Bu nedir? | Nasıl kullanılır? | Nasıl okumalı/anlamalı? | Sıkça Sorulan Sorular | Yenilikler | İletişim
L'LERDE
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA VE FARKINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibariyle 648 başlık/FaRk ile birlikte,
706 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(2/2)
- LAFZ-I DÂLL ile LAFZ-I GAYR-I DÂLL
( Sözcük(kelime). İLE Lafız(Ağızdan çıkan ses). )
- LÂFZ-I MEVLÂNÂ ve/> ZÂT-I MEVLÂ
( Lâfz-ı Mevlânâ'dan, Zât-ı Mevlâ'ya ermektir kasıt. )
- LAFZ-I MÜSTA'MEL ile LAFZ-I MÜHMEL
- LAFZ ile MÂNÂ ile NAZM
- LAFZATULLAH ile ALLAH'IN KELÂMI
- LÂFZEN[Ar.] ile LÂF-ZEN[Ar.]
( Sözcüğün söylenilişine/yapısına göre, yazılı olmayarak. İLE Geveze, lâfazan. | Övünen, övüngen. )
- LÂFZEN[Ar.] ile LÂFZÎ[Ar.]
( Sözcüğün söylenilişine/yapısına göre, yazılı olmayarak. İLE Sözcüğün söylenilişine/yapısına ait, onlarla ilgili. )
- LÂFZÎ TEFSİR değil/yerine/= SÖZEL YORUM
- LÂFZÎ ZİKİR ile/ve KALBÎ ZİKİR
- LAGA-LUGA (ETMEK/YAPMAK)/LAGADA-LUGADA
( Gereksiz konuşmalarda. )
- LÂGAR[Fars.] ile ...
( Arık, zayıf, cılız hayvan. )
- LAĞAŞ ile ...
( Mezopotamya'da bir şehir devlet. )
- LAGRANGE NOKTALARI ve/<>/> FOURIER DİZİLERİ
( 1784 ve/<>/> 1807 )
( JOSEPH FOURIER [1768 - 1830] )
( OPTICS )
- LAGÜN[Fr.] değil/yerine/= DENİZKULAĞI
- LAĞV ile/değil/yerine/>< MÜFÎD[< FEYD]
( Yararsız/faydasız, beyhûde, boş. | Yanılma, atlama. | Kaldırma, hükümsüz bırakma. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Anlatan, ifâde eden, anlamlı/mânâlı. | Yararlı/faydalı. )
( YEMÎN-İ LAĞV: Alışkanlıkla edilen ve şer'an kefâret gerektirmeyen yemin. )
- LAHANA ANITI ile ...
( Topkapı Sarayı'ndadır. [1790] )
- LAHANA[Yun.] ile BAŞLAHANA
( ... İLE Yaprakları sıkı, yuvarlak başlı lahana. )
( BRASSICA OLERACEA )
- LAHANA/KELEM ile KARALAHANA
( Turpgillerden, geniş ve kalınca kat kat yaprakları olan, güz ve kış sebzesi olarak yetiştirilen ve çok sayıda türü olan bitki. İLE Yaprakları koyu yeşil olan bir tür lahana. )
( BRASSICA OLERACEA cum SABELLICA )
- LAHANA ile KIRMIZILAHANA
- LAHANA ile YABANİLAHANA
( Ballıbabagillerden, küçük yapraklı, hoş kokulu bir saksı bitkisi. İLE Turpgillerden, kumlu yerlerde yetişen ve sebze gibi yenen bir bitki. )
- LAHANACILAR ile/ve BAMYACILAR
( )
- LAHİD KABARTMALARINDA:
ERKEK ile KADIN
( Kadın da yanında yer alır. İLE Tek başına yer alır. )
- LÂHİKE/LÂHİKA[Ar. çoğ. LEVÂHİK] değil/yerine/= EK
- LÂHİN ile ...
( ÖZELLİKLE KUR'ÂN-I KERÎM'İ OKURKEN TELÂFFUZDA YANLIŞLIK YAPAN )
- LÂHÎZ[Ar.] ile LÂHÎZ[Ar.] ile LÂHİS[Ar.]
( Benzer. İLE Sel suyu, seylâb. İLE Sıcaktan ya da susuzluktan dilini çıkararak soluyan köpek. )
- LÂHUT > CEBERRUT > MELEKUT > NÂSUT
( KAOS > KOZMOS > KUVVETLER > MADDE )
( Kabuğun içi. > Kabuğun dışı. > ... > ... )
( "Serbest" enerjiler. > "Bağıl" enerjiler. > ... > ... )
- LÂHUT <> CEBERÛT
- LÂHZE ile ...
( AN | GÖZ UCU İLE BAKIŞ [daha çok LAHZA diye geçer fakat doğrusu LAHZE'dir] )
- LAICISM vs. SECULARISM
( Management style. vs. To be out/far of religion. )
- LÂİK ile LAYIK
- LAİKLER:
!"SOYLU" ile/ve ASKER ile/ve RENÇBER ile/ve YAHUDİ
- LAİKLİK ve/<> ADÂLET
- LAİKLİK ile SEKÜLERLİK
( Yönetim biçimi. İLE Dindışılık. )
( LAICISM vs. SECULARISM
Management style. WITH To be out/far of religion. )
- LÂİKLİK ile YERİNE KOYMA
- LÂİNLEŞMİŞ[Ar.] değil/yerine/= KOVULMUŞ, NEFRET KAZANMIŞ, İSTENİLMEYEN
- LAIR vs. DEN
- LÂKAP(/B) değil/yerine/= TAKMA AD | SAN/UNVAN["ÜNVAN" değil!]
- LÂKÂP/LÂKÂB[Ar.] ile/ve/||/<> NAM[Fars.] ile/ve/||/<> SIFAT[Ar.]
( Takma ad. İLE/VE/||/<> Ad. | Ün. İLE/VE/||/<> Birinin görev, ödev, toplumsal ya da tüzel bakımdan yeri ve özelliği. | Bir adın önüne gelerek o adı nitelik, nicelik, yer, sıra vb. bakımlardan belirten sözcük. | Yüz, kılık ve dış görünüş. )
- LAKONİK[Fr. < Yun.] değil/yerine/= DEYİM
( Kısa, özlü söz. )
- LAKTASYON ile/||/<> GALAKTORE
( Doğum sonrası süt üretimi ve emzirme süreci. İLE/||/<> Emzirme dönemi dışında ya da aşırı süt üretimi. )
- LAKTAZ EKSİKLİĞİ ile/||/<> GALAKTOZEMİ
( Laktozun sindirilememesi. İLE/||/<> Galaktozun metabolize edilememesi ile ilişkili genetik bir durum. )
- LAKTOZ İNTOLERANSI ile/ve/değil/||/<> SİBO
( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<> İnce bağırsaklarda aşırı miktarda bakteri üremesine bağlı olarak gelişen, yeni tanımlanmış bir hastalıktır. [Mide ağrısı, hazımsızlık, gaz, ishal ya da kabızlık başlıca belirtileridir. Zamanla beslenme bozukluğu gelişebilir. Hastalık, solukta hidrojen ve metan ölçümü ile teşhis edilir. Tedavide geniş spektrumlu antibiyotiklerden ve özel diyetten yararlanılır.] )
( )
- LAKTOZ[Fr. < LACTOSE] ile KOLOSTRUM[Fr. < COLOSTRUM]
( Sütte bulunan, sütün buharlaşmasıyla kristal durumunda toplanan şeker, süt şekeri [C12H22O11]. İLE İnsanın ve tüm memeli canlıların meme salgısına verilen genel ad. )
- LÂL OLANDAN ve AÇ OLANDAN ve HİÇ OLANDAN
( Sözün değerini öğreniriz. VE Ekmeğin değerini öğreniriz. VE Aşk'ın değerini öğreniriz. )
( Bir yılın değerini anlamak için, sınıfta kalmış bir öğrenciye sor.
Bir ayın değerini anlamak için, 8 aylık bir bebek doğuran anneye sor.
Bir haftanın değerini anlamak için, haftalık dergi çıkaran bir yayıncıya sor.
Bir saatin değerini anlamak için, kavuşmayı bekleyen sevgililere sor.
Bir dakikanın değerini anlamak için, trenini kaçıran yolcuya sor.
Bir saniyenin değerini anlamak için, bir kazayı önleyemeyen sürücüye sor.
Bir saniyenin yüzde birinin değerini anlamak için, olimpiyatlarda, gümüş madalya kazanan koşucuya sor.
Her an'ını, değerlendir; her dakikanı, çok özel biriyle paylaş!
Zamanında ortak edebileceğin kadar özel biri. Unutma! Zaman, hiçkimse için durmaz.
Geçmiş zaman, Tarih; Gelecek zaman, Gizemli; ŞU AN ise sana verilen gerçek bir armağandır. )
- LALA ile/||/<> LALADAŞ
( Yetiştirici, bakıcı ya da eğitici. [Osmanlı'da, saray içinde saygın olanların, ileri gelenlerin ya da varsıl kişilerin çocuklarını yetiştirmek için tuttuğu kişi.[Geleceğin sultanını yetiştirmek üzere görevlendirilen ve çeşitli yetenekleri olan bu görevlilerdir. Osmanlı'da, lalalar, yetiştirdiği şehzadenin Sultan olması ile güç ve etki kazanmıştır. Başarısızlığa uğrayan ve yaşamını kaybeden şehzadelerin lalaları ise ölümden kurtulabilirse de siyasi yaşamını kaybetmiş olurdu. Şehzadeler sancağa çıkarken, emirlerine tayin edilen devlet görevlileri içinde bir ya da birkaç lala da bulunurdu. Bunlardan en önde geleni ve şehzadenin veziri derecesinde bulunanı "Lala Paşa" sanını taşırdı. Lalalık, duyarlılık ve tam bir güvene dayanan görevlerdendi. Şehzadenin iyi bir devlet adamı olarak yetiştirilmesinin yanı sıra şehzadenin sultana karşı itaatinin devam ettirilmesi de gerekmekteydi. Güveni sarsacak olaylarda, haberler ve ihbarlar sonunda lalaların görevinden alınması yetkisi hükumetindi. Şehzadeler de zevkine göre lalaları bir dereceye kadar kabul edip etmemekte hak sahibiydi. Şehzadeler için kafes yöntemi uygulanmaya başladıktan sonra, şehzade bir yaşında sütten kesilince, kendisine ayrılan görevlilerden üçü has odalılardan seçilirdi. Bunların en yaşlısı ve en deneyimlisi baş lala sanıyla onun yetiştirilmesinden sorumlu tutulurdu. Lala deyimi, ayrıca, eğitici anlamında, halk arasında, konak ve evlerde durumuna göre çocukların yetiştirilmesi için seçilen kişilere verildiği gibi saraylarda, acemilerin yetiştirilmesi görevinde bulunan kişilere de verilirdi. Aynı lalanın idaresinde bulunan acemiler "Laladaş" sanını alırdı. Lalaların acemileri yetiştirme sırasında onların kusurunu düzeltmesine ve öğütte bulunmasına "Lala nizam etti"; bir konuyu inceleme, öğretme çabalarına "Lala divan etti" denirdi.] İLE/||/<> Lalanın altındaki acemilerin birbirine sesleniş biçimi. )
- LALA ile SADRAZAM
( Sultanların sadrazamlara verdikleri unvan. )
- LÂLE-SÜMBÜL ile/ve MENEKŞE-GÜL
- LÂLE[Fars.] ile GELİNCİK
( ... ile HÜDDÜDÜ )
( TULIPA GESNERIANA cum PAPAVER RHOEAS )
- LÂLE[Fars.] ile/ve/<> LALEZÂR[Fars.]
( ... İLE/VE/<> Lâle yetiştirilen yer, lâle bahçesi. )
- LÂLE ile ACEMLÂLESİ[Ar., Fars.]/GÜNEŞTOPU
( ... İLE Taşkırangillerden, turuncu ve sarı renkte çiçekli, yıllık ve çok yıllık türleri olan, tohumla saksıda ve tarlada üretilebilen bir süs bitkisi. )
- LÂLE ile ÂLİ-ŞÂN
( ... İLE Ünlü bir çeşit lâle. )
- LÂLE ve/<> ALLAH ve/<> HİLÂL
( Yerde. VE/<> Kalpte. VE/<> Gökte. )
( [ebced] 66 VE/<> 66 VE/<> 66 )
- LÂLE ile ANTEDON
( ... İLE Deniz lâlesi. )
- LÂLE ile DAĞ LÂLESİ/MANİSA LÂLESİ/ANEMON[Yun.]
( ... cum ANEMONE VULGARIS )
- LÂLE ile/ve/<> FÜRÛG-İ ASEFÎ
- LÂLE ile KATMER LÂLE
( Tüm lâleler 6 yapraklıdır. İLE Yaprak sayısı 6'dan fazla olan lâleler. [sonradan üretilip güle benzetilmişlerdir] )
- LÂLE ile LÂLEAĞACI
( Zambakgillerden, yaprakları uzun ve mızraksı, çiçekleri kadeh biçiminde, türlü renkte, bir süs bitkisi. | Meyve koparmak için ucuna üçlü ya da dörtlü bir çatal geçirilmiş sırık. | [tarih] Ağır hapis mahkûmlarının boynuna geçirilen demir halka. İLE Manolyagillerden, anayurdu Güney Amerika olan, çiçekleri laleye benzeyen bir süs ağacı. )
( TULIPA GESNERIANA cum LIRIODENDRON TULIPIFERA )
- LÂLE ile MUATTAR[Ar. < ITR]
( ... İLE Hoş kokulu, ıtırlı. | Ünlü bir lâle. )
- LÂLE ile/ve SAHİBKIRAN
- LÂLE ile/ve TERS LÂLE/DERVİŞ LÂLESİ/AĞLAYAN GELİN
( ... İLE/VE Dünyada yalnızca Hakkari Cilo Dağı'nda yetişen bu nadide çiceğe, Asur'lular, her sabah göbeğinden su damlattığı için "Ağlayan Lâle" adını verdiler ve kutsal saydılar. )
( ... İLE/VE Her dalında altı adet lâlenin ters büyüdüğü, Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu tarafından koruma altına alınan Ters Lâle'nin; sarı, turuncu ve kırmızı renkleri bulunmaktadır. )
( ... İLE/VE Selimiye Camii'ndeki. )
( LÂLEZAR: Lâle bahçesi. )
( BAHÂ-PÎRÂ-Yİ İSMÂİL: Ünlü bir çeşit lâle. )
( Lâlezar Sergisi )
( Lâle, İstanbul'dan, Hollanda'ya, 1554'te gönderilmiştir. )
- LÂLELİ ÇEŞME ile LÂLELİ ÇEŞMESİ ile LÂLELİ SEBİLİ ile LÂLİ ÇEŞMESİ
( Galata'da, Okçu Musa Camisi arkalarındadır. [İtalyan mimar Rayomonda D'Aranco] İLE Lâleli'de, Çukur Çeşme Sokağı'ndadır. [Lâleli Camii külliyesine aittir.] [Çukur Çeşme adıyla da bilinir.] İLE Lâleli'de, Lâleli Türbesi yanında bulunan, Sultan III. Mustafa tarafından, Rokoko üslûbunda yaptırdığı bir sebil. [1763] İLE Eski Edirnekapı Mezarlığı'nın başında. )
- LÂLESAR[Fars.] ile LÂLE-ZÂR[Fars.]
( Sığırcık kuşu. | Lâlelik. İLE Lâlelik, lâle yetişen yer, lâle bahçesi. )
- LÂLESAR[Fars.] ile/ve LÂLESAR[Fars.]
( Lâle bahçesi. İLE/VE Sığırcık kuşu. )
- LALƏ[Azr.] = GELİNCİK ÇİÇEĞİ[Tr.]
- LÂM'I-CİM'İ (YOK)
( Lâm, ÂN'ı; Cim, Zaman'ı simgeler. )
( "Beklenilecek, zaman geçirilebilecek yanı yok!" anlamında kullanılır. )
- LÂM[Ar.] ile/ve LÂM-ELİF[Ar.]
( Osmanlı abecesinin yirmialtıncı harfi.[ebced hesabında 30 sayısının karşılığıdır] | Şevval ayı. İLE/VE Osmanlı abecesinde lâm ile elif harflerinin birarada yazılmış şekli. | Eğri, dolambaç. )
- LAM[Fr.] ile/ve/<> LAMEL[Fr.]
( Mikroskopla incelenecek maddelerin üzerine konulduğu dar, uzun cam parçası. | Dar, çok ince metal parça. İLE/VE/<> Mikroskopla yapılan incelemede, bazen lamların üzerine kapatılan dört köşe ve ince cam parçası. )
- LAMA ile DEVE(HECİN)
( Güney Amerika'nın dağlık bölgelerinde yaşar. Tükürmesiyle ünlüdür. İLE ... )
( ile )
( LÂME ile ZELÛL[çoğ. EZİLLE, ZÜLÜL] )
( LAMA cum CAMELUS )
- LAMA ile/ve/değil GUANAKO
( ... İLE/VE/DEĞİL Yabani lama. Lamaların atası. Güney Amerika ve özellikle Patagonya'da bulunur. )
( ile )
- LAMA ile OKAPİ
- LAMA ile VİGONİ
- LAMBA[Yun.] ile FENER[Yun.]
( Petrol gibi yanıcı bir nesne yakarak ya da elektrik akımıyla içindeki teller akkor durumuna geçerek ışık veren araç. | Radyo ve televizyonlarda kullanılan, havası boşaltılmış ya da içine düşük basınçlı bir gaz doldurulmuş cam, seramik ya da çelikten ampul. | Kapı, pencere kenarlarına açılan, genellikle dik açılı girinti. İLE Saydam bir nesneden yapılmış ya da böyle bir nesne ile donatılmış, içinde ışık kaynağı bulunan aydınlatma aracı. | Gemilere yol gösteren ışık kulesi. | Askı. )
( LAMP vs. LANTERN )
- LAMBA[Yun.] ile KEDİGÖZÜ
( ... İLE Taşıtların arkasındaki kırmızı renkli işaret lambası. | Yollarda, ışık vurduğunda parlayan trafik işareti. )
- LAMBA[Yun.] ile STROBOSKOP[Fr.]
( Petrol gibi yanıcı bir nesne yakarak ya da elektrik akımıyla içindeki teller akkor durumuna geçerek ışık veren araç. | Radyo ve televizyonlarda kullanılan, havası boşaltılmış ya da içine düşük basınçlı bir gaz doldurulmuş cam, seramik ya da çelikten ampul. | Kapı, pencere kenarlarına açılan, genellikle dik açılı girinti. İLE Dönme ve titreşim hareketi yapan bir nesneyi, kısa ve eşit aralıklarla aydınlatmaya yarayan araç. )
- LAMBADER[Fr. < LAMPADAIRE] değil/yerine AYAKLI LAMBA
( Genellikle odanın köşelerine konulan. )
- LAMBUR LUMBUR
- LAMEDH ile ...
( İBRANÎ )
- LÂMİ'[Ar. < LEMEÂN] ile LÂMÎ/LÂMİYYE[Ar.]
( Parlayan/parıldayan, parlak, lemeân eden. İLE Lâm harfi şeklinde olan. | Lâm kafiyesi ile düzenlenmiş olan kasîde. | Lâm harfi ile yapılmış isim tamlaması[izâfet terkibi]. )
- LÂMİH[Ar.] ile LÂMİH[Ar. < LEMH]
( Hz. Nûh'un kardeşi.[eril] İLE Parlayan/parıldayan, parlak. )
- LAMINA[İng.] değil/yerine/= KATMAN
- LAMİNAT değil LAMİNANT
- LAMINER KABİN/LAMINAR FLOW CABINET[İng.] değil/yerine/= ÇEKER OCAK
- LAMINER/LAMINARY[İng.] değil/yerine/= KATMANLI | TEK YÖNLÜ (AKIM)
- LAN/LOCAL AREA NETWORK[İng.] değil/yerine/= YEREL ALAN AĞI
- LANGUISHING[İng.] değil/yerine/= YAŞAMA KARŞI "İSTEKSİZLİK"
- LANGUR-LUNGUR
( Rastgele. )
( Metalsi bir ses çıkararak. | [mecaz] Dikkatsizce, savruk bir biçimde. )
- LANSE ETME değil/yerine/= TANITMA
- LANSE[Fr.] (ETMEK) değil/yerine/= ÖNE SÜRMEK
- LANSET/LANCET[İng.] değil/yerine/= DERİ DELICİ İĞNE
- LANSMAN[Fr. < LANCEMENT] yerine TANITIM/SUNUM
- LANTAN[Fr. < Yun.] ile LANTANİT[Fr. < Yun.]
( Atom numarası 57, atom ağırlığı 138.9 ve yoğunluğu 6.1 olan, beyaz, havada çabuk oksitlenen, parlak bir alevle yanan, seyrek bulunur bir öğe. [Simgesi La] İLE Birbirine çok yakın kimyasal özellikler gösteren, atom numarası 57 ile 71 arasında olan, seyrek bulunan öğelerin genel adı. )
- LAP/LYMPHADENOPATHY LENFADENOPATİ[İng.] değil/yerine/= AKKAN BEZİ BÜYÜMESİ
- LAP ile LARP
( Yumuşak ve ağır bir şey düştüğünde çıkan sesi anlatan sözcük. İLE Ansızın ve güçlü bir biçimde. )
- LAPA LAPA (YAĞMAK)
( Karın yoğun ve tanecikleri ayırd edilir biçimde yağması. )
- LAPAROSKOPİ ile HİSTEROSKOPİ
- LAPİN ile AY LAPİNİ
( ... İLE Asya ile Avustralya arasındaki cennet adalarında yaşarlar. )
- LAPİN ile ÇUBUKLU LAPİN
- LAPİNA ile KİKLA
( ... İLE Lapinagillerden, güzel renkli, 50 santimetre uzunluğunda bir balık. )
( ... cum LABRUS BERGGYLTA )
- LAPİNA ile LABROS[Lat.]
( Lapinagillerden, kayalık kıyılarda, sığ sularda yaşayan 25-35 cm. uzunluğunda, kırmızı benekli, mavi ya da yeşil balık. İLE Lapina balığının büyüğü. )
( CRENILABRUS PAVO cum ... )
- LAPİS LAZULİ ile/||/<> AZURİT
( Mavi renkli bir kayaç. İLE/||/<> Mavi renkte bakır karbonat minerali. )
- LAPİS LAZULİ ile/||/<> KRİZOKOL
( Mavi renkli bir kayaç. İLE/||/<> Mavi-yeşil renkte bir bakır silikat minerali. )
- LAPPADANAK
- LARENJİT/LARİNGİT ile/||/<> FARENJİT
( Gırtlak yangısı ile ses kısıklığı ve boğaz ağrısı. | Ses tellerinin yangılanması ile ses kısıklığı. İLE/||/<> Boğaz yangısı ile boğaz ağrısı ve yutma güçlüğü. | Boğazın arka bölümünün yangılanması. )
- LARGO ile ...
( Ağır tempo. )
- LARİNGOMALAZİ ile/||/<> LARENJİT/LARİNGİT
( Gırtlak kıkırdaklarının yumuşak olması nedeniyle solunum güçlüğü. İLE/||/<> Gırtlak yangısı ile ses kısıklığı ve boğaz ağrısı. )
- LARİNGOMALAZİ ile/||/<> TRAKEOMALAZİ
( Gırtlak kıkırdaklarının yumuşak olması nedeniyle solunum güçlüğü. İLE/||/<> Soluk borusu kıkırdaklarının yumuşak olması nedeniyle solunum güçlüğü. )
- LARİNGOSPAZM ile/||/<> BRONKOSPAZM
( Gırtlak kaslarının ani ve istemsiz kasılması. İLE/||/<> Bronş kaslarının ani ve istemsiz kasılması. )
- LARVA ile/ve/||/<>/> PUPA ile/ve/||/<>/> IMAGO
( [İnsanda] EMBRİYON ile/ve/||/<>/> FETÜS ile/ve/||/<>/> HOMO SAPIENS SAPIENS )
( )
( CATERPILLAR vs./and/||/<>/> CHRYSALIS vs./and/||/<>/> BUTTERFLY )
- LÂS[Fars.] ile ...
( Dişil hayvan. )
- LASERASYON/LACERATION[İng.] değil/yerine/= PARÇALI YARALANMA/YIRTILMA
- LASIK/LASER ASSISTED İN SITU KERATOMILEUSIS[İng.] değil/yerine/= LAZER YARDIMLI YERİNDE KORNEA BİÇİMLENDİRME
- LASTA[Hollanda dilinden] ile ...
( Gemi yüklerine uygulanan ağırlık ölçüsü birimi. Geminin alabildiği yük. | Kuzey Avrupa'da kullanılan, 2000 kg.'a yakın gemi yüklerine ve büyük miktardaki ticaret mallarına değer biçmeye yarayan kütle ölçü birimi. )
- LASTİK ile POLİÜRETAN[Fr.]
( ... İLE Yoğunluğu çok düşük cam, vernik, kauçuk ya da köpük görünüşündeki lastiğe benzeyen madde. )
- LASTİK değil/yerine/= SÜĞÜÇ
- LATA[Alm.] ile LATA[İt.]
( Dar ve kalınca tahta. İLE Osmanlı'larda, ilmiyenin giydiği bir tür üstlük. )
- LATA[İt.] ile ...
( Osmanlılar'da, ilmiyenin giydiği bir tür üstlük. )
- LATAF[Ar.] ile LUTF[Ar.]
- LATE vs. LATELY
- LATEKS[Lat.] ile/değil LASTEKS[İng.]
( Bazı bitkilerin, genellikle süt görünüşünde olan özsuyu. İLE/DEĞİL Kauçuk ve pamuk karışımı bir tür kumaş. | Bu kumaştan yapılmış olan. )
- LATENT PERİYOT/LATENCY PERIOD[İng.] değil/yerine/= YANITSIZLIK DÖNEMI | GİZİLLİK DÖNEMI
- LATENT[İng.] değil/yerine/= GİZLİ | SESSİZ
- LATER vs. LATTER
- LATERAL[İng.] değil/yerine/= DIŞ YAN
- LATERALİZASYON/LATERALIZATION[İng.] değil/yerine/= YANLAŞMA
- LATERODORSAL[İng.] değil/yerine/= SIRT-YAN
- LATEROLATERAL[İng.] değil/yerine/= DIŞ-YAN
- LATEROMEDİYAL/LATEROMEDIAL[İng.] değil/yerine/= DIŞ-İÇYAN
- LATEROVENTRAL[İng.] değil/yerine/= ÖN-YAN
- Lâtif KONUŞ!!!
- LÂTİF/E ile/ve/||/<> RİKKAT
- LÂTİF/LETÂFET ile/ve/||/<>/> AŞKIN/LIK
- LÂTİF ile ...
( YUMUŞAK, İNCE, HOŞ )
- LÂTÎF ile/ve/<> EDÎB
( İnce/zarif. İLE/VE Sınırını bilen. )
- LÂTİF ile KESİF
- LÂTİF ile/ve/||/<> NARİN
- LÂTİF ile ŞEFFAF
- LÂTİF ve/<> TATLI
- LÂTİF ve/||/<> ZARİF
- LÂTİFE ile ...
( GÜLDÜRECEK GÜZEL SÖZ VE ÖYKÜ )
- LATİN ABECESİ ile/ve/değil/||/<>/> LATİN KÖKENLİ TÜRK ABECESİ
- LATİN RAKAMLARI ile/değil/< ARAP RAKAMLARI
ve/||/<>/<
ARAP RAKAMLARI ile/değil/< HİNT RAKAMLARI
- LATİNÇİÇEĞİ ile ...
( Latinçiçeklerinden, kalkan biçiminde yuvarlak yapraklı, sarı ve kırmızı çiçekli, otsu bir süs bitkisi. [Lat. TROPEOALUM] )
- LATRİNA[Lat.] ile/ve/||/<>/< LAVATRİNA[Lat.]
( Tuvalet. İLE/VE/||/<>/< Banyo[< yıkanmak]. )
- LAUBALİ/LİK ile "SULU/LUK"
- LAUBALİ/LİK ile LAKAYİT/LİK
- LÂÜBÂLİ/LİK değil/yerine/= YILIŞIK/LIK
- LAUBALİ değil/yerine/= SENLİ-BENLİ
- LAUBALİLİK (YAPMAK/YAPMAMAK) ile/ve/değil/yerine YÜZ GÖZ (OLMAK/OLMAMAK)
- LAUBALİLİK ile/değil/yerine/< SAMİMİYET
- LAUGHING vs. LAUGHING LOUDLY
- LAUGHING vs. SMILING
- LAUGHING vs. TO GRIN
- LAV ile/ve LAHAR
( ... İLE/VE Yanardağlarda oluşan çamur akıntısı. )
- LAV ile/ve/<> LAPİLLİ[İt. < Lat.]
( ... İLE/VE/<> Yanardağlardan fırlayan, çok küçük katı parça. )
- LAV ile/ve/||/<>/> TÜF[Fr.]
( Yanardağların püskürme sırasında yeryüzüne çıkardıkları, dünyanın derinliklerinden gelen kızgın, erimiş nesneler, püskürtü. İLE/VE/||/<>/> Yanardağların püskürttüğü kül, kum ve lav parçacıklarından oluşan, çoğunlukla açık renkli, hafif gözenekli bir tür çökelti taşı. )
- LAVAJ[Fr.] ile LAVMAN[Fr.]
( [metalurji] Bir işlem sonrasında, metal yüzeyleri su ile yıkama. | Bir örgeni, su vererek yıkayıp temizleme. İLE Kalınbağırsağı, anüs yoluyla su fışkırtarak yıkama. | Bu iş için kullanılan araç ve sıvı. )
- LAVAJ/LAVAGE[İng.] değil/yerine/= YIKAMA
- LAVOLTA/LEVALTO/LAVATOE ile ...
( İtalyan kökenli bir dans. )
- LAVROVİT[Fr.] ile LAVSONİT[A. Camper Lawson'un adından]
( Piroksen grubundan, doğal silikat. İLE Hidratlı alüminyum ve kalsiyum çift silikatı. )
- LAVTA[Alm. < Ar.] ile LAVTA[İt.]
( Mızrapla çalınan, gövdesi uddan küçük bir çalgı. İLE Ebe. | Doğacak çocuğu, ana rahminden çekmeye yarayan araç. | [eskiden] Erkek doğum uzmanı. )
- LAVUK[argo] değil/yerine/= GEREKSİZ KONUŞAN
( Gereksiz konuşan kişi. | Önemsiz konular üzerinde fazlaca duran, hareketleri ve sözlerinde meymenet olmayan kişi. )
- LAW vs. ABSOLUTE
- LAW vs. JUSTICE
- LAW vs./and HARMONY
- LAW vs./and STRENGTH/POWER
- LAW and/||/<> CUSTOMARY INTERNATIONAL LAW
( Hukuk. VE/||/<> Uluslararası Örf ve Âdet Hukuku. )
- LAW and STATUTE OF FRAUDS
( Yasa. VE Amerikan Akit Hukuku'nda, aktin, yazılı olarak yapılmasına ilişkin yasa. )
- LAY vs. LIE
- LÂY[Fars.] ile LÂY[Ar. < LÂYÎDEN][Fars.]
( Çamur. | Tortu. | Kül. İLE Söyleyen/söyleyici. )
- LAYETE GAYYER değil/yerine/= DURAĞAN/DEĞİŞMEZ/BOZULMAZ
- LAYİHA değil/yerine/= GÖRÜŞÇE
- LÂYIK değil/yerine/= YARAŞIK, YAKIŞIR
- LAYLON değil NAYLON
- LAZER ANJİYOPLASTİ/LASER ANGIOPLASTY[İng.] değil/yerine/= LAZERLE DAMAR AÇIMI
- LAZER/LIGHT AMPLIFICATION BY STIMULATED EMISSION OF RADIATION[İng.] değil/yerine/= UYARILMIŞ RADYASYON EMISYONLA IŞIK AMPLIFİKASYONU
- LAZER ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BUZ LAZER
- LAZERDE:
A SABİTLERİ ile/ve/||/<>/> B SABİTLERİ
( Einstein )
- LÂZIM GEREKEN değil LÂZIM GELEN
- LÂZIM/LÜZÛM(LU)[Ar.] değil/yerine/= GEREK(Lİ)
- LBS/LABORATORY INFORMATION SYSTEM[İng.] değil/yerine/= LABORATUVAR BİLGİ DÜZENİ
- LDA/LATENT DİRICHLET ALLOCATION[İng.] değil/yerine/= OLASILIK DAĞILIMLARI TEMELLİ KÜMELEME
- LDL ile/ve HDL ile/ve VLDL
( Kötü kolestrol. İLE/VE İyi kolestrol. İLE/VE ... )
( LOW DENSITY LIPOPROTEIN vs./and HIGH DENSITY LIPOPROTEIN vs./and ... )
- LE CHATELİER İLKESİ ile/||/<> HESS YASASI
( Dengeye etki edildiğinde yapının/sürecin bu etkiye karşı tepki vereceğini belirten ilke. İLE/||/<> Toplam entalpi değişiminin adımlardan bağımsız olduğunu belirten yasa. )
- LEAD ile LEAD
( Önderlik [etmek]. İLE Kurşun. )
- LEAN vs. RELY
- LEAP vs. JUMP
- LEAVE vs. SEPERATE
- LEB DEMEDEN, LEBLEBİYİ ANLAMAK ile/ve/değil/||/<>/< LEB DEMEDEN LÜB'Ü ANLAMAK
- LEBÂN[Ar.] ile LEBBÂN[Ar.]
( Göğüs. İLE Sütçü. )
- LEBLEBİ
- LEBRON JAMES ile/||/<>/>< KAWHI LEONARD
- LEC[Fars.] ile LECC ile LEÇ[Fars.]
( Tepme. İLE Dar şey. | İnad etme, ayak direme. İLE Yanak. | Yüz. )
- LECÂC/LECÂCET[Ar.] ile LECCÂC[Ar.]
( Ayak direme, çekişme. İLE İnatçı. | İnatçılık. )
- LECCE ile KOTOR
( İtalya'da. İLE Karadağ'da. )
- LECLÂC ile ...
( Ustası Dahir. Sısa'nın icad ettiği bu oyunu İran'a getirip yaymıştır. İran'da geliştiği için mûcidi Leclâc sanılır. )
- LED:
EDGE-LIT ile FULL-ARRAY ile RGB ile OLED ile QLED
- LED/LIGHT EMITTING DIODE[İng.] değil/yerine/= IŞIK YAYAN YARI İLETKEN KAYNAK, IŞIK YAYAN DİYOT
- LEDÜN ile ...
( ALLAH YANI [bkz. İLM-İ LEDÜN] )
- LEFT BEHIND THE ALTERATION WITHOUT CHANGE vs. APPEARING OF CONSTANTS IN ALTERATION
- LEG vs. FOOT [IN OBJECTS]
- LEGA ile ...
( Papalık elçisi. )
- LEGAL PRESUMPTION ile PRESUMPTION OF FACT ile SIMPLE PRESUMPTION ile CONCLUSIVE PRESUMPTION
( Yasal karine. İLE Fiilî karine. İLE Adi karine. İLE Kesin karine. )
- LEGAL[İng.] değil/yerine/= YASAL
- LEGATO[İt.] ile ...
( Bir parçanın notalarının, ara vermeden birbirine bağlanarak söyleneceğini ya da çalınacağını anlatır. )
- LEĞEN[Fars.] ile LENGER[Fars.]
( Genellikle, içinde bir şey yıkamak için kullanılan, metal ya da plastikten, yayvan kap. İLE Yayvan ve kenarları geniş, büyük bakır kap. | Bir lengerin alabileceği miktarda olan. | Gemi demiri. )
- LEĞEN[Fars.] ile TEŞT[Fars.]
( ... İLE Çamaşır leğeni. )
- LEGIBLE vs. READABLE
- Leh ile/değil LEH[Ar.]
( Polonya halkından olan kişi. İLE Onun için, onun tarafına, ondan yana. | Bir şeyden ya da birinden yana olma. | Yarar. )
- LEHÇE[Ar.]/DİYALEKT[Yun.] değil/yerine/= EYTİŞ
- Lehçe ile LEHÇE[Ar.]/DİYALEKT[Yun.]
( Polonya dili. İLE Bir dilin, tarihsel, bölgesel, siyasal nedenlerden dolayı, ses, yapı ve sözdizimi özellikleriyle ayrılan kolu. )
- LEHİM[Ar.] ile PÜRMÜZ[Primus marka adından] ile/değil/yerine KAYNAK
( Ergime noktaları düşük metalleri tutturma işlemlerinde kullanılan, kalay ve kurşun alaşımlarının genel adı. | Bu alaşımla yapılan işlem. İLE Genellikle metalleri lehimlemede kullanılan, güçlü alev çıkaran, benzin ya da gazla çalışan araç. İLE/DEĞİL/YERİNE İki metal ya da yapay parçayı, ısıl yolla birleştirme yöntemi, kaynaştırarak yapıştırma. )
- LEHİM ile BRONZ/TUNÇ ile FAKFON ile KUPRONİKEL ile PERMALLOY
( Kalay ve kurşun alaşımı. İLE Bakır ve kalay alaşımı. İLE Bakır, çinko ve nikel alaşımı. İLE Bakır ve nikel alaşımı. İLE Demir ve nikel alaşımı. )
- LEHV[Ar.] ile LA'İB[Ar.]
- LEJAND değil/yerine/= ALTYAZI
- LEJYON[Fr. < Lat.] ile/değil/yerine KARA KUVVETLERİ
( Eski Romalılar'da, piyade ve süvarinin oluşturduğu askeri birlik. | Birkaç takımdan oluşan asker birliği. İLE/DEĞİL/YERİNE ... )
- LEJYON ile ...
( Altıbin kişilik asker topluluğu. [Eski Roma'da] )
- LEK ile LEK[Fars.] ile LEK[Fars.]
( Sana, senin için. İLE Ahmak, sersem. | Yüz bin. İLE Kırmızı boya çıkarmaya yarayan maden. )
- LEKE ile İZ
( ŞAİBE[< ŞEVB] )
- LEKENDE ile/ve OYULGA
( Kaba dikiş. İLE/VE El ile yapılan gelişigüzel/eğreti dikiş. )
- LEKSİKOLOJİ[Fr., İng.] değil/yerine/= SÖZCÜKBİLİM/SÖZLÜKBİLİM
- LEKTÖR[Fr.] değil/yerine/= OKUTMAN
- LEM YENFEKKE[Ar.] ile LEM YEBRAH[Ar.] ile LEM YEZEL[Ar.]
- LEM'[Ar.] ile LEMH[Ar.]
- LEM'A[Ar.] ile/ve BALG/BALK
( Parıltı, parlayış. İLE/VE Ufukta görülen parıltı. )
- LEM ile/ve LEMMÂ
( Olasılık. İLE/VE Hiç! )
( Fiil-i muzârinin başına gelerek nunsuz sıgaların sonunu sessiz kılar. )
( Fiil-i muzârinin başına gelerek nunlu sıgaların nunlarını düşürür. )
- LEMEÂT[Ar. < LEM'A] ile LEMEHÂT[Ar.]
( Parıltılar, parlayışlar. İLE Bir kezlik bakışlar, bir göz atışlar. )
- LEMMÂ[Ar.] ile LEM[Ar.]
- LEMS[Ar.] ile MESS[Ar.]
- LEMUR ile (KALIN KUYRUKLU) CÜCE LEMUR
( ... İLE Yedi aylık kış uykusuna yatarlar. )
- LEMUR ile AY AY
- LEMUR ile BARDRO
( ... İLE Kuzey Madagaskar bataklıklarında yaşarlar. )
- LEMUR ile FARE LEMURU
( ... İLE 50 gr. kadar ağırlıkları vardır. )
( ... İLE En küçük primatlardır. )
- LEMUR ile HALKA KUYRUKLU LEMUR
( Çiftleşme dönemleri sadece dişillerinin kızıştığı 24 saattir. )
( ... İLE En fazla, 30'arlık öbekler oluşturarak yaşarlar. )
- LEMUR ile MİRZA
- LEMUR ile SİFAKA
( ... İLE Sifakalar, primatlar takımının lemur ailesindendir. Lemurlar, dünyada sadece Madagaskar adasında yaşarlar. Lemur, Latince'de, "hayalet" demektir. Madagaskar yerlileri, lemurların, ölmüş kişilerin hayaletleri olduğuna inanır. Lemurların ortak özelliği, gövdelerinin maymuna, yüzlerinin ise köpeğe benzemesidir. Sifakalar, otoburdur. Sifakaların da içinde bulunduğu indrigiller alt ailesinin ortak özelliği, bu hayvanların dikey tırmanıcı ve atlayıcı[vertical clinger and leaper] olmasıdır.
İndrigillerin hepsi, çok iyi birer sıçrayıcıdır. 15 metre kadar ileri sıçrayabilirler. Sıçrarken arka ayaklarını kullanırlar ve yine arka ayakları üzerine iniş yaparlar. İndrigiller, yerde arka ayakları üzerinde zıplayarak ilerler.
Hiçbir maymun türü, indrigiller kadar sıçrayamaz. İndrigillerin kollarında, dirseklerinden bellerine kadar uzanan deriden kanatçıkları vardır. Bu, onların havada süzülmelerine ve yön değiştirmelerine yardımcı olur.
Sifakalar, indrigiller arasında en ünlü olanıdır ve en iyi sıçrayandır. Sifakaların boyları, ayağa kalktıkları zaman 50-60 cm.yi bulur. Ağaçtan ağaca, uçarcasına hareket ederler. Madagaskar'da, hiçbir yırtıcı hayvan onları yakalayamaz. )
( )
- LEMUR ile SPAKA
- LEMUR ile TAÇLI LEMUR [PROSIMIAE]
- LEMUR ile YAKALI LEMUR
- LEMYENSUR ile LEMMAYENSUR
( Yardım etmedi. İLE Hiç yardım etmedi. )
- LENA IRMAĞI ve/<> LENA SÜTUNLARI
( ... VE/<> Yakutistan'ın başkenti Yakutsk'un 200 km. güneyinde, Lena ile Buotama ırmakları arasında bulunan, bugün milli park ilân edilmiş ve korunmakta olan Lena ırmağı boyunca, 80 km. uzanan, 2 - 3 milyon yıl önce, kırmızı kum taşından, tektonik olaylar sonucu oluşmuş dik kolonlar, zaman içinde sertleşir ve yükseklikleri 200 m.'ye ulaşır. )
- LENDUHA ile ...
( Çok iri ve kaba şey. )
- LENF DOKUSU ile/ve YAĞ DOKUSU ile/ve KEMİK DOKUSU ile/ve KIKIRDAK DOKUSU ile/ve GÖZENEKLİ DOKU ile/ve DESTEK, BAĞ DOKUSU ile/ve EPİTEL DOKU ile/ve KAS DOKUSU ile/ve SİNİR DOKUSU
( ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> Göze sayısı az, göze arası nesnesi çok ve genellikle öteki dokuları birbirine bağlayarak destek görevi yapan doku. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... )
( ADENIT TISSUE vs./and ADIPOSE (FATTY) TISSUE vs./and BONY TISSUE vs./and CARTILAGE TISSUE vs./and CELLULAR TISSUE vs./and CONNECTIVE TISSUE vs./and EPITHELIAL TISSUE vs./and MUSCULAR TISSUE vs./and NERVOUS TISSUE )
- LENGALENGA ile ...
( Muz, patates ve Burundi ıspanağı ile hazırlanan bir lapa. [Burundi'nin en tipik yemeği] )
- LENGÜİST/FİLOLOG değil/yerine/= DİLBİLİMCİ/DİLCİ
- LENGÜİSTİK/LİSANİYAT/FİLOLOJİ değil/yerine/= DİLBİLİM
- LENINGRAD EKOLÜ ile/ve MOSKOVA EKOLÜ
- LENS[İng.] değil/yerine/= MERCEK
( İçinden geçen koşut ışınları, düzenli bir biçimde birbirine yaklaştıran ya da birbirinden uzaklaştıran, camdan ya da ışık kırıcı herhangi bir maddeden yapılmış, genellikle küresel yüzeylerle sınırlanmış saydam cisim. )
- LENS[İng.] değil/yerine/= MERCEK
- LENTO[İt.] ve LENTO[Fr.]
( [müzik] Bir parçanın, ağır çalınacağını anlatır. | Bu tempoda çalınan parça. İLE Kapı ve pencerelerin üstüne yerleştirilen, ağaç, taş ya da beton kiriş, üst eşik, boyunduruk/yük. )
- LEONARDO DA VINCI ile RAFFAELLO DI SANZIO
- LEONHARD EULER ile ULF VON EULER
( 15 Nisan 1707 - 18 Eylül 1783 İLE 07 Şubat 1905 - 09 Mart 1983 )
- LEOPAR ile AMUR LEOPARI
( ... İLE Sadece Rusya'nın uzakdoğusunda, Sibirya'da yaşarlar.[Dünyada 100 kadar kaldılar.][2021] )
- LEOPAR ile ANADOLU LEOPARI
( LEOPARD vs. ANATOLIAN LEOPARD )
- LEOPAR ile ASYA LEOPARI
- LEOPAR ile KALAHARİ LEOPARI
- LEOPAR ile KAR LEOPARI
- LEOPAR ile TEKİR
( LEOPARD vs. OUNCE )
( ACINONYX JUBATUS cum PANTHERA PARDUS )
- LEOPAR ile VISAYAN LEOPARI
- LEOPAR ile ZANZİBAR LEOPARI
( LEOPARD vs. ZANZIBAR LEOPARD )
- LEOPOLD LÖWENHEIM ve/||/<> THORALF SKOLEM (KURAMI)
- LERZÂN ile ...
( İNLEMEK )
- LES'/LEDG[Ar.] ile ...
( Yılan, akrep gibi hayvan ya da böceklerin sokması. )
- LEŞ ile/değil/||/<> CESET
- LESEPASE ile/ve PRATİKA
( Sınırı geçmek için verilen yazılı izin. İLE/VE Gemilere verilen giriş ve çıkış izni. )
- LESLIE GREENBERG ile/ve/||/<> JUAN PASCUAL-LEONE
- LESS-MUCH vs. THERE IS/PRESENT - THERE IS NOT/ABSENT
- LET vs. RENT
- LETÂFET(LÂTİF) ile/ve KESÂFET(KESİF)
( Lâtife lâtif gerek. )
- LETÂFET ile/ve LETÂFET
- LETAL/LETHAL[İng.] değil/yerine/= ÖLDÜRÜCÜ
- LETARJİ ile LİOPELMA
- LETTER vs. LETTER OF ROGATORY
( Mektup. İLE İstinabe mektubu. )
- LEUKONYCHIA:
GERÇEK ile YALANCI
( Tırnağı tamamını etkiler. VE/||/<> Tırnağa bastırınca kaybolur. )
( Çinko ve B6 vitaminin eksikliğinden kaynaklanır. VE/||/<> Albümin eksikliğinden kaynaklanır. )
- LEV[Ar.] ile LEV'[Ar.] ile LEV'[Ar.]
( Olsa bile. İLE Yısa etme, çekme. İLE Yakma. | Yanma. )
- LEV ile LEVA
( Romanya para birimi. İLE Bulgar para birimi. )
- LEVÂZIM SINIFI değil/yerine/= SÜEL ARTGEREÇ
- LEVAZIM değil/yerine/= GEREÇLER
- LEVEL[İng.]/SEVİYE[Ar.] değil/yerine DÜZEY
- LEVENT ile ...
( Deniz erlerine verilen ad. | Boylu-boslu, güçlü delikanlı. )
- LEVH-İ DİL ile ...
( MÜ'MİNİN GÖNLÜ )
- LEVH ile ...
( YASSI, DÜZ NESNE [RESİM ÇİZİLEBİLEN, YAZI YAZILABİLEN] )
- LEVHA[Ar.]/TABELA[İt. < TABELLA] ile ARMADURA[İt. < ARMATURA]
( Bir yere asılmak için yazılmış yazı, safiha. Üzerinde tanıtıcı, belirtici bir yazı, açıklama, işaret ya da resim bulunan, tahta ya da sac parçası. | Hastahane, yatılı okul, askerî birlik gibi toplu yemek verilen yerlerde, günlük yemek için çıkarılan erzakın türünü, miktarını gösteren çizelge. | Hastahanelerde her hastanın gündelik yemek ve ilacının yazıldığı kâğıt. İLE Gemide direklere takılı halatları bağlamak için küpeştenin iç tarafında bulunan delikli ve çubuklu levha. )
- LEVHA[Ar.] ile ANTERLİN/ENTERLİN[Fr.]
( ... İLE Basımcılıkta, satır aralarını denkleştiren ince kurşun levha. )
- LEVHA ile ...
( Levha, serlevha, başlık. Küçüğüne kıt'a. )
- LEVLÂK SIRRI
( DÜNYANIN YARATILIŞ SIRRI )
- LEVM[Ar.] ile TESRÎB[Ar.] ile TEFNÎD[Ar.]
- LEVNÎ[Ar.] ile Levnî[Ar.]
( Renkle ilgili, renge ait. İLE XVIII. yüzyılda yaşamış, Edirne'li, ünlü Türk minyatürcüsü. )
- LEVREK[Yun.] ile MİNAKOP
( ... İLE Taş levreği. )
( BASS vs. ... )
( LABRAX LABRAX cum ... )
- LEVREK ile/değil BARGAM
( ... İLE/DEĞİL Levreğe benzer bir balık. )
- LEVREK ile BUHAR LEVREĞİ
- LEVREK ile ÇARPANBALIĞI
( ... İLE Levrekgillerden, yüzgeçleri dikenli ve zehirli bir balık. )
( ... cum TRACHINUS DRACO )
- LEVREK ile NİL LEVREĞİ
( ... İLE Viktorya Gölü'ne [Doğu Afrika] sonradan sokulmuştur. [Bu nedenle 200 tür yok olmuştur!] )
( ... İLE Boyu 2 metreye, ağırlığı 450 kiloya kadar erişebilmektedir. )
- LEVREK ile PERKİ[Yun.]
( ... İLE Tatlı su levreği. )
( ... cum PERCA FLUVIATILIS )
- LEVREK ile SİYAH LEVREK
- LEVREK ile SUDAK
( Levrekgillerden, tatlı sularda yaşayan bir balık. )
( LUCIOPERCA FLUVIATILIS )
- LEVREK ile UZUNLEVREK
( ... İLE Kemiri balıklar takımından, 50-100 cm. boyunda, Avrupa tatlı sularında yaşayan, etçil ve yırtıcı bir balık. )
( ... cum LUCIOPERCA SANDRA )
- LEVZA'Î[Ar.] ile ELMA'Î[Ar.]
- LEWİS ASİDİ ile LEWİS BAZI
( Elektron çifti kabul eden nesne. İLE Elektron çifti veren nesne. )
- LEWİS YAPISI ile/ve/||/<> VSEPR KURAMI
( Moleküllerdeki atomların elektron dağılımını gösterir. İLE/VE/||/<> Moleküllerin biçimini ve geometrisini belirlemeye yardımcı olan bir model. )
- LEYÂN[Ar.] ile LEYÂN[Ar.]
( Konforlu/lüks hayat. İLE Parlayan/parlayıcı. )
- LEYL[Ar.] ile ...
( Gece. | Yılın en karanlık gecesi. )
- LEYL ile LEYL-İ SECÂ
( Gece. İLE Tam kararmış gece. )
- LEYLÂ İLE/VE MECNUN ile/ve ROMEO VE JULIET
( FUZULÎ ile/ve SHAKESPEARE )
( 1534 ile/ve 1605 )
- LEYLÂ LEYLÂ ve/> MEVLÂ MEVLÂ
- LEYLA ve MECNUN ile/ve/||/<> FERHAD ve ŞİRİN ile/ve/||/<> ZÜHRE ve TAHİR
- LEYLA VE MECNUN değil/yerine NACİ VE/<> NACİYE
- LEYLÂ'[Ar.] ile Leylâ'[Ar.]
( Çok karanlık gece. | Arabî ayların son gecesi. İLE Leylâ ile Mecnûn öyküsünün kadın kahramanı. )
- LEYLÂ ile/ve/||/<>/> MEVLÂ
- LEYLAK[Ar.] ile/ve/||/<>/> LEYLAK[Ar.]
( Zeytingillerden, yaprakları karşılıklı bir ağaççık. [Lat. SYRINGA VULGARIS] İLE/VE/||/<>/> Bu ağacın, koni durumunda toplanmış, beyaz, eflatun ya da pembe renkte, güzel kokulu çiçekleri. )
- LEYLEK YUVASI MESCİDİ ile ...
( Yedikule'dedir. )
- LEYLEK ile AÇIK GAGALI LEYLEK
- LEYLEK ile/değil GRİ BALIKÇIL
- LEYLEK ile İNSAN-I KÂMİL
( İNSAN-I KÂMİL )
- LEYLEK ile/ve JABİRU, MARABU
- LEYLEK ile KARA LEYLEK
( 100 – 115 cm. uzunluğunda, 2.3 ile 4.5 kg. ağırlığındadır. Kanat açıklığı, 155 – 215 cm.'dir. [Kanatlarındaki uçuş tüyleri dışında tamamen beyaz renge sahiptir. Yavruların gagası siyah iken; erişkinlerde kırmızıdır.] )
( Uçarken balıkçılların aksine, boyunlarını gergin ve uzun tutarlar. Balıkçıl kuşlarda ise boyun "S" şeklinde kıvrılır. )
( Uzun göç kuşlarıdır. Göç mevsiminde Sahra Altı Afrika'ya kadar göç ederler. Ardından havalar ısınınca tekrar Avrupa'ya dönerler.[28 Şubat] [Göç ederken, Akdeniz üzerinden değil, Doğu'da Levant üzerinden, Batı'da da Cebelitarık Boğazı üzerinden geçerler.(Uçmak için gereksinim duydukları sıcak termal akımların deniz üzerinde oluşmamasından dolayı)] )
( Etçillerdir. Küçük memeliler, amfibiyenler, sürüngenler ve balıklar ile beslenirler. )
( )
( CICONIA CICONIA cum CICONIA NIGRA )
- LEYLEK ile MURABIT/MURABUTKUŞU
( ... İLE Uzunbacaklılardan, leyleğe benzeyen, gagası iri ve uzun bir kuş. )
( ... cum LEPTOPTILUS )
- LEYLEK ile SARI GAGALI LEYLEK
( CICONIA CICONIA cum MYCTERIA IBIS )
- LEYLEK ile TURNA
( ... İLE Japon kültüründe, 1000 yıllık uzun bir yaşamı simgeler. )
( LAKLAK ile ... )
( LEGLEG ile BÂTİR )
( STORK vs. CRANE )
( CICONIA CICONIA cum GRUS GRUS )
- LEYLEKGİLLER ile/ve/<> LEYLEKSİLER
( Leyleksilerden bir familya. İLE/VE/<> Kuşlar sınıfından leylekler, sümsükgiller, balıkçıllar ve flamanları içine alan, omurgalı hayvanlar takımı. )
- LEYLÎ ile ...
( Yatılı öğrenci. )
- LEYS[Ar.] ile LEYS[Ar.]
( Aslan. | Hızla hücum eden kişi. İLE Yokluk, adem. )
- LEYTE LAALLE ile ...
( "BAKALIM, BUGÜN, YARIN" GİBİ SÖZLERLE ZAMAN GEÇİRME, İŞİ SÜRÜNCEMEDE BIRAKMA, SAVSAKLAMA )
- LEYTE ile ...
( OLSAYDI, KEŞKE, NE OLURDU )
- LEZÂYİZ-İ/LEZZET-İ CİSMÂNİYE ile/ve SIFÂT-I KEMÂLİYE
- LEZYON[Fr.] değil/yerine/= DOKU BOZUKLUĞU
- LEZZÂT-I CİSMANİYE ile/ve SIFAT-I KEMÂLİYE
- LEZZET-ŞİNÂS[Ar.] ile LEZZET-YÂB[Ar.]
( Tat alan, tadına varan. İLE Lezzet alan, tat duyan. )
- LEZZET[Ar.]/TAT ile TATMAK
( Lezzet yeterli miktarda kalarak oluşur. )
( Ağız yoluyla alınan tat. | Herhangi bir şey karşısında duyulan zevk, haz.[mecâz] İLE Canlıların besinlerdeki uçucu olmayan bileşikleri damak, boğaz ve dil yüzeyindeki mukoza noktaları aracılığıyla algıladığı duyum. )
( FLAVOR vs. TO TASTE )
( RASA ile ... )
- LEZZET[Ar.] ile Nİ'MET[Ar.]
- LEZZET[Ar.] ile RÂHAT[Ar.]
- LEZZET ile/ve/<> HEYECAN
- LİGER ile TİGON
( Eril aslanla dişil kaplanın yavrusu. İLE Eril kaplanla dişil aslanın yavrusu. )
( ile ... )
- LIABLE vs. LIKELY
- LİBÂ = ELBİSE | HIRKA
( ELBİSE | HIRKA )
- LİBÂN[Ar.] ile LİBÂN[Ar.]
( İnsan sütü. İLE Süt emzirme. )
- LİBÂS[Ar.] ile LİBS[Ar.]
( Giysi. İLE Kâbe'ye örtülen örtü. )
- LİBERAL AKILCILIK ve/||/<> ARAÇSAL LİBERALİZM
- LİBERAL[İng.] değil/yerine/= ERKİNSEL
- LİBERALİST/LİBERAL değil/yerine/= ERKİNCİ
- LİBERALİZM değil/yerine/= ERKİNCİLİK
- LİBERALİZM ile/ve/||/<>/> NEOLİBERALİZM
( LİBERALİZM'DE
- Bireycilik
- Özgürlük
- Akılcılık
- Eşitlik
- Hoşgörü
- Sınırlı Devlet
İLE/VE/||/<>/>
NEOLİBERALİZM'DE
- Özelleştirme
- Muhafazakârlık
- Otoriter Devlet
- Deregülasyon
- Strateji ve Yönetişim
- Yeniden Dağıtım ve Rekabet
- Kriz ve Şiddet
- Demokrasinin Çöküşü ve Neo-Feodalizm
- Neoliberal Özne
- Esneklik ve Girişimcilik )
- LİBERALİZM ile/ve/||/<>/> SOSYALİZM ile/ve/||/<>/> MUHÂFAZAKÂRLIK
( * Bireycilik
* Özgürlük
* Sınırlı devlet
* Piyasa ekonomisi
İLE/VE/||/<>/>
* Birliktelik
* Eşitlik
* Yeniden dağıtım
* Dayanışma
İLE/VE/||/<>/>
* Aile
* Aşamalı değişim
* Ara kurumlar
* Sınırlı etkinlik olarak siyaset )
- LİBERALİZM ile/ve/||/<> TOPLUMSAL REFAH LİBERALİZMİ
- LİBRE ile ...
( Fransa'da 500 gr., İngiltere'de 454 gr. gelen ağırlık ölçüsü. )
- LİD ile ...
( Batı mûsikîsinde şarkı. )
- LİDER[İng.] ile/değil/yerine ÖNDER
( Bulunulan durumu, var olanı yönlendirir. İLE/DEĞİL/YERİNE Ufuk açar. )
- LIE vs. CAMOUFLAGE
- LIE vs. SLANDER
- LİF değil/yerine/=/değil/yerine/= TELÇİK değil/yerine/=/değil/yerine/= KILCIK
- LIFE vs. FORSIGHTABLE LIFE
- LIFE vs. LIVING
- LIFO/LAST IN FIRST OUT[İng.] değil/yerine/= SON GİREN, İLK ÇIKAR
- LİG[Fr.,] değil/yerine/= KÜME
- LİGAMAN/LIGAMENT[İng.] değil/yerine/= BAĞ
- LİGANT/LIGAND[İng.] değil/yerine/= BAĞLANAN (MOLEKÜL, ATOM VB.)
- LIGARE ile/> RELIGARE
- LİGASYON/LIGATION[İng.] değil/yerine/= BAĞLAMA
- LİGATURA/LİKADURA ile ...
( Gemide kullanılan bir ip. )
- LIGHT vs. FAIR
- LİHÂ'[Ar.] ile LİHÂ[Ar. < LİHYE] ile LİHÂ[Ar. < LEHÂT]
( Ağaç kabuğu. İLE Sakallar. İLE Küçük diller. )
- LİKA'["ka" uzun okunur] ile LÎKA[Ar.]
( Görme, rastgelip kavuşma. | Yüz, çehre. İLE Mürekkep hokkalarına konulan ham ipek, lök. )
- LİKA' ile ...
( GÖRME, RASTGELİP KAVUŞMA, YÜZ YÜZE GELME | YÜZ, ÇEHRE )
- LIKE ... vs. AS MUCH AS ...
- LIKE vs. "IF LIKE"
- LİKEFAKSİYON/LIQUEFACTION[İng.] değil/yerine/= SIVILAŞIM
- LİKEN[Yun.] ile LİKEN[Yun.]
( Bir mantarla bir suyosununun ortakyaşamasıyla ortaya çıkan bitkilerin genel adı. İLE Kaşındırıcı bir deri hastalığı. )
- LİKİDİTE/LIQUİDITY[İng.] değil/yerine/= AKIŞKANLIK
- LIKING vs./and BRINGING UP
- LIKING vs./and CONTENT
- LIKIR LIKIR (İÇMEK)
- LİKİT/LIQUİD[İng.] değil/yerine/= SIVI
- LİKOPEN:
DOMATESTE ile/ve/||/<>/> KAN VE DOKULARDA
( All-trans izomeri(all E-izomeri)[%90'a yakın oranda]. İLE/VE/||/<>/> Cis-izomeri(Z-izomeri). )
( Çiğ domateste bulunan likopen molekülü, "çizgi" biçimindedir. [Likopenin bağırsaklardan emilmesi ve kana geçmesi için uygun değildir.] İLE/VE/||/<>/> Kanda dolaşan likopen molekülü, "bükük" biçimdedir. )
( [Likopenin ...] Çizgisel biçimi, kümelenme ve kristalleşme eğilimi gösterir.[Emilmesini azaltır.] İLE/VE/||/<>/> Bükük biçimi, bağırsaklarda oluşan misellere kolayca geçer.[Emilimi daha fazla olur.] )
( [Miseller, yağların bağırsaklarda daha kolay emilmelerini sağlayan küçük damlacıklar biçimindeki oluşumlardır. Bağırsak gözeleri tarafından kolaylıkla alınır, şilomikron biçiminde paketlenir ve böylece kan dolaşımına geçerler.] )
( Domatesin pişirilmesi ve özellikle de bu işlem sırasında yağın da bulunması, çizgi biçimindeki moleküllerin bükük biçime dönüşmelerini kolaylaştırır.
Yapılan bir araştırmada, domatesin yağla beraber işlenmesiyle elde edilen domates sosu (cis-izomeri) yiyenlerin kanlarında, çiğ domates yiyenlere (all E-izomeri) göre daha fazla likopen bulunduğu tespit edilmiştir.
Z-izomerlerinin antioksidan etkileşimi de laboratuvar koşullarında all E-izomer biçimine göre çok daha yüksektir yani sağlığa daha yararlıdır. )
( Daha fazla likopen alabilmek için domatesin çiğ değil yağ ile birlikte pişirilmesi gerekiyor.
[Pişirme işlemi, başta C vitamini olmak üzere çoğu besin öğesinin de etkisinin azalmasına neden olur.]
Domatesin çiğ yenilmesi, hem de yemeklerle birlikte pişirilerek tüketilmesinde yarar vardır.
[Endüstri ürünü markalı sos, ketçap ya da salça kullanmamalıyız.] )
- LİKYA'LILAR ile/ve LİDYA'LILAR
( M.Ö. 1450 - 350 ile/ve M.Ö. 685 - 547 )
- LİKYA ile ...
( IŞIK ÜLKESİ )
- LİLA ile ...
( Oyun, şaka, bir ilâhi oyun olarak bakılan kozmos. Lila, Brahman'ın Mutlak gerçeğini temsil etmez. O ancak kısmi gerçektir ki gerçek olmayandan farklı değildir. Örneğin, buz kimilerine göre su, kimilerine göre ise buhar olarak tanımlanır fakat iki beyan da kısmen doğrudur. )
- LILIACEAE = ZANBAKÎYE
- lim | f(x) - f(x0) / x - x0 = f '(x)
( Δx -> 0 )
- LİMAN ile MENDİREK[Yun.]
( ... İLE Dalgakıranı bulunan liman. )
- LİME LİME, PÂRE PÂRE/CEV CEV[Fars.] (PARÇA PARÇA) (ETMEK) (DOĞRAMAK)
( Kavgalarda ya da ebeveynlerin, çocukları "korkutmaya" çalışmalarında söylenilen. )[Yanlıştır!] )
- LİMİT[İng.] değil/yerine/= SINIR
- LIMITASYON/LIMITATION[İng.] değil/yerine/= SINIRLAMA | KISITLAMA
- LIMITED EXISTENCE vs. EXCEPTION OF LIMITED EXISTENCE
- LIMITED vs. ELECTIVE/MULTIPLE-CHOICE
- LIMITING vs./and TO TIE
- LIMITLESS/UNLIMITED/BOUNDLESS vs. NOT POSSIBLE TO LIMIT/BOUND
- LİMNOLOJİ ile ...
( Tatlı suların fiziksel ve biyolojik durumlarını inceleyen bilim dalı, gölbilim. )
- LİMON ile AĞAÇ KAVUNU
( ... İLE Turunçgillerden, Akdeniz ülkelerinde yetişen, taç yaprakları mavimsi pembe, küçük bir ağaç. | Bu ağacın iri bir limon görünüşündeki buruşuk kabuklu yemişi. )
( ... cum CITRUS MEDICA )
- LİMON ile LİM
( Turunçgillerden, bir ağaç. | Bu ağacın, sarı renkli, kabuğu kokulu, suyu ekşi meyvesi. İLE Küçük limon, misket limonu. )
( CITRUS LIMONUM cum ... )
- LİMON ile LİMONİT[Fr.]
( ... İLE Sarı ya da kahverengi doğal hidratlı demir oksit. )
- LİMON ile MİSKET LİMON
( Genellikle büyük, oval/elips biçiminde ve kalın, pürüzlü bir kabuğa sahiptir. Rengi olgunlaştıkça sarıya döner. İLE Misket büyüklüğünde küçük ve oval ya da yuvarlak biçimdedir. Kabuğu ince ve parlaktır. Limona benzer ancak daha parlak bir tonu vardır. )
( Güçlü bir ekşi tat yapısına sahiptir ve bazı çeşitleri tatlılığa da sahip olabilir. İLE Limona kıyasla daha tatlı bir yapısı vardır. Ekşi tat, misket limonunda daha az belirgindir ve genellikle daha yumuşak bir lezzet sunar. )
( C vitamini bakımından zengin olup ayrıca lif, potasyum ve vitamin B6 gibi besin nesneleri içerir. İLE Limona benzer biçimde C vitamini içerir ancak daha az miktarda bulunur. Daha tatlı bir içeriğe sahiptir. Limonata ve tatlılar gibi kullanımlar için daha uygundur. )
( Yemeklerde, içeceklerde, temizlik ve doğal ilaçlar için kullanılır. İLE Genellikle garnitür ya da süsleme amaçlı kullanılır ve tatlılar, kokteyller ve bazı özel yemeklerde yeğlenir. )
- LIMOUSINE ile/değil HUMVEE
( Uzun, konforlu araç. İLE/DEĞİL Çok uzun, konforlu araç. )
- LIMPID vs. CLEAR
- LİMUZİN değil/yerine BİSİKLET
( )
( Bisikletin konforu/artıları, limuzinde bile yoktur. )
- LİMUZİN değil/yerine BİSİKLET
( Bisikletin konforu/artıları, limuzinde bile yoktur. )
- lin.[Lat. < LINIMENTUM] değil/yerine/= ETKİLİ NESNENİN YAĞ YA DA ALKOLDE ERİTİLMESİYLE HAZIRLANAN SIVI İLÂÇ
- LINAC/LINEAR ACCELERATOR[İng.] değil/yerine/= DOĞRUSAL HIZLANDIRICI
- LİNÇ:
ÖRGÜTLÜ VE PLANLI KİTLELER ile ÖRGÜTSÜZ AMA PLANLI KİTLELER ile ÖRGÜTSÜZ VE PLANSIZ KİTLELER
( Yasadışı örgütler, terör örgütleri. İLE Bir suçu işlemek için bir araya gelmiş kişiler. İLE Linç kitlesi.[a) Feryat Kitleleri | b) Yığınlar] )
- LİNÇ ile/ve/||/<> İDAM
- LİNÇ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İFŞÂ
- LİNÇLEMEK değil LİNÇ ETMEK
- LINEAR TIME PARADIGM vs. VICIOUS CIRCLE TIME PARADIGM
- LİNEER/LINEAR[İng.] değil/yerine/= DOĞRUSAL
- LİNET[Ar.] değil/yerine/= SÜRGÜN
- LİNGUİSTİK değil/yerine/= DİL(SEL)
- LİNİN[Fr.] ile ...
( Göze çekirdeğinde bulunan ve kromatin tanelerini taşıyan, ağ biçimindeki ipliksi yapıya verilen ad. )
- LİNK[İng.] değil/yerine/= BAĞLANTI
- LINK ile/ve/||/<> HYPERLINK
- LİNK ile LİNK[İng.]
( Atın, eşkin yürüyüşü. İLE İletişim dizgesi birliği. )
- LİNK ile LINK[İng.]/URL
( Atın eşkin yürüyüşü. İLE İlişim, ilişik, bağlantı.[site bağlantısı, url] )
- LİNOTİP[İng.] değil/yerine/= DİZGİ MAKİNESİ
( Basımevinde, harfleri dizen ve satırları, blok durumunda döken makine. )
- LİNYİT değil/yerine/= GÖYNÜK
- LİPOPROTEİNLER değil/yerine/= YAĞLI ÖNBESİ
- liq.[Lat. < LIQUOR] değil/yerine/= SIVI İLAÇ, LİKÖR
- LİR/LÂVUTA/LAVTA/BER-BATT[Ar., Fars.]/LYRE[Fr.] ile ...
( Eski Türk'lerin kopuzu ile aynıdır. Kiriş tellerinin iki yanında ikişer demir tel olduğu ve Muğla'da icat edildiği söylenilir. )
- LİR ile/ve KİTARA
- LİRA ile LİRA[< İt. Altın para]
( Telli bir çalgı. İLE Yüz kuruş değerinde, Türkiye para birimi. )
- LIS/LABORATORY INFORMATION SYSTEM[İng.] değil/yerine/= LABORATUVAR BİLGİ DÜZENİ
- LİSAN-I MÜNÂSİP (İLE)[Ar.] değil/yerine/= UYGUN BİR DİL (İLE)
- LİSÂN[Ar.] değil/yerine/= DİL
- LİSAN/ZEBAN değil/yerine/= DİL/DİLDEM
- LÎSAN ile/değil LİSÂN
( İstanbul ağzı. İLE Anadolu ağzı. )
- LİSANS[İng. < LICENCE] değil/yerine/= YETKİ BELGESİ / YETKİNLİK
- LİSE[Fr.] değil/yerine/= BİLGİTEY
- LİSTE[İng. < LIST] yerine DİZİN/DİZELGE/DÖKÜM
- LİTERATÜR değil/yerine/= YAZINCA
- LİTERATÜRDEN PAY ALMAK ile/ve/<> LİTERATÜRE KATILMAK
- LİTOLOJİ[Fr., İng.] değil/yerine/= TAŞBİLİM
- LİTOLOJİ ile ...
( Taşbilim. )
- LİTOSFER değil/yerine/= TAŞYUVARI/TAŞKÜRE
- LİTRE ile KİLO
- LİTRE ile RATL
( ... İLE Litreye yakın bir sıvı ölçeği. )
- LİTÜRJİ ile ...
( Bir dinin törenlerine ya da tapınma biçimine ilişkin kurallarının tümü. )
- LIVE ile LIVE
( Yaşam. İLE Canlı. )
- LIVELINESS/VIGOUR vs./and PROFUNDITY
- LIVERPOOL'LU KÖPEKLER ile İSKOÇ KÖPEKLER
( Daha yüksek perdeden sese sahiptirler. İLE Daha düşük perdeden sese sahiptirler. )
- LİVRE/LİBRETTO ile ...
( Operanın söz kısmı. Opera kitabı. )
- LİYÂKAT değil/yerine/= DEĞİM/YARAŞIRLIK
- LİYÂKAT ile HAK
( Lâyık oluş. İLE ... )
( İktidar, beceri, erdem. İLE ... )
- LİYÂKÂT ve/||/<> İSTİHKAK
- LİYAZ ile/>< LİGAZ
( Moleküller arası bağları kıran enzim. İLE/>< Moleküller arası bağları oluşturan enzim. )
- LİYOFİLİZASYON/LYOPHILIZATION[İng.] değil/yerine/= DONDURARAK KURUTMA
- LİZOZOM değil/yerine/= SİNDİRGEN
- LLULL KOMBİNATUVARI ile/ve BRUNO KOMBİNATUVARI
- LOB ile/değil (YARIM)YUVAR
- LOB değil/yerine/= BÖLÜM
- LOBELYA[Lat. LOBELIA] ile ...
( Salkım durumunda, mavi çiçekleri bulunan, bir ya da çok yıllık, Kuzey Amerika bitkisi. )
- LOBİ değil/yerine/= DALAN
( Bir yapının kapısından içeri girildiğinde görülen ilk boşluk. | Otel, tiyatro gibi yerlerde, girişe yakın, geniş yer. | Bazı çıkar gruplarının temsilcilerinden oluşan topluluk. )
- LOBUT[Ar. < NEBBUT]["LABUT" değil!] değil/yerine SOPA
( Kalın, kısa ve düzgün sopa. | Kol gücünü geliştirmek için kullanılan jimnastik aracı. [gürgenden] | Bovling oyununda devrilmesi amaçlanan, alt bölümü geniş, üst bölümü tek boğumlu, çeşitli malzemeden yapılmış hedef. )
- LOCA[Fr. < İt.] ile LOÇA[İt.]
( Bazı izleyicilerin oturdukları özel bölüm. | Masonların, toplantı yeri. İLE Gemilerin baş bodoslamalarının iki yanında, çapayı içine alabilen ve güverteye açılan demir zincirin geçtiği delik. )
- LOĞ/YUVAK/YUVGU/YUVGUZ ile/değil/yerine/= SİLİNDİR[Fr. < Yun.]/ÜSTÜVANE[Ar.]
( Alt ve üst tabanları birbirine eşit dairelerden oluşan bir nesnenin eksenini dikey olarak kesen, birbirine koşut iki yüzeyin sınırladığı cisim. | Metalleri inceltmek, kumaşları parçalatmak, kâğıt üzerine baskı yapmak gibi işler için sanayide kullanılan merdane. | Motorlu taşıtların motorunda, pistona güçlü bir itiş sağlamak ve gaz karışımının yandığı ya da patladığı yer. | Yollarda, toprak damlarda, yeri bastırmak ya da tarlalarda, toprakları ezmek için gezdirilen taş silindir. )
- LOGIC vs. DIALECTICS
- LOGIC vs. INFERENCE
- LOGIC vs. METHOD
- LOGIC vs. ORGANIZATION
- LOGIC vs./and MODERATION
- LOGIC vs./and SHAPED LOGIC
- LOGOS ile/ve NOUS
( Akıl, yasa, düzen. İLE/VE ... )
( Ateşli söz. Etki eden söz. Sohbette geçen söz. İLE/VE ... )
( Doğadan kopmuş/uzaklaşmış. İLE/VE Doğa. )
( Bir şeyde bulunan düzen ve yasalılık. İLE/VE ... )
( Dilde/sözcüklerde gö(ste)rebilmek. İLE/VE ... )
( Parçaların, bütün ile olan ilişkisi. İLE/VE ... )
( PRAJNA ile/ve ... )
( SHENGZHI ile/ve ... )
- LOGOS ve DİLBİLGİSİ
- LOGOS ile GEOMETRİ
- LOGOS = LEGEIN[Yun.] = SÖYLEMEK, KONUŞMAK, DEYİ
- LOĞUSAHUMMASI = ALBASTI
( Doğum sırasında, temizliğe dikkat edilmemesi yüzünden, loğusanın tutulduğu ateşli sayrılık. )
- LOHUSA ŞEKERİ = KIZAMIK ŞEKERİ
- LOINC/LOGICAL OBSERVATION IDENTIFIERS NAMES AND CODES[İng.] değil/yerine/= MANTIKSAL GÖZLEM TANIMLAYICILARI ADLAR VE KODLAR
- LOJİ >< MİSOLOJİ
- LOJİSTİK = HESAP = LOGISTIC[İng.] = LOGISTIQUE[Fr.] = LOGISTIK[Alm.] = LOGISTIKE[Yun.]
- LOJMAN[Fr. LOGEMENT] değil/yerine/= KURUM KONUTU
( Bir kuruluş ya da iş yerindeki çalışanlara, parasız ya da az bir kira karşılığında verilen konut. )
- LOK ile ...
( Gemileri farklı iki su düzeyinin birinden öbürüne aşırmak için yapılmış ara havuz. (PANAMA KANALI) )
- LOKAL ANESTEZİ değil/yerine/= SINIRLI UYUŞTURMA
- LOKAL POTANSİYEL/LOCAL POTENTIAL[İng.] değil/yerine/= YEREL GİZİL GÜÇ
- LOKAL değil/yerine/= DERNEKEVİ
- LOKAL değil/yerine/= YEREL
- LOKALİZASYON/LOCALIZATION[İng.] değil/yerine/= YERLEŞİM
- LOKALİZE/LOCALIZED[İng.] değil/yerine/= YERLEŞİMLİ
- LOKANTA ile LOSTARYA
( ... İLE Küçük lokanta. )
- LOKANTA ile/ve RESTORAN
( [İt.] TRATTORIA ile RISTORANTE )
- LOKAVT değil/yerine/= İŞKAPAT
- LOKMA'NIN BEDELİ değil/yerine LOKMAN'IN TEDBİRİ(AKLI/BİLGİSİ)
- LOKMA ile/ve/> KİMÜS
( ... İLE/VE/> Yemeklerin mide özsuyuyla karıştıktan sonra aldığı durum. )
( İSTİHLÂB[Ar.]: Yemeğin, bağırsaklarda sindirilmek üzere yoğun sıvı kıvamına geçmesi. )
( PEPSIN: Mide özsuyunun hazmı kolaylaştıran bir maddesi. )
( TEKEYLÜS: Yiyeceklerin midede ve bağırsaklarda ezilerek lenf damarları tarafından emilmeye elverişli duruma gelmesi. )
( BOLUS vs./and/> CHYME )
- LOKMA ile/ve/> MEBLÛ/A
( ... İLE/VE/> Yutulmuş, bel olunmuş. )
- LOKMA ile/ve/<> RIZÂ
- LOKMAN HEKİM
- LOKMANI ve/||/<> YERİNİ
( Hak et! VE/||/<> Pak et! )
- LOKMANIN TADI ile/ve/||/<>/> YEMEĞİN TADI
( Ne kadar çok çiğnersek. İLE/VE/||/<>/> Ne kadar az yersek. )
( Yediğini, iç; içtiğini, ye! İLE/VE/||/<>/> Çok yiyen, az tad alır; az yiyen, çok tad alır. )
- LOKMAYI ÇABUK YUTMAK ile/değil/yerine/><
YETERİNCE ÇİĞNEDİKTEN SONRA YUTMAK
( Yemek yerken bir sonraki lokmayı hazırlamak yerine ağızdaki lokmayı iyice çiğnemek, yavaş yemek ve yiyeceğin tadını/zevkini tam olarak almaya çalışmaktır doğru olanı! )
( Yediğini, iç; içtiğini, ye! )
- LOKOMOTİF[Fr. < LOCOMOTIVE] değil/yerine/= ÖNYEDEN
- LOKOMOTİF[Fr./İng. < LOCOMOTIVE] ile/ve/||/<> AMİGO[İsp.]
( Tren vagonlarını çeken makina. | Öncü. İLE/VE/||/<> Arkadaş. | Spor yarışmalarında taraftarları coşturan kişi. )
- LÖKOPENİ ile/||/<> LÖKOSİTOZ
( Kanda düşük seviyede beyaz kan gözesi bulunması. İLE/||/<> Kanda yüksek seviyede beyaz kan gözesi bulunması. )
- LÖKOSIT FORMÜLÜ/DİFFERENTIAL BLOOD COUNT[İng.] değil/yerine/= AKYUVAR DAĞILIMI
- LÖKOSİT/LEUKOCYTE[İng.] değil/yerine/= AKYUVAR
- LOKÜLE/LOCULATED[İng.] değil/yerine/= YUVALI
- LOKUM ile KUŞLOKUMU
( ... İLE Lokumun küçük olanı. | Un ve şekerle yapılan bir kurabiye türü. )
- LÖKÜR LÖKÜR (İÇMEK)
- LOKÜS/LOCUS[İng.] değil/yerine/= KONUM, YER
- LÖMBÜR LÖMBÜR (SALLANMAK)
( Kilo fazlalığındaki yağlar için. )
- LONE vs. ALONE
- LONELINESS vs. SOLITUDE/ALONE
- LONGITÜDİNAL ÇALIŞMA/LONGITUDİNAL STUDY[İng.] değil/yerine/= ZAMANA YAYILI ÇALIŞMA
- LONGITÜDİNAL/LONGITUDİNAL[İng.] değil/yerine/= UZUN EKSENDE, UZUNLAMASINA
- LONGYİ:
PASO ile/<> HTA MEİN
( [Myanmar'da] Erillerin giydiği etek. İLE/<> Dişillerin giydiği etek. )
- LÖNK ile/değil LÖK
- LOOK/GLANCE vs./and ANGLE
- LOOK vs./||/<> STARE vs./||/<> GLANCE vs./||/<> GLIMPSE vs./||/<> GAZE
( Bakma. İLE/||/<> Dik dik bakma. İLE/||/<> Göz atma. İLE/||/<> Gözüne çarpma. İLE/||/<> [Bir şeye] Dikkatle bakma, gözünü ayırmama. )
- LÖP LÖP (YUTMAK)
- LORENTZ ve/||/<> FITZGERALD
- LORİ ile LORİ
( Kuyruksuz bir maymun. İLE Parlak renkli bir papağan. )
- LOSE vs. LOOSE
- LÖSEMİ ile/||/<> LENFOMA
( Kemik iliğinde olağandışı beyaz kan gözelerinin çoğalması ile ilişkili bir kanser türü. İLE/||/<> Lenfatik düzende olağandışı göze büyümesi ile ilişkili bir kanser türü. )
- LOSTRA[İt.] ile ...
( Ayakkabı boyama. )
- lot.[Lat. < LOTIO] değil/yerine/= İLAÇLI SU, LOSYON
- LOTUS ile/ve/<> PAPİRUS
( Yukarı Mısır. İLE/VE/<> Aşağı Mısır. )
- LOUIS COTURAT ve/||/<> HENRI POINCARÉ
( 17 Ocak 1868 - 03 Ağustos 1914 AND/||/<> 29 Nisan 1854 - 17 Temmuz 1912 )
- LOUIS COZOLINO ve/||/<> RENE SPITZ
( Toplumsal beyin ilkesi: insan beyni ve zihni, ancak başka bir zihin/kişi ile büyüyebilir. VE/||/<> ... )
- LOVE vs. GREED
- LOVE vs. PASSION
- LOVE vs. SEARCHING/SEEKING
- LOVE vs. SEX
- LOVE vs. UNCONDITIONAL LOVE
- LOVE vs./and ATTENTION
- LOVE vs./and COURAGE
- LOVE vs./and ENERGY
- LOVE vs./and FEAR
- LOVE vs./and HOLY
- LOVE vs./and PARADIGM
- LOVE vs./and RELATION
- LOVE vs./and TO APPRECIATE
- LOVE vs./and TO LAUGH
- LOW vs. INSUFFICIENT
- LOZAN ANTLAŞMASI ile/değil UŞİ ANTLAŞMASI
( ... İLE/DEĞİL Osmanlı'nın Afrika'daki son toprak parçasını kaybettiği antlaşma.[1912] )
( RUMİNE SARAYI: Lozan Antlaşması'nın yapıldığı saray. )
- LP/LUMBAR PUNCTION[İng.] değil/yerine/= LOMBER PONKSİYON
- LSD ile DMT
- LSTM/LONG-SHORT TERM MEMEORY[İng.] değil/yerine/= UZUN-KISA SÜRELİ BELLEK
- LÜBB ile ...
( İÇ, ÖZ | NÛR-I İLÂHÎ )
- LÜBNAN[< LABNE] ile ...
( Beyaz. )
- LÜBORULARI ile ...
( Üflemeli bir Çin çalgısı. )
- LUDWIG WITTGENSTEIN
- LÜFER ile/değil AKYA
- LÜFER ile SARIKANAT
( ... İLE Çinakoptan biraz büyük lüfer. )
- LÜFER ile/değil/<> SIRTIKARA
( ... İLE/DEĞİL/<> Lüferin bir türü. )
- LÛGAT[Ar.] değil/yerine/= SÖZLÜK
- LÛGAT ile/ve KAMÛS
( Sözlük. İLE/VE Büyük sözlük. )
( Hakikî. İLE Sözlük/Ahit. )
( Lûgat'lerde Hakikî anlamı bulursunuz. İLE Sözlük ya da sözlükçelerde farklı anlamlar yüklenmiş olabilir. )
- LUKATA ile ...
( Buluntu mal. )
- LUKIANOS ile/ve/||/<> JULES VERNE
( )
- LÜKS ile/ve/||/<>/> İSRAF
- LÜKS ile/ve/||/<>/< KEYİF/KEYFİ / KİŞİSEL
- LÜKS ile ŞANS
( LUXURY vs. CHANCE )
- LÜKS ile/değil/yerine TOKGÖZLÜLÜK
( Yapay yoksulluk. İLE/DEĞİL/YERİNE Doğal zenginlik. )
- LÜKS ile UC
- LÜKSASYON/LUXATION[İng.] değil/yerine/= ÇIKIK
- LÜKSEMBURG ile/ve/<> LÜKSEMBURG
( Ülke. İLE/VE/<> Lüksemburg'un, -aynı adlı- başkenti. )
- LUMBAGO ile ...
( Bel ağrısı. )
- LÜMEN[Lat.] ile ...
( Işık yeğinliği, 1 mum olan, eşit dağıtımlı bir nokta kaynağının 1 steradyan içine yayımladığı ışık akışı. )
- LÜMEN/LUMEN[İng.] değil/yerine/= BORUMSU BOŞLUK
- LÜMİNESANS ile ...
( Işıldama. )
- LUP[İng. < LOOP] değil/yerine/= DÖNGÜ
- LUPUS ile/||/<> ROMATOİD ARTRİT
( Deri, eklemler ve organlarda yangılanma ve bağışıklık düzeninin gövdenin kendi dokularına saldırması ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. İLE/||/<> Eklem yangısı ve deformasyonu ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. )
- LUPUS ile/||/<> SJÖGREN BELİRGESİ/SENDROMU
( Bağışıklık düzeninin gövdenin kendi dokularına saldırması ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. İLE/||/<> Gözyaşı ve tükürük bezlerinin yangılanması ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. )
- LURIANİK KABALA ile/ve GELENEKSEL KABALA
( Isaac Luria. İLE/VE Isaac the Blind. )
- LUSITROPİ/LUSITROPY[İng.] değil/yerine/= GEVŞEME GÜCÜ
- LÛT GÖLÜ ile/ve/<> TABERYA GÖLLERİ
( Deniz seviyesinden 400 m. aşağıda olan Lût Gölü, Ürdün ile İsrail sınırındadır. İLE/VE/<> Dünyanın en alçak ırmağı olan Şeria Irmağı, Lût Gölü ile deniz seviyesinden 210 m. aşağıda bulunan Taberya Gölleri'ni birbirine bağlayan ırmaktır. )
- LÛT[Ar.] ile Lût[Ar.]
( Çıplak. | Tatlı yemekler. İLE Hz. İbrahim'in yeğeni olan peygamber. )
- LUTF[Ar.] ile MUDÂRE[Ar.]
- LUTF[Ar.] ile RIFK[Ar.]
- LUTF[Ar.] ile TEVFÎK[Ar.]
- Lütfen! DİNLE!!!
- Lütfen! SUS!!!
- LÜTFEN[< LÂTİF]/LÜTÛFEN ile/ve/< RİCÂ[< REC' | çoğ. RÜCÛ]
( Kabalaşmış/kesif olandan değil en ince olandan (noktadan), hepimizin başlangıç/hareket/buluşma noktasından sesleniyorum/istiyorum. İLE/VE En ince olana (noktaya) geri dönüyorum. Orada buluşuyor ve oradan sesleniyorum/istiyorum. )
- LÜTFEN değil/yerine/= KAYRADAN
- LÜTFEN ile/ve RİCA EDERİM
- LÜTFETMEK değil/yerine/= KAYRALAMAK
- Lütfî KONUŞ!!!
- LÜTUF/İHSAN/ATIFET/İNAYET değil/yerine/= KAYRA/İYİDEM/KUTBAĞIŞ/KUTYARDIM
- LÜTÛF ile/ve İMTİYAZ
( FAVOUR vs./and SPECIAL PRIVILEGE )
- LÜTÛF ile/ve/||/<> SIR
- Lütûfen! DİNLE!!!
- Lütûfen! SUS!!!
- LÜTÛFKÂR/ÂNE değil/yerine/= KAYRALI/CA
- LÜZUM/HACET/İCAP değil/yerine/= GEREK/İSTER
- LUZÛMİYYE ile İTTİFÂKIYYE
( Gereklilik bildiren.(Eğer Güneş doğarsa gündüz olur). İLE Rastlantı bildiren.(Eğer insan düşünense, eşek de anırandır). )