bir yâre düştüm, devâsız
Sen bana yâr olmazsın, be hey vefâsız
Var kime olursan ol, şimdiden geri
( Seher yeli, sevdiğimden bir haber )

[ Veysel (Âşık) 'tan
dinlemek üzere burayı tıklayınız... ]

[ Sürekli erişim adresi...
www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/19854 ]

2023
VEYSEL (ÂŞIK) yılıdır.
Madem görüyorsunuz... O zaman, hoş görün! - Veysel (Âşık)
)


-TEDBİR ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< FİKİR (ETMEK)

( Sonuca yönelik düşünme. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Sonuca yönelik olmayan düşünme. )


-TEDBİR ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< FİKİR (ETMEK)

( Zât bakımından aynı, itibar bakımından ayrılardır. )


-TEDBİR ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< FİKİR (ETMEK)

( Sona bakmak. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Yola bakmak. )


-TEDBİR ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< FİKİR (ETMEK)

( [not] Thinking to [get/go] consequence. VS./AND/BUT/||/<>/>/< Any kind of thinking without consequence.
Any kind of thinking without consequence. INSTEAD OF Thinking to [get/go] consequence. )


-TEDBİR ile/ve/||/<>/< İHTİYÂR



-TEDBİR ve/||/<> İTİDAL ve/||/<> CESÂRET



-TEDBİR ile/ve/değil/yerine/<>/< TAKDİR

( Tedbir, takdirin parçasıdır. )


-TEDBİR ile/ve/||/<>/> YÖNLENDİRME



-TEDBİRLİ/LİK ile/ve/değil/||/<>/< KARAMSAR/LIK



-TEDBİRSİZLİK ile/ve/<> EYLEMSİZLİK

( İkisi de hüsrana götürür. )


-TEDİRGİN/LİK ile/ve/<>/>/< GERGİN/LİK



-TEDİRGİNLİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HEYECAN



-TEDİRGİNLİK ile/ve/<> KORKU



-TEDRÎCEN[Ar.] ile/ve/||/<> TEDRÎCÎ[Ar.]

( Azar azar, giderek, gittikçe. İLE Derece derece, yavaş yavaş olan. )


-TEEMMÜL ile/ve/<> TEFEKKUH

( İyice, etraflıca düşünme. İLE/VE/<> Fıkıh öğrenme. | Fıkıhta çok bilgili olma. )


-TEF ile/ve/değil/<> ZİLLİ TEF



-TEFEKKUH[< FIKH] ile/ve/<> TEFEHHÜM[< FEHM]

( Fıkıh öğrenme. | Fıkıhta çok bilgili olma. İLE/VE/<> Yavaş yavaş anlama, farkına varma. )


-TEFEKKÜR ile/ve/<>/> TEMÂŞÂ[Fars.]

( MEDİTASYON ile/ve/<>/> KONTEMPLASYON )


-TEFEKKÜR ile/ve/<>/> TEMÂŞÂ[Fars.]

( Düşünme. İLE/VE/<>/> Bakıp izleme, hoşlanarak bakma. | Bakan ve bakılanın, eş zamanlı hareketi. | Gezme. | İzlenilecek görüntü, görülmeye değer şey. | Oyun, temsil, piyes, tiyatro. )


-TEFEKKÜR ve/||/<>/> TERTİP/TERTİB



-TEFEKKÜR ile/ve/<> TEŞEKKÜR



-TEFRÎD[< FERD] ile/ve/<> TEVHÎD[< VAHDET]

( Dünyadan geçip sadece Allah ile meşgul olma, kendini Allah'a adama. İLE/VE/<> Bir kılma, bir etme, birleştirme. | Bir sayma, bir olarak bakma, birliğine inanma. | Allah'ın birliğine inanma. | Lâ-ilâhe-ill-Allâh sözünü tekrarlama. | Allah'ın varlığına ve birliğine dair yazılan manzûme. | Klasik Türk dînî şiir müziğinde bir şekil. [bkz. TEVHÎD ile MÜNÂCÂT] )


-TEFRÎK[< FARK] ile/ve/<> TEMYÎZ[< MEYZ]

( Ayırma, ayırd etme, seçme. İLE/VE/<> Ayırt etme. | Mahkemelerce verilen kararın, yasa ve yöntem yönünden incelenmesini sağlayan yasal yol. | Yargıtay. )


-TEFRİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TEVHÎD

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/> Tenzihte teşbihi, teşbihte tenzihi görmek. / Zahirde bâtını, bâtında zahirde görmek. )


-TEFSİR[< FESR] ile/ve/||/<> TEFSİL ile/ve/||/<> TE'VÎL[Ar. < MEAL]

( Olaylara bağlı yorum. | Kur'ân-ı Kerîm'in, anlam bakımından açıklaması. | Örtüyü açmak. İLE/VE/||/<> Yaramaz ve kötü/kem nesne. İLE/VE/||/<> Anlama bağlı yorum. | İlklemek, asla götürmek. | Sözü çevirme. )


-TEFTİŞ-İ MESÂHİF ile/ve/||/<>/> TETKİK-İ MÜELLEFAT
:MECLİSİ/DEFTERLERİ



-TEHDİT ile/ve/||/<>/> TEDİRGİNLİK



-TEHDİT ile/ve/<> YASAK



-TEHECCÜD NAMAZI ile/ve/<>/değil VİTR NAMAZI

( İkinci 3/1'lik bölümde kılınır.[Her 2 rekâtta bir selam verilerek kılınır.] İLE/VE/<>/DEĞİL Gecenin, son 3/1'lik bölümünde kılınan/kılınacak namazdır.[Eğer geceleyin uyanamama olasılığı varsa ancak bu durumlarda yatsı namazının ardından kılınabilir.][Yine de, kalkılamamışsa, sabah namazından önce kılınır.] )


-TEHEYYÜÇ[Ar.] ile/ve/||/<>/> TEHYİÇ[Ar.]

( Coşma, heyecanlanma. İLE/VE/||/<>/> Coşturma, heyecanlandırma. )


-TEHLİKE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLASILIK



-TEHLİKELİ:
AÇLIK ve TEHDİTTE ile/ve/<>/>< TOKLUK ve GÜÇLÜLÜKTE

( (")Hayvanlar("). İLE/VE/<>/>< [bazı/"bilinçsiz"] "Kişiler". )


-TEHLİKELİ ile/ve/değil/||/<>/< DUYARLI/HASSAS



-TEİN[Fr.] ile/ve/||/<> KAFEİN[Fr.]

( Çayda bulunan ve kafein niteliğinde olan etkili madde. İLE/VE/||/<> Kahve ve çayda bulunan etkili madde. )


-TEİN[Fr.] ile/ve/||/<> KAFEİN[Fr.]

( İÇMEMEYİ YEĞLİYORUZ!

Yediğimiz, "kâr"; yemediğimiz, yarar!
Yaptığımız, "kâr"; yapmadığımız, yarar!
Aldığımız, "kâr"; verdiğimiz, yarar!

(Bir şey ki, yemesen de olur... YEME!
Bir şey ki, içmesen de olur... İÇME!
[tüm abur-cuburlar, et ve tüm hayvansal "ürünler",
kahve ve de özellikle sigara!] )


-TEK BAŞINA ... ile/ve/||/<> TOPTAN ...



-TEK BAŞINA YÜRÜMEK ile/ve/değil/yerine/||/<> KARANLIKTA YÜRÜMEK



-TEK BİR KİŞİNİN:
ÜZÜNTÜSÜ ve/||/<> MUTLULUĞU

( Tüm bireyleri mutsuz edebilir. VE/||/<> Herkesin yüzünü güldürebilir. :) )


-TEK ÇAPA ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ÇİFT ÇAPA



-TEK ÇOCUK ile/<> SON ÇOCUK



-TEK DÜZE ile/ve/değil/||/<> TEK TİP



-TEK EL ve/değil/yerine/||/<>/> İKİ EL

( 'in, nesi var? VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> 'in sesi var! )


-TEK GÖZELİ/HÜCRELİ ile/ve/||/<> TERLİKSİ

( ... İLE/VE/||/<> Bütün kirpiklilerden, durgun ve kirli sularda yaşayan, yassı gövdeli, tek hücreli hayvan. )


-TEK PARMAKLILAR ile/ve/=/||/<> TEK TIRNAKLILAR

( Memeliler sınıfının otçul, geviş getirmeyen, beş parmaklı fil, üç parmaklı gergedan, tapir ya da bir parmaklı toynaklıları içine alan alt takımı, tek tırnaklılar. )


-TEK TOYNAKLILAR ile/ve/||/<> ÇİFT TOYNAKLILAR

( ... İLE/VE/||/<> Balinalar, bu takımda sınıflandırılır. )


-TEK YÖN ile/ve/||/<> KARŞIT/TERS YÖN ile/ve/||/<> ÇOKLU YÖN



-TEK/İL/LİK ile/ve/<> EŞSİZ/LİK



-TEK ile/ve/değil/<> BİRİCİK



-TEK ile/ve/||/<>/> ÇİFT ile/ve/||/<>/> BİR

( [DÜŞÜNCEDE:] Yok edilebilir. İLE/VE/||/<>/> Yok edilemez. İLE/VE/||/<>/> Var eder, bireştirir/tevhîd ettirir. )


-TEK ile/ve/<>/>< ÇOK

( Aşkın. İLE/VE/<>/>< [Doğaya] İçkin. )


-TEK ile/ve/<>/değil İLK VE SON



-TEK ile/ve/değil/||/<>/< TEPEDE



-TEKÂMÜL[Ar. < KEMÂL] ile/ve/değil/||/<>/< TEKÂBÜL[Ar. < KABL]



-TEKAÜT[Ar.] ile/ve/||/<> TEKAÜDİYE[Ar.]

( Emekliye ayrılma. | Emekli. İLE/VE/||/<> Emekli aylığı. )


-TEKER ile/ve/||/<> TEKERLEK

( Tekerlek. | Tekerlek biçimde olan. | İnce ve çapı oldukça tekerlek biçiminde parça. | Bir gök nesnesinin daire biçiminde görünen yüzeyi. | Nesnenin gökyüzü üzerindeki iz düşümü. İLE Merkezde bulunan, bir eksenin çevresinde dönebilen çember. | Bu biçimde olan. )


-TEKERLEK ile/ve/<> POYRA

( ... İLE/VE/<> Tekerleğin ortasında, parmakların sokulduğu, çevresi delikli ağırşak. )


-TEKERLEME ile/ve/||/<> DÖNGÜ

( Tekerlemek. | Çoğunlukla basmakalıp söz. | Birbiriyle uyumlu hazır söz kalıbı. | Çoğunlukla, masalların genellikle başında bulunan "Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde." gibi uyaklı giriş ya da ara sözler. | Saz şairleri arasında yapılan deyiş yarışı. | Orta oyununda, özellikle Kavuklu'nun kullandığı sözler. İLE/VE/||/<> ... )


-TEKERLEME ile/ve/||/<> DÖNGÜ

( Bu tarlaya bir şinik[ölçek] kekere mekere[kuş yemi] ekmişler.
Bu tarlaya da bir şinik kekere mekere ekmişler.
Bu tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye boz ala boz başlı pis porsuk dadanmış.
Bu tarlaya da ekilen bir şinik kekere mekereye de boz ala boz başlı pis porsuk dadanmış.
O tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsuk, diğer tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsuğa demiş ki:
"Sen ne zamandan beri bu tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsuksun?"
O da ona yanıt olarak, "Sen ne zamandan beri o tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsuksan ben de o zamandan beri bu tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsuğum." demiş. )


-TEKİL/LİK ile/ve/değil/||/<>/< ÖZGÜN/LÜK



-TEKKE'DE ile/ve/<> DERGÂH'TA

( Keşf. İLE/VE/<> Muhabbet. )


-TEKKE ile/ve/||/<> KELÂMÎ TEKKESİ

( KELÂMÎ TEKKESİ

Fatih, Şehremini Odabaşı'nda, İbrahim Çavuş Mah. Yayla Cad. Kelâmi Tekkesi Sokağı'ndadır. Nakşî, Halvetî, Rıfâî (Kâdirî) tekkesidir. Mukâbele günü Salı'dır. Kuruluş tarihi ve bânisi(bina eden, kuran) hakkında bilgi bulunamamıştır.

Tekke binası vakıflar tarafından kiraya verilmişse de sonradan yıkılarak yerine Kelâmî Dergâhı apartmanı yapılmıştır. Apartmanların önünde bir mezar kalmıştır.

 

Şeyhleri:

1) Kelâmî Mustafa Halvetî (i. 1151/1738) Hasan Burhâneddîn-i Cihângîrî'nin halîfelerinden, Fethullâh Efendi (i. 1115/1703)'nin halîfesidir.

2) Ahmed Halvetî (i. 1168/1754) Kelâmî Mustafa Efendi'nin kardeşinin oğludur.

3) Feyzullâh Halvetî (i. 1183/1769) Kelâmî Mustafa Efendi'nin oğludur.

4) Kolancı İbrâhîm Sabri (i. 1221/1806) Sa'diyeden Karabacak Ali Hulûsî Efendi'nin halîfesi olup, Remli ve Abdüsselâm Tekkesi şeyhliğinde de bulunmuştur.

5) Kemaleddîn Baba Rıfâî (i. 1200/1785).

6) İbrâhîm Edhem Vehbî Sâdî (i. 1267/1850).

7) Öküz Ahmed Efendi Rıfâî (i. 1270/1854) Helvâî Tekkesi şeyhidir.

8) Çadırcı M. Râşid Kâdirî (i. 1295/1878).

9) M. Ali Alemi Rıfâî (i. 1304/1886).

10) Seyyid el-Hâc Ali Efendi Cerrâhî (i. 1322/1904) Âsitâne postnişîni Yahyâ Gâlib Efendi halîfesidir. Birâderinin irtihâliyle(ölümüyle), Halil Nizâmî Tekkesi şeyhliğine geçmiştir. Oniki sene şeyhlikten sonra, irtihâlinde tekkesinde defnedilmiştir.

11) Muhammed Esad Erbîlî (i. 1349/1931) Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî'nin halîfesi Hidâyetullâh Efendi, dedesidir. Musul'da doğmuştur. Tâhâ el-Harîrî'nin halîfesidir. Münhal bulunan Kelâmi Tekkesi'nin şeyhliğine tâyini için Kâdirî icâzeti şart olduğundan Abdülhamid Rifkânî'den Kâdirî icâzeti almıştır. 1883-1900 tarihleri arasındaki ilk şeyhliğinden sonra Sultan II. Abdülhamid Hân tarafından memleketine nefyedilmiştir(sürgün edilmiştir). 1908'de II. Meşrutiyetle İstanbul'a dönerek, tekkelerin seddi tarihi olan 1925'e kadar bu tekkenin meşîhatini(şeyhliğini) sürdürmüştür.

 

Tekkelerin seddinden bir süre önce iki hafta kadar burada misâfir olan Danimarka'lı psikolog Carl Vett'in hatıraları Dervish Diary adıyla 1953'te Los Angeles'te, Kelâmi Dergâhı'ndan Hatıralar (trc. Ethem Cebecioğlu) adıyla 1993'te Ankara'da yayımlanmıştır. )


-TEKLEME ile/ve/||/<> TAKILMA

( Sık fideleri seyrekleştirmek. | Motorda pistonun birinin çalışmaması. | Nesnenin bozulup tutukluk yapması. | Kalbi düzenli çalışmama. | Kekelemek. İLE/VE/||/<> ... )


-TEKLİF ile/ve/<> DAVET



-TEKLİF ile/ve/değil/yerine/<> DAVET ile/ve/değil/yerine/<> DUYURU



-TEKLİK ile/ve/<> ÇOKLUK

( İçte. İLE/VE/<> Dışta. )


-TEKNİK OLARAK ile/ve/<> SONUÇTA



-TEKNİK ile/ve/değil/<> TAKTİK



-TEKNOKRASİ ile/ve/||/<> TEKNOKRAT

( Sanayi, ekonomi ve devlet yönetiminin politikacılar değil uzmanlar, teknisyenler ve uygulayımcılar tarafından yönetilmesine dayanan düzen. İLE/VE||/<> Teknokrasiden yana olan. | Teknokrasi içinde yer alan, yönetici konumundaki mühendis, mimar, teknisyen, iktisatçı vb. çalışanların ortak adı. | Ekonomik mekanizmaların kuramsal incelenmesine dayanan ancak insan etkenini her zaman yeterince göz önünde bulundurmayan devlet adamı ya da memur. )


-TEKNOLOJİ ile/ve/<> BAĞIMLILIK



-TEKNOLOJİ ve/<> FELSEFE ve/<> İDEOLOJİ ve/<> SANAT

( [Nesneleri ve olanakları] [Daha da] Yararlı kılar. VE/<> Açıklar. VE/<> Değiştirir. VE/<> Yeniden yaratır. )


-TEKRAR ve/<> BELLEK GÜÇLENDİRMESİ



-TEKRAR ile/ve/||/<> İDDİA



-TEKRAR ile/ve/<> ISRAR



-TEKRAR ile/ve/<> SÜREKLİLİK



-TEKRARLAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< İRDELEMEK



-TEL KÜF ile/ve/||/<> TEL KÜFLÜCE

( Gövdede, hemen hemen tüm dokularda yerleşebilen asalak bir tür mantar. İLE/VE/||/<> Tel küften ileri gelen ilkel mantar hastalığı. )


-TEL ile/ve/||/<> TELCİK

( ... İLE/VE/||/<> Çok ince tel. | Köklerin en ince uc bölümleri. | Eril örgende başçığı taşıyan ince bölüm. | Sinir ya da kas gözelerinin sitoplazmasında bulunan ince iplikçikler. )


-TELEFERİK[Fr.] ile/ve/||/<> TELESİYEJ[Fr.]

( Birbirinden uzak iki yüksek yer arasında, havada gerilmiş bir ya da birkaç çelik halat üzerinde kayarak hareket eden asılı taşıt. İLE Kayakçıları sürekli hareket durumundaki bir kabloya asılı oturma yerlerinde taşıyan bir teleferik türü. )


-TELEK ile/ve/||/<> TELEKE

( Kuşların gövde, kanat ve kuyruğunda bulunan, uçma, örtü ve kuyruk telekleri olarak üçe ayrılan, çeşitli renklerde kalın eksenli tüy. İLE/VE/||/<> Uzun ve sert kanat telekleri. )


-TELEK ile/||/<> TELEKE ile/||/<> TÜMEN/TÜĞMEN/TEPELİK

( Kuşların kanat ve kuyruk tüyü. İLE/||/<> Kanat teleklerinin uzun ve serti. İLE/||/<> Tavukların, horozların, kuzuların ya da koyunların tepesindeki top tüy kümesi.[Çankırı ve Kastamonu'da][Tüymenli, tüymenli civciv, tüymenli tavuk, tüymenli kuzu] | Bazı kuşların tepesinde bulunan uzunca tüy. | Tavuğun başındaki kabarık tüy. )


-TELEKS[Fr./İng. < TELEX] ile/ve/||/<>/> BELGEGEÇER/TELEFAKS[Fr./İng.] / FAKS

( Telsiz ve telem araçlarına uzaktan haber yazdırma düzeni. İLE/VE/||/<>/> Belgegeçer aracına uzaktan yazdırma düzeni. )


-TELESİMEK ile/ve/||/<> ZAYIFLAMAK

( Yorulmak, güçsüz kalmak, yorgunluktan bayılacak duruma gelmek. İLE/VE/||/<> ... )


-TELESKOP ile/ve/<> FAST(Five-hundred-meter Aperture Spherical Radio Telescope)

( ... İLE/VE/<> Dünyanın en güçlü tek çanaklı radyo dedektörü. )


-TELESKOP ile/ve/<> FAST(Five-hundred-meter Aperture Spherical Radio Telescope)

( )


-TELESKOP ile/ve/<> RADYO TELESKOPU

( Dünyanın en büyük ve en duyarlı single-dish radyo teleskopu, Porto Riko'dadır. )


-TELEVİZYON ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KANAL

( Kişi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Kavram. )


-TELKİN ile/ve/<> TEMKİN



-TELKİN ile/ve/değil/||/<>/> TERCİH



-TELLERİ(MİZİ) KARDEŞ EYLEMEK ve/||/<>/> SAZI(MIZI) DÜZENLEMEK



-TELMİH[Ar.] ile/ve/değil/||/<> TEŞBİH[Ar.]



-TELOMER:
ANNE KARNINDA ile/ve/||/<>/> YAŞAMDA



-TELVİN (EHLİ)/EHL-İ TELVİN [TELEVVÜN][< LEVN] ile/ve/<>/>< TEMKİN (EHLİ)/EHL-İ TEMKİN

( Kalp/kişi, telvin ile temkin arasında olmaktır/olandır. )


-TELVİN (EHLİ)/EHL-İ TELVİN [TELEVVÜN][< LEVN] ile/ve/<>/>< TEMKİN (EHLİ)/EHL-İ TEMKİN

( Telvin, temkin gerektirir. )


-TELVİN ile/ve/<> TELVİN

( Temkinden önce/ki. İLE/VE/<> Temkinden sonra/ki. )


-TEMBEL/LİK ile/ve/<> ATÂLET



-TEMBEL/LİK ile/ve/<> AYLAK/LIK

( TENBEL[Fars.]: Tembel, üşengeç, ağır davranan. )


-TEMBEL/LİK ile/ve/<> AYLAK/LIK

( Tembele iş emredersin, ahmağa söz söylersin, o da sana hemen akıl verir. )


-TEMBEL/LİK ile/ve/<> BEZGİN/LİK



-TEMBEL/LİK ile/ve/<> MİSKİN/LİK



-TEMBEL/LİK ve/<>/|| SEVGİSİZ/LİK



-TEMBEL/LİK ile/ve/||/<> YETERSİZ/LİK



-TEMBELLİK ile/ve/değil/<> "KENDİNE"(KEYFİNE/RAHATINA) GÖRE DÜŞÜNME



-TEMBELLİK ile/ve/<> ART NİYET



-TEMBELLİK ile/ve/<> ÇALIŞMAMAK

( Tembellik gövdenin aptallığı; aptallık da, zihnin tembelliğidir. )


-TEMBELLİK ile/ve/<> ÇALIŞMAMAK

( Tembel olursan hakkını alamazsın; kızgın olursan hakkın üzerine sabredemezsin. )


-TEMBELLİK ile/ve/<> ÇALIŞMAMAK

( Tembellik her kötülüğün anasıdır. )


-TEMBELLİK ile/ve/<>/değil İŞ BEĞENMEMEZLİK



-TEMEL BÜYÜKLÜKLER:
KÜTLE ile/ve/||/<> IŞIK ile/ve/||/<> SICAKLIK ile/ve/||/<> AKIM ile/ve/||/<>
MOL ile/ve/||/<> UZUNLUK ile/ve/||/<> ZAMAN



-TEMEL DEĞERLER ve/||/<>/< TEMEL ÇELİŞKİLER



-TEMEL KABULLER/AKSİYOMLAR:
VAR OLUŞ ile/ve/||/<> BAĞIMSIZLIK ile/ve/||/<> DEĞİŞMEZLİK/BENZERLİK ile/ve/||/<> BİLİNEBİLİRLİK ile/ve/||/<> SÜREKLİLİK ile/ve/||/<> PAYLAŞILABİLİRLİK/ANLATILABİLİRLİK



-TEMEL ile/ve/||/<> ALTYAPI



-TEMEL ile/ve/<>/değil/yerine BELİRLEYİCİ



-TEMEL ile/||/<> KOŞUT(PARALEL)



-TEMEL ile/ve/||/<>/> TAMAMLAYICI



-TEMEL ile/ve/||/<> TÖZ



-TEMELE ALMA" ve/<> AMAÇ



-TEMELLENDİRME ile/ve/<> DAYANDIRMA



-TEMELLENME ile/ve/||/<>/> AÇIĞA ÇIKMAK



-TEMELLİ ... ile/ve/değil/||/<> KALICI OLARAK



-TEMENNİ[Ar.] ile/ve/||/<> TERECCİ[Ar. < RİCÂ]

( Dilek, istek. İLE/VE/||/<> Rica etmek, yalvarmak. | Ummak, umut etmek. )


-TEMİZ HAVA ve/<> BİSİKLET



-TEMİZ ZİHİN ile/ve/<> TEMİZ GÖNÜL



-TEMİZ/LİK ve/<> GÜZEL/LİK



-TEMİZ/LİK ile/ve/<> PARLAK/LIK



-TEMİZ ve/<> TEMİZLEYİCİ

( Toprak, su, oksijen, gülümseme, [doğru] bilgi. )


-TEMİZLEMEK ile/ve/<> GİDERMEK



-TEMİZLEMEK ile/ve/değil/||/<>/< YALITMAK



-TEMİZLİK ile/ve/<> DÜZEN/DÜZENLEME/TERTİP



-TEMMUZ ile/ve/||/<>/> KIZIL ISI

( Yılın yedinci ayı. İLE/VE/||/<>/> Temmuz'un çok sıcak olan ikinci yarısı. )


-TEMSİL ile/ve/||/<> OLUMSUZ TEMSİL



-TEMSİL ile/ve/||/<>/> TERSİM



-TEMSİLLER ile/ve/||/<> TEMSİL ÇOKLUSU



-TEN GİYSİSİ ile/ve/değil/yerine/<> CAN GİYSİSİ



-TEN[Fars.]/SEL ile/ve/<> TİN/SEL ile/ve/<> TİN

( Ten, tinin zemini olamaz. )


-TEN[Fars.]/SEL ile/ve/<> TİN/SEL ile/ve/<> TİN

( Giysi tenden, ten de candan habersiz! )


-TEN[Fars.]/SEL ile/ve/<> TİN/SEL ile/ve/<> TİN

( Nedeni dışarıda olan. İLE Nedeni ve ereği/amacı kendinde olan. )


-TEN[Fars.]/SEL ile/ve/<> TİN/SEL ile/ve/<> TİN

( Gövdenin dış yüzü, deri, cilt. | Gövde, vucut, beden. İLE/VE/<> İnsanın ve insanlığın toplam değeri, birikimi. )


-TEN/SEL ile/ve/değil/<> TİN/SEL



-TENDİNİT ile/||/<> BURSİT

( Tendonların yangılanması. İLE/||/<> Eklem çevresindeki bursa adı verilen keselerin yangılanması. )


-TENEŞİR[Fars. < TENŞÜR] ile/ve/||/<> MUSALLA[Ar.] ile/ve/||/<> KATAFALK[Fr. < CATAFALQUE]

( Kırkından sonra azanı, teneşir paklar. )


-TENEŞİR[Fars. < TENŞÜR] ile/ve/||/<> MUSALLA[Ar.] ile/ve/||/<> KATAFALK[Fr. < CATAFALQUE]

( Üstünde ölü yıkanılan mermer/kerevet. İLE Namaz kılmaya yarayan, açık yer. | Camilerde, cenaze konulup önünde namaz kılınan yer. İLE Önünden geçilerek kendine saygı gösterilmek istenen ölünün tabutunun konulması için yapılmış yüksek yer. )


-TENEZZÜH[< NÜZHET] ve/||/<>/> ARABA

( Eskiden, arabalara, tenezzüh denilirdi. Sadece hekimler kullanırdı. Hekim dışındakilerin araba kullanması ayıptı ve görgüsüzlüktü. )


-TENEZZÜL ETME(ME)K ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İTİBAR ETME(ME)K



-TENEZZÜL ETMEK ile/ve/değil/yerine/||/<> TEVECCÜH ETMEK



-TENEZZÜL ile/ve/değil/<> TEŞEBBÜS



-TENİN:
"BESLENMESİ" ile/ve/<> DESTEKLENMESİ

( İçeriden. İLE/VE/<> Dışarıdan. )


-TENKİT ile/ve/<> ŞİKÂYET



-TENKİT ile/ve/<> TENKIYE[< NAKY]

( Temizleme, fenâsını atma. İLE/VE/<> Ayıklayıp temizleme. | Kalın bağırsağa su verme ve bu iş için kullanılan araç.[HUKNE: Şırınga.][İHTİKAN | Fr. LAVMAN] )


-TENTÜR[Fr.] ile/ve/||/<> TENTÜRDİYOT[Fr.]

( Alkolün bir ya da birden çok bitki üstündeki eritici etkisi sonucu elde edilen sıvı ilâç. İLE/VE/||/<> Mikrop kapmasını önlemek için bir kesik ya da sıyrığa sürülen iyot tentürü. )


-TENZİH <> BERZAH <> TEŞBİH

( HEM, HEM DE | NE, NE DE )


-TENZİH ile/ve/||/<> TEŞBİH[< SÜBUH]

( [BATI PARADİGMASIYLA] FELSEFE ile BİLİM )


-TENZİH ile/ve/||/<> TEŞBİH[< SÜBUH]

( TEVHİD: SANAT )


-TENZİH ile/ve/||/<> TEŞBİH[< SÜBUH]

( Görünmezlik âlemi. Saflık âlemi. Nezahet, temizlik, paklık. Ayrılama, uzak tutma. İLE/VE/||/<> Görünürlük âlemi. Mânâyı maddede görmek. Asıl değil ama asıl gibi. Benzetme, benzetilme, benzeti. )


-TENZİH ile/ve/||/<> TEŞBİH[< SÜBUH]

( Sırf tenzîhte kalanlar, Küfür'de, sırf teşbîhte kalanlar ise Şirk 'tedir. Tenzîh ile teşbîh arası, yâni "berzah", insânın kendidir. )


-TENZİH ile/ve/||/<> TEŞBİH[< SÜBUH]

( Hz. Musa. İLE/VE/||/<> Hz. İsa. )


-TENZİHTE, TEŞBİHİ GÖRMEK ile/ve/<> TEŞBİHİ, TENZİHTE GÖRMEK

( İkisi de, birliğe/tevhide getirir. )


-TEOKRASİ ile/ve/||/<> ARİSTOKRASİ ile/ve/||/<> MONARŞİ ile/ve/||/<> ANARŞİ



-TEOLOJİ ile/ve/||/<>/> METAFİZİK ile/ve/||/<>/> POZİTİVİZM



-TEOREM[Fr.] ile/ve/değil/||/<>/< TEORİ[Fr.]

( Kanıtlanabilen bilimsel önerme. | Mantıksal usa vurma ile kanıtlanan önermenin ya da özelliğin bildirimi. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Kuram. )


-TEPEDEN İNME ile/ve/||/<> SONRADAN GÖRME



-TEPİNMEK ile/ve/<> DİDİNMEK

( Ayaklarını hızla yere ya da bir şeye üst üste vurmak. | Öfke ve sevincini açığa vuracak davranışlarda bulunmak. | Gürültü etmek. | Direnmek. İLE/VE/||/<> Çok güçlük çekerek sürekli çalışmak. )


-TEPKİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DIŞAVURUM



-TEPKİSİZLİK ile/ve/<> HAZIR-YANITLI OLAMAMA KAYGISI



-TEPKİSİZLİK ile/ve/değil/||/<>/< SİLAHSIZLANMA



-TER KOKUSU ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TEN KOKUSU



-TERBİYE ETMEK:
ÇOCUKLARIMIZI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KENDİMİZİ



-TERBİYE ile/ve/||/<> TASFİYE ile/ve/||/<> TEZKİYE



-TERBİYE ve/<> TEZKİYE

( Aklı. VE/<> Kalbi. )


-TERBİYESİZLİK ile/ve/değil/<> İNAT



-TERCİHİM, BU/ŞU/O ile/ve/<>/değil/yerine TERCİHİM, BU/ŞU/O YÖNDE



-TERCÜME ile/ve/<>/değil/yerine TE'LİF



-TERENNÜM:
LAFZÎ ile/ve/||/<>/> İKÂÎ



-TERENNÜM[çoğ. TERENNÜMÂT] ile/ve/||/<> TAGANNÎ[< GINÂ | çoğ. TAGANNİYÂT]

( Yavaş ve güzel bir sesle şarkı söyleme. | Kuşun şakıması, ötmesi. | İLE/VE/||/<> Zenginleşme. | Muhtaç olmama, yetinme. | Makamla okuma. )


-TERİM:
AD ile/ve/||/<>/> GÖNDERİMİ



-TERK ETMEK/EDİLMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< AYRILMAK



-TERK ETMEK ile/ve/||/<> YOK ETMEK



-TERK-İ DÜNYA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TERK-İ DİYÂR

( Ölüm. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bulunduğun ya da yerleştiğin bölgeden ayrılma/uzaklaşma. )


-TERK-İ DÜNYA ve/<>/> TERK-İ UKBÂ ve/<>/> TERK-İ HESTÎ/TERK

( * TERK-İ DÜNYA (Budizm'deki Yansıması: NİRMANAKAYA)
* TERK-İ UKBÂ(Dünyayı terk etmenin vereceği mutluluğu terk)(Cenneti ve nimetlerini terk) "(B.Y.: DHARMAKAYA)"
* TERK-İ TERK(/HESTÎ)(Kendi varlığını terk edip Hakk'ta fâni olmak) "(B.Y: SAMBOGAKAYA)" )


-TERK ile/ve/<> TÖVBE

( TERKİN EN FAZİLETLİSİ VARLIK İÇİNDE YAPILANDIR | TERK-İ DÜNYA, TERK-İ UKBÂ, TERK-İ HESTÎ, TERK-İ TERK ile/ve/<> ... )


-TERKİB-İ BENT ile/<> TERCİ-İ BENT

( [vasıta beyti] Değişir. İLE Değişmez. )


-TERKİB-İ BENT ile/<> TERCİ-İ BENT

( )


-TERKİB[< RÜKÛB | çoğ. TERKÎBÂT] ve İHTİLÂT[< HALT] ile/ve/<> MİZÂC[< MEZC | çoğ. EMZİCE]

( | Birkaç şeyi birleştirip karışık bir şey oluşturma. VE Karışma, katışma. | Karşılaşıp görüşme. | İLE/VE/<> Bir şeyle karıştırılmış olan başka şey. | Huy, tabiat. )


-TERMAL İLETKENLİK ile/ve/||/<> ELEKTRİKSEL İLETKENLİK

( Isı iletme yeteneği. İLE/VE/||/<> Elektrik iletme yeteneği. )


-TERMAL İLETKENLİK ile/ve/||/<> ELEKTRİKSEL İLETKENLİK

( Bir nesnenin ısıyı iletme yeteneği. İLE/VE/||/<> Bir nesnenin elektrik akımını iletme yeteneği. )


-TERMODİNAMİĞİN:
1. YASASI ile/ve/||/<>/> 2. YASASI

( Durum değişimi. İLE/VE/||/<>/> Durum yönü. )


-TERMODİNAMİĞİN:
1. YASASI ile/ve/||/<>/> 2. YASASI

( Durum değişimi. İLE/VE/||/<>/> Niteliği. )


-TERMODİNAMİK DENGE ile/ve/||/<> MEKANİK DENGE

( Bir yapının/sürecin enerji alışverişi yapmadığı durum. İLE/VE/||/<> Bir yapının/sürecin güçlerinin dengede olduğu durum. )


-TERMODİNAMİK ile/ve/||/<> ISI AKTARIMI

( Enerji ve iş arasındaki ilişkiyi inceleyen bilim dalı. İLE/VE/||/<> Isının bir yerden başka bir yere geçişini inceleyen bilim dalı. )


-TERMODİNAMİK ile/ve/||/<> OPTİK

( Isı ve enerji dönüşümlerini inceler. İLE/VE/||/<> Işık ve görüntü olaylarını inceler. )


-TERMODİNAMİK ile/ve/||/<> TERMOELEKTRİK ile/ve/||/<> TERMOKİMYA ile/ve/||/<> TERMONÜKLEER

( Isı enerjisi ile kinetik enerji arasındaki ilgileri ve bu konuyla ilgili olayları inceleyen fizik kolu. İLE/VE/||/<> Isı enerjisi ile kinetik enerji arasındaki ilgileri ve bu konuyla ilgili olayları inceleyen fizik kolu. İLE/VE/||/<> Tepkimelere eşlik eden termik olayları inceleyen kimya dalı. İLE/VE/||/<> Ancak çok yüksek sıcaklıklarda, hafif elementler arasında doğan (çekirdeksel tepkime). )


-TERÖRİZM" ile/ve/değil/||/<> TÖRERİZM

( )


-TERS ile/ve/<> KESİŞME



-TERSİNEMEZLİĞİN ARTIŞI ve/||/<>/> "SABİTLİK"



-TERSİNEMEZLİK/ENTROPİ ile/ve/||/<> ÖZDEŞLİK, ZAMAN, DÜZENSİZLİK, KATSAYI

( [zaman] Var. İLE/VE/||/<> Yok. )


-TERSİNEMEZLİK/ENTROPİ ile/ve/||/<> ÖZDEŞLİK, ZAMAN, DÜZENSİZLİK, KATSAYI

( Bir dizgenin kuvantum mekaniksel olarak bulunabileceği farklı durumların sayısı. İLE/VE/||/<> ... )


-TERSİNEMEZLİK ve/||/<> EVRENSEL KÜTLE ÇEKİMİ



-TERSİNEMEZLİK ve/||/<> KARANLIK ENERJİ ve/||/<> KARANLIK MADDE



-TERSİNEMEZLİKTE/ENTROPİDE:
NİCELİK ile/ve/değil/||/<> "NİTELİK"



-TERSİNİR DURUM DEĞİŞİMİ ile/ve/||/<> TERSİNEMEZ DURUM DEĞİŞİMİ

( Tersinir olmayan durum değişir. İLE/VE/||/<> İz bırakmadan, tersi yönde gerçekleşebilen durum değişir. )


-TERSİNİR ile/ve/||/<> TERSİNİRLİK

( Bir olayın ortaya çıkma koşullarındaki sonsuz küçük bir değişikliğin etkisiyle herhangi bir anda yön değiştirebilen [kimyasal, fiziksel ve mekanik dönüşüm]. İLE Tersinir bir olayın özelliği. )


-TERTİB ve/||/<>/>/< MÜRETTEBÂT



-TERVİYE ile/ve/<>/> AREFE ile/ve/<>/> NEHÂR

( [Zilhicce'nin] 8. günü. İLE/VE/<>/> 9. günü. İLE/VE/<>/> 10. günü.[Bayram] )


-TERZİ:
[hem] "ORTOPEDİST" ve/||/<>/hem de "PSİKOLOG"



-TESÂDÜF[< SADEF | çoğ. TESÂDÜFÂT] ile/ve/değil/yerine/<> TEVÂFUK[< VEFK | çoğ. TEVÂFUKAT]

( Rastlantı, aramadan bulma. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Uyma, uygun gelme. )


-TESBİH (ETMEK) ile/ve/<> ZİKR (ETMEK)



-TEŞBİH ile/ve/||/<> MECAZ



-TEŞBİH ile/ve/<> TAHAYYÜL



-TEŞEBBÜS ile/ve/||/<>/> TESADÜF

( Teşebbüs etmezsen, tesadüf etmez. )


-TEŞEKKÜR ETMEK ve/||/<> ÖZÜR DİLEMEK

( Bunları bilmeyenlere, kapıları/nı kapatmak gerekir. )


-TEŞEKKÜRDE:
ESTAĞFİRULLÂH ile/ve/değil/||/<> RİCA EDERİM



-TESELLÎ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TECELLİ

( Hakikati keşf edebilmek için teselli değil tecelli gerekir. )


-TESİS ve/<> TEMİN



-TEŞKÎLÂT[< TEŞKÎL] ile/ve/<> TECHÎZÂT[< TECHÎZ]



-TESKİN[Ar.] ile/ve/||/<> TESELLİ[Ar.]

( Acı, öfke, heyecan vb. duyguları yatıştırma, dindirmeye çalışma. İLE/ve/||/<> Avunma, avuntu, avunç. )


-TESLİM ETMEK ile/ve/<>/değil EMÂNET ETMEK



-TESLİMİYET:
"KİŞİ"YE ile/ve/değil/||/<>/< YOL'A



-TESLİMİYET/KABUL EDİLME/AFFEDİLME:
TÖVBE ve/||/<> DOĞRU/DÜZGÜN İŞ YAPMAK / SÂLİH AMEL



-TESLİMİYET ile/ve/||/<> ÇARESİZLİK



-TESLİMİYET ve/<>/|| DAYANMA GÜCÜ



-TESLİMİYET ile/ve/değil/<> MAHVİYET



-TESLİMİYET ile/ve/||/<>/< SABIR

( Özellikle, Anthony Hopkins'in, "The Edge" ve "The Instinct" adlı filmlerini de izlemenizi salık veririz. )


-TESLİMİYET ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< TERK-İ DAVÂ



-TESLİMİYET ile/ve/||/<> TEVEKKÜL

( Ne kadar âlim olsak da iki dakika sonra başımıza ne geleceğini bilemeyiz. )


-TESLİMİYET ile/ve/||/<> TEVEKKÜL

( İnsan da, varlık da, kudret de küçülmedikçe büyümez. [muhitleşmek] )


-TESLİMİYET ile/ve/||/<> TEVEKKÜL

( Kendinden haberin olmayacak ki, vuslata çıkasın. )


-TESLİMİYET ile/ve/||/<> TEVEKKÜL

( Herşeyin modeli vardır fakat hakikatin yok. Hem kafes içinde duracaksın, hem de aradan çıkacaksın. )


-TESLİMİYET ile/ve/||/<> TEVEKKÜL

( Azrail'e can vermeyen,
Hakk'a, Hakikat'e varamaz. )


-TESLİMİYET ile/ve/||/<> TEVEKKÜL

( KENAR GEZME!
DOLAN, GEL!
GİR İÇERİ! )


-TESLİMİYET ile/ve/||/<>/>/< TEVEKKÜL
ile/ve/||/<>/>/<
TEBESSÜM :)

( Denizde, kendini bırakırsan batmazsın. Kişiyi batıran, kendini bırakmaksızın çırpınmasıdır. )


-TESLİMİYET ve/||/<>/< UTANMA/UTANABİLME



-TESLİMİYET ve/<>/|| ZEKÂ



-TESLİS ve/>/<> TEVHİD



-TEŞNE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< MÜSAİT (OLMA)



-TESPİT ile/ve/değil/||/<>/>/< (HAKKI/NI) TESLİM



-TESPİT ile/ve/değil/||/<>/< İTİRAF



-TEŞVİK ile/ve/<> CEVAZ



-TESVİYE[< SEVÎ] ile/ve/<> TASFİYE[< SAFV]

( Beraber etme, düz etme, düzleme, düzeltme, düz duruma getirme. | Ödeme, verme. | Hükûmetçe bir yere gönderilen erlere verilen ve bilet yerine geçen kâğıt. İLE/VE/<> Saf kılma, saflaştırma, arıtma, ayıklama, temizleme. | Özleştirme. | Bir ticaret kuruluşunun batması, kapanması vb. nedenler üzerine hesapların kesilmesi, alacaklılara, ortada kalan mal ve paradan paylarına düşen miktarın verilmesi, likidasyon. | Türlü nedenlerle çok sayıda çalışanın görevine son verme. )


-TETANOZ ile/||/<> BOTULİZM

( Clostridium tetani bakterisinin neden olduğu, kas spazmları ile ilişkili bir bulaş. İLE/||/<> Clostridium botulinum bakterisinin neden olduğu, kas zayıflığı ve kötürümlük ile ilişkili bir bulaş. )


-TETANOZ ile/||/<> DİFTERİ

( Clostridium tetani bakterisinin neden olduğu, kas spazmları ile ilişkili bir bulaş. İLE/||/<> Corynebacterium diphtheriae bakterisinin neden olduğu, boğazda kalın bir zar oluşumu ile ilişkili bir bulaş. )


-TETT ile/ve/||/<>/> STT/SKT

( Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi İLE/VE/||/<>/> Son Tüketim Tarihi/Son Kullanım Tarihi )


-TEVÂCÜD ile/ve/sonra/||/<>/> TEVECCÜD[< VECD]

( | Kendine vecid dâvet etme, vecd içinde olabilmek için gayret sarfetme, vecdi talep etmek. İLE/VE/SONRA/||/<>/> Vecde gelme, hallenme, coşma. | Kendinden geçerek ilâhi aşka dalma. | Aşırı heyecan. | Kederlenme. )


-TEVDÎ (ETMEK) ile/ve/||/<> HAVÂLE (ETMEK)

( Bırakma, emânet etme. | Vedâlaşma. İLE/VE/||/<> Bir işi bir başkasının sorumluluğuna bırakma, ısmarlama, devretme. | Banka, postane vb. aracılığıyla gönderilen para. | Postane, banka vb. aracılığıyla para gönderildiğinde gönderenle alacak olanın adları ve para miktarı yazılı kâğıt, havale kâğıdı, havalename. | Genellikle çocuklarda görülen, ateşli ya da ateşsiz olan çırpınma nöbetleri. | Bir arsayı çevirmek, kapamak için çekilen perde ya da duvar. | Yüksek ve büyük bir görünüşü olma. )


-TEVEKKÜL ve/||/<> AŞK



-TEVEKKÜL ve/||/<> İHLÂS



-TEVEKKÜL ile/ve/<> İTİMAT



-TEVEKKÜL ve/||/<>/> RIZÂ ve/||/<>/> SABIR

( Ulaşamadığına gösterdiğin. VE/||/<>/> Ulaştığına gösterdiğin. VE/||/<>/> Kaybettiğine gösterdiğin. )


-TEVEKKÜL ve/||/<>/> TEVEKKEL

( Herhangi bir işte elinden geleni yapıp daha sonrasını Allah'a bırakma. VE/||/<>/> Bazı/çoğu şeyi oluruna bırakan. )


-TEVFİK FİKRET ile/ve/||/<>/> ATATÜRK

( Kimseden ümmîd-i feyz etmem, dilenmem perr-ü-bâl
Kendi cevvim, kendi eflâkimde kendim tâirim,
İnhinâ tavk-ı esâretten girandır boynuma;
Fikri hür, irfanı hür, vicdânı hür bir şâirim.

(Kimseden bir yarar ummam ben, dilenmem kol kanat.
Kendi boşluk, kendi gökkubbemde kendim gezginim.
Bir eğik baş, bir boyunduruktan ağırdır boynuma;
Fikri hür, irfânı hür, vicdanı hür bir şairim.)

Tevfik Fikret )


-TEVFİK FİKRET ile/ve/||/<>/> ATATÜRK

( )


-TEVFİKAT:
TAM ile/ve/değil/yerine/<> KISMÎ

( Ayrıntılarını okumak için burayı tıklayınız... )


-TEVHİD:
FARK ve/<> HİZMET



-TEVHÎD[< VAHDET] ile/ve/<> MÜNÂCÂT[< NECV]

( Klasik Türk dînî şiir müziğinde bir şekil. Güftesinin konusu Allah'ın birliğidir. Allah'ın tevhîd ve azameti hakkındadır. İLE/VE/<> Allah'a dua etme, yalvarma. | Allah'a dua konulu manzûme. Divan Edebiyatı'nda, Tanrı'yı öven koşuk türü ya da koşuğun bir bölümü. )


-TEVHİD ile/ve/||/<> FITRAT



-TEVHİD ve/<> İLİM ve/<> TERBİYE ve/<> EDEB



-TEVHÎD ile/ve/<> İTTİHÂD



-TEVHîD ve/||/<> TAKVÂ ve/||/<> TEZKİYE



-TEVHİD ve/=/||/<> YOGA ve/=/||/<> SYMBOLON



-TEVRİYE'DE:
YALIN[MÜCERRET] ile/<> TERBİYE EDİLMİŞ[MÜREŞŞAH] ile/<> AÇIKLANMIŞ[MÜBEYYEN] ile/<> HAZIRLANMIŞ[MÜHEYYÎ] ile/<> ÎHÂM-I KABÎH

( [beyitte] Sözcüğün, uzak anlamıyla kullanıldığını gösterir bir ipucu bulunmayan. İLE/<> Sözcüğün, yakın anlamıyla ilgili bir ipucu bulunan. İLE/<> Sözcüğün, uzak anlamıyla ilgili bir ipucu bulunan. İLE/<> Tevriyeye konu olan sözcüğün, başka sözler yardımıyla anlaşılması. İLE Sözcük, müstehcen bir anlam içeriyorsa. )


-TEYZE ile/ve/||/<> ANNE

( [Biyolojik açıdan] Anneyle kardeşlik bağlantısı olan dişil gövdeli kişi/ye verilen ad. İLE/VE/||/<> Yaşama, karnında(uterus'ta/rahim'de) gelişerek başlanılan kişi. )


-TEZÂHÜR[Ar.] ile/<> TEBÂRÜZ[Ar.]



-TEZEKKÜR ile/ve/||/<>/> TEDEBBÜR

( Geçmişe yönelik. İLE/VE/||/<>/> Geleceğe yönelik. )


-TEZEKKÜR ile/ve/||/<>/> TEDEBBÜR

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


-TEZGÂH ile/ve/||/<> BANGO



-TEZHİB'DE:
ZÂHRİYE ile/ve/||/<> BAŞLIK ile/ve/||/<> SER LEVHA ile/ve/||/<> HÂTİME ile/ve/||/<> CETVEL ile/ve/||/<> HARİTA ile/ve/||/<> MİNYATÜR



-TEZVÎD ile/ve/||/<> TEZEVVÜD

( Yol için yiyecek/azık verme, azıklandırma. İLE/VE/||/<> Yol için yanına yiyecek/azık alma. )


-THALES KURAMI ve/||/<> ÜÇGENLER KURAMI

( Piramidin yüksekliğini bulmak için yere dikilen bir çubuğun gölgesinin uzunluğunun, çubuğun uzunluğuna eşit olmasını beklemek ve o anda piramidin gölgesinin uzunluğunu ölçerek piramidin yüksekliğinin ölçülmesi. | Bir dik üçgende, dik açının tepe noktasından hipotenüse indirilen dikmenin, iki tarafında kalan iki üçgen, birbirine ve asıl üçgene benzer üçgenlerdir. VE/||/<> ... )


-THALES ve/||/<>/> ANAKSİMANDROS/ANAKSİMENDER

( ...[M.Ö. 624 - 546] VE/||/<>/> Thales'in öğrencisi.[M.Ö. 610 - 546/545] )


-THALES ve/||/<>/> ANAKSİMANDROS/ANAKSİMENDER

( Anaksimandros, dünyanın tepsi gibi değil küre gibi olduğundan ilk kuşkulanmış kişidir.[Dünyanın eğimini bile ölçmüştür.] )


-THALES ve/||/<>/> ANAKSİMANDROS/ANAKSİMENDER

( [2. | 3. | 4. | 5. | 6. | 7. dersler...] )


-THE TRUMAN SHOW ve/<>/> ASCENSION

( Film.[Jim Carrey] VE/<> Dizi.[3 bölüm] )


-THEIA ile/ve/||/<> DÜNYA

( İlgili konuşmayı izlemek için burayı tıklayınız... )


-THING vs./and/<> THINK



-THOMAS PAINE ile/ve/||/<>/>< EDMUND BURKE



-TİBET MANDALASI ile/ve/||/<> HİNT MANDALASI

( )


-TİCARET:
T ile/ve/||/<> İ ile/ve/||/<> C ile/ve/||/<> A ile/ve/||/<> R ile/ve/||/<> E ile/ve/||/<> T

( Tecrübe/deneyim. İLE/VE/||/<> İtibar/saygınlık. İLE/VE/||/<> Cesaret. İLE/VE/||/<> Risk. İLE/VE/||/<> Emek. İLE/VE/||/<> Tedbir. )


-TİFO ile/||/<> KOLERA

( Salmonella typhi bakterisinin neden olduğu, ateş ve karın ağrısı ile ilişkili bir bulaş. İLE/||/<> Vibrio cholerae bakterisinin neden olduğu, şiddetli sürgün ve dehidrasyon ile ilişkili bir bulaş. )


-TIKANMA ile/ve/||/<> ENGELLENME



-TIKANMAK ile/ve/||/<>/>/< TÜKENMEK



-TİKEL/LER ile/ve/||/<> NİTELİK/LER ile/ve/||/<> İLİŞKİ/LER



-TİKEL ile/ve/||/<>/< EVRENSEL



-TİKEL ile/ve/<> TÜMEL

( Dışarıda. İLE/VE/<> Zihinde. )


-TİKEL ile/ve/<> TÜMEL

( Zihin ile. İLE/VE/<> Akıl ile. )


-TIKMAK ile/ve/<>/> TEPMEK



-TİLÂVET ile/ve/||/<>/> KIRAAT ile/ve/||/<>/> TERTİL ile/ve/||/<>/> MAKAM

( [Kur'ân-ı Kerîm'i, ...] Dil ile okumak. İLE/VE/||/<>/> Akıl ile okumak. İLE/VE/||/<>/> Gönül ile okumak. İLE/VE/||/<>/> ... )


-TİMSAHLARIN:
BOYLARI ile/ve/değil/<> ENLERİ

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Papua Yeni Gine'de, timsahlar, boyları ile değil enleri ile ölçülüyor. )


-TİN:
BÜTÜNSEL ve/||/<> BAŞLANGIÇ



-TİN:
NESNEL ile/ve/||/<> ÖZNEL

( Devlette. İLE/VE/||/<> Bireyde. )


-TİN:
| ÖZNEL ile/ve/||/<>/> NESNEL | ile/ve/||/<>/> SALTIK

( | Üretim. İLE/VE/||/<> Katılım. | İLE/VE/||/<>/> Zorunlu üretim. )


-TİN:
| ÖZNEL ile/ve/||/<>/> NESNEL | ile/ve/||/<>/> SALTIK

( | Bireysel. İLE/VE/||/<> Toplumsal. | İLE/VE/||/<>/> Tanrı/hakikat. ) )


-TİN:
| ÖZNEL ile/ve/||/<>/> NESNEL | ile/ve/||/<>/> SALTIK

( | Koşullu. İLE/VE/||/<> Koşullu. | İLE/VE/||/<>/> Koşulsuz. )


-TİN:
| ÖZNEL ile/ve/||/<>/> NESNEL | ile/ve/||/<>/> SALTIK

( | Özerklik. İLE/VE/||/<> Özerklik. | İLE/VE/||/<>/> Özgürlük. )


-TİN:
DUYARLILIK ile/ve/||/<> HAYAL GÜCÜ ile/ve/||/<> İRÂDE



-TİN/AN ile/ve/||/<> ANLAK ile/ve/||/<> ANLIK ile/ve/||/<> US

( RUH ile/ve/||/<> ZEKÂ ile/ve/||/<> ZİHİN ile/ve/||/<> AKIL )


-TİN/AN ile/ve/||/<> ANLAK ile/ve/||/<> ANLIK ile/ve/||/<> US

( Akıl;
* Sınır tayin eder;
* Kendine rakip kabul etmez;
* Buyurucudur )


-TİN/AN ile/ve/||/<> ANLAK ile/ve/||/<> ANLIK ile/ve/||/<> US

( Akıl yönetimindeki zihin, düşünceyi verir. )


-TİN/AN ile/ve/||/<> ANLAK ile/ve/||/<> ANLIK ile/ve/||/<> US

( Ayna güneşi çekmek için hiçbir şey yapamaz. O sadece parlaklığını koruyabilir. Zihin de hazır olur olmaz güneş onun içinde parlar. )


-TİN/AN ile/ve/||/<> ANLAK ile/ve/||/<> ANLIK ile/ve/||/<> US

( Karmaşamız(teşevvüş), yalnızca zihnimizdedir. )


-TİN/AN ile/ve/||/<> ANLAK ile/ve/||/<> ANLIK ile/ve/||/<> US

( Berrak bir zihin ve temiz bir kalp için çaba gösterin. )


-TİN/AN ile/ve/||/<> ANLAK ile/ve/||/<> ANLIK ile/ve/||/<> US

( Duygu ve düşünceyi olağan koşullarda ayırd edemeyiz, ancak akıl bunu sağlar. )


-TİN/AN ile/ve/||/<> ANLAK ile/ve/||/<> ANLIK ile/ve/||/<> US

( Zekâ, özgürlüğe açılan kapıdır ve uyanık dikkat, zekânın anasıdır. )


-TİN/AN ile/ve/||/<> ANLAK ile/ve/||/<> ANLIK ile/ve/||/<> US

( Zekâ, bilme gücünün, zihindeki yansımasıdır. )


-TİN/AN ile/ve/||/<> ANLAK ile/ve/||/<> ANLIK ile/ve/||/<> US

( Zekâ, doğruluk, Hürmüz'ün; cehalet, yalan ise Ehrimen'in sıfatlarıdır. )


-TİN/AN ile/ve/||/<> ANLAK ile/ve/||/<> ANLIK ile/ve/||/<> US

( Our confusion is only in our mind.
Seek a clear mind and a clean heart. )


-TİN/AN ile/ve/||/<> ANLAK ile/ve/||/<> ANLIK ile/ve/||/<> US

( ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> Türevsel bir yeti/meleke olarak müdrike. İLE/VE/||/<> Çıkarım yetisi/melekesi olarak akıl.[bkz. KANT] )


-TÎN ve/||/+/<> MÂRİC

( Toprak ve su. VE/||/+/<> Ateş ve hava. )


-TİN ve/||/<>/< ŞAŞMA

( Şaşma, tin'in kapısıdır. )


-TİNDEN DOĞMA ve/||/<> YENİDEN DOĞMA



-TİNDEN DOĞMUŞ OLAN ile/ve/||/<>/> YENİDEN DOĞMUŞ OLAN



-TİNNİTUS ile/||/<> MENİERE

( Kulakta çınlama ya da uğultu. İLE/||/<> İç kulakta sıvı birikimi ile baş dönmesi ve duyma kaybı. )


-TİNNİTUS ile/||/<> VERTİGO

( Kulakta çınlama ya da uğultu. İLE/||/<> Baş dönmesi ve dengesizlik. )


-TİNSEL BENLİK ile/ve/<> AŞKIN BENLİK



-TİNSEL/LİK ile/ve/<> TARİHSEL/LİK



-TIP TARİHİNDEKİ DÖNEMLER:
GİZEMCİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> AKILCI ile/ve/değil/yerine/||/<>/> YENİLİKÇİ



-TIP:
İYİ ile/ve/||/<> ORTA ile/ve/||/<> KÖTÜ

( Önler. İLE/VE/||/<> Hastalık/sorun, belirmeden, yok eder. İLE/VE/||/<> Tedavi eder. )


-TIP:
ORTODOKS ile/ve/||/<>/< ÇİN ile/ve/||/<>/< HİNT(AYURVEDA)



-TIP ile/ve/||/<> ADLÎ TIP



-TIP ve/||/<> SANAT

( )


-TIPTA, 4P: PREDİKTİF ve/||/<> PREVANSİYON ve/||/<> PERSONALISED ve/||/<> PROAKTİF



-TIPTA:
GENEL CERRAHİ ile/ve/||/<> İÇ(DAHİLİYE) ile/ve/||/<> KADIN-DOĞUM ile/ve/||/<> ÇOCUK HASTALIKLARI



-TİRB[Ar.] ile/ve/||/<> ZEMÎL[Ar.] ile/ve/||/<> SEMÎR[Ar.] ile/ve/||/<> SAHİB[Ar.] ile/ve/||/<> REFÎK[Ar.] ile/ve/||/<> HİLL[Ar.] ile/ve/||/<> NECİY[Ar.]

( Bizimle aynı yaşta olan. İLE/VE/||/<> İş arkadaşımız. İLE/VE/||/<> Oturduğumuz yerde bize arkadaşlık eden. İLE/VE/||/<> Bizimle geceleri konuşan. İLE/VE/||/<> Uzun süre bizimle arkadaşlık eden. İLE/VE/||/<> Yolculuk arkadaşımız. İLE/VE/||/<> Bizi kalbine yerleştiren. İLE/VE/||/<> Sırdaş. )


-TIRNAK İÇİNDE ile/ve/||/<> KENDİ İÇİNDE



-TIRNAK İÇİNE ALMAK ile/ve/||/<> PARANTEZ İÇİNE ALMAK



-TIRNAK ve/||/<> LUNULA

( ... VE/||/<> Tırnağın başladığı yerdeki beyaz daire kesitinin adı.[Keratine olmamış, henüz düzleşmemiş gözelerden oluşur.] )


-TİROİT[Fr./İng.] ile/ve/||/<> TİROKALSİTONİN[Fr./İng. < THYROCALCITONINE] ile/ve/||/<> TİROKSİN[Fr./İng. < THYROXINE]

( ... İLE/VE/||/<> Kalkan[tiroit] bezinden salgılanan, kandaki kalsiyumu azaltan hormon. İLE/VE/||/<> Tiroit hormonlarının ilk keşfedileni. )


-TIRPAN[Yun.] ile/ve/||/<> TIRMIK

( Uzun bir sapın ucuna tutturulan, ot, ekin vb.ni biçmeye yarayan, hafifçe kıvrık, uzun çelik bıçak. | Güreşte devirmek amacıyla rakibin ayak bileklerine hızla ayak vurarak yapılan bir oyun. İLE/VE/||/<> Kabartılmış toprağın taşını, çöpünü ayıklamak için kullanılan seyrek dişli, tarak biçiminde araç. | Tırnak beresi. )


-TIRPAN ile/ve/||/<>/> YABA/ATKI

( Uzun bir sapın ucuna tutturulan, ot, ekin vb.ni biçmeye yarayan, hafifçe kıvrık, uzun çelik bıçak. İLE/VE/||/<>/> Harman savurmakta kullanılan, çatal biçiminde, tahtadan tarım aracı. | Ekin demetlerini, yükseğe atmaya yarayan araç. )


-TIRTIL ile/değil/<>/> NİMFA ile/değil/<>/> KELEBEK

( Tırtılın, "son" dediği şeye, dünyanın geri kalanı, "kelebek" der. )


-TITANIC ve/||/<>/> HALOMONAS TITANICAE

( Titanic, Atlas Okyanusu'nun 3657 m. derinliğine kadar battıktan sonra pasla beslenen Halomonas Titanicae adı verilen bir tür bakterinin, geminin yapımında kullanılan 50 bin ton demiri yavaş yavaş tükettiği ortaya çıkmıştır. )


-TITANIC ve/||/<>/> HALOMONAS TITANICAE

( )


-TITICACA GÖLÜ:
GÜNEYBATI ile/ve/<> KUZEYBATI

( %40'nın bulunduğu Bolivya'daki bölümü. İLE/VE/<> %60'ının bulunduğu Peru'daki bölümü. [Tiquina adlı dar bir boğazla ayrılmaktadır.] )


-TITICACA GÖLÜ:
GÜNEYBATI ile/ve/<> KUZEYBATI

( Dünyanın en yüksek [3810 m.] gölüdür ve Maracaibo Gölü'nden sonra, Güney Amerika'nın ikinci büyük gölüdür. [8287 km²] )


-TITICACA GÖLÜ:
GÜNEYBATI ile/ve/<> KUZEYBATI

( Ortalama derinliği, 122 - 183 m. arasında değişmektedir. [Bolivya kıyısına doğru derinlik birden artmaktadır.][Soto Adası açıklarında 280 m.'yi bulmaktadır.] )


-TITICACA GÖLÜ:
GÜNEYBATI ile/ve/<> KUZEYBATI

( Gölün suyu, berrak ve az tuzludur. )


-TITICACA GÖLÜ:
GÜNEYBATI ile/ve/<> KUZEYBATI

( Yüzeyde 14 °C olan ortalama su ısısı, 20 m. derinlikte 11 °C'ye düşmektedir. )


-TITICACA GÖLÜ:
GÜNEYBATI ile/ve/<> KUZEYBATI

( Sadece dört çeşit [ufak cins] balık bulunmaktadır. )


-TITICACA GÖLÜ:
GÜNEYBATI ile/ve/<> KUZEYBATI

( Göl üzerinde, yoğun nüfuslu 41 ada bulunmaktadır.[Buralarda yaşayan yerli halk, çoğunlukla dış dünyadan kopuk, ellerindekilerle yetinmektedir.] )


-TITICACA GÖLÜ:
GÜNEYBATI ile/ve/<> KUZEYBATI

( Bolivya sınırları içinde bulunan adalarında yaşayan yerli halk, eski bir yerli dili olan Aymara dilini kullanmaktadır. İLE/VE/<> Peru'da bulunan bölümünde, İnka'lardan kalma Quechua dili konuşulmaktadır. )


-TITICACA GÖLÜ[GÜNEYBATI]:
"HUINAMARCA GÖLÜ" ile/ve/<> "PEQUENO GÖLÜ"

( Bolivya'lıların, gölün güneybatısında kalan, kendi taraflarında bulunan %40'lık bölümüne verdikleri ad. VE/<> Bolivya tarafındaki, gölün bu aynı küçük bölümüne, Peru'luların verdikleri ad.[Tiquina adlı dar bir boğazla ayrılmaktadır.] )


-TITICACA GÖLÜ[KUZEYBATI]:
"CHUCUITO GÖLÜ" ile/ve/<> "GRANDE GÖLÜ"

( Bolivya'lıların, gölün kuzeybatısında ve Peru tarafında bulunan %60'lık bölümüne verdikleri ad. İLE/VE/<> Peru'luların, gölün kendi tarafında bulunan bölüme verdikleri ad.[Tiquina adlı dar bir boğazla ayrılmaktadır.] )


-TİTİZLİK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< ÖZEN



-TİTİZLİK ile/ve/||/<>/> PİMPİRİK/LİK / PİMPİRMEK

( ... İLE/VE/||/<>/> Gereksiz yere titizlik gösteren. | Kuşkucu. | Çok yaşlı ve güçsüz kişi. | Harap, bozuk, virâne. )


-TİTREŞİM ile/ve/<> DÖNÜŞÜM



-TİYATRO VE SİNEMA SALONLARI'NDA:
PARTER ile/ve/||/<> BALKON ile/ve/||/<> LOCA[Fr. < İt.]

( İlk kat. İLE/VE/||/<> Asma kat/lar. İLE/VE/||/<> Bazı izleyicilerin oturduğu özel bölüm. | Masonların, toplantı yeri. )


-TİYATRO VE SİNEMA SALONLARI'NDA:
PARTER ile/ve/||/<> BALKON ile/ve/||/<> LOCA[Fr. < İt.]

( ... İLE/VE/||/<> Dışarı doğru, dışarıda. İLE/VE/||/<> İçeri doğru, içeride. )


-TİYATRO:
OYUNU, GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN ve/||/<> GERÇEĞİ, OYUNLAŞTIRMAK İÇİN



-TİYATRO ve/=/||/<> HALK SAĞLIĞI



-TİYATRO ile/ve/||/<> KUMPANYA[İt. < COMPAGNIA]

( ... İLE/VE/||/<> Genellikle yabancı sınai, ticari ortaklık. | Tiyatro topluluğu. | Aynı görüşü paylaşan, aynı eylemi yapanlar topluluğu. )


-TO CONFER POWERS and/||/<> TO CONFER RIGHTS

( Yetki vermek. VE/||/<> Hak vermek. )


-TOHUM:
YUMURTA ile/ve/değil/||/<>/< DÜŞÜNCE



-TOHUM ile/ve/||/<>/> FİLİZ ile/ve/||/<>/> FİDAN ile/ve/||/<>/> GENÇ AĞAÇ ile/ve/||/<>/> YETİŞKIN AĞAÇ ile/ve/||/<>/> ÇİÇEK VEREN AĞAÇ ile/ve/||/<>/> MEYVE VEREN AĞAÇ

( )


-TOHUM ve/||/<> MASAL

( [ölür] Ekilmezse. VE/||/<> Anlatılmazsa. )


-TOHUM ve/||/<> MEYVE ve/||/<> ÇEKİRDEK/ÇİĞDEM[Ege'de]



-TOHUM ile/ve/<> MİBZER[Ar.]

( ... İLE/VE/<> Tohum ekme aygıtı. )


-TOHUMUN:
İLK DURUMU ile/ve/<> SON DURUMU

( Toprak içinde/altında. İLE/VE/<> Meyvesinin içinde. )


-TOHUMUN:
İLK DURUMU ile/ve/<> SON DURUMU

( İdea. İLE/VE/<> İdeal. )


-TOHUMUN:
YİTMESİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/></< BİTMESİ/YEŞERMESİ



-TOK/LUK ile/ve/||/<> DOYGUN/LUK



-TOKSİKOLOJİ ile/ve/||/<> TOKSİN

( Zehirle, onların organizmaya olan etkileriyle ve zehirlerin belirlenmesiyle uğraşan bilim dalı. İLE Canlı organizmalarda görülen zehir. )


-TONAJ[Fr.] ile/ve/||/<> TONİLATO[İt.]

( Bir taşıtın alabildiği ton miktarı. | Bir ticaret gemisinin iç hacminin hesaplanmasıyla bulunan taşıma kapasitesi. İLE Gemilerin alabileceği yükü belirtmekte kullanılan, bir tona eşit birim. )


-TOP ARABACILARI ile/değil/||/<> TOPÇU OCAĞI ile/değil/||/<> TOPÇULAR OCAĞI ile/değil/||/<> TOPHANE

( Hareketli topları kullanacak askerlerin yetiştirildiği askeri birlik. İLE/||/<> Osmanlı İmparatorluğu'nda Kapıkulu Ocakları'nın yaya kısmına mensup, top dökmek ve kullanmakla vazifeli askerlerin bağlı olduğu ocaktır. Sultan I. Murad devrinde yeniçeri ocağının teşkilinden hemen sonra, acemi ocağından alınan askerlerle ilk olarak topçu ocağı kuruldu. İstanbul'un fethinden sonra, Galata suru dışında Tophane denilen yerde topçu kışlaları ve sabit top dökümhânesi yapıldı. Zaman içinde, Belgrad, Budin, Temaşvar, İşkodra, Gülamber, Provişte gibi yerlerde ihtiyaca göre tophaneler kurulup top döktürüldü. Topçu ocağına sertopi adıyla da anılan topçu başı nezaret ederdi. Onun emrinde bulunan dökücü başı (serihtegân), dökümhâneden sorumluydu. Onun da maiyetinde; yardımcısı, tamirci, dökümcü, burgucu, yamacı, demirci, marangoz gibi zanaatkârlar bulunurdu. Tophanenin, hesap ve alım-satım işlerine tophane emini bakardı. İmalât ve ihtiyaçlarından da Tophane Nazırı mesuldü. Topları kullanmak ise, ağa bölükleriyle cemaat ortaları'nın vazifesiydi. Beş ağa bölüğü ve yetmiş cemaat ortası vardı. Her orta ya da bölükte bir çorbacı, bir odabaşı ve diğer küçük rütbeli subaylar bulunurdu. Ocak kethüdası, ocak çavuşu ve katibi de, bu ocağın büyük amirleriydi. Topçu ocağı, sarı-kırmızı bayrak taşırdı. Topların üretilmesi, muhafazası ve savaşlarda kullanılması işlerinden sorumlu tutulan birliğe topçu ocağı denilirdi Topçu ocağının Osmanlı ordu teşkilatı içinde yer alması II. Murad devrinde olmuştur. Topçu ocağı, kapıkulu ocaklarının yaya kapıkulu ocaklarının üçüncü kısmını oluşturan bir teşkilât olup, ocağın 16 ve 18. ortalarını teşkil ederdi. Topçu ocağına acemi ocağından asker alınır ve bunlara şagirt denilirdi. Topçu ocağı da yeniçeri ocağı gibi ağa bölükleri ve cemaat ortaları olarak iki kısımdan müteşekkildir. Ağa bölükleri beş tane ve cemaat ortaları yetmiş iki tane idi. Her orta ve bölükte bir çorbacı, bir odabaşı ve diğer küçük rütbeli kişiler bulunurdu. Topçu ocağı efradının kuruluşundan itibaren zamanla çoğaldığı ve buna bağlı olarak da mevâciblerinin arttığı görülür. Topçu ocağının kendine has sarı kırmızı renklerden oluşan bir bayrağı bulunmaktaydı. Kırmızı zemin üzerine beyaz sim ile işlenmiş bir top ve bunun ağız tarafında bulunan üç gülle resmi mevcuttu. Kenarları ise sarı işlemeleydi. Bu sebeble sefere giden topçulara hazineden yirmibeş zira kırmızı ve yirmi beş zira sarı bayraklık ‘dârayî' adı verilen bez verilmesi kanun idi. İLE/||/<> Osmanlı ordusunda Kapıkulu Ocaklarından biri. Top dökmek, top mermisi yapmak ve top atmak için oluşturulmuştur. İLE/||/<> Osmanlı Devleti'nde top dökülen ve topçu askerleri yetiştirilen yer. )


-TOP ile/değil/||/<> ÇAKALOZ ile/değil/||/<> DEHEN ile/değil/||/<> KRUP

( ... İLE/DEĞİL/||/<> Mermi yerine çakıl taşı atan bir tür top. İLE/DEĞİL/||/<> Osmanlı ordusunun kullandığı bir tür top. İLE/DEĞİL/||/<> 1888 tarihinden başlayarak Osmanlıda kullanılan bir top. )


-TOP ile/ve/||/<>/< GÜLLE



-TOPAÇ ile/ve/||/<> YOYO



-TOPALTI ile/ve/||/<>/> TOPALTI

( Kale toplarının koruması altındaki yer. İLE Kale ile korunan bir kentin yakın çevresi. )


-TOPARLA(N)MAK ile/ve/değil/yerine/||/<> SİLKELE(N)MEK



-TOPARLAK ile/ve/||/<>/> TOSTOPARLAK

( Top biçiminde olan, yuvarlak. İLE/VE/||/<>/> Bütünüyle toparlak. )


-TOPAZ ile/||/<> AMETİST

( Çeşitli renklerde bulunabilir. İLE/||/<> Mor renkte bir kuvars türü. )


-TOPAZ ile/||/<> DİASPOR

( Çeşitli renklerde bulunabilir. İLE/||/<> Işık altında renk değiştiren bir mineral. )


-TOPAZ ile/||/<> GRANAT

( Çeşitli renklerde bulunabilir. İLE/||/<> Genellikle kırmızı tonlarda olan bir taş. )


-TOPAZ ile/||/<> KRİZOBERİL

( Çeşitli renklerde bulunabilir. İLE/||/<> Sarı-yeşil renkte ve sert bir mineral. )


-TOPAZ ile/||/<> RODOKROZİT

( Çeşitli renklerde bulunabilir. İLE/||/<> Pembe ile beyaz çizgili bir karbonat. )


-TOPAZ ile/||/<> SPİNEL

( Çeşitli renklerde bulunabilir. İLE/||/<> Çeşitli renklerde bulunabilen bir mineral. )


-TOPAZ ile/||/<> TURMALİN

( Çeşitli renklerde bulunabilir. İLE/||/<> Birçok renkte bulunabilen bir taş. )


-TOPAZ ile/||/<> ZİRKON

( Çeşitli renklerde bulunabilir. İLE/||/<> Çeşitli renklerde bulunabilen bir taş. )


-TOPKAPI SARAYI'NDA:
ALAY MEYDANI ile/ve/||/<>/> BÂB-I ÂLÎ ile/ve/||/<>/> BÂB-I HÜMÂYÜN ile/ve/||/<>/> BÂB-I SELÂM ile/ve/||/<>/> BÂB-I SAADE

( Topkapı Sarayı'nın ilk bahçesi. İLE/VE/||/<>/> Yüksek kapı. | Sadrazamlık. [Osmanlı hükümeti XVIII. yüzyıldan itibaren bu adı almıştır.] İLE/VE/||/<>/> Topkapı Sarayı'nın yazılarla süslü ilk büyük kapısı. Saltanat kapısı. İLE/VE/||/<>/> Topkapı Sarayı'nda Fatih Sultam Mehmet'in yaptırdığı tuğralı ikinci kapı. Orta kapı adıyla tanınır. İLE/VE/||/<>/> Topkapı sarayı'nın üçüncü kapısı. [Harem ve taht kapısı olarak da bilinir.] )


-TOPLAMA BİSİKLET ile/ve/<>/değil/yerine MARKALI BİSİKLET



-TOPLAMA ve/||/<> ÇIKARMA ve/||/<> ÇARPMA ve/||/<> BÖLME



-TOPLAMAK ile/ve/||/<> ÇIKARMAK



-TOPLAMANIN:
DAĞILMASI ile/ve/||/<> DEĞİŞMESİ



-TOPLANMA ile/ve/||/<> MERKEZLEŞME



-TOPLANTI SALONU ile/ve/||/<> FUAYE[Fr.]

( ... İLE/VE/||/<> Bir gösteri ya da toplantı salonunda, sunum ya da toplantı aralarında kullanılan dinlenme yeri. )


-TOPLARDAMAR ile/ve/<> FLEBİT/FİLİBİT[Fr.]

( ... İLE/VE/<> Toplardamlarda, içzar yangısı. )


-TOPLULUK ile/ve/<> TOPLUM

( Tarihi olan. İLE/VE/<> Sosyete. )


-TOPLULUK ile/ve/<> TOPLUM

( Gerçek bağlam. İLE/VE/<> Tüzel bağlam. )


-TOPLULUK ile/ve/<> TOPLUM

( Çeşitli arçalar/durumlar ve sevgi bağı ile sürdürülür. İLE/VE/<> Adâlet/yasa ile ayakta tutulur. )


-TOPLULUK ile/ve/<> TOPLUM

( Bilgisi ve/ya da bilgisizliği[cehaleti] çok olabilen. İLE/VE/<> İlmi ve irfanı yüksek olan/olması gereken. )


-TOPLULUK ile/ve/<> TOPLUM

( Doğrudan ilişkiler ile. İLE/VE/<> Dolay(ım)lı ilişkiler ile. )


-TOPLULUK ile/ve/<> TOPLUM

( Sevgi. İLE/VE/<> Akıl )


-TOPLUM(SALLIK) ve/||/<>/< ÖRGÜTLÜLÜK

( Örgütsüz toplum, toplum değildir. )


-TOPLUM ile/ve/||/<>/> SİYASET ile/ve/||/<>/> AHLÂK

( [kişinin] Başkası ile ilişkisi. İLE/VE/||/<>/> Kamusal alandaki yetki. İLE/VE/||/<>/> Kendi ile ilişkisi. )


-TOPLUM ile/<> ÜLKE ile/<> EGEMENLİK



-TOPLUM ve/=/||/<>/>/< UZLAŞIM



-TOPLUMA HİZMET ve/||/<> TOPLAMA HİZMET



-TOPLUMDA YAŞAYAN ile/ve/<> TOPLUMLA YAŞAYAN



-TOPLUMDA:
SEVGİ (İLE) ve/||/<> ADÂLET (İLE) ve/||/<> ÇALIŞMA (İLE)

( Kaynaşılır. VE/||/<> Yaşanır. VE/||/<> Ayakta kalınır. )


-TOPLUMSAL DIŞLA(N)MA ile/ve/||/<> KÜLTÜREL DIŞLA(N)MA



-TOPLUMSAL GÜVEN ile/ve/||/<> BİREYSEL GÜVEN



-TOPLUMSAL HİZMET ve/||/<>/= AKIL



-TOPLUMSAL KALKINMA ile/ve/<> BİREYSEL DONANIM



-TOPLUMSAL/SOSYAL BİLİMLER ile/ve/||/<> TOPLUMSAL/SOSYAL BİLGİLER



-TOPLUMSAL ile/ve/||/<>/>/< BİREYSEL/ÖZNEL

( Kumaş. İLE/VE/||/<>/>/< Giysi. )


-TOPLUMSAL ile/ve/||/<>/>/< BİREYSEL/ÖZNEL

( Saygı. İLE/VE/||/<>/>/< Sevgi. )


-TOPLUMSALLAŞAMAMADA/DİSASASİYASYONDA:
GERÇEKLİK ALGISINI YİTİRME/DEREALİZASYON ve/||/<> KİŞİLİK ALGISINI YİTİRME/DEPERSONALİZASYON



-TOPLUMSALLIK:
TANIMA ve/||/<> TANINMA



-TOPLUMU DEĞİŞTİRME OLANAĞI/"GÜCÜ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KENDİNİ DEĞİŞTİRME OLANAĞI



-TOPRAK KAP ile/ve/||/<> KUNGİNA



-TOPRAK ve SU ve/<>/|| HAVA ve ATEŞ

( Sabit madde/ler. VE/<>/|| Değişim/Değişken/ler. VE/<>/|| Bilinç varolanı. VE/<>/|| ... )


-TOPRAK ve SU ve/<>/|| HAVA ve ATEŞ

( HYLIC ve/<>/|| PSCYHIC ve/<>/|| PNEUMATIC ve/<>/|| MYSTIC )


-TOPRAK ve SU ve/<>/|| HAVA ve ATEŞ

( Dönüştürücü. VE/<>/|| Değiştirici. )


-TOPRAK ve SU ve/<>/|| HAVA ve ATEŞ

( Kapatıcı. ve/<>/|| Akıcı. ve/<>/|| Uçucu. ve/<>/|| Yakıcı. )


-TOPRAK ve SU ve/<>/|| HAVA ve ATEŞ

( Küp. VE/<>/|| Yirmi yüzlü. VE/<>/|| Sekiz yüzlü. VE/<>/|| Piramit. )


-TOPRAK ve SU ve/<>/|| HAVA ve ATEŞ

( Cube. AND Icosahedron. AND/<>/|| Octahedron. AND Tetrahedron. )


-TOPRAK:
MİNERAL[Fr.] ve/||/<> ORGANİK NESNE ve/||/<> SU ve/||/<> BOŞLUK

( %45 ve/||/<> %5 ve/||/<> %25 ve/||/<> %25 )


-TOPRAK:
MİNERAL[Fr.] ve/||/<> ORGANİK NESNE ve/||/<> SU ve/||/<> BOŞLUK

( "Toprak ve Ekoloji" yazısı için burayı tıklayınız... )


-TOPRAK:
MİNERAL[Fr.] ve/||/<> ORGANİK NESNE ve/||/<> SU ve/||/<> BOŞLUK

( Normal sıcaklıkta, doğada, katı durumda birtakım maddelerle karışık ya da bileşik olarak bulunan ya da kimyasal yollarla elde edilen, inorganik madde. | İçinde inorganik maddeler bulunan. VE/||/<> ... VE/||/<> ... VE/||/<> ... )


-TOPRAK:
ÖŞRÎ ile/||/<> HARACÎ ile/||/<> IKTA/İKTA

( Ya zapt edildiğinde müslümanlara verilmiş ya da müslümanlara ait olan topraklar. İLE/||/<> Devlet tarafından belirlenen, vergi karşılığında gayri müslimlere verilen topraklar. İLE/||/<> Selçuklular'da geliri Tımarlı Sipahilere verilen toprak. | Sultanın bir toprağı birine mülkî olarak ya da gelirinden yararlanmak üzere vermesi. )


-TOPRAK ile/ve/||/<> AYNA

( Ne verirsek, kendini katmadan onu verir. )


-TOPRAK ile/ve/||/<>/> SINIR

( MERZ[Fars.]: Toprak, yer. | Sınır, hudut. | Parmak ucuyla çimdiklemek ve tırmalamak. )


-TOPRAKTA:
KÜÇÜK MEMELİ ve/||/<> TEK HÜCRELİ CANLILAR(PROTOZOA) ve/||/<> SOLUCAN ve/||/<> EKLEM BACAKLI ve/||/<> YOSUN ve/||/<> BOZGAN/BAKTERİ ve/||/<> MANTAR

( [Bir dönümde] 1 kg. VE/||/<> 15 kg. VE/||/<> 100 kg. VE/||/<> 100 kg. VE/||/<> 100 kg. VE/||/<> 250 kg. VE/||/<> 300 kg. )


-TOPRAKTA:
KÜÇÜK MEMELİ ve/||/<> TEK HÜCRELİ CANLILAR(PROTOZOA) ve/||/<> SOLUCAN ve/||/<> EKLEM BACAKLI ve/||/<> YOSUN ve/||/<> BOZGAN/BAKTERİ ve/||/<> MANTAR

( Bir cm. toprak tabakasının oluşabilmesi için en az 300-1000 yıl geçmesi gerekir. )


-TOPRAKTA:
KÜÇÜK MEMELİ ve/||/<> TEK HÜCRELİ CANLILAR(PROTOZOA) ve/||/<> SOLUCAN ve/||/<> EKLEM BACAKLI ve/||/<> YOSUN ve/||/<> BOZGAN/BAKTERİ ve/||/<> MANTAR

( )


-TOPU TAÇA ATMAK ile/ve/||/<> MİNDER DIŞINA KAÇMAK



-TOR ile/ve/||/<>/< TORUK

( Acemi. İLE/VE/||/<>/< Çok acemi. )


-TORBA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KESE KÂĞIDI

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< İçine bazı nesneler konulmak için kâğıttan yapılmış kese biçiminde torba. )


-TÖRE ile/ve/<> AK TÖRE

( Toplumsal. İLE/VE/<> Bireysel. )


-TÖRE ile/ve/<> KAVRAM ile/ve/<> KURUM



-TÖRE ve/<>/> ÖKE



-TÖRE ile/||/<> TÖRENE

( Görenek, âdet. İLE/||/<> Alışkanlık, âdet. )


-TÖRE ile/ve/<>/değil/yerine TÜZE/YASA



-TÖRENSİ/RİTÜEL ile/ve/||/<> YÜCE



-TORK ile/ve/||/<> BEYGİR GÜCÜ

( Tork gücü, çekiş kuvveti, beygir gücü ise daha çok, hız ile ilgilidir. Gücün kullanılacağı gereksinimler farklıdır ve temel ayrım da budur. Örneğin, yarış arabalarında, beygir gücü fazladır; çünkü hızlı olmaları gerekir. Tork gücünün hızla bir ilgisi yoktur. )


-TORK ile/ve/||/<> BEYGİR GÜCÜ

( Arabalarda, döndürme gücü olarak tanımlanır. Aracın motorunda bulunan krank milinin bir dakika içinde yaptığı dönüş sayısıdır. Dönüşlerin çok ya da az olması, aracın hızını ve çekişini belirler. Arabalarda motorun dönme kuvvetinin tekerlekleri itme kuvvetine dönüştürülmesini sağlar. Yani, aracın çekiş gücü ve özellikle yokuş çıkarken gösterdiği performans, torkun iyi olması ile sağlanır.

İLE/VE/||/<>

75 kg. ağırlığındaki bir aracın, 1 saniyede, 1 metre hareket ettirilmesi için gereksinim duyulan güç miktarıdır. [1 beygir gücü, atın, saniyede 1 metre ileriye taşıdığı güç 50 kg.'dır.]
[Arabalarda belirlenen beygir gücü ise mühendisler tarafından 75 kg. olarak belirlenmiştir.] [İlk olarak makineler üreten James Watt tarafından kullanılmıştır. Makinelerin gücü sorulduğunda herkesin bildiği güç miktarı ile karşılaştırma yapması gerektiğini düşünerek yalın biçimiyle atların güçleriyle kıyaslayarak açıklamıştır.] )


-TÖRPÜLE(N)ME ile/ve/||/<> ÖRSELE(N)ME



-TORTİKOLİS ile/ve/||/<> SKOLYOZ

( Eğri boyunlu olma durumu. İLE/VE/||/<> Omurganın eğrilmesi ya da eğri olması. )


-TORTUL KAYAÇLAR ile/ve/||/<>/>< MAGMA KAYAÇLARI

( Ayrışmayla oluşur. İLE/VE/||/<>/>< Buharlaşmayla oluşur. )


-TORTUL KAYAÇLAR ile/ve/||/<>/>< MAGMA KAYAÇLARI

( Magma kayaçlarından daha yüksek oranda uçucu öğe içerir. Magma kayaçları, tortul kayaçları oluştururken, uçucu öğe kaynakları gerekmektedir. )


-TORTUL KAYAÇLAR ile/ve/||/<>/>< MAGMA KAYAÇLARI

( Karbondioksit, silikat minerallerini, karbonat minerallerine, yani temel olarak kalsiyum ve magnezyumun karbon ve oksijenle yaptığı bileşiklere dönüştüren ayrışma tepkimeleriyle atmosferden alınır. )


-TORTUL KAYAÇLAR ile/ve/||/<>/>< MAGMA KAYAÇLARI

( image )


-TORUN ile/ve/||/<> NEBİSE[Ar.]

( ... İLE/VE/||/<> Kız torun. )


-TÖRÜN ile/ve/||/<> TÖRÜNGE



-TOTEM ile/ve/||/<> OJIBWA (ÖYKÜLERİ/MİTOSU)



-TÖVBE ET/MEK ve/||/<>/> YAKLAŞ/MAK



-TÖVBE ve/=/||/<>/> ASLINA DÖNME



-TÖVBE ile/ve/<> BAĞIŞ



-TÖVBE ile/ve/değil/yerine/||/<> FARKINDALIK



-TÖVBE ve/<> KALP



-TÖVBE ile/ve/değil/=/||/<>/< ÖZELEŞTİRİ

( Değişmek. İLE/VE/DEĞİL/=/||/<>/< Değişmeye çalışmak. )


-TÖVBE ile/ve/<> VEFÂ

( İkisi de süreklidir/sürekli olmalıdır. )


-TÖVBE ile/ve/<> VEFÂT



-TÖZ İKİLİĞİ(DUALİZMİ):
ETKİLEŞİMCİLİK ile/ve/||/<> EPİFENOMENALİZM ile/ve/||/<> PARALELİZM



-TÖZ İKİLİĞİ(DUALİZMİ) ile/ve/||/<> NİTELİK İKİLİĞİ(DUALİZMİ)

( ... İLE/VE/||/<> Nagel. | Chalmers. )


-TÖZ:
AZALMAYAN ve/||/<> ÇOĞALMAYAN

( Yüklenen herşeyin kendinde birleştiği. )


-TÖZ:
BİRİNCİL ile/ve/||/<>/> İKİNCİL

( Yapılandığını, kendinde barındıran. )


-TÖZ:
EN SAĞLAM DÜŞÜNCE ve/||/<> EN AZ DÜŞÜNÜLEN

( Kategoriler arasında geçiş yoktur/olmaz! )


-TÖZ ile/<> MODUS ile/<> CONATUS

( Kendinde varolan ve yine kendi aracılığıyla kavranan. İLE/<> Varoluşu, bir başkasına dayanan ve yine o başkası aracılığıyla kavranan. İLE/<> Bir şeyin, gücü yettiğince varoluşunu sürdürme çabası, yaşamda kalma isteği/arzusu. )


-TOZ ve/||/<> TOPRAK

( Zamanı simgeler. VE/||/<> Mekânı simgeler. )


-TOZ ve/||/<> TOPRAK

( Tarihi simgeler.[Ne yazık ki, bazı/çoğu şeyi bilmeyenler, değerini bilmiyor.] VE/||/<> Coğrafyayı simgeler.["Korumayı" "biliyoruz."] )


-TOZ ve/||/<> TOPRAK

( Ardardalığı, derinliği simgeler. VE/||/<> Birlikteliği, yanyanalığı simgeler. )


-TOZ ve/||/<> TOPRAK

( Tini simgeler. VE/||/<> Gövdeyi simgeler. )


-TÖZ ile/||/<>/> TÖZE

( Kök. İLE/||/<>/> Köklü. )


-TOZLUK ile/ve/<> DOLAK

( ... İLE/VE/<> Bacaklara, ayak bileğinden, dize kadar dolanan, ensiz ve uzun kumaş parçası. )


-TRACTRIKS ile/ve/||/<> TRACTRIOID



-TRAFİK KURALLARI ve/<> PSİKİYATRİ



-TRAFİK ile/ve/<> SIKIŞAN TRAFİK

( ... İLE/VE/<> TAPONES: Porto Riko'daki adı. )


-TRAFİKTE:
HIZ DÜŞÜRMEK ve/||/<>/< SEVDİKLERİMİZİ DÜŞÜNMEK



-TRAGEDYA'DA:
ASKİLOS ile/ve/<> SOFOKLES ile/ve/<> EURUPIDES



-TRAJEDİ(") ile/ve/||/<> (")PARODİ(") ile/ve/||/<> (")İRONİ(")



-TRAJEDİ ile/ve/||/<>/> TRAVMA



-TRAKTÖR ve/||/<>/> TREYLER[İng. < TRAILER]

( ... VE/||/<>/> Traktör ya da kamyonlara, genellikle yük taşımalarını sağlamak için takılan araba. )


-TRANÇA[İt. < TRANCIA] ile/ve/||/<>/< İZMARİTGİLLER

( İzmaritgillerden, özellikle sıcak denizlerde yaşayan, pullu, esmer renkli ve kemikli bir balık. İLE/VE/||/<>/< ... )


-TRANSANDANTAL ESTETİK ile/ve/||/<> TRANSANDANTAL MANTIK



-TRAVMA:
DOĞA KAYNAKLI ile/ve/ne yazık ki/||/<> İNSAN KAYNAKLI



-TRAVMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DENEYİM

( [örüntüsü/bağlamı/öyküsü/anlamı] Yoktur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Vardır. )


-TRAVMALAR:
ANNE KARNINDA ile/ve/||/<> BEBEKLİKTE ile/ve/||/<> ÇOCUKLUKTA ile/ve/||/<> GENÇLİKTE ile/ve/||/<> YETİŞKİNLİKTE



-TREATY =/<> CONTRACT =/<> AGREEMENT =/<> CONVENTION =/<> COVENANT

( Antlaşma. )


-TRELLE'Lİ ANTIMUS ile/ve/||/<> MİLET'Lİ İZİDOR

( Ayasofya'nın mimarları. )


-TRİGLİSERİT ve/<> İNSÜLİN



-TRİLYON[Fr. < TRILLION] ile/<>/> KATRİLYON[Fr. < QUATRILLION] ile/<>/> KENTİLYON[Fr. < QUINTILLION]

( Milyar kere bin. İLE/<>/> Trilyonun bin katı olan sayı, trilyon kere bin. İLE/<>/> Katrilyon kere bin. )


-TRİTYUM[Fr./İng.] ile/ve/||/<>/< TRİTON[Fr./İng. < Yun.]

( Atom ağırlığı 3 olan, radyoaktif hidrojen izotopu. İLE/VE/||/<>/< Trityumun, bir protondan ve iki nötrondan oluşan atom [H-3] çekirdeği. | Yunan mitolojisinde yarısı adam, yarısı balık olan deniz tanrısı. )


-TROLEYBÜS HATTINDA:
AKMESCİT ve/<> YALTA

( Dünyanın en uzun troleybüs hattıdır.[Kırım'da.] )


-TROMBOSİTOPENİ ile/||/<> TROMBOSİTOZ

( Kanda düşük seviyede trombosit bulunması. İLE/||/<> Kanda yüksek seviyede trombosit bulunması. )


-TROPİK YIL ile/ve/||/<> YILDIZ YILI



-TROPOSFER[İLK YUVAR] ile/ve/||/<>/> OZON KATMANI ile/ve/||/<>/> STRATOSFER[KATYUVARI] ile/ve/||/<>/> MEZOSFER[ORTA YUVAR] ile/ve/||/<>/> TERMOSFER[ISI YUVAR] ile/ve/||/<>/> EKZOSFER[DIŞ YUVAR] ile/ve/||/<>/> IYONOSFER ile/ve/||/<>/> MANYETOSFER

( 11 km. ilk katman. İLE/VE/||/<>/> 25 km. İLE 10-60 km. arası. İLE/VE/||/<>/> Ortayuvar. Stratosferin üzerindeki sıcaklığın azaldığı katman. | Yer havayuvarında, katyuvarının üzerinde, sıcaklığın azaldığı, yaklaşık olarak 60-80 km. arasındaki katman. İLE/VE/||/<>/> Isıyuvar. 100-300 km. arası. İLE/VE/||/<>/> Atmosferin basıncı en az olan yüksek tabakası. Atom ve moleküllerin çekim etkisinden kurtulabildiği ve gezegenler arası ortama kaçabildiği son tabakası. İLE/VE/||/<>/> Atmosferin atom ve moleküllerinin güneş ışınlarıyla iyonlaştığı 80-400 km. yükseklikler arasındaki katman. İLE/VE/||/<>/> Dünya üzerinde yer çapının birkaç katı yüksekliklere kadar uzanan, bulunuş nedeni yerin manyetik alanı olan bir bölge. )


-TROPOSFER[İLK YUVAR] ile/ve/||/<>/> OZON KATMANI ile/ve/||/<>/> STRATOSFER[KATYUVARI] ile/ve/||/<>/> MEZOSFER[ORTA YUVAR] ile/ve/||/<>/> TERMOSFER[ISI YUVAR] ile/ve/||/<>/> EKZOSFER[DIŞ YUVAR] ile/ve/||/<>/> IYONOSFER ile/ve/||/<>/> MANYETOSFER

( )


-TRUNCATE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DROP



-TÜBERKÜLOZ ile/||/<> PNÖMONİ

( Mycobacterium tuberculosis bakterisinin neden olduğu, akciğerlerde ve öteki organlarda bulaş ile ilişkili bir sayrılık. İLE/||/<> Bakteri, virüs ya da mantarların neden olduğu, akciğerlerde yangılanma ile ilişkili bir bulaş. )


-TÜFEK ile/ve/||/<>/> MİKROP ile/ve/||/<>/> ÇELİK

( "Tüfek, Mikrop ve Çelik"(Jared Diamond) kitabını okumanızı salık veririz. )


-TUĞLADA:
KİREMİT ile/ve/||/<> KIRMA ile/ve/||/<> YÜKSEK ISILI ile/ve/||/<> MERMER ile/ve/||/<> GAZBETON ile/ve/||/<> BİMS

( Toprak ve kil karışımından yapılır. Kiremit biçiminde olur. [Genellikle yapılarda duvar kaplaması, çatı kaplaması gibi dış cephe kaplamalarında kullanılır.]

İLE/VE/||/<>

Düzensiz biçimlerde kesilmiş parçalı tuğla çeşididir. Bu tuğla tasarımı, yapılarda, hava koşullarına dayanıklılık ve ısı yalıtımı sağlar. [Genellikle yapılarda sütun, kemer ve öteki yük taşıyıcı öğelerinin örtülmesinde, bazı yapıların da çatı ve cephelerinde dekoratif amaçlarla kullanılabilir.]

İLE/VE/||/<>

Kil ve toprak karışımından yapılır. [Yüksek sıcaklıklarda pişirilerek üretilir.] [Çok yüksek ısıya dayanıklı olduğundan, endüstriyel fırınlar, termik santraller, metalurji tesisleri, endüstriyel tesisler gibi yerlerde kullanılır.]

İLE/VE/||/<>

Yüksek dayanıklılığa sahip, ağır ve pahalı bir tuğla türüdür. [Genellikle yapılarda dekoratif amaçlar için kullanılır. Yapılarda duvar kaplaması, çatı kaplaması ve cephe kaplaması gibi amaçlar için de kullanılabilir.]

İLE/VE/||/<>

Beton ve kireçten yapılır ve gazla kurutularak üretilir. [Bu duvar çeşidi, yüksek ısı ve nem direnci ile düşük ağırlıkta olur.] [Yapılarda duvar kaplaması, çatı kaplaması ve cephe kaplaması gibi amaçlar için kullanılır.]

Beton, çimento, su, kum ve çeşitli agregaların karışımdan oluşan bir tuğla çeşididir. Gazbeton üretiminde, beton karışımının yapılmasından sonra, bu karışımın yüksek sıcaklıkta pişirilmesi ve gazla kurutulması işlemleri gerçekleştirilir. Bu işlemler sonucu, gazbeton malzemesi elde edilir.
[Gazbeton, yapılarda çeşitli amaçlar için kullanılabilir.
- Cephe kaplamasında hafif olması nedeniyle ciddi bir maliyet tasarrufu sağlar.
- Duvar örgüsünde yüksek ısı ve nem direnci nedeniyle yeğlenir.
- Yapı temelinde hafif olması nedeniyle taşıma kapasitesini artırdığından dolayı yeğlenir.
- İç duvar kaplamasında, iyi ısı ve ses yalıtımı sağladığından dolayı yeğlenir.
- Tavan kaplamasında, hafif olması nedeniyle taşıma kapasitesini artırdığından dolayı yeğlenir.

Öteki tuğla çeşitlerine oranla daha hafif olması nedeniyle yapıdaki yükü azaltarak taşıyıcı düzenekleri hafifletir. Fakat ne kadar hafif olsa da gazbetonun maliyeti öteki tuğla çeşitlerine göre daha pahalıdır.]

İLE/VE/||/<>

Betonarme yapıların duvarlarını, çatılarını ve çelik çubuklarını kaplamak için kullanılan ince taneli, toz durumunda bir malzemedir. Bu kaplama, yapının dayanaklılığını artırır ve çelik çubukların korozyona uğramasını önler. [Genellikle kireç, su ve kum gibi malzemelerden üretilir.]

[Betonarme yapılarda koruyucu görevi gören bims, genellikle şu amaçlar için kullanılır...
- Betonarme yapıların çelik çubuklarını kapladığından yapının dayanıklılığını artırmak amacıyla kullanılır.
- Çelik çubukları korozyona karşı korur ve bu sayede yapının ömrünü uzatır.
- Duvar ve çatılarda kaplama yapılarak, yapıya estetik bir görünüm kazandırılır ve yapının hava koşullarına dayanıklılığını da artırır.
- Betonarme yapıların bims kolonları, kemerleri ve öteki yük taşıyıcı öğelerinin kaplamasında da kullanılabilir.]




Gazbeton tuğla ile bims arasındaki FaRkLaR nelerdir?

Gazbeton, avantajlarına bakıldığında,
daha hafif olması nedeniyle uygulanabilirlik açısından daha uygulayımsaldır ve iş süresini kısaltır. Isı ve ses yalıtımı daha fazla olduğundan, yüksek sesli alanlarda rahatlıkla kullanıma uygundur.
İLE
Bims, sağlam yapısı, yangına dayanıklı olması açısından yeğlenen bir malzemedir.


Dezavantajlarına bakıldığında,
boşluklu yapısından dolayı nem geçirme oranı yüksek olduğundan, sonradan oluşan sıva çatlakları ve sıvanın uygulanış zorlukları gibi olumsuzlukları vardır. Aynı zamanda, performansına nazaran maliyeti de oldukça yüksektir.
İLE
Bims, kaplama görevi gördüğünden, uygulama açısından daha zahmetlidir. )


-TUĞRAKEŞ[Tr.+Fars.] ile/ve/||/<> KEMANKEŞ[Fars.]

( Nişancı. İLE/VE/||/<> Okçu. )


-TUHAF OLAN ile/ve/değil/||/<>/< ÜZÜCÜ OLAN



-TÜKEL ile/||/<> TÜKELE

( Kâmil. İLE/||/<> Kâmile. )


-TÜKENME ile/ve/<>/> ÇÖZÜNME



-TÜKENMİŞLİK BELİRGESİ/SENDROMU ile/ve/||/<>/< HERBERT FREUDENBERGER

( 1974 )


-TÜKETENLER ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÜRETENLER

( Eşek arısı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/< Bal arısı. )


-TÜKETENLER ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÜRETENLER

( Fare(mouse) kullanıcısı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/< Klavye kullanıcısı. )


-TÜKETİCİ ile/ve/değil/yerine/<> TÜRETİCİ



-TÜKETİCİ ile/ve/<>/değil/yerine UYGULAYICI



-TÜKETİM ile/ve/değil/yerine/||/<> PAYLAŞIM



-TÜKÜRÜK ve/<> PTİYALİN[Fr. < Yun.]

( ... VE/<> Nişastanın sindirilmesine yarayan, tükürükte bulunan bir enzim. )


-TÜM DÜŞÜNCELERİN, ...:
BAŞLADIĞI/KAYNAĞI ve/||/<> DURDUĞU/SONLANDIĞI

( Akıl. VE/||/<> Akıl. )


-TÜM ile/ve/<> HER

( Her biri, öbürünün parçasıdır. )


-TÜMCE ile/ve/||/<> YAN TÜMCE

( ... İLE/VE/||/<> Çekimli bir eylemden sonra kullanılan, ki bağlacı, dilek kipi ya da koşul birleşik eylemiyle kurularak, temel tümceye bağlanan tümce. )


-TÜMDENGELİM ile/ve/||/<>/> AŞKINSAL/TRANSANDANTAL TÜMDENGELİM



-TÜMDENGELİM ile/ve/||/<> TÜMEVARIM[< TEMSİL]

( Analiz. İLE/VE/||/<> Sentez. )


-TÜMDENGELİM ile/ve/||/<> TÜMEVARIM[< TEMSİL]

( Matematik. İLE/VE/||/<> Fizik. )


-TÜMDENGELİM ile/ve/||/<> TÜMEVARIM[< TEMSİL]

( Tam. İLE/VE/||/<> Eksikli. )


-TÜMDENGELİM ile/ve/||/<> TÜMEVARIM[< TEMSİL]

( TA'LİL[< İLLET]: İlletlendirme, neden/sebep gösterme
İLE/VE/||/<>
İSTİKRÂ[< KIRAAT]: TOPLAMAK | [KIRAAT: Harfleri toplamak.] )


-TÜMDENGELİM ile/ve/||/<> TÜMEVARIM[< TEMSİL]

( İlletlendirme, [Ta'lil].
İLE/VE/||/<>
Genelleme, [İstikra][-Tam, -Eksik(Nakıs)]
[İLE/VE/||/<>
Bir cüzziden başka bir cüzziye geçiş.(Hüküm -> Hüküm, İllet -> İllet)(Kıyas-ı Fıkhî)(Analoji)] )


-TÜMDENGELİM ile/ve/||/<> TÜMEVARIM[< TEMSİL]

( [Mantıkçılar] Uğraşır. İLE/VE/||/<> Uğraşmaz. )


-TÜMDENGELİM ile/ve/||/<> TÜMEVARIM[< TEMSİL]

( )


-TÜMDENGELİMSEL ile/ve/||/<> TÜMEVARIMSAL ile/ve/||/<> GERİÇIKARIMSAL

( Bütünden, parçaya. İLE/VE/||/<> Parçadan, bütüne. İLE/VE/||/<> Parçadan, parçaya. )


-TÜMEL/LİK ile/ve/||/<> HEDEF/Lİ/LİK



-TÜMEL/LİK ve/||/<> ÖZSEL/LİK



-TÜMEL ile/ve/<> KAVRAM



-TÜMEL ile/ve/||/<> TÜMDENGELİM



-TÜMEL ile/ve/<> TÜMEL

( Varlık. İLE/VE/<> Tür. )


-TÜMEL ile/ve/<> TÜMEL

( Bil(ebil)mek, tümeli bil(ebil)mektir. )


-TÜMELİ DÜŞÜNMEK ile/ve/||/=/<>/> TÜMELDE KENDİNİ DÜŞÜNMEK



-TÜMEVARIM ve/||/<> EKSİK BELİRLENİM



-TÜNMEK ile/ve/||/<>/> TÜNEK

( Kuşların, kanatlı evcil hayvanların, uyumak için bir dala ya da sırığa konması. | Tabure, yüksekçe iskemle vb. üzerine oturmak. İLE/VE/||/<>/> Kuş, tavuk, horoz vb.nin üzerinde tünedikleri dal ya da sırık. )


-TUPAMAROS ve/<> SOL DÜŞÜNCE

( 60'lı yıllarda, güç koşullarda yaşayan Uruguay'lı köylülerin, sendikalaşma hareketi olarak başlayıp, kentlerdeki sol düşünce ile birleşen örgüt. VE/<> ... )


-TUR ATMA ile/ve/değil/||/<>/> DÖNME

( Etraf(ın)da. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Merkezde. )


-TUR ATMA ile/ve/değil/||/<>/> DÖNME

( Dışarıda. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> İçeride. )


-TUR ATMA ile/ve/değil/||/<>/> DÖNME

( Kendinden. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Kendin(d)e. )


-TURBA[Fr. < TOURBE] ile/ve/||/<> TURBALIK

( Az çok kömürleşmiş bitkilerden oluşan yakıt. İLE/VE/||/<> Göl ve bataklıklarda yetişen bitkilerin, özellikle sfagnumun çürümesi ve kömürleşmesiyle oluşan turba yatağı. )


-TÜRK BAYRAĞI'NDA:
8 KÖŞELİ YILDIZ ile/değil/yerine/<>/> 5 KÖŞELİ YILDIZ



-TÜRK DİLİ KOLLARINDA:
YAZI DİLLERİ ile/ve/<> KONUŞMA DİLLERİ

( 1. OĞUZ GRUBU: Gagauzca, Türkçe [Türkiye Türkçe'si, Kıbrıs'taki de içinde olmak üzere], Azerbaycan Türkçe'si, Türkmence.

2. KARLUK GRUBU: Özbekçe, Uygurca

3. KIPÇAK GRUBU: Kırım Tatarcası, Tatarca (Kazan ya da Tataristan Tatarcası), Başkortça, Karaçay-Balkarca, Kumukça, Nogayca, Kazakça, Karakalpakça, Kırgızca, Karayca [Litvanya Karayları'nın yazı dili]

4. ALTAY GRUBU: Altayca, Tuvaca (Tubaca), Hakasça

5. SAHA GRUBU: Sahaca [Yakutça]

6. BULGAR GRUBU: Çuvaşça

ile/ve/<>

1. İRAN'DA: Halaçça [eski Hun Türkçe'sinin devamı), Kaşgayca, Horasanca, Güney Oğuzca [çok sayıda, irili ufaklı, Türk konuşma dilleri]

2. ÇİN'DE: Salarca [Karluk-Oğuz karışımı -Kansu bölgesi], Sarı-Uygurca[Şaro-yugurca "Eski Uygurca'nın devamı" - Kansu bölgesi], Füyü-Kırgızca [Heilungjiyan, Mançurya bölgesi - Eski Kırgızca'nın devamı, bugünkü Kırgızca'dan ayrı!]

3. RUSYA'DA: Dolganca [artık, Sahaca/Yakutça yazı dili kullanılıyor], [XIX. yy. sonlarında, Alman asıllı Rus Türkoloğu Vilhelm Raddloff, Çarlık Rusya'sının, geniş Sibirya bölgesinde, 20 kadar birbirinden ayrı Türk konuşma dillerini belirlemiş, onların konuşma dilinden metinler yayımlamıştı. Ancak, bu dillerin çoğu son 60 yıl içinde yitip gitti, en son 1998'de Rusya'da yayımlanan bir araştırmada, bunların bir bölümünün hâlâ konuşulduğu belirtilmiştir.] )


-TÜRK DİLİ KOLLARINDA:
YAZI DİLLERİ ile/ve/<> KONUŞMA DİLLERİ

( )


-TÜRK MİLİ ile/<> FRANSIZ MİLİ ile/<> ALMAN MİLİ ile/<> RUS MİLİ ile/<> YUNAN MİLİ ile/<> DENİZ MİLİ

( 1895 m. İLE/<> 1852 m. İLE/<> 7500 m. İLE/<> 7467 m. İLE/<> 10000 m. İLE/<> 1852 m. )


-TÜRK'ÜM <> ÖZBEK'İM

( Eğer bir Özbek'e, "Sen Türk kökenlisin" derseniz kesinlikle kabul etmezler. "Ben Özbek'im, sen de öyle!" derler. )


-TÜRK ve/||/<> KUMANDI

( ... VE/||/<> Kuzey Altaylarda yaşayan bir Türk boyu. | Bu boydan olan kişi. )


-TÜRK ile/||/<> KUMUK

( ... İLE/||/<> Dağıstan'da yaşayan bir Türk boyu ve bu boydan olan kişi. )


-TÜRK ile/||/<> TURAN

( ... İLE Dünyadaki tüm Türkleri içine alan devlet. )


-TÜRKÇE ve/||/<> HALAÇÇA

( ... VE/||/<> İran'ın güneyinde, toplu olarak yaşayan bir Türk toplumun konuştuğu dil. )


-TÜRKÇE ile/ve/||/<> MOĞOLCA'DA ORTAK BAZI ADLAR VE SÖZCÜKLER

( Su İLE/VE/=/||/<> Us
Ot İLE/VE/=/||/<> Od
Arı İLE/VE/=/||/<> Arig
Elma İLE/VE/=/||/<> Alim
İncir İLE/VE/=/||/<> İnjir
İnci İLE/VE/=/||/<> Jinci
Üzüm İLE/VE/=/||/<> Usem
Çiçek İLE/VE/=/||/<> Çeçek
Nar İLE/VE/=/||/<> Anar
Erik İLE/VE/=/||/<> Erüg
Kayısı İLE/VE/=/||/<> Küilesun
Sarı İLE/VE/=/||/<> Shar
Kara İLE/VE/=/||/<> Khar
Gök İLE/VE/=/||/<> Khök
Alaca İLE/VE/=/||/<> Alak
Sürü İLE/VE/=/||/<> Sürüg
Boğa İLE/VE/=/||/<> Buga
Teke İLE/VE/=/||/<> Teke
Koç İLE/VE/=/||/<> Kuçe
Koyun İLE/VE/=/||/<> Gogin
İnek İLE/VE/=/||/<> Ünee
Deve İLE/VE/=/||/<> Teme
Öküz İLE/VE/=/||/<> Ökher
Buzağı İLE/VE/=/||/<> Biragu
Aygır İLE/VE/=/||/<> Ajirga
Aslan İLE/VE/=/||/<> Arslan
Sansar İLE/VE/=/||/<> Susar
Tavuk İLE/VE/=/||/<> Tagavut
Tosbağa İLE/VE/=/||/<> Tosbuga
Güvercin İLE/VE/=/||/<> Kegürcigen
Saksağan İLE/VE/=/||/<> Şagacagay
Karga İLE/VE/=/||/<> Karuga
Yüce İLE/VE/=/||/<> Yeke
Yüksek İLE/VE/=/||/<> Ügsügü
Yumruk İLE/VE/=/||/<> Yudruk
Yıl İLE/VE/=/||/<> Cıl
Yol İLE/VE/=/||/<> Col
Yolcu İLE/VE/=/||/<> Coçi
Çağ İLE/VE/=/||/<> Cag
Çöl İLE/VE/=/||/<> Çöl
Toz İLE/VE/=/||/<> Toos
Tuz İLE/VE/=/||/<> Duvus
Kum İLE/VE/=/||/<> Kumaq
Dağ İLE/VE/=/||/<> Tag
Bağ İLE/VE/=/||/<> Bag
Tarla İLE/VE/=/||/<> Talbar
Toprak İLE/VE/=/||/<> Tobarag
Tomruk İLE/VE/=/||/<> Tomura
Tırmık İLE/VE/=/||/<> Tarmugur
Tekerlek İLE/VE/=/||/<> Tögürig
Değirmen İLE/VE/=/||/<> Tegerme
Buğday İLE/VE/=/||/<> Buudai
Saman İLE/VE/=/||/<> Saban
Arpa İLE/VE/=/||/<> Arva
Sarımsak İLE/VE/=/||/<> Sarmis
Soğan İLE/VE/=/||/<> Songin
Arık İLE/VE/=/||/<> Arug
Bayır İLE/VE/=/||/<> Baguri
Katı İLE/VE/=/||/<> Khatu
Kuru İLE/VE/=/||/<> Khurai
Kurut İLE/VE/=/||/<> Kuurud
Kuduz İLE/VE/=/||/<> Kutuq
Kaburga İLE/VE/=/||/<> Taburga
Karanlık İLE/VE/=/||/<> Kharankhui
Kargaşa İLE/VE/=/||/<> Karguça
Karman çorman İLE/VE/=/||/<> Harman çirman
Boğmak İLE/VE/=/||/<> Bogu
Bütün İLE/VE/=/||/<> Büten
Bulanık İLE/VE/=/||/<> Bulangir
Bayram İLE/VE/=/||/<> Bayar
Büyücü İLE/VE/=/||/<> Bögeçi
Tümen İLE/VE/=/||/<> Tumen
Boz İLE/VE/=/||/<> Börte
Er İLE/VE/=/||/<> Ere
Döl İLE/VE/=/||/<> Töl
Genç İLE/VE/=/||/<> Kence
Türemek İLE/VE/=/||/<> Törük
Ant İLE/VE/=/||/<> Andagay
Çizik İLE/VE/=/||/<> Cirüg
Çeri İLE/VE/=/||/<> Çereg
Subay İLE/VE/=/||/<> Subay
Kurşun İLE/VE/=/||/<> Gurquljin
Noyan İLE/VE/=/||/<> Noyan
Nöker İLE/VE/=/||/<> Nöger
Nokoy İLE/VE/=/||/<> Nokoi
Tuğ İLE/VE/=/||/<> Tuğ
Ece İLE/VE/=/||/<> Ece
Elçi İLE/VE/=/||/<> Elchin
Erken İLE/VE/=/||/<> Erten
Ercilasun İLE/VE/=/||/<> Ercilasun
Bıyık İLE/VE/=/||/<> Budigi
Beden İLE/VE/=/||/<> Beyen
Yıldız İLE/VE/=/||/<> Ultuz
Bohça İLE/VE/=/||/<> Bagça
Erk İLE/VE/=/||/<> Erka
Kir İLE/VE/=/||/<>Hokir
İkiz İLE/VE/=/||/<> İkere
Yaka İLE/VE/=/||/<> Caga
Cep İLE/VE/=/||/<> Cebe
Açık İLE/VE/=/||/<> Açug
Adım İLE/VE/=/||/<> Adam
Narin İLE/VE/=/||/<> Narin
Ürkek İLE/VE/=/||/<> Ürqeh
Yürek İLE/VE/=/||/<> Cirüge
Yarlık İLE/VE/=/||/<> Carlıq
Böğür İLE/VE/=/||/<> Jigüür
Öğle İLE/VE/=/||/<> Üüde
Kan İLE/VE/=/||/<>Kanu
Kalkan İLE/VE/=/||/<> Kalka
Belge İLE/VE/=/||/<> Belge
Balta İLE/VE/=/||/<> Balta
Şölen İLE/VE/=/||/<> Şilün
İnanç İLE/VE/=/||/<> Ünençi
Gökyüzü İLE/VE/=/||/<> Kök Yoli
Bahadır İLE/VE/=/||/<> Bagaatır
Sadak İLE/VE/=/||/<> Sağadak
Sağır İLE/VE/=/||/<> Sagara
Serin İLE/VE/=/||/<> Serüün
Sakal İLE/VE/=/||/<> Sahal
Karakol İLE/VE/=/||/<> Karagul
Tümen İLE/VE/=/||/<> Tumen
Tasma İLE/VE/=/||/<> Tasama
Güç İLE/VE/=/||/<> Khüch
Ordu İLE/VE/=/||/<> Orda
Çerçi İLE/VE/=/||/<> Carci
Çomak İLE/VE/=/||/<> Çokumaq
Gömlek İLE/VE/=/||/<> Gümliq
Çolpan İLE/VE/=/||/<> Tsolban
Çağan İLE/VE/=/||/<> Chaggan
Celayir İLE/VE/=/||/<> Jalair
Oymak İLE/VE/=/||/<> Amag
Otağ İLE/VE/=/||/<> Utaga
Oba İLE/VE/=/||/<> Obuğ
Cebe İLE/VE/=/||/<> Cebe
Yurt İLE/VE/=/||/<> Yurd
Ulus İLE/VE/=/||/<> Uls
Ülke İLE/VE/=/||/<> Ülige
Yasa İLE/VE/=/||/<> Yassa
Yasak İLE/VE/=/||/<> Yasaq
Yargı İLE/VE/=/||/<> Yargu
Yargıç İLE/VE/=/||/<> Yarguci
Altın İLE/VE/=/||/<> Altan
Altay İLE/VE/=/||/<> Altai
Deniz İLE/VE/=/||/<> Tengis
Dalga İLE/VE/=/||/<> Dabalga
Erdem İLE/VE/=/||/<> Erdem
Ceren İLE/VE/=/||/<> Ceren
Bayan İLE/VE/=/||/<> Bayan
Hatun İLE/VE/=/||/<> Khatun
Sayın İLE/VE/=/||/<> Sayin
Yeğen İLE/VE/=/||/<> Cige
Ağa İLE/VE/=/||/<> Aka
Ana İLE/VE/=/||/<> Eke
Amca İLE/VE/=/||/<> Amaga
Bacı İLE/VE/=/||/<> Bacuka
Baldız İLE/VE/=/||/<> Balçir
Bacanak İLE/VE/=/||/<> Baca
Bürümcük İLE/VE/=/||/<> Bürüncek
Sakağı İLE/VE/=/||/<> Sakagu
Sarışın İLE/VE/=/||/<> Sıragçın
Seyrek İLE/VE/=/||/<> Seyreq
Sırık İLE/VE/=/||/<> Sirug
Pısırık İLE/VE/=/||/<> Besereg
Soru İLE/VE/=/||/<> Surag
Sürmek İLE/VE/=/||/<> Sürçi
Kuyu İLE/VE/=/||/<> Kudug
Solak İLE/VE/=/||/<> Solugay
Dağarcık İLE/VE/=/||/<> Tagarçuq
Damga İLE/VE/=/||/<> Tamaga
Damar İLE/VE/=/||/<> Tamır
Demir İLE/VE/=/||/<> Temir
Bilgi İLE/VE/=/||/<> Bilig
Bitik İLE/VE/=/||/<> Bitig
Barak İLE/VE/=/||/<> Barak
Büyük İLE/VE/=/||/<> Bedük
Küçük İLE/VE/=/||/<> Çüçig
Bayat İLE/VE/=/||/<> Bayaud
Bayındır İLE/VE/=/||/<> Bayandur
Kepenek İLE/VE/=/||/<> Kebenek
Tulum İLE/VE/=/||/<> Tulum
Kalkan İLE/VE/=/||/<> Kalgan
Tolga İLE/VE/=/||/<> Duulga
Tayga İLE/VE/=/||/<> Taiga
Tuğrul İLE/VE/=/||/<> Touril
Tarkan İLE/VE/=/||/<> Darkhan
Kağan İLE/VE/=/||/<> Kagaan
Kurultay İLE/VE/=/||/<> Krultai
Teñgri İLE/VE/=/||/<> Tenger
Tanrıdağı İLE/VE/=/||/<> Tengritahkt
Timuçin İLE/VE/=/||/<> Temujhi
Cengiz İLE/VE/=/||/<> Chingis
Hülagü İLE/VE/=/||/<> Uulagui
Kubilay İLE/VE/=/||/<> Khublaai
Subutay İLE/VE/=/||/<> Subedai
Tolunay İLE/VE/=/||/<> Tulanai
Ogeday İLE/VE/=/||/<> Oggedai
Çağatay İLE/VE/=/||/<> Jaggatai
Cerkutay İLE/VE/=/||/<> Jargutai
Bengütay İLE/VE/=/||/<> Möngeudai
Urankay İLE/VE/=/||/<> Uurankai
Olcay İLE/VE/=/||/<> Uulcay
Bori Tigin İLE/VE/=/||/<> Börjigid
Börteçine İLE/VE/=/||/<> Börtechino
Ergenekon İLE/VE/=/||/<> Eregene'khun )


-TÜRKİYE'DE, SİNEMA TARİH YAZIMINDA:
SİNEMANIN BAŞLANGICI ile/ve/||/<>/> MUHSİN ERTUĞRUL DÖNEMİ ile/ve/||/<>/> DÖNEMLER ile/ve/||/<>/> YAKLAŞIM ile/ve/||/<>/> KAYNAK KULLANIMI ile/ve/||/<>/> YÖNTEM



-TÜRKLER ile/ve/<> SAHALAR

( ... İLE/VE/<> Yakut Türkleri'nin kendilerine verdiği ad. )


-TÜRKLER ile/ve/<> SAHALAR

( ... İLE/VE/<> Sahalar, kullandıkları dile, "Saha tıla"[Saha dili] diyorlar.[Saha dili için en kapsamlı araştırmayı, Eduard Karloviç Pekarskiy yapmış. Hazırladığı, "Saha Dili Sözlüğü"ne, 25.000 sözcük almış.]
[1907 - 1930 yılları arasında, 13 cilt olarak basılan bu sözlükte, sözcüklerin anlamlarının yanı sıra, sözlü gelenekte yaşayan folklora ait pek çok unsura da yer verilmiş. Atatürk'ümüz de, Saha Türkleri'nin dili ile ilgilenmiş ve bu 13 ciltlik sözlük, isteği üzerine, 1937 yılında kendine hediye edilmiş. Atatürk'ümüz de, dil devrimini hazırlarken, bu sözlükten çok yararlanmış.] )


-TÜRKÜ ile/ve/<> ÖTEKİNİN TÜRKÜSÜ



-TURKUAZ ile/||/<> VARİSİT

( Mavi-yeşil renkte bir fosfat. İLE/||/<> Yeşil renkte bir fosfat minerali. )


-TURMALİN ile/||/<> KRİZOBERİL

( Birçok renkte bulunabilen bir taş. İLE/||/<> Sarı-yeşil renkte ve sert bir mineral. )


-TURMALİN ile/||/<> SUGİLİT

( Birçok renkte bulunabilen bir taş. İLE/||/<> Mor renkli nadir bir mineral. )


-TURMALİN ile/||/<> ZİRKON

( Birçok renkte bulunabilen bir taş. İLE/||/<> Çeşitli renklerde bulunabilen bir taş. )


-TURNA YEMİŞİ ile/ve/||/<> YABAN MERSİNİ/LİKAPA/MAVİ YEMİŞ ile/ve/||/<> KIZILCIK

( )


-TURNA ve/||/<> DAĞ KEÇİSİ ve/||/<> SEPET ve/||/<> KARTAL

( İnsan. VE/||/<> Kutsallık. VE/||/<> Bilgelik. VE/||/<> Gök Tanrı/Tengri. )


-TURNİKE ile/ve/||/<> ATEL

( Yoğun kanamalarda. İLE/VE/||/<> Kırık/çıkıklarda, yaralanmalarda/vurmalarda[travmalarda]. )


-TURNİKE ile/ve/||/<> ATEL

( Kan akışını kesmek üzere. İLE/VE/||/<> Hareket ettir(t)memek üzere. )


-TURNİKE ile/ve/||/<> ATEL

( - Turnike uygulamasında kullanılacak malzemelerin genişliği, en az 8-10 cm. olmalıdır.
- Turnike uygulamasında ip, tel gibi kesici malzemeler kullanılmamalıdır.
- Turnike uygulamasının yapıldığı saat, bir kağıda yazılmalı ve yaralının üzerine asılmalıdır.
- Turnike, her 15-20 dk. gevşetilip sıkılmalıdır. )


-TURP ile/||/<> KOLZA

( ... İLE/||/<> Turpgillerden, yağlı tohumlarından elde edilen yağı yapay kauçuk, biyodizel vb.nin yapımında kullanılan mevsimlik bitki. )


-TUT! ve/||/<> YUT!

( Kendi sözünü. VE/||/<> Başkasının/yabancının/bilgisizin sözünü. )


-TUT! ve/||/<> YUT!

( Sırları. VE/||/<> "Öfkeyi." )


-TUTAK/KABZA[Ar.] ile/ve/||/<> BALÇAK

( Silah, kılıç vb. şeylerde tutulacak yer, sap. İLE/VE/||/<> Kabza. | Kılıcın sapında/kabzada eli koruyan demir parça/bölüm. )


-TUTARLI OLMAK ile/ve/değil/<> TUTARLI DAVRANMAK

( Zorunlu değildir. İLE/VE/DEĞİL/<> Zorunludur. )


-TUTARLI OLMAK ile/ve/değil/<> TUTARLI DAVRANMAK

( Sorunlu olabilir. İLE/VE/DEĞİL/<> Sorunsuzdur. )


-TUTARLI OLMAK ile/ve/değil/<> TUTARLI DAVRANMAK

( Her zaman için geçerli olamayabilir. İLE/VE/DEĞİL/<> Çoğunlukla geçerli olmalıdır. )


-TUTARLI OLMAK ile/ve/değil/<> TUTARLI DAVRANMAK

( "İddia"sında/zannında olabilirsin. İLE/VE/DEĞİL/<> İspat edersin. )


-TUTARLI OLMAK ile/ve/değil/<> TUTARLI DAVRANMAK

( Söz ile. İLE/VE/DEĞİL/<> Tutum/tavır ile. )


-TUTARLI/LIK ile/ve/||/<> BAĞDAŞIK/LIK



-TUTARLI/LIK ile/ve/<> GEÇERLİ/LİK



-TUTARLI/LIK ile/ve/<>/değil TAMAMLANMIŞ/LIK



-TUTARLI/LIK ile/ve/<> UYUMLU/LUK



-TUTARLI/LIK ile/ve/||/<>/> YETERLİ/LİK



-TUTARLILIK ile/ve/||/<> "HESABINI VEREBİLMEK"



-TUTARLILIK ile/ve/||/<>/> İTİBAR

( Kendimizde gö(ste)rebileceğimiz. İLE/VE/||/<>/> Ötekilerde [ve kendimizde] gö(ste)rebileceğimiz. )


-TUTARLILIK ile/ve/değil/||/<> KENDİNE YAKIŞTIRAMAMAK



-TUTARLILIK ile/ve/||/<>/< SAMİMİYET, İÇTENLİK, AÇIKLIK, ŞEFFAFLIK, SÜREKLİLİK, BÜTÜNLÜK



-TUTARSIZLIĞINDAN UTANMAMAK ile/ve/||/<>/< ÖLÇÜYÜ SEVMEMEK



-TUTKAL["TUT KAL"] ile/değil/yerine/||/<>/< TUTKU



-TUTKU ve/||/<>/= AKILSIZ (")BAĞLANMA(")



-TUTKU ile/ve/<> AŞK

( Zamanın unutturduğu. İLE/VE/<> Zamanın unutturmadığı. )


-TUTKU ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< AŞK



-TUTKU ile/ve/||/<> KORKU



-TUTKU ile/ve/||/<> US



-TUTMAK ile/ve/<> ALIKOYMAK



-TUTTUĞUN, ALTIN OLSUN! ile/ve/||/<>
ALLAH, NE İSTEĞİN/MURADIN VARSA, VERSİN!

( Gerçekleşse, ikisi de kötü dua/beddua olabilecek, bu kadar ileri/uc derecede ve olanaksız olan "düşünce", "dilek", "dua" ya da "sözlere", "dilde" ve yaşamımızda yer vermemek gerekmektedir. Niyeti ve sözü de abartmak yerine uygun/doğru davranış ve tutumlarımızla, hizmet ederek, eyleyerek, çalışarak ve daha çok vererek ya da paylaşarak yani "el duası olmadan, dil duasının olmayacağını" anlamak ve anımsamak durumundayızdır. Bilgisiz, akılsız, yetersiz yaklaşımlara ya da "üçkâğıtçılıkta", bunlar gibi abartılı sözlere de itibar etmemenin bilgisi ve bilinciyle sağlanabilmektedir. )


-TUTTUR ile/||/<> TÜTTÜR

( Yakalatmak. İLE/||/<> Yakalatmak. )


-TUTTURMADA:
ÜZÜNTÜ ile/ve/||/<>/> ÖFKE



-TUTUKLU/TUTUKLA(N)MA ile/ve/değil/||/<>/< GÖZALTINDA/GÖZALTINA ALMA

( [ancak özel ve zorunlu durumlarda] Yargıç dışında, ne savcı, ne de polis tutuklama yapamaz.[yaptıkları tutuklama değil gözaltına alma ve/ya da [sınırlılığında] bulundurmadır] )


-TUTUM:
GELİŞMİŞ ile/ve/||/<> "ÖĞRENİLMİŞ" ile/ve/||/<> SİNMİŞ



-TUTUM ile/ve/||/<>/> SİYASET

( İnsanda. İLE/VE/||/<>/> Toplumda. )


-TUTUMLULUK ile/ve/||/<> KISINMAK

( ... İLE/VE/||/<> Kendi gereksinimlerini karşılamakta tutumlu davranmak, imsak etmek. )


-TÜTÜN(/SİGARA/NARGİLE VS.) SORUNUNDA:

"YASAK" değil SINIRLAMA
ve/||/<>
DUMAN değil GAZ
ve/||/<>
"BIRAKMA" değil BAŞLAMAMA
ve/||/<>
İRÂDE
["Evet!"
diyebilme olanağı/gücü/isteği]
değil
İHTİYÂR
["Hayır!"
diyebilme olanağı/gücü/isteği]



-TUTUNMA ile/ve/||/<>/> TUTKUN/LUK



-TUVALET ile/ve/<> KUM ODASI

( Malawi'de, tuvaletler, kum odaları şeklinde oluşturuluyor. Bir blok dolunca, bir kolla, kum odaları değiştiriliyor. Kullanılan kum blokları, kurutulup gübre olarak kullanılıyor. Zorunluluktan ve olanaksızlıklardan da olsa önemli bir çevresel ve doğal çözüm sunuyor. )


-TÜY ile/ve/değil/||/<> KIL

( Kuşlardaki "kalın/ince" ve/ya da "sert/yumuşak" olan deri uzantısı. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Tüm kara ve deniz canlılarındaki "kalın/ince" ve/ya da "sert/yumuşak" olan deri uzantısı. )


-TÜY ile/ve/değil/||/<> KIL

( )


-TUYA ve/||/<> I. SETİ

( [II. Ramses'in] Annesi. VE/||/<> Babası. )


-TÜYLENME ile/ve/||/<>/> KARINSA

( ... İLE/VE/||/<>/> Kuşların tüy değiştirmesi. )


-TÜYLÜ ile/ve/||/<>/> TÜLEKMEN

( ... İLE/VE/||/<>/> Kabarık tüylü. )


-TUZ ile/ve/<>/> HALOJEN[Fr. < Yun. HALS: Tuz. | GENNAN: Doğurmak.]

( ... İLE/VE/<>/> Madenlerle birleşince tuz verebilen, flor, klor, brom ve iyot öğelerine verilen ad. )


-TUZ ile/ve/||/<>/> TUZCUL

( Kokusuz, suda eriyen, yiyecekleri korumada ve tatlandırmada kullanılan billursu nesne. | Bir asitteki hidrojenin yerini bir bazın almasıyla oluşan birleşim, sodyum klorür[NaCl]. İLE Tuzlu toprakları seven bitki. )


-TUZAĞA DÜŞ(ÜR)MEK ile/ve/değil/||/<>/< GAFİL AVLA(N)MAK



-TUZAK ile/ve/değil/||/<> PUSU

( [ne yazık ki] Yakalamaya yarayan araç ya da düzenek. | Birini güç ve tehlikeli bir duruma düşürmek için kurulan düzenek. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Birine saldırmak için saklanarak beklenilen yer. )


-TUZAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TUZAKLI



-TÜZE'NİN TEMEL İLKELERİ - ULPIAN[M.S. 170 - 223]:
ONURLU YAŞAMAK ve/||/<> BAŞKASINI İNCİTMEMEK ve/||/<> HERKESE, HAKKINI TESLİM ETMEK



-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( ... İLE/VE/||/<> Lâyık olana, lâyık olunanı vermek/verebilmektir. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( Adâlet ancak hakikatten, saadet ancak adâletten doğabilir. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( Attika mahkemelerinde, suçlu, suçu tespit edildikten sonra, bazı hallerde, kendine uygun gördüğü cezayı kendi isteyebilirdi. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( Adâlette gecikme olmaz! | Adâletin gecikmesi olmaz/olmamalı! | Adâletin gecikmişi olmaz! )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( "BURNU SÜRTMEK": Yavuz Sultan Selim, hükümdarlığında, hırsızlık yapanları bir direğe bağlar, tanınması için günlerce çarşının içinde dolaştırtırmış. Bugünkü deyimle yüz kızartıcı suçlar dediğimiz çeşitli ahlâki suçlarda ise suçluyu burnu yere sürtecek biçimde bir arabaya yatırtır, burnunu yere sürttürürmüş. "Bırak, burnu sürtsün biraz!" gibi deyimler buradan gelmektedir. Yavuz Sultan Selim'in ilk sekiz yılında yaptığı bu uygulamalarla toplum büyük bir huzura ulaşmış ve hem devletin gücünü, hem de bütçesini üç kat büyütmüştür. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( ZEMBİLLİ ALİ EFENDİ(CEMÂLÎ)'nin adâlet anlayışını ve uygulamalarını yani kendine neden "Zembilli" denildiğini de araştırmanızı salık veririz. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( |

ADÂLET DAİRESİ

Adâlet, dünya barışının temelidir.
Dünya bağının sınırlarını devlet belirler.
İşte bu devlet duvarını inşâ edecek, devlete düzen sağlayacak olan hukuktur.
Siyasi güç olmaksızın hukuk, yaptırımlarını yerine getiremez.
Siyasi gücü, askeriye korur.
Askeri gücün yaşamasını ekonomi sağlar.
Ekonomik gücü halk sunar.
Halkın birliğini sağlayacak olan ise adâlettir.

Adl'dir mucib-i salâh-ı cihan
Cihan bir bağdır, divan devlet
Devletin nâzımı şeriattır
Şeriata olamaz hiç hâris illâ mülk
Mülk zabteylemez illâ leşker
Leşkeri cem edemez illâ mal
Malı cem eyleyen raiyettir
Raiyeti kul eder padişah-ı âleme adl. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( Sayın Muharrem Balcı'nın yayınlarını paylaştığı adresi... www.MuharremBALCI.com )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( Türk Hukuk Lügâtı'na, burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz... )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( Elimizde kudret olmadığı sürece, özgürlük isteriz.
Kudreti ele geçirince üstün olmak isteriz.
Ama başaramazsak, adâlet isteriz. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( "Kurallara uymak", adâlet değildir. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( Rızâ yazısı için burayı tıklayınız... )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( |
  | )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( ... İLE/VE/||/<> Güçler arasındaki denge. )


-TÜZE(HUKUK) ile/ve/||/<> ADLÎ TIP



-TÜZE(HUKUK) ile/ve/||/<> ÇOKLU TÜZE



-TÜZE(HUKUK) ve/<>/|| FİZİK



-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Toplumbilim. İLE/<> Sanat. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( [Amaç] Adâlet. İLE/<> Dilde ve düşüncede, incelik. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Yorum, yasa koyucunun amacına göredir ve gerekçelere bakılır. İLE/<> Çağrışım ve yorumlar, okurdan okura değişir. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( İkisi de bir "söz" söyler fakat hukuk açısından "kuralın" ya da "yargının" sözü esastır. [Kuralın sözünü, yasa koyucu; yargının sözünü, yargıç söyler. Yargıcın sözü, kuralın sözüne uygun olmak zorundadır.] İLE/<> Önemli[öncelikli] olan, öykünün sözüdür. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( [sözü] Yasa koyucu ya da yargıç söyler. İLE/<> Önce, yazar; sonra, okur söyler. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Akla, mantığa ve toplumsal gerçekliğe dayanır, sınır koyar. İLE/<> Hayal gücü ve yaratıcılık, öne çıkar ve sınırsızdır. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( [sözü] Zorla söyler, zorla dinletir. İLE/<> Zorla söylemez, ["Heves" sözüdür, muhatapları gönüllüdür.] ["Zorla güzellik olmaz!" ama hukuk olur! Hukuk'un, zorlayıcı/yaptırım gücü vardır.] )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Tekil öyküler hakkında yargıya varabilmek için olası öykülerin tamamını kuşatacak, "genel kurallar" koymayı amaçlar.[Tekil bir öykünün peşinden giden edebiyat, hukukun sabitlemek, her zaman ve her yerde aynı anlama getirmek istediği sözü açmak, genişletmek, çoğaltmak, yeni anlamlar katmak içindir.] İLE/<> Kişinin, insan öykülerinin peşindedir. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Çelişki sevmez, gördüğü yerde çelişkileri bertaraf etmek ister. İLE/<> Çelişkileri kışkırtıp bu çelişkilerden yeni anlamlar doğmasına ebelik yapmayı, en azından böylesi olasılıklar bulunduğunu unutturmamayı arzular. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Tekil kişiyi, genel ve soyut koşullar içinde değerlendirir. Yasalar, genel işlemlerdir, belirli bir durum içindeki herkes için düzenlenmişlerdir[tedvîn]. İLE/<> Kişinin, bir başkasından ayrıldığı noktaların peşindedir. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Yönlendirmelerle ilgilenmez, eylemle ilgilenir. Hukukun odaklandığı, öncelikle eylemdir, istisnalar dışında, eyleme giden yol önem taşımaz. İLE/<> Bu yoldaki uğrakları, kişinin durumunu, yönlendirmelerini, onu etkileyen etmenleri didikler. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Kişinin, neyi, neden yaptığının değil, ne yaptığının ve bu yaptığının ne gibi sonuçlar doğurduğunun yanıtını arar. İLE/<> Kişinin derinliğinin ve yapıp ettiklerindeki değişkenlerin peşindedir. Bunun doğal sonucu olarak, edebiyatçı, insanı, "yargılamak" yerine anlamaya çalışır. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Süreç ve sonuç birliği, bütünlüğü vardır/aranır. İLE/<> Süreç odaklıdır. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Açık, net, sözü uzatmayan ve tartışmaya kapalı bir ifade biçiminin peşindedir. İLE/<> Sayısız çağrışımlar, uzun soluklu ifadeler kullanır. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Hukuk ve Edebiyat Dersleri’nin, Türkiye’deki Serüveni:

Özyeğin Ünv., Bilgi Ünv. [2014 - ...]

Akdeniz Ünv., Kemerburgaz Ünv., Ulus. Antalya Ünv. [2013 - ...]

Turgut Özal Ünv., Yaşar Ün, [2012 - ...]

Kocaeli Ünv., Atılım Ün. [2011 - ...]

Kadir Has Ünv. [2009 - ...]

Ankara Ünv. [2006 - ...]

Galatasaray Ünv. [2005 - 2010]

Bilgi Ünv. [2004 - 2007]

Bahçeşehir Ünv. [2001 - 2010]



Dünyada, edebiyat ve hukuk ilişkisinin, akademide konuşulmaya başlandığı tarihler...

ABD’de, 1800'lerin sonu...

Almanya ve İtalya'da 1920'li yıllar...

Fransa ve İspanya2da 1950'li yıllar... )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Düz kalıplardan oluşan, tek renkli, sınırlı ifade olanakları ile iş görür. İLE/<> Sözcükleri, sınırsızca kullanır, benzetmeler, ironiler, çift anlamlar, imâlar ile son derece geniş dil olanaklarına sahiptir. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( "h" ve "k" ["sert"] İLE/<> "d" ve "b" [yumuşak] )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Düzenler, emreder, tanımlar ya da bilgilendirir. İLE/<> Belirtir. Duygu ve düşünceleri, estetik kaygılarla dile getirir. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Hukuk metni, "yazar" merkezlidir. İLE/<> Edebî metin, okur merkezlidir. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Alıcı, satıcı, sanık, mağdur gibi sonsal sınıflandırmalar içinde biriciklikleri pek de düşünülmeden değerlendirilirler.[Katalog suçlar vardır fakat katalog kahramanlar yoktur.] İLE/<> Kişi[kahraman], kendine özgüdür. Biricik olduğu göz ardı edilmez. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( "Olmayacak" bir öykü üstüne söz söylemez. İLE/<> Gerçeğe aykırı olanla da olanaksız olanla da ilgilenir.

Yasa, olası öykülerde...

Ya kahramana ne yapması gerektiğini söyler: Kural

Ya ne yapmaması gerektiğini: Yasak

Ya yapacağı şeyi nasıl yapacağını: Yöntem/Usûl

Ya kahramanın yaptığı şeyi yapmış sayıp saymayacağını: Tespit

Ya da kahramanın yaptığı ya da yapmadığı şeyin yaptırımını: Ceza, Tazminat vb. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Hukuk Fakültesi Mezunu Yazarlar...

Fuat Köprülü, Necati Cumalı, Oktay Rıfat, Ziya Osman Saba, Mithat Cemal Kuntay, Burhan Felek, Samet Ağaoğlu, Metin Önal Mengüşoğlu, Rasim Özdenören, Mevlana İdris, Sibel Eraslan, Nuri Pakdil, Orhan Seyfi Orhon, Şevket Rado, Gülten Akın, Demir Özlü, Vüs'at O. Bener, Orhan Hançerlioğlu, Asaf Halet Çelebi, Çetin Altan, İlhan Selçuk, Uğur Mumcu, Zeyyat Selimoğlu, Şemsi Belli, Kemal Burkay, Erdal Öz, Yiğit Okur, Ebubekir Eroğlu, Tahir Abacı, Turgay Fişekçi, Akif Kurtuluş, Behçet Çelik, Faruk Erem...

Hukuk Fakültesi Mezunu Müzisyen...

Şerif Muhiddin Targan



Hukuk Fakültesini yarıda bırakanlar:

Attilâ İlhan, Yakup Kadri, Ahmet Haşim, Hilmi Yavuz, Ahmet Muhip Dıranas, Melih Cevdet Anday... )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Hukuk ve Edebiyat Dersleri’nin, Türkiye’deki Serüveni:

Özyeğin Ünv., Bilgi Ünv. [2014 - ...]

Akdeniz Ünv., Kemerburgaz Ünv., Ulus. Antalya Ünv. [2013 - ...]

Turgut Özal Ünv., Yaşar Ün, [2012 - ...]

Kocaeli Ünv., Atılım Ün. [2011 - ...]

Kadir Has Ünv. [2009 - ...]

Ankara Ünv. [2006 - ...]

Galatasaray Ünv. [2005 - 2010]

Bilgi Ünv. [2004 - 2007]

Bahçeşehir Ünv. [2001 - 2010]



Dünyada, edebiyat ve hukuk ilişkisinin, akademide konuşulmaya başlandığı tarihler...

ABD’de, 1800'lerin sonu...

Almanya ve İtalya'da 1920'li yıllar...

Fransa ve İspanya2da 1950'li yıllar... )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Hukuk ve Edebiyat arasında, buraya kadarki FaRkLaR, Sayın Mehmet Ali Başaran'ın (avukat ve edebiyatçı) tespitleridir. Katkıları için çok teşekkür ediyor, çalışmalarının ve başarılarının sürekliliğini diliyoruz... )


-TÜZE/HUKUK:
BAŞLANGIÇTA ile/ve/değil/||/<>/> GÜNÜMÜZDE



-TÜZE/HUKUK:
ULUSAL ile/ve/||/<> ULUS ÜSTÜ ile/ve/||/<> ULUSLARARASI



-TÜZE/HUKUK:
VAR OLAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLMASI GEREKEN



-TÜZE/HUKUK ile/ve/||/<> AKTÖRE/AHLÂK

( [Hesap] Eylemden sonra. İLE/VE/||/<> Eylemden önce. )


-TÜZE/HUKUK ile/ve/||/<> AKTÖRE/AHLÂK

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


-TÜZE/HUKUK ile/ve/||/<> AKTÖRE/AHLÂK

( Görünen ahlâk. İLE/VE/||/<> Görünmeyen hukuk.
Visible moral. VS./AND/||/<> Invisible law. )


-TÜZE/HUKUK ve/=/||/<>/>/< BÜTÜN/LÜK



-TÜZE/HUKUK ve/||/<> SABIR

( Hukuku bilen(/ler), sabreder. )


-TÜZE ve/||/<>/= AKIL



-TÜZE ve/||/<> DEVLET



-TÜZE ve/||/<>/>/< USSALLIK



-TÜZEL İŞLEYİŞTE:
İNGİLİZ ile/ve/||/<> AMERİKAN ile/ve/||/<> ALMAN ile/ve/||/<> TÜRK



-TÜZEL/HUKUKÎ ERDEMLER'DE:
GENELLİK ve/||/<> İLÂN ETME ve/||/<> GERİYE YÜRÜ(TÜLE)MEME ve/||/<> AÇIKLIK ve/||/<> ÇELİŞKİSİZLİK ve/||/<> UYMA OLANAĞI ve/||/<> KALICILIK ve/||/<> İLÂN EDİLEN KURAL İLE RESMÎ EYLEM ARASINDAKİ UYGUNLUK



-TÜZEL/HUKUKÎ SORUMLULUK ile/ve/değil/=/||/<>/>/< İNSANÎ/BİREYSEL SORUMLULUK



-TÜZEL/HUKUKÎ ile/ve/||/<>/< TÜREL/ÂDİL



-TÜZENİN(HUKUKUN):
ÜSTÜNLÜĞÜ ve/||/<> KORUYUCULUĞU

( Kuşkunun bulunduğu durumlarda, haktan yararlanma durum ve yeteneğini genişletmeyle gerçekleşir. )


-TÜZÜK ile/ve/||/<>/> YÖNETMELİK



-U KUARK ile/ve/||/<> D KUARK ile/ve/||/<> ELEKTRON

( )


-U ile/ve/<> U

( Türk abecesinin yirmibeşinci harfi. Sesbilim bakımından, kalın, dar, yuvarlak ünlüyü gösterir. İLE/VE/<> Uranyum'un simgesi. )


-ÜÇ AKIL:
MUTLU ve/||/<> YARDIMSEVER ve/||/<> EVRENSEL



-ÜÇ BOYUTLU ile/ve/değil/||/<>/> YEDİ BOYUTLU



-ÜÇ BÜYÜK TEHLİKE:
DUYGUSUZLUK ile/ve/<> ETKİSİZLİK ile/ve/<> AKILSIZLIK

( "Akıllı" kişilerde. İLE/VE/<> "Duygulu" kişilerde. İLE/VE/<> Etkili kişilerde. )


-ÜÇ İSTANBUL <> MİTHAT CEMAL KUNTAY

( kitabını da okumanızı salık veririz. )


-ÜÇ KÜRE ve/||/<>/> YEDİ KÜRE ve/||/<>/> ONBİR KÜRE



-ÜÇ NESİL ile/ve/||/<> ÜÇ HAYAT

( Refik Halit Karay )


-ÜÇ NESNE SORUNU:

( 1- Nesneyi oluşturan, bölünemeyen en küçük yapı, temel parçacıklar nelerdir?

İLE/VE/||/<>

2- Temel parçacıkları birarada tutan, nesneleri oluşturan güç nedir?

İLE/VE/||/<>

3- Temel parçacıklara kütle kazandıran, yani nesnel evreni oluşturan fiziksel mekanizma nasıl bir şeydir? )


-ÜÇ TEHLİKE:
AKILLILARDA ile/ve/||/<> DUYGUSALLARDA ile/ve/||/<>
"ETKİLİLERDE"

( [ne yazık ki] Duygusuzluk. İLE/VE/||/<> Etkisizlik. İLE/VE/||/<> Akılsızlık. )


-ÜÇ/DÖRT BOYUT ile/ve/değil/||/<>/< 11 BOYUT



-UÇ ile/||/<>/> UÇ BEYLİĞİ

( Sınır boyları. İLE/||/<> Ortaçağda Hıristiyan ile İslâm dünyasının arasındaki müslüman sınır bölgeleri için kullanılan bir tanım.[Uç Beyliği'nin Hıristiyan tarafındaki karşılığı, Akron[Yun.] olarak adlandırılırdı. Sınır bölgelerinde kendi topraklarını savunmakla yükümlü kişilere Bizans tarafında Akriti[Yun.], müslüman tarafta ise "Gazi" denirdi.] )


-UÇANIN/UÇAĞIN:
İNMESİ ile/ve/değil/||/<>/< ALÇALMASI



-ÜÇGEN:
180° ile/ve/||/<>/> 360° ile/ve/||/<>/> 540°



-ÜÇGEN:
İMGELEM'DE ile/ve/||/<> US'TA

( Bölünebilir. İLE/VE/||/<> Bölünemez.[Töz'dür!] )


-ÜÇGEN ile/ve/=/||/<> DELTA



-ÜÇGENİN İÇ AÇILARI ile/ve/değil/||/<>/< İNSANIN İÇ ACILARI

( Bilinir/bilinebilir. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< [çoğunlukla/pek/yeterince] Bilinmez/bilinemez. )


-ÜÇGENLER ile/ve/<> ÖZEL ÜÇGENLER

( ... İLE/VE/<> )


-ÜÇGENLER ile/ve/<> ÖZEL ÜÇGENLER

( ... İLE/VE/<> )


-ÜÇKÂĞIT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HİLE



-ÜÇKAĞITÇI ile/ve/||/<>/> HAİN



-UÇKUR ve/||/<>/> ÇUKUR



-ÜÇLÜ/LÜK ile/ve/||/<>/> BÜTÜN/LÜK/BÜTÜNSEL/LİK | TÜMEL/LİK



-ÜÇLÜLÜK:
ANA BÖLÜMLERDE ile/ve/||/<> ARA BÖLÜMLERDE



-UÇMAK için/ve/||/<>/>/< AŞAĞI ÇEKENLERİ/SIRTINDAKİLERİ BIRAKMAK



-UÇMAK ile/ve/<> UÇMAĞA VARMAK

( Cennet. İLE/VE/<> Cennete gitmek. )


-ÜCRETLİ İZİN ile/ve/||/<> ÜCRETSİZ İZİN



-ÜCRETLİ İZİNDE:
1-5 YIL ARASI ile/ve/||/<>/> 5 - 15 YIL ARASI ile/ve/||/<>/> 15 YIL ÜSTÜ

( [en az] 14 gün. İLE/VE/||/<>/> 20 gün. İLE/VE/||/<>/> 26 gün. )


-ÜCRETLİ İZİNDE:
18 YAŞ ALTI ile/ve/||/<> 50 YAŞ ÜSTÜ

( En az 20 gündür. )


-UCU AÇIKLIK ile/ve/||/<> ÖNGÖRÜLEMEZLİK



-UCÛBE[Ar. | çoğ. EÂCÎB] ile/ve/||/<> ÜFKÛHE[Ar.]

( Pek acayip şey, garip, şaşılacak şey. İLE/VE/||/<> Şaşılacak, şaşıp kalınacak şey. )


-UÇUCU ile/ve/<> KAPATICI ile/ve/<> AKICI ile/ve/<> YAKICI

( Hava. İLE/VE/<> Toprak. İLE/VE/<> Su. İLE/VE/<> Ateş. )


-UÇUK/LUK ile/ve/değil/||/<>/< İLGİNÇ/LİK



-UÇUK ile/ve/değil/yerine/||/<> FARKLI



-UÇURTMALARIN UÇMASI:
YEL GÜCÜ ile/ve/değil/||/<>/>/< YELE KARŞI KOYARAK



-UCUZ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< UCUZLAŞTIRILMIŞ



-UFUK ve/<> AN



-UFUK ile/ve/<> EŞİK



-UĞRAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< DURAK



-UĞRAK ile/ve/değil/||/<>/< SÜREÇ



-UĞRAŞ ile/ve/||/<>/> ETKİ



-UĞRAŞI ve/<> DİL



-UĞRAŞILMASI GEREKEN ile/ve/değil/yerine/<>/< UĞRAŞILMAMASI GEREKEN

( Gerekeni yapmak, ciddiyetin ve içtenliğin kanıtıdır. )


-UĞRAŞILMASI GEREKEN ile/ve/değil/yerine/<>/< UĞRAŞILMAMASI GEREKEN

( The doing is the proof of earnestness. )


-UĞRAŞMAK:
AKLINDAKİLERLE ile/ve/||/<> GÖNLÜNDEKİLERLE

( Gündüzleri. İLE/VE/||/<> Geceleri. )


-UĞURBÖCEĞİ'NDE:
(KIN) KANAT ile/ve/||/<>/> ALT KANAT[ELYTRA]



-UKALÂLIK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> HAKARET



-UKE/UKULELEDE:
SOPRANO ile/ve/||/<>/> KONÇERTO ile/ve/||/<>/> TENOR ile/ve/||/<>/> BARİTON



-ULA ile/||/<>/> BALA ile/||/<>/> ASAF ile/||/<>/> DEVLET KETHÜDASI ile/||/<>/> ELÇİ

( ... İLE/||/<>/> Ula ile vezirlik arasında yüksek bir sivil aşama. İLE/||/<>/> Vezir. İLE/||/<>/> İçişleri Bakanlığı'nın[Dahiliye Nazırlığı] ilk dönemlerdeki adı. İLE/||/<>/> Bir devleti başka bir devlet katında temsil eden kişi. )


-ULAMA ile/ve/||/<> YUMUŞATMA



-ULAŞ/IM ile/ve/değil/<>/ne yazık ki BULAŞ/IM



-ULAŞMAK ve/||/=/<>/< ÜLEŞMEK



-ÜLFET[Ar.] ile/ve/||/<> MUKARENET[Ar. < KARN]

( Alışma, kaynaşma. | Görüşme, konuşma. | Dostluk, ahbaplık. | Huy etme. İLE/VE/||/<> Bitişiklik, yaklaşma, kavuşma, bitişme. | Uygunluk. )


-ÜLGER/HÂV[Ar.] ile/ve/||/<>/> HÂVI DÖKÜLME/TİRFİLLENME



-ÜLKE ile/ve/||/<> DEVLET



-ÜLKE ile/ve/||/<>/> UZAY ÜLKESİ(ASGARDIA)

( ... İLE/VE/||/<>/> Önümüzdeki 25 yıl içinde kurulması planlanan ilk uzay ülkesidir. 200.000 nüfuslu olacak bu uzay ülkesi, Dünya'nın yörüngesinde bulunacaktır. Bağımsız bir ülke olacak olan Asgardia'nın temel amacı, Uzay'da barış ve Dünya'nın çatışmalarının uzaya aktarılmasını engellemek. Asgardia'nın ana hedefinin başında Dünya'yı, uzay tehditlerinden korumak ve Dünya yörüngesinde yaşanılabilir ortamlar yaratmaya çalışmaktır. Asgardia'nın ideal hedefi ise vatandaşların, doğduğu ülkenin kişisel refahı ne olursa olsun, tüm insanlığa hizmet etmeyi amaçlaması. )


-ÜLKELER ile/ve/<> DİKDÖRTGENLİKLERİ

( Ülkeleri görmek için burayı tıklayınız... | Click here to see... )


-ÜLSERATİF KOLİT ile/||/<> CROHN

( Kalın bağırsağın iç yüzeyinde yangılanma ve ülserler ile ilişkili bir inflamatuar bağırsak hastalığı. İLE/||/<> Sindirim düzeninin herhangi bir bölümünde yangılanma ile ilişkili bir inflamatuar bağırsak hastalığı. )


-ULÛFECİYÂN-I YEMÎN[Ar.] ile/ve/<> ULÛFECİYÂN-I YESÂR[Ar.]

( Kapıkulu süvârîsini oluşturan atlı bölüğün, ilkinin adı. İLE/VE/<> Kapıkulu süvârîsini oluşturan atlı bölüğün, ikincisinin adı. )


-ULÛHİYET ||/<>/< İLİM



-ULÛM-U HUKUKİYE:
USÛL-Ü FIKIH/NAZARİYAT-I HUKUKİYE ile/ve/||/<> FÜRU-U FIKIH/TATBİKAT-I HUKUKİYE



-ULÛM-U MÜSTENBATA:
ULÛM-U HUKUKİYE ve/||/<> ULÛM-U İTİKADİYE



-ULÛM-U ŞER'İYE:
ULÛM-U MÜSTENBATA ve/||/<> ULÛM-U ASLİYE



-ULUS DEVLET ile/ve/değil/||/<>/> ULUS



-ULUS/ULUSAL ile/ve/<> TOPLUM/TOPLUMSAL



-ULUSAL BİRLİK ile/ve/<> KABİLE BİRLİĞİ

( Toplumların/ulusların birliğini sağlayan, en önemli ve öncelikli olgu, dilidir. İLE/VE/<> "Tek ağız" anlamına gelen Vantok Kültürü, Papua Yeni Gine'de bulunan bir kabilenin, üyelerinin aynı dili kullanmalarıyla, birbirini her yönden korudukları bir kültür de, buna en iyi örneklerdendir. )


-ULUSLARARASI ANTLAŞMA ve/||/<> MARPOL

( ... VE/||/<> Gemilerden kaynaklanan kirliliğin önlenmesine yönelik uluslararası antlaşma. )


-ULUSLARARASI ANTLAŞMALAR ve/||/<>/> ANAYASA



-UMERÂ ile/ve/||/<> ULEMÂ ile/ve/||/<> SUFERÂ

( Askerler/memurlar. İLE/VE/||/<> Bilginler/âlimler. İLE/VE/||/<> Elçiler/sefirler. )


-ÜMİT YİTİMİ ile/ve/||/<>/>/< UTANÇ

( Ormana/adaya düşen ya da ağır doğa koşullarına maruz kalanların ölümü, koşulların zorluğundan değil o duruma nasıl düştüğünün utancından["düşüncesinden"] ve o zorlu koşullardan çıkabilmek için daha yeterli/yetkin düşünebilmek yerine gittikçe ümidini yitirmesinden kaynaklanırmış. )


-ÜMİT YİTİMİ ile/ve/||/<>/>/< UTANÇ

( "Esaretin Bedeli"[Shawshank Redemption - 1993], "Yaşamak İçin[Alive - 1993]", "İhanet[The Edge - 1997]" [Anthony Hopkins - Alec Baldwin], "Yeni Yaşam[Cast Away - Tom Hanks], "127 Saat" filmlerini de özellikle izlemenizi salık veririz. )


-ÜMİT YİTİMİ ile/ve/||/<>/>/< UTANÇ

( "Ümit Yitimi" değil/yerine Ümit... - B )


-ÜMİT YİTİMİ ile/ve/||/<>/>/< UTANÇ

( )


-ÜMİT ile/ve/<> CESÂRET

( Ümitsizliğe kapılmadan gerçeklerle yüzleşmek ve sahip olduklarımızda mutlu olmak gereklidir. )


-ÜMİT ile/ve/<> CESÂRET

( Cesaret, tehlike karşısında akıl ve zekânın kullanılmasıdır. )


-ÜMİT ile/ve/<> CESÂRET

( Doğru olanı gördüğü halde yapmamak, cesâretsizliktir. )


-ÜMİT ile/ve/<> CESÂRET

( Ümidimizi kesmeyiz, kesemeyiz! )


-ÜMİT ile/ve/<> CESÂRET

( Kişinin ümitsizlik hakkı yoktur. )


-ÜMİT ile/ve/<> CESÂRET

( Ümitsizlik, bir üçgende, dördüncü köşeden bahsetmek gibidir. )


-ÜMİT ile/ve/||/<> DÜŞÜLKÜ/ÜTOPYA



-ÜMİT ile/ve/<> EMEK

( Ümit kalacağına emek kalsın. )


-ÜMİT ve/<> GÖNÜL



-ÜMİT ile/ve/<>/|| MUTLULUK



-ÜMİT ve/||/<>/>/< ONUR



-ÜMİTLİ/UMUTLU OLMAK ile/ve/<> MUTLU OLMAK

( UMUTLU/LUK ile/ve/<> MUTLU/LUK )


-ÜMİTSİZLİK =/ve/||/<>/> | YENİLGİ ve ÖLÜM |



-UMÛMÎ ile/ve/||/<> ALENÎ

( Genel. İLE/VE/||/<> Açık, ortada, meydanda, herkesin içinde olan/yapılan. )


-UMUR ve/||/<>/> UMUT ve/||/<>/> ONUR



-UMURSAMAMA ile/ve/||/<> KAYITSIZLIK



-UMUT ile/ve/<> İMAN ile/ve/<> SEVGİ



-UMUT ile/ve/=/||/<> YAŞAMI UMURSAMAK



-UN TANESİ/PARÇASI ile/ve/||/<>/> PİRİNÇ TANESİ/PARÇASI

( Düşünce. İLE/VE/||/<>/> Sözcük/terim. )


-UN ile/ve/||/<>/> NİŞASTA

( ... İLE/VE/||/<>/> Bitkilerde, granür durumunda bulunan beyaz nesne, önce öğütülüp un durumuna getirilir. Elde edilen bu un, suyla karıştırılır ve dinlenmeye bırakılır. Belirli bir süre sonunda dibe çöken çözelti, fırınlanarak kurutulur ve böylece nişasta elde edilir. Yapısı ve kullanım biçimleriyle undan farklıdır. )


-ÜN ile/ve/değil/||/<>/< ONAY(LANMA) İSTEĞİ/BEKLENTİSİ



-UN ile/ve/<> PAÇAL

( ... İLE/VE/<> Ekmek yapmak için çeşitli tahılların, yasaca gerekli karışım oranı. | Türlü şeylerin karışımı. )


-UN ile/ve/||/<>/> UĞRA

( ... İLE/VE/||/<>/> Hamur açılırken, yapışmaması için serpilen un. )


-ÜNDEŞ ile/ve/<> YALIN ÜNDEŞ

( ... ile/ve/<> B - D - G - L )


-UNESCO ile/ve/<> MINOM ile/ve/<> IMTAL

( www.UNESCO.org.tr İLE/VE/<> www.MINOM-icom.net İLE/VE/<> www.IMTAL.org )


-ÜNİVERSİTE ile/ve/değil/||/<>/>/< UÇAN ÜNİVERSİTE

( "Uçan Üniversite" kitabının özetini okumak için burayı tıklayınız... )


-ÜNİVERSİTEDE ÖĞRETİM:
BİRİNCİ ile/ve/<>/> İKİNCİ

( ... İLE/VE/<>/> Örgün eğitim dışında verilen eğitim.[17:00 - 23:00 arası] )


-ÜNİVERSİTEDE ÖĞRETİM:
BİRİNCİ ile/ve/<>/> İKİNCİ

( ... İLE/VE/<>/> Harç ücreti daha yüksektir ve giriş puanları daha düşüktür. )


-ÜNİVERSİTEDE ÖĞRETİM:
BİRİNCİ ile/ve/<>/> İKİNCİ

( Diploma ya da eşitlik farkları yoktur. Diplomada da "ikincil öğretim" ile ilgili bir belirteç yoktur. )


-ÜNİVERSİTEDE ÖĞRETİM:
BİRİNCİ ile/ve/<>/> İKİNCİ

( İkinci öğretim öğrencileri de burs ve kredi alabilmektedir. )


-ÜNİVERSİTEDE:
BURS ile/ve/<> KREDİ

( * Burs, başbakanlık tarafından verilir ve geri ödemesi yoktur fakat kredinin geri ödemesi vardır.

* Bursunuzun devamı için çeşitli koşulları sağlamanız gerekmektedir. [Disiplin ve not şartı.]

* Kredi alırsanız, geri ödemesi vardır ve beyaz eşyaya bağlı faiz oranlarına göre anaparaya faiz eklenerek sizden tahsil edilir.

* Kredi ödemesi ilk sigorta başlangıcında ya da öğrencilikten 2 yıl sonra başlar. Bu süreyi uzattırabilir, taksitlendirme yapabilir ve çeşitli yollar deneyebilirsiniz.

* Bursunuz, başarısızlık nedeniyle düşerse artık burs değil kredi almış olursunuz. Bursunuz, krediye dönüşür. )


-UNLARDA:
BUĞDAY ile/||/<> TAM BUĞDAY ile/||/<> KARABUĞDAY/GREÇKA ile/||/<> KIRMIZI BUĞDAY ile/||/<> KEPEKLİ ile/||/<> SİYEZ ile/||/<> KAVILCA ile/||/<> KUNDUR ile/||/<> YULAF ile/||/<> ÇAVDAR ile/||/<> ARPA ile/||/<> MISIR ile/||/<> KİNOA ile/||/<> TEFF ile/||/<> AMARANT ile/||/<> NOHUT ile/||/<> KESTANE ile/||/<> KEÇİBOYNUZU ile/||/<> BADEM ile/||/<> CEVİZ ile/||/<> FINDIK ile/||/<> ANTEPFISTIĞI ile/||/<> ARAROT ile/||/<> DİNKEL[Alm.]/FARRO[İt.]

( Kabuğundan ve kepeğinden ayrılarak kullanılan, işlenmiş buğday unundan [beyaz ekmek] yapılır. İLE/||/<> Buğday tanesinin kabuğuyla birlikte öğütülerek elde edilir. Besin değerleri, öteki rafine unlara göre daha yüksektir.[Glüten içerir.] İLE/||/<> ... İLE/||/<> Anadolu'nun, en eski çeşitlerindendir.[Genetiği bozulmamış, nitelikli bir undur.] Ekmek yapımına çok uygundur.[Kepeği ile öğütülmüş olanını yeğlenmelidir.][Glüteni düşüktür.] İLE/||/<> Kepeğinden ayrılmamış undur. İLE/||/<> Kastamonu bölgesinin unudur. Tüm unlarla karıştırılabilir. Aroması "keskin" gelebilir.[Genetiği bozulmamış, nitelikli bir undur.][Glüteni çok düşüktür. Çok sağlıklıdır.] İLE/||/<> Kars'ta yetişen bir buğdaydır. Kökeni, Kastamonu'dur. [Genetiği bozulmamış, nitelikli bir undur.][Her türlü iklime dayanıklı, güçlü bir yapısı olduğundan, kabuk bölümü kalındır. Kabuk bölümünün kalınlığı, tanelerinin ufak kalmasına ve glüten içeriğinin, öteki buğday türlerine göre daha olmasını sağlamıştır ve bu nedenle de glisemik indeksi düşüktür.] İLE/||/<> Güneydoğu Anadolu bölgesi buğdayıdır. İLE/||/<> Glüten alerjisi olanlar için iyi bir seçenektir. [Deri ve bağırsak sorunu olanların, yulaf ununu yeğleyebilir.][Yüksek besin değerine sahip ve glisemik indeksi düşüktür.] İLE/||/<> Bol proteinlidir.[Yüksek glüten içerir.][Soğuk iklime dayanıklıdır.] İLE/||/<> Çok eski bir buğday türüdür. İLE/||/<> ... İLE/||/<> Güney Amerika'da, And Dağları'nda, doğal olarak yetişen, otumsu bir bitkinin, kurutulmuş tohumudur.[Unu da, tohumları gibi yüksek demir ve besin değerlerine sahiptir ve çok lezzetlidir.][Tek başına ya da tüm unlarla karıştırılabilir.] İLE/||/<> ... İLE/||/<> Amarant[horozibiği] bitkisinin tohumlarından elde edilir.[Tüm unlar içinde, en yüksek proteine sahiptir.][Glüten içermez ve glisemik indeksi düşüktür.][Tadı, ekşi ve keskin olduğundan, lezzeti görecelidir.] İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> Sıcak iklimlerde yetişen maranta adlı kamıştan ve başka bitkilerin kökünden çıkarılan un. [Çocuk maması yapılan un.] İLE/||/<> Siyez ile benzerlik taşır.[İçeriğindeki protein yapısı daha kırılgan ve çözünebilir olduğundan, tüm tahıl unları içinde, siyez kadar düşük glütene sahiptir.][Genetiği değişmemiş bir çeşittir.][Her türlü hamur işinde kullanılabilir.] )


-UNLARDA:
BUĞDAY ile/||/<> TAM BUĞDAY ile/||/<> KARABUĞDAY/GREÇKA ile/||/<> KIRMIZI BUĞDAY ile/||/<> KEPEKLİ ile/||/<> SİYEZ ile/||/<> KAVILCA ile/||/<> KUNDUR ile/||/<> YULAF ile/||/<> ÇAVDAR ile/||/<> ARPA ile/||/<> MISIR ile/||/<> KİNOA ile/||/<> TEFF ile/||/<> AMARANT ile/||/<> NOHUT ile/||/<> KESTANE ile/||/<> KEÇİBOYNUZU ile/||/<> BADEM ile/||/<> CEVİZ ile/||/<> FINDIK ile/||/<> ANTEPFISTIĞI ile/||/<> ARAROT ile/||/<> DİNKEL[Alm.]/FARRO[İt.]

( ... İLE/||/<> Glüten içerir. İLE/||/<> ... İLE/||/<> Glüteni düşüktür. İLE/||/<> ... İLE/||/<> Glüteni çok düşüktür. İLE/||/<> Glüteni düşüktür. İLE/||/<> ... İLE/||/<> Glüten alerjisi olanlar için iyi bir seçenektir. İLE/||/<> Yüksek glüten içerir. İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> Glüten içermez. İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> Düşük glütene sahiptir. )


-ÜNLÜ OLMAK İÇİN SOYUNMAK ile/ve/<> SANAT İÇİN SOYUNMAK



-UNSURLARIN TRANSANDANTAL DOKTRİNİ ile/ve/||/<> YÖNTEMİN TRANSANDANTAL DOKTRİNİ



-UNUT(TUR)MA ile/ve/değil/yerine/<>/>< GÜVEN



-UNUTABİLMEK ve/=/||/<>/> İYİLEŞMEK



-UNUTACAĞIZ ve/||/<> UNUTULACAĞIZ

( Biraz zaman geçince. VE/||/<> Biraz zaman geçince. )


-UNUTALIM! ile/ve/||/<>/> UNUTMAYALIM!

( "Yaptığımız" "iyiliği" ve "gördüğümüz" "kötülüğü". İLE/VE/||/<>/> Ölümü. )


-UNUTMA HAKKI ve/||/<> UNUTULMA HAKKI

( "Unutulma Hakkı" nedir? için burayı tıklayınız... )


-UNUTMA ile/ve/||/<> BUNAMA/ATEH[Ar.]/DEMANS[Fr., İng. < DEMENTIA] ile/ve/||/<> ALZHEIMER

( Alzheimer tanısı için aşağıdakilerden en az ikisi tanılanmış ve "önemli ölçüde dikkate alınmalıdır".

- Zayıf bellek
- İletişim ve dil zorluğu
- Odaklanmada ve dikkatini vermede güçlük
- Hatalı muhakeme ve yargı
- Bozulmuş görsel algı )


-UNUTMA ile/ve/||/<> BUNAMA/ATEH[Ar.]/DEMANS[Fr., İng. < DEMENTIA] ile/ve/||/<> ALZHEIMER

( Alzheimer, genel olarak üç evreye ayrılır:

1. Unutkanlık, bildiği yerleri tanıyamama, bazı sözcükleri bulamama, işine ve hobilerine karşı ilgisini yitirme gibi erken belirtiler verir ve genellikle hasta olduğunu kabul etmek istemez.

2. Bellek kaybı belirginleşir. Yakınlarının adını unutabilir. Yolunu kaybedebilir. Konuşma bozukluğu artar. Yıkanma, giyinme gibi gündelik işlerinde yardıma gereksinim duyabilir ve bazı hayaller görebilir.

3. Artık aile üyelerini tanımayabilir, yemek yemede ve yürümede güçlükler başlar, sidik ve dışkısını tutamayabilir ve ciddi davranış bozuklukları görülebilir.

Alzheimer hastalığı, yaklaşık 5-8 yıllık bir ilerleme süreci içinde hastayı yatağa bağlı ve tamamen bakıma muhtaç duruma getirir. )


-UNUTMA ile/ve/||/<> BUNAMA/ATEH[Ar.]/DEMANS[Fr., İng. < DEMENTIA] ile/ve/||/<> ALZHEIMER

(

Unutma eğrisi ve aralık etkisinin keşfi ile tanınan, deneysel bellek çalışmalarına öncülük eden psikolog Hermann Ebbinghaus (1850–1909), öğrenme eğrisini tanımlayan ilk kişidir. Unutma eğrisinin grafiği, kişilerin "öğrenileni" tekrar etmezse yeni öğrendiği bilgilerin, günler içinde nasıl azaldığını gösterir. )


-UNUTMA ile/ve/||/<> BUNAMA/ATEH[Ar.]/DEMANS[Fr., İng. < DEMENTIA] ile/ve/||/<> ALZHEIMER

( ... İLE/VE/||/<> Bellek, düşünme ve toplumsal yeteneklerde bozulma. İLE/VE/||/<> Beyinde plak ve düğüm oluşumu ile bellek kaybı ve bilişsel gerileme. | Demansın en yaygın nedeni olan ve ilerleyici bellek kaybı ile ilişkili bir sayrılık. )


-UNUTMADAN ile/ve/<>/değil/yerine DAHA ÇOK ANIMSAMAYA ÇALIŞARAK



-UNUTMAK/UNUTABİLMEK ile/ve/<> BIRAKMAK/BIRAKABİLMEK

( Unutmamak, bir anlamda putperestliktir. )


-UNUTMAK/UNUTABİLMEK ile/ve/<> BIRAKMAK/BIRAKABİLMEK

( LETE: Unutma yudumu. )


-UNUTMAK/UNUTABİLMEK ile/ve/<> BIRAKMAK/BIRAKABİLMEK

( Ledün ilmi, bilineni unutma ilmidir. )


-UNUTMAK/UNUTABİLMEK ile/ve/<> BIRAKMAK/BIRAKABİLMEK

( Olursak olacağız. Evvelinin evveli, ahirinin ahiri yok. Bu kadar yaş yaşadık, ne anladık? İstikbal dersen, bir saniye ilerisinden haberimiz yok, hepsi rüya. İyisi mi, hepsini unut! )


-UNUTMAK/UNUTABİLMEK ile/ve/<> BIRAKMAK/BIRAKABİLMEK

( Huzur, rahatlıktadır. Rahatlık ise unutmakla olur. )


-UNUTMAK ile/ve/değil/yerine/<> AFFETMEK

( Bir hatayı, hem unutmak, hem affetmek aptallıktır. Ne unutmak, ne affetmek, hainliktir. Hatayı unutmayıp sahibini affetmek, işte bu erdemdir. )


-UNUTMAK ile/ve/değil/yerine/<> AFFETMEK

( Söylenilmeyebilecek, yanlış/yersiz/zamansız bir söz, ancak affedilir fakat unutulmaz! )


-UNUTMAK ile/ve/değil/yerine/<> AFFETMEK

( Aldığın dersi kaybettirir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Bakış açını değiştirir. )


-UNUTMAK ile/ve/değil/yerine/<> AFFETMEK

( Mutlu eder. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Güçlü kılar. )


-UNUTMAK ile/ve/değil/||/<>/< BOŞLAMAK



-UNUTMAK ile/ve/değil/||/<>/< KANIKSAMAK



-UNUTULANI ANIMSAMAK ile/ve/değil/||/<> UNUTTUĞUNU ANIMSAMAK



-UNUTULMA HAKKI'NDA:
ANALOG ile/ve/<> ÇEVRİMİÇİ ile/ve/<> SİLDİRME ile/ve/<> DİZİNDEN ÇIKARMA(DELISTING)

( Basılı. İLE/VE/<> Dijital. İLE/VE/<> Kişisel veriler. İLE/VE/<> ... )


-UNUTULMA HAKKI'NDA:
BİLGİ ile/ve/||/<> ZAMAN

( DOĞRU BİLGİ ile/ve/||/<> HUKUKA UYGUN, YAYILMIŞ BİLGİ

ile~ve~||~<>

BİLGİNİN: TOPLUMSAL ÖNEMİMİ YİTİRMESİ ile/ve/||/<> GÜNCELLİĞİNİ YİTİRMESİ )


-UNUTULMA HAKKI'NDA:
LEBACH KARARI ve/||/<> MELVIN V. REID KARARI



-UNUTULMA HAKKI'NDA:
RIGHT TO OBLIVION ile/ve/||/<> RIGHT TO BE FORGOTTEN



-UNUTULMA HAKKI ile/ve/||/<> AF



-UR ile/ve/||/<> BALONLAŞMA/ANEVRİZMA[Fr. < Yun. < ANEVRISME]

( ... İLE Bir atardamarın, bir bölgesinde oluşan gevşemeye bağlı ur biçimindeki genişleme. )


-URANOS ve/<>/> KRONOS ve/<>/> ZEUS



-ÜRDÜN ile/ve/<> AMMAN

( ... İLE/VE/<> Ürdün'ün başkenti. )


-ÜRDÜN ile/ve/<> AMMAN

( ... İLE/VE/<> Tarihi, 5500 yıl önceye uzanan Amman [eski adıyla Rabbat Ammon], Filistin'de uzun süre yarı göçebe yaşayan bir Sami halkı olan Amman Oğulları'nın, M.Ö. XII. yy.'da, Maab'ın kuzeyinde, yedi tepe üstünde kurdukları krallığın da başkentiydi. Sonraları, Asur, Bâbil ve Pers egemenliği altına girmiştir. Ardından da İskender ve Roma devirlerini yaşamıştır. 2000 yıl önce, Philedelphia olarak da adlandırılmıştır. )


-ÜREME ve/||/<>/> KORUMA



-ÜREME ile/ve/||/<>/> TEKRARLAMA



-ÜREME ile/ve/değil/||/<>/>/< VAR OLUŞ/OLMA (DÜZENEĞİ)



-ÜRETİCİ GÜÇLER ile/ve/||/<> ÜRETİCİ ARAÇLAR ile/ve/||/<> ÜRETME BİÇİMİ



-ÜRETİM ARAÇLARI ile/ve/||/<> ÜRETİM İLİŞKİLERİ



-ÜRETİM:
EKLEMELİ ile/ve/||/<> EKSİLTMELİ



-ÜRETİM:
ENDÜSTRİYEL ile/ve/<> ÖZEL

( Özel üretim yapan işletmelerde, ürünler sıfırdan tasarlanarak ya da siparişe özel olarak mühendislik çalışmaları sonucunda ortaya çıkar. Sipariş için gerçekleştirilen tasarım, ürünün sonucuna aktarılacağından dolayı ve hazırda bulunan pek çok tahmin nedeniyle, tüm üretim sürecinde esnek bir yapı olmasını gerektirmektedir. Varolan süreçlerin esnekliği dolayısıyla da, özel üretim yapan işletmeler, ERP sistemlerinden temel olarak esneklik ve çeviklik beklemektelerdir. Endüstriyel üretim yapan işletmeler tarafında ise ürünler, sipariş bazlı olarak ayarlanır. Müşteriler, stokta bulunan bir ürünü sipariş edebilecekleri gibi, önceden tasarlanmış ve katalogda yer alan bazı özellikler ve seçenekleri de satın alınacak ürüne katarak sipariş verebilirler ancak değişiklik istekleri, kataloglar ile sınırlıdır.

Özel üretim yapan firmalar, esneklik ve çevikliğe önem verirken, endüstriyel üretim yapan firmalar daha çok operasyonel verimliliğe odaklanmaktadır. Aynı zamanda, endüstriyel üretim yapan firmalar, üretim süreçlerinde, özel üretim sürecindeki her bir projenin değiştiği durumun aksine, tahmin edilebilirlik ve süreklilikten gelen avantajlara da sahip olurlar. Tahminler ve yansıtmalar sayesinde de, yöneticiler, sonuçları ölçebilirler ve gerektiğinde yönlerini değiştirebilirler. Bu değerler de bulunulan süreçlerin gelişmesini ve tüm zincirin bütünleşmesinin güçlenmesini sağlar. )


-ÜRETMEK/ÜRETİM ve/||/<> ÜLEŞMEK/ÜLEŞİM

( Namaz. VE/||/<> Zekât. )


-ÜRETTİĞİNİ TÜKETEN ile/ve/yerine/<> TÜKETTİĞİNDEN ÜRETEN



-ÜRKÜ/PANİK ile/ve/değil/||/<>/> TEPKİ



-ÜRTİKER ile/||/<> ANJİYOÖDEM

( Deride kaşıntılı, kabarık döküntüler ile ilişkili bir alerjik tepkime. İLE/||/<> Deri altı dokularında şişlik ile ilişkili bir alerjik tepkime. )


-ÜRTİKER ile/||/<> EGZAMA/ERİTEMA

( Deride kaşıntılı kabarıklık döküntüler ile ilişkili bir alerjik tepkime. İLE/||/<> Deride kızarıklık, kaşıntı ve kabuklanma, yangılanma. )


-URUGUAY ve/<> MONTEVIDEO

( URUGUAY: Kuşları barındıran ırmak. VE/<> "Bir dağ gördüm[Macellan'ın gemisindeki denizcilerden birinin, sahile yaklaşırken bağırarak söylediği söz.][Uruguay'ın başkenti.] )


-ÜRÜN ile/ve/||/<> PARÇA



-ÜRÜN ile/ve/<> YAPIT ile/ve/<> MEYVE



-US/AKIL:
HERKESİ AŞKIN ile/ve/||/<> HERKESTE İÇKİN



-US/AKIL[Ar.]/LOGOS[Yun.] ile/ve/||/<> YER/TOPOS[Yun.]



-US/AKIL ile/ve/değil/||/<>/< BAĞLAM



-US/AKIL ile/ve/||/<>/> BİLİM/İLİM



-US/AKIL ve/<> TARİH/SEL/LİK



-US/SAL/LIK ile/ve/=/<> OLGU/SAL/LIK



-US <>/||/> İMGELEM <>/||/> DUYUM



-US ve/||/<> SU



-US ile/ve/değil/||/<> USUN YAPILANDIRILMASI/İNŞÂSI



-UŞAK ile/ve/<> ODABAŞI

( ... İLE/VE/<> Hanlarda çalışan uşakların başı. | Yeniçeri örgütünde, görevi, alaylarda selam törenlerini düzenlemek ve yönetmek olan subay. )


-USANÇ/GINA ile/ve/||/<>/< KANIKSAMA

( İlişki(ler)de, "sahip olmakta", [kendinden ve/ya da ötekinden] "eminlikte", en önemli eşik, kanıksama noktasıdır. [Kavuşmakta/vuslatta, gına/kanıksama vardır.]

Bu eşik, ancak, bunun bilgi ve bilinciyle, sürekli anımsanarak, ilişkiyi besleyecek/destekleyecek davranış ve tutumla, iletişim ve paylaşımla aşılabilir. )


-USB-A ile/<>/> USB-B ile/<>/> USB-C



-ÜŞENGEÇ/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<> İHMALKÂR/LIK



-ÜŞENGEÇ/LİK ile/ve/değil/||/<>/>/< MUTSUZ/LUK

( Mutsuz kişiler, yorgun olur ve hiçbir şey yapmak istemezler. )


-ÜŞENME ile/ve/||/<> "GÖZÜNDE BÜYÜLTME"



-USKUMRU ile/<>/> LİPARİ[Yun.]

( ... İLE/<>/> Çirozluktan sonra yağlanmaya başlayan uskumru. )


-ÜSLÛP ile/ve/||/<> USTURUP/LU[İt. < STROPA]

( Tarz. İLE/VE/||/<> Biçimine getirmek, uygun zamanı bulmak, denk düşürmek. )


-USSAL BİLGİ ile/ve/<> SEZGİSEL BİLGİ

( İkinci türden bilgi. )


-USSAL BİLGİ ile/ve/<> SEZGİSEL BİLGİ

( Gerçeği yanlıştan ayırdeden bilgi. )


-USSAL BİLGİ ile/ve/<> SEZGİSEL BİLGİ

( Zorunlu olarak gerçektir. )


-USSAL/LIK ile/ve/<> EVRENSEL/LİK



-USSAL ile/ve/||/<> KAVRAMSAL



-USSALLIK:
OLUMSUZ ile/ve/||/<>/> OLUMLU

( Eytişim. İLE/VE/||/<>/> Kavram. )


-ÜST METİN İŞARETLEME DİLİ/HYPERTEXT MARKUP LANGUAGE/HTML[İng.] ile/ve/||/<> GENİŞLETİLEBİLİR İŞARET DİLİ/EXTENSIBLE MARKUP LANGUAGE/XML[İng.]

( Verileri ve içerikleri görüntülemek için kullanılır. İLE/VE/||/<> Verileri depolamak ve paylaşmak için kullanılır. )


-ÜST METİN İŞARETLEME DİLİ/HYPERTEXT MARKUP LANGUAGE/HTML[İng.] ile/ve/||/<> GENİŞLETİLEBİLİR İŞARET DİLİ/EXTENSIBLE MARKUP LANGUAGE/XML[İng.]

( Etiketleri önceden tanımlanmıştır. İLE/VE/||/<> Etiketleri önceden tanımlanmamıştır. Kullanıcı kendi etiketlerini oluşturmaktadır. )


-USTA ile/||/<> ARMADIR[İsp.]

( ... İLE/||/<> Gemilerdeki her türlü donanımı yapan usta. )


-USTA ile/ve/<>/|| USTALIK



-USTALAŞMA ve/||/<>/> YALINLAŞMA

( Ustalaşanlar, yalınlaşır. Yalınlaşma da çekim yaratır. )


-USTALIK:
USTANI GEÇMEK ve/||/<> SENİ GEÇECEK USTA YETİŞTİRMEK



-USTALIKLA ile/ve/<> USÛLÜNCE



-USTALIKTA/VİRTÜÖZLÜKTE:
NICCOLO PAGANINI ve/||/<> FRANZ LIST



-ÜSTENCİL ile/ve/değil/||/<>/< DOĞRUDAN



-ÜSTLENME ile/ve/||/<> KABULLENME



-ÜSTÜBEÇ ile/ve/<> ÜSTÜBEÇ MACUNU

( Boyacılıkta kullanılan, zehirli, bazik kurşun karbonat. İLE/VE/<> Üstübeç ya da tutkaldan, dövülmüş tebeşir tozu ile hazırlanan onarma macunu. )


-ÜSTÜN/LÜK / ALÇAK/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖNCE/LİK / SONRA/LIK



-ÜSTÜN/LÜK ile/ve/değil/yerine/||/<> FARKLI/LIK



-ÜSTÜN ve/||/=/<> İNSANI/KİŞİLERİ SEVEN

( En "üstün" kişi/ler, kişileri/insanı seven(ler)dir. )


-ÜSTÜNÜZE ALMAYIN ile/ve/değil/||/<>/< SİZE YÖNELİK DEĞİL



-USÛL - ESAS ile/ve/||/<> KEM ÂLET - KEMALÂT

( Yöntem, içerikten önce gelir. İLE/VE/||/<> Yanlış ya da kötü araç/âlet ile iş çıkarılmaz, olgunluk sağlan(a)maz. )


-USÛL-Ü FIKIH'TA:
KİTAP ile/ve/||/<> SÜNNET ile/ve/||/<> İCMÂ ile/ve/||/<> KIYAS



-USÛL:
GENEL(UMÛMÎ) ile/ve/||/<> ÖZEL(HUSÛSÎ)



-USÛL:
İLKE ve/||/<> YÖNTEM



-USÛL ile/ve/<> FÜRÛG[Fars.]

( Yöntem. İLE/VE/<> Işık/ziyâ/nur, parlaklık, parıldayış. )


-USÛLEYN:
USÛL-İ FIKIH ile/ve/||/<> USÛL-İ DİN



-ÜŞÜMEK ile/ve/değil/<> ÜŞÜTMEK



-UTANÇ VERİCİ ile/ve/||/<> KÜÇÜK DÜŞÜRÜCÜ



-UTANÇ ile/ve/||/<> ÖZERKLİĞE KARŞI UTANÇ



-UTANMA:
BAŞKALARINDAN ile/ve/<>/değil/yerine KENDİNDEN



-UTANMA/UTANGAÇ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ALÇAKGÖNÜLLÜ/LÜK



-UTANMA ve/||/<>/> DOĞRULUK



-UTANMA ile/ve/||/<> KENDİNE YAKIŞTIR(A)MAMA



-ÜTOPYA:
ÜMİT ve/||/<>/> EYLEM



-ÜVEY ile/ve/<> TAYGELDİ

( ... İLE/VE/<> İkinci kez evlenen kadının, beraberinde getirdiği çocuk/lar. )


-ÜVEYE EDERSEK ve/||/<> GELİNE EDERSEK

( [kendi] Çocuğumuzda buluruz! VE/||/<> Kızımızda buluruz. )


-UY(>< İN) ile/||/<> UYA(> YUVA)

( Çukur. İLE/||/<> Yuva. )


-UYAK ÖRGÜSÜNDE:
DÜZ ile/ve/<> ÇAPRAZ ile/ve/<> SARMAL ile/ve/<> ÖRÜŞÜK ile/ve/<> MÂNİ

( )


-UYAK(KAFİYE) ÇEŞİTLERİNDE:
YARIM ile/ve/<> TAM ile/ve/<> ZENGİN ile/ve/<> TUNÇ ile/ve/<> CİNASLI

( )


-UYANIK/LIK ile/ve/||/<>/> AYDIN/LANMIŞ/LIK



-UYANIŞLAR(AWAKENINGS) ve/||/<>/> LORENZO'NUN YAĞI(LORENSO'S OIL)



-UYANMAK ile/ve/||/<> AYDINLANMAK



-UYANMAK ile/ve/değil/<> GÖZÜN AÇILMASI



-UYARI ile/ve/değil/||/<>/< ÇAĞRI



-UYARI ile/ve/<> VURGU



-UYARICI ile/ve/||/<> "AYAR VERME"



-UYARICI ile/ve/<>/> UYANDIRICI



-UYARICI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< UYARAN



-UYDU TELEFONU ile/ve/||/<> "AKILLI TELEFON"



-UYGARLAŞMA ile/ve/||/<>/< GÖÇ



-UYGARLAŞMA ile/ve/<> UYGARLAŞAMAMA

( Nevroz doğurur.[Freud] İLE/VE/<> Yeterince uygarlaşamama, nevroz doğurur.[Adler] )


-UYGARLAŞMADA:
KILIÇ fakat/değil/yerine/<>/> KALEM ve KİTAP

( Başlattı. FAKAT/DEĞİL/YERİNE/<>/> Yaşattı VE Sürdürdü. )


-UYGARLIK ARAYIŞI ve/||/<>/< KÜLTÜRLERİN/TOPLULUKLARIN KARŞILAŞMASI



-UYGARLIK/MEDENİYET:
TA'MÎR-İ BİLÂD[Ar.] ve/||/<> TERFÎH-İ İBÂD[Ar.]

( Kentler/beldeler oluşturmak/inşâ etmek. VE/||/<> Bireylerin her türlü gönencini/refâhını sağlamak. )


-UYGARLIK/MEDENİYET:
TOPRAK ve/+/||/<> DİL ve/+/||/<> DİN



-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Evrensel. İLE/VE/||/<> Yerel. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Denetimli. İLE/VE/||/<> Bilinçdışı. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Toprak, kişiye aittir. İLE/VE/||/<> Kişi, toprağa aittir. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Uygarlık, olay ve olguları birbirinden büyük titizlikle ayırd edebilmektir. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Kültür, en geniş tanımıyla yaşam biçimini gösterir. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Kültür, insan-doğa ve kişi-kişi[toplum] ilişkilerinin toplamıdır. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Uygar kişi, dünyanın neresinde ve hangi kültürde üretilirse üretilsin, insanlık değerlerine sahip çıkan, onu benimseyen ve yaşamına katan kişidir. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Evrenseller kültürler içinde yer almış olmalıdır. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( UYGARLIK/MEDENİYET = ZANAAT-FEN ve AHLÂK )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( MEDENİYET OLUŞTURABİLMEK İÇİN:
* TANRI/İLK İLKE,
* EVREN/DOĞA,
* İNSAN )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Farkındalık ile. İLE/VE/||/<> Farkında olmadan. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Yöntemli. İLE/VE/||/<> Alışkanlıklar. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( İnsan - İnsan ilişkisi (ile). İLE/VE/||/<> Doğa - İnsan ilişkisi (ile). )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Sanat. İLE/VE/||/<> Zanaat. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Öğrenilir. İLE/VE/||/<> Yaşanır. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Kimsin/iz? İLE/VE/||/<> Kimlerdensin/iz? / Nerelisin/iz? )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Uluslararası. İLE/VE/||/<> Ulusal. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( ZAMAN: Doğrusal. İLE/VE/||/<> Döngüsel. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Us. İLE/VE/||/<> Us dışı. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Yasa. İLE/VE/||/<> Töre. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Medine. İLE/VE/||/<> Yesrib. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Çatışmalar içinde. İLE/VE/||/<> Zahmetler içinde. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Kâmil kültür, kendinden sonra gelecek kültürün gübresidir. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Gerçek üstü. İLE/VE/||/<> Gerçek. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Ancak, felsefenin getirebildiği/sağladığı/sunduğu. İLE/VE/||/<> Sanat ve dinin getirdiği. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Bilim. İLE/VE/||/<> Felsefe. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Saygıyla... İLE/VE/||/<> Sevgiyle... )


-UYGARLIK ve/||/<>/< ADÂLET

( Ayakta durabilmek için. VE/||/<>/< Sürdürülebilirlik için. )


-UYGARLIK ve/<> BİREYSEL FEDÂKÂRLIK



-UYGARLIK ve/||/=/<>/< İNSAN/LIK



-UYGARLIK ve/<> KAVRAMSALLIK



-UYGARLIK ve/<> SAYGI



-UYGARLIK ve/||/<> ZEKÂ



-UYGARLIKLARARASI/LIK ile/ve/<> KÜLTÜRLERARASI/LIK



-UYGARLIKTA:
SAYGI ile/ve/||/<>/> TÜZE



-UYGULAYICI ile/ve/<>/|| UYGULATICI

( Sanatçı, hem uygulayıcı, hem uygulatıcı olabilmelidir. )


-UYGUN OLMAK" ile/ve/değil/||/<>/< AİT OLMAK

( Bir yere "uygun olmak", oraya ait olduğumuz anlamına gelmez. )


-UYGUN OLMAK" ile/ve/değil/||/<>/< AİT OLMAK

( )


-UYGUNLUK ile/ve/||/<> BECERİ



-UYGUNLUK ile/ve/<>/>< ENGEL



-UYGUNLUK ile/ve/||/<> ÖRTÜŞME



-UYGURLAR ile/ve/||/<>/> KARAHANLILAR ile/ve/||/<>/> SELÇUKLULAR ile/ve/||/<>/> OSMANLILAR ile/ve/||/<>/> TÜRKİYE

( 742 - 840 ile/ve/||/<>/> 840 - 1212 ile/ve/||/<>/> 1212 - 1299 ile/ve/||/<>/> 1299 - 1923 ile/ve/||/<>/> 1923 - ~ )


-UYKU:
TEK FAZLI(MONOFAZİK) ile/ve/||/<> ÇOK FAZLI(POLİFAZİK)

( Tek sefer yatağa gidip gün içinde tek bir uyku alma davranışıdır.["Saf monofazik uyku", "kuasi monofazik uyku" ve "yarı monofazik uyku" biçiminde alt başlıkları da bulunmaktadır.] İLE/VE/||/<> Gün içinde birden fazla kez, daha kısa süreler boyunca uyuma davranışıdır.["Saf", "kuasi" ve "yarı" biçimde üç alt başlığı bulunmaktadır.] [Saf polifazik uykuda, her dört saatte bir uyunurken, kuasi polifazik uykuda, 24 saatlik gün içinde eşit aralıklarla dağılmamış biçimde uyunur.][Polifazik uykunun genellikle çocuklarda görülen en yaygın örneği ise, günde iki ayrı kez uyuma düzeni olan bifazik uykudur.] )


-UYKU ile/ve/değil/||/<>/>/< ÖYKÜ



-UYKU ve/<> UYKUDA EYLEME VURMA

( "Uykuda Eyleme Vurma" - Ahmet Çorak yazısı için burayı tıklayınız... )


-UYSAL ve/||/<> UYUMLU

( Hayvanlarda. VE/||/<> İnsanda. )


-UYUKLAMA ile/ve/<> PİNEKLEME

( ... İLE Uyuklama, uyuklar gibi hareketsiz oturmak. | Bir yerde, hiçbir iş yapmadan oturmak. )


-UYUM/AHENK ile/ve/değil/||/<> İNSİCÂM



-UYUM/LU/LUK ile/ve/||/<> ESNEK/LİK



-UYUM ve/<> BOŞLUK/ARA



-UYUM ile/ve/||/<>/> ÇATIŞMA ile/ve/||/<>/> ÇÖZÜLME



-UYUM ile/ve/<> DENGE

( Her varolan, öteki bir varolan ile uyum içindedir. )


-UYUM ile/ve/<> DENGE

( Uyumun içinde, korkuya yer yoktur. )


-UYUM ile/ve/<> DENGE

( Şehvet gibi ateş, nefret gibi kötülük, uyumsuzluk gibi acı ve aydınlanma gibi de sevinç yoktur. )


-UYUM ile/ve/<> DENGE

( En büyük hastalık, doyumsuz istekler; en büyük acı da uyumsuzluktur. )


-UYUM ile/ve/<> DENGE

( Sarı, öğle güneşinin rengi yani orta noktanın ve dengenin simgesidir. )


-UYUM ile/ve/<> DENGE

( Gerçek, Sattva'dan ötededir. )


-UYUM ile/ve/<> DENGE

( İFRÂT[< FART] - İTİDAL - TEFRİT )


-UYUM ile/ve/<> DENGE

( Tamas donuklaştırır, rajas çarpıtır, sattva uyumlu kılar. )


-UYUM ile/ve/<> DENGE

( İnsan-altı olanlar, Tamas'ın ve Rajas'ın egemenliği altındalardır; kişiler ise Sattva'nın. )


-UYUM ile/ve/<> DENGE

( Berraklık ve yardımseverlik, zihni ve eylemi etkilemesinden dolayı Sattva'dır. )


-UYUM ile/ve/<> DENGE

( Sattva'nın olgunlaşmasıyla tüm arzu ve korkular son bulur. )


-UYUM ile/ve/<> DENGE

( Tamas obscures, rajas distorts, sattva harmonises. )


-UYUM ile/ve/<> DENGE

( Every being is compatible vs. every other being.
In harmony there is no place for fear.
The sub-human - the 'humanoids' - are dominated by tamas and rajas and the humans by sattva.
Clarity and charity is sattva as it affects mind and action.
With the maturing of the sattva all desires and fears come to an end.
The real is beyond sattva. )


-UYUM ile/ve/||/<> EŞZAMANLILIK



-UYUM ile/ve/||/<> SENTEZ



-UYUM ile/ve/<> TEVHİD



-UYUMLANMA ile/ve/||/<>/> UYUMLANMA SINIRI/EŞİĞİ



-UYUMSUZ ile/ve/değil/||/<> TUTUNAMAYAN



-UYUŞMA ile/ve/||/<> ELEKTRİKLENME



-UYUŞUK/TEMBEL ile/ve/=/||/<> HIMBIL



-UYUTMAK ile/ve/||/<> UYANDIRMAK

( Gövdeyi ameliyat etmek için gereklidir. İLE/VE/||/<> Zihni/ni "ameliyat etmek" için gereklidir. )


-UYUYUP, UYANAMAMAK ve/||/<> UYANIP, BULAMAMAK

( Sevdiklerimizin ve değeri bilinmesi gerekenlerin değerini bilelim!... )


-UZA(T)MAK ile/ve/değil/||/<>/< TEKRAR



-UZAK BİR YER ile/ve/<> UZAAAK BİR YER

( Dilde. İLE/VE/<> Belâgatta. )


-UZAK DURMALI!:
KÖRDEN değil NANKÖRDEN <>
YÜZSÜZDEN değil İKİYÜZLÜDEN <>
"TİPİ BOZUK"TAN değil "SÜTÜ BOZUKTAN"



-UZAK DURMAMAK/DURMAK ile/ve/=/||/<> RIZÂ GÖSTERMEK/GÖSTERMEMEK



-UZAK DURULMASI GEREKEN KİŞİLER:
"HEP HAKLILAR" ve/||/<> "HERŞEYE, SÜREKLİ İTİRAZ EDENLER" ve/||/<> "SADECE BEN" DİYENLER ve/||/<> BAŞKALARINI DEĞERSİZ GÖRENLER ve/||/<> ÇIKARCILAR ve/||/<> İSTEDİĞİ OLMADIĞINDA TUTUM DEĞİŞTİRENLER ve/||/<> ARAMADIĞIN SÜRECE ARAMAYANLAR ve/||/<> İŞİ DÜŞMEDİKÇE TANIMAYANLAR ve/||/<> İŞİ BİTTİĞİNDE, YANINDA DURMAYANLAR



-UZAK İLİŞKİLER ile/ve/||/<> YAKIN İLİŞKİLER



-UZAK TUT/ALIM! ve/||/<> UZAK DUR/ALIM!

( Yüzü "çirkin olan"ı değil yüreği çirkin olanı. VE/||/<> Giysisi kirli olandan değil "zihni/düşüncesi" kirli olandan. )


-UZAKGÖRÜR/TELESKOP:
HUBBLE ile/ve/değil/yerine/||/<>/> JAMES WEBB

( Görünür ve ultraviyole dalga boylarında gözlemler yapmaktadır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Orta ve yakın kızılötesi olarak görmektedir. Çok daha büyük ışık toplama aynası vardır. Hubble teleskobundan yaklaşık 100 kat daha duyarlıdır.[10 milyar dolarlık bir bütçe ile elde edilmiştir.] )


-UZAKGÖRÜR/TELESKOP:
HUBBLE ile/ve/değil/yerine/||/<>/> JAMES WEBB

( )


-UZAKLIK ÖLÇÜMÜNDE:
NİRENGİ ile/ve/||/<>/> PARALAKS



-UZAKLIK ile/ve//||/<> "TAÇ UTANGAÇLIĞI"

( ... İLE/VE/||/<> Ağaç türlerinin en tepesinde bulunan dallarının birbirine dokunmaktan kaçınması. )


-UZAKLIK ile/ve//||/<> "TAÇ UTANGAÇLIĞI"

( )


-UZAKTAN ETKİ ile/ve/||/<> YERELLİK



-UZAM/DÜZLEM/HAYYİZ/VÜSAT[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/> UZAY

( Belirli noktalar toplamı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/|||/<>/> Tüm noktalar toplamı. )


-UZAM/DÜZLEM/HAYYİZ/VÜSAT[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/> UZAY

( Tanımla(n)mayla. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/|||/<>/> ... )


-UZAM/DÜZLEM/HAYYİZ/VÜSAT[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/> UZAY

( Dışta. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/|||/<>/> İçte. )


-UZAM/DÜZLEM/HAYYİZ/VÜSAT[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/> UZAY

( İçte yok. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/|||/<>/> Dışta yok. )


-UZAM ile/ve/||/<> YAYILIM



-UZANTI ile/ve/<> GÖSTERİM/TEMSİL



-UZATMA! ile/ve/||/<>/> UZLAŞ! ile/ve/||/<>/> UNUT!



-UZAY ile/ve/||/<> ALT UZAY



-UZAY ile/ve/+/||/<> SIKIŞTIRMA UZAYI

( Dört boyut. İLE/VE/+/||/<> 6 boyut. )


-ÜZGÜN/LÜK ve/||/<>/> DÜZGÜN/LÜK



-ÜZGÜN ile/ve/||/<>/> SÜZGÜN



-UZLAŞIM ile/ve/<> TANIŞIKLIK



-UZLAŞIM ile/ve/<> UYUM



-UZLAŞMA ile/ve/||/<> BARIŞMA



-UZLET ve/<> HALVET



-UZLUK/EHLİYET/HAZAKAT ile/ve/<> DEĞİM/LİYÂKAT



-UZMAN/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< USTA/LIK



-UZMAN/LIK ile/ve/||/<> UYGULAYICI/LIK



-UZMAN/LIK ile/ve/||/<>/> YALANCI/LIK (YETİSİ)



-UZMANLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİREŞİM/TEVHİD



-UZMANLIK ile/ve/<> DERİNLİK



-UZMANLIK ve/||/<>/>/< İŞBÖLÜMÜ



-UZMANLIK ile/ve/değil/yerine/||/<> MESLEK



-ÜZÜLME ve/||/<>/> BÜZÜLME



-ÜZÜLME ile/ve/değil/||/<>/< ŞAŞIRMA



-ÜZÜLMEK ile/ve/||/<>/> SÜZÜLMEK



-ÜZÜM, ÜZÜME, BAKA BAKA KARARIR ile/ve/||/<> KÖRLE YATAN, ŞAŞI KALKAR



-ÜZÜM ve/<> KAVUN

( [Özbekistan'da] 50 çeşit. VE/<> 30 çeşit. )


-ÜZÜM ile/ve/||/<> TEVEK/ÇOTUK

( ... İLE/VE/||/<> Asma, kavun, karpuz gibi bitkilerin sürgünü ya da dalı. | Üzüm kütüğü, çotuk. )


-UZUN YAŞAMAK ile/ve/<>/değil/yerine DERİN/DÜRÜST/DOĞRU YAŞAMAK



-ÜZÜNTÜ ile/ve/||/<>/> (")ÇARESİZLİK(")



-ÜZÜNTÜ ile/ve/<> RAHATSIZLIK



-ÜZÜNTÜ ile/ve/||/<>/> YAS



-ÜZÜNTÜNÜN PAYLAŞIMI ve/||/<> SEVİNCİN PAYLAŞIMI

( Üzüntüyü azaltır. VE/||/<> Sevinci çoğaltır. )


-V ve/||/<> P ve/||/<> T ve/||/<> E

( Hız. VE/||/<> Basınç. VE/||/<> Zaman. VE/||/<> Enerji. )


-VAAZ/MEVİZE ile/ve/||/<>/> HUTBE

( Cami, mescit vb. yerlerde vaizlerin yaptığı, genellikle öğüt niteliği taşıyan dinî konuşma. İLE/VE/||/<>/> Cuma ve bayram namazlarında okunan dua ve verilen öğüt. )


-VÂCİB-ÜL VUCUD ve/||/<>/> VAHDET-İ VÜCUD

( Var oluşu gerekli olan. | Allah. VE/||/<>/> Varlığın tek oluşu. | Tasavvuf. )


-VAGON[Fr./İng. < WAGON] ile/ve/||/<> FURGON[Fr. < FOURGON]

( ... İLE/VE/||/<> Nesne vagonu. )


-VAGON[Fr./İng. < WAGON] ile/ve/||/<> TENDER[Fr.]

( Yük ve yolcu taşımakta kullanılan, lokomotifin çektiği demir yolu aracı. İLE/VE/||/<> Lokomotifin arkasına bağlanan, gerekli yakıtı, suyu taşıyan vagon. )


-VAGON ile/ve/<> VAGONET

( Yük ve yolcu taşımakta kullanılan, lokomotifin çektiği, demiryolu aracı. İLE Yana ya da arkaya doğru devrilebilen ve kimi toprak düzleme işlerinde kullanılan küçük vagon. )


-VAHDET-İ ŞUHÛD ile/ve/||/<>/hem de VAHDET-İ KUSÛD ile/ve/||/<>/hem de VAHDET-İ MEVCÛD ile/ve/||/<>/hem de VAHDET-İ VUCÛD



-VAHDET-İ VUCUD ve/||/<> HALK-I CEDÎD



-VAHDET ile/ve/<> TEVHÎD

( Olgu/durum. İLE/VE/<> İlke/kavram. )


-VAHDET ile/ve/<> TEVHÎD

( Durum. İLE/VE/<> Eylem. )


-VAHDET ile/ve/<> TEVHÎD

( ... İLE/VE/<> Kendinden memnun olmak. )


-VAHDET ile/ve/<> TEVHÎD

( TEVHÎD'E GEL, TEVHÎD'E
ZİKR ET! HAKK'I, HER YERDE )


-VAHDET ile/ve/<> TEVHÎD

( İnsan - İnsan ilişkisi. İLE/VE/<> İnsan - Tanrı ilişkisi. )


-VAHİM/ÜZÜCÜ OLAN:
YALAN SÖYLEMİŞ OLMASI ile/ve/değil/||/<>/> ONA BİR DAHA GÜVENEMEYECEK OLMAK



-VAHİY ile/ve/||/<>/> TEBLİĞ



-VAHŞÎ ile/<>/> BARBAR ile/<>/> UYGAR

( [İnsan/lık tarihinin] %66'sı. İLE/<>/> %33'ü. İLE/<>/> %1'i. )


-VAHŞİ ile/ve/değil/||/<> İLKEL



-VAK'A ile/ve/<> KAZÂ



-VAKFİYE DİLİ:
XIII. yy.'a KADAR ile/ve/||/<>/> XIII. yy.dan SONRA ile/ve/||/<>/> XVI. yy.dan SONRA

( Arapça. İLE/VE/||/<>/> Moğolca, Arapça, Farsça, Osmanlı Türkçe'si. İLE/VE/||/<>/> Osmanlı Türkçe'si ve İran'da, Farsça] )


-VAKFİYE/VAKIFNÂME ile/ve/||/<> VELÂYET/TEVLİYET ile/ve/||/<> MÜTEVELLİ/NÂZIR



-VAKIF TEMELLERİ/AMAÇLARI:
HAYRAT ile/ve/||/<> AKARAT ile/ve/||/<> VAKIF

( Düşünsel/fikrî temel. İLE/VE/||/<> Amaç/gaye aracı/vasıtası. İLE/VE/||/<> Yaşamsallık/hayatiyet ve hukuksallık. )


-VAKIF:
İSLÂM HUKUKUNDA ile/ve/||/<>/> MEDENİ HUKUKTA



-VÂKIF/VUKÛFİYET ile/ve/||/<> FARKINDA/LIK



-VAKIF ile/ve/||/<> İRSÂDÎ VAKIF



-VAKIF ile/ve/<> TESİS



-VAKIF ile/||/<> VAKFİYE

( Kişiler ya da kurumlarca kurulmuş, yasayla görev ve yetkileri belirlenen tüzel kişilik. İLE/||/<> Herhangi bir malı vakfeden (vâkıf) tarafından, vakfın yönetimi ile ilgili hazırlanmış. Nizamnâme. Vakıf senedi de denilen vakfiyeler, kadılık siciline işlendikten sonra kesinleşirdi. )


-VAKİT ile/ve/<> DEM

( Belirli bir zaman dilimine anlam/değer verilmiş/yüklenmiş süre. İLE/VE/<> Kişinin, bu belirli zaman diliminde yaşadığı hal. )


-VAKİT ile/ve/<> DEM

( Zamanın tayinine vakit, vaktin içindeki hazza dem denilir. )


-VAKİT ile/ve/<> NAKİT



-VALİ[EPARHOS]:
< LONCA ÖRGÜTÜ ile/ve/||/<> LAGATARIOS ile/ve/||/<> SIMPANOS

( Genel denetimi sağlayanlar. İLE/VE/||/<> Yabancı tüccarların denetimini sağlayanlar. İLE/VE/||/<> Esnaf localarını denetleyenler.[2 kişi] )


-VÂLİ ve/||/<> VELÎ ve/||/<> HÂMİ ve/||/<> RÂB

( [Koruyucu] Dışta. VE/||/<> İçte. )


-VÂLİ ve/||/<> VELÎ ve/||/<> HÂMİ ve/||/<> RÂB

( Maddî koruyucu. VE/||/<> Manevî koruyucu. )


-VÂLİD ile/ve/<> VÂLİDE



-VANA'DA:
8 ile/<> 16

( Ayrıntıları için burayı tıklayınız... )


-VAPUR ile/ve/||/<> BANDIRMA VAPURU

( )


-VAR ETMEK ile/ve/<> SAHİP ÇIKMAK



-VAR KOŞULLARINDA
ile/ve/değil/||/<>/<
DAR KOŞULLARINDA



-VAR OLAN ve/<> GÖLGE



-VAR OLAN ve/<> GÖRÜNMEYEN VAR OLAN

( Evrendeki her şey. VE/<> İnsan. )


-VAR OLAN ile/ve/||/<> İŞARET EDİLEBİLİR OLAN



-VAR OLMAK =< ALGILANMIŞ OLMAK
ile/ve/||/<>/>
ALGILAMAK ya da ALGILAYAN OLMAK

( Nesne. VE/||/<>/> Tin. )


-VAR OLMAK =< ALGILANMIŞ OLMAK
ile/ve/||/<>/>
ALGILAMAK ya da ALGILAYAN OLMAK

( George Berkeley )


-VAR OLMAK ile/ve/||/<>/> KİŞİ/İNSAN OLMAK

( Doğada. İLE/VE/||/<>/> Ancak, başka bir insan ile. )


-VAR'DAN VAROLAN ile/ve/değil/||/<>/> YOK'TAN VAROLAN

( Doğa. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> İnsan. )


-VAR/OLANI:
TÜKETMEK ile/ve/değil/yerine/<>/< YÖNETMEK



-VAR/VARLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< O



-VAR ve/||/<> VAR'IN BİLGİSİ ve/||/<> VAR'IN PAYLAŞILABİLİRLİĞİ

( Vardır. VE/||/<>/> Bilinebilir. VE/||/<>/> Her zaman, zemin ve koşulda. )


-VARGEL ile/ve/||/<> VARGEL TEZGÂHI

( Herhangi bir makinenin, bir doğrultuda gidip gelerek iş gören parçası. İLE/VE/||/<> Madensel parçaların üzerindeki kabalıkları almak için kullanılan makine. )


-VARILAN/VARILACAK:
MAHAL ile/ve/<> HAL



-VARİS ile/||/<> DERİN VEN TROMBOZU

( Yüzeysel damarların genişlemesi ve kıvrılması. İLE/||/<> Derin damarlarda kan pıhtısı oluşumu. )


-VARİS ile/||/<> DERİN VEN TROMBOZU (DVT)

( Yüzeysel damarların genişlemesi ve kıvrılması. İLE/||/<> Derin damarlarda kan pıhtısı oluşumu. )


-VARİS ile/||/<> TROMBOFLEBİT

( Genişlemiş ve kıvrılmış damarlarla ilişkili bir durum. İLE/||/<> Damarlarda pıhtı oluşumu ve yangılanma. )


-VARLIĞI İSTEMEK ve/||/<> YOKLUKTAN KAÇMAK



-VARLIK >< YOKLUK ile/ve/<> BAŞLANGIÇ >< BİTİŞ



-VARLIK/VAROLUŞ ve/||/<> HAK ve/||/<> HAREKET



-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Anlamın olduğu yerdir. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Anlam aranmaz/bulunmaz. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Nedeni, kendinde olan. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Nedeni, dışarıda olan. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Aklın alanında/sınırlarında. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Zihnin alanında/sınırlarında. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( VARLIK [< BARLIK] [Türkçe'de V ile başlayan sözcük yoktur.] )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Tektir. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Çoktur. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Varlık, ölçülebilir ile ölçülemezin; sınırlı ile sınırsızın; oranlanabilir ile oranlanamazın harmanıdır. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Kendi özüne bağlı olarak varoluş! )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Varlığın, görünüşte ne başlangıcı ne de sonu vardır, çünkü o her an yeniden başlar. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Evrende, herhangi bir şey, ancak, ilişkileriyle varlaşır. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Birlik, barış ve varlık üretir. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Kendiyle çelişkide olanın, varlığı yoktur. Ya da anlık bir varlığı vardır ki, bu da aynı anlama gelir. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Varlaşma, ilişkilerin belirmesi; değişme, ilişkilerin değişmesi; gelişme, ilişkilerin çözülerek, ilgili nesne, olay, olgu için daha üst bir konumda, yeniden kurulmasıdır. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Varlığın ve yokluğun ötesinde, hakiki olanın sonsuzluğu yatar. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Varlığın, kendi hakkında bilinçli olması gerekmez. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Her ne görürseniz, o gördüğünüz, sürekli olarak sizin kendi varoluşunuzdur. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Bilincinde olmadığım bir şeyin, "var olmadığı"nı söylemek, tümüyle yanlıştır. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Bilinçli deneyiminiz dışında, var olduğunu iddia ettikleriniz, eldeki bilgilerden çıkarılmış sonuçlardır. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Bildiğinizi, sonuna kadar araştırın, inceleyin! Varoluşunuzun, bilinmeyen katmanlarına ulaşacaksınız. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( VARLIK: İçerik(mahiyet) olarak harf, dışlaşmış(tezahür etmiş) olarak rakam. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Dış dünyada bulunan varolanların biçimleri, zihinde, kavramlar olarak bulunur. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Gerçek varoluşunuzun derin katmanlarına ulaştıkça, zihninizin, yüzeydeki oyunlarının sizi pek az etkilediğini göreceksiniz. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Varoluşta, süreklilik olamaz. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Kişi, kendi emeğinin varolanıdır. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Varlığın dört biçimi/yansıması:
* VUCUD-İ AYNÎ
* VUCUD-İ ZİHNÎ
* VUCUD-İ HATTÎ/KİTABÎ
* VUCUD-İ LİSANÎ/İBARÎ )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( VARLIK:
* Özne-nesne ilişkisinde somut(vucûd fi'l-a'yân [Ar.])
* Zihnî (vucûd fi'l-ezhân [Ar.])
* Sözlü (vucûd fi'l-ibâre [Ar.])
* Yazılı (vucûd fi'l-kitâbe [Ar.]) )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( VUCÛD-U HARİCÎ: Varoluşunu, benim istencime/irâdeme borçlu olmayan. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( VARLIK: Ne yapacağının araçlarını bilmek açısından bilmek. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Bütünlük. İLE/VE/DEĞİL/<> Parça. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( İlkeseldir. İLE/VE/DEĞİL/<> Olmayabilir. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Becoming has, apparently, no beginning and no end, for it restarts every moment.
What contradicts itself, has no being. Or it has only momentary being, which comes to the same.
Beyond being and not-being lies the immensity of the real.
Being need not be self-conscious.
To say that what I am not conscious of does not exist, is altogether wrong.
What you claim exists outside conscious experience is inferred.
Whatever you see it is always your own being that you see.
Investigate what you know to its very end and you will reach the unknown layers of your being.
When you reach the deep layers of your true being, you will find that the mind's surface-play affects you very little.
There can be no continuity in existence. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Bâtın. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Zâhir. )


-VARLIK ve/=/<> BÜTÜNLÜK



-VARLIK ve/<> DARLIK



-VARLIK ve/<>/||/= İYİLİK



-VARLIK ve/<> KUDRET



-VARLIK ile/ve/<> METAFİZİK

( ... İLE Fiziğin konusu olanları/olabilecekleri konu kılmaz. )


-VARLIK ile/ve/<> METAFİZİK

( Varlık, metafiziğin söz konusudur. )


-VARLIK ile/ve/||/<> ÖZ ile/ve/||/<> KAVRAM



-VARLIK ile/ve/<> VAROLAN ile/ve/<> TİN

( Hakk. İLE/VE/<> Halk. İLE/VE/<> Hüve. )


-VARLIK ve/<> VAROLUŞ ve/<> İNSAN



-VARLIK ile/ve/değil/<> YAŞAMSALLIK/HAYATİYET[Ar.]



-VARLIK ile/ve/değil/<> YOKLUĞUN VARLIĞI

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> İnsan. )


-VARLIK ile/ve/<> YORUMLANMIŞ VARLIK

( ... İLE/VE/<> Dil. )


-VAROLAN BİLİMİ ile/ve/||/<> UYGULAMALI VAROLAN BİLİMİ



-VAROLAN BİLİMİNDE:
ALAN ile/ve/||/<> ÜST SEVİYE



-VAROLAN:
SÜREKSİZ OLAN ile/ve/||/<> TANE ÜZERİNDEN DÜŞÜNME



-VAROLAN/MEVCÛD ile/ve/=/||/<>/> BİLİNEN/MALUM



-VAROLAN ile/ve/<> OLANAKLI ile/ve/<> OLASILIKLI



-VAROLAN ile/ve/değil/<> SÖZ KONUSU OLAN

( Bulunuş. İLE/VE Buluş. )


-VAROLAN ile/ve/değil/<> SÖZ KONUSU OLAN

( ... İLE Fiziğin konusu olanları/olabilecekleri konu kılmaz. )


-VAROLAN ile/ve/değil/<> SÖZ KONUSU OLAN

( Varlık, metafiziğin söz konusudur. )


-VAROLAN ile/ve/||/<> TÜRÜM

( ... İLE/VE/||/<> Varolanların oluşumu. )


-VAROLAN ile/ve/<> VAR OLMASI GEREKEN ile/ve/<> HAYAL ETTİĞİNİ/N GERÇEKLEŞTİR(İL)ME(Sİ)

( Bilim. İLE/VE/<> Felsefe. İLE/VE/<> Sanat. )


-VAROLANBİLİMİ ile/ve/||/<>/> BİLGİBİLİMİ



-VAROLANLARIN, VAROLMASI...:
GÖZLEMLEYEBİLSEK DE ve/||/<> GÖZLEMLEYEMESEK DE



-VAROLDUĞUNDAN DOLAYI DÜŞLENEN ile/ve/||/<> DÜŞLENDİĞİNDEN DOLAYI VAR OLACAK OLAN



-VAROLUŞ:
TÖZ ile/ve/||/<>/> ERK ile/ve/||/<>/> ETKİ ile/ve/||/<>/> EDİM ile/ve/||/<>/> NEDENSELLİK



-VAROLUŞ ile/ve/<> DEĞİŞTİRİLEMEZLİK



-VAROLUŞ ile/ve/||/<> DİL ile/ve/||/<> MANTIK



-VAROLUŞ ve/<> DİRENÇ



-VAROLUŞ ve/<> DUYARLILIK



-VAROLUŞ ile/ve/<> EGEMENLİK



-VAROLUŞ ve/||/<> EŞİTLİK



-VAROLUŞ ile/ve/<> ETKİNLİK



-VAROLUŞ ile/ve/<> İDRÂK EDİLMİŞLİK



-VAROLUŞ ve/||/<> KARAR ALABİLME



-VAROLUŞ ve/||/<> ÖLÇÜ ve/||/<> FELSEFE ve/||/<> TÜZE ve/||/<> SANAT ve/||/<> SPOR ve/||/<> BÜTÜNLÜK ve/||/<> SUSABİLMEK ve/||/<> YOK/LUK

( Saygı gerek önce
Sonra ölçü
Sonra anlayış gerek
Sonra hak gözetmek
Özen ve duyarlılık gerek
Sürekli hareket gerek
Her an bütünlük
Çoğunlukla susabilmek
Herşeyin ölçütü yok(luk)

[En sonunda, Yaşam ve İnsan/Kişilik] )


-VAROLUŞ ve/||/<> ÖLÇÜ ve/||/<> FELSEFE ve/||/<> TÜZE ve/||/<> SANAT ve/||/<> SPOR ve/||/<> BÜTÜNLÜK ve/||/<> SUSABİLMEK ve/||/<> YOK/LUK

( Üzerine düşünülebilecek ve konuşulabilecekler, düşünülmesi ve konuşulması gerekenler/öncelikliler... )


-VAROLUŞ ile/ve/||/<> TARİH



-VAROLUŞ ile/ve/değil/<> VAROLAN

( Varolan, olasıların en iyisidir. )


-VAROLUŞ ile/ve/değil/<> VAROLAN

( Saf varoluşta, parça fikri yoktur. )


-VAROLUŞ ile/ve/değil/<> VAROLAN

( Varoluş başlangıçsızdır ve sonsuzdur. )


-VAROLUŞUMUZ:
ANLAMLI! ve/||/<> YETERLİ!

( Sadece, varolmamız/varoluşumuz bile, (yeterince) anlamlı ve yeterlidir!
[ Bir miktar fazlası da, -beklenti içine düşmeden!- olabilir elbette! ] )


-VAROLUŞUNDAN RÂZI OLUNMUŞLUK ile/ve/<>/>/< AHLÂKINDAN RÂZI OLUNMUŞLUK

( RÂZİYE ile/ve/<>/>/< MARZİYE )


-VAROŞ ile/<> FAVELA

( Gecekondu mahallelerinde yaşayanlar. İLE/<> Rio de Janeiro - Brezilya gecekondu mahallelerinde yaşayanlar. )


-VARSAYIM ile/ve/değil/||/<>/< DOLAYIM



-VARSAYIM ile/ve/değil/||/<>/< YAKLAŞIM



-VARSAYMAK ile/ve/<>/değil/yerine ZANNETMEK



-VARSIL/LIK(ZENGİN[Fars. < SENGİN]/LİK) ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/></< YOKSUL/LUK(FAKİR/LİK)

( Malı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/=/||/<>/>

-VARSIL/LIK(ZENGİN[Fars. < SENGİN]/LİK) ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/></< YOKSUL/LUK(FAKİR/LİK)

( Rezilliğin yardımcısı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/=/||/<>/>

-VARSIL/LIK(ZENGİN[Fars. < SENGİN]/LİK) ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/></< YOKSUL/LUK(FAKİR/LİK)

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/=/||/<>/>

-VARSIL/LIK(ZENGİN[Fars. < SENGİN]/LİK) ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/></< YOKSUL/LUK(FAKİR/LİK)

( )


-VARSIL/LIK(ZENGİN[Fars. < SENGİN]/LİK) ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/></< YOKSUL/LUK(FAKİR/LİK)

( )


-VARSIL/LIK(ZENGİN[Fars. < SENGİN]/LİK) ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/></< YOKSUL/LUK(FAKİR/LİK)

( Paranın satın alamayacağı bir şeye sahip olana kadar varsıl değilizdir. )


-VARSIL/LIK(ZENGİN[Fars. < SENGİN]/LİK) ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/></< YOKSUL/LUK(FAKİR/LİK)

( "Beş parasızmış" gibi yaşadıklarından dolayı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/=/||/<>/>

-VARSIL/LIK(ZENGİN[Fars. < SENGİN]/LİK) ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/></< YOKSUL/LUK(FAKİR/LİK)

( Yoksulluğu över. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/DEĞİL/YERİNE/=/||/<>/>

-VARSIL/ZENGİN ile/ve/<> GÖNÇ

( ... İLE Varlıklı. )


-VARSIL/ZENGİN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SAYGIN

( Yüksek bir makamda bulunan namuslu biri, görev süresi sona erdiği zaman, varsıl değil saygın biri olmalıdır. )


-VARSIL ile/ve/değil/yerine/||/<> KANAAT SAHİBİ



-VARSILLIK/ZENGİNLİK(") ile/ve/değil/||/<>/> VARLIK/SERVET

( Bağırır. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Fısıldar. )


-VASAT ile/ve/değil/<> İTİDAL



-VASİYET ile/ve/<> NASİHAT



-VATAN:
MEZAR ve/||/<> İNSAN ve/||/<> DİL ve/||/<> DÜZEN/NİZAM ve/||/<> TARİH ve/||/<> DESTAN/LAR ve/||/<> GAZÂVATNÂME ve/||/<> TÜRKÜ VE AĞIT ve/||/<> NİNE VE NİNNİ ve/||/<> ROMAN ve/||/<> HATIRAT



-VATAN ve/=/||/<> YÂR



-VATANDAŞ ile/ve/<> BİREY



-VATANDAŞ değil/ile/ve/yerine/<>/= YURTTAŞ



-VATANINI SEVMEK ve/||/<> ALLAH'I SEVMEK



-VATANSIZ/LAR ile/ve/||/<> KÂĞITSIZ/LAR



-VATİKAN ile/||/<> MANASTIR

( Katolik Hıristiyan mezhebinin Roma'da bulunan merkezi. Papalık. İLE/||/<> Bazı keşiş ve rahiplerin dünya ile ilgilerini keserek yaşadığı yer. )


-VATNAJÖKULL ile/ve/<> LANGJÖKULL ile/ve/<> HOFSJÖKULL

( Kuzey Kutbu'nda ve İzlanda yakınlarındaki üç büyük buzul. )


-VAZGEÇ! ile/ve/||/<> VAZGEÇME!

( Dünyadan. İLE/VE/||/<> Kendinden! )


-VAZGEÇİRMEDE/CAYDIRICILIKTA:
GENEL ÖNLEM ile/ve/||/<> ÖZEL ÖNLEM



-VAZGEÇMEK ile/ve/değil/yerine/||/<> DEĞİŞMEK



-VAZGEÇMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< PEŞİNDE KOŞMAMAK



-VAZGEÇMEYELİM!:
GÜLÜMSEMEKTEN ile/ve/||/<> SEVMEKTEN ile/ve/||/<>
ÖĞRENMEKTEN ile/ve/||/<> HAYALLERİMİZDEN



-VE ile/ve/||/<> İLE

( )


-VEBÂ/COCOLIZTLI[Aztek dili]:
HIYARCIKLI/BUBONİK ile/ve/||/<> AKCİĞER/PNÖMONİK ile/ve/||/<> PULMONER/SEPTİSEMİK

( )


-VEDÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< VEFÂ



-VEFÂ ile/ve/<> HİLM

( Sözünde durma, sözünü yerine getirme. | Dostluğu devam ettirme. | Onun yanındayken nasılsan, uzaktayken de aynı olmak. İLE/VE/<> Kişinin doğasında olan yumuşaklık. )


-VEFÂ ile/ve/<> HİLM

( Doğanızdaki yumuşaklığı anımsayarak kimseye hesap/borç takmayın! )


-VEFÂ ile/ve/değil/<> SAYGI GÖSTERMEK



-VEGAN BESLEN("ME")MEK/OL("MA")MAK:
HAYVANLARA ve/değil/yerine/||/<>/> BİZE

( Pahalıya mal olur. VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Ucuza mal olur. )


-VEGAN BESLEN("ME")MEK/OL("MA")MAK:
HAYVANLARA ve/değil/yerine/||/<>/> BİZE

( APUKURYA[Yun.]: Et yenilmeyen dönem. )


-VEGAN/LIK ve/||/<> CAYNACI/LIK(JAİNİZM)

( Hiçbir hayvanın etini ve/ya da ürünlerini yememenin yanısıra, hayvanları, mal/kaynak ya da köle olarak kullanmamayı esas alarak yaşam sürdürme tutumu. VE/||/<> Doğaya, düzene(sisteme) yük ya da olumsuz etki yaratmayacak biçimde, temel gereksinim/zorunlulukların ötesine geçmeyecek biçimde, doğayla uyumlu ve bütünlüklü bir yaşam sürdürme tutumu. )


-VEHÂMET ile/ve/<> HEZİMET



-VEHİM ile/ve/||/<> SAFSATA



-VEHİM ile/ve/||/<> TELÂŞ



-VEKÂLET:
MÜŞTEKÎ ile/ve/değil/||/<> MÜDÂFİ

( [Vekâletnâme] Gerekir. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Gerekmez. )


-VEKÂLET:
MÜŞTEKÎ ile/ve/değil/||/<> MÜDÂFİ

( Müştekinin vekili olur. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Sanığın/şüphelinin müdâfisi olur. )


-VEKTÖR:
YEĞİNLİK/ŞİDDET ve/||/<>/> YÖN



-VEKTÖR ile/ve/değil/||/<>/< VEKTÖR UZAYI

( )


-VEKTÖR ile/ve/değil/||/<>/< VEKTÖR UZAYI

( Bir vektör, vektör uzayının öğesidir. )


-VELÂYET:
ÖZGÜRLÜK ve/<> ÖZGÜNLÜK



-VELÂYET ile/ve/||/<> HIDÂNE HAKKI



-VEN ile/ve/<> VENÜL

( Kanı, kalbe doğru götüren toplardamarlar. İLE/VE/<> Kılcal damar yatağı ve bir ven arasında kan taşıyan kan damarı. )


-VENA:
AŞK ve/<> ŞARAP



-VENUS URANIA ile/ve/||/<> VENUS PANDEMUS

( Saf Aşk. İLE/VE/||/<> Duygularla olan. )


-VENUS URANIA ile/ve/||/<> VENUS PANDEMUS

( Gökte. İLE/VE/||/<> Yerde. )


-VER(EBİL)MEK:
OLDUĞUNDA/BOLLUKTA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLMADIĞINDA/KITLIKTA/ZORLUKTA/YOKLUKTA



-VERDİĞİN ŞEYLERİ "GÖRMEMEK" ve/||/<>/>/< VEREBİLECEĞİN ŞEYLERİ ARTIRMAK



-VEREM ve/||/<> VEREM/KOH BASİLİ(MİKROBU)[< R. Koh adından]



-VERİ BİLİMİNDE:
YAPAY ZEKÂ ile/ve/||/<>/> MAKİNE ÖĞRENMESİ ile/ve/||/<>/> DERİN ÖĞRENME

( image )


-VERİ BİLİMİNDE:
YAPAY ZEKÂ ile/ve/||/<>/> MAKİNE ÖĞRENMESİ ile/ve/||/<>/> DERİN ÖĞRENME

( image
image
image
)


-VERİ ile/ve/=/<> HABER



-VERİLİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KAZANILMIŞ



-VERİLİ ile/ve/||/<>/> VAROLAN

( Doğa. İLE/VE/||/<>/> Kültür. )


-VERİM ile/ve/||/<> YAPIT



-VERİMLİ/LİK ile/ve/||/<> ÇİLECİ/LİK



-VERİMLİLİK ve/||/<> BEREKET ve/||/<> ÜRETKENLİK



-VERMEK:
SELENİNİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KULAĞINI

( Az kişiye. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Çok kişiye. )


-VERMEK ile/ve/<>/değil GERİ VERMEK



-VERMEK ile/ve/<>/< NASIL VERECEĞİNİ BİLMEK

( Aslolan/esas. İLE/VE/<>/< Yöntem/usûl. )


-VERMEK ve/||/<>/> VAR OLMAK



-VERMEK ve/||/<>/> VARMAK



-VERMEK ile/ve/||/<>/>/< VAZGEÇMEK



-VERTİGO ile/||/<> BAŞ DÖNMESİ

( İç kulaktaki denge organlarının bozulması ile çevrenin dönüyormuş gibi algılanması. İLE/||/<> Denge kaybı ve dengesizlik duyumu. )


-VERTIGO ve/||/<> HITCHCOCK

( Alfred Hitchcock'un en çok sevilen filmi. )


-VERTİGO ve/<> TİP 1 DİYABET ve/<> HEMATOİD ARTRİT ve/<> LUPUS ve/<> MS ve/<> HAŞİMATO



-VETED:
MECMÛ ile/ve/<> METRÛK

( İlk ikisi harekeli, sonundaki sakin ise. [örnek: sekiz] İLE/VE/<> Sondaki sakin, ortaya gelmişse. [örnek: altı] )


-VETED:
MECMÛ ile/ve/<> METRÛK

( Kısa hece önce ve uzun hece sonra. İLE/VE/<> Uzun hece önce ve kısa hece sonra. )


-VETERİNERLİK FAKÜLTESİ(ANKARA ÜNV.) <>/< YÜKSEK ZİRAAT OKULU



-VEZİR[Ar.] ile/=/||/<> ÂSAF[Ar.]

( Osmanlılarda devletin bakanlık, valilik gibi yüksek görevlerinde bulunan ve paşa unvanını taşıyan kişi. İLE/=/||/<> Doğu edebiyatlarında vezirin eş anlamlısı olarak kullanılır. Süleyman peygamberin ünlü veziri~İsrailoğulları soyundan gelen Âsaf b. Berhıya'dan kalmadır. )


-VEZİR ile/||/<> VEZİR-İ ÂZÂM

( Bakan. İLE/||/<> Sadrazam, başbakan. )


-VİCDAN ile/||/<> GAM



-VİCDAN ve/||/<> İHLÂS

( Tek (")tapınağımız/mâbedimiz("). VE/||/<> Yönetimimiz/yöneticimiz, hâkimiyetimiz//hakimimiz. )


-VİCDAN ve/=/||/<> MÂBED



-VİCDAN ile/ve/<> VAHİY



-VİCDÂNÎ AHLÂK ile/ve/<> İDRÂKÎ AHLÂK ile/ve/<> İRFÂNÎ AHLÂK



-VİCDÂNÎ DİN ve/+/||/<> AHLÂKSIZLIK



-VICTOR FRANKL ve/||/<> IRVIN YALOM



-VICTORIA GÖLÜ ve/||/<> MALAWI GÖLÜ

( Afrika'nın en büyük, dünyanın ikinci büyük tatlı su kaynağıdır. VE/||/<> Dünya üzerindeki öteki tatlı su düzeninde bulunmayan canlılara ev sahipliği yapmaktadır. )


-VİDA[İt. < VITE] ile/ve/||/<> TORNAVİDA[İt. < TORNO-VITE]

( Döndürülerek bir yere sokulan burmalı çivi. İLE/VE/||/<> Vidaları söküp takmakta kullanılan, ucu düz, yıldız ya da farklı biçimlerde olabilen araç. )


-VİETNAM'IN:
ADALARI ve/<> HA LONG BAY

( [Vietnam'ın] Doğal güzelliği ile Tayland, Malezya ya da Filipinler ile rekabet edecek durumda 3000 adası bulunmaktadır.[Ancak 1600'ünün adı bulunmaktadır.] VE/<> Etkileyecilikleri çok yüksek olan turistik adaları. )


-VİNÇA DAMGALARI ile/ve/||/<>/> ORHUN ABECELERİ



-VİRAL BULAŞ ile/||/<> BAKTERİYEL BULAŞ

( Virüslerin neden olduğu, genellikle kendiliğinden iyileşen bulaşlar. İLE/||/<> Bakterilerin neden olduğu, antibiyotiklerle tedavi edilebilen bulaşlar. )


-VİRGÜL ile/<> VAV



-VIRILDAMAK ile/ve/<> VIZILDAMAK

( Usandıracak, sinirlendirecek biçimde, durmadan konuşmak. İLE/VE/<> Vız diye ses çıkması. | Hafif seste ve bezdirici biçimde yakınmak, sızlanmak. )


-VİSKOZ[Fr.] ile/ve/<> VİSKOZİTE

( Selülöz türevlerinin üretiminde kullanılan, koloidal selülöz çözeltisi. İLE/VE/<> Ağdalı, koyu kıvamlı bir maddenin özelliği, ağdalık. )


-VİTAMİN:
D2(ERGOKALSİFEROL) ile/ve/||/<> D3(KOLEKALSİFEROL)

( D vitamini, metabolizma için gerekli olan kalorisiz bir organik nesnedir. Yağlarda çözünür ve yağ dokusunda depolanır. İkisi de D vitamininin etkin biçimine dönüştürülür. D vitamini, sağlık için gerekli olan birçok süreçte yer alır. Kas gücünü artırır, bağışıklık düzenini güçlendirir, yangıyı önlemeye yardımcı olur, ince bağırsakta kalsiyum emilimini artırır, kemik oluşumu, bileşimi, büyümesi ve onarımı için gerekli olan yeterli kalsiyum ve fosfat seviyelerinin korunmasına yardımcı olur. İkisi de karaciğerde kalsifediol'e metabolize edilir. Bu nesne, böbreklere geçer ve D vitamininin etkin biçimi olan kalsitriolün salınmasını sağlar. Gıdalardan D vitamini alımı düşük olduğundan, birçok uzman takviye almayı önermektedir. Yeterli dozlar konusunda düşünce birliği yoktur. Ayrıca güneş koruyucu olmadan her gün 10-15 dakika güneşlenmek D vitamini seviyesini artıracaktır. D3 vitamininden daha az kararlı olan D2 vitamini, nem ve ısıya daha duyarlıdır. D3 vitamini gövdedeki kalsitriol seviyesini D2 vitamininden daha fazla artırmaktadır. Uzmanlar, gövde tarafından daha iyi emildiğinden, D3 vitamini desteği önermektedir. )


-VİTAMİN:
D2(ERGOKALSİFEROL) ile/ve/||/<> D3(KOLEKALSİFEROL)

( Bitki kökenlidir. İLE/VE/||/<> Ultraviyole ışığın kolesterol üzerindeki etkisi ile ciltte üretilir. )


-VİTAMİN:
D2(ERGOKALSİFEROL) ile/ve/||/<> D3(KOLEKALSİFEROL)

( Tahıllar gibi çoğu gıdada az oranda bulunur. İLE/VE/||/<> Yağda çözünen bir vitamindir. Gıda yoluyla alınabildiği gibi güneşlenme yoluyla da deride üretilir. )


-VITRIOL / V.I.T.R.I.O.L.:
VISITA ile/ve/||/<> INTERIORE ile/ve/||/<> TERRAE ile/ve/||/<> RECTIFICANDO ile/ve/||/<> INVENIES ile/ve/||/<> OCCULT ile/ve/||/<> LAPIDEM



-VIZ ile/ve/||/<> TIRIS

( ... İLE/VE/||/<> Atların kısa adımlarla hızlı yürüyüşü. )


-VIZ ile/ve/||/<> TIRIS

( Gelir. İLE/VE/||/<> Gider. )


-VOLKAN/SAL ile/ve/||/<> MAGMA/SAL



-VOLT ile/ve/||/<> AMPER[< AMPÈRE (Fizikçi)] ile/ve/||/<> OHM/OM

( Elektrikte kullanılan potansiyel farkı (gerilim) birimi. İLE/VE/||/<> Elektrik akımında yeğinlik/şiddet birimi. İLE/VE/||/<> Elektrik direnci. )


-VOLT ile/ve/||/<> AMPER[< AMPÈRE (Fizikçi)] ile/ve/||/<> OHM/OM

( )


-VOLTAJ ile/ve/||/<> AKIM

( Elektriksel potansiyel farkı. İLE/VE/||/<> Bir iletkenden geçen elektrik yükü miktarı. )


-VOLTMETRE[Fr. < Yun.] ile/ve/<> VOLTAMETRE[Fr. < Yun.]

( Bir elektrik devresindeki gizilgüç farkını volt cinsinden ölçmeye yarayan aygıt. İLE/VE/<> Bir elektrotta, açığa çıkan madde miktarına göre devreden geçen elektrik miktarını ölçmeye yarayan aygıt. )


-VS. VS. ... ile/ve/||/<> GİBİ ... GİBİ ...



-VÜCUB EHLİYETİ > HAK EHLİYETİ ve/||/<> EDÂ EHLİYETİ ve/||/<> CEZAİ EHLİYET ve/||/<> FİİL EHLİYETİ



-VUCUD-İ ZİHNİ ile/ve/<> NEFS-ÜL EMR



-VUKÛFİYET ile/ve/||/<>/> HAKİMİYET



-VUKÛFİYET ile/ve/||/<> İHÂTA



-VUSLAT ile/ve/<> VAHDET



-VUSÛL ve/||/<>/< USÛL

( Yöntem olmadan, kavuşma olmaz. / Usûlsüz, vusûl olmaz. )


-WABP:
WERNICKE ve/||/<> ANGULER GIRUS ve/||/<> BROCHA ve/||/<> PREFRONTAL KORTEKS



-WAI:
TEŞEKKÜR EDİYORUM ile/ve/||/<> MERHABA ile/ve/||/<> HOŞÇAKAL



-WALTER BENJAMIN ile/ve/||/<> BERTOLT BRECHT

( 15 Temmuz 1892 - 26 Eylül 1940 İLE/VE/||/<> 10 Şubat 1898 - 14 Ağustos 1956 )


-WALTER BENJAMIN ile/ve/||/<> FREUD

( Benjamin, Freud'un yazı ve kitaplarının iyi bir okuyucusudur. )


-WALTER BENJAMIN ile/ve/||/<> GERSHOM SCHOLEM

( 15 Temmuz 1892 - 26 Eylül 1940 İLE/VE/||/<> 05 Aralık 1897 - 21 Şubat 1982 )


-WEB:
WEB 1.0 ile/ve/||/<>/> WEB 2.0 ile/ve/||/<>/> WEB 3.0



-WI-FI:
WPA2 ile/<>/> WPA3



-WILHELM VON HUMBOLDT ve/||/<> ALEXANDER VON HUMBOLDT

( 22 Haziran 1767 - 08 Nisan 1835 VE/||/<> 14 Eylül 1769 - 06 Mayıs 1859 )


-WILHELM VON HUMBOLDT ve/||/<> ALEXANDER VON HUMBOLDT

( )


-WILLIAM STERN ile/ve/||/<> ALLAN SCHORE ile/ve/||/<> DONALD WINNICOTT



-WOLFGANG AMADEUS MOZART ile/ve/||/<> LUDWIG VAN BEETHOVEN

( 27 Ocak 1756 - 05 Aralık 1791 ile/ve/||/<> 17 Aralık 1770 - 26 Mart 1827 )


-WOLFGANG AMADEUS MOZART ile/ve/||/<> LUDWIG VAN BEETHOVEN

( ... İLE/VE/||/<> Kulağı, duyma yetisini kaybetmiş olan.[1801'de işitme sorunları yaşamaya başlamış ve 1817'de tamamen duymamaya başlamıştır.] )


-WTER ile/ve/<> GAICHA ile/ve/<> LOSSI

( Yeni Kaledonya'nın üç önemli adasından biri olan Lifou'da yaşayan 3 kabile.
[Lifou'nun başkentinin adı ise "We"dir.] )


-WUHAN'DAN[ - ÇİN], (BAZI) HAYVANLARLA OLAN YAKIN İLİŞKİLERİNDEN DOLAYI ÇIKAN HASTALIKLAR:
SUÇİÇEĞİ ve/||/<>/> VEBÂ ve/||/<>/> KORONA

( )


-XENIA[Yun.] ile/ve/||/<> IMAGO

( [İmge:] Yunan'da. İLE/VE/||/<> Roma'da. )


-XOCHIMILCO ve/||/<> TRAJINERA

( Meksika'da, "Çiçeklerin yetiştiği yer" anlamına gelen su kanalı. VE/||/<> Geleneksel Meksika tekneleri. )


-XOCHIMILCO ve/||/<> TRAJINERA

( )


-YA DOĞRUYSA ile/ve/||/<> YA ÖYLE DEĞİLSE

( Tüzede(hukukta). İLE/VE/||/<> Bilimde. )


-YA/YA DA ile/ve/değil/yerine/||/+/<>
( HEM, HEM DE ve/||/<> NE, NE DE )

( Ayrım. | İLE/VE/<> Birlik/bütünlük. )


-YA/YA DA ile/ve/değil/yerine/||/+/<>
( HEM, HEM DE ve/||/<> NE, NE DE )

( 0 1 ile/ve/<> [ 1 ile/ve/<> 0 ] )


-YA/YA DA ile/ve/değil/yerine/||/+/<>
( HEM, HEM DE ve/||/<> NE, NE DE )

( "Ne, ne de", "hem, hem de" ile birliktedir![ayrı değildir!] [sadece insana/gelişmiş zihinlere özgüdür!] )


-YA/YA DA ile/ve/değil/yerine/||/+/<>
( HEM, HEM DE ve/||/<> NE, NE DE )

( Doğada/fizikte/hayvanlarda, deneyde/laboratuvarda. İLE/VE/<> Sadece İNSAN'da. )


-YA/YA DA ile/ve/değil/yerine/||/+/<>
( HEM, HEM DE ve/||/<> NE, NE DE )

( Bir şey(ler)i bildirtir. İLE/VE/<> Kendini bildirtir. )


-YA/YA DA ile/ve/değil/yerine/||/+/<>
( HEM, HEM DE ve/||/<> NE, NE DE )

( EL: [Bağlamına/işlevine/yerine/gereksinime göre]
Hem kirli, hem de temiz
Ne kirli, ne de temiz. )


-YA/YA DA ile/ve/değil/yerine/||/+/<>
( HEM, HEM DE ve/||/<> NE, NE DE )

( DEKOLTE:
Hem açık, hem de kapalı
Ne açık, ne de kapalı. )


-YABANCI/LAŞTIRMA ile/ve/değil/||/<>/< TAŞRALI/LAŞTIRMA



-YABANCI ile/ve/değil/yerine/||/<> BİLİNMEYEN/TANINMAYAN



-YABANCILAŞ(TIR)MA ile/ve/<> ÖTEKİLEŞ(TİR)ME



-YABANCILAŞMA ile/ve/<> İNKÂR



-YABANCILAŞMA ile/ve/||/<>/> YADSIMA



-YABANGÜLÜ ile/ve/<> İTBURNU

( Gülgillerden, çiçekleri soluk pembe, beyaz, yemişi parlak kırmızı renkte bir bitki. İLE/VE/<> Yabangülünün meyvesi. )


-YABANİ LAHANA ile/ve/||/<>/> ALABAŞ ile/ve/||/<>/> MANGIR ile/ve/||/<>/> BROKOLİ ile/ve/||/<>/> BRÜKSEL LAHANASI ile/ve/||/<>/> LAHANA ile/ve/||/<>/> KARNABAHAR

( image )


-YABANSI/ACAYİP[Ar. < ACAİB] ile/ve/||/<> GARAYİP[Ar.] ile/ve/||/<> [Ar. < GARAİB]

( Sağduyuya, göreneğe, olağana aykırı, garip, tuhaf, yadırganan, yabansı. | Şaşırma anlatan bir söz. İLE Görülmemiş, şaşılacak şeyler, işitilmemiş olaylar. )


-YABLO AÇMAZI ile/ve/||/<> TANRILAR AÇMAZI



-YÂD ETME! ile/ve/||/<>/> FERYÂD ETME!

( Geçmişi. İLE/VE/||/<>/> Geleceğe.
Geçmişi yâd etme, geleceğe feryâd etme! )


-YADIRGAMA(MA)K ile/ve/değil/||/<> YABANA ATMA(MA)K



-YADIRGAMA ile/değil/yerine/<> BENİMSE(YE)MEME



-YADIRGAMAK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> "YARGILAMAK"



-YADIRGAMAK ile/ve/değil/||/<>/< TANIMLAYAMAMAK



-YADIRGAMAK ile/ve/||/<> TUHAF KARŞILAMAK



-YADSIMA ile/ve/||/<> GÖZARDI ETME



-YADSIMA ile/ve/<> ÖNEMSEMEME



-YAĞ BEZESİ ile/ve/<> YAĞ KİSTİ ile/ve/<> YAĞ BİRİKİNTİSİ



-YAĞ DAMLASI DENEYİ ve/||/<> ELEKTRONUN YÜKÜNÜN ÖLÇÜLMESİ

( 1909 yılında yapılan bir deneyde, elektronun yükünün büyüklüğü ölçüldü. Robert A. Millikan[] 22 Mart 1868 - 19 Aralık 1953], ayrıca bu yükün en küçük birim yük olduğunu ve bu yükün kuantize olduğunu da ortaya koydu... )


-YAĞ DOKUSU:
BEYAZ ile/ve/||/<> KAHVERENGİ ile/ve/||/<> KEMİK İLİĞİ

( Deri altında, karın içinde, iç örgenlerin çevresinde birikir. Çoğunlukla kalça ve göbek olarak görürüz. İç örgen yağlanmasını ise göremeyiz. Araçlarla ölçmek gerekir. Beslenme yanlışları, metabolizmadaki sorunlar, bu yağ dokusunu artırır, şişmanlama nedeni ve sonucudur. İLE/VE/||/<> Sırtta, kürek kemiklerinin arasında ve omuzda bulunur. Yattığımız yerden kalori yakmamızı sağlar. Gövde ısısının dengesinde çok önemlidir. İLE/VE/||/<> Uzun kemiklerin iki ucunda, kan yapımında görevli kırmızı kemik iliği, kemiğin ortasında ise sarı kemik iliği bulunur. Bu yağlı ilik salgıladığı büyüme etmenleriyle kemiğin yenilenmesinde çok önemlidir. )


-YAĞ ile/<> LİPİT[Fr. < Yun.]

( ... İLE/<> Her tür organik yağa verilen ad. )


-YAĞLI CİLT ile/ve/<> SİVİLCELİ CİLT

( Organik Yağlı ve Sivilceli Ciltler için özel kremler )


-YAĞMUR ADAM ve/||/<>/> TEMPLE GRANDIN

( ... VE/||/<>/> Otizmin, bireyler ve toplum tarafından algısı, yorumlanışı, gösterilen yanlış tepkiler yerine yapıcı yaklaşımların farkını harika bir süreç ve anlatımla sunuyor. )


-YAĞMUR ADAM ve/||/<>/> TEMPLE GRANDIN

( Otizmli Bireylerle İlgili Çekilmiş 17 Film...
- Temple Grandin
- Barfi
- Mary&Max
- Yağmur Adam /Rain Man
- My Name is Khan
- Benim Adın Sam /I am Sam
- Snow Cake
- Ocean Heaven /Hai Yang Tian Tang
- Ben X
- The Black Balloon
- Campeones
- Adam
- Mozart be Balina / Mozart and the Whale
- Çok Gürültü ve Çok Yakın
- Sevgili John
- Silent Fall
- Molly )


-YAĞMUR ile/ve/değil/<> HAMSİN

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Kum yağdırır. )


-YAĞMUR ile/ve/değil/||/<>/< YAĞIŞ



-YAĞMURCUN ile/||/<> CILIBIT

( ... İLE/||/<> Büyük ve halkalı küçük yağmurcunlar. )


-YAKALAMA ile/ve/||/<> BELİRLEME



-YAKARIŞ ile/ve/<> HAYKIRIŞ



-YAKARIŞ ve/||/<>/> TÖVBE



-YAKI ile/<> YAKIAĞACI ile/<> YAKIOTU

( Bazı sayrılıkları sağaltmak amacıyla bir bez üzerine yayılıp gövdenin bazı yerlerine konulan, koyuca lapa ya da özel biçimde yapılmış eczalı parça. İLE/<> Kabukları, yakı olarak kullanılan, defne türünden bir ağaç. İLE/<> Küpeçiçeğigillerden, kırmızı ya da pembe çiçekli, sulak yerlerde yetişen, küçük bir süs bitkisi. )


-YAKIN İLİŞKİ ve/||/<>/< "DÖRT MEVSİM" BOYUNCA GÖRMEK/YAŞAMAK

( İlişki/yakın ilişki, dört mevsim boyunca görmeden ol(uş)maz! )


-YAKIN İLİŞKİ ile/ve/||/<> YOĞUN İLİŞKİ



-YAKIN KAYBI ve/||/<>/> KAYIP KAYGISI



-YAKIN/LIK ile/ve/<> YATKIN/LIK



-YAKÎN ile/ve/<> KEŞF



-YAKIN ile/ve/değil/<>/> UZAK DURULAN/TUTULAN "YAKIN"



-YAKINDIĞIMIZ" ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/<>/< (")YAKINIMIZ(")



-YAKINLAŞMA ile/ve/||/<>/> BEKLENTİ > HÜSRAN ile/ve/||/<>/> ÖFKE



-YAKINLAŞMA ile/ve/||/<>/> UZAKLAŞMA GEREKSİNİMİ



-YAKINLAŞMA ve/<> YAKINSAMA



-YAKINLAŞMAK ve/||/<> YALINLAŞMAK



-YAKINLIK-UZAKLIK ile/ve/||/<> BAŞATLIK-ÇEKİNGENLİK



-YAKINLIK:
FİZİKSEL ile/ve/||/<> UYGULAYIMSAL ile/ve/||/<> DUYGUSAL ile/ve/||/<> EŞEYSEL



-YAKINLIK:
SIKICI ile/ve/değil/||/<>/< BOĞUCU

( Kavuşmada[vuslatta], bıkma/sıkılma[gına] vardır. )


-YAKINLIK ile/ve/<>/değil ACIMA



-YAKINMA ile/ve/değil/||/<>/> DÜŞ KIRIKLIĞI



-YAKINSAMA ile/ve/||/<> YAKLAŞMA



-YAKIŞAN/YAKIŞMAYAN" ile/ve/değil/||/<>/< UYGUN DÜŞEN/DÜŞMEYEN



-YAKIŞMAMA ile/ve/değil/||/<>/< ALIŞMAMA



-YAKLAŞIK OLARAK ile/ve/||/<>/> SONSUZ İŞ/GÖREV

( Newton. İLE/VE/||/<>/> Kant. )


-YAKLAŞIM ile/ve/değil/<> İRDELEME



-YAKLAŞMA!:
BOĞAYA ile/ve/||/<> EŞEĞE ile/ve/||/<> BİLGİSİZE/CAHİLE

( Önünden. VE/||/<> Arkasından. VE/||/<> Hiçbir yerinden. )


-YAKLAŞMAK ile/ve/değil/<>/> YAKINLAŞMAK



-YAKMAK ile/ve/değil/||/<> DAĞLAMAK



-YAKUT ile/||/<> ZÜMRÜT

( Kırmızı renkteki değerli taş. İLE/||/<> Yeşil renkteki değerli taş. )


-YAKUTİSTAN'IN İKİ RESMİ DİLİ:
YAKUTÇA ile/ve/<> RUSÇA

( Yakutça, Türk dilinin kuzey grubundan S kolu olarak kabul ediliyor.[YAZ=SAS, YOL=SOL] )


-YALAN SÖYLEMEK ile/ve/değil/<> DUYMAK İSTENİLENİ (İSTENİLDİĞİ BİÇİMDE) SÖYLEMEK



-YALAN SÖYLEMEK ile/ve/değil/<>/< GİZLEMEK



-YALAN SÖYLEMEMEYİ ÖĞRENMEK/BİLMEK ile/ve/<> YALAN SÖYLEYEMEMEYİ ÖĞRENMEK/BİLMEK

( Öğrenmiş ve uyguluyor olmak gerek. İLE/VE/<> [hâlâ öğrenilemediyse] Özellikle çocuklardan öğrenilebilir. )


-YALAN:
DÜNYADA ve/||/<> SİYÂSETTE ve/||/<> TİCARETTE ve/||/<> FELSEFEDE ve/||/<> EDEBİYATTA ve/||/<> GAZETECİLİKTE ve/||/<> GENÇLİKTE

( Vefâ. VE/||/<> Vaad. VE/||/<> Reklam. VE/||/<> Safsata. VE/||/<> Mecaz. VE/||/<> Haber. VE/||/<> Aşk. )


-YALAN:
SAFSATA ile/ve/<> MECAZ ile/ve/<> PROPAGANDA ile/ve/<> REKLAM ile/ve/<> HABER

( Felsefede. İLE/VE/<> Yazında(edebiyatta). İLE/VE/<> Siyasette. İLE/VE/<> Ticarette. İLE/VE/<> Gazetecilikte. )


-YALAN/YANLIŞ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<> "ÇOK AKILLICA OLAN"/KANDIRMA

( Yapılmaması gereken [yapılmamalı!]. İLE/VE/DEĞİL/NE YAZIK Kİ/||/<> Yapılan, yapılmaya çalışılan. )


-YALAN ile/ve/değil/||/<>/> ALDATMA



-YALAN ile/ve/değil/yerine/||/<> KISMEN "DOĞRU"



-YALAN ile/||/<> KÖTÜ YALAN

( Kötüdür. İLE/||/<> Daha kötüdür. )


-YALAN ile/ve/||/<> KURT MASALI

( ... İLE/VE/||/<> Birini oyalamak, kendini suçsuz göstermek için ileri sürülen gereksiz, inandırıcı olmayan sözler. )


-YALAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖZVERİ

( )


-YALAN ile/ve/değil/<> SANAL



-YALAN ile/ve/=/<>/< ŞİRK



-YALAN ile/ve/değil/||/<> YANLIŞ

( İzin verilmez. İLE/VE İzin verilebilir. )


-YALAN ile/ve/değil/||/<> YANLIŞ

( [argo] MAVAL[: Uydurma söz.] ile/ve ... )


-YALAN ile/ve/||/<>/> YAVAN



-YALANCI İLAÇ AÇMAZI ile/ve/||/<> KENDİNİ GERÇEKLEŞTİREN İNANÇ AÇMAZI



-YALANCI(EPİMENİDES) AÇMAZI ile/ve/||/<> KENDİNİ DEĞİŞTİRME AÇMAZI ile/ve/||/<> CURRY AÇMAZI



-YALANLAR:
AYAKKABICIDA ile/ve/||/<> EMLÂKÇIDA ile/ve/||/<> ÖĞRETMENLERDE ile/ve/||/<> ESNAFTA ile/ve/||/<> GALERİCİDE ile/ve/||/<> MEMURDA

( "Giydikçe açılır." İLE/VE/||/<> "Merkeze 10 dk." İLE/VE/||/<> "Zeki ama çalışmıyor." İLE/VE/||/<> "Bana gelişi bu." İLE/VE/||/<> "Dosta gider." İLE/VE/||/<> "Sistem gitti." )


-YALIN DÜŞÜNCE ve/||/<>/> SEZGİ ve/||/<>/> TASARIM ve/||/<>/> KAVRAM



-YALIN KARBONHİDRAT ile/ve/||/<>/> KARMAŞIK KARBONHİDRAT

( Kısa zincirli şeker molekülleri. İLE/VE/||/<>/> Uzun zincirli şeker molekülleri. )


-YALIN ÜNDEŞ ile/ve/<> YAPIŞIK ÜNDEŞ

( B - D - G - L ile/ve/<> LB - LD - LG - LL | NB - ND - NG - NL | RB - RD - RG - RL [hem başta, hem de sonda] )


-YALIN/BASİT[Ar.] ile/ve/değil/||/<>/>< BİLEŞİK/MÜREKKEP[Ar.]



-YALIN/LIK ile/ve/<> DURU/LUK



-YALIN/LIK ve/||/<> ESNEK/LİK



-YALIN/LIK ve/<> GÜZEL/LİK



-YALIN/LIK ile/ve/||/<>/>/< ŞIK/LIK



-YALIN/LIK ile/ve/<> YETKİN/LİK



-YALIN/LIK ile/ve/<> ZARİF/ZARÂFET



-YALINLIK ile/ve/||/<> BİREYLİK



-YALITILMIŞ/LIK ile/ve/<> TEK YANLI/LIK



-YALNIZ OLMAK/KALMAK/BIRAKILMAK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> SENİ, YALNIZ HİSSETTİREN KİŞİLERLE BİRLİKTE OLMAK

( Daha kötü. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> En kötüsü. )


-YALNIZ/LIK ile/ve/||/<> (")ÇIPLAK/LIK(")



-YALNIZ/LIK ile/ve/<> ÇARESİZ/LİK

( Kişiyi, katılaştırır. )


-YALNIZLAŞMA ile/ve/||/<> YABANCILAŞMA



-YALNIZLIK:
BİREYSELLİKTE ile/ve/<> AŞKTA

( Bireysellik, yalnızlığı (da) yönetebilmektir. İLE/VE/<> Aşk, birlikte ve/ya da ayrı ayrı olmak üzere yalnızlığı (da) kabul edebilmektir. )


-YALNIZLIK:
BİREYSELLİKTE ile/ve/<> AŞKTA

( Tek kişilik yalnızlık. İLE/VE/<> İki kişilik yalnızlık. )


-YALNIZLIK/LAR ile/ve/<> YANLIŞLIK/LAR



-YALNIZLIK ile/ve/||/<> "DEĞERSİZLİK" ile/ve/||/<> "BOŞLUKTALIK"



-YALNIZLIK ile/ve/||/<> İLİŞKİ

( Yanılsama[ilüzyon]. İLE/VE/||/<> Nesnesiz "algı"[halüsünasyon]. )


-YALNIZLIK ile/değil/yerine/||/<>/> ÜRETKEN YALNIZLIK



-YALPALAMA(") ile/<> (")TÖKEZLEME(")



-YAN SANAYİ(") ile/ve/||/<> DOLAYLI NEDENLER/SONUÇLAR



-YAN YANA YÜRÜYEMİYORSAK ile/||/<>/> ÜSTÜNE ÜSTÜNE YÜRÜMEK



-YAN YANA/LIK | ARD ARDA/LIK ile/ve/||/<>/> BİRARADA/LIK



-YAN YANA ile/ve/değil/yerine/||/<>/> CAN CANA



-YANAK ile/ve/||/<> ENEK

( ... İLE/VE/||/<> Yanağın alt yanı. )


-YANAK ile/ve/||/<> ENEK

( SÎB: ELMA [Sevgilinin çenesi ve gabgabı sürekli olarak elmaya benzetilir.] )


-YANAK ile/ve/||/<> KANAT



-YANARDAĞLARDA:
GAZ ile/ve/<> FÜMEROL[Fr.]

( ... İLE/VE/<> Etkin olmayan dönemlerde, yanardağların ağzından yayılan gaz. )


-YANGIN ile/ve/değil/||/<> DENETİMLİ/KONTROLLÜ YANGIN

( )


-YANGIN ile/ne yazık ki/||/<> PATLICAN YANGINI



-YANGININ/İLTİHABIN:
ÇOĞU ile/ve/||/<> AZI

( Yaşlandırır. İLE/VE/||/<> Kanser (olasılığını) artırır. )


-YANGININ/İLTİHABIN:
ÇOĞU ile/ve/||/<> AZI

( )


-YANİ ile/ve/değil/yerine/||/<> YA DA



-YANIK VE SICAK ÇARPMALARINDA:
5 YAŞ ALTI ve/||/<> 65 YAŞ ÜSTÜ

( Yanık ciddiyetini etkileyen ve risk oluşturan yaşlardır. )


-YANIK VE SICAK ÇARPMALARINDA:
5 YAŞ ALTI ve/||/<> 65 YAŞ ÜSTÜ

( [Sıcak çarpmasında risk öbekleri]
- Kalp ve tansiyon hastaları.
- Şeker ve kanser hastaları.
- Normal kilosunun çok altında ve çok üzerinde olanlar.
- Psikolojik ya da psikiyatrik rahatsızlığı olanlar.
- Böbrek hastaları.
- 65 yaş üzeri kişiler, 5 yaş altı çocuklar.
- Hamileler, sürekli ve bilinçsiz rejim uygulayanlar.
- Yeterli miktarda su içmeyenler. )


-YANIK VE SICAK ÇARPMALARINDA:
5 YAŞ ALTI ve/||/<> 65 YAŞ ÜSTÜ

( [Sıcak Çarpmasından Korunmak İçin Alınması Gereken Önlemler]
- Özellikle şapka, güneş gözlüğü ve şemsiye gibi güneş ışığından koruyacak aksesuarlar kullanılmalıdır.
- Mevsim şartlarına uygun, terletmeyen, açık renkli ve hafif giysiler giyilmelidir.
- Bol miktarda sıvı tüketilmelidir.
- Gövde, temiz tutulmalıdır.
- Her öğünde yeteri miktarda gıda alınmalıdır.
- Gereksiz ve bilinçsiz ilaç kullanılmamalıdır.
- Doğrudan güneş ışığında kalınmamalıdır.
- Kapalı ortamların düzenli aralıklarla havalandırılmasına özen gösterilmelidir. )


-YANIK ile/ve/||/<>/> KÜL

( )


-YANIKLARDA:
ISI ile/ve/||/<> ELEKTRİK ile/ve/||/<> IŞIN ile/ve/||/<> SÜRTÜNME ile/ve/||/<> KİMYASAL ile/ve/||/<> DONMA

( Yanık, derinliği, yaygınlığı ve oluştuğu bölgeye bağlı olarak örgen ve düzende işleyiş bozukluğuna yol açar. Ağrı ve sıvı kaybına bağlı olarak şok meydana gelir. Hastanın/yaralının kendi gövdesinde bulunan mikrop ve toksinlerle enfeksiyon oluşur. )


-YANIKLARDA:
ISI ile/ve/||/<> ELEKTRİK ile/ve/||/<> IŞIN ile/ve/||/<> SÜRTÜNME ile/ve/||/<> KİMYASAL ile/ve/||/<> DONMA

( [Isı ile oluşan yanıklarda ilk yardım]
- Kişi hâlâ yanıyorsa paniğe engel olunur, koşması engellenir.
- Hastanın/yaralının üzeri battaniye ya da bir örtü ile kapatılır ve yuvarlanması sağlanır.
- Yaşam belirtileri değerlendirilir.
- Solunum yolunun etkilenip etkilenmediği kontrol edilir.
- Yanık bölge, en az 20 dakika soğuk su altında tutulur.[yanık yüzeyi büyükse ısı kaybı çok olacağından dolayı önerilmez]
- Ödeme karşı, yüzük, bilezik, saat gibi eşyalar çıkarılır.
- Yanmış alandaki deriler kaldırılmadan giysiler çıkarılır.
- Takılan yerler varsa kesilir, temizliğe dikkat edilir.
- Su toplamış yerler patlatılmaz.
- Yanık üzerine ilaç ya da yanık merhemi gibi maddeler de sürülmemelidir.
- Yanık üzeri temiz bir bezle örtülür.
- Hasta/yaralı, battaniye ile örtülür.
- Yanık bölgeler birlikte bandaj yapılmamalıdır.
- Yanık geniş ve sağlık kuruluşu uzaksa hastanın/yaralının kusması yoksa bilinçliyse ağızdan sıvı[1 litre su - 1 çay kaşığı karbonat -1 çay kaşığı tuz karışımı] verilerek sıvı kaybı önlenir.
- Tıbbî yardım istenir[112]. )


-YANIKLARDA:
ISI ile/ve/||/<> ELEKTRİK ile/ve/||/<> IŞIN ile/ve/||/<> SÜRTÜNME ile/ve/||/<> KİMYASAL ile/ve/||/<> DONMA

( [Kimyasal yanıklarda ilk yardım]
- Deriyle temas eden kimyasal maddenin en kısa sürede deriyle teması kesilmelidir.
- Bölge, tazyiksiz ve bol suyla, en az 15-20 dakika yumuşak bir biçimde yıkanmalıdır.
- Giysiler çıkarılmalıdır.
- Hasta/yaralı, örtülmelidir.
- Tıbbî yardım istenmelidir[112]. )


-YANIKLARDA:
ISI ile/ve/||/<> ELEKTRİK ile/ve/||/<> IŞIN ile/ve/||/<> SÜRTÜNME ile/ve/||/<> KİMYASAL ile/ve/||/<> DONMA

( [Elektrik yanıklarında ilk yardım]
- Soğukkanlı ve sakin olunmalıdır.
- Hemen elektrik akımı kesilmelidir.
- Hastanın/yaralının, hava yolunun açık olup olmadığı, solunumu ve kan dolaşımı değerlendirilmelidir.
- Hastaya/yaralıya, kesinlikle su ile müdahale edilmemelidir.
- Hasta/yaralı, hareket ettirilmemelidir.
- Hasar gören bölgenin üzeri temiz bir bezle örtülmelidir.
- Tıbbî yardım istenmelidir[112]. )


-YANIKLARDA:
ISI ile/ve/||/<> ELEKTRİK ile/ve/||/<> IŞIN ile/ve/||/<> SÜRTÜNME ile/ve/||/<> KİMYASAL ile/ve/||/<> DONMA

( [Sıcak Çarpması Belirtileri]
Yüksek derece ısı ve nem sonucu gövde ısısının ayarlanamaması sonucu ortaya bazı bozukluklar çıkar.
- Kas krampları.
- Güçsüzlük, yorgunluk.
- Baş dönmesi.
- Davranış bozukluğu, sinirlilik.
- Solgun ve sıcak deri.
- Bol terleme.
- Mide krampları, kusma, bulantı.
- Bilinç kaybı, hayal görme.
- Hızlı nabız. )


-YANILGI:
"NEDEN" ile/ve/||/<> "BİLGİ" ile/ve/||/<> "ÖZGÜVEN"



-YANILGI ile/ve/<> YANILTI

( Yanılma durumu, yanlış davranış. | Bir sanatla, bir bilimle ilgili kuralların gereği gibi uygulanmayışından doğan sonuç. | Yanlışı doğru ya da doğruyu yanlış sanma. İLE/VE/<> Sonucu bakımından çok önemli olmayan yanlışlık. )


-YANILMA ile/ve/||/<> YAMULMA



-YANILMA ile/ve/değil/||/<> YANILSAMA



-YANILMA ile/ve/<>/>/< YARILMA



-YANILMAZ/LIK ile/ve/değil/||/<>/< YANILABİLİR/LİK



-YANILSAMA:
JASTROW ile/ve/||/<> PUNZO



-YANILSAMA/İLÜZYON ile/ve/değil/||/<> HOLOGRAM



-YANILSAMA ile/ve/||/<> JASTROW YANILSAMASI



-YANILSAMA ile/ve/||/<>/> TUZAK



-YANILSAMADA/YANILTMADA:
"YERDEN KALDIRMA" ile/ve/||/<> "GÖRÜNÜŞTEN KALDIRMA" ile/ve/||/<> "ÜRETİM" ile/ve/||/<> "AKTARIM" ile/ve/||/<> "YER DEĞİŞTİRME" ile/ve/||/<> "İÇİNE GEÇİRME" ile/ve/||/<> "YENİDEN OLUŞTURMA" ile/ve/||/<> "KAÇIRMA/ÇIKARMA" ile/ve/||/<> "UZTAŞIMA" ile/ve/||/<> "ÖNGÖRÜ"

(
)


-YANINDA OLABİLEN ile/ve/değil/||/<>/> YARIN'DA OLABİLEN



-YANINDA ile/ve/<>/< YAKININDA



-YANIT:
AHLÂKSIZA ve/||/<> BİLGİSİZE

( [ya(kı)nından] Uzaklaşmak. VE/||/<> [imâsızca] Susmak. )


-YANKI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SELEN/SES

( AKSİSEDÂ, BİNT-ÜL-CEBEL[ )


-YANKI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SELEN/SES

( Yankı değil ses ol! )


-YANLI ile/ve/||/<> YANILGILI



-YANLIŞ ANLA(ŞIL)MAK ile/ve/<>/değil BEKLENTİ



-YANLIŞ ANLAMAK ile/ve/<> ÇARPITMAK



-YANLIŞ TANIMLAMA YOLUYLA HATA YAPMAYA BAĞIŞIKLIK'TA:
EYLEYENLİK DÜŞÜNCESİ ile/ve/||/<> SAHİPLİK DÜŞÜNCESİ ile/ve/||/<> TEKİLLİK DÜŞÜNCESİ ile/ve/||/<> ÖZELLİK DÜŞÜNCESİ



-YANLIŞ YAPMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> YALNIZ KALMAK



-YANLIŞ YORUMLAMA ile/ve/değil/<> ÇARPITMA



-YANLIŞ ZAMAN VE YER ile/ve/||/<> "KÖRÜN TAŞI, KELİN KAFASINA DENK GELİRMİŞ"



-YANLIŞ/KÖTÜ/AŞIRI/ABARTILI KULLANILANLAR:
"SIKINTI YOK!" ve/<> "AYNEN" ve/<> "KESİNLİKLE" ve/<>
"HAYIRLISI" ve/<> "KISMET" ve/<> "TABİİ Kİ DE" ve/<>
"YAPILACAK BİR ŞEY YOK" ve/<> "BENCE DE"

( )


-YANLIŞ/KÖTÜ/AŞIRI/ABARTILI KULLANILANLAR:
"SIKINTI YOK!" ve/<> "AYNEN" ve/<> "KESİNLİKLE" ve/<>
"HAYIRLISI" ve/<> "KISMET" ve/<> "TABİİ Kİ DE" ve/<>
"YAPILACAK BİR ŞEY YOK" ve/<> "BENCE DE"

( )


-YANLIŞ/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YETERSİZ/LİK



-YANLIŞ ile/değil/yerine/||/<>/< GEREKSİZ



-YANLIŞ ile/ve/değil/||/<> TERS TEPEN



-YANLIŞ ile/ve/<>/< YANLI İŞ



-YANLIŞ ile/ve/değil/||/<>/< YÜZEYSEL



-YANLIŞI SAVUNACAK KADAR BİLGİSİZ/LİK ile/ve/||/<> DOĞRUYU İNKÂR EDECEK KADAR NANKÖR/LÜK



-YANLIŞIN/HATANIN/SUÇUN:
SAHİBİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NEDENİ



-YANLIŞLIKLA ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< TANIMADAN



-YANMA/ATEŞ İÇİN:
ENERJİ ve/||/<> YAKIT ve/||/<> OKSİJEN

( )


-YANMA ile/ve/||/<>/> TÜTME

( Birleşiminde karbon bulunan nesnelerin, ısı ve ışık yayarak kül durumuna geçip yok olması. İLE/VE/||/<>/> Duman ya da buhar çıkarma. | Dumanı geri verme. | Yaşamak, var oluşunu sürdürme. | İyi ya da kötü kokma. )


-YANMA ile/ve/||/<> UYUŞMA



-YANMAK ve/||/<>/> KURTULMAK



-YANMAK ve/<> PARLAMAK



-YANSIMA ve/||/<> ANIMSAMA



-YANSIMA ile/ve/||/<> BAKIŞIM/SİMETRİ



-YANSIMA ile/ve/||/<>/> YANILSAMA



-YANSITICI/LIK ile/ve/<> İLETKEN/LİK



-YANSITMA ile/ve/||/<> TEMSİL ETME



-YANSITMA ile/ve/||/<> YANKILAMA



-YANSITMAK ile/ve/<> IŞIMAK

( TECELLİ ile/ve/<> ZUHUR )


-YANSIYAN ile/ve/||/<> HABERİ ALINAN



-YANYANA ile/ve/<> KARŞILIKLI



-YAPABİLECEKLERİMİZ ile/ve/||/<> YAPAMADIKLARIMIZ

( Heyecan verir. İLE/VE/||/<> Rahatsızlık verir. )


-YAPAMAMA/GERÇEKLEŞTİREMEME:
YOĞUNLUKTAN DOLAYI ile/ve/değil/<> ÖNCELİKLER(İN)DEN DOLAYI



-YAPAMAYACAĞI(M/N) ŞEY YOK/TUR ile/ve/değil/||/<>/< BAŞARAMAYACAĞI(M/N) ŞEY YOK/TUR



-YAPAN ile/ve/<> YAPTIRAN



-YAPAR ile/ve/<> YAŞAR



-YAPAY "ZEKÂ":
OTONOM ile/ve/<> OTONOM OLMAYAN ile/ve/<>
YARI OTONOM



-YAPAY ZEKÂ ve/||/<> SÜRÜ ZEKÂSI



-YAPAY ZEKÂDA:
1972 ile/ve/||/<>/> 1972 - 1980 ARASI ile/ve/||/<>/> 1980 - 2000 ARASI ile/ve/||/<>/> 2000 VE SONRASI

( "İnsan gibi düşünen makina yapabilir miyiz?" düşüncesi/sorusu dönemi. İLE/VE/||/<>/> Kış dönemi.[Margaret Boden] İLE/VE/||/<>/> "Gelişmiş Simge/Düzen[Expert System]" dönemi. İLE/VE/||/<>/> Ticarî dönem. )


-YAPAY/BOŞ "GÜZELLİKLER":
HAZ ve/||/<> ZENGİNLİK ve/||/<> ÜN/ŞÖHRET



-YAPAY ile/ve/değil/<> KURGU



-YAPI/İMAR:
"BARIŞI" ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> "AFFI"



-YAPICI YAKLAŞIM ile/ve/<> İNCELTİCİ YAKLAŞIM



-YAPICI/LIK ve/||/<>/>/< YAPILANDIRICI/LIK



-YAPILACAK İŞ ile/ve/||/<>/> YAPILABİLECEK İŞ

( Yeterince çoktur. İLE/VE/||/<>/> Daha da çoktur. )


-YAPILAMAZLIK ile/ve/değil/||/=/<>/< MANTIKDIŞILIK



-YAPILAN İLE YAPIL(MA)MASI GEREKEN ile/ve/||/<>/>< YAŞANILAN İLE YAŞANIL(MA)MASI GEREKEN



-YAPILAN İŞ:
ELİNE YAKIŞSIN ile/ve/değil/||/<>/< ELİNE YAPIŞSIN



-YAPILAN/SÜRDÜRÜLEN YANLIŞA:
KİMSE BİR ŞEY DİYEMEZ ile/ve/değil/||/<>/< KİMSE ENGELLEYEMEZ



-YAPILAN ile/ve/||/<>/>< YAPIL(MA)MASI GEREKEN



-YAPILAN ile/ve/<> YAPILMAKTA OLAN



-YAPILANDIRILMIŞ VERİ ile/ve/||/<> YAPILANDIRILMAMIŞ VERİ



-YAPILANDIRMA ile/ve/||/<>/> BİÇİMLENDİRME



-YAPILANDIRMA ile/ve/<>/değil/yerine İLİŞKİLENDİRME



-YAPILANMA ve/||/<>/< ACI-KEDER



-YAPILANMA ile/ve/<> BOZULARAK YAPILANMA

( ... İLE/VE/<> Özellikle kasların gelişiminde. )


-YAPILANMA ile/ve/||/<>/>< KARŞI YAPILANMA



-YAPILAR:
KAMUSAL ile/ve/||/<>/> ÖZEL



-YAPIM EKLERİNDE:
ADDAN AD ile/ve/||/<> ADDAN EYLEM ile/ve/||/<> EYLEMDEN AD ile/ve/||/<> EYLEMDEN EYLEM

( )


-YAPISAL ALGI ile/ve/<> DOĞRUDAN ALGI



-YAPISAL DÖNÜŞÜM ile/ve/değil/||/<>/< KENTSEL DÖNÜŞÜM

( )


-YAPIŞTIRICI/TUTKAL SÜRME ile/ve/||/<> KEDİBASTI

( ... İLE/VE/||/<> Tüm yüzeye tutkal sürmeyi gerektirmeyen işlerde, fırçayı aralıklı bastırarak yapıştırıcı/tutkal sürme biçimi. )


-YAPITLAR/KÜLLİYELER:
SELÂTİN[< SULTAN] ile/ve/||/<>/> SADRAZAM ile/ve/||/<>/> TEKKE

( Sultanların adına yaptırılan ve birden çok minaresi bulunan büyük camilere ve yapıtlara verilen ad. İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> ... )


-YAPMA!:
SUSACAKKEN KONUŞMAK ve/||/<> KONUŞACAKKEN SUSMAK



-YAPMACIK/LIK ile/ve/<> "ZORLAMA"



-YAPMACIK ile/ve/<> ABARTI



-YAPMAK ile/ve/değil/yerine/<> GERÇEKLEŞTİRMEK



-YAPMAK ile/ve/değil/yerine/=/||/<> OLMAK

( Yapmak, olmaktır; olmak, yapmaktır. )


-YAPMAK ile/ve/değil/yerine/=/||/<> OLMAK

( TO DO is TO BE, TO BE is TO DO )


-YAPMAK ile/ve/||/<>/< YAPILANDIRMAK



-YAPRAK ile/ve/değil/||/<> HAYVAN

( )


-YAPTIĞIMIZ ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> YAPMAYABİLECEKKEN YAPTIĞIMIZ

( Her birinin sorumluluğu ve olumlu ya da olumsuz bir karşılığı vardır/oluşur. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Karşılığı, seviyeli olarak çok daha ağırlaşır. )


-YAPTIĞIMIZ ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> YAPMAYABİLECEKKEN YAPTIĞIMIZ

( İstenç/irâde ile yaparız. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Direncimizi/ihtiyârımızı etkin tutmayı yeğleyerek yapmayabiliriz. )


-YAPTIĞIN İŞİ SEVMEK ile/ve/||/<>/>/< SEVDİĞİN İŞİ YAPMAK



-YAPTIKLARIMIZ/I ve/||/<> SÖYLEDİKLERİMİZ/İ

( Söylememek. VE/||/<> Yapmak. )


-YAPTIKLARINI, "SEVMEYE ÇALIŞMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SEVDİKLERİNİ YAPMAYA ÇALIŞMAK



-YAPTIRIM ile/ve/değil/yerine/<> DEĞER



-YAPTIRIM ile/ve/||/<> TEDBİR



-YAR'LA BİR OL(A)MAMAK ||/=/<> YERLE BİR OLMAK



-YAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< YAREN



-YAR ile/||/<> YER

( Yarmak. İLE/||/<> Yarmak. )


-YÂR ile/ve/değil/<> ZÜLF-İ YÂR

( Âşık nezdinde, zülf-i yâr, yârdan değerlidir. )


-YARALANMA/TRAVMA ÇEŞİTLERİNDE:
DOĞA KAYNAKLI ile/ve/ne yazık ki/||/<> "İNSAN KAYNAKLI"



-YARALANMA/TRAVMA SAĞALTIMI/TERAPİSİ BASAMAKLARI/NDA:
İŞLEYİŞ ile/ve/||/<> KAPSAMA ile/ve/||/<> GÜÇLENDİRME ile/ve/||/<> BİLİŞSEL VE DAVRANIŞSAL DEĞİŞİM ile/ve/||/<> İÇGÖRÜSEL VE DİNAMİK DEĞİŞİM

( )


-YARALANMA/TRAVMA:
PSİKOJENİK ile/ve/||/<> VAROLUŞSAL ile/ve/||/<> BAĞLANMA ile/ve/||/<> KAYIP ile/ve/||/<> BAĞLANMA DÜZENİ/SİSTEMİ

( bkz. FRANZ RUPPERT )


-YARALANMA/TRAVMA ile/ve/||/<>/> EYLEME VURMA



-YARALANMADA/TRAVMA'DA:
MAĞDUR ile/ve/||/<> ZÂLİM
ile/ve/||/<>
GÖZLEMCİ



-YARALANMAK / YARALANABİLİR/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> YARARLANMAK / YARARLANILABİLİR/LİK



-YARALANMALARDA:
GÖGÜS ile/ve/||/<> KARIN ile/ve/||/<> KAFATASI/OMURGA

( )


-YARALANMALARDA:
GÖGÜS ile/ve/||/<> KARIN ile/ve/||/<> KAFATASI/OMURGA

( [İlkyardım]
- Hastanın/yaralının bilinç kontrolü yapılır.
- Hastanın/yaralının yaşam bulguları değerlendirilir.
- Yaranın üstü, plastik poşet naylon vb. sarılmış bir bezle kapatılır.
- Soluk alma sırasında, yaraya hava girmesini engellemek, soluk verme sırasında havanın dışarı çıkmasını sağlamak üzere yara üzerine konulan bezin bir ucu açık bırakılır.
- Hasta/yaralı, bilinci açık ise yarı oturur biçimde oturtulur.
- Ağızdan hiçbir şey verilmez.
- Yaşam bulguları sık sık kontrol edilir.
- Açık pnömotoraksta şok olasılığı çok yüksektir. Bu nedenle, şok önlemleri alınmalıdır.
- Tıbbî yardım istenir[112]. )


-YARALANMALARDA:
GÖGÜS ile/ve/||/<> KARIN ile/ve/||/<> KAFATASI/OMURGA

( [Delici göğüs yaralanmalarında görülebilecek sorunlar] Göğsün içine giren nesne, akciğer zarı ve akciğeri yaralar. Bunun sonucunda şu belirtiler görülebilir:
- Yoğun ağrı.
- Solunum zorluğu.
- Morarma.
- Kan tükürme.v - Göğüsteki yarada, soluk alıyor görüntüsü[Açık pnömotoraks] )


-YARALANMALARDA:
GÖGÜS ile/ve/||/<> KARIN ile/ve/||/<> KAFATASI/OMURGA

( [Delici karın yaralanmalarında görülebilecek sorunlar]
- Karın bölgesindeki örgenler zarar görebilir.
- İç ve dış kanama ve buna bağlı şok oluşabilir.
- Karın, tahta gibi sert ve çok ağrılı ise durum ciddidir.
- Bağırsaklar dışarı çıkabilir. )


-YARALANMALARDA:
GÖGÜS ile/ve/||/<> KARIN ile/ve/||/<> KAFATASI/OMURGA

( [Delici Karın Yaralanmalarında İlkyardım]
- Hastanın/yaralının bilinç kontrolü yapılır.
- Hastanın/yaralının yaşam bulguları kontrol edilir.
- Dışarı çıkan örgenler içeri sokulmaya çalışılmaz, üzerine geniş ve nemli temiz bir bez örtülür.
- Bilinç yerinde ise sırt üstü biçimde bacaklar bükülmüş olarak yatırılır, ısı kaybını önlemek için üzeri örtülür.
- Ağızdan yiyecek ya da içecek bir şey verilmez.
- Yaşam bulguları sık sık izlenir.
- Tıbbî yardım istenir[112]. )


-YARALAR:
KESİK ile/ve/||/<> DELİCİ ile/ve/||/<> EZİKLİ ile/ve/||/<> PARÇALI ile/ve/||/<> KİRLİ(ENFEKTE)

( - Bir travma sonucu deri ya da mukozanın bütünlüğünün bozulmasıdır.
- Aynı zamanda, kan damarları, kas ve sinir gibi yapılar etkilenebilir.
- Derinin koruma özelliği bozulacağından, enfeksiyon riski artar. )


-YARALAR:
KESİK ile/ve/||/<> DELİCİ ile/ve/||/<> EZİKLİ ile/ve/||/<> PARÇALI ile/ve/||/<> KİRLİ(ENFEKTE)

( Bıçak, çakı, cam gibi kesici aletlerle oluşur.[Genellikle basit yaralardır. Derinlikleri kolay belirlenir.] İLE/VE/||/<> Uzun ve sivri aletlerle oluşan yaralardır.[Yüzey üzerinde derinlik hakimdir. Tetanos tehlikesi vardır.] İLE/VE/||/<> Taş yumruk sopa gibi etkenlerin şiddetli olarak çarpmasıyla oluşan yaralardır. İLE/VE/||/<> Dokular üzerinde bir çekme etkisi ile oluşue. Doku ile ilgili tüm örgen, saçlı deri de zarar görebilir. İLE/VE/||/<> Mikrop kapma olasılığı bulunan yaralardır. | Gecikmiş yaralar.[6 saatten fazla] | Dikişleri ayrılmış yaralar. | Kenarları düzgün olmayan yaralar. | Çok kirli ve derin yaralar. | Ateşli silah yaraları. | Isırma ve sokma ile oluşan yaralar. )


-YARALAR:
KESİK ile/ve/||/<> DELİCİ ile/ve/||/<> EZİKLİ ile/ve/||/<> PARÇALI ile/ve/||/<> KİRLİ(ENFEKTE)

( [Ciddi yaralanmalar]
- Kenarları birleşmeyen ve ya 2-3 cm. olan yaralar.
- Kanaması durdurulamayan yaralar.
- Kas ya da kemiğin göründüğü yaralar.
- Delici aletlerle oluşan yaralar.
- Yabancı nesne saplanmış olan yaralar.
- İnsan ya da hayvan ısırıkları.
- Görünürde iz bırakma olasılığı bulunan yaralar. )


-YARALAR:
KESİK ile/ve/||/<> DELİCİ ile/ve/||/<> EZİKLİ ile/ve/||/<> PARÇALI ile/ve/||/<> KİRLİ(ENFEKTE)

( [İlk yardım]
- Yaraya saplanan yabancı nesneler çıkarılmaz.
- Yara içi kurcalanmamalıdır.
- Yarada kanama varsa durdurulur.
- Yara, temiz bir bezle örtülür.
- Yara üzerine bandaj uygulanır.
- Tıbbî yardım istenir[112]. )


-YARALI KİMLİK ile/ve/||/<> YAŞAMDA KALAN

( Kendini koruyacak kadar. )


-YARALI/HASTA TAŞIMADA:
OMUZ DESTEĞİ ile/ve/||/<> KUCAKTA ile/ve/||/<> SIRTTA ile/ve/||/<> OMUZDA(İTFAİYECİ YÖNTEMİ) ile/ve/||/<> ELLERİN ÜZERİNDE[ALTIN BEŞİK] ile/ve/||/<> KOL VE BACAKLARDAN TUTARAK ile/ve/||/<> SANDALYE İLE ile/ve/||/<> BATTANİYEDEN SEDYE YAPARAK ile/ve/||/<> KAŞIK ile/ve/||/<> KÖPRÜ ile/ve/||/<> KARŞILIKLI DURARAK ile/ve/||/<> RENTEK

( Hasta/yaralı taşınmasında ilk yardımcı, kendi sağlığını riske sokmamalıdır.
Gereksiz zorlama ve yaralanmalara engel olmak için aşağıdaki kurallara uygun davranmalıdır:
- Hastaya/yaralıya yakın mesafede çalışılmalıdır.
- Daha uzun ve güçlü kas öbekleri kullanılmalıdır.
- Sırtın gerginliğini korumak için dizler ve kalçalar bükülmelidir.[Omurilik yaralanmaları riskini azaltır].
- Yerden destek alacak biçimde iki ayağı da kullanarak, biri ötekinden biraz öne yerleştirilmelidir.
- Kalkarken, ağırlığı, kalça kaslarına vererek dizler en uygun biçimde doğrultulmalıdır.
- Baş, her zaman düz tutulmalı, eşit ve düzgün bir biçimde hareket ettirilmelidir. - Yavaş ve düzgün adımlarla yürünmeli ve adımlar omuzdan daha geniş olmamalıdır.
- Ağırlık kaldırırken, karın, düzgün tutulup kalça kasılmalıdır.
- Omuzlar, leğen kemiğinin ve omuriliğin sırasında tutulmalıdır.
- Yön değiştirirken, ani dönme ve bükülmelerden kaçınılmalıdır.
- Hasta/yaralı, olabildiğince az hareket ettirilmelidir.
- Hasta/yaralı, baş-boyun-gövde ekseni esas alınarak, en az 6 destek noktasından kavranmalıdır.
- Tüm hareketleri yönlendirecek sorumlu bir kişi olmalıdır. Bu kişi, hareketler için gereken yönergeleri["Dikkat! Kaldırıyoruz!" gibi] vermelidir. Bu kişi, genellikle, ağırlığın en fazla olduğu ve en fazla dikkat edilmesi gereken bölge olan baş ve boyun bölümünü tutan kişi olmalıdır.
- Hasta/yaralı taşınırken mükemmel bir takım çalışması gerekmektedir. )


-YARALI/HASTA TAŞIMADA:
OMUZ DESTEĞİ ile/ve/||/<> KUCAKTA ile/ve/||/<> SIRTTA ile/ve/||/<> OMUZDA(İTFAİYECİ YÖNTEMİ) ile/ve/||/<> ELLERİN ÜZERİNDE[ALTIN BEŞİK] ile/ve/||/<> KOL VE BACAKLARDAN TUTARAK ile/ve/||/<> SANDALYE İLE ile/ve/||/<> BATTANİYEDEN SEDYE YAPARAK ile/ve/||/<> KAŞIK ile/ve/||/<> KÖPRÜ ile/ve/||/<> KARŞILIKLI DURARAK ile/ve/||/<> RENTEK

( [Acil taşıma teknikleri]
- Genel bir kural olarak, hasta/yaralının yeri değiştirilmemeli ve dokunulmamalıdır. Olağanüstü bir tehlike söz konusuysa, taşıdığı her türlü riske karşın acil taşıma zorunludur.
- En kısa sürede, yaralılar, güvenli bir yere taşınmalıdır.
)


-YARALI/HASTA TAŞIMADA:
OMUZ DESTEĞİ ile/ve/||/<> KUCAKTA ile/ve/||/<> SIRTTA ile/ve/||/<> OMUZDA(İTFAİYECİ YÖNTEMİ) ile/ve/||/<> ELLERİN ÜZERİNDE[ALTIN BEŞİK] ile/ve/||/<> KOL VE BACAKLARDAN TUTARAK ile/ve/||/<> SANDALYE İLE ile/ve/||/<> BATTANİYEDEN SEDYE YAPARAK ile/ve/||/<> KAŞIK ile/ve/||/<> KÖPRÜ ile/ve/||/<> KARŞILIKLI DURARAK ile/ve/||/<> RENTEK

( OMUZDAN DESTEK OLARAK


ile/ve/||/<>

KUCAKTA


ile/ve/||/<>

SIRTTA


ile/ve/||/<>

OMUZDA


ile/ve/||/<>

ALTIN BEŞİK TEKNİĞİ


ile/ve/||/<>

KOL VE BACAKLARDAN TUTARAK


ile/ve/||/<>

SANDALYE İLE


ile/ve/||/<>

SEDYE İLE


ile/ve/||/<>

BATTANİYE İLE



ile/ve/||/<>

KAŞIK TEKNİĞİ

- Bu teknik, hastaya/yaralıya, sadece bir taraftan ulaşılması durumunda üç ilk yardımcı tarafından uygulanır.
- İlk yardımcılar, hastanın/yaralının tek bir yanında, bir dizleri yerde olacak biçimde diz çökerler.
- Hasta/yaralının elleri göğsünde birleştirilir.
- Birinci ilk yardımcı, baş ve omzundan, ikinci ilk yardımcı, sırtının alt bölümü ve uyluğundan, üçüncü ilk yardımcı, dizlerinin altından ve bileklerinden kavrar. Daha sonra kendi ellerini hastanın/yaralının gövdesinin altından geçirerek kavrar.
- Başını ve omzunu tutan birinci ilk yardımcının yönergesi ile tüm ilk yardımcılar aynı anda hastayı/yaralıyı kaldırarak dizlerinin üzerine koyar.
- Aynı anda tek bir hareketle hastayı/yaralıyı göğüslerine doğru çevirirler. Sonra uyumlu bir biçimde ayağa kalkar ve aynı anda düzgün bir biçimde sedyeye koyarlar.

ile/ve/||/<>

KÖPRÜ TEKNİĞİ

- Hastaya/yaralıya, iki taraftan ulaşılması durumunda dört ilk yardımcı tarafından yapılır.
- İlk yardımcılar, bacaklarını açıp hastanın/yaralının üzerine hafifçe çömelerek yerleşirler.
- Birinci ilk yardımcı, başı koruyacak biçimde, omuz ve ensesinden, ikinci ilk yardımcı, kalçalarından, üçüncü ilk yardımcı da dizlerinin altından tutar.
- Birinci ilk yardımcının yönergesi ile üç ilk yardımcı hastayı kaldırır.
- Dördüncü ilk yardımcı, sedyeyi arkadaşlarının bacakları arasına iterek yerleştirir ve hasta/yaralı, sedyenin üzerine konulur.

ile/ve/||/<>

KARŞILIKLI DURARAK

- Omurga yaralanmalarında ve kuşkusunda kullanılır. Üç ilk yardımcı tarafından uygulanır.
- İki ilk yardımcı, hastanın/yaralının göğüs hizasında karşılıklı diz çöker. Üçüncü ilk yardımcı, hastanın/yaralının dizleri hizasında diz çöker. - Hastanın/yaralının kolları, göğsünün üzerinde birleştirilerek, düz yatması sağlanır.
- Baş bölümündeki ilk yardımcılar, kollarını baş-boyun eksenini koruyacak biçimde hastanın/yaralının sırtına yerleştirirler.
- Hastanın/yaralının dizleri hizasındaki üçüncü ilk yardımcı, kollarını açarak hastanın/yaralının bacaklarını düz olacak biçimde kavrar. Verilen yönergeyle tüm ilk yardımcılar hasta/yaralıyı düz olarak kaldırarak sedyeye yerleştirir.

ile/ve/||/<>

RENTEK TEKNİĞİ/MANEVRASI

- Kaza ortamı değerlendirilir; patlama, yangın tehlikesi belirlenir, çevre ve ilk yardımcının kendi güvenliği sağlanır.
- Hastanın/yaralının omuzlarına hafifçe dokunarak ve "iyi misiniz?" diye sorarak bilinci kontrol edilir, çevrede birileri varsa 112'yi araması istenir.
- Hastanın/yaralının solunum yapıp yapmadığı gözlemlenir[göğüs hareketleri izlenir].
- Eğer solunum yok ise, hastanın/yaralının ayaklarının pedala sıkışmadığından emin olunur; emniyet kemeri açılır.
- Hastaya/yaralıya yan tarafından yaklaşılır ve bir elle kolu, öteki elle de çenesi kavranarak kafamızın da desteğiyle boynu sabitlenir.[Hafif hareketle]
- Baş-boyun-gövde hizasını bozmadan, araçtan dışarı çekilir.
- Hasta/yaralı, yavaşça yere ya da sedyeye yerleştirilir.
[Kaza geçirmiş yaralı bir kişiyi eğer bir tehlike söz konusu ise omurgaya zarar vermeden çıkarmada kullanılır. Bu uygulama solunum durması; yangın tehlikesi, patlama gibi tehlikeli durumlarda uygulanır.] )


-YARAR/LI/LIK ile/ve/||/<>/> ONUR/LU/LUK



-YARAR ile/ve/<> HAYIR

( Hayır! dedikleriniz, hayır/yarar getirir. )


-YARAR ve/||/<>/> SAYGI



-YARARCILIKTA/PRAGMATİZMDE:
JOHN STUART MILL ve/||/<>/> CHARLES SANDERS PEIRCE ve/||/<>/> WILLIAM JAMES ve/||/<>/> JOHN DEWEY

( 20 Mayıs 1806 - 08 Mayıs 1873 ve/||/<>/> 10 Eylül 1839 - 19 Nisan 1914 ve/||/<>/> 11 Ocak 1842 - 26 Ağustos 1910 ve/||/<>/> 20 Ekim 1859 - 01 Haziran 1952 )


-YARARLI >< ZARARLI ile/ve/<>/> İYİ >< KÖTÜ ile/ve/<>/> DOĞRU >< YANLIŞ ile/ve/<>/> GÜZEL >< ÇİRKİN ile/ve/<>/> SEVAP >< GÜNAH

( Akl-ı temyizî. İLE/VE/<>/> Akl-ı amelî. İLE/VE/<>/> Akıl. Akl-ı Nazarî. İLE/VE/<>/> İç duyular. İLE/VE/<> Vicdan. )


-YARARLI >< ZARARLI ile/ve/<>/> İYİ >< KÖTÜ ile/ve/<>/> DOĞRU >< YANLIŞ ile/ve/<>/> GÜZEL >< ÇİRKİN ile/ve/<>/> SEVAP >< GÜNAH

( ... İLE/VE/<>/> Düşünce ve eylemin uygunluğu/uyumluluğu. İLE/VE/<>/> Kavram ve nesnenin uygunluğu/uyumluluğu. İLE/VE/<>/> Biçim ve içeriğin uygunluğu/uyumluluğu. İLE/VE/<> ... )


-YARARLI >< ZARARLI ile/ve/<>/> İYİ >< KÖTÜ ile/ve/<>/> DOĞRU >< YANLIŞ ile/ve/<>/> GÜZEL >< ÇİRKİN ile/ve/<>/> SEVAP >< GÜNAH

( Spor. İLE/VE/<>/> Felsefe/Ahlâk. İLE/VE/<>/> Bilim. İLE/VE/<>/> Sanat. İLE/VE/<> Din. )


-YARARLI >< ZARARLI ile/ve/<>/> İYİ >< KÖTÜ ile/ve/<>/> DOĞRU >< YANLIŞ ile/ve/<>/> GÜZEL >< ÇİRKİN ile/ve/<>/> SEVAP >< GÜNAH

( İyi, yarar ve hazın sürekliliği olarak yorumlanır. )


-YARARLI >< ZARARLI ile/ve/<>/> İYİ >< KÖTÜ ile/ve/<>/> DOĞRU >< YANLIŞ ile/ve/<>/> GÜZEL >< ÇİRKİN ile/ve/<>/> SEVAP >< GÜNAH

( İyilik konusunda, kişiler, dört bölümdür:
1. Herkesten önce yapanlar: Bunlar, kerîmdir;
2. Taklit yoluyla yapanlar: Bunlar, hakîmdir;
3. Engelleyenler: Bunlar, eşkiyâdır;
4. Hoşlandıklarından dolayı yapanlar: Bunlar, kötü niyetlilerdir. )


-YARARLI >< ZARARLI ile/ve/<>/> İYİ >< KÖTÜ ile/ve/<>/> DOĞRU >< YANLIŞ ile/ve/<>/> GÜZEL >< ÇİRKİN ile/ve/<>/> SEVAP >< GÜNAH

( Kendiniz için neyin iyi olduğunu bilmezken, başkaları için neyin iyi olduğunu nasıl bilebilirsiniz? )


-YARARLI >< ZARARLI ile/ve/<>/> İYİ >< KÖTÜ ile/ve/<>/> DOĞRU >< YANLIŞ ile/ve/<>/> GÜZEL >< ÇİRKİN ile/ve/<>/> SEVAP >< GÜNAH

( When you do not know, what is good for yourself; how can you know, what is good for others? )


-YARARLI >< ZARARLI ile/ve/<>/> İYİ >< KÖTÜ ile/ve/<>/> DOĞRU >< YANLIŞ ile/ve/<>/> GÜZEL >< ÇİRKİN ile/ve/<>/> SEVAP >< GÜNAH

( ... VS./AND/<>/> Appropriateness/harmony of thought and action. WITH/AND/<>/> Appropriateness/harmony of concept and object. WITH/AND/<>/> Appropriateness/harmony of shape and content. WITH/AND/<> ... )


-YARARLI >< ZARARLI ile/ve/<>/> İYİ >< KÖTÜ ile/ve/<>/> DOĞRU >< YANLIŞ ile/ve/<>/> GÜZEL >< ÇİRKİN ile/ve/<>/> SEVAP >< GÜNAH

( ... VS./AND/<>/> Ethic. VS./AND/<>/> Rational. VS./AND/<>/> Aesthetics. VS./AND/<> Religious. )


-YARARLI >< ZARARLI ile/ve/<>/> İYİ >< KÖTÜ ile/ve/<>/> DOĞRU >< YANLIŞ ile/ve/<>/> GÜZEL >< ÇİRKİN ile/ve/<>/> SEVAP >< GÜNAH

( Sport. VS./AND/<>/> Philosophy. VS./AND/<>/> Science. VS./AND/<>/> Aesthetics. VS./AND/<> Religion. )


-YARARLI >< ZARARLI ile/ve/<>/> İYİ >< KÖTÜ ile/ve/<>/> DOĞRU >< YANLIŞ ile/ve/<>/> GÜZEL >< ÇİRKİN ile/ve/<>/> SEVAP >< GÜNAH

( BEŞ AMAÇ/MAKÂSID-I HAMSE[Ar.]: (KORUNANLAR/SAĞLANANLAR)
CAN ile/ve/<>/> KUŞAK/NESİL ile/ve/<>/> AKIL ile/ve/<>/> MAL ile/ve/<>/> DİN )


-YARARLI/LIK ile/ve/<> ANLAMLI/LIK



-YARARLI/LIK ile/ve/||/<> İŞ GÖRME/GÖREN



-YARARLILIK ile/ve/<>/< HESAPLANABİLİRLİK



-YARATICI İMGELEM ile/ve/<> KAVRAMSALLIK/GÖRÜNÜRLÜK



-YARATICI İMGELEM ve/<> YENİ YAŞAMLAR/KOŞULLAR



-YARATICI/LIK ile/ve/||/<> ÇÖZÜMCÜ/LÜK



-YARATICILIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< FARKLILIK



-YARATMAK ile/ve/değil/||/<>/>/< BESLEMEK



-YARATMAK ile/ve/değil/||/<>/< YAŞATMAK



-YARATTIĞIN ETKİ ile/ve/<> BIRAKTIĞIN ETKİ/İZ



-YARAYI DEŞMEK ile/ve/||/<> SIKINTIYI PERÇİNLEMEK



-YARDIM... YÜKÜN, ...:
"YERE BIRAKILMASINDA"
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
"KALDIRILMASINDA"

( Kendi sorumluluğundan kaçmaya çalışanlara yardım edilmemesi gerektiği ve tembelliği/hazcılığı teşvik etmenin, büyük yanlış olduğu anımsatılmaktadır. )


-YARDIM ile/ve/||/<> DESTEK



-YARDIM ile/ve/<> İÇ YARDIM

( Hizmet. İLE/VE/<> Himmet. )


-YARDIM ile/ve/<> İÇ YARDIM

( Başkasından/dışarıdan. İLE/VE/<> Kendinden. )


-YARDIM ile/ve/<> YATAKLIK



-YARDIMCI OLMAK ile/ve/<> KOLAYLIK SAĞLAMAK/SUNMAK



-YARGI ETİĞİ ile/ve/||/<> BANGALOR YARGI ETİĞİ



-YARGI SONUCU/HÜKÜM[Ar.] ile/ve/||/<> KARAR



-YARGI:
ADLÎ ile/ve/||/<> İDÂRÎ ile/ve/||/<> ASKERÎ

( ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> 2017'de kaldırılmıştır. )


-YARGI:
TRANSANDANTAL ile/ve/||/<> GEREKİRCİLİK ve YANSIMALI ile/ve/||/<> ALGI ve DENEYİM



-YARGI ile/ve/<> ÇIKARIM



-YARGI ile/ve/<> ÇÖZÜM



-YARGI ile/ve/||/<>/< SAVUNMA

( Savunma olmadan, yargı olmaz. )


-YARGI ve/||/<>/> TERİM ve/||/<>/> KAVRAM



-YARGI ile/ve/||/<>/> YÜRÜTÜM(İNFAZ)

( Süreç. İLE/VE/||/<>/> Sonuç. )


-YARGILAMA SIRASINDA, SUSMANIN ...:
YORUMLANMASININ GENİŞLİĞİ ve/||/<> KULLANILDIĞI AŞAMA ve/||/<> AVUKATININ, ORADA/YANINDA BULUNMASI ve/||/<> ZANLININ BİLGİLENDİRİLMESİ

( ... VE/||/<> Duruşmada susma polis tarafından gerçekleştirilecek ifade alma sırasındaki susmaya nazaran daha geniş yorumlanır. Zira bu görüşe göre duruşma aşamasında sanık panik içinde ya da hazırlıksız olduğunu ileri süremez VE/||/<> Burada, kişinin bir hukukçunun yardımından yararlandığı, haklarından haberdar olduğu önkabulünden hareket edilmektedir. VE/||/<> Polisin, sorgusundan önce bilgilendirme yapması durumunda, susma, daha dikkatli irdelenmektedir. )


-YARGILAMA SÜRECİNDE:
İTHAM ile/ve/||/<> TAHKİK ile/ve/||/<> İŞBİRLİĞİ



-YARGILAMA" ile/ve/<> DAYATMA



-YARGILAMAK ile/ve/||/<>/> YAFTALAMAK ile/ve/||/<>/> YÜRÜTÜM/İNFAZ[Ar.]



-YARGILARIN SINIFLANDIRILMASINDA:
ANALİTİK | SENTETİK ile/ve/||/<> A PRIORI | A POSTERIORI

( --------------- |     A PRIORI      |     A POSTERIORI      |
------------------------------------------------------------------------ |
ANALİTİK     | Analitik a priori   |    Analitik a posteriori   |
------------------------------------------------------------------------ |
SENTETİK   | Analitik a priori   |    Sentetik a posteriori  |
------------------------------------------------------------------------- | )


-YARGISIZ "İNFAZ" ile/ve/değil/ne yazık ki/<>/> "YARGILI" İNFAZ



-YARGITAY =/<>/< MAHKEME-İ TEMYÎZ =/<>/< DÎVÂN-I AHKÂM

( 1923'te/n itibaren. =/<>/< 1879'da/n itibaren. =/<>/< 1868'de/n itibaren. )


-YARI İLETKEN ile/ve/||/<> İLETKEN

( Elektriksel iletkenliği yalıtkanlar ve iletkenler arasında olan nesneler. İLE/VE/||/<> Elektrik akımını kolayca ileten nesneler. )


-YARIK:
DİKEY ile/ve/||/<> YATAY

( İnkâr vardır. İLE/VE/||/<> Bastırma vardır. )


-YARILMA ile/ve/<> DEVRİM



-YARIM BAKMA ile/ve/||/<> BÖLME



-YARIM/AZ/EKSİK "ANLAŞILAN" ve/||/<> YARIM/AZ/EKSİK YAŞANILAN

( Ekinin düşmanıdır. VE/||/<> Yaşamın düşmanıdır. )


-YARIM ile/ve/<> BUÇUK



-YARIM ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/>< TAM/AM

( Gülmezsen/gülmezsek. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/>< Gülersen/gülersek. )


-YARIM ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/>< TAM/AM

( Soran beni, yarım bulur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/>< Sen bir tek gül, ey yar! Tamam olur. (ALDANIRIM - Yaşar)

)


-YARIMADA ile/ve/<> KISTAK/BERZAH

( Yalnız bir yanından anakaraya bağlı, öbür yanları denizle çevrili kara parçası. İLE/VE/<> Bir yarımadayı karaya bağlayan, iki yanı su, dar kara parçası. )


-YARININI İYİLEŞTİRMENİN YOLU/YÖNTEMİ ve/||/<>/</: BUGÜN, NEYİ YANLIŞ YAPTIĞINI BİLMEK



-YARISINI ve/||/<> İKİ KATI ve/||/<> ÜÇ KATI ve/||/<> SINIRSIZ

( Ye! VE/||/<> Yürü! VE/||/<> Gül! VE/||/<> Sev! )


-YAŞ ...:
"SINIFLANDIRMASI" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SINIRLANDIRMASI



-YAŞ GERİLETME ile/ve/||/<> ZAMAN İLERLETME



-YAŞ TAHTAYA BASMAK ile/ve/||/<> SERT KAYAYA ÇARPMAK



-YAŞ:
ÇOCUKLUKTA/GENÇLİKTE ile/ve/||/<>/> YETİŞKİNLİKTE

( Girilen/gün alınan. İLE/VE/||/<>/> Tamamlanılan/yaşanılan. )


-YAŞ/TARİH TESPİTİ:
KETEBE ve/||/<> ZAHRİYE ve/||/<> FİLİGRAN ve/||/<> MÜREKKEP

( Zahriye, XIII. yy.'a kadar bulunmaktadır. | Ser levha, XVI. yy.'dan sonra kullanılmaya başlanmıştır. | Eski yapıtlarda, cetvel yoktur. )


-YAS ile/ve/||/<>/> BUNALIM/DEPRESYON



-YAS ile/ve/||/<>/> MELANKOLİ

( (FREUD) )


-YAS ile/ve/||/<>/> YAŞ



-YAŞ ve/||/<>/> YAVAŞ(LIK)



-YASA/HUKUK:
KARMAŞIKSIZ ile/ve/||/<> UYULABİLEN ile/ve/||/<> ETKİLİ



-YASA/KANUN ve/<> KORUMA

( Değişir. VE/<> Değişmez. )


-YASA/LAR" ||/<> "ÖRÜMCEK AĞI"NDA:
BÜYÜK SİNEK ile/ve/değil/||/<>/>< KÜÇÜK SİNEK

( Ağı deler geçer. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>< Ağa takılır. )


-YASA ile/ve/||/<>/< ANAYASA



-YASA ve/<> KOŞUL/LAR



-YAŞA ve/||/<> SEV ve/||/<> DİNLE ve/||/<> KONUŞ

( Mış gibi yapmadan. VE/||/<> Dayanmadan. VE/||/<> Savunmadan. VE/||/<> İncitmeden. )


-YAŞA ve/||/<> SEV ve/||/<> DİNLE ve/||/<> KONUŞ

( [Without] Pretending. AND/||/<> Depending. AND/||/<> Defending. AND/||/<> Offending. )


-YAŞA ve/||/<> SEV ve/||/<> DİNLE ve/||/<> KONUŞ

( DİNLE ve/||/<> KONUŞ )


-YAŞADIKLARIMIZI:
CİDDİYE ALMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> Tİ'YE ALMAK



-YASAK ile/ve/değil/yerine/<> OLANAKSIZLIK



-YASAK ile/ve/değil/yerine/||/<> SINIRLILIK/KISITLILIK

( Kişi, özellikle başkalarını yönettiği koşullarda, amacına ulaşmak için kendinin kabullenemeyeceği kısıtlamaları başkalarına uygulamamalıdır. Eğer duruma uyan, ama özgürlüğü de sınırlamayan sınırlar konulabilirse büyük başarılar elde etmek olanaklıdır. )


-YASAK ile/ve/değil/||/<>/< TEHLİKELİ

( "Yasak" sözcüğünün kullanımı, çoğunlukla bir şeyin engellenmiş olmasından dolayı değil bilgi ve deneyime dayalı olarak tehlike olasılığından dolayıdır. )


-YASAK ile/ve/değil/yerine/||/<> VİCDAN



-YASAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAPTIRIMA TÂBİ



-YASAK ile/ve/||/<> YAZIK



-YASAKLAMA ile/ve/||/<>/> YÖNLENDİRME



-YASAL EHLİYETTE:
<0 ile/ve/||/<>/> 0-15 ile/ve/||/<>/> 15-22 ile/ve/||/<>/> 22-70 ile/ve/||/<>/> 70>

( 9 AY ile/ve/||/<> SİNN-İ SEBÂVET ile/ve/||/<> SİNN-İ BÜLÛĞ ile/ve/||/<> SİNN-İ RÜŞT ile/ve/||/<> SİNN-İ ATEH(BUNAMA) )


-YASAL/KANUNÎ EHLİYETTE:
EHLİYET-İ HUKUK ve/||/<> MALİKİYET ve/||/<> HÜRRİYET ve/||/<> İSMET



-YASALAR/KANUNLAR:
"İLÂHÎ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/⊇/< BEŞERÎ/İNSANİ

( (Olan ve olması gereken...
Belirli ve yaygın bir kesime. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/⊇/< [ne iyi ki] Herkese. )

(Çoğunluk/yaygın/baskın olmasına karşın olmaması gereken...
Herkese. İLE/VE/||/<> [ne yazık ki] Belirli bir kesime. )


-YASALARA UYGUNLUK(MEŞRÛİYET) ile/ve/<> YAYGINLIK



-YASALARA UYMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> ADÂLET



-YASALLIK İLKESİ ve/||/<> NEDENE BAĞLILIK ve/||/<> DEMOKRATİK TOPLUMUN GEREĞİ OLMA



-YASALLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HUKUKÎLİK



-YASALLIK ile/ve/||/<>/< SUÇUN TANIMLANMASI



-YAŞAM AĞACI ile/ve/||/<> DARWIN

( )


-YAŞAM AĞACI ile/ve/||/<> DARWIN

( Yaşam Ağacı Belgeseli(BBC)'ni de izlemenizi salık veririz... )


-YAŞAM ARAÇLARI ile/ve/||/<> YAŞAM BİÇİMLERİ



-YAŞAM BİÇİMİ ile/ve/<> PAYLAŞIM BİÇİMİ



-YAŞAM BULGULARINDA:
BİLİNÇ ile/ve/||/<>/> SOLUNUM ile/ve/||/<>/> DOLAŞIM/NABIZ ile/ve/||/<>/> GÖVDE ISISI ile/ve/||/<>/> KAN BASINCI/TANSİYON



-YAŞAM DERSİ ALMA:
AÇ BİR MİDEDE ile/ve/||/<> BOŞ BİR CEPTE ile/ve/||/<> KIRIK BİR KALPTE



-YAŞAM HAKKI ile/ve/||/<> MAHREMİYET HAKKI



-YAŞAM HAKKI ile/ve/=/||/<>/< SAVUNMA HAKKI



-YAŞAM ÖYKÜNÜ:
İYİ YAZ ve/||/<> SIKLIKLA DÜZENLE



-YAŞAM ÖYKÜSÜNDE:
İLK ADIMLAR ve/||/<>/> BÜYÜME ve/||/<>/> EV ve/||/<>/> GÜÇ ve/||/<>/> EŞİNİ BULMA ve/||/<>/> EBEVEYNLİK

( "NTV - Yaşam Öyküsü" bölümlerini izlemek için burayı tıklayınız... )


-YAŞAM:
YAŞIMIZ ile/ve/değil/yerine/||/<> YAŞADIKLARIMIZ



-YAŞAM:
| ADÂLET ve/||/<>/< RIZÂ
ve/||/<>/<
BİLGİ/HABER |

( Bilgi/haber vermek, rızânın;
rızâ, adâletin;
adâlet de yaşamın temeli(nde)dir/merkezi(nde)dir. )


-YAŞAM:
| ADÂLET ve/||/<>/< RIZÂ
ve/||/<>/<
BİLGİ/HABER |

( Rızâ yazısı için burayı tıklayınız... )


-YAŞAM:
| ADÂLET ve/||/<>/< RIZÂ
ve/||/<>/<
BİLGİ/HABER |

( |
  | )


-YAŞAM:
İNANÇ ve/<> DAYANÇ/SABIR



-YAŞAM:
MASAL ile/ve/||/<>/> ROMAN ile/ve/||/<>/> FIKRA

( Başlangıçta. İLE/VE/||/<>/> Yaşandıkça. İLE/VE/||/<>/> Anlattıkça. )


-YAŞAM:
OYUN ile/ve/ne yazık ki/||/<> "KÖŞE KAPMACA" OYUNU

( Yaşam oyunu, sadece "köşe kapmaca" oyununa düşürüldüğünden ve bu oyunu da, bir köşeyi tutanın, eline geçirdiği köşeyi hiç bırakmamasından dolayı tıkanmasıyla ne oyun, ne barış, ne de huzur kalmıştır. Oyun, tekrar eşit koşullardan başlatılana kadar bir şeylerin düzelmesi de pek olası görünmüyor. )


-YAŞAM:
OYUN ve/||/<>/ya da KEÇİBOYNUZU ve/||/<>/ya da PAMUK - DEMİR



-YAŞAM:
SINANDIĞIMIZ YERDE ve/||/<> HESAP VERECEĞİMİZ YERDE

( Başlar. VE/||/<> Biter. )


-YAŞAM:
YÖNETİLEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KARŞILAŞILAN



-YAŞAM:
YORUM ve/||/<> KELÂM

( Değişir. VE/||/<> Değişmez. )


-YAŞAM(AK):
GERİYE DOĞRU ile/ve/değil/||/<>/> İLERİ DOĞRU

( Anlaşılır. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Yaşanır. )


-YAŞAM(AY)I ÖĞRENMEK ile/ve/değil/=/||/<>/< SAÇMALAMAMAYI ÖĞRENMEK



-YAŞAM(DA):
"ÇOK (ŞEY/İ) BİLMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< ÇOK (DURUMU) ANLAMAK



-YAŞAM/HAYAT ve/=/<> HAYIR!

( Yaşam/ın, "Hayır!"lar(ın) ile/üzerinden, "Ne yapmayacağını bilerek" oluşur/oluşturulur. )


-YAŞAM/HAYAT ve/=/<> ÜMİT

( Hayat, teselli olmaktır. )


-YAŞAM/HAYAT ve/=/<> ÜMİT

( Erip, eriyip, biten. VE/=/<> Hiç bitmeyen, bitmemesi gereken. )


-YAŞAM/İLİŞKİ:
"NE KADAR UZUN SÜRDÜĞÜ" ile/değil/yerine/||/<> NE KADAR NİTELİKLİ/DOLU OLDUĞU



-YAŞAM/TASAVVUF:
ARINMA/SÂFİYET ve/||/<> ANLAMA/İRFÂNİYET ve/||/<> AŞK



-YAŞAM/YAZIN/ŞİİR/MÜZİK/DANS:
KURT, ... ve/||/<> KUŞ, ... ve/||/<> AT, ...

( ...'un, sürüsüyle gittiği gibi. VE/||/<> ...'un, havada uçtuğu gibi. VE/||/<> ..'ın, ovada koştuğu gibi. )


-YAŞAM ve/||/=/<> BİLİNÇ/FARKINDALIK/ŞUUR

( KENDİNİN SORUMLULUĞU )


-YAŞAM ve/<> BİSİKLET

( Yaşam, bisiklete binmek gibidir. Bisiklette, pedalları çevirdiğin sürece, yaşamda ise hareket ettiğin sürece yol alır ve dengede durabilirsin. )


-YAŞAM ve/||/<> BİSİKLET

( Yaşam, bisiklete binmek gibidir. Bisiklette, pedalları çevirdiğin sürece,
yaşamda ise hareket ettiğin sürece yol alır ve dengede durabilirsin. )


-YAŞAM ile/||/<> KISA BATTANİYE

( Yukarı çekersek, ayak açıkta kalır. Aşağı çekersek, omuz. Neşeli kişiler, çözüm üreterek[dizlerini karnına çekerek] rahat uyur. )


-YAŞAM ile/||/<> KISA BATTANİYE

( "Çözüm." İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Ara çözüm. )


-YAŞAM ve/||/<> KURAM



-YAŞAM ile/ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ile/ve/||/<> MÜLKİYET

( bkz. John Locke )


-YAŞAM ve/=/||/<>/>/< PAYLAŞIM



-YAŞAM ve/||/<>/>/< YAŞ



-YAŞAMA ANLAMI/AMACI/NEDENİ[IKIGAI]:
SEVDİĞİN ve/+/||/∩/<>/>/<
(DÜNYANIN/TOPLUMUN) GEREKSİNİM/İ ve/+/||/∩/<>/>/<
KARŞILIĞI/MALİYETİ, İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN ŞEY DOLAYI ÖDENEN/ÖDENEBİLECEK ve/+/||/∩/<>/>/<
İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN

( [2'liler]
[∩: Kesişim]
[1: SEVDİĞİN | 2: GEREKSİNİM | 3: KARŞILIĞI/MALİYETİ, İYİ OLDUĞUNDAN DOLAYI ÖDENEN | 4: İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN]
1 ve/∩/+/||/<> 2 = GÖREV/HEDEF(MISSION)
2 ve/∩/+/||/<> 3 = MESLEK(VOCATION)
3 ve/∩/+/||/<> 4 = UZMANLIK(PROFESSION)
4 ve/∩/+/||/<> 1 = COŞKU/TUTKU(PASSION)

ve/+/||/∩/<>/>

[3'lüler]
1 ve/∩/+/||/<> 2 ve/∩/+/||/<> 3 = Coşku/heyecan ve gönül rahatlığı fakat "kesinliğin" bulunmaması
2 ve/∩/+/||/<> 3 ve/∩/+/||/<> 4 = Rahatlık fakat boşluk duyumu
3 ve/∩/+/||/<> 4 ve/∩/+/||/<> 1 = Tatmin fakat işe yaramazlık "düşüncesi/zannı"
4 ve/∩/+/||/<> 1 ve/∩/+/||/<> 2 = Neşe, dolgunluk/doluluk fakat "servetleştirilemeyen"

ve/+/||/∩/<>/>

1 ve/∩/+/||/<> 2 ve/∩/+/||/<> 3 ve/∩/+/||/<> 4 = YAŞAMA ANLAMI/AMACI/NEDENİ[IKIGAI] )


-YAŞAMA ANLAMI/AMACI/NEDENİ[IKIGAI]:
SEVDİĞİN ve/+/||/∩/<>/>/<
(DÜNYANIN/TOPLUMUN) GEREKSİNİM/İ ve/+/||/∩/<>/>/<
KARŞILIĞI/MALİYETİ, İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN ŞEY DOLAYI ÖDENEN/ÖDENEBİLECEK ve/+/||/∩/<>/>/<
İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN

( [2's]
[∩: Intersection]
[1: WHAT YOU LOVE | 2: WHAT THE WORLD NEEDS | 3: WHAT YOU CAN BE PAID FOR | 4: WHAT YOU ARE GOOD AT]
1 &/∩/+/||/<> 2 = MISSION
2 &/∩/+/||/<> 3 = VOCATION
3 &/∩/+/||/<> 4 = PROFESSION)
4 &/∩/+/||/<> 1 = PASSION

&/+/||/∩/<>/>

[3's]
1 &/∩/+/||/<> 2 &/∩/+/||/<> 3 = Excitement and complacency, but sense of uncertainty
2 &/∩/+/||/<> 3 &/∩/+/||/<> 4 = Comfortable but thought/"feeling" of emptiness
3 &/∩/+/||/<> 4 &/∩/+/||/<> 1 = Satisfaction but thought/"feeling" of uselesness
4 &/∩/+/||/<> 1 &/∩/+/||/<> 2 = Delight and fullness but no "wealth"

&/+/||/∩/<>/>

1 &/∩/+/||/<> 2 &/∩/+/||/<> 3 &/∩/+/||/<> 4 = REASON TO LIVE/HAVING A PURPOSE IN LIFE[IKIGAI] )


-YAŞAMA ANLAMI/AMACI/NEDENİ[IKIGAI]:
SEVDİĞİN ve/+/||/∩/<>/>/<
(DÜNYANIN/TOPLUMUN) GEREKSİNİM/İ ve/+/||/∩/<>/>/<
KARŞILIĞI/MALİYETİ, İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN ŞEY DOLAYI ÖDENEN/ÖDENEBİLECEK ve/+/||/∩/<>/>/<
İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN

( )


-YASAMA SORUMSUZLUĞU ile/ve/<> YASAMA DOKUNULMAZLIĞI



-YASAMA ve/||/<>/> YÜRÜTME ve/||/<>/> YARGI



-YAŞAMAK:
BİRBİRİMİZİ İDARE EDEREK ile/ve/değil/yerine/<> UZLAŞARAK (ORTAK NOKTALARDA/ALANLARDA BULUŞARAK)



-YAŞAMAK ve/||/<>/>/< ÇÖZÜM ÜRETMEK

( Yaşamakla meşgul olmazsan, ölmekle meşgul olursun. VE/||/<>/>/< Çözümün bir parçası değilsen, sorunun bir parçasısındır. )


-YAŞAMAK ile/ve/||/<> DENEYİMLEMEK / TECRÜBE ETMEK



-YAŞAMAK ile/ve/||/<>/> NİTELİKLİ YAŞAMAK

( Duyu, "duygu" ve hayal ile. İLE/VE/||/<> Us/akıl ile. )


-YAŞAMAK ile/ve/<>/></< ÖLMEK

( Biliyor olmak. İLE/VE/<>/< Bilmek[/Bildim!] )


-YAŞAMAK ve/||/<> SEVMEK

( Direnmektir. VE/||/<> Güvenmektir. )


-YAŞAMAK ve/||/<>/>/< YAŞARKEN YAŞATMAK

( )


-YAŞAMDA KALMAK ile/ve/değil/||/<>/> YAŞAMAK

( Canlılarda. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> İnsanda. )


-YAŞAMDA:
GÖZESEL(HÜCRESEL) ORGANİZASYON ve/||/<> ÜREME ve/||/<> METABOLİZMA ve/||/<> HOMEOSTAZ ve/||/<> KALITIM ve/||/<> UYARANLARA TEPKİ ve/||/<> BÜYÜME VE GELİŞME ve/||/<> EVRİLEREK UYUMLANMA



-YAŞAMDA/BİSİKLETTE:
KİŞİLERE ÇARPMAMA ve/||/<> ARAÇLARA VE KİŞİLERE ÇARPILMAMA



-YAŞAMIMIZA GİRENLERİ BELİRLEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAŞAMIMIZDAN ÇIKARILACAKLARI BELİRLEMEK



-YAŞAMIN ...:
"GENİŞLEMESİ" ile/ve/||/<> "DARALMASI"

( Kişinin cesareti oranındadır. )


-YAŞAMIN "ZORLUKLARINI" KOLAYLAŞTIRMADA:
AŞK ve/||/<> (KOŞULSUZ) SAYGI VE SEVGİ ve/||/<> SANAT



-YAŞAMIN DEĞİŞTİRDİĞİ ile/ve/<>/değil/yerine YAŞAM(LAR)I/NI DEĞİŞTİREN



-YAŞAMIN MATEMATİĞİNDE:
ÇARPMA ve/||/<> BÖLME ve/||/<> ÇIKARMA ve/||/<> TOPLAMA

( Gerçeklerle. VE/||/<> Ayrılıklara. VE/||/<> İnsanlık ölçeğinden. VE/||/<> Kendini ve/ya da kendinle. )


-YAŞAMIN YALINLIĞINDA:
BİLİM ile/ve/||/<> FELSEFE ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> DİN

( Sınırlar. İLE/VE/||/<> Yorumlar. İLE/VE/||/<> Betimler. İLE/VE/||/<> Kutsar. )


-YAŞAMIN, NEYİ, (NE KADAR VE NE ZAMAN):
(")GETİRİP(") ile/ve/ya da/hem de/ne yazık ki/||/<> (")GÖTÜRECEĞİ(")



-YAŞAMIN:
ANLAŞILMASI ile/ve/||/<>/> YAŞANMASI

( Geriye doğru. İLE/VE/||/<>/> İleri doğru. )


-YAŞAMIN:
"DAYATTIKLARI" ile/ve/değil/yerine/<> GETİRDİKLERİ



-YAŞAMIN:
"UZUNLUĞU" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GENİŞLİĞİ



-YAŞAMIN:
"ZORLUĞU" ile/değil/yerine/||/<>/< SIRADANLIĞI



-YAŞAMIN(IN):
İZLEYİCİSİ OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OYUNCUSU OLMAK



-YAŞAMINA, GÜN EKLEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< GÜNÜNE, YAŞAM EKLEMEK



-YAŞAMSAL(VİTAL) ile/ve/<> YAYILMACI/BULAŞICI(VİRAL)



-YAŞAMSAL/VITAL ÖRGENLER:
BEYİN ile/ve/||/<> KARACİĞER ile/ve/||/<> AKCİĞER ile/ve/||/<> BÖBREK ile/ve/||/<> KALP



-YAŞANILAN ile/ve/||/<>/>< YAŞANIL(MA)MASI GEREKEN



-YAŞANTI ve İMGE ve/||/<>/> TASARIM ve SİMGE



-YAŞANTI ile/ve/||/<> DENEYİM



-YAŞANTIYLA ile/ve/||/<> YAŞANTIDA



-YAŞAR'IM/IZ ve/+/||/<> 24 YIL

( image )


-YAŞAR'IM/IZ ve/+/||/<> 24 YIL

( YAŞAR'ımız için oluşturulan özel sayfamızı görmek için burayı tıklayınız... )


-YAŞAR ile/||/<> YEŞER

( Yaş olmak. İLE/||/<> Yeşil olmak. )


-YAŞARKEN ve/||/<> ÖLÜRKEN

( Yaşamdan/yaşamaktan başka hiçbir şey yoktur/olmamalıdır. VE/||/<> Ölmekten başka hiçbir şey yoktur/olmamalıdır. )


-YASAYA UYGUNLUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EVRENSEL ADÂLET



-YAŞAYAN/YAŞAMAK/"YAŞAMASI" ile/ve/<>/değil VAROLAN/LAR

( İnsan için geçerlidir. İLE/VE/<>/DEĞİL İnsan ve insan/lar dışındaki herşey için geçerlidir. )


-YAŞAYAN/YAŞAMAK/"YAŞAMASI" ile/ve/<>/değil VAROLAN/LAR

( Herkes. İLE/VE/<>/DEĞİL Herşey. )


-YAŞLANDIĞINDA/N DOLAYI OYNAMAYI/GÜLMEYİ BIRAKMAK DEĞİL ile/ve/değil/||/<> OYNAMAYI/GÜLMEYİ BIRAKTIĞINDA/N DOLAYI YAŞLANMAK



-YAŞLANMA ve/<> DAĞA TIRMANMA

( [çıktıkça] Soluğunuz daralır, yorgunluğunuz artar. VE/FAKAT/<> Görüş/bakış açınız genişler. )


-YAŞLANMA ile/ve/değil/yerine/||/<> YIPRANMA

( FERSUDE[Fars.]: Eskimiş, yıpranmış, aşınmış. )


-YAŞLANMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLGUNLAŞMAK



-YAŞLARDA:
0-1 ve/||/<>/> 1-3 ve/||/<>/> 3-6 ve/||/<>/> 6-12 ve/||/<>/> 12/20 ve/||/<>/> 20-40 ve/||/<>/> 40-65 ve/||/<>/> 65 >

( "Temel güven"e karşı, güvensizlik. VE/||/<>/> Özerkliğe karşı, kuşku ve utanç. VE/||/<>/> Girişimciliğe karşı, suçluluk. VE/||/<>/> Başarıya karşı, aşağılık/yetersizlik "düşüncesi". VE/||/<>/> Kimliğe karşı, kimlik/rol karmaşası. VE/||/<>/> Yakınlığa karşı, uzaklık-yalnızlık-yalıtılmışlık. VE/||/<>/> Üretkenliğe karşı, durgunluk. VE/||/<>/> Benlik bütünlüğüne karşı, ümitsizlik. )


-YAŞLI/LIK ile/ve/||/<>/> AĞIR BAŞLI/LIK



-YAŞLI/LIK ve/<> BİSİKLET



-YAŞLILARDA GÖRMEMİZ GEREKEN:
GEÇMİŞ ile/ve/değil/yerine/<> GELECEK



-YAŞLILIK ve/||/<> SAYRILIK ve/||/<> KITLIK ve/||/<> ÖLÜM

( "Mahşerin dört atlısı." )


-YATAK ile/ve/||/<>/> YASAK



-YATARAK TEDAVİ GÜVENCESİ ve/||/<> AYAKTA TEDAVİ GÜVENCESİ ve/||/<> HASTAHANE AĞI ve/||/<> BEKLEME SÜRESİ

( "Bilinmesi Gereken Tamamlayıcı Sağlık Sigortası Terimleri"ni okumak için burayı tıklayınız... )


-YATIRIM GİDERLERİ / CAPEX ile/ve/||/<>/> DİZİ EYLEM GİDERLERİ / OPEX

( İşi başlatmak için varlık ve para giderleri. [Yatırım giderleri, makineleri, önemli araç ve iş için başka herhangi bir nesneyi alabilmek için gereklidir.] İLE/VE/||/<>/> İşletmeninin günlük giderleri. [İşletmenin değerini artırmak için doğrudan bir etkiye sahiptir. Günlük giderler büyük oranda etkilenmeden işletme giderleri karşılanabiliyorsa işletme geliri yüksek olasılıkla artacaktır.] )


-YATKIN/LIK ile/ve/||/<> YETKİN/LİK



-YATKINLIK ile/ve/||/<>/> EĞİLİM



-YATKINLIK ile/ve/||/<>/> KATILIM ile/ve/||/<>/> SÜREKLİLİK



-YATMAK/UYUMAK:
SIRTÜSTÜ ile/ve/<> YAN ile/ve/<> YÜZÜKOYUN



-YAVAN/LIK" ile/ve/||/<> "YÜZEYSEL/LİK"



-YAVAŞLA(T)MA ile/ve/değil/||/<>/>/< AZAL(T)MA



-YAVAŞLIK ile/ve/||/<> ESNEKLİK



-YAVİ ile/ve/||/<> KUZGUN AÇMAZI



-YAVRULAMA ile/değil/||/<> DOĞURMA

( Doğada, hayvanlarda ve insanda. İLE/DEĞİL/||/<> İnsan'da. )


-YAYAS ile/||/<> YAYASA

( Makat/dübr/anüs. İLE/||/<> Ağacın, toprağa yayılan dalı. )


-YAYGIN BİLGİ ile/ve/<> ÖZEL BİLGİ ile/ve/<> BİLGİ

( 1- Ammeden, ammeye aktarılan yaygın bilgi.
2- Alimlerden, alimlere aktarılan özel bilgi.
3- Tek bir kişiden, tek bir kişiye aktarılan bilgi. )


-YAYGIN EĞİTİM ile/ve/<> ÖRGÜN EĞİTİM



-YAYGIN ÖLÜMCÜL HASTALIK ile/ve/değil/||/<> KÜRESEL SALGIN HASTALIK

( ... İLE 1- Nüfusun daha önce maruz kalmadığı bir hastalığın ortaya çıkışı. | 2- Hastalığa neden olan etmenin kişilere bulaşması ve tehlikeli bir hastalığa yol açması. | 3- Hastalık etmeninin kişiler arasında kolayca ve devamlı olarak yayılması. )


-YAYGIN ile/ve/||/<> BİLİNEN



-YAYGINLAŞMA ile/ve/değil/||/<>/< İTİBAR GÖRME



-YAYINDIRMA ile/ve/<> YAYINDIRICI ile/ve/<> YAYINIK ile/ve/<> YAYINTI

( Bir ışığı, pürüzlü bir yüzeyde yansıtma. İLE/VE/<> Işığın yayınmasını sağlamak için ışık kaynağı önüne konulan türlü yapıda yüzeyler. İLE/VE/<> Pürüzlü yüzeyde yansıyan ışık. İLE/VE/<> Yayılmış, dağılmış şeyler. | İçinde radyoaktif öğeler bulunan bir kaptan yapılan gaz ya da sıvı. )


-YAYMAK ile/ve/||/<> UYARLAMAK



-YAYVAN ile/ve/değil/||/<>/< YAVAN



-YAZ GÜNÜ ile/ve/||/<>/> GEZ GÜNÜ



-YAZ TATİLİ ve/ne yazık ki/||/<>/> PARANIN KATİLİ



-YAZ(HIDIR/HIZIR) AYLARI ile/ve/||/<> KIŞ(KASIM) AYLARI



-YAZ/HIZIR GÜNLERİ <> KIŞ/KASIM GÜNLERİ

( 08 Kasım'da başlar, 05 Mayıs'ta biter. <> 06 Mayıs'ta başlar, 07 Kasım'da biter. )


-YAZAÇ/HARF/ÜNSÜZ ile/||/<> KÖK YAZAÇ/HARF-İ ASLÎ ile/||/<> AKICI ÜNSÜZ/SELÂSET ile/||/<> AKICI ÜNSÜZ/SELÂSET ile/||/<> ÜNSÜZ/SÂKİN ile/||/<> ÜNSÜZ/SÂKİN

( Bir abeceyi oluşturan ve tek başına ya da kendiyle aynı türden öğelerle birlikte bir sesi ya da ses öbeğini göstermek için kullanılan yazı öğelerinin, çizimsel belirtkelerin her biri. İLE/||/<> Bir sözcüğün kökünde bulunan esas yazaç. İLE/||/<> Ağız yolunun kapanması ya da açılmasıyla oluşan ünsüz[re, Idm, nun]. İLE/||/<> Hareke[sesçil im] ile okunmayan yazaç/harf. | Harekesiz yazaçlar. İLE/||/<> ... )


-YAZAÇ/HARF/ÜNSÜZ ile/||/<> KÖK YAZAÇ/HARF-İ ASLÎ ile/||/<> AKICI ÜNSÜZ/SELÂSET ile/||/<> AKICI ÜNSÜZ/SELÂSET ile/||/<> ÜNSÜZ/SÂKİN ile/||/<> ÜNSÜZ/SÂKİN

( Zevâtûs-selâse: Üç yazaca sahip olan [ortası illetli] sözcükler.
Zevâtül-erbaa: Dört yazaca sahip olan [sonu illetli] sözcükler. )


-YAZAR ile/ve/değil/yerine/||/<> BİLGE

( Bir şeylerin üzerine yazar. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> İnsana yazar. )


-YAZAR ile/ve/||/<> ÜDEBÂ[Ar. < EDÎB]

( ... İLE/VE/||/<> Yazarlar, edîbler. )


-YAZDIĞINI YAP!(MAK) ve/<> YAPTIĞINI YAZ!(MAK)

( Yapacağını yaz, yazdığını yap! )


-YAZDIĞINI YAP!(MAK) ve/<> YAPTIĞINI YAZ!(MAK)

( Yaşamak için ayağa kalkmıyorsan, yazmak için masaya oturma! )


-YAZI MERKEZCİLİK ile/ve/||/<> SES MERKEZCİLİK ile/ve/||/<> SÖZ MERKEZCİLİK



-YAZI VE NOKTALAMA ÖZELLİKLERİ ile/ve/||/<>/< SÖZCÜK VE BAĞLAM ÖZELLİKLERİ

( Yazanın bilgi, bilinç ve sorumluluğunda. İLE/VE/||/<>/< Söyleyenin/konuşanın bilgi, bilinç ve sorumluluğunda. )


-YAZI ve/||/<>/> KÂĞIT ve/||/<>/> MATBAA ve/||/<>/> BİLGİSAYAR ve/||/<>/> İNTERNET ve/||/<>/> BLOK ZİNCİR



-YAZIK ve/<> KAZIK



-YAZILANLARIN ANLAŞILMASI:
OKUNDUĞU KADAR ile/ve/değil/||/<>/> DOKUNDUĞU KADAR



-YAZILI (OLAN/OLABİLİR/OLMALI) ile/ve/||/<> KAZILI (OLAN/OLABİLİR/OLMALI)

( Us'a/akıl'a. İLE/VE/||/<> Bulunç'a/vicdan'a. )


-YAZILI ile/ve/değil/||/<>/< BASILI



-YAZILIM UZMANI ile/ve/<> YAZILIM GELİŞTİRİCİ ile/ve/<> YAZILIM KORSANI

( )


-YAZILIM UZMANI ile/ve/<> YAZILIM GELİŞTİRİCİ ile/ve/<> YAZILIM KORSANI

( Çoğu yazılım uzmanı ve geliştiriciler bile yazılım korsanlarının göz önünde bulundurdukları kadar yaratıcı değildir. İLE/VE/<> Çoğu yazılım uzmanı ve yazılım korsanı, geliştiricilerin eğitim ve deneyimlerine sahip değildir. İLE/VE/<> Tüm yazılım korsanları, aynı zamanda yazılım "uzmanı ve geliştiricisidir". )


-YAZILIM UZMANI ile/ve/<> YAZILIM GELİŞTİRİCİ ile/ve/<> YAZILIM KORSANI

( Many programmers, and even developers, are not creative enough to be considered hackers. VS./AND/<> Many programmers, and even hackers, are not educated or experienced enough to be considered developers. VS./AND/<> All hackers and developers are programmers. )


-YAZILIM UZMANI ile/ve/<> YAZILIM GELİŞTİRİCİ ile/ve/<> YAZILIM KORSANI

( The Difference Between a Programmer, a Hacker, and a Developer )


-YAZILIM:
SİSTEM ile/ve/||/<>/> UYGULAMA



-YAZIN/EDEBİYAT (TARİHİ) ve/<>/|| MANEVİYAT (TARİHİ)



-YAZIN/EDEBİYAT ile/ve/||/<> SAMİZDAD YAZIN/EDEBİYAT



-YAZMA ile/||/<> APOGRAF[Yun.]

( ... İLE/||/<> Bir yazarın özgün yapıtının bir kopyacı tarafından temize çekilmiş el yazması. )


-YAZMAK ve/=/||/<> BİRLİĞE GETİRMEK



-YAZMAK ile/ve/||/<>/>< YAŞAMAK



-YAZMAK ile/ve/değil/önce/||/<>/< YÜZMEK

( Bir çocuğun yazmaya başlamadan önce yüzmeyi öğrenmesi[ni sağlamak] gerek. )


-YAZMALAR ile/ve/||/<> VOYNICH YAZMASI

( İlgili yazı için burayı tıklayınız... )


-YAZMALARIN BOZULMASINDA:
MİKROORGANİZMALAR ve/||/<> BÖCEKLER ve/||/<> FARELER ve/||/<> NEM ve/||/<> TOZ



-YAZMALARIN KORUNMASINDA:
ISI ile/ve/||/<> BAĞIL NEM

( 18 - 20 °C ile/ve/||/<> %45 - 55 )


-YAZMANIN:
"ZORLUĞU" ile/ve/değil/<>/< "DOĞUM SANCISI"



-yDNA ile/ve/||/<> mtDNA

( )


-yDNA ile/ve/||/<> mtDNA

( Hablogrup. İLE/VE/||/<> Hablotip. )


-YEDİ BİLİM:
ÜÇ İLİM ile/ve/<>/sonra DÖRT BİLİM DALI

( DİLBİLGİSİ(GRAMER) VE MANTIK(LOGIC) VE HİTÂBET(RETORİK) ile/ve/<>/sonra MATEMATİK VE GEOMETRİ VE ASTRONOMİ VE MÛSİKÎ )


-YEDİ BİLİM:
ÜÇ İLİM ile/ve/<>/sonra DÖRT BİLİM DALI

( SEPTUM ARTES LIBERALES: YEDİ ÖZGÜR(SERBEST) BİLİM ["Art" sözcüğü sanat değil bilim anlamına kullanılırdı.] )


-YEDİCE(HAFTA):
BAŞGÜN ile/ve/||/<>/> TOZGÜN ile/ve/||/<>/> ODGÜN ile/ve/||/<>/> ORTAGÜN ile/ve/||/<>/> YEYGÜN ile/ve/||/<>/> ELGÜN ile/ve/||/<>/> ARAGÜN

( Pazartesi İLE/VE/||/<>/> Salı İLE/VE/||/<>/> Çarşamba İLE/VE/||/<>/> Perşembe İLE/VE/||/<>/> Cuma İLE/VE/||/<>/> Cumartesi İLE/VE/||/<>/> Pazar )


-YEDİĞİMİZİ ile/ve/||/<> İÇTİĞİMİZİ

( İçelim! İLE/VE/||/<> Yiyelim!
[O kadar çok ve uzun süre çiğneyelim ki, lokmamız, katı değil sıvı duruma gelene gelsin ve yediğimiz şeyi yutma ve ancak içmiş olalım! İçtiklerimizi de, yavaş yavaş, çiğniyormuş gibi yutalım!] )


-YEGÂNE HANIM ile/ve/||/<>/> MÜCAP OFLUOĞLU

( )


-YEĞLEME/TERCİH ile/ve/<> AYIRDINDALIK, FARKINDALIK



-YEĞLEME/TERCİH ile/ve/<> BEĞENİ



-YEĞLEME/TERCİH ile/ve/<>/>< TERK



-YEĞLEME ile/ve/||/<> KİMLİK

( Ergenin, kimliği mi var ki, yeğlediği olsun. )


-YEĞLEMEK/TERCİH ETMEK ve/<> LÜTFEN ve/<>/+/||/> BÖYLE ve/<> BU DA VAR

( "Sihirli" sözcükler. VE/+/||/<>/> "Sigorta" sözcükler. )


-YEĞLEMEK/TERCİH ETMEK ve/<> LÜTFEN ve/<>/+/||/> BÖYLE ve/<> BU DA VAR

( Dışsal ve ilksel. VE/+/||/<>/> İçsel ve sonsal. )


-YEĞLEMEK/TERCİH ETMEK ve/<> LÜTFEN ve/<>/+/||/> BÖYLE ve/<> BU DA VAR

( Varoluşumuzda, tüm canlı/cansız nesne, bitki, hayvan ve insanla, gövdelerimizin aracılığıyla etkileşim, zihnimizin aracılığıyla da hem etkileşim, hem de daha ileri ve nitelikli bir etkileşim olan iletişim ilişkilerinde bulunuyoruz. Bu ilişkilerimizin başlangıç ve ortaklığı ise yetkin bir benzetmeyle, hiçbir ayrımın bulun(a)madığı bir . [NOKTA]'dan oluşmasıdır.

"Nokta"dan aşağı doğru açılan, büyüyerek ve genişleyerek dalgalanan bir çizgide, zihin ve enerjilerimizle, aşağı [yoğunluğa/kesâfete] doğru inen; yukarı [inceliğe/letâfete] doğru da yükselen bir aralıkta bulunuyor ve sürekli olarak çeşitli bilgi, bilinç seviyelerimizle, davranış-tutumlarımızdaki incelik ve kabalıklarla da aşağı ve yukarı bir salınımla, tekrar noktaya doğru geri dönmek [rücû] üzere yaşam yolculuğumuza devam ediyoruz.

Bu süreçte, az/çok ya da öteki varolanlara oranla daha "gelişmiş ya da geliş(e)memiş" varolanlar["insan"] olarak, kişiler arasındaki ilişkilerimizde de çeşitli bilgi ve bilinç farklarımızın ve tutumlarımız üzerinden sürdürdüğümüz yaşamamızda, bazı sözcüklerin önceliğini ve olumlu etkilerini görüyoruz. Bunları, etkileri ile "sihirli" ve hizmetleri itibariyle de "sigorta" sözcükler olarak kullanıyoruz. Bu sözcükler, bir piramit olarak düşündüğümüzde, sözcüklerin doruğunda yer alıyor.

Etkileri itibariyle neredeyse bir "sihir" olarak tanımladığımız bu sözcükler, kulağın duyacağı oranda seslendirilerek dışsal ve her düşünce ya da sözün, başında ya da sonunda, ilksel/öncelikli olarak kullanılmalarıyla gerçekleşiyor.

Yaşamı, (nitelikli) yaşam; bireyi, (nitelikli) insan yapan ve öteki var olanlardan ayıran en önemli(öncelikli) durum ve kavram, sadece insana özgü bulunan, yeğleme olanağıdır. "Yeğleme/tercih etme" farkındalığıyla sürdürdüğümüz tüm düşünme ve konuşma süreçleri, bize, olgular arasındaki ayrımda durabilme ve isabetsiz olabilecek ile isabetli olan arasındaki tutumu ya da kararı verme olanağını sağlatıyor. Yani, "Bu gece/sabah, uyumayayım ve şu işleri tamamlayayım." düşüncesi ve ayrımında, "Bu gece/sabah, uyumamayı ve işleri tamamlamayı yeğliyorum." sözü ile olası zorluklar karşısında olanakların artmasını, kontrol altında tutulması gereken gücün/olanakların, bizim elimizde olmasını sağlatıyor. Gün içinde, binlerce kez içinde bulunduğumuz bu ve bunun gibi ayrımlarda, farkındalığımızı devrede tutmamızı sağlayan yeğleme olanağımız, ilgili kararımızı, uygulamamızı, günümüzü ve yaşamımızı nitelikli seviyelere çıkarmakla birlikte, kaygılanmaya neden olabilecek "düşüncelerden" de alabildiğine uzaklaşabilmemizi sağlıyor.

İkinci "sihirli" sözcüğümüz olan "Lütfen" sözü/sözcüğünün kullanımı da, aramızdaki farkların, ayrımların yok olduğu noktadan düşünerek ve seslenerek söylememizi, aktarmamızı ya da paylaşmamızı sağlıyor. Bir emiri bile ricâya dönüştürebilen bir olanak sunuyor. Yani, bir yakınımıza, "Bana bir bardak su getir!" şeklindeki, "yakınlıktan ya da rahatlıktan" dolayı emir kipinde söyleyebileceğimiz sözü bile kendimiz düşünmek varken, yakınımızın, "sihirli sözcüğü söylersen getiririm" uyarısıyla, "Peki. Lütfen, bana bir bardak su getir." sözüyle bambaşka bir alana taşımış oluruz. Bu ve buna benzer/benzemez tüm örnek ya da durumlarda, Lüt(û)fen, dikkat ve incelikle(rikkatle) söyleyebileceğimiz sözlerin yeğlenmesindeki ve gereksiz yere kaygıların oluşmasına engel olabileceğini de her ânımızda ve kararımızda, her sözümüzde göstermenin niteliği ve verimliliğinden de uzak duramayız herhalde.

Yaşamda, çok çeşitli durumlar söz konusu ve olasılık içindeyken, pek kolay kaldıramayacağımız ve taşıyamayacağımız durum ve olaylarla da karşı karşıya geliriz. Bu durumlarda kullandığımız sözcükler ise "sigorta" sözcüklerdir.

Başımıza gelebilecek her türlü maddi/manevi kayıp, ölüm, önceki koşulların yitirilmesi gibi en zorlayıcı olanlarında ise gereken tüm eylemler gerçekleştirildikten ve sözler söylenildikten, ıstıraplar paylaşıldıktan, sözün yetmeyeceği ve aklın tükeneceği noktadan sonra eğer bir yerlerde sonlandırılmazsa büyük zarar göreceğimiz kesin durumlar için çözüm aracı olan "sigorta" sözcükler(imiz)den ilki "Böyle" sözü/sözcüğüdür.

Yaşamın belirli aralığında bulunan zorlu durumların ötesinde de çok sıradışı, rekor ya da istisnai olumlu/olumsuz olay ve olgularla da karşılaşabilir, görebilir ya da duyabiliriz. "Böyle" sözünün yetmeyeceği (çok) aşırı ya da aykırı durumlar için de imdada yetişen, elektrik tesisatındaki düzenek gibi, büyük zararlara neden olmaması için kurulan önlem ve sigorta aracı olarak, "Bu da var" sözü/sözcüğü kullanılmaktadır. Bu sözcüklerin özelliği ise bunları, ancak kendimize söyleyebilmek üzere içsel ve sonsal olmalarıdır.

Kaygının pek fazla oluşmamasını, bu sözcüklerin kullanımı ile de büyük oranda sağlamış oluruz. )


-YEĞLEMEK/TERCİH ETMEK ile/ve/||/<> ÖNE ÇIKARMAK



-YEL/RÜZGÂR:
SÖNDÜRÜR ile/ve/||/<>/> ALEVLENDİRİR

( Mumu. İLE/VE/||/<>/> Yangını. )


-YELKEN ve/<> İSKOTA[İt.]

( ... VE/<> Yelkenleri açmak ve tutmak için alt köşelerine bağlanan halat, zincir ve palangadan oluşan donanım. )


-YELKEN ile/ve/||/<> KAVANÇO[İt. < CANGIA]

( ... İLE Yelkeni bir bordadan öbür bordaya geçirme. | Değiştirme, aynı türden bir şeyin yerine bir başkasını koyma. | Bir işi başka birine yükleme, başına sarma. )


-YELKENCİ ile/ve/değil/||/<>/< DENİZCİ

( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Ya dalan, ya iyi ve uzun yüzebilen, ya kürek çeken ya da üçünü birden yapabilen. )


-YELKENLİ ile/ve/<> ISKUNA

( ... İLE/VE/<> İki direkli, yelkenli gemi. )


-YELKENLİDE:
ORSA ALABANDA ve/||/<> EĞLENME



-YELPİK/ASTIM ile/||/<> SÜREĞEN/KRONİK OBSTRÜKTİF AKCİĞER SAYRILIĞI/HASTALIĞI (KOAH)

( Hava yollarının daralması, yangılanması ve soluk darlığı ile ilişkili bir solunum yolu sayrılığı. İLE/||/<> Hava yollarının daralması ve akciğerlerdeki hava akışının sınırlanması ile ilişkili, soluk almayı zorlaştıran süreğen bir sayrılık. )


-YEME-İÇME ve/||/<> SOLUK ve/||/<> YÜRÜME ve/||/<> HAREKET ve/||/<> UYKU ve/||/<> DÜŞÜNCE ve/||/<> CESÂRET ve/||/<> GÜNEŞLENME

( Hayvanlar gibi olsun... VE/||/<> Kaplumbağalar gibi olsun... VE/||/<> Güvercinler gibi olsun... VE/||/<> Maymunlar gibi olsun... VE/||/<> Köpekler gibi olsun... VE/||/<> Fil gibi olsun... VE/||/<> Dişi Aslan gibi olsun... VE/||/<> Ayı gibi olsun... )


-YEMEĞE" ile/ve/değil/||/<>/< YEMEYE



-YEMEK PİŞİRMEK ve/<> SEVGİ

( TABH: Pişirme, pişirilme. | İlâç kaynatma. )


-YEMEK PİŞİRMEK ve/<> SEVGİ

( TABHİYYE: Pişirmek/pişirilmek üzere birine verilen ücret, pişirmelik. )


-YEMEK PİŞİRMEK ve/<> SEVGİ

( TANZÎH: Gereği gibi pişirme/pişirilme. )


-YEMEK PİŞİRMEK ve/<> SEVGİ

( Gönülsüz yapılan aş, ya karın ağrıtır, ya da baş. )


-YEMEK:
TENCEREDEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TABAKTAN



-YEMEK ile/ve/||/<> İLAÇ



-YEMENİ[Ar.]/EŞARP[Fr. < ÉCHARPE] ile/değil/yerine/=/||/<> BAŞÖRTÜSÜ/ÖRTME/BÜRGÜ/LEÇEK ile YAZMA

( Kalıpla basılıp elle boyanan, kadınların başlarına bağladıkları tülbent. | Bir tür hafif ve kaba ayakkabı. / Başörtüsü. İLE/DEĞİL/YERİNE/=/||/<> Kadınların saçlarını örtmek için kullandığı örtü. İLE Bohça, yemeni, başörtü, yorgan vb. şeyler yapmakta kullanılan, üstüne boya ve fırça ile ya da tahta kalıplarla desen yapılmış bez. | Bu bezden yapılmış olan. )


-YEMEYİ (SEVMEK/İSTEMEK)
ile/ve/değil/||/<>
YEMEĞİ (SEVMEK/İSTEMEK)



-YEMİN ile/ve/<> İNTİKAM

( En anlamlı/büyük yemin, söz vermektir. İLE/VE/<> En etkili/büyük intikam, affetmektir. )


-YENGEÇ ile/ve/<> SİYAH YENGEÇ

( ... İLE/VE/<> Mozambik'te bulunurlar. )


-YENİ BASKIDA:
GELİŞTİRİLMİŞ ile/ve/||/<> GENİŞLETİLMİŞ ile/ve/||/<> ZENGİNLEŞTİRİLMİŞ



-YENİ ZELANDA'NIN İKİ TEMEL SİMGESİ:
KİVİ KUŞU ve/+/||/<> EĞRELTİ OTU



-YENİÇERİ ve/||/<>/> KULOĞLU

( Kapı kulu teşkilatının piyade sınıfı. | Bu asker sınıfından olan er. VE/||/<>/> Ölen evli yeniçerilerin, babaları gibi ocakta askerlik yapan çocukları. )


-YENİDEN PAZARLAMA ile/ve/||/<> YENİDEN HEDEFLEME

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


-YENİDEN ÜRETMEK ile/ve/<> ÇOĞALTMAK



-YENİLİK ARAYIŞI ile/ve/||/<>/> ZARARDAN KAÇINMA ile/ve/||/<>/> SEBAT



-YENİLİK ile/ve/||/<> DEVRİM



-YENİLİK ile/ve/||/<>/> İLERLEME



-YENİLME ile/ve/<> YANILMA



-YENMEK ile/ve/||/<> ALT ETMEK



-YENMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ETKİSİ ALTINA ALMAK



-YER (TUTMAK) ile/ve/<>/> YURT (TUTMAK)



-YER ADI/TOPONYMIE[Yun. < tópos/τόπος: yer + ónoma/ὄνομα: ad] ile/ve/||/<> DAĞ ADI/ORONYMIE[Yun. < ὄρος/óros: dağ + ónoma/ὄνομα: ad] ile/ve/||/<> SU/IRMAK/GÖL ADI/HYDRONOMIE[Yun. < ὕδωρ/hydor: su + ónoma/ὄνομα: ad]



-YER ÇEKİMİ ile/ve/||/<>/< ELEKTROMANYETİK ÇEKİM

( [Gücü] Elektromanyetik çekimden daha az. İLE/VE/||/<>/< Yer çekiminden daha fazla. )


-YER ÇEKİMİ ile/ve/||/<>/< ELEKTROMANYETİK ÇEKİM

( Çivi. İLE/VE/||/<>/< Mıknatıs. )


-YER DEĞİŞTİRME ile/ve/||/<> YANLIŞ (YERE) YERLEŞTİRME



-YER DEĞİŞTİRMEK ile/ve/<> BİÇİM DEĞİŞTİRMEK



-YER VERMEK ile/ve/değil/||/<>/< GEÇİT VERMEK



-YER YUVARI:
UÇUTYUVAR/KATMAN ile/ve/<> SU YUVARI/KATMANI ile/ve/<> TAŞ YUVARI/KATMANI(YER KABUĞU) ile/ve/<> SICAK YUVARI(MAGMA KATMANI) ile/ve/<> AĞIR YUVAR(ÇEKİRDEK KATMANI)

( 30.000 km. İLE/VE/<> 12 km. İLE/VE/<> 150 km. İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> 5.000 km. )


-YERÇEKİMİ OLGUSU ile/ve/||/<> YERÇEKİMİ KAVRAMI

( Herkes için. İLE/VE/||/<> Bilgin//aydın/âlim/filozof için. )


-YERÇEKİMİ ile/ve/<> AŞK

( Doğa'da. İLE/VE/<> İnsan'da. )


-YERÇEKİMİ ile/ve/<> AŞK

( Yerçekiminin tutumu, en yüksek bağlantıda olmaktır. )


-YERÇEKİMİ ile/ve/<> AŞK

( The attitude of the gratitude is the highest yoga. )


-YERÇEKİMİ ile/ve/<> AŞK

( In nature. VS./AND On Human. )


-YERÇEKİMİ ile/ve/||/<> ENERJİ

( F = G M1 M2 / r²

İLE

F = G q1 q2 / r² )


-YERÇEKİMİNE:
"MÂRUZ KALMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<> TÂBİ OLMAK



-YEREL DEĞERLER ve/<> EVRENSEL DEĞERLER



-YEREL DİL/LER ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖVDE DİLİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ZİHİN DİLİ

( İşaretler/simgeler[yazılar/sözcükler], sesler aracılığıyla sürdürülen dil. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Durum/duruş, davranış/tutum, el/yüz/göz[bakış, jest, mimik], işaret/simge, ses tonu/vurgusu aracılığıyla sürdürülen dil. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< İmgeler, nesneler, kavramlar, olay/olgu ve durumların kayıtlarının yoğrulduğu dil. )


-YEREL DİL/LER ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖVDE DİLİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ZİHİN DİLİ

( Ülkelerin/bölgelerin, toplulukların/bireylerin, ortak/uzlaşımsal olarak belirlediği/kullandığı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Sınırların, bölgesel/yerel farklılıkların bulun(a)madığı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bireyin donanımı(geliş[me]mişliği] oranındaki. )


-YEREL DİL/LER ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖVDE DİLİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ZİHİN DİLİ

( IQ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EQ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SQ )


-YEREL ile/ve/değil/yerine/||/<> BÖLGESEL



-YERİN İÇ YAPISINDA:
ÇEKİRDEK ile/ve/||/<> MANTO ile/ve/||/<> KABUK

( 1.9 x 1027 g İLE/VE/||/<> 4.1 x 1027 g İLE/VE/||/<> 2.3 x 1025 g )


-YERİN İÇ YAPISINDA:
ÇEKİRDEK ile/ve/||/<> MANTO ile/ve/||/<> KABUK

( [ortalama yarıçap] 0 İLE/VE/||/<> 3480 km. İLE/VE/||/<> 6350-6370 km. )


-YERİNDEN ETME ile/ve/<> RAYINDAN ÇIKARMA



-YERİNE KOYMA ile/ve/değil/yerine/<>/> DÖNÜŞTÜRME



-YERKABUĞU ile/ve/<> YERKÜRE

( Yeryuvarlağının dışını çepeçevre kaplayan, üzerinde karalar ve denizlerin bulunduğu bölüm, yeryüzü. İLE/VE/<> Yeryuvarlağı. )


-YERLERDE SÜRÜNME ile/ve/||/<> AYAKLAR ALTINA AL(IN)MA



-YERLEŞİK ile/ve/<> GEZGİN

( İnsanlığın gelişimi ve dünya tarihi, bulunduğu olanakları[yer/bölge/koşulları], yeterli gören kişi/ler ile daha da ileriyi[öteyi/yukarıyı] düşünen, merak eden, isteyen/ler arasındaki ilişki[birlik/telik ya da çatışma] ile süregelmiştir.

Bu durum ve süreç, dünya ne kadar daha devam edecekse, en başta, felsefede, bilimde ve sanatta olmak üzere, o kadar daha aynen devam edecektir. Herhangi iki kişi arasında, erkek-kadın, ebeveyn-çocuk, yaşlı-genç, bilen-bilmeyen, zengin-fakir gibi, "doğu"-"batı" gibi her türlü ayrışma ve çatışma ile hem birbirini geliştirecek, hem de engel olacaklardır.

Aslolan ve anlaşılması gereken de şu ki, bu devinim/döngü, hiçbir zaman ve koşulda sonlan(a)mayacağından dolayı, bu süreçteki "zorlukların"/uğraşıların, yaşamın [ve anlamının], bireyler arasında değil doğayla/fizikle olduğunu anımsayarak, paylaşım ve dayanışma içinde, bilgilerimizi, farkındalıklarımızı paylaşarak ve ümit aşılayarak sürmesi gerektiğidir.
[ Başkalarından/dışarıdan, hazır gelmesini değil kendim(iz)den başlay(/t)arak! Şimdi, burada ve içinde bulunulan, yeterli/yetersiz, "olumlu/olumsuz", tüm koşullarda! Vazgeçmeden, ertelemeden, üşenmeden!] )


-YERLEŞME ve/<>/> KAPLAMA



-YERLEŞMEK ve/||/<>/> KÖK SALMA



-YERLEŞMEK ile/ve/<> KONUŞLANMAK



-YERLİ YERİNCE ile/ve/||/<> YETERİNCE



-YERYAĞI/PETROL[Fr. < Lat.]:
HAM ile/ve/||/<> BRENT

( Kuzey Amerika ve Güney Amerika'da üretilir. İLE/VE/||/<> Kuzey Denizi'nde üretilir. )


-YERYAĞI/PETROL[Fr. < Lat.]:
HAM ile/ve/||/<> BRENT

( Düşük nitelikli bir petrol olarak kabul edilir ve içeriğinde yüksek miktarda kükürt ve öteki kirleticiler bulunur. İLE/VE/||/<> Daha nitelikli bir petrol olarak kabul edilir ve içeriğinde kükürt miktarı düşüktür. )


-YERYAĞI/PETROL[Fr. < Lat.]:
HAM ile/ve/||/<> BRENT

( Brent petrol'e göre daha ucuzdur.[Nedeni, düşük niteliği ve işlenmesinin daha zor olmasıdır.] İLE/VE/||/<> ... )


-YERYUVARLAĞI/YERYUVARI ile/ve/<> YERYÜZÜ

( Üstünde yaşadığımız gökcismi, Yerküre. İLE/VE/<> Üzerinde yaşadığımız toprak ve denizler, yerkabuğu. | Dünya, yaşam. )


-YERYÜZÜ ile/ve/||/<>/> (")ACUN/DÜNYA(")

( Doğa. İLE/VE/||/<>/> İnsan ve anlam ile. )


-YERYÜZÜ ve/||/<> HİPSOMETRİK EĞRİ

( )


-YEŞİL ALAN ile/ve/||/<>/> BAHÇE



-YEŞİL KİMYA ile/||/<> GELENEKSEL KİMYA

( Çevre dostu ve sürdürülebilir kimyasal süreçleri inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Geleneksel kimyasal süreçleri inceleyen bilim dalı. )


-YEŞİL YOL(THE GREEN MILE) ile/ve/||/<> HÜCRE NO: 7 MUCİZESİ(MIRACLE IN CELL NO: 7)

( Filmlerini izlemenizi salık veririz... )


-YEŞİL ZEYTİN'DE:
KIRMA ile/değil/<>/> KALAMATA



-YEŞİL/MAVİ ile/<> TİRŞE

( ... İLE/<> Yeşil ile mavi arası bir renk. )


-YEŞİLBAŞ ile/ve/||/<> GRİ BALIKÇIL ile/ve/||/<> UZUNBACAK

( Büyüklükleri, 50-65 cm. civarında, kanat açıklıkları 81-98 cm. genişliğindedir. Bitki ağırlıklı diyetinden ötürü yaklaşık 5 cm. civarında geniş gagaları bulunur. Ağırlığı 1 kg. civarında olduğundan, öteki birçok yaygın ördek türünden ağırlardır. İki cinsiyette de kanatlarının spekulum adı verilen bölgesinde, beyaz köşeli mavi renkte tüylere sahiplerdir. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... )


-YESRİB ile/ve/<>/değil/yerine MEDİNE-İ MÜNEVVERE



-YETENEK(YETEN EK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EMEK



-YETENEK/Lİ ile/ve/||/<>/> DEHÂ/DÂHİ

( "Başkalarının güç bulduğunu yapmak". İLE/VE/||/<>/> Yeteneklilerin "olanaksız gördüğü"nü yapmak. )


-YETENEK/Lİ ile/ve/||/<>/> DEHÂ/DÂHİ

( Kimsenin vuramadığı hedefi vurur. İLE/VE/||/<>/> Kimsenin göremediği hedefi vurur. )


-YETENEK ve/<> AYRICALIK



-YETENEK ve/||/<>/> ÇALIŞMA

( Ortalamanın üzerine çıkarır. VE/||/<>/> Yeteneklilerin üzerine çıkarır. )


-YETENEK ile/ve/değil/||/<>/< ÖNCELİK



-YETENEK ve/<> ÖZGÜRLEŞTİRİCİ İLİŞKİ



-YETENEK ile/ve/||/<>/> TAKIM OYUNU

( Maçı kazandırır. İLE/VE/||/<>/> Şampiyonluğu getirir. )


-YETENEK ile/ve/||/<>/< YATKINLIK



-YETER! ile/ve/||/<> HAYIR!



-YETERİNCE/LİK ve/||/<>/> DOĞRU/LUK



-YETERLİ/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<> KABUL EDİLEBİLİR/LİK



-YETERLİ ile/ve/değil/yerine/<>/< TATMİN EDİCİ



-YETERSİZ/LİK ile/ve/<>/> GEÇERSİZ/LİK



-YETERSİZ/LİK ile/ve/||/<> YETMEZ/LİK



-YETERSİZ/LİK ile/ve/||/<> YÜZEYSEL/LİK



-YETERSİZLİK ile/ve/<> YADSIMA



-YETERSİZLİK ile/ve/=/||/<> YETMEZLİK



-YETERSİZLİKLERİ/Nİ İNKÂR ETMEK ile/ve/||/<> KUSURLARI/NI İHMAL ETMEK



-YETİ ile/ve/<> NİTELİK



-YETİ ve/||/<>/> YETENEK

( Melek. VE/||/<>/> Meleke. )


-YETİ ile/ve/<> YETKİ



-YETİM ile/ve/||/<> ÖKSÜZ

( [Ergenlikten önce]
Babası ölmüş/olmayan çocuk. [Babası belirli fakat ölmüş olan.] İLE/VE/||/<> Annesi ölmüş/olmayan. | Annesi ya da hem annesi, hem de babası ölmüş olan çocuk.
["annesiz" diye bilinir ve "anneden öksüz, babadan yetim kalmak" sözü kullanılır. Oysa ki, "öksüz/ögsüz" sözcüğü, "bilge-âlim" ikilemesi gibi "ögsüz-yatim"dir.(ögsüz al-yâtîmu wa ʾl-ḥayrânu. wa-aṣluhu: ögsüz maʾḥûḏun min ōg wa-hwa ʾl-ʿaqlu wa ʾl-fiṭnatu).][İlk zamanlarda, anne ile ilgisi yoktu. Yâtîm, "Tek kalmış, ergen olmadan önce babası ölen çocuk" demektir.]
[Yetimlik, maddî manevi desteği olmamaktır. Sonraları, sözlüklerdeki "ög/öğ"(anne)nin etkisiyle yanlış ayrıştırmaya gidilmiştir. ("Atası ölen, öksüz galmaz; anası ölen, öksüz galur.")] )


-YETİM ile/ve/||/<> ÖKSÜZ

( Saçı/başı, arkadan öne doğru okşanır. İLE/VE/||/<> Saçı/başı, önden arkaya doğru okşanır. )


-YETİM ile/ve/||/<> ÖKSÜZ

( EYTÂM[Ar. < YETÎM/YÂTÎM] ile/ve/||/<> O/Og/Ög[: Ana.] )


-YETİM ile/ve/||/<> ÖKSÜZ

( İnsan, babanın [temel] desteğiyle; hayvan, annenin [temel] desteğiyle yaşar. )


-YETİŞKİN ve/<> BİSİKLET



-YETİŞKİN ile/ve/<>/değil YENİYETME



-YETKE(OTORİTE):
GELENEKSEL ile/ve/||/<> ETKİLEYİCİ(KARİZMATİK[Fr.]) ile/ve/||/<> YASAL



-YETKEYE BAŞVURMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
BİR BİLENE SORMA ile/ve/||/<> YETERSİZ KAYNAK ile/ve/||/<> İNANCA BAŞVURMA ile/ve/||/<> ORTAK TUTUMA BAŞVURMA ile/ve/||/<> ÖBEK BASKISI ile/ve/||/<> YARARCI ile/ve/||/<> BEĞENDİRME ile/ve/||/<> DAYATMA ile/ve/||/<> İÇİNDEKİ DEĞİL DIŞINDAKİ(ZARF-MAZRUF) ile/ve/||/<> "GENETİK"



-YETKİ ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> SORUMLULUK



-YETKİ ile/ve/değil/yerine/<> YETKİNLİK



-YETKİLİ OLMAK ile/değil/yerine/||/<>/< ETKİLİ OLMAK/OLABİLMEK



-YETKİN/LİK ve/<> GÜÇLÜ/LÜK ve/<> YETERLİ/LİK ve/<> YETENEKLİ/LİK

( Ne zaman ki güçlülük, tek çözüm olarak kalır; o zaman anlarsın, ne kadar güçlü olduğunu. )


-YETKİN/LİK ve/<>/= ÖZGÜR/LÜK



-YETKİNLEŞ(TİR)MEK ile/ve/<> TAMAMLA(N)MAK

( KEMÂL/TEKÂMÜL )


-YETKİNLİK ile/ve/<> TAMAMLANMA



-YETKİSİZLİK ile/ve/<> KABUL EDİLEMEZLİK



-Yİ ve/||/<> ÇENG



-YIĞIN ile/ve/||/<>/> TINAZ

( ... İLE/VE/||/<>/> Dövülerek savrulmaya hazırlanan ekin yığını. )


-YIKANMAK ile/ve/||/<> ÇİMMEK



-YIKICI ELEŞTİRİ YAPMA! ile/ve/||/<> SAVUNMA! ile/ve/||/<> AŞAĞILAMA! ile/ve/||/<> KÜSME!



-YIKICI YAKLAŞIM ile/ve/değil/<> KATILAŞTIRICI YAKLAŞIM



-YIKICI ile/ve/<> KIYICI



-YIKICI ile/ve/<> TEHLİKELİ



-YIKILMIŞ ile/ve/<> TERK EDİLMİŞ



-YIKIM ile/ve/||/<> ÇÜRÜME



-YIKIM ile/ve/||/<> KIYIM



-YIKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< AŞMAK



-YIKMAK ile/ve/<> DEVİRMEK



-YILAN ve/<> YILANCIL

( ... VE/<> En çok, yılanla beslenen bir kuş. )


-YILANIN:
BURNU ve/||/<> JACOBSON ÖRGENİ



-YILANLARDA:
PUSUDA BEKLEYENLER ile/ve/değil/yerine/||/<> AV PEŞİNDE HAREKET EDENLER



-YILDIRMA ile/ve/<> BEZDİRME



-YILDIRMA ile/ve/<> SİNDİRME



-YILDIZ KÜMELERİ: AÇIK ile/ve/||/<> KÜRESEL

( Genç, küçük, biçimsiz. İLE Yaşlı, büyük, küresel yıldızlar. )


-YILDIZ PARALAKSI/IRAKLIK AÇISI ve/||/<>/> DOPPLER ETKİSİ/KAYMASI ve/||/<>/> FAUCAULT SARKACI

( 1838 ve/||/<>/> 1842 ve/||/<>/> 1851 )


-YILDIZLAR:
KÜÇÜK KÜTLELİ ile/ve/||/<>/> BÜYÜK KÜTLELİ

( Sessiz. İLE/VE/||/<>/> Büyük bir patlama ile. )


-YILDIZLI ile/ve/||/<> YALDIZLI



-YILGAR/SATKIN/HAİN/LİK ile/ve/<> NANKÖR/LÜK

( Nankör kişi, herşeyin "fiyatını" "bilen"/koyan, fakat hiçbir şeyin değerini bilmeyen kişidir. )


-YILKI ile/ve/||/<> TAKHİ(PRZEWALSKI ATI)

( Açıklamaları için burayı tıklayınız... )


-YILLAR ile/ve/||/<> YOLLAR



-YILLARCA ile/ve/değil/||/<>/< YILLAR BOYUNCA



-YILMAZ ile/ve/<> YORULMAZ ile/ve/<> YENİLMEZ



-YİN ile/ve/<> YANG

( İnsanlığın ilk simgelerindendir. ( İlki EL [çizen araç] olarak kabul edilir! [Eller beynin uzantısıdır!] )
Tüm insanlığa aittir!
Herhangi bir disiplinin ya da kültürün [özellikle Uzakdoğu'nun], tekeli altında kalamayacak kadar ortaktır.
Uyum, bütünlük ve dengeyi simgeler. (Zıtlıkla ya da "Her iyiliğin içinde kötülük, her kötülüğün içinde iyilik vardır" gibi basit tanımlarla tanımlanamayacak kadar derinliği olan bir simgedir!)
Aynı zamanda insanı, duruşunu, omurgayı simgeler!
Varolanları, yaşamı, olan biten herşeyi simgeleyebilecek kadar yalın ve sadedir. )


-YİN ile/ve/<> YANG

( Yaşam, [özellikle insan için] SABIR <> GÜDÜLENME> üzerinedir! [Yin-Yang'ın da iki ayrı ve içiçeliğini yansıtan en verimli yaklaşımlardandır] )


-YİN ile/ve/<> YANG

( )


-YİN ile/ve/<> YANG

( )


-YİN ile/ve/<> YANG

( )


-YİN ile/ve/<> YANG

( )


-YİN ile/ve/<> YANG

( )


-YİN ile/ve/<> YANG

( )


-YİN ile/ve/<> YANG

( )


-YİNE DE ile/ve/||/<> BU SAYEDE ile/ve/||/<> DEMEK Kİ



-YİNE DE ile/ve/||/<> İLLE DE

( Sen! )


-YIRTICI ile/ve/||/<> AVCI



-YIRTIK ile/<> KESİK



-YIRTIK ile/ve/||/<>/> YAMA

( Delik, yırtık ya da eski bir yeri, uygun bir parça ile onarma, kapatma. | Bu iş için kullanılan parça. )


-YIRTMAK ile/ve/||/<> KOPARTMAK



-YİYECEK:
BESİN ve/||/<>/> SÜPÜRGE



-YİYECEK ile/ve/||/<>/> YEMEK



-YOGA ile/ve/<> MEDİTASYON

( Yoga, bağlantı(link), uyum demektir. Hem fizikî, hem de zihinsel olabilir. Yoga denilince, sadece özel hareketler olarak sınırlandırılmamamlıdır. İLE Yoga, dıştakini içe yöneltmektir. Meditasyon, sözcük bazında derin düşünme demektir. 1. Yönlendirme, 2. Onaylama, 3. Odaklanma, 4. Konsantrasyon, 5. Gerçekleştirme adımlarında sağlanır. 400 farklı meditasyon çeşidinden/yönteminden bahsedilir. )


-YOGA ile/ve/<> MEDİTASYON

( Yoga, iç varoluşun, dış varolanlar üzerinde işlem yapmasıdır. )


-YOGA ile/ve/<> MEDİTASYON

( Kendini anlama çabası, Yoga'dır. )


-YOGA ile/ve/<> MEDİTASYON

( Yoga: Sürekli mutluluğu içte arayış. )


-YOGA ile/ve/<> MEDİTASYON

( Yoga: Farkındalık içinde eylem. )


-YOGA ile/ve/<> MEDİTASYON

( Yoga, kendini-anlama yoluyla kendini özgürleştirme bilimi ve sanatıdır. )


-YOGA ile/ve/<> MEDİTASYON

( Yogi, iyi niyetini bilgeliğiyle birleştirebilmiş kişidir. )


-YOGA ile/ve/<> MEDİTASYON

( Gerçeği arayan bir Yogi olur, bilgeliği arayan bir Gnani olur, mutluluğu arayan biri ise Eylem Adamı olur. )


-YOGA ile/ve/<> MEDİTASYON

( Gerçek ile sahteyi ayırt edebilme ve sahte olanı terk etme yolunda derin düşünülerek yapılan gündelik alıştırmalar, meditasyondur. )


-YOGA ile/ve/<> MEDİTASYON

( Başlangıç için birçok meditasyon biçimi vardır ama onlar birbirine karışarak sonunda bir olur. )


-YOGA ile/ve/<> MEDİTASYON

( Meditasyon, bizi tutsak eden bağları bulmamıza, onları çözmemize ve o tutsaklık limanından ayrılmamıza yardımcı olacaktır. )


-YOGA ile/ve/<> MEDİTASYON

( Sözcüklerin ötesine ulaşmak için tekrarlanan girişimlere meditasyon denir. )


-YOGA ile/ve/<> MEDİTASYON

( ... ile/ve/<> HÂL-İ İSTİĞRAK )


-YOGA ile/ve/||/<> PİLATES

( Daha çok maneviyat ve solukla ilgilidir. İLE/VE/||/<> Dikkatli hareket ve güce odaklanır. )


-YOGA ile/ve/||/<> PİLATES

( [Gövdeyi ...] Zihin ve iç benlikle bağlantı kurmak için kullanır. İLE/VE/||/<> Gövdenin iç işleyişine bağlanmak için kullanır. )


-YOĞUN/LUK ile/ve/değil/||/<>/> YORGUN/LUK



-YOĞUNLAŞ(TIR)MA ve/<>/> DAVET



-YOĞUNLAŞMA ve/||/<> FARKLILAŞMA ve/||/<> BELİRLEME



-YOĞUNLAŞMA ile/ve/<>/>< SEYRELME



-YOĞUNLUK ile/ve/<> OLGUNLUK

( Olgunluk nasıl meydana gelir?
Zihnimizi berrak ve temiz tutarak, yaşamımızın her anını tam bir farkındalık hali içinde yaşayarak, korkularımızı ve arzularımızı belirdikleri anda hemen inceleyerek ve gidererek. )


-YOĞUNLUK ile/ve/<> OLGUNLUK

( Meyve bir anda düşer ama olgunlaşması zaman alır. )


-YOĞUNLUK ile/ve/<> OLGUNLUK

( Hazır olmak, olgun olmaktır. )


-YOĞUNLUK ile/ve/<> OLGUNLUK

( How does maturity come about?
By keeping our mind clear and clean, by living our life in full awareness of every moment as it happens, by examining and dissolving our desires and fears as soon as they arise.
The fruit falls suddenly but the ripening takes time.
Readiness is ripeness. )


-YOK ETMEK" ile/ve/<>/değil/yerine TIRNAK İÇİNE ALMAK "..."



-YÖK HOCASI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YOK HOCASI



-YOK OLACAK OLAN ve/<> YOK HÜKMÜNDE DE OLABİLİR



-YOK OLMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DAĞILMA



-YOK OLMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖRÜNMEME



-YOK YA:
ŞAŞIRMA ile/ve/||/<> DEĞİL'



-YOK/LUK ile/ve/<>/değil/yerine BELİRSİZ/LİK



-YOK/LUK ile/ve/<>/değil GÖRÜNMEZ/LİK, BİLİNMEZ/LİK

( AMÂ: Görünmezlik yeri/"ülkesi". )


-YOK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLANAKSIZ



-YOKLUĞU PAYLAŞMAK değil VARLIĞI PAYLAŞMAK ve/||/<> İYİ GÜN DOSTU OLMAK değil KÖTÜ GÜN DOSTU OLMAK



-YOKLUK:
TERBİYE EDER ve/+/||/<>/> ADAM EDER



-YOKLUK ile/=/||/<>/< BİR ŞEYİN YOKLUĞU



-YOKLUK ile/ve/||/<>/>< VARLIK

( Gölgesi olmaz! İLE/VE/||/<>/>< Gölgesi mutlaka vardır. )


-YOKLUK ile/ve/||/<>/>< VARLIK

( Yokluğun varlığa gücü yeter de, varlığın yokluğa gücü yetmez. )


-YOKLUK ile/ve/||/<>/>< VARLIK

( Varlığımın değerini bilmeyeni, yokluğumla terbiye ederim! [en uzun süre 7 yıldır!] )


-YOKLUK ile/ve/||/<>/>< VARLIK

( Yoktur. İLE/VE/||/<>/>< Vardır. )


-YOKLUK ile/ve/||/<>/>< VARLIK

( There is no shadow! vs./AND/||/<>/>< Shadow is exist absolutely. )


-YOKLUK ile/ve/||/<>/>< VARLIK

( Yokluğunuzu hissetmeyeni, varoluşunuzla "rahatsız etmeyin!" )


-YOKSULLUĞU SONLANDIRMAK:
HAYIR İŞİ ile/ve/değil/||/<> ADÂLET



-YOKSULLUK:
YİYECEK BİTİNCE ile/ve/değil/||/<>/> ADÂLET BİTİNCE



-YOKSUNLUK ile/ve/||/<> (OPTIMAL/OMNIPOTANT) KIRILMA



-YOKTUR:
YOLA ÇIKIP VARMAYAN ve/||/<> YOLDAN ÇIKIP VARAN



-YOL GÖSTERİRKEN, YOL KESMEK ile/ve/<> YOL KESERKEN, YOL GÖSTERMEK



-YOL:
İNCE ve/||/<> KILIÇTAN KESKİNCE



-YOL:
UZUN ve/||/<> ÇİLELİ



-YOL ile/ve/değil/<> ARAÇ



-YOL ve/=/<> İNSAN

( Gelenekte, yol, herşeyden önce gelir. İnsandan bile ve fakat yolun kendi de yine insandır. )


-YOL ve/<> YORDAM ve/<> YÖNTEM



-YOLA ÇIKAMAYAN ile/ve/<> YOL ALAMAYAN

( Niyetinden kuşku duyan. İLE/VE/<> Amacından kuşku duyan. )


-YOLA ÇIKMAK ile/ve/<> YOLDAN ÇIKMAK



-YOLA:
AKILLA ÇIKMAK ile/ve/||/<>/> AKILDAN ÇIKMAK



-YOLDAŞ (OLMAK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HALDAŞ (OLMAK)

( Gövdeye. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Gönüle. )


-YOLLAR ile/ve/değil/||/<>/< TEK/ORTAK YOL

( Kişi sayısınca. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Samimiyetle. )


-YOLUN BAŞI ile/ve/||/=/<> YOLUN SONU



-YÖN DEĞİŞİMİ ile/ve/||/<> HIZ DEĞİŞİMİ



-YÖNELİM ile/ve/değil/<> DOĞRULUM/TROPİZM[Fr. < Yun.]



-YÖNETİCİ:
ORTALAMA ile/ve/||/<> İYİ ile/ve/||/<> İLERİ

( Para kazandırır. İLE/VE/||/<> Düzen kazandırır. İLE/VE/||/<> İnsan kazandırır. )


-YÖNETİCİ/LER ile/ve/||/<> KORUYUCU/LAR ile/ve/||/<> ÜRETİCİ/LER



-YÖNETİCİ ile/ve/||/<>/> ASKER

( Eski/önceki asker. İLE/VE/||/<>/> Asker. )


-YÖNETİCİLER:
"SEÇKİN" ve/<> "KOZMİK" ve/<> "İLÂHİ"



-YÖNETİCİLER ile/ve/<> BİLİMBİREYLERİ

( Toplumun ilerlemesi için bu iki sınıfın doğru ve gerektiği gibi çalışması/davranması gerekmektedir. )


-YÖNETİM İŞLEMLERİNDE:
YETKİ ile/ve/||/<> BİÇİM ile/ve/||/<> NEDEN ile/ve/||/<> KONU ile/ve/||/<> AMAÇ



-YÖNETİM:
HASARLARI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLASILIKLARI



-YÖNETİM/İDÂRE TÜZESİ/HUKUKU ile/ve/||/<> KAMU TÜZESİ/HUKUKU



-YÖNETİM ile/ve/<> ADÂLET



-YÖNETİM ve/||/<> TAKIM

( )


-YÖNETİM ile/ve/||/<>/> YÖNETİMİN SORUMLULUĞUNUN, TARİHSEL GELİŞİMİ

( ... İLE/VE/||/<>/> Blanco Kararı ile. [1873] )


-YÖNETİM ile/ve/||/<>/> YÖNLETİM



-YÖNETİMDE:
YETKİ ve/||/<> BİÇİM/ŞEKİL ve/||/<> NEDEN ve/||/<> KONU ve/||/<> AMAÇ



-YÖNETİMSEL SORUMLULUĞUN TARİHSEL GELİŞİMİNDE:
MÜLK-DEVLET KURAMI ile/ve/||/<>/> POLİS-DEVLET ANLAYIŞI ile/ve/||/<>/> HAZİNE KURAMI

( Prusya, Büyük Frederich. İLE/VE/||/<>/> Nazi Almanya'sı, Stalin Rusya'sı. İLE/VE/||/<>/> Devlet ve hazine, ayrı tüzel kişilik. )


-YÖNETİMSEL:
İŞLEM ile/ve/||/<> EYLEM



-YÖNETİMSEL/İDARÎ İŞLEM ile/ve/||/<> YÖNETİMSEL/İDARÎ EYLEM



-YÖNETME ile/ve/değil/||/<>/>/< YÖNLENDİRME



-YÖNETME ile/ve/değil/+/||/<>/> YÜRÜTME



-YÖNETMEK ile/ve/||/<> "YÖN VERMEK"



-YÖNTEM:
FELSEFÎ(EYTİŞİMSEL/DİYALEKTİK) ile/ve/||/<> KURGUL ile/ve/||/<> SALTIK



-YÖNTEM/USÛL ile/ve/||/<>/> İŞLEYİŞ



-YÖNTEM/USÛL ile/ve/||/<>/> İZİN



-YÖNTEM ve/<> (BELİRLİ/BAZI) YÖNTEME, YÖNTEMLE(RLE)/BİLİNÇLE BAKMAK



-YÖNTEM ile/ve/<> BİLİNÇ



-YÖNTEM ile/ve/||/<> KAVRAM

( YÖNTEM: Kavramın bilinci. )


-YÖNTEM ile/ve/||/<> KAVRAM

( Yöntem, mantığın içeriğinin, içsel özdeviniminin biçimi üzerindeki bilinçtir. )


-YÖNTEM ve/<> KOŞULLAR



-YÖNTEM ile/ve/<> TUTUM



-YÖNTEM ile/ve/<>/değil/yerine YAKLAŞIM



-YÖNTEM ile/ve/||/<>/< YEĞLEME/TERCİH



-YÖNTEM ile/ve/<>/değil/yerine YÖNTEMSELLİK

( Bir şeyler için önceden belirli bir yöntem yoktur(aranamayabilir/bulunamayabilir). İLE/VE/<>/DEĞİL/YERİNE Herşeye uygun bir yöntemsellik vardır(aranabilir/bulunabilir). )


-YÖNTEMLER:
AŞKINSAL ile/ve/||/<>/> KURGUL ile/ve/||/<>/> EYTİŞİMSEL/DİYALEKTİK ile/ve/||/<>/> OLGUSAL/FENOMENOLOJİK

( Kant'ta. İLE/VE/||/<>/> Hegel'de. İLE/VE/||/<>/> Marx'ta. İLE/VE/||/<>/> XX. yüzyılda. )


-YONUGİ ile/ve/<> KARENBİ ile/ve/<> GİNDO ile/ve/<> SEBU ile/ve/<> DEGOGO

( [görevleri] Şef ailesi. İLE/VE/<> Halkla ilişkiler. İLE/VE/<> Sağlık ve tıp. İLE/VE/<> Tüze ve adâlet. İLE/VE/<> Ticaret ve dış ilişkiler. )


-YONUGİ ile/ve/<> KARENBİ ile/ve/<> GİNDO ile/ve/<> SEBU ile/ve/<> DEGOGO

( Mali'nin, Dogon bölgesindeki, Songo köyünde yaşayan kabileler. )


-YÖREL ile/ve/||/<> YEREL



-YÖRESEL ile/ve/<> BÖLGESEL



-YORGUN/LUK ile/ve/||/<> SAYRI/LIK(HASTA/LIK)



-YÖRÜK ÇADIRLARINDA:
SAĞ TARAF ile/ve/||/<>/> SOL TARAF

( Kadınların oturduğu. İLE/VE/||/<>/> Erkeklerin oturduğu. )


-YÖRÜK ÇADIRLARINDA:
SAĞ TARAF ile/ve/||/<>/> SOL TARAF

( Ev sahibinin oturduğu. İLE/VE/||/<>/> Konuğun oturduğu. )


-YÖRÜK ÇADIRLARINDA:
SAĞ TARAF ile/ve/||/<>/> SOL TARAF

( Kapı, güneydedir. )


-YÖRÜK/YÜRÜK ile/ve/||/<> Yörük/Yürük

( Göçebe Türkmen boyu. Anadolu ve Rumeli'de göçebe olarak yaşayan, mevsimlere göre ova ya da yaylalarda kurdukları çadırlarda oturan Oğuz Türklerine verilen ad. Bunlara, Türkmenler adı da verilir. [Göçebe yaşam tarzını seçmiş Türkmenler. "Yürümek" sözcüğünden türetilmiştir. Anadolu'da yaylak-kışlak yaşamı sürdüren Türkmen aşiretleri [obaları] için de kullanılır. Anadolu halkının çok önemli nüfus çoğunluğunu oluştururlar. Balkanlar'daki Türkler arasında da yüksek oranda Yörük bulunmaktadır. Rumeli Yörükleri: Tanrıdağı Yörükleri, Kocacık Yörükleri, Naldöken Yörükleri, Vize Yörükleri vb. öbeklere ayrılmaktadır. Bugün Bulgaristan, Yunanistan ve Makedonya'nın dağ köylerinde yaşamaktalar. Osmanlı, tüm Balkanlar'da elde ettiği topraklara sahip olunması için sadece Türkmen/Yörükleri göndermiş ve görevlendirmiştir. “Cesur, muhârip, iyi yürüyen, eli ayağı sağlam” gibi anlamları yansıtan "Yörük" sözcüğü yerine, “yürük” sözcüğü de kullanılır. Genel olarak göçer-konar yaşam sürdüren tüm topluluklar için kullanılan bu ad, daha çok göçebe Oğuz boyları için simge (özel ad) olmuştur. XI. yüzyılda Orta Asya'dan göç eden ve göçebe yaşam sürdüren Oğuzlar, İran'dan geçerek, Malazgirt Zaferi'nden sonra Anadolu'ya geldi. Burada da eski yaşam tarzını aynen devam ettirdiler. İlk zamanlar, Türkmen adıyla anılan Oğuzların bir bölümü, yerleşik yaşama geçti. Anadolu'nun İslâmlaştırılıp Türkleştirilmesi sırasında, Oğuz boyları, Anadolu'nun her tarafına yayıldı. Bir bölümü yerleşik yaşama geçerek Türkmen adını aldı, bir bölümü de göçebe yaşamını sürdürüp Yörük adıyla anıldı. Osmanlıların Rumeli'ye geçişinden sonra, Yörüklerin önemli bir bölümü de Rumeli'ye göç ettirildi. Yörük aşiretleri ve obaları adlarında genellikle koyun ve keçi sözcüklerini barındırır. "Karakeçili", "Sarı keçili" gibi. Aynı zamanda Koyunlu Yörükler diye bilinen Akkoyunlu ve Karakoyunlu aşiretlerinin adı, bu obaların nerede yaşadığını da belirli kılar.] İLE/VE/||/<> Çok ve çabuk yürüyen, iyi yol alan, hızlı giden. | Osmanlı döneminde, otuzar kişilik ocaklar olarak Rumeli'ye yerleştirilen ve savaş zamanlarında geri hizmetlerde çalıştırılan tımarlı asker. )


-YORULMA:
ZİHİNDE ile/ve/||/<> GÖVDEDE

( Uyku kaçar. İLE/VE/||/<> Uyku gelir. )


-YORULMA:
ZİHİNDE ile/ve/||/<> GÖVDEDE

( Yeterince düşünmekten kaçmak ve/ya da uykunuzun gelmesini istiyorsanız, fiziksel işler yapınız, (daha çok) hizmet ediniz. )


-YORULMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< AŞINMAK



-YORULMAK ile/ve/<>/değil SIKILMAK



-YORULMAK ile/ve/<> YOĞRULMAK



-YORUM:
"DOĞRU ANLAMA" UĞRAŞI ile/ve/değil/<> YANLIŞ ANLAMAMA ÇABASI



-YORUM ile/ve/<>/= ÇEVRİ/TE'VİL[< Ar.]

( ... İLE Bir söz ya da davranışı, görünür anlamından başka bir anlamda kabul etme. | Burgaç. )


-YORUM ile/ve/<> DÖNÜŞÜM



-YORUM ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< GERİBİLDİRİM



-YORUM ve/||/<>/> KILAVUZLUK



-YORUMA AÇIKLIK ile/ve/değil/<> YORUMA MUHTAÇLIK



-YORUMLAMA ile/ve/||/<>/> DİRİLTME



-YORUMLAMAK ile/ve/değil/||/<> SONUÇLANDIRMAK



-YORUMLANABİLİR/LİK ve/||/<>/> YÖNETİLEBİLİR/LİK



-YORUMSAMA ile/ve/değil/||/<>/< YORUMLAMA



-YÖRÜNGE:
DAİRESEL ile/ve/değil/||/<> ELİPTİK



-YOSUN ile/ve/<> YOSUNCUL

( Sularda yetişen, ilkel yapıdaki örneklerine verilen genel ad. İLE/VE/<> Yosunla beslenen ya da yosunların içinde yaşayan. )


-YÜCE/LİK ve/=/||/<>/> GERÇEĞE/HAKİKATE EVRİLEN



-YÜCE/LİK ile/ve/<> MUTLAK/LIK

( Belirlenim. İLE/VE/<> Belirlenimsizlik. )


-YUFKA ile/ve/||/<>/> KURU YUFKA(İŞKEFE/ŞİKEFE)



-YÜK ile/ve/||/<> BASINÇ



-YUKARI KUARK ile/ve/||/<> AŞAĞI KUARK



-YÜKLEDİĞİN ile/ve/||/<> YÜKLENDİĞİN



-YÜKLEM/LER ile/ve/||/<> ÇELİŞİK YÜKLEM/LER



-YÜKLEM ve/||/<>/= YETİ



-YÜKLEMEK ile/ve/değil/||/<> GENİŞLETMEK



-YÜKLEMLEME ile/ve/||/<> ÇELİŞMEZLİK



-YÜKLEMLEME ile/ve/||/<> TERİMLERİN SINIFLANDIRILMASI



-YÜKLENMEK" ile/ve/<> ABANMAK



-YÜKLÜ ile/ve/<>/> AĞIRAYAK

( Karnında yavru(bebek/fetüs) bulunan. İLE/VE/<>/> Doğurması yakın yüklü. )


-YÜKSEK FREKANS ile/||/<>/> ÇOK AŞIRI YÜKSEK FREKANS

( Frekansı 3 MHz - 30 MHz, dalga boyu da 100 m. - 10 m. aralığındaki radyo-TV dalgaları bandı. İLE/||/<>/> Frekansı 30 GHz - 300 GHz ve dalga boyu da 1 mm. - 1 cm. aralığındaki radyo-TV dalgaları bandı. )


-YÜKSEK ZEKÂ ile/ve/değil/<> YARATICILIK



-YÜKSELİŞ ile/ve/||/<>/> AŞMAK



-YÜKSELTMEK:
SESİNİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SÖZÜNÜ



-YÜKÜMLÜLÜK ve/||/<> ÖZ



-YÜLÜME/TRAŞ/TIRAŞ[Fars. < TERAŞ] ile/ve/||/<>/> PERDAH[Fars.]

( Saç ya da sakalı kesme işi. | Erkek saçını belirli bir biçim vererek kesme. | Kesilme ve kazınma zamanı gelmiş saç ve sakal. | Bir şeyin üzerindeki pürüzleri alma, belirli bir biçim vermek üzere yontma. | Yalan, asılsız, bıktırıcı, gereksiz söz. İLE/VE/||/<>/> Parlatma, parlaklık verme. | Tıraştan sonra tersine yapılan ikinci tıraş. )


-YUMULMAK ile/ve/<>/> "YAMUL(T)MAK"



-YUMURTA ile/ve/<> VİTELLÜS[Lat.]

( ... İLE/VE/<> Yumurtada, kabuk ve çekirdek dışında kalan maddelerin tümü. )


-YUMUŞAK OLMA(!) ile/ve/<>/>< SERT OLMA(!)

( Ezilirsin. İLE/VE/<>/>< Kırılırsın. )


-YUMUŞAK ile/ve/||/<> AFFETTUOSO[İt.]

( Biraz yumuşak ve duygulu bir biçimde çalınarak. )


-YUMUŞATMA ile/ve/<> DENGELEME



-YUNAN ile/ve/<> KENAN

( Dışrak/egzotorik. İLE/VE/<> İçrek/ezotorik. )


-YUNUS EMRE RİVÂYETLERİNDE:
KÂDI ile/ve/<> ÇİFTÇİ



-YÜREKTEN ile/ve/||/<> YALIN



-YURTTA SULH, CİHANDA SULH ve/||/=/<> BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM



-YURTTAŞ ile/ve/||/<> BİREY



-YURTTAŞLIK ile/ve/||/<>/>/< ÖZYÖNETİM



-YURTTAŞLIKTA:
EŞİTLİK ile/ve/||/<> ETKİNLİK



-YÜRÜMEK:
HIZLI OLSUN İSTERSEK ile/ve/değil/||/<> UZAĞA GİTMEK İSTERSEK

( Yalnız. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Birlikte. )


-YÜRÜMEK:
RASTGELE ile/ve/değil/yerine/||/<>/> DENGİMİZLE

( Yaşam olur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Şiir olur. )


-YÜRÜTME ile/ve/||/<>/> SÜRDÜRME



-YÜRÜTMEK ile/ve/||/<> TAKİP ETMEK



-YÜRÜYÜŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İŞLEYİŞ



-YUSUF HEMADANİ ve/<> ARSLAN BABA



-YUTMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> YEMEK

( Hayvanlarda. İLE/VE/YERİNE/||/<>/> İnsanda. )


-YUVALANMA ile/ve/||/<> YAPILANMA



-YUVARLAMA ile/ve/||/<> KESTİRME



-YÜZ FELCİ ve/||/<> HOUSE-BRACKMANN EVRELEMESİ



-YÜZ VERMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> YOL VERMEK



-YÜZ ile/ve/<> GÖVDE(BEDEN)



-YÜZ ile/ve/||/<> ÇEHRE[Fars.]

( ... İLE/VE/||/<> Yüze bakıldığında göze çarpan tüm örgenler. )


-YÜZ ve/<> EL

( Yüz, kalbin aynasıdır. )


-YÜZ ile/ve/||/<> GÖZ



-YÜZ ile/ve/||/<>/> GÖZ ile/ve/||/<>/> DİL ile/ve/||/<>/> SÖZ

( İnsanın süsü. İLE/VE/||/<>/> Yüzün süsü. İLE/VE/||/<>/> Aklın süsü. İLE/VE/||/<>/> Dilin süsü. )


-YÜZ ile/ve/<> YÖN



-YÜZ ile/ve/||/<> YÜREK

( Yüzümüz kime ve kiminle gülüyorsa yüreğimiz de onunladır. )


-YÜZERGEZER/SUCULKARACIL/AMFİBİ[Fr. < AMPHIBIE] ile/ve/||/<> AMFİBYUMLAR

( İki yaşamlılar. | Yüzergezer. İLE/VE/|/<> Kurbağa ve semenderleri içine alan iki yaşamlı omurgalılar sınıfı. )


-YÜZEY KİMYASI ile/||/<> ARA YÜZEY KİMYASI

( Yüzeylerdeki kimyasal süreçleri inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Ara yüzeylerdeki kimyasal süreçleri inceleyen bilim dalı. )


-YÜZEY KİMYASI ile/||/<> OYLUM/HACİM KİMYASI

( Yüzeylerdeki kimyasal süreçleri inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Oylum içindeki kimyasal süreçleri inceleyen bilim dalı. )


-YÜZLEŞMEK ile/ve/||/<>/> GERİDE BIRAKMAK



-YÜZÜMÜZ ve/||/<> ÖZÜMÜZ

( Her neye bakarsak ... VE/||/<> Kimde, ne görürsek ... )


-YÜZYIL GEÇİŞİNDE ile/ve/||/<>/> BİNYIL GEÇİŞİNDE



-YÜZYILLARA GÖRE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DÖNEMLERE GÖRE



-Z: YAŞAM/HAYAT ve/||/<> ZÕIO[< ZÕION]: CANLI



-ZAAF ile/ve/değil/yerine/<> EĞİLİM



-ZAAF ve/||/<> SAVUNMA



-ZÂCİR ve/||/<>/>/< RAM

( Men ve yasak eden. VE İtaat eden. )


-ZAFER ile/ve/değil/<>/< ÇABA

( Süreçsiz, sonuç olmaz! )


-ZAFER ile/ve/değil/<>/< ÇABA

( Tatmin, elde edilende değil çabada yatar. Zafer de, tüm çabayı ortaya koymaktır. )


-ZAFER ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SEFER

( Sonuç. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Süreç. )


-ZÂHİR ve/<> ÂHİR



-ZÂHİR ve/<> EDEB



-ZAHMET/Lİ ile/ve/değil/||/<>/> RAHMET/Lİ

( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> "Zahmet"i, zevk edinmek. )


-ZAHMET/Lİ ile/ve/değil/||/<>/> RAHMET/Lİ

( Zahmet ile Rahmet arasında, sadece bir nokta fark vardır. )


-ZAHMET ve/||/<> HİKMET ve/||/<> İBRET



-ZAHR[Fars.] ile/ve/||/<> ZAHR[Ar.]

( Ağu, zehir, sem, yılan/akrep vb. zehiri.[> ZAHRA: Öd, safra, öç, öfke.] İLE/VE/||/<> Çiçek, özellikle sarı çiçek. )


-ZÂLİM <>/>< ÂLİM

( Zâlim olan, âlim olabilir fakat zâlim olan, ârif ol(a)maz. )


-ZÂLİM <>/>< ÂLİM

( Yol sırasında, süreçte, kimin zâlim, kimin âlim olduğu/olacağı bilinmez. )


-ZAMAN ...:
" 'GEÇSE/GEÇSİN' DİYE BEKLEDİĞİNDE" ile/ve/||/<> " 'DURSA/DURSUN' DİYE BEKLEDİĞİNDE"

( Durur [gibi algılanır]. İLE/VE/||/<> Geçer [gibi algılanır]. )


-ZAMAN ALGISINDA:
24 SAAT ile/ve/değil/yerine/<> (HER) AN

( Kesikli süreklilik. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Kesiksiz süreklilik. )


-ZAMAN ALGISINDA:
24 SAAT ile/ve/değil/yerine/<> (HER) AN

( Güneşe ve güne göre. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> İnternette. )


-ZAMAN ALGISINDA:
24 SAAT ile/ve/değil/yerine/<> (HER) AN

( Doğal. İLE/VE/<> Yapay. )


-ZAMAN ALGISINDA:
24 SAAT ile/ve/değil/yerine/<> (HER) AN

( Dengeli. İLE/VE/<> Dengesiz. )


-ZAMAN ALGISINDA:
24 SAAT ile/ve/değil/yerine/<> (HER) AN

( Doğal sınırların güvenliği ve güvencesinde. İLE/VE/<> Şişirilmiş "sınırsızlığın" ve ucların uçurumunda. )


-ZAMAN VE KOŞULLARIN DEĞİŞİMİ ve/<> YASALARIN DEĞİŞİMİ

( Zamanın ve koşulların değişmesiyle birlikte yasaların da değişikliğe uğraması kaçınılmazdır.
Ezmanın tagayyürü ile ahkâmın tagayyürü inkâr olunamaz! )


-ZAMAN ve ZEMİN(BAĞLAM) ile/ve/değil/yerine/||/<> ZİHİN ve ZEMİN(KOŞULLAR)

( Bir şeyin(/durumun/olgunun/olayın), öyle olması ya da olmamasındaki, az ya da çok oranında(etmenliliğinde) olmasındaki belirleyiciler. )


-ZAMAN ve ZEMİN(BAĞLAM) ile/ve/değil/yerine/||/<> ZİHİN ve ZEMİN(KOŞULLAR)

( Dış. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> İç. )


-ZAMAN ve ZEMİN(BAĞLAM) ile/ve/değil/yerine/||/<> ZİHİN ve ZEMİN(KOŞULLAR)

( İkincil. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Birincil. )


-ZAMAN:
"KAÇIP GİDEN" ile/ve/||/<>/> "ALIP GÖTÜREN"



-ZAMAN:
| BEKLERKEN ve/||/<> KORKARKEN ve/||/<> KEDERLİYKEN ve/||/<> SEVİNÇLİYKEN/NEŞELİYKEN |
ve/değil/yerine/||/<>/<
SEVERKEN

( [ [çok] "Yavaş". VE/||/<> "Hızlı". VE/||/<> "Uzun". VE/||/<> "Kısa". | VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Sonsuz. )


-ZAMAN:
ÖNCELİK ile/ve/||/<> SONRALIK



-ZAMAN:
PLATON'DA ile/ve/||/<>/> ARISTOTELES'TE

( Gökyüzü hareketi. İLE/VE/||/<>/> Hareketin sayımı. )


-ZAMAN:
BEKLEYİNCE ile/ve/||/<> GECİKİNCE ile/ve/||/<> ÜZÜLÜNCE ile/ve/||/<> MUTLU OLUNCA ile/ve/||/<> ACI ÇEKİNCE ile/ve/||/<> SIKILINCA

( "Yavaşlar". İLE/VE/||/<> "Hızlanır". İLE/VE/||/<> "Can yakar". İLE/VE/||/<> "Kısallır". İLE/VE/||/<> "Bitmek bilmez". İLE/VE/||/<> "Uzar". )


-ZAMAN('DA) ile/ve/<> AN('DA)

( Kul. İLE/VE/<> Allah. )


-ZAMAN('DA) ile/ve/<> AN('DA)

( Gövdede ve zannında. İLE/VE/<> ... )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Zamlanmış AN. İLE/VE/||/<>/DEĞİL/YERİNE ÂN'ın ÂN'a geçtiği AN'daki AN! )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( "Anlamlı" bir yaşam sunar. İLE/VE/||/<>/DEĞİL/YERİNE Mutlu bir yaşam sunar. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Dirimlilik içinde. İLE/VE/||/<>/DEĞİL/YERİNE Sürekli dirimlilik ile. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( [kökeni/etimolojisi] ZEMAN[Ar.]: Eskime, bir nesne üzerinde sürenin geçmesi. > ZAMAN: Süre, eskiye, geçmişe karışan süre. [Ar.] Somut bir anlamı varken, gerçek bir nesneyi yansıtırken soyutlaştı. İki nesne arasında, birinden ötekine giderken geçen süreye, eskiye karışan süreye zeman denirken sonraları vakt anlamında soyut bir varlığı yansıtır oldu. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( ... İLE/VE/||/<>/DEĞİL/YERİNE Göktanrı dili.(N) )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( ... İLE/VE/||/<>/DEĞİL/YERİNE Bilginin kaynağı. (N) | [Özdek/Madde'nin kaynağı (H).] (HN) )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( ... İLE/VE/||/<>/DEĞİL/YERİNE Akıllı enerji. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( ... İLE/VE/||/<>/DEĞİL/YERİNE Dişil ve eril enerji olarak ikili sistemi yansıtır. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( [Sümer Türkçesi'nde]... İLE/VE/||/<>/DEĞİL/YERİNE Gök Tanrı. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( ... İLE/VE/||/<>/DEĞİL/YERİNE Evrenin başlangıcının simgesi. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Zaman, AN'ların birbirini izlemesidir. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Zaman sonsuzdur, ama sınırlıdır; ebediyet ise şimdi'nin zerresindedir. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Zaman içindeki ebediyet sadece tekrarlanıştır. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Zaman, yalnızca, bilinçte varolur. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Zaman, bizi zamanın dışına götüremez. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Zamanın getirmiş olduğunu, yine zaman götürecektir. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Zaman, içindeki bir deneyimdir ama deneyimleyen zaman-ötesinde. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Zamansızlık içinde, "ebediyen" sözcüğünün bir anlamı yoktur. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Batmayan güneşi bulanlar için zaman diye bir şey yoktur. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Zamansız olan, zamanı bilir; zaman ise zamansız olanı bilmez. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Zaman-ötesi olana ancak zaman-ötesi olanla erişilebilir. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( İnandığınızı yapın ve yaptığınıza inanın. Başka her şey enerji ve zaman savurganlığıdır. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Nasıl, okyanusun her bir damlası okyanusun tuzunu taşırsa, öylece her AN da ebediyetin lezzetini taşır. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Bir kez, Şimdi'de iyice yerleşirseniz, gideceğiniz başka yer olmaz. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Anımsanan ile yaşanan an arasında, bir an'dan bir an'a gözlemlenebilen bir temel fark vardır. Yaşanan an, zamanın hiçbir noktasında, anımsanan olamaz. İkisi arasında, sadece yoğunluk değil çeşit farklılığı vardır. Yaşanan an, hiçbir yanılgıya yer vermeyecek biçimde öyledir. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Yaşanan an gerçektir, halbuki anımsananda bir hayli kararsızlık ve belirsizlik vardır. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Yaşanan anı eşsiz kılan nedir? Apaçıktır ki, sizin mevcut olduğunuz duygusu. Bellekte ve beklentide, bunun gözlem altındaki bir zihinsel hal olduğu hakkında açık ve belirgin bir duygu vardır; yaşanan anda ise bu duygu en başta, bir hazır bulunuş ve farkında oluş duygusudur. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( ÂN-I GAYRI MUNKASİM: BÖLÜNEMEYECEK OLAN AN! )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Mutlak, zamandan öncedir. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Bellek ve beklenti olmadıkça zaman da yoktur. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( El'in sermayesi. [Kendinin olmayan] ["Allah'a ait olan"] )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Ne içindeyim zamanın
Ne de tümüyle dışında
Yekpâre, geniş bir ÂN'ın
Parçalanmaz akışında )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Yüzünü toprağa indir dem-be-dem Dem bu demdir dem bu demdir dem bu dem )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Dem, bu demdir, dem, bu dem! Dem, bu demdir, dem, bu dem! )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( An, bu andır, an, bu an! An, bu andır, an, bu an! )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( BÎ HENGÂM[Fars.]: Vakitsiz. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( CARPE DIEM: GÜNÜ/ÂNI/YAŞANANI YAŞA/YAKALA! [Lat.] [günlük yaşa değil!] )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( HAKUNA MATATA: AN'I YAŞA! [Kenya dilinde] )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( CHRONOS ile/ve/||/<>/değil/yerine CAIROS )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında;
Yekpare, geniş bir anın
Parçalanmaz akışında.

Ahmet Hamdi TANPINAR )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( ZAMAN'ı...
Durdurmak istiyorsan... ÖPÜŞ!
Duyumsamak istiyorsan... YAZ!
Bırakmak istiyorsan... SOLUK AL!

ZAMAN'da...
Yolculuk yapmak istiyorsan... OKU!

ZAMAN'dan...
Kaçmak istiyorsan... MÜZİK DİNLE! )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Zaman, herşeyin aynı anda olmasını engellemek için doğanın kullandığı araçtır. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( Time is endless, though limited, eternity is in the split moment of the now.
Time exists in consciousness only.
Time is a succession of moments.
Time is an inner experience but the experiencer is timeless.
The absolute precedes time.
What time has brought about, time will take away.
The timeless can be reached only by the timeless.
Time cannot take us out of time.
Just as every drop of the ocean carries the taste of the ocean, so does every moment carry the taste of eternity.
The timeless knows the time, the time does not know the timeless.
Eternity in time is mere repetitiveness.
In the timeless the words 'for ever' have no meaning.
Without memory and expectation there can be no time.
Once you are well-established in the now, you have nowhere else to go.
Do what you believe in and believe in what you do. All else is a waste of energy and time.
Between the remembered and the actual there is a basic difference which can be observed from moment to moment. At no point of time is the actual the remembered. Between the two there is a difference in kind, not merely in intensity. The actual is unmistakably so.
The actual is real, while there is a good deal of uncertainty about the remembered.
What makes the actual unique? Obviously, it is your sense of being present. In memory and anticipation there is a clear feeling that it is a mental state under observation, while in the actual the feeling is primarily of being present and aware. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( An olmadan, zaman olmaz; ancak, sonsuz zaman olmadan da ân'a ilişkin düşünüş olmaz. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( ZAMAN ve/değil/yerine/||/<>/< AN

Kaygının neden oldukları, olabilecekleri ve ortadan kaldırılmasındaki araç ve çözümlerin merkezinde, zaman ve algı yönetimi bulunur.

Geleceğin olumsuzu olan ve "Ya ..." ile başlayan düşünce, söz ve kaygıların yanlışlığı ve yanıltıcılığını da ancak yoğunlaşılması gereken iki düşünce üzerinde/n aşabiliriz. Birincisi, en az %51 olmak üzere, ŞU AN'da ve BURADA bilincinin yanı sıra, ikinci olarak, %46-48 oranında da geleceğin belirgin ve olumlu bakışı olan "... İSTİYORUM." düşüncesi ve sözüyledir. Tabii, tortuları, bahaneleri, mazeretleri, yani "... da"/"... ama" sözlerinin tamamen devre dışı tutulmasıyla.

Geçmişin olumsuzu olan "Keşke ..." düşünce ve sözü, hiçbir zaman düşünülmeyeceği gibi, geçmiş ve değişmezliğini ancak geçmişin olumlu deneyimlerini, "İyi ki ..." düşünce ve sözüyle, isabet kaydedilmiş, olumlu durumlar, kayıtlar, süreç ve sonuçlarla dengeleyebiliriz.

"Belirsiz" olan geleceğin belirli kılınmasını da, "Değişmez" olan geçmişin tatminkârlığını da şu anda ve buradaki bilincimiz belirlemektedir. Yaşanmış ve "değişmez" olanların pişmanlığı ya da yaşanmamış ve "belirsiz" olan belirginliğini, ancak ve ancak şu anda ve buradaki %99'lara çıkarılabilecek düşünce, eylem ve tutumlarımızla, direncimizle[ihtiyârımızla] belirleyip, geri kalan sürecin de isteklerimizle/istencimizle[irâde] doldurulması, anlamsız ve değersiz kaygıların ortadan kalkması, daha verimli bir yaşam ve kendilik deneyiminin verimliliğiyle taçlanacaktır.

Kaygının ortadan kalkmasındaki en önemli yani öncelikli bilgi ve uygulama, pek alışık olmasak bile mutlaka sürekli anımsanması ve devrede tutulması gereken, bilinemeyecek olanların varolduğu ve bilinemeyecekleri yönündeki teslimiyet ve tevekkülümüzdür. Bu, ilk başta ve çoğumuz için pek geçerli ve olanaklı "görülmese" bile hep birlikte yaşıyor olduğumuz halde, her birimizin, "kendini öncelikli ve ayrıcalıklı görerek", "sürekli ve tek kazananın kendimiz olması gerektiği" "düşüncesi/zannı", tavrı ve tutumu kadar yanlış ve yanıltıcı, bir başka ötekileştirici ve birbirimizden uzak düşürücü büyüklükte bir tutum olamaz.

Bir başka kaygı verici ve büyük yanlışlardan biri de, hepimizin, kendi ve yakınları için, aynı anda, "en"leri istemesi, dilemesi ve dile getirmesidir. Herşeyin "en güzeli"ni, "en baştakini/tepedeki"ni, "en değerlisi"ni, "en başarılısı"nı, "en güçlüsü"nü, "en büyüğü"nü, sürekli diline dolamış bir birey ve toplum için de refah ve ferah söz konusu değildir ve hiçbir zaman da olmayacaktır.

Olan biten herşeyin uclarında ve uçurumlarında dolaşmanın, iddia sahibi olmanın, bir anlamının, bir değerinin olmayacağını, teknolojinin hızlı gelişimi ve konforun artmasındaki yanılgının taşıdığı, ne ve "ne kadar" yaşanılacak olursa olsun, her şeyi ve herkesi, sonuç odaklılıkla, süreci, bir şeyleri, başlamadan bitirmenin peşinde koşulduğu, yaşamın, tavında, kıvamında, hızlı gitmek yerine yavaş yaşamanın değeri bilinmediği, önceliği yaşanmadığı sürece daha da anlamsız bir kartopu-çığ ilişkisine döneceğini görememenin bedelleri, her ne kadar istenilmese de ne yazık ki, gerçek anlamda "kaygılanmamızı" gerektirecek çok büyük sorunların oluşacağına ve çığ altında kalarak, ezilerek yok olunacağına bir kanıttır.

"En büyük" ya da tek kaynağı "merak" olan, ancak sonuçların değer gördüğü niteliksiz "sorgulamaların" da ne içeriği, ne süreci, ne de sonucu, kişileri ve toplumları hiçbir nitelikli sonuca götürmeyeceği gibi, kendi, yakınları, vatanı, toprağı, bayrağı, sancağı, dili ve geleceği için "kaygılanılması" gereken bir durumu da ortaya sermektedir.

"Geleceği/ni merak eden/ler,
fallara değil mezarlıklara baksın!"


Bireysel ve toplumsal olarak "kaygılanmak" durumunda kalacağımız olumsuz durumları, zihnimizin üst köşelerinde, kenarda tutmak üzere, tekrar kaygının çözümlerine yönelik kişisel yönetim bilgilerimize geri dönelim...



Kaygı DEĞİL/YERİNE Saygı - B (bile değil) )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( [daha iyi olabilmek için zihnin yönlendirilmesi gereken] Olumsuz/sorunlu/yetersiz/hasta(lıklı) vb. durumlarda. İLE/VE/||/<>/DEĞİL/YERİNE Olumlu/mutlu/yeterli durumlarda. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( [Odaklanılması gereken] Daha az. İLE/VE/||/<>/DEĞİL/YERİNE Daha çok. )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( )


-ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK ile/ve/||/<>/değil/yerine AN/KIPI

( En mutsuz kişi, geçmiş ve/ya da geleceğe (fazla) odaklı olandır. )


-ZAMAN ile/||/<> "MUMYALANMIŞ ZAMAN"

( ... İLE/||/<> Fotoğraf. )


-ZAMAN ve/||/<>/< HAREKET ve/||/<>/< DEĞİŞİM

( Zaman, hareketin ölçüsüdür ve değişimin tanımlanma çabasıdır. )


-ZAMAN ve/||/<> İRFAN



-ZAMAN ile/ve/||/<> MATEMATİK



-ZAMAN ile/ve/<> SEVGİ

( Sevdiklerinize zaman ayırın! Yoksa, zaman, sizi sevdiklerinizden ayırır. )


-ZAMAN ve/<> UZAY

( Zaman ve uzayın kökeni, her bir neden-sonuç zincirinin ilk nedeni olarak deneyimlenebilir. )


-ZAMAN ve/<> UZAY

( Bir kez zaman ve uzayı gerçek olarak kabul etmişseniz, kendinizi de ufacık, önemsiz ve kısa ömürlü sayacaksınız. )


-ZAMAN ve/<> UZAY

( Zaman ve uzayın içinde değilsiniz, zaman ve uzay sizin içinizdedir. )


-ZAMAN ve/<> UZAY

( Tüm uzay ve zaman, zihindedir. )


-ZAMAN ve/<> UZAY

( Siz, uzay ve zaman ötesisiniz! )


-ZAMAN ve/<> UZAY

( Zaman ve uzay zihinde, zihne ait olduklarından, siz zaman ve uzayın ötesindesiniz, ebedi ve her yerde hazır olan. )


-ZAMAN ve/<> UZAY

( The origin and the end of all manifestation, the root of time and space, the prime cause in every chain of causation.
Once you accept time and space as real, you will consider yourself minute and short-lived.
Space and time are in you and not you in space and time.
All space and time are in the mind.
You are beyond space and time.
Time and space are in the mind, you are beyond time and space, eternal and omnipresent. )


-ZAMAN ve/<> UZAY

( Sonsal Sınıflama[Kategori] değildir![bkz. KANT] )


-ZAMAN ile/ve/<> VAKİT/ÇERLİK

( ... İLE/VE/<> Özel bir dilim. )


-ZAMAN ile/ve/<> VAKİT/ÇERLİK

( Vakit, idrak sahibinedir. )


-ZAMAN ile/ve/<> VAKİT/ÇERLİK

( Vakit, keskin kılıçtır. )


-ZAMAN ile/ve/<> VAKİT/ÇERLİK

( Zaman onları ifnâ etmez, vaktin içinde vakti yaşayanlara ibn'ül-vakt denilir. )


-ZAMAN ile/ve/<> VAKİT/ÇERLİK

( Zaman, insana emanettir. )


-ZAMAN ile/ve/<> VAKİT/ÇERLİK

( Yarın ya da yarına bırakmak tarikat halinden değildir. )


-ZAMAN ile/ve/<> VAKİT/ÇERLİK

( SA'AT-İ VAHİDEDİR ÖMR-İ CİHAN SA'ATİ TAATE SARFEYLE HEMAN )


-ZAMAN ve/<> ZEMİN/MEKÂN/YER

( İnsan, mekândan, zamana geçiştir. )


-ZAMAN ve/<> ZEMİN/MEKÂN/YER

( Terazi var, tartı var, herşeyin bir zamanı var. )


-ZAMAN ve/<> ZEMİN/MEKÂN/YER

( Bazı işlerde/hizmetlerde de zaman ve zemin gözetmek olmaz. )


-ZAMAN ve/<> ZEMİN/MEKÂN/YER

( Varolanlar'ı birbirine göre belirleyen koordinatlar. )


-ZAMAN ve/<> ZEMİN/MEKÂN/YER

( İrfân'ın göstergesi, doğru/uygun zaman ve zemine göre konuşmak ve hareket etmektir. )


-ZAMAN ve/<> ZEMİN/MEKÂN/YER

( İşitme. VE/<> Görme. )


-ZAMAN ve/<> ZEMİN/MEKÂN/YER

( Nesnelerin ard ardalığı. VE/||/<> Nesnelerin yan yanalığı. [GERÇEK/LİK] )


-ZAMANA YAYMAK ile/ve/<> SONRAYA BIRAKMAK



-ZAMANDA OLMAYAN ile/ve/fakat/||/<> ZAMANDA OLAN

( Kant'a göre, nedensellik kategorisi altında, zamandaki süreklilik içinde, AN'lar arasında fenomen olarak varolan bir şey ile başka bir fenomen olarak varolan bir şeyin, belirli bir kurala göre birbirini izlemesi, bilinebilecek bir şeydir. İLE/VE/FAKAT/||/<> Kendi, zamanda olmayanın, zamanda olanla ilişkisinin nasıl bir kurallılığının olabileceği, hiçbir biçimde bilemeyeceğimiz bir şeydir. )


-ZAMANI ARTIRMAK ile/ve/<>/değil ETKİ ALANINI GENİŞLETMEK



-ZAMANI DURDURMAK ile/ve/||/<> ZAMANDA YOLCULUK ile/ve/||/<> ZAMANDAN KAÇMAK ile/ve/||/<> ZAMANI HİSSETMEK ile/ve/||/<> ZAMANI BIRAKMAK

( Öperek. İLE/VE/||/<> Okuyarak. İLE/VE/||/<> Müzik dinleyerek. İLE/VE/||/<> Yazarak. İLE/VE/||/<> Soluk alarak. )


-ZAMANI:
NEREDE GEÇİRDİĞİMİZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NASIL GEÇİRDİĞİMİZ

( Gövdemizle ilişkilidir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Anlığımızla(zihnimizle) ilişkilidir. )


-ZAMANI:
NEREDE GEÇİRDİĞİMİZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NASIL GEÇİRDİĞİMİZ

( Nicelikseldir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Nitelikseldir. )


-ZAMANIM YOK" ile/ve/değil/||/<> "ÖNCELİĞİM DEĞİL"



-ZAMANIN AÇIKLIĞI ile/ve/||/<> EVRENİN KAPALILIĞI



-ZAMANIN, DÜŞÜNÜLMESİNDE/DEĞERLENDİRİLMESİNDE:
ÖNCELİK ve/||/<> SIRALAMALARI



-ZAMANIN ve/||/<> MEKÂNIN: SAF GÖRÜSÜ

( [ÖNCEL/A PRIORI]
[Sadece İnsan'da.] )


-ZAMBAK ile/||/<> ASPİDİSTRA[Fr.]

( ... İLE Zambakgillerden, genellikle saksıda yetiştirilen, yaprakları doğrudan doğruya topraktan çıkan bir süs bitkisi. )


-ZAN (ETMEK) ile/ve/||/<>/> İDDİA (ETMEK)



-ZAN ETMEK ile/ve/||/<> ÜMİT ETMEK



-ZAN ile/ve/değil/yerine/<> GÖRÜ



-ZAN ile/ve/değil/||/<>/> İTHAM



-ZAN ile/ve/||/<>/> SAFSATA



-ZAN ile/ve/değil/yerine/<>/>< SEN



-ZANN ile/ve/||/<>/>/< "EZBER/KALIP"



-ZANNEDİYORUM ile/ve/||/<> BELLEĞİM YANILTMIYORSA



-ZANNETME! ile/ve/||/<> FARZ ETME! ile/ve/||/<> SOR! ile/ve/||/<> SÖYLE!



-ZANNETMEDEN ÖNCE ve/<> YARGILAMADAN ÖNCE ve/<> YARALAMADAN ÖNCE ve/<> KONUŞMADAN ÖNCE

( Öğren! VE/<> Anla! VE/<> Hisset! VE/<> Düşün! )


-ZANNETMEK ile/ve/||/<> BİLE DEĞİL



-ZAR ile/ve/<> İÇZAR

( ... İLE/VE/<> Çiçektozunu saran iki zardan, içte olanı. )


-ZARÂFET ile/ve/<> LETÂFET



-ZARÂFET ve/||/<> ONUR

( Güzel bir ruhun anlatımı. VE/||/<> Yüce bir zihniyetin anlatımı. )


-ZARÂFET ve/||/<> ONUR

( Erdemden beklenilen, zarâfet değil onurdur. )


-ZARÂFET ve/||/<> SANATSALLIK



-ZARÂFET ve/||/<> SÜKÛNET



-ZARARLILARIN TÜKETİMİNDE:
(")İLGİLİ(/LİK)(") ile/ne yazık ki/<>/> ALICI(/LIK) / MÜŞTERİ(Sİ OLMA) ile/ne yazık ki/<>/> BAĞIMLI(/LIK)

( Başlangıçta. İLE/NE YAZIK Kİ/<>/> Ortada. İLE/NE YAZIK Kİ/<>/> İleride. )


-ZARARSIZ OLMAK ile/ve/değil/yerine/<> HİZMET ETMEK



-ZARARSIZ OLMAK ile/ve/||/<>/> YARARLI OLMAK



-ZARF
MAZRUF ile/ve/=/||/<> MEKTUP



-ZARFLARDA:
DURUM ile/ve/||/<> ZAMAN ile/ve/||/<> YER-YÖN ile/ve/||/<> MİKDAR ile/ve/||/<> SORU



-ZÂT-EN ile/ve/||/<> HAKİKAT-EN



-ZÂT ile/ve/<> SIFAT

( Göz. İLE/VE/<> Gövde(beden), yüz. )


-ZÂT ile/ve/||/<> AYN



-ZÂT ve/<> KİŞİ

( Kişi, öze/zâta kanıt/burhan eylenmiş. )


-ZÂT ile/ve/<> MEVCUD



-ZÂT ile/ve/||/<>/> SIFAT ile/ve/||/<>/> EFAL ile/ve/||/<>/> ESÂR[< ESER]

( Öz/İnsan. VE/||/<>/> Bilgi. VE/||/<>/> Eylem. VE/||/<>/> Yapıt/eser. )


-ZÂTÎ ve/<> BÂKÎ

( Hocası. VE/<> Öğrencisi. )


-ZATÜRRE/PNEUMONİ ile/||/<> BRONŞİT

( Akciğer dokusunun yangılanması. İLE/||/<> Bronşların yangılanması. )


-ZAYIF ÇEKİRDEK GÜÇ ve/||/<>/> MUON OLUŞUMU



-ZAYIF[Ar. < ZA'ÎF] ile/ve/||/<> KADİT[Ar. KADÎD]

( Eti, yağı az olan, sıska, cılız, arık (insan ya da hayvan). | Görevini yapacak kadar yeterli gücü olmayan. | Sağlamlığı, dayanıklılığı olmayan. | Önemli, güvenilir olmayan. | Çok az. | Enerjisi, etkisi, yoğunluğu az olan. | Başarısızlığı gösteren not. | Bilgi yönünden yeterli olmayan, yeteneksiz. | Kişilik ve ruhsal yönden gereği kadar güçlü olmayan. İLE/VE/||/<> Çok zayıf. | İskelet. )


-ZAYIF/LIK ile/ve/||/<> ZORUNLU/LUK



-ZAYIF ile/ve/||/<>/< İLKEL



-ZAYIF ile/ve/değil/||/<> SAVUNMASIZ



-ZAYIF ile/ve/||/<> TIRIL

( ... İLE Çıplak ve zayıf. | Parasız, züğürt. )


-ZAYIFLAMA ile/ve/<> "ÇÖKME"



-ZAYIFLAMAK ile/ve/değil/||/<> KEMERİN/LASTİĞİN ZAYIFLAMASI



-ZEN ile/ve/||/<>/< BUDİZM/FELSEFE



-ZEN ile/ve/<> HERHANGİ BİR ŞEY



-ZEÂMET[Ar.] ile/ve/||/<> TİMÂR[Ar.]

( Sipâhilere verilen, en büyük timâr. İLE/VE/||/<> Yara bakımı. | Ağaç bakımı. | Hayvan temizleme. | Beslediği sipâhilerle savaşa giden beylere -öşür vergisini almak üzere- ayrılan arâzî. )


-ZEDELEME ile/ve/<> SARSMA



-ZEHİR/AĞI/SEM[Ar.] ile/ve/||/<>/>< PANZEHİR[Fars. < PÂD-İ ZEHR(PÂD: Saklayan. | Koruyan, bekleyen. | Büyük, ulu.)]



-ZEHİR ile/ve/||/<> ENGEL



-ZEHİR ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< İLÂÇ

( Kullanım/uygulama/katkı oranındadır. )


-ZEHİR ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< İLÂÇ

( Zehiri [ya da ilâcı], zehir/ilâç yapan, dozudur.
DOSIS FACIT VENOMIUM[Lat.] )


-ZEHİR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ŞİFÂ



-ZEHİR ile/ve/||/<> ZEHİRLEYİCİ/ZEHİRLİ ile/ve/||/<> ZEHİRCİ

( image )


-ZEHİR ile/ve/||/<> ZEHİRLEYİCİ/ZEHİRLİ ile/ve/||/<> ZEHİRCİ

( Ayrıntılarını okumak için burayı tıklayınız... )


-ZEHİR ile/ve/||/<> ZEHİRLEYİCİ/ZEHİRLİ ile/ve/||/<> ZEHİRCİ

( )


-ZEHİR ile/ve/||/<> ZEHİRLEYİCİ/ZEHİRLİ ile/ve/||/<> ZEHİRCİ

( "Arasındaki FaRkLaR neler?" yazısını okumak için burayı tıklayınız... )


-ZEHİRLENMELER:
SİNDİRİM YOLUYLA ile/ve/||/<> SOLUNUM YOLUYLA ile/ve/||/<> DERİ YOLUYLA

( En sık rastlanan zehirlenme yoludur. Sindirim yoluyla alınan zehirler, genellikle ev ya da bahçede kullanılan kimyasal maddeler, zehirli mantarlar, bozuk besinler, ilaç ve aşırı alkoldür. İLE/VE/||/<> Zehirli maddenin solunum yolu ile alınmasıyla oluşur. Genellikle karbonmonoksit[tüp kaçakları, şofben, bütan gaz sobaları], lağım çukuru ya da kayalarda biriken karbondioksit, havuz hijyeninde kullanılan klor, yapıştırıcılar, boyalar ev temizleyicileri gibi maddeler ile oluşur. İLE/VE/||/<> Zehirli madde, vücuda doğrudan deri aracılığı ile girer. Bu yolla olan zehirlenmeler, böcek sokmaları, hayvan ısırıkları, ilaç enjeksiyonları, saç boyaları, ziraî ilaçlar gibi zehirli maddelerin deriden emilmesi ile oluşur. )


-ZEKÂ GÖSTERGESİ:
YANITLAR(IY)LA ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SORULAR(IY)LA



-ZEKÂ:
(HIZLI) (İSÂBETLİ) "BİRLEŞTİRME/BAĞLANTILANDIRMA/KESKİNLEŞTİRME" BİLGİSİ ile/ve/değil/||/<> AYIRMA BİLGİSİ/YETİSİ



-ZEKÂ:
SOYUT ile/ve/||/<> MEKANİK ile/ve/||/<> TOPLUMSAL

( )


-ZEKÂ ile/ve/<> "YATIRIM"



-ZEKÂ ile/ve/<> BECERİ/MAHÂRET

( İç duyuların hızlılığı, açıklığı, keskinliği. İLE/VE/<> Gövdenin yapılması güç alıştırmalara yatkın olması durumu. Ustalık. )


-ZEKÂ ile/ve/<> BECERİ/MAHÂRET

( Soyutlama gücü. | Bilenme. | Tezkiye. İLE/VE/<> Yatkınlık ve öğrenime bağlı olarak bir işi başarma/sonuçlandırma yeteneği. )


-ZEKÂ ile/ve/<> BECERİ/MAHÂRET

( Kişi, kendine, becerilerini geliştirecek zamanı ayırmalıdır. )


-ZEKÂ ile/ve/<> BECERİ/MAHÂRET

( Kişi, kaba kuvvet kullanırken, ötekiler beceriye başvurur. )


-ZEKÂ ile/ve/<> BECERİ/MAHÂRET

( Arzu ve imgeleme dünyayı yaratır, zekâ ise ikisini bağdaştırarak bir uyum ve barış duygusunu sağlar. )


-ZEKÂ ile/ve/<> BECERİ/MAHÂRET

( Zekâ, yabancıya karşı kullanılır. [yakınlara ya da yakınlar arasında değil!] )


-ZEKÂ ile/ve/<> BECERİ/MAHÂRET

( CERBEZE: Zekâ keskinlği. )


-ZEKÂ ile/ve/<> BECERİ/MAHÂRET

( Desire and imagination create the world and intelligence reconciles the two and causes a sense of harmony and peace. )


-ZEKÂ ile/ve/<> BİLGELİK

( Mutlu olmak için kendimizi (özümüzü) bilmek dışında hiçbir şeye gereksinimimiz olmadığını bilmek, bilgeliktir. )


-ZEKÂ ile/ve/<> BİLGELİK

( Üstün kişinin parlak zekâsı, değişmez bir özelliğidir. )


-ZEKÂ ile/ve/<> BİLGELİK

( Hayret ve merak bilgeliğin şafağıdır. )


-ZEKÂ ile/ve/<> BİLGELİK

( Ne sevmek, ne de nefret etmek; tüm uygulayımsal/pratik yaşam bilgeliğinin bir yarısını, "Hiçbir şey söylememek" ve öbür yarısını da "Hiçbir şeye inanmamak" oluşturur. )


-ZEKÂ ile/ve/<> BİLGELİK

( Zihninizin tutsağı olduğunuzu, kendi yarattığınız hayali bir dünyada yaşadığınızı bilmek, bilgeliğin şafağıdır. )


-ZEKÂ ile/ve/<> BİLGELİK

( ZEKÂ: Gerektiğinde, düşüncelerini değiştirebilmektir. )


-ZEKÂ ile/ve/<> BİLGELİK

( SMART:
SPECIFIC
MEASURABLE
ACHIEVABLE
REALISTIC
TIME BOUND )


-ZEKÂ ile/ve/<> BİLGELİK

( To know that you need nothing to be happy, except self-knowledge, is wisdom.
Wonder is the dawn of wisdom.
To know that you are a prisoner of your mind, that you live in an imaginary world of your own creation is the dawn of wisdom. )


-ZEKÂ ile/ve/değil/+/||/<>/> DEHÂ

( Belirli bir alanda uzmanlaşma. İLE/VE/DEĞİL/+/||/<>/> Uzmanlıklar arasında örgütlenmeyi sağlama. )


-ZEKÂ ve/||/<> DUYARLILIK



-ZEKÂ ile/ve/<>/değil EDEP/EDEB



-ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< EMEK



-ZEKÂ ve/<>/>< EYLEM



-ZEKÂ ile/ve/||/<>/>/< GÖZLEM GÜCÜ



-ZEKÂ ile/ve/<> KUVVET ile/ve/<> MADDE



-ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NAMUS



-ZEKÂ ile/ve/değil/||/<> ÖNCELİK (VERME[ME]K)



-ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< ŞEFKÂT

( [karşısında] Eğiliriz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Diz çökeriz. )


-ZEKÂ ve/||/<> SEVGİ

( [İnsan] Zekâ karşısında dize gelir. VE/||/<> Sevgi karşısında diz çöker. )


-ZEKÂ ve/<> SORUMSUZLUK



-ZEKÂ ve/||/<>/< SOYUTLAMA GÜCÜ / STİL



-ZEKÂ ile/ve/||/<>/>/< ZEUS

( ... İLE/VE/||/<>/>/< Tümel zekâ. )


-ZEKÂT ile/ve/||/<> MÂÛN

( ... İLE/VE/||/<> Malın zekâtı. )


-ZEKÂT ile/ve/||/<> SADAKA ile/ve/||/<> İNFÂK

( Maddî olarak vermek. İLE/VE/||/<> Manevi olarak vermek. İLE/VE/||/<> Geciktirmeden vermek. )


-ZEKÂT ve/||/<>/>/< ZEKÂ



-ZEKİ ile/ve/değil/yerine/<>/< BİLGE

( [Sorunu] Çözümleyen/çözen. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/< Önleyen. )


-ZEKİ ile/ve/değil/yerine/<>/< BİLGE

( Nerede aptal olacağını biliyorsan, yeterince zekisin demektir. )


-ZEKİ ile/ve/değil/||/<> PİSLİK



-ZEKÎ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< SİNSİ



-ZELİL ile/ve/<> REZİL



-ZEMİN ile/ve/<> AĞ



-ZEMİN ile/ve/<> BAĞLAM



-ZEMİN ile/ve/<> OLANAK



-ZEN:
ANLAMI (")ANLAMSIZLIĞI/NDA(") ile/ve/||/<> (")ANLAMSIZLIĞI(") DA ANLAMLILIĞINDA



-ZEN:
ANLAŞILABİLMESİ ANLAŞILAMAMASINDA ile/ve/||/<> ANLAŞILMAMASI DA ANLAŞILABİLMESİNDE



-ZENCEFİL ile/ve/<> HAVLICAN

( Zencefilgillerden, Hindistan ve Malezya'da yetişen bir bitki. İLE/VE/<> Zencefilgillerden, aynı adla anılan köksapları, baharat olarak kullanılan, ıtırlı bir bitki. )


-ZENCEFİL ve/||/<> KAKULE

( ... VE/||/<> Zencefilgillerden, sıcak iklimlerde yetişen güzel kokulu bir bitki. | Bu bitkinin bahar olarak kullanılan tohumu. )


-ZENCİ[Ar.]/SİYAHÎ[Fars. + Ar.] ile/değil/yerine/<> KARAŞIN

( ... İLE/DEĞİL/YERİNE/<> Rengi karaya çalan, esmer kişi. )


-ZENGİN ve/||/=/<> GÖNÜL AÇAN(FETHEDEN)

( En zengin kişi/ler, gönül fetheden(ler)dir. )


-ZENGİN ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< HESAPSIZ



-ZENGİNKEN, FAKİR DÜŞMEK ile/ve/||/<> ZÂLİMLER ARASINDA, ÂLİM OLMAK ile/ve/||/<> HATIRLIYKEN, İTİBARSIZLAŞMAK



-ZENGİNLİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BAŞARI



-ZENGİNLİK ile/ve/<> BEREKET



-ZENGİNLİK ile/ve/<>/değil/yerine BOLLUK



-ZENON ile/ve/||/<> ZENON

( Paradokslarıyla bilinen filozof. İLE/VE/||/<> Stoa Okulu'nun kurucusu olan filozof. )


-ZENON ile/ve/||/<> ZENON

( [M.Ö.] 495 - 430 ile/ve/||/<> 334 - 262 )


-ZENON ile/ve/||/<> ZENON

( Elea'lı. İLE/VE/||/<> Kıbrıs'lı. )


-ZERRE ile/ve/||/<> KÜRRE[Ar. < KURE]

( Çok küçük parçacık. | 0,00156 gram olan ağırlık ölçü birimi. İLE/VE/||/<> Tüm noktaları merkezden aynı uzaklıkta bulunan bir yüzeyle sınırlı nesne. | Yeryüzü, acun/dünya. )


-ZERREDEKİ OKYANUS ile/ve/||/<> NOKTANIN SONSUZLUĞU



-ZEVÂL ile/ve/<> FEY-İ ZEVÂL

( Güneşin tam tepede olduğu an/vakit. İLE/VE/<> Güneşin zevâlden çıkmaya başladığı an. )


-ZEVK ile/ve/değil/<> ÖRTÜ

( Anlayana. İLE/VE/<>/DEĞİL Anlamayana. )


-ZEVK ile/ve/<> SEVİNÇ



-ZEVK ile/ve/||/<>/>/< ŞEVK



-ZEVK ve/||/<>/< ZEKÂ



-ZEVKİ SÜREN ve/<> ZEKİ MÜREN



-ZEVKİNDE/LİK ile/ve/değil/yerine/<> KENDİNDE/LİK



-ZEVKİNE ERMEK ile/ve/||/<>/< ZEVK VERMEK



-ZEVKİNİ ALMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< HİKMETİNE ERMEK

( Lâf-ü-Güzâf ve kıl-ü-kâl kalktığında, geriye, zevk ve vicdan kalır. )


-ZEYNEL ABİDİN ve/<> ZEYNEB



-ZEYTİN DALI ve/||/<> ZEYTİN TANELERİ ve/||/<> ZEYTİNYAĞI

( [gibi] Barış. VE/||/<> Bereket. VE/||/<> Sağlık. )


-ZEYTİNYAĞINDA:
ACILIK ile/ve/||/<> YAKICILIK

( Bir yemek kaşığı zeytinyağı ağızda yaydıktan sonra yavaşça yutulduğunda, 16. - 20. saniyeler arasında dilin yanlarında ve arka tarafında acılık duyumsanır.[Acılık duyumu uzun sürmez.] İLE/VE/||/<> Gerçek zeytinyağının yakıcılığı, 26. - 29. saniyelerde ortaya çıkar. Yakıcılık, biraz kalıcıdır.[Yakıcılığa neden olan oleocanthal olarak adlandırılan yağa antioksidan özelliği veren, polifenol bileşenidir.] )


-ZEYTİNYAĞINDA:
ACILIK ile/ve/||/<> YAKICILIK

( )


-ZEYTİNYAĞLI ile/ve/||/<> MEZE



-ZIBIN ile/ve/<> TULUM

( Bebeklere, iç çamaşırı olarak giydirilen, ince pamukludan, kısa ve kollu giysi. | Kolsuz giysi. İLE/VE/<> ... )


-ZİGOT ile/||/<> ZİGOT ÖNCESİ YALITIM/BARİYER/İZOLASYON ile/||/<> ZİGOT SONRASI YALITIM/BARİYER/İZOLASYON ile/||/<> ZİGOTAKSİ ile/||/<> YUMURTA/OVUM

( Bir yumurta ve spermin birleşmesiyle oluşan ilk göze.[Anneden ve babadan birer set olmak üzere iki set kromozom bulundurur. Ancak yumurta ve sperm gözelerinin her biri, mayoz bölünme nedeniyle sadece bir set kromozom içerir. Zigotun bölünmesi ve büyümesiyle embriyo oluşur.] İLE/||/<> Eş seçimi, zamanlama ve benzeri farklardan ötürü popülasyonlar arasında zigot, henüz oluşmadan önce ortaya çıkan yalıtım durumu. Böylece hibrit zigotlar oluşamaz. İLE Türler arası çiftleşme sonucu oluşan hibrit biçimlerde görülen gelişim bozuklukları ya da kısırlık durumlarından ötürü popülasyon içinde üremeye dayalı yalıtımın oluşması. İLE Dişi ve eril gametler arasındaki doğal çekim. İLE/||/<> İnsan fizyolojisinde, bir sperm gözesi ile döllendiğinde yeni bir organizma durumuna gelebilen, dişi üreme örgenlerinin birinden salınan tek göze. )


-ZİHİN(/DÜŞÜNCE) ve/||/<> DİL ve/||/<> YAŞAM(/UZAY)

( Ne ki, dilinde, aynı zihninde; ne ki, zihninde, aynı dilinde! )


-ZİHİN(/DÜŞÜNCE) ve/||/<> DİL ve/||/<> YAŞAM(/UZAY)

( Dil, ne kadar zengin; zihin, o kadar engin. )


-ZİHİN(/DÜŞÜNCE) ve/||/<> DİL ve/||/<> YAŞAM(/UZAY)

( "Dilin, Zihin Yapısı ve Kültür Üzerindeki Etkileri" başlıklı yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


-ZİHİN/LER ve/<> GÜNEŞ

( Kırık ayna parçaları. VE/<> Bütünlük. )


-ZİHİN ile/ve/||/<>/< BEYİN

( Örümcek ağı. İLE/VE/||/<>/< Örümcek. )


-ZİHİN ve/||/<>/> BİR(LİK)



-ZİHİN ile/ve/<> DOĞA



-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin, olaylarla ilgilenir, farkındalık ise zihnin kendiyle ilgilenir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin, her durumu ile kendini bilmelidir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihninizi içiyle dışıyla bilmedikçe, bağımlılıklar sizi terk etmeyeceklerdir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin, iki halde bulunur; su gibi ve bal gibi. Su en ufak bir sallanışta titreşir, halbuki bal ne kadar karıştırılırsa karıştırılsın, hemen hareketsizliğe döner. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Yanılsamayı yaratan zihindir ve ondan kurtulan da zihindir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihnin size yardım edeceğinden değil, fakat zihni iyi bilirseniz, onun sizi kısıtlamasından sakınabilirsiniz. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Başlangıçta önde gelenin zihin olması gerekir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin dili şekillendirir ve dil de zihne şekil verir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihnin bilgisi gerçek bilgi değildir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihne ait olan göreli olandır, onu bir "mutlak" haline getirmek hatadır. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin, arzudan azade ve rahat olmalıdır. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Anlayan bir zihin, arzulardan ve korkulardan azâdedir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin yanlış anlar, yanlış anlama onun doğası gereğidir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin anlayamaz, çünkü zihin kavramak, tutmak ve devam ettirmek üzere eğitilmiştir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Şimdiye kadar zihni bilen olarak kabul ettiniz, fakat öyle değildir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin, sizi imgelerle ve düşüncelerle tıkamakta ve onlar bellekte yara izleri bırakmaktalar. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin diye bir şey yoktur. Düşünceler vardır ve bunlardan bazıları yanlıştır. Yanlış olan düşünceleri terk edin, çünkü onlar sahtelerdir ve kendi hakkınızdaki görüşünüzü bulandırırlar. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihnin kurduğunu, zihin yıkmalıdır. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Sakin bir zihin, doğru bir idrak için şarttır, ki bu da kendini-biliş için gereklidir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin, karanlık ya da çalkantılıyken, kaynak fark edilmez. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin, sakin olduğu zaman gerçeği yansıtır. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin, telaş halinde olmadığı ve endişelerden uzak olduğu zaman sessizleşir ve sessizlik içinde, genelde kolay idrak edilemeyecek kadar süptil olan bazı şeylerin işitilebilmesi olanaklaşır. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin, görebilmek için açık ve sessiz olmalıdır. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin yatıştırıldığında ve artık iç âlemi rahatsız etmediğinde, gövde yeni bir anlam kazanır ve onun değişimi hem gerekli hem olanaklı hale gelir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin tamamen hareketsiz olduğu zaman, erir, yalnızca gerçek kalır. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihninizi ya da gövdenizi değiştirebilirsiniz fakat değişmiş olan sürekli sizin dışınızda olan bir şeydir, kendiniz değil. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin ve gönül olgunluğu vazgeçilmez gerekliliktir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Durgun ya da huzursuz olan zihindir, siz değilsiniz. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Cildinizin dış tarafındaki dünya ile iç tarafındaki dünyayı birbirinden ayıran ve onları karşıt konumlara getiren sizin zihninizdir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Dünyayı projekte eden zihin onu kendi tarzında renklendirir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihni huzursuz eden arzular ve korkulardır. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Sürekli düşünmek, zihninizi yıpratır ve bozar. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihninizi durmadan çalıştırmayın. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin, büyük bir işçidir ve dinlenmeye gereksinimi vardır. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihninizi toparlayıp güçlendirin, göreceksiniz ki düşünceleriniz ve duygularınız, sözleriniz ve eylemleriniz sizin iradeniz yönünde hizaya gireceklerdir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Onun istekleri sayısız ve sınırsızdır. Zihninizi büyük dikkatle, sebatla gözlemleyin, çünkü tutsaklığınız da özgürlüğünüzün anahtarı da onda yatar. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Elbet ki gövdenizi ve zihninizi işletin, fakat onların sizi sınırlamalarına izin vermeyin. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Tüm gereksiniminiz sakin bir uyanıklığı koruyarak kendi gerçek doğanızı araştırmaktır. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Tüm yapılması gereken, Öz ile özdeşliğinin farkına varılabilmesi için zihni arındırmaktır. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Tüm gereksiniminiz sadece sakin bir zihindir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihninize, tarafsızlıkla bakın, bu onu sakinleştirmeye yeter. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin, aşırı meşguliyetlerden uzak tutulduğu zaman sakinleşir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Sessizlikten başka hiçbir belirli düşünce zihnin doğal hali olamaz. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihnin ötesinde tüm farklılıklar biter. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihnin ötesindesiniz fakat zihninizle bilirsiniz. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin, hazır olur olmaz güneş onun içinde parlar. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihninizi yatıştırın ve arındırın, berraklaştırın, o zaman kendinizi gerçekte olduğunuz gibi göreceksiniz. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihniniz sakinleştiğinde öteki herşey gereğince ve doğru biçimde gerçekleşecektir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Kişinin kendi gerçek doğasına nüfuz etmesini engelleyen şey, zihnin zayıflığı, duygusuzluğu ve süptil olanı atlayıp sadece kaba olan üzerinde odaklanmasıdır. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihninizi durdurun ve sadece OLun! )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Kendinizi her şey ve her şeyden öte olarak bilmenize engel olan, belleğe dayanan zihindir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Kendiniz olarak imgelediğiniz kişiyi, zihninizde algıladığınız dünyanın bir parçası olarak görün ve zihninize dışarıdan bakın, çünkü siz zihin değilsiniz. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Kendi zihninizi anlayın, böylece onun sizin üzerinizdeki bağlayıcılığı son bulacaktır. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Öz varlığınız olmanız için zihnin ötesine geçmeniz, kendinizi bulmanız gerekir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihnin ötesine geçmek için sessiz ve sakin olmak zorundasınız. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihninizin aynasında imgeler görünür ve kaybolurlar. Ayna kalır. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihni, olması gereken yerde ve kendi işiyle meşgul tutarsanız, bu zihnin kurtuluşudur. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Yapmaya çalışacağımız şey, gerçek olanı anlamak için zihni uygun duruma getirmektir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Dünya, zihnin sadece yüzeyidir ve zihin sonsuzdur. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Düşünceler dediklerimiz, zihnin yüzeyindeki dalgacıklardır ancak. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Her şeyin sizin zihninizde olduğunu, sizin zihinden öte olduğunuzu ve gerçekten yalnız başınıza olduğunuzu ne zaman idrak ederseniz, işte o zaman her şey sizsiniz. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Bağımsız, yaratılmamış, ebedi ve değişmez ama yeni ve taze olan, zihnin ötesidir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Resim, ressamın zihninde ve resmin içinde; resim, ressamın zihnindeki resmin içindeki ressamın zihninde! )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihninizi düzene koyun, doğrultun, herşey düzelecektir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Kendinizi bilmeyi engelleyen yalnızca zihindir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Mind is interested in what happens, while awareness is interested in the mind itself.
The mind must know itself in every mood.
What is of the mind is relative, it is a mistake to make it into an absolute.
The mind exists in two states: as water and as honey. The water vibrates at the least disturbance, while the honey, however disturbed, returns quickly to immobility.
It is the mind that creates illusion and it is the mind that gets free of it.
Not that the mind will help you, but by knowing your mind you may avoid your mind disabling you.
The mind cannot understand, for the mind is trained for grasping and holding.
For it is the mind that is primary in the beginning.
The mind shapes the language and the language shapes the mind.
To keep the mind in its own place and on its own work is the liberation of the mind.
There is no such thing as mind. There are ideas and some of them are wrong. Abandon the wrong ideas, for they are false and obstruct your vision of yourself.
When the mind is dark or turbulent, the source is not perceived.
What the mind has done the mind must undo.
The mind misunderstands, misunderstanding is its very nature.
All else will happen rightly, once your mind is quiet.
Ripeness of heart and mind is indispensable.
You took the mind for the knower, but it is just not so.
The mind clogs you up with images and ideas, which leave scars in memory.
It is the mind that is dull or restless, not you.
It is your mind that has separated the world outside your skin from the world inside and put them in opposition.
The mind that projects the world, colours it its own way.
It is desires and fears that make the mind restless.
Constant thinking makes the mind decay.
Do not keep your mind busy all the time.
Mind is the great worker and it needs rest.
Collect and strengthen your mind and you will find that your thoughts and feelings, words and actions will align themselves in the direction of your will.
You may change your mind or your body, but it is always something external to you that has changed, not yourself.
It's appetites are numberless and limitless. Watch your mind with great diligence, for there lies your bondage and also the key to freedom.
When you are not in a hurry and the mind is free from anxieties, it becomes quiet and in the silence something may be heard which is ordinarily too fine and subtle for perception.
The mind must be open and quiet to see.
When the mind has been put to rest and disturbs no longer the inner space (chidakash), the body acquires a new meaning and its transformation becomes both necessary and possible.
All you need is to keep quietly alert, enquiring into the real nature of yourself.
When it is motionless through and through, it dissolves and only reality remains.
A quiet mind is all you need.
Look at your mind dispassionately; this is enough to calm it.
When the mind is kept away from its preoccupations, it becomes quiet.
You are beyond the mind, but you know with your mind.
As soon as the mind is ready, the sun shines in it.
Calm and clarify your mind and you will know yourself as you are.
Understand your own mind and its hold on you will snap.
To go beyond the mind, you must be silent and quiet.
What prevents the insight into one's true nature is the weakness and obtuseness of the mind and its tendency to skip the subtle and focus on the gross only.
Stop your mind - and just be.
What prevents you from knowing yourself as all and beyond all, is the mind based on memory.
Just see the person you imagine yourself to be as a part of the world you perceive within your mind and look at the mind from the outside, for you are not the mind.
To be what you are, you must go beyond the mind, into your own being.
What we are trying to do here is to bring our minds into the right state for understanding what is real.
The world is but the surface of the mind and the mind is infinite.
What we call thoughts are just ripples in the mind.
What is independent, uncreated, timeless and changeless, and yet ever new and fresh, is beyond the mind.
The picture is in the mind of the painter and the painter is in the picture, which is in the mind of the painter who is in the picture!
It is your mind's attitude that determines what he is to you. )


-ZİHİN ve/||/<> KALP/GÖNÜL

( Eril. VE/||/<> Dişil. )


-ZİHİN ve/||/<> KALP/GÖNÜL

( Dışa açıktır. VE/||/<> Herkese ve her zaman açılmaz/açılmamalıdır. )


-ZİHİN ve/||/<> KALP/GÖNÜL

( Karanlık, dipsiz uçurumu yaratır. VE/||/<> Tüm sınırları aşıp geçer. )


-ZİHİN ve/||/<> KALP/GÖNÜL

( "Olmaz"ından öte olmaz, zihninden öte konmazın yok! )


-ZİHİN ve/||/<> KALP/GÖNÜL

( Kendimizi yönetmek üzere... VE/||/<> Başkalarını yönetmek üzere... )


-ZİHİN ve/||/<> PARAŞÜT

( İkisi de açık olmadığı sürece bir işe yaramaz. )


-ZİHİN ile/ve/||/<> PARAŞÜT

( Zihin, paraşüt gibidir. Açık değilse işe yaramaz. )


-ZİHİNLE KONUŞMAK ile/ve/değil/yerine/<> "KALBİNLE" BAKMAK



-ZİHNİ:
"DALGALI" ile/ve/||/<> "ÇALKANTILI"



-ZİHNİN İSTEĞİ ile/ve/değil/||/<>/>/< TENİN İSTEĞİ



-ZİHNİN VE YAŞAMIN:
ARINARAK DÖNÜŞMESİ ile/ve/||/<> DÖNÜŞEREK ARINMASI



-ZİHNİN:
"DOLULUĞU" ile/ve/değil/yerine/||/<> "YÜKLÜLÜĞÜ"



-ZİHNİN/AKLIN, ONA ...:
KAYMASI/KAYAR ile/ve/||/<>/> KAÇMASI/KAÇAR



-ZİHNİNDE ve/=/||/<>/>/< DİLİNDE

( Ne ki, var zihninde; aynı var dilinde!
Ne ki, var dilinde; aynı var zihninde! )


-ZİHNİYET ile/ve/<> NİYET



-ZİKİR/SEMÂ ile/ve/||/<> DEVRÂN

( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<> Dînî folklor, zikrullah. | Dünya, felek, zaman, tâlih, kader. | Devir. )


-ZİKİR ve/<> DARB-I ESMÂ

( Zihinde ve dilde. VE/<> Kalpte/gönülde, kalbe/gönüle. )


-ZİKİR ile/ve/<> ŞÜKÜR



-ZİKR ve/<>/=/+ AMEL



-ZİLKAR İNİ/MAĞARASI ve/<> KÜRE DAĞLARI



-ZİNCİR ile/ve/<> ÇİPO

( ... İLE/VE/<> Gemiyi, istenilen yerde tutmak için bir zincirle denize atılan, iki ya da daha çok kolu bulunan gemi demiri. )


-ZİNCİR ile/<> ISPARMAÇA[İt.]

( ... İLE/<> Deniz içinde, birkaç zincirin birbirine dolanması. )


-ZİNCİR ile/ve/||/<> KARAMUSAL[İt. < PARAMUSSELLI]

( ... İLE/VE/||/<> Çifte demir atıldığında, geminin dönmesiyle zincirlerin karışmasını önlemek için kullanılan, fırdöndüye bağlı zincir düzeni. )


-ZİNCİRİN GÜCÜ ile/ve/||/<>/< ZAYIF HALKA

( Zincirin gücü, en zayıf halkası kadardır. )


-ZIP ÇIKTI ile/ve/||/<> NEV ZUHUR



-ZIRH ile/||/<> YANÇAK

( ... İLE/VE/||/<> Atın yanlarına bağlanan zırh. )


-ZİRKONYUM ile/ve/<> HAFNİYUM[< HOFNIA: Kopenhag kentinin önceki adı]

( Atom numarası 40, atomik ağırlığı 91.22, ergime sıcaklığı 1852 °C, kaynama sıcaklığı 4377 °C, yoğunluğu 6.5 g/cm³, kütle numarası87-97 arasında izotopları bulunan, beta ve gama yayınlayan, 63 gün yarılanma süreli, 95 kütle numaralı izotoplu [Zr95] petrol boru hatlarında, izleyici olarak kullanılan, ısıl [0.0253eV enerjili ya da 2200 m/s hızlı] nötronlar için soğurma etki kesiti çok düşük [185mb], saçılma etki kesiti büyük [6.4b] olduğundan, reaktörlerde yakıt kılıfı [zarfı] malzemelerinde yavaşlatıcı olarak kullanılan ve suda çözünmeyen, derişik asitlerde çözünen, cevherlerinde hafniyumla birlikte bulunan, beyazımtrak-gri metal. [Simgesi: Zr]
İLE/VE/<>
Atom numarası 72, atomik ağırlığı 178.49, kütle numarası 166-184 arasında izotopları bulunan, ancak 176 [%5.21], 177 [%18.56], 178 [%27.1] kütle numaralı izotopları tam kararlı, 179 [%13.75] ve 180 [%35.22] kütle numaralı izotopları da iç dönüşümlerde kararlı duruma geçen, ergime sıcaklığı 2231 °C, kaynama noktası 4602 °C, yoğunluğu 13.3 g/cm³ olan, ısıl [0.0253eV enerjili ya da 2200 m/s hızlı] nötronlar için soğurma etki kesiti yüksek [102b], saçılma etki kesiti küçük [8b] olduğundan, reaktör denetim çubuklarında kullanılan, doğada zirkonyum cevheriyle birlikte bulunan ve ona çok benzeyen, beyaz metalik öğe. [Simgesi: Hf] )


-ZIVANA[Fars.] ve/<> HAMPAYI

( Bir kilit dilinin yerleşmesi için açılmış delik. | İki ucu açık küçük boru. | Eskiden, trafik polisinin içinde olduğu metal koruma. VE/<> Zıvanalı geçmeleri sağlamlaştırmak amacı ile zıvanadan genellikle üçte biri oranında çıkarılan parça. )


-ZİYÂ[Ar.] ile/ve/||/<>/> NUR[Ar.] ile/ve/||/<>/> ŞUA ile/ve/||/<>/> TAYF

( Güneşin ışığı. İLE/VE/||/<>/> Ayın ışığı. İLE/VE/||/<>/> Devinen ışık. İLE/VE/||/<>/> Güneşin yoğunlaşan ışığı.[Bulutun arasından bir boru gibi düşen ışık.] )


-ZİYÂ[Ar.] ile/ve/||/<>/> NUR[Ar.] ile/ve/||/<>/> ŞUA ile/ve/||/<>/> TAYF

( Celâl. İLE/VE/||/<>/> Celâl ve cemâl. İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> ... )


-ZİYÂRET[Ar.] ile/ve/||/<>/> ZİYÂFET[Ar.]



-ZİYARET ve/<> ZEVK

( Fânî. VE/<> Bâkî. )


-ZİYARETİN, KISASI MAKBULDÜR ile/ve/değil/||/<>/< ZİYARETİN, KISAS'I[KARŞILIKLI OLANI] MAKBULDÜR



-ZONA ile/||/<> SUÇİÇEĞİ/KUŞAKÇA

( Varicella-zoster virüsünün neden olduğu, ağrılı deri döküntüleri. İLE/||/<> Aynı virüsün neden olduğu, çocukluk çağında görülen ve kaşıntılı döküntüler ile ilişkili bir bulaş. )


-ZOR(UN)DA KALMAMIŞ/LIK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> ÇOCUK KALMIŞ/LIK



-ZORBA[Fars. < ZURBÂZ] ile/ve/||/<> ZALİM[Ar.]

( Gücüne güvenerek buyruğu altında bulunanlara söz hakkı ve davranış olanağı tanımayan "kişi". İLE/VE/||/<> Acımasız ve haksız davranan, zulmeden. )


-ZORLAMA(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖNERİDE/TEKLİFTE CİDDİYETİ VURGULAMA/PEKİŞTİRME



-ZORLAMA ile/ve/||/<> ABARTI



-ZORLAMA ile/ve/değil/yerine/<> ZORUNLULUK

( Kişilerde/insanda. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Doğada. )


-ZORLAMAK ile/ve/||/<>/> ZORTLAMAK



-ZORLANMA ve/||/<>/> DEĞİŞİM

( Kişiyi zorlamıyorsa, değiştirmeyecektir. )


-ZORLANMA ve/||/<>/> DEĞİŞİM

( If it doesn't challenge you, it won't change you. )


-ZORLANMAK ve/fakat/||/<>/>/< KAÇMAMAK



-ZORLAYICI ve/<> EĞLENCELİ

( İş zorlayıcı, zorlayıcı olan ise eğlenceli olmalı/olabilmelidir. )


-ZORLUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ZORLANMA

( Dışarıda/ki/ler/de. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< İçeride/ki/ler/de/n. )


-ZORLUKLARA/SIKINTILARA:
KATLANMAK ile/ve/||/<> AYAK UYDURMAK



-ZORUNLU NEDEN ile/ve/||/<> YETERLİ NEDEN

( Yetinilenler. İLE/VE/||/<> ... )


-ZORUNLU/LUK ile/ve/değil/yerine/<> TUTARLI/LIK



-ZORUNLU/ŞER'Î İLİMLER ile/ve/<> ZORUNLU/ŞER'Î OLMAYAN İLİMLER

( USÛL | FÜRÛ | MUKADDİMÂT | MÜTEMMİMÂT ile/ve MAHMUD | MEZMÛM | MÜBAH )


-ZORUNLU ile/ve/<> SORUNLU



-ZORUNLULUK ile/ve/değil/||/<>/>/< AŞKINLIK



-ZORUNLULUK ile/ve/değil/yerine/<>/< BAĞLAYICILIK



-ZORUNLULUK ve/||/<>/> GÜZELLİK

( Bazı/çoğu zorluk ve/ya da zorunluluklar, bazı/bazen güzelliklere yönelebilir ve/ya da dönüşebilirler. )


-ZORUNLULUK ile/ve/değil/yerine/||/<> KENDİLİĞİNDENLİK



-ZORUNLULUK ile/ve/<>/> KORKU



-ZORUNLULUK ile/ve/||/<> MANTIKSAL ZORUNLULUK



-ZORUNLULUK ile/ve/||/<>/>< ÖZGÜRLÜK



-ZORUNLULUK ile/değil/yerine/||/<>/>/>< SAMİMİYET



-ZORUNLULUK ile/ve/değil/||/<> SORUMLULUK

( Her kişi, herkes karşısında, her şeyden sorumludur. )


-ZORUNLULUK ile/ve/<> YASALILIK



-ZORUNLULUK ile/ve/||/<> ZAMAN ile/ve/||/<> ÜMİT

( En güçlü. [Çünkü, her şeye boyun eğdirir.] İLE/VE/||/<> En bilge. [Çünkü, her şeyi öğretir.] İLE/VE/||/<> En yaygın. [Çünkü, hiçbir şeyi olmayan bir kişide bile vardır.] )


-ZÜBÜK ve/||/<> PIRT

( )


-ZUHUR[< Ar. ZHR]:
DIŞLAŞMAK ile/ve/=/<> IŞIMAK[< İbr. ZOHAR:
Işık]

( Işımak. [ZÜHRE: Işıyan yıldız] İLE/VE/=/<> Işık. )


-ZUHUR ile/ve/<> SUDUR



-ZÜLF[Ar.] ile/ve/<> ZÜLFE[Ar.]

( Yüzün iki yanından sarkan saç lülesi. | Sevgilinin saçı. İLE/VE/<> Küçük saçak, püskül. | Eski sülüs yazısı Elif'lerinin ucundaki çengel. )


-ZULÜM ile/<>/>< "ZEVK"

( Eziyet, başkaları tarafından kendinize/birine yapılmış/yapılıyor ise. İLE/<>/>< Eziyeti, kendi, kendine yapıyor ise/niz. )


-ZÜMRÜT ile/||/<> YEŞİM

( Yeşil renkte değerli bir beril. İLE/||/<> Genellikle yeşil renkte olan bir mineral. )


-ZUNÛN ile/ve/||/<> ŞUKÛK ile/ve/||/<> SÜKÛN ile/ve/||/<> SÜKÛT

( Bilgide[malûmâtta]. İLE/VE/||/<> Uygulanan bilgide[marifette]. İLE/VE/||/<> (B)ilimde. İLE/VE/||/<> Bilgelikte[irfânda]. )

 

 



 




SÖZLER

 

 

 

 

 



 

 

YAZILAR



......

--------------------

 

 

 


 

 

... <> ... bağlaçlı FaRkLaR'ın devamı için burayı tıklayınız...
( Click here to see further differences!... )





 

 

Bu sayfa 01 Ocak 2020 itibariyle 470 kez incelenmiş/okunmuştur.  

 

 

FaRkLaR Kılavuzu Facebook Grubu             FaRkLaR Kılavuzu Twitter Sayfası
grubumuza da katılabilirsiniz...             'dan da takip edebilirsiniz...
 

6D Bilgi Hizmetleri vs. | www.6Dtr.com       FaRkLaR Kılavuzu       GösterGe Bilişim ve İnternet Hizmetleri

Yenilikler ve Duyurular | Desteğiniz Lüt(û)fen!!!