Bu nedir? | Nasıl kullanılır? | Nasıl okumalı/anlamalı? | Sıkça Sorulan Sorular | Yenilikler | İletişim
LA... ~ LU...
İLE BAŞLAYAN SÖZCÜKLERDE
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
- LÂ İLÂHE ile/ve LÂ MEVCÛDE ile/ve LÂ MAKSÛDÎ ile/ve LÂ FAİLE
- LÂ RUHBÂNİ FİD-DİN ve LÂ İKRÂHE FİD-DİN
( Dinde/İslâm'da, ruhban yoktur. VE Dinde, zorlama yoktur. )
- LA RUHBAN-I FİD-DİN ile/ve/||/<> LA İKRAH-I FİD-DİN
- LÂ YAĞFİRU EN YUŞREKE BİHÎ[Ar.] ile LÂ YAĞFİRU'Ş-ŞİRKE BİHÎ[Ar.]
( Kendine şirk koşulmasını mağfiret etmez. İLE Kendine olan şirki mağfiret etmez. )
- LÂC[Ar.] ile LÂC[Ar.]
( Dar şey. İLE Çıplak. )
- LADEN[Fars.] ile LADİN
( Ladengillerden, beyaz, kırmızı, pembe çiçekli, reçinesi tıpta kullanılan bir ağaççık. | Bu ağaççıktan elde edilen sürme, rastık. İLE Çamgillerden, 50-60 m. kadar yüksekliği olan, düz gövdeli, kozalağı aşağıya doğru sarkık, kerestesi ve reçinesi çok beğenilen, çam türüne çok yakın bir orman ağacı. )
( CISTUS LADENIFOLIUS cum PICCA )
- LÂF GETİREN ile/ve/> LÂF GÖTÜREN
- LÂFIZ ile LÂF ile SÖZCÜK/KELİME ile KAVL ile TERİM/ISTILAH ile KELÂM
( Anlam taşıyıp taşımadığı dikkate alınmaksızın ağızdan çıkan sesler. İLE Hiçbir anlam taşımıyorsa. İLE Bir anlam taşıyorsa. İLE Tamlamaları kapsıyorsa. İLE Belirli bir öbek/grup/kesim tarafından özel olarak kullanılan sözcükler. İLE Tümceyi/cümleyi kapsıyorsa. )
- LAF-Ü GÜZAF değil LÂF Ü GÜZÂF[: Boş söz.]
- LÂFZEN[Ar.] ile LÂF-ZEN[Ar.]
( Sözcüğün söylenilişine/yapısına göre, yazılı olmayarak. İLE Geveze, lâfazan. | Övünen, övüngen. )
- LÂFZEN[Ar.] ile LÂFZÎ[Ar.]
( Sözcüğün söylenilişine/yapısına göre, yazılı olmayarak. İLE Sözcüğün söylenilişine/yapısına ait, onlarla ilgili. )
- LAFZ-I DÂLL ile LAFZ-I GAYR-I DÂLL
( Sözcük(kelime). İLE Lafız(Ağızdan çıkan ses). )
- LAFZ-I MÜSTA'MEL ile LAFZ-I MÜHMEL
- LÂHÎZ[Ar.] ile LÂHÎZ[Ar.] ile LÂHİS[Ar.]
( Benzer. İLE Sel suyu, seylâb. İLE Sıcaktan ya da susuzluktan dilini çıkararak soluyan köpek. )
- LÂİK ile LAYIK
- LA'L[Ar.] ile LÂL[Ar.]
( Kırmızı, al. | Kırmızı ve değerli bir süs taşı. | Dudak. İLE Dilsiz. )
- LALA ile/||/<> LALADAŞ
( Yetiştirici, bakıcı ya da eğitici. [Osmanlı'da, saray içinde saygın olanların, ileri gelenlerin ya da varsıl kişilerin çocuklarını yetiştirmek için tuttuğu kişi.[Geleceğin sultanını yetiştirmek üzere görevlendirilen ve çeşitli yetenekleri olan bu görevlilerdir. Osmanlı'da, lalalar, yetiştirdiği şehzadenin Sultan olması ile güç ve etki kazanmıştır. Başarısızlığa uğrayan ve yaşamını kaybeden şehzadelerin lalaları ise ölümden kurtulabilirse de siyasi yaşamını kaybetmiş olurdu. Şehzadeler sancağa çıkarken, emirlerine tayin edilen devlet görevlileri içinde bir ya da birkaç lala da bulunurdu. Bunlardan en önde geleni ve şehzadenin veziri derecesinde bulunanı "Lala Paşa" sanını taşırdı. Lalalık, duyarlılık ve tam bir güvene dayanan görevlerdendi. Şehzadenin iyi bir devlet adamı olarak yetiştirilmesinin yanı sıra şehzadenin sultana karşı itaatinin devam ettirilmesi de gerekmekteydi. Güveni sarsacak olaylarda, haberler ve ihbarlar sonunda lalaların görevinden alınması yetkisi hükumetindi. Şehzadeler de zevkine göre lalaları bir dereceye kadar kabul edip etmemekte hak sahibiydi. Şehzadeler için kafes yöntemi uygulanmaya başladıktan sonra, şehzade bir yaşında sütten kesilince, kendisine ayrılan görevlilerden üçü has odalılardan seçilirdi. Bunların en yaşlısı ve en deneyimlisi baş lala sanıyla onun yetiştirilmesinden sorumlu tutulurdu. Lala deyimi, ayrıca, eğitici anlamında, halk arasında, konak ve evlerde durumuna göre çocukların yetiştirilmesi için seçilen kişilere verildiği gibi saraylarda, acemilerin yetiştirilmesi görevinde bulunan kişilere de verilirdi. Aynı lalanın idaresinde bulunan acemiler "Laladaş" sanını alırdı. Lalaların acemileri yetiştirme sırasında onların kusurunu düzeltmesine ve öğütte bulunmasına "Lala nizam etti"; bir konuyu inceleme, öğretme çabalarına "Lala divan etti" denirdi.] İLE/||/<> Lalanın altındaki acemilerin birbirine sesleniş biçimi. )
- LÂLE ile LÂLEAĞACI
( Zambakgillerden, yaprakları uzun ve mızraksı, çiçekleri kadeh biçiminde, türlü renkte, bir süs bitkisi. | Meyve koparmak için ucuna üçlü ya da dörtlü bir çatal geçirilmiş sırık. | [tarih] Ağır hapis mahkûmlarının boynuna geçirilen demir halka. İLE Manolyagillerden, anayurdu Güney Amerika olan, çiçekleri laleye benzeyen bir süs ağacı. )
( TULIPA GESNERIANA cum LIRIODENDRON TULIPIFERA )
- LÂLE[Fars.] ile/ve/<> LALEZÂR[Fars.]
( ... İLE/VE/<> Lâle yetiştirilen yer, lâle bahçesi. )
- LÂLELİ ÇEŞME ile LÂLELİ ÇEŞMESİ ile LÂLELİ SEBİLİ ile LÂLİ ÇEŞMESİ
( Galata'da, Okçu Musa Camisi arkalarındadır. [İtalyan mimar Rayomonda D'Aranco] İLE Lâleli'de, Çukur Çeşme Sokağı'ndadır. [Lâleli Camii külliyesine aittir.] [Çukur Çeşme adıyla da bilinir.] İLE Lâleli'de, Lâleli Türbesi yanında bulunan, Sultan III. Mustafa tarafından, Rokoko üslûbunda yaptırdığı bir sebil. [1763] İLE Eski Edirnekapı Mezarlığı'nın başında. )
- LÂLESAR[Fars.] ile/ve LÂLESAR[Fars.]
( Lâle bahçesi. İLE/VE Sığırcık kuşu. )
- LÂLESAR[Fars.] ile LÂLE-ZÂR[Fars.]
( Sığırcık kuşu. | Lâlelik. İLE Lâlelik, lâle yetişen yer, lâle bahçesi. )
- LAM[Fr.] ile/ve/<> LAMEL[Fr.]
( Mikroskopla incelenecek maddelerin üzerine konulduğu dar, uzun cam parçası. | Dar, çok ince metal parça. İLE/VE/<> Mikroskopla yapılan incelemede, bazen lamların üzerine kapatılan dört köşe ve ince cam parçası. )
- LÂM[Ar.] ile/ve LÂM-ELİF[Ar.]
( Osmanlı abecesinin yirmialtıncı harfi.[ebced hesabında 30 sayısının karşılığıdır] | Şevval ayı. İLE/VE Osmanlı abecesinde lâm ile elif harflerinin birarada yazılmış şekli. | Eğri, dolambaç. )
- LÂMİ'[Ar. < LEMEÂN] ile LÂMÎ/LÂMİYYE[Ar.]
( Parlayan/parıldayan, parlak, lemeân eden. İLE Lâm harfi şeklinde olan. | Lâm kafiyesi ile düzenlenmiş olan kasîde. | Lâm harfi ile yapılmış isim tamlaması[izâfet terkibi]. )
- LÂMİH[Ar.] ile LÂMİH[Ar. < LEMH]
( Hz. Nûh'un kardeşi.[eril] İLE Parlayan/parıldayan, parlak. )
- LAMİNAT değil LAMİNANT
- LÂ'N[Ar.] ile LÂN[Ar.]
( İlenç, lanetleme. İLE Vefâsızlık, hakikatsizlik. )
- LANTAN[Fr. < Yun.] ile LANTANİT[Fr. < Yun.]
( Atom numarası 57, atom ağırlığı 138.9 ve yoğunluğu 6.1 olan, beyaz, havada çabuk oksitlenen, parlak bir alevle yanan, seyrek bulunur bir öğe. [Simgesi La] İLE Birbirine çok yakın kimyasal özellikler gösteren, atom numarası 57 ile 71 arasında olan, seyrek bulunan öğelerin genel adı. )
- LAP ile LARP
( Yumuşak ve ağır bir şey düştüğünde çıkan sesi anlatan sözcük. İLE Ansızın ve güçlü bir biçimde. )
- LAPİNA ile LABROS[Lat.]
( Lapinagillerden, kayalık kıyılarda, sığ sularda yaşayan 25-35 cm. uzunluğunda, kırmızı benekli, mavi ya da yeşil balık. İLE Lapina balığının büyüğü. )
( CRENILABRUS PAVO cum ... )
- LARİNGOMALAZİ ile/||/<> LARENJİT/LARİNGİT
( Gırtlak kıkırdaklarının yumuşak olması nedeniyle solunum güçlüğü. İLE/||/<> Gırtlak yangısı ile ses kısıklığı ve boğaz ağrısı. )
- LASIK/LASER ASSISTED İN SITU KERATOMILEUSIS[İng.] değil/yerine/= LAZER YARDIMLI YERİNDE KORNEA BİÇİMLENDİRME
- LATA[Alm.] ile LATA[İt.]
( Dar ve kalınca tahta. İLE Osmanlı'larda, ilmiyenin giydiği bir tür üstlük. )
- LATEKS[Lat.] ile/değil LASTEKS[İng.]
( Bazı bitkilerin, genellikle süt görünüşünde olan özsuyu. İLE/DEĞİL Kauçuk ve pamuk karışımı bir tür kumaş. | Bu kumaştan yapılmış olan. )
- LATİN ABECESİ ile/ve/değil/||/<>/> LATİN KÖKENLİ TÜRK ABECESİ
- LATRİNA[Lat.] ile/ve/||/<>/< LAVATRİNA[Lat.]
( Tuvalet. İLE/VE/||/<>/< Banyo[< yıkanmak]. )
- LAUBALİ/LİK ile LAKAYİT/LİK
- LAV ile/ve LAHAR
( ... İLE/VE Yanardağlarda oluşan çamur akıntısı. )
- LAV ile/ve/<> LAPİLLİ[İt. < Lat.]
( ... İLE/VE/<> Yanardağlardan fırlayan, çok küçük katı parça. )
- LAVAJ[Fr.] ile LAVMAN[Fr.]
( [metalurji] Bir işlem sonrasında, metal yüzeyleri su ile yıkama. | Bir örgeni, su vererek yıkayıp temizleme. İLE Kalınbağırsağı, anüs yoluyla su fışkırtarak yıkama. | Bu iş için kullanılan araç ve sıvı. )
- LAVROVİT[Fr.] ile LAVSONİT[A. Camper Lawson'un adından]
( Piroksen grubundan, doğal silikat. İLE Hidratlı alüminyum ve kalsiyum çift silikatı. )
- LAVTA[Alm. < Ar.] ile LAVTA[İt.]
( Mızrapla çalınan, gövdesi uddan küçük bir çalgı. İLE Ebe. | Doğacak çocuğu, ana rahminden çekmeye yarayan araç. | [eskiden] Erkek doğum uzmanı. )
- LÂY[Fars.] ile LÂY[Ar. < LÂYÎDEN][Fars.]
( Çamur. | Tortu. | Kül. İLE Söyleyen/söyleyici. )
- LAZER ANJİYOPLASTİ/LASER ANGIOPLASTY[İng.] değil/yerine/= LAZERLE DAMAR AÇIMI
- LÂZIM GEREKEN değil LÂZIM GELEN
devamı için burayı tıklayınız...
- LEAD ile LEAD
( Önderlik [etmek]. İLE Kurşun. )
- LEB DEMEDEN, LEBLEBİYİ ANLAMAK ile/ve/değil/||/<>/< LEB DEMEDEN LÜB'Ü ANLAMAK
- LEBÂN[Ar.] ile LEBBÂN[Ar.]
( Göğüs. İLE Sütçü. )
- LEC[Fars.] ile LECC ile LEÇ[Fars.]
( Tepme. İLE Dar şey. | İnad etme, ayak direme. İLE Yanak. | Yüz. )
- LECÂC/LECÂCET[Ar.] ile LECCÂC[Ar.]
( Ayak direme, çekişme. İLE İnatçı. | İnatçılık. )
- LEĞEN[Fars.] ile LENGER[Fars.]
( Genellikle, içinde bir şey yıkamak için kullanılan, metal ya da plastikten, yayvan kap. İLE Yayvan ve kenarları geniş, büyük bakır kap. | Bir lengerin alabileceği miktarda olan. | Gemi demiri. )
- Leh ile/değil LEH[Ar.]
( Polonya halkından olan kişi. İLE Onun için, onun tarafına, ondan yana. | Bir şeyden ya da birinden yana olma. | Yarar. )
- Lehçe ile LEHÇE[Ar.]/DİYALEKT[Yun.]
( Polonya dili. İLE Bir dilin, tarihsel, bölgesel, siyasal nedenlerden dolayı, ses, yapı ve sözdizimi özellikleriyle ayrılan kolu. )
- LEK ile LEK[Fars.] ile LEK[Fars.]
( Sana, senin için. İLE Ahmak, sersem. | Yüz bin. İLE Kırmızı boya çıkarmaya yarayan maden. )
- LEM YENFEKKE[Ar.] ile LEM YEBRAH[Ar.] ile LEM YEZEL[Ar.]
- LEM'[Ar.] ile LEMH[Ar.]
- LEM ile/ve LEMMÂ
( Olasılık. İLE/VE Hiç! )
( Fiil-i muzârinin başına gelerek nunsuz sıgaların sonunu sessiz kılar. )
( Fiil-i muzârinin başına gelerek nunlu sıgaların nunlarını düşürür. )
- LEMEÂT[Ar. < LEM'A] ile LEMEHÂT[Ar.]
( Parıltılar, parlayışlar. İLE Bir kezlik bakışlar, bir göz atışlar. )
- LEMMÂ[Ar.] ile LEM[Ar.]
- LEMYENSUR ile LEMMAYENSUR
( Yardım etmedi. İLE Hiç yardım etmedi. )
- LENA IRMAĞI ve/<> LENA SÜTUNLARI
( ... VE/<> Yakutistan'ın başkenti Yakutsk'un 200 km. güneyinde, Lena ile Buotama ırmakları arasında bulunan, bugün milli park ilân edilmiş ve korunmakta olan Lena ırmağı boyunca, 80 km. uzanan, 2 - 3 milyon yıl önce, kırmızı kum taşından, tektonik olaylar sonucu oluşmuş dik kolonlar, zaman içinde sertleşir ve yükseklikleri 200 m.'ye ulaşır. )
- LENTO[İt.] ve LENTO[Fr.]
( [müzik] Bir parçanın, ağır çalınacağını anlatır. | Bu tempoda çalınan parça. İLE Kapı ve pencerelerin üstüne yerleştirilen, ağaç, taş ya da beton kiriş, üst eşik, boyunduruk/yük. )
- LETÂFET ile/ve LETÂFET
- LETTER vs. LETTER OF ROGATORY
( Mektup. İLE İstinabe mektubu. )
- LEV[Ar.] ile LEV'[Ar.] ile LEV'[Ar.]
( Olsa bile. İLE Yısa etme, çekme. İLE Yakma. | Yanma. )
- LEV ile LEVA
( Romanya para birimi. İLE Bulgar para birimi. )
- LEVNÎ[Ar.] ile Levnî[Ar.]
( Renkle ilgili, renge ait. İLE XVIII. yüzyılda yaşamış, Edirne'li, ünlü Türk minyatürcüsü. )
- LEWİS ASİDİ ile LEWİS BAZI
( Elektron çifti kabul eden nesne. İLE Elektron çifti veren nesne. )
- LEYÂN[Ar.] ile LEYÂN[Ar.]
( Konforlu/lüks hayat. İLE Parlayan/parlayıcı. )
- LEYL ile LEYL-İ SECÂ
( Gece. İLE Tam kararmış gece. )
- LEYLÂ'[Ar.] ile Leylâ'[Ar.]
( Çok karanlık gece. | Arabî ayların son gecesi. İLE Leylâ ile Mecnûn öyküsünün kadın kahramanı. )
- LEYLAK[Ar.] ile/ve/||/<>/> LEYLAK[Ar.]
( Zeytingillerden, yaprakları karşılıklı bir ağaççık. [Lat. SYRINGA VULGARIS] İLE/VE/||/<>/> Bu ağacın, koni durumunda toplanmış, beyaz, eflatun ya da pembe renkte, güzel kokulu çiçekleri. )
- LEYLEKGİLLER ile/ve/<> LEYLEKSİLER
( Leyleksilerden bir familya. İLE/VE/<> Kuşlar sınıfından leylekler, sümsükgiller, balıkçıllar ve flamanları içine alan, omurgalı hayvanlar takımı. )
- LEYS[Ar.] ile LEYS[Ar.]
( Aslan. | Hızla hücum eden kişi. İLE Yokluk, adem. )
- LEZZET-ŞİNÂS[Ar.] ile LEZZET-YÂB[Ar.]
( Tat alan, tadına varan. İLE Lezzet alan, tat duyan. )
devamı için burayı tıklayınız...
- LİBÂN[Ar.] ile LİBÂN[Ar.]
( İnsan sütü. İLE Süt emzirme. )
- LİBÂS[Ar.] ile LİBS[Ar.]
( Giysi. İLE Kâbe'ye örtülen örtü. )
- LİHÂ'[Ar.] ile LİHÂ[Ar. < LİHYE] ile LİHÂ[Ar. < LEHÂT]
( Ağaç kabuğu. İLE Sakallar. İLE Küçük diller. )
- LİKA'["ka" uzun okunur] ile LÎKA[Ar.]
( Görme, rastgelip kavuşma. | Yüz, çehre. İLE Mürekkep hokkalarına konulan ham ipek, lök. )
- LİKEN[Yun.] ile LİKEN[Yun.]
( Bir mantarla bir suyosununun ortakyaşamasıyla ortaya çıkan bitkilerin genel adı. İLE Kaşındırıcı bir deri hastalığı. )
- LİKYA'LILAR ile/ve LİDYA'LILAR
( M.Ö. 1450 - 350 ile/ve M.Ö. 685 - 547 )
- LİMON ile LİM
( Turunçgillerden, bir ağaç. | Bu ağacın, sarı renkli, kabuğu kokulu, suyu ekşi meyvesi. İLE Küçük limon, misket limonu. )
( CITRUS LIMONUM cum ... )
- LİMON ile LİMONİT[Fr.]
( ... İLE Sarı ya da kahverengi doğal hidratlı demir oksit. )
- LİNÇLEMEK değil LİNÇ ETMEK
- LİNK ile LINK[İng.]/URL
( Atın eşkin yürüyüşü. İLE İlişim, ilişik, bağlantı.[site bağlantısı, url] )
- LİNK ile LİNK[İng.]
( Atın, eşkin yürüyüşü. İLE İletişim dizgesi birliği. )
- LİRA ile LİRA[< İt. Altın para]
( Telli bir çalgı. İLE Yüz kuruş değerinde, Türkiye para birimi. )
- LÎSAN ile/değil LİSÂN
( İstanbul ağzı. İLE Anadolu ağzı. )
- LİTERATÜRDEN PAY ALMAK ile/ve/<> LİTERATÜRE KATILMAK
- LIVE ile LIVE
( Yaşam. İLE Canlı. )
- LİYAZ ile/>< LİGAZ
( Moleküller arası bağları kıran enzim. İLE/>< Moleküller arası bağları oluşturan enzim. )
devamı için burayı tıklayınız...
- LOCA[Fr. < İt.] ile LOÇA[İt.]
( Bazı izleyicilerin oturdukları özel bölüm. | Masonların, toplantı yeri. İLE Gemilerin baş bodoslamalarının iki yanında, çapayı içine alabilen ve güverteye açılan demir zincirin geçtiği delik. )
- LOJİSTİK = HESAP = LOGISTIC[İng.] = LOGISTIQUE[Fr.] = LOGISTIK[Alm.] = LOGISTIKE[Yun.]
- LOKANTA ile LOSTARYA
( ... İLE Küçük lokanta. )
- LOKMA'NIN BEDELİ değil/yerine LOKMAN'IN TEDBİRİ(AKLI/BİLGİSİ)
- LÖKOPENİ ile/||/<> LÖKOSİTOZ
( Kanda düşük seviyede beyaz kan gözesi bulunması. İLE/||/<> Kanda yüksek seviyede beyaz kan gözesi bulunması. )
- LÖNK ile/değil LÖK
- LORİ ile LORİ
( Kuyruksuz bir maymun. İLE Parlak renkli bir papağan. )
devamı için burayı tıklayınız...
- LÜKSEMBURG ile/ve/<> LÜKSEMBURG
( Ülke. İLE/VE/<> Lüksemburg'un, -aynı adlı- başkenti. )
- LÛT[Ar.] ile Lût[Ar.]
( Çıplak. | Tatlı yemekler. İLE Hz. İbrahim'in yeğeni olan peygamber. )
devamı için burayı tıklayınız...