Söz(cük)leri/ni ve tutumu/nu değiştir... Dünya/n değişsin!

Bu nedir? | Nasıl kullanılır? | Nasıl okumalı/anlamalı? | Sıkça Sorulan Sorular | Yenilikler | İletişim

GO/GÖ... ~ GO/GÖ...
İLE BAŞLAYAN SÖZCÜKLERDE

KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!

(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)



GO... ~ ... / ... ~ GO... ile başlayan FaRkLaR...

- [ne yazık ki]
"GÖNÜL KIRMAK/GÖNÜLDEN ÇIKMAK"
değil/yerine/><
"GÖNÜLE GİRMEK/GÖNÜL ALMAK"

( [ne yazık ki] Zihindeki (tek ya da çoğul) olumsuz ve ölümlü kayıtlarla. DEĞİL/YERİNE/>< Zihindeki (tek) olumlu ve ölümsüz kayıtla. )

( Kişi, "nasıl" ise gireceği/çıkacağı gönül de öyledir. )


- ... GÖRDÜKSE/GÖRDÜMSE/GÖRDÜNSE değil ... GÖRDÜYSEK/GÖRDÜYSEM/GÖRDÜYSEN


- [ne yazık ki]
"GÖZ YUMMA" ile/ve/||/<> "GÖZETİP KOLLAMA"


- [ne yazık ki]
HAYRANLIK DUYANI ve/||/<> GÖRMEMEZLİKTEN GELENE

( Görmemezlikten geliyoruz. VE/||/<> Hayranlık duyuyoruz. )


- [ne yazık ki]
"KEYFÎLİK" ile/değil/yerine GÖRELİLİK


- [ne yazık ki]
"KULLUK" ile/ve/değil/<> GÖNÜLLÜ "KÖLELİK"

( Annelik. )


- ...DAN SONRA:
GÖRÜŞÜRÜZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖRÜŞELİM


- [ne yazık ki]
DÖVÜŞ ile/ve/||/<>/> GÖLGE DÖVÜŞÜ


- [ne yazık ki]
YIKICI BENCİLLİK ile/değil/yerine/>< GÖZETICİ BENCİLLİK


- ... değil GÖZDAĞI


- 1 MİL ile/ve/<> GOMİNA

( 1852 m. İLE/VE/<> 1 deniz milinin, onda birine verilen ad. )


- GÖZE ÇEPERİ ile GÖZE ZARI

( Bitki gözelerinde bulunan ve gözeyi çevreleyen sert bir tabaka. İLE Tüm canlı gözelerinde bulunan ve gözenin içini dış ortamdan ayıran ince bir zar. )


- MİTOKONDRİYAL SOLUNUM ile GÖZESEL SOLUNUM

( Mitokondrilerde gerçekleşen ve besinlerden enerji üretilen bir süreç. İLE Tüm canlı gözelerinde gerçekleşen ve besinlerden enerji üretilen genel bir süreç. )


- ABLEFARİ[Fr.] değil/yerine/= GÖZ KAPAĞININ YOKLUĞU[DOĞUŞTAN/SONRADAN]


- AÇIKLIK ile/ve/<> GÖRÜNÜRLÜK


- AÇIMLAMA ile/ve/<> GÖSTERME


- ÂDÂBA MUGAYERET değil/yerine/= GÖRGÜYE AYKIRILIK


- ÂDÂB-I MUAŞERET değil/yerine/= GÖRGÜ KURALLARI


- ADÂLET=KUTUP YILDIZI:
GÖĞE ve/||/<>/> GÖNÜLE

( Doğar. VE/||/<>/> Işığını saçar/yayar. )


- ÂDET değil/yerine/= GÖRENEK


- AFFETMEK ile/ve/değil/yerine GÖZARDI ETMEK

( [not] TO FORGIVE vs./and/but TO IGNORE
TO IGNORE instead of TO FORGIVE )


- AFTOS[Yun.] ile GÖNÜL EĞLENDİREN, OYNAŞ, METRES


- AĞAÇKAKAN ile SURİYE/ALACA AĞAÇKAKANI ile GÖKNAR AĞAÇKAKANI ile GRİ AĞAÇKAKAN ile KIZIL AĞAÇKAKAN ile ORMAN AĞAÇKAKANI ile SARI AĞAÇKAKAN ile TEPELİ AĞAÇKAKAN

( ... vs. SYRIAN WOODPECKER vs. GREAT SPOTTED WOODPECKER vs. GREY-FACED WOODPECKER vs. REDHEADED WOODPECKER vs. GREAT-SPOTTED WOODPECKER vs. WOODPECKER vs. PILEATED WOODPECKER )

( ... cum PICOIDES TRIDACTYLUS cum ... cum ... cum ... cum ... cum ... cum DRYOCOPUS PILEATUS )


- AGROMEGALİ/AKROMEGALİ[Fr.] değil/yerine/= GÖVDE ÖRGENLERİNİN DÜZENSİZ OLARAK BÜYÜMESİ/UZAMASI | ELLERDE, AYAKLARDA VE BAŞTA GÖRÜLEN AŞIRI BÜYÜME


- AJUR[Fr.] değil/yerine/= GÖZENEKLİ MOTİF


- AKIL ve/||/<> GÖRME ve/||/<> DUYMA ve/||/<> KONUŞMA

( CAMİ: CEBRAİL ve/||/<> AZRAİL ve/||/<> MİKAİL ve/||/<> İSRAFİL )


- AKILLI ile/ve "GÖZÜNDEN AKILLI"

( Ancak görünene/gördüğüne yönelmiş (zavallı) zihinlerin/kişilerin, kavramsalların alanına girdiklerinde nasıl da insafsızca genellemeler yaptıklarına dikkat ediniz! )


- AKINTI ile GOLFSTRİM

( ... İLE Atlas Okyanusu'ndaki sıcak su akıntısı. )


- AKİT'TE, DEĞİŞMEZLİK(İSTİMRAR):
SÜREKLİ ile/<> GEÇİCİ ile/<> GÖRÜNMEZ BİR BOZULMA NEDENİ İÇEREN

( CONSTANCE HERPETUELLE avec/<> CONSTANCE TEMPORAIRE avec/<> CONSTANCE CONTENANT UNE CAUSE LATENTE )


- AKLIN DİLİ ile/ve/<> GÖNLÜN DİLİ

( Düzyazı. İLE/VE/<> Şiir. )


- AKORİ[Fr.] değil/yerine/= GÖZ BEBEĞİNİN DOĞUŞTAN BULUNMAMASI


- AKORT ÜCRET değil/yerine/= GÖRELİ ÖDENÇ


- AKTARMAK ile GÖNDERMEK

( TO TRANSFER/TRANSMIT vs. TO SEND )


- ALABALIK ile GÖLALASI

( ... İLE Avrupa ve Anadolu göllerinde yaşayan, bir tür alabalık. )

( ... cum SAIMO LACUSTRIS )


- ALÇI:
ADİ/STÜK ile ANHİDRİT ile DÖŞEME ile GÖZENEKLİ ile İNCE İNŞAAT ile KABA İNŞAAT ile KALIP ile KATKILI ile MERMER ile PARİS ile PİYASA ile SIVA ile ŞAPLI ile YÜKSEK DİRENÇLİ

( ANHİDRİT[Fr. < ANHYDRITE]: Genellikle kaya tuzu ve alçı taşıyla birlikte bulunan doğal, susuz kalsiyum sülfat. )


- ALENGİRLİ değil/yerine/= GÖSTERİŞLİ, TUHAF | HOŞ | KARMAŞIK


- ALGILAMAK ile/ve GÖRMEK

( TO PERCEIVE vs./and TO SEE )


- ALİASİNG değil/yerine/= GÖRÜNTÜ KAYMASI


- ALLAH ve GÖNÜL

( Gözünü açan eşyayı, gönlünü açan Allah'ı görür. )


- ALT HAVA YUVARI ile GÖZ YUVARI ile HAVA YUVARI ile ISI/SICAK YUVARI(MAGMA KATMANI) ile IŞIK YUVARI ile İYON YUVARI ile RENK YUVARI ile SU YUVARI ile TAŞ YUVARI ile YER YUVARI

( ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE Yer gazyuvarındaki atom ve moleküllerin, güneş ışınlarıyla iyonlaştığı, 80-400 km. yükseklikler arasındaki katman. İLE ... İLE 12 km. İLE 150 km. İLE ... İLE 5000 km. )


- AMAZON ile/ve/<> GOOGLE ile/ve/<> FACEBOOK ile/ve/<> MICROSOFT ile/ve/<> APPLE ile/ve/<> ORACLE

( )


- AMPIRİK VALİDİTE/EMPIRICAL VALIDITY[İng.] değil/yerine/= GÖRGÜL GEÇERLİLİK


- AMPİYESMAN[Fr.] değil/yerine/= GÖMLEK VE BENZERİ GİYSİLERİN ÜST TARAFINI ÇEVİREN PARÇA.


- ANAMORFOZ[Fr.] değil/yerine/= GÖRSEL SANATLARDA FİGÜRLERİN ÇARPITILMIŞ GİBİ GÖSTERİLDİĞİ PERSPEKTİF TEKNİĞİ


- ANATOPİZM[Fr.] değil/yerine/= GÖÇMENLERDE YER DEĞİŞTİRMEKTEN KAYNAKLANAN ZİHİNSEL BOZUKLUK


- ANAVASYA[Yun.] değil/yerine/= GÖÇMEN BALIKLARIN AKDENİZ'DEN KARADENİZ'E ÇIKMASI


- ANI ile/değil GÖZLEM


- ANİZOKORİ/ANISOCORIA[İng.] değil/yerine/= GÖZBEBEĞİ EŞİTSİZLİĞİ


- ANJİNA PEKTORİS/ANGINA PECTORIS[İng.] değil/yerine/= GÖĞÜS AĞRISI (KALP)


- ANLAM BİLİMİ ile DİL BİLİMİ ile YAZIN/EDEBİYAT BİLİMİ ile GÖK BİLİMİ ile HALK BİLİMİ ile İŞ BİLİMİ ile TOPLUM BİLİMİ ile TOPRAK BİLİMİ ile YER BİLİMİ/ARZİYAT

( İlim, gücümüz; iman, kılıcımız; sükût da delinmez zırhımız olsun! )


- ANLAM TEKLİĞİ ile/ve/||/<> GÖRÜNÜŞ ÇOKLUĞU


- ANLAMADIĞI YA DA "BEĞENMEDİĞİ" KARŞISINDA:
(NE DEMEKSE?)
"BEYNİN YANMASI" ile/ve/||/<> "KULAĞIN TIRMALANMASI" ile/ve/||/<> "GÖZÜN KANAMASI"


- METİN:
ANLATMAYA BAĞLI ile/ve/||/<> GÖSTERMEYE BAĞLI


- ANOPSİ/ANOPSIA[İng.] değil/yerine/= GÖRMEZLİK


- AP/ANGINA/ANJINA PEKTORIS[İng.] değil/yerine/= GÖĞÜS AĞRISI (KALP)


- ARAŞTIRMA ile/ve GÖZLEM


- ARMAĞAN ile/ve/<> GÖRÜMLÜK

( ... İLE/VE/<> Yalnız görülmek için konulan nesne. | Nişanlanılacak kıza ilk kez görmeye gidildiğinde, erkek tarafından takılan ya da verilen armağan. )


- ARTEFAKT değil/yerine/= GÖRÜNTÜBOZAN | KATIŞKI


- ASELÜLER değil/yerine/= GÖZESİZ


- AŞILARDA:
YARMA(ÇELİK) AŞI ile/ve GÖZ AŞI


- AŞKINLIK ile/ve/> GÖREVDEŞLİK/SİNERJİ

( TRANSCENDENCY vs./and/> SYNERGY )


- ASKIYA ALINAMAZLIK ile/ve/||/<> GÖZARDI EDİLEMEZLİK ile/ve/||/<> İNDİRGENEMEZLİK


- AŞKTA:
[ne] GÖZE ALABİLMEK ile/ve/ne de/||/<>/> GÖZÜNÜ ALABİLMEK


- ASPEKT/ASPECT[İng.] değil/yerine/= GÖRÜNÜŞ


- ASTERNİ değil/yerine/= GÖĞÜS KEMİĞİ YOKLUĞU


- ASTROFİZİK değil/yerine/= GÖKFİZİĞİ


- ASTRONOM değil/yerine/= GÖKBİLİMCİ


- ASTRONOMİ/FELEKİYAT değil/yerine/= GÖKBİLİM


- ASTRONOMİK değil/yerine/= GÖKBİLİMSEL


- SEMÂ[Ar.]/ÂSÜMÂN/ÂSMÂN[Fars.] değil/yerine/= GÖK, GÖKYÜZÜ


- ÂSUMAN[Fars. < ÂSMÂN] değil/yerine/= GÖKYÜZÜ


- ATAK/LIK ile/ve/||/<> GÖZÜKARA/LIK


- ATIF değil/yerine/= GÖNDERME


- ATOM DÜZEYİ ile/ve/> MOLEKÜLER DÜZEY ile/ve/> ORGANEL DÜZEYİ ile/ve/> GÖZE DÜZEYİ ile/ve/> DOKU DÜZEYİ ile/ve/> ORGAN DÜZEYİ ile/ve/> ORGAN DÜZENİ(SİSTEMİ) DÜZEYİ ile/ve/> ORGANİZMA DÜZEYİ

( Hücrenin İç Yapısı'nı izlemek için burayı tıklayınız... )


- AVATARA[Hintçe] değil/yerine/= GÖVDELENME/BEDENLENME, ENKARNASYON


- AYI ile GÖZLÜKLÜ AYI

( ... İLE Ant Dağları'nda yaşarlar. )


- AYIKLAMA ile/ve GÖZARDI ETME

( SELECTION vs./and TO IGNORE )


- AYNA/MİRAT değil/yerine/= GÖZGÜ


- AYNA ile/ve/=/||/<>/< GÖRÜNTÜ


- AYNA değil/yerine/= GÖZGÜ


- AZINLIK ile/ve/||/<> GÖÇMEN


- AZLETMEK değil/yerine/= GÖREVDEN ALMAK


- BAĞ:
ÖZERKLİK ve/<> HAZIR OLMA ve/<> GÖNÜLLÜLÜK/RIZÂ ve/<> HAREKETE GEÇME/GEÇEBİLME ve/<> KURABİLME(SÜRDÜREBİLME/SÜREKLİLİK) ve/<> PAYLAŞIM ve/<> GÜÇ


- BAĞIRA BAĞIRA ile/ve GÖZ GÖRE GÖRE


- BAKIP KALMAK ile/değil/yerine/>< GÖRÜP GEÇMEK


- BAKLİYE MEYVESİ, LEGÜMEN = SİMÂR-I BAKLÎYE = GOUSSE, LÉGUME


- BAKMAK ile "GÖZ ATMAK"


- BAKMAK ile/ve GÖZLEM

( NAZAR: Aklın hareketi.[HAREKET'ÜL AKL] )

( NAZAR ile/ve RASAD )


- BALKIR/ŞİMŞEK ile/ve GÖK GÜRLEMESİ

( BERK ile/ve RA'D
RA'D Ü BERK )


- BAN/BODY AREA NETWORK değil/yerine/= GÖVDE ALAN AĞLARI


- BANA GÖRE ... ile/değil/yerine GÖREBİLDİĞİM KADARIYLA ...


- BARDAK ERİĞİ ile CAN ERİĞİ ile ÇAKAL ERİĞİ | [Lat. PRUNUS SPINOSA] ile DAĞ ERİĞİ ile GÖVEM ERİĞİ ile MALTA ERİĞİ/YENİDÜNYA ile TÜRBE ERİĞİ

( TÜRBE ERİĞİ: Gülgillerden, kırmızı, tatlı, küçük çekirdekli, etinden kolay sıyrılabilen bir tür erik. )


- BARINAK:
MAMUT KEMİĞİNDEN ile/<>/> GÖKDELEN


- BAŞ BİTİ ile/ve GÖVDE BİTİ ile/ve KASIK/PUBİS BİTİ

( ... İLE/VE Sadece elbiselerimizin üzerinde yaşarlar. İLE/VE Eşeysel örgenlerin çevresindeki kıl diplerine yerleşen bit. )

( ... İLE/VE 70.000 yıl önce, baş bitinden evrilmişlerdir. İLE/VE ... )

( Bir başta, en fazla 100 bit bulunur. [1 ayda bu sayıya ulaşırlar.] )

( Bitler, sıçrayamadıklarından dolayı ancak temas edilerek bulaşırlar. )

( Bitler, günde 6 yumurta bırakırlar. )

( Bit yavruları, yumurtadan çıkabilmek için bulundukları yumurtanın içine hava emerler. Yumurta kırılana kadar basınç artarak patlar ve bu biçimde dışarı çıkarlar. [1 haftada yetişkin olurlar.] )

( Bazı bitler oldukça zararlıdır. [İnsan gövdesine yapışan bitlerin dışkılarında tifüs ve siper humması gibi hastalıklar bulunur.] )

( ... ile/ve GORİL BİTİ[Lat. PTHIRUS GORILLAE] ile yakın akrabalardır. [DNA'ları 3 milyon yıl önce ayrılmıştır.] )

( BİTOTU: Sıracagillerden, çok çeşidi bulunan ve kuzey yarımkürede yetişen bir bitki. [Lat. PEDICULARIS] | Bitlere karşı kullanılan bir özdek/madde. )

( HEADLOUSE vs./and BODY LOUSE vs./and CRAB LOUSE )

( PEDICULUS HUMANUS CAPITIS cum/et PEDICULUS HUMANUS HUMANUS cum/et PTHIRUS PUBIS )


- BA'S[Ar.] değil/yerine/= GÖNDERME, GÖNDERİLME | DİRİLTME | PEYGAMBERLİK


- BASDIRMAQ[Azr.] = GÖMMEK[Tr.]


- BAŞINA GELECEK ile/ve/||/<>/> GÖZÜNE GÖRÜNECEK


- BASTIRMAK ile/ve/<> GÖZARDI ETMEK


- BEDELİ/HARCAMAYI:
KABUL ETMEK ile/ve/<> GÖZDEN ÇIKARMAK


- BEDEN değil/yerine/= GÖVDE


- BEDİİ/BEDİİYAT/ESTETİK değil/yerine/= GÖRKEY/Lİ


- BEĞENMEMEK ile GÖZÜ TUTMAMAK


- BEKÇİ ile/ve/||/<>/< GÖZETİCİ ile/ve/||/<>/< KURTARICI (OLMAK/OLMAMAK)


- BELİRTEÇ ile GÖSTERGE


- BELİRTİ ile/ve/||/<>/> İZ ile/ve/||/<>/> İZİN İZİ ile/ve/||/<>/> GÖSTEREN


- BELLEK ile/ve GÖRÜ


- BELLEK-GÖVDE(/NEDENSEL-GÖVDE) ile/ve/değil/yerine/< GÖVDE


- BEYİN ile/ve/<> GÖZ ile/ve/<> GÖĞÜS ile/ve/<> KALP

( En iyi/güzel kıvam. [AHSEN-İ TAKVİM] )


- [ne yazık ki]
"BİLDİĞİNİ OKUMAK" ile/değil/yerine/>< GÖRDÜĞÜNÜ OKUMAK

( Gördüğünü okumaya çalışmamak/çalışmayan, bildiğini okumaya neden olur/devam eder. )


- BİLGE/LİK ve/||/<> GÖNÜLLÜ/LÜK


- BİLMEK/BİLGİ ile/ve/+/||/<> GÖRGÜ

( Görgü, aşka göredir. )

( Görgülü kuşlar, gördüğünü işler. )


- BİLMEK(İLİM):
DİL ile/ve/||/<> KALP ile/ve/||/<> GÖVDE

( Zikreden. İLE/VE/||/<> Şükreden. İLE/VE/||/<> Sabreden. )


- BİLMEK ile/ve/> GÖRMEK/"GÖRMEK"

( Bilen/anlayan görür. )

( TO KNOW vs./and/> TO SEE/"SEE" )


- BİLMÜZAKERE değil/yerine/= GÖRÜŞLEŞEREK


- BİREŞİM/TEVHİD:
AKIL ve/||/<> BEN ve/||/<> GÖNÜL


- BİRİNİ:
TANIMAK ile GÖZÜNÜ AYIR(A)MAMAK


- BİSİKLET ve/<> GÖRME ENGELLİLER


- BİSİKLET ve/<> GÖSTERİ


- BMI/BMG BODY MASS INDEX değil/yerine/= GÖVDE KÜTLE GÖSTERGESİ


- BOŞ ZAMANINDA GÖRÜŞMEK ile/değil GÖRÜŞMEK İÇİN ÖZEL ZAMAN YARATMAK


- BOSTAN değil/yerine/= GÖVERİLİK


- BOZAYI ile GÖÇ EDEN BOZAYI

( ... İLE Sonbaharda göç eden, dünyadaki tek bozayıdır.[Artvin'den, kış uykusuna yattıkları bölge olan Sarıkamış'a] )


- BOZKURT ile/değil GÖKKURT


- BUĞDAY ile GÖCE

( ... İLE Dövülmüş, kabuksuz buğday. Tarhana, bulgur yapmak için kullanılan, kabuğu soyulmuş ve kırılmış buğday. )


- BÜRÜNME ve/<>/> GÖRÜNME


- BÜTÜN ile/ve/||/<> GÖRÜNMEYEN


- CAN ile/ve/değil/||/<>/< GÖVDE/CESET


- ÇAN ile/ve ZİL ile/ve GONG


- ÇAPA ile GÖZDEMİRİ

( ... İLE Gemilerin baş tarafında bulunan, her zaman kullanılan büyük çapa. )


- ÇEKİRDEK ile/ve/||/<> GÖZE SIVISI/SİTOPLAZMA[Fr. < CYTOPLASME]/CYTOPLASM[İng.] ile/ve/||/<> PROTOPLAZMA[Fr. < PROTOPLAZMA < Yun.]

( Bir gözenin merkezini oluşturan nesnecik. | Atom çekirdeği. İLE/VE/||/<> Çekirdek dışta kalmak üzere, protoplazma yığını. İLE/VE/||/<> Yapı bakımından, çekirdek ve sitoplazmadan oluşan, yarı sıvı, saydam ve canlı gözenin metabolizma olaylarının oluştuğu yer. )


- CELESTIAL değil/yerine/= GÖK,GÖKÇE, GÖK İLE İLGİLİ


- CESARET ETMEK değil/yerine/= GÖZE ALMAK


- CESÂRET ile/ve/değil/||/<> GÖZDEN ÇIKARMAK


- CEVİZ (REÇELİ) ile/ve/değil/<> GÖVEK (REÇELİ)

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Cevizin yeşil kabuğu. )


- CİLTTE:
YEK-ŞAH ile/ve/||/<> YAZMA ile/ve/||/<> GÖMME(ŞEMSE)[SOĞUK ve MÜLEMMÂ] ile/ve/||/<> CİHAR ile/ve/||/<> EBRU ile/ve/||/<> ZER-DUA ile/ve/||/<> SİM-DÜZ ile/ve/||/<> LAKE ile/ve/||/<> ZİLBAHAR[BAKLAVA] ile/ve/||/<> MEMLÛK(KAHVERENGİ) ile/ve/||/<> SELÇUK


- ÇOK MUHABBET, TEZ AYRILIK GETİRİR ile/ve/değil/yerine/||/<> VUSLATTA, GINA VARDIR ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖZDEN IRAK/UZAK OLAN, GÖNÜLDEN DE UZAK OLUR


- ÇÖKME ile/ve GÖÇME


- ÇÖKÜK ile GÖÇÜK


- colyr.[Lat. < COLLYRIUM] değil/yerine/= GÖZ BANYOSU İÇİN ANTİSEPTİK SIVI


- CÜRET değil/yerine/= GÖZSÜZLÜK


- CÜRETKÂR değil/yerine/= GÖZSÜZ


- DARWIN'İN (")İSABETLİLİĞİ("):
ZİHİN İÇİN ile/değil GÖVDE İÇİN


- DAYANÇ'TA/SABIR'DA:
METÂNET ile HOŞGÖRÜ ile DUA ile GÖZYAŞI ile HASRET ile AŞK

( Acıya sabredersek. İLE Kişilere sabredersek. İLE Dileğe sabredersek. İLE Duygulara sabredersek. İLE Özleme sabredersek. İLE Sevgiye sabredersek. )

( Madem görüyorsunuz... O zaman, hoşgörün!
[Âşık Veysel] )


- DAYANIKLILIK ve/||/<> GÖNÜL FERAHLIĞI ve/||/<> MERHAMET ve/||/<> SABIR

( Daha yüksek bir terbiye yoktur. VE/||/<> Daha büyük bir mutluluk yoktur. VE/||/<> Daha kutsal bir görev yoktur. VE/||/<> Daha etkili bir güç yoktur. )


- DEBDEBELİ/HAŞMETLİ/İHTİŞAMLI/MUHTEŞEM/ŞAŞAALI/ŞATAFATLI/HACCAL/TANTANALI/LÜKS değil/yerine/= GÖRKLÜ/GÖRKEMLİ/GÖSTERİŞLİ/IŞIGÖRKLÜ/İRİGÖRKLÜ


- DEFERENT[İng.] değil/yerine/= GÖTÜRGEN


- DEFİNE değil/yerine/= GÖMÜ


- DEĞİŞKEN/LİK ile/ve GÖRELİ/LİK

( VARIABLE/VARIATION vs./and RELATIVE/NESS )


- DELİ ile GÖZÜKARA


- DELİK ile GÖZENEK

( HOLE vs. PORE )


- DENEY ile/ve GÖZLEM

( EXPERIMENT vs. OBSERVATION )


- DENEYEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖZLEMLEYEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DİNLEYEN

( "Aptal/ahmak". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< "Yarı akıllı". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Akıllı. )

( DİNLEYEN, DİNLENİR [DİNLEYENİ, DİNLERLER]
DİNLEYEN, DİNLENİR [DİNLEYEN, RAHAT EDER]
DİNLEYEN, DİNLENİR [DİNLEYEN, DİN SAHİBİ OLUR] )


- DENEYİM YAŞAYAN BENLİK ile/ve/<> GÖZLEMLEYEN BENLİK

( Yoğun bir deneyim yaşayan kişi, güven ve cesâret yayar. )

( Gerçek benliğin bulunabilmesi için sahte olanın terk edilmesi zorunludur. )

( Düşüncelerinizi, duygularınızı, sözlerinizi ve eylemlerinizi gözleyin. )

( A man who is intense in his experience will radiate confidence and courage.
The false self must be abandoned before the real self can be found.
Watch over your thoughts, feelings, words and actions. )

( SELF IN EXPERIENCE vs./and/<> SELF IN OBSERVATION )


- DENEYİMLEMEK ile/ve/<> GÖZLEMLEMEK


- DENİZ FOKU ile/ve GÖL FOKU

( ... İLE/VE Sadece Baykal Gölü'nde yaşar. )


- DEVİR/DEVİR TESLİM değil/yerine/= GÖREV GEÇİŞ


- DİKKAT ETMEK değil/yerine/= GÖZEÇLEMEK


- DİKKAT değil/yerine/= GÖZEÇ


- DİKKATE ALMAK ile/ve/<> GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK


- DİKKATE ŞAYAN değil/yerine/= GÖZECE DEĞER


- DİKKATİNİ TOPLAMAK/KONSANTRE OLMAK değil/yerine/= GÖZEÇLENMEK/YOĞUNLAŞMAK


- DİL[Fars.] ve/= GÖNÜL


- DİL ile/ve GÖSTERGE


- İNKÂR:
DİLDE ile/ve/değil/||/<>/< GÖZDE

( "İnkâr edilen". İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Dilin, inkâr ettiği inkâr edilen. )


- DİNLENME:
GÖVDEDE ile/ve/||/<> BEYİNDE ile/ve/||/<> GÖNÜLDE

( Uzanarak. İLE/VE/||/<> Uyuyarak. İLE/VE/||/<> Paylaşarak![Aynı zaman ve mekânda, aynı durumları paylaşarak!] [Söyleşerek DEĞİL susuşabilerek!] )


- DİREK ile/değil GÖNDER

( ... İLE/DEĞİL Bayrak çekilen direk. | Üvendire. | Kayık ve yelkenli gemilere yön vermeye yarayan, ucunda metal olan ağaç sopa. )


- DİŞ ile GÖZDİŞİ

( ... İLE Üst çenedeki köpekdişlerinden her biri. )


- DİŞİL KURBAĞA ile GOLYAT KURBAĞASI

( Çoğunlukla ses çıkarmazlar. İLE Hiç ses çıkarmaz. Dilsizdir. En büyük kurbağadır. )

( Kurbağalarda her tür kendi frekansını seçer. Dişi kurbağalar sadece kendi türlerinin çıkardığı seslere kulak kesilirler. )

( AMPLEXUS: Kurbağaların çiftleşme pozisyonuna verilen ad. [Bazı eriller, kendilerini dişiye kenetlemek için yapışkanlı "çiftleşme tamponları" geliştirirler.][Bazen azgın bir eril kurbağanın, ölü bir balığa kenetlendiği bile görülür]
Öteki dillerde VIRAK VIRAK[Türkçe'de]: * RIBBIT[Amerika'da] (Tüm kurbağaların bu sesi çıkardıkları yaygındır fakat sadece Hollywood'da yaşayan Pasifik Ağaç Kurbağası[Lat. HYLA REGILLA]'nın çıkardığı bir sestir. )


- DIŞLAMAK ile GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK

( TO EXCLUDE vs. TO PRETEND NOT TO SEE/TO TURN A BLIND EYE )


- DOĞA:
VAROLUŞSAL ile/ve GÖRÜNGÜ


- DOĞAN ile GÖKDOĞAN

( ... İLE Geniş omuzları vardır. Kuyruk sokumu geniş ve açık renk, kanatları uçlara doğru sivri ve çapa biçimindedir. )

( ... İLE Her türlü kayalık alanlarda yaşarlar. [Genellikle kaya çıkıntılarında, nadiren de ağaçlarda ve yapılarda yuva yaparlar.] )

( ... İLE Dünyanın en hızlı uçan kuşudur. [Gökyüzünde, dalış sırasında 360 km./saat hıza ulaşabilir.] )

( ... vs. PEREGRINE )

( ... cum FALCO PEREGRINUS )


- DOKUNMA COŞKUSU/TUTKUSU ile/ve/değil/yerine/<> GÖRME COŞKUSU/TUTKUSU


- DOKUNULABİLİR/LER ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖZLE(MLE)NEBİLİR/LER

( MELMÛS[< LEMS | çoğ. MELÂMÎS] ile/ve MERSÛD[< RASAD] )


- DÖRT İSTEK:
AÇGÖZLÜLÜK ile/ve/||/<>/> ÇEKİŞME ile/ve/||/<>/> GÖSTERİŞ ile/ve/||/<>/> GÜÇ TUTKUSU


- DURUM ile/ve GÖRÜNTÜ

( STATE/SITUATION vs./and SPECTRE/PHANTOM/PHENOMENON )


- DURUMDAN/HALDEN ANLAMAK ve/||/<> GÖNÜL KIRMAMAK


- DÜŞÜNMEK ve/||/=/<> GÖRMEK

( DÜŞÜNMEK: Görmeyi, yeniden ve tekrar tekrar öğrenmek. )


- DÜŞÜNMENİN/KONUŞMANIN (OLASI) SONUÇLARINI:
"ÖNGÖRMEK" ile/ve/değil/yerine/<> "GÖZE ALMAK"


- DUT AĞACI ile/ve GÖLGE DUTU AĞACI


- ECC/EXTRACORPOREAL CIRCULATION[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI DOLAŞIM


- EDEP/TERBİYE değil/yerine/= GÖRGÜ/İNCELİK/İYİ KILINÇ


- EFERENT/EFFERENT[İng.] değil/yerine/= GÖTÜRGEN


- EĞİTİM ile/ve/||/<> GÖRGÜ


- EHL-İ DİL ile/ve/>/değil/yerine GÖNÜL EHLİ


- EKMEK ile GOLOT

( ... İLE Küçük, somun ekmek. )

( ... İLE Gümüşhane'de, verilen adı. )


- EKMO/ECMO EKSTRAKORPORAL MEMBRAN OKSİJENLENME/EXTRACORPOREAL MEMBRANE OXYGENATION[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI OKSİJENLENME


- EKSEN ile GÖKEKSENİ

( ... İLE İki ucu, sonsuza uzatılmış olarak düşünülen yer ekseni. | Günlük devinmede, yıldızların çevresindeki eksen. )


- EKSTAKORPORAL SİRKÜLASYON/EXTRACORPOREAL CIRCULATION[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI DOLAŞIM


- EKSTRAKORPORAL/EXTRACORPOREAL[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI


- EKSTRASELÜLER/EXTRACELLULAR[İng.] değil/yerine/= GÖZE DIŞI


- EL ile/ve DİL ile/ve GÖZ

( 3 "KALEM" )


- EL ve GÖZ

( COVID-19 relief for businesses Message: Hi, Due to the current economic crisis, we're on a mission to help businesses. If you could benefit from having more visitors on your website, we can help you immediately: https://keywordtraffic.top/up/?=farklar.net Because of COVID-19, we're offering a completely free trial, with the option to receive an additional 5,000-30,000 targeted visitors per month if you decide to keep going. Katie Dematto Targeted Visitor Specialist Keyword Traffic Club 410 E Santa Clara Street Unit #814 San Jose, CA 95113 If you are unintersted in this type of marketing: https://keywordtraffic.top/unsubscribe.php/?site=farklar.net )


- ELBETTE ile/ve/||/<> GÖRÜNDÜĞÜ/BİLİNDİĞİ GİBİ


- ELEKTROMANYETİK ÇEŞİTLİLİK ile/ve/||/<> GÖRÜNÜR ÇEŞİTLİLİK

( Tüm elektromanyetik dalga boylarını kapsayan yelpaze. İLE/VE/||/<> İnsan gözüyle görülebilen elektromanyetik dalga boylarını kapsayan yelpaze. )


- ELEKTROOKÜLOGRAM/ELECTROOCULOGRAM[İng.] değil/yerine/= GÖZ ELEKTRİK ÇİZGESİ


- ELEŞTİRİ:
REDDETMEK değil/yerine/>< GÖZDEN GEÇİRMEK


- ELİNİ/AYAĞINI/BAŞINI KIR fakat GÖNÜL KIRMA!


- EMPRİZM:
DUYUCULUK ile/ve/değil/||/<>/< GÖRGÜCÜLÜK


- ENDİKATÖR/İNDİKATÖR/INDICATOR[İng.] değil/yerine/= GÖSTERGE, BELİRTEÇ,


- ENDOPLAZMİK RETİKULUM ile GOLGİ AYGITI

( Gözede protein ve lipid sentezinin yapıldığı organel. İLE Gözede proteinlerin işlenmesi ve paketlenmesinde görev alan organel. )


- ENDOSITOZ/ENDOCYTOSIS[İng.] değil/yerine/= GÖZEİÇİ ALIM


- EŞİK ile/ve GÖZERİMİ/UFUK

( THRESHOLD, EDGE vs./and HORIZON )


- EŞKAL/SURET/FİZİK değil/yerine/= GÖRÜNÜŞ/BİÇİM


- EŞKALİNİ TARİF ETMEK değil/yerine/= GÖRÜNÜŞÜNÜ TANIMLAMAK


- ESL/EXTRACORPOREAL SHOCKWAVE LITHOTRIPSY[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI ŞOK DALGASIYLA TAŞ KIRIMI


- ESTETİK değil/yerine/= GÖRKEYSEL


- ESWL/EXTRACORPOREAL SHOCK WAVE LITHOTRIPSY[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI ŞOK DALGASIYLA TAŞ KIRIMI


- EYELINER[İng.] değil/yerine/= GÖZ KALEMİ


- EYLE! ve/||/<> GÖSTER! ve/||/<> KANITLA!

( Konuşmak yerine. VE/||/<> Söylemek yerine. VE/||/<> Söz vermek yerine. )

( Instead of talk! AND/||/<> Instead of say! AND/||/<> Instead of promise! )

( ACT! and/||/<> SHOW! and/||/<> PROVE! )


- EYTİŞİM(DİYALEKTİK) ve/||/<> GÖRELİLİK ve/||/<> HOLOGRAFİK EVREN ve/||/<> SİBERNETİK ve/||/<> KUVANTUM


- FAGOSITOZ/PHAGOCYTOSIS[İng.] değil/yerine/= GÖZE YUTUMU


- FARK/LAR:
NESNEDE ile/ve/değil/||/<> GÖZLEMDE/KEŞİFTE


- FELSEFE ve SANAT ve GÖRELİLİK


- FELSEFİ GÖRÜŞ/LER ile/ve GÖRELİ FELSEFÎ GÖRÜŞ/LER


- FENOMEN değil/yerine/= GÖRÜNGÜ


- FOTOSENTEZ ile GÖZE/SEL SOLUNUM

( Bitkilerin güneş ışığını kullanarak besin üretmesi ya da üretme süreci. İLE Gözelerin enerji üretme süreci. Besinleri moleküllerden enerjiye dönüştürme süreci. )


- GAİP/GAİB değil/yerine/= GÖRÜNMEZ


- GALAKSİ değil/yerine GÖKADA


- GEDİZ ile/değil GÖRDES


- GELENEK ile/ve/değil/<> GÖRENEK

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Bir şeyi, eskiden beri görüldüğü gibi yapma alışkanlığı. )


- GEOMETRİ ve/||/<> GONİOMETRİ[SİNÜS, COSİNÜS[TAMÂM-I CEYB], TANJANT[TANGENS], COTANJANT[COTENGENS]]

(

SİNÜS
GRAD
0
10
20
30
40
50
60
 
0

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

21

22

23

24

25

26

27

28

29

30

31

32

33

34

35

36

37

38

39

40

41

42

43

44
0.00000

0.01745

0.03490

0.05234

0.06976

0.08716

0.10453

0.12187

0.13917

0.15643

0.17365

0.19081

0.20791

0.22495

0.24192

0.25882

0.27564

0.29237

0.80902

0.32557

0.34202

0.35837

0.37461

0.39073

0.40674

0.42262

0.43837

0.45899

0.46947

0.48481

0.50000

0.51504

0.52992

0.54484

0.55919

0.57358

0.58779

0.60182

0.61560

0.62932

0.64279

0.65606

0.66913

0.68200

0.69466
0.00291

0.02036

0.03781

0.05524

0.07266

0.09005

0.10742

0.12476

0.14205

0.15931

0.17937

0.19366

0.21076

0.22778

0.24474

0.26163

0.27843

0.29515

0.31178

0.32832

0.34475

0.36108

0.37730

0.39341

0.40939

0.42525

0.44098

0.45658

0.47204

0.48735

0.50252

0.51753

0.53238

0.54708

0.56160

0.47596

0.59014

0.60414

0.61795

0.63158

0.64501

0.65825

0.67129

0.68412

0.69675
0.00582

0.02327

0.04071

0.05814

0.07556

0.09295

0.11031

0.12764

0.14493

0.16218

0.17937

0.19652

0.21360

0.23062

0.24756

0.26443

0.28123

0.29793

0.31454

0.33106

0.34748

0.36379

0.37999

0.39608

0.41204

0.42788

0.44359

0.45917

0.47460

0.48989

0.50503

0.52002

0.53484

0.54951

0.56401

0.57833

0.59248

0.60645

0.62024

0.63383

0.64723

0.66044

0.67344

0.68624

0.69883
0.00873

0.02618

0.04362

0.06105

0.07846

0.09585

0.11320

0.13053

0.14781

0.16505

0.18224

0.19937

0.21644

0.23345

0.25038

0.26724

0.28402

0.30071

0.31730

0.33381

0.35021

0.36650

0.38268

0.39875

0.41469

0.43051

0.44620

0.46175

0.47716

0.49242

0.50754

0.52250

0.53730

0.55194

0.56641

0.58070

0.59482

0.60876

0.62251

0.63608

0.64945

0.66262

0.67559

0.68835

0.70091
0.01164

0.02908

0.04653

0.06395

0.08136

0.09874

0.11609

0.13341

0.15069

0.16792

0.18509

0.20222

0.21928

0.23627

0.25320

0.27004

0.28680

0.30348

0.32006

0.33655

0.35293

0.36921

0.38537

0.40142

0.41734

0.43313

0.44880

0.46433

0.47971

0.49495

0.51004

0.52498

0.53975

0.55436

0.56880

0.58307

0.59716

0.61107

0.62479

0.63832

0.65166

0.66480

0.67773

0.69046

0.70298
0.01454

0.03199

0.04943

0.06685

0.08426

0.10164

0.11898

0.13629

0.15356

0.17078

0.18795

0.20507

0.22212

0.23910

0.25601

0.27284

0.28959

0.30625

0.32282

0.33929

0.35565

0.37191

0.38805

0.40408

0.41998

0.43575

0.45140

0.45690

0.48226

0.49743

0.51254

0.52745

0.54220

0.55678

0.57119

0.58543

0.59949

0.61337

0.62706

0.64056

0.65386

0.66697

0.67987

0.69256

0.70505
0.01745

0.03490

0.05234

0.06976

0.08716

0.10453

0.12187

0.13917

0.15643

0.17365

0.19081

0.20791

0.22495

0.24192

0.25882

0.27564

0.29237

0.30902

0.32557

0.34202

0.35837

0.37461

0.39073

0.40674

0.42262

0.43837

0.45399

0.46947

0.48481

0.50000

0.51504

0.52992

0.54464

055919

0.57358

0.58779

0.60182

0.61566

0.62932

0.64279

0.65606

0.66913

0.68200

0.69466

0.70711
89

88

87

86

85

84

83

82

81

80

79

78

77

76

75

74

73

72

71

70

69

68

67

66

65

64

63

62

61

60

59

58

57

56

55

54

53

52

51

50

49

48

47

46

45
 
60
50
40
30
20
10
0
GRAD
COSİNÜS
COSİNÜS
GRAD
0
10
20
30
40
50
60
 
0

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

21

22

23

24

25

26

27

28

29

30

31

32

33

34

35

36

37

38

39

40

41

42

43

44
1.00000

0.99985

0.99939

0.99863

0.99756

0.99619

0.99452

0.99255

0.99027

0.98769

0.98481

0.98163

0.97815

0.97437

0.97030

0.96593

0.96126

0.95830

0.95106

0.94552

0.93969

0.93358

0.92718

0.92050

0.91355

0.90631

89879

0.89101

0.88295

0.87462

0.86603

0.85717

0.84805

0.83867

0.82904

0.81915

0.80902

0.79864

0.78801

0.77715

0.76604

0.75471

0.74314

0.73135

0.71934
1.00000

0.99979

0.99929

0.99847

0.99736

0.99594

0.99421

0.99219

0.98986

0.98723

0.98430

0.98107

0.97754

0.97371

0.96959

0.96517

0.96046

0.95545

0.95015

0.94457

0.93869

0.93253

0.92609

0.91936

0.91236

0.90507

0.89752

0.88968

0.88158

0.87321

0.86457

0.85567

0.84560

0.83708

0.82741

0.81748

0.80730

0.79688

0.78622

0.77531

0.76417

0.75280

0.74120

0.72937

0.71732
0.99998

0.99973

0.99917

0.99831

0.99714

0.99567

0.99390

0.99182

0.98944

0.98676

0.98378

0.98050

0.97692

0.97304

0.96887

0.96440

0.95964

0.95459

0.94924

0.94361

0.93769

0.93148

0.92499

0.91822

0.91116

0.90383

0.89623

0.88835

0.88020

0.74178

0.86310

0.85416

0.84495

0.83549

0.82577

0.81580

0.80558

0.79512

0.78442

0.77347

0.76229

0.75088

0.73924

0.72737

0.71529
0.99996

0.99966

0.99905

0.99813

0.99692

0.99540

0.99357

0.99144

0.98902

0.98629

0.92325

0.97992

0.97630

0.97237

0.96815

0.96363

0.95882

0.95372

0.98432

0.94264

0.93667

0.93042

0.92388

0.91706

0.90996

0.90259

0.89493

0.88701

0.87882

0.87036

0.86163

0.85264

0.84339

0.83389

0.84213

0.81412

0.80386

0.79335

0.78261

0.77162

0.76041

0.74896

0.73728

0.72537

0.71325
0.99993

0.99958

0.99892

0.99795

0.99668

0.99511

0.99324

0.99106

0.98858

0.98580

0.98272

0.97934

0.97566

0.97169

0.96742

0.96285

0.95799

0.95284

0.94740

0.94167

0.93565

0.92935

0.92276

0.91590

0.90875

0.90133

0.89363

0.88566

0.87743

0.86892

0.86015

0.85112

0.84182

0.83228

0.82248

0.81242

0.80212

0.79158

0.78079

0.76977

0.75851

0.74703

0.73531

0.72337

0.71121
0.99989

0.99949

0.99878

0.99778

0.99644

0.99482

0.99290

0.99867

0.98814

0.98531

0.98213

0.97875

0.97502

0.97100

0.96667

0.96206

0.95716

0.95195

0.94646

0.94068

0.93462

0.92827

0.92164

0.91472

0.90753

0.90007

0.89232

0.88431

0.87603

0.86748

0.85865

0.84959

0.84025

0.83066

0.82082

0.81072

0.80038

0.78980

0.77897

0.76791

0.75661

0.74509

0.73333

0.72136

0.70916
0.99985

0.99989

0.99869

0.99756

0.99619

0.99452

0.99255

0.99027

0.98769

0.98481

0.98163

0.97815

0.97437

0.97030

0.96593

0.96126

0.95630

0.95106

0.94552

0.93969

0.93358

0.92718

0.92050

0.91355

0.90631

0.89879

0.89101

0.88295

0.87462

0.86603

0.85717

0.84805

0.83867

0.82904

0.81915

0.80902

0.79864

0.78801

0.77715

0.76604

0.75471

0.74314

0.73135

0.71934

0.70711
89

88

87

86

85

84

83

82

81

80

79

78

77

76

75

74

73

72

71

70

69

68

67

66

65

64

63

62

61

60

59

58

57

56

55

54

53

52

51

50

49

48

47

46

45
 
60
50
40
30
20
10
0
GRAD
SİNÜS
TANGENS
GRAD
0
10
20
30
40
50
60
 
0

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

21

22

23

24

25

26

27

28

29

30

31

32

33

34

35

36

37

38

39

40

41

42

43

44
0.00000

0.01746

0.03492

0.05241

0.08998

0.08749

0.15010

0.12278

0.14054

0.15838

0.17633

0.19438

0.21256

0.23087

0.24988

0.26795

0.28875

0.30573

0.32492

0.34433

0.36397

0.38386

0.40403

0.42447

0.44523

0.46631

0.48773

0.50953

0.53171

0.55431

0.57735

0.60086

0.62487

0.64941

0.67451

0.70021

0.72654

0.75355

0.78129

0.80976

0.83910

0.86929

0.90040

0.93252

0.96569
0.00291

0.02036

0.03783

0.05533

0.07285

0.09642

0.10805

0.12574

0.14351

0.16137

0.17933

0.19740

0.21560

0.23393

0.25242

0.27107

0.28990

0.30891

0.32814

0.34758

0.36727

0.38721

0.40741

0.42791

0.44872

0.46985

0.49134

0.51320

0.53545

0.55812

0.58124

0.60483

0.62892

0.65355

0.67875

0.70455

0.73100

0.75812

0.78598

0.81461

0.84407

0.87441

0.90569

0.93797

0.97133
0.00582

0.02328

0.04075

0.05824

0.07578

0.09335

0.11099

0.12869

0.14648

0.16435

0.18233

0.20042

0.21864

0.23700

0.25552

0.27419

0.29305

0.31210

0.33136

0.35085

0.37057

0.39055

0.41081

0.43136

0.45222

0.47341

0.49495

0.51688

0.53920

0.56194

0.58513

0.60881

0.63299

0.65771

0.68301

0.70891

0.73547

0.76272

0.79070

0.81946

0.84906

0.87955

0.91099

0.94345

0.97700
0.00873

0.02619

0.04366

0.06116

0.07870

0.09629

0.11394

0.13165

0.14945

0.16734

0.18534

0.20345

0.22169

0.21008

0.25862

0.27732

0.29621

0.34530

0.33460

0.35412

0.37388

0.39391

0.41421

0.43481

0.45573

0.47698

0.49858

0.52057

0.54296

0.56577

0.58905

0.61280

0.63707

0.66189

0.68728

0.71329

0.73996

0.76733

0.79544

0.82434

0.95408

0.88473

0.91633

0.94896

0.98270
0.01164

0.02910

0.04658

0.06408

0.08163

0.09923

0.11688

0.13461

0.15243

0.17033

0.18835

0.20648

0.22475

0.24316

0.26172

0.28046

0.29938

0.31850

0.33783

0.35740

0.37720

0.39727

0.41763

0.43828

0.45924

0.48055

0.50222

0.52427

0.54673

0.56962

0.59297

0.61681

0.64117

0.66608

0.69157

0.71769

0.74447

0.77196

0.80020

0.82923

0.85912

0.88992

0.92170

0.95451

0.98843
0.01455

0.03201

0.04949

0.06700

0.08456

0.10216

0.11983

0.13758

0.15540

0.17333

0.19136

0.20952

0.22881

0.24624

0.26483

0.28360

0.30255

0.32171

0.34108

0.36068

0.38053

0.40065

0.42105

0.44175

0.46277

0.48414

0.50587

0.52798

0.55051

0.57348

0.59691

0.62083

0.64528

0.67028

0.69588

0.72211

0.74900

0.77661

0.80498

0.83415

0.86419

0.89515

0.97209

0.96008

0.99420
0.01746

0.03492

0.05241

0.06993

0.08749

0.10510

0.12278

0.14054

0.15338

0.17633

0.19438

0.21256

0.23087

0.24933

0.26795

0.28675

0.30573

0.32492

0.34488

0.36397

0.38386

0.40403

0.42447

0.44523

0.46631

0.48773

0.50953

0.53171

0.55431

0.57735

0.60086

0.62487

0.64941

0.67451

0.70021

0.72654

0.75355

0.78129

0.80978

0.83910

0.86929

0.90040

0.93252

0.96569

1.00000
89

88

87

86

85

84

83

82

81

80

79

78

77

76

75

74

73

72

71

70

69

68

67

66

65

64

63

62

61

60

59

58

57

56

55

54

53

52

51

50

49

48

47

46

45
 
60
50
40
30
20
10
0
GRAD
COTANGENS
COTANGENS
GRAD
0
10
20
30
40
50
60
 
0

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

21

22

23

24

25

26

27

28

29

30

31

32

33

34

35

36

37

38

39

40

41

42

43

44
~

57.28996

28.63625

19.08114

14.30067

11.43005

9.51436

8.14435

7.11537

6.31375

5.67128

5.14455

4.70463

4.33148

4.01078

3.73205

3.48741

3.27085

3.07768

2.90421

2.74748

2.60509

2.47509

2.35585

2.24604

2.14451

2.05030

1.96261

1.88073

1.80405

1.73205

1.66428

1.60033

1.58987

1.48256

1.42815

1.37638

1.32704

1.27994

1.23490

1.19175

1.15037

1.11061

1.07237

1.03553
343.77371

49.10388

26.43160

18.07498

13.72674

11.05943

9.25530

7.95302

6.96823

6.19703

5.57638

5.06584

4.63825

4.27471

3.96165

3.68909

3.44951

3.23714

3.04749

2.87700

2.72281

2.58261

2.45451

2.33693

2.22857

2.12832

2.03526

1.94858

1.86760

1.79174

1.72047

1.65337

1.59002

1.53010

1.47330

1.41934

1.36800

1.31904

1.27230

1.22758

1.18474

1.14363

1.10414

1.06613

1.02952
171.88540

42.96408

24.54176

17.16934

13.19688

10.71191

9.00983

7.77035

6.82694

6.08444

5.48451

4.98940

4.57363

4.21933

3.91364

3.64705

3.41236

3.20406

3.01783

2.85023

2.69853

2.53865

2.43422

2.31826

2.21132

2.11233

2.02039

1.93470

1.85462

1.77955

1.70901

1.64256

1.57981

1.52043

1.40411

1.41061

1.35968

1.31110

1.26471

1.22031

1.17777

1.13694

1.09770

1.05994

1.02355
114.58865

38.18846

22.90377

16.34986

12.70621

10.38540

8.77689

7.59575

6.69116

5.97576

5.39552

4.91516

4.51071

4.16530

3.86671

3.60588

3.37594

3.17159

2.98869

2.82391

2.67462

2.53865

2.41421

2.29984

2.19430

2.09654

2.00569

1.92098

1.84177

1.76749

1.69766

1.63185

1.56969

1.51084

1.45501

1.40195

1.35142

1.30323

1.25717

1.21310

1.17085

1.13029

1.09131

1.05378

1.01761
85.93979

34.36777

21.47040

15.60478

11.25051

10.07803

8.55555

7.42871

6.56055

5.87080

5.30928

4.84300

4.44942

4.11256

3.82083

3.56557

3.34023

3.13972

2.96004

2.79802

2.65109

2.51715

2.39449

2.28167

2.17749

2.08094

1.99116

1.90741

1.82906

1.75556

1.68643

1.62125

1.55966

1.50133

1.44598

1.39336

1.34323

1.29541

1.24969

1.25093

1.16398

1.12369

1.08496

1.04766

1.01170
68.75009

31.24158

20.20555

14.92442

11.82617

9.78817

8.34496

7.26873

6.43484

4.76937

5.22566

4.77286

4.38969

4.06107

3.77595

3.52609

3.30521

3.10842

2.93189

2.77254

2.62791

2.49597

2.37504

2.26374

2.16090

2.06553

1.97680

1.89400

1.81649

1.74375

1.67530

1.61074

1.54972

1.49190

1.43703

1.38484

1.33511

1.28764

1.24227

1.19882

1.15715

1.11713

1.07864

1.04158

1.00583
57.28996

28.63625

19.08114

14.30067

11.43005

9.51436

8.14435

7.11537

6.31375

5.67128

5.14455

4.70463

4.33148

4.01078

3.73205

3.48741

3.27085

3.07768

2.90421

2.74748

2.60509

2.47509

2.35585

2.24604

2.14451

2.05030

1.96261

1.88073

1.80405

1.73205

1.66428

1.60033

1.53987

1.48256

1.42815

1.37638

1.32704

1.27994

1.23490

1.19175

1.15037

1.11061

1.07237

1.03553

1.00000
89

88

87

86

85

84

83

82

81

80

79

78

77

76

75

74

73

72

71

70

69

68

67

66

65

64

63

62

61

60

59

58

57

56

55

54

53

52

51

50

49

48

47

46

45
 
60
50
40
30
20
10
0
GRAD
TANGENS
TRİGONOMETRİK İŞLEVLER
AÇI
AÇI
AÇI
AÇI
DERECE
RADYAN
SİNÜS
COSİNÜS
TANJANT
DERECE
RADYAN
SİNÜS
COSİNÜS
TANJANT
0

1

2

3

4

5
0. 000

. 017

. 035

. 052

. 070

. 087
0. 000

. 018

. 035

. 052

. 070

. 087
1. 000

1. 000

0. 999

. 999

. 998

. 996
0. 000

0. 018

. 035

. 052

. 070

. 088
46

47

48

49

50
0. 803

. 820

. 838

. 855

. 873
0. 719

. 731

. 743

. 755

. 766
0. 695

. 682

. 669

. 656

. 643
1. 036

1. 072

1. 111

1. 150

1. 192
6

7

8

9

10
. 105

. 122

. 140

. 157

. 175
. 105

. 122

. 139

. 156

. 174
. 995

. 993

. 990

. 988

. 985
. 105

. 123

. 141

. 158

. 176
51

52

53

54

55
. 890

. 908

. 925

. 942

. 960
. 777

. 788

. 799

. 809

. 819
. 629

. 616

. 602

. 588

. 574
1. 235

1. 280

1. 327

1. 376

1. 428
11

12

13

14

15
. 192

. 209

. 227

. 244

. 262
. 191

. 208

. 225

. 242

. 259
. 982

. 978

. 974

. 970

. 966
. 194

. 213

. 231

. 249

. 268
56

57

58

59

60
. 977

. 995

1. 012

1. 030

1. 047
. 829

. 839

. 848

. 857

. 866
. 559

. 545

. 530

. 515

. 500
1. 483

1. 540

1. 600

1. 664

1. 732
16

17

18

19

20
. 279

. 297

. 314

. 332

. 349
. 276

. 292

. 309

. 326

. 342
. 961

. 956

. 951

. 946

. 940
. 287

. 306

. 325

. 344

. 364
61

62

63

64

65
1. 065

1. 082

1. 100

1. 117

1. 134
. 875

. 883

. 891

. 899

. 906
. 485

. 470

. 454

. 438

. 423
1. 804

1. 881

1. 963

2. 050

2. 145
21

22

23

24

25
. 367

. 384

. 401

. 419

. 436
. 358

. 375

. 391

. 407

. 423
. 934

. 927

. 921

. 914

. 906
. 384

. 404

. 425

. 445

. 466
66

67

68

69

70
1. 152

1. 169

1. 187

1. 204

1. 222
. 914

. 921

. 927

. 934

. 940
. 407

. 391

. 375

. 358

. 342
2. 246

2. 356

2. 475

2. 605

2. 747
26

27

28

29

30
. 454

. 471

. 489

. 506

. 524
. 438

. 454

. 470

. 485

. 500
. 889

. 891

. 883

. 875

. 866
. 488

. 510

. 532

. 554

. 577
71

72

73

74

75
1. 239

1. 257

1. 274

1. 292

1. 309
. 946

. 951

. 956

. 961

. 966
. 326

. 309

. 292

. 276

. 259
2. 904

3. 078

3. 271

3. 487

3. 732
31

32

33

34

35
. 541

. 559

. 576

. 593

. 611
. 515

. 530

. 545

. 559

. 574
. 857

. 848

. 839

. 829

. 819
. 601

. 625

. 649

. 675

. 700
76

77

78

79

80
1. 326

1. 344

1. 361

1. 379

1. 396
. 970

. 974

. 978

. 982

. 985
. 242

. 225

. 208

. 191

. 174
4. 011

4. 331

4. 705

5. 145

5. 671
36

37

38

39

40
. 628

. 646

. 663

. 681

. 698
. 588

. 602

. 616

. 629

. 643
. 809

. 799

. 788

. 777

. 766
. 727

. 754

. 781

. 810

. 839
81

82

83

84

85
1. 414

1. 431

1. 449

1. 466

1. 484
. 988

. 990

. 993

. 995

. 996
. 156

. 139

. 122

. 105

. 087
6. 314

7. 115

8. 144

9. 514

11. 43
41

42

43

44

45
. 716

. 733

. 751

. 768

. 785
. 658

. 669

. 682

. 695

. 707
. 755

. 743

. 731

. 719

. 707
. 869

. 900

. 933

. 966

1. 000
86

87

88

89

90
1. 501

1. 518

1. 536

1. 553

1. 571
. 998

. 999

. 999

1. 000

1. 000
. 070

. 052

. 035

. 018

. 000
14. 30

19. 08

28. 64

57. 29

~
)

( SİNÜS: Trigonometrik bir çember üzerine taşınmış bir yayın ucunun ve bu yaya karşılık olan merkez açısının ordinatı. | KOSİNÜS: Tümler açının sinüsü. | TANJANT: Başka bir çizgiye, eğriye ya da yüzeye dokunan fakat onu kesmeyen çizgi, eğri ya da yüzey. | Bir şeye yalnız bir noktada değen. | KOTANJANT: Bir dik üçgende, komşu kenarın, karşı kenara oranı. )

( )


- MUTLULUK:
GERÇEK ile/ve/||/<> GÖRELİ


- GERÇEKLİK ile/ve/<>/değil/yerine GÖRÜNÜŞ

( Düzen vardır. İLE/VE/<>/DEĞİL/YERİNE Düzen yoktur. )

( Kişinin durduğu yere göre değişir. )

( Suda dans eden ay suda görünür, ama onun nedeni su değil, gökteki aydır. )

( Dünya size, karşı konulmaz biçimde gerçek görünür, çünkü her an onu düşünmektesiniz; onu düşünmeyi bırakın, o sis içinde eriyip gidecektir. )

( Berrak görebilmeniz için zihniniz saf ve bağımlılıktan yoksun olmalıdır. )

( Sadece söze dayanan kanı yeterli değildir. Ancak katı gerçekler, kişinin, kendi hakkında kurduğu imajın hiçbir şey ifade etmediğini gösterebilir. )

( Kendiniz olduğuna inandığınız varolana bakın ve anımsayın - siz, gördüğünüz değilsiniz. )

( Kendi gerçeğinizi kendi bulduğunuzca, içtenlikle yaşayın. )

( Hareket eden'in içinde devinimsiz olan'ı, değişenin içinde değişmez olanı ayırt edebilmeyi öğrenelim, ta ki tüm farkların sadece görünüşte olduğunu ve birliğin gerçek olduğunu idrak edinceye kadar. )

( Gerçeklik, dönüştürülmesi olanaklı olandır. )

( )

( PHENOMENON instead of REALITY
Changes indepence of the position of the person.
The moon dancing on the water is seen in the water, but it is caused by the moon in the sky and not by the water.
The world appears to you so overwhelmingly real, because you think of it all the time; cease thinking of it and it will dissolve into thin mist.
To see clearly, your mind must be pure and unattached.
Mere verbal conviction is not enough. Hard facts alone can show the absolute nothingness of the self-image.
Look at the being you believe you are and remember - you are not what you see.
Earnestly live your truth as you have found it.
Learn to distinguish the immovable in the movable, the unchanging in the changing, till you realise that all differences are in appearance only and oneness is a fact.
The moon dancing on the water is seen in the water, but it is caused by the moon in the sky and not by the water. )

( ŞE'NİYYET[< ŞE'NÎ: Gerçek] ile/ve/<>/değil/yerine KİSVET[çoğ. KÜSÂ][KİSVE değil!]: Elbise. | Özel kıyafet. | Kisbet, yağlı güreş yapan pehlivanların giydikleri paçalı meşin pantolon. | Bir kimsenin/şeyin dış görünüşü. )

( [not] REALITY vs./and/<>/but PHENOMENON )

( RÉALITÉ avec/et/<> ASPECT )


- GEREĞİ ile/değil GÖSTERGESİ


- GEREKLİLİK/ZORUNLULUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖNÜLLÜLÜK


- GETİRİ/LER ile/ve GÖTÜRÜ/LER


- GEYİK ile/ve GÖZEN


- GEZEGEN ile GÖK CİSMİ

( PLANET vs. HEAVENLY BODY )


- GEZEGENLER ile/ve GÖKADALAR/GALAKSİLER

( Karşılaştırmalı görseli. İLE/VE Karşılaştırmalı görseli. )

( PLANETS vs./and GALAXIES )


- GİZLEMEK ile/ve/değil GÖRÜNMEZ KILMAK/SIRLAMAK


- GİZLEMEK ile GÖSTERMEMEK

( Üç şey gizlenemez; duman, aşk, parasızlık. )

( TO HIDE vs. NOT TO SHOW
There are three things which are not possible to hide: Smoke, love, lack of money. )


- GİZLİ/LİK ile/ve/değil/<> GÖRÜLMESİ/DUYULMASI/BİLİNMESİ İSTENİLMEYEN


- (not GO TO HOME) GO HOME


- not GOAL vs. INTENTION


- GÖBEK DELİĞİNİN:
ALTI ile/ve/değil/<> ÜSTÜ

( Ya eril, ya da dişil. İLE/VE/<>/DEĞİL Hem eril, hem de dişil. )

( ARZ ile/ve/<>/değil KÜRSÎ [ve ARŞ] )


- GÖBEK:
TANE ile KAFES ile RULMAN


- GÖBEK ile GEBELİK/BEBEK

( İRTİKÂZ[Ar.]: Gebelikte çocuğun karında hareket etmesi. )

( HABL-İ SÜRREVÎ: Ana rahmindeki bebeği meşîme denilen sona bağlayan ip, göbek bağı. )

( ... ile ÂBİSTENÎ )

( NAVEL vs. PREGNANCY/GESTATION/BABY )


- GÖBEK ile/ve/||/<> GÖBEK DELİĞİ

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


- GÖBEK ile MERKEZ

( Ulvî ve süflî (aydınlık ve karanlık) bölgelerin birleştiği nokta. İLE ... )


- GÖBEKLİTEPE ve/||/<> ANU ve/||/<> MARDUK


- GÖBEKLİTEPE ile/ve EŞİK


- GÖBEKLİTEPE ve/||/<>/>/< JERF AL AHMAR

( Tapınak. VE/||/<>/>/< Yerleşim alanı/merkezi. )


- GÖBELEZ ile/ve/<> GÖCEN/GÖÇKEN

( Köpek yavrusu. İLE Tavşan yavrusu. | Kedi, domuz, köpek yavrusu. )


- GÖÇ TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ ile/ve/||/<> İLTİCA TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


- GÖÇ ile GÖÇÜM

( ... İLE Bazı kimyasal maddelerin ya da ışık, ısı, elektrik gibi güçlerin etkisiyle protoplazmanın, yanaşma ya da uzaklaşma biçiminde olan yer değiştirmesi. )

( ... avec TAKSİ )


- GÖÇ ve/<>/< GÜÇ

( Göç, "gücünü", elde edebileceği "güçten" alır. )


- GÖÇEBE ile GÖÇMEN


- GÖÇEBE ile HORDA

( ... İLE Göçebe ve ilkel olarak yaşayan, yağmacı ve sataşkan topluluk. )


- GÖÇME ile (")GÖÇME(")

( Mekânlarda/"insanda"[bölge/yer değiştirme]. İLE/VE/<> Nesnelerde/"insanda[yaşlanma, sağlığını kaybetme].". )


- GÖÇME ile GÖÇÜRME


- GÖÇMEK(RIHLET)(BURADAN SIRLANMAK)


- GÖÇ(M)EN KUŞLAR ile YERLEŞİK/GÖÇMEYEN KUŞLAR


- GÖÇMEN ile SIĞINMACI


- GÖÇMENLİKTE:
[TÜRKİYE]
GÖÇ ALAN/VARIŞ ile/ve/||/<> GÖÇ VEREN/KAYNAK ile/ve/||/<> GEÇİŞ/TRANSİT


- GÖÇÜ ile GÖÇÜK

( Toprak kayması, kayşa. İLE Çökmüş, göçmüş yer, çöküntü. )


- GÖÇÜ/KAYŞA/HEYELAN[Ar.] ile AŞINMA/AŞINIM/İTİKÂL[Ar.]/EROZYON[Fr. < ÉROSION]

( Toprak kayması. İLE Yer kabuğunu oluşturan kayaçların, başta akarsular olmak üzere türlü dış etmenlerle yıpratılıp yerinden koparılarak eritilmeleri ya da bir yerden başka bir yere taşınması olayı/durumu. | Değer ya da saygınlık kaybetme. )


- GOCUNMA ile GÜCENME


- GÖDEL ile/ve/||/<> MAXWELL


- GÖDEN ile/ve/< KOLON

( Kalınbağırsağın son bölümü. İLE/VE Kalınbağırsağın gödenden önceki bölümü. )

( Bir de "Müdür" öyküsü vardır. Bilenler bilir. Bilmeyenler çevrelerindeki bilenlerden dinleyebilir. )


- GÖDENE TAŞI(KONYA-KARATAY MÜZESİ'NDE)


- GOETHE ve/||/<> HERDER


- GOETHE ve/||/<> SCHILLER


- GÖĞÜS KABURGALARI ile/ve YÜZEN/YALANCI KABURGALAR

( İlk 7 kaburga. İLE/VE Son 5 kaburga. )

( Kaburgalar, solunum örgenlerini, midenin ve bağırsakların üst kısımlarını âdeta bir kafes içine alır ve onları korur. Aynı zamanda, göğsün tüm incinmelerden etkilenmesinden kaçınmasında yardımcı olur. Kaburgalar, ek genişlik kazanma gereksinimini karşılamak, besin ve gazlarla dolu olan mideye yer sağlamak için göğsü genişletir. Göğüs ve solunum kaslarına gerekli yeri sağlar. Yaşamsal örgenlerin kolayca baskı altında kalmaması ve harap olmaması gerektiği için üstten yedi kaburga, ek bir örtü ve koruma sağlamak üzere, sternumla birleşmiştir. Sindirim örgenlerini örten kaburgalar, omurgadan çıkar fakat sternumla birleşmez, bundan dolayı ön tarafta görülmez. Kaburgalar yukarıdan aşağı doğru aşamalı olarak küçülür. Üst taraftaki kaburgaların ucları birbirine yakın ama aşağı taraftaki kaburgalarınki birbirinden biraz uzaklaşır. Kaburgalar, karaciğer ve dalağı da korur ve midenin tamamına geniş bir yer bırakır. Göğsü çepeçevre sarmış olan ilk yedi kaburga, göğüs kaburgaları olarak bilinir. Bu öbeğin ortasındaki kaburgalar, en geniş ve en uzun kaburgalardır. Uctaki kaburgalar, en ufak olanlardır. Kemikten kaburgaların ince karın zarını harap etmesine engel olmak ve onu korumak için bu kaburgaların ucu kıkırdaktandır. )


- GÖĞÜS KASI "GELİŞTİRMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖZ KASI GELİŞTİRMEK


- GÖĞÜS ile/ve BAŞ


- GÖĞÜS ile GÖĞÜS BOŞLUĞUNA AİT OLAN

( KASS, SADR ile ... )

( SÎNE ile ... )

( CHEST vs. PECTORAL )

( STETHOS[< STETESKOP (René-Théophile-Hyacinthe Laennec)] ile ... )


- GÖĞÜS ile/ve/yerine İMÂN TAHTASI


- GÖĞÜS ile/değil ÖNGÖĞÜS

( ... İLE/DEĞİL Böceklerde göğüs bölgesinde bulunan üç bölümden en öndeki. )


- GÖĞÜSLER değil GÖĞÜS/MEME

( CÂM-I ŞÎR: Sütlü meme. )

( SADR değil SEDY/SEDYÜN )

( [not] CHEST but BREAST )


- GOING TO DO vs. SHOULD DO


- [not] GOING TO MEANING (BASED) FROM WORD vs. GOING TO WORD (BASED) FROM MEANING

( GOING TO WORD (BASED) FROM MEANING instead of GOING TO MEANING (BASED) FROM WORD )


- GOING TO READ vs. GOING TO TALK


- GÖK CİSİMLERİNİ TANIMLAMA BİLİMİ ile/ve GÖK HARİTASI, YILDIZ UZAKLIKLARINI ÖLÇME

( URANOGRAPHY vs. URANOMETRY )


- GÖK DALIŞINDA:
UÇMAK ile/ve/değil/||/<>/< DÜŞMEK (YATAY DÜŞÜŞ)


- GÖK GÜRÜLTÜSÜ ile/değil HAVAİ FİŞEK

( Yağmurun izlediği gök gürültüsü, özgürlüğe kavuşmayı simgeler. )


- GÖK TERİKE

( Henüz biçilmemiş ekin. )


- GÖK/UZAY ile/ve/<> AYYUK[Ar.]

( ... İLE/VE/<> Göğün en yüksek yeri. | Göğün kuzey yarımküresinde bulunan bir takımyıldızın en parlak yıldızı. )


- GÖK ile GÖK

( İlâhi. İLE Atmosfer. )

( ARUBA: Göğün yedinci katı. )

( ... ile ÂSÜMÂN/ÂSMÂN )


- GÖK ile/ve/değil/<> UZAY


- GÖK ve/<> YER ve/<> YERALTI

( [Ar..] SEMÂ ve/<> .... ve/<> ... )

( ÂSMÂN ve/<> .... ve/<> ... )


- GÖKADALAR/GALAKSİLER'DE:
SIRIUS ile/ve/< POLLUX ile/ve/< ARCTURUS ile/ve/< RIGEL ile/ve/< ALDEBARAN ile/ve/< BETELGEUSE ile/ve/< ANTARES

( GALAXIES: SIRIUS vs./and/< POLLUX vs./and/< ARCTURUS vs./and/< RIGEL vs./and/< ALDEBARAN vs./and/< BETELGEUSE vs./and/< ANTARES )


- GÖKBİLİM/ASTRONOMİ ile/ve GÖK CİSİMLERİNİ TANIMLAMA BİLİMİ

( SEYDİ ALİ REİS: İlk, Türkçe nazarî astronomi kitabının yazarı. [HÜLÂSAT-I HEY'E] )

( ASTRONOMY vs. URANOGRAPHY )


- GÖKBİLİM = ASTRONOMY[İng.] = ASTRONOMIE[Fr., Alm.] = ASTRONOMIA[İt.] = ASTRONOMÍA[İsp.]


- GÖKÇÜL ile GÖKÇÜL/GÖKSEL

( Maviye çalan renk, mavimsi. İLE Gökle ilgili. )

( ... ile SEMÂVÎ )


- GÖKDELEN:
BÜYÜKLÜK değil KÜÇÜKLÜK


- GÖKE(BARÇA[İt. < BARZA]) ile/ve KUKA[Yun.]


- GÖKEKSENİ ile GÖKEŞLEĞİ

( İki ucu, sonsuza uzatılmış olarak düşünülen yer ekseni. | Günlük devinmede, yıldızların çevresindeki eksen. İLE Gökeksenine, yer merkezinde dik olan düzlemin, gökküresiyle arakesiti. )


- GÖKKUZGUNLAR ile/ve/<> GÖKKUZGUNUMSULAR ile/ve/<> GÖKKUZGUNGİLLER

( Kuşlar sınıfının, gökkuzgunumsular takımına giren bir alttakım. İLE Gökkuzgunları, ağaçkakanları, çobanaldatanları, sağanları içine alan, kuşlar sınıfından bir takım. İLE En iyi bilinen türü, gökkuzgun olan gökkuzugunumsular takımının, gökkuzgunlar alttakımına giren bir aile. )


- GÖKNAR ile KAZDAĞI GÖKNARI


- GÖKNAR >< LADİN


- GÖKSEL ile/ve/||/<> UZAYSAL

( SEMÂVÎ ile/ve/||/<> FEZÂÎ )


- GÖKSU YALISI/KASRI ya da KÜÇÜKSU YALISI/KASRI


- GÖKTEKİ AY ile AY'I GÖSTEREN PARMAK


- GÖKTEN DÜŞEN ile GÖNÜLDEN DÜŞEN

( Parçası bulunur. İLE Parçası bulunmaz. )


- GÖKTÜRK ABECESİNDE:
34 ve/+/<> 4

( Sesli harf. VE/+/<> Sessiz harf. )


- GÖKTÜRK TÜRKÇESİ ile/ve/<> OĞUZ TÜRKÇESİ ile/ve/<> ANADOLU TÜRKÇESİ


- GÖKYÜZÜ [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- GÖKYÜZÜ ile/ve/değil BULUT/LAR


- GÖKYÜZÜ ile GÖKYÜZÜ İLE İLGİLİ

( SEMÂ'[< SÜMÜVV(: Yükseklik, yücelik.)], TÂC-I FÎRÛZE, TÂK-I MUKARNES[Gökyüzü. | Süleyman'ın tahtı.] ile ... )

( ÂSMÂN/ÂSÜMÂN, TAHT-I FÎRÛZE ile ... )

( SKY vs. CELESTIAL )


- GÖKYÜZÜ ile/ve/<> YERYÜZÜ

( Gökyüzünde ne varsa, yeryüzünde de o vardır. )

( HOKKA-İ MÎNÂ ile ... )


- GOL


- GÖL OLMAYA ÇALIŞALIM!

( Yaşlı bir usta, çırağının sürekli herşeyden şikâyet etmesinden bıkmıştı. Bir gün çırağını tuz almaya gönderir.

Yaşamındaki herşeyden mutsuz olan çırak döndüğünde, yaşlı usta ona, bir avuç tuzu, bir bardak suya atıp içmesini söyler.

Çırak, yaşlı adamın söylediğini yaptı ama içer içmez ağzındakileri tükürmeye başlar. "Tadı nasıl?" diye soran yaşlı adama öfkeyle "acı" diye yanıt verdi.

Usta, kıkırdayarak çırağını kolundan tuttu ve dışarı çıkardı. Sessizce, az ilerideki gölün kıyısına götürdü ve çırağına bu kez de bir avuç tuzu göle atıp, gölden su içmesini söyledi. Söyleneni yapan çırak, ağzının kenarlarından akan suyu koluyla silerken aynı soruyu sordu:
- "Tadı nasıl?"
- "Ferahlatıcı" diye yanıt verir genç çırak.
- "Tuzun tadını aldın mı?" diye sordu yaşlı adam.
- "Hayır" diye yanıtlar çırağı.

Bunun üzerine, yaşlı adam, suyun yanına diz çökmüş olan çırağının yanına oturur ve şöyle der:
- "Yaşamdaki ıstıraplar tuz gibidir, ne azdır, ne de çok. Istırabın miktarı hep aynıdır. Ancak bu ıstırabın acılığı, neyin içine konulduğuna bağlıdır. Istırabın olduğunda yapman gereken tek şey, ıstırap veren şeyle ilgili hislerini genişletmektir.
Onun için sen de artık bardak olmayı bırak,

Göl olmaya çalış!" )


- GÖL VE IRMAK BALIKLARI:
SOMON(SALMON) ile ALABALIK(TROUT)


- GÖL ile ARJANTİN GÖLÜ

( 1560 km² alanı ve 27 km. uzunluğu ile Güney Amerika'nın en büyük 3. gölü. )


- GÖL ile BATAKLIK/ÇÖKEK

( LAKE vs. BOG/MARSH/SWAMP/FEN )


- GÖL ile BÜĞET/BÜRKE/BİRKE[Ar.]

( ... İLE Ufak göl, gölcük, su birikintisi. )


- GÖL ile/ve DENİZKULAĞI/LAGÜN[Fr.]

( ... İLE/VE Denizden bir resifle ayrılmış göl. )


- GÖL ile GÖLET


- GÖL ile/ve/değil/<> İRKİNTİ

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Su birikintisi. )


- GÖL ile KOROLEV GÖLÜ

( Dünyada. İLE Mars'ta. )

( ... İLE 82 km. genişliğindeki dev kraterin, 4 milyar yıl önce, suyun bol olduğu zamanlarda oluştuğu öngörülüyor. )


- GÖL ile ZİFT GÖLÜ

( ... İLE Trinidad Tobago'da bulunan bu gölden, ham petrol ve bitum fay hattından sızarak neredeyse sonsuz bir asfalt havuzu ve kendine özgü bir ekosistem oluşmuştur. )

( LAKE vs. PITCH LAKE )


- GÖLCÜK ile/= GÖLEK ile/= GÖLET

( Küçük göl. İLE Küçük, su birikintisi. İLE Gölek. | Suyu biriktirmek için önüne yapılan set. )


- GÖLET ile FİLET

( ... İLE Sığ su. )


- GOLF TOPU:
PÜRÜZSÜZ değil GİRİNTİLİ

( )


- GÖLGE ile EĞLEK

( ... İLE Öğle sıcağında, sürünün dinlendiği gölgelik. | Yolcuların, geceyi geçirdiği yer, han, konak. )


- GÖLGE ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/< GÖVDE

( Gölgeyi takip edersen güneşi de bulursun! )

( Gölgeni göremiyorsan, gölgeye kaç! )

( "Bilgi/episteme(loji)". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/=/||/<>/< Varolan/onto(loji). )

( [not] SHADOW vs./and/=/||/<>/ BODY instead of SHADOW )


- GÖLGE ile/ve/||/<> İKİNCİL/LİK


- GÖLGE ile/ve/||/<> İZ


- GÖLGE ile İZDÜŞÜM


- GÖLGE ile KÖŞİGE

( ... İLE Zayıf gölge. )


- GÖLGE ile/ve KUZ

( ... İLE/VE Gölgede kalan yan. )


- GÖLGE ile TAM GÖLGE

( Gölge, varolanı gösterir. )

( SHADOW vs. UMBRA )


- GÖLGE ile/ve/||/<> TÜREV


- GÖLGE ile/değil YANSIMA


- GÖLGE ile/ve/||/<> YARI GÖLGE

( ... İLE Bir ışık kaynağı önüne konulan, saydam olmayan bir cismin gerisindeki ekran üzerine vuran gölgesinin çevresinde görülen, çok koyu karanlık olmayan bölümü. )

( Güneş tutulması, ancak Ay'ın yeni ay evresinde gerçekleşir. Ay, Dünya ile Güneş arasından geçerken ve üçü düz bir çizgide olduklarında, Ay, Dünya'ya iki tür gölge düşürür. Daha küçük, daha koyu gölgeye Umbra; daha açık, daha büyük gölgeye ise Penumbra denilir. )

( )

( "Güneş Tutulmaları" yazısını okumak için burayı tıklayınız... )

( )

( UMBRA vs./and/||/<> PENUMBRA )


- GÖLGEBALIĞI ile TAŞLEVREĞİ/MİNAKOP

( Alabalıkgillerden, uzunluğu 20-50 cm., sırt yüzgeci büyük, tatlı su balığı. İLE Gölgebalığıgillerden, büyük, Atlantik, Akdeniz ve Karadeniz'de yaşayan bir balık. )

( THYMALLUS THYMALLUS cum UMBRINA CIRHOSA )


- GÖLGELEMEK ile/ve/||/<> KAPATMAK


- GÖLGE/LİK ile/ve/değil/||/<>/< BİLGE/LİK


- GÖLGENDE DİNLENEN değil/yerine GÖNLÜNDE DİNLENEN


- GÖLGESİ YOKTU:
SAF NURDU ile/ve/değil GÖVDESİNE TAPMAZDI


- GOLGİ CİSİMCİĞİ değil/yerine/= SALGI AYGITI


- GOLGOTA

( KUTSAL KÂSE (KAFATASI) )


- GOLYAT BÖCEĞİ

( Dünyanın en ağır böceği. )


- GÖMLEĞİN KOL DÜĞMELERİNDE

( BİLEK İLE DİRSEK ARASINDA KALAN DÜĞMEYİ KAPALI TUTMAK )


- GÖMLEK ile BLUZ

( CHEMISE[< KÂMİS(Ar.)] ile ... )

( [Divân şiirinde] Âşığın bağrındaki ve gövdesindeki yaralar ile kendi teni bir pîrâhen olarak düşünülür. Ayrıca sevgilinin pîrâheni aşık tarafından kıskanılır. Çünkü o, sevgiliyi sarıp kucaklamıştır. )

( PÎRÂHEN ile ... )


- GÖMLEK ile/ve/<> PLASTRON[Fr. < İt.]

( ... İLE/VE/<> Erkek giyiminde, gömleğin göğüs tarafının üzerine takılan parça. )


- GÖMLEK ile TESPİT(/DELİ) GÖMLEĞİ


- GÖMMEK değil/yerine/>< GÖRMEK


- GÖMÜLMEK değil TOPRAĞA SIRLANMAK


- GÖMÜLMEK değil TOPRAĞA SIRLANMAK


- GÖMÜLÜ ile/ve/||/<> ÖRTÜK


- GÖMÜT[Alm.] = GÖNÜL


- GÖMÜT/MEZAR ile/ve/değil/||/<> MORG

( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<> Adliyece kovuşturmayı gerektiren olaylar sonucu ya da birdenbire ve kuşkulu ölümlerde, ölüm nedeninin ve ölünün kim olduğunun saptanması için ölülerin konulduğu ve inceleme yapılan yer ya da yapı. )


- GONAT

( Eşeybezi. )


- GONCA[Fars. < GONÇE] ile YONCA/TRIFOLIUM[Lat.]

( Açılmamış çiçek. İLE Baklagillerden, başak durumundaki çiçekleri kırmızı ya da mor renkli, hayvanlara yem olarak yetiştirilen çayır bitkilerinin genel adı. )


- GÖNDER ile/||/<> GÖNDERE

( Bayrak direği. İLE/||/<> Küçük mızrak. )


- GÖNDER ile SEREN

( Bayrak direği. İLE Yelkenli gemilerde üzerine dört köşe yelken açmak ve işaret kaldırmak için direğe yatay olarak bağlanan gönder. | Konut kapılarında, menteşe ve kilidin takıldığı düşey konumdaki kalın parça. )


- GÖNDERGE ile/ve/||/<> GÖSTEREN ile/ve/||/<> GÖSTERİLEN

( Veri/harf. İLE/VE/||/<> Biçim. İLE/VE/||/<> Anlam/sözcük. )

( Görüntü/simge. İLE/VE/||/<> Harflerle. [E.V] İLE/VE/||/<> Sözcük olarak[EV] )

( REFERENCE vs./and/||/<> SIGNIFIER vs.and/||/<> SIGNIFIED )


- GÖNDERİM

( REFERENCE )


- GÖNDERME" ile/ve/<> ANIMSATMA


- GÖNDERME" ile/ve/değil/yerine BAŞVURU


- GÖNDERME ile/ve/değil/yerine/<> KATKI


- GÖNDERME ile ORTADAN KALDIRMA


- GÖNDERME ile/yerine UĞURLAMA


- GÖNDERME ile/ve/değil/||/<> YÜKLEME


- GÖNDERMEK ile/yerine YÖNLENDİRMEK


- GONDOL ile/değil PEREME[Yun.]

( ... İLE/DEĞİL Gondola benzeyen bir kayık. )


- GONDOLUN:
SANCAĞI ile/ve/||/<> İSKELESİ

( Gondolların sağ tarafı olan sancakları ile sol tarafı olan iskeleleri arasındaki fark 24 cm.'dir. )

( 20 farklı ağaç kullanılarak yapılırlar. )

( Gondolların önünde altı dişli, bir tarağı andıran gümüş simge, Venedik'teki altı büyük mahalleyi simgeler. Tarak benzeri bu biçimin en altındaki ters çıkıntı, San Marco Adası'ndan (Venedik), tarihte ilk gondolu yapan Cüdeka Ada'sındakilere bir gönderme olarak konulmuştur: "En iyi gondolu, San Marco'lular yapar". İlk )


- GÖNELMEK

( Yönelmek, yüzünü döndürmek. )


- GÖNENCE/KONFOR ALANI ile/ve/||/<>/< GÜVEN ALANI


- GÖNENCE/KONFOR değil/yerine/>< EYTİŞİM/DİYALEKTİK


- GÖNENCE(KONFOR) ile LÜKS

( COMFORT vs. LUXURY )


- GÖNLÜMÜZÜN, ... ve/||/<>/< GÖNLÜMÜZDEN ...

( Perişan olmasını istemiyorsak. VE/||/<>/< Perişan olanları çıkarmamak. )


- Gönlünle/dilinle KONUŞ!!!


- GONOZOM/SEX CHROMOSOMES[İng.] değil/yerine/= EŞEYSELLİK KROMOZOMLARI


- GÖNÜL

( İLÂHİ GÖRÜNÜŞÜN MEKÂNI(TECELLİGÂH'I İLÂHİ) | KALP GÖZÜ | FUAD )


- Gönül gözünle KONUŞ!!!


- GÖNÜL HIRSIZ(LIĞ)I ile/ve/||/<> AÇIK KAPI ARSIZ(LIĞ)I


- GÖNÜL:
İNSAN-I KÂMİL ve/||/<>/> SIR-I HAKK


- Gönül koymadan KONUŞ!!!


- GÖNÜL KOYMAK ile/değil/yerine/||/<>/< MESAFE KOYMAK


- GÖNÜL KOYMAMALI!


- GÖNÜL:
ONA...
KAYAR ve/||/<>/> KAÇAR


- GÖNÜL VERMEK ile/ve GÖNÜL KOYMAK


- GÖNÜL YAPMAK ve/||/<> RIZÂ DEVŞİRMEK


- GÖNÜL ile/ve/||/<>/> GÖRÜNMEYEN GÖNÜL

( Kişi/nin. İLE/VE/||/<>/> Toplum/un. )


- GÖNÜL ve/=/<> HAKİKAT


- Gönüle KONUŞ!!!


- Gönüllü DİNLE!!!


- Gönüllü SUS!!!


- GÖNÜLLÜ ile/ve/||/<>/> BAĞIŞÇI


- GÖNÜLLÜ ile/ve/||/<> GÖNÜLVEREN


- GÖNÜLLÜ ile/ve/değil/<> KATILIMCI


- GÖNÜLLÜLÜK:
ÜCRETSİZ YAPILAN İŞ/LER değil KARŞILIKSIZ GELİŞİM


- GÖNÜLLÜ/LÜK ile/ve/||/<> ADANMIŞ/LIK


- GÖNÜLLÜLÜK ile/ve/||/<> NEŞE


- GÖNÜLLÜLÜK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< SORUMLULUK ALMAK


- Gönülsüz DİNLE!!!


- Gönülsüz SUS!!!


- GÖNÜL'ÜN:
ABDESTİ ile/ve KULLUĞU

( Gözyaşı ile. İLE/VE Zikir ile. )


- GOOD vs. BAD


- GOOD vs. EFFECTIVE


- GOOD FAITH PURCHASER and IN PLEDGE OF GOOD FAITH and IN GOOD FAITH

( İyi niyetli alıcı. VE İyi niyet sözüyle. VE İyi niyetle. )


- [not] GOODNESS/KINDNESS vs./and/but TO GIVE TO THE BUSINESS IT'S DUE


- GOODS vs. POSSESSIONS


- GOOGLE HARİTASININ:
ÖNCESİ ile/değil/yerine/> SONRASI

( Google Maps, çevremizi daha iyi anlamamız için masaüstü, Android ve iOS’ta kullanıma hazır birkaç görsel değişiklik ve ek özellik ile yenilendi. Yeni Google Maps, daha temiz ve sade bir görünüm, ilgi alanları ve daha dengeli bir renk şeması ile öne çıkıyor. )

( )


- GOOGLE ile/ve/<>/yerine 6D


- GÖRDÜĞÜM KADARIYLA ile/ve/||/<> BÜYÜK/AZ OLASILIKLA


- GÖRDÜĞÜNÜ "SEVMEK" ile/değil/yerine/>< SEVDİĞİNİ GÖRMEK


- GÖRDÜĞÜNÜ ve/||/<> GÖRMEDİĞİNİ

( Ört! VE/||/<> Söyleme! )


- GÖREBİLDİĞİMİZ IŞIK:
KIRMIZI ile/ve/<> MOR ARASI

( 400 nanometre. İLE/VE/<> 700 nanometre arası. )

( [Güneşten gelen beyaz ışığın, yansıma ve kırılmasıyla birlikte]
Az saçılmayla. İLE/VE/<> Çok saçılmayla. )


- GÖRECE/Lİ/LİK" ile/ve/değil GÖRELİ/LİK


- ADÂLET:
"GÖRELİ" değil DAYANIŞMALI


- GÖRELİ/İZÂFÎ[Ar.] ile ÎTİBÂRÎ


- [ne yazık ki]
GÖRELİ YOKSULLUK ile/ve/||/<> MUTLAK YOKSULLUK ile/ve/||/<> İNSANİ YOKSULLUK


- GÖRELİ ile/ve/||/<> DURUMA GÖRE


- GÖRELİ ile/ve/||/<> İLİŞKİSEL


- GÖRELİ = İZAFÎ = RELATIVE[İng.] = RELATIF[Fr.] = RELATIV[Alm.] = RELATIVUS[Lat.] = RELATIVO[İsp.]


- GÖRELİ/LİK ile/>< AHLÂK


- GÖRELİLİK ile ÇOĞULCULUK


- GÖRELİLİK = İZAFİYET = RELATIVITY[İng.] = RELATIVITÉ[Fr.] = RELATIVITÄT[Alm.]


- GÖRELİ/LİK ile/ve/||/<> YARARCI/LIK


- GÖRELİLİK ile/ve YASALI GÖRELİLİK


- GÖRELİLİK(İZÂFİYET) ile KUVANTUM


- GÖR(E)MEMEK ile DİKKAT ETMEMEK/EDEMEMEK

( TO (CAN) NOT SEE vs. TO (CAN) NOT ATTEND )


- GÖREMEZSİN ile/değil GÖRÜNMEZ


- GÖREMİYORUZ ile/değil/yerine PEK (FAZLA) GÖREMİYORUZ


- GÖRENEDİR GÖRENE, KÖRE NEDİR KÖRE NE? ile/ve ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ, ANLAMAYANA DAVUL-ZURNA AZ


- GÖRENEK ile GÖRGÜ

( Bir şeyi, eskiden beri görüldüğü gibi yapma alışkanlığı. İLE Bit toplum içinde var olan ve uyulması gereken saygı ve incelik kuralları, terbiye. | Bir kimsenin, karşılaştığı ve kişiliği üzerinde olumlu etki yapan deneysel bilgi, deneyim. | Görmüş olma durumu. )


- GÖRERSİN değil GÖRÜRSÜN


- GÖREV ile/ve/||/<>/> HAK

( Modern öncesindeki öncelikler. İLE/VE/||/<>/> Modern dönemdeki öncelikler. )


- GÖREV ile/ve İŞ

( Kişinin görev üstlenmesinde kazanç vardır. )

( TASK vs./and WORK )


- GÖREV ve/değil/||/<> İŞLEV


- GÖREV ile/ve ROL


- GÖREV ile/ve/<>/değil SORUMLULUK

( [not] TASK vs./and/<>/but RESPONSIBILITY )


- GÖREV = VAZİFE, ÜFULE = FUNCTION[İng.] = FONCTION[Fr.] = FUNKTION[Alm.] = FUNCTIO[Lat.] = FUNCIÓN[İsp.]


- GÖREV ile/ve/<> YETENEK

( TASK vs./and/<> TALENT )


- GÖREV/İMİZ:
"SİYASET" değil TESİS-İ ADÂLET


- GÖREVİNİ YAPMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> GEREĞİNİ YAPMAK


- GÖREVLİ ile MANDARİN[Portekizce < Sans.]

( ... İLE Avrupa'lıların, Çin devlet görevlilerine verdikleri ad. | İmparatorun emrinde çalışan en yüksek dereceli Çin devlet memurlarına verilen unvan. )


- GÖRGÜ ile/ve/> UFUK

( Görgülü kuşlar, gördüğünü işler. )


- GÖRGÜSÜZ/LÜK ile/değil/yerine BİLGİSİZ/LİK

( Bilgisizlik, görgüsüzlükten daha ağırdır ve görgüsüzlüğe yeğdir. )

( Görgü, sürekliliğin, kalıcılığa dönüşmesiyle gerçekleşir. )


- GORİL ile ORANGUTAN[< (Malayca), ORANG: İnsan. UTAN: Orman.]

( Ekvator bölgesinde ormanlarda yaşar. Maymunların en iri ve en güçlü olanıdır. İLE Sumatra ve Borneo'da yaşar. İnsana benzer. )

( Dişilleri ve genç olanları ağaçlarda, eriller ve gümüşsırt(silverback) denilenleri yerde uyumayı tercih eder. )

( Goriller, yüzemez. )

( ... İLE Yavrularının annesini/bölgesini terk etmesi belirli donanımları edinmesiyle ya da edinmeleri için en az 9 yıl gerektirir. [200 çeşit meyveyi/otu ayırd edebilmelilerdir] )

( ... İLE 50 yıl kadar yaşayabilirler. )

( 48 kromozomları vardır. [İnsandan 2 fazla] )

( Goril ile Orangutan )

( ... İLE Erilleri, dişillerine oranla, 2 kat daha iridir. )

( GURİLLÂ ile ... )

( GORILLA vs. ORANGUTAN, ORANG-OUTANG
)

( TROGLODYTES/GORILLA GORILLA cum PONGO PYGMAEUS, SIMIA SATYRUS )


- GORİLLER ile İNSAN

( [Grip olunca] Ölüyorlar. İLE Ölmüyoruz. )

( [Ebola olunca] Ölmüyorlar. İLE Ölüyoruz. )

( Yüzemez.[Bellerini geçen yere/suya de gitmezler.] İLE Yüzebilir. )


- GÖRKEM ile GÖRK

( Göz alıcı ve gösterişli olma durumu. İLE Güzellik, gösteriş. )


- GÖRKEME BAŞVURMAK değil/yerine/>< YALINLAŞMAK

( Zayıf "kişilikler"de. DEĞİL/YERİNE/>< Güçlü kişiliklerde. )


- GÖRKLÜ = GÜZEL, MÜBÂREK


- GÖRME ile/ve/<> NÜFÛZ ETME


- GÖRME >< ŞİZOFRENİ

( Doğuştan görme engelli olan kişiler, şizofreni hastalığına yakalanmıyor. )


- GÖRMEDE:
HAREKET ve/||/<> BİÇİM ve/||/<> RENK


- GÖRME/DUYMA ile/ve BAKMAK/DİNLEMEK

( İşlevsel. İLE/VE Niyetle. )


- GÖRMEK (BAKMAK) = REGARD[İng.] = CONSIDÉRER[Fr.] = BETRACHTEN[Alm.] = CONTEMPLOR[Lat.]


- Görmek için SUS!!!


- GÖRMEK ile/ve/||/<>/> BAKMAK

( İşlevsel/lik. İLE/VE/||/<>/> Niyetli, bilinçli, amaçlı. )

( GÖRMEK: Can kulağıyla dinlemek. )

( Görmek, dinlemek ile başlar. )

( image )

( İnsanın her bir gözü, doğrudan doğruya karşıya baktığı zaman, burundan dışarı doğru 95 derecelik bir görüş alanına sahiptir.

Ayrıca, gözlerimiz sayesinde burundan aşağıya doğru 75 derece, burna doğruysa 60 derecelik bir açıyı görebiliriz.

İki gözün görüş açısının, yani sol gözümüzün burna ve sağa doğru 60 derecelik görüş alanıyla, sağ gözümüzün burna ve sola doğru 60 derecelik görüş alanının çakıştığı bölge, kabaca 3 boyutlu görüş alanımızdır.

Bu 3 boyutlu görüş alanı, sadece 114 derecelik bir alanı kapsar. Bu iki alanın çakışması sayesinde derinlik algılanabilir. 114 derecenin geri kalan alanında teknik olarak 2 boyutlu görebiliriz ve derinlik algısı yok denecek kadar azdır.

İki göz hesaba katıldığında, insanın yatayda (göz ekseninde) 180 dereceden birazcık büyük bir görüş alanı vardır. Bunun üzerine göz hareketleri de görüş alanını değiştirir. Her bir gözümüz, yuvası içinde 90 dereceye yakın bir açıyla sola ya da sağa dönebilir. Bu sayede, kafamızı hareket ettirmeksizin, görüş alanımız göz ekseninde 270 dereceye kadar ulaşabilir. Kafamız da 100-130 dereceye kadar sağa ya da sola dönebilir. Bu sayede görüş alanımızı toplamda 340-350 dereceye kadar çıkarmamız mümkündür. Kafa ve boyun hareketine, göğüs ve bel dönüşü (rotasyonu) da eklenirse, bacakları hareket ettirmeksizin 360 dereceyi görmemiz olanaklıdır.

Her bir gözümüzde, dimdik ileri baktığımızda 12-15 derece dışa, 1.5 derece aşağıya denk gelecek biçimde optik sinirin retinayı yararak girdiği kör nokta bulunur. Bu kör nokta, görüş alanını gövde eksenimizde 7.5 derece, göz eksenimizde 5.5 derece kısıtlayan bir evrimsel kusurdur. )

( BASAR ile/ve/||/<>/> NAZAR )

( DÎDÂR: Görme, görüş gücü. İLE/VE/||/<>/> ... )

( TO SEE vs./and/||/<>/> TO LOOK )


- GÖRMEK ile/ve/||/<>/> BAKMAK ile/ve/||/<>/> İZLEMEK

( Denk gelerek, istemeden de görülmüş olabilir. İLE/VE/||/<>/> Dikkati yönelterek. İLE/VE/||/<>/> Bakışı kararlı bir biçimde sürdürerek. )

( BASAR ile/ve/||/<>/> NAZAR ile/ve/||/<>/> SEYİR/SEYR )

( TO SEE vs./and/||/<>/> TO LOOK vs./and/||/<>/> TO WATCH )


- GÖRMEK ile/ve/<> BİLMEK

( Görüyorum demek göz ile değil, Biliyorum demek dil ile değil! )

( Duyduğumu unuturum, gördüğümü anımsarım, okuduğumu anlarım. )

( TO SEE vs./and/<> TO KNOW )


- GÖRMEK ile/ve/değil EŞİK


- GÖRMEK ile/ve GÖRENİ GÖRMEK

( Gözümüzü iyi görmeye ve iyiyi görmeye alıştırmalıyız. )

( GÖRMEK: Nur'un Nur'a olan iştiyakı. )


- GÖRMEK ile GÖRÜŞMEK


- GÖRMEK ile/ve/<> İLGİ

( Göz görmeyince, gönül katlanır. )

( Gözden ırak/uzak, gönülden ırak/uzak olur/kalır. )

( TO SEE vs./and/<> INTEREST )


- GÖRMEK ile/ve KABUL ETMEK

( "TO SEE" vs./and TO ACCEPT )


- GÖRMEK ve/||/<>/> ÖRMEK

( Kazâ. VE/||/<>/> Kader. )


- GÖRMEK/BAKMAK KATILMAK


- GÖRMELİ!


- GÖRMEMEK ile GÖRÜNENİ GÖRENİ GÖRMEMEK

( Nakışa bak, nakkaşı anla! )


- GÖRMEMEK ile/ve/değil "KATLANMAK"


- GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK ile/ve/<> KAÇMAK


- GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK ile/ve YUTTURMAK


- Görmesen de DİNLE!!!


- GÖRMESİN! ile/ve/değil/yerine/<> GÖSTERME!


- GÖRME/TATMA/KOKLAMA/DOKUNMA ile/ve/değil/||/<>/< DUYMA

( Uyur. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Uyumaz. )

( Dirençli/ihtiyârî. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Dirençsiz/gayr-ı ihtiyârî. )


- GÖRMEYE DEĞER değil GÖRÜLMEYE DEĞER


- [önce] | "GÖRMEMEZLİKTEN GELİRLER"
sonra
"ALAY EDERLER"
sonra
"SAVAŞIRLAR" |
ile/değil/yerine/||/>/><
[sonunda]
KAZANIRSIN


- GÖRMEZLİKTEN GELMEK ile/değil GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK


- GÖRMÜŞ-GEÇİRMİŞ (OLMAK)

( BÂRÂN-DÎDE )


- GÖRSEL/LİK ile DIŞSAL/LIK

( DIŞSALLIĞI İLE ALGINDA, İÇSELLİĞİ İLE AKLINDA )

( VISUAL/NESS vs. EXTERIOR/NESS )


- GÖRÜ AKSİYONLARI ile/ve/||/<> ALGI ÖNGÖRÜLERİ ile/ve/||/<> DENEYİM ANALOJİLERİ ile/ve/||/<> AMPİRİK DENEYİMİN POSTULATLARI[genel]


- GÖRÜ:
BÜTÜNSEL ile/ve/=/||/<> TANRISAL


- GÖRÜ = HADS, TEHADDÜS = INTUITION[İng., Fr.] = ANSCHAUUNG[Alm.] = INTUITIO, INTUITUS < INTUERI[Lat.] = INTUICIÓN[İsp.]


- GÖRÜ ile/ve TANIKLIK


- GÖRÜLEN ile/ve GÖRÜLMEYEN

( VISIBLE vs./and INVISIBLE )


- GÖRÜLMEMİŞ HASTALIK ile/ve/<> GÖRÜLMÜŞ OLSA DA TEDAVİ EDİLEMEYEN HASTALIK


- GÖRÜM" (DİYE) değil GÖREYİM (DİYE)


- GÖRÜMCE ile BALDIZ


- GÖRÜNEN/BİLİNEN/DUYULAN ile/ve/yerine GÖRÜNENİN/BİLİNENİN/DUYULANIN ÖTESİ


- GÖRÜNEN UYUM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖRÜNMEYEN UYUM


- GÖRÜNEN/DEN BLİNEN/E ile/ve/||/<>/> BİLİNEN/DEN GÖRÜNEN/E


- GÖRÜNGÜ = HADİSE = PHENOMENON, APPEARANCE[İng.] = PHÉNOMÈNE[Fr.] = ERSCHEINUNG[Alm.] = PHAINOMENON[Yun.] = FENOMENO[İsp.]


- GÖRÜNGÜBİLİM = PHENOMENOLOGY[İng.] = PHENOMÉNOLOGIE[Fr.] = PHÄNOMENOLOGIE[Alm.] = PHAINOMENON[Yun.]


- GÖRÜNME ile/ve YAKIŞMA


- GÖRÜNMEYEN [PAYLAŞILAMIYOR/PAYLAŞILMIYOR]


- GÖRÜNMEZ GÖRÜNÜR


- GÖRÜNMEZ ile/ve/<> MELEKÎ


- GÖRÜNTÜ


- GÖRÜNTÜ/FOTOĞRAF:
ÇEKMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TASARLAMAK


- GÖRÜNTÜ (HUZUR)


- GÖRÜNTÜ PANELLERİNDE:
TN ile VA ile IPS


- GÖRÜNTÜ ile/ve/değil EŞİK


- GÖRÜNTÜ ile GÖRSEL


- GÖRÜNTÜ ile/ve/değil GÖRÜNÜM


- GÖRÜNTÜ ile GÖRÜNÜM


- GÖRÜNTÜ ile/ve GÜZELLİK

( Rüya. İLE/VE Gerçek. )

( APPEARANCE vs./and BEAUTY )


- GÖRÜNTÜ ile/yerine RAHATLIK (+ GÖRÜNTÜ)

( Ayna, görüntüyü yansıtır ama görüntü, aynayı düzeltmez. )


- GÖRÜNTÜNÜN/MANZARANIN:
EN ÇİRKİNİ/KORKUNCU ile/değil/yerine/>< EN GÜZELİ

( Somurtan bir "yüz". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Gülen bir yüz. :) )

( Gülen İnsan Yüzünün Görsel FaRkLaR'ı için burayı tıklayınız... )

( Kara delik. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Güneş. )

(

ile/değil/yerine/><

)


- GÖRÜNTÜSELLİK

( ICONICITY )


- GÖRÜNTÜSÜ ile/ve/değil/yerine İŞLEVSELLİĞİ

( [Beynin] Sağ yarımküresi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Sol yarımküresi. )


- GÖRÜNÜM ile/ve/değil GÖRÜNGÜ

( [not] APPEARANCE vs./and/but PHENOMENON )


- GÖRÜNÜR HAREKET ile/ve GERÇEK HAREKET

( VISIUAL/EXTERNAL MOVEMENT vs./and REAL MOVEMENT )


- GÖRÜNÜR HAREKET ile/ve GERÇEK HAREKET


- GÖRÜNÜRDE değil GÖRÜNÜŞTE


- GÖRÜNÜRLÜK ile/ve/<> SAYDAMLIK


- GÖRÜNÜŞ

( ASPECT )


- GÖRÜNÜŞ ile/ve ANLAM

( APPEARANCE vs./and MEANING )


- GÖRÜNÜŞ ile/ve DUYARLILIK

( APPEARANCE vs./and SENSITIVITY )


- ÖZ ile/ve/||/<>/> GÖRÜNÜŞ ile/ve/||/<>/> EDİMSELLİK


- GÖRÜNÜŞ ile FENOMEN

( APPEARANCE vs. PHENOMENON )


- GÖRÜNÜŞ ile GÖRÜNTÜ


- GÖRÜNÜŞ/LER ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HAREKET/LER


- GÖRÜRSEM ile GÖRDÜĞÜMDE


- GÖRÜŞ ile/ve/||/<>/< GÖRMÜŞ/LÜK


- GÖRÜŞ ile/ve/değil/yerine KAVRAM

( [not] OPINION vs./and/but CONCEPT
CONCEPT instead of OPINION )


- GÖRÜŞ ile/ve/||/<> YORUM


- GÖRÜŞMEDEN ÇIKTIM:
"GÖRÜŞMEDEN ÇIKTIM" ile "ÇIKTIM, GÖRÜŞMEDEN"

( Görüşmenin yapıldığı yeri ve/ya da görüşmeyi merkeze aldığını vurgular. İLE Bulunduğun yerden çıktığını ve görüşmediğini vurgular. )


- GÖRÜŞME/EYLEME:
"UYGUN OLDUĞUN(UZ)DA ..."
ile/ve/değil/yerine/<>/>
"UYGUN OLURSAN(IZ) ..."


- GÖRÜŞTÜĞÜN/GÖRÜŞTÜKLERİN değil YANINDA OLDUĞUN/OLMASINI/OLMAK İSTEDİĞİN

( Kimle/rle görüştüğün değil kimin yanında olduğundur belirleyici olan! )


- GÖSTERGE [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]


- GÖSTERGE [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- GÖSTERGE ile/ve BELİRTİ

( INDICATOR vs./and SIGN )


- GÖSTERGE ile/ve GARANTİ

( INDICATOR vs./and GUARANTY )


- GÖSTERGE = İŞARET = SIGN[İng.] = SIGNE[Fr.] = ZEICHEN[Alm.] = SIGNUM[Lat.] = SENAL[İsp.]


- GÖSTERGE ile/değil/||/<>/> KANA[İt. < CANNA]

( ... İLE/DEĞİL/||/<>/> Geminin çektiği suyu göstermek için baş ve kıç bodoslamaları üzerine konulan işaretler. )


- GOSTERGE ile/ve/değil/||/<> ÖLÇÜT


- GÖSTERGE ile/ve/||/<> PARAKETE[İt.]

( ... İLE/VE/||/<> Geminin saatteki [deniz mili] hızını anlamak için kullanılan araç. )


- GÖSTERGE ile/ve/değil UZANTI

( [not] INDICATOR vs./and/but EXTENSION )


- GÖSTERGEBİLİM = SEMIOTIC[İng.] = SÉMIOTIQUE, SÉMIOLOGIE[Fr.] = SEMIOTIK[Alm.] = SEMA, SEMEION[Yun.]


- GÖSTERİ ile/ve/değil DİNLETİ


- GÖSTERİ ile/ve/değil GÖSTERİM


- GÖSTERİ ile GÖSTERİŞ (YAPMAK)


- GÖSTERİM ile GÖSTERİŞ

( PROJECTION vs. DEMONSTRATING )


- GÖSTERİM ile GÖSTERİŞ

( Görüntülerin gösterici yardımıyla bir yüzeye yansıtılması işi. | Sinema, tiyatro, konser gibi sanat dallarında verilen gösterilerden her biri, seans. İLE Gösterme eylemi ya da biçimi. | Başkalarını aldatmak, şaşırtmak, korkutmak ya da kendini beğendirmek için birinin yaptığı yapay davranış. | Göze çarpıcı nitelik, göz alıcılık. )


- GÖSTERİ(M) ile PAYLAŞIM

( PROJECTION vs. SHARING )


- GÖSTERİMİ OLAN ile GÖSTERİMİ OLMAYAN


- GÖSTERİMİ OLAN ile GÖSTERİMİ OLMAYAN


- GÖSTERİMSEL

( DEICTIC )


- GÖSTERME (TASVİH)


- GÖSTERME ile/ve/değil/yerine İMLEMEK/İŞARET (ETME)

( [not] TO SHOW vs./and/but TO INDICATE
TO INDICATE instead of TO SHOW )


- GÖSTERMEK ile/ve KANITLAMAK

( TO SHOW vs./and TO PROVE )


- GÖSTERMEK ile ORTAYA KOYMAK

( TO SHOW vs. TO PUT FORWARD, TO EXPOSE )


- GÖSTERMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖRTEREK GÖSTERMEK

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>< Sanat. )


- GÖSTERMEK ile/ve/değil/yerine/<> SİMGELERLE/ÖYKÜLERLE/MASALLARLA ANLATMAK


- GÖSTERMEK ile/ve/değil/yerine SUNMAK

( [not] TO SHOW vs./and/but TO PRESENT
TO PRESENT instead of TO SHOW )


- GÖSTERMEK ile/ve/||/<> TANITMAK


- GÖSTERMEK ile/ve/değil/yerine YAŞAMAK

( [not] TO SHOW vs./and/but TO LIVE/VALUE
TO LIVE/VALUE instead of TO SHOW )


- GÖT-GÖBEK (SALMAK, BÜYÜTMEK)


- GÖT KOKUSU değil/yerine/||/<>/< TER ya da BOK KOKUSU


- GÖTÜ-BAŞI (AÇIKTA GEZMEK/AYRI OYNAMAK)


- GÖTÜ KALKMAK ile/ve/değil/yerine KANI BİTLENMEK


- GÖTÜN GÖTÜN (UZAKLAŞMAK/KAÇMAK)


- GÖTÜRMEK ile YÜRÜTMEK


- GÖTÜRÜ ile GÖTÜRÜM ile GÖTÜRÜŞ

( Para ile satın alınan şeyler ya da para karşılığında yapılan işler için toptan fiyat vererek. İLE Dayanma. İLE Götürme eylemi ya da biçimi. )

( ... ile TAHAMMÜL )


- GÖTÜRÜLMEK ile/ve/değil/yerine GİTMEK


- KÜYOR değil GÖNÜYOR


- GÖVDE

( STEM )


- GÖVDE AMELİYATI ile/ve/||/<> MANEVİ AMELİYAT

( [Kişinin] Uyut(ul)ması gerekir. İLE/VE/||/<> Uyan(dırıl)ması gerekir. )


- GÖVDE GELİŞTİRME ile/değil/yerine FITNESS

( )


- GÖVDE/İNSAN ile/ve/<> NEY

( İNSAN ve NEY: 60 )


- GÖVDE ISISINDA:
41/42 ÜSTÜ ile/ve/||/<> 34.5 ALTI ile/ve/||/<> 31 ALTI

( Tehlikelidir. İLE/VE/||/<> Tehlikelidir. İLE/VE/||/<> Ölümcüldür. )


- GÖVDE VE DALLAR = SÂK VE A'ZÂ = TIGE ET RAMEAUX


- GÖVDE ve/||/<>/> ANLIK ve/||/<>/> BİR/LİK


- GÖVDE ve/||/<> ANLIK(ZİHİN) ve/||/<> TİN

( Çap/çeper. VE/||/<> Yarıçap. VE/||/<> Merkez. )


- GÖVDE = BEDEN = BODY[İng.] = CORPS[Fr.] = DAS LEIB, DER KÖRPER[Alm.] = IL CORPO[İt.] = EL CUERPO[İsp.] = CORPUS[Lat.] = TO SOMA, HO KHROS[Yun.] = CİSM, CESED, CURM[Ar.] = BEDEN[Fars.] = HET LICHAAM[Felm.] = DEHA[Sansk.]


- GÖVDE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BEN

( Gövde ve gövdeyle özdeşlik duygusu var oldukça, düş kırıklıkları kaçınılmazdır. )

( Gövde olmadığında siz gövdeden ayrılmış değilsiniz - sadece Siz'siniz. )

( Gövde, üzerinde aşırı konsantrasyon kendi amacına ters düşer ve aksi sonuç verir. )

( Kendinin, gövde ve zihin olmadığını bilen bir kişi, bencil olamaz. Çünkü, bencillik nedeni olabilecek bir şeye sahip değildir. )

( Benlik, öylesine kendinden emindir ki, cesâreti tümüyle kırılmadıkça vazgeçmez. )

( Bir gövdede odaklanmış sonsuz olansınız. )

( "Ben Gövde'yim" düşüncesini yok edin, o zaman iç ve dış bir olacak. )

( "Ben Gövde'yim" düşüncesinin ötesine geçin. )

( Gövde ve zihin sınırlılardır, onun için de incinmeye açıklardır, onların, korunmaya gereksinimleri vardır ve bu da korkuya yol açar. )

( Gövde ve zihin içinde olmadığınızı, fakat her birinin de farkında olduğunuzu bilmek, kendini-biliştir. )

( Sükûnet ve sessizlik içinde "Ben" kabuğu erir ve iç ile dış bir olur. )

( Her kim, varoluşu hakkında bir yanıt arayarak düşünürse ve kendi kaynağını bulmayı içtenlikle isterse, her zaman mevcut olan "Ben-im" duygusunu kavrayabilir ve zihni karartan bulutlar dağılıp, varlığın özü tüm ihtişamıyla görününceye dek onun üzerinde büyük dikkatle ve sabırla durabilir. )

( As long as there is the body and the sense of identity vs. the body, frustration is inevitable.
Without the body you are not disembodied - you Just are.
The self is so self confident, that unless it is totally discouraged, it will not give up.
Go beyond the I-am-the-body idea.
The body and the mind are limited and therefore vulnerable; they need protection which gives rise to fear.
Whoever is puzzled by his very existence as a conscious being and earnestly wants to find his own source, can grasp the ever-present sense of I am and dwell on it assiduously and patiently, till the clouds obscuring the mind dissolve and the heart of being is seen in all its glory. )

( [not] BODY vs./and/<>/but I
I instead of BODY )

( ZÂT ile/ve/<>/değil VÜCÛD/SIFAT )


- GÖVDE ile/ve ben


- GÖVDE ile/ve/||/<> BİLİNÇ

( Zuhur/tezahür. İLE/VE/||/<> Tecelli. )

( Kişi, önce gövdesine bakmalıdır. )

( İnsan gövdesi, doktoru, eczanesi kendinde olan bir yapıya sahiptir. )

( MENZİL-İ CÂN: İnsan gövdesi. | Ulvî âlem. )

( TENÂVÜR[Ar.]: İri gövdeli kişi. )


- GÖVDE ile/ve/<> BÜNYE[Ar.]


- GÖVDE ve/||/<> EV ve/||/<> EVREN

( Bilinç. VE/||/<> Kişi. VE/||/<> Yaşam. )

( Tohum. VE/||/<> Ağaç. VE/||/<> Meyve. )


- GÖVDE ile KONGÖVDE

( ... İLE Palmiyelerde olduğu gibi, üzerinde yaprak kalıntıları, izleri bulunan dalsız, budaksız gövde. )


- GÖVDE ve/<> MÂBED

( Mâbedine[gövdesine] bakmayan, mâbâdına[kıçına] bakmak zorunda kalır. )

( Akılsız başın cezasını, ayaklar çeker. )


- GÖVDE = SÂK = TIGE


- GÖVDE ile/ve/<> ZİHİN

( Gövde ile gövdede barınan bilinç arasında zihin yer alır. )

( Gövde, ölçüsünü bilir, ama zihin bilmez. )

( Gövde ve zihin sınırlılardır, onun için de incinmeye açıklardır, onların, korunmaya gereksinimleri vardır ve bu da korkuya yol açar. )

( Gövde, dış varlığı, bilinç iç varlığı tanımlar, saf farkındalık halinde ise En Yüce Olan'la temas kurulur. )

( Gövdenin ötesine geçmek için sağlıklı olmalısınız; zihnin ötesine geçmek için ise zihniniz kusursuz bir düzen içinde olmalı. )

( BODY vs./and/<> MIND
Between the body and the indwelling consciousness lies the mind.
The body knows its measure, but the mind does not.
The body defines the outer self, consciousness the inner, and in pure awareness the Supreme is contacted.
To go beyond the body you must be healthy; to go beyond the mind, you must have your mind in perfect order. )


- GÖVDE ve/||/<> ZİHİN ve/||/<> KALP ve/||/<> HİÇ

( Deneyim aradığımızda. VE/||/<> Bilgiyi aradığımızda. VE/||/<> Tanrı'yı aradığımızda. VE/||/<> Hakikati aradığımızda. )


- GÖVDEDEN DOĞMAK/DOĞAN ile/ve TOPLUMDAN DOĞMAK/DOĞAN ile/ve KENDİNDEN DOĞMAK/DOĞAN


- GÖVDEMİZ:
OKSİJEN ve/||/<> KARBON ve/||/<> HİDROJEN ve/||/<> NİTROJEN ve/||/<>
KALSİYUM ve/||/<> FOSFOR ve/||/<> + 54 ÖĞE

( %65 ve/||/<> %18 ve/||/<> %10 ve/||/<> %3 ve/||/<> %1.4 ve/||/<> %1.1 ve/||/<> + %0 - 0.99 )

( OXYGEN and/||/<> CARBON and/||/<> HYDROGEN and/||/<> NITROGEN and/||/<> CALCIUM and/||/<> PHOSPHORUS and/||/<> + 54 ELEMENTS )


- GÖVDEMİZİ ...:
(YETERİNCE) KULLANMAMAK ile/ve/değil/ne yazık ki/=/||/<>/> KÖTÜYE KULLANMAK


- GÖVDE(N):
[ne] ATMAK ve [ne de] TAPMAK


- GÖVDENİN/TEN'İN ABDESTİ ile/ve AKIL'IN/VİCDANIN ABDESTİ ile/ve NEFS'İN ABDESTİ

( Su ile. İLE/VE Gözyaşı ile. İLE/VE Kelâm/sohbet ile. )


- GÖVDE'NİN:
ABDESTİ ile/ve KULLUĞU

( Su ile. İLE/VE İşlevi ile. )


- GÖVDENİN ANATOMİK YAPISI = SÂKIN İNTİSÂC-I TEŞRÎHÎSİ = STRUCTURE ANATOMIQUE DE LA TIGE


- GÖVDENİN DENGESİNDE: SU ve TUZ


- GÖVDENİN EYLEMİ ile/ve/<> NEFSİN EYLEMİ ile/ve/<> ÖZÜN EYLEMİ

( El ile. İLE/VE/<> Hayal ile. İLE/VE/<> Sevgi ile. )


- ENGELLİLER:
GÖVDESEL ile/ve/ne yazık ki/||/<> DUYUSAL ile/ve/ne yazık ki/||/<> İŞİTME ile/ve/ne yazık ki/||/<> KONUŞMA ile/ve/ne yazık ki/||/<>
ZİHİNSEL ile/ve/ne yazık ki/||/<> GEÇİCİ ile/ve/ne yazık ki/||/<> YAŞLILAR


- GÖVDESEL ile GÖVDE BAĞIMLI


- GÖVEM ERİĞİ/GEYİK DİKENİ/AKDİKEN ALIÇ[Fars. < ALUÇA] ile ALIÇ[Fars. < ALUÇA]

( Hünnapgillerden, kırlarda kendiliğinden yetişen, hekimlikte ve boyacılıkta kullanılan, sert odunlu bir ağaç. İLE Bu ağacın mayhoş yemişi. )


- GOVERNMENT vs. DYNASTY


- GÖYA değil GÜYA


- GÖYNÜK ile GÖYÜK

( Yanık. | Güneşte yanmış. | İyice olmuş yemiş/meyve. | Acısı olan, elemli. İLE Yanık, yanmış. | Sayrılık ateşi, humma. )


- GÖYNÜMEK

( İçin için yanmak. )


- GÖZ

( ÖZ | ÖZ'ÜN AYNASI, KAPISI, DIŞLAŞMASI | ZÂT | "SUYUN AKMAYA BAŞLADIĞI KAYNAK" )


- GÖZ AKI

( SCLERA )


- GÖZ GÖRE GÖRE ile/ve BAĞIRA BAĞIRA


- GÖZ GÖRE GÖRE ile BAĞIRA BAĞIRA


- GÖZ GÖZE (GELMEK)


- GÖZ:
GÜNEŞ ve/<> GÜZELLİK


- GÖZ HÜCRESİ ile/ve/<> ÇUBUK HÜCRE

( ... İLE/VE/<> Retina tabakasında bulunan, ışığa duyarlı iki hücreden biri. )

( ... vs./and/<> ROD )


- GÖZ İÇİNE DOĞRUDAN BAKMAK yerine İKİ KAŞIN ARASINA BAKMAK


- GÖZ KAPAĞI ve/+/||/<> DUDAK

( "Herşeyi görme!" diye vardır. VE/+/||/<> "Her sözü söyleme!" diye vardır. )

( Kulakta, sürekli takılı olması gereken iki küpe...

Bir şey ki, yapmasan da olur... YAPMA!
Bir şey ki, söylemesen de olur... SÖYLEME! )


- GÖZ KAPAKLARI YANGISI(İLTİHABI) ile/ve GÖZYAŞI YANGISI(İLTİHABI)

( BLEFARİT ile/ve DAKRİYORİSSİT )


- GÖZ KARARI ile/ve EL KARARI


- GÖZ KARARI ile/değil/yerine ÖLÇÜ


- GÖZ KIRPMAK/KIPMAK ile GÖZ KIRPIŞTIRMAK/KIPIŞTIRMAK

( TWINKLE )


- GÖZ ÖNÜNDE:
()TUTMAK() ile/ve/değil/<> ()BULUNDURMAK()


- GÖZ ÖNÜNE ALARAK/ALMAK değil GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURARAK


- GÖZ ÖNÜNE ALARAK/ALMAK değil GÖZE ALARAK/ALMAK


- GÖZ ÖNÜNE ALMAK değil GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK


- GÖZ ÖNÜNE ALMAK değil GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK


- GÖZ ÖNÜNE ALMAK değil GÖZE ALMAK


- GÖZ RENKLERİNDE:
SEVDÂ ile SERKÂ ile ŞEHLÂ ile ŞEVLÂ

( Siyah renkte. İLE Yeşil ya da mavi renkte. İLE Elâ ya da açık kahverengi renkte. [Gözlerin "iki ayrı yönde" gibi bakışı.] [Kadının en arzulu bakışı.] İLE Koyu kahverengi. )


- GÖZ SIVILARI'NI

( AQUAOUS HUMOR vs. VITREOUS HUMOR )


- GÖZ TANSİYONUNDA:
AÇIK AÇILI ile KAPALI AÇILI


- GÖZ UYGARLIĞI ile/ve/<> SÖZ UYGARLIĞI

( Dışa bakar. İLE/VE/<> İçe bakar. )


- GÖZ VAR, NİZAM VAR değil GÖZ VAR, İZAN VAR

( İZAN: Anlama yeteneği, anlayış. | Bir şeyin, göz ve akıl yoluyla anlaşılabilmesi. )


- GÖZ VE KULAK ve EL VE AYAK


- GÖZ ve/||/<>/>/< AKIL

( Göz, odur ki; dağın arkasını göre! VE/||/<>/>/< Akıl, odur ki; başına geleni/geleceği bile! )


- GÖZ ve/<> BİLİNÇ

( Göz ve bilinç, tüm dünyayı gördüğü halde, kendini (pek) (kolay kolay) göremez. )


- GÖZ ile/ve/değil EŞİK


- GÖZ ve/||/<>/> GÖNÜL[< GÖNENME/GÖNENÇ] ve/||/<>/> AYAK

( Gözden uzak(ırak) olan, gönülden/zihinden (de) uzak(ırak) olur. )

( Göz, dostu görendir. )

( DİLÂ: EY GÖNÜL )

( Göz, nereye bakar; gönül, oraya akar. VE/||/<>/> Gönül, nereye akar; ayak, oraya koşar. )


- GÖZ ile/ve GÖRGÜ


- Z ile/ve GÖZ KÜRESİ ile/ve GÖZBEBEĞİ ile/ve GÖZ ÇUKURU ile/ve GÖZ KAPAĞI

( Göz açık olmalı, aklını bulunduğu yere almalı. )

( "Suyun akmaya başladığı kaynak." )

( Göz, Zât'ı; geri kalanı, sıfatı simgeler. )

( Gözlerimiz hayatımız boyunca doğduğumuz andaki boyutlarında kalıyor. Burnumuz ve kulaklarımızın ise büyümesi hiç sona ermiyor. )

( Bir gözün, 1.800.000 damarı vardır. )

( EŞFÂR[Ar. < ŞÜFR]: Gözkapağının kenarları, kirpik yerleri. )

( Her bir göz, 130 milyon görme siniri hücresinden oluşmaktadır. )

( ... İLE ... İLE Gözbebeği, ilgi çekici bir nesneye baktığımızda ya da bir olaya şahit olduğumuzda, %45 oranında büyür. İLE ... İLE ... )

( Bazı örgenimizde, işlevlerinin tamamına ulaşması zaman alırken, gözlerimiz, sürekli olarak etkindir. )

( Gözler, saatte 36.000 bit bilgiyi işleyebiliyor. )

( Gözlerimiz, tüm öteki örgenlerimizden daha fazla olarak, beyin gücünün %65'inden yararlanıyor. )

( Neredeyse herkesin bir gözü, ötekinden az da olsa daha güçlüdür. )

( AYN, MEDMA'[çoğ. MEDÂMİ'] ile/ve ... ile/ve HADEKA, İNSÂN-ÜL-AYN, MANZAR[< NAZAR], MANZAR-I ÇEŞM, NOKTA-İ BÎNİŞ, BÜ-BÜ', MUKLE ile/ve MEDÂR-ÜL-AYN ile/ve ...

RÂFİ'[< REF]: Gözkapağı gibi bazı örgenleri yukarı kaldırmaya yarayan kas/adale, sinir.
TARFE: Gözkapağının bir kere açılıp kapanması. )

( DÎDE, ÇEŞM ile/ve ... ile/ve MERDÜM, MERDÜME, BÎNEK, DÎDE ile/ve ... ile/ve BÂM-I ÇEŞM[üstteki], BERG-İ ÇEŞM[BERG: Yaprak.]

BÂDÂM: Sevgilinin bademi andıran gözü. | Badem. )

( EYE vs./and EYE BALL vs./and PUPIL/APPLE OF THE EYE vs./and ORBIT/EYE HOLE vs./and EYE LID )


- GÖZ ile/ve GÖZDEKİ ANLAM VE DERİNLİK


- GÖZ ile/||/<> GÖZE

( Suyun çıktığı yer, kaynak. İLE/||/<> Gözlü, pınar, çeşme. | İlkbaharda çıkıp yazın kaybolan su. | Örme, örgü, yama. | Süzgeç. | Hücre. )


- GÖZ GÖZLÜK


- GÖZ ile/ve/<> İRİS[Yun.]

( ... İLE/VE/<> Saydam tabaka ile göz merceği arasında bulunan, ince, kasılabilen bir zardan oluşan, gözün renkli bölümü. )


- GÖZ ve/||/<> KALP

( Gülmek için!... :) VE/||/<> Sevmek için!... )


- GÖZ ile KENE GÖZ

( ... İLE Çok küçük gözlü. )


- GÖZ ile/ve/=/<> KİŞİLİK/AKIL


- GÖZ ile/ve/||/<> KULAK

( Simgenin/ibretin müşterisi. İLE/VE/||/<> Sözün müşterisi. )

( Göz, dostu görendir. )

( %84 İLE/VE/||/<> %11 )

( [Renklerde dalgaboyu] 400 - 700 nm. İLE/VE/||/<> 20 - 20.000 Hz aralığı. )


- GÖZ ile/ve/<> ÖNODA

( ... İLE/VE/<> Gözde, saydam tabaka ile iris arasında kalan boşluk. )


- GÖZ ile/ve/<> ÖTEKİ ÖRGENLER

( Göz dışında, kişinin çoğu örgeni, -35 °C'de donar. )

( GÖZLER, YALAN SÖYLEMEZ!

Arabası uçuruma yuvarlanmış ve sürücünün cesedi ancak birkaç hafta sonra Ağustos ayında tesadüfen bir köylü tarafından çürümüş halde bulunabilmiş.

Ölüm nedeninin trafik kazası olduğu biliniyor fakat kazanın alkolün ya da başka bir maddenin etkisi altında meydana gelip gelmediğini saptayabilmek için otopside alınan kanda 0.80 promil gram alkol bulunmuş.

Göziçi sıvısında ise alkol bulunmadığı ayrıca uyutucu ve uyuşturucu bir madde bulunmadığı rapor edilmiş.

Cesedin çürümeye başlaması ile ortamda bulunan bakteri ve mayaların etkisi ile kan şekeri tüketilirken alkol üretilir. Ağustos sıcağında çürümenin daha hızlı olması nedeniyle kanda 1.50 promil grama kadar alkol oluşabilir.

Göziçi sıvısı anatomik özelliği nedeniyle yalıtılmış bir yapıya sahiptir ve alkol yapan bakterilerin içeriye girmesine izin vermez.

Göziçi sıvısında alkol ölçümünün önemini bilen bir uzman, gözünde alkol saptanmayan sürücünün, kanında bulunan alkolün cesedin çürümesine bağlı olarak meydana geldiğini dolayısıyla kazayı alkolün etkisi altında yapmadığını rapor eder.

Ölümden sonra bile,
Gözler, yalan söylemez! )


- GÖZ ile PETEKGÖZ

( ... İLE Eklembacaklı hayvanlarda görülen, birçok görme gözesinden oluşan göz türü. )


- GÖZ YÜZ


- GÖZ ile/ve/<> YÜZ(SURAT, VECİH, ÇEHRE, SİMA[Fars.], DİDAR)

( http://faceresearch.org )

( )

( EYE vs./and/<> FACE )


- GÖZALTI/GÖZETİM/NEZÂRET[Ar.] ile GÖZ ALTI

( Birinin, güvenlik güçleri tarafından belirli bir yerde ve belirli bir süre alıkonulması. | Denetleme. İLE Yüzde gözlerin hemen altında bulunan bölüm. )


- GÖZBEBEĞİ ve/||/<> SARIBENEK

( .. VE/||/<> Gözde, ağ tabakanın ortasında bulunan ve simgenin en net olarak oluştuğu, sarı renkli duygun nokta. )


- GÖZDE:
SİYANOLAB ile/ve/||/<> KLOROLAB ile/ve/||/<> ERITOLAB

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


- GÖZDEKİ AĞ TABAKANIN EN DUYARLI NOKTASI

( ŞELEL )


- GÖZDEN ÇIKARMAK ile/değil/yerine GÖZDEN KAÇIRMAK


- GÖZDEN DÜŞME ile/ve/<>/>< YÜCELME

( İkisi de, kişiyi eşit şaşırtır. )


- GÖZDEN GEÇİRME ile KOLAÇAN ETME

( ... İLE Herhangi bir amaçla çevreyi dolaşıp pek belirli etmeksizin gözden geçirme. )


- GÖZDEN GEÇİRMEK ile/ve ELDEN GEÇİRMEK


- GÖZDEN GEÇİRMEK ile/ve/||/<> GÖZLEMLEMEK


- GÖZDEN GEÇİRMEK ile İRDELEMEK


- GÖZDEN IRAK OLAN, GÖNÜLDEN IRAK OLUR
ile/ve/değil/yerine
GÖNÜLE GİREN, GÖZDEN UZAK OLSA NE OLUR


- GÖZE ALMAK değil GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK


- GÖZE BATMA ile/değil/yerine GÖZE ÇARPMA


- GÖZE DUVARI ile GÖZE ZAR

( Bitki gözelerinde bulunan ve gözeyi koruyan sert tabakadır. İLE Tüm gözelerde bulunan ve gözeyi çevreleyen esnek tabakadır. )


- GÖZE GÖZ


- GÖZE/HÜCRE ile TURGOR

( ... İLE Gözenin çok su çekerek şişmesi, özsuyunun kıvamının azalması. )


- GÖZE ORGANELLERİNDE:
KLOROPLAST ile/ve/<> KROMOPLAST ile/ve/<> LÖKOPLAST

( )


- GÖZE/HÜCRE[Ar.]/CELLULE[İng./Fr.] ile/ve/||/<>/> DOKU

( Canlının en küçük yapı birimi. İLE/VE/||/<>/> Benzer gözelerin bir araya gelmesiyle oluşan yapı birimi. )


- GÖZE ile LENFOSİT[Fr.]

( ... İLE Kanda, kemik iliğinde, lenfte bulunan, tek ve çok iri çekirdekli, küçük, renksiz bir kan gözesi. )


- GÖZE ile ORGANEL

( Canlıların temel yapı birimi. İLE Gözenin işlevlerini yerine getiren küçük organcıkları. )


- GÖZE ile ZOOSPOR[Fr. < Yun. ZOON: Hayvan. | SPOROS: Tohum.]

( ... İLE Suda yaşayan mantarlarda ve suyosunlarında bulunan, selüloz zardan yoksun, üzerindeki iki ya da daha çok titrek tüyle devinen üreme gözesi. )


- GÖZELER = HÜCERÂT = CELLULES


- GÖZELER ile/ve/||/<> ÖLÇEKLER

( )


- GÖZERİMİ/UFUK ile/ve/değil EŞİK


- Gözeterek KONUŞ!!!


- GÖZETİM:
DENETLEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAKINDAN TAKİP ETMEK


- GÖZETİM ile/ve/<> DENETİM


- MAKİNE ÖĞRENMESİ:
GÖZETİMSİZ ile/ve/değil/||/<>/< GÖZETİMLİ


- GÖZETMEK ile GÖZETLEMEK


- GÖZKAPAĞI ile PTOZ

( Üst gözkapağının sarkması. )


- GÖZLEM MANZARASI ve/<>/değil/yerine ALGI MANZARASI


- GÖZLEM ve/||/<>/> DENEY ve/||/<>/> ÖLÇÜM


- GÖZLEM ile HESAP


- GÖZLEM ile/ve/> İÇ KONUŞMA


- GÖZLEM ile/ve/yerine KATILIM

( Düşüncelerinizi, duygularınızı, sözlerinizi ve eylemlerinizi gözlemleyin. )

( OBSERVATION vs./and PARTICIPATION
PARTICIPATION instead of OBSERVATION )


- GÖZLEM = MÜŞAHEDE = OBSERVATION[İng., Fr.] = BEOBACHTUNG[Alm.] = OBSERVAR, MIRAR[İsp.]


- GÖZLEME ile BAZLAMA/Ç

( ... İLE Sacda pişirilmiş, yuvarlak pide. | Tatlısı bol, kalın gözleme. )


- GÖZLEMEK ile GÖZETLEMEK/DİKİZLEMEK

( Araştırma, takip. İLE Habersiz, gizlice izleme. "Röntgencilik". )

( Olumlu, doğru. İLE Olumsuz, yanlış. )


- GÖZLEMEK ile/değil GÖZLEMLEMEK


- GÖZLEMLEMEK ile/ve/<> İNCELEMEK

( TO OBSERVE vs./and/<> RESEARCH )


- GÖZLEMLEMEK ile TARAMAK

( TO OBSERVE vs. TO SCAN )


- GÖZLEMLEMEK ile/ve/||/<> "TARTMAK"


- GÖZLEMLEMELİ!


- Gözlemleyerek KONUŞ!!!


- GÖZLEMSEL BİLGİ ile/ve KATILIMSAL BİLGİ

( OBSERVAL KNOWLEDGE vs./and PARTICIPAL KNOWLEDGE )


- GÖZLENEBİLİYOR değil GÖZLEMLENEBİLİYOR


- GÖZLER:
YAŞLI ile/ve/değil/||/<>/> YASLI


- GÖZ/LER ile/ve/değil İMAN DOLU GÖZ/LER


- GÖZLERİM "YAŞLANDI" değil GÖZLERİM "YAŞARDI"


- Gözlerinin içine bakarak KONUŞ!!!


- Gözlerle konuşabilmek için SUS!!!


- KENDİLİK:
GÖZLEYEN ile/ve/||/<> DENEYİMLEYEN


- GÖZLEYEN ile/değil GÖZLEMLEYEN


- GÖZLÜK ...:
GİYMEK değil TAKMAK


- GÖZLÜK ile/ve/değil EŞİK


- GÖZLÜK ve/||/<> GAZEL

( Körler çarşısında satma! VE/||/<> Sağırlar çarşısında satma! )


- GÖZLÜK ile/||/<> KELEBEK GÖZLÜK

( ... İLE/||/<> Burundan tutturularak kullanılan sapsız gözlük, kıskaç gözlük. )


- GÖZLÜK ile/ve/<> MONOKL[Fr.]

( ... İLE/VE/<> Kaş kemerinin altına sıkıştırılarak kullanılan gözlük camı. )


- GÖZLÜK ve/||/<>/>/< SÖZLÜK


- Gözlük/lens takmış olsa da DİNLE!!!


- GÖZLÜKLÜYILAN(KOBRA[Portekizce'den]) ile/ve KRAL KOBRA

( Afrika ve Asya'nın sıcak bölgelerinde yaşar. İLE/VE Yılanları -özellikle fare yılanlarını- yerler. )

( ... İLE/VE 18 metre yüksekliğe kadar çıkabilirler. )

( Kobraların doğal tavırları saldırgan değil savunmacıdır. )

( Kobralar flütün görüntüsüne tepki verir, sesine değil! [Sağır değillerdir fakat müziği tam olarak duymazlar.] )

( Belirli bir mesafeden sadece kendi uzunlukları içinde şiddetli bir vuruş yapabilirler. [Dirseğinizi masaya koyup elinizle aşağıya doğru hızla vurur gibi.] )

( COBRA vs./and KING COBRA )

( NAJA cum/et OFIA FEGIS )


- GÖZÖNÜNDE BULUNDURMAK ile/ve/ya da ÇÖZMEK


- GÖZTEPE ile/ve GÖZ TEPE

( Kadıköy, Çifte Havuzlar'dan sonraki semt. İLE/VE Kanlıca'nın 4 km. doğusunda bulunan bir tepe ve su. )


- GÖZÜ KARA/LIK ile/değil/yerine CESÂRET


- GÖZÜKMEK/GÖRÜKMEK değil GÖRÜNMEK


- GÖZÜKÜYOR/GÖZÜKTÜ değil GÖRÜNÜYOR/GÖRÜNDÜ


- GÖZÜMÜN NURU ve KALBİMİN SÜRÛRU


- GÖZÜM/ÜZ GÖNLÜM/ÜZ (AÇILSIN)


- GÖZÜN AKLI ile/ve GÖZÜN HAKKI


- GÖZÜN GÖRMEYİP GÖNLÜN KATLANMASI
ile/ve/||/<>
GÖZDEN UZAK/IRAK, GÖNÜLDEN UZAK/IRAK


- GÖZÜN(ZİHNİN):
GÖRDÜĞÜNÜ SEVMESİ ile/ve/değil/||/<> SEVDİĞİNİ GÖRMESİ


- [ne yazık ki]
"GÖZÜNDE BÜYÜTMEK" ve/||/<>/> GERÇEKLEŞME OLASILIĞINI DÜŞÜRMEK


- GÖZÜNE-DİZİNE (DURSUN)


- Gözünle KONUŞ!!!


- GÖZÜNÜ:
"SEVİM" değil SEVEYİM


- GÖZÜPEK = DARING[İng.] = AUDACIEUX[Fr.] = KÜHN[Alm.] = AUDAX[Lat.]


- GÖZÜPEKLİK = DARING, AUDACITY[İng.] = AUDACE[Fr.] = KÜHNHEIT, TOLLKÜHNHEIT[Alm.] = AUDACIA[Lat.]


- GÖZÜTOK/LUK ile GÖZÜKARA/LIK


- GÖZÜTOK/LUK ile TUZUKURU/LUK


- GÖZYAŞI:
[ACI ile/ve TUZLU] ile/ve/değil/yerine/>< TATLI (ise)

( [ağlama] [ İstekler/in(nefs) içindir. İLE/VE Mal/mülk/çıkar içindir. ] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Hak/k ile... )


- GÖZYAŞI BEZİ YANGISI(İLTİHABI) ile/ve GÖZYAŞI KESESİ YANGISI(İLTİHABI) ile/ve İRİS TABAKASININ YANGISI

( DAKRİYOADENİT ile/ve DAKRİYOSİSTİT ile/ve İRİTİS )


- GÖZYAŞI KANALI

( TEARDUCT )

( Yenidoğanlar gözyaşı üretmez, bağırarak ağlamasına karşın, bebeklerde 4 - 13 haftalık oluncaya kadar gözyaşı olmaz. )


- GÖZYAŞI:
KEDERDE ile BOZULMADA ile SOĞANDA ile GÜLÜŞTE

( )

( TEARS OF: GRIEF vs. CHANGE vs. ONION vs. LAUGHING )


- GÖZYAŞI ile/ve/değil/<> KANLI GÖZYAŞI

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Göz kapaklarından, burundan ve/ya da bazen kulak yolundan gelen kanın, gözyaşı kanallarından akan kan. )

( LACRIMAE ile/ve/değil/<> HAEMOLACRIA )


- GÖZYAŞININ:
DIŞA AKMASI ile/ve İÇE AKMASI


- GÜDMEK değil/yerine GÖZETMEK

( RÂİNE değil/yerine UNZURNA )


- GÜLE GÜLE ile/değil/yerine GÖRÜŞMEK ÜZERE

( Ayrılıkta. İLE Buluşmada/uyuşmada. )


- GÜLMEK :) ile/ve/||/<>/>/< GÖZLERİNİN İÇİNİN GÜLMESİ :)


- GURU ile/ve/||/<>/< GORAS

( Spiritüel öğretmen, rehber. Yol gösterici. [Tasavvuf'ta: MÜRŞÎD] )


- GÜVERCİN ile GÖÇMEN GÜVERCİN

( ... İLE Ne yazık ki, soyu tükenmiştir. :( )

( ... cum ECTOPISTES MIGRATORIUS )


- GÜZEL = GÖZ-EL = BEAUTIFUL[İng.] = BEAU[Fr.] = SCHÖN[Alm.] = KALOS[Yun.] = HERMESO/SA, BELLO[İsp.]


- HÂDİSE ile/ve GÖSTERGE


- HAKİKİ CEVHER ile/ve GÖRELİ CEVHER

( Tanrı. İLE/VE Yaratılanlar. )

( Descartes! )


- HAKK:
GÖRDÜĞÜMÜZ değil GÖRDÜKLERİMİZDE YANSIR(TECELLÎ EDER)


- HALAT ile GOMBA

( Hasır halat. )


- HALAT'LARDA:
BRAGA/MARSPET/PATRISA ile/ve GOMANA ile/ve KANDİLİSA ile/ve İSTRUMAÇA ile/ve VARAGELE ile/ve YOMA

( Gemilerde kullanılan halat. İLE/VE Gemi demirinin bağlı olduğu halat. İLE/VE Gemideki serenleri kaldırmaya yarayan halat. İLE/VE Birbirine takılmış halat. İLE/VE Bir şeyi bir yerden başka bir yere çekmek için kullanılan halat. İLE/VE 3-4 kat kol bükülmüş halat. )


- HAM ile GÖK


- HAŞMET[Ar.] yerine GÖRKEM


- HAVA/CI/LIK değil/yerine/= GÖĞEY/Cİ/LİK


- HAVAÎ değil/yerine/= GÖĞELİ


- HAVALANDIRMAK değil/yerine/= GÖĞELTMEK


- HAVALANMAK değil/yerine/= GÖĞELMEK


- HAVALI ile/ve/<>/değil/yerine GÖSTERİŞLİ


- HEDEF ile/değil GÖZLEĞİ

( ... İLE/DEĞİL Gözetleme yeri. | Dağların yüksek yerlerinde, nişan almak için ağaç ya da taştan yapılan belirli yer. )


- HERDER ve/||/<>/> GOETHE ve/||/<>/> SCHILLER

( 25 Ağustos 1744 - 18 Aralık 1803 VE/||/<>/> 28 Ağustos 1749 - 22 Mart 1832 VE/||/<>/> 10 Kasım 1759 - 09 Mayıs 1805 )


- HESAP ile/ve GÖZLEM

( TO THINK vs./and OBSERVATION )


- HEYELAN[Ar.][HEYALAN değil!] değil/yerine/= GÖÇÜ/KAYŞA

( Toprak kayması. )


- HİCRET[Ar. < HECR] değil/yerine/= GÖÇ

( Göç. | Hz. Peygamber'in, Mekke'den, Medine'ye göç etmesi.[İslâm tarihinin/takviminin başı][Hicret-i Nebeviye] )


- HİPOFİZ BEZİ ile KALKANBEZİ/TİROİD BEZİ ile PARATİROİD BEZİ ile LENF BEZİ ile BÖBREK ÜSTÜ BEZİ ile PANKREAS BEZİ ile EŞEYSEL BEZ ile İÇ SALGI BEZLERİ ile GASTRİT SUYU BEZİ ile GÖĞÜS KEMİĞİ ARKASINDA BULUNAN İÇSALGI BEZİ/TİMUS

( PITUITARY GLAND vs. THYROID GLAND vs. PARATHYROID GLAND vs. ADENOID (GLAND) vs. ADRENAL (GLAND) vs. PANCREATIC GLAND vs. GONADIAL GLAND vs. ENDOCRINE GLANDS vs. PEPTIC GLAND vs. THYMUS )


- HIYAR yerine GÖĞEN YEMİŞİ


- HİZMET ve/||/<>/< GÖNÜLLÜLÜK

( SERVICE and/||/<>/< VOLITIONAL )


- HİZMETNİŞİN değil/yerine/= GÖREV ALAN, HİZMET EDEN, HİZMET EDENLERDEN


- HÜCRE[Ar.]/CELL[İng.] değil/yerine/= GÖZE


- HÜCRE/BEYİN/ZİHİN ile/ve/||/<>/> GÖVDE


- HÜCRE/VÎ değil/yerine/= GÖZE/CİL


- HZ. MUHAMMED'E SEVDİRİLMİŞ OLANLAR["SEVDİKLERİ" olarak değil!]:
KOKU ve/||/<>/> DİŞİL(KADIN) ve/||/<>/> (GÖZÜMÜN NURU) NAMAZ


- İBRE değil/yerine/= GÖSTERGE/İĞNE


- İÇİÇE/LİK ile/ve/> GÖRELİ/LİK

( NESTED/NESS vs./and/> RELATIVITY )


- İÇİM 3.5 ATIYOR değil GÖTÜM 3.5 ATIYOR


- İÇİNDE OLMAK ile/ve GÖMÜLÜ OLMAK

( TO BE IN IT vs./and TO BE EMBEDED )


- İÇTİHAT, İÇTİHÂD değil/yerine/= GÖRÜŞ; ANLAYIŞ/KAVRAYIŞ

( Görüş, özel görüş, anlayış, kavrayış. | Yasada ya da örf ve âdet tüzesinde uygulanacak kuralın açıkça ve ikirciksiz olarak bulunmadığı konularda, yargıcın ya da tüzecinin düşüncelerinden doğan sonuç. )


- İDDİA ile/ve/değil/yerine GÖRÜŞ

( [not] CLAIM vs./and/but OPINION
OPINION instead of CLAIM )


- İHMAL ile GÖZARDI

( NEGLIGENCE vs. TO IGNORE )


- İHTİŞÂM değil/yerine/= GÖRKEM/GÖZALICILIK


- II. ANALİTİK ve/+ GÖRSELLİK[Cetvel, pergel vb.]


- İKİYÜZLÜLÜK ile/ve/>/değil/yerine GÖSTERİŞ BUDALALIĞI


- İLİŞKİ ile/ve GÖRELİLİK/İZÂFET

( RELATION vs./and RELATIVITY )


- İLÜSTRASYON[İng. < ILLUSTRATION] ile GÖRSELLEŞTİRME

( Resimlerle süsleme. )


- İLÜZYON değil/yerine GÖZBAĞI


- İMAJ/IMAGE[İng.] değil/yerine/= GÖRÜNTÜ | İMGE


- İMAM ile/ve GÖZETİLEN KALP


- İNİSİYATİF ile/ve/<> GÖNÜLLÜLÜK

( Hem bireysellikte, hem/ve de toplumsallıkta. )


- İNŞAAT:
"KABA" ile/ve/değil/||/<>/< GÖRÜNEN


- İNSAN GENOMU ile GÖZE KLONLAMA

( İnsanın tüm genetik bilgisinin haritası. İLE Gözelerin genetik olarak kopyalanması süreci. )


- İNSAN[Ar.]/ZÂT[Ar.] =/||/<>/< GÖZBEBEĞİ


- İNSANDA:
BAKTERİ SAYISI ile GÖZE(HÜCRE) SAYISI

( 40 milyon. İLE 30 milyon. )


- İNSANIN "DOĞASI" değil İNSANIN YAPISI(ya da GÖVDE/BEDEN/BİREYİN GÖVDESİ/DOĞA)


- İNSAN/KİŞİ ve/<> GÖRÜNMEYEN VAROLAN


- INSIDANS/INCIDENCE[İng.] değil/yerine/= GÖRÜLME SIKLIĞI


- INSPEKSİYON/INSPECTION[İng.] değil/yerine/= GÖZLE İZLEME


- INTERSELÜLER/INTERCELLULAR[İng.] değil/yerine/= GÖZELERARASI


- İNTİKAM ALMAK" ile/değil/yerine/>< GÖNÜL ALMAK


- İNTRAKORPOREYAL/İNTRACORPOREAL[İng.] değil/yerine/= GÖVDE İÇİ


- IRMAK ile/ve GÖL ile/ve DENİZ ile/ve ANADENİZ/OKYANUS

( OKYANUS: BAHR-İ MUHİT/LEBLÂYE[KARA VE YEŞİL DENİZ] )

( ÂB-I REVÂN: Akarsu, ırmak. )

( KOKYTOS ve STYKS, yeraltı ırmaklarıdır. )

( En uzun ırmaklar:
Nil (Afrika) - 6,690
Amazon (Güney/South Amerika) - 6,570
Mississippi (Missouri) (ABD/US) - 6,212
Yangtze (Çin/China) - 5,520
Irtysh (Rusya/Russia) - 5,410
Hwang Ho (Çin/China) - 4,672
Congo (Afrika) - 4,667
Amur (Asya/Asia) - 4,509
Lena (Rusya/Russia) - 4,296
Mackenzie (Kanada/Canada) - 4,241 )

( ŞEH-RÛD ile/ve İSTEL ile/ve DERYÂ ile/ve ... )

( NEHİR[çoğ. ENHÂR] ile/ve BUHAYRA ile/ve BAHR[çoğ. BİHÂR] ile/ve UMMÂN/UKYÂNUS )


- [ne yazık ki]
İRTİKÂB ile/ve/||/<> RÜŞVET ile/ve/||/<> ZİMMET ile/ve/||/<> GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA

( [TCK md.] 250 ile/ve/||/<> 252 ile/ve/||/<> 247 İLE/VE/||/<> 257 )

( Kamu görevlisinin (memur, bilirkişi vb.), icra ettiği kamu görevinin kendine sağladığı nüfûzu kötüye kullanarak, muhatap olduğu kişilerden yarar sağlamaya ya da bu kişileri yarar sağlama yönünde vaatte bulunmaya yönlendirmesi ile oluşur. Kamu görevlisinin tek taraflı olarak mağdurun irâdesini etkilemesi sonucunda işlenen bir suçtur. Seçimlik hareketli bir suç olup kamu yönetiminin güvenilirliğine ve işleyişine karşı suçlar arasındadır. [ “Özgü suç” olarak kabul edilen suçlardandır.][İrtikap suçunun edimcisi, kamu görevlisidir. Kamu görevlisi dışındaki kişilerin irtikap suçu işlemesi olanaklı değildir. Kamu görevlisi olmayan kişiler, suça katıldıklarında, irtikap suçuna yardım etme ya da azmettirme gibi katılım vargıları gereği yargılanabilirler.]

İLE/VE/||/<>

Görevinin gereği olan bir işi yapması ya da yapmaması için doğrudan ya da aracılarla bir kamu görevlisine ya da başka bir kişiye çıkar sağlanması.[Dört yıldan on iki yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaktadır.]

İLE/VE/||/<>

Üstünde olan şey. | Kurum ve kuruluşlarda çalışanlara ya da para işleri ile uğraşan görevliye imza karşılığı teslim edilen para ya da eşya. | Birinin, yasal olmayan yollardan üzerine geçirip ödemeye zorunlu olduğu para. | Bir ticaret kuruluşunun borçlarının tümü.

İLE/VE/||/<>

Kamu görevlisinin görevlerinin gereklerine aykırı hareket etmesiyle oluşan genel bir suçtur. )


- IŞIK HIZI:
[ne] KAYNAĞA ne de GÖZLEMCİYE [BAĞLIDIR]

( c = 1/ε0μ0 = 3 x 10üzeri8 m/s )


- İŞLEV ile/ve GÖRÜNÜŞ

( FUNCTION vs./and APPEARANCE )


- İŞTE:
"GÖNÜL EĞLENDİRMEK" ile/ve/değil/yerine/||/></< GÖNÜLLÜLÜK


- İSTEKSİZ/LİK ile GÖNÜLSÜZ/LÜK

( ... İLE %51 isteksizlik ya da isteyip istemediği belirli olmama. )


- İYİ = HAYIR = GOOD[İng.] = BIEN[Fr.] = GUT[Alm.] = BONUS[Lat.] = AGATHOS[Yun.] = BUENO/NA[İsp.]


- İYİLİĞİN KOŞULLARI:
HIZLI(EN KISA SÜREDE) OLMALI ile/ve/||/<>/> GİZLİ OLMALI ile/ve/||/<>/> GÖZDE BÜYÜTÜLMEMELİ ile/ve/||/<>/> SÜREKLİ OLMALI ile/ve/||/<>/> YERİNİ BULMALI


- İZ ve/<> GÖZ

( Tarlada izi olmayanın, hasatta gözü ol(a)maz. )


- İZÂFÎ yerine GÖRELİ


- İZİN VERMEK ile "GÖZ YUMMAK"


- İZİN VERMEK ile/ve GÖZ YUMMAK


- KABUL ETMEK ile/ve/değil/yerine "GÖZE ALMAK"


- KALIN BAĞIRSAK ile/ve/>/> GÖDEN[< GÖD/GÖT]/REKTUM

( ... İLE/VE/> Kalınbağırsağın son bölümü. )

( MAYASIL/BÂSÛR[Ar.]/HEMAROİD/HÉMORROÏDES[Fr.]: Kalın bağırsakta ve makadın etrafındaki siyah kan damarlarının şişmesinden ve bazen yangılanmasından dolayı, makadın içinde ve dışında oluşan memeler yüzünden, makattan, kan ya da cerahat gelmesi. )


- KALP GÖZÜ(FUAD, BASİRET) ile/ve GÖZ

( ... İLE/VE Can alıp, veren. [Azrail] )

( Göz açık olmalı, aklını bulunduğu yere almalı. )


- KALP ile/ve GÖNÜL


- KALP değil/yerine/= GÖNÜL/YÜREK


- KAMPİMETRİ/CAMPİMETRY[İng.] değil/yerine/= GÖRME ALAN ÖLÇÜMÜ


- KANDIRMAK ile/ve/değil "GÖZÜNÜ BOYAMAK"


- KANIT/LAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖSTERGE/LER


- KANSER/SİN/İZ değil/yerine (GÖVDENİZDE) BİR TÜMÖR VAR


- KANT'TA, TEMEL AYRIMLAR:
A PRIORI | A POSTERIORI ile/ve/||/<> TEZÂHÜR | KENDİNDE ŞEY ile/ve/||/<> GÖRÜ | KAVRAM

( ... und ERSCHEINUNG | DING AN SICH und ANSCHAUUNG | BEGRIFF )


- KAPLUMBAĞA ile GÖKKUŞAĞI KAPLUMBAĞASI

( ... ile )

( ... vs. RAINBOW TURTLE )


- KAPLUMBAĞA ve/||/<> GORİL ve/||/<> FİL

( [karadaki] En yaşlı. VE/||/<> En güçlü. VE/||/<> En büyük. )


- KARAKURUM:
HUNLAR ile/ve GÖKTÜRKLER ile/ve MOĞOLLAR

( Karakurum, tarihin en geniş topraklara sahip üç imparatorluğunun merkezi olmak üzere, bomboş bir arazinin ortasında kurulmuş ve Hunlar'a, Göktürkler'e ve Moğollar'a başkentlik etmiştir. )


- KARANLIK ile/değil GÖLGE

( ... İLE/DEĞİL Göreli karanlık. )


- KARIN ile GÖBEK

( BECRÂ'[Ar.]: Göbeği çıkık [kadın]. | Yüksek [yer, tepe]. )

( ... ile SÜRRE, SÜRR[: Yeni doğmuş bebeğin kesilmiş göbeği.], CE'BE[: Göbek bölgesi.] )

( ... ile NÂH, NÂF )

( ABDOMEN/PAUNCH vs. NAVEL )


- KARŞILAMAK ile GÖĞÜSLEMEK


- KARŞILAŞMAK ile GÖRÜŞMEK


- KARŞILIKSIZ HİZMET ile/ve/<> GÖNÜLLÜ HİZMETÇİLİK


- KAVRAM ve/||/<> GÖRÜSEL KARŞILIK


- KAYIK ile GONDOL

( ... İLE Venedik'te, kanal içinde, kişileri taşıyan, uzun, süslü, romantizmin simgelerinden biri olmuş kayık. )


- KEÇİ ile/ve GORAL

( ... İLE/VE Keçiye benzer bir memeli. )


- KENDİNİ BİLMEK ve/> GÖZYAŞINI SİLMEK

( Kişi, kendini bilmekte/bilmekle doyuma ulaşır. )


- KESTANE ile GÖLKESTANESİ

( ... İLE Meyvesi kestane gibi yenilen ve suda yetişen bir bitki. )

( ... cum TRAPA NATANS )


- KİNÂYE ile "GÖNDERME"


- KIRMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> GÖNÜL ALMAYI (DA) BİLMEK

( Herkesin yapabildiği/yapabileceği. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Bazılarının yapabildiği/yapabileceği. )


- KİŞİ ve/= GÖNÜL

( GÖNÜL BİRDİR!
["Benim gönlüm"/"Senin gönlün"ü olmaz!] )

( HUMAN and/= HEART )


- KİŞİLERE/İ:
[ne] DARILACAK KADAR GÜVENMEK ile/ve/ne de/||/<> GÖNÜL KOYACAK KADAR SEVMEK


- KİŞİNİN BAKIŞINDA:
GÖRÜNEN ile/ve/||/<> KENDİ ile/ve/||/<> GÖRÜNMEYEN


- KIZILGERDAN = | NAR BÜLBÜLÜ = KINALI = GÖĞSÜ KINALI |[yerel]


- KÖK ve/<> GÖK


- KOLAPS/COLLAPSE[İng.] değil/yerine/= GÖÇME | ÇÖKME | SÖNME


- KÖLE ile/değil/yerine GÖNÜLLÜ "KÖLE"


- KONFOR[İng. < COMFORT] değil/yerine/= GÖNENCE


- KONJESTİF/CONGESTIVE[İng.] değil/yerine/= GÖLLENDİRICİ


- KONJESTİYON/CONGESTION[İng.] değil/yerine/= GÖLLENME


- KONJONKTİVİTE değil/yerine/= GÖZ YANGISI


- KONSANTRASYON/CONCENTRATION[İng.] değil/yerine/= GÖZEÇLENME/YOĞUNLAŞMA/DERİŞİM


- KONTRAST MADDE/CONTRAST MEDIA[İng.] değil/yerine/= GÖRÜNTÜVERİR NESNE


- KÖPEK ile/ve/<> GÖBELEZ

( .... İLE/VE/<> Köpek yavrusu. )


- KÖPEKBALIĞI ile GOBLİN KÖPEKBALIĞI

( ... İLE http://www.youtube.com/watch?v=GjRSlnJ1rA4 )

( ... ile )


- KÖR" ile "GÖREN"

( Köre renk, sağıra ahenk olmaz! )


- KORKMAK ile "GÖTÜN 3.5 ATMASI"


- KORPOREL/CORPOREAL[İng.] değil/yerine/= GÖVDESEL


- KORPUS/BODY, CORPUS[İng.] değil/yerine/= GÖVDE | CİSİM


- KORUMAK ile/ve GÖZETMEK


- KÖTÜ BAKIŞ(NAZAR) ile/değil/yerine GÖZLEMLEYİCİ BAKIŞ

( Yiğidi mezara, deveyi kazana götürür. İLE/DEĞİL/YERİNE ... )


- KOVBOY[İng. < COWBOY] ile/ve GOŞO

( Amerika'da. İLE/VE Güney Amerika'da. )


- KUM ile GÖKKUMU

( ... İLE Göktaşlarında görülen, küresel tanecikler. )


- KUMAŞ ile GOBLEN[Fr.]

( ... İLE Kanaviçe ya da telleri sayılabilecek türde kumaş üzerine renkli iplikle yapılan özel bir işletme. | Özel iğneler kullanılarak bir kumaş üzerine renkli ipliklerin işlenmesi ile resim oluşturma sanatı ya da bu şekilde oluşturulan sanat yapıtına verilen ad. | Bu tür işlenmiş kumaş. )


- KURAM ile/ve/< GÖZLEM

( THEORY vs./and/< OBSERVATION )


- KUŞKUCULUK ile/değil/yerine GÖRELİLİK


- KUSURA BAKMA(MA)K ile/ve GÖNÜL KOYMA(MA)K


- KUYRUK SALLAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖZ KIRPMAK


- KUZGUN ile GÖKKUZGUN

( ... İLE Gökkuzgunumsular takımının, gökkuzgungiller ailesinden, başı, kanatları mavi, boynu ve karnı yeşil göçücü kuş. )

( ... cum CORACIAS GARRULUS )


- LAYİHA değil/yerine/= GÖRÜŞÇE


- LENF DOKUSU ile/ve YAĞ DOKUSU ile/ve KEMİK DOKUSU ile/ve KIKIRDAK DOKUSU ile/ve GÖZENEKLİ DOKU ile/ve DESTEK, BAĞ DOKUSU ile/ve EPİTEL DOKU ile/ve KAS DOKUSU ile/ve SİNİR DOKUSU

( ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> Göze sayısı az, göze arası nesnesi çok ve genellikle öteki dokuları birbirine bağlayarak destek görevi yapan doku. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... )

( ADENIT TISSUE vs./and ADIPOSE (FATTY) TISSUE vs./and BONY TISSUE vs./and CARTILAGE TISSUE vs./and CELLULAR TISSUE vs./and CONNECTIVE TISSUE vs./and EPITHELIAL TISSUE vs./and MUSCULAR TISSUE vs./and NERVOUS TISSUE )


- LİNYİT değil/yerine/= GÖYNÜK


- MANİFESTASYON/MANIFESTATION[İng.] değil/yerine/= GÖRÜNÜR BELİRTİ-BULGU


- MANZARA değil/yerine/= GÖRÜNÜM/GÖREY


- MARUL ile/<> KIVIRCIK ile/<> GÖBEK ile/<> LOLOROSSO ile/<> ÇİN MARULU


- MATRİKS/MATRIX[İng.] değil/yerine/= GÖZELER ARASI DOLGU


- MAVİ[Ar.] değil/yerine/= GÖK, GÖKÇE


- MAVİ değil/yerine/= GÖKÇE


- MAVİMTIRAK değil/yerine/= GÖKÇEMSİ/GÖKÇEMTIRAK/GÖKÇÜL/GÖKŞİN


- MEDİYASTİN[Fr.] değil/yerine/= GÖĞÜS

( Göğsün, yanlardan akciğerle, önden göğüs kemiği, arkadan omurga ile sınırlanan orta bölgesi. )


- MESAME[Ar. çoğ. MESAMAT] değil/yerine/= GÖZENEK/LER


- METFUN[Ar.] değil/yerine/= GÖMÜLÜ

( Gömülmüş olan. )


- MİNİMAL KENDİLİK'TE:
GÖVDE BAĞIMLI ile GÖVDE BAĞIMSIZ

( [MİNİMAL KENDİLİK: Deneyimlerin, "anlık" ve "aracısız" öznesi olan kendilik.]

Yeni doğan bebekler, gövdeleriyle ilişkili olarak minimal öz farkındalık sergiliyor. Çevrelerindekilerin mimiklerini, istemli bir biçimde taklit edebiliyor.

İLE

Yetişkinler, olgusal bir biçimde iç gözlem yoluyla kendiliklerini deneyimlerinin öznesi olarak deneyimleyebiliyor ve kavramsallaştırabiliyor. )


- MİNTAN[Fars. < NİMTEN: Yarım gövde.] değil/yerine/= GÖMLEK


- MODELİ ELE ALAN DÜZEN ile/ve GÖZLEMİ ELE ALAN DÜZEN

( THE SYSTEM WHICH CONSIDERS THE MODEL vs./and THE SYSTEM WHICH CONSIDERS THE OBSERVATION )


- MOR ile GÖĞEM

( ... İLE Yeşile çalar mor. )


- MOR[Yun.] değil/yerine/= GÖĞEZ/GÜVEZ


- MSP ile/ve/|| IBM NEXT-GEN ile/ve/|| GOOGLE AMBASSADOR

( Microsoft Student Partner. İLE/VE/|| IBM Next Generation. İLE/VE/|| Google Ambassador. )

( Kurumların, öğrenci temsilcilerinin yararlandıkları, uluslararası sistem, ağ ve program. )


- MUAYENE(DE):
GÖSTEREN ve/|| GÖZLEYEN


- MUHÂCİR[Ar. < HİCRET] değil/yerine/= GÖÇMEN

( Göçmen, göç eden. | Bir ülkeden kalkıp, bir başka ülkede yerleşen. )


- MUHTEŞEM[Ar.] değil/yerine/= GÖRKEMLİ/GÖSTERİŞLİ


- MÜREFFEH değil/yerine/= GÖNENÇLİ


- MÜŞÂHEDE (ETMEK) değil/yerine/= GÖZLEM/LEMEK


- MÜŞÂHEDE[Ar. < ŞUHÛD] değil/yerine/= GÖRME | GÖZLEM


- MÜSÂMERE[Ar. < SEMR] değil/yerine/= GÖSTERİ

( Okullarda, öğrencilerin sunduğu, içeriğinde koşuk, oyun gibi gösterilerin yer aldığı eğlence. | Çoğunlukla akşam toplantısı/eğlencesi. )


- SALTIK/MUTLAK ile/ve GÖRELİLİK

( Göreli olan, mutlak kabul edildikçe, çatışma, kaçınılmazdır. )


- MUTLAK/KAPSAMLI/TAMAMEN BAĞIŞIKLIK ile GÖRELİ BAĞIŞIKLIK

( En güçlü ve geniş bağışıklık olarak kabul edilen mutlak bağışıklığa göre şüpheli, sanık ve tanık, tanıklık yaptığı sıradaki verdiği beyânı ile ilgili hiçbir suçtan kovuşturulamaz. Fakat şüpheli, sanık ve tanığın, bağışıklık kapsamında ileri sürdüğü asıl suçla bağlantılı olmayan kanıtın kullanımı olanaklıdır. Savcının, kovuşturma yapmayacağına dair hukuka aykırı vaadi, mutlak bağışıklık sunmaz. Savcı, ancak gerçeğe ulaşmak için önem taşıyan durumlarda, bağışıklık tanınması konusunda mahkemeye öneride bulunabilir. Ayrıca, kişiye, mutlak bağışıklık tanınmışsa, savcı, bir sonraki ceza davasında kullandığı kanıtın, hukuka uygun ve bağışıklık ile elde edilen tanıklıktan bağımsız olduğunu kanıtlamak zorundadır. İLE Sadece, bağışıklık sağlanması yoluyla elde edilen beyân ve bu beyân aracılığıyla elde edilen kanıtlar, sanığın, bu suçlardan dolayı takip eden kovuşturmasında kullanılamaz. )


- MUVAZZAF[Ar.] değil/yerine/= GÖREVLİ

( Bir görev ve hizmetle yükümlü olan kişi. | Silahlı Kuvvetler'de çalışan, meslekten subay ve astsubaylarla, askerlik hizmetini yapan erler. )


- MUVAZZAF değil/yerine/= GÖREVLİ


- MÜZAKERE (ETMEK) değil/yerine/= GÖRÜŞLEŞME/K


- NAZARAN/KIYASLA değil/yerine/= GÖRE/ORANLA


- NEDENİNİ GÖRÜP:
GÖZARDI EDEN / KAYITSIZ KALAN(LARDAN OLMAK) ile/değil/yerine GÖRDÜKLERİNDEN HOŞLANMAYANLARDAN OLMAK


- NEFS/KAN ve/> GÖNÜL

( ... VE/> Nefsin imana gelmiş hali. )


- NEM ile GÖNEN

( ... İLE Ekilecek toprağın sulandırılması. | Nem, rutubet. | Nemli toprak. )


- NESNELLİKTE:
ÖLÇÜLEBİLİR/LİK ile/ve/||/<> KESTİRİLEBİLİR/LİK ile/ve/||/<> GÖZLEMLENEBİLİR/LİK


- NEZÂRET MAKAMI değil/yerine/= GÖZETİM KATI/GÖZETİM ORUNU


- NEZÂRET değil/yerine/= GÖZALTI/GÖZETİM


- NEZÂRETHANE/NEZÂRET değil/yerine/= GÖZALTI YERİ/GÖZETKE


- [ne yazık ki]
NİCELİK EGEMENLİĞİ ile/ve/<> DEĞERSİZLİK ile/ve/<> GÖRELİLİK


- NİGÂH-BÂN değil/yerine/= GÖZCÜ, BEKÇİ


- ..., ...'NIN:
"GÖSTERİSİ" değil GÖSTERGESİ


- NİSPET ile GÖRE

( RATIO vs. ACCORDING TO )


- NİSPET ile GÖRELİLİK/İZÂFET

( Bir değişkenin bir sabite oranı. İLE İki değişkenin birbirine bağlı oranı. )

( Birinin değişkenliğinde. İLE İkisinin de değişkenliğinde. )

( RATIO vs. RELATIVITY )


- NOKTA-İ NAZAR değil/yerine/= GÖRÜŞ/BAKIŞ AÇISI


- NÖRON/LAR ile/ve/<> GÖKADA/LAR


- NÜMAYİŞ değil/yerine/= GÖSTERİ


- NÜMÂYİŞ[Fars.] değil/yerine/= GÖSTERİŞ


- NÜMUNE[Fars.]/MOSTRALIK[İt.] değil/yerine/= GÖSTERMELİK

( Göstermelik. | Kötü ya da yersiz davranışlarıyla göze batan kişi. )


- NUN HARFİNİN:
GÖRÜNEN ANLAMLARI ile/ve/||/<> GÖRÜNMEYEN ANLAMLARI


- OBSERVER BİAS değil/yerine/= GÖZLEMCİ YANLILIĞI


- OBZERVASYON/OBSERVATION[İng.] değil/yerine/= GÖZLEM


- OCT/OKT/OPTİK KOHERENS TOMOGRAFİ OPTIC COHERENCE TOMOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= GÖRME EŞEVRELİ KESITÇEKİM


- OR/ODDS RATIO[İng.] değil/yerine/= GÖRELİ ORAN


- ÖDEV ile/ve/||/<> GÖREV


- ODYOVİZÜEL değil/yerine/= GÖRSELİŞİTSEL


- OFTALMİK/OPHTHALMIC[İng.] değil/yerine/= GÖZ (İLİŞKİLİ)


- OFTALMOLOG değil/yerine/= GÖZBİLİMCİ


- OFTALMOLOJİ/K değil/yerine/= GÖZBİLİM/SEL


- OFTALMOSKOP/OPHTALMOSCOPE[İng.] değil/yerine/= GÖZ İÇİ GÖRECİ


- [ÖĞRENİYORUZ/ANLIYORUZ]
OKUDUĞUMUZU ile/ve/<> DUYDUĞUMUZU ile/ve/<>
GÖRDÜĞÜMÜZÜ ile/ve/<>
HEM DUYUP, HEM GÖRDÜĞÜMÜZÜ ile/ve/<>
TARTIŞTIĞIMIZI ile/ve/<> DENEYİMLEDİĞİMİZİ ile/ve/<>
ANLATTIĞIMIZI/ÖĞRETTİĞİMİZİ

( %10 ile/ve/<> %20 ile/ve/<> %30 ile/ve/<> %50 ile/ve/<> %70 ile/ve/<> %80 ile/ve/<> %95 )

( [WE LEARN, WHAT WE]:
READ vs./and/<> HEAR vs./and/<> SEE vs./and/<> SEE & HEAR vs./and/<> DISCUSS vs./and/<> EXPERIENCE vs./and/<> TEACH )


- ÖĞRETMEK ile/ve/<>/değil/yerine GÖSTERMEK

( [not] TO TEACH vs./and/<>/but TO SHOW
TO SHOW instead of TO TEACH )


- ÖKLİD GEOMETRİSİ:
YER/DÜNYA İÇİN değil GÖK İÇİN


- OKÜLER değil/yerine/= GÖZLEÇ


- OLDUĞUN GİBİ GÖRÜNMEK/KONUŞMAK ile/ve/<> GÖRÜNDÜĞÜN/KONUŞTUĞUN GİBİ OLMAK

( Kendinizi olduğunuz gibi bilmek için tüm fikirlerden vazgeçiniz. )

( TO VISUALIZE LIKE HOW/WHAT YOU ARE vs./and/<> TO BE LIKE HOW/WHAT YOU ARE
To know yourself as you are, give up all ideas. )


- OLGU ile/ve/değil/<> GÖRÜNÜŞ


- ÖLÜM KORKUSU < GÖVDE ZANNI


- ÖLÜM ile/ve GÖMÜT/SİN OBRUĞU/MEZAR/MAKBER/E / MERKAD/MERKAT/METFEN[Ar.], GÛR[Fars.], MAŞATLIK[Yahudi mezarlığı], DARÎH/ZARÎH[Ar.]/NEKROPOL[Yun.]

( Ölüler kokmasın diye, derin çukurlara gömülür. Ölçünün olmadığı dönemlerde bu çukurların derinliğini "mezarı kazanın beline kadar" diyerek ölçüye vurmuşlardır. Bu, "bele kadar" ölçüsü, eril gövdeler içindir. Dişil gövdeler daha yağlı olduklarından, onların mezarlarını, "mezarı kazanın göğsüne kadar" diyerek tarif etmişlerdir. )

( Yakının ölümünü kabul aşamaları: Reddediş > Öfke > Uyum > Üzüntü > Kabul )


- OLUMSUZLUĞU/SORUNU/ÇÖZÜMÜ:
HESABA KATMAMIŞ OLMAK ile/ve/değil/||/<>/>/< GÖZE ALMIŞ OLMAK


- ÖNEMSİZ/LİK ile GÖZDEN DÜŞ(ÜR)ME


- OPTİK/OPTIC[İng.] değil/yerine/= GÖZ YA DA GÖRME (İLİŞKİLİ)


- OPTİK değil/yerine/= GÖRCÜL/IŞIKBİLİM


- ORAN/TI/LI/LIK / NİSBÎ ile/ve/<> GÖRELİ/LİK / İZÂFİYET

( PROPORTION vs./and/<> RELATIVITY )


- ÖRGÜ ve/||/<>/> GÖRGÜ


- ORMAN TAVUĞU ile GÖLGELİ ORMAN TAVUĞU

( )


- ÖRTBAS ETMEK ile KORUMAK ile BASTIRMAK ile GÖZARDI ETMEK

( ... vs. TO IGNORE )


- ÖRTÜLÜ ile/ve/<> GÖRÜNMEYEN


- ÖRÜMCEKLER ve/||/<> GÖZLERİ

( )


- ÖRÜNTÜ ile/ve/<> GÖRÜNTÜ

( PATTERN vs./and/<> APPEAR )


- OTARŞİ değil/yerine/= GÖNENÇLİK


- OTOPSİDE AÇILMASI GEREKEN BOŞLUKLAR:
BAŞ ile/ve/||/<> GÖĞÜS ile/ve/||/<> KARIN

( )


- OTOZOM/AUTOSOME[İng.] değil/yerine/= GÖVDE KROMOZOMLARI


- OTOZOMAL/AUTOSOMAL[İng.] değil/yerine/= GÖVDE KROMOZOMU (İLİŞKİLİ)


- ÖVMEK ile/ve/||/<>/>< GÖMMEK


- ÖZ ve/=/||/<>/>/< GÖZ ve/=/||/<>/>/< SÖZ

( Özü ağlamayanın, gözü ağlamaz. )

( Benzi sarı, gözleri yaş; hali bilen, dertli kar(ın)daş/arkadaş. )


- ÖZEL ile/ve/<>/hem de GÖZEL

( SPECIAL vs./and/<>/also BEAUTIFUL )


- ÖZERK GÖZE ÖLÜMÜ/OTOFAJİ ile/ve/||/<>/> GÖZE ÖLÜMÜ/APOPTOZ

( Gözenin, kendi bileşenlerini ve proteinlerini parçalayıp yeniden kullanması. İLE/VE/||/<>/> Gözenin, programlı ölümü. )


- ÖZERKLİK ve/||/=/<> GÖRELİ ÖZGÜRLÜK


- ÖZGÜVEN ile GÖRGÜSÜZLÜK

( Fazla gevşek ya da fazla özgüvenli olunmamalı. )

( HAMHALAT: Kaba saba, görgüsüz. )

( SELF CONFIDENCE vs. LACK OF MANNERS )


- [ne yazık ki]
"ÖZGÜVENLİ" CAHİL ile/ve/||/<> GÖRGÜSÜZ VARSIL ile/ve/||/<> SIMARTILMIŞ APTAL ile/ve/||/<> ÇOCUK DAVRANIŞLI "YETİŞKİN"


- ÖZLEM ve/||/<>/> GÖZLEM ve/||/<>/> SÖZLEM ve/||/<>/> EYLEM ve/||/<>/> İŞLEM ve/||/<>/> İZLEM


- PACS/PICTURE ARCHIVING AND COMMUNICATION SYSTEMS[İng.] değil/yerine/= GÖRÜNTÜ SAKLAMA/ARŞİVLEME VE İLETİŞİM DÜZENLERİ


- PARMAKLA GÖSTERMEK ile/değil/yerine GÖSTERMEK


- PAZU GÖSTERMEK" ile/değil/yerine/||/<>/>&lt;/&lt; GÖNLÜNÜN GENİŞLİĞİ


- PERGOLA[İt.] değil/yerine/= GÖLGELİK/ÇARDAK


- PERSPEKTİF değil/yerine/= GÖRÜNGE/BAKIŞ AÇISI


- PİÇ ile GÖBEL

( ... İLE Babası belirli olmayan çocuk. | Kimsesiz, başıboş çocuk. | Çocuk. | Sınırları ayırmak için tarla kenarlarında yapılan toprak tepecikler. )


- PİDE ile GÖMBE

( ... İLE Mayalı ya da mayasız, yağlı ya da yağsız olarak yapılan bir tür kül pidesi. )


- PINOSITOZ/PINOCYTOSIS[İng.] değil/yerine/= GÖZE SIVI İÇİMİ


- PIRASA ile/||/<> GÖMÜ PIRASA

( ... İLE/||/<> Katmanları daha incedir. )


- PLANETARYUM[Fr.] değil/yerine/= GÖKEVİ/GEZEGENEVİ


- POR/PORE[İng.] değil/yerine/= GÖZENEK


- POROZİTE/POROSITY[İng.] değil/yerine/= GÖZENEKLİLİK


- POSTÜR/POSTURE[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DURUŞU


- PUPILLA[İng.] değil/yerine/= GÖZBEBEĞİ


- PUŞKİN ve/||/<> GOGOL ve/||/<> GONÇAROV ve/||/<> DOSTOYEVSKİ ve/||/<> TURGENYEV ve/||/<> TOLSTOY ve/||/<> ÇEHOV ve/||/<> GORKİ ve/||/<> ZAMYATİN ve/||/<> BULGAKOV ve/||/<> PASTERNAK

( 1799 - 1837 ve/||/<> 1809 - 1852 ve/||/<> 1812 - 1891 ve/||/<> 1821 - 1881 ve/||/<> 1818 - 1883 ve/||/<> 1828 - 1910 ve/||/<> 1860 - 1904 ve/||/<> 1868 - 1936 ve/||/<> 1884 - 1937 ve/||/<> 1891 - 1940 ve/||/<> 1890 - 1960 )

( )


- RAHATSIZ OLMAK ile GOCUNMAK

( TO BE DISTURBED vs. TO TAKE OFFENCE (AT) )


- RAKİT[Ar.] değil/yerine/= GÖL

( Durgun su. )


- RASAT[Ar.] değil/yerine/= GÖZLEM


- RASATHANE/OBSERVATUVAR değil/yerine/= GÖZLEMEVİ


- REDDETMEK ile/ve/değil/yerine GÖZ ARDI ETMEK

( [not] TO DENY | REJECT vs./and/but TO IGNORE
TO IGNORE instead of TO DENY | REJECT )


- REDDİYE ile/ve/değil/||/<>/< GÖNDERME


- REFAH[Ar.] yerine GÖNENÇ

( Bolluk, rahatlık ve varlık içinde, iyi olanaklarda yaşama. )


- RENK ile/ve/||/<>/> GÖRKEM/ÂLÂYİŞ[Fars.]


- REVAÇTA[Ar.] değil/yerine/= GÖZDE/TUTULUR


- REVİZYON/REVISION[İng.] değil/yerine/= GÖZDEN GEÇİRME


- RİZOM:
KÖK değil GÖVDE


- RÖFLE ile MEÇ ile GÖLGE ile BALYAJ ile BOYA ile DİP BOYA


- RÖLATİF/RELATIVE[İng.] değil/yerine/= GÖRECELİ


- İZÂFİ[Ar.]/RÖLATİF[İng.] değil/yerine/= GÖRELİ


- RUH:
"BİLİNEMEYEN" ile/ve/değil/||/<>/< GÖRÜNEMEYEN


- RÜYET değil/yerine/= GÖRÜLÜM


- SAFİR değil/yerine/= GÖKÇETAŞ


- SAFİR değil/yerine GÖKYAKUT

( Mavi renkli, değerli bir korindon türü. )


- SAĞDUYU = HASSE-İ SELİME = GOOD SENSE[İng.] = BON SENS[Fr.] = GESUNDER VERSTAND[Alm.]


- ŞAHAB/ŞİHÂB[Ar.]/METEOR(İT) değil/yerine/= GÖKTAŞI

( Havayuvarı içinde oluşan sıcaklık değişmeleri, yel, yıldırım, yağmur, dolu gibi olaylara verilen ad. | Akanyıldız. )


- TANIK/ŞAHİT ile/ve/değil GÖZLEMCİ


- SAKİNLEŞME:
AKILDA ve/||/<> GÖNÜLDE

( Bilgi ile. VE/||/<> Sevgi ile. )

( Elinde getiren, karnında götürür; aklında getiren, gönlünde götürür. )


- SALTIK GÖRÜNÜŞLER ile/değil GÖRÜNÜŞLERİN SALTIK İLKESİ

( [not] ABSOLUTE APPEARANCES vs./but ABSOLUTE PRINCIPLE OF THE APPEARANCES )


- SAMANYOLU/SAMANUĞRUSU/HACILARYOLU/KEHKEŞAN[Fars.] değil/yerine GÖKYOLU

( Açık gecelerde, gökyüzünde boydan boya görülen, uzun, yıldız kümesi. )


- SARIŞIN ile GÖKMEN

( ... İLE Mavi gözlü sarışın. )


- ŞAŞAA değil/yerine/= GÖRKEM | PARILTI, PARLAKLIK


- ŞAŞKINLIK ile "GÖT OLMAK"


- ŞATAFAT değil/yerine/= GÖRKEM


- SATMAK ile GÖTÜRÜ SATMA

( ... ile MÜCÂZEFE )


- SAYGINLIK/PRESTİJ[Fr.,İng. < PRESTIGE] ile GÖSTERİŞ

( ... ile NÜMÂYİŞ )

( ... ile AFİLİ[Gösterişli, çalımlı.] )


- SAYTEYŞIN değil/yerine/= GÖNDERİ


- SCHILLER ve/||/<> GOTTFRIED KÖRNER İLE KALLIAS (GÜZELLİK ÜZERİNE)


- SEBZE/SEBZEVAT/ZERZEVAT değil/yerine/= GÖVERİ/GÖVERTİ/GÖVLÜK/YEŞERTİ/YEŞİLLİK


- SEÇME ile/ve GÖZARDI ETME

( TO CHOOSE vs./and TO IGNORE )


- SEÇMEK/YEĞLEMEK VE SONRASINDA GÖRMEK/DENEMEK ile/ve/değil/yerine GÖRMEK/DENEMEK VE SONRASINDA SEÇMEK/YEĞLEMEK

( [not] TO CHOOSE/PREFER AND THEN TO SEE/TRY vs./and/but TO SEE/TRY AND THEN TO CHOOSE/PREFER
TO SEE/TRY AND THEN TO CHOOSE/PREFER instead of TO CHOOSE/PREFER AND THEN TO SEE/TRY )


- ŞEDDÂDÎ BİNA değil/yerine/= GÖKDELEN


- SELEN TİTREŞİMLERİNDE:
BAŞ ile/ve/||/<> BURUN ile/ve/||/<> GÖĞÜS

( Tiz selenin oluştuğu yer. İLE/VE/||/<> Nazal selenin oluştuğu yer. İLE/VE/||/<> Pes selenin oluştuğu yer. )


- SELFI(E) değil/yerine GÖRÇEK/ÖZÇEKİM/KENDİCE


- SELÜLER/CELLULAR[İng.] değil/yerine/= GÖZESEL


- SELÜLİSIDAL/CELLULICİDAL[İng.] değil/yerine/= GÖZE ÖLDÜRÜCÜ ETKİ


- SELÜLOZ değil/yerine/= GÖZECİK


- SEMÂ değil/yerine/= GÖK/GÖKYÜZÜ


- SEMÂVÎ[Ar.] değil/yerine GÖKÇÜL/GÖKSEL


- SEMÂVÎ değil/yerine/= GÖKSEL


- SEMİYOLOJİ[Fr.]/SEMIOLOGY[İng.] değil/yerine/= GÖSTERGEBİLİM/BELİRTİ BİLİMİ

( Hastalıkların belirti ve işaretleriyle ilgilenen tıp dalı. | Göstergebilim. )

( )


- SEVDİĞİNİ:
"SÖYLEYEN" ile/ve/değil/||/<>/> GÖSTEREN


- SEVGİ:
SÖZ/SES ve/||/<> GÖZ ve/||/<> ÖZ

( Sevgi, gözden alınır, gözden verilir.
Sonra da, özden ve özden yaşanır. )

( Kaynağı sende olanı, başkasından bekleme! )


- SEVGİLİ ve/değil GÖLGE


- SEVGİLİNİN:
SÖZLERİ ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖZLERİ

( Dürüstlüğün göstergesi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Samimiyetin belirtisi. )


- SEVİMLİ ile/ve GÖSTERİŞLİ

( Ördek. İLE/VE Kuğu. )


- SEVMEK:
ÖZLEMEK ve/||/<>/>/< GÖRÜNCE SEVİNMEK


- SEVMEK ve/<> GÖZE ALMAK


- ŞEY ile/ve/||/<> NESNE ile/ve/||/<> GÖSTERGE

( )


- SIDKIN SIYRILMASI ile/ve/<> GÖZÜNDEN DÜŞMEK


- SIĞINMACI ile/ve/||/<> GÖÇMEN ile/ve/||/<> MÜLTECİ

( ASYLUM SEEKER vs./and/||/<> MIGRANT vs./and/||/<> REFUGEE )


- SİLÜET[Fr. < SILHOUETTE] değil/yerine/= GÖLGE/KARALTI/KARARTI


- SINIR ile/ve/||/<> KIYI ile/ve/||/<> UFUK ile/ve/||/<> YERYÜZÜ ile/ve/||/<> GÖKYÜZÜ ile/ve/||/<> KÜRE ile/ve/||/<> ARAF ile/ve/||/<> EŞİK ile/ve/||/<> BAĞLAÇ ile/ve/||/<> KURGU

( Önemli eşikler ve sınırlar. )


- SITASYON/CITATION[İng.] değil/yerine/= GÖNDERME, ATIF


- SITOGENETİK/CYTOGENETICS[İng.] değil/yerine/= GÖZE GENETİK BİLİMİ


- SITOGENEZ/CYTOGENESIS[İng.] değil/yerine/= GÖZE GELİŞİMİ


- SITOLİZ/CYTOLYSIS[İng.] değil/yerine/= GÖZE ERİMESİ


- SITOLOJİ/CYTOLOGY[İng.] değil/yerine/= GÖZE BİLİMİ


- SİTOLOJİ[Fr., İng.] ile GÖZEBİLİM

( Hücre bilimi. )


- SITOLOJİK/CYTOLOGIC[İng.] değil/yerine/= GÖZE BİLİMSEL


- SITOLOJİK TETKİK/CYTOLOGIC EXAMINATION[İng.] değil/yerine/= GÖZE BİLİMSEL INCELEME


- SITOMETRİ/CYTOMETRY[İng.] değil/yerine/= GÖZE ÖLÇÜMÜ


- SITOPLAZMA/CYTOPLASM[İng.] değil/yerine/= GÖZE SIVISI


- SİVRİSİNEK ile/ve GÖLE/K


- SİYEK ile/ve/||/<> GÖDEN

( Sidiktorbasından başlayarak, dışarıya kadar uzanan sidikyolunun son bölümü. İLE Kalınbağırsağın son bölümü. )


- SKOLASTİK değil/yerine/= GÖRENEKÇİ


- SKOPİ/SCOPY[İng.] değil/yerine/= GÖREÇLEME


- SOGİ ile/ve GO

( Japon satrancı. İLE/VE Çin satrancı. )

( Japanese chess. WITH/AND Chinese chess. )


- SOMATİK/BEDENSEL/SOMATIC[İng.] değil/yerine/= GÖVDESEL


- SOMATİZASYON/BEDENSELLEŞTİRME/SOMATIZATION[İng.] değil/yerine/= GÖVDESELLEŞTİRME


- SONSUZ/LUK ile/ve/||/<> Pİ ile/ve/||/<> GOOGOLPLEX ile/ve/||/<> GRAHAM ile/ve/||/<> RAYO

( ∞ İLE İLE Googol, matematikteki büyük sayılardan biridir ve 10 üzeri 100'e eşittir. Başka bir deyişle 1 googol, 1 rakamına yüz sıfır ekleyerek yazılır. Bu terim, Amerika'lı matematikçi Edward Kasner'ın yeğeni Milton Sirotta[1929–1980] tarafından 1938 yılında kullanılmaya başlanmıştır.[Milton, bu sırada dokuz yaşındaydı.] )

( Bir trilyon, oniki sıfırla yazılır. Yüz tane sıfır kullanırsak, buna, bir "gogol" denilir. Bir gogol sıfır kullanılarak yazılan sayıya, "gogolplex" denilir. Evrendeki tüm moleküllerin sayısını yazmak için 79 sıfır yetiyor. Bir milyon gün, ancak 2739 yıl oluyor. İstanbul'un fethinden bu yana, sadece 17 milyar saniye geçmiş. Yazının bulunuşundan bugüne ise ancak 189 milyar saniye geçmiş.[Bu, trilyonun ancak beşte biridir.] Bir kişinin yaşamı, ortalama 2 milyar saniyedir. )

( "Graham ve Rayo Sayısı" ile ilgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


- SONUÇ ile/ve/değil GÖSTERGE

( [not] RESULT/CONSEQUENCE vs./and/but SIGN )


- SORGULA!:
ELİNİ ve/||/<> DİLİNİ ve/||/<> YOLUNU ve/||/<>
GÜNÜNÜ ve/||/<> GÖNLÜNÜ ve/||/<> SONUNU

( Kazandıkça, bölüşemiyorsan. VE/||/<> Konuştukça, kırıcı oluyorsan. VE/||/<> Yürüdükçe, hedeften çıkıyorsan. VE/||/<> Günler/yıllar geçtikçe, yerinde sayıyorsan. VE/||/<> Sevildikçe, vefâsızlaşıyorsan. VE/||/<> Hangi durumda olursan ol! )


- SORGULAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖZLEMLEMEK


- ŞOV değil/yerine/= GÖSTERİ


- ŞOV[İng. < SHOW] değil/yerine/= GÖSTERİ


- SÖYLEYİŞ ile/||/<> YANSIMA ile/||/<> ULAM ile/||/<> KAPLAM ile/||/<> GÖÇÜŞME ile/||/<> YALINLAŞTIRMA/SADELEŞTİRME/HAFİFLETME/TAHFİF ile/||/<> KATMERLENME/MUZÂAF ile/||/<> AKIŞMA ile/||/<> BENZEŞİM ile/||/<> ÖTÜMLÜ/TİTREŞİMLİ/SEDÂLI ile/||/<> ÖTÜMSÜZ/TİTREŞİMSİZ/SEDÂSIZ

( Sesleme edimi sırasında seslerle bürünsel öğeleri söyleme, gerçekleştirme biçimi. İLE/||/<> Dış gerçeklik düzleminde var olan ses ya da gürültüleri, işitimsel izlenimi yansıtacak biçimde aktaran, adlandırılan gerçeği ses öykünmesi yoluyla belirten dilsel öğe. İLE/||/<> Dilbilgisel ya da anlamsal sınıflandırma birimi. Çeşitli ortak dilbilgisel ve anlamsal ölçütlere göre dil öğelerinin yerleştirildiği ya da oluşturduğu sınıf. İLE/||/<> Bir kavramın kapsamına giren, o kavramın tanımladığı öğelerin tümü. İLE/||/<> Bir sözcük içinde birbirini izleyen iki ses biriminin yer değiştirmesi. İLE/||/<> Kolaylık sağlama amacıyla sözcükten bazı yazaçların düşürülmesi. İLE/||/<> Bir sözcükte ortadaki yazaç ile son yazacın aynı yazaçla tekrarlanması. İLE/||/<> Kulağa hoş gelen seslerin birbirini izlemesi. İLE/||/<> Bir sesin söz zincirinde kendisinden önce ya da sonra gelen bir başka sesle birlikte bulunmasından doğan ve birinden öbürüne özellik aktanmı yoluyla gerçekleşen değişim. İLE/||/<> Ses tellerinin titreşimiyle nitelenen sesler için kullanılır. İLE/||/<> Ses telleri titreşmeden oluşan sesler için kullanılır (p, ç, q, k). )


- SÖZ:
DİLLERDE ile/ve/||/<> GÖNÜLLERDE

( Destan olur. İLE/VE/||/<> Şiir olur. )


- SPEKTRAL/SPECTRAL[İng.] değil/yerine/= GÖRÜNTÜSEL


- SU TESTİSİ, SU YOLUNDA KIRILIR ile/değil/yerine GÖRGÜLÜ KUŞLAR, GÖRDÜĞÜNÜ İŞLER


- SÜPERVİZÖR/SUPERVİSOR[İng.] değil/yerine/= GÖZETMEN


- SÜPERVİZÖR/"SÜPERVAYZIR" değil/yerine/= GÖZETMEN


- SURETA[Ar.] değil/yerine/= GÖRÜNÜŞE GÖRE, GÖRÜNÜŞTE | YALANDAN


- SÜRVEYANS/SURVEİLLANCE[İng.] değil/yerine/= GÖZET-İZLE


- TABLO değil/yerine/= GÖRNÜK


- TAHMİN ile/ve/değil/yerine GÖRÜŞ

( [not] TO GUESS vs./and/but OPINION
OPINION instead of TO GUESS )


- TAKDİM-TEHİR[Ar.]/METATEZ[Fr. < Yun.] değil/yerine/= GÖÇÜŞME

( Bir sözcük ya da rakamlar içinde, birbirini izleyen iki sesbirimin/rakamın yer değiştirmesi. [Türkçe'de, daha çok, r ya da l ünsüzünün bulunduğu sözcüklerde, birinci hecenin başındaki ses, birbirinin yerine geçer. Kibrit > kirbit, çömlek > çölmek] )


- TALİH ile BAHT ile GÖNENMEK


- TAMAH ETMEK değil/yerine/= GÖZ İNDİRMEK


- TAMAMLANMAZLIK ve/||/<> GÖDEL


- TANIM ile/ve/||/<> GÖSTERGE


- TANIŞIKLIK ile/ve/> GÖRÜŞME


- TANRI/OĞAN = ALLAH = GOD[İng.] = DIEU[Fr.] = GOTT[Alm.] = DEUS[Lat.] = THEOS[Yun.] = DIOS[İsp.]


- TANSİYON ile/ve/||/<> GÖVDE ISISI

( 50 - 100[küçük] | 100 - 140[büyük] İLE/VE/||/<> 36.5 )


- TARASSUD[Ar. < RASAD] değil/yerine/= GÖZETME, BEKLEME, DİKKATLE BAKMA, GÖZLEME


- TARTIŞMALI NEDEN SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
YANLIŞ NEDEN ile/ve/||/<> ÖNCESİNDE ile/ve/||/<> ORTAK ETKİ ile/ve/||/<> GÖZDEN KAÇIRILABİLİR NEDEN ile/ve/||/<> YANLIŞ YÖN ile/ve/||/<> KARMAŞIK NEDENLER

( FALLACY OF FALSE CAUSE vs./and/||/<> FALLACY OF "PREVIOUS THIS" vs./and/||/<> JOINT EFFECT vs./and/||/<> GENUINE BUT INSIGNIFICANT CAUSE vs./and/||/<> WRONG DIRECTION vs./and/||/<> COMPLEX CAUSE )


- TAVZİF ETMEK değil/yerine/= GÖREVLENDİRMEK


- TAVZİF[Ar.] değil/yerine/= GÖREVLENDİRME


- TEATİ (ETMEK) değil/yerine/= GÖNDERİŞMEK


- TEDFİN[Ar.] değil/yerine/= GÖMME


- TEHDİT ile/değil "GÖZDAĞI VERMEK"


- TELEVİZYON[Fr./İng.] ile/ve/değil/yerine GÖSTERGE/GENEL AĞ/İNTERNET[İng.]

( BİZİM ÇOCUKLARIN PUTU
KÖŞEDEKİ KARAKUTU
EHL-İ KÜFÜR ÇEKTİ ŞUTU
KALEMİZE GOL EYLEDİ )

( Gün boyunca televizyon izlesen, bir sayfa kitap okumak kadar değeri/etkisi/katkısı olmaz. )

( Vericiden iletilen dalgaların görüntü ve ses olarak görünmesini ve duyulmasını sağlayan aygıt, televizyon alıcısı. İLE Bilgisayar ağlarının birbirine bağlanması sonucu ortaya çıkan, herhangi bir sınırlaması ve yöneticisi olmayan uluslararası bilgi iletişim ağı. )


- TEMAS ETMEK değil/yerine/= GÖRÜŞMEK


- TEMAS değil/yerine/= GÖRÜŞME


- TENTE[İt. < TENDA] değil/yerine/= GÖLGELİK


- TERİM:
AD ile/ve/||/<>/> GÖNDERİMİ


- TEŞHİR/EKSİBİSYON[< EXHIBITION]/UTAÇICILIK değil/yerine/= GÖSTERMECİLİK


- TİMSAH GÖZYAŞI ile/değil/yerine/>< GÖZYAŞI


- TİMSAH ile GÖZLÜKLÜ, KAYMAN TİMSAHI


- TOMURCUK ile GONCA[Fars. < GONÇE]/KONCA

( ... İLE Açılmamış çiçek. )

( Divan edebiyatında sevgilinin ağzı yerine kullanılır ve açılmamışlık özelliğiyle kendini gösterir. )


- TOPLANTI ile/değil/yerine GÖRÜŞME


- TOPRAĞI:
GÜNEŞTE SULAMAK ile/yerine GÖLGEDE/AKŞAMÜSTÜ SULAMAK


- TORAKS/THORAX[İng.] değil/yerine/= GÖĞÜS BOŞLUĞU, GÖĞÜS KAFESİ


- TÖVBE = GÖZYAŞI

( Yangın, gözyaşı ile söndürülmez. )


- TRUNKAL/TRUNCAL[İng.] değil/yerine/= GÖVDESEL


- TRUNKUS/TRUNCUS[İng.] değil/yerine/= GÖVDE


- TTE/TRANSTORASİK EKOKARDİYOGRAFİ TRANSTHORACİC ECHOCARDIOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= GÖĞÜS DUVARINDAN EKOKARDİYOGRAFİ


- TUTUKLU/TUTUKLA(N)MA ile/ve/değil/||/<>/< GÖZALTINDA/GÖZALTINA ALMA

( [ancak özel ve zorunlu durumlarda] Yargıç dışında, ne savcı, ne de polis tutuklama yapamaz.[yaptıkları tutuklama değil gözaltına alma ve/ya da [sınırlılığında] bulundurmadır] )

( [not] ARREST vs./and/but/||/<>/< CUSTODY )


- TUZ ile GÖZTAŞI

( ... İLE Kimi göz, deri, bitki sayrılıklarında ve bağcılıkta kullanılan, koyu mavi renkte, zehirli bir tuz, bakır sülfat[CuSO4]. )


- TUZU KURU OLMAK ile/değil GÖTÜNDE PİRELER UÇUŞMAK


- UĞRAŞMAK:
AKLINDAKİLERLE ile/ve/||/<> GÖNLÜNDEKİLERLE

( Gündüzleri. İLE/VE/||/<> Geceleri. )


- ULURU ile/ve NAZCA ile/ve TRAXIEN ile/ve VALCOMANICA ile/ve GOZO

( Avustralya'da. İLE/VE Peru'da. İLE/VE Malta'da. İLE/VE İtalya'da. İLE/VE Malta'da. )


- ÜMİT ve/<> GÖNÜL

( HOPE and/<> HEART )


- UNUTMAK ile/değil "BASTIRMAK" ile/değil GÖZ ARDI ETMEK


- ÜŞENME ile/ve/||/<> "GÖZÜNDE BÜYÜLTME"


- ÜSTÜNÜ ÖRTMEK ile GÖZARDI ETMEK


- UTANMA ile GOCUNMA

( SHAME vs. TO TAKE OFFENCE (AT) )


- UYANMAK ile/ve/değil/<> GÖZÜN AÇILMASI


- UYGARLAŞMA ile/ve/||/<>/< GÖÇ


- UZADUYUM GÖSTERGE


- UZANTI ile/ve/<> GÖSTERİM/TEMSİL


- ÜZERİNDE DURMAK ile/ve GÖZARDI ETMEMEK


- UZUN UZUN BAKMAK ile GÖZ KIRPMAK

( ... İLE Bir kişinin, ortalama göz kırpma hızı, 100 - 400 milisaniye arasında gerçekleşmektedir. )

( LOOKING IN LONG PERIOD vs. WINK )


- VAHŞİ ile/değil GÖÇER


- VAR OLAN ve/<> GÖLGE


- VAR OLAN ve/<> GÖRÜNMEYEN VAR OLAN

( Evrendeki her şey. VE/<> İnsan. )


- VARLIK ile GÖLGE

( Gölge, silindirle ezilemez. )


- VAROLAN ile/ve/değil GÖRÜNÜŞ

( [not] EXIST vs./and/but APPEARANCE )


- VAROLANLARIN, VAROLMASI...:
GÖZLEMLEYEBİLSEK DE ve/||/<> GÖZLEMLEYEMESEK DE


- VARSIL/ZENGİN ile/ve/<> GÖNÇ

( ... İLE Varlıklı. )


- VARYETE[Fr.] değil/yerine/= GÖSTERİ

( Şarkı, dans, hokkabazlık, temsil gibi, aralarında ilişki bulunmayan farklı oyunlardan oluşan gösteri. )


- VASİ değil/yerine/= GÖZETİCİ


- VAZİFE değil/yerine/= GÖREV


- VEP/VİZÜEL EVOK POTANSİYEL/VISUAL EVOKED POTENTIAL[İng.] değil/yerine/= GÖRSEL UYARILMIŞ GİZİL GÜÇ


- VESÂYET[Ar.] değil/yerine/= GÖZETME


- VİDEO değil/yerine/= GÖREZ


- VITREOUS HUMOR[İng.] değil/yerine/= GÖZ İÇİ SIVISI


- VİZÜEL AGNOZİ/VISUAL AGNOSIA[İng.] değil/yerine/= GÖRSEL TANIMAZLIK


- VİZÜEL ALGI/VISUAL PERCEPTION[İng.] değil/yerine/= GÖRSEL ALGI


- VİZÜEL/VISUAL[İng.] değil/yerine/= GÖRSEL


- VİZÜEL değil/yerine/= GÖRSEL


- VİZÜELİZASYON/VISUALIZATION[İng.] değil/yerine/= GÖRSELLEŞTİRME


- VİZYON[İng. VISION] değil/yerine/= GÖRÜŞ, GENİŞ ÖNGÖRÜ, GÖSTERİM


- VİZYONA GİRMEK değil/yerine/= GÖSTERİME GİRMEK


- VİZYON/EL / VİSİONAL değil/yerine/= GÖRÜM/SEL


- VOLONTER/VOLUNTARY[İng.] değil/yerine/= GÖNÜLLÜ


- VÜCUT değil/yerine/= GÖVDE


- VÜCUT ile/ve/değil/yerine GÖVDE(BEDEN)

( Vücut/vücud, "Varlık" demektir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Gövde, fiziği/örgenleri tanımlar. )

( Gövde olmadığında gövdeden ayrılmış değiliz -sadece Biz'iz. )

( Ne gövdeyiz, ne de gövde içindeyiz. )

( Küre ile gövde birdir. )

( Gövde üzerinde aşırı yoğunlaşma, kendi amacına ters düşer ve ters sonuç verir. )

( Gövdemiz [3 Boyutlu] [Google] [tarayıcınızın gelişmiş olması gerekmektedir] )

( Gövdemizde... )

( ... ile/ve/değil/yerine BER )

( SOMA: Hapis. )

( - En küçük göze: Sperm
- En büyük göze: Kadın yumurtası
- Gebelik dönemi: 280 gün [40 hafta]
- Ortalama yeni doğan bebek ağırlığı: 3 kg
- Kromozom Sayısı: 46 (23 çift)
- Normal gövde ısısı: 37 °C [98.4 f°]
- Yaşam döngüsü: 10 - 15 gün
- Yaşam döngüsünde kırmızı kan gözeleri: 120 gün
- Ortalama kan oylumu: 4 - 5 lt.
- Bir dakikada nabız oranı: 72 kez
- Kan viskosu: 4.5'e 5.5
- Evrensel bağışçı kan öbeği: 0
- Evrensel alıcı kan öbeği: AB
- En büyük akyuvar: Monocito
- Daha küçük beyaz kan gözesi: Lenfocito
- Alyuvar sayımının artması: Policitemia
- Gövdedeki kan bankası ve en büyük lenf örgeni: Dalak
- En büyük atardamar: Aort
- Normal tansiyon: 120/80 Mmhg
- Kan Ph: 7.4
- Normal kan kolesterol seviyesi: 100 mg/dl
- Kanın akıcı bölümü: Plazma - Kalpte pompa sayısı: 2
- Ortalama ince bağırsak uzunluğu: 7 m
- Ortalama kalın bağırsak uzunluğu: 1.5 m
- Kemik sayısı: 206 [Yeni doğan: 306]
- Kaburga sayısı: 24 [12 çift]
- Omurga sayısı: 33
- Boyundaki omurga sayısı: 7
- Kafatasındaki kemik sayısı: 22
- Orta kulaktaki kemik sayısı: 6
- Yüzdeki kemik sayısı: 14
- Süt dişi sayısı: 20
- Göğüs kemik sayısı: 25
- Kollardaki kemik sayısı: 6
- Ayaklardaki kemik sayısı: 33
- Her bilekteki kemik sayısı: 8
- Eldeki kemik sayısı: 27
- En büyük ve güçlü kemik: Uyluk kemiği
- En küçük kemik: Orta kulak istilası
- En küçük kas: Orta kulak(Stapedius)
- Kas sayısı: 639
- Koldaki kas sayısı: 72
- En geniş örgen: Deri
- En büyük bez: Karaciğer
- En büyük endokrin bezi: Tiroidler
- Böbrek sayısı: 2
- İlk örgen nakli: Böbrek
)

( You are neither the body nor in the body.
Too much concentration on the body defeats its own purpose. )

( ESSE cum/et CORPUS HUMANUM )


- VÜCUT ile GÖVDE(BEDEN)

( Vücut, "Varlık" demektir. İLE Gövde, fiziği/organları tanımlar. )


- VURGU ile/ve/değil "GÖNDERME"


- ...'YA:
"İNDİRMEK" ile "GÖTÜRMEK"


- YADSIMA ile/ve/||/<> GÖZARDI ETME


- YAĞMUR ile/ve/> GÖKKUŞAĞI/ALKIM/ELEĞİMSAĞMA[ALÂİM-İ SEMÂ]/YAĞMURKUŞAĞI/EBEMKUŞAĞI/ARKANSİYEL[Fr.]

( ... ile/ve/> ALKIM, EBEKUŞAĞI, EBEMKUŞAĞI, ELEĞİMSAĞMA, HACILARKUŞAĞI, YAĞMURKUŞAĞI, AL-YEŞİL KUŞAK )

( GAYS ile/ve/> ÂLÂİM-İ SEMÂ, KAVS-İ KUZAH )

( MATAR, BÂRÂN, BÂRİŞ ile/ve/> ÂDYENDE, ÂFENDÂK, SÂM, TÎRÂJE )

( RAIN vs./and/> RAINBOW )


- YANILSAMADA/YANILTMADA:
"YERDEN KALDIRMA" ile/ve/||/<> "GÖRÜNÜŞTEN KALDIRMA" ile/ve/||/<> "ÜRETİM" ile/ve/||/<> "AKTARIM" ile/ve/||/<> "YER DEĞİŞTİRME" ile/ve/||/<> "İÇİNE GEÇİRME" ile/ve/||/<> "YENİDEN OLUŞTURMA" ile/ve/||/<> "KAÇIRMA/ÇIKARMA" ile/ve/||/<> "UZTAŞIMA" ile/ve/||/<> "ÖNGÖRÜ"

(

)

( LEVITATION vs./and/||/<> VANISH vs./and/||/<> PRODUCTION vs./and/||/<> TRANSFORMATION vs./and/||/<> TRANSPOSITION vs./and/||/<> PENETRATION vs./and/||/<> RESTORATION vs./and/||/<> ESCAPE vs./and/||/<> TELEPORTATION vs./and/||/<> PREDICTION )


- YANSIMA ile/ve GÖSTERGE

( REFLECTION vs./and SIGN )


- YAPMACIKLIK ile/ve GÖSTERMELİK


- YAŞ ile/yerine GÖRÜNÜM


- YAŞAM BULGULARINDA:
BİLİNÇ ile/ve/||/<>/> SOLUNUM ile/ve/||/<>/> DOLAŞIM/NABIZ ile/ve/||/<>/> GÖVDE ISISI ile/ve/||/<>/> KAN BASINCI/TANSİYON


- YAŞAMIN, NEYİ, (NE KADAR VE NE ZAMAN):
(")GETİRİP(") ile/ve/ya da/hem de/ne yazık ki/||/<> (")GÖTÜRECEĞİ(")


- ENERJİ BAĞIMSIZLIĞI:
YERDE/N ile/ve/değil/yerine GÖKTE/N

( )


- YEREL DİL/LER ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖVDE DİLİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ZİHİN DİLİ

( İşaretler/simgeler[yazılar/sözcükler], sesler aracılığıyla sürdürülen dil. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Durum/duruş, davranış/tutum, el/yüz/göz[bakış, jest, mimik], işaret/simge, ses tonu/vurgusu aracılığıyla sürdürülen dil. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< İmgeler, nesneler, kavramlar, olay/olgu ve durumların kayıtlarının yoğrulduğu dil. )

( Ülkelerin/bölgelerin, toplulukların/bireylerin, ortak/uzlaşımsal olarak belirlediği/kullandığı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Sınırların, bölgesel/yerel farklılıkların bulun(a)madığı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bireyin donanımı(geliş[me]mişliği] oranındaki. )

( IQ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EQ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SQ )

( [not] LOCAL LANGUAGE/S vs./and/but/||/<>/< BODY LANGUAGE vs./and/but/||/<>/< MIND LANGUAGE
[not] MIND LANGUAGE instead of BODY LANGUAGE instead of LOCAL LANGUAGE/S )


- YERYÜZÜNÜ SÜSLEYEN ile/ve/değil GÖKYÜZÜNÜ SÜSLEYEN


- YILDIZ KAYMASI" değil GÖKTAŞI

( "Yıldız kayması" diye adlandırılan durum, atmosfere girdiğinde, yanmaya başlayan, küçük göktaşlarıdır. )


- YOK DEMEK ile/değil/yerine GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK


- YOK OLMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖRÜNMEME


- YOK ile/ve/değil/yerine GÖSTERİLEMEYEN


- YOK/LUK ile/ve/<>/değil GÖRÜNMEZ/LİK, BİLİNMEZ/LİK

( AMÂ: Görünmezlik yeri/"ülkesi". )

( [not] NONEXISTENCE vs./and/<>/but INVISIBLE, UNKNOWN )


- YUFKAYÜREKLİ/LİK ile GÖZÜKARA/LIK


- YUMULMAK ile GÖMÜLMEK


- YUNAN ile GOTİK

( Daha çok ışık işlenir ve ışık biçimlendirilir. İLE Daha çok gölge işlenir ve gölgeyi biçimlendirir. )


- YUVARLAMA ile/ve GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK


- YÜZ GÖVDE


- YÜZ ile/ve/<> GÖVDE(BEDEN)

( FACE vs./and/<> BODY )


- YÜZ ile/ve/||/<> GÖZ

( DÎDÂR ile/ve/||/<> DÎDE )

( FACE vs./and/||/<> EYE )


- YÜZ ile/ve/||/<>/> GÖZ ile/ve/||/<>/> DİL ile/ve/||/<>/> SÖZ

( İnsanın süsü. İLE/VE/||/<>/> Yüzün süsü. İLE/VE/||/<>/> Aklın süsü. İLE/VE/||/<>/> Dilin süsü. )


- YÜZÇEÇ ile GÖĞÜS YÜZGECİ ile SIRT YÜZGECİ ile KARIN YÜZGECİ ile KUYRUK YÜZGECİ ile ANAL YÜZGEÇ

( FIN vs. PECTORAL FIN vs. DORSAL FIN vs. PELVIC FIN vs. CAUDAL/TAIL FIN vs. ANAL FIN vs. )


- ZÂHİREN[Ar. + Fars.] değil/yerine/= GÖRÜNÜŞTE


- ZÂHİRÎ MUAMELE/SCHEİNGESECHAEFT değil/yerine/= GÖRÜNÜŞTEKİ İŞLEM


- ZAMAN ile GÖRELİ ZAMAN

( TIME vs. RELATIVE TENSE )


- ZAN ile/ve/değil/yerine/<> GÖRÜ


- ZEKÂ ile GÖRÜNTÜ

( Zekâsını beğendiğin kişinin, görüntüsünü merak etme!
Zekâsını kullanmayan birininse, görüntüsünden etkilenme! )


- ZENGİN ve/||/=/<> GÖNÜL AÇAN(FETHEDEN)

( En zengin kişi/ler, gönül fetheden(ler)dir. )


- ZENGİNLİK ile/değil "GÖSTERİŞ"


- ZERZEVÂT/SEBZEVÂT[Fars.] değil/yerine/= GÖVERİ/GÖVERTİ


- ZEVÂHİRİ[Ar.] KURTARMAK değil/yerine/= GÖRÜNÜŞÜ KURTARMAK


- YORULMA:
ZİHİNDE ile/ve/||/<> GÖVDEDE

( Uyku kaçar. İLE/VE/||/<> Uyku gelir. )

( Yeterince düşünmekten kaçmak ve/ya da uykunuzun gelmesini istiyorsanız, fiziksel işler yapınız, (daha çok) hizmet ediniz. )


- ZİHİNSEL YALNIZ/LIK ile GÖVDESEL(BEDENSEL) YALNIZ/LIK

( Adam adama yük değil, can gövdeye mülk değil. )

( "Ben Gövde'yim" düşüncesinin ötesine geçelim! )

( Yalnızlık çekmenize gerek yok. )

( Tek başına olsa da bir ağaç kadar sağlam durabilmeli ve yaşamı neşeyle algılamalıdır. )

( LONELINESS vs. SOLITUDE/ALONE
Go beyond the l-am-the-body idea.
You need not feel alone. )


- ZİL ile GONK[Malezya dilinden]

( ... İLE Keçe ya da bez kaplı bir tokmakla vurularak titreşmesi sağlanan bir kurstan oluşan vurgulu çalgı. )


- ZİYARET ETMEK değil/yerine/= GÖRMELİĞE GİTMEK


- ZİYÂRET değil/yerine/= GÖRMEYE/GÖRÜŞMEYE GİTME


- ZİYARET/Çİ değil/yerine/= GÖRMELİK/Çİ


- ZORUNLU ile/değil/yerine/>< GÖNÜLLÜ

( [not] COMPULSORY vs./but VOLUNTARY
VOLUNTARY instead of COMPULSORY )

( ... ile/değil/yerine ZIYUAN )

GO... ~ GO... ile başlayan FaRkLaR...

- GÖBEK ile/ve/||/<> GÖBEK DELİĞİ

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


- GÖBELEZ ile/ve/<> GÖCEN/GÖÇKEN

( Köpek yavrusu. İLE Tavşan yavrusu. | Kedi, domuz, köpek yavrusu. )


- GÖÇ ile GÖÇÜM

( ... İLE Bazı kimyasal maddelerin ya da ışık, ısı, elektrik gibi güçlerin etkisiyle protoplazmanın, yanaşma ya da uzaklaşma biçiminde olan yer değiştirmesi. )

( ... avec TAKSİ )


- GÖÇEBE ile GÖÇMEN


- GÖÇME ile (")GÖÇME(")

( Mekânlarda/"insanda"[bölge/yer değiştirme]. İLE/VE/<> Nesnelerde/"insanda[yaşlanma, sağlığını kaybetme].". )


- GÖÇME ile GÖÇÜRME


- GÖÇMENLİKTE:
[TÜRKİYE]
GÖÇ ALAN/VARIŞ ile/ve/||/<> GÖÇ VEREN/KAYNAK ile/ve/||/<> GEÇİŞ/TRANSİT


- GÖÇÜ ile GÖÇÜK

( Toprak kayması, kayşa. İLE Çökmüş, göçmüş yer, çöküntü. )


- GÖĞÜS KASI "GELİŞTİRMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖZ KASI GELİŞTİRMEK


- GÖĞÜS ile GÖĞÜS BOŞLUĞUNA AİT OLAN

( KASS, SADR ile ... )

( SÎNE ile ... )

( CHEST vs. PECTORAL )

( STETHOS[< STETESKOP (René-Théophile-Hyacinthe Laennec)] ile ... )


- GÖĞÜSLER değil GÖĞÜS/MEME

( CÂM-I ŞÎR: Sütlü meme. )

( SADR değil SEDY/SEDYÜN )

( [not] CHEST but BREAST )


- GÖK CİSİMLERİNİ TANIMLAMA BİLİMİ ile/ve GÖK HARİTASI, YILDIZ UZAKLIKLARINI ÖLÇME

( URANOGRAPHY vs. URANOMETRY )


- GÖK ile GÖK

( İlâhi. İLE Atmosfer. )

( ARUBA: Göğün yedinci katı. )

( ... ile ÂSÜMÂN/ÂSMÂN )


- GÖKBİLİM/ASTRONOMİ ile/ve GÖK CİSİMLERİNİ TANIMLAMA BİLİMİ

( SEYDİ ALİ REİS: İlk, Türkçe nazarî astronomi kitabının yazarı. [HÜLÂSAT-I HEY'E] )

( ASTRONOMY vs. URANOGRAPHY )


- GÖKÇÜL ile GÖKÇÜL/GÖKSEL

( Maviye çalan renk, mavimsi. İLE Gökle ilgili. )

( ... ile SEMÂVÎ )


- GÖKEKSENİ ile GÖKEŞLEĞİ

( İki ucu, sonsuza uzatılmış olarak düşünülen yer ekseni. | Günlük devinmede, yıldızların çevresindeki eksen. İLE Gökeksenine, yer merkezinde dik olan düzlemin, gökküresiyle arakesiti. )


- GÖKKUZGUNLAR ile/ve/<> GÖKKUZGUNUMSULAR ile/ve/<> GÖKKUZGUNGİLLER

( Kuşlar sınıfının, gökkuzgunumsular takımına giren bir alttakım. İLE Gökkuzgunları, ağaçkakanları, çobanaldatanları, sağanları içine alan, kuşlar sınıfından bir takım. İLE En iyi bilinen türü, gökkuzgun olan gökkuzugunumsular takımının, gökkuzgunlar alttakımına giren bir aile. )


- GÖKTEN DÜŞEN ile GÖNÜLDEN DÜŞEN

( Parçası bulunur. İLE Parçası bulunmaz. )


- GÖKYÜZÜ ile GÖKYÜZÜ İLE İLGİLİ

( SEMÂ'[< SÜMÜVV(: Yükseklik, yücelik.)], TÂC-I FÎRÛZE, TÂK-I MUKARNES[Gökyüzü. | Süleyman'ın tahtı.] ile ... )

( ÂSMÂN/ÂSÜMÂN, TAHT-I FÎRÛZE ile ... )

( SKY vs. CELESTIAL )


- GÖL ile GÖLET


- GÖLCÜK ile/= GÖLEK ile/= GÖLET

( Küçük göl. İLE Küçük, su birikintisi. İLE Gölek. | Suyu biriktirmek için önüne yapılan set. )


- GÖLGE ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/< GÖVDE

( Gölgeyi takip edersen güneşi de bulursun! )

( Gölgeni göremiyorsan, gölgeye kaç! )

( "Bilgi/episteme(loji)". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/=/||/<>/< Varolan/onto(loji). )

( [not] SHADOW vs./and/=/||/<>/ BODY instead of SHADOW )


- GÖLGENDE DİNLENEN değil/yerine GÖNLÜNDE DİNLENEN


- GÖLGESİ YOKTU:
SAF NURDU ile/ve/değil GÖVDESİNE TAPMAZDI


- GÖMMEK değil/yerine/>< GÖRMEK


- GÖMÜT[Alm.] = GÖNÜL


- GÖNDER ile/||/<> GÖNDERE

( Bayrak direği. İLE/||/<> Küçük mızrak. )


- GÖNDERGE ile/ve/||/<> GÖSTEREN ile/ve/||/<> GÖSTERİLEN

( Veri/harf. İLE/VE/||/<> Biçim. İLE/VE/||/<> Anlam/sözcük. )

( Görüntü/simge. İLE/VE/||/<> Harflerle. [E.V] İLE/VE/||/<> Sözcük olarak[EV] )

( REFERENCE vs./and/||/<> SIGNIFIER vs.and/||/<> SIGNIFIED )


- GÖNLÜMÜZÜN, ... ve/||/<>/< GÖNLÜMÜZDEN ...

( Perişan olmasını istemiyorsak. VE/||/<>/< Perişan olanları çıkarmamak. )


- GÖNÜL VERMEK ile/ve GÖNÜL KOYMAK


- GÖNÜL ile/ve/||/<>/> GÖRÜNMEYEN GÖNÜL

( Kişi/nin. İLE/VE/||/<>/> Toplum/un. )


- GÖNÜLLÜ ile/ve/||/<> GÖNÜLVEREN


- GÖNÜL'ÜN:
ABDESTİ ile/ve KULLUĞU

( Gözyaşı ile. İLE/VE Zikir ile. )


- GÖRDÜĞÜNÜ ve/||/<> GÖRMEDİĞİNİ

( Ört! VE/||/<> Söyleme! )


- GÖRECE/Lİ/LİK" ile/ve/değil GÖRELİ/LİK


- GÖREMEZSİN ile/değil GÖRÜNMEZ


- GÖRENEK ile GÖRGÜ

( Bir şeyi, eskiden beri görüldüğü gibi yapma alışkanlığı. İLE Bit toplum içinde var olan ve uyulması gereken saygı ve incelik kuralları, terbiye. | Bir kimsenin, karşılaştığı ve kişiliği üzerinde olumlu etki yapan deneysel bilgi, deneyim. | Görmüş olma durumu. )


- GÖRERSİN değil GÖRÜRSÜN


- GÖRKEM ile GÖRK

( Göz alıcı ve gösterişli olma durumu. İLE Güzellik, gösteriş. )


- GÖRMEK ile/ve GÖRENİ GÖRMEK

( Gözümüzü iyi görmeye ve iyiyi görmeye alıştırmalıyız. )

( GÖRMEK: Nur'un Nur'a olan iştiyakı. )


- GÖRMEK ile GÖRÜŞMEK


- GÖRMEMEK ile GÖRÜNENİ GÖRENİ GÖRMEMEK

( Nakışa bak, nakkaşı anla! )


- GÖRMESİN! ile/ve/değil/yerine/<> GÖSTERME!


- GÖRMEYE DEĞER değil GÖRÜLMEYE DEĞER


- GÖRMEZLİKTEN GELMEK ile/değil GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK


- GÖRÜLEN ile/ve GÖRÜLMEYEN

( VISIBLE vs./and INVISIBLE )


- GÖRÜLMEMİŞ HASTALIK ile/ve/<> GÖRÜLMÜŞ OLSA DA TEDAVİ EDİLEMEYEN HASTALIK


- GÖRÜM" (DİYE) değil GÖREYİM (DİYE)


- GÖRÜNEN/BİLİNEN/DUYULAN ile/ve/yerine GÖRÜNENİN/BİLİNENİN/DUYULANIN ÖTESİ


- GÖRÜNEN UYUM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖRÜNMEYEN UYUM


- GÖRÜNMEZ GÖRÜNÜR


- GÖRÜNTÜ/FOTOĞRAF:
ÇEKMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TASARLAMAK


- GÖRÜNTÜ ile GÖRSEL


- GÖRÜNTÜ ile/ve/değil GÖRÜNÜM


- GÖRÜNTÜ ile GÖRÜNÜM


- GÖRÜNÜM ile/ve/değil GÖRÜNGÜ

( [not] APPEARANCE vs./and/but PHENOMENON )


- GÖRÜNÜRDE değil GÖRÜNÜŞTE


- GÖRÜNÜŞ ile GÖRÜNTÜ


- GÖRÜRSEM ile GÖRDÜĞÜMDE


- GÖRÜŞ ile/ve/||/<>/< GÖRMÜŞ/LÜK


- GÖSTERİ ile/ve/değil GÖSTERİM


- GÖSTERİ ile GÖSTERİŞ (YAPMAK)


- GÖSTERİM ile GÖSTERİŞ

( PROJECTION vs. DEMONSTRATING )


- GÖSTERİM ile GÖSTERİŞ

( Görüntülerin gösterici yardımıyla bir yüzeye yansıtılması işi. | Sinema, tiyatro, konser gibi sanat dallarında verilen gösterilerden her biri, seans. İLE Gösterme eylemi ya da biçimi. | Başkalarını aldatmak, şaşırtmak, korkutmak ya da kendini beğendirmek için birinin yaptığı yapay davranış. | Göze çarpıcı nitelik, göz alıcılık. )


- GÖSTERİMİ OLAN ile GÖSTERİMİ OLMAYAN


- GÖSTERİMİ OLAN ile GÖSTERİMİ OLMAYAN


- GÖTÜRÜ ile GÖTÜRÜM ile GÖTÜRÜŞ

( Para ile satın alınan şeyler ya da para karşılığında yapılan işler için toptan fiyat vererek. İLE Dayanma. İLE Götürme eylemi ya da biçimi. )

( ... ile TAHAMMÜL )


- KÜYOR değil GÖNÜYOR


- GÖVDE'NİN:
ABDESTİ ile/ve KULLUĞU

( Su ile. İLE/VE İşlevi ile. )


- GÖVDESEL ile GÖVDE BAĞIMLI


- GÖYNÜK ile GÖYÜK

( Yanık. | Güneşte yanmış. | İyice olmuş yemiş/meyve. | Acısı olan, elemli. İLE Yanık, yanmış. | Sayrılık ateşi, humma. )


- GÖZ KAPAKLARI YANGISI(İLTİHABI) ile/ve GÖZYAŞI YANGISI(İLTİHABI)

( BLEFARİT ile/ve DAKRİYORİSSİT )


- GÖZ KIRPMAK/KIPMAK ile GÖZ KIRPIŞTIRMAK/KIPIŞTIRMAK

( TWINKLE )


- GÖZ ÖNÜNDE:
()TUTMAK() ile/ve/değil/<> ()BULUNDURMAK()


- GÖZ ÖNÜNE ALARAK/ALMAK değil GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURARAK


- GÖZ ÖNÜNE ALARAK/ALMAK değil GÖZE ALARAK/ALMAK


- GÖZ ÖNÜNE ALMAK değil GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK


- GÖZ ÖNÜNE ALMAK değil GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK


- GÖZ ÖNÜNE ALMAK değil GÖZE ALMAK


- GÖZ VAR, NİZAM VAR değil GÖZ VAR, İZAN VAR

( İZAN: Anlama yeteneği, anlayış. | Bir şeyin, göz ve akıl yoluyla anlaşılabilmesi. )


- GÖZ ve/||/<>/> GÖNÜL[< GÖNENME/GÖNENÇ] ve/||/<>/> AYAK

( Gözden uzak(ırak) olan, gönülden/zihinden (de) uzak(ırak) olur. )

( Göz, dostu görendir. )

( DİLÂ: EY GÖNÜL )

( Göz, nereye bakar; gönül, oraya akar. VE/||/<>/> Gönül, nereye akar; ayak, oraya koşar. )


- GÖZ ile/ve GÖRGÜ


- Z ile/ve GÖZ KÜRESİ ile/ve GÖZBEBEĞİ ile/ve GÖZ ÇUKURU ile/ve GÖZ KAPAĞI

( Göz açık olmalı, aklını bulunduğu yere almalı. )

( "Suyun akmaya başladığı kaynak." )

( Göz, Zât'ı; geri kalanı, sıfatı simgeler. )

( Gözlerimiz hayatımız boyunca doğduğumuz andaki boyutlarında kalıyor. Burnumuz ve kulaklarımızın ise büyümesi hiç sona ermiyor. )

( Bir gözün, 1.800.000 damarı vardır. )

( EŞFÂR[Ar. < ŞÜFR]: Gözkapağının kenarları, kirpik yerleri. )

( Her bir göz, 130 milyon görme siniri hücresinden oluşmaktadır. )

( ... İLE ... İLE Gözbebeği, ilgi çekici bir nesneye baktığımızda ya da bir olaya şahit olduğumuzda, %45 oranında büyür. İLE ... İLE ... )

( Bazı örgenimizde, işlevlerinin tamamına ulaşması zaman alırken, gözlerimiz, sürekli olarak etkindir. )

( Gözler, saatte 36.000 bit bilgiyi işleyebiliyor. )

( Gözlerimiz, tüm öteki örgenlerimizden daha fazla olarak, beyin gücünün %65'inden yararlanıyor. )

( Neredeyse herkesin bir gözü, ötekinden az da olsa daha güçlüdür. )

( AYN, MEDMA'[çoğ. MEDÂMİ'] ile/ve ... ile/ve HADEKA, İNSÂN-ÜL-AYN, MANZAR[< NAZAR], MANZAR-I ÇEŞM, NOKTA-İ BÎNİŞ, BÜ-BÜ', MUKLE ile/ve MEDÂR-ÜL-AYN ile/ve ...

RÂFİ'[< REF]: Gözkapağı gibi bazı örgenleri yukarı kaldırmaya yarayan kas/adale, sinir.
TARFE: Gözkapağının bir kere açılıp kapanması. )

( DÎDE, ÇEŞM ile/ve ... ile/ve MERDÜM, MERDÜME, BÎNEK, DÎDE ile/ve ... ile/ve BÂM-I ÇEŞM[üstteki], BERG-İ ÇEŞM[BERG: Yaprak.]

BÂDÂM: Sevgilinin bademi andıran gözü. | Badem. )

( EYE vs./and EYE BALL vs./and PUPIL/APPLE OF THE EYE vs./and ORBIT/EYE HOLE vs./and EYE LID )


- GÖZ ile/ve GÖZDEKİ ANLAM VE DERİNLİK


- GÖZ ile/||/<> GÖZE

( Suyun çıktığı yer, kaynak. İLE/||/<> Gözlü, pınar, çeşme. | İlkbaharda çıkıp yazın kaybolan su. | Örme, örgü, yama. | Süzgeç. | Hücre. )


- GÖZ GÖZLÜK


- GÖZALTI/GÖZETİM/NEZÂRET[Ar.] ile GÖZ ALTI

( Birinin, güvenlik güçleri tarafından belirli bir yerde ve belirli bir süre alıkonulması. | Denetleme. İLE Yüzde gözlerin hemen altında bulunan bölüm. )


- GÖZDEN ÇIKARMAK ile/değil/yerine GÖZDEN KAÇIRMAK


- GÖZDEN GEÇİRMEK ile/ve/||/<> GÖZLEMLEMEK


- GÖZDEN IRAK OLAN, GÖNÜLDEN IRAK OLUR
ile/ve/değil/yerine
GÖNÜLE GİREN, GÖZDEN UZAK OLSA NE OLUR


- GÖZE ALMAK değil GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK


- GÖZE BATMA ile/değil/yerine GÖZE ÇARPMA


- GÖZE DUVARI ile GÖZE ZAR

( Bitki gözelerinde bulunan ve gözeyi koruyan sert tabakadır. İLE Tüm gözelerde bulunan ve gözeyi çevreleyen esnek tabakadır. )


- MAKİNE ÖĞRENMESİ:
GÖZETİMSİZ ile/ve/değil/||/<>/< GÖZETİMLİ


- GÖZETMEK ile GÖZETLEMEK


- GÖZLEMEK ile GÖZETLEMEK/DİKİZLEMEK

( Araştırma, takip. İLE Habersiz, gizlice izleme. "Röntgencilik". )

( Olumlu, doğru. İLE Olumsuz, yanlış. )


- GÖZLEMEK ile/değil GÖZLEMLEMEK


- GÖZLENEBİLİYOR değil GÖZLEMLENEBİLİYOR


- GÖZLERİM "YAŞLANDI" değil GÖZLERİM "YAŞARDI"


- GÖZLEYEN ile/değil GÖZLEMLEYEN


- GÖZLÜK ...:
GİYMEK değil TAKMAK


- GÖZTEPE ile/ve GÖZ TEPE

( Kadıköy, Çifte Havuzlar'dan sonraki semt. İLE/VE Kanlıca'nın 4 km. doğusunda bulunan bir tepe ve su. )


- GÖZÜKMEK/GÖRÜKMEK değil GÖRÜNMEK


- GÖZÜKÜYOR/GÖZÜKTÜ değil GÖRÜNÜYOR/GÖRÜNDÜ


- GÖZÜN AKLI ile/ve GÖZÜN HAKKI


- GÖZÜN GÖRMEYİP GÖNLÜN KATLANMASI
ile/ve/||/<>
GÖZDEN UZAK/IRAK, GÖNÜLDEN UZAK/IRAK


- GÖZÜNÜ:
"SEVİM" değil SEVEYİM


- GÖZÜTOK/LUK ile GÖZÜKARA/LIK


- GÖZYAŞI BEZİ YANGISI(İLTİHABI) ile/ve GÖZYAŞI KESESİ YANGISI(İLTİHABI) ile/ve İRİS TABAKASININ YANGISI

( DAKRİYOADENİT ile/ve DAKRİYOSİSTİT ile/ve İRİTİS )

GO... ~ ... ile başlayan FaRkLaR...

- (not GO TO HOME) GO HOME


- not GOAL vs. INTENTION


- GÖBEK DELİĞİNİN:
ALTI ile/ve/değil/<> ÜSTÜ

( Ya eril, ya da dişil. İLE/VE/<>/DEĞİL Hem eril, hem de dişil. )

( ARZ ile/ve/<>/değil KÜRSÎ [ve ARŞ] )


- GÖBEK:
TANE ile KAFES ile RULMAN


- GÖBEK ile GEBELİK/BEBEK

( İRTİKÂZ[Ar.]: Gebelikte çocuğun karında hareket etmesi. )

( HABL-İ SÜRREVÎ: Ana rahmindeki bebeği meşîme denilen sona bağlayan ip, göbek bağı. )

( ... ile ÂBİSTENÎ )

( NAVEL vs. PREGNANCY/GESTATION/BABY )


- GÖBEK ile/ve/||/<> GÖBEK DELİĞİ

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


- GÖBEK ile MERKEZ

( Ulvî ve süflî (aydınlık ve karanlık) bölgelerin birleştiği nokta. İLE ... )


- GÖBEKLİTEPE ve/||/<> ANU ve/||/<> MARDUK


- GÖBEKLİTEPE ile/ve EŞİK


- GÖBEKLİTEPE ve/||/<>/>/< JERF AL AHMAR

( Tapınak. VE/||/<>/>/< Yerleşim alanı/merkezi. )


- GÖBELEZ ile/ve/<> GÖCEN/GÖÇKEN

( Köpek yavrusu. İLE Tavşan yavrusu. | Kedi, domuz, köpek yavrusu. )


- GÖÇ TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ ile/ve/||/<> İLTİCA TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


- GÖÇ ile GÖÇÜM

( ... İLE Bazı kimyasal maddelerin ya da ışık, ısı, elektrik gibi güçlerin etkisiyle protoplazmanın, yanaşma ya da uzaklaşma biçiminde olan yer değiştirmesi. )

( ... avec TAKSİ )


- GÖÇ ve/<>/< GÜÇ

( Göç, "gücünü", elde edebileceği "güçten" alır. )


- GÖÇEBE ile GÖÇMEN


- GÖÇEBE ile HORDA

( ... İLE Göçebe ve ilkel olarak yaşayan, yağmacı ve sataşkan topluluk. )


- GÖÇME ile (")GÖÇME(")

( Mekânlarda/"insanda"[bölge/yer değiştirme]. İLE/VE/<> Nesnelerde/"insanda[yaşlanma, sağlığını kaybetme].". )


- GÖÇME ile GÖÇÜRME


- GÖÇMEK(RIHLET)(BURADAN SIRLANMAK)


- GÖÇ(M)EN KUŞLAR ile YERLEŞİK/GÖÇMEYEN KUŞLAR


- GÖÇMEN ile SIĞINMACI


- GÖÇMENLİKTE:
[TÜRKİYE]
GÖÇ ALAN/VARIŞ ile/ve/||/<> GÖÇ VEREN/KAYNAK ile/ve/||/<> GEÇİŞ/TRANSİT


- GÖÇÜ ile GÖÇÜK

( Toprak kayması, kayşa. İLE Çökmüş, göçmüş yer, çöküntü. )


- GÖÇÜ/KAYŞA/HEYELAN[Ar.] ile AŞINMA/AŞINIM/İTİKÂL[Ar.]/EROZYON[Fr. < ÉROSION]

( Toprak kayması. İLE Yer kabuğunu oluşturan kayaçların, başta akarsular olmak üzere türlü dış etmenlerle yıpratılıp yerinden koparılarak eritilmeleri ya da bir yerden başka bir yere taşınması olayı/durumu. | Değer ya da saygınlık kaybetme. )


- GOCUNMA ile GÜCENME


- GÖDEL ile/ve/||/<> MAXWELL


- GÖDEN ile/ve/< KOLON

( Kalınbağırsağın son bölümü. İLE/VE Kalınbağırsağın gödenden önceki bölümü. )

( Bir de "Müdür" öyküsü vardır. Bilenler bilir. Bilmeyenler çevrelerindeki bilenlerden dinleyebilir. )


- GÖDENE TAŞI(KONYA-KARATAY MÜZESİ'NDE)


- GOETHE ve/||/<> HERDER


- GOETHE ve/||/<> SCHILLER


- GÖĞÜS KABURGALARI ile/ve YÜZEN/YALANCI KABURGALAR

( İlk 7 kaburga. İLE/VE Son 5 kaburga. )

( Kaburgalar, solunum örgenlerini, midenin ve bağırsakların üst kısımlarını âdeta bir kafes içine alır ve onları korur. Aynı zamanda, göğsün tüm incinmelerden etkilenmesinden kaçınmasında yardımcı olur. Kaburgalar, ek genişlik kazanma gereksinimini karşılamak, besin ve gazlarla dolu olan mideye yer sağlamak için göğsü genişletir. Göğüs ve solunum kaslarına gerekli yeri sağlar. Yaşamsal örgenlerin kolayca baskı altında kalmaması ve harap olmaması gerektiği için üstten yedi kaburga, ek bir örtü ve koruma sağlamak üzere, sternumla birleşmiştir. Sindirim örgenlerini örten kaburgalar, omurgadan çıkar fakat sternumla birleşmez, bundan dolayı ön tarafta görülmez. Kaburgalar yukarıdan aşağı doğru aşamalı olarak küçülür. Üst taraftaki kaburgaların ucları birbirine yakın ama aşağı taraftaki kaburgalarınki birbirinden biraz uzaklaşır. Kaburgalar, karaciğer ve dalağı da korur ve midenin tamamına geniş bir yer bırakır. Göğsü çepeçevre sarmış olan ilk yedi kaburga, göğüs kaburgaları olarak bilinir. Bu öbeğin ortasındaki kaburgalar, en geniş ve en uzun kaburgalardır. Uctaki kaburgalar, en ufak olanlardır. Kemikten kaburgaların ince karın zarını harap etmesine engel olmak ve onu korumak için bu kaburgaların ucu kıkırdaktandır. )


- GÖĞÜS KASI "GELİŞTİRMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖZ KASI GELİŞTİRMEK


- GÖĞÜS ile/ve BAŞ


- GÖĞÜS ile GÖĞÜS BOŞLUĞUNA AİT OLAN

( KASS, SADR ile ... )

( SÎNE ile ... )

( CHEST vs. PECTORAL )

( STETHOS[< STETESKOP (René-Théophile-Hyacinthe Laennec)] ile ... )


- GÖĞÜS ile/ve/yerine İMÂN TAHTASI


- GÖĞÜS ile/değil ÖNGÖĞÜS

( ... İLE/DEĞİL Böceklerde göğüs bölgesinde bulunan üç bölümden en öndeki. )


- GÖĞÜSLER değil GÖĞÜS/MEME

( CÂM-I ŞÎR: Sütlü meme. )

( SADR değil SEDY/SEDYÜN )

( [not] CHEST but BREAST )


- GOING TO DO vs. SHOULD DO


- [not] GOING TO MEANING (BASED) FROM WORD vs. GOING TO WORD (BASED) FROM MEANING

( GOING TO WORD (BASED) FROM MEANING instead of GOING TO MEANING (BASED) FROM WORD )


- GOING TO READ vs. GOING TO TALK


- GÖK CİSİMLERİNİ TANIMLAMA BİLİMİ ile/ve GÖK HARİTASI, YILDIZ UZAKLIKLARINI ÖLÇME

( URANOGRAPHY vs. URANOMETRY )


- GÖK DALIŞINDA:
UÇMAK ile/ve/değil/||/<>/< DÜŞMEK (YATAY DÜŞÜŞ)


- GÖK GÜRÜLTÜSÜ ile/değil HAVAİ FİŞEK

( Yağmurun izlediği gök gürültüsü, özgürlüğe kavuşmayı simgeler. )


- GÖK TERİKE

( Henüz biçilmemiş ekin. )


- GÖK/UZAY ile/ve/<> AYYUK[Ar.]

( ... İLE/VE/<> Göğün en yüksek yeri. | Göğün kuzey yarımküresinde bulunan bir takımyıldızın en parlak yıldızı. )


- GÖK ile GÖK

( İlâhi. İLE Atmosfer. )

( ARUBA: Göğün yedinci katı. )

( ... ile ÂSÜMÂN/ÂSMÂN )


- GÖK ile/ve/değil/<> UZAY


- GÖK ve/<> YER ve/<> YERALTI

( [Ar..] SEMÂ ve/<> .... ve/<> ... )

( ÂSMÂN ve/<> .... ve/<> ... )


- GÖKADALAR/GALAKSİLER'DE:
SIRIUS ile/ve/< POLLUX ile/ve/< ARCTURUS ile/ve/< RIGEL ile/ve/< ALDEBARAN ile/ve/< BETELGEUSE ile/ve/< ANTARES

( GALAXIES: SIRIUS vs./and/< POLLUX vs./and/< ARCTURUS vs./and/< RIGEL vs./and/< ALDEBARAN vs./and/< BETELGEUSE vs./and/< ANTARES )


- GÖKBİLİM/ASTRONOMİ ile/ve GÖK CİSİMLERİNİ TANIMLAMA BİLİMİ

( SEYDİ ALİ REİS: İlk, Türkçe nazarî astronomi kitabının yazarı. [HÜLÂSAT-I HEY'E] )

( ASTRONOMY vs. URANOGRAPHY )


- GÖKBİLİM = ASTRONOMY[İng.] = ASTRONOMIE[Fr., Alm.] = ASTRONOMIA[İt.] = ASTRONOMÍA[İsp.]


- GÖKÇÜL ile GÖKÇÜL/GÖKSEL

( Maviye çalan renk, mavimsi. İLE Gökle ilgili. )

( ... ile SEMÂVÎ )


- GÖKDELEN:
BÜYÜKLÜK değil KÜÇÜKLÜK


- GÖKE(BARÇA[İt. < BARZA]) ile/ve KUKA[Yun.]


- GÖKEKSENİ ile GÖKEŞLEĞİ

( İki ucu, sonsuza uzatılmış olarak düşünülen yer ekseni. | Günlük devinmede, yıldızların çevresindeki eksen. İLE Gökeksenine, yer merkezinde dik olan düzlemin, gökküresiyle arakesiti. )


- GÖKKUZGUNLAR ile/ve/<> GÖKKUZGUNUMSULAR ile/ve/<> GÖKKUZGUNGİLLER

( Kuşlar sınıfının, gökkuzgunumsular takımına giren bir alttakım. İLE Gökkuzgunları, ağaçkakanları, çobanaldatanları, sağanları içine alan, kuşlar sınıfından bir takım. İLE En iyi bilinen türü, gökkuzgun olan gökkuzugunumsular takımının, gökkuzgunlar alttakımına giren bir aile. )


- GÖKNAR ile KAZDAĞI GÖKNARI


- GÖKNAR >< LADİN


- GÖKSEL ile/ve/||/<> UZAYSAL

( SEMÂVÎ ile/ve/||/<> FEZÂÎ )


- GÖKSU YALISI/KASRI ya da KÜÇÜKSU YALISI/KASRI


- GÖKTEKİ AY ile AY'I GÖSTEREN PARMAK


- GÖKTEN DÜŞEN ile GÖNÜLDEN DÜŞEN

( Parçası bulunur. İLE Parçası bulunmaz. )


- GÖKTÜRK ABECESİNDE:
34 ve/+/<> 4

( Sesli harf. VE/+/<> Sessiz harf. )


- GÖKTÜRK TÜRKÇESİ ile/ve/<> OĞUZ TÜRKÇESİ ile/ve/<> ANADOLU TÜRKÇESİ


- GÖKYÜZÜ [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- GÖKYÜZÜ ile/ve/değil BULUT/LAR


- GÖKYÜZÜ ile GÖKYÜZÜ İLE İLGİLİ

( SEMÂ'[< SÜMÜVV(: Yükseklik, yücelik.)], TÂC-I FÎRÛZE, TÂK-I MUKARNES[Gökyüzü. | Süleyman'ın tahtı.] ile ... )

( ÂSMÂN/ÂSÜMÂN, TAHT-I FÎRÛZE ile ... )

( SKY vs. CELESTIAL )


- GÖKYÜZÜ ile/ve/<> YERYÜZÜ

( Gökyüzünde ne varsa, yeryüzünde de o vardır. )

( HOKKA-İ MÎNÂ ile ... )


- GOL


- GÖL OLMAYA ÇALIŞALIM!

( Yaşlı bir usta, çırağının sürekli herşeyden şikâyet etmesinden bıkmıştı. Bir gün çırağını tuz almaya gönderir.

Yaşamındaki herşeyden mutsuz olan çırak döndüğünde, yaşlı usta ona, bir avuç tuzu, bir bardak suya atıp içmesini söyler.

Çırak, yaşlı adamın söylediğini yaptı ama içer içmez ağzındakileri tükürmeye başlar. "Tadı nasıl?" diye soran yaşlı adama öfkeyle "acı" diye yanıt verdi.

Usta, kıkırdayarak çırağını kolundan tuttu ve dışarı çıkardı. Sessizce, az ilerideki gölün kıyısına götürdü ve çırağına bu kez de bir avuç tuzu göle atıp, gölden su içmesini söyledi. Söyleneni yapan çırak, ağzının kenarlarından akan suyu koluyla silerken aynı soruyu sordu:
- "Tadı nasıl?"
- "Ferahlatıcı" diye yanıt verir genç çırak.
- "Tuzun tadını aldın mı?" diye sordu yaşlı adam.
- "Hayır" diye yanıtlar çırağı.

Bunun üzerine, yaşlı adam, suyun yanına diz çökmüş olan çırağının yanına oturur ve şöyle der:
- "Yaşamdaki ıstıraplar tuz gibidir, ne azdır, ne de çok. Istırabın miktarı hep aynıdır. Ancak bu ıstırabın acılığı, neyin içine konulduğuna bağlıdır. Istırabın olduğunda yapman gereken tek şey, ıstırap veren şeyle ilgili hislerini genişletmektir.
Onun için sen de artık bardak olmayı bırak,

Göl olmaya çalış!" )


- GÖL VE IRMAK BALIKLARI:
SOMON(SALMON) ile ALABALIK(TROUT)


- GÖL ile ARJANTİN GÖLÜ

( 1560 km² alanı ve 27 km. uzunluğu ile Güney Amerika'nın en büyük 3. gölü. )


- GÖL ile BATAKLIK/ÇÖKEK

( LAKE vs. BOG/MARSH/SWAMP/FEN )


- GÖL ile BÜĞET/BÜRKE/BİRKE[Ar.]

( ... İLE Ufak göl, gölcük, su birikintisi. )


- GÖL ile/ve DENİZKULAĞI/LAGÜN[Fr.]

( ... İLE/VE Denizden bir resifle ayrılmış göl. )


- GÖL ile GÖLET


- GÖL ile/ve/değil/<> İRKİNTİ

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Su birikintisi. )


- GÖL ile KOROLEV GÖLÜ

( Dünyada. İLE Mars'ta. )

( ... İLE 82 km. genişliğindeki dev kraterin, 4 milyar yıl önce, suyun bol olduğu zamanlarda oluştuğu öngörülüyor. )


- GÖL ile ZİFT GÖLÜ

( ... İLE Trinidad Tobago'da bulunan bu gölden, ham petrol ve bitum fay hattından sızarak neredeyse sonsuz bir asfalt havuzu ve kendine özgü bir ekosistem oluşmuştur. )

( LAKE vs. PITCH LAKE )


- GÖLCÜK ile/= GÖLEK ile/= GÖLET

( Küçük göl. İLE Küçük, su birikintisi. İLE Gölek. | Suyu biriktirmek için önüne yapılan set. )


- GÖLET ile FİLET

( ... İLE Sığ su. )


- GOLF TOPU:
PÜRÜZSÜZ değil GİRİNTİLİ

( )


- GÖLGE ile EĞLEK

( ... İLE Öğle sıcağında, sürünün dinlendiği gölgelik. | Yolcuların, geceyi geçirdiği yer, han, konak. )


- GÖLGE ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/< GÖVDE

( Gölgeyi takip edersen güneşi de bulursun! )

( Gölgeni göremiyorsan, gölgeye kaç! )

( "Bilgi/episteme(loji)". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/=/||/<>/< Varolan/onto(loji). )

( [not] SHADOW vs./and/=/||/<>/ BODY instead of SHADOW )


- GÖLGE ile/ve/||/<> İKİNCİL/LİK


- GÖLGE ile/ve/||/<> İZ


- GÖLGE ile İZDÜŞÜM


- GÖLGE ile KÖŞİGE

( ... İLE Zayıf gölge. )


- GÖLGE ile/ve KUZ

( ... İLE/VE Gölgede kalan yan. )


- GÖLGE ile TAM GÖLGE

( Gölge, varolanı gösterir. )

( SHADOW vs. UMBRA )


- GÖLGE ile/ve/||/<> TÜREV


- GÖLGE ile/değil YANSIMA


- GÖLGE ile/ve/||/<> YARI GÖLGE

( ... İLE Bir ışık kaynağı önüne konulan, saydam olmayan bir cismin gerisindeki ekran üzerine vuran gölgesinin çevresinde görülen, çok koyu karanlık olmayan bölümü. )

( Güneş tutulması, ancak Ay'ın yeni ay evresinde gerçekleşir. Ay, Dünya ile Güneş arasından geçerken ve üçü düz bir çizgide olduklarında, Ay, Dünya'ya iki tür gölge düşürür. Daha küçük, daha koyu gölgeye Umbra; daha açık, daha büyük gölgeye ise Penumbra denilir. )

( )

( "Güneş Tutulmaları" yazısını okumak için burayı tıklayınız... )

( )

( UMBRA vs./and/||/<> PENUMBRA )


- GÖLGEBALIĞI ile TAŞLEVREĞİ/MİNAKOP

( Alabalıkgillerden, uzunluğu 20-50 cm., sırt yüzgeci büyük, tatlı su balığı. İLE Gölgebalığıgillerden, büyük, Atlantik, Akdeniz ve Karadeniz'de yaşayan bir balık. )

( THYMALLUS THYMALLUS cum UMBRINA CIRHOSA )


- GÖLGELEMEK ile/ve/||/<> KAPATMAK


- GÖLGE/LİK ile/ve/değil/||/<>/< BİLGE/LİK


- GÖLGENDE DİNLENEN değil/yerine GÖNLÜNDE DİNLENEN


- GÖLGESİ YOKTU:
SAF NURDU ile/ve/değil GÖVDESİNE TAPMAZDI


- GOLGİ CİSİMCİĞİ değil/yerine/= SALGI AYGITI


- GOLGOTA

( KUTSAL KÂSE (KAFATASI) )


- GOLYAT BÖCEĞİ

( Dünyanın en ağır böceği. )


- GÖMLEĞİN KOL DÜĞMELERİNDE

( BİLEK İLE DİRSEK ARASINDA KALAN DÜĞMEYİ KAPALI TUTMAK )


- GÖMLEK ile BLUZ

( CHEMISE[< KÂMİS(Ar.)] ile ... )

( [Divân şiirinde] Âşığın bağrındaki ve gövdesindeki yaralar ile kendi teni bir pîrâhen olarak düşünülür. Ayrıca sevgilinin pîrâheni aşık tarafından kıskanılır. Çünkü o, sevgiliyi sarıp kucaklamıştır. )

( PÎRÂHEN ile ... )


- GÖMLEK ile/ve/<> PLASTRON[Fr. < İt.]

( ... İLE/VE/<> Erkek giyiminde, gömleğin göğüs tarafının üzerine takılan parça. )


- GÖMLEK ile TESPİT(/DELİ) GÖMLEĞİ


- GÖMMEK değil/yerine/>< GÖRMEK


- GÖMÜLMEK değil TOPRAĞA SIRLANMAK


- GÖMÜLMEK değil TOPRAĞA SIRLANMAK


- GÖMÜLÜ ile/ve/||/<> ÖRTÜK


- GÖMÜT[Alm.] = GÖNÜL


- GÖMÜT/MEZAR ile/ve/değil/||/<> MORG

( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<> Adliyece kovuşturmayı gerektiren olaylar sonucu ya da birdenbire ve kuşkulu ölümlerde, ölüm nedeninin ve ölünün kim olduğunun saptanması için ölülerin konulduğu ve inceleme yapılan yer ya da yapı. )


- GONAT

( Eşeybezi. )


- GONCA[Fars. < GONÇE] ile YONCA/TRIFOLIUM[Lat.]

( Açılmamış çiçek. İLE Baklagillerden, başak durumundaki çiçekleri kırmızı ya da mor renkli, hayvanlara yem olarak yetiştirilen çayır bitkilerinin genel adı. )


- GÖNDER ile/||/<> GÖNDERE

( Bayrak direği. İLE/||/<> Küçük mızrak. )


- GÖNDER ile SEREN

( Bayrak direği. İLE Yelkenli gemilerde üzerine dört köşe yelken açmak ve işaret kaldırmak için direğe yatay olarak bağlanan gönder. | Konut kapılarında, menteşe ve kilidin takıldığı düşey konumdaki kalın parça. )


- GÖNDERGE ile/ve/||/<> GÖSTEREN ile/ve/||/<> GÖSTERİLEN

( Veri/harf. İLE/VE/||/<> Biçim. İLE/VE/||/<> Anlam/sözcük. )

( Görüntü/simge. İLE/VE/||/<> Harflerle. [E.V] İLE/VE/||/<> Sözcük olarak[EV] )

( REFERENCE vs./and/||/<> SIGNIFIER vs.and/||/<> SIGNIFIED )


- GÖNDERİM

( REFERENCE )


- GÖNDERME" ile/ve/<> ANIMSATMA


- GÖNDERME" ile/ve/değil/yerine BAŞVURU


- GÖNDERME ile/ve/değil/yerine/<> KATKI


- GÖNDERME ile ORTADAN KALDIRMA


- GÖNDERME ile/yerine UĞURLAMA


- GÖNDERME ile/ve/değil/||/<> YÜKLEME


- GÖNDERMEK ile/yerine YÖNLENDİRMEK


- GONDOL ile/değil PEREME[Yun.]

( ... İLE/DEĞİL Gondola benzeyen bir kayık. )


- GONDOLUN:
SANCAĞI ile/ve/||/<> İSKELESİ

( Gondolların sağ tarafı olan sancakları ile sol tarafı olan iskeleleri arasındaki fark 24 cm.'dir. )

( 20 farklı ağaç kullanılarak yapılırlar. )

( Gondolların önünde altı dişli, bir tarağı andıran gümüş simge, Venedik'teki altı büyük mahalleyi simgeler. Tarak benzeri bu biçimin en altındaki ters çıkıntı, San Marco Adası'ndan (Venedik), tarihte ilk gondolu yapan Cüdeka Ada'sındakilere bir gönderme olarak konulmuştur: "En iyi gondolu, San Marco'lular yapar". İlk )


- GÖNELMEK

( Yönelmek, yüzünü döndürmek. )


- GÖNENCE/KONFOR ALANI ile/ve/||/<>/< GÜVEN ALANI


- GÖNENCE/KONFOR değil/yerine/>< EYTİŞİM/DİYALEKTİK


- GÖNENCE(KONFOR) ile LÜKS

( COMFORT vs. LUXURY )


- GÖNLÜMÜZÜN, ... ve/||/<>/< GÖNLÜMÜZDEN ...

( Perişan olmasını istemiyorsak. VE/||/<>/< Perişan olanları çıkarmamak. )


- Gönlünle/dilinle KONUŞ!!!


- GONOZOM/SEX CHROMOSOMES[İng.] değil/yerine/= EŞEYSELLİK KROMOZOMLARI


- GÖNÜL

( İLÂHİ GÖRÜNÜŞÜN MEKÂNI(TECELLİGÂH'I İLÂHİ) | KALP GÖZÜ | FUAD )


- Gönül gözünle KONUŞ!!!


- GÖNÜL HIRSIZ(LIĞ)I ile/ve/||/<> AÇIK KAPI ARSIZ(LIĞ)I


- GÖNÜL:
İNSAN-I KÂMİL ve/||/<>/> SIR-I HAKK


- Gönül koymadan KONUŞ!!!


- GÖNÜL KOYMAK ile/değil/yerine/||/<>/< MESAFE KOYMAK


- GÖNÜL KOYMAMALI!


- GÖNÜL:
ONA...
KAYAR ve/||/<>/> KAÇAR


- GÖNÜL VERMEK ile/ve GÖNÜL KOYMAK


- GÖNÜL YAPMAK ve/||/<> RIZÂ DEVŞİRMEK


- GÖNÜL ile/ve/||/<>/> GÖRÜNMEYEN GÖNÜL

( Kişi/nin. İLE/VE/||/<>/> Toplum/un. )


- GÖNÜL ve/=/<> HAKİKAT


- Gönüle KONUŞ!!!


- Gönüllü DİNLE!!!


- Gönüllü SUS!!!


- GÖNÜLLÜ ile/ve/||/<>/> BAĞIŞÇI


- GÖNÜLLÜ ile/ve/||/<> GÖNÜLVEREN


- GÖNÜLLÜ ile/ve/değil/<> KATILIMCI


- GÖNÜLLÜLÜK:
ÜCRETSİZ YAPILAN İŞ/LER değil KARŞILIKSIZ GELİŞİM


- GÖNÜLLÜ/LÜK ile/ve/||/<> ADANMIŞ/LIK


- GÖNÜLLÜLÜK ile/ve/||/<> NEŞE


- GÖNÜLLÜLÜK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< SORUMLULUK ALMAK


- Gönülsüz DİNLE!!!


- Gönülsüz SUS!!!


- GÖNÜL'ÜN:
ABDESTİ ile/ve KULLUĞU

( Gözyaşı ile. İLE/VE Zikir ile. )


- GOOD vs. BAD


- GOOD vs. EFFECTIVE


- GOOD FAITH PURCHASER and IN PLEDGE OF GOOD FAITH and IN GOOD FAITH

( İyi niyetli alıcı. VE İyi niyet sözüyle. VE İyi niyetle. )


- [not] GOODNESS/KINDNESS vs./and/but TO GIVE TO THE BUSINESS IT'S DUE


- GOODS vs. POSSESSIONS


- GOOGLE HARİTASININ:
ÖNCESİ ile/değil/yerine/> SONRASI

( Google Maps, çevremizi daha iyi anlamamız için masaüstü, Android ve iOS’ta kullanıma hazır birkaç görsel değişiklik ve ek özellik ile yenilendi. Yeni Google Maps, daha temiz ve sade bir görünüm, ilgi alanları ve daha dengeli bir renk şeması ile öne çıkıyor. )

( )


- GOOGLE ile/ve/<>/yerine 6D


- GÖRDÜĞÜM KADARIYLA ile/ve/||/<> BÜYÜK/AZ OLASILIKLA


- GÖRDÜĞÜNÜ "SEVMEK" ile/değil/yerine/>< SEVDİĞİNİ GÖRMEK


- GÖRDÜĞÜNÜ ve/||/<> GÖRMEDİĞİNİ

( Ört! VE/||/<> Söyleme! )


- GÖREBİLDİĞİMİZ IŞIK:
KIRMIZI ile/ve/<> MOR ARASI

( 400 nanometre. İLE/VE/<> 700 nanometre arası. )

( [Güneşten gelen beyaz ışığın, yansıma ve kırılmasıyla birlikte]
Az saçılmayla. İLE/VE/<> Çok saçılmayla. )


- GÖRECE/Lİ/LİK" ile/ve/değil GÖRELİ/LİK


- ADÂLET:
"GÖRELİ" değil DAYANIŞMALI


- GÖRELİ/İZÂFÎ[Ar.] ile ÎTİBÂRÎ


- [ne yazık ki]
GÖRELİ YOKSULLUK ile/ve/||/<> MUTLAK YOKSULLUK ile/ve/||/<> İNSANİ YOKSULLUK


- GÖRELİ ile/ve/||/<> DURUMA GÖRE


- GÖRELİ ile/ve/||/<> İLİŞKİSEL


- GÖRELİ = İZAFÎ = RELATIVE[İng.] = RELATIF[Fr.] = RELATIV[Alm.] = RELATIVUS[Lat.] = RELATIVO[İsp.]


- GÖRELİ/LİK ile/>< AHLÂK


- GÖRELİLİK ile ÇOĞULCULUK


- GÖRELİLİK = İZAFİYET = RELATIVITY[İng.] = RELATIVITÉ[Fr.] = RELATIVITÄT[Alm.]


- GÖRELİ/LİK ile/ve/||/<> YARARCI/LIK


- GÖRELİLİK ile/ve YASALI GÖRELİLİK


- GÖRELİLİK(İZÂFİYET) ile KUVANTUM


- GÖR(E)MEMEK ile DİKKAT ETMEMEK/EDEMEMEK

( TO (CAN) NOT SEE vs. TO (CAN) NOT ATTEND )


- GÖREMEZSİN ile/değil GÖRÜNMEZ


- GÖREMİYORUZ ile/değil/yerine PEK (FAZLA) GÖREMİYORUZ


- GÖRENEDİR GÖRENE, KÖRE NEDİR KÖRE NE? ile/ve ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ, ANLAMAYANA DAVUL-ZURNA AZ


- GÖRENEK ile GÖRGÜ

( Bir şeyi, eskiden beri görüldüğü gibi yapma alışkanlığı. İLE Bit toplum içinde var olan ve uyulması gereken saygı ve incelik kuralları, terbiye. | Bir kimsenin, karşılaştığı ve kişiliği üzerinde olumlu etki yapan deneysel bilgi, deneyim. | Görmüş olma durumu. )


- GÖRERSİN değil GÖRÜRSÜN


- GÖREV ile/ve/||/<>/> HAK

( Modern öncesindeki öncelikler. İLE/VE/||/<>/> Modern dönemdeki öncelikler. )


- GÖREV ile/ve İŞ

( Kişinin görev üstlenmesinde kazanç vardır. )

( TASK vs./and WORK )


- GÖREV ve/değil/||/<> İŞLEV


- GÖREV ile/ve ROL


- GÖREV ile/ve/<>/değil SORUMLULUK

( [not] TASK vs./and/<>/but RESPONSIBILITY )


- GÖREV = VAZİFE, ÜFULE = FUNCTION[İng.] = FONCTION[Fr.] = FUNKTION[Alm.] = FUNCTIO[Lat.] = FUNCIÓN[İsp.]


- GÖREV ile/ve/<> YETENEK

( TASK vs./and/<> TALENT )


- GÖREV/İMİZ:
"SİYASET" değil TESİS-İ ADÂLET


- GÖREVİNİ YAPMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> GEREĞİNİ YAPMAK


- GÖREVLİ ile MANDARİN[Portekizce < Sans.]

( ... İLE Avrupa'lıların, Çin devlet görevlilerine verdikleri ad. | İmparatorun emrinde çalışan en yüksek dereceli Çin devlet memurlarına verilen unvan. )


- GÖRGÜ ile/ve/> UFUK

( Görgülü kuşlar, gördüğünü işler. )


- GÖRGÜSÜZ/LÜK ile/değil/yerine BİLGİSİZ/LİK

( Bilgisizlik, görgüsüzlükten daha ağırdır ve görgüsüzlüğe yeğdir. )

( Görgü, sürekliliğin, kalıcılığa dönüşmesiyle gerçekleşir. )


- GORİL ile ORANGUTAN[< (Malayca), ORANG: İnsan. UTAN: Orman.]

( Ekvator bölgesinde ormanlarda yaşar. Maymunların en iri ve en güçlü olanıdır. İLE Sumatra ve Borneo'da yaşar. İnsana benzer. )

( Dişilleri ve genç olanları ağaçlarda, eriller ve gümüşsırt(silverback) denilenleri yerde uyumayı tercih eder. )

( Goriller, yüzemez. )

( ... İLE Yavrularının annesini/bölgesini terk etmesi belirli donanımları edinmesiyle ya da edinmeleri için en az 9 yıl gerektirir. [200 çeşit meyveyi/otu ayırd edebilmelilerdir] )

( ... İLE 50 yıl kadar yaşayabilirler. )

( 48 kromozomları vardır. [İnsandan 2 fazla] )

( Goril ile Orangutan )

( ... İLE Erilleri, dişillerine oranla, 2 kat daha iridir. )

( GURİLLÂ ile ... )

( GORILLA vs. ORANGUTAN, ORANG-OUTANG
)

( TROGLODYTES/GORILLA GORILLA cum PONGO PYGMAEUS, SIMIA SATYRUS )


- GORİLLER ile İNSAN

( [Grip olunca] Ölüyorlar. İLE Ölmüyoruz. )

( [Ebola olunca] Ölmüyorlar. İLE Ölüyoruz. )

( Yüzemez.[Bellerini geçen yere/suya de gitmezler.] İLE Yüzebilir. )


- GÖRKEM ile GÖRK

( Göz alıcı ve gösterişli olma durumu. İLE Güzellik, gösteriş. )


- GÖRKEME BAŞVURMAK değil/yerine/>< YALINLAŞMAK

( Zayıf "kişilikler"de. DEĞİL/YERİNE/>< Güçlü kişiliklerde. )


- GÖRKLÜ = GÜZEL, MÜBÂREK


- GÖRME ile/ve/<> NÜFÛZ ETME


- GÖRME >< ŞİZOFRENİ

( Doğuştan görme engelli olan kişiler, şizofreni hastalığına yakalanmıyor. )


- GÖRMEDE:
HAREKET ve/||/<> BİÇİM ve/||/<> RENK


- GÖRME/DUYMA ile/ve BAKMAK/DİNLEMEK

( İşlevsel. İLE/VE Niyetle. )


- GÖRMEK (BAKMAK) = REGARD[İng.] = CONSIDÉRER[Fr.] = BETRACHTEN[Alm.] = CONTEMPLOR[Lat.]


- Görmek için SUS!!!


- GÖRMEK ile/ve/||/<>/> BAKMAK

( İşlevsel/lik. İLE/VE/||/<>/> Niyetli, bilinçli, amaçlı. )

( GÖRMEK: Can kulağıyla dinlemek. )

( Görmek, dinlemek ile başlar. )

( image )

( İnsanın her bir gözü, doğrudan doğruya karşıya baktığı zaman, burundan dışarı doğru 95 derecelik bir görüş alanına sahiptir.

Ayrıca, gözlerimiz sayesinde burundan aşağıya doğru 75 derece, burna doğruysa 60 derecelik bir açıyı görebiliriz.

İki gözün görüş açısının, yani sol gözümüzün burna ve sağa doğru 60 derecelik görüş alanıyla, sağ gözümüzün burna ve sola doğru 60 derecelik görüş alanının çakıştığı bölge, kabaca 3 boyutlu görüş alanımızdır.

Bu 3 boyutlu görüş alanı, sadece 114 derecelik bir alanı kapsar. Bu iki alanın çakışması sayesinde derinlik algılanabilir. 114 derecenin geri kalan alanında teknik olarak 2 boyutlu görebiliriz ve derinlik algısı yok denecek kadar azdır.

İki göz hesaba katıldığında, insanın yatayda (göz ekseninde) 180 dereceden birazcık büyük bir görüş alanı vardır. Bunun üzerine göz hareketleri de görüş alanını değiştirir. Her bir gözümüz, yuvası içinde 90 dereceye yakın bir açıyla sola ya da sağa dönebilir. Bu sayede, kafamızı hareket ettirmeksizin, görüş alanımız göz ekseninde 270 dereceye kadar ulaşabilir. Kafamız da 100-130 dereceye kadar sağa ya da sola dönebilir. Bu sayede görüş alanımızı toplamda 340-350 dereceye kadar çıkarmamız mümkündür. Kafa ve boyun hareketine, göğüs ve bel dönüşü (rotasyonu) da eklenirse, bacakları hareket ettirmeksizin 360 dereceyi görmemiz olanaklıdır.

Her bir gözümüzde, dimdik ileri baktığımızda 12-15 derece dışa, 1.5 derece aşağıya denk gelecek biçimde optik sinirin retinayı yararak girdiği kör nokta bulunur. Bu kör nokta, görüş alanını gövde eksenimizde 7.5 derece, göz eksenimizde 5.5 derece kısıtlayan bir evrimsel kusurdur. )

( BASAR ile/ve/||/<>/> NAZAR )

( DÎDÂR: Görme, görüş gücü. İLE/VE/||/<>/> ... )

( TO SEE vs./and/||/<>/> TO LOOK )


- GÖRMEK ile/ve/||/<>/> BAKMAK ile/ve/||/<>/> İZLEMEK

( Denk gelerek, istemeden de görülmüş olabilir. İLE/VE/||/<>/> Dikkati yönelterek. İLE/VE/||/<>/> Bakışı kararlı bir biçimde sürdürerek. )

( BASAR ile/ve/||/<>/> NAZAR ile/ve/||/<>/> SEYİR/SEYR )

( TO SEE vs./and/||/<>/> TO LOOK vs./and/||/<>/> TO WATCH )


- GÖRMEK ile/ve/<> BİLMEK

( Görüyorum demek göz ile değil, Biliyorum demek dil ile değil! )

( Duyduğumu unuturum, gördüğümü anımsarım, okuduğumu anlarım. )

( TO SEE vs./and/<> TO KNOW )


- GÖRMEK ile/ve/değil EŞİK


- GÖRMEK ile/ve GÖRENİ GÖRMEK

( Gözümüzü iyi görmeye ve iyiyi görmeye alıştırmalıyız. )

( GÖRMEK: Nur'un Nur'a olan iştiyakı. )


- GÖRMEK ile GÖRÜŞMEK


- GÖRMEK ile/ve/<> İLGİ

( Göz görmeyince, gönül katlanır. )

( Gözden ırak/uzak, gönülden ırak/uzak olur/kalır. )

( TO SEE vs./and/<> INTEREST )


- GÖRMEK ile/ve KABUL ETMEK

( "TO SEE" vs./and TO ACCEPT )


- GÖRMEK ve/||/<>/> ÖRMEK

( Kazâ. VE/||/<>/> Kader. )


- GÖRMEK/BAKMAK KATILMAK


- GÖRMELİ!


- GÖRMEMEK ile GÖRÜNENİ GÖRENİ GÖRMEMEK

( Nakışa bak, nakkaşı anla! )


- GÖRMEMEK ile/ve/değil "KATLANMAK"


- GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK ile/ve/<> KAÇMAK


- GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK ile/ve YUTTURMAK


- Görmesen de DİNLE!!!


- GÖRMESİN! ile/ve/değil/yerine/<> GÖSTERME!


- GÖRME/TATMA/KOKLAMA/DOKUNMA ile/ve/değil/||/<>/< DUYMA

( Uyur. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Uyumaz. )

( Dirençli/ihtiyârî. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Dirençsiz/gayr-ı ihtiyârî. )


- GÖRMEYE DEĞER değil GÖRÜLMEYE DEĞER


- [önce] | "GÖRMEMEZLİKTEN GELİRLER"
sonra
"ALAY EDERLER"
sonra
"SAVAŞIRLAR" |
ile/değil/yerine/||/>/><
[sonunda]
KAZANIRSIN


- GÖRMEZLİKTEN GELMEK ile/değil GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK


- GÖRMÜŞ-GEÇİRMİŞ (OLMAK)

( BÂRÂN-DÎDE )


- GÖRSEL/LİK ile DIŞSAL/LIK

( DIŞSALLIĞI İLE ALGINDA, İÇSELLİĞİ İLE AKLINDA )

( VISUAL/NESS vs. EXTERIOR/NESS )


- GÖRÜ AKSİYONLARI ile/ve/||/<> ALGI ÖNGÖRÜLERİ ile/ve/||/<> DENEYİM ANALOJİLERİ ile/ve/||/<> AMPİRİK DENEYİMİN POSTULATLARI[genel]


- GÖRÜ:
BÜTÜNSEL ile/ve/=/||/<> TANRISAL


- GÖRÜ = HADS, TEHADDÜS = INTUITION[İng., Fr.] = ANSCHAUUNG[Alm.] = INTUITIO, INTUITUS < INTUERI[Lat.] = INTUICIÓN[İsp.]


- GÖRÜ ile/ve TANIKLIK


- GÖRÜLEN ile/ve GÖRÜLMEYEN

( VISIBLE vs./and INVISIBLE )


- GÖRÜLMEMİŞ HASTALIK ile/ve/<> GÖRÜLMÜŞ OLSA DA TEDAVİ EDİLEMEYEN HASTALIK


- GÖRÜM" (DİYE) değil GÖREYİM (DİYE)


- GÖRÜMCE ile BALDIZ


- GÖRÜNEN/BİLİNEN/DUYULAN ile/ve/yerine GÖRÜNENİN/BİLİNENİN/DUYULANIN ÖTESİ


- GÖRÜNEN UYUM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖRÜNMEYEN UYUM


- GÖRÜNEN/DEN BLİNEN/E ile/ve/||/<>/> BİLİNEN/DEN GÖRÜNEN/E


- GÖRÜNGÜ = HADİSE = PHENOMENON, APPEARANCE[İng.] = PHÉNOMÈNE[Fr.] = ERSCHEINUNG[Alm.] = PHAINOMENON[Yun.] = FENOMENO[İsp.]


- GÖRÜNGÜBİLİM = PHENOMENOLOGY[İng.] = PHENOMÉNOLOGIE[Fr.] = PHÄNOMENOLOGIE[Alm.] = PHAINOMENON[Yun.]


- GÖRÜNME ile/ve YAKIŞMA


- GÖRÜNMEYEN [PAYLAŞILAMIYOR/PAYLAŞILMIYOR]


- GÖRÜNMEZ GÖRÜNÜR


- GÖRÜNMEZ ile/ve/<> MELEKÎ


- GÖRÜNTÜ


- GÖRÜNTÜ/FOTOĞRAF:
ÇEKMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TASARLAMAK


- GÖRÜNTÜ (HUZUR)


- GÖRÜNTÜ PANELLERİNDE:
TN ile VA ile IPS


- GÖRÜNTÜ ile/ve/değil EŞİK


- GÖRÜNTÜ ile GÖRSEL


- GÖRÜNTÜ ile/ve/değil GÖRÜNÜM


- GÖRÜNTÜ ile GÖRÜNÜM


- GÖRÜNTÜ ile/ve GÜZELLİK

( Rüya. İLE/VE Gerçek. )

( APPEARANCE vs./and BEAUTY )


- GÖRÜNTÜ ile/yerine RAHATLIK (+ GÖRÜNTÜ)

( Ayna, görüntüyü yansıtır ama görüntü, aynayı düzeltmez. )


- GÖRÜNTÜNÜN/MANZARANIN:
EN ÇİRKİNİ/KORKUNCU ile/değil/yerine/>< EN GÜZELİ

( Somurtan bir "yüz". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Gülen bir yüz. :) )

( Gülen İnsan Yüzünün Görsel FaRkLaR'ı için burayı tıklayınız... )

( Kara delik. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Güneş. )

(

ile/değil/yerine/><

)


- GÖRÜNTÜSELLİK

( ICONICITY )


- GÖRÜNTÜSÜ ile/ve/değil/yerine İŞLEVSELLİĞİ

( [Beynin] Sağ yarımküresi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Sol yarımküresi. )


- GÖRÜNÜM ile/ve/değil GÖRÜNGÜ

( [not] APPEARANCE vs./and/but PHENOMENON )


- GÖRÜNÜR HAREKET ile/ve GERÇEK HAREKET

( VISIUAL/EXTERNAL MOVEMENT vs./and REAL MOVEMENT )


- GÖRÜNÜR HAREKET ile/ve GERÇEK HAREKET


- GÖRÜNÜRDE değil GÖRÜNÜŞTE


- GÖRÜNÜRLÜK ile/ve/<> SAYDAMLIK


- GÖRÜNÜŞ

( ASPECT )


- GÖRÜNÜŞ ile/ve ANLAM

( APPEARANCE vs./and MEANING )


- GÖRÜNÜŞ ile/ve DUYARLILIK

( APPEARANCE vs./and SENSITIVITY )


- ÖZ ile/ve/||/<>/> GÖRÜNÜŞ ile/ve/||/<>/> EDİMSELLİK


- GÖRÜNÜŞ ile FENOMEN

( APPEARANCE vs. PHENOMENON )


- GÖRÜNÜŞ ile GÖRÜNTÜ


- GÖRÜNÜŞ/LER ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HAREKET/LER


- GÖRÜRSEM ile GÖRDÜĞÜMDE


- GÖRÜŞ ile/ve/||/<>/< GÖRMÜŞ/LÜK


- GÖRÜŞ ile/ve/değil/yerine KAVRAM

( [not] OPINION vs./and/but CONCEPT
CONCEPT instead of OPINION )


- GÖRÜŞ ile/ve/||/<> YORUM


- GÖRÜŞMEDEN ÇIKTIM:
"GÖRÜŞMEDEN ÇIKTIM" ile "ÇIKTIM, GÖRÜŞMEDEN"

( Görüşmenin yapıldığı yeri ve/ya da görüşmeyi merkeze aldığını vurgular. İLE Bulunduğun yerden çıktığını ve görüşmediğini vurgular. )


- GÖRÜŞME/EYLEME:
"UYGUN OLDUĞUN(UZ)DA ..."
ile/ve/değil/yerine/<>/>
"UYGUN OLURSAN(IZ) ..."


- GÖRÜŞTÜĞÜN/GÖRÜŞTÜKLERİN değil YANINDA OLDUĞUN/OLMASINI/OLMAK İSTEDİĞİN

( Kimle/rle görüştüğün değil kimin yanında olduğundur belirleyici olan! )


- GÖSTERGE [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]


- GÖSTERGE [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- GÖSTERGE ile/ve BELİRTİ

( INDICATOR vs./and SIGN )


- GÖSTERGE ile/ve GARANTİ

( INDICATOR vs./and GUARANTY )


- GÖSTERGE = İŞARET = SIGN[İng.] = SIGNE[Fr.] = ZEICHEN[Alm.] = SIGNUM[Lat.] = SENAL[İsp.]


- GÖSTERGE ile/değil/||/<>/> KANA[İt. < CANNA]

( ... İLE/DEĞİL/||/<>/> Geminin çektiği suyu göstermek için baş ve kıç bodoslamaları üzerine konulan işaretler. )


- GOSTERGE ile/ve/değil/||/<> ÖLÇÜT


- GÖSTERGE ile/ve/||/<> PARAKETE[İt.]

( ... İLE/VE/||/<> Geminin saatteki [deniz mili] hızını anlamak için kullanılan araç. )


- GÖSTERGE ile/ve/değil UZANTI

( [not] INDICATOR vs./and/but EXTENSION )


- GÖSTERGEBİLİM = SEMIOTIC[İng.] = SÉMIOTIQUE, SÉMIOLOGIE[Fr.] = SEMIOTIK[Alm.] = SEMA, SEMEION[Yun.]


- GÖSTERİ ile/ve/değil DİNLETİ


- GÖSTERİ ile/ve/değil GÖSTERİM


- GÖSTERİ ile GÖSTERİŞ (YAPMAK)


- GÖSTERİM ile GÖSTERİŞ

( PROJECTION vs. DEMONSTRATING )


- GÖSTERİM ile GÖSTERİŞ

( Görüntülerin gösterici yardımıyla bir yüzeye yansıtılması işi. | Sinema, tiyatro, konser gibi sanat dallarında verilen gösterilerden her biri, seans. İLE Gösterme eylemi ya da biçimi. | Başkalarını aldatmak, şaşırtmak, korkutmak ya da kendini beğendirmek için birinin yaptığı yapay davranış. | Göze çarpıcı nitelik, göz alıcılık. )


- GÖSTERİ(M) ile PAYLAŞIM

( PROJECTION vs. SHARING )


- GÖSTERİMİ OLAN ile GÖSTERİMİ OLMAYAN


- GÖSTERİMİ OLAN ile GÖSTERİMİ OLMAYAN


- GÖSTERİMSEL

( DEICTIC )


- GÖSTERME (TASVİH)


- GÖSTERME ile/ve/değil/yerine İMLEMEK/İŞARET (ETME)

( [not] TO SHOW vs./and/but TO INDICATE
TO INDICATE instead of TO SHOW )


- GÖSTERMEK ile/ve KANITLAMAK

( TO SHOW vs./and TO PROVE )


- GÖSTERMEK ile ORTAYA KOYMAK

( TO SHOW vs. TO PUT FORWARD, TO EXPOSE )


- GÖSTERMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖRTEREK GÖSTERMEK

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>< Sanat. )


- GÖSTERMEK ile/ve/değil/yerine/<> SİMGELERLE/ÖYKÜLERLE/MASALLARLA ANLATMAK


- GÖSTERMEK ile/ve/değil/yerine SUNMAK

( [not] TO SHOW vs./and/but TO PRESENT
TO PRESENT instead of TO SHOW )


- GÖSTERMEK ile/ve/||/<> TANITMAK


- GÖSTERMEK ile/ve/değil/yerine YAŞAMAK

( [not] TO SHOW vs./and/but TO LIVE/VALUE
TO LIVE/VALUE instead of TO SHOW )


- GÖT-GÖBEK (SALMAK, BÜYÜTMEK)


- GÖT KOKUSU değil/yerine/||/<>/< TER ya da BOK KOKUSU


- GÖTÜ-BAŞI (AÇIKTA GEZMEK/AYRI OYNAMAK)


- GÖTÜ KALKMAK ile/ve/değil/yerine KANI BİTLENMEK


- GÖTÜN GÖTÜN (UZAKLAŞMAK/KAÇMAK)


- GÖTÜRMEK ile YÜRÜTMEK


- GÖTÜRÜ ile GÖTÜRÜM ile GÖTÜRÜŞ

( Para ile satın alınan şeyler ya da para karşılığında yapılan işler için toptan fiyat vererek. İLE Dayanma. İLE Götürme eylemi ya da biçimi. )

( ... ile TAHAMMÜL )


- GÖTÜRÜLMEK ile/ve/değil/yerine GİTMEK


- KÜYOR değil GÖNÜYOR


- GÖVDE

( STEM )


- GÖVDE AMELİYATI ile/ve/||/<> MANEVİ AMELİYAT

( [Kişinin] Uyut(ul)ması gerekir. İLE/VE/||/<> Uyan(dırıl)ması gerekir. )


- GÖVDE GELİŞTİRME ile/değil/yerine FITNESS

( )


- GÖVDE/İNSAN ile/ve/<> NEY

( İNSAN ve NEY: 60 )


- GÖVDE ISISINDA:
41/42 ÜSTÜ ile/ve/||/<> 34.5 ALTI ile/ve/||/<> 31 ALTI

( Tehlikelidir. İLE/VE/||/<> Tehlikelidir. İLE/VE/||/<> Ölümcüldür. )


- GÖVDE VE DALLAR = SÂK VE A'ZÂ = TIGE ET RAMEAUX


- GÖVDE ve/||/<>/> ANLIK ve/||/<>/> BİR/LİK


- GÖVDE ve/||/<> ANLIK(ZİHİN) ve/||/<> TİN

( Çap/çeper. VE/||/<> Yarıçap. VE/||/<> Merkez. )


- GÖVDE = BEDEN = BODY[İng.] = CORPS[Fr.] = DAS LEIB, DER KÖRPER[Alm.] = IL CORPO[İt.] = EL CUERPO[İsp.] = CORPUS[Lat.] = TO SOMA, HO KHROS[Yun.] = CİSM, CESED, CURM[Ar.] = BEDEN[Fars.] = HET LICHAAM[Felm.] = DEHA[Sansk.]


- GÖVDE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BEN

( Gövde ve gövdeyle özdeşlik duygusu var oldukça, düş kırıklıkları kaçınılmazdır. )

( Gövde olmadığında siz gövdeden ayrılmış değilsiniz - sadece Siz'siniz. )

( Gövde, üzerinde aşırı konsantrasyon kendi amacına ters düşer ve aksi sonuç verir. )

( Kendinin, gövde ve zihin olmadığını bilen bir kişi, bencil olamaz. Çünkü, bencillik nedeni olabilecek bir şeye sahip değildir. )

( Benlik, öylesine kendinden emindir ki, cesâreti tümüyle kırılmadıkça vazgeçmez. )

( Bir gövdede odaklanmış sonsuz olansınız. )

( "Ben Gövde'yim" düşüncesini yok edin, o zaman iç ve dış bir olacak. )

( "Ben Gövde'yim" düşüncesinin ötesine geçin. )

( Gövde ve zihin sınırlılardır, onun için de incinmeye açıklardır, onların, korunmaya gereksinimleri vardır ve bu da korkuya yol açar. )

( Gövde ve zihin içinde olmadığınızı, fakat her birinin de farkında olduğunuzu bilmek, kendini-biliştir. )

( Sükûnet ve sessizlik içinde "Ben" kabuğu erir ve iç ile dış bir olur. )

( Her kim, varoluşu hakkında bir yanıt arayarak düşünürse ve kendi kaynağını bulmayı içtenlikle isterse, her zaman mevcut olan "Ben-im" duygusunu kavrayabilir ve zihni karartan bulutlar dağılıp, varlığın özü tüm ihtişamıyla görününceye dek onun üzerinde büyük dikkatle ve sabırla durabilir. )

( As long as there is the body and the sense of identity vs. the body, frustration is inevitable.
Without the body you are not disembodied - you Just are.
The self is so self confident, that unless it is totally discouraged, it will not give up.
Go beyond the I-am-the-body idea.
The body and the mind are limited and therefore vulnerable; they need protection which gives rise to fear.
Whoever is puzzled by his very existence as a conscious being and earnestly wants to find his own source, can grasp the ever-present sense of I am and dwell on it assiduously and patiently, till the clouds obscuring the mind dissolve and the heart of being is seen in all its glory. )

( [not] BODY vs./and/<>/but I
I instead of BODY )

( ZÂT ile/ve/<>/değil VÜCÛD/SIFAT )


- GÖVDE ile/ve ben


- GÖVDE ile/ve/||/<> BİLİNÇ

( Zuhur/tezahür. İLE/VE/||/<> Tecelli. )

( Kişi, önce gövdesine bakmalıdır. )

( İnsan gövdesi, doktoru, eczanesi kendinde olan bir yapıya sahiptir. )

( MENZİL-İ CÂN: İnsan gövdesi. | Ulvî âlem. )

( TENÂVÜR[Ar.]: İri gövdeli kişi. )


- GÖVDE ile/ve/<> BÜNYE[Ar.]


- GÖVDE ve/||/<> EV ve/||/<> EVREN

( Bilinç. VE/||/<> Kişi. VE/||/<> Yaşam. )

( Tohum. VE/||/<> Ağaç. VE/||/<> Meyve. )


- GÖVDE ile KONGÖVDE

( ... İLE Palmiyelerde olduğu gibi, üzerinde yaprak kalıntıları, izleri bulunan dalsız, budaksız gövde. )


- GÖVDE ve/<> MÂBED

( Mâbedine[gövdesine] bakmayan, mâbâdına[kıçına] bakmak zorunda kalır. )

( Akılsız başın cezasını, ayaklar çeker. )


- GÖVDE = SÂK = TIGE


- GÖVDE ile/ve/<> ZİHİN

( Gövde ile gövdede barınan bilinç arasında zihin yer alır. )

( Gövde, ölçüsünü bilir, ama zihin bilmez. )

( Gövde ve zihin sınırlılardır, onun için de incinmeye açıklardır, onların, korunmaya gereksinimleri vardır ve bu da korkuya yol açar. )

( Gövde, dış varlığı, bilinç iç varlığı tanımlar, saf farkındalık halinde ise En Yüce Olan'la temas kurulur. )

( Gövdenin ötesine geçmek için sağlıklı olmalısınız; zihnin ötesine geçmek için ise zihniniz kusursuz bir düzen içinde olmalı. )

( BODY vs./and/<> MIND
Between the body and the indwelling consciousness lies the mind.
The body knows its measure, but the mind does not.
The body defines the outer self, consciousness the inner, and in pure awareness the Supreme is contacted.
To go beyond the body you must be healthy; to go beyond the mind, you must have your mind in perfect order. )


- GÖVDE ve/||/<> ZİHİN ve/||/<> KALP ve/||/<> HİÇ

( Deneyim aradığımızda. VE/||/<> Bilgiyi aradığımızda. VE/||/<> Tanrı'yı aradığımızda. VE/||/<> Hakikati aradığımızda. )


- GÖVDEDEN DOĞMAK/DOĞAN ile/ve TOPLUMDAN DOĞMAK/DOĞAN ile/ve KENDİNDEN DOĞMAK/DOĞAN


- GÖVDEMİZ:
OKSİJEN ve/||/<> KARBON ve/||/<> HİDROJEN ve/||/<> NİTROJEN ve/||/<>
KALSİYUM ve/||/<> FOSFOR ve/||/<> + 54 ÖĞE

( %65 ve/||/<> %18 ve/||/<> %10 ve/||/<> %3 ve/||/<> %1.4 ve/||/<> %1.1 ve/||/<> + %0 - 0.99 )

( OXYGEN and/||/<> CARBON and/||/<> HYDROGEN and/||/<> NITROGEN and/||/<> CALCIUM and/||/<> PHOSPHORUS and/||/<> + 54 ELEMENTS )


- GÖVDEMİZİ ...:
(YETERİNCE) KULLANMAMAK ile/ve/değil/ne yazık ki/=/||/<>/> KÖTÜYE KULLANMAK


- GÖVDE(N):
[ne] ATMAK ve [ne de] TAPMAK


- GÖVDENİN/TEN'İN ABDESTİ ile/ve AKIL'IN/VİCDANIN ABDESTİ ile/ve NEFS'İN ABDESTİ

( Su ile. İLE/VE Gözyaşı ile. İLE/VE Kelâm/sohbet ile. )


- GÖVDE'NİN:
ABDESTİ ile/ve KULLUĞU

( Su ile. İLE/VE İşlevi ile. )


- GÖVDENİN ANATOMİK YAPISI = SÂKIN İNTİSÂC-I TEŞRÎHÎSİ = STRUCTURE ANATOMIQUE DE LA TIGE


- GÖVDENİN DENGESİNDE: SU ve TUZ


- GÖVDENİN EYLEMİ ile/ve/<> NEFSİN EYLEMİ ile/ve/<> ÖZÜN EYLEMİ

( El ile. İLE/VE/<> Hayal ile. İLE/VE/<> Sevgi ile. )


- ENGELLİLER:
GÖVDESEL ile/ve/ne yazık ki/||/<> DUYUSAL ile/ve/ne yazık ki/||/<> İŞİTME ile/ve/ne yazık ki/||/<> KONUŞMA ile/ve/ne yazık ki/||/<>
ZİHİNSEL ile/ve/ne yazık ki/||/<> GEÇİCİ ile/ve/ne yazık ki/||/<> YAŞLILAR


- GÖVDESEL ile GÖVDE BAĞIMLI


- GÖVEM ERİĞİ/GEYİK DİKENİ/AKDİKEN ALIÇ[Fars. < ALUÇA] ile ALIÇ[Fars. < ALUÇA]

( Hünnapgillerden, kırlarda kendiliğinden yetişen, hekimlikte ve boyacılıkta kullanılan, sert odunlu bir ağaç. İLE Bu ağacın mayhoş yemişi. )


- GOVERNMENT vs. DYNASTY


- GÖYA değil GÜYA


- GÖYNÜK ile GÖYÜK

( Yanık. | Güneşte yanmış. | İyice olmuş yemiş/meyve. | Acısı olan, elemli. İLE Yanık, yanmış. | Sayrılık ateşi, humma. )


- GÖYNÜMEK

( İçin için yanmak. )


- GÖZ

( ÖZ | ÖZ'ÜN AYNASI, KAPISI, DIŞLAŞMASI | ZÂT | "SUYUN AKMAYA BAŞLADIĞI KAYNAK" )


- GÖZ AKI

( SCLERA )


- GÖZ GÖRE GÖRE ile/ve BAĞIRA BAĞIRA


- GÖZ GÖRE GÖRE ile BAĞIRA BAĞIRA


- GÖZ GÖZE (GELMEK)


- GÖZ:
GÜNEŞ ve/<> GÜZELLİK


- GÖZ HÜCRESİ ile/ve/<> ÇUBUK HÜCRE

( ... İLE/VE/<> Retina tabakasında bulunan, ışığa duyarlı iki hücreden biri. )

( ... vs./and/<> ROD )


- GÖZ İÇİNE DOĞRUDAN BAKMAK yerine İKİ KAŞIN ARASINA BAKMAK


- GÖZ KAPAĞI ve/+/||/<> DUDAK

( "Herşeyi görme!" diye vardır. VE/+/||/<> "Her sözü söyleme!" diye vardır. )

( Kulakta, sürekli takılı olması gereken iki küpe...

Bir şey ki, yapmasan da olur... YAPMA!
Bir şey ki, söylemesen de olur... SÖYLEME! )


- GÖZ KAPAKLARI YANGISI(İLTİHABI) ile/ve GÖZYAŞI YANGISI(İLTİHABI)

( BLEFARİT ile/ve DAKRİYORİSSİT )


- GÖZ KARARI ile/ve EL KARARI


- GÖZ KARARI ile/değil/yerine ÖLÇÜ


- GÖZ KIRPMAK/KIPMAK ile GÖZ KIRPIŞTIRMAK/KIPIŞTIRMAK

( TWINKLE )


- GÖZ ÖNÜNDE:
()TUTMAK() ile/ve/değil/<> ()BULUNDURMAK()


- GÖZ ÖNÜNE ALARAK/ALMAK değil GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURARAK


- GÖZ ÖNÜNE ALARAK/ALMAK değil GÖZE ALARAK/ALMAK


- GÖZ ÖNÜNE ALMAK değil GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK


- GÖZ ÖNÜNE ALMAK değil GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK


- GÖZ ÖNÜNE ALMAK değil GÖZE ALMAK


- GÖZ RENKLERİNDE:
SEVDÂ ile SERKÂ ile ŞEHLÂ ile ŞEVLÂ

( Siyah renkte. İLE Yeşil ya da mavi renkte. İLE Elâ ya da açık kahverengi renkte. [Gözlerin "iki ayrı yönde" gibi bakışı.] [Kadının en arzulu bakışı.] İLE Koyu kahverengi. )


- GÖZ SIVILARI'NI

( AQUAOUS HUMOR vs. VITREOUS HUMOR )


- GÖZ TANSİYONUNDA:
AÇIK AÇILI ile KAPALI AÇILI


- GÖZ UYGARLIĞI ile/ve/<> SÖZ UYGARLIĞI

( Dışa bakar. İLE/VE/<> İçe bakar. )


- GÖZ VAR, NİZAM VAR değil GÖZ VAR, İZAN VAR

( İZAN: Anlama yeteneği, anlayış. | Bir şeyin, göz ve akıl yoluyla anlaşılabilmesi. )


- GÖZ VE KULAK ve EL VE AYAK


- GÖZ ve/||/<>/>/< AKIL

( Göz, odur ki; dağın arkasını göre! VE/||/<>/>/< Akıl, odur ki; başına geleni/geleceği bile! )


- GÖZ ve/<> BİLİNÇ

( Göz ve bilinç, tüm dünyayı gördüğü halde, kendini (pek) (kolay kolay) göremez. )


- GÖZ ile/ve/değil EŞİK


- GÖZ ve/||/<>/> GÖNÜL[< GÖNENME/GÖNENÇ] ve/||/<>/> AYAK

( Gözden uzak(ırak) olan, gönülden/zihinden (de) uzak(ırak) olur. )

( Göz, dostu görendir. )

( DİLÂ: EY GÖNÜL )

( Göz, nereye bakar; gönül, oraya akar. VE/||/<>/> Gönül, nereye akar; ayak, oraya koşar. )


- GÖZ ile/ve GÖRGÜ


- Z ile/ve GÖZ KÜRESİ ile/ve GÖZBEBEĞİ ile/ve GÖZ ÇUKURU ile/ve GÖZ KAPAĞI

( Göz açık olmalı, aklını bulunduğu yere almalı. )

( "Suyun akmaya başladığı kaynak." )

( Göz, Zât'ı; geri kalanı, sıfatı simgeler. )

( Gözlerimiz hayatımız boyunca doğduğumuz andaki boyutlarında kalıyor. Burnumuz ve kulaklarımızın ise büyümesi hiç sona ermiyor. )

( Bir gözün, 1.800.000 damarı vardır. )

( EŞFÂR[Ar. < ŞÜFR]: Gözkapağının kenarları, kirpik yerleri. )

( Her bir göz, 130 milyon görme siniri hücresinden oluşmaktadır. )

( ... İLE ... İLE Gözbebeği, ilgi çekici bir nesneye baktığımızda ya da bir olaya şahit olduğumuzda, %45 oranında büyür. İLE ... İLE ... )

( Bazı örgenimizde, işlevlerinin tamamına ulaşması zaman alırken, gözlerimiz, sürekli olarak etkindir. )

( Gözler, saatte 36.000 bit bilgiyi işleyebiliyor. )

( Gözlerimiz, tüm öteki örgenlerimizden daha fazla olarak, beyin gücünün %65'inden yararlanıyor. )

( Neredeyse herkesin bir gözü, ötekinden az da olsa daha güçlüdür. )

( AYN, MEDMA'[çoğ. MEDÂMİ'] ile/ve ... ile/ve HADEKA, İNSÂN-ÜL-AYN, MANZAR[< NAZAR], MANZAR-I ÇEŞM, NOKTA-İ BÎNİŞ, BÜ-BÜ', MUKLE ile/ve MEDÂR-ÜL-AYN ile/ve ...

RÂFİ'[< REF]: Gözkapağı gibi bazı örgenleri yukarı kaldırmaya yarayan kas/adale, sinir.
TARFE: Gözkapağının bir kere açılıp kapanması. )

( DÎDE, ÇEŞM ile/ve ... ile/ve MERDÜM, MERDÜME, BÎNEK, DÎDE ile/ve ... ile/ve BÂM-I ÇEŞM[üstteki], BERG-İ ÇEŞM[BERG: Yaprak.]

BÂDÂM: Sevgilinin bademi andıran gözü. | Badem. )

( EYE vs./and EYE BALL vs./and PUPIL/APPLE OF THE EYE vs./and ORBIT/EYE HOLE vs./and EYE LID )


- GÖZ ile/ve GÖZDEKİ ANLAM VE DERİNLİK


- GÖZ ile/||/<> GÖZE

( Suyun çıktığı yer, kaynak. İLE/||/<> Gözlü, pınar, çeşme. | İlkbaharda çıkıp yazın kaybolan su. | Örme, örgü, yama. | Süzgeç. | Hücre. )


- GÖZ GÖZLÜK


- GÖZ ile/ve/<> İRİS[Yun.]

( ... İLE/VE/<> Saydam tabaka ile göz merceği arasında bulunan, ince, kasılabilen bir zardan oluşan, gözün renkli bölümü. )


- GÖZ ve/||/<> KALP

( Gülmek için!... :) VE/||/<> Sevmek için!... )


- GÖZ ile KENE GÖZ

( ... İLE Çok küçük gözlü. )


- GÖZ ile/ve/=/<> KİŞİLİK/AKIL


- GÖZ ile/ve/||/<> KULAK

( Simgenin/ibretin müşterisi. İLE/VE/||/<> Sözün müşterisi. )

( Göz, dostu görendir. )

( %84 İLE/VE/||/<> %11 )

( [Renklerde dalgaboyu] 400 - 700 nm. İLE/VE/||/<> 20 - 20.000 Hz aralığı. )


- GÖZ ile/ve/<> ÖNODA

( ... İLE/VE/<> Gözde, saydam tabaka ile iris arasında kalan boşluk. )


- GÖZ ile/ve/<> ÖTEKİ ÖRGENLER

( Göz dışında, kişinin çoğu örgeni, -35 °C'de donar. )

( GÖZLER, YALAN SÖYLEMEZ!

Arabası uçuruma yuvarlanmış ve sürücünün cesedi ancak birkaç hafta sonra Ağustos ayında tesadüfen bir köylü tarafından çürümüş halde bulunabilmiş.

Ölüm nedeninin trafik kazası olduğu biliniyor fakat kazanın alkolün ya da başka bir maddenin etkisi altında meydana gelip gelmediğini saptayabilmek için otopside alınan kanda 0.80 promil gram alkol bulunmuş.

Göziçi sıvısında ise alkol bulunmadığı ayrıca uyutucu ve uyuşturucu bir madde bulunmadığı rapor edilmiş.

Cesedin çürümeye başlaması ile ortamda bulunan bakteri ve mayaların etkisi ile kan şekeri tüketilirken alkol üretilir. Ağustos sıcağında çürümenin daha hızlı olması nedeniyle kanda 1.50 promil grama kadar alkol oluşabilir.

Göziçi sıvısı anatomik özelliği nedeniyle yalıtılmış bir yapıya sahiptir ve alkol yapan bakterilerin içeriye girmesine izin vermez.

Göziçi sıvısında alkol ölçümünün önemini bilen bir uzman, gözünde alkol saptanmayan sürücünün, kanında bulunan alkolün cesedin çürümesine bağlı olarak meydana geldiğini dolayısıyla kazayı alkolün etkisi altında yapmadığını rapor eder.

Ölümden sonra bile,
Gözler, yalan söylemez! )


- GÖZ ile PETEKGÖZ

( ... İLE Eklembacaklı hayvanlarda görülen, birçok görme gözesinden oluşan göz türü. )


- GÖZ YÜZ


- GÖZ ile/ve/<> YÜZ(SURAT, VECİH, ÇEHRE, SİMA[Fars.], DİDAR)

( http://faceresearch.org )

( )

( EYE vs./and/<> FACE )


- GÖZALTI/GÖZETİM/NEZÂRET[Ar.] ile GÖZ ALTI

( Birinin, güvenlik güçleri tarafından belirli bir yerde ve belirli bir süre alıkonulması. | Denetleme. İLE Yüzde gözlerin hemen altında bulunan bölüm. )


- GÖZBEBEĞİ ve/||/<> SARIBENEK

( .. VE/||/<> Gözde, ağ tabakanın ortasında bulunan ve simgenin en net olarak oluştuğu, sarı renkli duygun nokta. )


- GÖZDE:
SİYANOLAB ile/ve/||/<> KLOROLAB ile/ve/||/<> ERITOLAB

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


- GÖZDEKİ AĞ TABAKANIN EN DUYARLI NOKTASI

( ŞELEL )


- GÖZDEN ÇIKARMAK ile/değil/yerine GÖZDEN KAÇIRMAK


- GÖZDEN DÜŞME ile/ve/<>/>< YÜCELME

( İkisi de, kişiyi eşit şaşırtır. )


- GÖZDEN GEÇİRME ile KOLAÇAN ETME

( ... İLE Herhangi bir amaçla çevreyi dolaşıp pek belirli etmeksizin gözden geçirme. )


- GÖZDEN GEÇİRMEK ile/ve ELDEN GEÇİRMEK


- GÖZDEN GEÇİRMEK ile/ve/||/<> GÖZLEMLEMEK


- GÖZDEN GEÇİRMEK ile İRDELEMEK


- GÖZDEN IRAK OLAN, GÖNÜLDEN IRAK OLUR
ile/ve/değil/yerine
GÖNÜLE GİREN, GÖZDEN UZAK OLSA NE OLUR


- GÖZE ALMAK değil GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK


- GÖZE BATMA ile/değil/yerine GÖZE ÇARPMA


- GÖZE DUVARI ile GÖZE ZAR

( Bitki gözelerinde bulunan ve gözeyi koruyan sert tabakadır. İLE Tüm gözelerde bulunan ve gözeyi çevreleyen esnek tabakadır. )


- GÖZE GÖZ


- GÖZE/HÜCRE ile TURGOR

( ... İLE Gözenin çok su çekerek şişmesi, özsuyunun kıvamının azalması. )


- GÖZE ORGANELLERİNDE:
KLOROPLAST ile/ve/<> KROMOPLAST ile/ve/<> LÖKOPLAST

( )


- GÖZE/HÜCRE[Ar.]/CELLULE[İng./Fr.] ile/ve/||/<>/> DOKU

( Canlının en küçük yapı birimi. İLE/VE/||/<>/> Benzer gözelerin bir araya gelmesiyle oluşan yapı birimi. )


- GÖZE ile LENFOSİT[Fr.]

( ... İLE Kanda, kemik iliğinde, lenfte bulunan, tek ve çok iri çekirdekli, küçük, renksiz bir kan gözesi. )


- GÖZE ile ORGANEL

( Canlıların temel yapı birimi. İLE Gözenin işlevlerini yerine getiren küçük organcıkları. )


- GÖZE ile ZOOSPOR[Fr. < Yun. ZOON: Hayvan. | SPOROS: Tohum.]

( ... İLE Suda yaşayan mantarlarda ve suyosunlarında bulunan, selüloz zardan yoksun, üzerindeki iki ya da daha çok titrek tüyle devinen üreme gözesi. )


- GÖZELER = HÜCERÂT = CELLULES


- GÖZELER ile/ve/||/<> ÖLÇEKLER

( )


- GÖZERİMİ/UFUK ile/ve/değil EŞİK


- Gözeterek KONUŞ!!!


- GÖZETİM:
DENETLEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAKINDAN TAKİP ETMEK


- GÖZETİM ile/ve/<> DENETİM


- MAKİNE ÖĞRENMESİ:
GÖZETİMSİZ ile/ve/değil/||/<>/< GÖZETİMLİ


- GÖZETMEK ile GÖZETLEMEK


- GÖZKAPAĞI ile PTOZ

( Üst gözkapağının sarkması. )


- GÖZLEM MANZARASI ve/<>/değil/yerine ALGI MANZARASI


- GÖZLEM ve/||/<>/> DENEY ve/||/<>/> ÖLÇÜM


- GÖZLEM ile HESAP


- GÖZLEM ile/ve/> İÇ KONUŞMA


- GÖZLEM ile/ve/yerine KATILIM

( Düşüncelerinizi, duygularınızı, sözlerinizi ve eylemlerinizi gözlemleyin. )

( OBSERVATION vs./and PARTICIPATION
PARTICIPATION instead of OBSERVATION )


- GÖZLEM = MÜŞAHEDE = OBSERVATION[İng., Fr.] = BEOBACHTUNG[Alm.] = OBSERVAR, MIRAR[İsp.]


- GÖZLEME ile BAZLAMA/Ç

( ... İLE Sacda pişirilmiş, yuvarlak pide. | Tatlısı bol, kalın gözleme. )


- GÖZLEMEK ile GÖZETLEMEK/DİKİZLEMEK

( Araştırma, takip. İLE Habersiz, gizlice izleme. "Röntgencilik". )

( Olumlu, doğru. İLE Olumsuz, yanlış. )


- GÖZLEMEK ile/değil GÖZLEMLEMEK


- GÖZLEMLEMEK ile/ve/<> İNCELEMEK

( TO OBSERVE vs./and/<> RESEARCH )


- GÖZLEMLEMEK ile TARAMAK

( TO OBSERVE vs. TO SCAN )


- GÖZLEMLEMEK ile/ve/||/<> "TARTMAK"


- GÖZLEMLEMELİ!


- Gözlemleyerek KONUŞ!!!


- GÖZLEMSEL BİLGİ ile/ve KATILIMSAL BİLGİ

( OBSERVAL KNOWLEDGE vs./and PARTICIPAL KNOWLEDGE )


- GÖZLENEBİLİYOR değil GÖZLEMLENEBİLİYOR


- GÖZLER:
YAŞLI ile/ve/değil/||/<>/> YASLI


- GÖZ/LER ile/ve/değil İMAN DOLU GÖZ/LER


- GÖZLERİM "YAŞLANDI" değil GÖZLERİM "YAŞARDI"


- Gözlerinin içine bakarak KONUŞ!!!


- Gözlerle konuşabilmek için SUS!!!


- KENDİLİK:
GÖZLEYEN ile/ve/||/<> DENEYİMLEYEN


- GÖZLEYEN ile/değil GÖZLEMLEYEN


- GÖZLÜK ...:
GİYMEK değil TAKMAK


- GÖZLÜK ile/ve/değil EŞİK


- GÖZLÜK ve/||/<> GAZEL

( Körler çarşısında satma! VE/||/<> Sağırlar çarşısında satma! )


- GÖZLÜK ile/||/<> KELEBEK GÖZLÜK

( ... İLE/||/<> Burundan tutturularak kullanılan sapsız gözlük, kıskaç gözlük. )


- GÖZLÜK ile/ve/<> MONOKL[Fr.]

( ... İLE/VE/<> Kaş kemerinin altına sıkıştırılarak kullanılan gözlük camı. )


- GÖZLÜK ve/||/<>/>/< SÖZLÜK


- Gözlük/lens takmış olsa da DİNLE!!!


- GÖZLÜKLÜYILAN(KOBRA[Portekizce'den]) ile/ve KRAL KOBRA

( Afrika ve Asya'nın sıcak bölgelerinde yaşar. İLE/VE Yılanları -özellikle fare yılanlarını- yerler. )

( ... İLE/VE 18 metre yüksekliğe kadar çıkabilirler. )

( Kobraların doğal tavırları saldırgan değil savunmacıdır. )

( Kobralar flütün görüntüsüne tepki verir, sesine değil! [Sağır değillerdir fakat müziği tam olarak duymazlar.] )

( Belirli bir mesafeden sadece kendi uzunlukları içinde şiddetli bir vuruş yapabilirler. [Dirseğinizi masaya koyup elinizle aşağıya doğru hızla vurur gibi.] )

( COBRA vs./and KING COBRA )

( NAJA cum/et OFIA FEGIS )


- GÖZÖNÜNDE BULUNDURMAK ile/ve/ya da ÇÖZMEK


- GÖZTEPE ile/ve GÖZ TEPE

( Kadıköy, Çifte Havuzlar'dan sonraki semt. İLE/VE Kanlıca'nın 4 km. doğusunda bulunan bir tepe ve su. )


- GÖZÜ KARA/LIK ile/değil/yerine CESÂRET


- GÖZÜKMEK/GÖRÜKMEK değil GÖRÜNMEK


- GÖZÜKÜYOR/GÖZÜKTÜ değil GÖRÜNÜYOR/GÖRÜNDÜ


- GÖZÜMÜN NURU ve KALBİMİN SÜRÛRU


- GÖZÜM/ÜZ GÖNLÜM/ÜZ (AÇILSIN)


- GÖZÜN AKLI ile/ve GÖZÜN HAKKI


- GÖZÜN GÖRMEYİP GÖNLÜN KATLANMASI
ile/ve/||/<>
GÖZDEN UZAK/IRAK, GÖNÜLDEN UZAK/IRAK


- GÖZÜN(ZİHNİN):
GÖRDÜĞÜNÜ SEVMESİ ile/ve/değil/||/<> SEVDİĞİNİ GÖRMESİ


- [ne yazık ki]
"GÖZÜNDE BÜYÜTMEK" ve/||/<>/> GERÇEKLEŞME OLASILIĞINI DÜŞÜRMEK


- GÖZÜNE-DİZİNE (DURSUN)


- Gözünle KONUŞ!!!


- GÖZÜNÜ:
"SEVİM" değil SEVEYİM


- GÖZÜPEK = DARING[İng.] = AUDACIEUX[Fr.] = KÜHN[Alm.] = AUDAX[Lat.]


- GÖZÜPEKLİK = DARING, AUDACITY[İng.] = AUDACE[Fr.] = KÜHNHEIT, TOLLKÜHNHEIT[Alm.] = AUDACIA[Lat.]


- GÖZÜTOK/LUK ile GÖZÜKARA/LIK


- GÖZÜTOK/LUK ile TUZUKURU/LUK


- GÖZYAŞI:
[ACI ile/ve TUZLU] ile/ve/değil/yerine/>< TATLI (ise)

( [ağlama] [ İstekler/in(nefs) içindir. İLE/VE Mal/mülk/çıkar içindir. ] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Hak/k ile... )


- GÖZYAŞI BEZİ YANGISI(İLTİHABI) ile/ve GÖZYAŞI KESESİ YANGISI(İLTİHABI) ile/ve İRİS TABAKASININ YANGISI

( DAKRİYOADENİT ile/ve DAKRİYOSİSTİT ile/ve İRİTİS )


- GÖZYAŞI KANALI

( TEARDUCT )

( Yenidoğanlar gözyaşı üretmez, bağırarak ağlamasına karşın, bebeklerde 4 - 13 haftalık oluncaya kadar gözyaşı olmaz. )


- GÖZYAŞI:
KEDERDE ile BOZULMADA ile SOĞANDA ile GÜLÜŞTE

( )

( TEARS OF: GRIEF vs. CHANGE vs. ONION vs. LAUGHING )


- GÖZYAŞI ile/ve/değil/<> KANLI GÖZYAŞI

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Göz kapaklarından, burundan ve/ya da bazen kulak yolundan gelen kanın, gözyaşı kanallarından akan kan. )

( LACRIMAE ile/ve/değil/<> HAEMOLACRIA )


- GÖZYAŞININ:
DIŞA AKMASI ile/ve İÇE AKMASI

... ~ GO... ile başlayan FaRkLaR...

- [ne yazık ki]
"GÖNÜL KIRMAK/GÖNÜLDEN ÇIKMAK"
değil/yerine/><
"GÖNÜLE GİRMEK/GÖNÜL ALMAK"

( [ne yazık ki] Zihindeki (tek ya da çoğul) olumsuz ve ölümlü kayıtlarla. DEĞİL/YERİNE/>< Zihindeki (tek) olumlu ve ölümsüz kayıtla. )

( Kişi, "nasıl" ise gireceği/çıkacağı gönül de öyledir. )


- ... GÖRDÜKSE/GÖRDÜMSE/GÖRDÜNSE değil ... GÖRDÜYSEK/GÖRDÜYSEM/GÖRDÜYSEN


- [ne yazık ki]
"GÖZ YUMMA" ile/ve/||/<> "GÖZETİP KOLLAMA"


- [ne yazık ki]
HAYRANLIK DUYANI ve/||/<> GÖRMEMEZLİKTEN GELENE

( Görmemezlikten geliyoruz. VE/||/<> Hayranlık duyuyoruz. )


- [ne yazık ki]
"KEYFÎLİK" ile/değil/yerine GÖRELİLİK


- [ne yazık ki]
"KULLUK" ile/ve/değil/<> GÖNÜLLÜ "KÖLELİK"

( Annelik. )


- ...DAN SONRA:
GÖRÜŞÜRÜZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖRÜŞELİM


- [ne yazık ki]
DÖVÜŞ ile/ve/||/<>/> GÖLGE DÖVÜŞÜ


- [ne yazık ki]
YIKICI BENCİLLİK ile/değil/yerine/>< GÖZETICİ BENCİLLİK


- ... değil GÖZDAĞI


- 1 MİL ile/ve/<> GOMİNA

( 1852 m. İLE/VE/<> 1 deniz milinin, onda birine verilen ad. )


- GÖZE ÇEPERİ ile GÖZE ZARI

( Bitki gözelerinde bulunan ve gözeyi çevreleyen sert bir tabaka. İLE Tüm canlı gözelerinde bulunan ve gözenin içini dış ortamdan ayıran ince bir zar. )


- MİTOKONDRİYAL SOLUNUM ile GÖZESEL SOLUNUM

( Mitokondrilerde gerçekleşen ve besinlerden enerji üretilen bir süreç. İLE Tüm canlı gözelerinde gerçekleşen ve besinlerden enerji üretilen genel bir süreç. )


- ABLEFARİ[Fr.] değil/yerine/= GÖZ KAPAĞININ YOKLUĞU[DOĞUŞTAN/SONRADAN]


- AÇIKLIK ile/ve/<> GÖRÜNÜRLÜK


- AÇIMLAMA ile/ve/<> GÖSTERME


- ÂDÂBA MUGAYERET değil/yerine/= GÖRGÜYE AYKIRILIK


- ÂDÂB-I MUAŞERET değil/yerine/= GÖRGÜ KURALLARI


- ADÂLET=KUTUP YILDIZI:
GÖĞE ve/||/<>/> GÖNÜLE

( Doğar. VE/||/<>/> Işığını saçar/yayar. )


- ÂDET değil/yerine/= GÖRENEK


- AFFETMEK ile/ve/değil/yerine GÖZARDI ETMEK

( [not] TO FORGIVE vs./and/but TO IGNORE
TO IGNORE instead of TO FORGIVE )


- AFTOS[Yun.] ile GÖNÜL EĞLENDİREN, OYNAŞ, METRES


- AĞAÇKAKAN ile SURİYE/ALACA AĞAÇKAKANI ile GÖKNAR AĞAÇKAKANI ile GRİ AĞAÇKAKAN ile KIZIL AĞAÇKAKAN ile ORMAN AĞAÇKAKANI ile SARI AĞAÇKAKAN ile TEPELİ AĞAÇKAKAN

( ... vs. SYRIAN WOODPECKER vs. GREAT SPOTTED WOODPECKER vs. GREY-FACED WOODPECKER vs. REDHEADED WOODPECKER vs. GREAT-SPOTTED WOODPECKER vs. WOODPECKER vs. PILEATED WOODPECKER )

( ... cum PICOIDES TRIDACTYLUS cum ... cum ... cum ... cum ... cum ... cum DRYOCOPUS PILEATUS )


- AGROMEGALİ/AKROMEGALİ[Fr.] değil/yerine/= GÖVDE ÖRGENLERİNİN DÜZENSİZ OLARAK BÜYÜMESİ/UZAMASI | ELLERDE, AYAKLARDA VE BAŞTA GÖRÜLEN AŞIRI BÜYÜME


- AJUR[Fr.] değil/yerine/= GÖZENEKLİ MOTİF


- AKIL ve/||/<> GÖRME ve/||/<> DUYMA ve/||/<> KONUŞMA

( CAMİ: CEBRAİL ve/||/<> AZRAİL ve/||/<> MİKAİL ve/||/<> İSRAFİL )


- AKILLI ile/ve "GÖZÜNDEN AKILLI"

( Ancak görünene/gördüğüne yönelmiş (zavallı) zihinlerin/kişilerin, kavramsalların alanına girdiklerinde nasıl da insafsızca genellemeler yaptıklarına dikkat ediniz! )


- AKINTI ile GOLFSTRİM

( ... İLE Atlas Okyanusu'ndaki sıcak su akıntısı. )


- AKİT'TE, DEĞİŞMEZLİK(İSTİMRAR):
SÜREKLİ ile/<> GEÇİCİ ile/<> GÖRÜNMEZ BİR BOZULMA NEDENİ İÇEREN

( CONSTANCE HERPETUELLE avec/<> CONSTANCE TEMPORAIRE avec/<> CONSTANCE CONTENANT UNE CAUSE LATENTE )


- AKLIN DİLİ ile/ve/<> GÖNLÜN DİLİ

( Düzyazı. İLE/VE/<> Şiir. )


- AKORİ[Fr.] değil/yerine/= GÖZ BEBEĞİNİN DOĞUŞTAN BULUNMAMASI


- AKORT ÜCRET değil/yerine/= GÖRELİ ÖDENÇ


- AKTARMAK ile GÖNDERMEK

( TO TRANSFER/TRANSMIT vs. TO SEND )


- ALABALIK ile GÖLALASI

( ... İLE Avrupa ve Anadolu göllerinde yaşayan, bir tür alabalık. )

( ... cum SAIMO LACUSTRIS )


- ALÇI:
ADİ/STÜK ile ANHİDRİT ile DÖŞEME ile GÖZENEKLİ ile İNCE İNŞAAT ile KABA İNŞAAT ile KALIP ile KATKILI ile MERMER ile PARİS ile PİYASA ile SIVA ile ŞAPLI ile YÜKSEK DİRENÇLİ

( ANHİDRİT[Fr. < ANHYDRITE]: Genellikle kaya tuzu ve alçı taşıyla birlikte bulunan doğal, susuz kalsiyum sülfat. )


- ALENGİRLİ değil/yerine/= GÖSTERİŞLİ, TUHAF | HOŞ | KARMAŞIK


- ALGILAMAK ile/ve GÖRMEK

( TO PERCEIVE vs./and TO SEE )


- ALİASİNG değil/yerine/= GÖRÜNTÜ KAYMASI


- ALLAH ve GÖNÜL

( Gözünü açan eşyayı, gönlünü açan Allah'ı görür. )


- ALT HAVA YUVARI ile GÖZ YUVARI ile HAVA YUVARI ile ISI/SICAK YUVARI(MAGMA KATMANI) ile IŞIK YUVARI ile İYON YUVARI ile RENK YUVARI ile SU YUVARI ile TAŞ YUVARI ile YER YUVARI

( ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE Yer gazyuvarındaki atom ve moleküllerin, güneş ışınlarıyla iyonlaştığı, 80-400 km. yükseklikler arasındaki katman. İLE ... İLE 12 km. İLE 150 km. İLE ... İLE 5000 km. )


- AMAZON ile/ve/<> GOOGLE ile/ve/<> FACEBOOK ile/ve/<> MICROSOFT ile/ve/<> APPLE ile/ve/<> ORACLE

( )


- AMPIRİK VALİDİTE/EMPIRICAL VALIDITY[İng.] değil/yerine/= GÖRGÜL GEÇERLİLİK


- AMPİYESMAN[Fr.] değil/yerine/= GÖMLEK VE BENZERİ GİYSİLERİN ÜST TARAFINI ÇEVİREN PARÇA.


- ANAMORFOZ[Fr.] değil/yerine/= GÖRSEL SANATLARDA FİGÜRLERİN ÇARPITILMIŞ GİBİ GÖSTERİLDİĞİ PERSPEKTİF TEKNİĞİ


- ANATOPİZM[Fr.] değil/yerine/= GÖÇMENLERDE YER DEĞİŞTİRMEKTEN KAYNAKLANAN ZİHİNSEL BOZUKLUK


- ANAVASYA[Yun.] değil/yerine/= GÖÇMEN BALIKLARIN AKDENİZ'DEN KARADENİZ'E ÇIKMASI


- ANI ile/değil GÖZLEM


- ANİZOKORİ/ANISOCORIA[İng.] değil/yerine/= GÖZBEBEĞİ EŞİTSİZLİĞİ


- ANJİNA PEKTORİS/ANGINA PECTORIS[İng.] değil/yerine/= GÖĞÜS AĞRISI (KALP)


- ANLAM BİLİMİ ile DİL BİLİMİ ile YAZIN/EDEBİYAT BİLİMİ ile GÖK BİLİMİ ile HALK BİLİMİ ile İŞ BİLİMİ ile TOPLUM BİLİMİ ile TOPRAK BİLİMİ ile YER BİLİMİ/ARZİYAT

( İlim, gücümüz; iman, kılıcımız; sükût da delinmez zırhımız olsun! )


- ANLAM TEKLİĞİ ile/ve/||/<> GÖRÜNÜŞ ÇOKLUĞU


- ANLAMADIĞI YA DA "BEĞENMEDİĞİ" KARŞISINDA:
(NE DEMEKSE?)
"BEYNİN YANMASI" ile/ve/||/<> "KULAĞIN TIRMALANMASI" ile/ve/||/<> "GÖZÜN KANAMASI"


- METİN:
ANLATMAYA BAĞLI ile/ve/||/<> GÖSTERMEYE BAĞLI


- ANOPSİ/ANOPSIA[İng.] değil/yerine/= GÖRMEZLİK


- AP/ANGINA/ANJINA PEKTORIS[İng.] değil/yerine/= GÖĞÜS AĞRISI (KALP)


- ARAŞTIRMA ile/ve GÖZLEM


- ARMAĞAN ile/ve/<> GÖRÜMLÜK

( ... İLE/VE/<> Yalnız görülmek için konulan nesne. | Nişanlanılacak kıza ilk kez görmeye gidildiğinde, erkek tarafından takılan ya da verilen armağan. )


- ARTEFAKT değil/yerine/= GÖRÜNTÜBOZAN | KATIŞKI


- ASELÜLER değil/yerine/= GÖZESİZ


- AŞILARDA:
YARMA(ÇELİK) AŞI ile/ve GÖZ AŞI


- AŞKINLIK ile/ve/> GÖREVDEŞLİK/SİNERJİ

( TRANSCENDENCY vs./and/> SYNERGY )


- ASKIYA ALINAMAZLIK ile/ve/||/<> GÖZARDI EDİLEMEZLİK ile/ve/||/<> İNDİRGENEMEZLİK


- AŞKTA:
[ne] GÖZE ALABİLMEK ile/ve/ne de/||/<>/> GÖZÜNÜ ALABİLMEK


- ASPEKT/ASPECT[İng.] değil/yerine/= GÖRÜNÜŞ


- ASTERNİ değil/yerine/= GÖĞÜS KEMİĞİ YOKLUĞU


- ASTROFİZİK değil/yerine/= GÖKFİZİĞİ


- ASTRONOM değil/yerine/= GÖKBİLİMCİ


- ASTRONOMİ/FELEKİYAT değil/yerine/= GÖKBİLİM


- ASTRONOMİK değil/yerine/= GÖKBİLİMSEL


- SEMÂ[Ar.]/ÂSÜMÂN/ÂSMÂN[Fars.] değil/yerine/= GÖK, GÖKYÜZÜ


- ÂSUMAN[Fars. < ÂSMÂN] değil/yerine/= GÖKYÜZÜ


- ATAK/LIK ile/ve/||/<> GÖZÜKARA/LIK


- ATIF değil/yerine/= GÖNDERME


- ATOM DÜZEYİ ile/ve/> MOLEKÜLER DÜZEY ile/ve/> ORGANEL DÜZEYİ ile/ve/> GÖZE DÜZEYİ ile/ve/> DOKU DÜZEYİ ile/ve/> ORGAN DÜZEYİ ile/ve/> ORGAN DÜZENİ(SİSTEMİ) DÜZEYİ ile/ve/> ORGANİZMA DÜZEYİ

( Hücrenin İç Yapısı'nı izlemek için burayı tıklayınız... )


- AVATARA[Hintçe] değil/yerine/= GÖVDELENME/BEDENLENME, ENKARNASYON


- AYI ile GÖZLÜKLÜ AYI

( ... İLE Ant Dağları'nda yaşarlar. )


- AYIKLAMA ile/ve GÖZARDI ETME

( SELECTION vs./and TO IGNORE )


- AYNA/MİRAT değil/yerine/= GÖZGÜ


- AYNA ile/ve/=/||/<>/< GÖRÜNTÜ


- AYNA değil/yerine/= GÖZGÜ


- AZINLIK ile/ve/||/<> GÖÇMEN


- AZLETMEK değil/yerine/= GÖREVDEN ALMAK


- BAĞ:
ÖZERKLİK ve/<> HAZIR OLMA ve/<> GÖNÜLLÜLÜK/RIZÂ ve/<> HAREKETE GEÇME/GEÇEBİLME ve/<> KURABİLME(SÜRDÜREBİLME/SÜREKLİLİK) ve/<> PAYLAŞIM ve/<> GÜÇ


- BAĞIRA BAĞIRA ile/ve GÖZ GÖRE GÖRE


- BAKIP KALMAK ile/değil/yerine/>< GÖRÜP GEÇMEK


- BAKLİYE MEYVESİ, LEGÜMEN = SİMÂR-I BAKLÎYE = GOUSSE, LÉGUME


- BAKMAK ile "GÖZ ATMAK"


- BAKMAK ile/ve GÖZLEM

( NAZAR: Aklın hareketi.[HAREKET'ÜL AKL] )

( NAZAR ile/ve RASAD )


- BALKIR/ŞİMŞEK ile/ve GÖK GÜRLEMESİ

( BERK ile/ve RA'D
RA'D Ü BERK )


- BAN/BODY AREA NETWORK değil/yerine/= GÖVDE ALAN AĞLARI


- BANA GÖRE ... ile/değil/yerine GÖREBİLDİĞİM KADARIYLA ...


- BARDAK ERİĞİ ile CAN ERİĞİ ile ÇAKAL ERİĞİ | [Lat. PRUNUS SPINOSA] ile DAĞ ERİĞİ ile GÖVEM ERİĞİ ile MALTA ERİĞİ/YENİDÜNYA ile TÜRBE ERİĞİ

( TÜRBE ERİĞİ: Gülgillerden, kırmızı, tatlı, küçük çekirdekli, etinden kolay sıyrılabilen bir tür erik. )


- BARINAK:
MAMUT KEMİĞİNDEN ile/<>/> GÖKDELEN


- BAŞ BİTİ ile/ve GÖVDE BİTİ ile/ve KASIK/PUBİS BİTİ

( ... İLE/VE Sadece elbiselerimizin üzerinde yaşarlar. İLE/VE Eşeysel örgenlerin çevresindeki kıl diplerine yerleşen bit. )

( ... İLE/VE 70.000 yıl önce, baş bitinden evrilmişlerdir. İLE/VE ... )

( Bir başta, en fazla 100 bit bulunur. [1 ayda bu sayıya ulaşırlar.] )

( Bitler, sıçrayamadıklarından dolayı ancak temas edilerek bulaşırlar. )

( Bitler, günde 6 yumurta bırakırlar. )

( Bit yavruları, yumurtadan çıkabilmek için bulundukları yumurtanın içine hava emerler. Yumurta kırılana kadar basınç artarak patlar ve bu biçimde dışarı çıkarlar. [1 haftada yetişkin olurlar.] )

( Bazı bitler oldukça zararlıdır. [İnsan gövdesine yapışan bitlerin dışkılarında tifüs ve siper humması gibi hastalıklar bulunur.] )

( ... ile/ve GORİL BİTİ[Lat. PTHIRUS GORILLAE] ile yakın akrabalardır. [DNA'ları 3 milyon yıl önce ayrılmıştır.] )

( BİTOTU: Sıracagillerden, çok çeşidi bulunan ve kuzey yarımkürede yetişen bir bitki. [Lat. PEDICULARIS] | Bitlere karşı kullanılan bir özdek/madde. )

( HEADLOUSE vs./and BODY LOUSE vs./and CRAB LOUSE )

( PEDICULUS HUMANUS CAPITIS cum/et PEDICULUS HUMANUS HUMANUS cum/et PTHIRUS PUBIS )


- BA'S[Ar.] değil/yerine/= GÖNDERME, GÖNDERİLME | DİRİLTME | PEYGAMBERLİK


- BASDIRMAQ[Azr.] = GÖMMEK[Tr.]


- BAŞINA GELECEK ile/ve/||/<>/> GÖZÜNE GÖRÜNECEK


- BASTIRMAK ile/ve/<> GÖZARDI ETMEK


- BEDELİ/HARCAMAYI:
KABUL ETMEK ile/ve/<> GÖZDEN ÇIKARMAK


- BEDEN değil/yerine/= GÖVDE


- BEDİİ/BEDİİYAT/ESTETİK değil/yerine/= GÖRKEY/Lİ


- BEĞENMEMEK ile GÖZÜ TUTMAMAK


- BEKÇİ ile/ve/||/<>/< GÖZETİCİ ile/ve/||/<>/< KURTARICI (OLMAK/OLMAMAK)


- BELİRTEÇ ile GÖSTERGE


- BELİRTİ ile/ve/||/<>/> İZ ile/ve/||/<>/> İZİN İZİ ile/ve/||/<>/> GÖSTEREN


- BELLEK ile/ve GÖRÜ


- BELLEK-GÖVDE(/NEDENSEL-GÖVDE) ile/ve/değil/yerine/< GÖVDE


- BEYİN ile/ve/<> GÖZ ile/ve/<> GÖĞÜS ile/ve/<> KALP

( En iyi/güzel kıvam. [AHSEN-İ TAKVİM] )


- [ne yazık ki]
"BİLDİĞİNİ OKUMAK" ile/değil/yerine/>< GÖRDÜĞÜNÜ OKUMAK

( Gördüğünü okumaya çalışmamak/çalışmayan, bildiğini okumaya neden olur/devam eder. )


- BİLGE/LİK ve/||/<> GÖNÜLLÜ/LÜK


- BİLMEK/BİLGİ ile/ve/+/||/<> GÖRGÜ

( Görgü, aşka göredir. )

( Görgülü kuşlar, gördüğünü işler. )


- BİLMEK(İLİM):
DİL ile/ve/||/<> KALP ile/ve/||/<> GÖVDE

( Zikreden. İLE/VE/||/<> Şükreden. İLE/VE/||/<> Sabreden. )


- BİLMEK ile/ve/> GÖRMEK/"GÖRMEK"

( Bilen/anlayan görür. )

( TO KNOW vs./and/> TO SEE/"SEE" )


- BİLMÜZAKERE değil/yerine/= GÖRÜŞLEŞEREK


- BİREŞİM/TEVHİD:
AKIL ve/||/<> BEN ve/||/<> GÖNÜL


- BİRİNİ:
TANIMAK ile GÖZÜNÜ AYIR(A)MAMAK


- BİSİKLET ve/<> GÖRME ENGELLİLER


- BİSİKLET ve/<> GÖSTERİ


- BMI/BMG BODY MASS INDEX değil/yerine/= GÖVDE KÜTLE GÖSTERGESİ


- BOŞ ZAMANINDA GÖRÜŞMEK ile/değil GÖRÜŞMEK İÇİN ÖZEL ZAMAN YARATMAK


- BOSTAN değil/yerine/= GÖVERİLİK


- BOZAYI ile GÖÇ EDEN BOZAYI

( ... İLE Sonbaharda göç eden, dünyadaki tek bozayıdır.[Artvin'den, kış uykusuna yattıkları bölge olan Sarıkamış'a] )


- BOZKURT ile/değil GÖKKURT


- BUĞDAY ile GÖCE

( ... İLE Dövülmüş, kabuksuz buğday. Tarhana, bulgur yapmak için kullanılan, kabuğu soyulmuş ve kırılmış buğday. )


- BÜRÜNME ve/<>/> GÖRÜNME


- BÜTÜN ile/ve/||/<> GÖRÜNMEYEN


- CAN ile/ve/değil/||/<>/< GÖVDE/CESET


- ÇAN ile/ve ZİL ile/ve GONG


- ÇAPA ile GÖZDEMİRİ

( ... İLE Gemilerin baş tarafında bulunan, her zaman kullanılan büyük çapa. )


- ÇEKİRDEK ile/ve/||/<> GÖZE SIVISI/SİTOPLAZMA[Fr. < CYTOPLASME]/CYTOPLASM[İng.] ile/ve/||/<> PROTOPLAZMA[Fr. < PROTOPLAZMA < Yun.]

( Bir gözenin merkezini oluşturan nesnecik. | Atom çekirdeği. İLE/VE/||/<> Çekirdek dışta kalmak üzere, protoplazma yığını. İLE/VE/||/<> Yapı bakımından, çekirdek ve sitoplazmadan oluşan, yarı sıvı, saydam ve canlı gözenin metabolizma olaylarının oluştuğu yer. )


- CELESTIAL değil/yerine/= GÖK,GÖKÇE, GÖK İLE İLGİLİ


- CESARET ETMEK değil/yerine/= GÖZE ALMAK


- CESÂRET ile/ve/değil/||/<> GÖZDEN ÇIKARMAK


- CEVİZ (REÇELİ) ile/ve/değil/<> GÖVEK (REÇELİ)

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Cevizin yeşil kabuğu. )


- CİLTTE:
YEK-ŞAH ile/ve/||/<> YAZMA ile/ve/||/<> GÖMME(ŞEMSE)[SOĞUK ve MÜLEMMÂ] ile/ve/||/<> CİHAR ile/ve/||/<> EBRU ile/ve/||/<> ZER-DUA ile/ve/||/<> SİM-DÜZ ile/ve/||/<> LAKE ile/ve/||/<> ZİLBAHAR[BAKLAVA] ile/ve/||/<> MEMLÛK(KAHVERENGİ) ile/ve/||/<> SELÇUK


- ÇOK MUHABBET, TEZ AYRILIK GETİRİR ile/ve/değil/yerine/||/<> VUSLATTA, GINA VARDIR ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖZDEN IRAK/UZAK OLAN, GÖNÜLDEN DE UZAK OLUR


- ÇÖKME ile/ve GÖÇME


- ÇÖKÜK ile GÖÇÜK


- colyr.[Lat. < COLLYRIUM] değil/yerine/= GÖZ BANYOSU İÇİN ANTİSEPTİK SIVI


- CÜRET değil/yerine/= GÖZSÜZLÜK


- CÜRETKÂR değil/yerine/= GÖZSÜZ


- DARWIN'İN (")İSABETLİLİĞİ("):
ZİHİN İÇİN ile/değil GÖVDE İÇİN


- DAYANÇ'TA/SABIR'DA:
METÂNET ile HOŞGÖRÜ ile DUA ile GÖZYAŞI ile HASRET ile AŞK

( Acıya sabredersek. İLE Kişilere sabredersek. İLE Dileğe sabredersek. İLE Duygulara sabredersek. İLE Özleme sabredersek. İLE Sevgiye sabredersek. )

( Madem görüyorsunuz... O zaman, hoşgörün!
[Âşık Veysel] )


- DAYANIKLILIK ve/||/<> GÖNÜL FERAHLIĞI ve/||/<> MERHAMET ve/||/<> SABIR

( Daha yüksek bir terbiye yoktur. VE/||/<> Daha büyük bir mutluluk yoktur. VE/||/<> Daha kutsal bir görev yoktur. VE/||/<> Daha etkili bir güç yoktur. )


- DEBDEBELİ/HAŞMETLİ/İHTİŞAMLI/MUHTEŞEM/ŞAŞAALI/ŞATAFATLI/HACCAL/TANTANALI/LÜKS değil/yerine/= GÖRKLÜ/GÖRKEMLİ/GÖSTERİŞLİ/IŞIGÖRKLÜ/İRİGÖRKLÜ


- DEFERENT[İng.] değil/yerine/= GÖTÜRGEN


- DEFİNE değil/yerine/= GÖMÜ


- DEĞİŞKEN/LİK ile/ve GÖRELİ/LİK

( VARIABLE/VARIATION vs./and RELATIVE/NESS )


- DELİ ile GÖZÜKARA


- DELİK ile GÖZENEK

( HOLE vs. PORE )


- DENEY ile/ve GÖZLEM

( EXPERIMENT vs. OBSERVATION )


- DENEYEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖZLEMLEYEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DİNLEYEN

( "Aptal/ahmak". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< "Yarı akıllı". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Akıllı. )

( DİNLEYEN, DİNLENİR [DİNLEYENİ, DİNLERLER]
DİNLEYEN, DİNLENİR [DİNLEYEN, RAHAT EDER]
DİNLEYEN, DİNLENİR [DİNLEYEN, DİN SAHİBİ OLUR] )


- DENEYİM YAŞAYAN BENLİK ile/ve/<> GÖZLEMLEYEN BENLİK

( Yoğun bir deneyim yaşayan kişi, güven ve cesâret yayar. )

( Gerçek benliğin bulunabilmesi için sahte olanın terk edilmesi zorunludur. )

( Düşüncelerinizi, duygularınızı, sözlerinizi ve eylemlerinizi gözleyin. )

( A man who is intense in his experience will radiate confidence and courage.
The false self must be abandoned before the real self can be found.
Watch over your thoughts, feelings, words and actions. )

( SELF IN EXPERIENCE vs./and/<> SELF IN OBSERVATION )


- DENEYİMLEMEK ile/ve/<> GÖZLEMLEMEK


- DENİZ FOKU ile/ve GÖL FOKU

( ... İLE/VE Sadece Baykal Gölü'nde yaşar. )


- DEVİR/DEVİR TESLİM değil/yerine/= GÖREV GEÇİŞ


- DİKKAT ETMEK değil/yerine/= GÖZEÇLEMEK


- DİKKAT değil/yerine/= GÖZEÇ


- DİKKATE ALMAK ile/ve/<> GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK


- DİKKATE ŞAYAN değil/yerine/= GÖZECE DEĞER


- DİKKATİNİ TOPLAMAK/KONSANTRE OLMAK değil/yerine/= GÖZEÇLENMEK/YOĞUNLAŞMAK


- DİL[Fars.] ve/= GÖNÜL


- DİL ile/ve GÖSTERGE


- İNKÂR:
DİLDE ile/ve/değil/||/<>/< GÖZDE

( "İnkâr edilen". İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Dilin, inkâr ettiği inkâr edilen. )


- DİNLENME:
GÖVDEDE ile/ve/||/<> BEYİNDE ile/ve/||/<> GÖNÜLDE

( Uzanarak. İLE/VE/||/<> Uyuyarak. İLE/VE/||/<> Paylaşarak![Aynı zaman ve mekânda, aynı durumları paylaşarak!] [Söyleşerek DEĞİL susuşabilerek!] )


- DİREK ile/değil GÖNDER

( ... İLE/DEĞİL Bayrak çekilen direk. | Üvendire. | Kayık ve yelkenli gemilere yön vermeye yarayan, ucunda metal olan ağaç sopa. )


- DİŞ ile GÖZDİŞİ

( ... İLE Üst çenedeki köpekdişlerinden her biri. )


- DİŞİL KURBAĞA ile GOLYAT KURBAĞASI

( Çoğunlukla ses çıkarmazlar. İLE Hiç ses çıkarmaz. Dilsizdir. En büyük kurbağadır. )

( Kurbağalarda her tür kendi frekansını seçer. Dişi kurbağalar sadece kendi türlerinin çıkardığı seslere kulak kesilirler. )

( AMPLEXUS: Kurbağaların çiftleşme pozisyonuna verilen ad. [Bazı eriller, kendilerini dişiye kenetlemek için yapışkanlı "çiftleşme tamponları" geliştirirler.][Bazen azgın bir eril kurbağanın, ölü bir balığa kenetlendiği bile görülür]
Öteki dillerde VIRAK VIRAK[Türkçe'de]: * RIBBIT[Amerika'da] (Tüm kurbağaların bu sesi çıkardıkları yaygındır fakat sadece Hollywood'da yaşayan Pasifik Ağaç Kurbağası[Lat. HYLA REGILLA]'nın çıkardığı bir sestir. )


- DIŞLAMAK ile GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK

( TO EXCLUDE vs. TO PRETEND NOT TO SEE/TO TURN A BLIND EYE )


- DOĞA:
VAROLUŞSAL ile/ve GÖRÜNGÜ


- DOĞAN ile GÖKDOĞAN

( ... İLE Geniş omuzları vardır. Kuyruk sokumu geniş ve açık renk, kanatları uçlara doğru sivri ve çapa biçimindedir. )

( ... İLE Her türlü kayalık alanlarda yaşarlar. [Genellikle kaya çıkıntılarında, nadiren de ağaçlarda ve yapılarda yuva yaparlar.] )

( ... İLE Dünyanın en hızlı uçan kuşudur. [Gökyüzünde, dalış sırasında 360 km./saat hıza ulaşabilir.] )

( ... vs. PEREGRINE )

( ... cum FALCO PEREGRINUS )


- DOKUNMA COŞKUSU/TUTKUSU ile/ve/değil/yerine/<> GÖRME COŞKUSU/TUTKUSU


- DOKUNULABİLİR/LER ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖZLE(MLE)NEBİLİR/LER

( MELMÛS[< LEMS | çoğ. MELÂMÎS] ile/ve MERSÛD[< RASAD] )


- DÖRT İSTEK:
AÇGÖZLÜLÜK ile/ve/||/<>/> ÇEKİŞME ile/ve/||/<>/> GÖSTERİŞ ile/ve/||/<>/> GÜÇ TUTKUSU


- DURUM ile/ve GÖRÜNTÜ

( STATE/SITUATION vs./and SPECTRE/PHANTOM/PHENOMENON )


- DURUMDAN/HALDEN ANLAMAK ve/||/<> GÖNÜL KIRMAMAK


- DÜŞÜNMEK ve/||/=/<> GÖRMEK

( DÜŞÜNMEK: Görmeyi, yeniden ve tekrar tekrar öğrenmek. )


- DÜŞÜNMENİN/KONUŞMANIN (OLASI) SONUÇLARINI:
"ÖNGÖRMEK" ile/ve/değil/yerine/<> "GÖZE ALMAK"


- DUT AĞACI ile/ve GÖLGE DUTU AĞACI


- ECC/EXTRACORPOREAL CIRCULATION[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI DOLAŞIM


- EDEP/TERBİYE değil/yerine/= GÖRGÜ/İNCELİK/İYİ KILINÇ


- EFERENT/EFFERENT[İng.] değil/yerine/= GÖTÜRGEN


- EĞİTİM ile/ve/||/<> GÖRGÜ


- EHL-İ DİL ile/ve/>/değil/yerine GÖNÜL EHLİ


- EKMEK ile GOLOT

( ... İLE Küçük, somun ekmek. )

( ... İLE Gümüşhane'de, verilen adı. )


- EKMO/ECMO EKSTRAKORPORAL MEMBRAN OKSİJENLENME/EXTRACORPOREAL MEMBRANE OXYGENATION[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI OKSİJENLENME


- EKSEN ile GÖKEKSENİ

( ... İLE İki ucu, sonsuza uzatılmış olarak düşünülen yer ekseni. | Günlük devinmede, yıldızların çevresindeki eksen. )


- EKSTAKORPORAL SİRKÜLASYON/EXTRACORPOREAL CIRCULATION[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI DOLAŞIM


- EKSTRAKORPORAL/EXTRACORPOREAL[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI


- EKSTRASELÜLER/EXTRACELLULAR[İng.] değil/yerine/= GÖZE DIŞI


- EL ile/ve DİL ile/ve GÖZ

( 3 "KALEM" )


- EL ve GÖZ

( COVID-19 relief for businesses Message: Hi, Due to the current economic crisis, we're on a mission to help businesses. If you could benefit from having more visitors on your website, we can help you immediately: https://keywordtraffic.top/up/?=farklar.net Because of COVID-19, we're offering a completely free trial, with the option to receive an additional 5,000-30,000 targeted visitors per month if you decide to keep going. Katie Dematto Targeted Visitor Specialist Keyword Traffic Club 410 E Santa Clara Street Unit #814 San Jose, CA 95113 If you are unintersted in this type of marketing: https://keywordtraffic.top/unsubscribe.php/?site=farklar.net )


- ELBETTE ile/ve/||/<> GÖRÜNDÜĞÜ/BİLİNDİĞİ GİBİ


- ELEKTROMANYETİK ÇEŞİTLİLİK ile/ve/||/<> GÖRÜNÜR ÇEŞİTLİLİK

( Tüm elektromanyetik dalga boylarını kapsayan yelpaze. İLE/VE/||/<> İnsan gözüyle görülebilen elektromanyetik dalga boylarını kapsayan yelpaze. )


- ELEKTROOKÜLOGRAM/ELECTROOCULOGRAM[İng.] değil/yerine/= GÖZ ELEKTRİK ÇİZGESİ


- ELEŞTİRİ:
REDDETMEK değil/yerine/>< GÖZDEN GEÇİRMEK


- ELİNİ/AYAĞINI/BAŞINI KIR fakat GÖNÜL KIRMA!


- EMPRİZM:
DUYUCULUK ile/ve/değil/||/<>/< GÖRGÜCÜLÜK


- ENDİKATÖR/İNDİKATÖR/INDICATOR[İng.] değil/yerine/= GÖSTERGE, BELİRTEÇ,


- ENDOPLAZMİK RETİKULUM ile GOLGİ AYGITI

( Gözede protein ve lipid sentezinin yapıldığı organel. İLE Gözede proteinlerin işlenmesi ve paketlenmesinde görev alan organel. )


- ENDOSITOZ/ENDOCYTOSIS[İng.] değil/yerine/= GÖZEİÇİ ALIM


- EŞİK ile/ve GÖZERİMİ/UFUK

( THRESHOLD, EDGE vs./and HORIZON )


- EŞKAL/SURET/FİZİK değil/yerine/= GÖRÜNÜŞ/BİÇİM


- EŞKALİNİ TARİF ETMEK değil/yerine/= GÖRÜNÜŞÜNÜ TANIMLAMAK


- ESL/EXTRACORPOREAL SHOCKWAVE LITHOTRIPSY[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI ŞOK DALGASIYLA TAŞ KIRIMI


- ESTETİK değil/yerine/= GÖRKEYSEL


- ESWL/EXTRACORPOREAL SHOCK WAVE LITHOTRIPSY[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI ŞOK DALGASIYLA TAŞ KIRIMI


- EYELINER[İng.] değil/yerine/= GÖZ KALEMİ


- EYLE! ve/||/<> GÖSTER! ve/||/<> KANITLA!

( Konuşmak yerine. VE/||/<> Söylemek yerine. VE/||/<> Söz vermek yerine. )

( Instead of talk! AND/||/<> Instead of say! AND/||/<> Instead of promise! )

( ACT! and/||/<> SHOW! and/||/<> PROVE! )


- EYTİŞİM(DİYALEKTİK) ve/||/<> GÖRELİLİK ve/||/<> HOLOGRAFİK EVREN ve/||/<> SİBERNETİK ve/||/<> KUVANTUM


- FAGOSITOZ/PHAGOCYTOSIS[İng.] değil/yerine/= GÖZE YUTUMU


- FARK/LAR:
NESNEDE ile/ve/değil/||/<> GÖZLEMDE/KEŞİFTE


- FELSEFE ve SANAT ve GÖRELİLİK


- FELSEFİ GÖRÜŞ/LER ile/ve GÖRELİ FELSEFÎ GÖRÜŞ/LER


- FENOMEN değil/yerine/= GÖRÜNGÜ


- FOTOSENTEZ ile GÖZE/SEL SOLUNUM

( Bitkilerin güneş ışığını kullanarak besin üretmesi ya da üretme süreci. İLE Gözelerin enerji üretme süreci. Besinleri moleküllerden enerjiye dönüştürme süreci. )


- GAİP/GAİB değil/yerine/= GÖRÜNMEZ


- GALAKSİ değil/yerine GÖKADA


- GEDİZ ile/değil GÖRDES


- GELENEK ile/ve/değil/<> GÖRENEK

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Bir şeyi, eskiden beri görüldüğü gibi yapma alışkanlığı. )


- GEOMETRİ ve/||/<> GONİOMETRİ[SİNÜS, COSİNÜS[TAMÂM-I CEYB], TANJANT[TANGENS], COTANJANT[COTENGENS]]

(

SİNÜS
GRAD
0
10
20
30
40
50
60
 
0

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

21

22

23

24

25

26

27

28

29

30

31

32

33

34

35

36

37

38

39

40

41

42

43

44
0.00000

0.01745

0.03490

0.05234

0.06976

0.08716

0.10453

0.12187

0.13917

0.15643

0.17365

0.19081

0.20791

0.22495

0.24192

0.25882

0.27564

0.29237

0.80902

0.32557

0.34202

0.35837

0.37461

0.39073

0.40674

0.42262

0.43837

0.45899

0.46947

0.48481

0.50000

0.51504

0.52992

0.54484

0.55919

0.57358

0.58779

0.60182

0.61560

0.62932

0.64279

0.65606

0.66913

0.68200

0.69466
0.00291

0.02036

0.03781

0.05524

0.07266

0.09005

0.10742

0.12476

0.14205

0.15931

0.17937

0.19366

0.21076

0.22778

0.24474

0.26163

0.27843

0.29515

0.31178

0.32832

0.34475

0.36108

0.37730

0.39341

0.40939

0.42525

0.44098

0.45658

0.47204

0.48735

0.50252

0.51753

0.53238

0.54708

0.56160

0.47596

0.59014

0.60414

0.61795

0.63158

0.64501

0.65825

0.67129

0.68412

0.69675
0.00582

0.02327

0.04071

0.05814

0.07556

0.09295

0.11031

0.12764

0.14493

0.16218

0.17937

0.19652

0.21360

0.23062

0.24756

0.26443

0.28123

0.29793

0.31454

0.33106

0.34748

0.36379

0.37999

0.39608

0.41204

0.42788

0.44359

0.45917

0.47460

0.48989

0.50503

0.52002

0.53484

0.54951

0.56401

0.57833

0.59248

0.60645

0.62024

0.63383

0.64723

0.66044

0.67344

0.68624

0.69883
0.00873

0.02618

0.04362

0.06105

0.07846

0.09585

0.11320

0.13053

0.14781

0.16505

0.18224

0.19937

0.21644

0.23345

0.25038

0.26724

0.28402

0.30071

0.31730

0.33381

0.35021

0.36650

0.38268

0.39875

0.41469

0.43051

0.44620

0.46175

0.47716

0.49242

0.50754

0.52250

0.53730

0.55194

0.56641

0.58070

0.59482

0.60876

0.62251

0.63608

0.64945

0.66262

0.67559

0.68835

0.70091
0.01164

0.02908

0.04653

0.06395

0.08136

0.09874

0.11609

0.13341

0.15069

0.16792

0.18509

0.20222

0.21928

0.23627

0.25320

0.27004

0.28680

0.30348

0.32006

0.33655

0.35293

0.36921

0.38537

0.40142

0.41734

0.43313

0.44880

0.46433

0.47971

0.49495

0.51004

0.52498

0.53975

0.55436

0.56880

0.58307

0.59716

0.61107

0.62479

0.63832

0.65166

0.66480

0.67773

0.69046

0.70298
0.01454

0.03199

0.04943

0.06685

0.08426

0.10164

0.11898

0.13629

0.15356

0.17078

0.18795

0.20507

0.22212

0.23910

0.25601

0.27284

0.28959

0.30625

0.32282

0.33929

0.35565

0.37191

0.38805

0.40408

0.41998

0.43575

0.45140

0.45690

0.48226

0.49743

0.51254

0.52745

0.54220

0.55678

0.57119

0.58543

0.59949

0.61337

0.62706

0.64056

0.65386

0.66697

0.67987

0.69256

0.70505
0.01745

0.03490

0.05234

0.06976

0.08716

0.10453

0.12187

0.13917

0.15643

0.17365

0.19081

0.20791

0.22495

0.24192

0.25882

0.27564

0.29237

0.30902

0.32557

0.34202

0.35837

0.37461

0.39073

0.40674

0.42262

0.43837

0.45399

0.46947

0.48481

0.50000

0.51504

0.52992

0.54464

055919

0.57358

0.58779

0.60182

0.61566

0.62932

0.64279

0.65606

0.66913

0.68200

0.69466

0.70711
89

88

87

86

85

84

83

82

81

80

79

78

77

76

75

74

73

72

71

70

69

68

67

66

65

64

63

62

61

60

59

58

57

56

55

54

53

52

51

50

49

48

47

46

45
 
60
50
40
30
20
10
0
GRAD
COSİNÜS
COSİNÜS
GRAD
0
10
20
30
40
50
60
 
0

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

21

22

23

24

25

26

27

28

29

30

31

32

33

34

35

36

37

38

39

40

41

42

43

44
1.00000

0.99985

0.99939

0.99863

0.99756

0.99619

0.99452

0.99255

0.99027

0.98769

0.98481

0.98163

0.97815

0.97437

0.97030

0.96593

0.96126

0.95830

0.95106

0.94552

0.93969

0.93358

0.92718

0.92050

0.91355

0.90631

89879

0.89101

0.88295

0.87462

0.86603

0.85717

0.84805

0.83867

0.82904

0.81915

0.80902

0.79864

0.78801

0.77715

0.76604

0.75471

0.74314

0.73135

0.71934
1.00000

0.99979

0.99929

0.99847

0.99736

0.99594

0.99421

0.99219

0.98986

0.98723

0.98430

0.98107

0.97754

0.97371

0.96959

0.96517

0.96046

0.95545

0.95015

0.94457

0.93869

0.93253

0.92609

0.91936

0.91236

0.90507

0.89752

0.88968

0.88158

0.87321

0.86457

0.85567

0.84560

0.83708

0.82741

0.81748

0.80730

0.79688

0.78622

0.77531

0.76417

0.75280

0.74120

0.72937

0.71732
0.99998

0.99973

0.99917

0.99831

0.99714

0.99567

0.99390

0.99182

0.98944

0.98676

0.98378

0.98050

0.97692

0.97304

0.96887

0.96440

0.95964

0.95459

0.94924

0.94361

0.93769

0.93148

0.92499

0.91822

0.91116

0.90383

0.89623

0.88835

0.88020

0.74178

0.86310

0.85416

0.84495

0.83549

0.82577

0.81580

0.80558

0.79512

0.78442

0.77347

0.76229

0.75088

0.73924

0.72737

0.71529
0.99996

0.99966

0.99905

0.99813

0.99692

0.99540

0.99357

0.99144

0.98902

0.98629

0.92325

0.97992

0.97630

0.97237

0.96815

0.96363

0.95882

0.95372

0.98432

0.94264

0.93667

0.93042

0.92388

0.91706

0.90996

0.90259

0.89493

0.88701

0.87882

0.87036

0.86163

0.85264

0.84339

0.83389

0.84213

0.81412

0.80386

0.79335

0.78261

0.77162

0.76041

0.74896

0.73728

0.72537

0.71325
0.99993

0.99958

0.99892

0.99795

0.99668

0.99511

0.99324

0.99106

0.98858

0.98580

0.98272

0.97934

0.97566

0.97169

0.96742

0.96285

0.95799

0.95284

0.94740

0.94167

0.93565

0.92935

0.92276

0.91590

0.90875

0.90133

0.89363

0.88566

0.87743

0.86892

0.86015

0.85112

0.84182

0.83228

0.82248

0.81242

0.80212

0.79158

0.78079

0.76977

0.75851

0.74703

0.73531

0.72337

0.71121
0.99989

0.99949

0.99878

0.99778

0.99644

0.99482

0.99290

0.99867

0.98814

0.98531

0.98213

0.97875

0.97502

0.97100

0.96667

0.96206

0.95716

0.95195

0.94646

0.94068

0.93462

0.92827

0.92164

0.91472

0.90753

0.90007

0.89232

0.88431

0.87603

0.86748

0.85865

0.84959

0.84025

0.83066

0.82082

0.81072

0.80038

0.78980

0.77897

0.76791

0.75661

0.74509

0.73333

0.72136

0.70916
0.99985

0.99989

0.99869

0.99756

0.99619

0.99452

0.99255

0.99027

0.98769

0.98481

0.98163

0.97815

0.97437

0.97030

0.96593

0.96126

0.95630

0.95106

0.94552

0.93969

0.93358

0.92718

0.92050

0.91355

0.90631

0.89879

0.89101

0.88295

0.87462

0.86603

0.85717

0.84805

0.83867

0.82904

0.81915

0.80902

0.79864

0.78801

0.77715

0.76604

0.75471

0.74314

0.73135

0.71934

0.70711
89

88

87

86

85

84

83

82

81

80

79

78

77

76

75

74

73

72

71

70

69

68

67

66

65

64

63

62

61

60

59

58

57

56

55

54

53

52

51

50

49

48

47

46

45
 
60
50
40
30
20
10
0
GRAD
SİNÜS
TANGENS
GRAD
0
10
20
30
40
50
60
 
0

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

21

22

23

24

25

26

27

28

29

30

31

32

33

34

35

36

37

38

39

40

41

42

43

44
0.00000

0.01746

0.03492

0.05241

0.08998

0.08749

0.15010

0.12278

0.14054

0.15838

0.17633

0.19438

0.21256

0.23087

0.24988

0.26795

0.28875

0.30573

0.32492

0.34433

0.36397

0.38386

0.40403

0.42447

0.44523

0.46631

0.48773

0.50953

0.53171

0.55431

0.57735

0.60086

0.62487

0.64941

0.67451

0.70021

0.72654

0.75355

0.78129

0.80976

0.83910

0.86929

0.90040

0.93252

0.96569
0.00291

0.02036

0.03783

0.05533

0.07285

0.09642

0.10805

0.12574

0.14351

0.16137

0.17933

0.19740

0.21560

0.23393

0.25242

0.27107

0.28990

0.30891

0.32814

0.34758

0.36727

0.38721

0.40741

0.42791

0.44872

0.46985

0.49134

0.51320

0.53545

0.55812

0.58124

0.60483

0.62892

0.65355

0.67875

0.70455

0.73100

0.75812

0.78598

0.81461

0.84407

0.87441

0.90569

0.93797

0.97133
0.00582

0.02328

0.04075

0.05824

0.07578

0.09335

0.11099

0.12869

0.14648

0.16435

0.18233

0.20042

0.21864

0.23700

0.25552

0.27419

0.29305

0.31210

0.33136

0.35085

0.37057

0.39055

0.41081

0.43136

0.45222

0.47341

0.49495

0.51688

0.53920

0.56194

0.58513

0.60881

0.63299

0.65771

0.68301

0.70891

0.73547

0.76272

0.79070

0.81946

0.84906

0.87955

0.91099

0.94345

0.97700
0.00873

0.02619

0.04366

0.06116

0.07870

0.09629

0.11394

0.13165

0.14945

0.16734

0.18534

0.20345

0.22169

0.21008

0.25862

0.27732

0.29621

0.34530

0.33460

0.35412

0.37388

0.39391

0.41421

0.43481

0.45573

0.47698

0.49858

0.52057

0.54296

0.56577

0.58905

0.61280

0.63707

0.66189

0.68728

0.71329

0.73996

0.76733

0.79544

0.82434

0.95408

0.88473

0.91633

0.94896

0.98270
0.01164

0.02910

0.04658

0.06408

0.08163

0.09923

0.11688

0.13461

0.15243

0.17033

0.18835

0.20648

0.22475

0.24316

0.26172

0.28046

0.29938

0.31850

0.33783

0.35740

0.37720

0.39727

0.41763

0.43828

0.45924

0.48055

0.50222

0.52427

0.54673

0.56962

0.59297

0.61681

0.64117

0.66608

0.69157

0.71769

0.74447

0.77196

0.80020

0.82923

0.85912

0.88992

0.92170

0.95451

0.98843
0.01455

0.03201

0.04949

0.06700

0.08456

0.10216

0.11983

0.13758

0.15540

0.17333

0.19136

0.20952

0.22881

0.24624

0.26483

0.28360

0.30255

0.32171

0.34108

0.36068

0.38053

0.40065

0.42105

0.44175

0.46277

0.48414

0.50587

0.52798

0.55051

0.57348

0.59691

0.62083

0.64528

0.67028

0.69588

0.72211

0.74900

0.77661

0.80498

0.83415

0.86419

0.89515

0.97209

0.96008

0.99420
0.01746

0.03492

0.05241

0.06993

0.08749

0.10510

0.12278

0.14054

0.15338

0.17633

0.19438

0.21256

0.23087

0.24933

0.26795

0.28675

0.30573

0.32492

0.34488

0.36397

0.38386

0.40403

0.42447

0.44523

0.46631

0.48773

0.50953

0.53171

0.55431

0.57735

0.60086

0.62487

0.64941

0.67451

0.70021

0.72654

0.75355

0.78129

0.80978

0.83910

0.86929

0.90040

0.93252

0.96569

1.00000
89

88

87

86

85

84

83

82

81

80

79

78

77

76

75

74

73

72

71

70

69

68

67

66

65

64

63

62

61

60

59

58

57

56

55

54

53

52

51

50

49

48

47

46

45
 
60
50
40
30
20
10
0
GRAD
COTANGENS
COTANGENS
GRAD
0
10
20
30
40
50
60
 
0

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

21

22

23

24

25

26

27

28

29

30

31

32

33

34

35

36

37

38

39

40

41

42

43

44
~

57.28996

28.63625

19.08114

14.30067

11.43005

9.51436

8.14435

7.11537

6.31375

5.67128

5.14455

4.70463

4.33148

4.01078

3.73205

3.48741

3.27085

3.07768

2.90421

2.74748

2.60509

2.47509

2.35585

2.24604

2.14451

2.05030

1.96261

1.88073

1.80405

1.73205

1.66428

1.60033

1.58987

1.48256

1.42815

1.37638

1.32704

1.27994

1.23490

1.19175

1.15037

1.11061

1.07237

1.03553
343.77371

49.10388

26.43160

18.07498

13.72674

11.05943

9.25530

7.95302

6.96823

6.19703

5.57638

5.06584

4.63825

4.27471

3.96165

3.68909

3.44951

3.23714

3.04749

2.87700

2.72281

2.58261

2.45451

2.33693

2.22857

2.12832

2.03526

1.94858

1.86760

1.79174

1.72047

1.65337

1.59002

1.53010

1.47330

1.41934

1.36800

1.31904

1.27230

1.22758

1.18474

1.14363

1.10414

1.06613

1.02952
171.88540

42.96408

24.54176

17.16934

13.19688

10.71191

9.00983

7.77035

6.82694

6.08444

5.48451

4.98940

4.57363

4.21933

3.91364

3.64705

3.41236

3.20406

3.01783

2.85023

2.69853

2.53865

2.43422

2.31826

2.21132

2.11233

2.02039

1.93470

1.85462

1.77955

1.70901

1.64256

1.57981

1.52043

1.40411

1.41061

1.35968

1.31110

1.26471

1.22031

1.17777

1.13694

1.09770

1.05994

1.02355
114.58865

38.18846

22.90377

16.34986

12.70621

10.38540

8.77689

7.59575

6.69116

5.97576

5.39552

4.91516

4.51071

4.16530

3.86671

3.60588

3.37594

3.17159

2.98869

2.82391

2.67462

2.53865

2.41421

2.29984

2.19430

2.09654

2.00569

1.92098

1.84177

1.76749

1.69766

1.63185

1.56969

1.51084

1.45501

1.40195

1.35142

1.30323

1.25717

1.21310

1.17085

1.13029

1.09131

1.05378

1.01761
85.93979

34.36777

21.47040

15.60478

11.25051

10.07803

8.55555

7.42871

6.56055

5.87080

5.30928

4.84300

4.44942

4.11256

3.82083

3.56557

3.34023

3.13972

2.96004

2.79802

2.65109

2.51715

2.39449

2.28167

2.17749

2.08094

1.99116

1.90741

1.82906

1.75556

1.68643

1.62125

1.55966

1.50133

1.44598

1.39336

1.34323

1.29541

1.24969

1.25093

1.16398

1.12369

1.08496

1.04766

1.01170
68.75009

31.24158

20.20555

14.92442

11.82617

9.78817

8.34496

7.26873

6.43484

4.76937

5.22566

4.77286

4.38969

4.06107

3.77595

3.52609

3.30521

3.10842

2.93189

2.77254

2.62791

2.49597

2.37504

2.26374

2.16090

2.06553

1.97680

1.89400

1.81649

1.74375

1.67530

1.61074

1.54972

1.49190

1.43703

1.38484

1.33511

1.28764

1.24227

1.19882

1.15715

1.11713

1.07864

1.04158

1.00583
57.28996

28.63625

19.08114

14.30067

11.43005

9.51436

8.14435

7.11537

6.31375

5.67128

5.14455

4.70463

4.33148

4.01078

3.73205

3.48741

3.27085

3.07768

2.90421

2.74748

2.60509

2.47509

2.35585

2.24604

2.14451

2.05030

1.96261

1.88073

1.80405

1.73205

1.66428

1.60033

1.53987

1.48256

1.42815

1.37638

1.32704

1.27994

1.23490

1.19175

1.15037

1.11061

1.07237

1.03553

1.00000
89

88

87

86

85

84

83

82

81

80

79

78

77

76

75

74

73

72

71

70

69

68

67

66

65

64

63

62

61

60

59

58

57

56

55

54

53

52

51

50

49

48

47

46

45
 
60
50
40
30
20
10
0
GRAD
TANGENS
TRİGONOMETRİK İŞLEVLER
AÇI
AÇI
AÇI
AÇI
DERECE
RADYAN
SİNÜS
COSİNÜS
TANJANT
DERECE
RADYAN
SİNÜS
COSİNÜS
TANJANT
0

1

2

3

4

5
0. 000

. 017

. 035

. 052

. 070

. 087
0. 000

. 018

. 035

. 052

. 070

. 087
1. 000

1. 000

0. 999

. 999

. 998

. 996
0. 000

0. 018

. 035

. 052

. 070

. 088
46

47

48

49

50
0. 803

. 820

. 838

. 855

. 873
0. 719

. 731

. 743

. 755

. 766
0. 695

. 682

. 669

. 656

. 643
1. 036

1. 072

1. 111

1. 150

1. 192
6

7

8

9

10
. 105

. 122

. 140

. 157

. 175
. 105

. 122

. 139

. 156

. 174
. 995

. 993

. 990

. 988

. 985
. 105

. 123

. 141

. 158

. 176
51

52

53

54

55
. 890

. 908

. 925

. 942

. 960
. 777

. 788

. 799

. 809

. 819
. 629

. 616

. 602

. 588

. 574
1. 235

1. 280

1. 327

1. 376

1. 428
11

12

13

14

15
. 192

. 209

. 227

. 244

. 262
. 191

. 208

. 225

. 242

. 259
. 982

. 978

. 974

. 970

. 966
. 194

. 213

. 231

. 249

. 268
56

57

58

59

60
. 977

. 995

1. 012

1. 030

1. 047
. 829

. 839

. 848

. 857

. 866
. 559

. 545

. 530

. 515

. 500
1. 483

1. 540

1. 600

1. 664

1. 732
16

17

18

19

20
. 279

. 297

. 314

. 332

. 349
. 276

. 292

. 309

. 326

. 342
. 961

. 956

. 951

. 946

. 940
. 287

. 306

. 325

. 344

. 364
61

62

63

64

65
1. 065

1. 082

1. 100

1. 117

1. 134
. 875

. 883

. 891

. 899

. 906
. 485

. 470

. 454

. 438

. 423
1. 804

1. 881

1. 963

2. 050

2. 145
21

22

23

24

25
. 367

. 384

. 401

. 419

. 436
. 358

. 375

. 391

. 407

. 423
. 934

. 927

. 921

. 914

. 906
. 384

. 404

. 425

. 445

. 466
66

67

68

69

70
1. 152

1. 169

1. 187

1. 204

1. 222
. 914

. 921

. 927

. 934

. 940
. 407

. 391

. 375

. 358

. 342
2. 246

2. 356

2. 475

2. 605

2. 747
26

27

28

29

30
. 454

. 471

. 489

. 506

. 524
. 438

. 454

. 470

. 485

. 500
. 889

. 891

. 883

. 875

. 866
. 488

. 510

. 532

. 554

. 577
71

72

73

74

75
1. 239

1. 257

1. 274

1. 292

1. 309
. 946

. 951

. 956

. 961

. 966
. 326

. 309

. 292

. 276

. 259
2. 904

3. 078

3. 271

3. 487

3. 732
31

32

33

34

35
. 541

. 559

. 576

. 593

. 611
. 515

. 530

. 545

. 559

. 574
. 857

. 848

. 839

. 829

. 819
. 601

. 625

. 649

. 675

. 700
76

77

78

79

80
1. 326

1. 344

1. 361

1. 379

1. 396
. 970

. 974

. 978

. 982

. 985
. 242

. 225

. 208

. 191

. 174
4. 011

4. 331

4. 705

5. 145

5. 671
36

37

38

39

40
. 628

. 646

. 663

. 681

. 698
. 588

. 602

. 616

. 629

. 643
. 809

. 799

. 788

. 777

. 766
. 727

. 754

. 781

. 810

. 839
81

82

83

84

85
1. 414

1. 431

1. 449

1. 466

1. 484
. 988

. 990

. 993

. 995

. 996
. 156

. 139

. 122

. 105

. 087
6. 314

7. 115

8. 144

9. 514

11. 43
41

42

43

44

45
. 716

. 733

. 751

. 768

. 785
. 658

. 669

. 682

. 695

. 707
. 755

. 743

. 731

. 719

. 707
. 869

. 900

. 933

. 966

1. 000
86

87

88

89

90
1. 501

1. 518

1. 536

1. 553

1. 571
. 998

. 999

. 999

1. 000

1. 000
. 070

. 052

. 035

. 018

. 000
14. 30

19. 08

28. 64

57. 29

~
)

( SİNÜS: Trigonometrik bir çember üzerine taşınmış bir yayın ucunun ve bu yaya karşılık olan merkez açısının ordinatı. | KOSİNÜS: Tümler açının sinüsü. | TANJANT: Başka bir çizgiye, eğriye ya da yüzeye dokunan fakat onu kesmeyen çizgi, eğri ya da yüzey. | Bir şeye yalnız bir noktada değen. | KOTANJANT: Bir dik üçgende, komşu kenarın, karşı kenara oranı. )

( )


- MUTLULUK:
GERÇEK ile/ve/||/<> GÖRELİ


- GERÇEKLİK ile/ve/<>/değil/yerine GÖRÜNÜŞ

( Düzen vardır. İLE/VE/<>/DEĞİL/YERİNE Düzen yoktur. )

( Kişinin durduğu yere göre değişir. )

( Suda dans eden ay suda görünür, ama onun nedeni su değil, gökteki aydır. )

( Dünya size, karşı konulmaz biçimde gerçek görünür, çünkü her an onu düşünmektesiniz; onu düşünmeyi bırakın, o sis içinde eriyip gidecektir. )

( Berrak görebilmeniz için zihniniz saf ve bağımlılıktan yoksun olmalıdır. )

( Sadece söze dayanan kanı yeterli değildir. Ancak katı gerçekler, kişinin, kendi hakkında kurduğu imajın hiçbir şey ifade etmediğini gösterebilir. )

( Kendiniz olduğuna inandığınız varolana bakın ve anımsayın - siz, gördüğünüz değilsiniz. )

( Kendi gerçeğinizi kendi bulduğunuzca, içtenlikle yaşayın. )

( Hareket eden'in içinde devinimsiz olan'ı, değişenin içinde değişmez olanı ayırt edebilmeyi öğrenelim, ta ki tüm farkların sadece görünüşte olduğunu ve birliğin gerçek olduğunu idrak edinceye kadar. )

( Gerçeklik, dönüştürülmesi olanaklı olandır. )

( )

( PHENOMENON instead of REALITY
Changes indepence of the position of the person.
The moon dancing on the water is seen in the water, but it is caused by the moon in the sky and not by the water.
The world appears to you so overwhelmingly real, because you think of it all the time; cease thinking of it and it will dissolve into thin mist.
To see clearly, your mind must be pure and unattached.
Mere verbal conviction is not enough. Hard facts alone can show the absolute nothingness of the self-image.
Look at the being you believe you are and remember - you are not what you see.
Earnestly live your truth as you have found it.
Learn to distinguish the immovable in the movable, the unchanging in the changing, till you realise that all differences are in appearance only and oneness is a fact.
The moon dancing on the water is seen in the water, but it is caused by the moon in the sky and not by the water. )

( ŞE'NİYYET[< ŞE'NÎ: Gerçek] ile/ve/<>/değil/yerine KİSVET[çoğ. KÜSÂ][KİSVE değil!]: Elbise. | Özel kıyafet. | Kisbet, yağlı güreş yapan pehlivanların giydikleri paçalı meşin pantolon. | Bir kimsenin/şeyin dış görünüşü. )

( [not] REALITY vs./and/<>/but PHENOMENON )

( RÉALITÉ avec/et/<> ASPECT )


- GEREĞİ ile/değil GÖSTERGESİ


- GEREKLİLİK/ZORUNLULUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖNÜLLÜLÜK


- GETİRİ/LER ile/ve GÖTÜRÜ/LER


- GEYİK ile/ve GÖZEN


- GEZEGEN ile GÖK CİSMİ

( PLANET vs. HEAVENLY BODY )


- GEZEGENLER ile/ve GÖKADALAR/GALAKSİLER

( Karşılaştırmalı görseli. İLE/VE Karşılaştırmalı görseli. )

( PLANETS vs./and GALAXIES )


- GİZLEMEK ile/ve/değil GÖRÜNMEZ KILMAK/SIRLAMAK


- GİZLEMEK ile GÖSTERMEMEK

( Üç şey gizlenemez; duman, aşk, parasızlık. )

( TO HIDE vs. NOT TO SHOW
There are three things which are not possible to hide: Smoke, love, lack of money. )


- GİZLİ/LİK ile/ve/değil/<> GÖRÜLMESİ/DUYULMASI/BİLİNMESİ İSTENİLMEYEN


- GÖBEK ile/ve/||/<> GÖBEK DELİĞİ

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


- GÖBELEZ ile/ve/<> GÖCEN/GÖÇKEN

( Köpek yavrusu. İLE Tavşan yavrusu. | Kedi, domuz, köpek yavrusu. )


- GÖÇ ile GÖÇÜM

( ... İLE Bazı kimyasal maddelerin ya da ışık, ısı, elektrik gibi güçlerin etkisiyle protoplazmanın, yanaşma ya da uzaklaşma biçiminde olan yer değiştirmesi. )

( ... avec TAKSİ )


- GÖÇEBE ile GÖÇMEN


- GÖÇME ile (")GÖÇME(")

( Mekânlarda/"insanda"[bölge/yer değiştirme]. İLE/VE/<> Nesnelerde/"insanda[yaşlanma, sağlığını kaybetme].". )


- GÖÇME ile GÖÇÜRME


- GÖÇMENLİKTE:
[TÜRKİYE]
GÖÇ ALAN/VARIŞ ile/ve/||/<> GÖÇ VEREN/KAYNAK ile/ve/||/<> GEÇİŞ/TRANSİT


- GÖÇÜ ile GÖÇÜK

( Toprak kayması, kayşa. İLE Çökmüş, göçmüş yer, çöküntü. )


- GÖĞÜS KASI "GELİŞTİRMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖZ KASI GELİŞTİRMEK


- GÖĞÜS ile GÖĞÜS BOŞLUĞUNA AİT OLAN

( KASS, SADR ile ... )

( SÎNE ile ... )

( CHEST vs. PECTORAL )

( STETHOS[< STETESKOP (René-Théophile-Hyacinthe Laennec)] ile ... )


- GÖĞÜSLER değil GÖĞÜS/MEME

( CÂM-I ŞÎR: Sütlü meme. )

( SADR değil SEDY/SEDYÜN )

( [not] CHEST but BREAST )


- GÖK CİSİMLERİNİ TANIMLAMA BİLİMİ ile/ve GÖK HARİTASI, YILDIZ UZAKLIKLARINI ÖLÇME

( URANOGRAPHY vs. URANOMETRY )


- GÖK ile GÖK

( İlâhi. İLE Atmosfer. )

( ARUBA: Göğün yedinci katı. )

( ... ile ÂSÜMÂN/ÂSMÂN )


- GÖKBİLİM/ASTRONOMİ ile/ve GÖK CİSİMLERİNİ TANIMLAMA BİLİMİ

( SEYDİ ALİ REİS: İlk, Türkçe nazarî astronomi kitabının yazarı. [HÜLÂSAT-I HEY'E] )

( ASTRONOMY vs. URANOGRAPHY )


- GÖKÇÜL ile GÖKÇÜL/GÖKSEL

( Maviye çalan renk, mavimsi. İLE Gökle ilgili. )

( ... ile SEMÂVÎ )


- GÖKEKSENİ ile GÖKEŞLEĞİ

( İki ucu, sonsuza uzatılmış olarak düşünülen yer ekseni. | Günlük devinmede, yıldızların çevresindeki eksen. İLE Gökeksenine, yer merkezinde dik olan düzlemin, gökküresiyle arakesiti. )


- GÖKKUZGUNLAR ile/ve/<> GÖKKUZGUNUMSULAR ile/ve/<> GÖKKUZGUNGİLLER

( Kuşlar sınıfının, gökkuzgunumsular takımına giren bir alttakım. İLE Gökkuzgunları, ağaçkakanları, çobanaldatanları, sağanları içine alan, kuşlar sınıfından bir takım. İLE En iyi bilinen türü, gökkuzgun olan gökkuzugunumsular takımının, gökkuzgunlar alttakımına giren bir aile. )


- GÖKTEN DÜŞEN ile GÖNÜLDEN DÜŞEN

( Parçası bulunur. İLE Parçası bulunmaz. )


- GÖKYÜZÜ ile GÖKYÜZÜ İLE İLGİLİ

( SEMÂ'[< SÜMÜVV(: Yükseklik, yücelik.)], TÂC-I FÎRÛZE, TÂK-I MUKARNES[Gökyüzü. | Süleyman'ın tahtı.] ile ... )

( ÂSMÂN/ÂSÜMÂN, TAHT-I FÎRÛZE ile ... )

( SKY vs. CELESTIAL )


- GÖL ile GÖLET


- GÖLCÜK ile/= GÖLEK ile/= GÖLET

( Küçük göl. İLE Küçük, su birikintisi. İLE Gölek. | Suyu biriktirmek için önüne yapılan set. )


- GÖLGE ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/< GÖVDE

( Gölgeyi takip edersen güneşi de bulursun! )

( Gölgeni göremiyorsan, gölgeye kaç! )

( "Bilgi/episteme(loji)". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/=/||/<>/< Varolan/onto(loji). )

( [not] SHADOW vs./and/=/||/<>/ BODY instead of SHADOW )


- GÖLGENDE DİNLENEN değil/yerine GÖNLÜNDE DİNLENEN


- GÖLGESİ YOKTU:
SAF NURDU ile/ve/değil GÖVDESİNE TAPMAZDI


- GÖMMEK değil/yerine/>< GÖRMEK


- GÖMÜT[Alm.] = GÖNÜL


- GÖNDER ile/||/<> GÖNDERE

( Bayrak direği. İLE/||/<> Küçük mızrak. )


- GÖNDERGE ile/ve/||/<> GÖSTEREN ile/ve/||/<> GÖSTERİLEN

( Veri/harf. İLE/VE/||/<> Biçim. İLE/VE/||/<> Anlam/sözcük. )

( Görüntü/simge. İLE/VE/||/<> Harflerle. [E.V] İLE/VE/||/<> Sözcük olarak[EV] )

( REFERENCE vs./and/||/<> SIGNIFIER vs.and/||/<> SIGNIFIED )


- GÖNLÜMÜZÜN, ... ve/||/<>/< GÖNLÜMÜZDEN ...

( Perişan olmasını istemiyorsak. VE/||/<>/< Perişan olanları çıkarmamak. )


- GÖNÜL VERMEK ile/ve GÖNÜL KOYMAK


- GÖNÜL ile/ve/||/<>/> GÖRÜNMEYEN GÖNÜL

( Kişi/nin. İLE/VE/||/<>/> Toplum/un. )


- GÖNÜLLÜ ile/ve/||/<> GÖNÜLVEREN


- GÖNÜL'ÜN:
ABDESTİ ile/ve KULLUĞU

( Gözyaşı ile. İLE/VE Zikir ile. )


- GÖRDÜĞÜNÜ ve/||/<> GÖRMEDİĞİNİ

( Ört! VE/||/<> Söyleme! )


- GÖRECE/Lİ/LİK" ile/ve/değil GÖRELİ/LİK


- GÖREMEZSİN ile/değil GÖRÜNMEZ


- GÖRENEK ile GÖRGÜ

( Bir şeyi, eskiden beri görüldüğü gibi yapma alışkanlığı. İLE Bit toplum içinde var olan ve uyulması gereken saygı ve incelik kuralları, terbiye. | Bir kimsenin, karşılaştığı ve kişiliği üzerinde olumlu etki yapan deneysel bilgi, deneyim. | Görmüş olma durumu. )


- GÖRERSİN değil GÖRÜRSÜN


- GÖRKEM ile GÖRK

( Göz alıcı ve gösterişli olma durumu. İLE Güzellik, gösteriş. )


- GÖRMEK ile/ve GÖRENİ GÖRMEK

( Gözümüzü iyi görmeye ve iyiyi görmeye alıştırmalıyız. )

( GÖRMEK: Nur'un Nur'a olan iştiyakı. )


- GÖRMEK ile GÖRÜŞMEK


- GÖRMEMEK ile GÖRÜNENİ GÖRENİ GÖRMEMEK

( Nakışa bak, nakkaşı anla! )


- GÖRMESİN! ile/ve/değil/yerine/<> GÖSTERME!


- GÖRMEYE DEĞER değil GÖRÜLMEYE DEĞER


- GÖRMEZLİKTEN GELMEK ile/değil GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK


- GÖRÜLEN ile/ve GÖRÜLMEYEN

( VISIBLE vs./and INVISIBLE )


- GÖRÜLMEMİŞ HASTALIK ile/ve/<> GÖRÜLMÜŞ OLSA DA TEDAVİ EDİLEMEYEN HASTALIK


- GÖRÜM" (DİYE) değil GÖREYİM (DİYE)


- GÖRÜNEN/BİLİNEN/DUYULAN ile/ve/yerine GÖRÜNENİN/BİLİNENİN/DUYULANIN ÖTESİ


- GÖRÜNEN UYUM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖRÜNMEYEN UYUM


- GÖRÜNMEZ GÖRÜNÜR


- GÖRÜNTÜ/FOTOĞRAF:
ÇEKMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TASARLAMAK


- GÖRÜNTÜ ile GÖRSEL


- GÖRÜNTÜ ile/ve/değil GÖRÜNÜM


- GÖRÜNTÜ ile GÖRÜNÜM


- GÖRÜNÜM ile/ve/değil GÖRÜNGÜ

( [not] APPEARANCE vs./and/but PHENOMENON )


- GÖRÜNÜRDE değil GÖRÜNÜŞTE


- GÖRÜNÜŞ ile GÖRÜNTÜ


- GÖRÜRSEM ile GÖRDÜĞÜMDE


- GÖRÜŞ ile/ve/||/<>/< GÖRMÜŞ/LÜK


- GÖSTERİ ile/ve/değil GÖSTERİM


- GÖSTERİ ile GÖSTERİŞ (YAPMAK)


- GÖSTERİM ile GÖSTERİŞ

( PROJECTION vs. DEMONSTRATING )


- GÖSTERİM ile GÖSTERİŞ

( Görüntülerin gösterici yardımıyla bir yüzeye yansıtılması işi. | Sinema, tiyatro, konser gibi sanat dallarında verilen gösterilerden her biri, seans. İLE Gösterme eylemi ya da biçimi. | Başkalarını aldatmak, şaşırtmak, korkutmak ya da kendini beğendirmek için birinin yaptığı yapay davranış. | Göze çarpıcı nitelik, göz alıcılık. )


- GÖSTERİMİ OLAN ile GÖSTERİMİ OLMAYAN


- GÖSTERİMİ OLAN ile GÖSTERİMİ OLMAYAN


- GÖTÜRÜ ile GÖTÜRÜM ile GÖTÜRÜŞ

( Para ile satın alınan şeyler ya da para karşılığında yapılan işler için toptan fiyat vererek. İLE Dayanma. İLE Götürme eylemi ya da biçimi. )

( ... ile TAHAMMÜL )


- KÜYOR değil GÖNÜYOR


- GÖVDE'NİN:
ABDESTİ ile/ve KULLUĞU

( Su ile. İLE/VE İşlevi ile. )


- GÖVDESEL ile GÖVDE BAĞIMLI


- GÖYNÜK ile GÖYÜK

( Yanık. | Güneşte yanmış. | İyice olmuş yemiş/meyve. | Acısı olan, elemli. İLE Yanık, yanmış. | Sayrılık ateşi, humma. )


- GÖZ KAPAKLARI YANGISI(İLTİHABI) ile/ve GÖZYAŞI YANGISI(İLTİHABI)

( BLEFARİT ile/ve DAKRİYORİSSİT )


- GÖZ KIRPMAK/KIPMAK ile GÖZ KIRPIŞTIRMAK/KIPIŞTIRMAK

( TWINKLE )


- GÖZ ÖNÜNDE:
()TUTMAK() ile/ve/değil/<> ()BULUNDURMAK()


- GÖZ ÖNÜNE ALARAK/ALMAK değil GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURARAK


- GÖZ ÖNÜNE ALARAK/ALMAK değil GÖZE ALARAK/ALMAK


- GÖZ ÖNÜNE ALMAK değil GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK


- GÖZ ÖNÜNE ALMAK değil GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK


- GÖZ ÖNÜNE ALMAK değil GÖZE ALMAK


- GÖZ VAR, NİZAM VAR değil GÖZ VAR, İZAN VAR

( İZAN: Anlama yeteneği, anlayış. | Bir şeyin, göz ve akıl yoluyla anlaşılabilmesi. )


- GÖZ ve/||/<>/> GÖNÜL[< GÖNENME/GÖNENÇ] ve/||/<>/> AYAK

( Gözden uzak(ırak) olan, gönülden/zihinden (de) uzak(ırak) olur. )

( Göz, dostu görendir. )

( DİLÂ: EY GÖNÜL )

( Göz, nereye bakar; gönül, oraya akar. VE/||/<>/> Gönül, nereye akar; ayak, oraya koşar. )


- GÖZ ile/ve GÖRGÜ


- Z ile/ve GÖZ KÜRESİ ile/ve GÖZBEBEĞİ ile/ve GÖZ ÇUKURU ile/ve GÖZ KAPAĞI

( Göz açık olmalı, aklını bulunduğu yere almalı. )

( "Suyun akmaya başladığı kaynak." )

( Göz, Zât'ı; geri kalanı, sıfatı simgeler. )

( Gözlerimiz hayatımız boyunca doğduğumuz andaki boyutlarında kalıyor. Burnumuz ve kulaklarımızın ise büyümesi hiç sona ermiyor. )

( Bir gözün, 1.800.000 damarı vardır. )

( EŞFÂR[Ar. < ŞÜFR]: Gözkapağının kenarları, kirpik yerleri. )

( Her bir göz, 130 milyon görme siniri hücresinden oluşmaktadır. )

( ... İLE ... İLE Gözbebeği, ilgi çekici bir nesneye baktığımızda ya da bir olaya şahit olduğumuzda, %45 oranında büyür. İLE ... İLE ... )

( Bazı örgenimizde, işlevlerinin tamamına ulaşması zaman alırken, gözlerimiz, sürekli olarak etkindir. )

( Gözler, saatte 36.000 bit bilgiyi işleyebiliyor. )

( Gözlerimiz, tüm öteki örgenlerimizden daha fazla olarak, beyin gücünün %65'inden yararlanıyor. )

( Neredeyse herkesin bir gözü, ötekinden az da olsa daha güçlüdür. )

( AYN, MEDMA'[çoğ. MEDÂMİ'] ile/ve ... ile/ve HADEKA, İNSÂN-ÜL-AYN, MANZAR[< NAZAR], MANZAR-I ÇEŞM, NOKTA-İ BÎNİŞ, BÜ-BÜ', MUKLE ile/ve MEDÂR-ÜL-AYN ile/ve ...

RÂFİ'[< REF]: Gözkapağı gibi bazı örgenleri yukarı kaldırmaya yarayan kas/adale, sinir.
TARFE: Gözkapağının bir kere açılıp kapanması. )

( DÎDE, ÇEŞM ile/ve ... ile/ve MERDÜM, MERDÜME, BÎNEK, DÎDE ile/ve ... ile/ve BÂM-I ÇEŞM[üstteki], BERG-İ ÇEŞM[BERG: Yaprak.]

BÂDÂM: Sevgilinin bademi andıran gözü. | Badem. )

( EYE vs./and EYE BALL vs./and PUPIL/APPLE OF THE EYE vs./and ORBIT/EYE HOLE vs./and EYE LID )


- GÖZ ile/ve GÖZDEKİ ANLAM VE DERİNLİK


- GÖZ ile/||/<> GÖZE

( Suyun çıktığı yer, kaynak. İLE/||/<> Gözlü, pınar, çeşme. | İlkbaharda çıkıp yazın kaybolan su. | Örme, örgü, yama. | Süzgeç. | Hücre. )


- GÖZ GÖZLÜK


- GÖZALTI/GÖZETİM/NEZÂRET[Ar.] ile GÖZ ALTI

( Birinin, güvenlik güçleri tarafından belirli bir yerde ve belirli bir süre alıkonulması. | Denetleme. İLE Yüzde gözlerin hemen altında bulunan bölüm. )


- GÖZDEN ÇIKARMAK ile/değil/yerine GÖZDEN KAÇIRMAK


- GÖZDEN GEÇİRMEK ile/ve/||/<> GÖZLEMLEMEK


- GÖZDEN IRAK OLAN, GÖNÜLDEN IRAK OLUR
ile/ve/değil/yerine
GÖNÜLE GİREN, GÖZDEN UZAK OLSA NE OLUR


- GÖZE ALMAK değil GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK


- GÖZE BATMA ile/değil/yerine GÖZE ÇARPMA


- GÖZE DUVARI ile GÖZE ZAR

( Bitki gözelerinde bulunan ve gözeyi koruyan sert tabakadır. İLE Tüm gözelerde bulunan ve gözeyi çevreleyen esnek tabakadır. )


- MAKİNE ÖĞRENMESİ:
GÖZETİMSİZ ile/ve/değil/||/<>/< GÖZETİMLİ


- GÖZETMEK ile GÖZETLEMEK


- GÖZLEMEK ile GÖZETLEMEK/DİKİZLEMEK

( Araştırma, takip. İLE Habersiz, gizlice izleme. "Röntgencilik". )

( Olumlu, doğru. İLE Olumsuz, yanlış. )


- GÖZLEMEK ile/değil GÖZLEMLEMEK


- GÖZLENEBİLİYOR değil GÖZLEMLENEBİLİYOR


- GÖZLERİM "YAŞLANDI" değil GÖZLERİM "YAŞARDI"


- GÖZLEYEN ile/değil GÖZLEMLEYEN


- GÖZLÜK ...:
GİYMEK değil TAKMAK


- GÖZTEPE ile/ve GÖZ TEPE

( Kadıköy, Çifte Havuzlar'dan sonraki semt. İLE/VE Kanlıca'nın 4 km. doğusunda bulunan bir tepe ve su. )


- GÖZÜKMEK/GÖRÜKMEK değil GÖRÜNMEK


- GÖZÜKÜYOR/GÖZÜKTÜ değil GÖRÜNÜYOR/GÖRÜNDÜ


- GÖZÜN AKLI ile/ve GÖZÜN HAKKI


- GÖZÜN GÖRMEYİP GÖNLÜN KATLANMASI
ile/ve/||/<>
GÖZDEN UZAK/IRAK, GÖNÜLDEN UZAK/IRAK


- GÖZÜNÜ:
"SEVİM" değil SEVEYİM


- GÖZÜTOK/LUK ile GÖZÜKARA/LIK


- GÖZYAŞI BEZİ YANGISI(İLTİHABI) ile/ve GÖZYAŞI KESESİ YANGISI(İLTİHABI) ile/ve İRİS TABAKASININ YANGISI

( DAKRİYOADENİT ile/ve DAKRİYOSİSTİT ile/ve İRİTİS )


- GÜDMEK değil/yerine GÖZETMEK

( RÂİNE değil/yerine UNZURNA )


- GÜLE GÜLE ile/değil/yerine GÖRÜŞMEK ÜZERE

( Ayrılıkta. İLE Buluşmada/uyuşmada. )


- GÜLMEK :) ile/ve/||/<>/>/< GÖZLERİNİN İÇİNİN GÜLMESİ :)


- GURU ile/ve/||/<>/< GORAS

( Spiritüel öğretmen, rehber. Yol gösterici. [Tasavvuf'ta: MÜRŞÎD] )


- GÜVERCİN ile GÖÇMEN GÜVERCİN

( ... İLE Ne yazık ki, soyu tükenmiştir. :( )

( ... cum ECTOPISTES MIGRATORIUS )


- GÜZEL = GÖZ-EL = BEAUTIFUL[İng.] = BEAU[Fr.] = SCHÖN[Alm.] = KALOS[Yun.] = HERMESO/SA, BELLO[İsp.]


- HÂDİSE ile/ve GÖSTERGE


- HAKİKİ CEVHER ile/ve GÖRELİ CEVHER

( Tanrı. İLE/VE Yaratılanlar. )

( Descartes! )


- HAKK:
GÖRDÜĞÜMÜZ değil GÖRDÜKLERİMİZDE YANSIR(TECELLÎ EDER)


- HALAT ile GOMBA

( Hasır halat. )


- HALAT'LARDA:
BRAGA/MARSPET/PATRISA ile/ve GOMANA ile/ve KANDİLİSA ile/ve İSTRUMAÇA ile/ve VARAGELE ile/ve YOMA

( Gemilerde kullanılan halat. İLE/VE Gemi demirinin bağlı olduğu halat. İLE/VE Gemideki serenleri kaldırmaya yarayan halat. İLE/VE Birbirine takılmış halat. İLE/VE Bir şeyi bir yerden başka bir yere çekmek için kullanılan halat. İLE/VE 3-4 kat kol bükülmüş halat. )


- HAM ile GÖK


- HAŞMET[Ar.] yerine GÖRKEM


- HAVA/CI/LIK değil/yerine/= GÖĞEY/Cİ/LİK


- HAVAÎ değil/yerine/= GÖĞELİ


- HAVALANDIRMAK değil/yerine/= GÖĞELTMEK


- HAVALANMAK değil/yerine/= GÖĞELMEK


- HAVALI ile/ve/<>/değil/yerine GÖSTERİŞLİ


- HEDEF ile/değil GÖZLEĞİ

( ... İLE/DEĞİL Gözetleme yeri. | Dağların yüksek yerlerinde, nişan almak için ağaç ya da taştan yapılan belirli yer. )


- HERDER ve/||/<>/> GOETHE ve/||/<>/> SCHILLER

( 25 Ağustos 1744 - 18 Aralık 1803 VE/||/<>/> 28 Ağustos 1749 - 22 Mart 1832 VE/||/<>/> 10 Kasım 1759 - 09 Mayıs 1805 )


- HESAP ile/ve GÖZLEM

( TO THINK vs./and OBSERVATION )


- HEYELAN[Ar.][HEYALAN değil!] değil/yerine/= GÖÇÜ/KAYŞA

( Toprak kayması. )


- HİCRET[Ar. < HECR] değil/yerine/= GÖÇ

( Göç. | Hz. Peygamber'in, Mekke'den, Medine'ye göç etmesi.[İslâm tarihinin/takviminin başı][Hicret-i Nebeviye] )


- HİPOFİZ BEZİ ile KALKANBEZİ/TİROİD BEZİ ile PARATİROİD BEZİ ile LENF BEZİ ile BÖBREK ÜSTÜ BEZİ ile PANKREAS BEZİ ile EŞEYSEL BEZ ile İÇ SALGI BEZLERİ ile GASTRİT SUYU BEZİ ile GÖĞÜS KEMİĞİ ARKASINDA BULUNAN İÇSALGI BEZİ/TİMUS

( PITUITARY GLAND vs. THYROID GLAND vs. PARATHYROID GLAND vs. ADENOID (GLAND) vs. ADRENAL (GLAND) vs. PANCREATIC GLAND vs. GONADIAL GLAND vs. ENDOCRINE GLANDS vs. PEPTIC GLAND vs. THYMUS )


- HIYAR yerine GÖĞEN YEMİŞİ


- HİZMET ve/||/<>/< GÖNÜLLÜLÜK

( SERVICE and/||/<>/< VOLITIONAL )


- HİZMETNİŞİN değil/yerine/= GÖREV ALAN, HİZMET EDEN, HİZMET EDENLERDEN


- HÜCRE[Ar.]/CELL[İng.] değil/yerine/= GÖZE


- HÜCRE/BEYİN/ZİHİN ile/ve/||/<>/> GÖVDE


- HÜCRE/VÎ değil/yerine/= GÖZE/CİL


- HZ. MUHAMMED'E SEVDİRİLMİŞ OLANLAR["SEVDİKLERİ" olarak değil!]:
KOKU ve/||/<>/> DİŞİL(KADIN) ve/||/<>/> (GÖZÜMÜN NURU) NAMAZ


- İBRE değil/yerine/= GÖSTERGE/İĞNE


- İÇİÇE/LİK ile/ve/> GÖRELİ/LİK

( NESTED/NESS vs./and/> RELATIVITY )


- İÇİM 3.5 ATIYOR değil GÖTÜM 3.5 ATIYOR


- İÇİNDE OLMAK ile/ve GÖMÜLÜ OLMAK

( TO BE IN IT vs./and TO BE EMBEDED )


- İÇTİHAT, İÇTİHÂD değil/yerine/= GÖRÜŞ; ANLAYIŞ/KAVRAYIŞ

( Görüş, özel görüş, anlayış, kavrayış. | Yasada ya da örf ve âdet tüzesinde uygulanacak kuralın açıkça ve ikirciksiz olarak bulunmadığı konularda, yargıcın ya da tüzecinin düşüncelerinden doğan sonuç. )


- İDDİA ile/ve/değil/yerine GÖRÜŞ

( [not] CLAIM vs./and/but OPINION
OPINION instead of CLAIM )


- İHMAL ile GÖZARDI

( NEGLIGENCE vs. TO IGNORE )


- İHTİŞÂM değil/yerine/= GÖRKEM/GÖZALICILIK


- II. ANALİTİK ve/+ GÖRSELLİK[Cetvel, pergel vb.]


- İKİYÜZLÜLÜK ile/ve/>/değil/yerine GÖSTERİŞ BUDALALIĞI


- İLİŞKİ ile/ve GÖRELİLİK/İZÂFET

( RELATION vs./and RELATIVITY )


- İLÜSTRASYON[İng. < ILLUSTRATION] ile GÖRSELLEŞTİRME

( Resimlerle süsleme. )


- İLÜZYON değil/yerine GÖZBAĞI


- İMAJ/IMAGE[İng.] değil/yerine/= GÖRÜNTÜ | İMGE


- İMAM ile/ve GÖZETİLEN KALP


- İNİSİYATİF ile/ve/<> GÖNÜLLÜLÜK

( Hem bireysellikte, hem/ve de toplumsallıkta. )


- İNŞAAT:
"KABA" ile/ve/değil/||/<>/< GÖRÜNEN


- İNSAN GENOMU ile GÖZE KLONLAMA

( İnsanın tüm genetik bilgisinin haritası. İLE Gözelerin genetik olarak kopyalanması süreci. )


- İNSAN[Ar.]/ZÂT[Ar.] =/||/<>/< GÖZBEBEĞİ


- İNSANDA:
BAKTERİ SAYISI ile GÖZE(HÜCRE) SAYISI

( 40 milyon. İLE 30 milyon. )


- İNSANIN "DOĞASI" değil İNSANIN YAPISI(ya da GÖVDE/BEDEN/BİREYİN GÖVDESİ/DOĞA)


- İNSAN/KİŞİ ve/<> GÖRÜNMEYEN VAROLAN


- INSIDANS/INCIDENCE[İng.] değil/yerine/= GÖRÜLME SIKLIĞI


- INSPEKSİYON/INSPECTION[İng.] değil/yerine/= GÖZLE İZLEME


- INTERSELÜLER/INTERCELLULAR[İng.] değil/yerine/= GÖZELERARASI


- İNTİKAM ALMAK" ile/değil/yerine/>< GÖNÜL ALMAK


- İNTRAKORPOREYAL/İNTRACORPOREAL[İng.] değil/yerine/= GÖVDE İÇİ


- IRMAK ile/ve GÖL ile/ve DENİZ ile/ve ANADENİZ/OKYANUS

( OKYANUS: BAHR-İ MUHİT/LEBLÂYE[KARA VE YEŞİL DENİZ] )

( ÂB-I REVÂN: Akarsu, ırmak. )

( KOKYTOS ve STYKS, yeraltı ırmaklarıdır. )

( En uzun ırmaklar:
Nil (Afrika) - 6,690
Amazon (Güney/South Amerika) - 6,570
Mississippi (Missouri) (ABD/US) - 6,212
Yangtze (Çin/China) - 5,520
Irtysh (Rusya/Russia) - 5,410
Hwang Ho (Çin/China) - 4,672
Congo (Afrika) - 4,667
Amur (Asya/Asia) - 4,509
Lena (Rusya/Russia) - 4,296
Mackenzie (Kanada/Canada) - 4,241 )

( ŞEH-RÛD ile/ve İSTEL ile/ve DERYÂ ile/ve ... )

( NEHİR[çoğ. ENHÂR] ile/ve BUHAYRA ile/ve BAHR[çoğ. BİHÂR] ile/ve UMMÂN/UKYÂNUS )


- [ne yazık ki]
İRTİKÂB ile/ve/||/<> RÜŞVET ile/ve/||/<> ZİMMET ile/ve/||/<> GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA

( [TCK md.] 250 ile/ve/||/<> 252 ile/ve/||/<> 247 İLE/VE/||/<> 257 )

( Kamu görevlisinin (memur, bilirkişi vb.), icra ettiği kamu görevinin kendine sağladığı nüfûzu kötüye kullanarak, muhatap olduğu kişilerden yarar sağlamaya ya da bu kişileri yarar sağlama yönünde vaatte bulunmaya yönlendirmesi ile oluşur. Kamu görevlisinin tek taraflı olarak mağdurun irâdesini etkilemesi sonucunda işlenen bir suçtur. Seçimlik hareketli bir suç olup kamu yönetiminin güvenilirliğine ve işleyişine karşı suçlar arasındadır. [ “Özgü suç” olarak kabul edilen suçlardandır.][İrtikap suçunun edimcisi, kamu görevlisidir. Kamu görevlisi dışındaki kişilerin irtikap suçu işlemesi olanaklı değildir. Kamu görevlisi olmayan kişiler, suça katıldıklarında, irtikap suçuna yardım etme ya da azmettirme gibi katılım vargıları gereği yargılanabilirler.]

İLE/VE/||/<>

Görevinin gereği olan bir işi yapması ya da yapmaması için doğrudan ya da aracılarla bir kamu görevlisine ya da başka bir kişiye çıkar sağlanması.[Dört yıldan on iki yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaktadır.]

İLE/VE/||/<>

Üstünde olan şey. | Kurum ve kuruluşlarda çalışanlara ya da para işleri ile uğraşan görevliye imza karşılığı teslim edilen para ya da eşya. | Birinin, yasal olmayan yollardan üzerine geçirip ödemeye zorunlu olduğu para. | Bir ticaret kuruluşunun borçlarının tümü.

İLE/VE/||/<>

Kamu görevlisinin görevlerinin gereklerine aykırı hareket etmesiyle oluşan genel bir suçtur. )


- IŞIK HIZI:
[ne] KAYNAĞA ne de GÖZLEMCİYE [BAĞLIDIR]

( c = 1/ε0μ0 = 3 x 10üzeri8 m/s )


- İŞLEV ile/ve GÖRÜNÜŞ

( FUNCTION vs./and APPEARANCE )


- İŞTE:
"GÖNÜL EĞLENDİRMEK" ile/ve/değil/yerine/||/></< GÖNÜLLÜLÜK


- İSTEKSİZ/LİK ile GÖNÜLSÜZ/LÜK

( ... İLE %51 isteksizlik ya da isteyip istemediği belirli olmama. )


- İYİ = HAYIR = GOOD[İng.] = BIEN[Fr.] = GUT[Alm.] = BONUS[Lat.] = AGATHOS[Yun.] = BUENO/NA[İsp.]


- İYİLİĞİN KOŞULLARI:
HIZLI(EN KISA SÜREDE) OLMALI ile/ve/||/<>/> GİZLİ OLMALI ile/ve/||/<>/> GÖZDE BÜYÜTÜLMEMELİ ile/ve/||/<>/> SÜREKLİ OLMALI ile/ve/||/<>/> YERİNİ BULMALI


- İZ ve/<> GÖZ

( Tarlada izi olmayanın, hasatta gözü ol(a)maz. )


- İZÂFÎ yerine GÖRELİ


- İZİN VERMEK ile "GÖZ YUMMAK"


- İZİN VERMEK ile/ve GÖZ YUMMAK


- KABUL ETMEK ile/ve/değil/yerine "GÖZE ALMAK"


- KALIN BAĞIRSAK ile/ve/>/> GÖDEN[< GÖD/GÖT]/REKTUM

( ... İLE/VE/> Kalınbağırsağın son bölümü. )

( MAYASIL/BÂSÛR[Ar.]/HEMAROİD/HÉMORROÏDES[Fr.]: Kalın bağırsakta ve makadın etrafındaki siyah kan damarlarının şişmesinden ve bazen yangılanmasından dolayı, makadın içinde ve dışında oluşan memeler yüzünden, makattan, kan ya da cerahat gelmesi. )


- KALP GÖZÜ(FUAD, BASİRET) ile/ve GÖZ

( ... İLE/VE Can alıp, veren. [Azrail] )

( Göz açık olmalı, aklını bulunduğu yere almalı. )


- KALP ile/ve GÖNÜL


- KALP değil/yerine/= GÖNÜL/YÜREK


- KAMPİMETRİ/CAMPİMETRY[İng.] değil/yerine/= GÖRME ALAN ÖLÇÜMÜ


- KANDIRMAK ile/ve/değil "GÖZÜNÜ BOYAMAK"


- KANIT/LAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖSTERGE/LER


- KANSER/SİN/İZ değil/yerine (GÖVDENİZDE) BİR TÜMÖR VAR


- KANT'TA, TEMEL AYRIMLAR:
A PRIORI | A POSTERIORI ile/ve/||/<> TEZÂHÜR | KENDİNDE ŞEY ile/ve/||/<> GÖRÜ | KAVRAM

( ... und ERSCHEINUNG | DING AN SICH und ANSCHAUUNG | BEGRIFF )


- KAPLUMBAĞA ile GÖKKUŞAĞI KAPLUMBAĞASI

( ... ile )

( ... vs. RAINBOW TURTLE )


- KAPLUMBAĞA ve/||/<> GORİL ve/||/<> FİL

( [karadaki] En yaşlı. VE/||/<> En güçlü. VE/||/<> En büyük. )


- KARAKURUM:
HUNLAR ile/ve GÖKTÜRKLER ile/ve MOĞOLLAR

( Karakurum, tarihin en geniş topraklara sahip üç imparatorluğunun merkezi olmak üzere, bomboş bir arazinin ortasında kurulmuş ve Hunlar'a, Göktürkler'e ve Moğollar'a başkentlik etmiştir. )


- KARANLIK ile/değil GÖLGE

( ... İLE/DEĞİL Göreli karanlık. )


- KARIN ile GÖBEK

( BECRÂ'[Ar.]: Göbeği çıkık [kadın]. | Yüksek [yer, tepe]. )

( ... ile SÜRRE, SÜRR[: Yeni doğmuş bebeğin kesilmiş göbeği.], CE'BE[: Göbek bölgesi.] )

( ... ile NÂH, NÂF )

( ABDOMEN/PAUNCH vs. NAVEL )


- KARŞILAMAK ile GÖĞÜSLEMEK


- KARŞILAŞMAK ile GÖRÜŞMEK


- KARŞILIKSIZ HİZMET ile/ve/<> GÖNÜLLÜ HİZMETÇİLİK


- KAVRAM ve/||/<> GÖRÜSEL KARŞILIK


- KAYIK ile GONDOL

( ... İLE Venedik'te, kanal içinde, kişileri taşıyan, uzun, süslü, romantizmin simgelerinden biri olmuş kayık. )


- KEÇİ ile/ve GORAL

( ... İLE/VE Keçiye benzer bir memeli. )


- KENDİNİ BİLMEK ve/> GÖZYAŞINI SİLMEK

( Kişi, kendini bilmekte/bilmekle doyuma ulaşır. )


- KESTANE ile GÖLKESTANESİ

( ... İLE Meyvesi kestane gibi yenilen ve suda yetişen bir bitki. )

( ... cum TRAPA NATANS )


- KİNÂYE ile "GÖNDERME"


- KIRMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> GÖNÜL ALMAYI (DA) BİLMEK

( Herkesin yapabildiği/yapabileceği. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Bazılarının yapabildiği/yapabileceği. )


- KİŞİ ve/= GÖNÜL

( GÖNÜL BİRDİR!
["Benim gönlüm"/"Senin gönlün"ü olmaz!] )

( HUMAN and/= HEART )


- KİŞİLERE/İ:
[ne] DARILACAK KADAR GÜVENMEK ile/ve/ne de/||/<> GÖNÜL KOYACAK KADAR SEVMEK


- KİŞİNİN BAKIŞINDA:
GÖRÜNEN ile/ve/||/<> KENDİ ile/ve/||/<> GÖRÜNMEYEN


- KIZILGERDAN = | NAR BÜLBÜLÜ = KINALI = GÖĞSÜ KINALI |[yerel]


- KÖK ve/<> GÖK


- KOLAPS/COLLAPSE[İng.] değil/yerine/= GÖÇME | ÇÖKME | SÖNME


- KÖLE ile/değil/yerine GÖNÜLLÜ "KÖLE"


- KONFOR[İng. < COMFORT] değil/yerine/= GÖNENCE


- KONJESTİF/CONGESTIVE[İng.] değil/yerine/= GÖLLENDİRICİ


- KONJESTİYON/CONGESTION[İng.] değil/yerine/= GÖLLENME


- KONJONKTİVİTE değil/yerine/= GÖZ YANGISI


- KONSANTRASYON/CONCENTRATION[İng.] değil/yerine/= GÖZEÇLENME/YOĞUNLAŞMA/DERİŞİM


- KONTRAST MADDE/CONTRAST MEDIA[İng.] değil/yerine/= GÖRÜNTÜVERİR NESNE


- KÖPEK ile/ve/<> GÖBELEZ

( .... İLE/VE/<> Köpek yavrusu. )


- KÖPEKBALIĞI ile GOBLİN KÖPEKBALIĞI

( ... İLE http://www.youtube.com/watch?v=GjRSlnJ1rA4 )

( ... ile )


- KÖR" ile "GÖREN"

( Köre renk, sağıra ahenk olmaz! )


- KORKMAK ile "GÖTÜN 3.5 ATMASI"


- KORPOREL/CORPOREAL[İng.] değil/yerine/= GÖVDESEL


- KORPUS/BODY, CORPUS[İng.] değil/yerine/= GÖVDE | CİSİM


- KORUMAK ile/ve GÖZETMEK


- KÖTÜ BAKIŞ(NAZAR) ile/değil/yerine GÖZLEMLEYİCİ BAKIŞ

( Yiğidi mezara, deveyi kazana götürür. İLE/DEĞİL/YERİNE ... )


- KOVBOY[İng. < COWBOY] ile/ve GOŞO

( Amerika'da. İLE/VE Güney Amerika'da. )


- KUM ile GÖKKUMU

( ... İLE Göktaşlarında görülen, küresel tanecikler. )


- KUMAŞ ile GOBLEN[Fr.]

( ... İLE Kanaviçe ya da telleri sayılabilecek türde kumaş üzerine renkli iplikle yapılan özel bir işletme. | Özel iğneler kullanılarak bir kumaş üzerine renkli ipliklerin işlenmesi ile resim oluşturma sanatı ya da bu şekilde oluşturulan sanat yapıtına verilen ad. | Bu tür işlenmiş kumaş. )


- KURAM ile/ve/< GÖZLEM

( THEORY vs./and/< OBSERVATION )


- KUŞKUCULUK ile/değil/yerine GÖRELİLİK


- KUSURA BAKMA(MA)K ile/ve GÖNÜL KOYMA(MA)K


- KUYRUK SALLAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖZ KIRPMAK


- KUZGUN ile GÖKKUZGUN

( ... İLE Gökkuzgunumsular takımının, gökkuzgungiller ailesinden, başı, kanatları mavi, boynu ve karnı yeşil göçücü kuş. )

( ... cum CORACIAS GARRULUS )


- LAYİHA değil/yerine/= GÖRÜŞÇE


- LENF DOKUSU ile/ve YAĞ DOKUSU ile/ve KEMİK DOKUSU ile/ve KIKIRDAK DOKUSU ile/ve GÖZENEKLİ DOKU ile/ve DESTEK, BAĞ DOKUSU ile/ve EPİTEL DOKU ile/ve KAS DOKUSU ile/ve SİNİR DOKUSU

( ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> Göze sayısı az, göze arası nesnesi çok ve genellikle öteki dokuları birbirine bağlayarak destek görevi yapan doku. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... )

( ADENIT TISSUE vs./and ADIPOSE (FATTY) TISSUE vs./and BONY TISSUE vs./and CARTILAGE TISSUE vs./and CELLULAR TISSUE vs./and CONNECTIVE TISSUE vs./and EPITHELIAL TISSUE vs./and MUSCULAR TISSUE vs./and NERVOUS TISSUE )


- LİNYİT değil/yerine/= GÖYNÜK


- MANİFESTASYON/MANIFESTATION[İng.] değil/yerine/= GÖRÜNÜR BELİRTİ-BULGU


- MANZARA değil/yerine/= GÖRÜNÜM/GÖREY


- MARUL ile/<> KIVIRCIK ile/<> GÖBEK ile/<> LOLOROSSO ile/<> ÇİN MARULU


- MATRİKS/MATRIX[İng.] değil/yerine/= GÖZELER ARASI DOLGU


- MAVİ[Ar.] değil/yerine/= GÖK, GÖKÇE


- MAVİ değil/yerine/= GÖKÇE


- MAVİMTIRAK değil/yerine/= GÖKÇEMSİ/GÖKÇEMTIRAK/GÖKÇÜL/GÖKŞİN


- MEDİYASTİN[Fr.] değil/yerine/= GÖĞÜS

( Göğsün, yanlardan akciğerle, önden göğüs kemiği, arkadan omurga ile sınırlanan orta bölgesi. )


- MESAME[Ar. çoğ. MESAMAT] değil/yerine/= GÖZENEK/LER


- METFUN[Ar.] değil/yerine/= GÖMÜLÜ

( Gömülmüş olan. )


- MİNİMAL KENDİLİK'TE:
GÖVDE BAĞIMLI ile GÖVDE BAĞIMSIZ

( [MİNİMAL KENDİLİK: Deneyimlerin, "anlık" ve "aracısız" öznesi olan kendilik.]

Yeni doğan bebekler, gövdeleriyle ilişkili olarak minimal öz farkındalık sergiliyor. Çevrelerindekilerin mimiklerini, istemli bir biçimde taklit edebiliyor.

İLE

Yetişkinler, olgusal bir biçimde iç gözlem yoluyla kendiliklerini deneyimlerinin öznesi olarak deneyimleyebiliyor ve kavramsallaştırabiliyor. )


- MİNTAN[Fars. < NİMTEN: Yarım gövde.] değil/yerine/= GÖMLEK


- MODELİ ELE ALAN DÜZEN ile/ve GÖZLEMİ ELE ALAN DÜZEN

( THE SYSTEM WHICH CONSIDERS THE MODEL vs./and THE SYSTEM WHICH CONSIDERS THE OBSERVATION )


- MOR ile GÖĞEM

( ... İLE Yeşile çalar mor. )


- MOR[Yun.] değil/yerine/= GÖĞEZ/GÜVEZ


- MSP ile/ve/|| IBM NEXT-GEN ile/ve/|| GOOGLE AMBASSADOR

( Microsoft Student Partner. İLE/VE/|| IBM Next Generation. İLE/VE/|| Google Ambassador. )

( Kurumların, öğrenci temsilcilerinin yararlandıkları, uluslararası sistem, ağ ve program. )


- MUAYENE(DE):
GÖSTEREN ve/|| GÖZLEYEN


- MUHÂCİR[Ar. < HİCRET] değil/yerine/= GÖÇMEN

( Göçmen, göç eden. | Bir ülkeden kalkıp, bir başka ülkede yerleşen. )


- MUHTEŞEM[Ar.] değil/yerine/= GÖRKEMLİ/GÖSTERİŞLİ


- MÜREFFEH değil/yerine/= GÖNENÇLİ


- MÜŞÂHEDE (ETMEK) değil/yerine/= GÖZLEM/LEMEK


- MÜŞÂHEDE[Ar. < ŞUHÛD] değil/yerine/= GÖRME | GÖZLEM


- MÜSÂMERE[Ar. < SEMR] değil/yerine/= GÖSTERİ

( Okullarda, öğrencilerin sunduğu, içeriğinde koşuk, oyun gibi gösterilerin yer aldığı eğlence. | Çoğunlukla akşam toplantısı/eğlencesi. )


- SALTIK/MUTLAK ile/ve GÖRELİLİK

( Göreli olan, mutlak kabul edildikçe, çatışma, kaçınılmazdır. )


- MUTLAK/KAPSAMLI/TAMAMEN BAĞIŞIKLIK ile GÖRELİ BAĞIŞIKLIK

( En güçlü ve geniş bağışıklık olarak kabul edilen mutlak bağışıklığa göre şüpheli, sanık ve tanık, tanıklık yaptığı sıradaki verdiği beyânı ile ilgili hiçbir suçtan kovuşturulamaz. Fakat şüpheli, sanık ve tanığın, bağışıklık kapsamında ileri sürdüğü asıl suçla bağlantılı olmayan kanıtın kullanımı olanaklıdır. Savcının, kovuşturma yapmayacağına dair hukuka aykırı vaadi, mutlak bağışıklık sunmaz. Savcı, ancak gerçeğe ulaşmak için önem taşıyan durumlarda, bağışıklık tanınması konusunda mahkemeye öneride bulunabilir. Ayrıca, kişiye, mutlak bağışıklık tanınmışsa, savcı, bir sonraki ceza davasında kullandığı kanıtın, hukuka uygun ve bağışıklık ile elde edilen tanıklıktan bağımsız olduğunu kanıtlamak zorundadır. İLE Sadece, bağışıklık sağlanması yoluyla elde edilen beyân ve bu beyân aracılığıyla elde edilen kanıtlar, sanığın, bu suçlardan dolayı takip eden kovuşturmasında kullanılamaz. )


- MUVAZZAF[Ar.] değil/yerine/= GÖREVLİ

( Bir görev ve hizmetle yükümlü olan kişi. | Silahlı Kuvvetler'de çalışan, meslekten subay ve astsubaylarla, askerlik hizmetini yapan erler. )


- MUVAZZAF değil/yerine/= GÖREVLİ


- MÜZAKERE (ETMEK) değil/yerine/= GÖRÜŞLEŞME/K


- NAZARAN/KIYASLA değil/yerine/= GÖRE/ORANLA


- NEDENİNİ GÖRÜP:
GÖZARDI EDEN / KAYITSIZ KALAN(LARDAN OLMAK) ile/değil/yerine GÖRDÜKLERİNDEN HOŞLANMAYANLARDAN OLMAK


- NEFS/KAN ve/> GÖNÜL

( ... VE/> Nefsin imana gelmiş hali. )


- NEM ile GÖNEN

( ... İLE Ekilecek toprağın sulandırılması. | Nem, rutubet. | Nemli toprak. )


- NESNELLİKTE:
ÖLÇÜLEBİLİR/LİK ile/ve/||/<> KESTİRİLEBİLİR/LİK ile/ve/||/<> GÖZLEMLENEBİLİR/LİK


- NEZÂRET MAKAMI değil/yerine/= GÖZETİM KATI/GÖZETİM ORUNU


- NEZÂRET değil/yerine/= GÖZALTI/GÖZETİM


- NEZÂRETHANE/NEZÂRET değil/yerine/= GÖZALTI YERİ/GÖZETKE


- [ne yazık ki]
NİCELİK EGEMENLİĞİ ile/ve/<> DEĞERSİZLİK ile/ve/<> GÖRELİLİK


- NİGÂH-BÂN değil/yerine/= GÖZCÜ, BEKÇİ


- ..., ...'NIN:
"GÖSTERİSİ" değil GÖSTERGESİ


- NİSPET ile GÖRE

( RATIO vs. ACCORDING TO )


- NİSPET ile GÖRELİLİK/İZÂFET

( Bir değişkenin bir sabite oranı. İLE İki değişkenin birbirine bağlı oranı. )

( Birinin değişkenliğinde. İLE İkisinin de değişkenliğinde. )

( RATIO vs. RELATIVITY )


- NOKTA-İ NAZAR değil/yerine/= GÖRÜŞ/BAKIŞ AÇISI


- NÖRON/LAR ile/ve/<> GÖKADA/LAR


- NÜMAYİŞ değil/yerine/= GÖSTERİ


- NÜMÂYİŞ[Fars.] değil/yerine/= GÖSTERİŞ


- NÜMUNE[Fars.]/MOSTRALIK[İt.] değil/yerine/= GÖSTERMELİK

( Göstermelik. | Kötü ya da yersiz davranışlarıyla göze batan kişi. )


- NUN HARFİNİN:
GÖRÜNEN ANLAMLARI ile/ve/||/<> GÖRÜNMEYEN ANLAMLARI


- OBSERVER BİAS değil/yerine/= GÖZLEMCİ YANLILIĞI


- OBZERVASYON/OBSERVATION[İng.] değil/yerine/= GÖZLEM


- OCT/OKT/OPTİK KOHERENS TOMOGRAFİ OPTIC COHERENCE TOMOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= GÖRME EŞEVRELİ KESITÇEKİM


- OR/ODDS RATIO[İng.] değil/yerine/= GÖRELİ ORAN


- ÖDEV ile/ve/||/<> GÖREV


- ODYOVİZÜEL değil/yerine/= GÖRSELİŞİTSEL


- OFTALMİK/OPHTHALMIC[İng.] değil/yerine/= GÖZ (İLİŞKİLİ)


- OFTALMOLOG değil/yerine/= GÖZBİLİMCİ


- OFTALMOLOJİ/K değil/yerine/= GÖZBİLİM/SEL


- OFTALMOSKOP/OPHTALMOSCOPE[İng.] değil/yerine/= GÖZ İÇİ GÖRECİ


- [ÖĞRENİYORUZ/ANLIYORUZ]
OKUDUĞUMUZU ile/ve/<> DUYDUĞUMUZU ile/ve/<>
GÖRDÜĞÜMÜZÜ ile/ve/<>
HEM DUYUP, HEM GÖRDÜĞÜMÜZÜ ile/ve/<>
TARTIŞTIĞIMIZI ile/ve/<> DENEYİMLEDİĞİMİZİ ile/ve/<>
ANLATTIĞIMIZI/ÖĞRETTİĞİMİZİ

( %10 ile/ve/<> %20 ile/ve/<> %30 ile/ve/<> %50 ile/ve/<> %70 ile/ve/<> %80 ile/ve/<> %95 )

( [WE LEARN, WHAT WE]:
READ vs./and/<> HEAR vs./and/<> SEE vs./and/<> SEE & HEAR vs./and/<> DISCUSS vs./and/<> EXPERIENCE vs./and/<> TEACH )


- ÖĞRETMEK ile/ve/<>/değil/yerine GÖSTERMEK

( [not] TO TEACH vs./and/<>/but TO SHOW
TO SHOW instead of TO TEACH )


- ÖKLİD GEOMETRİSİ:
YER/DÜNYA İÇİN değil GÖK İÇİN


- OKÜLER değil/yerine/= GÖZLEÇ


- OLDUĞUN GİBİ GÖRÜNMEK/KONUŞMAK ile/ve/<> GÖRÜNDÜĞÜN/KONUŞTUĞUN GİBİ OLMAK

( Kendinizi olduğunuz gibi bilmek için tüm fikirlerden vazgeçiniz. )

( TO VISUALIZE LIKE HOW/WHAT YOU ARE vs./and/<> TO BE LIKE HOW/WHAT YOU ARE
To know yourself as you are, give up all ideas. )


- OLGU ile/ve/değil/<> GÖRÜNÜŞ


- ÖLÜM KORKUSU < GÖVDE ZANNI


- ÖLÜM ile/ve GÖMÜT/SİN OBRUĞU/MEZAR/MAKBER/E / MERKAD/MERKAT/METFEN[Ar.], GÛR[Fars.], MAŞATLIK[Yahudi mezarlığı], DARÎH/ZARÎH[Ar.]/NEKROPOL[Yun.]

( Ölüler kokmasın diye, derin çukurlara gömülür. Ölçünün olmadığı dönemlerde bu çukurların derinliğini "mezarı kazanın beline kadar" diyerek ölçüye vurmuşlardır. Bu, "bele kadar" ölçüsü, eril gövdeler içindir. Dişil gövdeler daha yağlı olduklarından, onların mezarlarını, "mezarı kazanın göğsüne kadar" diyerek tarif etmişlerdir. )

( Yakının ölümünü kabul aşamaları: Reddediş > Öfke > Uyum > Üzüntü > Kabul )


- OLUMSUZLUĞU/SORUNU/ÇÖZÜMÜ:
HESABA KATMAMIŞ OLMAK ile/ve/değil/||/<>/>/< GÖZE ALMIŞ OLMAK


- ÖNEMSİZ/LİK ile GÖZDEN DÜŞ(ÜR)ME


- OPTİK/OPTIC[İng.] değil/yerine/= GÖZ YA DA GÖRME (İLİŞKİLİ)


- OPTİK değil/yerine/= GÖRCÜL/IŞIKBİLİM


- ORAN/TI/LI/LIK / NİSBÎ ile/ve/<> GÖRELİ/LİK / İZÂFİYET

( PROPORTION vs./and/<> RELATIVITY )


- ÖRGÜ ve/||/<>/> GÖRGÜ


- ORMAN TAVUĞU ile GÖLGELİ ORMAN TAVUĞU

( )


- ÖRTBAS ETMEK ile KORUMAK ile BASTIRMAK ile GÖZARDI ETMEK

( ... vs. TO IGNORE )


- ÖRTÜLÜ ile/ve/<> GÖRÜNMEYEN


- ÖRÜMCEKLER ve/||/<> GÖZLERİ

( )


- ÖRÜNTÜ ile/ve/<> GÖRÜNTÜ

( PATTERN vs./and/<> APPEAR )


- OTARŞİ değil/yerine/= GÖNENÇLİK


- OTOPSİDE AÇILMASI GEREKEN BOŞLUKLAR:
BAŞ ile/ve/||/<> GÖĞÜS ile/ve/||/<> KARIN

( )


- OTOZOM/AUTOSOME[İng.] değil/yerine/= GÖVDE KROMOZOMLARI


- OTOZOMAL/AUTOSOMAL[İng.] değil/yerine/= GÖVDE KROMOZOMU (İLİŞKİLİ)


- ÖVMEK ile/ve/||/<>/>< GÖMMEK


- ÖZ ve/=/||/<>/>/< GÖZ ve/=/||/<>/>/< SÖZ

( Özü ağlamayanın, gözü ağlamaz. )

( Benzi sarı, gözleri yaş; hali bilen, dertli kar(ın)daş/arkadaş. )


- ÖZEL ile/ve/<>/hem de GÖZEL

( SPECIAL vs./and/<>/also BEAUTIFUL )


- ÖZERK GÖZE ÖLÜMÜ/OTOFAJİ ile/ve/||/<>/> GÖZE ÖLÜMÜ/APOPTOZ

( Gözenin, kendi bileşenlerini ve proteinlerini parçalayıp yeniden kullanması. İLE/VE/||/<>/> Gözenin, programlı ölümü. )


- ÖZERKLİK ve/||/=/<> GÖRELİ ÖZGÜRLÜK


- ÖZGÜVEN ile GÖRGÜSÜZLÜK

( Fazla gevşek ya da fazla özgüvenli olunmamalı. )

( HAMHALAT: Kaba saba, görgüsüz. )

( SELF CONFIDENCE vs. LACK OF MANNERS )


- [ne yazık ki]
"ÖZGÜVENLİ" CAHİL ile/ve/||/<> GÖRGÜSÜZ VARSIL ile/ve/||/<> SIMARTILMIŞ APTAL ile/ve/||/<> ÇOCUK DAVRANIŞLI "YETİŞKİN"


- ÖZLEM ve/||/<>/> GÖZLEM ve/||/<>/> SÖZLEM ve/||/<>/> EYLEM ve/||/<>/> İŞLEM ve/||/<>/> İZLEM


- PACS/PICTURE ARCHIVING AND COMMUNICATION SYSTEMS[İng.] değil/yerine/= GÖRÜNTÜ SAKLAMA/ARŞİVLEME VE İLETİŞİM DÜZENLERİ


- PARMAKLA GÖSTERMEK ile/değil/yerine GÖSTERMEK


- PAZU GÖSTERMEK" ile/değil/yerine/||/<>/>&lt;/&lt; GÖNLÜNÜN GENİŞLİĞİ


- PERGOLA[İt.] değil/yerine/= GÖLGELİK/ÇARDAK


- PERSPEKTİF değil/yerine/= GÖRÜNGE/BAKIŞ AÇISI


- PİÇ ile GÖBEL

( ... İLE Babası belirli olmayan çocuk. | Kimsesiz, başıboş çocuk. | Çocuk. | Sınırları ayırmak için tarla kenarlarında yapılan toprak tepecikler. )


- PİDE ile GÖMBE

( ... İLE Mayalı ya da mayasız, yağlı ya da yağsız olarak yapılan bir tür kül pidesi. )


- PINOSITOZ/PINOCYTOSIS[İng.] değil/yerine/= GÖZE SIVI İÇİMİ


- PIRASA ile/||/<> GÖMÜ PIRASA

( ... İLE/||/<> Katmanları daha incedir. )


- PLANETARYUM[Fr.] değil/yerine/= GÖKEVİ/GEZEGENEVİ


- POR/PORE[İng.] değil/yerine/= GÖZENEK


- POROZİTE/POROSITY[İng.] değil/yerine/= GÖZENEKLİLİK


- POSTÜR/POSTURE[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DURUŞU


- PUPILLA[İng.] değil/yerine/= GÖZBEBEĞİ


- PUŞKİN ve/||/<> GOGOL ve/||/<> GONÇAROV ve/||/<> DOSTOYEVSKİ ve/||/<> TURGENYEV ve/||/<> TOLSTOY ve/||/<> ÇEHOV ve/||/<> GORKİ ve/||/<> ZAMYATİN ve/||/<> BULGAKOV ve/||/<> PASTERNAK

( 1799 - 1837 ve/||/<> 1809 - 1852 ve/||/<> 1812 - 1891 ve/||/<> 1821 - 1881 ve/||/<> 1818 - 1883 ve/||/<> 1828 - 1910 ve/||/<> 1860 - 1904 ve/||/<> 1868 - 1936 ve/||/<> 1884 - 1937 ve/||/<> 1891 - 1940 ve/||/<> 1890 - 1960 )

( )


- RAHATSIZ OLMAK ile GOCUNMAK

( TO BE DISTURBED vs. TO TAKE OFFENCE (AT) )


- RAKİT[Ar.] değil/yerine/= GÖL

( Durgun su. )


- RASAT[Ar.] değil/yerine/= GÖZLEM


- RASATHANE/OBSERVATUVAR değil/yerine/= GÖZLEMEVİ


- REDDETMEK ile/ve/değil/yerine GÖZ ARDI ETMEK

( [not] TO DENY | REJECT vs./and/but TO IGNORE
TO IGNORE instead of TO DENY | REJECT )


- REDDİYE ile/ve/değil/||/<>/< GÖNDERME


- REFAH[Ar.] yerine GÖNENÇ

( Bolluk, rahatlık ve varlık içinde, iyi olanaklarda yaşama. )


- RENK ile/ve/||/<>/> GÖRKEM/ÂLÂYİŞ[Fars.]


- REVAÇTA[Ar.] değil/yerine/= GÖZDE/TUTULUR


- REVİZYON/REVISION[İng.] değil/yerine/= GÖZDEN GEÇİRME


- RİZOM:
KÖK değil GÖVDE


- RÖFLE ile MEÇ ile GÖLGE ile BALYAJ ile BOYA ile DİP BOYA


- RÖLATİF/RELATIVE[İng.] değil/yerine/= GÖRECELİ


- İZÂFİ[Ar.]/RÖLATİF[İng.] değil/yerine/= GÖRELİ


- RUH:
"BİLİNEMEYEN" ile/ve/değil/||/<>/< GÖRÜNEMEYEN


- RÜYET değil/yerine/= GÖRÜLÜM


- SAFİR değil/yerine/= GÖKÇETAŞ


- SAFİR değil/yerine GÖKYAKUT

( Mavi renkli, değerli bir korindon türü. )


- SAĞDUYU = HASSE-İ SELİME = GOOD SENSE[İng.] = BON SENS[Fr.] = GESUNDER VERSTAND[Alm.]


- ŞAHAB/ŞİHÂB[Ar.]/METEOR(İT) değil/yerine/= GÖKTAŞI

( Havayuvarı içinde oluşan sıcaklık değişmeleri, yel, yıldırım, yağmur, dolu gibi olaylara verilen ad. | Akanyıldız. )


- TANIK/ŞAHİT ile/ve/değil GÖZLEMCİ


- SAKİNLEŞME:
AKILDA ve/||/<> GÖNÜLDE

( Bilgi ile. VE/||/<> Sevgi ile. )

( Elinde getiren, karnında götürür; aklında getiren, gönlünde götürür. )


- SALTIK GÖRÜNÜŞLER ile/değil GÖRÜNÜŞLERİN SALTIK İLKESİ

( [not] ABSOLUTE APPEARANCES vs./but ABSOLUTE PRINCIPLE OF THE APPEARANCES )


- SAMANYOLU/SAMANUĞRUSU/HACILARYOLU/KEHKEŞAN[Fars.] değil/yerine GÖKYOLU

( Açık gecelerde, gökyüzünde boydan boya görülen, uzun, yıldız kümesi. )


- SARIŞIN ile GÖKMEN

( ... İLE Mavi gözlü sarışın. )


- ŞAŞAA değil/yerine/= GÖRKEM | PARILTI, PARLAKLIK


- ŞAŞKINLIK ile "GÖT OLMAK"


- ŞATAFAT değil/yerine/= GÖRKEM


- SATMAK ile GÖTÜRÜ SATMA

( ... ile MÜCÂZEFE )


- SAYGINLIK/PRESTİJ[Fr.,İng. < PRESTIGE] ile GÖSTERİŞ

( ... ile NÜMÂYİŞ )

( ... ile AFİLİ[Gösterişli, çalımlı.] )


- SAYTEYŞIN değil/yerine/= GÖNDERİ


- SCHILLER ve/||/<> GOTTFRIED KÖRNER İLE KALLIAS (GÜZELLİK ÜZERİNE)


- SEBZE/SEBZEVAT/ZERZEVAT değil/yerine/= GÖVERİ/GÖVERTİ/GÖVLÜK/YEŞERTİ/YEŞİLLİK


- SEÇME ile/ve GÖZARDI ETME

( TO CHOOSE vs./and TO IGNORE )


- SEÇMEK/YEĞLEMEK VE SONRASINDA GÖRMEK/DENEMEK ile/ve/değil/yerine GÖRMEK/DENEMEK VE SONRASINDA SEÇMEK/YEĞLEMEK

( [not] TO CHOOSE/PREFER AND THEN TO SEE/TRY vs./and/but TO SEE/TRY AND THEN TO CHOOSE/PREFER
TO SEE/TRY AND THEN TO CHOOSE/PREFER instead of TO CHOOSE/PREFER AND THEN TO SEE/TRY )


- ŞEDDÂDÎ BİNA değil/yerine/= GÖKDELEN


- SELEN TİTREŞİMLERİNDE:
BAŞ ile/ve/||/<> BURUN ile/ve/||/<> GÖĞÜS

( Tiz selenin oluştuğu yer. İLE/VE/||/<> Nazal selenin oluştuğu yer. İLE/VE/||/<> Pes selenin oluştuğu yer. )


- SELFI(E) değil/yerine GÖRÇEK/ÖZÇEKİM/KENDİCE


- SELÜLER/CELLULAR[İng.] değil/yerine/= GÖZESEL


- SELÜLİSIDAL/CELLULICİDAL[İng.] değil/yerine/= GÖZE ÖLDÜRÜCÜ ETKİ


- SELÜLOZ değil/yerine/= GÖZECİK


- SEMÂ değil/yerine/= GÖK/GÖKYÜZÜ


- SEMÂVÎ[Ar.] değil/yerine GÖKÇÜL/GÖKSEL


- SEMÂVÎ değil/yerine/= GÖKSEL


- SEMİYOLOJİ[Fr.]/SEMIOLOGY[İng.] değil/yerine/= GÖSTERGEBİLİM/BELİRTİ BİLİMİ

( Hastalıkların belirti ve işaretleriyle ilgilenen tıp dalı. | Göstergebilim. )

( )


- SEVDİĞİNİ:
"SÖYLEYEN" ile/ve/değil/||/<>/> GÖSTEREN


- SEVGİ:
SÖZ/SES ve/||/<> GÖZ ve/||/<> ÖZ

( Sevgi, gözden alınır, gözden verilir.
Sonra da, özden ve özden yaşanır. )

( Kaynağı sende olanı, başkasından bekleme! )


- SEVGİLİ ve/değil GÖLGE


- SEVGİLİNİN:
SÖZLERİ ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖZLERİ

( Dürüstlüğün göstergesi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Samimiyetin belirtisi. )


- SEVİMLİ ile/ve GÖSTERİŞLİ

( Ördek. İLE/VE Kuğu. )


- SEVMEK:
ÖZLEMEK ve/||/<>/>/< GÖRÜNCE SEVİNMEK


- SEVMEK ve/<> GÖZE ALMAK


- ŞEY ile/ve/||/<> NESNE ile/ve/||/<> GÖSTERGE

( )


- SIDKIN SIYRILMASI ile/ve/<> GÖZÜNDEN DÜŞMEK


- SIĞINMACI ile/ve/||/<> GÖÇMEN ile/ve/||/<> MÜLTECİ

( ASYLUM SEEKER vs./and/||/<> MIGRANT vs./and/||/<> REFUGEE )


- SİLÜET[Fr. < SILHOUETTE] değil/yerine/= GÖLGE/KARALTI/KARARTI


- SINIR ile/ve/||/<> KIYI ile/ve/||/<> UFUK ile/ve/||/<> YERYÜZÜ ile/ve/||/<> GÖKYÜZÜ ile/ve/||/<> KÜRE ile/ve/||/<> ARAF ile/ve/||/<> EŞİK ile/ve/||/<> BAĞLAÇ ile/ve/||/<> KURGU

( Önemli eşikler ve sınırlar. )


- SITASYON/CITATION[İng.] değil/yerine/= GÖNDERME, ATIF


- SITOGENETİK/CYTOGENETICS[İng.] değil/yerine/= GÖZE GENETİK BİLİMİ


- SITOGENEZ/CYTOGENESIS[İng.] değil/yerine/= GÖZE GELİŞİMİ


- SITOLİZ/CYTOLYSIS[İng.] değil/yerine/= GÖZE ERİMESİ


- SITOLOJİ/CYTOLOGY[İng.] değil/yerine/= GÖZE BİLİMİ


- SİTOLOJİ[Fr., İng.] ile GÖZEBİLİM

( Hücre bilimi. )


- SITOLOJİK/CYTOLOGIC[İng.] değil/yerine/= GÖZE BİLİMSEL


- SITOLOJİK TETKİK/CYTOLOGIC EXAMINATION[İng.] değil/yerine/= GÖZE BİLİMSEL INCELEME


- SITOMETRİ/CYTOMETRY[İng.] değil/yerine/= GÖZE ÖLÇÜMÜ


- SITOPLAZMA/CYTOPLASM[İng.] değil/yerine/= GÖZE SIVISI


- SİVRİSİNEK ile/ve GÖLE/K


- SİYEK ile/ve/||/<> GÖDEN

( Sidiktorbasından başlayarak, dışarıya kadar uzanan sidikyolunun son bölümü. İLE Kalınbağırsağın son bölümü. )


- SKOLASTİK değil/yerine/= GÖRENEKÇİ


- SKOPİ/SCOPY[İng.] değil/yerine/= GÖREÇLEME


- SOGİ ile/ve GO

( Japon satrancı. İLE/VE Çin satrancı. )

( Japanese chess. WITH/AND Chinese chess. )


- SOMATİK/BEDENSEL/SOMATIC[İng.] değil/yerine/= GÖVDESEL


- SOMATİZASYON/BEDENSELLEŞTİRME/SOMATIZATION[İng.] değil/yerine/= GÖVDESELLEŞTİRME


- SONSUZ/LUK ile/ve/||/<> Pİ ile/ve/||/<> GOOGOLPLEX ile/ve/||/<> GRAHAM ile/ve/||/<> RAYO

( ∞ İLE İLE Googol, matematikteki büyük sayılardan biridir ve 10 üzeri 100'e eşittir. Başka bir deyişle 1 googol, 1 rakamına yüz sıfır ekleyerek yazılır. Bu terim, Amerika'lı matematikçi Edward Kasner'ın yeğeni Milton Sirotta[1929–1980] tarafından 1938 yılında kullanılmaya başlanmıştır.[Milton, bu sırada dokuz yaşındaydı.] )

( Bir trilyon, oniki sıfırla yazılır. Yüz tane sıfır kullanırsak, buna, bir "gogol" denilir. Bir gogol sıfır kullanılarak yazılan sayıya, "gogolplex" denilir. Evrendeki tüm moleküllerin sayısını yazmak için 79 sıfır yetiyor. Bir milyon gün, ancak 2739 yıl oluyor. İstanbul'un fethinden bu yana, sadece 17 milyar saniye geçmiş. Yazının bulunuşundan bugüne ise ancak 189 milyar saniye geçmiş.[Bu, trilyonun ancak beşte biridir.] Bir kişinin yaşamı, ortalama 2 milyar saniyedir. )

( "Graham ve Rayo Sayısı" ile ilgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


- SONUÇ ile/ve/değil GÖSTERGE

( [not] RESULT/CONSEQUENCE vs./and/but SIGN )


- SORGULA!:
ELİNİ ve/||/<> DİLİNİ ve/||/<> YOLUNU ve/||/<>
GÜNÜNÜ ve/||/<> GÖNLÜNÜ ve/||/<> SONUNU

( Kazandıkça, bölüşemiyorsan. VE/||/<> Konuştukça, kırıcı oluyorsan. VE/||/<> Yürüdükçe, hedeften çıkıyorsan. VE/||/<> Günler/yıllar geçtikçe, yerinde sayıyorsan. VE/||/<> Sevildikçe, vefâsızlaşıyorsan. VE/||/<> Hangi durumda olursan ol! )


- SORGULAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖZLEMLEMEK


- ŞOV değil/yerine/= GÖSTERİ


- ŞOV[İng. < SHOW] değil/yerine/= GÖSTERİ


- SÖYLEYİŞ ile/||/<> YANSIMA ile/||/<> ULAM ile/||/<> KAPLAM ile/||/<> GÖÇÜŞME ile/||/<> YALINLAŞTIRMA/SADELEŞTİRME/HAFİFLETME/TAHFİF ile/||/<> KATMERLENME/MUZÂAF ile/||/<> AKIŞMA ile/||/<> BENZEŞİM ile/||/<> ÖTÜMLÜ/TİTREŞİMLİ/SEDÂLI ile/||/<> ÖTÜMSÜZ/TİTREŞİMSİZ/SEDÂSIZ

( Sesleme edimi sırasında seslerle bürünsel öğeleri söyleme, gerçekleştirme biçimi. İLE/||/<> Dış gerçeklik düzleminde var olan ses ya da gürültüleri, işitimsel izlenimi yansıtacak biçimde aktaran, adlandırılan gerçeği ses öykünmesi yoluyla belirten dilsel öğe. İLE/||/<> Dilbilgisel ya da anlamsal sınıflandırma birimi. Çeşitli ortak dilbilgisel ve anlamsal ölçütlere göre dil öğelerinin yerleştirildiği ya da oluşturduğu sınıf. İLE/||/<> Bir kavramın kapsamına giren, o kavramın tanımladığı öğelerin tümü. İLE/||/<> Bir sözcük içinde birbirini izleyen iki ses biriminin yer değiştirmesi. İLE/||/<> Kolaylık sağlama amacıyla sözcükten bazı yazaçların düşürülmesi. İLE/||/<> Bir sözcükte ortadaki yazaç ile son yazacın aynı yazaçla tekrarlanması. İLE/||/<> Kulağa hoş gelen seslerin birbirini izlemesi. İLE/||/<> Bir sesin söz zincirinde kendisinden önce ya da sonra gelen bir başka sesle birlikte bulunmasından doğan ve birinden öbürüne özellik aktanmı yoluyla gerçekleşen değişim. İLE/||/<> Ses tellerinin titreşimiyle nitelenen sesler için kullanılır. İLE/||/<> Ses telleri titreşmeden oluşan sesler için kullanılır (p, ç, q, k). )


- SÖZ:
DİLLERDE ile/ve/||/<> GÖNÜLLERDE

( Destan olur. İLE/VE/||/<> Şiir olur. )


- SPEKTRAL/SPECTRAL[İng.] değil/yerine/= GÖRÜNTÜSEL


- SU TESTİSİ, SU YOLUNDA KIRILIR ile/değil/yerine GÖRGÜLÜ KUŞLAR, GÖRDÜĞÜNÜ İŞLER


- SÜPERVİZÖR/SUPERVİSOR[İng.] değil/yerine/= GÖZETMEN


- SÜPERVİZÖR/"SÜPERVAYZIR" değil/yerine/= GÖZETMEN


- SURETA[Ar.] değil/yerine/= GÖRÜNÜŞE GÖRE, GÖRÜNÜŞTE | YALANDAN


- SÜRVEYANS/SURVEİLLANCE[İng.] değil/yerine/= GÖZET-İZLE


- TABLO değil/yerine/= GÖRNÜK


- TAHMİN ile/ve/değil/yerine GÖRÜŞ

( [not] TO GUESS vs./and/but OPINION
OPINION instead of TO GUESS )


- TAKDİM-TEHİR[Ar.]/METATEZ[Fr. < Yun.] değil/yerine/= GÖÇÜŞME

( Bir sözcük ya da rakamlar içinde, birbirini izleyen iki sesbirimin/rakamın yer değiştirmesi. [Türkçe'de, daha çok, r ya da l ünsüzünün bulunduğu sözcüklerde, birinci hecenin başındaki ses, birbirinin yerine geçer. Kibrit > kirbit, çömlek > çölmek] )


- TALİH ile BAHT ile GÖNENMEK


- TAMAH ETMEK değil/yerine/= GÖZ İNDİRMEK


- TAMAMLANMAZLIK ve/||/<> GÖDEL


- TANIM ile/ve/||/<> GÖSTERGE


- TANIŞIKLIK ile/ve/> GÖRÜŞME


- TANRI/OĞAN = ALLAH = GOD[İng.] = DIEU[Fr.] = GOTT[Alm.] = DEUS[Lat.] = THEOS[Yun.] = DIOS[İsp.]


- TANSİYON ile/ve/||/<> GÖVDE ISISI

( 50 - 100[küçük] | 100 - 140[büyük] İLE/VE/||/<> 36.5 )


- TARASSUD[Ar. < RASAD] değil/yerine/= GÖZETME, BEKLEME, DİKKATLE BAKMA, GÖZLEME


- TARTIŞMALI NEDEN SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
YANLIŞ NEDEN ile/ve/||/<> ÖNCESİNDE ile/ve/||/<> ORTAK ETKİ ile/ve/||/<> GÖZDEN KAÇIRILABİLİR NEDEN ile/ve/||/<> YANLIŞ YÖN ile/ve/||/<> KARMAŞIK NEDENLER

( FALLACY OF FALSE CAUSE vs./and/||/<> FALLACY OF "PREVIOUS THIS" vs./and/||/<> JOINT EFFECT vs./and/||/<> GENUINE BUT INSIGNIFICANT CAUSE vs./and/||/<> WRONG DIRECTION vs./and/||/<> COMPLEX CAUSE )


- TAVZİF ETMEK değil/yerine/= GÖREVLENDİRMEK


- TAVZİF[Ar.] değil/yerine/= GÖREVLENDİRME


- TEATİ (ETMEK) değil/yerine/= GÖNDERİŞMEK


- TEDFİN[Ar.] değil/yerine/= GÖMME


- TEHDİT ile/değil "GÖZDAĞI VERMEK"


- TELEVİZYON[Fr./İng.] ile/ve/değil/yerine GÖSTERGE/GENEL AĞ/İNTERNET[İng.]

( BİZİM ÇOCUKLARIN PUTU
KÖŞEDEKİ KARAKUTU
EHL-İ KÜFÜR ÇEKTİ ŞUTU
KALEMİZE GOL EYLEDİ )

( Gün boyunca televizyon izlesen, bir sayfa kitap okumak kadar değeri/etkisi/katkısı olmaz. )

( Vericiden iletilen dalgaların görüntü ve ses olarak görünmesini ve duyulmasını sağlayan aygıt, televizyon alıcısı. İLE Bilgisayar ağlarının birbirine bağlanması sonucu ortaya çıkan, herhangi bir sınırlaması ve yöneticisi olmayan uluslararası bilgi iletişim ağı. )


- TEMAS ETMEK değil/yerine/= GÖRÜŞMEK


- TEMAS değil/yerine/= GÖRÜŞME


- TENTE[İt. < TENDA] değil/yerine/= GÖLGELİK


- TERİM:
AD ile/ve/||/<>/> GÖNDERİMİ


- TEŞHİR/EKSİBİSYON[< EXHIBITION]/UTAÇICILIK değil/yerine/= GÖSTERMECİLİK


- TİMSAH GÖZYAŞI ile/değil/yerine/>< GÖZYAŞI


- TİMSAH ile GÖZLÜKLÜ, KAYMAN TİMSAHI


- TOMURCUK ile GONCA[Fars. < GONÇE]/KONCA

( ... İLE Açılmamış çiçek. )

( Divan edebiyatında sevgilinin ağzı yerine kullanılır ve açılmamışlık özelliğiyle kendini gösterir. )


- TOPLANTI ile/değil/yerine GÖRÜŞME


- TOPRAĞI:
GÜNEŞTE SULAMAK ile/yerine GÖLGEDE/AKŞAMÜSTÜ SULAMAK


- TORAKS/THORAX[İng.] değil/yerine/= GÖĞÜS BOŞLUĞU, GÖĞÜS KAFESİ


- TÖVBE = GÖZYAŞI

( Yangın, gözyaşı ile söndürülmez. )


- TRUNKAL/TRUNCAL[İng.] değil/yerine/= GÖVDESEL


- TRUNKUS/TRUNCUS[İng.] değil/yerine/= GÖVDE


- TTE/TRANSTORASİK EKOKARDİYOGRAFİ TRANSTHORACİC ECHOCARDIOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= GÖĞÜS DUVARINDAN EKOKARDİYOGRAFİ


- TUTUKLU/TUTUKLA(N)MA ile/ve/değil/||/<>/< GÖZALTINDA/GÖZALTINA ALMA

( [ancak özel ve zorunlu durumlarda] Yargıç dışında, ne savcı, ne de polis tutuklama yapamaz.[yaptıkları tutuklama değil gözaltına alma ve/ya da [sınırlılığında] bulundurmadır] )

( [not] ARREST vs./and/but/||/<>/< CUSTODY )


- TUZ ile GÖZTAŞI

( ... İLE Kimi göz, deri, bitki sayrılıklarında ve bağcılıkta kullanılan, koyu mavi renkte, zehirli bir tuz, bakır sülfat[CuSO4]. )


- TUZU KURU OLMAK ile/değil GÖTÜNDE PİRELER UÇUŞMAK


- UĞRAŞMAK:
AKLINDAKİLERLE ile/ve/||/<> GÖNLÜNDEKİLERLE

( Gündüzleri. İLE/VE/||/<> Geceleri. )


- ULURU ile/ve NAZCA ile/ve TRAXIEN ile/ve VALCOMANICA ile/ve GOZO

( Avustralya'da. İLE/VE Peru'da. İLE/VE Malta'da. İLE/VE İtalya'da. İLE/VE Malta'da. )


- ÜMİT ve/<> GÖNÜL

( HOPE and/<> HEART )


- UNUTMAK ile/değil "BASTIRMAK" ile/değil GÖZ ARDI ETMEK


- ÜŞENME ile/ve/||/<> "GÖZÜNDE BÜYÜLTME"


- ÜSTÜNÜ ÖRTMEK ile GÖZARDI ETMEK


- UTANMA ile GOCUNMA

( SHAME vs. TO TAKE OFFENCE (AT) )


- UYANMAK ile/ve/değil/<> GÖZÜN AÇILMASI


- UYGARLAŞMA ile/ve/||/<>/< GÖÇ


- UZADUYUM GÖSTERGE


- UZANTI ile/ve/<> GÖSTERİM/TEMSİL


- ÜZERİNDE DURMAK ile/ve GÖZARDI ETMEMEK


- UZUN UZUN BAKMAK ile GÖZ KIRPMAK

( ... İLE Bir kişinin, ortalama göz kırpma hızı, 100 - 400 milisaniye arasında gerçekleşmektedir. )

( LOOKING IN LONG PERIOD vs. WINK )


- VAHŞİ ile/değil GÖÇER


- VAR OLAN ve/<> GÖLGE


- VAR OLAN ve/<> GÖRÜNMEYEN VAR OLAN

( Evrendeki her şey. VE/<> İnsan. )


- VARLIK ile GÖLGE

( Gölge, silindirle ezilemez. )


- VAROLAN ile/ve/değil GÖRÜNÜŞ

( [not] EXIST vs./and/but APPEARANCE )


- VAROLANLARIN, VAROLMASI...:
GÖZLEMLEYEBİLSEK DE ve/||/<> GÖZLEMLEYEMESEK DE


- VARSIL/ZENGİN ile/ve/<> GÖNÇ

( ... İLE Varlıklı. )


- VARYETE[Fr.] değil/yerine/= GÖSTERİ

( Şarkı, dans, hokkabazlık, temsil gibi, aralarında ilişki bulunmayan farklı oyunlardan oluşan gösteri. )


- VASİ değil/yerine/= GÖZETİCİ


- VAZİFE değil/yerine/= GÖREV


- VEP/VİZÜEL EVOK POTANSİYEL/VISUAL EVOKED POTENTIAL[İng.] değil/yerine/= GÖRSEL UYARILMIŞ GİZİL GÜÇ


- VESÂYET[Ar.] değil/yerine/= GÖZETME


- VİDEO değil/yerine/= GÖREZ


- VITREOUS HUMOR[İng.] değil/yerine/= GÖZ İÇİ SIVISI


- VİZÜEL AGNOZİ/VISUAL AGNOSIA[İng.] değil/yerine/= GÖRSEL TANIMAZLIK


- VİZÜEL ALGI/VISUAL PERCEPTION[İng.] değil/yerine/= GÖRSEL ALGI


- VİZÜEL/VISUAL[İng.] değil/yerine/= GÖRSEL


- VİZÜEL değil/yerine/= GÖRSEL


- VİZÜELİZASYON/VISUALIZATION[İng.] değil/yerine/= GÖRSELLEŞTİRME


- VİZYON[İng. VISION] değil/yerine/= GÖRÜŞ, GENİŞ ÖNGÖRÜ, GÖSTERİM


- VİZYONA GİRMEK değil/yerine/= GÖSTERİME GİRMEK


- VİZYON/EL / VİSİONAL değil/yerine/= GÖRÜM/SEL


- VOLONTER/VOLUNTARY[İng.] değil/yerine/= GÖNÜLLÜ


- VÜCUT değil/yerine/= GÖVDE


- VÜCUT ile/ve/değil/yerine GÖVDE(BEDEN)

( Vücut/vücud, "Varlık" demektir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Gövde, fiziği/örgenleri tanımlar. )

( Gövde olmadığında gövdeden ayrılmış değiliz -sadece Biz'iz. )

( Ne gövdeyiz, ne de gövde içindeyiz. )

( Küre ile gövde birdir. )

( Gövde üzerinde aşırı yoğunlaşma, kendi amacına ters düşer ve ters sonuç verir. )

( Gövdemiz [3 Boyutlu] [Google] [tarayıcınızın gelişmiş olması gerekmektedir] )

( Gövdemizde... )

( ... ile/ve/değil/yerine BER )

( SOMA: Hapis. )

( - En küçük göze: Sperm
- En büyük göze: Kadın yumurtası
- Gebelik dönemi: 280 gün [40 hafta]
- Ortalama yeni doğan bebek ağırlığı: 3 kg
- Kromozom Sayısı: 46 (23 çift)
- Normal gövde ısısı: 37 °C [98.4 f°]
- Yaşam döngüsü: 10 - 15 gün
- Yaşam döngüsünde kırmızı kan gözeleri: 120 gün
- Ortalama kan oylumu: 4 - 5 lt.
- Bir dakikada nabız oranı: 72 kez
- Kan viskosu: 4.5'e 5.5
- Evrensel bağışçı kan öbeği: 0
- Evrensel alıcı kan öbeği: AB
- En büyük akyuvar: Monocito
- Daha küçük beyaz kan gözesi: Lenfocito
- Alyuvar sayımının artması: Policitemia
- Gövdedeki kan bankası ve en büyük lenf örgeni: Dalak
- En büyük atardamar: Aort
- Normal tansiyon: 120/80 Mmhg
- Kan Ph: 7.4
- Normal kan kolesterol seviyesi: 100 mg/dl
- Kanın akıcı bölümü: Plazma - Kalpte pompa sayısı: 2
- Ortalama ince bağırsak uzunluğu: 7 m
- Ortalama kalın bağırsak uzunluğu: 1.5 m
- Kemik sayısı: 206 [Yeni doğan: 306]
- Kaburga sayısı: 24 [12 çift]
- Omurga sayısı: 33
- Boyundaki omurga sayısı: 7
- Kafatasındaki kemik sayısı: 22
- Orta kulaktaki kemik sayısı: 6
- Yüzdeki kemik sayısı: 14
- Süt dişi sayısı: 20
- Göğüs kemik sayısı: 25
- Kollardaki kemik sayısı: 6
- Ayaklardaki kemik sayısı: 33
- Her bilekteki kemik sayısı: 8
- Eldeki kemik sayısı: 27
- En büyük ve güçlü kemik: Uyluk kemiği
- En küçük kemik: Orta kulak istilası
- En küçük kas: Orta kulak(Stapedius)
- Kas sayısı: 639
- Koldaki kas sayısı: 72
- En geniş örgen: Deri
- En büyük bez: Karaciğer
- En büyük endokrin bezi: Tiroidler
- Böbrek sayısı: 2
- İlk örgen nakli: Böbrek
)

( You are neither the body nor in the body.
Too much concentration on the body defeats its own purpose. )

( ESSE cum/et CORPUS HUMANUM )


- VÜCUT ile GÖVDE(BEDEN)

( Vücut, "Varlık" demektir. İLE Gövde, fiziği/organları tanımlar. )


- VURGU ile/ve/değil "GÖNDERME"


- ...'YA:
"İNDİRMEK" ile "GÖTÜRMEK"


- YADSIMA ile/ve/||/<> GÖZARDI ETME


- YAĞMUR ile/ve/> GÖKKUŞAĞI/ALKIM/ELEĞİMSAĞMA[ALÂİM-İ SEMÂ]/YAĞMURKUŞAĞI/EBEMKUŞAĞI/ARKANSİYEL[Fr.]

( ... ile/ve/> ALKIM, EBEKUŞAĞI, EBEMKUŞAĞI, ELEĞİMSAĞMA, HACILARKUŞAĞI, YAĞMURKUŞAĞI, AL-YEŞİL KUŞAK )

( GAYS ile/ve/> ÂLÂİM-İ SEMÂ, KAVS-İ KUZAH )

( MATAR, BÂRÂN, BÂRİŞ ile/ve/> ÂDYENDE, ÂFENDÂK, SÂM, TÎRÂJE )

( RAIN vs./and/> RAINBOW )


- YANILSAMADA/YANILTMADA:
"YERDEN KALDIRMA" ile/ve/||/<> "GÖRÜNÜŞTEN KALDIRMA" ile/ve/||/<> "ÜRETİM" ile/ve/||/<> "AKTARIM" ile/ve/||/<> "YER DEĞİŞTİRME" ile/ve/||/<> "İÇİNE GEÇİRME" ile/ve/||/<> "YENİDEN OLUŞTURMA" ile/ve/||/<> "KAÇIRMA/ÇIKARMA" ile/ve/||/<> "UZTAŞIMA" ile/ve/||/<> "ÖNGÖRÜ"

(

)

( LEVITATION vs./and/||/<> VANISH vs./and/||/<> PRODUCTION vs./and/||/<> TRANSFORMATION vs./and/||/<> TRANSPOSITION vs./and/||/<> PENETRATION vs./and/||/<> RESTORATION vs./and/||/<> ESCAPE vs./and/||/<> TELEPORTATION vs./and/||/<> PREDICTION )


- YANSIMA ile/ve GÖSTERGE

( REFLECTION vs./and SIGN )


- YAPMACIKLIK ile/ve GÖSTERMELİK


- YAŞ ile/yerine GÖRÜNÜM


- YAŞAM BULGULARINDA:
BİLİNÇ ile/ve/||/<>/> SOLUNUM ile/ve/||/<>/> DOLAŞIM/NABIZ ile/ve/||/<>/> GÖVDE ISISI ile/ve/||/<>/> KAN BASINCI/TANSİYON


- YAŞAMIN, NEYİ, (NE KADAR VE NE ZAMAN):
(")GETİRİP(") ile/ve/ya da/hem de/ne yazık ki/||/<> (")GÖTÜRECEĞİ(")


- ENERJİ BAĞIMSIZLIĞI:
YERDE/N ile/ve/değil/yerine GÖKTE/N

( )


- YEREL DİL/LER ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖVDE DİLİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ZİHİN DİLİ

( İşaretler/simgeler[yazılar/sözcükler], sesler aracılığıyla sürdürülen dil. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Durum/duruş, davranış/tutum, el/yüz/göz[bakış, jest, mimik], işaret/simge, ses tonu/vurgusu aracılığıyla sürdürülen dil. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< İmgeler, nesneler, kavramlar, olay/olgu ve durumların kayıtlarının yoğrulduğu dil. )

( Ülkelerin/bölgelerin, toplulukların/bireylerin, ortak/uzlaşımsal olarak belirlediği/kullandığı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Sınırların, bölgesel/yerel farklılıkların bulun(a)madığı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bireyin donanımı(geliş[me]mişliği] oranındaki. )

( IQ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EQ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SQ )

( [not] LOCAL LANGUAGE/S vs./and/but/||/<>/< BODY LANGUAGE vs./and/but/||/<>/< MIND LANGUAGE
[not] MIND LANGUAGE instead of BODY LANGUAGE instead of LOCAL LANGUAGE/S )


- YERYÜZÜNÜ SÜSLEYEN ile/ve/değil GÖKYÜZÜNÜ SÜSLEYEN


- YILDIZ KAYMASI" değil GÖKTAŞI

( "Yıldız kayması" diye adlandırılan durum, atmosfere girdiğinde, yanmaya başlayan, küçük göktaşlarıdır. )


- YOK DEMEK ile/değil/yerine GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK


- YOK OLMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖRÜNMEME


- YOK ile/ve/değil/yerine GÖSTERİLEMEYEN


- YOK/LUK ile/ve/<>/değil GÖRÜNMEZ/LİK, BİLİNMEZ/LİK

( AMÂ: Görünmezlik yeri/"ülkesi". )

( [not] NONEXISTENCE vs./and/<>/but INVISIBLE, UNKNOWN )


- YUFKAYÜREKLİ/LİK ile GÖZÜKARA/LIK


- YUMULMAK ile GÖMÜLMEK


- YUNAN ile GOTİK

( Daha çok ışık işlenir ve ışık biçimlendirilir. İLE Daha çok gölge işlenir ve gölgeyi biçimlendirir. )


- YUVARLAMA ile/ve GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK


- YÜZ GÖVDE


- YÜZ ile/ve/<> GÖVDE(BEDEN)

( FACE vs./and/<> BODY )


- YÜZ ile/ve/||/<> GÖZ

( DÎDÂR ile/ve/||/<> DÎDE )

( FACE vs./and/||/<> EYE )


- YÜZ ile/ve/||/<>/> GÖZ ile/ve/||/<>/> DİL ile/ve/||/<>/> SÖZ

( İnsanın süsü. İLE/VE/||/<>/> Yüzün süsü. İLE/VE/||/<>/> Aklın süsü. İLE/VE/||/<>/> Dilin süsü. )


- YÜZÇEÇ ile GÖĞÜS YÜZGECİ ile SIRT YÜZGECİ ile KARIN YÜZGECİ ile KUYRUK YÜZGECİ ile ANAL YÜZGEÇ

( FIN vs. PECTORAL FIN vs. DORSAL FIN vs. PELVIC FIN vs. CAUDAL/TAIL FIN vs. ANAL FIN vs. )


- ZÂHİREN[Ar. + Fars.] değil/yerine/= GÖRÜNÜŞTE


- ZÂHİRÎ MUAMELE/SCHEİNGESECHAEFT değil/yerine/= GÖRÜNÜŞTEKİ İŞLEM


- ZAMAN ile GÖRELİ ZAMAN

( TIME vs. RELATIVE TENSE )


- ZAN ile/ve/değil/yerine/<> GÖRÜ


- ZEKÂ ile GÖRÜNTÜ

( Zekâsını beğendiğin kişinin, görüntüsünü merak etme!
Zekâsını kullanmayan birininse, görüntüsünden etkilenme! )


- ZENGİN ve/||/=/<> GÖNÜL AÇAN(FETHEDEN)

( En zengin kişi/ler, gönül fetheden(ler)dir. )


- ZENGİNLİK ile/değil "GÖSTERİŞ"


- ZERZEVÂT/SEBZEVÂT[Fars.] değil/yerine/= GÖVERİ/GÖVERTİ


- ZEVÂHİRİ[Ar.] KURTARMAK değil/yerine/= GÖRÜNÜŞÜ KURTARMAK


- YORULMA:
ZİHİNDE ile/ve/||/<> GÖVDEDE

( Uyku kaçar. İLE/VE/||/<> Uyku gelir. )

( Yeterince düşünmekten kaçmak ve/ya da uykunuzun gelmesini istiyorsanız, fiziksel işler yapınız, (daha çok) hizmet ediniz. )


- ZİHİNSEL YALNIZ/LIK ile GÖVDESEL(BEDENSEL) YALNIZ/LIK

( Adam adama yük değil, can gövdeye mülk değil. )

( "Ben Gövde'yim" düşüncesinin ötesine geçelim! )

( Yalnızlık çekmenize gerek yok. )

( Tek başına olsa da bir ağaç kadar sağlam durabilmeli ve yaşamı neşeyle algılamalıdır. )

( LONELINESS vs. SOLITUDE/ALONE
Go beyond the l-am-the-body idea.
You need not feel alone. )


- ZİL ile GONK[Malezya dilinden]

( ... İLE Keçe ya da bez kaplı bir tokmakla vurularak titreşmesi sağlanan bir kurstan oluşan vurgulu çalgı. )


- ZİYARET ETMEK değil/yerine/= GÖRMELİĞE GİTMEK


- ZİYÂRET değil/yerine/= GÖRMEYE/GÖRÜŞMEYE GİTME


- ZİYARET/Çİ değil/yerine/= GÖRMELİK/Çİ


- ZORUNLU ile/değil/yerine/>< GÖNÜLLÜ

( [not] COMPULSORY vs./but VOLUNTARY
VOLUNTARY instead of COMPULSORY )

( ... ile/değil/yerine ZIYUAN )



GÖ... ~ ... / ... ~ GÖ... ile başlayan FaRkLaR...

- [ne yazık ki]
"GÖNÜL KIRMAK/GÖNÜLDEN ÇIKMAK"
değil/yerine/><
"GÖNÜLE GİRMEK/GÖNÜL ALMAK"

( [ne yazık ki] Zihindeki (tek ya da çoğul) olumsuz ve ölümlü kayıtlarla. DEĞİL/YERİNE/>< Zihindeki (tek) olumlu ve ölümsüz kayıtla. )

( Kişi, "nasıl" ise gireceği/çıkacağı gönül de öyledir. )


- ... GÖRDÜKSE/GÖRDÜMSE/GÖRDÜNSE değil ... GÖRDÜYSEK/GÖRDÜYSEM/GÖRDÜYSEN


- [ne yazık ki]
"GÖZ YUMMA" ile/ve/||/<> "GÖZETİP KOLLAMA"


- [ne yazık ki]
HAYRANLIK DUYANI ve/||/<> GÖRMEMEZLİKTEN GELENE

( Görmemezlikten geliyoruz. VE/||/<> Hayranlık duyuyoruz. )


- [ne yazık ki]
"KEYFÎLİK" ile/değil/yerine GÖRELİLİK


- [ne yazık ki]
"KULLUK" ile/ve/değil/<> GÖNÜLLÜ "KÖLELİK"

( Annelik. )


- ...DAN SONRA:
GÖRÜŞÜRÜZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖRÜŞELİM


- [ne yazık ki]
DÖVÜŞ ile/ve/||/<>/> GÖLGE DÖVÜŞÜ


- [ne yazık ki]
YIKICI BENCİLLİK ile/değil/yerine/>< GÖZETICİ BENCİLLİK


- ... değil GÖZDAĞI


- 1 MİL ile/ve/<> GOMİNA

( 1852 m. İLE/VE/<> 1 deniz milinin, onda birine verilen ad. )


- GÖZE ÇEPERİ ile GÖZE ZARI

( Bitki gözelerinde bulunan ve gözeyi çevreleyen sert bir tabaka. İLE Tüm canlı gözelerinde bulunan ve gözenin içini dış ortamdan ayıran ince bir zar. )


- MİTOKONDRİYAL SOLUNUM ile GÖZESEL SOLUNUM

( Mitokondrilerde gerçekleşen ve besinlerden enerji üretilen bir süreç. İLE Tüm canlı gözelerinde gerçekleşen ve besinlerden enerji üretilen genel bir süreç. )


- ABLEFARİ[Fr.] değil/yerine/= GÖZ KAPAĞININ YOKLUĞU[DOĞUŞTAN/SONRADAN]


- AÇIKLIK ile/ve/<> GÖRÜNÜRLÜK


- AÇIMLAMA ile/ve/<> GÖSTERME


- ÂDÂBA MUGAYERET değil/yerine/= GÖRGÜYE AYKIRILIK


- ÂDÂB-I MUAŞERET değil/yerine/= GÖRGÜ KURALLARI


- ADÂLET=KUTUP YILDIZI:
GÖĞE ve/||/<>/> GÖNÜLE

( Doğar. VE/||/<>/> Işığını saçar/yayar. )


- ÂDET değil/yerine/= GÖRENEK


- AFFETMEK ile/ve/değil/yerine GÖZARDI ETMEK

( [not] TO FORGIVE vs./and/but TO IGNORE
TO IGNORE instead of TO FORGIVE )


- AFTOS[Yun.] ile GÖNÜL EĞLENDİREN, OYNAŞ, METRES


- AĞAÇKAKAN ile SURİYE/ALACA AĞAÇKAKANI ile GÖKNAR AĞAÇKAKANI ile GRİ AĞAÇKAKAN ile KIZIL AĞAÇKAKAN ile ORMAN AĞAÇKAKANI ile SARI AĞAÇKAKAN ile TEPELİ AĞAÇKAKAN

( ... vs. SYRIAN WOODPECKER vs. GREAT SPOTTED WOODPECKER vs. GREY-FACED WOODPECKER vs. REDHEADED WOODPECKER vs. GREAT-SPOTTED WOODPECKER vs. WOODPECKER vs. PILEATED WOODPECKER )

( ... cum PICOIDES TRIDACTYLUS cum ... cum ... cum ... cum ... cum ... cum DRYOCOPUS PILEATUS )


- AGROMEGALİ/AKROMEGALİ[Fr.] değil/yerine/= GÖVDE ÖRGENLERİNİN DÜZENSİZ OLARAK BÜYÜMESİ/UZAMASI | ELLERDE, AYAKLARDA VE BAŞTA GÖRÜLEN AŞIRI BÜYÜME


- AJUR[Fr.] değil/yerine/= GÖZENEKLİ MOTİF


- AKIL ve/||/<> GÖRME ve/||/<> DUYMA ve/||/<> KONUŞMA

( CAMİ: CEBRAİL ve/||/<> AZRAİL ve/||/<> MİKAİL ve/||/<> İSRAFİL )


- AKILLI ile/ve "GÖZÜNDEN AKILLI"

( Ancak görünene/gördüğüne yönelmiş (zavallı) zihinlerin/kişilerin, kavramsalların alanına girdiklerinde nasıl da insafsızca genellemeler yaptıklarına dikkat ediniz! )


- AKINTI ile GOLFSTRİM

( ... İLE Atlas Okyanusu'ndaki sıcak su akıntısı. )


- AKİT'TE, DEĞİŞMEZLİK(İSTİMRAR):
SÜREKLİ ile/<> GEÇİCİ ile/<> GÖRÜNMEZ BİR BOZULMA NEDENİ İÇEREN

( CONSTANCE HERPETUELLE avec/<> CONSTANCE TEMPORAIRE avec/<> CONSTANCE CONTENANT UNE CAUSE LATENTE )


- AKLIN DİLİ ile/ve/<> GÖNLÜN DİLİ

( Düzyazı. İLE/VE/<> Şiir. )


- AKORİ[Fr.] değil/yerine/= GÖZ BEBEĞİNİN DOĞUŞTAN BULUNMAMASI


- AKORT ÜCRET değil/yerine/= GÖRELİ ÖDENÇ


- AKTARMAK ile GÖNDERMEK

( TO TRANSFER/TRANSMIT vs. TO SEND )


- ALABALIK ile GÖLALASI

( ... İLE Avrupa ve Anadolu göllerinde yaşayan, bir tür alabalık. )

( ... cum SAIMO LACUSTRIS )


- ALÇI:
ADİ/STÜK ile ANHİDRİT ile DÖŞEME ile GÖZENEKLİ ile İNCE İNŞAAT ile KABA İNŞAAT ile KALIP ile KATKILI ile MERMER ile PARİS ile PİYASA ile SIVA ile ŞAPLI ile YÜKSEK DİRENÇLİ

( ANHİDRİT[Fr. < ANHYDRITE]: Genellikle kaya tuzu ve alçı taşıyla birlikte bulunan doğal, susuz kalsiyum sülfat. )


- ALENGİRLİ değil/yerine/= GÖSTERİŞLİ, TUHAF | HOŞ | KARMAŞIK


- ALGILAMAK ile/ve GÖRMEK

( TO PERCEIVE vs./and TO SEE )


- ALİASİNG değil/yerine/= GÖRÜNTÜ KAYMASI


- ALLAH ve GÖNÜL

( Gözünü açan eşyayı, gönlünü açan Allah'ı görür. )


- ALT HAVA YUVARI ile GÖZ YUVARI ile HAVA YUVARI ile ISI/SICAK YUVARI(MAGMA KATMANI) ile IŞIK YUVARI ile İYON YUVARI ile RENK YUVARI ile SU YUVARI ile TAŞ YUVARI ile YER YUVARI

( ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE Yer gazyuvarındaki atom ve moleküllerin, güneş ışınlarıyla iyonlaştığı, 80-400 km. yükseklikler arasındaki katman. İLE ... İLE 12 km. İLE 150 km. İLE ... İLE 5000 km. )


- AMAZON ile/ve/<> GOOGLE ile/ve/<> FACEBOOK ile/ve/<> MICROSOFT ile/ve/<> APPLE ile/ve/<> ORACLE

( )


- AMPIRİK VALİDİTE/EMPIRICAL VALIDITY[İng.] değil/yerine/= GÖRGÜL GEÇERLİLİK


- AMPİYESMAN[Fr.] değil/yerine/= GÖMLEK VE BENZERİ GİYSİLERİN ÜST TARAFINI ÇEVİREN PARÇA.


- ANAMORFOZ[Fr.] değil/yerine/= GÖRSEL SANATLARDA FİGÜRLERİN ÇARPITILMIŞ GİBİ GÖSTERİLDİĞİ PERSPEKTİF TEKNİĞİ


- ANATOPİZM[Fr.] değil/yerine/= GÖÇMENLERDE YER DEĞİŞTİRMEKTEN KAYNAKLANAN ZİHİNSEL BOZUKLUK


- ANAVASYA[Yun.] değil/yerine/= GÖÇMEN BALIKLARIN AKDENİZ'DEN KARADENİZ'E ÇIKMASI


- ANI ile/değil GÖZLEM


- ANİZOKORİ/ANISOCORIA[İng.] değil/yerine/= GÖZBEBEĞİ EŞİTSİZLİĞİ


- ANJİNA PEKTORİS/ANGINA PECTORIS[İng.] değil/yerine/= GÖĞÜS AĞRISI (KALP)


- ANLAM BİLİMİ ile DİL BİLİMİ ile YAZIN/EDEBİYAT BİLİMİ ile GÖK BİLİMİ ile HALK BİLİMİ ile İŞ BİLİMİ ile TOPLUM BİLİMİ ile TOPRAK BİLİMİ ile YER BİLİMİ/ARZİYAT

( İlim, gücümüz; iman, kılıcımız; sükût da delinmez zırhımız olsun! )


- ANLAM TEKLİĞİ ile/ve/||/<> GÖRÜNÜŞ ÇOKLUĞU


- ANLAMADIĞI YA DA "BEĞENMEDİĞİ" KARŞISINDA:
(NE DEMEKSE?)
"BEYNİN YANMASI" ile/ve/||/<> "KULAĞIN TIRMALANMASI" ile/ve/||/<> "GÖZÜN KANAMASI"


- METİN:
ANLATMAYA BAĞLI ile/ve/||/<> GÖSTERMEYE BAĞLI


- ANOPSİ/ANOPSIA[İng.] değil/yerine/= GÖRMEZLİK


- AP/ANGINA/ANJINA PEKTORIS[İng.] değil/yerine/= GÖĞÜS AĞRISI (KALP)


- ARAŞTIRMA ile/ve GÖZLEM


- ARMAĞAN ile/ve/<> GÖRÜMLÜK

( ... İLE/VE/<> Yalnız görülmek için konulan nesne. | Nişanlanılacak kıza ilk kez görmeye gidildiğinde, erkek tarafından takılan ya da verilen armağan. )


- ARTEFAKT değil/yerine/= GÖRÜNTÜBOZAN | KATIŞKI


- ASELÜLER değil/yerine/= GÖZESİZ


- AŞILARDA:
YARMA(ÇELİK) AŞI ile/ve GÖZ AŞI


- AŞKINLIK ile/ve/> GÖREVDEŞLİK/SİNERJİ

( TRANSCENDENCY vs./and/> SYNERGY )


- ASKIYA ALINAMAZLIK ile/ve/||/<> GÖZARDI EDİLEMEZLİK ile/ve/||/<> İNDİRGENEMEZLİK


- AŞKTA:
[ne] GÖZE ALABİLMEK ile/ve/ne de/||/<>/> GÖZÜNÜ ALABİLMEK


- ASPEKT/ASPECT[İng.] değil/yerine/= GÖRÜNÜŞ


- ASTERNİ değil/yerine/= GÖĞÜS KEMİĞİ YOKLUĞU


- ASTROFİZİK değil/yerine/= GÖKFİZİĞİ


- ASTRONOM değil/yerine/= GÖKBİLİMCİ


- ASTRONOMİ/FELEKİYAT değil/yerine/= GÖKBİLİM


- ASTRONOMİK değil/yerine/= GÖKBİLİMSEL


- SEMÂ[Ar.]/ÂSÜMÂN/ÂSMÂN[Fars.] değil/yerine/= GÖK, GÖKYÜZÜ


- ÂSUMAN[Fars. < ÂSMÂN] değil/yerine/= GÖKYÜZÜ


- ATAK/LIK ile/ve/||/<> GÖZÜKARA/LIK


- ATIF değil/yerine/= GÖNDERME


- ATOM DÜZEYİ ile/ve/> MOLEKÜLER DÜZEY ile/ve/> ORGANEL DÜZEYİ ile/ve/> GÖZE DÜZEYİ ile/ve/> DOKU DÜZEYİ ile/ve/> ORGAN DÜZEYİ ile/ve/> ORGAN DÜZENİ(SİSTEMİ) DÜZEYİ ile/ve/> ORGANİZMA DÜZEYİ

( Hücrenin İç Yapısı'nı izlemek için burayı tıklayınız... )


- AVATARA[Hintçe] değil/yerine/= GÖVDELENME/BEDENLENME, ENKARNASYON


- AYI ile GÖZLÜKLÜ AYI

( ... İLE Ant Dağları'nda yaşarlar. )


- AYIKLAMA ile/ve GÖZARDI ETME

( SELECTION vs./and TO IGNORE )


- AYNA/MİRAT değil/yerine/= GÖZGÜ


- AYNA ile/ve/=/||/<>/< GÖRÜNTÜ


- AYNA değil/yerine/= GÖZGÜ


- AZINLIK ile/ve/||/<> GÖÇMEN


- AZLETMEK değil/yerine/= GÖREVDEN ALMAK


- BAĞ:
ÖZERKLİK ve/<> HAZIR OLMA ve/<> GÖNÜLLÜLÜK/RIZÂ ve/<> HAREKETE GEÇME/GEÇEBİLME ve/<> KURABİLME(SÜRDÜREBİLME/SÜREKLİLİK) ve/<> PAYLAŞIM ve/<> GÜÇ


- BAĞIRA BAĞIRA ile/ve GÖZ GÖRE GÖRE


- BAKIP KALMAK ile/değil/yerine/>< GÖRÜP GEÇMEK


- BAKLİYE MEYVESİ, LEGÜMEN = SİMÂR-I BAKLÎYE = GOUSSE, LÉGUME


- BAKMAK ile "GÖZ ATMAK"


- BAKMAK ile/ve GÖZLEM

( NAZAR: Aklın hareketi.[HAREKET'ÜL AKL] )

( NAZAR ile/ve RASAD )


- BALKIR/ŞİMŞEK ile/ve GÖK GÜRLEMESİ

( BERK ile/ve RA'D
RA'D Ü BERK )


- BAN/BODY AREA NETWORK değil/yerine/= GÖVDE ALAN AĞLARI


- BANA GÖRE ... ile/değil/yerine GÖREBİLDİĞİM KADARIYLA ...


- BARDAK ERİĞİ ile CAN ERİĞİ ile ÇAKAL ERİĞİ | [Lat. PRUNUS SPINOSA] ile DAĞ ERİĞİ ile GÖVEM ERİĞİ ile MALTA ERİĞİ/YENİDÜNYA ile TÜRBE ERİĞİ

( TÜRBE ERİĞİ: Gülgillerden, kırmızı, tatlı, küçük çekirdekli, etinden kolay sıyrılabilen bir tür erik. )


- BARINAK:
MAMUT KEMİĞİNDEN ile/<>/> GÖKDELEN


- BAŞ BİTİ ile/ve GÖVDE BİTİ ile/ve KASIK/PUBİS BİTİ

( ... İLE/VE Sadece elbiselerimizin üzerinde yaşarlar. İLE/VE Eşeysel örgenlerin çevresindeki kıl diplerine yerleşen bit. )

( ... İLE/VE 70.000 yıl önce, baş bitinden evrilmişlerdir. İLE/VE ... )

( Bir başta, en fazla 100 bit bulunur. [1 ayda bu sayıya ulaşırlar.] )

( Bitler, sıçrayamadıklarından dolayı ancak temas edilerek bulaşırlar. )

( Bitler, günde 6 yumurta bırakırlar. )

( Bit yavruları, yumurtadan çıkabilmek için bulundukları yumurtanın içine hava emerler. Yumurta kırılana kadar basınç artarak patlar ve bu biçimde dışarı çıkarlar. [1 haftada yetişkin olurlar.] )

( Bazı bitler oldukça zararlıdır. [İnsan gövdesine yapışan bitlerin dışkılarında tifüs ve siper humması gibi hastalıklar bulunur.] )

( ... ile/ve GORİL BİTİ[Lat. PTHIRUS GORILLAE] ile yakın akrabalardır. [DNA'ları 3 milyon yıl önce ayrılmıştır.] )

( BİTOTU: Sıracagillerden, çok çeşidi bulunan ve kuzey yarımkürede yetişen bir bitki. [Lat. PEDICULARIS] | Bitlere karşı kullanılan bir özdek/madde. )

( HEADLOUSE vs./and BODY LOUSE vs./and CRAB LOUSE )

( PEDICULUS HUMANUS CAPITIS cum/et PEDICULUS HUMANUS HUMANUS cum/et PTHIRUS PUBIS )


- BA'S[Ar.] değil/yerine/= GÖNDERME, GÖNDERİLME | DİRİLTME | PEYGAMBERLİK


- BASDIRMAQ[Azr.] = GÖMMEK[Tr.]


- BAŞINA GELECEK ile/ve/||/<>/> GÖZÜNE GÖRÜNECEK


- BASTIRMAK ile/ve/<> GÖZARDI ETMEK


- BEDELİ/HARCAMAYI:
KABUL ETMEK ile/ve/<> GÖZDEN ÇIKARMAK


- BEDEN değil/yerine/= GÖVDE


- BEDİİ/BEDİİYAT/ESTETİK değil/yerine/= GÖRKEY/Lİ


- BEĞENMEMEK ile GÖZÜ TUTMAMAK


- BEKÇİ ile/ve/||/<>/< GÖZETİCİ ile/ve/||/<>/< KURTARICI (OLMAK/OLMAMAK)


- BELİRTEÇ ile GÖSTERGE


- BELİRTİ ile/ve/||/<>/> İZ ile/ve/||/<>/> İZİN İZİ ile/ve/||/<>/> GÖSTEREN


- BELLEK ile/ve GÖRÜ


- BELLEK-GÖVDE(/NEDENSEL-GÖVDE) ile/ve/değil/yerine/< GÖVDE


- BEYİN ile/ve/<> GÖZ ile/ve/<> GÖĞÜS ile/ve/<> KALP

( En iyi/güzel kıvam. [AHSEN-İ TAKVİM] )


- [ne yazık ki]
"BİLDİĞİNİ OKUMAK" ile/değil/yerine/>< GÖRDÜĞÜNÜ OKUMAK

( Gördüğünü okumaya çalışmamak/çalışmayan, bildiğini okumaya neden olur/devam eder. )


- BİLGE/LİK ve/||/<> GÖNÜLLÜ/LÜK


- BİLMEK/BİLGİ ile/ve/+/||/<> GÖRGÜ

( Görgü, aşka göredir. )

( Görgülü kuşlar, gördüğünü işler. )


- BİLMEK(İLİM):
DİL ile/ve/||/<> KALP ile/ve/||/<> GÖVDE

( Zikreden. İLE/VE/||/<> Şükreden. İLE/VE/||/<> Sabreden. )


- BİLMEK ile/ve/> GÖRMEK/"GÖRMEK"

( Bilen/anlayan görür. )

( TO KNOW vs./and/> TO SEE/"SEE" )


- BİLMÜZAKERE değil/yerine/= GÖRÜŞLEŞEREK


- BİREŞİM/TEVHİD:
AKIL ve/||/<> BEN ve/||/<> GÖNÜL


- BİRİNİ:
TANIMAK ile GÖZÜNÜ AYIR(A)MAMAK


- BİSİKLET ve/<> GÖRME ENGELLİLER


- BİSİKLET ve/<> GÖSTERİ


- BMI/BMG BODY MASS INDEX değil/yerine/= GÖVDE KÜTLE GÖSTERGESİ


- BOŞ ZAMANINDA GÖRÜŞMEK ile/değil GÖRÜŞMEK İÇİN ÖZEL ZAMAN YARATMAK


- BOSTAN değil/yerine/= GÖVERİLİK


- BOZAYI ile GÖÇ EDEN BOZAYI

( ... İLE Sonbaharda göç eden, dünyadaki tek bozayıdır.[Artvin'den, kış uykusuna yattıkları bölge olan Sarıkamış'a] )


- BOZKURT ile/değil GÖKKURT


- BUĞDAY ile GÖCE

( ... İLE Dövülmüş, kabuksuz buğday. Tarhana, bulgur yapmak için kullanılan, kabuğu soyulmuş ve kırılmış buğday. )


- BÜRÜNME ve/<>/> GÖRÜNME


- BÜTÜN ile/ve/||/<> GÖRÜNMEYEN


- CAN ile/ve/değil/||/<>/< GÖVDE/CESET


- ÇAN ile/ve ZİL ile/ve GONG


- ÇAPA ile GÖZDEMİRİ

( ... İLE Gemilerin baş tarafında bulunan, her zaman kullanılan büyük çapa. )


- ÇEKİRDEK ile/ve/||/<> GÖZE SIVISI/SİTOPLAZMA[Fr. < CYTOPLASME]/CYTOPLASM[İng.] ile/ve/||/<> PROTOPLAZMA[Fr. < PROTOPLAZMA < Yun.]

( Bir gözenin merkezini oluşturan nesnecik. | Atom çekirdeği. İLE/VE/||/<> Çekirdek dışta kalmak üzere, protoplazma yığını. İLE/VE/||/<> Yapı bakımından, çekirdek ve sitoplazmadan oluşan, yarı sıvı, saydam ve canlı gözenin metabolizma olaylarının oluştuğu yer. )


- CELESTIAL değil/yerine/= GÖK,GÖKÇE, GÖK İLE İLGİLİ


- CESARET ETMEK değil/yerine/= GÖZE ALMAK


- CESÂRET ile/ve/değil/||/<> GÖZDEN ÇIKARMAK


- CEVİZ (REÇELİ) ile/ve/değil/<> GÖVEK (REÇELİ)

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Cevizin yeşil kabuğu. )


- CİLTTE:
YEK-ŞAH ile/ve/||/<> YAZMA ile/ve/||/<> GÖMME(ŞEMSE)[SOĞUK ve MÜLEMMÂ] ile/ve/||/<> CİHAR ile/ve/||/<> EBRU ile/ve/||/<> ZER-DUA ile/ve/||/<> SİM-DÜZ ile/ve/||/<> LAKE ile/ve/||/<> ZİLBAHAR[BAKLAVA] ile/ve/||/<> MEMLÛK(KAHVERENGİ) ile/ve/||/<> SELÇUK


- ÇOK MUHABBET, TEZ AYRILIK GETİRİR ile/ve/değil/yerine/||/<> VUSLATTA, GINA VARDIR ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖZDEN IRAK/UZAK OLAN, GÖNÜLDEN DE UZAK OLUR


- ÇÖKME ile/ve GÖÇME


- ÇÖKÜK ile GÖÇÜK


- colyr.[Lat. < COLLYRIUM] değil/yerine/= GÖZ BANYOSU İÇİN ANTİSEPTİK SIVI


- CÜRET değil/yerine/= GÖZSÜZLÜK


- CÜRETKÂR değil/yerine/= GÖZSÜZ


- DARWIN'İN (")İSABETLİLİĞİ("):
ZİHİN İÇİN ile/değil GÖVDE İÇİN


- DAYANÇ'TA/SABIR'DA:
METÂNET ile HOŞGÖRÜ ile DUA ile GÖZYAŞI ile HASRET ile AŞK

( Acıya sabredersek. İLE Kişilere sabredersek. İLE Dileğe sabredersek. İLE Duygulara sabredersek. İLE Özleme sabredersek. İLE Sevgiye sabredersek. )

( Madem görüyorsunuz... O zaman, hoşgörün!
[Âşık Veysel] )


- DAYANIKLILIK ve/||/<> GÖNÜL FERAHLIĞI ve/||/<> MERHAMET ve/||/<> SABIR

( Daha yüksek bir terbiye yoktur. VE/||/<> Daha büyük bir mutluluk yoktur. VE/||/<> Daha kutsal bir görev yoktur. VE/||/<> Daha etkili bir güç yoktur. )


- DEBDEBELİ/HAŞMETLİ/İHTİŞAMLI/MUHTEŞEM/ŞAŞAALI/ŞATAFATLI/HACCAL/TANTANALI/LÜKS değil/yerine/= GÖRKLÜ/GÖRKEMLİ/GÖSTERİŞLİ/IŞIGÖRKLÜ/İRİGÖRKLÜ


- DEFERENT[İng.] değil/yerine/= GÖTÜRGEN


- DEFİNE değil/yerine/= GÖMÜ


- DEĞİŞKEN/LİK ile/ve GÖRELİ/LİK

( VARIABLE/VARIATION vs./and RELATIVE/NESS )


- DELİ ile GÖZÜKARA


- DELİK ile GÖZENEK

( HOLE vs. PORE )


- DENEY ile/ve GÖZLEM

( EXPERIMENT vs. OBSERVATION )


- DENEYEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖZLEMLEYEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DİNLEYEN

( "Aptal/ahmak". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< "Yarı akıllı". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Akıllı. )

( DİNLEYEN, DİNLENİR [DİNLEYENİ, DİNLERLER]
DİNLEYEN, DİNLENİR [DİNLEYEN, RAHAT EDER]
DİNLEYEN, DİNLENİR [DİNLEYEN, DİN SAHİBİ OLUR] )


- DENEYİM YAŞAYAN BENLİK ile/ve/<> GÖZLEMLEYEN BENLİK

( Yoğun bir deneyim yaşayan kişi, güven ve cesâret yayar. )

( Gerçek benliğin bulunabilmesi için sahte olanın terk edilmesi zorunludur. )

( Düşüncelerinizi, duygularınızı, sözlerinizi ve eylemlerinizi gözleyin. )

( A man who is intense in his experience will radiate confidence and courage.
The false self must be abandoned before the real self can be found.
Watch over your thoughts, feelings, words and actions. )

( SELF IN EXPERIENCE vs./and/<> SELF IN OBSERVATION )


- DENEYİMLEMEK ile/ve/<> GÖZLEMLEMEK


- DENİZ FOKU ile/ve GÖL FOKU

( ... İLE/VE Sadece Baykal Gölü'nde yaşar. )


- DEVİR/DEVİR TESLİM değil/yerine/= GÖREV GEÇİŞ


- DİKKAT ETMEK değil/yerine/= GÖZEÇLEMEK


- DİKKAT değil/yerine/= GÖZEÇ


- DİKKATE ALMAK ile/ve/<> GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK


- DİKKATE ŞAYAN değil/yerine/= GÖZECE DEĞER


- DİKKATİNİ TOPLAMAK/KONSANTRE OLMAK değil/yerine/= GÖZEÇLENMEK/YOĞUNLAŞMAK


- DİL[Fars.] ve/= GÖNÜL


- DİL ile/ve GÖSTERGE


- İNKÂR:
DİLDE ile/ve/değil/||/<>/< GÖZDE

( "İnkâr edilen". İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Dilin, inkâr ettiği inkâr edilen. )


- DİNLENME:
GÖVDEDE ile/ve/||/<> BEYİNDE ile/ve/||/<> GÖNÜLDE

( Uzanarak. İLE/VE/||/<> Uyuyarak. İLE/VE/||/<> Paylaşarak![Aynı zaman ve mekânda, aynı durumları paylaşarak!] [Söyleşerek DEĞİL susuşabilerek!] )


- DİREK ile/değil GÖNDER

( ... İLE/DEĞİL Bayrak çekilen direk. | Üvendire. | Kayık ve yelkenli gemilere yön vermeye yarayan, ucunda metal olan ağaç sopa. )


- DİŞ ile GÖZDİŞİ

( ... İLE Üst çenedeki köpekdişlerinden her biri. )


- DİŞİL KURBAĞA ile GOLYAT KURBAĞASI

( Çoğunlukla ses çıkarmazlar. İLE Hiç ses çıkarmaz. Dilsizdir. En büyük kurbağadır. )

( Kurbağalarda her tür kendi frekansını seçer. Dişi kurbağalar sadece kendi türlerinin çıkardığı seslere kulak kesilirler. )

( AMPLEXUS: Kurbağaların çiftleşme pozisyonuna verilen ad. [Bazı eriller, kendilerini dişiye kenetlemek için yapışkanlı "çiftleşme tamponları" geliştirirler.][Bazen azgın bir eril kurbağanın, ölü bir balığa kenetlendiği bile görülür]
Öteki dillerde VIRAK VIRAK[Türkçe'de]: * RIBBIT[Amerika'da] (Tüm kurbağaların bu sesi çıkardıkları yaygındır fakat sadece Hollywood'da yaşayan Pasifik Ağaç Kurbağası[Lat. HYLA REGILLA]'nın çıkardığı bir sestir. )


- DIŞLAMAK ile GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK

( TO EXCLUDE vs. TO PRETEND NOT TO SEE/TO TURN A BLIND EYE )


- DOĞA:
VAROLUŞSAL ile/ve GÖRÜNGÜ


- DOĞAN ile GÖKDOĞAN

( ... İLE Geniş omuzları vardır. Kuyruk sokumu geniş ve açık renk, kanatları uçlara doğru sivri ve çapa biçimindedir. )

( ... İLE Her türlü kayalık alanlarda yaşarlar. [Genellikle kaya çıkıntılarında, nadiren de ağaçlarda ve yapılarda yuva yaparlar.] )

( ... İLE Dünyanın en hızlı uçan kuşudur. [Gökyüzünde, dalış sırasında 360 km./saat hıza ulaşabilir.] )

( ... vs. PEREGRINE )

( ... cum FALCO PEREGRINUS )


- DOKUNMA COŞKUSU/TUTKUSU ile/ve/değil/yerine/<> GÖRME COŞKUSU/TUTKUSU


- DOKUNULABİLİR/LER ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖZLE(MLE)NEBİLİR/LER

( MELMÛS[< LEMS | çoğ. MELÂMÎS] ile/ve MERSÛD[< RASAD] )


- DÖRT İSTEK:
AÇGÖZLÜLÜK ile/ve/||/<>/> ÇEKİŞME ile/ve/||/<>/> GÖSTERİŞ ile/ve/||/<>/> GÜÇ TUTKUSU


- DURUM ile/ve GÖRÜNTÜ

( STATE/SITUATION vs./and SPECTRE/PHANTOM/PHENOMENON )


- DURUMDAN/HALDEN ANLAMAK ve/||/<> GÖNÜL KIRMAMAK


- DÜŞÜNMEK ve/||/=/<> GÖRMEK

( DÜŞÜNMEK: Görmeyi, yeniden ve tekrar tekrar öğrenmek. )


- DÜŞÜNMENİN/KONUŞMANIN (OLASI) SONUÇLARINI:
"ÖNGÖRMEK" ile/ve/değil/yerine/<> "GÖZE ALMAK"


- DUT AĞACI ile/ve GÖLGE DUTU AĞACI


- ECC/EXTRACORPOREAL CIRCULATION[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI DOLAŞIM


- EDEP/TERBİYE değil/yerine/= GÖRGÜ/İNCELİK/İYİ KILINÇ


- EFERENT/EFFERENT[İng.] değil/yerine/= GÖTÜRGEN


- EĞİTİM ile/ve/||/<> GÖRGÜ


- EHL-İ DİL ile/ve/>/değil/yerine GÖNÜL EHLİ


- EKMEK ile GOLOT

( ... İLE Küçük, somun ekmek. )

( ... İLE Gümüşhane'de, verilen adı. )


- EKMO/ECMO EKSTRAKORPORAL MEMBRAN OKSİJENLENME/EXTRACORPOREAL MEMBRANE OXYGENATION[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI OKSİJENLENME


- EKSEN ile GÖKEKSENİ

( ... İLE İki ucu, sonsuza uzatılmış olarak düşünülen yer ekseni. | Günlük devinmede, yıldızların çevresindeki eksen. )


- EKSTAKORPORAL SİRKÜLASYON/EXTRACORPOREAL CIRCULATION[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI DOLAŞIM


- EKSTRAKORPORAL/EXTRACORPOREAL[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI


- EKSTRASELÜLER/EXTRACELLULAR[İng.] değil/yerine/= GÖZE DIŞI


- EL ile/ve DİL ile/ve GÖZ

( 3 "KALEM" )


- EL ve GÖZ

( COVID-19 relief for businesses Message: Hi, Due to the current economic crisis, we're on a mission to help businesses. If you could benefit from having more visitors on your website, we can help you immediately: https://keywordtraffic.top/up/?=farklar.net Because of COVID-19, we're offering a completely free trial, with the option to receive an additional 5,000-30,000 targeted visitors per month if you decide to keep going. Katie Dematto Targeted Visitor Specialist Keyword Traffic Club 410 E Santa Clara Street Unit #814 San Jose, CA 95113 If you are unintersted in this type of marketing: https://keywordtraffic.top/unsubscribe.php/?site=farklar.net )


- ELBETTE ile/ve/||/<> GÖRÜNDÜĞÜ/BİLİNDİĞİ GİBİ


- ELEKTROMANYETİK ÇEŞİTLİLİK ile/ve/||/<> GÖRÜNÜR ÇEŞİTLİLİK

( Tüm elektromanyetik dalga boylarını kapsayan yelpaze. İLE/VE/||/<> İnsan gözüyle görülebilen elektromanyetik dalga boylarını kapsayan yelpaze. )


- ELEKTROOKÜLOGRAM/ELECTROOCULOGRAM[İng.] değil/yerine/= GÖZ ELEKTRİK ÇİZGESİ


- ELEŞTİRİ:
REDDETMEK değil/yerine/>< GÖZDEN GEÇİRMEK


- ELİNİ/AYAĞINI/BAŞINI KIR fakat GÖNÜL KIRMA!


- EMPRİZM:
DUYUCULUK ile/ve/değil/||/<>/< GÖRGÜCÜLÜK


- ENDİKATÖR/İNDİKATÖR/INDICATOR[İng.] değil/yerine/= GÖSTERGE, BELİRTEÇ,


- ENDOPLAZMİK RETİKULUM ile GOLGİ AYGITI

( Gözede protein ve lipid sentezinin yapıldığı organel. İLE Gözede proteinlerin işlenmesi ve paketlenmesinde görev alan organel. )


- ENDOSITOZ/ENDOCYTOSIS[İng.] değil/yerine/= GÖZEİÇİ ALIM


- EŞİK ile/ve GÖZERİMİ/UFUK

( THRESHOLD, EDGE vs./and HORIZON )


- EŞKAL/SURET/FİZİK değil/yerine/= GÖRÜNÜŞ/BİÇİM


- EŞKALİNİ TARİF ETMEK değil/yerine/= GÖRÜNÜŞÜNÜ TANIMLAMAK


- ESL/EXTRACORPOREAL SHOCKWAVE LITHOTRIPSY[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI ŞOK DALGASIYLA TAŞ KIRIMI


- ESTETİK değil/yerine/= GÖRKEYSEL


- ESWL/EXTRACORPOREAL SHOCK WAVE LITHOTRIPSY[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI ŞOK DALGASIYLA TAŞ KIRIMI


- EYELINER[İng.] değil/yerine/= GÖZ KALEMİ


- EYLE! ve/||/<> GÖSTER! ve/||/<> KANITLA!

( Konuşmak yerine. VE/||/<> Söylemek yerine. VE/||/<> Söz vermek yerine. )

( Instead of talk! AND/||/<> Instead of say! AND/||/<> Instead of promise! )

( ACT! and/||/<> SHOW! and/||/<> PROVE! )


- EYTİŞİM(DİYALEKTİK) ve/||/<> GÖRELİLİK ve/||/<> HOLOGRAFİK EVREN ve/||/<> SİBERNETİK ve/||/<> KUVANTUM


- FAGOSITOZ/PHAGOCYTOSIS[İng.] değil/yerine/= GÖZE YUTUMU


- FARK/LAR:
NESNEDE ile/ve/değil/||/<> GÖZLEMDE/KEŞİFTE


- FELSEFE ve SANAT ve GÖRELİLİK


- FELSEFİ GÖRÜŞ/LER ile/ve GÖRELİ FELSEFÎ GÖRÜŞ/LER


- FENOMEN değil/yerine/= GÖRÜNGÜ


- FOTOSENTEZ ile GÖZE/SEL SOLUNUM

( Bitkilerin güneş ışığını kullanarak besin üretmesi ya da üretme süreci. İLE Gözelerin enerji üretme süreci. Besinleri moleküllerden enerjiye dönüştürme süreci. )


- GAİP/GAİB değil/yerine/= GÖRÜNMEZ


- GALAKSİ değil/yerine GÖKADA


- GEDİZ ile/değil GÖRDES


- GELENEK ile/ve/değil/<> GÖRENEK

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Bir şeyi, eskiden beri görüldüğü gibi yapma alışkanlığı. )


- GEOMETRİ ve/||/<> GONİOMETRİ[SİNÜS, COSİNÜS[TAMÂM-I CEYB], TANJANT[TANGENS], COTANJANT[COTENGENS]]

(

SİNÜS
GRAD
0
10
20
30
40
50
60
 
0

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

21

22

23

24

25

26

27

28

29

30

31

32

33

34

35

36

37

38

39

40

41

42

43

44
0.00000

0.01745

0.03490

0.05234

0.06976

0.08716

0.10453

0.12187

0.13917

0.15643

0.17365

0.19081

0.20791

0.22495

0.24192

0.25882

0.27564

0.29237

0.80902

0.32557

0.34202

0.35837

0.37461

0.39073

0.40674

0.42262

0.43837

0.45899

0.46947

0.48481

0.50000

0.51504

0.52992

0.54484

0.55919

0.57358

0.58779

0.60182

0.61560

0.62932

0.64279

0.65606

0.66913

0.68200

0.69466
0.00291

0.02036

0.03781

0.05524

0.07266

0.09005

0.10742

0.12476

0.14205

0.15931

0.17937

0.19366

0.21076

0.22778

0.24474

0.26163

0.27843

0.29515

0.31178

0.32832

0.34475

0.36108

0.37730

0.39341

0.40939

0.42525

0.44098

0.45658

0.47204

0.48735

0.50252

0.51753

0.53238

0.54708

0.56160

0.47596

0.59014

0.60414

0.61795

0.63158

0.64501

0.65825

0.67129

0.68412

0.69675
0.00582

0.02327

0.04071

0.05814

0.07556

0.09295

0.11031

0.12764

0.14493

0.16218

0.17937

0.19652

0.21360

0.23062

0.24756

0.26443

0.28123

0.29793

0.31454

0.33106

0.34748

0.36379

0.37999

0.39608

0.41204

0.42788

0.44359

0.45917

0.47460

0.48989

0.50503

0.52002

0.53484

0.54951

0.56401

0.57833

0.59248

0.60645

0.62024

0.63383

0.64723

0.66044

0.67344

0.68624

0.69883
0.00873

0.02618

0.04362

0.06105

0.07846

0.09585

0.11320

0.13053

0.14781

0.16505

0.18224

0.19937

0.21644

0.23345

0.25038

0.26724

0.28402

0.30071

0.31730

0.33381

0.35021

0.36650

0.38268

0.39875

0.41469

0.43051

0.44620

0.46175

0.47716

0.49242

0.50754

0.52250

0.53730

0.55194

0.56641

0.58070

0.59482

0.60876

0.62251

0.63608

0.64945

0.66262

0.67559

0.68835

0.70091
0.01164

0.02908

0.04653

0.06395

0.08136

0.09874

0.11609

0.13341

0.15069

0.16792

0.18509

0.20222

0.21928

0.23627

0.25320

0.27004

0.28680

0.30348

0.32006

0.33655

0.35293

0.36921

0.38537

0.40142

0.41734

0.43313

0.44880

0.46433

0.47971

0.49495

0.51004

0.52498

0.53975

0.55436

0.56880

0.58307

0.59716

0.61107

0.62479

0.63832

0.65166

0.66480

0.67773

0.69046

0.70298
0.01454

0.03199

0.04943

0.06685

0.08426

0.10164

0.11898

0.13629

0.15356

0.17078

0.18795

0.20507

0.22212

0.23910

0.25601

0.27284

0.28959

0.30625

0.32282

0.33929

0.35565

0.37191

0.38805

0.40408

0.41998

0.43575

0.45140

0.45690

0.48226

0.49743

0.51254

0.52745

0.54220

0.55678

0.57119

0.58543

0.59949

0.61337

0.62706

0.64056

0.65386

0.66697

0.67987

0.69256

0.70505
0.01745

0.03490

0.05234

0.06976

0.08716

0.10453

0.12187

0.13917

0.15643

0.17365

0.19081

0.20791

0.22495

0.24192

0.25882

0.27564

0.29237

0.30902

0.32557

0.34202

0.35837

0.37461

0.39073

0.40674

0.42262

0.43837

0.45399

0.46947

0.48481

0.50000

0.51504

0.52992

0.54464

055919

0.57358

0.58779

0.60182

0.61566

0.62932

0.64279

0.65606

0.66913

0.68200

0.69466

0.70711
89

88

87

86

85

84

83

82

81

80

79

78

77

76

75

74

73

72

71

70

69

68

67

66

65

64

63

62

61

60

59

58

57

56

55

54

53

52

51

50

49

48

47

46

45
 
60
50
40
30
20
10
0
GRAD
COSİNÜS
COSİNÜS
GRAD
0
10
20
30
40
50
60
 
0

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

21

22

23

24

25

26

27

28

29

30

31

32

33

34

35

36

37

38

39

40

41

42

43

44
1.00000

0.99985

0.99939

0.99863

0.99756

0.99619

0.99452

0.99255

0.99027

0.98769

0.98481

0.98163

0.97815

0.97437

0.97030

0.96593

0.96126

0.95830

0.95106

0.94552

0.93969

0.93358

0.92718

0.92050

0.91355

0.90631

89879

0.89101

0.88295

0.87462

0.86603

0.85717

0.84805

0.83867

0.82904

0.81915

0.80902

0.79864

0.78801

0.77715

0.76604

0.75471

0.74314

0.73135

0.71934
1.00000

0.99979

0.99929

0.99847

0.99736

0.99594

0.99421

0.99219

0.98986

0.98723

0.98430

0.98107

0.97754

0.97371

0.96959

0.96517

0.96046

0.95545

0.95015

0.94457

0.93869

0.93253

0.92609

0.91936

0.91236

0.90507

0.89752

0.88968

0.88158

0.87321

0.86457

0.85567

0.84560

0.83708

0.82741

0.81748

0.80730

0.79688

0.78622

0.77531

0.76417

0.75280

0.74120

0.72937

0.71732
0.99998

0.99973

0.99917

0.99831

0.99714

0.99567

0.99390

0.99182

0.98944

0.98676

0.98378

0.98050

0.97692

0.97304

0.96887

0.96440

0.95964

0.95459

0.94924

0.94361

0.93769

0.93148

0.92499

0.91822

0.91116

0.90383

0.89623

0.88835

0.88020

0.74178

0.86310

0.85416

0.84495

0.83549

0.82577

0.81580

0.80558

0.79512

0.78442

0.77347

0.76229

0.75088

0.73924

0.72737

0.71529
0.99996

0.99966

0.99905

0.99813

0.99692

0.99540

0.99357

0.99144

0.98902

0.98629

0.92325

0.97992

0.97630

0.97237

0.96815

0.96363

0.95882

0.95372

0.98432

0.94264

0.93667

0.93042

0.92388

0.91706

0.90996

0.90259

0.89493

0.88701

0.87882

0.87036

0.86163

0.85264

0.84339

0.83389

0.84213

0.81412

0.80386

0.79335

0.78261

0.77162

0.76041

0.74896

0.73728

0.72537

0.71325
0.99993

0.99958

0.99892

0.99795

0.99668

0.99511

0.99324

0.99106

0.98858

0.98580

0.98272

0.97934

0.97566

0.97169

0.96742

0.96285

0.95799

0.95284

0.94740

0.94167

0.93565

0.92935

0.92276

0.91590

0.90875

0.90133

0.89363

0.88566

0.87743

0.86892

0.86015

0.85112

0.84182

0.83228

0.82248

0.81242

0.80212

0.79158

0.78079

0.76977

0.75851

0.74703

0.73531

0.72337

0.71121
0.99989

0.99949

0.99878

0.99778

0.99644

0.99482

0.99290

0.99867

0.98814

0.98531

0.98213

0.97875

0.97502

0.97100

0.96667

0.96206

0.95716

0.95195

0.94646

0.94068

0.93462

0.92827

0.92164

0.91472

0.90753

0.90007

0.89232

0.88431

0.87603

0.86748

0.85865

0.84959

0.84025

0.83066

0.82082

0.81072

0.80038

0.78980

0.77897

0.76791

0.75661

0.74509

0.73333

0.72136

0.70916
0.99985

0.99989

0.99869

0.99756

0.99619

0.99452

0.99255

0.99027

0.98769

0.98481

0.98163

0.97815

0.97437

0.97030

0.96593

0.96126

0.95630

0.95106

0.94552

0.93969

0.93358

0.92718

0.92050

0.91355

0.90631

0.89879

0.89101

0.88295

0.87462

0.86603

0.85717

0.84805

0.83867

0.82904

0.81915

0.80902

0.79864

0.78801

0.77715

0.76604

0.75471

0.74314

0.73135

0.71934

0.70711
89

88

87

86

85

84

83

82

81

80

79

78

77

76

75

74

73

72

71

70

69

68

67

66

65

64

63

62

61

60

59

58

57

56

55

54

53

52

51

50

49

48

47

46

45
 
60
50
40
30
20
10
0
GRAD
SİNÜS
TANGENS
GRAD
0
10
20
30
40
50
60
 
0

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

21

22

23

24

25

26

27

28

29

30

31

32

33

34

35

36

37

38

39

40

41

42

43

44
0.00000

0.01746

0.03492

0.05241

0.08998

0.08749

0.15010

0.12278

0.14054

0.15838

0.17633

0.19438

0.21256

0.23087

0.24988

0.26795

0.28875

0.30573

0.32492

0.34433

0.36397

0.38386

0.40403

0.42447

0.44523

0.46631

0.48773

0.50953

0.53171

0.55431

0.57735

0.60086

0.62487

0.64941

0.67451

0.70021

0.72654

0.75355

0.78129

0.80976

0.83910

0.86929

0.90040

0.93252

0.96569
0.00291

0.02036

0.03783

0.05533

0.07285

0.09642

0.10805

0.12574

0.14351

0.16137

0.17933

0.19740

0.21560

0.23393

0.25242

0.27107

0.28990

0.30891

0.32814

0.34758

0.36727

0.38721

0.40741

0.42791

0.44872

0.46985

0.49134

0.51320

0.53545

0.55812

0.58124

0.60483

0.62892

0.65355

0.67875

0.70455

0.73100

0.75812

0.78598

0.81461

0.84407

0.87441

0.90569

0.93797

0.97133
0.00582

0.02328

0.04075

0.05824

0.07578

0.09335

0.11099

0.12869

0.14648

0.16435

0.18233

0.20042

0.21864

0.23700

0.25552

0.27419

0.29305

0.31210

0.33136

0.35085

0.37057

0.39055

0.41081

0.43136

0.45222

0.47341

0.49495

0.51688

0.53920

0.56194

0.58513

0.60881

0.63299

0.65771

0.68301

0.70891

0.73547

0.76272

0.79070

0.81946

0.84906

0.87955

0.91099

0.94345

0.97700
0.00873

0.02619

0.04366

0.06116

0.07870

0.09629

0.11394

0.13165

0.14945

0.16734

0.18534

0.20345

0.22169

0.21008

0.25862

0.27732

0.29621

0.34530

0.33460

0.35412

0.37388

0.39391

0.41421

0.43481

0.45573

0.47698

0.49858

0.52057

0.54296

0.56577

0.58905

0.61280

0.63707

0.66189

0.68728

0.71329

0.73996

0.76733

0.79544

0.82434

0.95408

0.88473

0.91633

0.94896

0.98270
0.01164

0.02910

0.04658

0.06408

0.08163

0.09923

0.11688

0.13461

0.15243

0.17033

0.18835

0.20648

0.22475

0.24316

0.26172

0.28046

0.29938

0.31850

0.33783

0.35740

0.37720

0.39727

0.41763

0.43828

0.45924

0.48055

0.50222

0.52427

0.54673

0.56962

0.59297

0.61681

0.64117

0.66608

0.69157

0.71769

0.74447

0.77196

0.80020

0.82923

0.85912

0.88992

0.92170

0.95451

0.98843
0.01455

0.03201

0.04949

0.06700

0.08456

0.10216

0.11983

0.13758

0.15540

0.17333

0.19136

0.20952

0.22881

0.24624

0.26483

0.28360

0.30255

0.32171

0.34108

0.36068

0.38053

0.40065

0.42105

0.44175

0.46277

0.48414

0.50587

0.52798

0.55051

0.57348

0.59691

0.62083

0.64528

0.67028

0.69588

0.72211

0.74900

0.77661

0.80498

0.83415

0.86419

0.89515

0.97209

0.96008

0.99420
0.01746

0.03492

0.05241

0.06993

0.08749

0.10510

0.12278

0.14054

0.15338

0.17633

0.19438

0.21256

0.23087

0.24933

0.26795

0.28675

0.30573

0.32492

0.34488

0.36397

0.38386

0.40403

0.42447

0.44523

0.46631

0.48773

0.50953

0.53171

0.55431

0.57735

0.60086

0.62487

0.64941

0.67451

0.70021

0.72654

0.75355

0.78129

0.80978

0.83910

0.86929

0.90040

0.93252

0.96569

1.00000
89

88

87

86

85

84

83

82

81

80

79

78

77

76

75

74

73

72

71

70

69

68

67

66

65

64

63

62

61

60

59

58

57

56

55

54

53

52

51

50

49

48

47

46

45
 
60
50
40
30
20
10
0
GRAD
COTANGENS
COTANGENS
GRAD
0
10
20
30
40
50
60
 
0

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

21

22

23

24

25

26

27

28

29

30

31

32

33

34

35

36

37

38

39

40

41

42

43

44
~

57.28996

28.63625

19.08114

14.30067

11.43005

9.51436

8.14435

7.11537

6.31375

5.67128

5.14455

4.70463

4.33148

4.01078

3.73205

3.48741

3.27085

3.07768

2.90421

2.74748

2.60509

2.47509

2.35585

2.24604

2.14451

2.05030

1.96261

1.88073

1.80405

1.73205

1.66428

1.60033

1.58987

1.48256

1.42815

1.37638

1.32704

1.27994

1.23490

1.19175

1.15037

1.11061

1.07237

1.03553
343.77371

49.10388

26.43160

18.07498

13.72674

11.05943

9.25530

7.95302

6.96823

6.19703

5.57638

5.06584

4.63825

4.27471

3.96165

3.68909

3.44951

3.23714

3.04749

2.87700

2.72281

2.58261

2.45451

2.33693

2.22857

2.12832

2.03526

1.94858

1.86760

1.79174

1.72047

1.65337

1.59002

1.53010

1.47330

1.41934

1.36800

1.31904

1.27230

1.22758

1.18474

1.14363

1.10414

1.06613

1.02952
171.88540

42.96408

24.54176

17.16934

13.19688

10.71191

9.00983

7.77035

6.82694

6.08444

5.48451

4.98940

4.57363

4.21933

3.91364

3.64705

3.41236

3.20406

3.01783

2.85023

2.69853

2.53865

2.43422

2.31826

2.21132

2.11233

2.02039

1.93470

1.85462

1.77955

1.70901

1.64256

1.57981

1.52043

1.40411

1.41061

1.35968

1.31110

1.26471

1.22031

1.17777

1.13694

1.09770

1.05994

1.02355
114.58865

38.18846

22.90377

16.34986

12.70621

10.38540

8.77689

7.59575

6.69116

5.97576

5.39552

4.91516

4.51071

4.16530

3.86671

3.60588

3.37594

3.17159

2.98869

2.82391

2.67462

2.53865

2.41421

2.29984

2.19430

2.09654

2.00569

1.92098

1.84177

1.76749

1.69766

1.63185

1.56969

1.51084

1.45501

1.40195

1.35142

1.30323

1.25717

1.21310

1.17085

1.13029

1.09131

1.05378

1.01761
85.93979

34.36777

21.47040

15.60478

11.25051

10.07803

8.55555

7.42871

6.56055

5.87080

5.30928

4.84300

4.44942

4.11256

3.82083

3.56557

3.34023

3.13972

2.96004

2.79802

2.65109

2.51715

2.39449

2.28167

2.17749

2.08094

1.99116

1.90741

1.82906

1.75556

1.68643

1.62125

1.55966

1.50133

1.44598

1.39336

1.34323

1.29541

1.24969

1.25093

1.16398

1.12369

1.08496

1.04766

1.01170
68.75009

31.24158

20.20555

14.92442

11.82617

9.78817

8.34496

7.26873

6.43484

4.76937

5.22566

4.77286

4.38969

4.06107

3.77595

3.52609

3.30521

3.10842

2.93189

2.77254

2.62791

2.49597

2.37504

2.26374

2.16090

2.06553

1.97680

1.89400

1.81649

1.74375

1.67530

1.61074

1.54972

1.49190

1.43703

1.38484

1.33511

1.28764

1.24227

1.19882

1.15715

1.11713

1.07864

1.04158

1.00583
57.28996

28.63625

19.08114

14.30067

11.43005

9.51436

8.14435

7.11537

6.31375

5.67128

5.14455

4.70463

4.33148

4.01078

3.73205

3.48741

3.27085

3.07768

2.90421

2.74748

2.60509

2.47509

2.35585

2.24604

2.14451

2.05030

1.96261

1.88073

1.80405

1.73205

1.66428

1.60033

1.53987

1.48256

1.42815

1.37638

1.32704

1.27994

1.23490

1.19175

1.15037

1.11061

1.07237

1.03553

1.00000
89

88

87

86

85

84

83

82

81

80

79

78

77

76

75

74

73

72

71

70

69

68

67

66

65

64

63

62

61

60

59

58

57

56

55

54

53

52

51

50

49

48

47

46

45
 
60
50
40
30
20
10
0
GRAD
TANGENS
TRİGONOMETRİK İŞLEVLER
AÇI
AÇI
AÇI
AÇI
DERECE
RADYAN
SİNÜS
COSİNÜS
TANJANT
DERECE
RADYAN
SİNÜS
COSİNÜS
TANJANT
0

1

2

3

4

5
0. 000

. 017

. 035

. 052

. 070

. 087
0. 000

. 018

. 035

. 052

. 070

. 087
1. 000

1. 000

0. 999

. 999

. 998

. 996
0. 000

0. 018

. 035

. 052

. 070

. 088
46

47

48

49

50
0. 803

. 820

. 838

. 855

. 873
0. 719

. 731

. 743

. 755

. 766
0. 695

. 682

. 669

. 656

. 643
1. 036

1. 072

1. 111

1. 150

1. 192
6

7

8

9

10
. 105

. 122

. 140

. 157

. 175
. 105

. 122

. 139

. 156

. 174
. 995

. 993

. 990

. 988

. 985
. 105

. 123

. 141

. 158

. 176
51

52

53

54

55
. 890

. 908

. 925

. 942

. 960
. 777

. 788

. 799

. 809

. 819
. 629

. 616

. 602

. 588

. 574
1. 235

1. 280

1. 327

1. 376

1. 428
11

12

13

14

15
. 192

. 209

. 227

. 244

. 262
. 191

. 208

. 225

. 242

. 259
. 982

. 978

. 974

. 970

. 966
. 194

. 213

. 231

. 249

. 268
56

57

58

59

60
. 977

. 995

1. 012

1. 030

1. 047
. 829

. 839

. 848

. 857

. 866
. 559

. 545

. 530

. 515

. 500
1. 483

1. 540

1. 600

1. 664

1. 732
16

17

18

19

20
. 279

. 297

. 314

. 332

. 349
. 276

. 292

. 309

. 326

. 342
. 961

. 956

. 951

. 946

. 940
. 287

. 306

. 325

. 344

. 364
61

62

63

64

65
1. 065

1. 082

1. 100

1. 117

1. 134
. 875

. 883

. 891

. 899

. 906
. 485

. 470

. 454

. 438

. 423
1. 804

1. 881

1. 963

2. 050

2. 145
21

22

23

24

25
. 367

. 384

. 401

. 419

. 436
. 358

. 375

. 391

. 407

. 423
. 934

. 927

. 921

. 914

. 906
. 384

. 404

. 425

. 445

. 466
66

67

68

69

70
1. 152

1. 169

1. 187

1. 204

1. 222
. 914

. 921

. 927

. 934

. 940
. 407

. 391

. 375

. 358

. 342
2. 246

2. 356

2. 475

2. 605

2. 747
26

27

28

29

30
. 454

. 471

. 489

. 506

. 524
. 438

. 454

. 470

. 485

. 500
. 889

. 891

. 883

. 875

. 866
. 488

. 510

. 532

. 554

. 577
71

72

73

74

75
1. 239

1. 257

1. 274

1. 292

1. 309
. 946

. 951

. 956

. 961

. 966
. 326

. 309

. 292

. 276

. 259
2. 904

3. 078

3. 271

3. 487

3. 732
31

32

33

34

35
. 541

. 559

. 576

. 593

. 611
. 515

. 530

. 545

. 559

. 574
. 857

. 848

. 839

. 829

. 819
. 601

. 625

. 649

. 675

. 700
76

77

78

79

80
1. 326

1. 344

1. 361

1. 379

1. 396
. 970

. 974

. 978

. 982

. 985
. 242

. 225

. 208

. 191

. 174
4. 011

4. 331

4. 705

5. 145

5. 671
36

37

38

39

40
. 628

. 646

. 663

. 681

. 698
. 588

. 602

. 616

. 629

. 643
. 809

. 799

. 788

. 777

. 766
. 727

. 754

. 781

. 810

. 839
81

82

83

84

85
1. 414

1. 431

1. 449

1. 466

1. 484
. 988

. 990

. 993

. 995

. 996
. 156

. 139

. 122

. 105

. 087
6. 314

7. 115

8. 144

9. 514

11. 43
41

42

43

44

45
. 716

. 733

. 751

. 768

. 785
. 658

. 669

. 682

. 695

. 707
. 755

. 743

. 731

. 719

. 707
. 869

. 900

. 933

. 966

1. 000
86

87

88

89

90
1. 501

1. 518

1. 536

1. 553

1. 571
. 998

. 999

. 999

1. 000

1. 000
. 070

. 052

. 035

. 018

. 000
14. 30

19. 08

28. 64

57. 29

~
)

( SİNÜS: Trigonometrik bir çember üzerine taşınmış bir yayın ucunun ve bu yaya karşılık olan merkez açısının ordinatı. | KOSİNÜS: Tümler açının sinüsü. | TANJANT: Başka bir çizgiye, eğriye ya da yüzeye dokunan fakat onu kesmeyen çizgi, eğri ya da yüzey. | Bir şeye yalnız bir noktada değen. | KOTANJANT: Bir dik üçgende, komşu kenarın, karşı kenara oranı. )

( )


- MUTLULUK:
GERÇEK ile/ve/||/<> GÖRELİ


- GERÇEKLİK ile/ve/<>/değil/yerine GÖRÜNÜŞ

( Düzen vardır. İLE/VE/<>/DEĞİL/YERİNE Düzen yoktur. )

( Kişinin durduğu yere göre değişir. )

( Suda dans eden ay suda görünür, ama onun nedeni su değil, gökteki aydır. )

( Dünya size, karşı konulmaz biçimde gerçek görünür, çünkü her an onu düşünmektesiniz; onu düşünmeyi bırakın, o sis içinde eriyip gidecektir. )

( Berrak görebilmeniz için zihniniz saf ve bağımlılıktan yoksun olmalıdır. )

( Sadece söze dayanan kanı yeterli değildir. Ancak katı gerçekler, kişinin, kendi hakkında kurduğu imajın hiçbir şey ifade etmediğini gösterebilir. )

( Kendiniz olduğuna inandığınız varolana bakın ve anımsayın - siz, gördüğünüz değilsiniz. )

( Kendi gerçeğinizi kendi bulduğunuzca, içtenlikle yaşayın. )

( Hareket eden'in içinde devinimsiz olan'ı, değişenin içinde değişmez olanı ayırt edebilmeyi öğrenelim, ta ki tüm farkların sadece görünüşte olduğunu ve birliğin gerçek olduğunu idrak edinceye kadar. )

( Gerçeklik, dönüştürülmesi olanaklı olandır. )

( )

( PHENOMENON instead of REALITY
Changes indepence of the position of the person.
The moon dancing on the water is seen in the water, but it is caused by the moon in the sky and not by the water.
The world appears to you so overwhelmingly real, because you think of it all the time; cease thinking of it and it will dissolve into thin mist.
To see clearly, your mind must be pure and unattached.
Mere verbal conviction is not enough. Hard facts alone can show the absolute nothingness of the self-image.
Look at the being you believe you are and remember - you are not what you see.
Earnestly live your truth as you have found it.
Learn to distinguish the immovable in the movable, the unchanging in the changing, till you realise that all differences are in appearance only and oneness is a fact.
The moon dancing on the water is seen in the water, but it is caused by the moon in the sky and not by the water. )

( ŞE'NİYYET[< ŞE'NÎ: Gerçek] ile/ve/<>/değil/yerine KİSVET[çoğ. KÜSÂ][KİSVE değil!]: Elbise. | Özel kıyafet. | Kisbet, yağlı güreş yapan pehlivanların giydikleri paçalı meşin pantolon. | Bir kimsenin/şeyin dış görünüşü. )

( [not] REALITY vs./and/<>/but PHENOMENON )

( RÉALITÉ avec/et/<> ASPECT )


- GEREĞİ ile/değil GÖSTERGESİ


- GEREKLİLİK/ZORUNLULUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖNÜLLÜLÜK


- GETİRİ/LER ile/ve GÖTÜRÜ/LER


- GEYİK ile/ve GÖZEN


- GEZEGEN ile GÖK CİSMİ

( PLANET vs. HEAVENLY BODY )


- GEZEGENLER ile/ve GÖKADALAR/GALAKSİLER

( Karşılaştırmalı görseli. İLE/VE Karşılaştırmalı görseli. )

( PLANETS vs./and GALAXIES )


- GİZLEMEK ile/ve/değil GÖRÜNMEZ KILMAK/SIRLAMAK


- GİZLEMEK ile GÖSTERMEMEK

( Üç şey gizlenemez; duman, aşk, parasızlık. )

( TO HIDE vs. NOT TO SHOW
There are three things which are not possible to hide: Smoke, love, lack of money. )


- GİZLİ/LİK ile/ve/değil/<> GÖRÜLMESİ/DUYULMASI/BİLİNMESİ İSTENİLMEYEN


- (not GO TO HOME) GO HOME


- not GOAL vs. INTENTION


- GÖBEK DELİĞİNİN:
ALTI ile/ve/değil/<> ÜSTÜ

( Ya eril, ya da dişil. İLE/VE/<>/DEĞİL Hem eril, hem de dişil. )

( ARZ ile/ve/<>/değil KÜRSÎ [ve ARŞ] )


- GÖBEK:
TANE ile KAFES ile RULMAN


- GÖBEK ile GEBELİK/BEBEK

( İRTİKÂZ[Ar.]: Gebelikte çocuğun karında hareket etmesi. )

( HABL-İ SÜRREVÎ: Ana rahmindeki bebeği meşîme denilen sona bağlayan ip, göbek bağı. )

( ... ile ÂBİSTENÎ )

( NAVEL vs. PREGNANCY/GESTATION/BABY )


- GÖBEK ile/ve/||/<> GÖBEK DELİĞİ

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


- GÖBEK ile MERKEZ

( Ulvî ve süflî (aydınlık ve karanlık) bölgelerin birleştiği nokta. İLE ... )


- GÖBEKLİTEPE ve/||/<> ANU ve/||/<> MARDUK


- GÖBEKLİTEPE ile/ve EŞİK


- GÖBEKLİTEPE ve/||/<>/>/< JERF AL AHMAR

( Tapınak. VE/||/<>/>/< Yerleşim alanı/merkezi. )


- GÖBELEZ ile/ve/<> GÖCEN/GÖÇKEN

( Köpek yavrusu. İLE Tavşan yavrusu. | Kedi, domuz, köpek yavrusu. )


- GÖÇ TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ ile/ve/||/<> İLTİCA TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


- GÖÇ ile GÖÇÜM

( ... İLE Bazı kimyasal maddelerin ya da ışık, ısı, elektrik gibi güçlerin etkisiyle protoplazmanın, yanaşma ya da uzaklaşma biçiminde olan yer değiştirmesi. )

( ... avec TAKSİ )


- GÖÇ ve/<>/< GÜÇ

( Göç, "gücünü", elde edebileceği "güçten" alır. )


- GÖÇEBE ile GÖÇMEN


- GÖÇEBE ile HORDA

( ... İLE Göçebe ve ilkel olarak yaşayan, yağmacı ve sataşkan topluluk. )


- GÖÇME ile (")GÖÇME(")

( Mekânlarda/"insanda"[bölge/yer değiştirme]. İLE/VE/<> Nesnelerde/"insanda[yaşlanma, sağlığını kaybetme].". )


- GÖÇME ile GÖÇÜRME


- GÖÇMEK(RIHLET)(BURADAN SIRLANMAK)


- GÖÇ(M)EN KUŞLAR ile YERLEŞİK/GÖÇMEYEN KUŞLAR


- GÖÇMEN ile SIĞINMACI


- GÖÇMENLİKTE:
[TÜRKİYE]
GÖÇ ALAN/VARIŞ ile/ve/||/<> GÖÇ VEREN/KAYNAK ile/ve/||/<> GEÇİŞ/TRANSİT


- GÖÇÜ ile GÖÇÜK

( Toprak kayması, kayşa. İLE Çökmüş, göçmüş yer, çöküntü. )


- GÖÇÜ/KAYŞA/HEYELAN[Ar.] ile AŞINMA/AŞINIM/İTİKÂL[Ar.]/EROZYON[Fr. < ÉROSION]

( Toprak kayması. İLE Yer kabuğunu oluşturan kayaçların, başta akarsular olmak üzere türlü dış etmenlerle yıpratılıp yerinden koparılarak eritilmeleri ya da bir yerden başka bir yere taşınması olayı/durumu. | Değer ya da saygınlık kaybetme. )


- GOCUNMA ile GÜCENME


- GÖDEL ile/ve/||/<> MAXWELL


- GÖDEN ile/ve/< KOLON

( Kalınbağırsağın son bölümü. İLE/VE Kalınbağırsağın gödenden önceki bölümü. )

( Bir de "Müdür" öyküsü vardır. Bilenler bilir. Bilmeyenler çevrelerindeki bilenlerden dinleyebilir. )


- GÖDENE TAŞI(KONYA-KARATAY MÜZESİ'NDE)


- GOETHE ve/||/<> HERDER


- GOETHE ve/||/<> SCHILLER


- GÖĞÜS KABURGALARI ile/ve YÜZEN/YALANCI KABURGALAR

( İlk 7 kaburga. İLE/VE Son 5 kaburga. )

( Kaburgalar, solunum örgenlerini, midenin ve bağırsakların üst kısımlarını âdeta bir kafes içine alır ve onları korur. Aynı zamanda, göğsün tüm incinmelerden etkilenmesinden kaçınmasında yardımcı olur. Kaburgalar, ek genişlik kazanma gereksinimini karşılamak, besin ve gazlarla dolu olan mideye yer sağlamak için göğsü genişletir. Göğüs ve solunum kaslarına gerekli yeri sağlar. Yaşamsal örgenlerin kolayca baskı altında kalmaması ve harap olmaması gerektiği için üstten yedi kaburga, ek bir örtü ve koruma sağlamak üzere, sternumla birleşmiştir. Sindirim örgenlerini örten kaburgalar, omurgadan çıkar fakat sternumla birleşmez, bundan dolayı ön tarafta görülmez. Kaburgalar yukarıdan aşağı doğru aşamalı olarak küçülür. Üst taraftaki kaburgaların ucları birbirine yakın ama aşağı taraftaki kaburgalarınki birbirinden biraz uzaklaşır. Kaburgalar, karaciğer ve dalağı da korur ve midenin tamamına geniş bir yer bırakır. Göğsü çepeçevre sarmış olan ilk yedi kaburga, göğüs kaburgaları olarak bilinir. Bu öbeğin ortasındaki kaburgalar, en geniş ve en uzun kaburgalardır. Uctaki kaburgalar, en ufak olanlardır. Kemikten kaburgaların ince karın zarını harap etmesine engel olmak ve onu korumak için bu kaburgaların ucu kıkırdaktandır. )


- GÖĞÜS KASI "GELİŞTİRMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖZ KASI GELİŞTİRMEK


- GÖĞÜS ile/ve BAŞ


- GÖĞÜS ile GÖĞÜS BOŞLUĞUNA AİT OLAN

( KASS, SADR ile ... )

( SÎNE ile ... )

( CHEST vs. PECTORAL )

( STETHOS[< STETESKOP (René-Théophile-Hyacinthe Laennec)] ile ... )


- GÖĞÜS ile/ve/yerine İMÂN TAHTASI


- GÖĞÜS ile/değil ÖNGÖĞÜS

( ... İLE/DEĞİL Böceklerde göğüs bölgesinde bulunan üç bölümden en öndeki. )


- GÖĞÜSLER değil GÖĞÜS/MEME

( CÂM-I ŞÎR: Sütlü meme. )

( SADR değil SEDY/SEDYÜN )

( [not] CHEST but BREAST )


- GOING TO DO vs. SHOULD DO


- [not] GOING TO MEANING (BASED) FROM WORD vs. GOING TO WORD (BASED) FROM MEANING

( GOING TO WORD (BASED) FROM MEANING instead of GOING TO MEANING (BASED) FROM WORD )


- GOING TO READ vs. GOING TO TALK


- GÖK CİSİMLERİNİ TANIMLAMA BİLİMİ ile/ve GÖK HARİTASI, YILDIZ UZAKLIKLARINI ÖLÇME

( URANOGRAPHY vs. URANOMETRY )


- GÖK DALIŞINDA:
UÇMAK ile/ve/değil/||/<>/< DÜŞMEK (YATAY DÜŞÜŞ)


- GÖK GÜRÜLTÜSÜ ile/değil HAVAİ FİŞEK

( Yağmurun izlediği gök gürültüsü, özgürlüğe kavuşmayı simgeler. )


- GÖK TERİKE

( Henüz biçilmemiş ekin. )


- GÖK/UZAY ile/ve/<> AYYUK[Ar.]

( ... İLE/VE/<> Göğün en yüksek yeri. | Göğün kuzey yarımküresinde bulunan bir takımyıldızın en parlak yıldızı. )


- GÖK ile GÖK

( İlâhi. İLE Atmosfer. )

( ARUBA: Göğün yedinci katı. )

( ... ile ÂSÜMÂN/ÂSMÂN )


- GÖK ile/ve/değil/<> UZAY


- GÖK ve/<> YER ve/<> YERALTI

( [Ar..] SEMÂ ve/<> .... ve/<> ... )

( ÂSMÂN ve/<> .... ve/<> ... )


- GÖKADALAR/GALAKSİLER'DE:
SIRIUS ile/ve/< POLLUX ile/ve/< ARCTURUS ile/ve/< RIGEL ile/ve/< ALDEBARAN ile/ve/< BETELGEUSE ile/ve/< ANTARES

( GALAXIES: SIRIUS vs./and/< POLLUX vs./and/< ARCTURUS vs./and/< RIGEL vs./and/< ALDEBARAN vs./and/< BETELGEUSE vs./and/< ANTARES )


- GÖKBİLİM/ASTRONOMİ ile/ve GÖK CİSİMLERİNİ TANIMLAMA BİLİMİ

( SEYDİ ALİ REİS: İlk, Türkçe nazarî astronomi kitabının yazarı. [HÜLÂSAT-I HEY'E] )

( ASTRONOMY vs. URANOGRAPHY )


- GÖKBİLİM = ASTRONOMY[İng.] = ASTRONOMIE[Fr., Alm.] = ASTRONOMIA[İt.] = ASTRONOMÍA[İsp.]


- GÖKÇÜL ile GÖKÇÜL/GÖKSEL

( Maviye çalan renk, mavimsi. İLE Gökle ilgili. )

( ... ile SEMÂVÎ )


- GÖKDELEN:
BÜYÜKLÜK değil KÜÇÜKLÜK


- GÖKE(BARÇA[İt. < BARZA]) ile/ve KUKA[Yun.]


- GÖKEKSENİ ile GÖKEŞLEĞİ

( İki ucu, sonsuza uzatılmış olarak düşünülen yer ekseni. | Günlük devinmede, yıldızların çevresindeki eksen. İLE Gökeksenine, yer merkezinde dik olan düzlemin, gökküresiyle arakesiti. )


- GÖKKUZGUNLAR ile/ve/<> GÖKKUZGUNUMSULAR ile/ve/<> GÖKKUZGUNGİLLER

( Kuşlar sınıfının, gökkuzgunumsular takımına giren bir alttakım. İLE Gökkuzgunları, ağaçkakanları, çobanaldatanları, sağanları içine alan, kuşlar sınıfından bir takım. İLE En iyi bilinen türü, gökkuzgun olan gökkuzugunumsular takımının, gökkuzgunlar alttakımına giren bir aile. )


- GÖKNAR ile KAZDAĞI GÖKNARI


- GÖKNAR >< LADİN


- GÖKSEL ile/ve/||/<> UZAYSAL

( SEMÂVÎ ile/ve/||/<> FEZÂÎ )


- GÖKSU YALISI/KASRI ya da KÜÇÜKSU YALISI/KASRI


- GÖKTEKİ AY ile AY'I GÖSTEREN PARMAK


- GÖKTEN DÜŞEN ile GÖNÜLDEN DÜŞEN

( Parçası bulunur. İLE Parçası bulunmaz. )


- GÖKTÜRK ABECESİNDE:
34 ve/+/<> 4

( Sesli harf. VE/+/<> Sessiz harf. )


- GÖKTÜRK TÜRKÇESİ ile/ve/<> OĞUZ TÜRKÇESİ ile/ve/<> ANADOLU TÜRKÇESİ


- GÖKYÜZÜ [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- GÖKYÜZÜ ile/ve/değil BULUT/LAR


- GÖKYÜZÜ ile GÖKYÜZÜ İLE İLGİLİ

( SEMÂ'[< SÜMÜVV(: Yükseklik, yücelik.)], TÂC-I FÎRÛZE, TÂK-I MUKARNES[Gökyüzü. | Süleyman'ın tahtı.] ile ... )

( ÂSMÂN/ÂSÜMÂN, TAHT-I FÎRÛZE ile ... )

( SKY vs. CELESTIAL )


- GÖKYÜZÜ ile/ve/<> YERYÜZÜ

( Gökyüzünde ne varsa, yeryüzünde de o vardır. )

( HOKKA-İ MÎNÂ ile ... )


- GOL


- GÖL OLMAYA ÇALIŞALIM!

( Yaşlı bir usta, çırağının sürekli herşeyden şikâyet etmesinden bıkmıştı. Bir gün çırağını tuz almaya gönderir.

Yaşamındaki herşeyden mutsuz olan çırak döndüğünde, yaşlı usta ona, bir avuç tuzu, bir bardak suya atıp içmesini söyler.

Çırak, yaşlı adamın söylediğini yaptı ama içer içmez ağzındakileri tükürmeye başlar. "Tadı nasıl?" diye soran yaşlı adama öfkeyle "acı" diye yanıt verdi.

Usta, kıkırdayarak çırağını kolundan tuttu ve dışarı çıkardı. Sessizce, az ilerideki gölün kıyısına götürdü ve çırağına bu kez de bir avuç tuzu göle atıp, gölden su içmesini söyledi. Söyleneni yapan çırak, ağzının kenarlarından akan suyu koluyla silerken aynı soruyu sordu:
- "Tadı nasıl?"
- "Ferahlatıcı" diye yanıt verir genç çırak.
- "Tuzun tadını aldın mı?" diye sordu yaşlı adam.
- "Hayır" diye yanıtlar çırağı.

Bunun üzerine, yaşlı adam, suyun yanına diz çökmüş olan çırağının yanına oturur ve şöyle der:
- "Yaşamdaki ıstıraplar tuz gibidir, ne azdır, ne de çok. Istırabın miktarı hep aynıdır. Ancak bu ıstırabın acılığı, neyin içine konulduğuna bağlıdır. Istırabın olduğunda yapman gereken tek şey, ıstırap veren şeyle ilgili hislerini genişletmektir.
Onun için sen de artık bardak olmayı bırak,

Göl olmaya çalış!" )


- GÖL VE IRMAK BALIKLARI:
SOMON(SALMON) ile ALABALIK(TROUT)


- GÖL ile ARJANTİN GÖLÜ

( 1560 km² alanı ve 27 km. uzunluğu ile Güney Amerika'nın en büyük 3. gölü. )


- GÖL ile BATAKLIK/ÇÖKEK

( LAKE vs. BOG/MARSH/SWAMP/FEN )


- GÖL ile BÜĞET/BÜRKE/BİRKE[Ar.]

( ... İLE Ufak göl, gölcük, su birikintisi. )


- GÖL ile/ve DENİZKULAĞI/LAGÜN[Fr.]

( ... İLE/VE Denizden bir resifle ayrılmış göl. )


- GÖL ile GÖLET


- GÖL ile/ve/değil/<> İRKİNTİ

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Su birikintisi. )


- GÖL ile KOROLEV GÖLÜ

( Dünyada. İLE Mars'ta. )

( ... İLE 82 km. genişliğindeki dev kraterin, 4 milyar yıl önce, suyun bol olduğu zamanlarda oluştuğu öngörülüyor. )


- GÖL ile ZİFT GÖLÜ

( ... İLE Trinidad Tobago'da bulunan bu gölden, ham petrol ve bitum fay hattından sızarak neredeyse sonsuz bir asfalt havuzu ve kendine özgü bir ekosistem oluşmuştur. )

( LAKE vs. PITCH LAKE )


- GÖLCÜK ile/= GÖLEK ile/= GÖLET

( Küçük göl. İLE Küçük, su birikintisi. İLE Gölek. | Suyu biriktirmek için önüne yapılan set. )


- GÖLET ile FİLET

( ... İLE Sığ su. )


- GOLF TOPU:
PÜRÜZSÜZ değil GİRİNTİLİ

( )


- GÖLGE ile EĞLEK

( ... İLE Öğle sıcağında, sürünün dinlendiği gölgelik. | Yolcuların, geceyi geçirdiği yer, han, konak. )


- GÖLGE ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/< GÖVDE

( Gölgeyi takip edersen güneşi de bulursun! )

( Gölgeni göremiyorsan, gölgeye kaç! )

( "Bilgi/episteme(loji)". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/=/||/<>/< Varolan/onto(loji). )

( [not] SHADOW vs./and/=/||/<>/ BODY instead of SHADOW )


- GÖLGE ile/ve/||/<> İKİNCİL/LİK


- GÖLGE ile/ve/||/<> İZ


- GÖLGE ile İZDÜŞÜM


- GÖLGE ile KÖŞİGE

( ... İLE Zayıf gölge. )


- GÖLGE ile/ve KUZ

( ... İLE/VE Gölgede kalan yan. )


- GÖLGE ile TAM GÖLGE

( Gölge, varolanı gösterir. )

( SHADOW vs. UMBRA )


- GÖLGE ile/ve/||/<> TÜREV


- GÖLGE ile/değil YANSIMA


- GÖLGE ile/ve/||/<> YARI GÖLGE

( ... İLE Bir ışık kaynağı önüne konulan, saydam olmayan bir cismin gerisindeki ekran üzerine vuran gölgesinin çevresinde görülen, çok koyu karanlık olmayan bölümü. )

( Güneş tutulması, ancak Ay'ın yeni ay evresinde gerçekleşir. Ay, Dünya ile Güneş arasından geçerken ve üçü düz bir çizgide olduklarında, Ay, Dünya'ya iki tür gölge düşürür. Daha küçük, daha koyu gölgeye Umbra; daha açık, daha büyük gölgeye ise Penumbra denilir. )

( )

( "Güneş Tutulmaları" yazısını okumak için burayı tıklayınız... )

( )

( UMBRA vs./and/||/<> PENUMBRA )


- GÖLGEBALIĞI ile TAŞLEVREĞİ/MİNAKOP

( Alabalıkgillerden, uzunluğu 20-50 cm., sırt yüzgeci büyük, tatlı su balığı. İLE Gölgebalığıgillerden, büyük, Atlantik, Akdeniz ve Karadeniz'de yaşayan bir balık. )

( THYMALLUS THYMALLUS cum UMBRINA CIRHOSA )


- GÖLGELEMEK ile/ve/||/<> KAPATMAK


- GÖLGE/LİK ile/ve/değil/||/<>/< BİLGE/LİK


- GÖLGENDE DİNLENEN değil/yerine GÖNLÜNDE DİNLENEN


- GÖLGESİ YOKTU:
SAF NURDU ile/ve/değil GÖVDESİNE TAPMAZDI


- GOLGİ CİSİMCİĞİ değil/yerine/= SALGI AYGITI


- GOLGOTA

( KUTSAL KÂSE (KAFATASI) )


- GOLYAT BÖCEĞİ

( Dünyanın en ağır böceği. )


- GÖMLEĞİN KOL DÜĞMELERİNDE

( BİLEK İLE DİRSEK ARASINDA KALAN DÜĞMEYİ KAPALI TUTMAK )


- GÖMLEK ile BLUZ

( CHEMISE[< KÂMİS(Ar.)] ile ... )

( [Divân şiirinde] Âşığın bağrındaki ve gövdesindeki yaralar ile kendi teni bir pîrâhen olarak düşünülür. Ayrıca sevgilinin pîrâheni aşık tarafından kıskanılır. Çünkü o, sevgiliyi sarıp kucaklamıştır. )

( PÎRÂHEN ile ... )


- GÖMLEK ile/ve/<> PLASTRON[Fr. < İt.]

( ... İLE/VE/<> Erkek giyiminde, gömleğin göğüs tarafının üzerine takılan parça. )


- GÖMLEK ile TESPİT(/DELİ) GÖMLEĞİ


- GÖMMEK değil/yerine/>< GÖRMEK


- GÖMÜLMEK değil TOPRAĞA SIRLANMAK


- GÖMÜLMEK değil TOPRAĞA SIRLANMAK


- GÖMÜLÜ ile/ve/||/<> ÖRTÜK


- GÖMÜT[Alm.] = GÖNÜL


- GÖMÜT/MEZAR ile/ve/değil/||/<> MORG

( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<> Adliyece kovuşturmayı gerektiren olaylar sonucu ya da birdenbire ve kuşkulu ölümlerde, ölüm nedeninin ve ölünün kim olduğunun saptanması için ölülerin konulduğu ve inceleme yapılan yer ya da yapı. )


- GONAT

( Eşeybezi. )


- GONCA[Fars. < GONÇE] ile YONCA/TRIFOLIUM[Lat.]

( Açılmamış çiçek. İLE Baklagillerden, başak durumundaki çiçekleri kırmızı ya da mor renkli, hayvanlara yem olarak yetiştirilen çayır bitkilerinin genel adı. )


- GÖNDER ile/||/<> GÖNDERE

( Bayrak direği. İLE/||/<> Küçük mızrak. )


- GÖNDER ile SEREN

( Bayrak direği. İLE Yelkenli gemilerde üzerine dört köşe yelken açmak ve işaret kaldırmak için direğe yatay olarak bağlanan gönder. | Konut kapılarında, menteşe ve kilidin takıldığı düşey konumdaki kalın parça. )


- GÖNDERGE ile/ve/||/<> GÖSTEREN ile/ve/||/<> GÖSTERİLEN

( Veri/harf. İLE/VE/||/<> Biçim. İLE/VE/||/<> Anlam/sözcük. )

( Görüntü/simge. İLE/VE/||/<> Harflerle. [E.V] İLE/VE/||/<> Sözcük olarak[EV] )

( REFERENCE vs./and/||/<> SIGNIFIER vs.and/||/<> SIGNIFIED )


- GÖNDERİM

( REFERENCE )


- GÖNDERME" ile/ve/<> ANIMSATMA


- GÖNDERME" ile/ve/değil/yerine BAŞVURU


- GÖNDERME ile/ve/değil/yerine/<> KATKI


- GÖNDERME ile ORTADAN KALDIRMA


- GÖNDERME ile/yerine UĞURLAMA


- GÖNDERME ile/ve/değil/||/<> YÜKLEME


- GÖNDERMEK ile/yerine YÖNLENDİRMEK


- GONDOL ile/değil PEREME[Yun.]

( ... İLE/DEĞİL Gondola benzeyen bir kayık. )


- GONDOLUN:
SANCAĞI ile/ve/||/<> İSKELESİ

( Gondolların sağ tarafı olan sancakları ile sol tarafı olan iskeleleri arasındaki fark 24 cm.'dir. )

( 20 farklı ağaç kullanılarak yapılırlar. )

( Gondolların önünde altı dişli, bir tarağı andıran gümüş simge, Venedik'teki altı büyük mahalleyi simgeler. Tarak benzeri bu biçimin en altındaki ters çıkıntı, San Marco Adası'ndan (Venedik), tarihte ilk gondolu yapan Cüdeka Ada'sındakilere bir gönderme olarak konulmuştur: "En iyi gondolu, San Marco'lular yapar". İlk )


- GÖNELMEK

( Yönelmek, yüzünü döndürmek. )


- GÖNENCE/KONFOR ALANI ile/ve/||/<>/< GÜVEN ALANI


- GÖNENCE/KONFOR değil/yerine/>< EYTİŞİM/DİYALEKTİK


- GÖNENCE(KONFOR) ile LÜKS

( COMFORT vs. LUXURY )


- GÖNLÜMÜZÜN, ... ve/||/<>/< GÖNLÜMÜZDEN ...

( Perişan olmasını istemiyorsak. VE/||/<>/< Perişan olanları çıkarmamak. )


- Gönlünle/dilinle KONUŞ!!!


- GONOZOM/SEX CHROMOSOMES[İng.] değil/yerine/= EŞEYSELLİK KROMOZOMLARI


- GÖNÜL

( İLÂHİ GÖRÜNÜŞÜN MEKÂNI(TECELLİGÂH'I İLÂHİ) | KALP GÖZÜ | FUAD )


- Gönül gözünle KONUŞ!!!


- GÖNÜL HIRSIZ(LIĞ)I ile/ve/||/<> AÇIK KAPI ARSIZ(LIĞ)I


- GÖNÜL:
İNSAN-I KÂMİL ve/||/<>/> SIR-I HAKK


- Gönül koymadan KONUŞ!!!


- GÖNÜL KOYMAK ile/değil/yerine/||/<>/< MESAFE KOYMAK


- GÖNÜL KOYMAMALI!


- GÖNÜL:
ONA...
KAYAR ve/||/<>/> KAÇAR


- GÖNÜL VERMEK ile/ve GÖNÜL KOYMAK


- GÖNÜL YAPMAK ve/||/<> RIZÂ DEVŞİRMEK


- GÖNÜL ile/ve/||/<>/> GÖRÜNMEYEN GÖNÜL

( Kişi/nin. İLE/VE/||/<>/> Toplum/un. )


- GÖNÜL ve/=/<> HAKİKAT


- Gönüle KONUŞ!!!


- Gönüllü DİNLE!!!


- Gönüllü SUS!!!


- GÖNÜLLÜ ile/ve/||/<>/> BAĞIŞÇI


- GÖNÜLLÜ ile/ve/||/<> GÖNÜLVEREN


- GÖNÜLLÜ ile/ve/değil/<> KATILIMCI


- GÖNÜLLÜLÜK:
ÜCRETSİZ YAPILAN İŞ/LER değil KARŞILIKSIZ GELİŞİM


- GÖNÜLLÜ/LÜK ile/ve/||/<> ADANMIŞ/LIK


- GÖNÜLLÜLÜK ile/ve/||/<> NEŞE


- GÖNÜLLÜLÜK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< SORUMLULUK ALMAK


- Gönülsüz DİNLE!!!


- Gönülsüz SUS!!!


- GÖNÜL'ÜN:
ABDESTİ ile/ve KULLUĞU

( Gözyaşı ile. İLE/VE Zikir ile. )


- GOOD vs. BAD


- GOOD vs. EFFECTIVE


- GOOD FAITH PURCHASER and IN PLEDGE OF GOOD FAITH and IN GOOD FAITH

( İyi niyetli alıcı. VE İyi niyet sözüyle. VE İyi niyetle. )


- [not] GOODNESS/KINDNESS vs./and/but TO GIVE TO THE BUSINESS IT'S DUE


- GOODS vs. POSSESSIONS


- GOOGLE HARİTASININ:
ÖNCESİ ile/değil/yerine/> SONRASI

( Google Maps, çevremizi daha iyi anlamamız için masaüstü, Android ve iOS’ta kullanıma hazır birkaç görsel değişiklik ve ek özellik ile yenilendi. Yeni Google Maps, daha temiz ve sade bir görünüm, ilgi alanları ve daha dengeli bir renk şeması ile öne çıkıyor. )

( )


- GOOGLE ile/ve/<>/yerine 6D


- GÖRDÜĞÜM KADARIYLA ile/ve/||/<> BÜYÜK/AZ OLASILIKLA


- GÖRDÜĞÜNÜ "SEVMEK" ile/değil/yerine/>< SEVDİĞİNİ GÖRMEK


- GÖRDÜĞÜNÜ ve/||/<> GÖRMEDİĞİNİ

( Ört! VE/||/<> Söyleme! )


- GÖREBİLDİĞİMİZ IŞIK:
KIRMIZI ile/ve/<> MOR ARASI

( 400 nanometre. İLE/VE/<> 700 nanometre arası. )

( [Güneşten gelen beyaz ışığın, yansıma ve kırılmasıyla birlikte]
Az saçılmayla. İLE/VE/<> Çok saçılmayla. )


- GÖRECE/Lİ/LİK" ile/ve/değil GÖRELİ/LİK


- ADÂLET:
"GÖRELİ" değil DAYANIŞMALI


- GÖRELİ/İZÂFÎ[Ar.] ile ÎTİBÂRÎ


- [ne yazık ki]
GÖRELİ YOKSULLUK ile/ve/||/<> MUTLAK YOKSULLUK ile/ve/||/<> İNSANİ YOKSULLUK


- GÖRELİ ile/ve/||/<> DURUMA GÖRE


- GÖRELİ ile/ve/||/<> İLİŞKİSEL


- GÖRELİ = İZAFÎ = RELATIVE[İng.] = RELATIF[Fr.] = RELATIV[Alm.] = RELATIVUS[Lat.] = RELATIVO[İsp.]


- GÖRELİ/LİK ile/>< AHLÂK


- GÖRELİLİK ile ÇOĞULCULUK


- GÖRELİLİK = İZAFİYET = RELATIVITY[İng.] = RELATIVITÉ[Fr.] = RELATIVITÄT[Alm.]


- GÖRELİ/LİK ile/ve/||/<> YARARCI/LIK


- GÖRELİLİK ile/ve YASALI GÖRELİLİK


- GÖRELİLİK(İZÂFİYET) ile KUVANTUM


- GÖR(E)MEMEK ile DİKKAT ETMEMEK/EDEMEMEK

( TO (CAN) NOT SEE vs. TO (CAN) NOT ATTEND )


- GÖREMEZSİN ile/değil GÖRÜNMEZ


- GÖREMİYORUZ ile/değil/yerine PEK (FAZLA) GÖREMİYORUZ


- GÖRENEDİR GÖRENE, KÖRE NEDİR KÖRE NE? ile/ve ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ, ANLAMAYANA DAVUL-ZURNA AZ


- GÖRENEK ile GÖRGÜ

( Bir şeyi, eskiden beri görüldüğü gibi yapma alışkanlığı. İLE Bit toplum içinde var olan ve uyulması gereken saygı ve incelik kuralları, terbiye. | Bir kimsenin, karşılaştığı ve kişiliği üzerinde olumlu etki yapan deneysel bilgi, deneyim. | Görmüş olma durumu. )


- GÖRERSİN değil GÖRÜRSÜN


- GÖREV ile/ve/||/<>/> HAK

( Modern öncesindeki öncelikler. İLE/VE/||/<>/> Modern dönemdeki öncelikler. )


- GÖREV ile/ve İŞ

( Kişinin görev üstlenmesinde kazanç vardır. )

( TASK vs./and WORK )


- GÖREV ve/değil/||/<> İŞLEV


- GÖREV ile/ve ROL


- GÖREV ile/ve/<>/değil SORUMLULUK

( [not] TASK vs./and/<>/but RESPONSIBILITY )


- GÖREV = VAZİFE, ÜFULE = FUNCTION[İng.] = FONCTION[Fr.] = FUNKTION[Alm.] = FUNCTIO[Lat.] = FUNCIÓN[İsp.]


- GÖREV ile/ve/<> YETENEK

( TASK vs./and/<> TALENT )


- GÖREV/İMİZ:
"SİYASET" değil TESİS-İ ADÂLET


- GÖREVİNİ YAPMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> GEREĞİNİ YAPMAK


- GÖREVLİ ile MANDARİN[Portekizce < Sans.]

( ... İLE Avrupa'lıların, Çin devlet görevlilerine verdikleri ad. | İmparatorun emrinde çalışan en yüksek dereceli Çin devlet memurlarına verilen unvan. )


- GÖRGÜ ile/ve/> UFUK

( Görgülü kuşlar, gördüğünü işler. )


- GÖRGÜSÜZ/LÜK ile/değil/yerine BİLGİSİZ/LİK

( Bilgisizlik, görgüsüzlükten daha ağırdır ve görgüsüzlüğe yeğdir. )

( Görgü, sürekliliğin, kalıcılığa dönüşmesiyle gerçekleşir. )


- GORİL ile ORANGUTAN[< (Malayca), ORANG: İnsan. UTAN: Orman.]

( Ekvator bölgesinde ormanlarda yaşar. Maymunların en iri ve en güçlü olanıdır. İLE Sumatra ve Borneo'da yaşar. İnsana benzer. )

( Dişilleri ve genç olanları ağaçlarda, eriller ve gümüşsırt(silverback) denilenleri yerde uyumayı tercih eder. )

( Goriller, yüzemez. )

( ... İLE Yavrularının annesini/bölgesini terk etmesi belirli donanımları edinmesiyle ya da edinmeleri için en az 9 yıl gerektirir. [200 çeşit meyveyi/otu ayırd edebilmelilerdir] )

( ... İLE 50 yıl kadar yaşayabilirler. )

( 48 kromozomları vardır. [İnsandan 2 fazla] )

( Goril ile Orangutan )

( ... İLE Erilleri, dişillerine oranla, 2 kat daha iridir. )

( GURİLLÂ ile ... )

( GORILLA vs. ORANGUTAN, ORANG-OUTANG
)

( TROGLODYTES/GORILLA GORILLA cum PONGO PYGMAEUS, SIMIA SATYRUS )


- GORİLLER ile İNSAN

( [Grip olunca] Ölüyorlar. İLE Ölmüyoruz. )

( [Ebola olunca] Ölmüyorlar. İLE Ölüyoruz. )

( Yüzemez.[Bellerini geçen yere/suya de gitmezler.] İLE Yüzebilir. )


- GÖRKEM ile GÖRK

( Göz alıcı ve gösterişli olma durumu. İLE Güzellik, gösteriş. )


- GÖRKEME BAŞVURMAK değil/yerine/>< YALINLAŞMAK

( Zayıf "kişilikler"de. DEĞİL/YERİNE/>< Güçlü kişiliklerde. )


- GÖRKLÜ = GÜZEL, MÜBÂREK


- GÖRME ile/ve/<> NÜFÛZ ETME


- GÖRME >< ŞİZOFRENİ

( Doğuştan görme engelli olan kişiler, şizofreni hastalığına yakalanmıyor. )


- GÖRMEDE:
HAREKET ve/||/<> BİÇİM ve/||/<> RENK


- GÖRME/DUYMA ile/ve BAKMAK/DİNLEMEK

( İşlevsel. İLE/VE Niyetle. )


- GÖRMEK (BAKMAK) = REGARD[İng.] = CONSIDÉRER[Fr.] = BETRACHTEN[Alm.] = CONTEMPLOR[Lat.]


- Görmek için SUS!!!


- GÖRMEK ile/ve/||/<>/> BAKMAK

( İşlevsel/lik. İLE/VE/||/<>/> Niyetli, bilinçli, amaçlı. )

( GÖRMEK: Can kulağıyla dinlemek. )

( Görmek, dinlemek ile başlar. )

( image )

( İnsanın her bir gözü, doğrudan doğruya karşıya baktığı zaman, burundan dışarı doğru 95 derecelik bir görüş alanına sahiptir.

Ayrıca, gözlerimiz sayesinde burundan aşağıya doğru 75 derece, burna doğruysa 60 derecelik bir açıyı görebiliriz.

İki gözün görüş açısının, yani sol gözümüzün burna ve sağa doğru 60 derecelik görüş alanıyla, sağ gözümüzün burna ve sola doğru 60 derecelik görüş alanının çakıştığı bölge, kabaca 3 boyutlu görüş alanımızdır.

Bu 3 boyutlu görüş alanı, sadece 114 derecelik bir alanı kapsar. Bu iki alanın çakışması sayesinde derinlik algılanabilir. 114 derecenin geri kalan alanında teknik olarak 2 boyutlu görebiliriz ve derinlik algısı yok denecek kadar azdır.

İki göz hesaba katıldığında, insanın yatayda (göz ekseninde) 180 dereceden birazcık büyük bir görüş alanı vardır. Bunun üzerine göz hareketleri de görüş alanını değiştirir. Her bir gözümüz, yuvası içinde 90 dereceye yakın bir açıyla sola ya da sağa dönebilir. Bu sayede, kafamızı hareket ettirmeksizin, görüş alanımız göz ekseninde 270 dereceye kadar ulaşabilir. Kafamız da 100-130 dereceye kadar sağa ya da sola dönebilir. Bu sayede görüş alanımızı toplamda 340-350 dereceye kadar çıkarmamız mümkündür. Kafa ve boyun hareketine, göğüs ve bel dönüşü (rotasyonu) da eklenirse, bacakları hareket ettirmeksizin 360 dereceyi görmemiz olanaklıdır.

Her bir gözümüzde, dimdik ileri baktığımızda 12-15 derece dışa, 1.5 derece aşağıya denk gelecek biçimde optik sinirin retinayı yararak girdiği kör nokta bulunur. Bu kör nokta, görüş alanını gövde eksenimizde 7.5 derece, göz eksenimizde 5.5 derece kısıtlayan bir evrimsel kusurdur. )

( BASAR ile/ve/||/<>/> NAZAR )

( DÎDÂR: Görme, görüş gücü. İLE/VE/||/<>/> ... )

( TO SEE vs./and/||/<>/> TO LOOK )


- GÖRMEK ile/ve/||/<>/> BAKMAK ile/ve/||/<>/> İZLEMEK

( Denk gelerek, istemeden de görülmüş olabilir. İLE/VE/||/<>/> Dikkati yönelterek. İLE/VE/||/<>/> Bakışı kararlı bir biçimde sürdürerek. )

( BASAR ile/ve/||/<>/> NAZAR ile/ve/||/<>/> SEYİR/SEYR )

( TO SEE vs./and/||/<>/> TO LOOK vs./and/||/<>/> TO WATCH )


- GÖRMEK ile/ve/<> BİLMEK

( Görüyorum demek göz ile değil, Biliyorum demek dil ile değil! )

( Duyduğumu unuturum, gördüğümü anımsarım, okuduğumu anlarım. )

( TO SEE vs./and/<> TO KNOW )


- GÖRMEK ile/ve/değil EŞİK


- GÖRMEK ile/ve GÖRENİ GÖRMEK

( Gözümüzü iyi görmeye ve iyiyi görmeye alıştırmalıyız. )

( GÖRMEK: Nur'un Nur'a olan iştiyakı. )


- GÖRMEK ile GÖRÜŞMEK


- GÖRMEK ile/ve/<> İLGİ

( Göz görmeyince, gönül katlanır. )

( Gözden ırak/uzak, gönülden ırak/uzak olur/kalır. )

( TO SEE vs./and/<> INTEREST )


- GÖRMEK ile/ve KABUL ETMEK

( "TO SEE" vs./and TO ACCEPT )


- GÖRMEK ve/||/<>/> ÖRMEK

( Kazâ. VE/||/<>/> Kader. )


- GÖRMEK/BAKMAK KATILMAK


- GÖRMELİ!


- GÖRMEMEK ile GÖRÜNENİ GÖRENİ GÖRMEMEK

( Nakışa bak, nakkaşı anla! )


- GÖRMEMEK ile/ve/değil "KATLANMAK"


- GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK ile/ve/<> KAÇMAK


- GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK ile/ve YUTTURMAK


- Görmesen de DİNLE!!!


- GÖRMESİN! ile/ve/değil/yerine/<> GÖSTERME!


- GÖRME/TATMA/KOKLAMA/DOKUNMA ile/ve/değil/||/<>/< DUYMA

( Uyur. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Uyumaz. )

( Dirençli/ihtiyârî. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Dirençsiz/gayr-ı ihtiyârî. )


- GÖRMEYE DEĞER değil GÖRÜLMEYE DEĞER


- [önce] | "GÖRMEMEZLİKTEN GELİRLER"
sonra
"ALAY EDERLER"
sonra
"SAVAŞIRLAR" |
ile/değil/yerine/||/>/><
[sonunda]
KAZANIRSIN


- GÖRMEZLİKTEN GELMEK ile/değil GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK


- GÖRMÜŞ-GEÇİRMİŞ (OLMAK)

( BÂRÂN-DÎDE )


- GÖRSEL/LİK ile DIŞSAL/LIK

( DIŞSALLIĞI İLE ALGINDA, İÇSELLİĞİ İLE AKLINDA )

( VISUAL/NESS vs. EXTERIOR/NESS )


- GÖRÜ AKSİYONLARI ile/ve/||/<> ALGI ÖNGÖRÜLERİ ile/ve/||/<> DENEYİM ANALOJİLERİ ile/ve/||/<> AMPİRİK DENEYİMİN POSTULATLARI[genel]


- GÖRÜ:
BÜTÜNSEL ile/ve/=/||/<> TANRISAL


- GÖRÜ = HADS, TEHADDÜS = INTUITION[İng., Fr.] = ANSCHAUUNG[Alm.] = INTUITIO, INTUITUS < INTUERI[Lat.] = INTUICIÓN[İsp.]


- GÖRÜ ile/ve TANIKLIK


- GÖRÜLEN ile/ve GÖRÜLMEYEN

( VISIBLE vs./and INVISIBLE )


- GÖRÜLMEMİŞ HASTALIK ile/ve/<> GÖRÜLMÜŞ OLSA DA TEDAVİ EDİLEMEYEN HASTALIK


- GÖRÜM" (DİYE) değil GÖREYİM (DİYE)


- GÖRÜMCE ile BALDIZ


- GÖRÜNEN/BİLİNEN/DUYULAN ile/ve/yerine GÖRÜNENİN/BİLİNENİN/DUYULANIN ÖTESİ


- GÖRÜNEN UYUM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖRÜNMEYEN UYUM


- GÖRÜNEN/DEN BLİNEN/E ile/ve/||/<>/> BİLİNEN/DEN GÖRÜNEN/E


- GÖRÜNGÜ = HADİSE = PHENOMENON, APPEARANCE[İng.] = PHÉNOMÈNE[Fr.] = ERSCHEINUNG[Alm.] = PHAINOMENON[Yun.] = FENOMENO[İsp.]


- GÖRÜNGÜBİLİM = PHENOMENOLOGY[İng.] = PHENOMÉNOLOGIE[Fr.] = PHÄNOMENOLOGIE[Alm.] = PHAINOMENON[Yun.]


- GÖRÜNME ile/ve YAKIŞMA


- GÖRÜNMEYEN [PAYLAŞILAMIYOR/PAYLAŞILMIYOR]


- GÖRÜNMEZ GÖRÜNÜR


- GÖRÜNMEZ ile/ve/<> MELEKÎ


- GÖRÜNTÜ


- GÖRÜNTÜ/FOTOĞRAF:
ÇEKMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TASARLAMAK


- GÖRÜNTÜ (HUZUR)


- GÖRÜNTÜ PANELLERİNDE:
TN ile VA ile IPS


- GÖRÜNTÜ ile/ve/değil EŞİK


- GÖRÜNTÜ ile GÖRSEL


- GÖRÜNTÜ ile/ve/değil GÖRÜNÜM


- GÖRÜNTÜ ile GÖRÜNÜM


- GÖRÜNTÜ ile/ve GÜZELLİK

( Rüya. İLE/VE Gerçek. )

( APPEARANCE vs./and BEAUTY )


- GÖRÜNTÜ ile/yerine RAHATLIK (+ GÖRÜNTÜ)

( Ayna, görüntüyü yansıtır ama görüntü, aynayı düzeltmez. )


- GÖRÜNTÜNÜN/MANZARANIN:
EN ÇİRKİNİ/KORKUNCU ile/değil/yerine/>< EN GÜZELİ

( Somurtan bir "yüz". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Gülen bir yüz. :) )

( Gülen İnsan Yüzünün Görsel FaRkLaR'ı için burayı tıklayınız... )

( Kara delik. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Güneş. )

(

ile/değil/yerine/><

)


- GÖRÜNTÜSELLİK

( ICONICITY )


- GÖRÜNTÜSÜ ile/ve/değil/yerine İŞLEVSELLİĞİ

( [Beynin] Sağ yarımküresi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Sol yarımküresi. )


- GÖRÜNÜM ile/ve/değil GÖRÜNGÜ

( [not] APPEARANCE vs./and/but PHENOMENON )


- GÖRÜNÜR HAREKET ile/ve GERÇEK HAREKET

( VISIUAL/EXTERNAL MOVEMENT vs./and REAL MOVEMENT )


- GÖRÜNÜR HAREKET ile/ve GERÇEK HAREKET


- GÖRÜNÜRDE değil GÖRÜNÜŞTE


- GÖRÜNÜRLÜK ile/ve/<> SAYDAMLIK


- GÖRÜNÜŞ

( ASPECT )


- GÖRÜNÜŞ ile/ve ANLAM

( APPEARANCE vs./and MEANING )


- GÖRÜNÜŞ ile/ve DUYARLILIK

( APPEARANCE vs./and SENSITIVITY )


- ÖZ ile/ve/||/<>/> GÖRÜNÜŞ ile/ve/||/<>/> EDİMSELLİK


- GÖRÜNÜŞ ile FENOMEN

( APPEARANCE vs. PHENOMENON )


- GÖRÜNÜŞ ile GÖRÜNTÜ


- GÖRÜNÜŞ/LER ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HAREKET/LER


- GÖRÜRSEM ile GÖRDÜĞÜMDE


- GÖRÜŞ ile/ve/||/<>/< GÖRMÜŞ/LÜK


- GÖRÜŞ ile/ve/değil/yerine KAVRAM

( [not] OPINION vs./and/but CONCEPT
CONCEPT instead of OPINION )


- GÖRÜŞ ile/ve/||/<> YORUM


- GÖRÜŞMEDEN ÇIKTIM:
"GÖRÜŞMEDEN ÇIKTIM" ile "ÇIKTIM, GÖRÜŞMEDEN"

( Görüşmenin yapıldığı yeri ve/ya da görüşmeyi merkeze aldığını vurgular. İLE Bulunduğun yerden çıktığını ve görüşmediğini vurgular. )


- GÖRÜŞME/EYLEME:
"UYGUN OLDUĞUN(UZ)DA ..."
ile/ve/değil/yerine/<>/>
"UYGUN OLURSAN(IZ) ..."


- GÖRÜŞTÜĞÜN/GÖRÜŞTÜKLERİN değil YANINDA OLDUĞUN/OLMASINI/OLMAK İSTEDİĞİN

( Kimle/rle görüştüğün değil kimin yanında olduğundur belirleyici olan! )


- GÖSTERGE [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]


- GÖSTERGE [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- GÖSTERGE ile/ve BELİRTİ

( INDICATOR vs./and SIGN )


- GÖSTERGE ile/ve GARANTİ

( INDICATOR vs./and GUARANTY )


- GÖSTERGE = İŞARET = SIGN[İng.] = SIGNE[Fr.] = ZEICHEN[Alm.] = SIGNUM[Lat.] = SENAL[İsp.]


- GÖSTERGE ile/değil/||/<>/> KANA[İt. < CANNA]

( ... İLE/DEĞİL/||/<>/> Geminin çektiği suyu göstermek için baş ve kıç bodoslamaları üzerine konulan işaretler. )


- GOSTERGE ile/ve/değil/||/<> ÖLÇÜT


- GÖSTERGE ile/ve/||/<> PARAKETE[İt.]

( ... İLE/VE/||/<> Geminin saatteki [deniz mili] hızını anlamak için kullanılan araç. )


- GÖSTERGE ile/ve/değil UZANTI

( [not] INDICATOR vs./and/but EXTENSION )


- GÖSTERGEBİLİM = SEMIOTIC[İng.] = SÉMIOTIQUE, SÉMIOLOGIE[Fr.] = SEMIOTIK[Alm.] = SEMA, SEMEION[Yun.]


- GÖSTERİ ile/ve/değil DİNLETİ


- GÖSTERİ ile/ve/değil GÖSTERİM


- GÖSTERİ ile GÖSTERİŞ (YAPMAK)


- GÖSTERİM ile GÖSTERİŞ

( PROJECTION vs. DEMONSTRATING )


- GÖSTERİM ile GÖSTERİŞ

( Görüntülerin gösterici yardımıyla bir yüzeye yansıtılması işi. | Sinema, tiyatro, konser gibi sanat dallarında verilen gösterilerden her biri, seans. İLE Gösterme eylemi ya da biçimi. | Başkalarını aldatmak, şaşırtmak, korkutmak ya da kendini beğendirmek için birinin yaptığı yapay davranış. | Göze çarpıcı nitelik, göz alıcılık. )


- GÖSTERİ(M) ile PAYLAŞIM

( PROJECTION vs. SHARING )


- GÖSTERİMİ OLAN ile GÖSTERİMİ OLMAYAN


- GÖSTERİMİ OLAN ile GÖSTERİMİ OLMAYAN


- GÖSTERİMSEL

( DEICTIC )


- GÖSTERME (TASVİH)


- GÖSTERME ile/ve/değil/yerine İMLEMEK/İŞARET (ETME)

( [not] TO SHOW vs./and/but TO INDICATE
TO INDICATE instead of TO SHOW )


- GÖSTERMEK ile/ve KANITLAMAK

( TO SHOW vs./and TO PROVE )


- GÖSTERMEK ile ORTAYA KOYMAK

( TO SHOW vs. TO PUT FORWARD, TO EXPOSE )


- GÖSTERMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖRTEREK GÖSTERMEK

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>< Sanat. )


- GÖSTERMEK ile/ve/değil/yerine/<> SİMGELERLE/ÖYKÜLERLE/MASALLARLA ANLATMAK


- GÖSTERMEK ile/ve/değil/yerine SUNMAK

( [not] TO SHOW vs./and/but TO PRESENT
TO PRESENT instead of TO SHOW )


- GÖSTERMEK ile/ve/||/<> TANITMAK


- GÖSTERMEK ile/ve/değil/yerine YAŞAMAK

( [not] TO SHOW vs./and/but TO LIVE/VALUE
TO LIVE/VALUE instead of TO SHOW )


- GÖT-GÖBEK (SALMAK, BÜYÜTMEK)


- GÖT KOKUSU değil/yerine/||/<>/< TER ya da BOK KOKUSU


- GÖTÜ-BAŞI (AÇIKTA GEZMEK/AYRI OYNAMAK)


- GÖTÜ KALKMAK ile/ve/değil/yerine KANI BİTLENMEK


- GÖTÜN GÖTÜN (UZAKLAŞMAK/KAÇMAK)


- GÖTÜRMEK ile YÜRÜTMEK


- GÖTÜRÜ ile GÖTÜRÜM ile GÖTÜRÜŞ

( Para ile satın alınan şeyler ya da para karşılığında yapılan işler için toptan fiyat vererek. İLE Dayanma. İLE Götürme eylemi ya da biçimi. )

( ... ile TAHAMMÜL )


- GÖTÜRÜLMEK ile/ve/değil/yerine GİTMEK


- KÜYOR değil GÖNÜYOR


- GÖVDE

( STEM )


- GÖVDE AMELİYATI ile/ve/||/<> MANEVİ AMELİYAT

( [Kişinin] Uyut(ul)ması gerekir. İLE/VE/||/<> Uyan(dırıl)ması gerekir. )


- GÖVDE GELİŞTİRME ile/değil/yerine FITNESS

( )


- GÖVDE/İNSAN ile/ve/<> NEY

( İNSAN ve NEY: 60 )


- GÖVDE ISISINDA:
41/42 ÜSTÜ ile/ve/||/<> 34.5 ALTI ile/ve/||/<> 31 ALTI

( Tehlikelidir. İLE/VE/||/<> Tehlikelidir. İLE/VE/||/<> Ölümcüldür. )


- GÖVDE VE DALLAR = SÂK VE A'ZÂ = TIGE ET RAMEAUX


- GÖVDE ve/||/<>/> ANLIK ve/||/<>/> BİR/LİK


- GÖVDE ve/||/<> ANLIK(ZİHİN) ve/||/<> TİN

( Çap/çeper. VE/||/<> Yarıçap. VE/||/<> Merkez. )


- GÖVDE = BEDEN = BODY[İng.] = CORPS[Fr.] = DAS LEIB, DER KÖRPER[Alm.] = IL CORPO[İt.] = EL CUERPO[İsp.] = CORPUS[Lat.] = TO SOMA, HO KHROS[Yun.] = CİSM, CESED, CURM[Ar.] = BEDEN[Fars.] = HET LICHAAM[Felm.] = DEHA[Sansk.]


- GÖVDE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BEN

( Gövde ve gövdeyle özdeşlik duygusu var oldukça, düş kırıklıkları kaçınılmazdır. )

( Gövde olmadığında siz gövdeden ayrılmış değilsiniz - sadece Siz'siniz. )

( Gövde, üzerinde aşırı konsantrasyon kendi amacına ters düşer ve aksi sonuç verir. )

( Kendinin, gövde ve zihin olmadığını bilen bir kişi, bencil olamaz. Çünkü, bencillik nedeni olabilecek bir şeye sahip değildir. )

( Benlik, öylesine kendinden emindir ki, cesâreti tümüyle kırılmadıkça vazgeçmez. )

( Bir gövdede odaklanmış sonsuz olansınız. )

( "Ben Gövde'yim" düşüncesini yok edin, o zaman iç ve dış bir olacak. )

( "Ben Gövde'yim" düşüncesinin ötesine geçin. )

( Gövde ve zihin sınırlılardır, onun için de incinmeye açıklardır, onların, korunmaya gereksinimleri vardır ve bu da korkuya yol açar. )

( Gövde ve zihin içinde olmadığınızı, fakat her birinin de farkında olduğunuzu bilmek, kendini-biliştir. )

( Sükûnet ve sessizlik içinde "Ben" kabuğu erir ve iç ile dış bir olur. )

( Her kim, varoluşu hakkında bir yanıt arayarak düşünürse ve kendi kaynağını bulmayı içtenlikle isterse, her zaman mevcut olan "Ben-im" duygusunu kavrayabilir ve zihni karartan bulutlar dağılıp, varlığın özü tüm ihtişamıyla görününceye dek onun üzerinde büyük dikkatle ve sabırla durabilir. )

( As long as there is the body and the sense of identity vs. the body, frustration is inevitable.
Without the body you are not disembodied - you Just are.
The self is so self confident, that unless it is totally discouraged, it will not give up.
Go beyond the I-am-the-body idea.
The body and the mind are limited and therefore vulnerable; they need protection which gives rise to fear.
Whoever is puzzled by his very existence as a conscious being and earnestly wants to find his own source, can grasp the ever-present sense of I am and dwell on it assiduously and patiently, till the clouds obscuring the mind dissolve and the heart of being is seen in all its glory. )

( [not] BODY vs./and/<>/but I
I instead of BODY )

( ZÂT ile/ve/<>/değil VÜCÛD/SIFAT )


- GÖVDE ile/ve ben


- GÖVDE ile/ve/||/<> BİLİNÇ

( Zuhur/tezahür. İLE/VE/||/<> Tecelli. )

( Kişi, önce gövdesine bakmalıdır. )

( İnsan gövdesi, doktoru, eczanesi kendinde olan bir yapıya sahiptir. )

( MENZİL-İ CÂN: İnsan gövdesi. | Ulvî âlem. )

( TENÂVÜR[Ar.]: İri gövdeli kişi. )


- GÖVDE ile/ve/<> BÜNYE[Ar.]


- GÖVDE ve/||/<> EV ve/||/<> EVREN

( Bilinç. VE/||/<> Kişi. VE/||/<> Yaşam. )

( Tohum. VE/||/<> Ağaç. VE/||/<> Meyve. )


- GÖVDE ile KONGÖVDE

( ... İLE Palmiyelerde olduğu gibi, üzerinde yaprak kalıntıları, izleri bulunan dalsız, budaksız gövde. )


- GÖVDE ve/<> MÂBED

( Mâbedine[gövdesine] bakmayan, mâbâdına[kıçına] bakmak zorunda kalır. )

( Akılsız başın cezasını, ayaklar çeker. )


- GÖVDE = SÂK = TIGE


- GÖVDE ile/ve/<> ZİHİN

( Gövde ile gövdede barınan bilinç arasında zihin yer alır. )

( Gövde, ölçüsünü bilir, ama zihin bilmez. )

( Gövde ve zihin sınırlılardır, onun için de incinmeye açıklardır, onların, korunmaya gereksinimleri vardır ve bu da korkuya yol açar. )

( Gövde, dış varlığı, bilinç iç varlığı tanımlar, saf farkındalık halinde ise En Yüce Olan'la temas kurulur. )

( Gövdenin ötesine geçmek için sağlıklı olmalısınız; zihnin ötesine geçmek için ise zihniniz kusursuz bir düzen içinde olmalı. )

( BODY vs./and/<> MIND
Between the body and the indwelling consciousness lies the mind.
The body knows its measure, but the mind does not.
The body defines the outer self, consciousness the inner, and in pure awareness the Supreme is contacted.
To go beyond the body you must be healthy; to go beyond the mind, you must have your mind in perfect order. )


- GÖVDE ve/||/<> ZİHİN ve/||/<> KALP ve/||/<> HİÇ

( Deneyim aradığımızda. VE/||/<> Bilgiyi aradığımızda. VE/||/<> Tanrı'yı aradığımızda. VE/||/<> Hakikati aradığımızda. )


- GÖVDEDEN DOĞMAK/DOĞAN ile/ve TOPLUMDAN DOĞMAK/DOĞAN ile/ve KENDİNDEN DOĞMAK/DOĞAN


- GÖVDEMİZ:
OKSİJEN ve/||/<> KARBON ve/||/<> HİDROJEN ve/||/<> NİTROJEN ve/||/<>
KALSİYUM ve/||/<> FOSFOR ve/||/<> + 54 ÖĞE

( %65 ve/||/<> %18 ve/||/<> %10 ve/||/<> %3 ve/||/<> %1.4 ve/||/<> %1.1 ve/||/<> + %0 - 0.99 )

( OXYGEN and/||/<> CARBON and/||/<> HYDROGEN and/||/<> NITROGEN and/||/<> CALCIUM and/||/<> PHOSPHORUS and/||/<> + 54 ELEMENTS )


- GÖVDEMİZİ ...:
(YETERİNCE) KULLANMAMAK ile/ve/değil/ne yazık ki/=/||/<>/> KÖTÜYE KULLANMAK


- GÖVDE(N):
[ne] ATMAK ve [ne de] TAPMAK


- GÖVDENİN/TEN'İN ABDESTİ ile/ve AKIL'IN/VİCDANIN ABDESTİ ile/ve NEFS'İN ABDESTİ

( Su ile. İLE/VE Gözyaşı ile. İLE/VE Kelâm/sohbet ile. )


- GÖVDE'NİN:
ABDESTİ ile/ve KULLUĞU

( Su ile. İLE/VE İşlevi ile. )


- GÖVDENİN ANATOMİK YAPISI = SÂKIN İNTİSÂC-I TEŞRÎHÎSİ = STRUCTURE ANATOMIQUE DE LA TIGE


- GÖVDENİN DENGESİNDE: SU ve TUZ


- GÖVDENİN EYLEMİ ile/ve/<> NEFSİN EYLEMİ ile/ve/<> ÖZÜN EYLEMİ

( El ile. İLE/VE/<> Hayal ile. İLE/VE/<> Sevgi ile. )


- ENGELLİLER:
GÖVDESEL ile/ve/ne yazık ki/||/<> DUYUSAL ile/ve/ne yazık ki/||/<> İŞİTME ile/ve/ne yazık ki/||/<> KONUŞMA ile/ve/ne yazık ki/||/<>
ZİHİNSEL ile/ve/ne yazık ki/||/<> GEÇİCİ ile/ve/ne yazık ki/||/<> YAŞLILAR


- GÖVDESEL ile GÖVDE BAĞIMLI


- GÖVEM ERİĞİ/GEYİK DİKENİ/AKDİKEN ALIÇ[Fars. < ALUÇA] ile ALIÇ[Fars. < ALUÇA]

( Hünnapgillerden, kırlarda kendiliğinden yetişen, hekimlikte ve boyacılıkta kullanılan, sert odunlu bir ağaç. İLE Bu ağacın mayhoş yemişi. )


- GOVERNMENT vs. DYNASTY


- GÖYA değil GÜYA


- GÖYNÜK ile GÖYÜK

( Yanık. | Güneşte yanmış. | İyice olmuş yemiş/meyve. | Acısı olan, elemli. İLE Yanık, yanmış. | Sayrılık ateşi, humma. )


- GÖYNÜMEK

( İçin için yanmak. )


- GÖZ

( ÖZ | ÖZ'ÜN AYNASI, KAPISI, DIŞLAŞMASI | ZÂT | "SUYUN AKMAYA BAŞLADIĞI KAYNAK" )


- GÖZ AKI

( SCLERA )


- GÖZ GÖRE GÖRE ile/ve BAĞIRA BAĞIRA


- GÖZ GÖRE GÖRE ile BAĞIRA BAĞIRA


- GÖZ GÖZE (GELMEK)


- GÖZ:
GÜNEŞ ve/<> GÜZELLİK


- GÖZ HÜCRESİ ile/ve/<> ÇUBUK HÜCRE

( ... İLE/VE/<> Retina tabakasında bulunan, ışığa duyarlı iki hücreden biri. )

( ... vs./and/<> ROD )


- GÖZ İÇİNE DOĞRUDAN BAKMAK yerine İKİ KAŞIN ARASINA BAKMAK


- GÖZ KAPAĞI ve/+/||/<> DUDAK

( "Herşeyi görme!" diye vardır. VE/+/||/<> "Her sözü söyleme!" diye vardır. )

( Kulakta, sürekli takılı olması gereken iki küpe...

Bir şey ki, yapmasan da olur... YAPMA!
Bir şey ki, söylemesen de olur... SÖYLEME! )


- GÖZ KAPAKLARI YANGISI(İLTİHABI) ile/ve GÖZYAŞI YANGISI(İLTİHABI)

( BLEFARİT ile/ve DAKRİYORİSSİT )


- GÖZ KARARI ile/ve EL KARARI


- GÖZ KARARI ile/değil/yerine ÖLÇÜ


- GÖZ KIRPMAK/KIPMAK ile GÖZ KIRPIŞTIRMAK/KIPIŞTIRMAK

( TWINKLE )


- GÖZ ÖNÜNDE:
()TUTMAK() ile/ve/değil/<> ()BULUNDURMAK()


- GÖZ ÖNÜNE ALARAK/ALMAK değil GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURARAK


- GÖZ ÖNÜNE ALARAK/ALMAK değil GÖZE ALARAK/ALMAK


- GÖZ ÖNÜNE ALMAK değil GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK


- GÖZ ÖNÜNE ALMAK değil GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK


- GÖZ ÖNÜNE ALMAK değil GÖZE ALMAK


- GÖZ RENKLERİNDE:
SEVDÂ ile SERKÂ ile ŞEHLÂ ile ŞEVLÂ

( Siyah renkte. İLE Yeşil ya da mavi renkte. İLE Elâ ya da açık kahverengi renkte. [Gözlerin "iki ayrı yönde" gibi bakışı.] [Kadının en arzulu bakışı.] İLE Koyu kahverengi. )


- GÖZ SIVILARI'NI

( AQUAOUS HUMOR vs. VITREOUS HUMOR )


- GÖZ TANSİYONUNDA:
AÇIK AÇILI ile KAPALI AÇILI


- GÖZ UYGARLIĞI ile/ve/<> SÖZ UYGARLIĞI

( Dışa bakar. İLE/VE/<> İçe bakar. )


- GÖZ VAR, NİZAM VAR değil GÖZ VAR, İZAN VAR

( İZAN: Anlama yeteneği, anlayış. | Bir şeyin, göz ve akıl yoluyla anlaşılabilmesi. )


- GÖZ VE KULAK ve EL VE AYAK


- GÖZ ve/||/<>/>/< AKIL

( Göz, odur ki; dağın arkasını göre! VE/||/<>/>/< Akıl, odur ki; başına geleni/geleceği bile! )


- GÖZ ve/<> BİLİNÇ

( Göz ve bilinç, tüm dünyayı gördüğü halde, kendini (pek) (kolay kolay) göremez. )


- GÖZ ile/ve/değil EŞİK


- GÖZ ve/||/<>/> GÖNÜL[< GÖNENME/GÖNENÇ] ve/||/<>/> AYAK

( Gözden uzak(ırak) olan, gönülden/zihinden (de) uzak(ırak) olur. )

( Göz, dostu görendir. )

( DİLÂ: EY GÖNÜL )

( Göz, nereye bakar; gönül, oraya akar. VE/||/<>/> Gönül, nereye akar; ayak, oraya koşar. )


- GÖZ ile/ve GÖRGÜ


- Z ile/ve GÖZ KÜRESİ ile/ve GÖZBEBEĞİ ile/ve GÖZ ÇUKURU ile/ve GÖZ KAPAĞI

( Göz açık olmalı, aklını bulunduğu yere almalı. )

( "Suyun akmaya başladığı kaynak." )

( Göz, Zât'ı; geri kalanı, sıfatı simgeler. )

( Gözlerimiz hayatımız boyunca doğduğumuz andaki boyutlarında kalıyor. Burnumuz ve kulaklarımızın ise büyümesi hiç sona ermiyor. )

( Bir gözün, 1.800.000 damarı vardır. )

( EŞFÂR[Ar. < ŞÜFR]: Gözkapağının kenarları, kirpik yerleri. )

( Her bir göz, 130 milyon görme siniri hücresinden oluşmaktadır. )

( ... İLE ... İLE Gözbebeği, ilgi çekici bir nesneye baktığımızda ya da bir olaya şahit olduğumuzda, %45 oranında büyür. İLE ... İLE ... )

( Bazı örgenimizde, işlevlerinin tamamına ulaşması zaman alırken, gözlerimiz, sürekli olarak etkindir. )

( Gözler, saatte 36.000 bit bilgiyi işleyebiliyor. )

( Gözlerimiz, tüm öteki örgenlerimizden daha fazla olarak, beyin gücünün %65'inden yararlanıyor. )

( Neredeyse herkesin bir gözü, ötekinden az da olsa daha güçlüdür. )

( AYN, MEDMA'[çoğ. MEDÂMİ'] ile/ve ... ile/ve HADEKA, İNSÂN-ÜL-AYN, MANZAR[< NAZAR], MANZAR-I ÇEŞM, NOKTA-İ BÎNİŞ, BÜ-BÜ', MUKLE ile/ve MEDÂR-ÜL-AYN ile/ve ...

RÂFİ'[< REF]: Gözkapağı gibi bazı örgenleri yukarı kaldırmaya yarayan kas/adale, sinir.
TARFE: Gözkapağının bir kere açılıp kapanması. )

( DÎDE, ÇEŞM ile/ve ... ile/ve MERDÜM, MERDÜME, BÎNEK, DÎDE ile/ve ... ile/ve BÂM-I ÇEŞM[üstteki], BERG-İ ÇEŞM[BERG: Yaprak.]

BÂDÂM: Sevgilinin bademi andıran gözü. | Badem. )

( EYE vs./and EYE BALL vs./and PUPIL/APPLE OF THE EYE vs./and ORBIT/EYE HOLE vs./and EYE LID )


- GÖZ ile/ve GÖZDEKİ ANLAM VE DERİNLİK


- GÖZ ile/||/<> GÖZE

( Suyun çıktığı yer, kaynak. İLE/||/<> Gözlü, pınar, çeşme. | İlkbaharda çıkıp yazın kaybolan su. | Örme, örgü, yama. | Süzgeç. | Hücre. )


- GÖZ GÖZLÜK


- GÖZ ile/ve/<> İRİS[Yun.]

( ... İLE/VE/<> Saydam tabaka ile göz merceği arasında bulunan, ince, kasılabilen bir zardan oluşan, gözün renkli bölümü. )


- GÖZ ve/||/<> KALP

( Gülmek için!... :) VE/||/<> Sevmek için!... )


- GÖZ ile KENE GÖZ

( ... İLE Çok küçük gözlü. )


- GÖZ ile/ve/=/<> KİŞİLİK/AKIL


- GÖZ ile/ve/||/<> KULAK

( Simgenin/ibretin müşterisi. İLE/VE/||/<> Sözün müşterisi. )

( Göz, dostu görendir. )

( %84 İLE/VE/||/<> %11 )

( [Renklerde dalgaboyu] 400 - 700 nm. İLE/VE/||/<> 20 - 20.000 Hz aralığı. )


- GÖZ ile/ve/<> ÖNODA

( ... İLE/VE/<> Gözde, saydam tabaka ile iris arasında kalan boşluk. )


- GÖZ ile/ve/<> ÖTEKİ ÖRGENLER

( Göz dışında, kişinin çoğu örgeni, -35 °C'de donar. )

( GÖZLER, YALAN SÖYLEMEZ!

Arabası uçuruma yuvarlanmış ve sürücünün cesedi ancak birkaç hafta sonra Ağustos ayında tesadüfen bir köylü tarafından çürümüş halde bulunabilmiş.

Ölüm nedeninin trafik kazası olduğu biliniyor fakat kazanın alkolün ya da başka bir maddenin etkisi altında meydana gelip gelmediğini saptayabilmek için otopside alınan kanda 0.80 promil gram alkol bulunmuş.

Göziçi sıvısında ise alkol bulunmadığı ayrıca uyutucu ve uyuşturucu bir madde bulunmadığı rapor edilmiş.

Cesedin çürümeye başlaması ile ortamda bulunan bakteri ve mayaların etkisi ile kan şekeri tüketilirken alkol üretilir. Ağustos sıcağında çürümenin daha hızlı olması nedeniyle kanda 1.50 promil grama kadar alkol oluşabilir.

Göziçi sıvısı anatomik özelliği nedeniyle yalıtılmış bir yapıya sahiptir ve alkol yapan bakterilerin içeriye girmesine izin vermez.

Göziçi sıvısında alkol ölçümünün önemini bilen bir uzman, gözünde alkol saptanmayan sürücünün, kanında bulunan alkolün cesedin çürümesine bağlı olarak meydana geldiğini dolayısıyla kazayı alkolün etkisi altında yapmadığını rapor eder.

Ölümden sonra bile,
Gözler, yalan söylemez! )


- GÖZ ile PETEKGÖZ

( ... İLE Eklembacaklı hayvanlarda görülen, birçok görme gözesinden oluşan göz türü. )


- GÖZ YÜZ


- GÖZ ile/ve/<> YÜZ(SURAT, VECİH, ÇEHRE, SİMA[Fars.], DİDAR)

( http://faceresearch.org )

( )

( EYE vs./and/<> FACE )


- GÖZALTI/GÖZETİM/NEZÂRET[Ar.] ile GÖZ ALTI

( Birinin, güvenlik güçleri tarafından belirli bir yerde ve belirli bir süre alıkonulması. | Denetleme. İLE Yüzde gözlerin hemen altında bulunan bölüm. )


- GÖZBEBEĞİ ve/||/<> SARIBENEK

( .. VE/||/<> Gözde, ağ tabakanın ortasında bulunan ve simgenin en net olarak oluştuğu, sarı renkli duygun nokta. )


- GÖZDE:
SİYANOLAB ile/ve/||/<> KLOROLAB ile/ve/||/<> ERITOLAB

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


- GÖZDEKİ AĞ TABAKANIN EN DUYARLI NOKTASI

( ŞELEL )


- GÖZDEN ÇIKARMAK ile/değil/yerine GÖZDEN KAÇIRMAK


- GÖZDEN DÜŞME ile/ve/<>/>< YÜCELME

( İkisi de, kişiyi eşit şaşırtır. )


- GÖZDEN GEÇİRME ile KOLAÇAN ETME

( ... İLE Herhangi bir amaçla çevreyi dolaşıp pek belirli etmeksizin gözden geçirme. )


- GÖZDEN GEÇİRMEK ile/ve ELDEN GEÇİRMEK


- GÖZDEN GEÇİRMEK ile/ve/||/<> GÖZLEMLEMEK


- GÖZDEN GEÇİRMEK ile İRDELEMEK


- GÖZDEN IRAK OLAN, GÖNÜLDEN IRAK OLUR
ile/ve/değil/yerine
GÖNÜLE GİREN, GÖZDEN UZAK OLSA NE OLUR


- GÖZE ALMAK değil GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK


- GÖZE BATMA ile/değil/yerine GÖZE ÇARPMA


- GÖZE DUVARI ile GÖZE ZAR

( Bitki gözelerinde bulunan ve gözeyi koruyan sert tabakadır. İLE Tüm gözelerde bulunan ve gözeyi çevreleyen esnek tabakadır. )


- GÖZE GÖZ


- GÖZE/HÜCRE ile TURGOR

( ... İLE Gözenin çok su çekerek şişmesi, özsuyunun kıvamının azalması. )


- GÖZE ORGANELLERİNDE:
KLOROPLAST ile/ve/<> KROMOPLAST ile/ve/<> LÖKOPLAST

( )


- GÖZE/HÜCRE[Ar.]/CELLULE[İng./Fr.] ile/ve/||/<>/> DOKU

( Canlının en küçük yapı birimi. İLE/VE/||/<>/> Benzer gözelerin bir araya gelmesiyle oluşan yapı birimi. )


- GÖZE ile LENFOSİT[Fr.]

( ... İLE Kanda, kemik iliğinde, lenfte bulunan, tek ve çok iri çekirdekli, küçük, renksiz bir kan gözesi. )


- GÖZE ile ORGANEL

( Canlıların temel yapı birimi. İLE Gözenin işlevlerini yerine getiren küçük organcıkları. )


- GÖZE ile ZOOSPOR[Fr. < Yun. ZOON: Hayvan. | SPOROS: Tohum.]

( ... İLE Suda yaşayan mantarlarda ve suyosunlarında bulunan, selüloz zardan yoksun, üzerindeki iki ya da daha çok titrek tüyle devinen üreme gözesi. )


- GÖZELER = HÜCERÂT = CELLULES


- GÖZELER ile/ve/||/<> ÖLÇEKLER

( )


- GÖZERİMİ/UFUK ile/ve/değil EŞİK


- Gözeterek KONUŞ!!!


- GÖZETİM:
DENETLEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAKINDAN TAKİP ETMEK


- GÖZETİM ile/ve/<> DENETİM


- MAKİNE ÖĞRENMESİ:
GÖZETİMSİZ ile/ve/değil/||/<>/< GÖZETİMLİ


- GÖZETMEK ile GÖZETLEMEK


- GÖZKAPAĞI ile PTOZ

( Üst gözkapağının sarkması. )


- GÖZLEM MANZARASI ve/<>/değil/yerine ALGI MANZARASI


- GÖZLEM ve/||/<>/> DENEY ve/||/<>/> ÖLÇÜM


- GÖZLEM ile HESAP


- GÖZLEM ile/ve/> İÇ KONUŞMA


- GÖZLEM ile/ve/yerine KATILIM

( Düşüncelerinizi, duygularınızı, sözlerinizi ve eylemlerinizi gözlemleyin. )

( OBSERVATION vs./and PARTICIPATION
PARTICIPATION instead of OBSERVATION )


- GÖZLEM = MÜŞAHEDE = OBSERVATION[İng., Fr.] = BEOBACHTUNG[Alm.] = OBSERVAR, MIRAR[İsp.]


- GÖZLEME ile BAZLAMA/Ç

( ... İLE Sacda pişirilmiş, yuvarlak pide. | Tatlısı bol, kalın gözleme. )


- GÖZLEMEK ile GÖZETLEMEK/DİKİZLEMEK

( Araştırma, takip. İLE Habersiz, gizlice izleme. "Röntgencilik". )

( Olumlu, doğru. İLE Olumsuz, yanlış. )


- GÖZLEMEK ile/değil GÖZLEMLEMEK


- GÖZLEMLEMEK ile/ve/<> İNCELEMEK

( TO OBSERVE vs./and/<> RESEARCH )


- GÖZLEMLEMEK ile TARAMAK

( TO OBSERVE vs. TO SCAN )


- GÖZLEMLEMEK ile/ve/||/<> "TARTMAK"


- GÖZLEMLEMELİ!


- Gözlemleyerek KONUŞ!!!


- GÖZLEMSEL BİLGİ ile/ve KATILIMSAL BİLGİ

( OBSERVAL KNOWLEDGE vs./and PARTICIPAL KNOWLEDGE )


- GÖZLENEBİLİYOR değil GÖZLEMLENEBİLİYOR


- GÖZLER:
YAŞLI ile/ve/değil/||/<>/> YASLI


- GÖZ/LER ile/ve/değil İMAN DOLU GÖZ/LER


- GÖZLERİM "YAŞLANDI" değil GÖZLERİM "YAŞARDI"


- Gözlerinin içine bakarak KONUŞ!!!


- Gözlerle konuşabilmek için SUS!!!


- KENDİLİK:
GÖZLEYEN ile/ve/||/<> DENEYİMLEYEN


- GÖZLEYEN ile/değil GÖZLEMLEYEN


- GÖZLÜK ...:
GİYMEK değil TAKMAK


- GÖZLÜK ile/ve/değil EŞİK


- GÖZLÜK ve/||/<> GAZEL

( Körler çarşısında satma! VE/||/<> Sağırlar çarşısında satma! )


- GÖZLÜK ile/||/<> KELEBEK GÖZLÜK

( ... İLE/||/<> Burundan tutturularak kullanılan sapsız gözlük, kıskaç gözlük. )


- GÖZLÜK ile/ve/<> MONOKL[Fr.]

( ... İLE/VE/<> Kaş kemerinin altına sıkıştırılarak kullanılan gözlük camı. )


- GÖZLÜK ve/||/<>/>/< SÖZLÜK


- Gözlük/lens takmış olsa da DİNLE!!!


- GÖZLÜKLÜYILAN(KOBRA[Portekizce'den]) ile/ve KRAL KOBRA

( Afrika ve Asya'nın sıcak bölgelerinde yaşar. İLE/VE Yılanları -özellikle fare yılanlarını- yerler. )

( ... İLE/VE 18 metre yüksekliğe kadar çıkabilirler. )

( Kobraların doğal tavırları saldırgan değil savunmacıdır. )

( Kobralar flütün görüntüsüne tepki verir, sesine değil! [Sağır değillerdir fakat müziği tam olarak duymazlar.] )

( Belirli bir mesafeden sadece kendi uzunlukları içinde şiddetli bir vuruş yapabilirler. [Dirseğinizi masaya koyup elinizle aşağıya doğru hızla vurur gibi.] )

( COBRA vs./and KING COBRA )

( NAJA cum/et OFIA FEGIS )


- GÖZÖNÜNDE BULUNDURMAK ile/ve/ya da ÇÖZMEK


- GÖZTEPE ile/ve GÖZ TEPE

( Kadıköy, Çifte Havuzlar'dan sonraki semt. İLE/VE Kanlıca'nın 4 km. doğusunda bulunan bir tepe ve su. )


- GÖZÜ KARA/LIK ile/değil/yerine CESÂRET


- GÖZÜKMEK/GÖRÜKMEK değil GÖRÜNMEK


- GÖZÜKÜYOR/GÖZÜKTÜ değil GÖRÜNÜYOR/GÖRÜNDÜ


- GÖZÜMÜN NURU ve KALBİMİN SÜRÛRU


- GÖZÜM/ÜZ GÖNLÜM/ÜZ (AÇILSIN)


- GÖZÜN AKLI ile/ve GÖZÜN HAKKI


- GÖZÜN GÖRMEYİP GÖNLÜN KATLANMASI
ile/ve/||/<>
GÖZDEN UZAK/IRAK, GÖNÜLDEN UZAK/IRAK


- GÖZÜN(ZİHNİN):
GÖRDÜĞÜNÜ SEVMESİ ile/ve/değil/||/<> SEVDİĞİNİ GÖRMESİ


- [ne yazık ki]
"GÖZÜNDE BÜYÜTMEK" ve/||/<>/> GERÇEKLEŞME OLASILIĞINI DÜŞÜRMEK


- GÖZÜNE-DİZİNE (DURSUN)


- Gözünle KONUŞ!!!


- GÖZÜNÜ:
"SEVİM" değil SEVEYİM


- GÖZÜPEK = DARING[İng.] = AUDACIEUX[Fr.] = KÜHN[Alm.] = AUDAX[Lat.]


- GÖZÜPEKLİK = DARING, AUDACITY[İng.] = AUDACE[Fr.] = KÜHNHEIT, TOLLKÜHNHEIT[Alm.] = AUDACIA[Lat.]


- GÖZÜTOK/LUK ile GÖZÜKARA/LIK


- GÖZÜTOK/LUK ile TUZUKURU/LUK


- GÖZYAŞI:
[ACI ile/ve TUZLU] ile/ve/değil/yerine/>< TATLI (ise)

( [ağlama] [ İstekler/in(nefs) içindir. İLE/VE Mal/mülk/çıkar içindir. ] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Hak/k ile... )


- GÖZYAŞI BEZİ YANGISI(İLTİHABI) ile/ve GÖZYAŞI KESESİ YANGISI(İLTİHABI) ile/ve İRİS TABAKASININ YANGISI

( DAKRİYOADENİT ile/ve DAKRİYOSİSTİT ile/ve İRİTİS )


- GÖZYAŞI KANALI

( TEARDUCT )

( Yenidoğanlar gözyaşı üretmez, bağırarak ağlamasına karşın, bebeklerde 4 - 13 haftalık oluncaya kadar gözyaşı olmaz. )


- GÖZYAŞI:
KEDERDE ile BOZULMADA ile SOĞANDA ile GÜLÜŞTE

( )

( TEARS OF: GRIEF vs. CHANGE vs. ONION vs. LAUGHING )


- GÖZYAŞI ile/ve/değil/<> KANLI GÖZYAŞI

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Göz kapaklarından, burundan ve/ya da bazen kulak yolundan gelen kanın, gözyaşı kanallarından akan kan. )

( LACRIMAE ile/ve/değil/<> HAEMOLACRIA )


- GÖZYAŞININ:
DIŞA AKMASI ile/ve İÇE AKMASI


- GÜDMEK değil/yerine GÖZETMEK

( RÂİNE değil/yerine UNZURNA )


- GÜLE GÜLE ile/değil/yerine GÖRÜŞMEK ÜZERE

( Ayrılıkta. İLE Buluşmada/uyuşmada. )


- GÜLMEK :) ile/ve/||/<>/>/< GÖZLERİNİN İÇİNİN GÜLMESİ :)


- GURU ile/ve/||/<>/< GORAS

( Spiritüel öğretmen, rehber. Yol gösterici. [Tasavvuf'ta: MÜRŞÎD] )


- GÜVERCİN ile GÖÇMEN GÜVERCİN

( ... İLE Ne yazık ki, soyu tükenmiştir. :( )

( ... cum ECTOPISTES MIGRATORIUS )


- GÜZEL = GÖZ-EL = BEAUTIFUL[İng.] = BEAU[Fr.] = SCHÖN[Alm.] = KALOS[Yun.] = HERMESO/SA, BELLO[İsp.]


- HÂDİSE ile/ve GÖSTERGE


- HAKİKİ CEVHER ile/ve GÖRELİ CEVHER

( Tanrı. İLE/VE Yaratılanlar. )

( Descartes! )


- HAKK:
GÖRDÜĞÜMÜZ değil GÖRDÜKLERİMİZDE YANSIR(TECELLÎ EDER)


- HALAT ile GOMBA

( Hasır halat. )


- HALAT'LARDA:
BRAGA/MARSPET/PATRISA ile/ve GOMANA ile/ve KANDİLİSA ile/ve İSTRUMAÇA ile/ve VARAGELE ile/ve YOMA

( Gemilerde kullanılan halat. İLE/VE Gemi demirinin bağlı olduğu halat. İLE/VE Gemideki serenleri kaldırmaya yarayan halat. İLE/VE Birbirine takılmış halat. İLE/VE Bir şeyi bir yerden başka bir yere çekmek için kullanılan halat. İLE/VE 3-4 kat kol bükülmüş halat. )


- HAM ile GÖK


- HAŞMET[Ar.] yerine GÖRKEM


- HAVA/CI/LIK değil/yerine/= GÖĞEY/Cİ/LİK


- HAVAÎ değil/yerine/= GÖĞELİ


- HAVALANDIRMAK değil/yerine/= GÖĞELTMEK


- HAVALANMAK değil/yerine/= GÖĞELMEK


- HAVALI ile/ve/<>/değil/yerine GÖSTERİŞLİ


- HEDEF ile/değil GÖZLEĞİ

( ... İLE/DEĞİL Gözetleme yeri. | Dağların yüksek yerlerinde, nişan almak için ağaç ya da taştan yapılan belirli yer. )


- HERDER ve/||/<>/> GOETHE ve/||/<>/> SCHILLER

( 25 Ağustos 1744 - 18 Aralık 1803 VE/||/<>/> 28 Ağustos 1749 - 22 Mart 1832 VE/||/<>/> 10 Kasım 1759 - 09 Mayıs 1805 )


- HESAP ile/ve GÖZLEM

( TO THINK vs./and OBSERVATION )


- HEYELAN[Ar.][HEYALAN değil!] değil/yerine/= GÖÇÜ/KAYŞA

( Toprak kayması. )


- HİCRET[Ar. < HECR] değil/yerine/= GÖÇ

( Göç. | Hz. Peygamber'in, Mekke'den, Medine'ye göç etmesi.[İslâm tarihinin/takviminin başı][Hicret-i Nebeviye] )


- HİPOFİZ BEZİ ile KALKANBEZİ/TİROİD BEZİ ile PARATİROİD BEZİ ile LENF BEZİ ile BÖBREK ÜSTÜ BEZİ ile PANKREAS BEZİ ile EŞEYSEL BEZ ile İÇ SALGI BEZLERİ ile GASTRİT SUYU BEZİ ile GÖĞÜS KEMİĞİ ARKASINDA BULUNAN İÇSALGI BEZİ/TİMUS

( PITUITARY GLAND vs. THYROID GLAND vs. PARATHYROID GLAND vs. ADENOID (GLAND) vs. ADRENAL (GLAND) vs. PANCREATIC GLAND vs. GONADIAL GLAND vs. ENDOCRINE GLANDS vs. PEPTIC GLAND vs. THYMUS )


- HIYAR yerine GÖĞEN YEMİŞİ


- HİZMET ve/||/<>/< GÖNÜLLÜLÜK

( SERVICE and/||/<>/< VOLITIONAL )


- HİZMETNİŞİN değil/yerine/= GÖREV ALAN, HİZMET EDEN, HİZMET EDENLERDEN


- HÜCRE[Ar.]/CELL[İng.] değil/yerine/= GÖZE


- HÜCRE/BEYİN/ZİHİN ile/ve/||/<>/> GÖVDE


- HÜCRE/VÎ değil/yerine/= GÖZE/CİL


- HZ. MUHAMMED'E SEVDİRİLMİŞ OLANLAR["SEVDİKLERİ" olarak değil!]:
KOKU ve/||/<>/> DİŞİL(KADIN) ve/||/<>/> (GÖZÜMÜN NURU) NAMAZ


- İBRE değil/yerine/= GÖSTERGE/İĞNE


- İÇİÇE/LİK ile/ve/> GÖRELİ/LİK

( NESTED/NESS vs./and/> RELATIVITY )


- İÇİM 3.5 ATIYOR değil GÖTÜM 3.5 ATIYOR


- İÇİNDE OLMAK ile/ve GÖMÜLÜ OLMAK

( TO BE IN IT vs./and TO BE EMBEDED )


- İÇTİHAT, İÇTİHÂD değil/yerine/= GÖRÜŞ; ANLAYIŞ/KAVRAYIŞ

( Görüş, özel görüş, anlayış, kavrayış. | Yasada ya da örf ve âdet tüzesinde uygulanacak kuralın açıkça ve ikirciksiz olarak bulunmadığı konularda, yargıcın ya da tüzecinin düşüncelerinden doğan sonuç. )


- İDDİA ile/ve/değil/yerine GÖRÜŞ

( [not] CLAIM vs./and/but OPINION
OPINION instead of CLAIM )


- İHMAL ile GÖZARDI

( NEGLIGENCE vs. TO IGNORE )


- İHTİŞÂM değil/yerine/= GÖRKEM/GÖZALICILIK


- II. ANALİTİK ve/+ GÖRSELLİK[Cetvel, pergel vb.]


- İKİYÜZLÜLÜK ile/ve/>/değil/yerine GÖSTERİŞ BUDALALIĞI


- İLİŞKİ ile/ve GÖRELİLİK/İZÂFET

( RELATION vs./and RELATIVITY )


- İLÜSTRASYON[İng. < ILLUSTRATION] ile GÖRSELLEŞTİRME

( Resimlerle süsleme. )


- İLÜZYON değil/yerine GÖZBAĞI


- İMAJ/IMAGE[İng.] değil/yerine/= GÖRÜNTÜ | İMGE


- İMAM ile/ve GÖZETİLEN KALP


- İNİSİYATİF ile/ve/<> GÖNÜLLÜLÜK

( Hem bireysellikte, hem/ve de toplumsallıkta. )


- İNŞAAT:
"KABA" ile/ve/değil/||/<>/< GÖRÜNEN


- İNSAN GENOMU ile GÖZE KLONLAMA

( İnsanın tüm genetik bilgisinin haritası. İLE Gözelerin genetik olarak kopyalanması süreci. )


- İNSAN[Ar.]/ZÂT[Ar.] =/||/<>/< GÖZBEBEĞİ


- İNSANDA:
BAKTERİ SAYISI ile GÖZE(HÜCRE) SAYISI

( 40 milyon. İLE 30 milyon. )


- İNSANIN "DOĞASI" değil İNSANIN YAPISI(ya da GÖVDE/BEDEN/BİREYİN GÖVDESİ/DOĞA)


- İNSAN/KİŞİ ve/<> GÖRÜNMEYEN VAROLAN


- INSIDANS/INCIDENCE[İng.] değil/yerine/= GÖRÜLME SIKLIĞI


- INSPEKSİYON/INSPECTION[İng.] değil/yerine/= GÖZLE İZLEME


- INTERSELÜLER/INTERCELLULAR[İng.] değil/yerine/= GÖZELERARASI


- İNTİKAM ALMAK" ile/değil/yerine/>< GÖNÜL ALMAK


- İNTRAKORPOREYAL/İNTRACORPOREAL[İng.] değil/yerine/= GÖVDE İÇİ


- IRMAK ile/ve GÖL ile/ve DENİZ ile/ve ANADENİZ/OKYANUS

( OKYANUS: BAHR-İ MUHİT/LEBLÂYE[KARA VE YEŞİL DENİZ] )

( ÂB-I REVÂN: Akarsu, ırmak. )

( KOKYTOS ve STYKS, yeraltı ırmaklarıdır. )

( En uzun ırmaklar:
Nil (Afrika) - 6,690
Amazon (Güney/South Amerika) - 6,570
Mississippi (Missouri) (ABD/US) - 6,212
Yangtze (Çin/China) - 5,520
Irtysh (Rusya/Russia) - 5,410
Hwang Ho (Çin/China) - 4,672
Congo (Afrika) - 4,667
Amur (Asya/Asia) - 4,509
Lena (Rusya/Russia) - 4,296
Mackenzie (Kanada/Canada) - 4,241 )

( ŞEH-RÛD ile/ve İSTEL ile/ve DERYÂ ile/ve ... )

( NEHİR[çoğ. ENHÂR] ile/ve BUHAYRA ile/ve BAHR[çoğ. BİHÂR] ile/ve UMMÂN/UKYÂNUS )


- [ne yazık ki]
İRTİKÂB ile/ve/||/<> RÜŞVET ile/ve/||/<> ZİMMET ile/ve/||/<> GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA

( [TCK md.] 250 ile/ve/||/<> 252 ile/ve/||/<> 247 İLE/VE/||/<> 257 )

( Kamu görevlisinin (memur, bilirkişi vb.), icra ettiği kamu görevinin kendine sağladığı nüfûzu kötüye kullanarak, muhatap olduğu kişilerden yarar sağlamaya ya da bu kişileri yarar sağlama yönünde vaatte bulunmaya yönlendirmesi ile oluşur. Kamu görevlisinin tek taraflı olarak mağdurun irâdesini etkilemesi sonucunda işlenen bir suçtur. Seçimlik hareketli bir suç olup kamu yönetiminin güvenilirliğine ve işleyişine karşı suçlar arasındadır. [ “Özgü suç” olarak kabul edilen suçlardandır.][İrtikap suçunun edimcisi, kamu görevlisidir. Kamu görevlisi dışındaki kişilerin irtikap suçu işlemesi olanaklı değildir. Kamu görevlisi olmayan kişiler, suça katıldıklarında, irtikap suçuna yardım etme ya da azmettirme gibi katılım vargıları gereği yargılanabilirler.]

İLE/VE/||/<>

Görevinin gereği olan bir işi yapması ya da yapmaması için doğrudan ya da aracılarla bir kamu görevlisine ya da başka bir kişiye çıkar sağlanması.[Dört yıldan on iki yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaktadır.]

İLE/VE/||/<>

Üstünde olan şey. | Kurum ve kuruluşlarda çalışanlara ya da para işleri ile uğraşan görevliye imza karşılığı teslim edilen para ya da eşya. | Birinin, yasal olmayan yollardan üzerine geçirip ödemeye zorunlu olduğu para. | Bir ticaret kuruluşunun borçlarının tümü.

İLE/VE/||/<>

Kamu görevlisinin görevlerinin gereklerine aykırı hareket etmesiyle oluşan genel bir suçtur. )


- IŞIK HIZI:
[ne] KAYNAĞA ne de GÖZLEMCİYE [BAĞLIDIR]

( c = 1/ε0μ0 = 3 x 10üzeri8 m/s )


- İŞLEV ile/ve GÖRÜNÜŞ

( FUNCTION vs./and APPEARANCE )


- İŞTE:
"GÖNÜL EĞLENDİRMEK" ile/ve/değil/yerine/||/></< GÖNÜLLÜLÜK


- İSTEKSİZ/LİK ile GÖNÜLSÜZ/LÜK

( ... İLE %51 isteksizlik ya da isteyip istemediği belirli olmama. )


- İYİ = HAYIR = GOOD[İng.] = BIEN[Fr.] = GUT[Alm.] = BONUS[Lat.] = AGATHOS[Yun.] = BUENO/NA[İsp.]


- İYİLİĞİN KOŞULLARI:
HIZLI(EN KISA SÜREDE) OLMALI ile/ve/||/<>/> GİZLİ OLMALI ile/ve/||/<>/> GÖZDE BÜYÜTÜLMEMELİ ile/ve/||/<>/> SÜREKLİ OLMALI ile/ve/||/<>/> YERİNİ BULMALI


- İZ ve/<> GÖZ

( Tarlada izi olmayanın, hasatta gözü ol(a)maz. )


- İZÂFÎ yerine GÖRELİ


- İZİN VERMEK ile "GÖZ YUMMAK"


- İZİN VERMEK ile/ve GÖZ YUMMAK


- KABUL ETMEK ile/ve/değil/yerine "GÖZE ALMAK"


- KALIN BAĞIRSAK ile/ve/>/> GÖDEN[< GÖD/GÖT]/REKTUM

( ... İLE/VE/> Kalınbağırsağın son bölümü. )

( MAYASIL/BÂSÛR[Ar.]/HEMAROİD/HÉMORROÏDES[Fr.]: Kalın bağırsakta ve makadın etrafındaki siyah kan damarlarının şişmesinden ve bazen yangılanmasından dolayı, makadın içinde ve dışında oluşan memeler yüzünden, makattan, kan ya da cerahat gelmesi. )


- KALP GÖZÜ(FUAD, BASİRET) ile/ve GÖZ

( ... İLE/VE Can alıp, veren. [Azrail] )

( Göz açık olmalı, aklını bulunduğu yere almalı. )


- KALP ile/ve GÖNÜL


- KALP değil/yerine/= GÖNÜL/YÜREK


- KAMPİMETRİ/CAMPİMETRY[İng.] değil/yerine/= GÖRME ALAN ÖLÇÜMÜ


- KANDIRMAK ile/ve/değil "GÖZÜNÜ BOYAMAK"


- KANIT/LAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖSTERGE/LER


- KANSER/SİN/İZ değil/yerine (GÖVDENİZDE) BİR TÜMÖR VAR


- KANT'TA, TEMEL AYRIMLAR:
A PRIORI | A POSTERIORI ile/ve/||/<> TEZÂHÜR | KENDİNDE ŞEY ile/ve/||/<> GÖRÜ | KAVRAM

( ... und ERSCHEINUNG | DING AN SICH und ANSCHAUUNG | BEGRIFF )


- KAPLUMBAĞA ile GÖKKUŞAĞI KAPLUMBAĞASI

( ... ile )

( ... vs. RAINBOW TURTLE )


- KAPLUMBAĞA ve/||/<> GORİL ve/||/<> FİL

( [karadaki] En yaşlı. VE/||/<> En güçlü. VE/||/<> En büyük. )


- KARAKURUM:
HUNLAR ile/ve GÖKTÜRKLER ile/ve MOĞOLLAR

( Karakurum, tarihin en geniş topraklara sahip üç imparatorluğunun merkezi olmak üzere, bomboş bir arazinin ortasında kurulmuş ve Hunlar'a, Göktürkler'e ve Moğollar'a başkentlik etmiştir. )


- KARANLIK ile/değil GÖLGE

( ... İLE/DEĞİL Göreli karanlık. )


- KARIN ile GÖBEK

( BECRÂ'[Ar.]: Göbeği çıkık [kadın]. | Yüksek [yer, tepe]. )

( ... ile SÜRRE, SÜRR[: Yeni doğmuş bebeğin kesilmiş göbeği.], CE'BE[: Göbek bölgesi.] )

( ... ile NÂH, NÂF )

( ABDOMEN/PAUNCH vs. NAVEL )


- KARŞILAMAK ile GÖĞÜSLEMEK


- KARŞILAŞMAK ile GÖRÜŞMEK


- KARŞILIKSIZ HİZMET ile/ve/<> GÖNÜLLÜ HİZMETÇİLİK


- KAVRAM ve/||/<> GÖRÜSEL KARŞILIK


- KAYIK ile GONDOL

( ... İLE Venedik'te, kanal içinde, kişileri taşıyan, uzun, süslü, romantizmin simgelerinden biri olmuş kayık. )


- KEÇİ ile/ve GORAL

( ... İLE/VE Keçiye benzer bir memeli. )


- KENDİNİ BİLMEK ve/> GÖZYAŞINI SİLMEK

( Kişi, kendini bilmekte/bilmekle doyuma ulaşır. )


- KESTANE ile GÖLKESTANESİ

( ... İLE Meyvesi kestane gibi yenilen ve suda yetişen bir bitki. )

( ... cum TRAPA NATANS )


- KİNÂYE ile "GÖNDERME"


- KIRMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> GÖNÜL ALMAYI (DA) BİLMEK

( Herkesin yapabildiği/yapabileceği. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Bazılarının yapabildiği/yapabileceği. )


- KİŞİ ve/= GÖNÜL

( GÖNÜL BİRDİR!
["Benim gönlüm"/"Senin gönlün"ü olmaz!] )

( HUMAN and/= HEART )


- KİŞİLERE/İ:
[ne] DARILACAK KADAR GÜVENMEK ile/ve/ne de/||/<> GÖNÜL KOYACAK KADAR SEVMEK


- KİŞİNİN BAKIŞINDA:
GÖRÜNEN ile/ve/||/<> KENDİ ile/ve/||/<> GÖRÜNMEYEN


- KIZILGERDAN = | NAR BÜLBÜLÜ = KINALI = GÖĞSÜ KINALI |[yerel]


- KÖK ve/<> GÖK


- KOLAPS/COLLAPSE[İng.] değil/yerine/= GÖÇME | ÇÖKME | SÖNME


- KÖLE ile/değil/yerine GÖNÜLLÜ "KÖLE"


- KONFOR[İng. < COMFORT] değil/yerine/= GÖNENCE


- KONJESTİF/CONGESTIVE[İng.] değil/yerine/= GÖLLENDİRICİ


- KONJESTİYON/CONGESTION[İng.] değil/yerine/= GÖLLENME


- KONJONKTİVİTE değil/yerine/= GÖZ YANGISI


- KONSANTRASYON/CONCENTRATION[İng.] değil/yerine/= GÖZEÇLENME/YOĞUNLAŞMA/DERİŞİM


- KONTRAST MADDE/CONTRAST MEDIA[İng.] değil/yerine/= GÖRÜNTÜVERİR NESNE


- KÖPEK ile/ve/<> GÖBELEZ

( .... İLE/VE/<> Köpek yavrusu. )


- KÖPEKBALIĞI ile GOBLİN KÖPEKBALIĞI

( ... İLE http://www.youtube.com/watch?v=GjRSlnJ1rA4 )

( ... ile )


- KÖR" ile "GÖREN"

( Köre renk, sağıra ahenk olmaz! )


- KORKMAK ile "GÖTÜN 3.5 ATMASI"


- KORPOREL/CORPOREAL[İng.] değil/yerine/= GÖVDESEL


- KORPUS/BODY, CORPUS[İng.] değil/yerine/= GÖVDE | CİSİM


- KORUMAK ile/ve GÖZETMEK


- KÖTÜ BAKIŞ(NAZAR) ile/değil/yerine GÖZLEMLEYİCİ BAKIŞ

( Yiğidi mezara, deveyi kazana götürür. İLE/DEĞİL/YERİNE ... )


- KOVBOY[İng. < COWBOY] ile/ve GOŞO

( Amerika'da. İLE/VE Güney Amerika'da. )


- KUM ile GÖKKUMU

( ... İLE Göktaşlarında görülen, küresel tanecikler. )


- KUMAŞ ile GOBLEN[Fr.]

( ... İLE Kanaviçe ya da telleri sayılabilecek türde kumaş üzerine renkli iplikle yapılan özel bir işletme. | Özel iğneler kullanılarak bir kumaş üzerine renkli ipliklerin işlenmesi ile resim oluşturma sanatı ya da bu şekilde oluşturulan sanat yapıtına verilen ad. | Bu tür işlenmiş kumaş. )


- KURAM ile/ve/< GÖZLEM

( THEORY vs./and/< OBSERVATION )


- KUŞKUCULUK ile/değil/yerine GÖRELİLİK


- KUSURA BAKMA(MA)K ile/ve GÖNÜL KOYMA(MA)K


- KUYRUK SALLAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖZ KIRPMAK


- KUZGUN ile GÖKKUZGUN

( ... İLE Gökkuzgunumsular takımının, gökkuzgungiller ailesinden, başı, kanatları mavi, boynu ve karnı yeşil göçücü kuş. )

( ... cum CORACIAS GARRULUS )


- LAYİHA değil/yerine/= GÖRÜŞÇE


- LENF DOKUSU ile/ve YAĞ DOKUSU ile/ve KEMİK DOKUSU ile/ve KIKIRDAK DOKUSU ile/ve GÖZENEKLİ DOKU ile/ve DESTEK, BAĞ DOKUSU ile/ve EPİTEL DOKU ile/ve KAS DOKUSU ile/ve SİNİR DOKUSU

( ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> Göze sayısı az, göze arası nesnesi çok ve genellikle öteki dokuları birbirine bağlayarak destek görevi yapan doku. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... )

( ADENIT TISSUE vs./and ADIPOSE (FATTY) TISSUE vs./and BONY TISSUE vs./and CARTILAGE TISSUE vs./and CELLULAR TISSUE vs./and CONNECTIVE TISSUE vs./and EPITHELIAL TISSUE vs./and MUSCULAR TISSUE vs./and NERVOUS TISSUE )


- LİNYİT değil/yerine/= GÖYNÜK


- MANİFESTASYON/MANIFESTATION[İng.] değil/yerine/= GÖRÜNÜR BELİRTİ-BULGU


- MANZARA değil/yerine/= GÖRÜNÜM/GÖREY


- MARUL ile/<> KIVIRCIK ile/<> GÖBEK ile/<> LOLOROSSO ile/<> ÇİN MARULU


- MATRİKS/MATRIX[İng.] değil/yerine/= GÖZELER ARASI DOLGU


- MAVİ[Ar.] değil/yerine/= GÖK, GÖKÇE


- MAVİ değil/yerine/= GÖKÇE


- MAVİMTIRAK değil/yerine/= GÖKÇEMSİ/GÖKÇEMTIRAK/GÖKÇÜL/GÖKŞİN


- MEDİYASTİN[Fr.] değil/yerine/= GÖĞÜS

( Göğsün, yanlardan akciğerle, önden göğüs kemiği, arkadan omurga ile sınırlanan orta bölgesi. )


- MESAME[Ar. çoğ. MESAMAT] değil/yerine/= GÖZENEK/LER


- METFUN[Ar.] değil/yerine/= GÖMÜLÜ

( Gömülmüş olan. )


- MİNİMAL KENDİLİK'TE:
GÖVDE BAĞIMLI ile GÖVDE BAĞIMSIZ

( [MİNİMAL KENDİLİK: Deneyimlerin, "anlık" ve "aracısız" öznesi olan kendilik.]

Yeni doğan bebekler, gövdeleriyle ilişkili olarak minimal öz farkındalık sergiliyor. Çevrelerindekilerin mimiklerini, istemli bir biçimde taklit edebiliyor.

İLE

Yetişkinler, olgusal bir biçimde iç gözlem yoluyla kendiliklerini deneyimlerinin öznesi olarak deneyimleyebiliyor ve kavramsallaştırabiliyor. )


- MİNTAN[Fars. < NİMTEN: Yarım gövde.] değil/yerine/= GÖMLEK


- MODELİ ELE ALAN DÜZEN ile/ve GÖZLEMİ ELE ALAN DÜZEN

( THE SYSTEM WHICH CONSIDERS THE MODEL vs./and THE SYSTEM WHICH CONSIDERS THE OBSERVATION )


- MOR ile GÖĞEM

( ... İLE Yeşile çalar mor. )


- MOR[Yun.] değil/yerine/= GÖĞEZ/GÜVEZ


- MSP ile/ve/|| IBM NEXT-GEN ile/ve/|| GOOGLE AMBASSADOR

( Microsoft Student Partner. İLE/VE/|| IBM Next Generation. İLE/VE/|| Google Ambassador. )

( Kurumların, öğrenci temsilcilerinin yararlandıkları, uluslararası sistem, ağ ve program. )


- MUAYENE(DE):
GÖSTEREN ve/|| GÖZLEYEN


- MUHÂCİR[Ar. < HİCRET] değil/yerine/= GÖÇMEN

( Göçmen, göç eden. | Bir ülkeden kalkıp, bir başka ülkede yerleşen. )


- MUHTEŞEM[Ar.] değil/yerine/= GÖRKEMLİ/GÖSTERİŞLİ


- MÜREFFEH değil/yerine/= GÖNENÇLİ


- MÜŞÂHEDE (ETMEK) değil/yerine/= GÖZLEM/LEMEK


- MÜŞÂHEDE[Ar. < ŞUHÛD] değil/yerine/= GÖRME | GÖZLEM


- MÜSÂMERE[Ar. < SEMR] değil/yerine/= GÖSTERİ

( Okullarda, öğrencilerin sunduğu, içeriğinde koşuk, oyun gibi gösterilerin yer aldığı eğlence. | Çoğunlukla akşam toplantısı/eğlencesi. )


- SALTIK/MUTLAK ile/ve GÖRELİLİK

( Göreli olan, mutlak kabul edildikçe, çatışma, kaçınılmazdır. )


- MUTLAK/KAPSAMLI/TAMAMEN BAĞIŞIKLIK ile GÖRELİ BAĞIŞIKLIK

( En güçlü ve geniş bağışıklık olarak kabul edilen mutlak bağışıklığa göre şüpheli, sanık ve tanık, tanıklık yaptığı sıradaki verdiği beyânı ile ilgili hiçbir suçtan kovuşturulamaz. Fakat şüpheli, sanık ve tanığın, bağışıklık kapsamında ileri sürdüğü asıl suçla bağlantılı olmayan kanıtın kullanımı olanaklıdır. Savcının, kovuşturma yapmayacağına dair hukuka aykırı vaadi, mutlak bağışıklık sunmaz. Savcı, ancak gerçeğe ulaşmak için önem taşıyan durumlarda, bağışıklık tanınması konusunda mahkemeye öneride bulunabilir. Ayrıca, kişiye, mutlak bağışıklık tanınmışsa, savcı, bir sonraki ceza davasında kullandığı kanıtın, hukuka uygun ve bağışıklık ile elde edilen tanıklıktan bağımsız olduğunu kanıtlamak zorundadır. İLE Sadece, bağışıklık sağlanması yoluyla elde edilen beyân ve bu beyân aracılığıyla elde edilen kanıtlar, sanığın, bu suçlardan dolayı takip eden kovuşturmasında kullanılamaz. )


- MUVAZZAF[Ar.] değil/yerine/= GÖREVLİ

( Bir görev ve hizmetle yükümlü olan kişi. | Silahlı Kuvvetler'de çalışan, meslekten subay ve astsubaylarla, askerlik hizmetini yapan erler. )


- MUVAZZAF değil/yerine/= GÖREVLİ


- MÜZAKERE (ETMEK) değil/yerine/= GÖRÜŞLEŞME/K


- NAZARAN/KIYASLA değil/yerine/= GÖRE/ORANLA


- NEDENİNİ GÖRÜP:
GÖZARDI EDEN / KAYITSIZ KALAN(LARDAN OLMAK) ile/değil/yerine GÖRDÜKLERİNDEN HOŞLANMAYANLARDAN OLMAK


- NEFS/KAN ve/> GÖNÜL

( ... VE/> Nefsin imana gelmiş hali. )


- NEM ile GÖNEN

( ... İLE Ekilecek toprağın sulandırılması. | Nem, rutubet. | Nemli toprak. )


- NESNELLİKTE:
ÖLÇÜLEBİLİR/LİK ile/ve/||/<> KESTİRİLEBİLİR/LİK ile/ve/||/<> GÖZLEMLENEBİLİR/LİK


- NEZÂRET MAKAMI değil/yerine/= GÖZETİM KATI/GÖZETİM ORUNU


- NEZÂRET değil/yerine/= GÖZALTI/GÖZETİM


- NEZÂRETHANE/NEZÂRET değil/yerine/= GÖZALTI YERİ/GÖZETKE


- [ne yazık ki]
NİCELİK EGEMENLİĞİ ile/ve/<> DEĞERSİZLİK ile/ve/<> GÖRELİLİK


- NİGÂH-BÂN değil/yerine/= GÖZCÜ, BEKÇİ


- ..., ...'NIN:
"GÖSTERİSİ" değil GÖSTERGESİ


- NİSPET ile GÖRE

( RATIO vs. ACCORDING TO )


- NİSPET ile GÖRELİLİK/İZÂFET

( Bir değişkenin bir sabite oranı. İLE İki değişkenin birbirine bağlı oranı. )

( Birinin değişkenliğinde. İLE İkisinin de değişkenliğinde. )

( RATIO vs. RELATIVITY )


- NOKTA-İ NAZAR değil/yerine/= GÖRÜŞ/BAKIŞ AÇISI


- NÖRON/LAR ile/ve/<> GÖKADA/LAR


- NÜMAYİŞ değil/yerine/= GÖSTERİ


- NÜMÂYİŞ[Fars.] değil/yerine/= GÖSTERİŞ


- NÜMUNE[Fars.]/MOSTRALIK[İt.] değil/yerine/= GÖSTERMELİK

( Göstermelik. | Kötü ya da yersiz davranışlarıyla göze batan kişi. )


- NUN HARFİNİN:
GÖRÜNEN ANLAMLARI ile/ve/||/<> GÖRÜNMEYEN ANLAMLARI


- OBSERVER BİAS değil/yerine/= GÖZLEMCİ YANLILIĞI


- OBZERVASYON/OBSERVATION[İng.] değil/yerine/= GÖZLEM


- OCT/OKT/OPTİK KOHERENS TOMOGRAFİ OPTIC COHERENCE TOMOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= GÖRME EŞEVRELİ KESITÇEKİM


- OR/ODDS RATIO[İng.] değil/yerine/= GÖRELİ ORAN


- ÖDEV ile/ve/||/<> GÖREV


- ODYOVİZÜEL değil/yerine/= GÖRSELİŞİTSEL


- OFTALMİK/OPHTHALMIC[İng.] değil/yerine/= GÖZ (İLİŞKİLİ)


- OFTALMOLOG değil/yerine/= GÖZBİLİMCİ


- OFTALMOLOJİ/K değil/yerine/= GÖZBİLİM/SEL


- OFTALMOSKOP/OPHTALMOSCOPE[İng.] değil/yerine/= GÖZ İÇİ GÖRECİ


- [ÖĞRENİYORUZ/ANLIYORUZ]
OKUDUĞUMUZU ile/ve/<> DUYDUĞUMUZU ile/ve/<>
GÖRDÜĞÜMÜZÜ ile/ve/<>
HEM DUYUP, HEM GÖRDÜĞÜMÜZÜ ile/ve/<>
TARTIŞTIĞIMIZI ile/ve/<> DENEYİMLEDİĞİMİZİ ile/ve/<>
ANLATTIĞIMIZI/ÖĞRETTİĞİMİZİ

( %10 ile/ve/<> %20 ile/ve/<> %30 ile/ve/<> %50 ile/ve/<> %70 ile/ve/<> %80 ile/ve/<> %95 )

( [WE LEARN, WHAT WE]:
READ vs./and/<> HEAR vs./and/<> SEE vs./and/<> SEE & HEAR vs./and/<> DISCUSS vs./and/<> EXPERIENCE vs./and/<> TEACH )


- ÖĞRETMEK ile/ve/<>/değil/yerine GÖSTERMEK

( [not] TO TEACH vs./and/<>/but TO SHOW
TO SHOW instead of TO TEACH )


- ÖKLİD GEOMETRİSİ:
YER/DÜNYA İÇİN değil GÖK İÇİN


- OKÜLER değil/yerine/= GÖZLEÇ


- OLDUĞUN GİBİ GÖRÜNMEK/KONUŞMAK ile/ve/<> GÖRÜNDÜĞÜN/KONUŞTUĞUN GİBİ OLMAK

( Kendinizi olduğunuz gibi bilmek için tüm fikirlerden vazgeçiniz. )

( TO VISUALIZE LIKE HOW/WHAT YOU ARE vs./and/<> TO BE LIKE HOW/WHAT YOU ARE
To know yourself as you are, give up all ideas. )


- OLGU ile/ve/değil/<> GÖRÜNÜŞ


- ÖLÜM KORKUSU < GÖVDE ZANNI


- ÖLÜM ile/ve GÖMÜT/SİN OBRUĞU/MEZAR/MAKBER/E / MERKAD/MERKAT/METFEN[Ar.], GÛR[Fars.], MAŞATLIK[Yahudi mezarlığı], DARÎH/ZARÎH[Ar.]/NEKROPOL[Yun.]

( Ölüler kokmasın diye, derin çukurlara gömülür. Ölçünün olmadığı dönemlerde bu çukurların derinliğini "mezarı kazanın beline kadar" diyerek ölçüye vurmuşlardır. Bu, "bele kadar" ölçüsü, eril gövdeler içindir. Dişil gövdeler daha yağlı olduklarından, onların mezarlarını, "mezarı kazanın göğsüne kadar" diyerek tarif etmişlerdir. )

( Yakının ölümünü kabul aşamaları: Reddediş > Öfke > Uyum > Üzüntü > Kabul )


- OLUMSUZLUĞU/SORUNU/ÇÖZÜMÜ:
HESABA KATMAMIŞ OLMAK ile/ve/değil/||/<>/>/< GÖZE ALMIŞ OLMAK


- ÖNEMSİZ/LİK ile GÖZDEN DÜŞ(ÜR)ME


- OPTİK/OPTIC[İng.] değil/yerine/= GÖZ YA DA GÖRME (İLİŞKİLİ)


- OPTİK değil/yerine/= GÖRCÜL/IŞIKBİLİM


- ORAN/TI/LI/LIK / NİSBÎ ile/ve/<> GÖRELİ/LİK / İZÂFİYET

( PROPORTION vs./and/<> RELATIVITY )


- ÖRGÜ ve/||/<>/> GÖRGÜ


- ORMAN TAVUĞU ile GÖLGELİ ORMAN TAVUĞU

( )


- ÖRTBAS ETMEK ile KORUMAK ile BASTIRMAK ile GÖZARDI ETMEK

( ... vs. TO IGNORE )


- ÖRTÜLÜ ile/ve/<> GÖRÜNMEYEN


- ÖRÜMCEKLER ve/||/<> GÖZLERİ

( )


- ÖRÜNTÜ ile/ve/<> GÖRÜNTÜ

( PATTERN vs./and/<> APPEAR )


- OTARŞİ değil/yerine/= GÖNENÇLİK


- OTOPSİDE AÇILMASI GEREKEN BOŞLUKLAR:
BAŞ ile/ve/||/<> GÖĞÜS ile/ve/||/<> KARIN

( )


- OTOZOM/AUTOSOME[İng.] değil/yerine/= GÖVDE KROMOZOMLARI


- OTOZOMAL/AUTOSOMAL[İng.] değil/yerine/= GÖVDE KROMOZOMU (İLİŞKİLİ)


- ÖVMEK ile/ve/||/<>/>< GÖMMEK


- ÖZ ve/=/||/<>/>/< GÖZ ve/=/||/<>/>/< SÖZ

( Özü ağlamayanın, gözü ağlamaz. )

( Benzi sarı, gözleri yaş; hali bilen, dertli kar(ın)daş/arkadaş. )


- ÖZEL ile/ve/<>/hem de GÖZEL

( SPECIAL vs./and/<>/also BEAUTIFUL )


- ÖZERK GÖZE ÖLÜMÜ/OTOFAJİ ile/ve/||/<>/> GÖZE ÖLÜMÜ/APOPTOZ

( Gözenin, kendi bileşenlerini ve proteinlerini parçalayıp yeniden kullanması. İLE/VE/||/<>/> Gözenin, programlı ölümü. )


- ÖZERKLİK ve/||/=/<> GÖRELİ ÖZGÜRLÜK


- ÖZGÜVEN ile GÖRGÜSÜZLÜK

( Fazla gevşek ya da fazla özgüvenli olunmamalı. )

( HAMHALAT: Kaba saba, görgüsüz. )

( SELF CONFIDENCE vs. LACK OF MANNERS )


- [ne yazık ki]
"ÖZGÜVENLİ" CAHİL ile/ve/||/<> GÖRGÜSÜZ VARSIL ile/ve/||/<> SIMARTILMIŞ APTAL ile/ve/||/<> ÇOCUK DAVRANIŞLI "YETİŞKİN"


- ÖZLEM ve/||/<>/> GÖZLEM ve/||/<>/> SÖZLEM ve/||/<>/> EYLEM ve/||/<>/> İŞLEM ve/||/<>/> İZLEM


- PACS/PICTURE ARCHIVING AND COMMUNICATION SYSTEMS[İng.] değil/yerine/= GÖRÜNTÜ SAKLAMA/ARŞİVLEME VE İLETİŞİM DÜZENLERİ


- PARMAKLA GÖSTERMEK ile/değil/yerine GÖSTERMEK


- PAZU GÖSTERMEK" ile/değil/yerine/||/<>/>&lt;/&lt; GÖNLÜNÜN GENİŞLİĞİ


- PERGOLA[İt.] değil/yerine/= GÖLGELİK/ÇARDAK


- PERSPEKTİF değil/yerine/= GÖRÜNGE/BAKIŞ AÇISI


- PİÇ ile GÖBEL

( ... İLE Babası belirli olmayan çocuk. | Kimsesiz, başıboş çocuk. | Çocuk. | Sınırları ayırmak için tarla kenarlarında yapılan toprak tepecikler. )


- PİDE ile GÖMBE

( ... İLE Mayalı ya da mayasız, yağlı ya da yağsız olarak yapılan bir tür kül pidesi. )


- PINOSITOZ/PINOCYTOSIS[İng.] değil/yerine/= GÖZE SIVI İÇİMİ


- PIRASA ile/||/<> GÖMÜ PIRASA

( ... İLE/||/<> Katmanları daha incedir. )


- PLANETARYUM[Fr.] değil/yerine/= GÖKEVİ/GEZEGENEVİ


- POR/PORE[İng.] değil/yerine/= GÖZENEK


- POROZİTE/POROSITY[İng.] değil/yerine/= GÖZENEKLİLİK


- POSTÜR/POSTURE[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DURUŞU


- PUPILLA[İng.] değil/yerine/= GÖZBEBEĞİ


- PUŞKİN ve/||/<> GOGOL ve/||/<> GONÇAROV ve/||/<> DOSTOYEVSKİ ve/||/<> TURGENYEV ve/||/<> TOLSTOY ve/||/<> ÇEHOV ve/||/<> GORKİ ve/||/<> ZAMYATİN ve/||/<> BULGAKOV ve/||/<> PASTERNAK

( 1799 - 1837 ve/||/<> 1809 - 1852 ve/||/<> 1812 - 1891 ve/||/<> 1821 - 1881 ve/||/<> 1818 - 1883 ve/||/<> 1828 - 1910 ve/||/<> 1860 - 1904 ve/||/<> 1868 - 1936 ve/||/<> 1884 - 1937 ve/||/<> 1891 - 1940 ve/||/<> 1890 - 1960 )

( )


- RAHATSIZ OLMAK ile GOCUNMAK

( TO BE DISTURBED vs. TO TAKE OFFENCE (AT) )


- RAKİT[Ar.] değil/yerine/= GÖL

( Durgun su. )


- RASAT[Ar.] değil/yerine/= GÖZLEM


- RASATHANE/OBSERVATUVAR değil/yerine/= GÖZLEMEVİ


- REDDETMEK ile/ve/değil/yerine GÖZ ARDI ETMEK

( [not] TO DENY | REJECT vs./and/but TO IGNORE
TO IGNORE instead of TO DENY | REJECT )


- REDDİYE ile/ve/değil/||/<>/< GÖNDERME


- REFAH[Ar.] yerine GÖNENÇ

( Bolluk, rahatlık ve varlık içinde, iyi olanaklarda yaşama. )


- RENK ile/ve/||/<>/> GÖRKEM/ÂLÂYİŞ[Fars.]


- REVAÇTA[Ar.] değil/yerine/= GÖZDE/TUTULUR


- REVİZYON/REVISION[İng.] değil/yerine/= GÖZDEN GEÇİRME


- RİZOM:
KÖK değil GÖVDE


- RÖFLE ile MEÇ ile GÖLGE ile BALYAJ ile BOYA ile DİP BOYA


- RÖLATİF/RELATIVE[İng.] değil/yerine/= GÖRECELİ


- İZÂFİ[Ar.]/RÖLATİF[İng.] değil/yerine/= GÖRELİ


- RUH:
"BİLİNEMEYEN" ile/ve/değil/||/<>/< GÖRÜNEMEYEN


- RÜYET değil/yerine/= GÖRÜLÜM


- SAFİR değil/yerine/= GÖKÇETAŞ


- SAFİR değil/yerine GÖKYAKUT

( Mavi renkli, değerli bir korindon türü. )


- SAĞDUYU = HASSE-İ SELİME = GOOD SENSE[İng.] = BON SENS[Fr.] = GESUNDER VERSTAND[Alm.]


- ŞAHAB/ŞİHÂB[Ar.]/METEOR(İT) değil/yerine/= GÖKTAŞI

( Havayuvarı içinde oluşan sıcaklık değişmeleri, yel, yıldırım, yağmur, dolu gibi olaylara verilen ad. | Akanyıldız. )


- TANIK/ŞAHİT ile/ve/değil GÖZLEMCİ


- SAKİNLEŞME:
AKILDA ve/||/<> GÖNÜLDE

( Bilgi ile. VE/||/<> Sevgi ile. )

( Elinde getiren, karnında götürür; aklında getiren, gönlünde götürür. )


- SALTIK GÖRÜNÜŞLER ile/değil GÖRÜNÜŞLERİN SALTIK İLKESİ

( [not] ABSOLUTE APPEARANCES vs./but ABSOLUTE PRINCIPLE OF THE APPEARANCES )


- SAMANYOLU/SAMANUĞRUSU/HACILARYOLU/KEHKEŞAN[Fars.] değil/yerine GÖKYOLU

( Açık gecelerde, gökyüzünde boydan boya görülen, uzun, yıldız kümesi. )


- SARIŞIN ile GÖKMEN

( ... İLE Mavi gözlü sarışın. )


- ŞAŞAA değil/yerine/= GÖRKEM | PARILTI, PARLAKLIK


- ŞAŞKINLIK ile "GÖT OLMAK"


- ŞATAFAT değil/yerine/= GÖRKEM


- SATMAK ile GÖTÜRÜ SATMA

( ... ile MÜCÂZEFE )


- SAYGINLIK/PRESTİJ[Fr.,İng. < PRESTIGE] ile GÖSTERİŞ

( ... ile NÜMÂYİŞ )

( ... ile AFİLİ[Gösterişli, çalımlı.] )


- SAYTEYŞIN değil/yerine/= GÖNDERİ


- SCHILLER ve/||/<> GOTTFRIED KÖRNER İLE KALLIAS (GÜZELLİK ÜZERİNE)


- SEBZE/SEBZEVAT/ZERZEVAT değil/yerine/= GÖVERİ/GÖVERTİ/GÖVLÜK/YEŞERTİ/YEŞİLLİK


- SEÇME ile/ve GÖZARDI ETME

( TO CHOOSE vs./and TO IGNORE )


- SEÇMEK/YEĞLEMEK VE SONRASINDA GÖRMEK/DENEMEK ile/ve/değil/yerine GÖRMEK/DENEMEK VE SONRASINDA SEÇMEK/YEĞLEMEK

( [not] TO CHOOSE/PREFER AND THEN TO SEE/TRY vs./and/but TO SEE/TRY AND THEN TO CHOOSE/PREFER
TO SEE/TRY AND THEN TO CHOOSE/PREFER instead of TO CHOOSE/PREFER AND THEN TO SEE/TRY )


- ŞEDDÂDÎ BİNA değil/yerine/= GÖKDELEN


- SELEN TİTREŞİMLERİNDE:
BAŞ ile/ve/||/<> BURUN ile/ve/||/<> GÖĞÜS

( Tiz selenin oluştuğu yer. İLE/VE/||/<> Nazal selenin oluştuğu yer. İLE/VE/||/<> Pes selenin oluştuğu yer. )


- SELFI(E) değil/yerine GÖRÇEK/ÖZÇEKİM/KENDİCE


- SELÜLER/CELLULAR[İng.] değil/yerine/= GÖZESEL


- SELÜLİSIDAL/CELLULICİDAL[İng.] değil/yerine/= GÖZE ÖLDÜRÜCÜ ETKİ


- SELÜLOZ değil/yerine/= GÖZECİK


- SEMÂ değil/yerine/= GÖK/GÖKYÜZÜ


- SEMÂVÎ[Ar.] değil/yerine GÖKÇÜL/GÖKSEL


- SEMÂVÎ değil/yerine/= GÖKSEL


- SEMİYOLOJİ[Fr.]/SEMIOLOGY[İng.] değil/yerine/= GÖSTERGEBİLİM/BELİRTİ BİLİMİ

( Hastalıkların belirti ve işaretleriyle ilgilenen tıp dalı. | Göstergebilim. )

( )


- SEVDİĞİNİ:
"SÖYLEYEN" ile/ve/değil/||/<>/> GÖSTEREN


- SEVGİ:
SÖZ/SES ve/||/<> GÖZ ve/||/<> ÖZ

( Sevgi, gözden alınır, gözden verilir.
Sonra da, özden ve özden yaşanır. )

( Kaynağı sende olanı, başkasından bekleme! )


- SEVGİLİ ve/değil GÖLGE


- SEVGİLİNİN:
SÖZLERİ ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖZLERİ

( Dürüstlüğün göstergesi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Samimiyetin belirtisi. )


- SEVİMLİ ile/ve GÖSTERİŞLİ

( Ördek. İLE/VE Kuğu. )


- SEVMEK:
ÖZLEMEK ve/||/<>/>/< GÖRÜNCE SEVİNMEK


- SEVMEK ve/<> GÖZE ALMAK


- ŞEY ile/ve/||/<> NESNE ile/ve/||/<> GÖSTERGE

( )


- SIDKIN SIYRILMASI ile/ve/<> GÖZÜNDEN DÜŞMEK


- SIĞINMACI ile/ve/||/<> GÖÇMEN ile/ve/||/<> MÜLTECİ

( ASYLUM SEEKER vs./and/||/<> MIGRANT vs./and/||/<> REFUGEE )


- SİLÜET[Fr. < SILHOUETTE] değil/yerine/= GÖLGE/KARALTI/KARARTI


- SINIR ile/ve/||/<> KIYI ile/ve/||/<> UFUK ile/ve/||/<> YERYÜZÜ ile/ve/||/<> GÖKYÜZÜ ile/ve/||/<> KÜRE ile/ve/||/<> ARAF ile/ve/||/<> EŞİK ile/ve/||/<> BAĞLAÇ ile/ve/||/<> KURGU

( Önemli eşikler ve sınırlar. )


- SITASYON/CITATION[İng.] değil/yerine/= GÖNDERME, ATIF


- SITOGENETİK/CYTOGENETICS[İng.] değil/yerine/= GÖZE GENETİK BİLİMİ


- SITOGENEZ/CYTOGENESIS[İng.] değil/yerine/= GÖZE GELİŞİMİ


- SITOLİZ/CYTOLYSIS[İng.] değil/yerine/= GÖZE ERİMESİ


- SITOLOJİ/CYTOLOGY[İng.] değil/yerine/= GÖZE BİLİMİ


- SİTOLOJİ[Fr., İng.] ile GÖZEBİLİM

( Hücre bilimi. )


- SITOLOJİK/CYTOLOGIC[İng.] değil/yerine/= GÖZE BİLİMSEL


- SITOLOJİK TETKİK/CYTOLOGIC EXAMINATION[İng.] değil/yerine/= GÖZE BİLİMSEL INCELEME


- SITOMETRİ/CYTOMETRY[İng.] değil/yerine/= GÖZE ÖLÇÜMÜ


- SITOPLAZMA/CYTOPLASM[İng.] değil/yerine/= GÖZE SIVISI


- SİVRİSİNEK ile/ve GÖLE/K


- SİYEK ile/ve/||/<> GÖDEN

( Sidiktorbasından başlayarak, dışarıya kadar uzanan sidikyolunun son bölümü. İLE Kalınbağırsağın son bölümü. )


- SKOLASTİK değil/yerine/= GÖRENEKÇİ


- SKOPİ/SCOPY[İng.] değil/yerine/= GÖREÇLEME


- SOGİ ile/ve GO

( Japon satrancı. İLE/VE Çin satrancı. )

( Japanese chess. WITH/AND Chinese chess. )


- SOMATİK/BEDENSEL/SOMATIC[İng.] değil/yerine/= GÖVDESEL


- SOMATİZASYON/BEDENSELLEŞTİRME/SOMATIZATION[İng.] değil/yerine/= GÖVDESELLEŞTİRME


- SONSUZ/LUK ile/ve/||/<> Pİ ile/ve/||/<> GOOGOLPLEX ile/ve/||/<> GRAHAM ile/ve/||/<> RAYO

( ∞ İLE İLE Googol, matematikteki büyük sayılardan biridir ve 10 üzeri 100'e eşittir. Başka bir deyişle 1 googol, 1 rakamına yüz sıfır ekleyerek yazılır. Bu terim, Amerika'lı matematikçi Edward Kasner'ın yeğeni Milton Sirotta[1929–1980] tarafından 1938 yılında kullanılmaya başlanmıştır.[Milton, bu sırada dokuz yaşındaydı.] )

( Bir trilyon, oniki sıfırla yazılır. Yüz tane sıfır kullanırsak, buna, bir "gogol" denilir. Bir gogol sıfır kullanılarak yazılan sayıya, "gogolplex" denilir. Evrendeki tüm moleküllerin sayısını yazmak için 79 sıfır yetiyor. Bir milyon gün, ancak 2739 yıl oluyor. İstanbul'un fethinden bu yana, sadece 17 milyar saniye geçmiş. Yazının bulunuşundan bugüne ise ancak 189 milyar saniye geçmiş.[Bu, trilyonun ancak beşte biridir.] Bir kişinin yaşamı, ortalama 2 milyar saniyedir. )

( "Graham ve Rayo Sayısı" ile ilgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


- SONUÇ ile/ve/değil GÖSTERGE

( [not] RESULT/CONSEQUENCE vs./and/but SIGN )


- SORGULA!:
ELİNİ ve/||/<> DİLİNİ ve/||/<> YOLUNU ve/||/<>
GÜNÜNÜ ve/||/<> GÖNLÜNÜ ve/||/<> SONUNU

( Kazandıkça, bölüşemiyorsan. VE/||/<> Konuştukça, kırıcı oluyorsan. VE/||/<> Yürüdükçe, hedeften çıkıyorsan. VE/||/<> Günler/yıllar geçtikçe, yerinde sayıyorsan. VE/||/<> Sevildikçe, vefâsızlaşıyorsan. VE/||/<> Hangi durumda olursan ol! )


- SORGULAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖZLEMLEMEK


- ŞOV değil/yerine/= GÖSTERİ


- ŞOV[İng. < SHOW] değil/yerine/= GÖSTERİ


- SÖYLEYİŞ ile/||/<> YANSIMA ile/||/<> ULAM ile/||/<> KAPLAM ile/||/<> GÖÇÜŞME ile/||/<> YALINLAŞTIRMA/SADELEŞTİRME/HAFİFLETME/TAHFİF ile/||/<> KATMERLENME/MUZÂAF ile/||/<> AKIŞMA ile/||/<> BENZEŞİM ile/||/<> ÖTÜMLÜ/TİTREŞİMLİ/SEDÂLI ile/||/<> ÖTÜMSÜZ/TİTREŞİMSİZ/SEDÂSIZ

( Sesleme edimi sırasında seslerle bürünsel öğeleri söyleme, gerçekleştirme biçimi. İLE/||/<> Dış gerçeklik düzleminde var olan ses ya da gürültüleri, işitimsel izlenimi yansıtacak biçimde aktaran, adlandırılan gerçeği ses öykünmesi yoluyla belirten dilsel öğe. İLE/||/<> Dilbilgisel ya da anlamsal sınıflandırma birimi. Çeşitli ortak dilbilgisel ve anlamsal ölçütlere göre dil öğelerinin yerleştirildiği ya da oluşturduğu sınıf. İLE/||/<> Bir kavramın kapsamına giren, o kavramın tanımladığı öğelerin tümü. İLE/||/<> Bir sözcük içinde birbirini izleyen iki ses biriminin yer değiştirmesi. İLE/||/<> Kolaylık sağlama amacıyla sözcükten bazı yazaçların düşürülmesi. İLE/||/<> Bir sözcükte ortadaki yazaç ile son yazacın aynı yazaçla tekrarlanması. İLE/||/<> Kulağa hoş gelen seslerin birbirini izlemesi. İLE/||/<> Bir sesin söz zincirinde kendisinden önce ya da sonra gelen bir başka sesle birlikte bulunmasından doğan ve birinden öbürüne özellik aktanmı yoluyla gerçekleşen değişim. İLE/||/<> Ses tellerinin titreşimiyle nitelenen sesler için kullanılır. İLE/||/<> Ses telleri titreşmeden oluşan sesler için kullanılır (p, ç, q, k). )


- SÖZ:
DİLLERDE ile/ve/||/<> GÖNÜLLERDE

( Destan olur. İLE/VE/||/<> Şiir olur. )


- SPEKTRAL/SPECTRAL[İng.] değil/yerine/= GÖRÜNTÜSEL


- SU TESTİSİ, SU YOLUNDA KIRILIR ile/değil/yerine GÖRGÜLÜ KUŞLAR, GÖRDÜĞÜNÜ İŞLER


- SÜPERVİZÖR/SUPERVİSOR[İng.] değil/yerine/= GÖZETMEN


- SÜPERVİZÖR/"SÜPERVAYZIR" değil/yerine/= GÖZETMEN


- SURETA[Ar.] değil/yerine/= GÖRÜNÜŞE GÖRE, GÖRÜNÜŞTE | YALANDAN


- SÜRVEYANS/SURVEİLLANCE[İng.] değil/yerine/= GÖZET-İZLE


- TABLO değil/yerine/= GÖRNÜK


- TAHMİN ile/ve/değil/yerine GÖRÜŞ

( [not] TO GUESS vs./and/but OPINION
OPINION instead of TO GUESS )


- TAKDİM-TEHİR[Ar.]/METATEZ[Fr. < Yun.] değil/yerine/= GÖÇÜŞME

( Bir sözcük ya da rakamlar içinde, birbirini izleyen iki sesbirimin/rakamın yer değiştirmesi. [Türkçe'de, daha çok, r ya da l ünsüzünün bulunduğu sözcüklerde, birinci hecenin başındaki ses, birbirinin yerine geçer. Kibrit > kirbit, çömlek > çölmek] )


- TALİH ile BAHT ile GÖNENMEK


- TAMAH ETMEK değil/yerine/= GÖZ İNDİRMEK


- TAMAMLANMAZLIK ve/||/<> GÖDEL


- TANIM ile/ve/||/<> GÖSTERGE


- TANIŞIKLIK ile/ve/> GÖRÜŞME


- TANRI/OĞAN = ALLAH = GOD[İng.] = DIEU[Fr.] = GOTT[Alm.] = DEUS[Lat.] = THEOS[Yun.] = DIOS[İsp.]


- TANSİYON ile/ve/||/<> GÖVDE ISISI

( 50 - 100[küçük] | 100 - 140[büyük] İLE/VE/||/<> 36.5 )


- TARASSUD[Ar. < RASAD] değil/yerine/= GÖZETME, BEKLEME, DİKKATLE BAKMA, GÖZLEME


- TARTIŞMALI NEDEN SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
YANLIŞ NEDEN ile/ve/||/<> ÖNCESİNDE ile/ve/||/<> ORTAK ETKİ ile/ve/||/<> GÖZDEN KAÇIRILABİLİR NEDEN ile/ve/||/<> YANLIŞ YÖN ile/ve/||/<> KARMAŞIK NEDENLER

( FALLACY OF FALSE CAUSE vs./and/||/<> FALLACY OF "PREVIOUS THIS" vs./and/||/<> JOINT EFFECT vs./and/||/<> GENUINE BUT INSIGNIFICANT CAUSE vs./and/||/<> WRONG DIRECTION vs./and/||/<> COMPLEX CAUSE )


- TAVZİF ETMEK değil/yerine/= GÖREVLENDİRMEK


- TAVZİF[Ar.] değil/yerine/= GÖREVLENDİRME


- TEATİ (ETMEK) değil/yerine/= GÖNDERİŞMEK


- TEDFİN[Ar.] değil/yerine/= GÖMME


- TEHDİT ile/değil "GÖZDAĞI VERMEK"


- TELEVİZYON[Fr./İng.] ile/ve/değil/yerine GÖSTERGE/GENEL AĞ/İNTERNET[İng.]

( BİZİM ÇOCUKLARIN PUTU
KÖŞEDEKİ KARAKUTU
EHL-İ KÜFÜR ÇEKTİ ŞUTU
KALEMİZE GOL EYLEDİ )

( Gün boyunca televizyon izlesen, bir sayfa kitap okumak kadar değeri/etkisi/katkısı olmaz. )

( Vericiden iletilen dalgaların görüntü ve ses olarak görünmesini ve duyulmasını sağlayan aygıt, televizyon alıcısı. İLE Bilgisayar ağlarının birbirine bağlanması sonucu ortaya çıkan, herhangi bir sınırlaması ve yöneticisi olmayan uluslararası bilgi iletişim ağı. )


- TEMAS ETMEK değil/yerine/= GÖRÜŞMEK


- TEMAS değil/yerine/= GÖRÜŞME


- TENTE[İt. < TENDA] değil/yerine/= GÖLGELİK


- TERİM:
AD ile/ve/||/<>/> GÖNDERİMİ


- TEŞHİR/EKSİBİSYON[< EXHIBITION]/UTAÇICILIK değil/yerine/= GÖSTERMECİLİK


- TİMSAH GÖZYAŞI ile/değil/yerine/>< GÖZYAŞI


- TİMSAH ile GÖZLÜKLÜ, KAYMAN TİMSAHI


- TOMURCUK ile GONCA[Fars. < GONÇE]/KONCA

( ... İLE Açılmamış çiçek. )

( Divan edebiyatında sevgilinin ağzı yerine kullanılır ve açılmamışlık özelliğiyle kendini gösterir. )


- TOPLANTI ile/değil/yerine GÖRÜŞME


- TOPRAĞI:
GÜNEŞTE SULAMAK ile/yerine GÖLGEDE/AKŞAMÜSTÜ SULAMAK


- TORAKS/THORAX[İng.] değil/yerine/= GÖĞÜS BOŞLUĞU, GÖĞÜS KAFESİ


- TÖVBE = GÖZYAŞI

( Yangın, gözyaşı ile söndürülmez. )


- TRUNKAL/TRUNCAL[İng.] değil/yerine/= GÖVDESEL


- TRUNKUS/TRUNCUS[İng.] değil/yerine/= GÖVDE


- TTE/TRANSTORASİK EKOKARDİYOGRAFİ TRANSTHORACİC ECHOCARDIOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= GÖĞÜS DUVARINDAN EKOKARDİYOGRAFİ


- TUTUKLU/TUTUKLA(N)MA ile/ve/değil/||/<>/< GÖZALTINDA/GÖZALTINA ALMA

( [ancak özel ve zorunlu durumlarda] Yargıç dışında, ne savcı, ne de polis tutuklama yapamaz.[yaptıkları tutuklama değil gözaltına alma ve/ya da [sınırlılığında] bulundurmadır] )

( [not] ARREST vs./and/but/||/<>/< CUSTODY )


- TUZ ile GÖZTAŞI

( ... İLE Kimi göz, deri, bitki sayrılıklarında ve bağcılıkta kullanılan, koyu mavi renkte, zehirli bir tuz, bakır sülfat[CuSO4]. )


- TUZU KURU OLMAK ile/değil GÖTÜNDE PİRELER UÇUŞMAK


- UĞRAŞMAK:
AKLINDAKİLERLE ile/ve/||/<> GÖNLÜNDEKİLERLE

( Gündüzleri. İLE/VE/||/<> Geceleri. )


- ULURU ile/ve NAZCA ile/ve TRAXIEN ile/ve VALCOMANICA ile/ve GOZO

( Avustralya'da. İLE/VE Peru'da. İLE/VE Malta'da. İLE/VE İtalya'da. İLE/VE Malta'da. )


- ÜMİT ve/<> GÖNÜL

( HOPE and/<> HEART )


- UNUTMAK ile/değil "BASTIRMAK" ile/değil GÖZ ARDI ETMEK


- ÜŞENME ile/ve/||/<> "GÖZÜNDE BÜYÜLTME"


- ÜSTÜNÜ ÖRTMEK ile GÖZARDI ETMEK


- UTANMA ile GOCUNMA

( SHAME vs. TO TAKE OFFENCE (AT) )


- UYANMAK ile/ve/değil/<> GÖZÜN AÇILMASI


- UYGARLAŞMA ile/ve/||/<>/< GÖÇ


- UZADUYUM GÖSTERGE


- UZANTI ile/ve/<> GÖSTERİM/TEMSİL


- ÜZERİNDE DURMAK ile/ve GÖZARDI ETMEMEK


- UZUN UZUN BAKMAK ile GÖZ KIRPMAK

( ... İLE Bir kişinin, ortalama göz kırpma hızı, 100 - 400 milisaniye arasında gerçekleşmektedir. )

( LOOKING IN LONG PERIOD vs. WINK )


- VAHŞİ ile/değil GÖÇER


- VAR OLAN ve/<> GÖLGE


- VAR OLAN ve/<> GÖRÜNMEYEN VAR OLAN

( Evrendeki her şey. VE/<> İnsan. )


- VARLIK ile GÖLGE

( Gölge, silindirle ezilemez. )


- VAROLAN ile/ve/değil GÖRÜNÜŞ

( [not] EXIST vs./and/but APPEARANCE )


- VAROLANLARIN, VAROLMASI...:
GÖZLEMLEYEBİLSEK DE ve/||/<> GÖZLEMLEYEMESEK DE


- VARSIL/ZENGİN ile/ve/<> GÖNÇ

( ... İLE Varlıklı. )


- VARYETE[Fr.] değil/yerine/= GÖSTERİ

( Şarkı, dans, hokkabazlık, temsil gibi, aralarında ilişki bulunmayan farklı oyunlardan oluşan gösteri. )


- VASİ değil/yerine/= GÖZETİCİ


- VAZİFE değil/yerine/= GÖREV


- VEP/VİZÜEL EVOK POTANSİYEL/VISUAL EVOKED POTENTIAL[İng.] değil/yerine/= GÖRSEL UYARILMIŞ GİZİL GÜÇ


- VESÂYET[Ar.] değil/yerine/= GÖZETME


- VİDEO değil/yerine/= GÖREZ


- VITREOUS HUMOR[İng.] değil/yerine/= GÖZ İÇİ SIVISI


- VİZÜEL AGNOZİ/VISUAL AGNOSIA[İng.] değil/yerine/= GÖRSEL TANIMAZLIK


- VİZÜEL ALGI/VISUAL PERCEPTION[İng.] değil/yerine/= GÖRSEL ALGI


- VİZÜEL/VISUAL[İng.] değil/yerine/= GÖRSEL


- VİZÜEL değil/yerine/= GÖRSEL


- VİZÜELİZASYON/VISUALIZATION[İng.] değil/yerine/= GÖRSELLEŞTİRME


- VİZYON[İng. VISION] değil/yerine/= GÖRÜŞ, GENİŞ ÖNGÖRÜ, GÖSTERİM


- VİZYONA GİRMEK değil/yerine/= GÖSTERİME GİRMEK


- VİZYON/EL / VİSİONAL değil/yerine/= GÖRÜM/SEL


- VOLONTER/VOLUNTARY[İng.] değil/yerine/= GÖNÜLLÜ


- VÜCUT değil/yerine/= GÖVDE


- VÜCUT ile/ve/değil/yerine GÖVDE(BEDEN)

( Vücut/vücud, "Varlık" demektir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Gövde, fiziği/örgenleri tanımlar. )

( Gövde olmadığında gövdeden ayrılmış değiliz -sadece Biz'iz. )

( Ne gövdeyiz, ne de gövde içindeyiz. )

( Küre ile gövde birdir. )

( Gövde üzerinde aşırı yoğunlaşma, kendi amacına ters düşer ve ters sonuç verir. )

( Gövdemiz [3 Boyutlu] [Google] [tarayıcınızın gelişmiş olması gerekmektedir] )

( Gövdemizde... )

( ... ile/ve/değil/yerine BER )

( SOMA: Hapis. )

( - En küçük göze: Sperm
- En büyük göze: Kadın yumurtası
- Gebelik dönemi: 280 gün [40 hafta]
- Ortalama yeni doğan bebek ağırlığı: 3 kg
- Kromozom Sayısı: 46 (23 çift)
- Normal gövde ısısı: 37 °C [98.4 f°]
- Yaşam döngüsü: 10 - 15 gün
- Yaşam döngüsünde kırmızı kan gözeleri: 120 gün
- Ortalama kan oylumu: 4 - 5 lt.
- Bir dakikada nabız oranı: 72 kez
- Kan viskosu: 4.5'e 5.5
- Evrensel bağışçı kan öbeği: 0
- Evrensel alıcı kan öbeği: AB
- En büyük akyuvar: Monocito
- Daha küçük beyaz kan gözesi: Lenfocito
- Alyuvar sayımının artması: Policitemia
- Gövdedeki kan bankası ve en büyük lenf örgeni: Dalak
- En büyük atardamar: Aort
- Normal tansiyon: 120/80 Mmhg
- Kan Ph: 7.4
- Normal kan kolesterol seviyesi: 100 mg/dl
- Kanın akıcı bölümü: Plazma - Kalpte pompa sayısı: 2
- Ortalama ince bağırsak uzunluğu: 7 m
- Ortalama kalın bağırsak uzunluğu: 1.5 m
- Kemik sayısı: 206 [Yeni doğan: 306]
- Kaburga sayısı: 24 [12 çift]
- Omurga sayısı: 33
- Boyundaki omurga sayısı: 7
- Kafatasındaki kemik sayısı: 22
- Orta kulaktaki kemik sayısı: 6
- Yüzdeki kemik sayısı: 14
- Süt dişi sayısı: 20
- Göğüs kemik sayısı: 25
- Kollardaki kemik sayısı: 6
- Ayaklardaki kemik sayısı: 33
- Her bilekteki kemik sayısı: 8
- Eldeki kemik sayısı: 27
- En büyük ve güçlü kemik: Uyluk kemiği
- En küçük kemik: Orta kulak istilası
- En küçük kas: Orta kulak(Stapedius)
- Kas sayısı: 639
- Koldaki kas sayısı: 72
- En geniş örgen: Deri
- En büyük bez: Karaciğer
- En büyük endokrin bezi: Tiroidler
- Böbrek sayısı: 2
- İlk örgen nakli: Böbrek
)

( You are neither the body nor in the body.
Too much concentration on the body defeats its own purpose. )

( ESSE cum/et CORPUS HUMANUM )


- VÜCUT ile GÖVDE(BEDEN)

( Vücut, "Varlık" demektir. İLE Gövde, fiziği/organları tanımlar. )


- VURGU ile/ve/değil "GÖNDERME"


- ...'YA:
"İNDİRMEK" ile "GÖTÜRMEK"


- YADSIMA ile/ve/||/<> GÖZARDI ETME


- YAĞMUR ile/ve/> GÖKKUŞAĞI/ALKIM/ELEĞİMSAĞMA[ALÂİM-İ SEMÂ]/YAĞMURKUŞAĞI/EBEMKUŞAĞI/ARKANSİYEL[Fr.]

( ... ile/ve/> ALKIM, EBEKUŞAĞI, EBEMKUŞAĞI, ELEĞİMSAĞMA, HACILARKUŞAĞI, YAĞMURKUŞAĞI, AL-YEŞİL KUŞAK )

( GAYS ile/ve/> ÂLÂİM-İ SEMÂ, KAVS-İ KUZAH )

( MATAR, BÂRÂN, BÂRİŞ ile/ve/> ÂDYENDE, ÂFENDÂK, SÂM, TÎRÂJE )

( RAIN vs./and/> RAINBOW )


- YANILSAMADA/YANILTMADA:
"YERDEN KALDIRMA" ile/ve/||/<> "GÖRÜNÜŞTEN KALDIRMA" ile/ve/||/<> "ÜRETİM" ile/ve/||/<> "AKTARIM" ile/ve/||/<> "YER DEĞİŞTİRME" ile/ve/||/<> "İÇİNE GEÇİRME" ile/ve/||/<> "YENİDEN OLUŞTURMA" ile/ve/||/<> "KAÇIRMA/ÇIKARMA" ile/ve/||/<> "UZTAŞIMA" ile/ve/||/<> "ÖNGÖRÜ"

(

)

( LEVITATION vs./and/||/<> VANISH vs./and/||/<> PRODUCTION vs./and/||/<> TRANSFORMATION vs./and/||/<> TRANSPOSITION vs./and/||/<> PENETRATION vs./and/||/<> RESTORATION vs./and/||/<> ESCAPE vs./and/||/<> TELEPORTATION vs./and/||/<> PREDICTION )


- YANSIMA ile/ve GÖSTERGE

( REFLECTION vs./and SIGN )


- YAPMACIKLIK ile/ve GÖSTERMELİK


- YAŞ ile/yerine GÖRÜNÜM


- YAŞAM BULGULARINDA:
BİLİNÇ ile/ve/||/<>/> SOLUNUM ile/ve/||/<>/> DOLAŞIM/NABIZ ile/ve/||/<>/> GÖVDE ISISI ile/ve/||/<>/> KAN BASINCI/TANSİYON


- YAŞAMIN, NEYİ, (NE KADAR VE NE ZAMAN):
(")GETİRİP(") ile/ve/ya da/hem de/ne yazık ki/||/<> (")GÖTÜRECEĞİ(")


- ENERJİ BAĞIMSIZLIĞI:
YERDE/N ile/ve/değil/yerine GÖKTE/N

( )


- YEREL DİL/LER ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖVDE DİLİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ZİHİN DİLİ

( İşaretler/simgeler[yazılar/sözcükler], sesler aracılığıyla sürdürülen dil. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Durum/duruş, davranış/tutum, el/yüz/göz[bakış, jest, mimik], işaret/simge, ses tonu/vurgusu aracılığıyla sürdürülen dil. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< İmgeler, nesneler, kavramlar, olay/olgu ve durumların kayıtlarının yoğrulduğu dil. )

( Ülkelerin/bölgelerin, toplulukların/bireylerin, ortak/uzlaşımsal olarak belirlediği/kullandığı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Sınırların, bölgesel/yerel farklılıkların bulun(a)madığı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bireyin donanımı(geliş[me]mişliği] oranındaki. )

( IQ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EQ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SQ )

( [not] LOCAL LANGUAGE/S vs./and/but/||/<>/< BODY LANGUAGE vs./and/but/||/<>/< MIND LANGUAGE
[not] MIND LANGUAGE instead of BODY LANGUAGE instead of LOCAL LANGUAGE/S )


- YERYÜZÜNÜ SÜSLEYEN ile/ve/değil GÖKYÜZÜNÜ SÜSLEYEN


- YILDIZ KAYMASI" değil GÖKTAŞI

( "Yıldız kayması" diye adlandırılan durum, atmosfere girdiğinde, yanmaya başlayan, küçük göktaşlarıdır. )


- YOK DEMEK ile/değil/yerine GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK


- YOK OLMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖRÜNMEME


- YOK ile/ve/değil/yerine GÖSTERİLEMEYEN


- YOK/LUK ile/ve/<>/değil GÖRÜNMEZ/LİK, BİLİNMEZ/LİK

( AMÂ: Görünmezlik yeri/"ülkesi". )

( [not] NONEXISTENCE vs./and/<>/but INVISIBLE, UNKNOWN )


- YUFKAYÜREKLİ/LİK ile GÖZÜKARA/LIK


- YUMULMAK ile GÖMÜLMEK


- YUNAN ile GOTİK

( Daha çok ışık işlenir ve ışık biçimlendirilir. İLE Daha çok gölge işlenir ve gölgeyi biçimlendirir. )


- YUVARLAMA ile/ve GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK


- YÜZ GÖVDE


- YÜZ ile/ve/<> GÖVDE(BEDEN)

( FACE vs./and/<> BODY )


- YÜZ ile/ve/||/<> GÖZ

( DÎDÂR ile/ve/||/<> DÎDE )

( FACE vs./and/||/<> EYE )


- YÜZ ile/ve/||/<>/> GÖZ ile/ve/||/<>/> DİL ile/ve/||/<>/> SÖZ

( İnsanın süsü. İLE/VE/||/<>/> Yüzün süsü. İLE/VE/||/<>/> Aklın süsü. İLE/VE/||/<>/> Dilin süsü. )


- YÜZÇEÇ ile GÖĞÜS YÜZGECİ ile SIRT YÜZGECİ ile KARIN YÜZGECİ ile KUYRUK YÜZGECİ ile ANAL YÜZGEÇ

( FIN vs. PECTORAL FIN vs. DORSAL FIN vs. PELVIC FIN vs. CAUDAL/TAIL FIN vs. ANAL FIN vs. )


- ZÂHİREN[Ar. + Fars.] değil/yerine/= GÖRÜNÜŞTE


- ZÂHİRÎ MUAMELE/SCHEİNGESECHAEFT değil/yerine/= GÖRÜNÜŞTEKİ İŞLEM


- ZAMAN ile GÖRELİ ZAMAN

( TIME vs. RELATIVE TENSE )


- ZAN ile/ve/değil/yerine/<> GÖRÜ


- ZEKÂ ile GÖRÜNTÜ

( Zekâsını beğendiğin kişinin, görüntüsünü merak etme!
Zekâsını kullanmayan birininse, görüntüsünden etkilenme! )


- ZENGİN ve/||/=/<> GÖNÜL AÇAN(FETHEDEN)

( En zengin kişi/ler, gönül fetheden(ler)dir. )


- ZENGİNLİK ile/değil "GÖSTERİŞ"


- ZERZEVÂT/SEBZEVÂT[Fars.] değil/yerine/= GÖVERİ/GÖVERTİ


- ZEVÂHİRİ[Ar.] KURTARMAK değil/yerine/= GÖRÜNÜŞÜ KURTARMAK


- YORULMA:
ZİHİNDE ile/ve/||/<> GÖVDEDE

( Uyku kaçar. İLE/VE/||/<> Uyku gelir. )

( Yeterince düşünmekten kaçmak ve/ya da uykunuzun gelmesini istiyorsanız, fiziksel işler yapınız, (daha çok) hizmet ediniz. )


- ZİHİNSEL YALNIZ/LIK ile GÖVDESEL(BEDENSEL) YALNIZ/LIK

( Adam adama yük değil, can gövdeye mülk değil. )

( "Ben Gövde'yim" düşüncesinin ötesine geçelim! )

( Yalnızlık çekmenize gerek yok. )

( Tek başına olsa da bir ağaç kadar sağlam durabilmeli ve yaşamı neşeyle algılamalıdır. )

( LONELINESS vs. SOLITUDE/ALONE
Go beyond the l-am-the-body idea.
You need not feel alone. )


- ZİL ile GONK[Malezya dilinden]

( ... İLE Keçe ya da bez kaplı bir tokmakla vurularak titreşmesi sağlanan bir kurstan oluşan vurgulu çalgı. )


- ZİYARET ETMEK değil/yerine/= GÖRMELİĞE GİTMEK


- ZİYÂRET değil/yerine/= GÖRMEYE/GÖRÜŞMEYE GİTME


- ZİYARET/Çİ değil/yerine/= GÖRMELİK/Çİ


- ZORUNLU ile/değil/yerine/>< GÖNÜLLÜ

( [not] COMPULSORY vs./but VOLUNTARY
VOLUNTARY instead of COMPULSORY )

( ... ile/değil/yerine ZIYUAN )

GÖ... ~ GÖ... ile başlayan FaRkLaR...

- GÖBEK ile/ve/||/<> GÖBEK DELİĞİ

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


- GÖBELEZ ile/ve/<> GÖCEN/GÖÇKEN

( Köpek yavrusu. İLE Tavşan yavrusu. | Kedi, domuz, köpek yavrusu. )


- GÖÇ ile GÖÇÜM

( ... İLE Bazı kimyasal maddelerin ya da ışık, ısı, elektrik gibi güçlerin etkisiyle protoplazmanın, yanaşma ya da uzaklaşma biçiminde olan yer değiştirmesi. )

( ... avec TAKSİ )


- GÖÇEBE ile GÖÇMEN


- GÖÇME ile (")GÖÇME(")

( Mekânlarda/"insanda"[bölge/yer değiştirme]. İLE/VE/<> Nesnelerde/"insanda[yaşlanma, sağlığını kaybetme].". )


- GÖÇME ile GÖÇÜRME


- GÖÇMENLİKTE:
[TÜRKİYE]
GÖÇ ALAN/VARIŞ ile/ve/||/<> GÖÇ VEREN/KAYNAK ile/ve/||/<> GEÇİŞ/TRANSİT


- GÖÇÜ ile GÖÇÜK

( Toprak kayması, kayşa. İLE Çökmüş, göçmüş yer, çöküntü. )


- GÖĞÜS KASI "GELİŞTİRMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖZ KASI GELİŞTİRMEK


- GÖĞÜS ile GÖĞÜS BOŞLUĞUNA AİT OLAN

( KASS, SADR ile ... )

( SÎNE ile ... )

( CHEST vs. PECTORAL )

( STETHOS[< STETESKOP (René-Théophile-Hyacinthe Laennec)] ile ... )


- GÖĞÜSLER değil GÖĞÜS/MEME

( CÂM-I ŞÎR: Sütlü meme. )

( SADR değil SEDY/SEDYÜN )

( [not] CHEST but BREAST )


- GÖK CİSİMLERİNİ TANIMLAMA BİLİMİ ile/ve GÖK HARİTASI, YILDIZ UZAKLIKLARINI ÖLÇME

( URANOGRAPHY vs. URANOMETRY )


- GÖK ile GÖK

( İlâhi. İLE Atmosfer. )

( ARUBA: Göğün yedinci katı. )

( ... ile ÂSÜMÂN/ÂSMÂN )


- GÖKBİLİM/ASTRONOMİ ile/ve GÖK CİSİMLERİNİ TANIMLAMA BİLİMİ

( SEYDİ ALİ REİS: İlk, Türkçe nazarî astronomi kitabının yazarı. [HÜLÂSAT-I HEY'E] )

( ASTRONOMY vs. URANOGRAPHY )


- GÖKÇÜL ile GÖKÇÜL/GÖKSEL

( Maviye çalan renk, mavimsi. İLE Gökle ilgili. )

( ... ile SEMÂVÎ )


- GÖKEKSENİ ile GÖKEŞLEĞİ

( İki ucu, sonsuza uzatılmış olarak düşünülen yer ekseni. | Günlük devinmede, yıldızların çevresindeki eksen. İLE Gökeksenine, yer merkezinde dik olan düzlemin, gökküresiyle arakesiti. )


- GÖKKUZGUNLAR ile/ve/<> GÖKKUZGUNUMSULAR ile/ve/<> GÖKKUZGUNGİLLER

( Kuşlar sınıfının, gökkuzgunumsular takımına giren bir alttakım. İLE Gökkuzgunları, ağaçkakanları, çobanaldatanları, sağanları içine alan, kuşlar sınıfından bir takım. İLE En iyi bilinen türü, gökkuzgun olan gökkuzugunumsular takımının, gökkuzgunlar alttakımına giren bir aile. )


- GÖKTEN DÜŞEN ile GÖNÜLDEN DÜŞEN

( Parçası bulunur. İLE Parçası bulunmaz. )


- GÖKYÜZÜ ile GÖKYÜZÜ İLE İLGİLİ

( SEMÂ'[< SÜMÜVV(: Yükseklik, yücelik.)], TÂC-I FÎRÛZE, TÂK-I MUKARNES[Gökyüzü. | Süleyman'ın tahtı.] ile ... )

( ÂSMÂN/ÂSÜMÂN, TAHT-I FÎRÛZE ile ... )

( SKY vs. CELESTIAL )


- GÖL ile GÖLET


- GÖLCÜK ile/= GÖLEK ile/= GÖLET

( Küçük göl. İLE Küçük, su birikintisi. İLE Gölek. | Suyu biriktirmek için önüne yapılan set. )


- GÖLGE ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/< GÖVDE

( Gölgeyi takip edersen güneşi de bulursun! )

( Gölgeni göremiyorsan, gölgeye kaç! )

( "Bilgi/episteme(loji)". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/=/||/<>/< Varolan/onto(loji). )

( [not] SHADOW vs./and/=/||/<>/ BODY instead of SHADOW )


- GÖLGENDE DİNLENEN değil/yerine GÖNLÜNDE DİNLENEN


- GÖLGESİ YOKTU:
SAF NURDU ile/ve/değil GÖVDESİNE TAPMAZDI


- GÖMMEK değil/yerine/>< GÖRMEK


- GÖMÜT[Alm.] = GÖNÜL


- GÖNDER ile/||/<> GÖNDERE

( Bayrak direği. İLE/||/<> Küçük mızrak. )


- GÖNDERGE ile/ve/||/<> GÖSTEREN ile/ve/||/<> GÖSTERİLEN

( Veri/harf. İLE/VE/||/<> Biçim. İLE/VE/||/<> Anlam/sözcük. )

( Görüntü/simge. İLE/VE/||/<> Harflerle. [E.V] İLE/VE/||/<> Sözcük olarak[EV] )

( REFERENCE vs./and/||/<> SIGNIFIER vs.and/||/<> SIGNIFIED )


- GÖNLÜMÜZÜN, ... ve/||/<>/< GÖNLÜMÜZDEN ...

( Perişan olmasını istemiyorsak. VE/||/<>/< Perişan olanları çıkarmamak. )


- GÖNÜL VERMEK ile/ve GÖNÜL KOYMAK


- GÖNÜL ile/ve/||/<>/> GÖRÜNMEYEN GÖNÜL

( Kişi/nin. İLE/VE/||/<>/> Toplum/un. )


- GÖNÜLLÜ ile/ve/||/<> GÖNÜLVEREN


- GÖNÜL'ÜN:
ABDESTİ ile/ve KULLUĞU

( Gözyaşı ile. İLE/VE Zikir ile. )


- GÖRDÜĞÜNÜ ve/||/<> GÖRMEDİĞİNİ

( Ört! VE/||/<> Söyleme! )


- GÖRECE/Lİ/LİK" ile/ve/değil GÖRELİ/LİK


- GÖREMEZSİN ile/değil GÖRÜNMEZ


- GÖRENEK ile GÖRGÜ

( Bir şeyi, eskiden beri görüldüğü gibi yapma alışkanlığı. İLE Bit toplum içinde var olan ve uyulması gereken saygı ve incelik kuralları, terbiye. | Bir kimsenin, karşılaştığı ve kişiliği üzerinde olumlu etki yapan deneysel bilgi, deneyim. | Görmüş olma durumu. )


- GÖRERSİN değil GÖRÜRSÜN


- GÖRKEM ile GÖRK

( Göz alıcı ve gösterişli olma durumu. İLE Güzellik, gösteriş. )


- GÖRMEK ile/ve GÖRENİ GÖRMEK

( Gözümüzü iyi görmeye ve iyiyi görmeye alıştırmalıyız. )

( GÖRMEK: Nur'un Nur'a olan iştiyakı. )


- GÖRMEK ile GÖRÜŞMEK


- GÖRMEMEK ile GÖRÜNENİ GÖRENİ GÖRMEMEK

( Nakışa bak, nakkaşı anla! )


- GÖRMESİN! ile/ve/değil/yerine/<> GÖSTERME!


- GÖRMEYE DEĞER değil GÖRÜLMEYE DEĞER


- GÖRMEZLİKTEN GELMEK ile/değil GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK


- GÖRÜLEN ile/ve GÖRÜLMEYEN

( VISIBLE vs./and INVISIBLE )


- GÖRÜLMEMİŞ HASTALIK ile/ve/<> GÖRÜLMÜŞ OLSA DA TEDAVİ EDİLEMEYEN HASTALIK


- GÖRÜM" (DİYE) değil GÖREYİM (DİYE)


- GÖRÜNEN/BİLİNEN/DUYULAN ile/ve/yerine GÖRÜNENİN/BİLİNENİN/DUYULANIN ÖTESİ


- GÖRÜNEN UYUM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖRÜNMEYEN UYUM


- GÖRÜNMEZ GÖRÜNÜR


- GÖRÜNTÜ/FOTOĞRAF:
ÇEKMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TASARLAMAK


- GÖRÜNTÜ ile GÖRSEL


- GÖRÜNTÜ ile/ve/değil GÖRÜNÜM


- GÖRÜNTÜ ile GÖRÜNÜM


- GÖRÜNÜM ile/ve/değil GÖRÜNGÜ

( [not] APPEARANCE vs./and/but PHENOMENON )


- GÖRÜNÜRDE değil GÖRÜNÜŞTE


- GÖRÜNÜŞ ile GÖRÜNTÜ


- GÖRÜRSEM ile GÖRDÜĞÜMDE


- GÖRÜŞ ile/ve/||/<>/< GÖRMÜŞ/LÜK


- GÖSTERİ ile/ve/değil GÖSTERİM


- GÖSTERİ ile GÖSTERİŞ (YAPMAK)


- GÖSTERİM ile GÖSTERİŞ

( PROJECTION vs. DEMONSTRATING )


- GÖSTERİM ile GÖSTERİŞ

( Görüntülerin gösterici yardımıyla bir yüzeye yansıtılması işi. | Sinema, tiyatro, konser gibi sanat dallarında verilen gösterilerden her biri, seans. İLE Gösterme eylemi ya da biçimi. | Başkalarını aldatmak, şaşırtmak, korkutmak ya da kendini beğendirmek için birinin yaptığı yapay davranış. | Göze çarpıcı nitelik, göz alıcılık. )


- GÖSTERİMİ OLAN ile GÖSTERİMİ OLMAYAN


- GÖSTERİMİ OLAN ile GÖSTERİMİ OLMAYAN


- GÖTÜRÜ ile GÖTÜRÜM ile GÖTÜRÜŞ

( Para ile satın alınan şeyler ya da para karşılığında yapılan işler için toptan fiyat vererek. İLE Dayanma. İLE Götürme eylemi ya da biçimi. )

( ... ile TAHAMMÜL )


- KÜYOR değil GÖNÜYOR


- GÖVDE'NİN:
ABDESTİ ile/ve KULLUĞU

( Su ile. İLE/VE İşlevi ile. )


- GÖVDESEL ile GÖVDE BAĞIMLI


- GÖYNÜK ile GÖYÜK

( Yanık. | Güneşte yanmış. | İyice olmuş yemiş/meyve. | Acısı olan, elemli. İLE Yanık, yanmış. | Sayrılık ateşi, humma. )


- GÖZ KAPAKLARI YANGISI(İLTİHABI) ile/ve GÖZYAŞI YANGISI(İLTİHABI)

( BLEFARİT ile/ve DAKRİYORİSSİT )


- GÖZ KIRPMAK/KIPMAK ile GÖZ KIRPIŞTIRMAK/KIPIŞTIRMAK

( TWINKLE )


- GÖZ ÖNÜNDE:
()TUTMAK() ile/ve/değil/<> ()BULUNDURMAK()


- GÖZ ÖNÜNE ALARAK/ALMAK değil GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURARAK


- GÖZ ÖNÜNE ALARAK/ALMAK değil GÖZE ALARAK/ALMAK


- GÖZ ÖNÜNE ALMAK değil GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK


- GÖZ ÖNÜNE ALMAK değil GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK


- GÖZ ÖNÜNE ALMAK değil GÖZE ALMAK


- GÖZ VAR, NİZAM VAR değil GÖZ VAR, İZAN VAR

( İZAN: Anlama yeteneği, anlayış. | Bir şeyin, göz ve akıl yoluyla anlaşılabilmesi. )


- GÖZ ve/||/<>/> GÖNÜL[< GÖNENME/GÖNENÇ] ve/||/<>/> AYAK

( Gözden uzak(ırak) olan, gönülden/zihinden (de) uzak(ırak) olur. )

( Göz, dostu görendir. )

( DİLÂ: EY GÖNÜL )

( Göz, nereye bakar; gönül, oraya akar. VE/||/<>/> Gönül, nereye akar; ayak, oraya koşar. )


- GÖZ ile/ve GÖRGÜ


- Z ile/ve GÖZ KÜRESİ ile/ve GÖZBEBEĞİ ile/ve GÖZ ÇUKURU ile/ve GÖZ KAPAĞI

( Göz açık olmalı, aklını bulunduğu yere almalı. )

( "Suyun akmaya başladığı kaynak." )

( Göz, Zât'ı; geri kalanı, sıfatı simgeler. )

( Gözlerimiz hayatımız boyunca doğduğumuz andaki boyutlarında kalıyor. Burnumuz ve kulaklarımızın ise büyümesi hiç sona ermiyor. )

( Bir gözün, 1.800.000 damarı vardır. )

( EŞFÂR[Ar. < ŞÜFR]: Gözkapağının kenarları, kirpik yerleri. )

( Her bir göz, 130 milyon görme siniri hücresinden oluşmaktadır. )

( ... İLE ... İLE Gözbebeği, ilgi çekici bir nesneye baktığımızda ya da bir olaya şahit olduğumuzda, %45 oranında büyür. İLE ... İLE ... )

( Bazı örgenimizde, işlevlerinin tamamına ulaşması zaman alırken, gözlerimiz, sürekli olarak etkindir. )

( Gözler, saatte 36.000 bit bilgiyi işleyebiliyor. )

( Gözlerimiz, tüm öteki örgenlerimizden daha fazla olarak, beyin gücünün %65'inden yararlanıyor. )

( Neredeyse herkesin bir gözü, ötekinden az da olsa daha güçlüdür. )

( AYN, MEDMA'[çoğ. MEDÂMİ'] ile/ve ... ile/ve HADEKA, İNSÂN-ÜL-AYN, MANZAR[< NAZAR], MANZAR-I ÇEŞM, NOKTA-İ BÎNİŞ, BÜ-BÜ', MUKLE ile/ve MEDÂR-ÜL-AYN ile/ve ...

RÂFİ'[< REF]: Gözkapağı gibi bazı örgenleri yukarı kaldırmaya yarayan kas/adale, sinir.
TARFE: Gözkapağının bir kere açılıp kapanması. )

( DÎDE, ÇEŞM ile/ve ... ile/ve MERDÜM, MERDÜME, BÎNEK, DÎDE ile/ve ... ile/ve BÂM-I ÇEŞM[üstteki], BERG-İ ÇEŞM[BERG: Yaprak.]

BÂDÂM: Sevgilinin bademi andıran gözü. | Badem. )

( EYE vs./and EYE BALL vs./and PUPIL/APPLE OF THE EYE vs./and ORBIT/EYE HOLE vs./and EYE LID )


- GÖZ ile/ve GÖZDEKİ ANLAM VE DERİNLİK


- GÖZ ile/||/<> GÖZE

( Suyun çıktığı yer, kaynak. İLE/||/<> Gözlü, pınar, çeşme. | İlkbaharda çıkıp yazın kaybolan su. | Örme, örgü, yama. | Süzgeç. | Hücre. )


- GÖZ GÖZLÜK


- GÖZALTI/GÖZETİM/NEZÂRET[Ar.] ile GÖZ ALTI

( Birinin, güvenlik güçleri tarafından belirli bir yerde ve belirli bir süre alıkonulması. | Denetleme. İLE Yüzde gözlerin hemen altında bulunan bölüm. )


- GÖZDEN ÇIKARMAK ile/değil/yerine GÖZDEN KAÇIRMAK


- GÖZDEN GEÇİRMEK ile/ve/||/<> GÖZLEMLEMEK


- GÖZDEN IRAK OLAN, GÖNÜLDEN IRAK OLUR
ile/ve/değil/yerine
GÖNÜLE GİREN, GÖZDEN UZAK OLSA NE OLUR


- GÖZE ALMAK değil GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK


- GÖZE BATMA ile/değil/yerine GÖZE ÇARPMA


- GÖZE DUVARI ile GÖZE ZAR

( Bitki gözelerinde bulunan ve gözeyi koruyan sert tabakadır. İLE Tüm gözelerde bulunan ve gözeyi çevreleyen esnek tabakadır. )


- MAKİNE ÖĞRENMESİ:
GÖZETİMSİZ ile/ve/değil/||/<>/< GÖZETİMLİ


- GÖZETMEK ile GÖZETLEMEK


- GÖZLEMEK ile GÖZETLEMEK/DİKİZLEMEK

( Araştırma, takip. İLE Habersiz, gizlice izleme. "Röntgencilik". )

( Olumlu, doğru. İLE Olumsuz, yanlış. )


- GÖZLEMEK ile/değil GÖZLEMLEMEK


- GÖZLENEBİLİYOR değil GÖZLEMLENEBİLİYOR


- GÖZLERİM "YAŞLANDI" değil GÖZLERİM "YAŞARDI"


- GÖZLEYEN ile/değil GÖZLEMLEYEN


- GÖZLÜK ...:
GİYMEK değil TAKMAK


- GÖZTEPE ile/ve GÖZ TEPE

( Kadıköy, Çifte Havuzlar'dan sonraki semt. İLE/VE Kanlıca'nın 4 km. doğusunda bulunan bir tepe ve su. )


- GÖZÜKMEK/GÖRÜKMEK değil GÖRÜNMEK


- GÖZÜKÜYOR/GÖZÜKTÜ değil GÖRÜNÜYOR/GÖRÜNDÜ


- GÖZÜN AKLI ile/ve GÖZÜN HAKKI


- GÖZÜN GÖRMEYİP GÖNLÜN KATLANMASI
ile/ve/||/<>
GÖZDEN UZAK/IRAK, GÖNÜLDEN UZAK/IRAK


- GÖZÜNÜ:
"SEVİM" değil SEVEYİM


- GÖZÜTOK/LUK ile GÖZÜKARA/LIK


- GÖZYAŞI BEZİ YANGISI(İLTİHABI) ile/ve GÖZYAŞI KESESİ YANGISI(İLTİHABI) ile/ve İRİS TABAKASININ YANGISI

( DAKRİYOADENİT ile/ve DAKRİYOSİSTİT ile/ve İRİTİS )

GÖ... ~ ... ile başlayan FaRkLaR...

- (not GO TO HOME) GO HOME


- not GOAL vs. INTENTION


- GÖBEK DELİĞİNİN:
ALTI ile/ve/değil/<> ÜSTÜ

( Ya eril, ya da dişil. İLE/VE/<>/DEĞİL Hem eril, hem de dişil. )

( ARZ ile/ve/<>/değil KÜRSÎ [ve ARŞ] )


- GÖBEK:
TANE ile KAFES ile RULMAN


- GÖBEK ile GEBELİK/BEBEK

( İRTİKÂZ[Ar.]: Gebelikte çocuğun karında hareket etmesi. )

( HABL-İ SÜRREVÎ: Ana rahmindeki bebeği meşîme denilen sona bağlayan ip, göbek bağı. )

( ... ile ÂBİSTENÎ )

( NAVEL vs. PREGNANCY/GESTATION/BABY )


- GÖBEK ile/ve/||/<> GÖBEK DELİĞİ

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


- GÖBEK ile MERKEZ

( Ulvî ve süflî (aydınlık ve karanlık) bölgelerin birleştiği nokta. İLE ... )


- GÖBEKLİTEPE ve/||/<> ANU ve/||/<> MARDUK


- GÖBEKLİTEPE ile/ve EŞİK


- GÖBEKLİTEPE ve/||/<>/>/< JERF AL AHMAR

( Tapınak. VE/||/<>/>/< Yerleşim alanı/merkezi. )


- GÖBELEZ ile/ve/<> GÖCEN/GÖÇKEN

( Köpek yavrusu. İLE Tavşan yavrusu. | Kedi, domuz, köpek yavrusu. )


- GÖÇ TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ ile/ve/||/<> İLTİCA TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ


- GÖÇ ile GÖÇÜM

( ... İLE Bazı kimyasal maddelerin ya da ışık, ısı, elektrik gibi güçlerin etkisiyle protoplazmanın, yanaşma ya da uzaklaşma biçiminde olan yer değiştirmesi. )

( ... avec TAKSİ )


- GÖÇ ve/<>/< GÜÇ

( Göç, "gücünü", elde edebileceği "güçten" alır. )


- GÖÇEBE ile GÖÇMEN


- GÖÇEBE ile HORDA

( ... İLE Göçebe ve ilkel olarak yaşayan, yağmacı ve sataşkan topluluk. )


- GÖÇME ile (")GÖÇME(")

( Mekânlarda/"insanda"[bölge/yer değiştirme]. İLE/VE/<> Nesnelerde/"insanda[yaşlanma, sağlığını kaybetme].". )


- GÖÇME ile GÖÇÜRME


- GÖÇMEK(RIHLET)(BURADAN SIRLANMAK)


- GÖÇ(M)EN KUŞLAR ile YERLEŞİK/GÖÇMEYEN KUŞLAR


- GÖÇMEN ile SIĞINMACI


- GÖÇMENLİKTE:
[TÜRKİYE]
GÖÇ ALAN/VARIŞ ile/ve/||/<> GÖÇ VEREN/KAYNAK ile/ve/||/<> GEÇİŞ/TRANSİT


- GÖÇÜ ile GÖÇÜK

( Toprak kayması, kayşa. İLE Çökmüş, göçmüş yer, çöküntü. )


- GÖÇÜ/KAYŞA/HEYELAN[Ar.] ile AŞINMA/AŞINIM/İTİKÂL[Ar.]/EROZYON[Fr. < ÉROSION]

( Toprak kayması. İLE Yer kabuğunu oluşturan kayaçların, başta akarsular olmak üzere türlü dış etmenlerle yıpratılıp yerinden koparılarak eritilmeleri ya da bir yerden başka bir yere taşınması olayı/durumu. | Değer ya da saygınlık kaybetme. )


- GOCUNMA ile GÜCENME


- GÖDEL ile/ve/||/<> MAXWELL


- GÖDEN ile/ve/< KOLON

( Kalınbağırsağın son bölümü. İLE/VE Kalınbağırsağın gödenden önceki bölümü. )

( Bir de "Müdür" öyküsü vardır. Bilenler bilir. Bilmeyenler çevrelerindeki bilenlerden dinleyebilir. )


- GÖDENE TAŞI(KONYA-KARATAY MÜZESİ'NDE)


- GOETHE ve/||/<> HERDER


- GOETHE ve/||/<> SCHILLER


- GÖĞÜS KABURGALARI ile/ve YÜZEN/YALANCI KABURGALAR

( İlk 7 kaburga. İLE/VE Son 5 kaburga. )

( Kaburgalar, solunum örgenlerini, midenin ve bağırsakların üst kısımlarını âdeta bir kafes içine alır ve onları korur. Aynı zamanda, göğsün tüm incinmelerden etkilenmesinden kaçınmasında yardımcı olur. Kaburgalar, ek genişlik kazanma gereksinimini karşılamak, besin ve gazlarla dolu olan mideye yer sağlamak için göğsü genişletir. Göğüs ve solunum kaslarına gerekli yeri sağlar. Yaşamsal örgenlerin kolayca baskı altında kalmaması ve harap olmaması gerektiği için üstten yedi kaburga, ek bir örtü ve koruma sağlamak üzere, sternumla birleşmiştir. Sindirim örgenlerini örten kaburgalar, omurgadan çıkar fakat sternumla birleşmez, bundan dolayı ön tarafta görülmez. Kaburgalar yukarıdan aşağı doğru aşamalı olarak küçülür. Üst taraftaki kaburgaların ucları birbirine yakın ama aşağı taraftaki kaburgalarınki birbirinden biraz uzaklaşır. Kaburgalar, karaciğer ve dalağı da korur ve midenin tamamına geniş bir yer bırakır. Göğsü çepeçevre sarmış olan ilk yedi kaburga, göğüs kaburgaları olarak bilinir. Bu öbeğin ortasındaki kaburgalar, en geniş ve en uzun kaburgalardır. Uctaki kaburgalar, en ufak olanlardır. Kemikten kaburgaların ince karın zarını harap etmesine engel olmak ve onu korumak için bu kaburgaların ucu kıkırdaktandır. )


- GÖĞÜS KASI "GELİŞTİRMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖZ KASI GELİŞTİRMEK


- GÖĞÜS ile/ve BAŞ


- GÖĞÜS ile GÖĞÜS BOŞLUĞUNA AİT OLAN

( KASS, SADR ile ... )

( SÎNE ile ... )

( CHEST vs. PECTORAL )

( STETHOS[< STETESKOP (René-Théophile-Hyacinthe Laennec)] ile ... )


- GÖĞÜS ile/ve/yerine İMÂN TAHTASI


- GÖĞÜS ile/değil ÖNGÖĞÜS

( ... İLE/DEĞİL Böceklerde göğüs bölgesinde bulunan üç bölümden en öndeki. )


- GÖĞÜSLER değil GÖĞÜS/MEME

( CÂM-I ŞÎR: Sütlü meme. )

( SADR değil SEDY/SEDYÜN )

( [not] CHEST but BREAST )


- GOING TO DO vs. SHOULD DO


- [not] GOING TO MEANING (BASED) FROM WORD vs. GOING TO WORD (BASED) FROM MEANING

( GOING TO WORD (BASED) FROM MEANING instead of GOING TO MEANING (BASED) FROM WORD )


- GOING TO READ vs. GOING TO TALK


- GÖK CİSİMLERİNİ TANIMLAMA BİLİMİ ile/ve GÖK HARİTASI, YILDIZ UZAKLIKLARINI ÖLÇME

( URANOGRAPHY vs. URANOMETRY )


- GÖK DALIŞINDA:
UÇMAK ile/ve/değil/||/<>/< DÜŞMEK (YATAY DÜŞÜŞ)


- GÖK GÜRÜLTÜSÜ ile/değil HAVAİ FİŞEK

( Yağmurun izlediği gök gürültüsü, özgürlüğe kavuşmayı simgeler. )


- GÖK TERİKE

( Henüz biçilmemiş ekin. )


- GÖK/UZAY ile/ve/<> AYYUK[Ar.]

( ... İLE/VE/<> Göğün en yüksek yeri. | Göğün kuzey yarımküresinde bulunan bir takımyıldızın en parlak yıldızı. )


- GÖK ile GÖK

( İlâhi. İLE Atmosfer. )

( ARUBA: Göğün yedinci katı. )

( ... ile ÂSÜMÂN/ÂSMÂN )


- GÖK ile/ve/değil/<> UZAY


- GÖK ve/<> YER ve/<> YERALTI

( [Ar..] SEMÂ ve/<> .... ve/<> ... )

( ÂSMÂN ve/<> .... ve/<> ... )


- GÖKADALAR/GALAKSİLER'DE:
SIRIUS ile/ve/< POLLUX ile/ve/< ARCTURUS ile/ve/< RIGEL ile/ve/< ALDEBARAN ile/ve/< BETELGEUSE ile/ve/< ANTARES

( GALAXIES: SIRIUS vs./and/< POLLUX vs./and/< ARCTURUS vs./and/< RIGEL vs./and/< ALDEBARAN vs./and/< BETELGEUSE vs./and/< ANTARES )


- GÖKBİLİM/ASTRONOMİ ile/ve GÖK CİSİMLERİNİ TANIMLAMA BİLİMİ

( SEYDİ ALİ REİS: İlk, Türkçe nazarî astronomi kitabının yazarı. [HÜLÂSAT-I HEY'E] )

( ASTRONOMY vs. URANOGRAPHY )


- GÖKBİLİM = ASTRONOMY[İng.] = ASTRONOMIE[Fr., Alm.] = ASTRONOMIA[İt.] = ASTRONOMÍA[İsp.]


- GÖKÇÜL ile GÖKÇÜL/GÖKSEL

( Maviye çalan renk, mavimsi. İLE Gökle ilgili. )

( ... ile SEMÂVÎ )


- GÖKDELEN:
BÜYÜKLÜK değil KÜÇÜKLÜK


- GÖKE(BARÇA[İt. < BARZA]) ile/ve KUKA[Yun.]


- GÖKEKSENİ ile GÖKEŞLEĞİ

( İki ucu, sonsuza uzatılmış olarak düşünülen yer ekseni. | Günlük devinmede, yıldızların çevresindeki eksen. İLE Gökeksenine, yer merkezinde dik olan düzlemin, gökküresiyle arakesiti. )


- GÖKKUZGUNLAR ile/ve/<> GÖKKUZGUNUMSULAR ile/ve/<> GÖKKUZGUNGİLLER

( Kuşlar sınıfının, gökkuzgunumsular takımına giren bir alttakım. İLE Gökkuzgunları, ağaçkakanları, çobanaldatanları, sağanları içine alan, kuşlar sınıfından bir takım. İLE En iyi bilinen türü, gökkuzgun olan gökkuzugunumsular takımının, gökkuzgunlar alttakımına giren bir aile. )


- GÖKNAR ile KAZDAĞI GÖKNARI


- GÖKNAR >< LADİN


- GÖKSEL ile/ve/||/<> UZAYSAL

( SEMÂVÎ ile/ve/||/<> FEZÂÎ )


- GÖKSU YALISI/KASRI ya da KÜÇÜKSU YALISI/KASRI


- GÖKTEKİ AY ile AY'I GÖSTEREN PARMAK


- GÖKTEN DÜŞEN ile GÖNÜLDEN DÜŞEN

( Parçası bulunur. İLE Parçası bulunmaz. )


- GÖKTÜRK ABECESİNDE:
34 ve/+/<> 4

( Sesli harf. VE/+/<> Sessiz harf. )


- GÖKTÜRK TÜRKÇESİ ile/ve/<> OĞUZ TÜRKÇESİ ile/ve/<> ANADOLU TÜRKÇESİ


- GÖKYÜZÜ [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- GÖKYÜZÜ ile/ve/değil BULUT/LAR


- GÖKYÜZÜ ile GÖKYÜZÜ İLE İLGİLİ

( SEMÂ'[< SÜMÜVV(: Yükseklik, yücelik.)], TÂC-I FÎRÛZE, TÂK-I MUKARNES[Gökyüzü. | Süleyman'ın tahtı.] ile ... )

( ÂSMÂN/ÂSÜMÂN, TAHT-I FÎRÛZE ile ... )

( SKY vs. CELESTIAL )


- GÖKYÜZÜ ile/ve/<> YERYÜZÜ

( Gökyüzünde ne varsa, yeryüzünde de o vardır. )

( HOKKA-İ MÎNÂ ile ... )


- GOL


- GÖL OLMAYA ÇALIŞALIM!

( Yaşlı bir usta, çırağının sürekli herşeyden şikâyet etmesinden bıkmıştı. Bir gün çırağını tuz almaya gönderir.

Yaşamındaki herşeyden mutsuz olan çırak döndüğünde, yaşlı usta ona, bir avuç tuzu, bir bardak suya atıp içmesini söyler.

Çırak, yaşlı adamın söylediğini yaptı ama içer içmez ağzındakileri tükürmeye başlar. "Tadı nasıl?" diye soran yaşlı adama öfkeyle "acı" diye yanıt verdi.

Usta, kıkırdayarak çırağını kolundan tuttu ve dışarı çıkardı. Sessizce, az ilerideki gölün kıyısına götürdü ve çırağına bu kez de bir avuç tuzu göle atıp, gölden su içmesini söyledi. Söyleneni yapan çırak, ağzının kenarlarından akan suyu koluyla silerken aynı soruyu sordu:
- "Tadı nasıl?"
- "Ferahlatıcı" diye yanıt verir genç çırak.
- "Tuzun tadını aldın mı?" diye sordu yaşlı adam.
- "Hayır" diye yanıtlar çırağı.

Bunun üzerine, yaşlı adam, suyun yanına diz çökmüş olan çırağının yanına oturur ve şöyle der:
- "Yaşamdaki ıstıraplar tuz gibidir, ne azdır, ne de çok. Istırabın miktarı hep aynıdır. Ancak bu ıstırabın acılığı, neyin içine konulduğuna bağlıdır. Istırabın olduğunda yapman gereken tek şey, ıstırap veren şeyle ilgili hislerini genişletmektir.
Onun için sen de artık bardak olmayı bırak,

Göl olmaya çalış!" )


- GÖL VE IRMAK BALIKLARI:
SOMON(SALMON) ile ALABALIK(TROUT)


- GÖL ile ARJANTİN GÖLÜ

( 1560 km² alanı ve 27 km. uzunluğu ile Güney Amerika'nın en büyük 3. gölü. )


- GÖL ile BATAKLIK/ÇÖKEK

( LAKE vs. BOG/MARSH/SWAMP/FEN )


- GÖL ile BÜĞET/BÜRKE/BİRKE[Ar.]

( ... İLE Ufak göl, gölcük, su birikintisi. )


- GÖL ile/ve DENİZKULAĞI/LAGÜN[Fr.]

( ... İLE/VE Denizden bir resifle ayrılmış göl. )


- GÖL ile GÖLET


- GÖL ile/ve/değil/<> İRKİNTİ

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Su birikintisi. )


- GÖL ile KOROLEV GÖLÜ

( Dünyada. İLE Mars'ta. )

( ... İLE 82 km. genişliğindeki dev kraterin, 4 milyar yıl önce, suyun bol olduğu zamanlarda oluştuğu öngörülüyor. )


- GÖL ile ZİFT GÖLÜ

( ... İLE Trinidad Tobago'da bulunan bu gölden, ham petrol ve bitum fay hattından sızarak neredeyse sonsuz bir asfalt havuzu ve kendine özgü bir ekosistem oluşmuştur. )

( LAKE vs. PITCH LAKE )


- GÖLCÜK ile/= GÖLEK ile/= GÖLET

( Küçük göl. İLE Küçük, su birikintisi. İLE Gölek. | Suyu biriktirmek için önüne yapılan set. )


- GÖLET ile FİLET

( ... İLE Sığ su. )


- GOLF TOPU:
PÜRÜZSÜZ değil GİRİNTİLİ

( )


- GÖLGE ile EĞLEK

( ... İLE Öğle sıcağında, sürünün dinlendiği gölgelik. | Yolcuların, geceyi geçirdiği yer, han, konak. )


- GÖLGE ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/< GÖVDE

( Gölgeyi takip edersen güneşi de bulursun! )

( Gölgeni göremiyorsan, gölgeye kaç! )

( "Bilgi/episteme(loji)". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/=/||/<>/< Varolan/onto(loji). )

( [not] SHADOW vs./and/=/||/<>/ BODY instead of SHADOW )


- GÖLGE ile/ve/||/<> İKİNCİL/LİK


- GÖLGE ile/ve/||/<> İZ


- GÖLGE ile İZDÜŞÜM


- GÖLGE ile KÖŞİGE

( ... İLE Zayıf gölge. )


- GÖLGE ile/ve KUZ

( ... İLE/VE Gölgede kalan yan. )


- GÖLGE ile TAM GÖLGE

( Gölge, varolanı gösterir. )

( SHADOW vs. UMBRA )


- GÖLGE ile/ve/||/<> TÜREV


- GÖLGE ile/değil YANSIMA


- GÖLGE ile/ve/||/<> YARI GÖLGE

( ... İLE Bir ışık kaynağı önüne konulan, saydam olmayan bir cismin gerisindeki ekran üzerine vuran gölgesinin çevresinde görülen, çok koyu karanlık olmayan bölümü. )

( Güneş tutulması, ancak Ay'ın yeni ay evresinde gerçekleşir. Ay, Dünya ile Güneş arasından geçerken ve üçü düz bir çizgide olduklarında, Ay, Dünya'ya iki tür gölge düşürür. Daha küçük, daha koyu gölgeye Umbra; daha açık, daha büyük gölgeye ise Penumbra denilir. )

( )

( "Güneş Tutulmaları" yazısını okumak için burayı tıklayınız... )

( )

( UMBRA vs./and/||/<> PENUMBRA )


- GÖLGEBALIĞI ile TAŞLEVREĞİ/MİNAKOP

( Alabalıkgillerden, uzunluğu 20-50 cm., sırt yüzgeci büyük, tatlı su balığı. İLE Gölgebalığıgillerden, büyük, Atlantik, Akdeniz ve Karadeniz'de yaşayan bir balık. )

( THYMALLUS THYMALLUS cum UMBRINA CIRHOSA )


- GÖLGELEMEK ile/ve/||/<> KAPATMAK


- GÖLGE/LİK ile/ve/değil/||/<>/< BİLGE/LİK


- GÖLGENDE DİNLENEN değil/yerine GÖNLÜNDE DİNLENEN


- GÖLGESİ YOKTU:
SAF NURDU ile/ve/değil GÖVDESİNE TAPMAZDI


- GOLGİ CİSİMCİĞİ değil/yerine/= SALGI AYGITI


- GOLGOTA

( KUTSAL KÂSE (KAFATASI) )


- GOLYAT BÖCEĞİ

( Dünyanın en ağır böceği. )


- GÖMLEĞİN KOL DÜĞMELERİNDE

( BİLEK İLE DİRSEK ARASINDA KALAN DÜĞMEYİ KAPALI TUTMAK )


- GÖMLEK ile BLUZ

( CHEMISE[< KÂMİS(Ar.)] ile ... )

( [Divân şiirinde] Âşığın bağrındaki ve gövdesindeki yaralar ile kendi teni bir pîrâhen olarak düşünülür. Ayrıca sevgilinin pîrâheni aşık tarafından kıskanılır. Çünkü o, sevgiliyi sarıp kucaklamıştır. )

( PÎRÂHEN ile ... )


- GÖMLEK ile/ve/<> PLASTRON[Fr. < İt.]

( ... İLE/VE/<> Erkek giyiminde, gömleğin göğüs tarafının üzerine takılan parça. )


- GÖMLEK ile TESPİT(/DELİ) GÖMLEĞİ


- GÖMMEK değil/yerine/>< GÖRMEK


- GÖMÜLMEK değil TOPRAĞA SIRLANMAK


- GÖMÜLMEK değil TOPRAĞA SIRLANMAK


- GÖMÜLÜ ile/ve/||/<> ÖRTÜK


- GÖMÜT[Alm.] = GÖNÜL


- GÖMÜT/MEZAR ile/ve/değil/||/<> MORG

( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<> Adliyece kovuşturmayı gerektiren olaylar sonucu ya da birdenbire ve kuşkulu ölümlerde, ölüm nedeninin ve ölünün kim olduğunun saptanması için ölülerin konulduğu ve inceleme yapılan yer ya da yapı. )


- GONAT

( Eşeybezi. )


- GONCA[Fars. < GONÇE] ile YONCA/TRIFOLIUM[Lat.]

( Açılmamış çiçek. İLE Baklagillerden, başak durumundaki çiçekleri kırmızı ya da mor renkli, hayvanlara yem olarak yetiştirilen çayır bitkilerinin genel adı. )


- GÖNDER ile/||/<> GÖNDERE

( Bayrak direği. İLE/||/<> Küçük mızrak. )


- GÖNDER ile SEREN

( Bayrak direği. İLE Yelkenli gemilerde üzerine dört köşe yelken açmak ve işaret kaldırmak için direğe yatay olarak bağlanan gönder. | Konut kapılarında, menteşe ve kilidin takıldığı düşey konumdaki kalın parça. )


- GÖNDERGE ile/ve/||/<> GÖSTEREN ile/ve/||/<> GÖSTERİLEN

( Veri/harf. İLE/VE/||/<> Biçim. İLE/VE/||/<> Anlam/sözcük. )

( Görüntü/simge. İLE/VE/||/<> Harflerle. [E.V] İLE/VE/||/<> Sözcük olarak[EV] )

( REFERENCE vs./and/||/<> SIGNIFIER vs.and/||/<> SIGNIFIED )


- GÖNDERİM

( REFERENCE )


- GÖNDERME" ile/ve/<> ANIMSATMA


- GÖNDERME" ile/ve/değil/yerine BAŞVURU


- GÖNDERME ile/ve/değil/yerine/<> KATKI


- GÖNDERME ile ORTADAN KALDIRMA


- GÖNDERME ile/yerine UĞURLAMA


- GÖNDERME ile/ve/değil/||/<> YÜKLEME


- GÖNDERMEK ile/yerine YÖNLENDİRMEK


- GONDOL ile/değil PEREME[Yun.]

( ... İLE/DEĞİL Gondola benzeyen bir kayık. )


- GONDOLUN:
SANCAĞI ile/ve/||/<> İSKELESİ

( Gondolların sağ tarafı olan sancakları ile sol tarafı olan iskeleleri arasındaki fark 24 cm.'dir. )

( 20 farklı ağaç kullanılarak yapılırlar. )

( Gondolların önünde altı dişli, bir tarağı andıran gümüş simge, Venedik'teki altı büyük mahalleyi simgeler. Tarak benzeri bu biçimin en altındaki ters çıkıntı, San Marco Adası'ndan (Venedik), tarihte ilk gondolu yapan Cüdeka Ada'sındakilere bir gönderme olarak konulmuştur: "En iyi gondolu, San Marco'lular yapar". İlk )


- GÖNELMEK

( Yönelmek, yüzünü döndürmek. )


- GÖNENCE/KONFOR ALANI ile/ve/||/<>/< GÜVEN ALANI


- GÖNENCE/KONFOR değil/yerine/>< EYTİŞİM/DİYALEKTİK


- GÖNENCE(KONFOR) ile LÜKS

( COMFORT vs. LUXURY )


- GÖNLÜMÜZÜN, ... ve/||/<>/< GÖNLÜMÜZDEN ...

( Perişan olmasını istemiyorsak. VE/||/<>/< Perişan olanları çıkarmamak. )


- Gönlünle/dilinle KONUŞ!!!


- GONOZOM/SEX CHROMOSOMES[İng.] değil/yerine/= EŞEYSELLİK KROMOZOMLARI


- GÖNÜL

( İLÂHİ GÖRÜNÜŞÜN MEKÂNI(TECELLİGÂH'I İLÂHİ) | KALP GÖZÜ | FUAD )


- Gönül gözünle KONUŞ!!!


- GÖNÜL HIRSIZ(LIĞ)I ile/ve/||/<> AÇIK KAPI ARSIZ(LIĞ)I


- GÖNÜL:
İNSAN-I KÂMİL ve/||/<>/> SIR-I HAKK


- Gönül koymadan KONUŞ!!!


- GÖNÜL KOYMAK ile/değil/yerine/||/<>/< MESAFE KOYMAK


- GÖNÜL KOYMAMALI!


- GÖNÜL:
ONA...
KAYAR ve/||/<>/> KAÇAR


- GÖNÜL VERMEK ile/ve GÖNÜL KOYMAK


- GÖNÜL YAPMAK ve/||/<> RIZÂ DEVŞİRMEK


- GÖNÜL ile/ve/||/<>/> GÖRÜNMEYEN GÖNÜL

( Kişi/nin. İLE/VE/||/<>/> Toplum/un. )


- GÖNÜL ve/=/<> HAKİKAT


- Gönüle KONUŞ!!!


- Gönüllü DİNLE!!!


- Gönüllü SUS!!!


- GÖNÜLLÜ ile/ve/||/<>/> BAĞIŞÇI


- GÖNÜLLÜ ile/ve/||/<> GÖNÜLVEREN


- GÖNÜLLÜ ile/ve/değil/<> KATILIMCI


- GÖNÜLLÜLÜK:
ÜCRETSİZ YAPILAN İŞ/LER değil KARŞILIKSIZ GELİŞİM


- GÖNÜLLÜ/LÜK ile/ve/||/<> ADANMIŞ/LIK


- GÖNÜLLÜLÜK ile/ve/||/<> NEŞE


- GÖNÜLLÜLÜK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< SORUMLULUK ALMAK


- Gönülsüz DİNLE!!!


- Gönülsüz SUS!!!


- GÖNÜL'ÜN:
ABDESTİ ile/ve KULLUĞU

( Gözyaşı ile. İLE/VE Zikir ile. )


- GOOD vs. BAD


- GOOD vs. EFFECTIVE


- GOOD FAITH PURCHASER and IN PLEDGE OF GOOD FAITH and IN GOOD FAITH

( İyi niyetli alıcı. VE İyi niyet sözüyle. VE İyi niyetle. )


- [not] GOODNESS/KINDNESS vs./and/but TO GIVE TO THE BUSINESS IT'S DUE


- GOODS vs. POSSESSIONS


- GOOGLE HARİTASININ:
ÖNCESİ ile/değil/yerine/> SONRASI

( Google Maps, çevremizi daha iyi anlamamız için masaüstü, Android ve iOS’ta kullanıma hazır birkaç görsel değişiklik ve ek özellik ile yenilendi. Yeni Google Maps, daha temiz ve sade bir görünüm, ilgi alanları ve daha dengeli bir renk şeması ile öne çıkıyor. )

( )


- GOOGLE ile/ve/<>/yerine 6D


- GÖRDÜĞÜM KADARIYLA ile/ve/||/<> BÜYÜK/AZ OLASILIKLA


- GÖRDÜĞÜNÜ "SEVMEK" ile/değil/yerine/>< SEVDİĞİNİ GÖRMEK


- GÖRDÜĞÜNÜ ve/||/<> GÖRMEDİĞİNİ

( Ört! VE/||/<> Söyleme! )


- GÖREBİLDİĞİMİZ IŞIK:
KIRMIZI ile/ve/<> MOR ARASI

( 400 nanometre. İLE/VE/<> 700 nanometre arası. )

( [Güneşten gelen beyaz ışığın, yansıma ve kırılmasıyla birlikte]
Az saçılmayla. İLE/VE/<> Çok saçılmayla. )


- GÖRECE/Lİ/LİK" ile/ve/değil GÖRELİ/LİK


- ADÂLET:
"GÖRELİ" değil DAYANIŞMALI


- GÖRELİ/İZÂFÎ[Ar.] ile ÎTİBÂRÎ


- [ne yazık ki]
GÖRELİ YOKSULLUK ile/ve/||/<> MUTLAK YOKSULLUK ile/ve/||/<> İNSANİ YOKSULLUK


- GÖRELİ ile/ve/||/<> DURUMA GÖRE


- GÖRELİ ile/ve/||/<> İLİŞKİSEL


- GÖRELİ = İZAFÎ = RELATIVE[İng.] = RELATIF[Fr.] = RELATIV[Alm.] = RELATIVUS[Lat.] = RELATIVO[İsp.]


- GÖRELİ/LİK ile/>< AHLÂK


- GÖRELİLİK ile ÇOĞULCULUK


- GÖRELİLİK = İZAFİYET = RELATIVITY[İng.] = RELATIVITÉ[Fr.] = RELATIVITÄT[Alm.]


- GÖRELİ/LİK ile/ve/||/<> YARARCI/LIK


- GÖRELİLİK ile/ve YASALI GÖRELİLİK


- GÖRELİLİK(İZÂFİYET) ile KUVANTUM


- GÖR(E)MEMEK ile DİKKAT ETMEMEK/EDEMEMEK

( TO (CAN) NOT SEE vs. TO (CAN) NOT ATTEND )


- GÖREMEZSİN ile/değil GÖRÜNMEZ


- GÖREMİYORUZ ile/değil/yerine PEK (FAZLA) GÖREMİYORUZ


- GÖRENEDİR GÖRENE, KÖRE NEDİR KÖRE NE? ile/ve ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ, ANLAMAYANA DAVUL-ZURNA AZ


- GÖRENEK ile GÖRGÜ

( Bir şeyi, eskiden beri görüldüğü gibi yapma alışkanlığı. İLE Bit toplum içinde var olan ve uyulması gereken saygı ve incelik kuralları, terbiye. | Bir kimsenin, karşılaştığı ve kişiliği üzerinde olumlu etki yapan deneysel bilgi, deneyim. | Görmüş olma durumu. )


- GÖRERSİN değil GÖRÜRSÜN


- GÖREV ile/ve/||/<>/> HAK

( Modern öncesindeki öncelikler. İLE/VE/||/<>/> Modern dönemdeki öncelikler. )


- GÖREV ile/ve İŞ

( Kişinin görev üstlenmesinde kazanç vardır. )

( TASK vs./and WORK )


- GÖREV ve/değil/||/<> İŞLEV


- GÖREV ile/ve ROL


- GÖREV ile/ve/<>/değil SORUMLULUK

( [not] TASK vs./and/<>/but RESPONSIBILITY )


- GÖREV = VAZİFE, ÜFULE = FUNCTION[İng.] = FONCTION[Fr.] = FUNKTION[Alm.] = FUNCTIO[Lat.] = FUNCIÓN[İsp.]


- GÖREV ile/ve/<> YETENEK

( TASK vs./and/<> TALENT )


- GÖREV/İMİZ:
"SİYASET" değil TESİS-İ ADÂLET


- GÖREVİNİ YAPMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> GEREĞİNİ YAPMAK


- GÖREVLİ ile MANDARİN[Portekizce < Sans.]

( ... İLE Avrupa'lıların, Çin devlet görevlilerine verdikleri ad. | İmparatorun emrinde çalışan en yüksek dereceli Çin devlet memurlarına verilen unvan. )


- GÖRGÜ ile/ve/> UFUK

( Görgülü kuşlar, gördüğünü işler. )


- GÖRGÜSÜZ/LÜK ile/değil/yerine BİLGİSİZ/LİK

( Bilgisizlik, görgüsüzlükten daha ağırdır ve görgüsüzlüğe yeğdir. )

( Görgü, sürekliliğin, kalıcılığa dönüşmesiyle gerçekleşir. )


- GORİL ile ORANGUTAN[< (Malayca), ORANG: İnsan. UTAN: Orman.]

( Ekvator bölgesinde ormanlarda yaşar. Maymunların en iri ve en güçlü olanıdır. İLE Sumatra ve Borneo'da yaşar. İnsana benzer. )

( Dişilleri ve genç olanları ağaçlarda, eriller ve gümüşsırt(silverback) denilenleri yerde uyumayı tercih eder. )

( Goriller, yüzemez. )

( ... İLE Yavrularının annesini/bölgesini terk etmesi belirli donanımları edinmesiyle ya da edinmeleri için en az 9 yıl gerektirir. [200 çeşit meyveyi/otu ayırd edebilmelilerdir] )

( ... İLE 50 yıl kadar yaşayabilirler. )

( 48 kromozomları vardır. [İnsandan 2 fazla] )

( Goril ile Orangutan )

( ... İLE Erilleri, dişillerine oranla, 2 kat daha iridir. )

( GURİLLÂ ile ... )

( GORILLA vs. ORANGUTAN, ORANG-OUTANG
)

( TROGLODYTES/GORILLA GORILLA cum PONGO PYGMAEUS, SIMIA SATYRUS )


- GORİLLER ile İNSAN

( [Grip olunca] Ölüyorlar. İLE Ölmüyoruz. )

( [Ebola olunca] Ölmüyorlar. İLE Ölüyoruz. )

( Yüzemez.[Bellerini geçen yere/suya de gitmezler.] İLE Yüzebilir. )


- GÖRKEM ile GÖRK

( Göz alıcı ve gösterişli olma durumu. İLE Güzellik, gösteriş. )


- GÖRKEME BAŞVURMAK değil/yerine/>< YALINLAŞMAK

( Zayıf "kişilikler"de. DEĞİL/YERİNE/>< Güçlü kişiliklerde. )


- GÖRKLÜ = GÜZEL, MÜBÂREK


- GÖRME ile/ve/<> NÜFÛZ ETME


- GÖRME >< ŞİZOFRENİ

( Doğuştan görme engelli olan kişiler, şizofreni hastalığına yakalanmıyor. )


- GÖRMEDE:
HAREKET ve/||/<> BİÇİM ve/||/<> RENK


- GÖRME/DUYMA ile/ve BAKMAK/DİNLEMEK

( İşlevsel. İLE/VE Niyetle. )


- GÖRMEK (BAKMAK) = REGARD[İng.] = CONSIDÉRER[Fr.] = BETRACHTEN[Alm.] = CONTEMPLOR[Lat.]


- Görmek için SUS!!!


- GÖRMEK ile/ve/||/<>/> BAKMAK

( İşlevsel/lik. İLE/VE/||/<>/> Niyetli, bilinçli, amaçlı. )

( GÖRMEK: Can kulağıyla dinlemek. )

( Görmek, dinlemek ile başlar. )

( image )

( İnsanın her bir gözü, doğrudan doğruya karşıya baktığı zaman, burundan dışarı doğru 95 derecelik bir görüş alanına sahiptir.

Ayrıca, gözlerimiz sayesinde burundan aşağıya doğru 75 derece, burna doğruysa 60 derecelik bir açıyı görebiliriz.

İki gözün görüş açısının, yani sol gözümüzün burna ve sağa doğru 60 derecelik görüş alanıyla, sağ gözümüzün burna ve sola doğru 60 derecelik görüş alanının çakıştığı bölge, kabaca 3 boyutlu görüş alanımızdır.

Bu 3 boyutlu görüş alanı, sadece 114 derecelik bir alanı kapsar. Bu iki alanın çakışması sayesinde derinlik algılanabilir. 114 derecenin geri kalan alanında teknik olarak 2 boyutlu görebiliriz ve derinlik algısı yok denecek kadar azdır.

İki göz hesaba katıldığında, insanın yatayda (göz ekseninde) 180 dereceden birazcık büyük bir görüş alanı vardır. Bunun üzerine göz hareketleri de görüş alanını değiştirir. Her bir gözümüz, yuvası içinde 90 dereceye yakın bir açıyla sola ya da sağa dönebilir. Bu sayede, kafamızı hareket ettirmeksizin, görüş alanımız göz ekseninde 270 dereceye kadar ulaşabilir. Kafamız da 100-130 dereceye kadar sağa ya da sola dönebilir. Bu sayede görüş alanımızı toplamda 340-350 dereceye kadar çıkarmamız mümkündür. Kafa ve boyun hareketine, göğüs ve bel dönüşü (rotasyonu) da eklenirse, bacakları hareket ettirmeksizin 360 dereceyi görmemiz olanaklıdır.

Her bir gözümüzde, dimdik ileri baktığımızda 12-15 derece dışa, 1.5 derece aşağıya denk gelecek biçimde optik sinirin retinayı yararak girdiği kör nokta bulunur. Bu kör nokta, görüş alanını gövde eksenimizde 7.5 derece, göz eksenimizde 5.5 derece kısıtlayan bir evrimsel kusurdur. )

( BASAR ile/ve/||/<>/> NAZAR )

( DÎDÂR: Görme, görüş gücü. İLE/VE/||/<>/> ... )

( TO SEE vs./and/||/<>/> TO LOOK )


- GÖRMEK ile/ve/||/<>/> BAKMAK ile/ve/||/<>/> İZLEMEK

( Denk gelerek, istemeden de görülmüş olabilir. İLE/VE/||/<>/> Dikkati yönelterek. İLE/VE/||/<>/> Bakışı kararlı bir biçimde sürdürerek. )

( BASAR ile/ve/||/<>/> NAZAR ile/ve/||/<>/> SEYİR/SEYR )

( TO SEE vs./and/||/<>/> TO LOOK vs./and/||/<>/> TO WATCH )


- GÖRMEK ile/ve/<> BİLMEK

( Görüyorum demek göz ile değil, Biliyorum demek dil ile değil! )

( Duyduğumu unuturum, gördüğümü anımsarım, okuduğumu anlarım. )

( TO SEE vs./and/<> TO KNOW )


- GÖRMEK ile/ve/değil EŞİK


- GÖRMEK ile/ve GÖRENİ GÖRMEK

( Gözümüzü iyi görmeye ve iyiyi görmeye alıştırmalıyız. )

( GÖRMEK: Nur'un Nur'a olan iştiyakı. )


- GÖRMEK ile GÖRÜŞMEK


- GÖRMEK ile/ve/<> İLGİ

( Göz görmeyince, gönül katlanır. )

( Gözden ırak/uzak, gönülden ırak/uzak olur/kalır. )

( TO SEE vs./and/<> INTEREST )


- GÖRMEK ile/ve KABUL ETMEK

( "TO SEE" vs./and TO ACCEPT )


- GÖRMEK ve/||/<>/> ÖRMEK

( Kazâ. VE/||/<>/> Kader. )


- GÖRMEK/BAKMAK KATILMAK


- GÖRMELİ!


- GÖRMEMEK ile GÖRÜNENİ GÖRENİ GÖRMEMEK

( Nakışa bak, nakkaşı anla! )


- GÖRMEMEK ile/ve/değil "KATLANMAK"


- GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK ile/ve/<> KAÇMAK


- GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK ile/ve YUTTURMAK


- Görmesen de DİNLE!!!


- GÖRMESİN! ile/ve/değil/yerine/<> GÖSTERME!


- GÖRME/TATMA/KOKLAMA/DOKUNMA ile/ve/değil/||/<>/< DUYMA

( Uyur. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Uyumaz. )

( Dirençli/ihtiyârî. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Dirençsiz/gayr-ı ihtiyârî. )


- GÖRMEYE DEĞER değil GÖRÜLMEYE DEĞER


- [önce] | "GÖRMEMEZLİKTEN GELİRLER"
sonra
"ALAY EDERLER"
sonra
"SAVAŞIRLAR" |
ile/değil/yerine/||/>/><
[sonunda]
KAZANIRSIN


- GÖRMEZLİKTEN GELMEK ile/değil GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK


- GÖRMÜŞ-GEÇİRMİŞ (OLMAK)

( BÂRÂN-DÎDE )


- GÖRSEL/LİK ile DIŞSAL/LIK

( DIŞSALLIĞI İLE ALGINDA, İÇSELLİĞİ İLE AKLINDA )

( VISUAL/NESS vs. EXTERIOR/NESS )


- GÖRÜ AKSİYONLARI ile/ve/||/<> ALGI ÖNGÖRÜLERİ ile/ve/||/<> DENEYİM ANALOJİLERİ ile/ve/||/<> AMPİRİK DENEYİMİN POSTULATLARI[genel]


- GÖRÜ:
BÜTÜNSEL ile/ve/=/||/<> TANRISAL


- GÖRÜ = HADS, TEHADDÜS = INTUITION[İng., Fr.] = ANSCHAUUNG[Alm.] = INTUITIO, INTUITUS < INTUERI[Lat.] = INTUICIÓN[İsp.]


- GÖRÜ ile/ve TANIKLIK


- GÖRÜLEN ile/ve GÖRÜLMEYEN

( VISIBLE vs./and INVISIBLE )


- GÖRÜLMEMİŞ HASTALIK ile/ve/<> GÖRÜLMÜŞ OLSA DA TEDAVİ EDİLEMEYEN HASTALIK


- GÖRÜM" (DİYE) değil GÖREYİM (DİYE)


- GÖRÜMCE ile BALDIZ


- GÖRÜNEN/BİLİNEN/DUYULAN ile/ve/yerine GÖRÜNENİN/BİLİNENİN/DUYULANIN ÖTESİ


- GÖRÜNEN UYUM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖRÜNMEYEN UYUM


- GÖRÜNEN/DEN BLİNEN/E ile/ve/||/<>/> BİLİNEN/DEN GÖRÜNEN/E


- GÖRÜNGÜ = HADİSE = PHENOMENON, APPEARANCE[İng.] = PHÉNOMÈNE[Fr.] = ERSCHEINUNG[Alm.] = PHAINOMENON[Yun.] = FENOMENO[İsp.]


- GÖRÜNGÜBİLİM = PHENOMENOLOGY[İng.] = PHENOMÉNOLOGIE[Fr.] = PHÄNOMENOLOGIE[Alm.] = PHAINOMENON[Yun.]


- GÖRÜNME ile/ve YAKIŞMA


- GÖRÜNMEYEN [PAYLAŞILAMIYOR/PAYLAŞILMIYOR]


- GÖRÜNMEZ GÖRÜNÜR


- GÖRÜNMEZ ile/ve/<> MELEKÎ


- GÖRÜNTÜ


- GÖRÜNTÜ/FOTOĞRAF:
ÇEKMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TASARLAMAK


- GÖRÜNTÜ (HUZUR)


- GÖRÜNTÜ PANELLERİNDE:
TN ile VA ile IPS


- GÖRÜNTÜ ile/ve/değil EŞİK


- GÖRÜNTÜ ile GÖRSEL


- GÖRÜNTÜ ile/ve/değil GÖRÜNÜM


- GÖRÜNTÜ ile GÖRÜNÜM


- GÖRÜNTÜ ile/ve GÜZELLİK

( Rüya. İLE/VE Gerçek. )

( APPEARANCE vs./and BEAUTY )


- GÖRÜNTÜ ile/yerine RAHATLIK (+ GÖRÜNTÜ)

( Ayna, görüntüyü yansıtır ama görüntü, aynayı düzeltmez. )


- GÖRÜNTÜNÜN/MANZARANIN:
EN ÇİRKİNİ/KORKUNCU ile/değil/yerine/>< EN GÜZELİ

( Somurtan bir "yüz". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Gülen bir yüz. :) )

( Gülen İnsan Yüzünün Görsel FaRkLaR'ı için burayı tıklayınız... )

( Kara delik. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Güneş. )

(

ile/değil/yerine/><

)


- GÖRÜNTÜSELLİK

( ICONICITY )


- GÖRÜNTÜSÜ ile/ve/değil/yerine İŞLEVSELLİĞİ

( [Beynin] Sağ yarımküresi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Sol yarımküresi. )


- GÖRÜNÜM ile/ve/değil GÖRÜNGÜ

( [not] APPEARANCE vs./and/but PHENOMENON )


- GÖRÜNÜR HAREKET ile/ve GERÇEK HAREKET

( VISIUAL/EXTERNAL MOVEMENT vs./and REAL MOVEMENT )


- GÖRÜNÜR HAREKET ile/ve GERÇEK HAREKET


- GÖRÜNÜRDE değil GÖRÜNÜŞTE


- GÖRÜNÜRLÜK ile/ve/<> SAYDAMLIK


- GÖRÜNÜŞ

( ASPECT )


- GÖRÜNÜŞ ile/ve ANLAM

( APPEARANCE vs./and MEANING )


- GÖRÜNÜŞ ile/ve DUYARLILIK

( APPEARANCE vs./and SENSITIVITY )


- ÖZ ile/ve/||/<>/> GÖRÜNÜŞ ile/ve/||/<>/> EDİMSELLİK


- GÖRÜNÜŞ ile FENOMEN

( APPEARANCE vs. PHENOMENON )


- GÖRÜNÜŞ ile GÖRÜNTÜ


- GÖRÜNÜŞ/LER ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HAREKET/LER


- GÖRÜRSEM ile GÖRDÜĞÜMDE


- GÖRÜŞ ile/ve/||/<>/< GÖRMÜŞ/LÜK


- GÖRÜŞ ile/ve/değil/yerine KAVRAM

( [not] OPINION vs./and/but CONCEPT
CONCEPT instead of OPINION )


- GÖRÜŞ ile/ve/||/<> YORUM


- GÖRÜŞMEDEN ÇIKTIM:
"GÖRÜŞMEDEN ÇIKTIM" ile "ÇIKTIM, GÖRÜŞMEDEN"

( Görüşmenin yapıldığı yeri ve/ya da görüşmeyi merkeze aldığını vurgular. İLE Bulunduğun yerden çıktığını ve görüşmediğini vurgular. )


- GÖRÜŞME/EYLEME:
"UYGUN OLDUĞUN(UZ)DA ..."
ile/ve/değil/yerine/<>/>
"UYGUN OLURSAN(IZ) ..."


- GÖRÜŞTÜĞÜN/GÖRÜŞTÜKLERİN değil YANINDA OLDUĞUN/OLMASINI/OLMAK İSTEDİĞİN

( Kimle/rle görüştüğün değil kimin yanında olduğundur belirleyici olan! )


- GÖSTERGE [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]


- GÖSTERGE [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- GÖSTERGE ile/ve BELİRTİ

( INDICATOR vs./and SIGN )


- GÖSTERGE ile/ve GARANTİ

( INDICATOR vs./and GUARANTY )


- GÖSTERGE = İŞARET = SIGN[İng.] = SIGNE[Fr.] = ZEICHEN[Alm.] = SIGNUM[Lat.] = SENAL[İsp.]


- GÖSTERGE ile/değil/||/<>/> KANA[İt. < CANNA]

( ... İLE/DEĞİL/||/<>/> Geminin çektiği suyu göstermek için baş ve kıç bodoslamaları üzerine konulan işaretler. )


- GOSTERGE ile/ve/değil/||/<> ÖLÇÜT


- GÖSTERGE ile/ve/||/<> PARAKETE[İt.]

( ... İLE/VE/||/<> Geminin saatteki [deniz mili] hızını anlamak için kullanılan araç. )


- GÖSTERGE ile/ve/değil UZANTI

( [not] INDICATOR vs./and/but EXTENSION )


- GÖSTERGEBİLİM = SEMIOTIC[İng.] = SÉMIOTIQUE, SÉMIOLOGIE[Fr.] = SEMIOTIK[Alm.] = SEMA, SEMEION[Yun.]


- GÖSTERİ ile/ve/değil DİNLETİ


- GÖSTERİ ile/ve/değil GÖSTERİM


- GÖSTERİ ile GÖSTERİŞ (YAPMAK)


- GÖSTERİM ile GÖSTERİŞ

( PROJECTION vs. DEMONSTRATING )


- GÖSTERİM ile GÖSTERİŞ

( Görüntülerin gösterici yardımıyla bir yüzeye yansıtılması işi. | Sinema, tiyatro, konser gibi sanat dallarında verilen gösterilerden her biri, seans. İLE Gösterme eylemi ya da biçimi. | Başkalarını aldatmak, şaşırtmak, korkutmak ya da kendini beğendirmek için birinin yaptığı yapay davranış. | Göze çarpıcı nitelik, göz alıcılık. )


- GÖSTERİ(M) ile PAYLAŞIM

( PROJECTION vs. SHARING )


- GÖSTERİMİ OLAN ile GÖSTERİMİ OLMAYAN


- GÖSTERİMİ OLAN ile GÖSTERİMİ OLMAYAN


- GÖSTERİMSEL

( DEICTIC )


- GÖSTERME (TASVİH)


- GÖSTERME ile/ve/değil/yerine İMLEMEK/İŞARET (ETME)

( [not] TO SHOW vs./and/but TO INDICATE
TO INDICATE instead of TO SHOW )


- GÖSTERMEK ile/ve KANITLAMAK

( TO SHOW vs./and TO PROVE )


- GÖSTERMEK ile ORTAYA KOYMAK

( TO SHOW vs. TO PUT FORWARD, TO EXPOSE )


- GÖSTERMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖRTEREK GÖSTERMEK

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>< Sanat. )


- GÖSTERMEK ile/ve/değil/yerine/<> SİMGELERLE/ÖYKÜLERLE/MASALLARLA ANLATMAK


- GÖSTERMEK ile/ve/değil/yerine SUNMAK

( [not] TO SHOW vs./and/but TO PRESENT
TO PRESENT instead of TO SHOW )


- GÖSTERMEK ile/ve/||/<> TANITMAK


- GÖSTERMEK ile/ve/değil/yerine YAŞAMAK

( [not] TO SHOW vs./and/but TO LIVE/VALUE
TO LIVE/VALUE instead of TO SHOW )


- GÖT-GÖBEK (SALMAK, BÜYÜTMEK)


- GÖT KOKUSU değil/yerine/||/<>/< TER ya da BOK KOKUSU


- GÖTÜ-BAŞI (AÇIKTA GEZMEK/AYRI OYNAMAK)


- GÖTÜ KALKMAK ile/ve/değil/yerine KANI BİTLENMEK


- GÖTÜN GÖTÜN (UZAKLAŞMAK/KAÇMAK)


- GÖTÜRMEK ile YÜRÜTMEK


- GÖTÜRÜ ile GÖTÜRÜM ile GÖTÜRÜŞ

( Para ile satın alınan şeyler ya da para karşılığında yapılan işler için toptan fiyat vererek. İLE Dayanma. İLE Götürme eylemi ya da biçimi. )

( ... ile TAHAMMÜL )


- GÖTÜRÜLMEK ile/ve/değil/yerine GİTMEK


- KÜYOR değil GÖNÜYOR


- GÖVDE

( STEM )


- GÖVDE AMELİYATI ile/ve/||/<> MANEVİ AMELİYAT

( [Kişinin] Uyut(ul)ması gerekir. İLE/VE/||/<> Uyan(dırıl)ması gerekir. )


- GÖVDE GELİŞTİRME ile/değil/yerine FITNESS

( )


- GÖVDE/İNSAN ile/ve/<> NEY

( İNSAN ve NEY: 60 )


- GÖVDE ISISINDA:
41/42 ÜSTÜ ile/ve/||/<> 34.5 ALTI ile/ve/||/<> 31 ALTI

( Tehlikelidir. İLE/VE/||/<> Tehlikelidir. İLE/VE/||/<> Ölümcüldür. )


- GÖVDE VE DALLAR = SÂK VE A'ZÂ = TIGE ET RAMEAUX


- GÖVDE ve/||/<>/> ANLIK ve/||/<>/> BİR/LİK


- GÖVDE ve/||/<> ANLIK(ZİHİN) ve/||/<> TİN

( Çap/çeper. VE/||/<> Yarıçap. VE/||/<> Merkez. )


- GÖVDE = BEDEN = BODY[İng.] = CORPS[Fr.] = DAS LEIB, DER KÖRPER[Alm.] = IL CORPO[İt.] = EL CUERPO[İsp.] = CORPUS[Lat.] = TO SOMA, HO KHROS[Yun.] = CİSM, CESED, CURM[Ar.] = BEDEN[Fars.] = HET LICHAAM[Felm.] = DEHA[Sansk.]


- GÖVDE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BEN

( Gövde ve gövdeyle özdeşlik duygusu var oldukça, düş kırıklıkları kaçınılmazdır. )

( Gövde olmadığında siz gövdeden ayrılmış değilsiniz - sadece Siz'siniz. )

( Gövde, üzerinde aşırı konsantrasyon kendi amacına ters düşer ve aksi sonuç verir. )

( Kendinin, gövde ve zihin olmadığını bilen bir kişi, bencil olamaz. Çünkü, bencillik nedeni olabilecek bir şeye sahip değildir. )

( Benlik, öylesine kendinden emindir ki, cesâreti tümüyle kırılmadıkça vazgeçmez. )

( Bir gövdede odaklanmış sonsuz olansınız. )

( "Ben Gövde'yim" düşüncesini yok edin, o zaman iç ve dış bir olacak. )

( "Ben Gövde'yim" düşüncesinin ötesine geçin. )

( Gövde ve zihin sınırlılardır, onun için de incinmeye açıklardır, onların, korunmaya gereksinimleri vardır ve bu da korkuya yol açar. )

( Gövde ve zihin içinde olmadığınızı, fakat her birinin de farkında olduğunuzu bilmek, kendini-biliştir. )

( Sükûnet ve sessizlik içinde "Ben" kabuğu erir ve iç ile dış bir olur. )

( Her kim, varoluşu hakkında bir yanıt arayarak düşünürse ve kendi kaynağını bulmayı içtenlikle isterse, her zaman mevcut olan "Ben-im" duygusunu kavrayabilir ve zihni karartan bulutlar dağılıp, varlığın özü tüm ihtişamıyla görününceye dek onun üzerinde büyük dikkatle ve sabırla durabilir. )

( As long as there is the body and the sense of identity vs. the body, frustration is inevitable.
Without the body you are not disembodied - you Just are.
The self is so self confident, that unless it is totally discouraged, it will not give up.
Go beyond the I-am-the-body idea.
The body and the mind are limited and therefore vulnerable; they need protection which gives rise to fear.
Whoever is puzzled by his very existence as a conscious being and earnestly wants to find his own source, can grasp the ever-present sense of I am and dwell on it assiduously and patiently, till the clouds obscuring the mind dissolve and the heart of being is seen in all its glory. )

( [not] BODY vs./and/<>/but I
I instead of BODY )

( ZÂT ile/ve/<>/değil VÜCÛD/SIFAT )


- GÖVDE ile/ve ben


- GÖVDE ile/ve/||/<> BİLİNÇ

( Zuhur/tezahür. İLE/VE/||/<> Tecelli. )

( Kişi, önce gövdesine bakmalıdır. )

( İnsan gövdesi, doktoru, eczanesi kendinde olan bir yapıya sahiptir. )

( MENZİL-İ CÂN: İnsan gövdesi. | Ulvî âlem. )

( TENÂVÜR[Ar.]: İri gövdeli kişi. )


- GÖVDE ile/ve/<> BÜNYE[Ar.]


- GÖVDE ve/||/<> EV ve/||/<> EVREN

( Bilinç. VE/||/<> Kişi. VE/||/<> Yaşam. )

( Tohum. VE/||/<> Ağaç. VE/||/<> Meyve. )


- GÖVDE ile KONGÖVDE

( ... İLE Palmiyelerde olduğu gibi, üzerinde yaprak kalıntıları, izleri bulunan dalsız, budaksız gövde. )


- GÖVDE ve/<> MÂBED

( Mâbedine[gövdesine] bakmayan, mâbâdına[kıçına] bakmak zorunda kalır. )

( Akılsız başın cezasını, ayaklar çeker. )


- GÖVDE = SÂK = TIGE


- GÖVDE ile/ve/<> ZİHİN

( Gövde ile gövdede barınan bilinç arasında zihin yer alır. )

( Gövde, ölçüsünü bilir, ama zihin bilmez. )

( Gövde ve zihin sınırlılardır, onun için de incinmeye açıklardır, onların, korunmaya gereksinimleri vardır ve bu da korkuya yol açar. )

( Gövde, dış varlığı, bilinç iç varlığı tanımlar, saf farkındalık halinde ise En Yüce Olan'la temas kurulur. )

( Gövdenin ötesine geçmek için sağlıklı olmalısınız; zihnin ötesine geçmek için ise zihniniz kusursuz bir düzen içinde olmalı. )

( BODY vs./and/<> MIND
Between the body and the indwelling consciousness lies the mind.
The body knows its measure, but the mind does not.
The body defines the outer self, consciousness the inner, and in pure awareness the Supreme is contacted.
To go beyond the body you must be healthy; to go beyond the mind, you must have your mind in perfect order. )


- GÖVDE ve/||/<> ZİHİN ve/||/<> KALP ve/||/<> HİÇ

( Deneyim aradığımızda. VE/||/<> Bilgiyi aradığımızda. VE/||/<> Tanrı'yı aradığımızda. VE/||/<> Hakikati aradığımızda. )


- GÖVDEDEN DOĞMAK/DOĞAN ile/ve TOPLUMDAN DOĞMAK/DOĞAN ile/ve KENDİNDEN DOĞMAK/DOĞAN


- GÖVDEMİZ:
OKSİJEN ve/||/<> KARBON ve/||/<> HİDROJEN ve/||/<> NİTROJEN ve/||/<>
KALSİYUM ve/||/<> FOSFOR ve/||/<> + 54 ÖĞE

( %65 ve/||/<> %18 ve/||/<> %10 ve/||/<> %3 ve/||/<> %1.4 ve/||/<> %1.1 ve/||/<> + %0 - 0.99 )

( OXYGEN and/||/<> CARBON and/||/<> HYDROGEN and/||/<> NITROGEN and/||/<> CALCIUM and/||/<> PHOSPHORUS and/||/<> + 54 ELEMENTS )


- GÖVDEMİZİ ...:
(YETERİNCE) KULLANMAMAK ile/ve/değil/ne yazık ki/=/||/<>/> KÖTÜYE KULLANMAK


- GÖVDE(N):
[ne] ATMAK ve [ne de] TAPMAK


- GÖVDENİN/TEN'İN ABDESTİ ile/ve AKIL'IN/VİCDANIN ABDESTİ ile/ve NEFS'İN ABDESTİ

( Su ile. İLE/VE Gözyaşı ile. İLE/VE Kelâm/sohbet ile. )


- GÖVDE'NİN:
ABDESTİ ile/ve KULLUĞU

( Su ile. İLE/VE İşlevi ile. )


- GÖVDENİN ANATOMİK YAPISI = SÂKIN İNTİSÂC-I TEŞRÎHÎSİ = STRUCTURE ANATOMIQUE DE LA TIGE


- GÖVDENİN DENGESİNDE: SU ve TUZ


- GÖVDENİN EYLEMİ ile/ve/<> NEFSİN EYLEMİ ile/ve/<> ÖZÜN EYLEMİ

( El ile. İLE/VE/<> Hayal ile. İLE/VE/<> Sevgi ile. )


- ENGELLİLER:
GÖVDESEL ile/ve/ne yazık ki/||/<> DUYUSAL ile/ve/ne yazık ki/||/<> İŞİTME ile/ve/ne yazık ki/||/<> KONUŞMA ile/ve/ne yazık ki/||/<>
ZİHİNSEL ile/ve/ne yazık ki/||/<> GEÇİCİ ile/ve/ne yazık ki/||/<> YAŞLILAR


- GÖVDESEL ile GÖVDE BAĞIMLI


- GÖVEM ERİĞİ/GEYİK DİKENİ/AKDİKEN ALIÇ[Fars. < ALUÇA] ile ALIÇ[Fars. < ALUÇA]

( Hünnapgillerden, kırlarda kendiliğinden yetişen, hekimlikte ve boyacılıkta kullanılan, sert odunlu bir ağaç. İLE Bu ağacın mayhoş yemişi. )


- GOVERNMENT vs. DYNASTY


- GÖYA değil GÜYA


- GÖYNÜK ile GÖYÜK

( Yanık. | Güneşte yanmış. | İyice olmuş yemiş/meyve. | Acısı olan, elemli. İLE Yanık, yanmış. | Sayrılık ateşi, humma. )


- GÖYNÜMEK

( İçin için yanmak. )


- GÖZ

( ÖZ | ÖZ'ÜN AYNASI, KAPISI, DIŞLAŞMASI | ZÂT | "SUYUN AKMAYA BAŞLADIĞI KAYNAK" )


- GÖZ AKI

( SCLERA )


- GÖZ GÖRE GÖRE ile/ve BAĞIRA BAĞIRA


- GÖZ GÖRE GÖRE ile BAĞIRA BAĞIRA


- GÖZ GÖZE (GELMEK)


- GÖZ:
GÜNEŞ ve/<> GÜZELLİK


- GÖZ HÜCRESİ ile/ve/<> ÇUBUK HÜCRE

( ... İLE/VE/<> Retina tabakasında bulunan, ışığa duyarlı iki hücreden biri. )

( ... vs./and/<> ROD )


- GÖZ İÇİNE DOĞRUDAN BAKMAK yerine İKİ KAŞIN ARASINA BAKMAK


- GÖZ KAPAĞI ve/+/||/<> DUDAK

( "Herşeyi görme!" diye vardır. VE/+/||/<> "Her sözü söyleme!" diye vardır. )

( Kulakta, sürekli takılı olması gereken iki küpe...

Bir şey ki, yapmasan da olur... YAPMA!
Bir şey ki, söylemesen de olur... SÖYLEME! )


- GÖZ KAPAKLARI YANGISI(İLTİHABI) ile/ve GÖZYAŞI YANGISI(İLTİHABI)

( BLEFARİT ile/ve DAKRİYORİSSİT )


- GÖZ KARARI ile/ve EL KARARI


- GÖZ KARARI ile/değil/yerine ÖLÇÜ


- GÖZ KIRPMAK/KIPMAK ile GÖZ KIRPIŞTIRMAK/KIPIŞTIRMAK

( TWINKLE )


- GÖZ ÖNÜNDE:
()TUTMAK() ile/ve/değil/<> ()BULUNDURMAK()


- GÖZ ÖNÜNE ALARAK/ALMAK değil GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURARAK


- GÖZ ÖNÜNE ALARAK/ALMAK değil GÖZE ALARAK/ALMAK


- GÖZ ÖNÜNE ALMAK değil GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK


- GÖZ ÖNÜNE ALMAK değil GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK


- GÖZ ÖNÜNE ALMAK değil GÖZE ALMAK


- GÖZ RENKLERİNDE:
SEVDÂ ile SERKÂ ile ŞEHLÂ ile ŞEVLÂ

( Siyah renkte. İLE Yeşil ya da mavi renkte. İLE Elâ ya da açık kahverengi renkte. [Gözlerin "iki ayrı yönde" gibi bakışı.] [Kadının en arzulu bakışı.] İLE Koyu kahverengi. )


- GÖZ SIVILARI'NI

( AQUAOUS HUMOR vs. VITREOUS HUMOR )


- GÖZ TANSİYONUNDA:
AÇIK AÇILI ile KAPALI AÇILI


- GÖZ UYGARLIĞI ile/ve/<> SÖZ UYGARLIĞI

( Dışa bakar. İLE/VE/<> İçe bakar. )


- GÖZ VAR, NİZAM VAR değil GÖZ VAR, İZAN VAR

( İZAN: Anlama yeteneği, anlayış. | Bir şeyin, göz ve akıl yoluyla anlaşılabilmesi. )


- GÖZ VE KULAK ve EL VE AYAK


- GÖZ ve/||/<>/>/< AKIL

( Göz, odur ki; dağın arkasını göre! VE/||/<>/>/< Akıl, odur ki; başına geleni/geleceği bile! )


- GÖZ ve/<> BİLİNÇ

( Göz ve bilinç, tüm dünyayı gördüğü halde, kendini (pek) (kolay kolay) göremez. )


- GÖZ ile/ve/değil EŞİK


- GÖZ ve/||/<>/> GÖNÜL[< GÖNENME/GÖNENÇ] ve/||/<>/> AYAK

( Gözden uzak(ırak) olan, gönülden/zihinden (de) uzak(ırak) olur. )

( Göz, dostu görendir. )

( DİLÂ: EY GÖNÜL )

( Göz, nereye bakar; gönül, oraya akar. VE/||/<>/> Gönül, nereye akar; ayak, oraya koşar. )


- GÖZ ile/ve GÖRGÜ


- Z ile/ve GÖZ KÜRESİ ile/ve GÖZBEBEĞİ ile/ve GÖZ ÇUKURU ile/ve GÖZ KAPAĞI

( Göz açık olmalı, aklını bulunduğu yere almalı. )

( "Suyun akmaya başladığı kaynak." )

( Göz, Zât'ı; geri kalanı, sıfatı simgeler. )

( Gözlerimiz hayatımız boyunca doğduğumuz andaki boyutlarında kalıyor. Burnumuz ve kulaklarımızın ise büyümesi hiç sona ermiyor. )

( Bir gözün, 1.800.000 damarı vardır. )

( EŞFÂR[Ar. < ŞÜFR]: Gözkapağının kenarları, kirpik yerleri. )

( Her bir göz, 130 milyon görme siniri hücresinden oluşmaktadır. )

( ... İLE ... İLE Gözbebeği, ilgi çekici bir nesneye baktığımızda ya da bir olaya şahit olduğumuzda, %45 oranında büyür. İLE ... İLE ... )

( Bazı örgenimizde, işlevlerinin tamamına ulaşması zaman alırken, gözlerimiz, sürekli olarak etkindir. )

( Gözler, saatte 36.000 bit bilgiyi işleyebiliyor. )

( Gözlerimiz, tüm öteki örgenlerimizden daha fazla olarak, beyin gücünün %65'inden yararlanıyor. )

( Neredeyse herkesin bir gözü, ötekinden az da olsa daha güçlüdür. )

( AYN, MEDMA'[çoğ. MEDÂMİ'] ile/ve ... ile/ve HADEKA, İNSÂN-ÜL-AYN, MANZAR[< NAZAR], MANZAR-I ÇEŞM, NOKTA-İ BÎNİŞ, BÜ-BÜ', MUKLE ile/ve MEDÂR-ÜL-AYN ile/ve ...

RÂFİ'[< REF]: Gözkapağı gibi bazı örgenleri yukarı kaldırmaya yarayan kas/adale, sinir.
TARFE: Gözkapağının bir kere açılıp kapanması. )

( DÎDE, ÇEŞM ile/ve ... ile/ve MERDÜM, MERDÜME, BÎNEK, DÎDE ile/ve ... ile/ve BÂM-I ÇEŞM[üstteki], BERG-İ ÇEŞM[BERG: Yaprak.]

BÂDÂM: Sevgilinin bademi andıran gözü. | Badem. )

( EYE vs./and EYE BALL vs./and PUPIL/APPLE OF THE EYE vs./and ORBIT/EYE HOLE vs./and EYE LID )


- GÖZ ile/ve GÖZDEKİ ANLAM VE DERİNLİK


- GÖZ ile/||/<> GÖZE

( Suyun çıktığı yer, kaynak. İLE/||/<> Gözlü, pınar, çeşme. | İlkbaharda çıkıp yazın kaybolan su. | Örme, örgü, yama. | Süzgeç. | Hücre. )


- GÖZ GÖZLÜK


- GÖZ ile/ve/<> İRİS[Yun.]

( ... İLE/VE/<> Saydam tabaka ile göz merceği arasında bulunan, ince, kasılabilen bir zardan oluşan, gözün renkli bölümü. )


- GÖZ ve/||/<> KALP

( Gülmek için!... :) VE/||/<> Sevmek için!... )


- GÖZ ile KENE GÖZ

( ... İLE Çok küçük gözlü. )


- GÖZ ile/ve/=/<> KİŞİLİK/AKIL


- GÖZ ile/ve/||/<> KULAK

( Simgenin/ibretin müşterisi. İLE/VE/||/<> Sözün müşterisi. )

( Göz, dostu görendir. )

( %84 İLE/VE/||/<> %11 )

( [Renklerde dalgaboyu] 400 - 700 nm. İLE/VE/||/<> 20 - 20.000 Hz aralığı. )


- GÖZ ile/ve/<> ÖNODA

( ... İLE/VE/<> Gözde, saydam tabaka ile iris arasında kalan boşluk. )


- GÖZ ile/ve/<> ÖTEKİ ÖRGENLER

( Göz dışında, kişinin çoğu örgeni, -35 °C'de donar. )

( GÖZLER, YALAN SÖYLEMEZ!

Arabası uçuruma yuvarlanmış ve sürücünün cesedi ancak birkaç hafta sonra Ağustos ayında tesadüfen bir köylü tarafından çürümüş halde bulunabilmiş.

Ölüm nedeninin trafik kazası olduğu biliniyor fakat kazanın alkolün ya da başka bir maddenin etkisi altında meydana gelip gelmediğini saptayabilmek için otopside alınan kanda 0.80 promil gram alkol bulunmuş.

Göziçi sıvısında ise alkol bulunmadığı ayrıca uyutucu ve uyuşturucu bir madde bulunmadığı rapor edilmiş.

Cesedin çürümeye başlaması ile ortamda bulunan bakteri ve mayaların etkisi ile kan şekeri tüketilirken alkol üretilir. Ağustos sıcağında çürümenin daha hızlı olması nedeniyle kanda 1.50 promil grama kadar alkol oluşabilir.

Göziçi sıvısı anatomik özelliği nedeniyle yalıtılmış bir yapıya sahiptir ve alkol yapan bakterilerin içeriye girmesine izin vermez.

Göziçi sıvısında alkol ölçümünün önemini bilen bir uzman, gözünde alkol saptanmayan sürücünün, kanında bulunan alkolün cesedin çürümesine bağlı olarak meydana geldiğini dolayısıyla kazayı alkolün etkisi altında yapmadığını rapor eder.

Ölümden sonra bile,
Gözler, yalan söylemez! )


- GÖZ ile PETEKGÖZ

( ... İLE Eklembacaklı hayvanlarda görülen, birçok görme gözesinden oluşan göz türü. )


- GÖZ YÜZ


- GÖZ ile/ve/<> YÜZ(SURAT, VECİH, ÇEHRE, SİMA[Fars.], DİDAR)

( http://faceresearch.org )

( )

( EYE vs./and/<> FACE )


- GÖZALTI/GÖZETİM/NEZÂRET[Ar.] ile GÖZ ALTI

( Birinin, güvenlik güçleri tarafından belirli bir yerde ve belirli bir süre alıkonulması. | Denetleme. İLE Yüzde gözlerin hemen altında bulunan bölüm. )


- GÖZBEBEĞİ ve/||/<> SARIBENEK

( .. VE/||/<> Gözde, ağ tabakanın ortasında bulunan ve simgenin en net olarak oluştuğu, sarı renkli duygun nokta. )


- GÖZDE:
SİYANOLAB ile/ve/||/<> KLOROLAB ile/ve/||/<> ERITOLAB

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


- GÖZDEKİ AĞ TABAKANIN EN DUYARLI NOKTASI

( ŞELEL )


- GÖZDEN ÇIKARMAK ile/değil/yerine GÖZDEN KAÇIRMAK


- GÖZDEN DÜŞME ile/ve/<>/>< YÜCELME

( İkisi de, kişiyi eşit şaşırtır. )


- GÖZDEN GEÇİRME ile KOLAÇAN ETME

( ... İLE Herhangi bir amaçla çevreyi dolaşıp pek belirli etmeksizin gözden geçirme. )


- GÖZDEN GEÇİRMEK ile/ve ELDEN GEÇİRMEK


- GÖZDEN GEÇİRMEK ile/ve/||/<> GÖZLEMLEMEK


- GÖZDEN GEÇİRMEK ile İRDELEMEK


- GÖZDEN IRAK OLAN, GÖNÜLDEN IRAK OLUR
ile/ve/değil/yerine
GÖNÜLE GİREN, GÖZDEN UZAK OLSA NE OLUR


- GÖZE ALMAK değil GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK


- GÖZE BATMA ile/değil/yerine GÖZE ÇARPMA


- GÖZE DUVARI ile GÖZE ZAR

( Bitki gözelerinde bulunan ve gözeyi koruyan sert tabakadır. İLE Tüm gözelerde bulunan ve gözeyi çevreleyen esnek tabakadır. )


- GÖZE GÖZ


- GÖZE/HÜCRE ile TURGOR

( ... İLE Gözenin çok su çekerek şişmesi, özsuyunun kıvamının azalması. )


- GÖZE ORGANELLERİNDE:
KLOROPLAST ile/ve/<> KROMOPLAST ile/ve/<> LÖKOPLAST

( )


- GÖZE/HÜCRE[Ar.]/CELLULE[İng./Fr.] ile/ve/||/<>/> DOKU

( Canlının en küçük yapı birimi. İLE/VE/||/<>/> Benzer gözelerin bir araya gelmesiyle oluşan yapı birimi. )


- GÖZE ile LENFOSİT[Fr.]

( ... İLE Kanda, kemik iliğinde, lenfte bulunan, tek ve çok iri çekirdekli, küçük, renksiz bir kan gözesi. )


- GÖZE ile ORGANEL

( Canlıların temel yapı birimi. İLE Gözenin işlevlerini yerine getiren küçük organcıkları. )


- GÖZE ile ZOOSPOR[Fr. < Yun. ZOON: Hayvan. | SPOROS: Tohum.]

( ... İLE Suda yaşayan mantarlarda ve suyosunlarında bulunan, selüloz zardan yoksun, üzerindeki iki ya da daha çok titrek tüyle devinen üreme gözesi. )


- GÖZELER = HÜCERÂT = CELLULES


- GÖZELER ile/ve/||/<> ÖLÇEKLER

( )


- GÖZERİMİ/UFUK ile/ve/değil EŞİK


- Gözeterek KONUŞ!!!


- GÖZETİM:
DENETLEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAKINDAN TAKİP ETMEK


- GÖZETİM ile/ve/<> DENETİM


- MAKİNE ÖĞRENMESİ:
GÖZETİMSİZ ile/ve/değil/||/<>/< GÖZETİMLİ


- GÖZETMEK ile GÖZETLEMEK


- GÖZKAPAĞI ile PTOZ

( Üst gözkapağının sarkması. )


- GÖZLEM MANZARASI ve/<>/değil/yerine ALGI MANZARASI


- GÖZLEM ve/||/<>/> DENEY ve/||/<>/> ÖLÇÜM


- GÖZLEM ile HESAP


- GÖZLEM ile/ve/> İÇ KONUŞMA


- GÖZLEM ile/ve/yerine KATILIM

( Düşüncelerinizi, duygularınızı, sözlerinizi ve eylemlerinizi gözlemleyin. )

( OBSERVATION vs./and PARTICIPATION
PARTICIPATION instead of OBSERVATION )


- GÖZLEM = MÜŞAHEDE = OBSERVATION[İng., Fr.] = BEOBACHTUNG[Alm.] = OBSERVAR, MIRAR[İsp.]


- GÖZLEME ile BAZLAMA/Ç

( ... İLE Sacda pişirilmiş, yuvarlak pide. | Tatlısı bol, kalın gözleme. )


- GÖZLEMEK ile GÖZETLEMEK/DİKİZLEMEK

( Araştırma, takip. İLE Habersiz, gizlice izleme. "Röntgencilik". )

( Olumlu, doğru. İLE Olumsuz, yanlış. )


- GÖZLEMEK ile/değil GÖZLEMLEMEK


- GÖZLEMLEMEK ile/ve/<> İNCELEMEK

( TO OBSERVE vs./and/<> RESEARCH )


- GÖZLEMLEMEK ile TARAMAK

( TO OBSERVE vs. TO SCAN )


- GÖZLEMLEMEK ile/ve/||/<> "TARTMAK"


- GÖZLEMLEMELİ!


- Gözlemleyerek KONUŞ!!!


- GÖZLEMSEL BİLGİ ile/ve KATILIMSAL BİLGİ

( OBSERVAL KNOWLEDGE vs./and PARTICIPAL KNOWLEDGE )


- GÖZLENEBİLİYOR değil GÖZLEMLENEBİLİYOR


- GÖZLER:
YAŞLI ile/ve/değil/||/<>/> YASLI


- GÖZ/LER ile/ve/değil İMAN DOLU GÖZ/LER


- GÖZLERİM "YAŞLANDI" değil GÖZLERİM "YAŞARDI"


- Gözlerinin içine bakarak KONUŞ!!!


- Gözlerle konuşabilmek için SUS!!!


- KENDİLİK:
GÖZLEYEN ile/ve/||/<> DENEYİMLEYEN


- GÖZLEYEN ile/değil GÖZLEMLEYEN


- GÖZLÜK ...:
GİYMEK değil TAKMAK


- GÖZLÜK ile/ve/değil EŞİK


- GÖZLÜK ve/||/<> GAZEL

( Körler çarşısında satma! VE/||/<> Sağırlar çarşısında satma! )


- GÖZLÜK ile/||/<> KELEBEK GÖZLÜK

( ... İLE/||/<> Burundan tutturularak kullanılan sapsız gözlük, kıskaç gözlük. )


- GÖZLÜK ile/ve/<> MONOKL[Fr.]

( ... İLE/VE/<> Kaş kemerinin altına sıkıştırılarak kullanılan gözlük camı. )


- GÖZLÜK ve/||/<>/>/< SÖZLÜK


- Gözlük/lens takmış olsa da DİNLE!!!


- GÖZLÜKLÜYILAN(KOBRA[Portekizce'den]) ile/ve KRAL KOBRA

( Afrika ve Asya'nın sıcak bölgelerinde yaşar. İLE/VE Yılanları -özellikle fare yılanlarını- yerler. )

( ... İLE/VE 18 metre yüksekliğe kadar çıkabilirler. )

( Kobraların doğal tavırları saldırgan değil savunmacıdır. )

( Kobralar flütün görüntüsüne tepki verir, sesine değil! [Sağır değillerdir fakat müziği tam olarak duymazlar.] )

( Belirli bir mesafeden sadece kendi uzunlukları içinde şiddetli bir vuruş yapabilirler. [Dirseğinizi masaya koyup elinizle aşağıya doğru hızla vurur gibi.] )

( COBRA vs./and KING COBRA )

( NAJA cum/et OFIA FEGIS )


- GÖZÖNÜNDE BULUNDURMAK ile/ve/ya da ÇÖZMEK


- GÖZTEPE ile/ve GÖZ TEPE

( Kadıköy, Çifte Havuzlar'dan sonraki semt. İLE/VE Kanlıca'nın 4 km. doğusunda bulunan bir tepe ve su. )


- GÖZÜ KARA/LIK ile/değil/yerine CESÂRET


- GÖZÜKMEK/GÖRÜKMEK değil GÖRÜNMEK


- GÖZÜKÜYOR/GÖZÜKTÜ değil GÖRÜNÜYOR/GÖRÜNDÜ


- GÖZÜMÜN NURU ve KALBİMİN SÜRÛRU


- GÖZÜM/ÜZ GÖNLÜM/ÜZ (AÇILSIN)


- GÖZÜN AKLI ile/ve GÖZÜN HAKKI


- GÖZÜN GÖRMEYİP GÖNLÜN KATLANMASI
ile/ve/||/<>
GÖZDEN UZAK/IRAK, GÖNÜLDEN UZAK/IRAK


- GÖZÜN(ZİHNİN):
GÖRDÜĞÜNÜ SEVMESİ ile/ve/değil/||/<> SEVDİĞİNİ GÖRMESİ


- [ne yazık ki]
"GÖZÜNDE BÜYÜTMEK" ve/||/<>/> GERÇEKLEŞME OLASILIĞINI DÜŞÜRMEK


- GÖZÜNE-DİZİNE (DURSUN)


- Gözünle KONUŞ!!!


- GÖZÜNÜ:
"SEVİM" değil SEVEYİM


- GÖZÜPEK = DARING[İng.] = AUDACIEUX[Fr.] = KÜHN[Alm.] = AUDAX[Lat.]


- GÖZÜPEKLİK = DARING, AUDACITY[İng.] = AUDACE[Fr.] = KÜHNHEIT, TOLLKÜHNHEIT[Alm.] = AUDACIA[Lat.]


- GÖZÜTOK/LUK ile GÖZÜKARA/LIK


- GÖZÜTOK/LUK ile TUZUKURU/LUK


- GÖZYAŞI:
[ACI ile/ve TUZLU] ile/ve/değil/yerine/>< TATLI (ise)

( [ağlama] [ İstekler/in(nefs) içindir. İLE/VE Mal/mülk/çıkar içindir. ] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Hak/k ile... )


- GÖZYAŞI BEZİ YANGISI(İLTİHABI) ile/ve GÖZYAŞI KESESİ YANGISI(İLTİHABI) ile/ve İRİS TABAKASININ YANGISI

( DAKRİYOADENİT ile/ve DAKRİYOSİSTİT ile/ve İRİTİS )


- GÖZYAŞI KANALI

( TEARDUCT )

( Yenidoğanlar gözyaşı üretmez, bağırarak ağlamasına karşın, bebeklerde 4 - 13 haftalık oluncaya kadar gözyaşı olmaz. )


- GÖZYAŞI:
KEDERDE ile BOZULMADA ile SOĞANDA ile GÜLÜŞTE

( )

( TEARS OF: GRIEF vs. CHANGE vs. ONION vs. LAUGHING )


- GÖZYAŞI ile/ve/değil/<> KANLI GÖZYAŞI

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Göz kapaklarından, burundan ve/ya da bazen kulak yolundan gelen kanın, gözyaşı kanallarından akan kan. )

( LACRIMAE ile/ve/değil/<> HAEMOLACRIA )


- GÖZYAŞININ:
DIŞA AKMASI ile/ve İÇE AKMASI

... ~ GÖ... ile başlayan FaRkLaR...

- [ne yazık ki]
"GÖNÜL KIRMAK/GÖNÜLDEN ÇIKMAK"
değil/yerine/><
"GÖNÜLE GİRMEK/GÖNÜL ALMAK"

( [ne yazık ki] Zihindeki (tek ya da çoğul) olumsuz ve ölümlü kayıtlarla. DEĞİL/YERİNE/>< Zihindeki (tek) olumlu ve ölümsüz kayıtla. )

( Kişi, "nasıl" ise gireceği/çıkacağı gönül de öyledir. )


- ... GÖRDÜKSE/GÖRDÜMSE/GÖRDÜNSE değil ... GÖRDÜYSEK/GÖRDÜYSEM/GÖRDÜYSEN


- [ne yazık ki]
"GÖZ YUMMA" ile/ve/||/<> "GÖZETİP KOLLAMA"


- [ne yazık ki]
HAYRANLIK DUYANI ve/||/<> GÖRMEMEZLİKTEN GELENE

( Görmemezlikten geliyoruz. VE/||/<> Hayranlık duyuyoruz. )


- [ne yazık ki]
"KEYFÎLİK" ile/değil/yerine GÖRELİLİK


- [ne yazık ki]
"KULLUK" ile/ve/değil/<> GÖNÜLLÜ "KÖLELİK"

( Annelik. )


- ...DAN SONRA:
GÖRÜŞÜRÜZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖRÜŞELİM


- [ne yazık ki]
DÖVÜŞ ile/ve/||/<>/> GÖLGE DÖVÜŞÜ


- [ne yazık ki]
YIKICI BENCİLLİK ile/değil/yerine/>< GÖZETICİ BENCİLLİK


- ... değil GÖZDAĞI


- 1 MİL ile/ve/<> GOMİNA

( 1852 m. İLE/VE/<> 1 deniz milinin, onda birine verilen ad. )


- GÖZE ÇEPERİ ile GÖZE ZARI

( Bitki gözelerinde bulunan ve gözeyi çevreleyen sert bir tabaka. İLE Tüm canlı gözelerinde bulunan ve gözenin içini dış ortamdan ayıran ince bir zar. )


- MİTOKONDRİYAL SOLUNUM ile GÖZESEL SOLUNUM

( Mitokondrilerde gerçekleşen ve besinlerden enerji üretilen bir süreç. İLE Tüm canlı gözelerinde gerçekleşen ve besinlerden enerji üretilen genel bir süreç. )


- ABLEFARİ[Fr.] değil/yerine/= GÖZ KAPAĞININ YOKLUĞU[DOĞUŞTAN/SONRADAN]


- AÇIKLIK ile/ve/<> GÖRÜNÜRLÜK


- AÇIMLAMA ile/ve/<> GÖSTERME


- ÂDÂBA MUGAYERET değil/yerine/= GÖRGÜYE AYKIRILIK


- ÂDÂB-I MUAŞERET değil/yerine/= GÖRGÜ KURALLARI


- ADÂLET=KUTUP YILDIZI:
GÖĞE ve/||/<>/> GÖNÜLE

( Doğar. VE/||/<>/> Işığını saçar/yayar. )


- ÂDET değil/yerine/= GÖRENEK


- AFFETMEK ile/ve/değil/yerine GÖZARDI ETMEK

( [not] TO FORGIVE vs./and/but TO IGNORE
TO IGNORE instead of TO FORGIVE )


- AFTOS[Yun.] ile GÖNÜL EĞLENDİREN, OYNAŞ, METRES


- AĞAÇKAKAN ile SURİYE/ALACA AĞAÇKAKANI ile GÖKNAR AĞAÇKAKANI ile GRİ AĞAÇKAKAN ile KIZIL AĞAÇKAKAN ile ORMAN AĞAÇKAKANI ile SARI AĞAÇKAKAN ile TEPELİ AĞAÇKAKAN

( ... vs. SYRIAN WOODPECKER vs. GREAT SPOTTED WOODPECKER vs. GREY-FACED WOODPECKER vs. REDHEADED WOODPECKER vs. GREAT-SPOTTED WOODPECKER vs. WOODPECKER vs. PILEATED WOODPECKER )

( ... cum PICOIDES TRIDACTYLUS cum ... cum ... cum ... cum ... cum ... cum DRYOCOPUS PILEATUS )


- AGROMEGALİ/AKROMEGALİ[Fr.] değil/yerine/= GÖVDE ÖRGENLERİNİN DÜZENSİZ OLARAK BÜYÜMESİ/UZAMASI | ELLERDE, AYAKLARDA VE BAŞTA GÖRÜLEN AŞIRI BÜYÜME


- AJUR[Fr.] değil/yerine/= GÖZENEKLİ MOTİF


- AKIL ve/||/<> GÖRME ve/||/<> DUYMA ve/||/<> KONUŞMA

( CAMİ: CEBRAİL ve/||/<> AZRAİL ve/||/<> MİKAİL ve/||/<> İSRAFİL )


- AKILLI ile/ve "GÖZÜNDEN AKILLI"

( Ancak görünene/gördüğüne yönelmiş (zavallı) zihinlerin/kişilerin, kavramsalların alanına girdiklerinde nasıl da insafsızca genellemeler yaptıklarına dikkat ediniz! )


- AKINTI ile GOLFSTRİM

( ... İLE Atlas Okyanusu'ndaki sıcak su akıntısı. )


- AKİT'TE, DEĞİŞMEZLİK(İSTİMRAR):
SÜREKLİ ile/<> GEÇİCİ ile/<> GÖRÜNMEZ BİR BOZULMA NEDENİ İÇEREN

( CONSTANCE HERPETUELLE avec/<> CONSTANCE TEMPORAIRE avec/<> CONSTANCE CONTENANT UNE CAUSE LATENTE )


- AKLIN DİLİ ile/ve/<> GÖNLÜN DİLİ

( Düzyazı. İLE/VE/<> Şiir. )


- AKORİ[Fr.] değil/yerine/= GÖZ BEBEĞİNİN DOĞUŞTAN BULUNMAMASI


- AKORT ÜCRET değil/yerine/= GÖRELİ ÖDENÇ


- AKTARMAK ile GÖNDERMEK

( TO TRANSFER/TRANSMIT vs. TO SEND )


- ALABALIK ile GÖLALASI

( ... İLE Avrupa ve Anadolu göllerinde yaşayan, bir tür alabalık. )

( ... cum SAIMO LACUSTRIS )


- ALÇI:
ADİ/STÜK ile ANHİDRİT ile DÖŞEME ile GÖZENEKLİ ile İNCE İNŞAAT ile KABA İNŞAAT ile KALIP ile KATKILI ile MERMER ile PARİS ile PİYASA ile SIVA ile ŞAPLI ile YÜKSEK DİRENÇLİ

( ANHİDRİT[Fr. < ANHYDRITE]: Genellikle kaya tuzu ve alçı taşıyla birlikte bulunan doğal, susuz kalsiyum sülfat. )


- ALENGİRLİ değil/yerine/= GÖSTERİŞLİ, TUHAF | HOŞ | KARMAŞIK


- ALGILAMAK ile/ve GÖRMEK

( TO PERCEIVE vs./and TO SEE )


- ALİASİNG değil/yerine/= GÖRÜNTÜ KAYMASI


- ALLAH ve GÖNÜL

( Gözünü açan eşyayı, gönlünü açan Allah'ı görür. )


- ALT HAVA YUVARI ile GÖZ YUVARI ile HAVA YUVARI ile ISI/SICAK YUVARI(MAGMA KATMANI) ile IŞIK YUVARI ile İYON YUVARI ile RENK YUVARI ile SU YUVARI ile TAŞ YUVARI ile YER YUVARI

( ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE Yer gazyuvarındaki atom ve moleküllerin, güneş ışınlarıyla iyonlaştığı, 80-400 km. yükseklikler arasındaki katman. İLE ... İLE 12 km. İLE 150 km. İLE ... İLE 5000 km. )


- AMAZON ile/ve/<> GOOGLE ile/ve/<> FACEBOOK ile/ve/<> MICROSOFT ile/ve/<> APPLE ile/ve/<> ORACLE

( )


- AMPIRİK VALİDİTE/EMPIRICAL VALIDITY[İng.] değil/yerine/= GÖRGÜL GEÇERLİLİK


- AMPİYESMAN[Fr.] değil/yerine/= GÖMLEK VE BENZERİ GİYSİLERİN ÜST TARAFINI ÇEVİREN PARÇA.


- ANAMORFOZ[Fr.] değil/yerine/= GÖRSEL SANATLARDA FİGÜRLERİN ÇARPITILMIŞ GİBİ GÖSTERİLDİĞİ PERSPEKTİF TEKNİĞİ


- ANATOPİZM[Fr.] değil/yerine/= GÖÇMENLERDE YER DEĞİŞTİRMEKTEN KAYNAKLANAN ZİHİNSEL BOZUKLUK


- ANAVASYA[Yun.] değil/yerine/= GÖÇMEN BALIKLARIN AKDENİZ'DEN KARADENİZ'E ÇIKMASI


- ANI ile/değil GÖZLEM


- ANİZOKORİ/ANISOCORIA[İng.] değil/yerine/= GÖZBEBEĞİ EŞİTSİZLİĞİ


- ANJİNA PEKTORİS/ANGINA PECTORIS[İng.] değil/yerine/= GÖĞÜS AĞRISI (KALP)


- ANLAM BİLİMİ ile DİL BİLİMİ ile YAZIN/EDEBİYAT BİLİMİ ile GÖK BİLİMİ ile HALK BİLİMİ ile İŞ BİLİMİ ile TOPLUM BİLİMİ ile TOPRAK BİLİMİ ile YER BİLİMİ/ARZİYAT

( İlim, gücümüz; iman, kılıcımız; sükût da delinmez zırhımız olsun! )


- ANLAM TEKLİĞİ ile/ve/||/<> GÖRÜNÜŞ ÇOKLUĞU


- ANLAMADIĞI YA DA "BEĞENMEDİĞİ" KARŞISINDA:
(NE DEMEKSE?)
"BEYNİN YANMASI" ile/ve/||/<> "KULAĞIN TIRMALANMASI" ile/ve/||/<> "GÖZÜN KANAMASI"


- METİN:
ANLATMAYA BAĞLI ile/ve/||/<> GÖSTERMEYE BAĞLI


- ANOPSİ/ANOPSIA[İng.] değil/yerine/= GÖRMEZLİK


- AP/ANGINA/ANJINA PEKTORIS[İng.] değil/yerine/= GÖĞÜS AĞRISI (KALP)


- ARAŞTIRMA ile/ve GÖZLEM


- ARMAĞAN ile/ve/<> GÖRÜMLÜK

( ... İLE/VE/<> Yalnız görülmek için konulan nesne. | Nişanlanılacak kıza ilk kez görmeye gidildiğinde, erkek tarafından takılan ya da verilen armağan. )


- ARTEFAKT değil/yerine/= GÖRÜNTÜBOZAN | KATIŞKI


- ASELÜLER değil/yerine/= GÖZESİZ


- AŞILARDA:
YARMA(ÇELİK) AŞI ile/ve GÖZ AŞI


- AŞKINLIK ile/ve/> GÖREVDEŞLİK/SİNERJİ

( TRANSCENDENCY vs./and/> SYNERGY )


- ASKIYA ALINAMAZLIK ile/ve/||/<> GÖZARDI EDİLEMEZLİK ile/ve/||/<> İNDİRGENEMEZLİK


- AŞKTA:
[ne] GÖZE ALABİLMEK ile/ve/ne de/||/<>/> GÖZÜNÜ ALABİLMEK


- ASPEKT/ASPECT[İng.] değil/yerine/= GÖRÜNÜŞ


- ASTERNİ değil/yerine/= GÖĞÜS KEMİĞİ YOKLUĞU


- ASTROFİZİK değil/yerine/= GÖKFİZİĞİ


- ASTRONOM değil/yerine/= GÖKBİLİMCİ


- ASTRONOMİ/FELEKİYAT değil/yerine/= GÖKBİLİM


- ASTRONOMİK değil/yerine/= GÖKBİLİMSEL


- SEMÂ[Ar.]/ÂSÜMÂN/ÂSMÂN[Fars.] değil/yerine/= GÖK, GÖKYÜZÜ


- ÂSUMAN[Fars. < ÂSMÂN] değil/yerine/= GÖKYÜZÜ


- ATAK/LIK ile/ve/||/<> GÖZÜKARA/LIK


- ATIF değil/yerine/= GÖNDERME


- ATOM DÜZEYİ ile/ve/> MOLEKÜLER DÜZEY ile/ve/> ORGANEL DÜZEYİ ile/ve/> GÖZE DÜZEYİ ile/ve/> DOKU DÜZEYİ ile/ve/> ORGAN DÜZEYİ ile/ve/> ORGAN DÜZENİ(SİSTEMİ) DÜZEYİ ile/ve/> ORGANİZMA DÜZEYİ

( Hücrenin İç Yapısı'nı izlemek için burayı tıklayınız... )


- AVATARA[Hintçe] değil/yerine/= GÖVDELENME/BEDENLENME, ENKARNASYON


- AYI ile GÖZLÜKLÜ AYI

( ... İLE Ant Dağları'nda yaşarlar. )


- AYIKLAMA ile/ve GÖZARDI ETME

( SELECTION vs./and TO IGNORE )


- AYNA/MİRAT değil/yerine/= GÖZGÜ


- AYNA ile/ve/=/||/<>/< GÖRÜNTÜ


- AYNA değil/yerine/= GÖZGÜ


- AZINLIK ile/ve/||/<> GÖÇMEN


- AZLETMEK değil/yerine/= GÖREVDEN ALMAK


- BAĞ:
ÖZERKLİK ve/<> HAZIR OLMA ve/<> GÖNÜLLÜLÜK/RIZÂ ve/<> HAREKETE GEÇME/GEÇEBİLME ve/<> KURABİLME(SÜRDÜREBİLME/SÜREKLİLİK) ve/<> PAYLAŞIM ve/<> GÜÇ


- BAĞIRA BAĞIRA ile/ve GÖZ GÖRE GÖRE


- BAKIP KALMAK ile/değil/yerine/>< GÖRÜP GEÇMEK


- BAKLİYE MEYVESİ, LEGÜMEN = SİMÂR-I BAKLÎYE = GOUSSE, LÉGUME


- BAKMAK ile "GÖZ ATMAK"


- BAKMAK ile/ve GÖZLEM

( NAZAR: Aklın hareketi.[HAREKET'ÜL AKL] )

( NAZAR ile/ve RASAD )


- BALKIR/ŞİMŞEK ile/ve GÖK GÜRLEMESİ

( BERK ile/ve RA'D
RA'D Ü BERK )


- BAN/BODY AREA NETWORK değil/yerine/= GÖVDE ALAN AĞLARI


- BANA GÖRE ... ile/değil/yerine GÖREBİLDİĞİM KADARIYLA ...


- BARDAK ERİĞİ ile CAN ERİĞİ ile ÇAKAL ERİĞİ | [Lat. PRUNUS SPINOSA] ile DAĞ ERİĞİ ile GÖVEM ERİĞİ ile MALTA ERİĞİ/YENİDÜNYA ile TÜRBE ERİĞİ

( TÜRBE ERİĞİ: Gülgillerden, kırmızı, tatlı, küçük çekirdekli, etinden kolay sıyrılabilen bir tür erik. )


- BARINAK:
MAMUT KEMİĞİNDEN ile/<>/> GÖKDELEN


- BAŞ BİTİ ile/ve GÖVDE BİTİ ile/ve KASIK/PUBİS BİTİ

( ... İLE/VE Sadece elbiselerimizin üzerinde yaşarlar. İLE/VE Eşeysel örgenlerin çevresindeki kıl diplerine yerleşen bit. )

( ... İLE/VE 70.000 yıl önce, baş bitinden evrilmişlerdir. İLE/VE ... )

( Bir başta, en fazla 100 bit bulunur. [1 ayda bu sayıya ulaşırlar.] )

( Bitler, sıçrayamadıklarından dolayı ancak temas edilerek bulaşırlar. )

( Bitler, günde 6 yumurta bırakırlar. )

( Bit yavruları, yumurtadan çıkabilmek için bulundukları yumurtanın içine hava emerler. Yumurta kırılana kadar basınç artarak patlar ve bu biçimde dışarı çıkarlar. [1 haftada yetişkin olurlar.] )

( Bazı bitler oldukça zararlıdır. [İnsan gövdesine yapışan bitlerin dışkılarında tifüs ve siper humması gibi hastalıklar bulunur.] )

( ... ile/ve GORİL BİTİ[Lat. PTHIRUS GORILLAE] ile yakın akrabalardır. [DNA'ları 3 milyon yıl önce ayrılmıştır.] )

( BİTOTU: Sıracagillerden, çok çeşidi bulunan ve kuzey yarımkürede yetişen bir bitki. [Lat. PEDICULARIS] | Bitlere karşı kullanılan bir özdek/madde. )

( HEADLOUSE vs./and BODY LOUSE vs./and CRAB LOUSE )

( PEDICULUS HUMANUS CAPITIS cum/et PEDICULUS HUMANUS HUMANUS cum/et PTHIRUS PUBIS )


- BA'S[Ar.] değil/yerine/= GÖNDERME, GÖNDERİLME | DİRİLTME | PEYGAMBERLİK


- BASDIRMAQ[Azr.] = GÖMMEK[Tr.]


- BAŞINA GELECEK ile/ve/||/<>/> GÖZÜNE GÖRÜNECEK


- BASTIRMAK ile/ve/<> GÖZARDI ETMEK


- BEDELİ/HARCAMAYI:
KABUL ETMEK ile/ve/<> GÖZDEN ÇIKARMAK


- BEDEN değil/yerine/= GÖVDE


- BEDİİ/BEDİİYAT/ESTETİK değil/yerine/= GÖRKEY/Lİ


- BEĞENMEMEK ile GÖZÜ TUTMAMAK


- BEKÇİ ile/ve/||/<>/< GÖZETİCİ ile/ve/||/<>/< KURTARICI (OLMAK/OLMAMAK)


- BELİRTEÇ ile GÖSTERGE


- BELİRTİ ile/ve/||/<>/> İZ ile/ve/||/<>/> İZİN İZİ ile/ve/||/<>/> GÖSTEREN


- BELLEK ile/ve GÖRÜ


- BELLEK-GÖVDE(/NEDENSEL-GÖVDE) ile/ve/değil/yerine/< GÖVDE


- BEYİN ile/ve/<> GÖZ ile/ve/<> GÖĞÜS ile/ve/<> KALP

( En iyi/güzel kıvam. [AHSEN-İ TAKVİM] )


- [ne yazık ki]
"BİLDİĞİNİ OKUMAK" ile/değil/yerine/>< GÖRDÜĞÜNÜ OKUMAK

( Gördüğünü okumaya çalışmamak/çalışmayan, bildiğini okumaya neden olur/devam eder. )


- BİLGE/LİK ve/||/<> GÖNÜLLÜ/LÜK


- BİLMEK/BİLGİ ile/ve/+/||/<> GÖRGÜ

( Görgü, aşka göredir. )

( Görgülü kuşlar, gördüğünü işler. )


- BİLMEK(İLİM):
DİL ile/ve/||/<> KALP ile/ve/||/<> GÖVDE

( Zikreden. İLE/VE/||/<> Şükreden. İLE/VE/||/<> Sabreden. )


- BİLMEK ile/ve/> GÖRMEK/"GÖRMEK"

( Bilen/anlayan görür. )

( TO KNOW vs./and/> TO SEE/"SEE" )


- BİLMÜZAKERE değil/yerine/= GÖRÜŞLEŞEREK


- BİREŞİM/TEVHİD:
AKIL ve/||/<> BEN ve/||/<> GÖNÜL


- BİRİNİ:
TANIMAK ile GÖZÜNÜ AYIR(A)MAMAK


- BİSİKLET ve/<> GÖRME ENGELLİLER


- BİSİKLET ve/<> GÖSTERİ


- BMI/BMG BODY MASS INDEX değil/yerine/= GÖVDE KÜTLE GÖSTERGESİ


- BOŞ ZAMANINDA GÖRÜŞMEK ile/değil GÖRÜŞMEK İÇİN ÖZEL ZAMAN YARATMAK


- BOSTAN değil/yerine/= GÖVERİLİK


- BOZAYI ile GÖÇ EDEN BOZAYI

( ... İLE Sonbaharda göç eden, dünyadaki tek bozayıdır.[Artvin'den, kış uykusuna yattıkları bölge olan Sarıkamış'a] )


- BOZKURT ile/değil GÖKKURT


- BUĞDAY ile GÖCE

( ... İLE Dövülmüş, kabuksuz buğday. Tarhana, bulgur yapmak için kullanılan, kabuğu soyulmuş ve kırılmış buğday. )


- BÜRÜNME ve/<>/> GÖRÜNME


- BÜTÜN ile/ve/||/<> GÖRÜNMEYEN


- CAN ile/ve/değil/||/<>/< GÖVDE/CESET


- ÇAN ile/ve ZİL ile/ve GONG


- ÇAPA ile GÖZDEMİRİ

( ... İLE Gemilerin baş tarafında bulunan, her zaman kullanılan büyük çapa. )


- ÇEKİRDEK ile/ve/||/<> GÖZE SIVISI/SİTOPLAZMA[Fr. < CYTOPLASME]/CYTOPLASM[İng.] ile/ve/||/<> PROTOPLAZMA[Fr. < PROTOPLAZMA < Yun.]

( Bir gözenin merkezini oluşturan nesnecik. | Atom çekirdeği. İLE/VE/||/<> Çekirdek dışta kalmak üzere, protoplazma yığını. İLE/VE/||/<> Yapı bakımından, çekirdek ve sitoplazmadan oluşan, yarı sıvı, saydam ve canlı gözenin metabolizma olaylarının oluştuğu yer. )


- CELESTIAL değil/yerine/= GÖK,GÖKÇE, GÖK İLE İLGİLİ


- CESARET ETMEK değil/yerine/= GÖZE ALMAK


- CESÂRET ile/ve/değil/||/<> GÖZDEN ÇIKARMAK


- CEVİZ (REÇELİ) ile/ve/değil/<> GÖVEK (REÇELİ)

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Cevizin yeşil kabuğu. )


- CİLTTE:
YEK-ŞAH ile/ve/||/<> YAZMA ile/ve/||/<> GÖMME(ŞEMSE)[SOĞUK ve MÜLEMMÂ] ile/ve/||/<> CİHAR ile/ve/||/<> EBRU ile/ve/||/<> ZER-DUA ile/ve/||/<> SİM-DÜZ ile/ve/||/<> LAKE ile/ve/||/<> ZİLBAHAR[BAKLAVA] ile/ve/||/<> MEMLÛK(KAHVERENGİ) ile/ve/||/<> SELÇUK


- ÇOK MUHABBET, TEZ AYRILIK GETİRİR ile/ve/değil/yerine/||/<> VUSLATTA, GINA VARDIR ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖZDEN IRAK/UZAK OLAN, GÖNÜLDEN DE UZAK OLUR


- ÇÖKME ile/ve GÖÇME


- ÇÖKÜK ile GÖÇÜK


- colyr.[Lat. < COLLYRIUM] değil/yerine/= GÖZ BANYOSU İÇİN ANTİSEPTİK SIVI


- CÜRET değil/yerine/= GÖZSÜZLÜK


- CÜRETKÂR değil/yerine/= GÖZSÜZ


- DARWIN'İN (")İSABETLİLİĞİ("):
ZİHİN İÇİN ile/değil GÖVDE İÇİN


- DAYANÇ'TA/SABIR'DA:
METÂNET ile HOŞGÖRÜ ile DUA ile GÖZYAŞI ile HASRET ile AŞK

( Acıya sabredersek. İLE Kişilere sabredersek. İLE Dileğe sabredersek. İLE Duygulara sabredersek. İLE Özleme sabredersek. İLE Sevgiye sabredersek. )

( Madem görüyorsunuz... O zaman, hoşgörün!
[Âşık Veysel] )


- DAYANIKLILIK ve/||/<> GÖNÜL FERAHLIĞI ve/||/<> MERHAMET ve/||/<> SABIR

( Daha yüksek bir terbiye yoktur. VE/||/<> Daha büyük bir mutluluk yoktur. VE/||/<> Daha kutsal bir görev yoktur. VE/||/<> Daha etkili bir güç yoktur. )


- DEBDEBELİ/HAŞMETLİ/İHTİŞAMLI/MUHTEŞEM/ŞAŞAALI/ŞATAFATLI/HACCAL/TANTANALI/LÜKS değil/yerine/= GÖRKLÜ/GÖRKEMLİ/GÖSTERİŞLİ/IŞIGÖRKLÜ/İRİGÖRKLÜ


- DEFERENT[İng.] değil/yerine/= GÖTÜRGEN


- DEFİNE değil/yerine/= GÖMÜ


- DEĞİŞKEN/LİK ile/ve GÖRELİ/LİK

( VARIABLE/VARIATION vs./and RELATIVE/NESS )


- DELİ ile GÖZÜKARA


- DELİK ile GÖZENEK

( HOLE vs. PORE )


- DENEY ile/ve GÖZLEM

( EXPERIMENT vs. OBSERVATION )


- DENEYEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖZLEMLEYEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DİNLEYEN

( "Aptal/ahmak". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< "Yarı akıllı". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Akıllı. )

( DİNLEYEN, DİNLENİR [DİNLEYENİ, DİNLERLER]
DİNLEYEN, DİNLENİR [DİNLEYEN, RAHAT EDER]
DİNLEYEN, DİNLENİR [DİNLEYEN, DİN SAHİBİ OLUR] )


- DENEYİM YAŞAYAN BENLİK ile/ve/<> GÖZLEMLEYEN BENLİK

( Yoğun bir deneyim yaşayan kişi, güven ve cesâret yayar. )

( Gerçek benliğin bulunabilmesi için sahte olanın terk edilmesi zorunludur. )

( Düşüncelerinizi, duygularınızı, sözlerinizi ve eylemlerinizi gözleyin. )

( A man who is intense in his experience will radiate confidence and courage.
The false self must be abandoned before the real self can be found.
Watch over your thoughts, feelings, words and actions. )

( SELF IN EXPERIENCE vs./and/<> SELF IN OBSERVATION )


- DENEYİMLEMEK ile/ve/<> GÖZLEMLEMEK


- DENİZ FOKU ile/ve GÖL FOKU

( ... İLE/VE Sadece Baykal Gölü'nde yaşar. )


- DEVİR/DEVİR TESLİM değil/yerine/= GÖREV GEÇİŞ


- DİKKAT ETMEK değil/yerine/= GÖZEÇLEMEK


- DİKKAT değil/yerine/= GÖZEÇ


- DİKKATE ALMAK ile/ve/<> GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK


- DİKKATE ŞAYAN değil/yerine/= GÖZECE DEĞER


- DİKKATİNİ TOPLAMAK/KONSANTRE OLMAK değil/yerine/= GÖZEÇLENMEK/YOĞUNLAŞMAK


- DİL[Fars.] ve/= GÖNÜL


- DİL ile/ve GÖSTERGE


- İNKÂR:
DİLDE ile/ve/değil/||/<>/< GÖZDE

( "İnkâr edilen". İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Dilin, inkâr ettiği inkâr edilen. )


- DİNLENME:
GÖVDEDE ile/ve/||/<> BEYİNDE ile/ve/||/<> GÖNÜLDE

( Uzanarak. İLE/VE/||/<> Uyuyarak. İLE/VE/||/<> Paylaşarak![Aynı zaman ve mekânda, aynı durumları paylaşarak!] [Söyleşerek DEĞİL susuşabilerek!] )


- DİREK ile/değil GÖNDER

( ... İLE/DEĞİL Bayrak çekilen direk. | Üvendire. | Kayık ve yelkenli gemilere yön vermeye yarayan, ucunda metal olan ağaç sopa. )


- DİŞ ile GÖZDİŞİ

( ... İLE Üst çenedeki köpekdişlerinden her biri. )


- DİŞİL KURBAĞA ile GOLYAT KURBAĞASI

( Çoğunlukla ses çıkarmazlar. İLE Hiç ses çıkarmaz. Dilsizdir. En büyük kurbağadır. )

( Kurbağalarda her tür kendi frekansını seçer. Dişi kurbağalar sadece kendi türlerinin çıkardığı seslere kulak kesilirler. )

( AMPLEXUS: Kurbağaların çiftleşme pozisyonuna verilen ad. [Bazı eriller, kendilerini dişiye kenetlemek için yapışkanlı "çiftleşme tamponları" geliştirirler.][Bazen azgın bir eril kurbağanın, ölü bir balığa kenetlendiği bile görülür]
Öteki dillerde VIRAK VIRAK[Türkçe'de]: * RIBBIT[Amerika'da] (Tüm kurbağaların bu sesi çıkardıkları yaygındır fakat sadece Hollywood'da yaşayan Pasifik Ağaç Kurbağası[Lat. HYLA REGILLA]'nın çıkardığı bir sestir. )


- DIŞLAMAK ile GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK

( TO EXCLUDE vs. TO PRETEND NOT TO SEE/TO TURN A BLIND EYE )


- DOĞA:
VAROLUŞSAL ile/ve GÖRÜNGÜ


- DOĞAN ile GÖKDOĞAN

( ... İLE Geniş omuzları vardır. Kuyruk sokumu geniş ve açık renk, kanatları uçlara doğru sivri ve çapa biçimindedir. )

( ... İLE Her türlü kayalık alanlarda yaşarlar. [Genellikle kaya çıkıntılarında, nadiren de ağaçlarda ve yapılarda yuva yaparlar.] )

( ... İLE Dünyanın en hızlı uçan kuşudur. [Gökyüzünde, dalış sırasında 360 km./saat hıza ulaşabilir.] )

( ... vs. PEREGRINE )

( ... cum FALCO PEREGRINUS )


- DOKUNMA COŞKUSU/TUTKUSU ile/ve/değil/yerine/<> GÖRME COŞKUSU/TUTKUSU


- DOKUNULABİLİR/LER ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖZLE(MLE)NEBİLİR/LER

( MELMÛS[< LEMS | çoğ. MELÂMÎS] ile/ve MERSÛD[< RASAD] )


- DÖRT İSTEK:
AÇGÖZLÜLÜK ile/ve/||/<>/> ÇEKİŞME ile/ve/||/<>/> GÖSTERİŞ ile/ve/||/<>/> GÜÇ TUTKUSU


- DURUM ile/ve GÖRÜNTÜ

( STATE/SITUATION vs./and SPECTRE/PHANTOM/PHENOMENON )


- DURUMDAN/HALDEN ANLAMAK ve/||/<> GÖNÜL KIRMAMAK


- DÜŞÜNMEK ve/||/=/<> GÖRMEK

( DÜŞÜNMEK: Görmeyi, yeniden ve tekrar tekrar öğrenmek. )


- DÜŞÜNMENİN/KONUŞMANIN (OLASI) SONUÇLARINI:
"ÖNGÖRMEK" ile/ve/değil/yerine/<> "GÖZE ALMAK"


- DUT AĞACI ile/ve GÖLGE DUTU AĞACI


- ECC/EXTRACORPOREAL CIRCULATION[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI DOLAŞIM


- EDEP/TERBİYE değil/yerine/= GÖRGÜ/İNCELİK/İYİ KILINÇ


- EFERENT/EFFERENT[İng.] değil/yerine/= GÖTÜRGEN


- EĞİTİM ile/ve/||/<> GÖRGÜ


- EHL-İ DİL ile/ve/>/değil/yerine GÖNÜL EHLİ


- EKMEK ile GOLOT

( ... İLE Küçük, somun ekmek. )

( ... İLE Gümüşhane'de, verilen adı. )


- EKMO/ECMO EKSTRAKORPORAL MEMBRAN OKSİJENLENME/EXTRACORPOREAL MEMBRANE OXYGENATION[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI OKSİJENLENME


- EKSEN ile GÖKEKSENİ

( ... İLE İki ucu, sonsuza uzatılmış olarak düşünülen yer ekseni. | Günlük devinmede, yıldızların çevresindeki eksen. )


- EKSTAKORPORAL SİRKÜLASYON/EXTRACORPOREAL CIRCULATION[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI DOLAŞIM


- EKSTRAKORPORAL/EXTRACORPOREAL[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI


- EKSTRASELÜLER/EXTRACELLULAR[İng.] değil/yerine/= GÖZE DIŞI


- EL ile/ve DİL ile/ve GÖZ

( 3 "KALEM" )


- EL ve GÖZ

( COVID-19 relief for businesses Message: Hi, Due to the current economic crisis, we're on a mission to help businesses. If you could benefit from having more visitors on your website, we can help you immediately: https://keywordtraffic.top/up/?=farklar.net Because of COVID-19, we're offering a completely free trial, with the option to receive an additional 5,000-30,000 targeted visitors per month if you decide to keep going. Katie Dematto Targeted Visitor Specialist Keyword Traffic Club 410 E Santa Clara Street Unit #814 San Jose, CA 95113 If you are unintersted in this type of marketing: https://keywordtraffic.top/unsubscribe.php/?site=farklar.net )


- ELBETTE ile/ve/||/<> GÖRÜNDÜĞÜ/BİLİNDİĞİ GİBİ


- ELEKTROMANYETİK ÇEŞİTLİLİK ile/ve/||/<> GÖRÜNÜR ÇEŞİTLİLİK

( Tüm elektromanyetik dalga boylarını kapsayan yelpaze. İLE/VE/||/<> İnsan gözüyle görülebilen elektromanyetik dalga boylarını kapsayan yelpaze. )


- ELEKTROOKÜLOGRAM/ELECTROOCULOGRAM[İng.] değil/yerine/= GÖZ ELEKTRİK ÇİZGESİ


- ELEŞTİRİ:
REDDETMEK değil/yerine/>< GÖZDEN GEÇİRMEK


- ELİNİ/AYAĞINI/BAŞINI KIR fakat GÖNÜL KIRMA!


- EMPRİZM:
DUYUCULUK ile/ve/değil/||/<>/< GÖRGÜCÜLÜK


- ENDİKATÖR/İNDİKATÖR/INDICATOR[İng.] değil/yerine/= GÖSTERGE, BELİRTEÇ,


- ENDOPLAZMİK RETİKULUM ile GOLGİ AYGITI

( Gözede protein ve lipid sentezinin yapıldığı organel. İLE Gözede proteinlerin işlenmesi ve paketlenmesinde görev alan organel. )


- ENDOSITOZ/ENDOCYTOSIS[İng.] değil/yerine/= GÖZEİÇİ ALIM


- EŞİK ile/ve GÖZERİMİ/UFUK

( THRESHOLD, EDGE vs./and HORIZON )


- EŞKAL/SURET/FİZİK değil/yerine/= GÖRÜNÜŞ/BİÇİM


- EŞKALİNİ TARİF ETMEK değil/yerine/= GÖRÜNÜŞÜNÜ TANIMLAMAK


- ESL/EXTRACORPOREAL SHOCKWAVE LITHOTRIPSY[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI ŞOK DALGASIYLA TAŞ KIRIMI


- ESTETİK değil/yerine/= GÖRKEYSEL


- ESWL/EXTRACORPOREAL SHOCK WAVE LITHOTRIPSY[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI ŞOK DALGASIYLA TAŞ KIRIMI


- EYELINER[İng.] değil/yerine/= GÖZ KALEMİ


- EYLE! ve/||/<> GÖSTER! ve/||/<> KANITLA!

( Konuşmak yerine. VE/||/<> Söylemek yerine. VE/||/<> Söz vermek yerine. )

( Instead of talk! AND/||/<> Instead of say! AND/||/<> Instead of promise! )

( ACT! and/||/<> SHOW! and/||/<> PROVE! )


- EYTİŞİM(DİYALEKTİK) ve/||/<> GÖRELİLİK ve/||/<> HOLOGRAFİK EVREN ve/||/<> SİBERNETİK ve/||/<> KUVANTUM


- FAGOSITOZ/PHAGOCYTOSIS[İng.] değil/yerine/= GÖZE YUTUMU


- FARK/LAR:
NESNEDE ile/ve/değil/||/<> GÖZLEMDE/KEŞİFTE


- FELSEFE ve SANAT ve GÖRELİLİK


- FELSEFİ GÖRÜŞ/LER ile/ve GÖRELİ FELSEFÎ GÖRÜŞ/LER


- FENOMEN değil/yerine/= GÖRÜNGÜ


- FOTOSENTEZ ile GÖZE/SEL SOLUNUM

( Bitkilerin güneş ışığını kullanarak besin üretmesi ya da üretme süreci. İLE Gözelerin enerji üretme süreci. Besinleri moleküllerden enerjiye dönüştürme süreci. )


- GAİP/GAİB değil/yerine/= GÖRÜNMEZ


- GALAKSİ değil/yerine GÖKADA


- GEDİZ ile/değil GÖRDES


- GELENEK ile/ve/değil/<> GÖRENEK

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Bir şeyi, eskiden beri görüldüğü gibi yapma alışkanlığı. )


- GEOMETRİ ve/||/<> GONİOMETRİ[SİNÜS, COSİNÜS[TAMÂM-I CEYB], TANJANT[TANGENS], COTANJANT[COTENGENS]]

(

SİNÜS
GRAD
0
10
20
30
40
50
60
 
0

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

21

22

23

24

25

26

27

28

29

30

31

32

33

34

35

36

37

38

39

40

41

42

43

44
0.00000

0.01745

0.03490

0.05234

0.06976

0.08716

0.10453

0.12187

0.13917

0.15643

0.17365

0.19081

0.20791

0.22495

0.24192

0.25882

0.27564

0.29237

0.80902

0.32557

0.34202

0.35837

0.37461

0.39073

0.40674

0.42262

0.43837

0.45899

0.46947

0.48481

0.50000

0.51504

0.52992

0.54484

0.55919

0.57358

0.58779

0.60182

0.61560

0.62932

0.64279

0.65606

0.66913

0.68200

0.69466
0.00291

0.02036

0.03781

0.05524

0.07266

0.09005

0.10742

0.12476

0.14205

0.15931

0.17937

0.19366

0.21076

0.22778

0.24474

0.26163

0.27843

0.29515

0.31178

0.32832

0.34475

0.36108

0.37730

0.39341

0.40939

0.42525

0.44098

0.45658

0.47204

0.48735

0.50252

0.51753

0.53238

0.54708

0.56160

0.47596

0.59014

0.60414

0.61795

0.63158

0.64501

0.65825

0.67129

0.68412

0.69675
0.00582

0.02327

0.04071

0.05814

0.07556

0.09295

0.11031

0.12764

0.14493

0.16218

0.17937

0.19652

0.21360

0.23062

0.24756

0.26443

0.28123

0.29793

0.31454

0.33106

0.34748

0.36379

0.37999

0.39608

0.41204

0.42788

0.44359

0.45917

0.47460

0.48989

0.50503

0.52002

0.53484

0.54951

0.56401

0.57833

0.59248

0.60645

0.62024

0.63383

0.64723

0.66044

0.67344

0.68624

0.69883
0.00873

0.02618

0.04362

0.06105

0.07846

0.09585

0.11320

0.13053

0.14781

0.16505

0.18224

0.19937

0.21644

0.23345

0.25038

0.26724

0.28402

0.30071

0.31730

0.33381

0.35021

0.36650

0.38268

0.39875

0.41469

0.43051

0.44620

0.46175

0.47716

0.49242

0.50754

0.52250

0.53730

0.55194

0.56641

0.58070

0.59482

0.60876

0.62251

0.63608

0.64945

0.66262

0.67559

0.68835

0.70091
0.01164

0.02908

0.04653

0.06395

0.08136

0.09874

0.11609

0.13341

0.15069

0.16792

0.18509

0.20222

0.21928

0.23627

0.25320

0.27004

0.28680

0.30348

0.32006

0.33655

0.35293

0.36921

0.38537

0.40142

0.41734

0.43313

0.44880

0.46433

0.47971

0.49495

0.51004

0.52498

0.53975

0.55436

0.56880

0.58307

0.59716

0.61107

0.62479

0.63832

0.65166

0.66480

0.67773

0.69046

0.70298
0.01454

0.03199

0.04943

0.06685

0.08426

0.10164

0.11898

0.13629

0.15356

0.17078

0.18795

0.20507

0.22212

0.23910

0.25601

0.27284

0.28959

0.30625

0.32282

0.33929

0.35565

0.37191

0.38805

0.40408

0.41998

0.43575

0.45140

0.45690

0.48226

0.49743

0.51254

0.52745

0.54220

0.55678

0.57119

0.58543

0.59949

0.61337

0.62706

0.64056

0.65386

0.66697

0.67987

0.69256

0.70505
0.01745

0.03490

0.05234

0.06976

0.08716

0.10453

0.12187

0.13917

0.15643

0.17365

0.19081

0.20791

0.22495

0.24192

0.25882

0.27564

0.29237

0.30902

0.32557

0.34202

0.35837

0.37461

0.39073

0.40674

0.42262

0.43837

0.45399

0.46947

0.48481

0.50000

0.51504

0.52992

0.54464

055919

0.57358

0.58779

0.60182

0.61566

0.62932

0.64279

0.65606

0.66913

0.68200

0.69466

0.70711
89

88

87

86

85

84

83

82

81

80

79

78

77

76

75

74

73

72

71

70

69

68

67

66

65

64

63

62

61

60

59

58

57

56

55

54

53

52

51

50

49

48

47

46

45
 
60
50
40
30
20
10
0
GRAD
COSİNÜS
COSİNÜS
GRAD
0
10
20
30
40
50
60
 
0

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

21

22

23

24

25

26

27

28

29

30

31

32

33

34

35

36

37

38

39

40

41

42

43

44
1.00000

0.99985

0.99939

0.99863

0.99756

0.99619

0.99452

0.99255

0.99027

0.98769

0.98481

0.98163

0.97815

0.97437

0.97030

0.96593

0.96126

0.95830

0.95106

0.94552

0.93969

0.93358

0.92718

0.92050

0.91355

0.90631

89879

0.89101

0.88295

0.87462

0.86603

0.85717

0.84805

0.83867

0.82904

0.81915

0.80902

0.79864

0.78801

0.77715

0.76604

0.75471

0.74314

0.73135

0.71934
1.00000

0.99979

0.99929

0.99847

0.99736

0.99594

0.99421

0.99219

0.98986

0.98723

0.98430

0.98107

0.97754

0.97371

0.96959

0.96517

0.96046

0.95545

0.95015

0.94457

0.93869

0.93253

0.92609

0.91936

0.91236

0.90507

0.89752

0.88968

0.88158

0.87321

0.86457

0.85567

0.84560

0.83708

0.82741

0.81748

0.80730

0.79688

0.78622

0.77531

0.76417

0.75280

0.74120

0.72937

0.71732
0.99998

0.99973

0.99917

0.99831

0.99714

0.99567

0.99390

0.99182

0.98944

0.98676

0.98378

0.98050

0.97692

0.97304

0.96887

0.96440

0.95964

0.95459

0.94924

0.94361

0.93769

0.93148

0.92499

0.91822

0.91116

0.90383

0.89623

0.88835

0.88020

0.74178

0.86310

0.85416

0.84495

0.83549

0.82577

0.81580

0.80558

0.79512

0.78442

0.77347

0.76229

0.75088

0.73924

0.72737

0.71529
0.99996

0.99966

0.99905

0.99813

0.99692

0.99540

0.99357

0.99144

0.98902

0.98629

0.92325

0.97992

0.97630

0.97237

0.96815

0.96363

0.95882

0.95372

0.98432

0.94264

0.93667

0.93042

0.92388

0.91706

0.90996

0.90259

0.89493

0.88701

0.87882

0.87036

0.86163

0.85264

0.84339

0.83389

0.84213

0.81412

0.80386

0.79335

0.78261

0.77162

0.76041

0.74896

0.73728

0.72537

0.71325
0.99993

0.99958

0.99892

0.99795

0.99668

0.99511

0.99324

0.99106

0.98858

0.98580

0.98272

0.97934

0.97566

0.97169

0.96742

0.96285

0.95799

0.95284

0.94740

0.94167

0.93565

0.92935

0.92276

0.91590

0.90875

0.90133

0.89363

0.88566

0.87743

0.86892

0.86015

0.85112

0.84182

0.83228

0.82248

0.81242

0.80212

0.79158

0.78079

0.76977

0.75851

0.74703

0.73531

0.72337

0.71121
0.99989

0.99949

0.99878

0.99778

0.99644

0.99482

0.99290

0.99867

0.98814

0.98531

0.98213

0.97875

0.97502

0.97100

0.96667

0.96206

0.95716

0.95195

0.94646

0.94068

0.93462

0.92827

0.92164

0.91472

0.90753

0.90007

0.89232

0.88431

0.87603

0.86748

0.85865

0.84959

0.84025

0.83066

0.82082

0.81072

0.80038

0.78980

0.77897

0.76791

0.75661

0.74509

0.73333

0.72136

0.70916
0.99985

0.99989

0.99869

0.99756

0.99619

0.99452

0.99255

0.99027

0.98769

0.98481

0.98163

0.97815

0.97437

0.97030

0.96593

0.96126

0.95630

0.95106

0.94552

0.93969

0.93358

0.92718

0.92050

0.91355

0.90631

0.89879

0.89101

0.88295

0.87462

0.86603

0.85717

0.84805

0.83867

0.82904

0.81915

0.80902

0.79864

0.78801

0.77715

0.76604

0.75471

0.74314

0.73135

0.71934

0.70711
89

88

87

86

85

84

83

82

81

80

79

78

77

76

75

74

73

72

71

70

69

68

67

66

65

64

63

62

61

60

59

58

57

56

55

54

53

52

51

50

49

48

47

46

45
 
60
50
40
30
20
10
0
GRAD
SİNÜS
TANGENS
GRAD
0
10
20
30
40
50
60
 
0

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

21

22

23

24

25

26

27

28

29

30

31

32

33

34

35

36

37

38

39

40

41

42

43

44
0.00000

0.01746

0.03492

0.05241

0.08998

0.08749

0.15010

0.12278

0.14054

0.15838

0.17633

0.19438

0.21256

0.23087

0.24988

0.26795

0.28875

0.30573

0.32492

0.34433

0.36397

0.38386

0.40403

0.42447

0.44523

0.46631

0.48773

0.50953

0.53171

0.55431

0.57735

0.60086

0.62487

0.64941

0.67451

0.70021

0.72654

0.75355

0.78129

0.80976

0.83910

0.86929

0.90040

0.93252

0.96569
0.00291

0.02036

0.03783

0.05533

0.07285

0.09642

0.10805

0.12574

0.14351

0.16137

0.17933

0.19740

0.21560

0.23393

0.25242

0.27107

0.28990

0.30891

0.32814

0.34758

0.36727

0.38721

0.40741

0.42791

0.44872

0.46985

0.49134

0.51320

0.53545

0.55812

0.58124

0.60483

0.62892

0.65355

0.67875

0.70455

0.73100

0.75812

0.78598

0.81461

0.84407

0.87441

0.90569

0.93797

0.97133
0.00582

0.02328

0.04075

0.05824

0.07578

0.09335

0.11099

0.12869

0.14648

0.16435

0.18233

0.20042

0.21864

0.23700

0.25552

0.27419

0.29305

0.31210

0.33136

0.35085

0.37057

0.39055

0.41081

0.43136

0.45222

0.47341

0.49495

0.51688

0.53920

0.56194

0.58513

0.60881

0.63299

0.65771

0.68301

0.70891

0.73547

0.76272

0.79070

0.81946

0.84906

0.87955

0.91099

0.94345

0.97700
0.00873

0.02619

0.04366

0.06116

0.07870

0.09629

0.11394

0.13165

0.14945

0.16734

0.18534

0.20345

0.22169

0.21008

0.25862

0.27732

0.29621

0.34530

0.33460

0.35412

0.37388

0.39391

0.41421

0.43481

0.45573

0.47698

0.49858

0.52057

0.54296

0.56577

0.58905

0.61280

0.63707

0.66189

0.68728

0.71329

0.73996

0.76733

0.79544

0.82434

0.95408

0.88473

0.91633

0.94896

0.98270
0.01164

0.02910

0.04658

0.06408

0.08163

0.09923

0.11688

0.13461

0.15243

0.17033

0.18835

0.20648

0.22475

0.24316

0.26172

0.28046

0.29938

0.31850

0.33783

0.35740

0.37720

0.39727

0.41763

0.43828

0.45924

0.48055

0.50222

0.52427

0.54673

0.56962

0.59297

0.61681

0.64117

0.66608

0.69157

0.71769

0.74447

0.77196

0.80020

0.82923

0.85912

0.88992

0.92170

0.95451

0.98843
0.01455

0.03201

0.04949

0.06700

0.08456

0.10216

0.11983

0.13758

0.15540

0.17333

0.19136

0.20952

0.22881

0.24624

0.26483

0.28360

0.30255

0.32171

0.34108

0.36068

0.38053

0.40065

0.42105

0.44175

0.46277

0.48414

0.50587

0.52798

0.55051

0.57348

0.59691

0.62083

0.64528

0.67028

0.69588

0.72211

0.74900

0.77661

0.80498

0.83415

0.86419

0.89515

0.97209

0.96008

0.99420
0.01746

0.03492

0.05241

0.06993

0.08749

0.10510

0.12278

0.14054

0.15338

0.17633

0.19438

0.21256

0.23087

0.24933

0.26795

0.28675

0.30573

0.32492

0.34488

0.36397

0.38386

0.40403

0.42447

0.44523

0.46631

0.48773

0.50953

0.53171

0.55431

0.57735

0.60086

0.62487

0.64941

0.67451

0.70021

0.72654

0.75355

0.78129

0.80978

0.83910

0.86929

0.90040

0.93252

0.96569

1.00000
89

88

87

86

85

84

83

82

81

80

79

78

77

76

75

74

73

72

71

70

69

68

67

66

65

64

63

62

61

60

59

58

57

56

55

54

53

52

51

50

49

48

47

46

45
 
60
50
40
30
20
10
0
GRAD
COTANGENS
COTANGENS
GRAD
0
10
20
30
40
50
60
 
0

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

21

22

23

24

25

26

27

28

29

30

31

32

33

34

35

36

37

38

39

40

41

42

43

44
~

57.28996

28.63625

19.08114

14.30067

11.43005

9.51436

8.14435

7.11537

6.31375

5.67128

5.14455

4.70463

4.33148

4.01078

3.73205

3.48741

3.27085

3.07768

2.90421

2.74748

2.60509

2.47509

2.35585

2.24604

2.14451

2.05030

1.96261

1.88073

1.80405

1.73205

1.66428

1.60033

1.58987

1.48256

1.42815

1.37638

1.32704

1.27994

1.23490

1.19175

1.15037

1.11061

1.07237

1.03553
343.77371

49.10388

26.43160

18.07498

13.72674

11.05943

9.25530

7.95302

6.96823

6.19703

5.57638

5.06584

4.63825

4.27471

3.96165

3.68909

3.44951

3.23714

3.04749

2.87700

2.72281

2.58261

2.45451

2.33693

2.22857

2.12832

2.03526

1.94858

1.86760

1.79174

1.72047

1.65337

1.59002

1.53010

1.47330

1.41934

1.36800

1.31904

1.27230

1.22758

1.18474

1.14363

1.10414

1.06613

1.02952
171.88540

42.96408

24.54176

17.16934

13.19688

10.71191

9.00983

7.77035

6.82694

6.08444

5.48451

4.98940

4.57363

4.21933

3.91364

3.64705

3.41236

3.20406

3.01783

2.85023

2.69853

2.53865

2.43422

2.31826

2.21132

2.11233

2.02039

1.93470

1.85462

1.77955

1.70901

1.64256

1.57981

1.52043

1.40411

1.41061

1.35968

1.31110

1.26471

1.22031

1.17777

1.13694

1.09770

1.05994

1.02355
114.58865

38.18846

22.90377

16.34986

12.70621

10.38540

8.77689

7.59575

6.69116

5.97576

5.39552

4.91516

4.51071

4.16530

3.86671

3.60588

3.37594

3.17159

2.98869

2.82391

2.67462

2.53865

2.41421

2.29984

2.19430

2.09654

2.00569

1.92098

1.84177

1.76749

1.69766

1.63185

1.56969

1.51084

1.45501

1.40195

1.35142

1.30323

1.25717

1.21310

1.17085

1.13029

1.09131

1.05378

1.01761
85.93979

34.36777

21.47040

15.60478

11.25051

10.07803

8.55555

7.42871

6.56055

5.87080

5.30928

4.84300

4.44942

4.11256

3.82083

3.56557

3.34023

3.13972

2.96004

2.79802

2.65109

2.51715

2.39449

2.28167

2.17749

2.08094

1.99116

1.90741

1.82906

1.75556

1.68643

1.62125

1.55966

1.50133

1.44598

1.39336

1.34323

1.29541

1.24969

1.25093

1.16398

1.12369

1.08496

1.04766

1.01170
68.75009

31.24158

20.20555

14.92442

11.82617

9.78817

8.34496

7.26873

6.43484

4.76937

5.22566

4.77286

4.38969

4.06107

3.77595

3.52609

3.30521

3.10842

2.93189

2.77254

2.62791

2.49597

2.37504

2.26374

2.16090

2.06553

1.97680

1.89400

1.81649

1.74375

1.67530

1.61074

1.54972

1.49190

1.43703

1.38484

1.33511

1.28764

1.24227

1.19882

1.15715

1.11713

1.07864

1.04158

1.00583
57.28996

28.63625

19.08114

14.30067

11.43005

9.51436

8.14435

7.11537

6.31375

5.67128

5.14455

4.70463

4.33148

4.01078

3.73205

3.48741

3.27085

3.07768

2.90421

2.74748

2.60509

2.47509

2.35585

2.24604

2.14451

2.05030

1.96261

1.88073

1.80405

1.73205

1.66428

1.60033

1.53987

1.48256

1.42815

1.37638

1.32704

1.27994

1.23490

1.19175

1.15037

1.11061

1.07237

1.03553

1.00000
89

88

87

86

85

84

83

82

81

80

79

78

77

76

75

74

73

72

71

70

69

68

67

66

65

64

63

62

61

60

59

58

57

56

55

54

53

52

51

50

49

48

47

46

45
 
60
50
40
30
20
10
0
GRAD
TANGENS
TRİGONOMETRİK İŞLEVLER
AÇI
AÇI
AÇI
AÇI
DERECE
RADYAN
SİNÜS
COSİNÜS
TANJANT
DERECE
RADYAN
SİNÜS
COSİNÜS
TANJANT
0

1

2

3

4

5
0. 000

. 017

. 035

. 052

. 070

. 087
0. 000

. 018

. 035

. 052

. 070

. 087
1. 000

1. 000

0. 999

. 999

. 998

. 996
0. 000

0. 018

. 035

. 052

. 070

. 088
46

47

48

49

50
0. 803

. 820

. 838

. 855

. 873
0. 719

. 731

. 743

. 755

. 766
0. 695

. 682

. 669

. 656

. 643
1. 036

1. 072

1. 111

1. 150

1. 192
6

7

8

9

10
. 105

. 122

. 140

. 157

. 175
. 105

. 122

. 139

. 156

. 174
. 995

. 993

. 990

. 988

. 985
. 105

. 123

. 141

. 158

. 176
51

52

53

54

55
. 890

. 908

. 925

. 942

. 960
. 777

. 788

. 799

. 809

. 819
. 629

. 616

. 602

. 588

. 574
1. 235

1. 280

1. 327

1. 376

1. 428
11

12

13

14

15
. 192

. 209

. 227

. 244

. 262
. 191

. 208

. 225

. 242

. 259
. 982

. 978

. 974

. 970

. 966
. 194

. 213

. 231

. 249

. 268
56

57

58

59

60
. 977

. 995

1. 012

1. 030

1. 047
. 829

. 839

. 848

. 857

. 866
. 559

. 545

. 530

. 515

. 500
1. 483

1. 540

1. 600

1. 664

1. 732
16

17

18

19

20
. 279

. 297

. 314

. 332

. 349
. 276

. 292

. 309

. 326

. 342
. 961

. 956

. 951

. 946

. 940
. 287

. 306

. 325

. 344

. 364
61

62

63

64

65
1. 065

1. 082

1. 100

1. 117

1. 134
. 875

. 883

. 891

. 899

. 906
. 485

. 470

. 454

. 438

. 423
1. 804

1. 881

1. 963

2. 050

2. 145
21

22

23

24

25
. 367

. 384

. 401

. 419

. 436
. 358

. 375

. 391

. 407

. 423
. 934

. 927

. 921

. 914

. 906
. 384

. 404

. 425

. 445

. 466
66

67

68

69

70
1. 152

1. 169

1. 187

1. 204

1. 222
. 914

. 921

. 927

. 934

. 940
. 407

. 391

. 375

. 358

. 342
2. 246

2. 356

2. 475

2. 605

2. 747
26

27

28

29

30
. 454

. 471

. 489

. 506

. 524
. 438

. 454

. 470

. 485

. 500
. 889

. 891

. 883

. 875

. 866
. 488

. 510

. 532

. 554

. 577
71

72

73

74

75
1. 239

1. 257

1. 274

1. 292

1. 309
. 946

. 951

. 956

. 961

. 966
. 326

. 309

. 292

. 276

. 259
2. 904

3. 078

3. 271

3. 487

3. 732
31

32

33

34

35
. 541

. 559

. 576

. 593

. 611
. 515

. 530

. 545

. 559

. 574
. 857

. 848

. 839

. 829

. 819
. 601

. 625

. 649

. 675

. 700
76

77

78

79

80
1. 326

1. 344

1. 361

1. 379

1. 396
. 970

. 974

. 978

. 982

. 985
. 242

. 225

. 208

. 191

. 174
4. 011

4. 331

4. 705

5. 145

5. 671
36

37

38

39

40
. 628

. 646

. 663

. 681

. 698
. 588

. 602

. 616

. 629

. 643
. 809

. 799

. 788

. 777

. 766
. 727

. 754

. 781

. 810

. 839
81

82

83

84

85
1. 414

1. 431

1. 449

1. 466

1. 484
. 988

. 990

. 993

. 995

. 996
. 156

. 139

. 122

. 105

. 087
6. 314

7. 115

8. 144

9. 514

11. 43
41

42

43

44

45
. 716

. 733

. 751

. 768

. 785
. 658

. 669

. 682

. 695

. 707
. 755

. 743

. 731

. 719

. 707
. 869

. 900

. 933

. 966

1. 000
86

87

88

89

90
1. 501

1. 518

1. 536

1. 553

1. 571
. 998

. 999

. 999

1. 000

1. 000
. 070

. 052

. 035

. 018

. 000
14. 30

19. 08

28. 64

57. 29

~
)

( SİNÜS: Trigonometrik bir çember üzerine taşınmış bir yayın ucunun ve bu yaya karşılık olan merkez açısının ordinatı. | KOSİNÜS: Tümler açının sinüsü. | TANJANT: Başka bir çizgiye, eğriye ya da yüzeye dokunan fakat onu kesmeyen çizgi, eğri ya da yüzey. | Bir şeye yalnız bir noktada değen. | KOTANJANT: Bir dik üçgende, komşu kenarın, karşı kenara oranı. )

( )


- MUTLULUK:
GERÇEK ile/ve/||/<> GÖRELİ


- GERÇEKLİK ile/ve/<>/değil/yerine GÖRÜNÜŞ

( Düzen vardır. İLE/VE/<>/DEĞİL/YERİNE Düzen yoktur. )

( Kişinin durduğu yere göre değişir. )

( Suda dans eden ay suda görünür, ama onun nedeni su değil, gökteki aydır. )

( Dünya size, karşı konulmaz biçimde gerçek görünür, çünkü her an onu düşünmektesiniz; onu düşünmeyi bırakın, o sis içinde eriyip gidecektir. )

( Berrak görebilmeniz için zihniniz saf ve bağımlılıktan yoksun olmalıdır. )

( Sadece söze dayanan kanı yeterli değildir. Ancak katı gerçekler, kişinin, kendi hakkında kurduğu imajın hiçbir şey ifade etmediğini gösterebilir. )

( Kendiniz olduğuna inandığınız varolana bakın ve anımsayın - siz, gördüğünüz değilsiniz. )

( Kendi gerçeğinizi kendi bulduğunuzca, içtenlikle yaşayın. )

( Hareket eden'in içinde devinimsiz olan'ı, değişenin içinde değişmez olanı ayırt edebilmeyi öğrenelim, ta ki tüm farkların sadece görünüşte olduğunu ve birliğin gerçek olduğunu idrak edinceye kadar. )

( Gerçeklik, dönüştürülmesi olanaklı olandır. )

( )

( PHENOMENON instead of REALITY
Changes indepence of the position of the person.
The moon dancing on the water is seen in the water, but it is caused by the moon in the sky and not by the water.
The world appears to you so overwhelmingly real, because you think of it all the time; cease thinking of it and it will dissolve into thin mist.
To see clearly, your mind must be pure and unattached.
Mere verbal conviction is not enough. Hard facts alone can show the absolute nothingness of the self-image.
Look at the being you believe you are and remember - you are not what you see.
Earnestly live your truth as you have found it.
Learn to distinguish the immovable in the movable, the unchanging in the changing, till you realise that all differences are in appearance only and oneness is a fact.
The moon dancing on the water is seen in the water, but it is caused by the moon in the sky and not by the water. )

( ŞE'NİYYET[< ŞE'NÎ: Gerçek] ile/ve/<>/değil/yerine KİSVET[çoğ. KÜSÂ][KİSVE değil!]: Elbise. | Özel kıyafet. | Kisbet, yağlı güreş yapan pehlivanların giydikleri paçalı meşin pantolon. | Bir kimsenin/şeyin dış görünüşü. )

( [not] REALITY vs./and/<>/but PHENOMENON )

( RÉALITÉ avec/et/<> ASPECT )


- GEREĞİ ile/değil GÖSTERGESİ


- GEREKLİLİK/ZORUNLULUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖNÜLLÜLÜK


- GETİRİ/LER ile/ve GÖTÜRÜ/LER


- GEYİK ile/ve GÖZEN


- GEZEGEN ile GÖK CİSMİ

( PLANET vs. HEAVENLY BODY )


- GEZEGENLER ile/ve GÖKADALAR/GALAKSİLER

( Karşılaştırmalı görseli. İLE/VE Karşılaştırmalı görseli. )

( PLANETS vs./and GALAXIES )


- GİZLEMEK ile/ve/değil GÖRÜNMEZ KILMAK/SIRLAMAK


- GİZLEMEK ile GÖSTERMEMEK

( Üç şey gizlenemez; duman, aşk, parasızlık. )

( TO HIDE vs. NOT TO SHOW
There are three things which are not possible to hide: Smoke, love, lack of money. )


- GİZLİ/LİK ile/ve/değil/<> GÖRÜLMESİ/DUYULMASI/BİLİNMESİ İSTENİLMEYEN


- GÖBEK ile/ve/||/<> GÖBEK DELİĞİ

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


- GÖBELEZ ile/ve/<> GÖCEN/GÖÇKEN

( Köpek yavrusu. İLE Tavşan yavrusu. | Kedi, domuz, köpek yavrusu. )


- GÖÇ ile GÖÇÜM

( ... İLE Bazı kimyasal maddelerin ya da ışık, ısı, elektrik gibi güçlerin etkisiyle protoplazmanın, yanaşma ya da uzaklaşma biçiminde olan yer değiştirmesi. )

( ... avec TAKSİ )


- GÖÇEBE ile GÖÇMEN


- GÖÇME ile (")GÖÇME(")

( Mekânlarda/"insanda"[bölge/yer değiştirme]. İLE/VE/<> Nesnelerde/"insanda[yaşlanma, sağlığını kaybetme].". )


- GÖÇME ile GÖÇÜRME


- GÖÇMENLİKTE:
[TÜRKİYE]
GÖÇ ALAN/VARIŞ ile/ve/||/<> GÖÇ VEREN/KAYNAK ile/ve/||/<> GEÇİŞ/TRANSİT


- GÖÇÜ ile GÖÇÜK

( Toprak kayması, kayşa. İLE Çökmüş, göçmüş yer, çöküntü. )


- GÖĞÜS KASI "GELİŞTİRMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖZ KASI GELİŞTİRMEK


- GÖĞÜS ile GÖĞÜS BOŞLUĞUNA AİT OLAN

( KASS, SADR ile ... )

( SÎNE ile ... )

( CHEST vs. PECTORAL )

( STETHOS[< STETESKOP (René-Théophile-Hyacinthe Laennec)] ile ... )


- GÖĞÜSLER değil GÖĞÜS/MEME

( CÂM-I ŞÎR: Sütlü meme. )

( SADR değil SEDY/SEDYÜN )

( [not] CHEST but BREAST )


- GÖK CİSİMLERİNİ TANIMLAMA BİLİMİ ile/ve GÖK HARİTASI, YILDIZ UZAKLIKLARINI ÖLÇME

( URANOGRAPHY vs. URANOMETRY )


- GÖK ile GÖK

( İlâhi. İLE Atmosfer. )

( ARUBA: Göğün yedinci katı. )

( ... ile ÂSÜMÂN/ÂSMÂN )


- GÖKBİLİM/ASTRONOMİ ile/ve GÖK CİSİMLERİNİ TANIMLAMA BİLİMİ

( SEYDİ ALİ REİS: İlk, Türkçe nazarî astronomi kitabının yazarı. [HÜLÂSAT-I HEY'E] )

( ASTRONOMY vs. URANOGRAPHY )


- GÖKÇÜL ile GÖKÇÜL/GÖKSEL

( Maviye çalan renk, mavimsi. İLE Gökle ilgili. )

( ... ile SEMÂVÎ )


- GÖKEKSENİ ile GÖKEŞLEĞİ

( İki ucu, sonsuza uzatılmış olarak düşünülen yer ekseni. | Günlük devinmede, yıldızların çevresindeki eksen. İLE Gökeksenine, yer merkezinde dik olan düzlemin, gökküresiyle arakesiti. )


- GÖKKUZGUNLAR ile/ve/<> GÖKKUZGUNUMSULAR ile/ve/<> GÖKKUZGUNGİLLER

( Kuşlar sınıfının, gökkuzgunumsular takımına giren bir alttakım. İLE Gökkuzgunları, ağaçkakanları, çobanaldatanları, sağanları içine alan, kuşlar sınıfından bir takım. İLE En iyi bilinen türü, gökkuzgun olan gökkuzugunumsular takımının, gökkuzgunlar alttakımına giren bir aile. )


- GÖKTEN DÜŞEN ile GÖNÜLDEN DÜŞEN

( Parçası bulunur. İLE Parçası bulunmaz. )


- GÖKYÜZÜ ile GÖKYÜZÜ İLE İLGİLİ

( SEMÂ'[< SÜMÜVV(: Yükseklik, yücelik.)], TÂC-I FÎRÛZE, TÂK-I MUKARNES[Gökyüzü. | Süleyman'ın tahtı.] ile ... )

( ÂSMÂN/ÂSÜMÂN, TAHT-I FÎRÛZE ile ... )

( SKY vs. CELESTIAL )


- GÖL ile GÖLET


- GÖLCÜK ile/= GÖLEK ile/= GÖLET

( Küçük göl. İLE Küçük, su birikintisi. İLE Gölek. | Suyu biriktirmek için önüne yapılan set. )


- GÖLGE ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/< GÖVDE

( Gölgeyi takip edersen güneşi de bulursun! )

( Gölgeni göremiyorsan, gölgeye kaç! )

( "Bilgi/episteme(loji)". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/=/||/<>/< Varolan/onto(loji). )

( [not] SHADOW vs./and/=/||/<>/ BODY instead of SHADOW )


- GÖLGENDE DİNLENEN değil/yerine GÖNLÜNDE DİNLENEN


- GÖLGESİ YOKTU:
SAF NURDU ile/ve/değil GÖVDESİNE TAPMAZDI


- GÖMMEK değil/yerine/>< GÖRMEK


- GÖMÜT[Alm.] = GÖNÜL


- GÖNDER ile/||/<> GÖNDERE

( Bayrak direği. İLE/||/<> Küçük mızrak. )


- GÖNDERGE ile/ve/||/<> GÖSTEREN ile/ve/||/<> GÖSTERİLEN

( Veri/harf. İLE/VE/||/<> Biçim. İLE/VE/||/<> Anlam/sözcük. )

( Görüntü/simge. İLE/VE/||/<> Harflerle. [E.V] İLE/VE/||/<> Sözcük olarak[EV] )

( REFERENCE vs./and/||/<> SIGNIFIER vs.and/||/<> SIGNIFIED )


- GÖNLÜMÜZÜN, ... ve/||/<>/< GÖNLÜMÜZDEN ...

( Perişan olmasını istemiyorsak. VE/||/<>/< Perişan olanları çıkarmamak. )


- GÖNÜL VERMEK ile/ve GÖNÜL KOYMAK


- GÖNÜL ile/ve/||/<>/> GÖRÜNMEYEN GÖNÜL

( Kişi/nin. İLE/VE/||/<>/> Toplum/un. )


- GÖNÜLLÜ ile/ve/||/<> GÖNÜLVEREN


- GÖNÜL'ÜN:
ABDESTİ ile/ve KULLUĞU

( Gözyaşı ile. İLE/VE Zikir ile. )


- GÖRDÜĞÜNÜ ve/||/<> GÖRMEDİĞİNİ

( Ört! VE/||/<> Söyleme! )


- GÖRECE/Lİ/LİK" ile/ve/değil GÖRELİ/LİK


- GÖREMEZSİN ile/değil GÖRÜNMEZ


- GÖRENEK ile GÖRGÜ

( Bir şeyi, eskiden beri görüldüğü gibi yapma alışkanlığı. İLE Bit toplum içinde var olan ve uyulması gereken saygı ve incelik kuralları, terbiye. | Bir kimsenin, karşılaştığı ve kişiliği üzerinde olumlu etki yapan deneysel bilgi, deneyim. | Görmüş olma durumu. )


- GÖRERSİN değil GÖRÜRSÜN


- GÖRKEM ile GÖRK

( Göz alıcı ve gösterişli olma durumu. İLE Güzellik, gösteriş. )


- GÖRMEK ile/ve GÖRENİ GÖRMEK

( Gözümüzü iyi görmeye ve iyiyi görmeye alıştırmalıyız. )

( GÖRMEK: Nur'un Nur'a olan iştiyakı. )


- GÖRMEK ile GÖRÜŞMEK


- GÖRMEMEK ile GÖRÜNENİ GÖRENİ GÖRMEMEK

( Nakışa bak, nakkaşı anla! )


- GÖRMESİN! ile/ve/değil/yerine/<> GÖSTERME!


- GÖRMEYE DEĞER değil GÖRÜLMEYE DEĞER


- GÖRMEZLİKTEN GELMEK ile/değil GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK


- GÖRÜLEN ile/ve GÖRÜLMEYEN

( VISIBLE vs./and INVISIBLE )


- GÖRÜLMEMİŞ HASTALIK ile/ve/<> GÖRÜLMÜŞ OLSA DA TEDAVİ EDİLEMEYEN HASTALIK


- GÖRÜM" (DİYE) değil GÖREYİM (DİYE)


- GÖRÜNEN/BİLİNEN/DUYULAN ile/ve/yerine GÖRÜNENİN/BİLİNENİN/DUYULANIN ÖTESİ


- GÖRÜNEN UYUM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖRÜNMEYEN UYUM


- GÖRÜNMEZ GÖRÜNÜR


- GÖRÜNTÜ/FOTOĞRAF:
ÇEKMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TASARLAMAK


- GÖRÜNTÜ ile GÖRSEL


- GÖRÜNTÜ ile/ve/değil GÖRÜNÜM


- GÖRÜNTÜ ile GÖRÜNÜM


- GÖRÜNÜM ile/ve/değil GÖRÜNGÜ

( [not] APPEARANCE vs./and/but PHENOMENON )


- GÖRÜNÜRDE değil GÖRÜNÜŞTE


- GÖRÜNÜŞ ile GÖRÜNTÜ


- GÖRÜRSEM ile GÖRDÜĞÜMDE


- GÖRÜŞ ile/ve/||/<>/< GÖRMÜŞ/LÜK


- GÖSTERİ ile/ve/değil GÖSTERİM


- GÖSTERİ ile GÖSTERİŞ (YAPMAK)


- GÖSTERİM ile GÖSTERİŞ

( PROJECTION vs. DEMONSTRATING )


- GÖSTERİM ile GÖSTERİŞ

( Görüntülerin gösterici yardımıyla bir yüzeye yansıtılması işi. | Sinema, tiyatro, konser gibi sanat dallarında verilen gösterilerden her biri, seans. İLE Gösterme eylemi ya da biçimi. | Başkalarını aldatmak, şaşırtmak, korkutmak ya da kendini beğendirmek için birinin yaptığı yapay davranış. | Göze çarpıcı nitelik, göz alıcılık. )


- GÖSTERİMİ OLAN ile GÖSTERİMİ OLMAYAN


- GÖSTERİMİ OLAN ile GÖSTERİMİ OLMAYAN


- GÖTÜRÜ ile GÖTÜRÜM ile GÖTÜRÜŞ

( Para ile satın alınan şeyler ya da para karşılığında yapılan işler için toptan fiyat vererek. İLE Dayanma. İLE Götürme eylemi ya da biçimi. )

( ... ile TAHAMMÜL )


- KÜYOR değil GÖNÜYOR


- GÖVDE'NİN:
ABDESTİ ile/ve KULLUĞU

( Su ile. İLE/VE İşlevi ile. )


- GÖVDESEL ile GÖVDE BAĞIMLI


- GÖYNÜK ile GÖYÜK

( Yanık. | Güneşte yanmış. | İyice olmuş yemiş/meyve. | Acısı olan, elemli. İLE Yanık, yanmış. | Sayrılık ateşi, humma. )


- GÖZ KAPAKLARI YANGISI(İLTİHABI) ile/ve GÖZYAŞI YANGISI(İLTİHABI)

( BLEFARİT ile/ve DAKRİYORİSSİT )


- GÖZ KIRPMAK/KIPMAK ile GÖZ KIRPIŞTIRMAK/KIPIŞTIRMAK

( TWINKLE )


- GÖZ ÖNÜNDE:
()TUTMAK() ile/ve/değil/<> ()BULUNDURMAK()


- GÖZ ÖNÜNE ALARAK/ALMAK değil GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURARAK


- GÖZ ÖNÜNE ALARAK/ALMAK değil GÖZE ALARAK/ALMAK


- GÖZ ÖNÜNE ALMAK değil GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK


- GÖZ ÖNÜNE ALMAK değil GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK


- GÖZ ÖNÜNE ALMAK değil GÖZE ALMAK


- GÖZ VAR, NİZAM VAR değil GÖZ VAR, İZAN VAR

( İZAN: Anlama yeteneği, anlayış. | Bir şeyin, göz ve akıl yoluyla anlaşılabilmesi. )


- GÖZ ve/||/<>/> GÖNÜL[< GÖNENME/GÖNENÇ] ve/||/<>/> AYAK

( Gözden uzak(ırak) olan, gönülden/zihinden (de) uzak(ırak) olur. )

( Göz, dostu görendir. )

( DİLÂ: EY GÖNÜL )

( Göz, nereye bakar; gönül, oraya akar. VE/||/<>/> Gönül, nereye akar; ayak, oraya koşar. )


- GÖZ ile/ve GÖRGÜ


- Z ile/ve GÖZ KÜRESİ ile/ve GÖZBEBEĞİ ile/ve GÖZ ÇUKURU ile/ve GÖZ KAPAĞI

( Göz açık olmalı, aklını bulunduğu yere almalı. )

( "Suyun akmaya başladığı kaynak." )

( Göz, Zât'ı; geri kalanı, sıfatı simgeler. )

( Gözlerimiz hayatımız boyunca doğduğumuz andaki boyutlarında kalıyor. Burnumuz ve kulaklarımızın ise büyümesi hiç sona ermiyor. )

( Bir gözün, 1.800.000 damarı vardır. )

( EŞFÂR[Ar. < ŞÜFR]: Gözkapağının kenarları, kirpik yerleri. )

( Her bir göz, 130 milyon görme siniri hücresinden oluşmaktadır. )

( ... İLE ... İLE Gözbebeği, ilgi çekici bir nesneye baktığımızda ya da bir olaya şahit olduğumuzda, %45 oranında büyür. İLE ... İLE ... )

( Bazı örgenimizde, işlevlerinin tamamına ulaşması zaman alırken, gözlerimiz, sürekli olarak etkindir. )

( Gözler, saatte 36.000 bit bilgiyi işleyebiliyor. )

( Gözlerimiz, tüm öteki örgenlerimizden daha fazla olarak, beyin gücünün %65'inden yararlanıyor. )

( Neredeyse herkesin bir gözü, ötekinden az da olsa daha güçlüdür. )

( AYN, MEDMA'[çoğ. MEDÂMİ'] ile/ve ... ile/ve HADEKA, İNSÂN-ÜL-AYN, MANZAR[< NAZAR], MANZAR-I ÇEŞM, NOKTA-İ BÎNİŞ, BÜ-BÜ', MUKLE ile/ve MEDÂR-ÜL-AYN ile/ve ...

RÂFİ'[< REF]: Gözkapağı gibi bazı örgenleri yukarı kaldırmaya yarayan kas/adale, sinir.
TARFE: Gözkapağının bir kere açılıp kapanması. )

( DÎDE, ÇEŞM ile/ve ... ile/ve MERDÜM, MERDÜME, BÎNEK, DÎDE ile/ve ... ile/ve BÂM-I ÇEŞM[üstteki], BERG-İ ÇEŞM[BERG: Yaprak.]

BÂDÂM: Sevgilinin bademi andıran gözü. | Badem. )

( EYE vs./and EYE BALL vs./and PUPIL/APPLE OF THE EYE vs./and ORBIT/EYE HOLE vs./and EYE LID )


- GÖZ ile/ve GÖZDEKİ ANLAM VE DERİNLİK


- GÖZ ile/||/<> GÖZE

( Suyun çıktığı yer, kaynak. İLE/||/<> Gözlü, pınar, çeşme. | İlkbaharda çıkıp yazın kaybolan su. | Örme, örgü, yama. | Süzgeç. | Hücre. )


- GÖZ GÖZLÜK


- GÖZALTI/GÖZETİM/NEZÂRET[Ar.] ile GÖZ ALTI

( Birinin, güvenlik güçleri tarafından belirli bir yerde ve belirli bir süre alıkonulması. | Denetleme. İLE Yüzde gözlerin hemen altında bulunan bölüm. )


- GÖZDEN ÇIKARMAK ile/değil/yerine GÖZDEN KAÇIRMAK


- GÖZDEN GEÇİRMEK ile/ve/||/<> GÖZLEMLEMEK


- GÖZDEN IRAK OLAN, GÖNÜLDEN IRAK OLUR
ile/ve/değil/yerine
GÖNÜLE GİREN, GÖZDEN UZAK OLSA NE OLUR


- GÖZE ALMAK değil GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK


- GÖZE BATMA ile/değil/yerine GÖZE ÇARPMA


- GÖZE DUVARI ile GÖZE ZAR

( Bitki gözelerinde bulunan ve gözeyi koruyan sert tabakadır. İLE Tüm gözelerde bulunan ve gözeyi çevreleyen esnek tabakadır. )


- MAKİNE ÖĞRENMESİ:
GÖZETİMSİZ ile/ve/değil/||/<>/< GÖZETİMLİ


- GÖZETMEK ile GÖZETLEMEK


- GÖZLEMEK ile GÖZETLEMEK/DİKİZLEMEK

( Araştırma, takip. İLE Habersiz, gizlice izleme. "Röntgencilik". )

( Olumlu, doğru. İLE Olumsuz, yanlış. )


- GÖZLEMEK ile/değil GÖZLEMLEMEK


- GÖZLENEBİLİYOR değil GÖZLEMLENEBİLİYOR


- GÖZLERİM "YAŞLANDI" değil GÖZLERİM "YAŞARDI"


- GÖZLEYEN ile/değil GÖZLEMLEYEN


- GÖZLÜK ...:
GİYMEK değil TAKMAK


- GÖZTEPE ile/ve GÖZ TEPE

( Kadıköy, Çifte Havuzlar'dan sonraki semt. İLE/VE Kanlıca'nın 4 km. doğusunda bulunan bir tepe ve su. )


- GÖZÜKMEK/GÖRÜKMEK değil GÖRÜNMEK


- GÖZÜKÜYOR/GÖZÜKTÜ değil GÖRÜNÜYOR/GÖRÜNDÜ


- GÖZÜN AKLI ile/ve GÖZÜN HAKKI


- GÖZÜN GÖRMEYİP GÖNLÜN KATLANMASI
ile/ve/||/<>
GÖZDEN UZAK/IRAK, GÖNÜLDEN UZAK/IRAK


- GÖZÜNÜ:
"SEVİM" değil SEVEYİM


- GÖZÜTOK/LUK ile GÖZÜKARA/LIK


- GÖZYAŞI BEZİ YANGISI(İLTİHABI) ile/ve GÖZYAŞI KESESİ YANGISI(İLTİHABI) ile/ve İRİS TABAKASININ YANGISI

( DAKRİYOADENİT ile/ve DAKRİYOSİSTİT ile/ve İRİTİS )


- GÜDMEK değil/yerine GÖZETMEK

( RÂİNE değil/yerine UNZURNA )


- GÜLE GÜLE ile/değil/yerine GÖRÜŞMEK ÜZERE

( Ayrılıkta. İLE Buluşmada/uyuşmada. )


- GÜLMEK :) ile/ve/||/<>/>/< GÖZLERİNİN İÇİNİN GÜLMESİ :)


- GURU ile/ve/||/<>/< GORAS

( Spiritüel öğretmen, rehber. Yol gösterici. [Tasavvuf'ta: MÜRŞÎD] )


- GÜVERCİN ile GÖÇMEN GÜVERCİN

( ... İLE Ne yazık ki, soyu tükenmiştir. :( )

( ... cum ECTOPISTES MIGRATORIUS )


- GÜZEL = GÖZ-EL = BEAUTIFUL[İng.] = BEAU[Fr.] = SCHÖN[Alm.] = KALOS[Yun.] = HERMESO/SA, BELLO[İsp.]


- HÂDİSE ile/ve GÖSTERGE


- HAKİKİ CEVHER ile/ve GÖRELİ CEVHER

( Tanrı. İLE/VE Yaratılanlar. )

( Descartes! )


- HAKK:
GÖRDÜĞÜMÜZ değil GÖRDÜKLERİMİZDE YANSIR(TECELLÎ EDER)


- HALAT ile GOMBA

( Hasır halat. )


- HALAT'LARDA:
BRAGA/MARSPET/PATRISA ile/ve GOMANA ile/ve KANDİLİSA ile/ve İSTRUMAÇA ile/ve VARAGELE ile/ve YOMA

( Gemilerde kullanılan halat. İLE/VE Gemi demirinin bağlı olduğu halat. İLE/VE Gemideki serenleri kaldırmaya yarayan halat. İLE/VE Birbirine takılmış halat. İLE/VE Bir şeyi bir yerden başka bir yere çekmek için kullanılan halat. İLE/VE 3-4 kat kol bükülmüş halat. )


- HAM ile GÖK


- HAŞMET[Ar.] yerine GÖRKEM


- HAVA/CI/LIK değil/yerine/= GÖĞEY/Cİ/LİK


- HAVAÎ değil/yerine/= GÖĞELİ


- HAVALANDIRMAK değil/yerine/= GÖĞELTMEK


- HAVALANMAK değil/yerine/= GÖĞELMEK


- HAVALI ile/ve/<>/değil/yerine GÖSTERİŞLİ


- HEDEF ile/değil GÖZLEĞİ

( ... İLE/DEĞİL Gözetleme yeri. | Dağların yüksek yerlerinde, nişan almak için ağaç ya da taştan yapılan belirli yer. )


- HERDER ve/||/<>/> GOETHE ve/||/<>/> SCHILLER

( 25 Ağustos 1744 - 18 Aralık 1803 VE/||/<>/> 28 Ağustos 1749 - 22 Mart 1832 VE/||/<>/> 10 Kasım 1759 - 09 Mayıs 1805 )


- HESAP ile/ve GÖZLEM

( TO THINK vs./and OBSERVATION )


- HEYELAN[Ar.][HEYALAN değil!] değil/yerine/= GÖÇÜ/KAYŞA

( Toprak kayması. )


- HİCRET[Ar. < HECR] değil/yerine/= GÖÇ

( Göç. | Hz. Peygamber'in, Mekke'den, Medine'ye göç etmesi.[İslâm tarihinin/takviminin başı][Hicret-i Nebeviye] )


- HİPOFİZ BEZİ ile KALKANBEZİ/TİROİD BEZİ ile PARATİROİD BEZİ ile LENF BEZİ ile BÖBREK ÜSTÜ BEZİ ile PANKREAS BEZİ ile EŞEYSEL BEZ ile İÇ SALGI BEZLERİ ile GASTRİT SUYU BEZİ ile GÖĞÜS KEMİĞİ ARKASINDA BULUNAN İÇSALGI BEZİ/TİMUS

( PITUITARY GLAND vs. THYROID GLAND vs. PARATHYROID GLAND vs. ADENOID (GLAND) vs. ADRENAL (GLAND) vs. PANCREATIC GLAND vs. GONADIAL GLAND vs. ENDOCRINE GLANDS vs. PEPTIC GLAND vs. THYMUS )


- HIYAR yerine GÖĞEN YEMİŞİ


- HİZMET ve/||/<>/< GÖNÜLLÜLÜK

( SERVICE and/||/<>/< VOLITIONAL )


- HİZMETNİŞİN değil/yerine/= GÖREV ALAN, HİZMET EDEN, HİZMET EDENLERDEN


- HÜCRE[Ar.]/CELL[İng.] değil/yerine/= GÖZE


- HÜCRE/BEYİN/ZİHİN ile/ve/||/<>/> GÖVDE


- HÜCRE/VÎ değil/yerine/= GÖZE/CİL


- HZ. MUHAMMED'E SEVDİRİLMİŞ OLANLAR["SEVDİKLERİ" olarak değil!]:
KOKU ve/||/<>/> DİŞİL(KADIN) ve/||/<>/> (GÖZÜMÜN NURU) NAMAZ


- İBRE değil/yerine/= GÖSTERGE/İĞNE


- İÇİÇE/LİK ile/ve/> GÖRELİ/LİK

( NESTED/NESS vs./and/> RELATIVITY )


- İÇİM 3.5 ATIYOR değil GÖTÜM 3.5 ATIYOR


- İÇİNDE OLMAK ile/ve GÖMÜLÜ OLMAK

( TO BE IN IT vs./and TO BE EMBEDED )


- İÇTİHAT, İÇTİHÂD değil/yerine/= GÖRÜŞ; ANLAYIŞ/KAVRAYIŞ

( Görüş, özel görüş, anlayış, kavrayış. | Yasada ya da örf ve âdet tüzesinde uygulanacak kuralın açıkça ve ikirciksiz olarak bulunmadığı konularda, yargıcın ya da tüzecinin düşüncelerinden doğan sonuç. )


- İDDİA ile/ve/değil/yerine GÖRÜŞ

( [not] CLAIM vs./and/but OPINION
OPINION instead of CLAIM )


- İHMAL ile GÖZARDI

( NEGLIGENCE vs. TO IGNORE )


- İHTİŞÂM değil/yerine/= GÖRKEM/GÖZALICILIK


- II. ANALİTİK ve/+ GÖRSELLİK[Cetvel, pergel vb.]


- İKİYÜZLÜLÜK ile/ve/>/değil/yerine GÖSTERİŞ BUDALALIĞI


- İLİŞKİ ile/ve GÖRELİLİK/İZÂFET

( RELATION vs./and RELATIVITY )


- İLÜSTRASYON[İng. < ILLUSTRATION] ile GÖRSELLEŞTİRME

( Resimlerle süsleme. )


- İLÜZYON değil/yerine GÖZBAĞI


- İMAJ/IMAGE[İng.] değil/yerine/= GÖRÜNTÜ | İMGE


- İMAM ile/ve GÖZETİLEN KALP


- İNİSİYATİF ile/ve/<> GÖNÜLLÜLÜK

( Hem bireysellikte, hem/ve de toplumsallıkta. )


- İNŞAAT:
"KABA" ile/ve/değil/||/<>/< GÖRÜNEN


- İNSAN GENOMU ile GÖZE KLONLAMA

( İnsanın tüm genetik bilgisinin haritası. İLE Gözelerin genetik olarak kopyalanması süreci. )


- İNSAN[Ar.]/ZÂT[Ar.] =/||/<>/< GÖZBEBEĞİ


- İNSANDA:
BAKTERİ SAYISI ile GÖZE(HÜCRE) SAYISI

( 40 milyon. İLE 30 milyon. )


- İNSANIN "DOĞASI" değil İNSANIN YAPISI(ya da GÖVDE/BEDEN/BİREYİN GÖVDESİ/DOĞA)


- İNSAN/KİŞİ ve/<> GÖRÜNMEYEN VAROLAN


- INSIDANS/INCIDENCE[İng.] değil/yerine/= GÖRÜLME SIKLIĞI


- INSPEKSİYON/INSPECTION[İng.] değil/yerine/= GÖZLE İZLEME


- INTERSELÜLER/INTERCELLULAR[İng.] değil/yerine/= GÖZELERARASI


- İNTİKAM ALMAK" ile/değil/yerine/>< GÖNÜL ALMAK


- İNTRAKORPOREYAL/İNTRACORPOREAL[İng.] değil/yerine/= GÖVDE İÇİ


- IRMAK ile/ve GÖL ile/ve DENİZ ile/ve ANADENİZ/OKYANUS

( OKYANUS: BAHR-İ MUHİT/LEBLÂYE[KARA VE YEŞİL DENİZ] )

( ÂB-I REVÂN: Akarsu, ırmak. )

( KOKYTOS ve STYKS, yeraltı ırmaklarıdır. )

( En uzun ırmaklar:
Nil (Afrika) - 6,690
Amazon (Güney/South Amerika) - 6,570
Mississippi (Missouri) (ABD/US) - 6,212
Yangtze (Çin/China) - 5,520
Irtysh (Rusya/Russia) - 5,410
Hwang Ho (Çin/China) - 4,672
Congo (Afrika) - 4,667
Amur (Asya/Asia) - 4,509
Lena (Rusya/Russia) - 4,296
Mackenzie (Kanada/Canada) - 4,241 )

( ŞEH-RÛD ile/ve İSTEL ile/ve DERYÂ ile/ve ... )

( NEHİR[çoğ. ENHÂR] ile/ve BUHAYRA ile/ve BAHR[çoğ. BİHÂR] ile/ve UMMÂN/UKYÂNUS )


- [ne yazık ki]
İRTİKÂB ile/ve/||/<> RÜŞVET ile/ve/||/<> ZİMMET ile/ve/||/<> GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA

( [TCK md.] 250 ile/ve/||/<> 252 ile/ve/||/<> 247 İLE/VE/||/<> 257 )

( Kamu görevlisinin (memur, bilirkişi vb.), icra ettiği kamu görevinin kendine sağladığı nüfûzu kötüye kullanarak, muhatap olduğu kişilerden yarar sağlamaya ya da bu kişileri yarar sağlama yönünde vaatte bulunmaya yönlendirmesi ile oluşur. Kamu görevlisinin tek taraflı olarak mağdurun irâdesini etkilemesi sonucunda işlenen bir suçtur. Seçimlik hareketli bir suç olup kamu yönetiminin güvenilirliğine ve işleyişine karşı suçlar arasındadır. [ “Özgü suç” olarak kabul edilen suçlardandır.][İrtikap suçunun edimcisi, kamu görevlisidir. Kamu görevlisi dışındaki kişilerin irtikap suçu işlemesi olanaklı değildir. Kamu görevlisi olmayan kişiler, suça katıldıklarında, irtikap suçuna yardım etme ya da azmettirme gibi katılım vargıları gereği yargılanabilirler.]

İLE/VE/||/<>

Görevinin gereği olan bir işi yapması ya da yapmaması için doğrudan ya da aracılarla bir kamu görevlisine ya da başka bir kişiye çıkar sağlanması.[Dört yıldan on iki yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaktadır.]

İLE/VE/||/<>

Üstünde olan şey. | Kurum ve kuruluşlarda çalışanlara ya da para işleri ile uğraşan görevliye imza karşılığı teslim edilen para ya da eşya. | Birinin, yasal olmayan yollardan üzerine geçirip ödemeye zorunlu olduğu para. | Bir ticaret kuruluşunun borçlarının tümü.

İLE/VE/||/<>

Kamu görevlisinin görevlerinin gereklerine aykırı hareket etmesiyle oluşan genel bir suçtur. )


- IŞIK HIZI:
[ne] KAYNAĞA ne de GÖZLEMCİYE [BAĞLIDIR]

( c = 1/ε0μ0 = 3 x 10üzeri8 m/s )


- İŞLEV ile/ve GÖRÜNÜŞ

( FUNCTION vs./and APPEARANCE )


- İŞTE:
"GÖNÜL EĞLENDİRMEK" ile/ve/değil/yerine/||/></< GÖNÜLLÜLÜK


- İSTEKSİZ/LİK ile GÖNÜLSÜZ/LÜK

( ... İLE %51 isteksizlik ya da isteyip istemediği belirli olmama. )


- İYİ = HAYIR = GOOD[İng.] = BIEN[Fr.] = GUT[Alm.] = BONUS[Lat.] = AGATHOS[Yun.] = BUENO/NA[İsp.]


- İYİLİĞİN KOŞULLARI:
HIZLI(EN KISA SÜREDE) OLMALI ile/ve/||/<>/> GİZLİ OLMALI ile/ve/||/<>/> GÖZDE BÜYÜTÜLMEMELİ ile/ve/||/<>/> SÜREKLİ OLMALI ile/ve/||/<>/> YERİNİ BULMALI


- İZ ve/<> GÖZ

( Tarlada izi olmayanın, hasatta gözü ol(a)maz. )


- İZÂFÎ yerine GÖRELİ


- İZİN VERMEK ile "GÖZ YUMMAK"


- İZİN VERMEK ile/ve GÖZ YUMMAK


- KABUL ETMEK ile/ve/değil/yerine "GÖZE ALMAK"


- KALIN BAĞIRSAK ile/ve/>/> GÖDEN[< GÖD/GÖT]/REKTUM

( ... İLE/VE/> Kalınbağırsağın son bölümü. )

( MAYASIL/BÂSÛR[Ar.]/HEMAROİD/HÉMORROÏDES[Fr.]: Kalın bağırsakta ve makadın etrafındaki siyah kan damarlarının şişmesinden ve bazen yangılanmasından dolayı, makadın içinde ve dışında oluşan memeler yüzünden, makattan, kan ya da cerahat gelmesi. )


- KALP GÖZÜ(FUAD, BASİRET) ile/ve GÖZ

( ... İLE/VE Can alıp, veren. [Azrail] )

( Göz açık olmalı, aklını bulunduğu yere almalı. )


- KALP ile/ve GÖNÜL


- KALP değil/yerine/= GÖNÜL/YÜREK


- KAMPİMETRİ/CAMPİMETRY[İng.] değil/yerine/= GÖRME ALAN ÖLÇÜMÜ


- KANDIRMAK ile/ve/değil "GÖZÜNÜ BOYAMAK"


- KANIT/LAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖSTERGE/LER


- KANSER/SİN/İZ değil/yerine (GÖVDENİZDE) BİR TÜMÖR VAR


- KANT'TA, TEMEL AYRIMLAR:
A PRIORI | A POSTERIORI ile/ve/||/<> TEZÂHÜR | KENDİNDE ŞEY ile/ve/||/<> GÖRÜ | KAVRAM

( ... und ERSCHEINUNG | DING AN SICH und ANSCHAUUNG | BEGRIFF )


- KAPLUMBAĞA ile GÖKKUŞAĞI KAPLUMBAĞASI

( ... ile )

( ... vs. RAINBOW TURTLE )


- KAPLUMBAĞA ve/||/<> GORİL ve/||/<> FİL

( [karadaki] En yaşlı. VE/||/<> En güçlü. VE/||/<> En büyük. )


- KARAKURUM:
HUNLAR ile/ve GÖKTÜRKLER ile/ve MOĞOLLAR

( Karakurum, tarihin en geniş topraklara sahip üç imparatorluğunun merkezi olmak üzere, bomboş bir arazinin ortasında kurulmuş ve Hunlar'a, Göktürkler'e ve Moğollar'a başkentlik etmiştir. )


- KARANLIK ile/değil GÖLGE

( ... İLE/DEĞİL Göreli karanlık. )


- KARIN ile GÖBEK

( BECRÂ'[Ar.]: Göbeği çıkık [kadın]. | Yüksek [yer, tepe]. )

( ... ile SÜRRE, SÜRR[: Yeni doğmuş bebeğin kesilmiş göbeği.], CE'BE[: Göbek bölgesi.] )

( ... ile NÂH, NÂF )

( ABDOMEN/PAUNCH vs. NAVEL )


- KARŞILAMAK ile GÖĞÜSLEMEK


- KARŞILAŞMAK ile GÖRÜŞMEK


- KARŞILIKSIZ HİZMET ile/ve/<> GÖNÜLLÜ HİZMETÇİLİK


- KAVRAM ve/||/<> GÖRÜSEL KARŞILIK


- KAYIK ile GONDOL

( ... İLE Venedik'te, kanal içinde, kişileri taşıyan, uzun, süslü, romantizmin simgelerinden biri olmuş kayık. )


- KEÇİ ile/ve GORAL

( ... İLE/VE Keçiye benzer bir memeli. )


- KENDİNİ BİLMEK ve/> GÖZYAŞINI SİLMEK

( Kişi, kendini bilmekte/bilmekle doyuma ulaşır. )


- KESTANE ile GÖLKESTANESİ

( ... İLE Meyvesi kestane gibi yenilen ve suda yetişen bir bitki. )

( ... cum TRAPA NATANS )


- KİNÂYE ile "GÖNDERME"


- KIRMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> GÖNÜL ALMAYI (DA) BİLMEK

( Herkesin yapabildiği/yapabileceği. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Bazılarının yapabildiği/yapabileceği. )


- KİŞİ ve/= GÖNÜL

( GÖNÜL BİRDİR!
["Benim gönlüm"/"Senin gönlün"ü olmaz!] )

( HUMAN and/= HEART )


- KİŞİLERE/İ:
[ne] DARILACAK KADAR GÜVENMEK ile/ve/ne de/||/<> GÖNÜL KOYACAK KADAR SEVMEK


- KİŞİNİN BAKIŞINDA:
GÖRÜNEN ile/ve/||/<> KENDİ ile/ve/||/<> GÖRÜNMEYEN


- KIZILGERDAN = | NAR BÜLBÜLÜ = KINALI = GÖĞSÜ KINALI |[yerel]


- KÖK ve/<> GÖK


- KOLAPS/COLLAPSE[İng.] değil/yerine/= GÖÇME | ÇÖKME | SÖNME


- KÖLE ile/değil/yerine GÖNÜLLÜ "KÖLE"


- KONFOR[İng. < COMFORT] değil/yerine/= GÖNENCE


- KONJESTİF/CONGESTIVE[İng.] değil/yerine/= GÖLLENDİRICİ


- KONJESTİYON/CONGESTION[İng.] değil/yerine/= GÖLLENME


- KONJONKTİVİTE değil/yerine/= GÖZ YANGISI


- KONSANTRASYON/CONCENTRATION[İng.] değil/yerine/= GÖZEÇLENME/YOĞUNLAŞMA/DERİŞİM


- KONTRAST MADDE/CONTRAST MEDIA[İng.] değil/yerine/= GÖRÜNTÜVERİR NESNE


- KÖPEK ile/ve/<> GÖBELEZ

( .... İLE/VE/<> Köpek yavrusu. )


- KÖPEKBALIĞI ile GOBLİN KÖPEKBALIĞI

( ... İLE http://www.youtube.com/watch?v=GjRSlnJ1rA4 )

( ... ile )


- KÖR" ile "GÖREN"

( Köre renk, sağıra ahenk olmaz! )


- KORKMAK ile "GÖTÜN 3.5 ATMASI"


- KORPOREL/CORPOREAL[İng.] değil/yerine/= GÖVDESEL


- KORPUS/BODY, CORPUS[İng.] değil/yerine/= GÖVDE | CİSİM


- KORUMAK ile/ve GÖZETMEK


- KÖTÜ BAKIŞ(NAZAR) ile/değil/yerine GÖZLEMLEYİCİ BAKIŞ

( Yiğidi mezara, deveyi kazana götürür. İLE/DEĞİL/YERİNE ... )


- KOVBOY[İng. < COWBOY] ile/ve GOŞO

( Amerika'da. İLE/VE Güney Amerika'da. )


- KUM ile GÖKKUMU

( ... İLE Göktaşlarında görülen, küresel tanecikler. )


- KUMAŞ ile GOBLEN[Fr.]

( ... İLE Kanaviçe ya da telleri sayılabilecek türde kumaş üzerine renkli iplikle yapılan özel bir işletme. | Özel iğneler kullanılarak bir kumaş üzerine renkli ipliklerin işlenmesi ile resim oluşturma sanatı ya da bu şekilde oluşturulan sanat yapıtına verilen ad. | Bu tür işlenmiş kumaş. )


- KURAM ile/ve/< GÖZLEM

( THEORY vs./and/< OBSERVATION )


- KUŞKUCULUK ile/değil/yerine GÖRELİLİK


- KUSURA BAKMA(MA)K ile/ve GÖNÜL KOYMA(MA)K


- KUYRUK SALLAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖZ KIRPMAK


- KUZGUN ile GÖKKUZGUN

( ... İLE Gökkuzgunumsular takımının, gökkuzgungiller ailesinden, başı, kanatları mavi, boynu ve karnı yeşil göçücü kuş. )

( ... cum CORACIAS GARRULUS )


- LAYİHA değil/yerine/= GÖRÜŞÇE


- LENF DOKUSU ile/ve YAĞ DOKUSU ile/ve KEMİK DOKUSU ile/ve KIKIRDAK DOKUSU ile/ve GÖZENEKLİ DOKU ile/ve DESTEK, BAĞ DOKUSU ile/ve EPİTEL DOKU ile/ve KAS DOKUSU ile/ve SİNİR DOKUSU

( ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> Göze sayısı az, göze arası nesnesi çok ve genellikle öteki dokuları birbirine bağlayarak destek görevi yapan doku. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... )

( ADENIT TISSUE vs./and ADIPOSE (FATTY) TISSUE vs./and BONY TISSUE vs./and CARTILAGE TISSUE vs./and CELLULAR TISSUE vs./and CONNECTIVE TISSUE vs./and EPITHELIAL TISSUE vs./and MUSCULAR TISSUE vs./and NERVOUS TISSUE )


- LİNYİT değil/yerine/= GÖYNÜK


- MANİFESTASYON/MANIFESTATION[İng.] değil/yerine/= GÖRÜNÜR BELİRTİ-BULGU


- MANZARA değil/yerine/= GÖRÜNÜM/GÖREY


- MARUL ile/<> KIVIRCIK ile/<> GÖBEK ile/<> LOLOROSSO ile/<> ÇİN MARULU


- MATRİKS/MATRIX[İng.] değil/yerine/= GÖZELER ARASI DOLGU


- MAVİ[Ar.] değil/yerine/= GÖK, GÖKÇE


- MAVİ değil/yerine/= GÖKÇE


- MAVİMTIRAK değil/yerine/= GÖKÇEMSİ/GÖKÇEMTIRAK/GÖKÇÜL/GÖKŞİN


- MEDİYASTİN[Fr.] değil/yerine/= GÖĞÜS

( Göğsün, yanlardan akciğerle, önden göğüs kemiği, arkadan omurga ile sınırlanan orta bölgesi. )


- MESAME[Ar. çoğ. MESAMAT] değil/yerine/= GÖZENEK/LER


- METFUN[Ar.] değil/yerine/= GÖMÜLÜ

( Gömülmüş olan. )


- MİNİMAL KENDİLİK'TE:
GÖVDE BAĞIMLI ile GÖVDE BAĞIMSIZ

( [MİNİMAL KENDİLİK: Deneyimlerin, "anlık" ve "aracısız" öznesi olan kendilik.]

Yeni doğan bebekler, gövdeleriyle ilişkili olarak minimal öz farkındalık sergiliyor. Çevrelerindekilerin mimiklerini, istemli bir biçimde taklit edebiliyor.

İLE

Yetişkinler, olgusal bir biçimde iç gözlem yoluyla kendiliklerini deneyimlerinin öznesi olarak deneyimleyebiliyor ve kavramsallaştırabiliyor. )


- MİNTAN[Fars. < NİMTEN: Yarım gövde.] değil/yerine/= GÖMLEK


- MODELİ ELE ALAN DÜZEN ile/ve GÖZLEMİ ELE ALAN DÜZEN

( THE SYSTEM WHICH CONSIDERS THE MODEL vs./and THE SYSTEM WHICH CONSIDERS THE OBSERVATION )


- MOR ile GÖĞEM

( ... İLE Yeşile çalar mor. )


- MOR[Yun.] değil/yerine/= GÖĞEZ/GÜVEZ


- MSP ile/ve/|| IBM NEXT-GEN ile/ve/|| GOOGLE AMBASSADOR

( Microsoft Student Partner. İLE/VE/|| IBM Next Generation. İLE/VE/|| Google Ambassador. )

( Kurumların, öğrenci temsilcilerinin yararlandıkları, uluslararası sistem, ağ ve program. )


- MUAYENE(DE):
GÖSTEREN ve/|| GÖZLEYEN


- MUHÂCİR[Ar. < HİCRET] değil/yerine/= GÖÇMEN

( Göçmen, göç eden. | Bir ülkeden kalkıp, bir başka ülkede yerleşen. )


- MUHTEŞEM[Ar.] değil/yerine/= GÖRKEMLİ/GÖSTERİŞLİ


- MÜREFFEH değil/yerine/= GÖNENÇLİ


- MÜŞÂHEDE (ETMEK) değil/yerine/= GÖZLEM/LEMEK


- MÜŞÂHEDE[Ar. < ŞUHÛD] değil/yerine/= GÖRME | GÖZLEM


- MÜSÂMERE[Ar. < SEMR] değil/yerine/= GÖSTERİ

( Okullarda, öğrencilerin sunduğu, içeriğinde koşuk, oyun gibi gösterilerin yer aldığı eğlence. | Çoğunlukla akşam toplantısı/eğlencesi. )


- SALTIK/MUTLAK ile/ve GÖRELİLİK

( Göreli olan, mutlak kabul edildikçe, çatışma, kaçınılmazdır. )


- MUTLAK/KAPSAMLI/TAMAMEN BAĞIŞIKLIK ile GÖRELİ BAĞIŞIKLIK

( En güçlü ve geniş bağışıklık olarak kabul edilen mutlak bağışıklığa göre şüpheli, sanık ve tanık, tanıklık yaptığı sıradaki verdiği beyânı ile ilgili hiçbir suçtan kovuşturulamaz. Fakat şüpheli, sanık ve tanığın, bağışıklık kapsamında ileri sürdüğü asıl suçla bağlantılı olmayan kanıtın kullanımı olanaklıdır. Savcının, kovuşturma yapmayacağına dair hukuka aykırı vaadi, mutlak bağışıklık sunmaz. Savcı, ancak gerçeğe ulaşmak için önem taşıyan durumlarda, bağışıklık tanınması konusunda mahkemeye öneride bulunabilir. Ayrıca, kişiye, mutlak bağışıklık tanınmışsa, savcı, bir sonraki ceza davasında kullandığı kanıtın, hukuka uygun ve bağışıklık ile elde edilen tanıklıktan bağımsız olduğunu kanıtlamak zorundadır. İLE Sadece, bağışıklık sağlanması yoluyla elde edilen beyân ve bu beyân aracılığıyla elde edilen kanıtlar, sanığın, bu suçlardan dolayı takip eden kovuşturmasında kullanılamaz. )


- MUVAZZAF[Ar.] değil/yerine/= GÖREVLİ

( Bir görev ve hizmetle yükümlü olan kişi. | Silahlı Kuvvetler'de çalışan, meslekten subay ve astsubaylarla, askerlik hizmetini yapan erler. )


- MUVAZZAF değil/yerine/= GÖREVLİ


- MÜZAKERE (ETMEK) değil/yerine/= GÖRÜŞLEŞME/K


- NAZARAN/KIYASLA değil/yerine/= GÖRE/ORANLA


- NEDENİNİ GÖRÜP:
GÖZARDI EDEN / KAYITSIZ KALAN(LARDAN OLMAK) ile/değil/yerine GÖRDÜKLERİNDEN HOŞLANMAYANLARDAN OLMAK


- NEFS/KAN ve/> GÖNÜL

( ... VE/> Nefsin imana gelmiş hali. )


- NEM ile GÖNEN

( ... İLE Ekilecek toprağın sulandırılması. | Nem, rutubet. | Nemli toprak. )


- NESNELLİKTE:
ÖLÇÜLEBİLİR/LİK ile/ve/||/<> KESTİRİLEBİLİR/LİK ile/ve/||/<> GÖZLEMLENEBİLİR/LİK


- NEZÂRET MAKAMI değil/yerine/= GÖZETİM KATI/GÖZETİM ORUNU


- NEZÂRET değil/yerine/= GÖZALTI/GÖZETİM


- NEZÂRETHANE/NEZÂRET değil/yerine/= GÖZALTI YERİ/GÖZETKE


- [ne yazık ki]
NİCELİK EGEMENLİĞİ ile/ve/<> DEĞERSİZLİK ile/ve/<> GÖRELİLİK


- NİGÂH-BÂN değil/yerine/= GÖZCÜ, BEKÇİ


- ..., ...'NIN:
"GÖSTERİSİ" değil GÖSTERGESİ


- NİSPET ile GÖRE

( RATIO vs. ACCORDING TO )


- NİSPET ile GÖRELİLİK/İZÂFET

( Bir değişkenin bir sabite oranı. İLE İki değişkenin birbirine bağlı oranı. )

( Birinin değişkenliğinde. İLE İkisinin de değişkenliğinde. )

( RATIO vs. RELATIVITY )


- NOKTA-İ NAZAR değil/yerine/= GÖRÜŞ/BAKIŞ AÇISI


- NÖRON/LAR ile/ve/<> GÖKADA/LAR


- NÜMAYİŞ değil/yerine/= GÖSTERİ


- NÜMÂYİŞ[Fars.] değil/yerine/= GÖSTERİŞ


- NÜMUNE[Fars.]/MOSTRALIK[İt.] değil/yerine/= GÖSTERMELİK

( Göstermelik. | Kötü ya da yersiz davranışlarıyla göze batan kişi. )


- NUN HARFİNİN:
GÖRÜNEN ANLAMLARI ile/ve/||/<> GÖRÜNMEYEN ANLAMLARI


- OBSERVER BİAS değil/yerine/= GÖZLEMCİ YANLILIĞI


- OBZERVASYON/OBSERVATION[İng.] değil/yerine/= GÖZLEM


- OCT/OKT/OPTİK KOHERENS TOMOGRAFİ OPTIC COHERENCE TOMOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= GÖRME EŞEVRELİ KESITÇEKİM


- OR/ODDS RATIO[İng.] değil/yerine/= GÖRELİ ORAN


- ÖDEV ile/ve/||/<> GÖREV


- ODYOVİZÜEL değil/yerine/= GÖRSELİŞİTSEL


- OFTALMİK/OPHTHALMIC[İng.] değil/yerine/= GÖZ (İLİŞKİLİ)


- OFTALMOLOG değil/yerine/= GÖZBİLİMCİ


- OFTALMOLOJİ/K değil/yerine/= GÖZBİLİM/SEL


- OFTALMOSKOP/OPHTALMOSCOPE[İng.] değil/yerine/= GÖZ İÇİ GÖRECİ


- [ÖĞRENİYORUZ/ANLIYORUZ]
OKUDUĞUMUZU ile/ve/<> DUYDUĞUMUZU ile/ve/<>
GÖRDÜĞÜMÜZÜ ile/ve/<>
HEM DUYUP, HEM GÖRDÜĞÜMÜZÜ ile/ve/<>
TARTIŞTIĞIMIZI ile/ve/<> DENEYİMLEDİĞİMİZİ ile/ve/<>
ANLATTIĞIMIZI/ÖĞRETTİĞİMİZİ

( %10 ile/ve/<> %20 ile/ve/<> %30 ile/ve/<> %50 ile/ve/<> %70 ile/ve/<> %80 ile/ve/<> %95 )

( [WE LEARN, WHAT WE]:
READ vs./and/<> HEAR vs./and/<> SEE vs./and/<> SEE & HEAR vs./and/<> DISCUSS vs./and/<> EXPERIENCE vs./and/<> TEACH )


- ÖĞRETMEK ile/ve/<>/değil/yerine GÖSTERMEK

( [not] TO TEACH vs./and/<>/but TO SHOW
TO SHOW instead of TO TEACH )


- ÖKLİD GEOMETRİSİ:
YER/DÜNYA İÇİN değil GÖK İÇİN


- OKÜLER değil/yerine/= GÖZLEÇ


- OLDUĞUN GİBİ GÖRÜNMEK/KONUŞMAK ile/ve/<> GÖRÜNDÜĞÜN/KONUŞTUĞUN GİBİ OLMAK

( Kendinizi olduğunuz gibi bilmek için tüm fikirlerden vazgeçiniz. )

( TO VISUALIZE LIKE HOW/WHAT YOU ARE vs./and/<> TO BE LIKE HOW/WHAT YOU ARE
To know yourself as you are, give up all ideas. )


- OLGU ile/ve/değil/<> GÖRÜNÜŞ


- ÖLÜM KORKUSU < GÖVDE ZANNI


- ÖLÜM ile/ve GÖMÜT/SİN OBRUĞU/MEZAR/MAKBER/E / MERKAD/MERKAT/METFEN[Ar.], GÛR[Fars.], MAŞATLIK[Yahudi mezarlığı], DARÎH/ZARÎH[Ar.]/NEKROPOL[Yun.]

( Ölüler kokmasın diye, derin çukurlara gömülür. Ölçünün olmadığı dönemlerde bu çukurların derinliğini "mezarı kazanın beline kadar" diyerek ölçüye vurmuşlardır. Bu, "bele kadar" ölçüsü, eril gövdeler içindir. Dişil gövdeler daha yağlı olduklarından, onların mezarlarını, "mezarı kazanın göğsüne kadar" diyerek tarif etmişlerdir. )

( Yakının ölümünü kabul aşamaları: Reddediş > Öfke > Uyum > Üzüntü > Kabul )


- OLUMSUZLUĞU/SORUNU/ÇÖZÜMÜ:
HESABA KATMAMIŞ OLMAK ile/ve/değil/||/<>/>/< GÖZE ALMIŞ OLMAK


- ÖNEMSİZ/LİK ile GÖZDEN DÜŞ(ÜR)ME


- OPTİK/OPTIC[İng.] değil/yerine/= GÖZ YA DA GÖRME (İLİŞKİLİ)


- OPTİK değil/yerine/= GÖRCÜL/IŞIKBİLİM


- ORAN/TI/LI/LIK / NİSBÎ ile/ve/<> GÖRELİ/LİK / İZÂFİYET

( PROPORTION vs./and/<> RELATIVITY )


- ÖRGÜ ve/||/<>/> GÖRGÜ


- ORMAN TAVUĞU ile GÖLGELİ ORMAN TAVUĞU

( )


- ÖRTBAS ETMEK ile KORUMAK ile BASTIRMAK ile GÖZARDI ETMEK

( ... vs. TO IGNORE )


- ÖRTÜLÜ ile/ve/<> GÖRÜNMEYEN


- ÖRÜMCEKLER ve/||/<> GÖZLERİ

( )


- ÖRÜNTÜ ile/ve/<> GÖRÜNTÜ

( PATTERN vs./and/<> APPEAR )


- OTARŞİ değil/yerine/= GÖNENÇLİK


- OTOPSİDE AÇILMASI GEREKEN BOŞLUKLAR:
BAŞ ile/ve/||/<> GÖĞÜS ile/ve/||/<> KARIN

( )


- OTOZOM/AUTOSOME[İng.] değil/yerine/= GÖVDE KROMOZOMLARI


- OTOZOMAL/AUTOSOMAL[İng.] değil/yerine/= GÖVDE KROMOZOMU (İLİŞKİLİ)


- ÖVMEK ile/ve/||/<>/>< GÖMMEK


- ÖZ ve/=/||/<>/>/< GÖZ ve/=/||/<>/>/< SÖZ

( Özü ağlamayanın, gözü ağlamaz. )

( Benzi sarı, gözleri yaş; hali bilen, dertli kar(ın)daş/arkadaş. )


- ÖZEL ile/ve/<>/hem de GÖZEL

( SPECIAL vs./and/<>/also BEAUTIFUL )


- ÖZERK GÖZE ÖLÜMÜ/OTOFAJİ ile/ve/||/<>/> GÖZE ÖLÜMÜ/APOPTOZ

( Gözenin, kendi bileşenlerini ve proteinlerini parçalayıp yeniden kullanması. İLE/VE/||/<>/> Gözenin, programlı ölümü. )


- ÖZERKLİK ve/||/=/<> GÖRELİ ÖZGÜRLÜK


- ÖZGÜVEN ile GÖRGÜSÜZLÜK

( Fazla gevşek ya da fazla özgüvenli olunmamalı. )

( HAMHALAT: Kaba saba, görgüsüz. )

( SELF CONFIDENCE vs. LACK OF MANNERS )


- [ne yazık ki]
"ÖZGÜVENLİ" CAHİL ile/ve/||/<> GÖRGÜSÜZ VARSIL ile/ve/||/<> SIMARTILMIŞ APTAL ile/ve/||/<> ÇOCUK DAVRANIŞLI "YETİŞKİN"


- ÖZLEM ve/||/<>/> GÖZLEM ve/||/<>/> SÖZLEM ve/||/<>/> EYLEM ve/||/<>/> İŞLEM ve/||/<>/> İZLEM


- PACS/PICTURE ARCHIVING AND COMMUNICATION SYSTEMS[İng.] değil/yerine/= GÖRÜNTÜ SAKLAMA/ARŞİVLEME VE İLETİŞİM DÜZENLERİ


- PARMAKLA GÖSTERMEK ile/değil/yerine GÖSTERMEK


- PAZU GÖSTERMEK" ile/değil/yerine/||/<>/>&lt;/&lt; GÖNLÜNÜN GENİŞLİĞİ


- PERGOLA[İt.] değil/yerine/= GÖLGELİK/ÇARDAK


- PERSPEKTİF değil/yerine/= GÖRÜNGE/BAKIŞ AÇISI


- PİÇ ile GÖBEL

( ... İLE Babası belirli olmayan çocuk. | Kimsesiz, başıboş çocuk. | Çocuk. | Sınırları ayırmak için tarla kenarlarında yapılan toprak tepecikler. )


- PİDE ile GÖMBE

( ... İLE Mayalı ya da mayasız, yağlı ya da yağsız olarak yapılan bir tür kül pidesi. )


- PINOSITOZ/PINOCYTOSIS[İng.] değil/yerine/= GÖZE SIVI İÇİMİ


- PIRASA ile/||/<> GÖMÜ PIRASA

( ... İLE/||/<> Katmanları daha incedir. )


- PLANETARYUM[Fr.] değil/yerine/= GÖKEVİ/GEZEGENEVİ


- POR/PORE[İng.] değil/yerine/= GÖZENEK


- POROZİTE/POROSITY[İng.] değil/yerine/= GÖZENEKLİLİK


- POSTÜR/POSTURE[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DURUŞU


- PUPILLA[İng.] değil/yerine/= GÖZBEBEĞİ


- PUŞKİN ve/||/<> GOGOL ve/||/<> GONÇAROV ve/||/<> DOSTOYEVSKİ ve/||/<> TURGENYEV ve/||/<> TOLSTOY ve/||/<> ÇEHOV ve/||/<> GORKİ ve/||/<> ZAMYATİN ve/||/<> BULGAKOV ve/||/<> PASTERNAK

( 1799 - 1837 ve/||/<> 1809 - 1852 ve/||/<> 1812 - 1891 ve/||/<> 1821 - 1881 ve/||/<> 1818 - 1883 ve/||/<> 1828 - 1910 ve/||/<> 1860 - 1904 ve/||/<> 1868 - 1936 ve/||/<> 1884 - 1937 ve/||/<> 1891 - 1940 ve/||/<> 1890 - 1960 )

( )


- RAHATSIZ OLMAK ile GOCUNMAK

( TO BE DISTURBED vs. TO TAKE OFFENCE (AT) )


- RAKİT[Ar.] değil/yerine/= GÖL

( Durgun su. )


- RASAT[Ar.] değil/yerine/= GÖZLEM


- RASATHANE/OBSERVATUVAR değil/yerine/= GÖZLEMEVİ


- REDDETMEK ile/ve/değil/yerine GÖZ ARDI ETMEK

( [not] TO DENY | REJECT vs./and/but TO IGNORE
TO IGNORE instead of TO DENY | REJECT )


- REDDİYE ile/ve/değil/||/<>/< GÖNDERME


- REFAH[Ar.] yerine GÖNENÇ

( Bolluk, rahatlık ve varlık içinde, iyi olanaklarda yaşama. )


- RENK ile/ve/||/<>/> GÖRKEM/ÂLÂYİŞ[Fars.]


- REVAÇTA[Ar.] değil/yerine/= GÖZDE/TUTULUR


- REVİZYON/REVISION[İng.] değil/yerine/= GÖZDEN GEÇİRME


- RİZOM:
KÖK değil GÖVDE


- RÖFLE ile MEÇ ile GÖLGE ile BALYAJ ile BOYA ile DİP BOYA


- RÖLATİF/RELATIVE[İng.] değil/yerine/= GÖRECELİ


- İZÂFİ[Ar.]/RÖLATİF[İng.] değil/yerine/= GÖRELİ


- RUH:
"BİLİNEMEYEN" ile/ve/değil/||/<>/< GÖRÜNEMEYEN


- RÜYET değil/yerine/= GÖRÜLÜM


- SAFİR değil/yerine/= GÖKÇETAŞ


- SAFİR değil/yerine GÖKYAKUT

( Mavi renkli, değerli bir korindon türü. )


- SAĞDUYU = HASSE-İ SELİME = GOOD SENSE[İng.] = BON SENS[Fr.] = GESUNDER VERSTAND[Alm.]


- ŞAHAB/ŞİHÂB[Ar.]/METEOR(İT) değil/yerine/= GÖKTAŞI

( Havayuvarı içinde oluşan sıcaklık değişmeleri, yel, yıldırım, yağmur, dolu gibi olaylara verilen ad. | Akanyıldız. )


- TANIK/ŞAHİT ile/ve/değil GÖZLEMCİ


- SAKİNLEŞME:
AKILDA ve/||/<> GÖNÜLDE

( Bilgi ile. VE/||/<> Sevgi ile. )

( Elinde getiren, karnında götürür; aklında getiren, gönlünde götürür. )


- SALTIK GÖRÜNÜŞLER ile/değil GÖRÜNÜŞLERİN SALTIK İLKESİ

( [not] ABSOLUTE APPEARANCES vs./but ABSOLUTE PRINCIPLE OF THE APPEARANCES )


- SAMANYOLU/SAMANUĞRUSU/HACILARYOLU/KEHKEŞAN[Fars.] değil/yerine GÖKYOLU

( Açık gecelerde, gökyüzünde boydan boya görülen, uzun, yıldız kümesi. )


- SARIŞIN ile GÖKMEN

( ... İLE Mavi gözlü sarışın. )


- ŞAŞAA değil/yerine/= GÖRKEM | PARILTI, PARLAKLIK


- ŞAŞKINLIK ile "GÖT OLMAK"


- ŞATAFAT değil/yerine/= GÖRKEM


- SATMAK ile GÖTÜRÜ SATMA

( ... ile MÜCÂZEFE )


- SAYGINLIK/PRESTİJ[Fr.,İng. < PRESTIGE] ile GÖSTERİŞ

( ... ile NÜMÂYİŞ )

( ... ile AFİLİ[Gösterişli, çalımlı.] )


- SAYTEYŞIN değil/yerine/= GÖNDERİ


- SCHILLER ve/||/<> GOTTFRIED KÖRNER İLE KALLIAS (GÜZELLİK ÜZERİNE)


- SEBZE/SEBZEVAT/ZERZEVAT değil/yerine/= GÖVERİ/GÖVERTİ/GÖVLÜK/YEŞERTİ/YEŞİLLİK


- SEÇME ile/ve GÖZARDI ETME

( TO CHOOSE vs./and TO IGNORE )


- SEÇMEK/YEĞLEMEK VE SONRASINDA GÖRMEK/DENEMEK ile/ve/değil/yerine GÖRMEK/DENEMEK VE SONRASINDA SEÇMEK/YEĞLEMEK

( [not] TO CHOOSE/PREFER AND THEN TO SEE/TRY vs./and/but TO SEE/TRY AND THEN TO CHOOSE/PREFER
TO SEE/TRY AND THEN TO CHOOSE/PREFER instead of TO CHOOSE/PREFER AND THEN TO SEE/TRY )


- ŞEDDÂDÎ BİNA değil/yerine/= GÖKDELEN


- SELEN TİTREŞİMLERİNDE:
BAŞ ile/ve/||/<> BURUN ile/ve/||/<> GÖĞÜS

( Tiz selenin oluştuğu yer. İLE/VE/||/<> Nazal selenin oluştuğu yer. İLE/VE/||/<> Pes selenin oluştuğu yer. )


- SELFI(E) değil/yerine GÖRÇEK/ÖZÇEKİM/KENDİCE


- SELÜLER/CELLULAR[İng.] değil/yerine/= GÖZESEL


- SELÜLİSIDAL/CELLULICİDAL[İng.] değil/yerine/= GÖZE ÖLDÜRÜCÜ ETKİ


- SELÜLOZ değil/yerine/= GÖZECİK


- SEMÂ değil/yerine/= GÖK/GÖKYÜZÜ


- SEMÂVÎ[Ar.] değil/yerine GÖKÇÜL/GÖKSEL


- SEMÂVÎ değil/yerine/= GÖKSEL


- SEMİYOLOJİ[Fr.]/SEMIOLOGY[İng.] değil/yerine/= GÖSTERGEBİLİM/BELİRTİ BİLİMİ

( Hastalıkların belirti ve işaretleriyle ilgilenen tıp dalı. | Göstergebilim. )

( )


- SEVDİĞİNİ:
"SÖYLEYEN" ile/ve/değil/||/<>/> GÖSTEREN


- SEVGİ:
SÖZ/SES ve/||/<> GÖZ ve/||/<> ÖZ

( Sevgi, gözden alınır, gözden verilir.
Sonra da, özden ve özden yaşanır. )

( Kaynağı sende olanı, başkasından bekleme! )


- SEVGİLİ ve/değil GÖLGE


- SEVGİLİNİN:
SÖZLERİ ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖZLERİ

( Dürüstlüğün göstergesi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Samimiyetin belirtisi. )


- SEVİMLİ ile/ve GÖSTERİŞLİ

( Ördek. İLE/VE Kuğu. )


- SEVMEK:
ÖZLEMEK ve/||/<>/>/< GÖRÜNCE SEVİNMEK


- SEVMEK ve/<> GÖZE ALMAK


- ŞEY ile/ve/||/<> NESNE ile/ve/||/<> GÖSTERGE

( )


- SIDKIN SIYRILMASI ile/ve/<> GÖZÜNDEN DÜŞMEK


- SIĞINMACI ile/ve/||/<> GÖÇMEN ile/ve/||/<> MÜLTECİ

( ASYLUM SEEKER vs./and/||/<> MIGRANT vs./and/||/<> REFUGEE )


- SİLÜET[Fr. < SILHOUETTE] değil/yerine/= GÖLGE/KARALTI/KARARTI


- SINIR ile/ve/||/<> KIYI ile/ve/||/<> UFUK ile/ve/||/<> YERYÜZÜ ile/ve/||/<> GÖKYÜZÜ ile/ve/||/<> KÜRE ile/ve/||/<> ARAF ile/ve/||/<> EŞİK ile/ve/||/<> BAĞLAÇ ile/ve/||/<> KURGU

( Önemli eşikler ve sınırlar. )


- SITASYON/CITATION[İng.] değil/yerine/= GÖNDERME, ATIF


- SITOGENETİK/CYTOGENETICS[İng.] değil/yerine/= GÖZE GENETİK BİLİMİ


- SITOGENEZ/CYTOGENESIS[İng.] değil/yerine/= GÖZE GELİŞİMİ


- SITOLİZ/CYTOLYSIS[İng.] değil/yerine/= GÖZE ERİMESİ


- SITOLOJİ/CYTOLOGY[İng.] değil/yerine/= GÖZE BİLİMİ


- SİTOLOJİ[Fr., İng.] ile GÖZEBİLİM

( Hücre bilimi. )


- SITOLOJİK/CYTOLOGIC[İng.] değil/yerine/= GÖZE BİLİMSEL


- SITOLOJİK TETKİK/CYTOLOGIC EXAMINATION[İng.] değil/yerine/= GÖZE BİLİMSEL INCELEME


- SITOMETRİ/CYTOMETRY[İng.] değil/yerine/= GÖZE ÖLÇÜMÜ


- SITOPLAZMA/CYTOPLASM[İng.] değil/yerine/= GÖZE SIVISI


- SİVRİSİNEK ile/ve GÖLE/K


- SİYEK ile/ve/||/<> GÖDEN

( Sidiktorbasından başlayarak, dışarıya kadar uzanan sidikyolunun son bölümü. İLE Kalınbağırsağın son bölümü. )


- SKOLASTİK değil/yerine/= GÖRENEKÇİ


- SKOPİ/SCOPY[İng.] değil/yerine/= GÖREÇLEME


- SOGİ ile/ve GO

( Japon satrancı. İLE/VE Çin satrancı. )

( Japanese chess. WITH/AND Chinese chess. )


- SOMATİK/BEDENSEL/SOMATIC[İng.] değil/yerine/= GÖVDESEL


- SOMATİZASYON/BEDENSELLEŞTİRME/SOMATIZATION[İng.] değil/yerine/= GÖVDESELLEŞTİRME


- SONSUZ/LUK ile/ve/||/<> Pİ ile/ve/||/<> GOOGOLPLEX ile/ve/||/<> GRAHAM ile/ve/||/<> RAYO

( ∞ İLE İLE Googol, matematikteki büyük sayılardan biridir ve 10 üzeri 100'e eşittir. Başka bir deyişle 1 googol, 1 rakamına yüz sıfır ekleyerek yazılır. Bu terim, Amerika'lı matematikçi Edward Kasner'ın yeğeni Milton Sirotta[1929–1980] tarafından 1938 yılında kullanılmaya başlanmıştır.[Milton, bu sırada dokuz yaşındaydı.] )

( Bir trilyon, oniki sıfırla yazılır. Yüz tane sıfır kullanırsak, buna, bir "gogol" denilir. Bir gogol sıfır kullanılarak yazılan sayıya, "gogolplex" denilir. Evrendeki tüm moleküllerin sayısını yazmak için 79 sıfır yetiyor. Bir milyon gün, ancak 2739 yıl oluyor. İstanbul'un fethinden bu yana, sadece 17 milyar saniye geçmiş. Yazının bulunuşundan bugüne ise ancak 189 milyar saniye geçmiş.[Bu, trilyonun ancak beşte biridir.] Bir kişinin yaşamı, ortalama 2 milyar saniyedir. )

( "Graham ve Rayo Sayısı" ile ilgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


- SONUÇ ile/ve/değil GÖSTERGE

( [not] RESULT/CONSEQUENCE vs./and/but SIGN )


- SORGULA!:
ELİNİ ve/||/<> DİLİNİ ve/||/<> YOLUNU ve/||/<>
GÜNÜNÜ ve/||/<> GÖNLÜNÜ ve/||/<> SONUNU

( Kazandıkça, bölüşemiyorsan. VE/||/<> Konuştukça, kırıcı oluyorsan. VE/||/<> Yürüdükçe, hedeften çıkıyorsan. VE/||/<> Günler/yıllar geçtikçe, yerinde sayıyorsan. VE/||/<> Sevildikçe, vefâsızlaşıyorsan. VE/||/<> Hangi durumda olursan ol! )


- SORGULAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖZLEMLEMEK


- ŞOV değil/yerine/= GÖSTERİ


- ŞOV[İng. < SHOW] değil/yerine/= GÖSTERİ


- SÖYLEYİŞ ile/||/<> YANSIMA ile/||/<> ULAM ile/||/<> KAPLAM ile/||/<> GÖÇÜŞME ile/||/<> YALINLAŞTIRMA/SADELEŞTİRME/HAFİFLETME/TAHFİF ile/||/<> KATMERLENME/MUZÂAF ile/||/<> AKIŞMA ile/||/<> BENZEŞİM ile/||/<> ÖTÜMLÜ/TİTREŞİMLİ/SEDÂLI ile/||/<> ÖTÜMSÜZ/TİTREŞİMSİZ/SEDÂSIZ

( Sesleme edimi sırasında seslerle bürünsel öğeleri söyleme, gerçekleştirme biçimi. İLE/||/<> Dış gerçeklik düzleminde var olan ses ya da gürültüleri, işitimsel izlenimi yansıtacak biçimde aktaran, adlandırılan gerçeği ses öykünmesi yoluyla belirten dilsel öğe. İLE/||/<> Dilbilgisel ya da anlamsal sınıflandırma birimi. Çeşitli ortak dilbilgisel ve anlamsal ölçütlere göre dil öğelerinin yerleştirildiği ya da oluşturduğu sınıf. İLE/||/<> Bir kavramın kapsamına giren, o kavramın tanımladığı öğelerin tümü. İLE/||/<> Bir sözcük içinde birbirini izleyen iki ses biriminin yer değiştirmesi. İLE/||/<> Kolaylık sağlama amacıyla sözcükten bazı yazaçların düşürülmesi. İLE/||/<> Bir sözcükte ortadaki yazaç ile son yazacın aynı yazaçla tekrarlanması. İLE/||/<> Kulağa hoş gelen seslerin birbirini izlemesi. İLE/||/<> Bir sesin söz zincirinde kendisinden önce ya da sonra gelen bir başka sesle birlikte bulunmasından doğan ve birinden öbürüne özellik aktanmı yoluyla gerçekleşen değişim. İLE/||/<> Ses tellerinin titreşimiyle nitelenen sesler için kullanılır. İLE/||/<> Ses telleri titreşmeden oluşan sesler için kullanılır (p, ç, q, k). )


- SÖZ:
DİLLERDE ile/ve/||/<> GÖNÜLLERDE

( Destan olur. İLE/VE/||/<> Şiir olur. )


- SPEKTRAL/SPECTRAL[İng.] değil/yerine/= GÖRÜNTÜSEL


- SU TESTİSİ, SU YOLUNDA KIRILIR ile/değil/yerine GÖRGÜLÜ KUŞLAR, GÖRDÜĞÜNÜ İŞLER


- SÜPERVİZÖR/SUPERVİSOR[İng.] değil/yerine/= GÖZETMEN


- SÜPERVİZÖR/"SÜPERVAYZIR" değil/yerine/= GÖZETMEN


- SURETA[Ar.] değil/yerine/= GÖRÜNÜŞE GÖRE, GÖRÜNÜŞTE | YALANDAN


- SÜRVEYANS/SURVEİLLANCE[İng.] değil/yerine/= GÖZET-İZLE


- TABLO değil/yerine/= GÖRNÜK


- TAHMİN ile/ve/değil/yerine GÖRÜŞ

( [not] TO GUESS vs./and/but OPINION
OPINION instead of TO GUESS )


- TAKDİM-TEHİR[Ar.]/METATEZ[Fr. < Yun.] değil/yerine/= GÖÇÜŞME

( Bir sözcük ya da rakamlar içinde, birbirini izleyen iki sesbirimin/rakamın yer değiştirmesi. [Türkçe'de, daha çok, r ya da l ünsüzünün bulunduğu sözcüklerde, birinci hecenin başındaki ses, birbirinin yerine geçer. Kibrit > kirbit, çömlek > çölmek] )


- TALİH ile BAHT ile GÖNENMEK


- TAMAH ETMEK değil/yerine/= GÖZ İNDİRMEK


- TAMAMLANMAZLIK ve/||/<> GÖDEL


- TANIM ile/ve/||/<> GÖSTERGE


- TANIŞIKLIK ile/ve/> GÖRÜŞME


- TANRI/OĞAN = ALLAH = GOD[İng.] = DIEU[Fr.] = GOTT[Alm.] = DEUS[Lat.] = THEOS[Yun.] = DIOS[İsp.]


- TANSİYON ile/ve/||/<> GÖVDE ISISI

( 50 - 100[küçük] | 100 - 140[büyük] İLE/VE/||/<> 36.5 )


- TARASSUD[Ar. < RASAD] değil/yerine/= GÖZETME, BEKLEME, DİKKATLE BAKMA, GÖZLEME


- TARTIŞMALI NEDEN SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
YANLIŞ NEDEN ile/ve/||/<> ÖNCESİNDE ile/ve/||/<> ORTAK ETKİ ile/ve/||/<> GÖZDEN KAÇIRILABİLİR NEDEN ile/ve/||/<> YANLIŞ YÖN ile/ve/||/<> KARMAŞIK NEDENLER

( FALLACY OF FALSE CAUSE vs./and/||/<> FALLACY OF "PREVIOUS THIS" vs./and/||/<> JOINT EFFECT vs./and/||/<> GENUINE BUT INSIGNIFICANT CAUSE vs./and/||/<> WRONG DIRECTION vs./and/||/<> COMPLEX CAUSE )


- TAVZİF ETMEK değil/yerine/= GÖREVLENDİRMEK


- TAVZİF[Ar.] değil/yerine/= GÖREVLENDİRME


- TEATİ (ETMEK) değil/yerine/= GÖNDERİŞMEK


- TEDFİN[Ar.] değil/yerine/= GÖMME


- TEHDİT ile/değil "GÖZDAĞI VERMEK"


- TELEVİZYON[Fr./İng.] ile/ve/değil/yerine GÖSTERGE/GENEL AĞ/İNTERNET[İng.]

( BİZİM ÇOCUKLARIN PUTU
KÖŞEDEKİ KARAKUTU
EHL-İ KÜFÜR ÇEKTİ ŞUTU
KALEMİZE GOL EYLEDİ )

( Gün boyunca televizyon izlesen, bir sayfa kitap okumak kadar değeri/etkisi/katkısı olmaz. )

( Vericiden iletilen dalgaların görüntü ve ses olarak görünmesini ve duyulmasını sağlayan aygıt, televizyon alıcısı. İLE Bilgisayar ağlarının birbirine bağlanması sonucu ortaya çıkan, herhangi bir sınırlaması ve yöneticisi olmayan uluslararası bilgi iletişim ağı. )


- TEMAS ETMEK değil/yerine/= GÖRÜŞMEK


- TEMAS değil/yerine/= GÖRÜŞME


- TENTE[İt. < TENDA] değil/yerine/= GÖLGELİK


- TERİM:
AD ile/ve/||/<>/> GÖNDERİMİ


- TEŞHİR/EKSİBİSYON[< EXHIBITION]/UTAÇICILIK değil/yerine/= GÖSTERMECİLİK


- TİMSAH GÖZYAŞI ile/değil/yerine/>< GÖZYAŞI


- TİMSAH ile GÖZLÜKLÜ, KAYMAN TİMSAHI


- TOMURCUK ile GONCA[Fars. < GONÇE]/KONCA

( ... İLE Açılmamış çiçek. )

( Divan edebiyatında sevgilinin ağzı yerine kullanılır ve açılmamışlık özelliğiyle kendini gösterir. )


- TOPLANTI ile/değil/yerine GÖRÜŞME


- TOPRAĞI:
GÜNEŞTE SULAMAK ile/yerine GÖLGEDE/AKŞAMÜSTÜ SULAMAK


- TORAKS/THORAX[İng.] değil/yerine/= GÖĞÜS BOŞLUĞU, GÖĞÜS KAFESİ


- TÖVBE = GÖZYAŞI

( Yangın, gözyaşı ile söndürülmez. )


- TRUNKAL/TRUNCAL[İng.] değil/yerine/= GÖVDESEL


- TRUNKUS/TRUNCUS[İng.] değil/yerine/= GÖVDE


- TTE/TRANSTORASİK EKOKARDİYOGRAFİ TRANSTHORACİC ECHOCARDIOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= GÖĞÜS DUVARINDAN EKOKARDİYOGRAFİ


- TUTUKLU/TUTUKLA(N)MA ile/ve/değil/||/<>/< GÖZALTINDA/GÖZALTINA ALMA

( [ancak özel ve zorunlu durumlarda] Yargıç dışında, ne savcı, ne de polis tutuklama yapamaz.[yaptıkları tutuklama değil gözaltına alma ve/ya da [sınırlılığında] bulundurmadır] )

( [not] ARREST vs./and/but/||/<>/< CUSTODY )


- TUZ ile GÖZTAŞI

( ... İLE Kimi göz, deri, bitki sayrılıklarında ve bağcılıkta kullanılan, koyu mavi renkte, zehirli bir tuz, bakır sülfat[CuSO4]. )


- TUZU KURU OLMAK ile/değil GÖTÜNDE PİRELER UÇUŞMAK


- UĞRAŞMAK:
AKLINDAKİLERLE ile/ve/||/<> GÖNLÜNDEKİLERLE

( Gündüzleri. İLE/VE/||/<> Geceleri. )


- ULURU ile/ve NAZCA ile/ve TRAXIEN ile/ve VALCOMANICA ile/ve GOZO

( Avustralya'da. İLE/VE Peru'da. İLE/VE Malta'da. İLE/VE İtalya'da. İLE/VE Malta'da. )


- ÜMİT ve/<> GÖNÜL

( HOPE and/<> HEART )


- UNUTMAK ile/değil "BASTIRMAK" ile/değil GÖZ ARDI ETMEK


- ÜŞENME ile/ve/||/<> "GÖZÜNDE BÜYÜLTME"


- ÜSTÜNÜ ÖRTMEK ile GÖZARDI ETMEK


- UTANMA ile GOCUNMA

( SHAME vs. TO TAKE OFFENCE (AT) )


- UYANMAK ile/ve/değil/<> GÖZÜN AÇILMASI


- UYGARLAŞMA ile/ve/||/<>/< GÖÇ


- UZADUYUM GÖSTERGE


- UZANTI ile/ve/<> GÖSTERİM/TEMSİL


- ÜZERİNDE DURMAK ile/ve GÖZARDI ETMEMEK


- UZUN UZUN BAKMAK ile GÖZ KIRPMAK

( ... İLE Bir kişinin, ortalama göz kırpma hızı, 100 - 400 milisaniye arasında gerçekleşmektedir. )

( LOOKING IN LONG PERIOD vs. WINK )


- VAHŞİ ile/değil GÖÇER


- VAR OLAN ve/<> GÖLGE


- VAR OLAN ve/<> GÖRÜNMEYEN VAR OLAN

( Evrendeki her şey. VE/<> İnsan. )


- VARLIK ile GÖLGE

( Gölge, silindirle ezilemez. )


- VAROLAN ile/ve/değil GÖRÜNÜŞ

( [not] EXIST vs./and/but APPEARANCE )


- VAROLANLARIN, VAROLMASI...:
GÖZLEMLEYEBİLSEK DE ve/||/<> GÖZLEMLEYEMESEK DE


- VARSIL/ZENGİN ile/ve/<> GÖNÇ

( ... İLE Varlıklı. )


- VARYETE[Fr.] değil/yerine/= GÖSTERİ

( Şarkı, dans, hokkabazlık, temsil gibi, aralarında ilişki bulunmayan farklı oyunlardan oluşan gösteri. )


- VASİ değil/yerine/= GÖZETİCİ


- VAZİFE değil/yerine/= GÖREV


- VEP/VİZÜEL EVOK POTANSİYEL/VISUAL EVOKED POTENTIAL[İng.] değil/yerine/= GÖRSEL UYARILMIŞ GİZİL GÜÇ


- VESÂYET[Ar.] değil/yerine/= GÖZETME


- VİDEO değil/yerine/= GÖREZ


- VITREOUS HUMOR[İng.] değil/yerine/= GÖZ İÇİ SIVISI


- VİZÜEL AGNOZİ/VISUAL AGNOSIA[İng.] değil/yerine/= GÖRSEL TANIMAZLIK


- VİZÜEL ALGI/VISUAL PERCEPTION[İng.] değil/yerine/= GÖRSEL ALGI


- VİZÜEL/VISUAL[İng.] değil/yerine/= GÖRSEL


- VİZÜEL değil/yerine/= GÖRSEL


- VİZÜELİZASYON/VISUALIZATION[İng.] değil/yerine/= GÖRSELLEŞTİRME


- VİZYON[İng. VISION] değil/yerine/= GÖRÜŞ, GENİŞ ÖNGÖRÜ, GÖSTERİM


- VİZYONA GİRMEK değil/yerine/= GÖSTERİME GİRMEK


- VİZYON/EL / VİSİONAL değil/yerine/= GÖRÜM/SEL


- VOLONTER/VOLUNTARY[İng.] değil/yerine/= GÖNÜLLÜ


- VÜCUT değil/yerine/= GÖVDE


- VÜCUT ile/ve/değil/yerine GÖVDE(BEDEN)

( Vücut/vücud, "Varlık" demektir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Gövde, fiziği/örgenleri tanımlar. )

( Gövde olmadığında gövdeden ayrılmış değiliz -sadece Biz'iz. )

( Ne gövdeyiz, ne de gövde içindeyiz. )

( Küre ile gövde birdir. )

( Gövde üzerinde aşırı yoğunlaşma, kendi amacına ters düşer ve ters sonuç verir. )

( Gövdemiz [3 Boyutlu] [Google] [tarayıcınızın gelişmiş olması gerekmektedir] )

( Gövdemizde... )

( ... ile/ve/değil/yerine BER )

( SOMA: Hapis. )

( - En küçük göze: Sperm
- En büyük göze: Kadın yumurtası
- Gebelik dönemi: 280 gün [40 hafta]
- Ortalama yeni doğan bebek ağırlığı: 3 kg
- Kromozom Sayısı: 46 (23 çift)
- Normal gövde ısısı: 37 °C [98.4 f°]
- Yaşam döngüsü: 10 - 15 gün
- Yaşam döngüsünde kırmızı kan gözeleri: 120 gün
- Ortalama kan oylumu: 4 - 5 lt.
- Bir dakikada nabız oranı: 72 kez
- Kan viskosu: 4.5'e 5.5
- Evrensel bağışçı kan öbeği: 0
- Evrensel alıcı kan öbeği: AB
- En büyük akyuvar: Monocito
- Daha küçük beyaz kan gözesi: Lenfocito
- Alyuvar sayımının artması: Policitemia
- Gövdedeki kan bankası ve en büyük lenf örgeni: Dalak
- En büyük atardamar: Aort
- Normal tansiyon: 120/80 Mmhg
- Kan Ph: 7.4
- Normal kan kolesterol seviyesi: 100 mg/dl
- Kanın akıcı bölümü: Plazma - Kalpte pompa sayısı: 2
- Ortalama ince bağırsak uzunluğu: 7 m
- Ortalama kalın bağırsak uzunluğu: 1.5 m
- Kemik sayısı: 206 [Yeni doğan: 306]
- Kaburga sayısı: 24 [12 çift]
- Omurga sayısı: 33
- Boyundaki omurga sayısı: 7
- Kafatasındaki kemik sayısı: 22
- Orta kulaktaki kemik sayısı: 6
- Yüzdeki kemik sayısı: 14
- Süt dişi sayısı: 20
- Göğüs kemik sayısı: 25
- Kollardaki kemik sayısı: 6
- Ayaklardaki kemik sayısı: 33
- Her bilekteki kemik sayısı: 8
- Eldeki kemik sayısı: 27
- En büyük ve güçlü kemik: Uyluk kemiği
- En küçük kemik: Orta kulak istilası
- En küçük kas: Orta kulak(Stapedius)
- Kas sayısı: 639
- Koldaki kas sayısı: 72
- En geniş örgen: Deri
- En büyük bez: Karaciğer
- En büyük endokrin bezi: Tiroidler
- Böbrek sayısı: 2
- İlk örgen nakli: Böbrek
)

( You are neither the body nor in the body.
Too much concentration on the body defeats its own purpose. )

( ESSE cum/et CORPUS HUMANUM )


- VÜCUT ile GÖVDE(BEDEN)

( Vücut, "Varlık" demektir. İLE Gövde, fiziği/organları tanımlar. )


- VURGU ile/ve/değil "GÖNDERME"


- ...'YA:
"İNDİRMEK" ile "GÖTÜRMEK"


- YADSIMA ile/ve/||/<> GÖZARDI ETME


- YAĞMUR ile/ve/> GÖKKUŞAĞI/ALKIM/ELEĞİMSAĞMA[ALÂİM-İ SEMÂ]/YAĞMURKUŞAĞI/EBEMKUŞAĞI/ARKANSİYEL[Fr.]

( ... ile/ve/> ALKIM, EBEKUŞAĞI, EBEMKUŞAĞI, ELEĞİMSAĞMA, HACILARKUŞAĞI, YAĞMURKUŞAĞI, AL-YEŞİL KUŞAK )

( GAYS ile/ve/> ÂLÂİM-İ SEMÂ, KAVS-İ KUZAH )

( MATAR, BÂRÂN, BÂRİŞ ile/ve/> ÂDYENDE, ÂFENDÂK, SÂM, TÎRÂJE )

( RAIN vs./and/> RAINBOW )


- YANILSAMADA/YANILTMADA:
"YERDEN KALDIRMA" ile/ve/||/<> "GÖRÜNÜŞTEN KALDIRMA" ile/ve/||/<> "ÜRETİM" ile/ve/||/<> "AKTARIM" ile/ve/||/<> "YER DEĞİŞTİRME" ile/ve/||/<> "İÇİNE GEÇİRME" ile/ve/||/<> "YENİDEN OLUŞTURMA" ile/ve/||/<> "KAÇIRMA/ÇIKARMA" ile/ve/||/<> "UZTAŞIMA" ile/ve/||/<> "ÖNGÖRÜ"

(

)

( LEVITATION vs./and/||/<> VANISH vs./and/||/<> PRODUCTION vs./and/||/<> TRANSFORMATION vs./and/||/<> TRANSPOSITION vs./and/||/<> PENETRATION vs./and/||/<> RESTORATION vs./and/||/<> ESCAPE vs./and/||/<> TELEPORTATION vs./and/||/<> PREDICTION )


- YANSIMA ile/ve GÖSTERGE

( REFLECTION vs./and SIGN )


- YAPMACIKLIK ile/ve GÖSTERMELİK


- YAŞ ile/yerine GÖRÜNÜM


- YAŞAM BULGULARINDA:
BİLİNÇ ile/ve/||/<>/> SOLUNUM ile/ve/||/<>/> DOLAŞIM/NABIZ ile/ve/||/<>/> GÖVDE ISISI ile/ve/||/<>/> KAN BASINCI/TANSİYON


- YAŞAMIN, NEYİ, (NE KADAR VE NE ZAMAN):
(")GETİRİP(") ile/ve/ya da/hem de/ne yazık ki/||/<> (")GÖTÜRECEĞİ(")


- ENERJİ BAĞIMSIZLIĞI:
YERDE/N ile/ve/değil/yerine GÖKTE/N

( )


- YEREL DİL/LER ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖVDE DİLİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ZİHİN DİLİ

( İşaretler/simgeler[yazılar/sözcükler], sesler aracılığıyla sürdürülen dil. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Durum/duruş, davranış/tutum, el/yüz/göz[bakış, jest, mimik], işaret/simge, ses tonu/vurgusu aracılığıyla sürdürülen dil. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< İmgeler, nesneler, kavramlar, olay/olgu ve durumların kayıtlarının yoğrulduğu dil. )

( Ülkelerin/bölgelerin, toplulukların/bireylerin, ortak/uzlaşımsal olarak belirlediği/kullandığı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Sınırların, bölgesel/yerel farklılıkların bulun(a)madığı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bireyin donanımı(geliş[me]mişliği] oranındaki. )

( IQ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EQ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SQ )

( [not] LOCAL LANGUAGE/S vs./and/but/||/<>/< BODY LANGUAGE vs./and/but/||/<>/< MIND LANGUAGE
[not] MIND LANGUAGE instead of BODY LANGUAGE instead of LOCAL LANGUAGE/S )


- YERYÜZÜNÜ SÜSLEYEN ile/ve/değil GÖKYÜZÜNÜ SÜSLEYEN


- YILDIZ KAYMASI" değil GÖKTAŞI

( "Yıldız kayması" diye adlandırılan durum, atmosfere girdiğinde, yanmaya başlayan, küçük göktaşlarıdır. )


- YOK DEMEK ile/değil/yerine GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK


- YOK OLMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖRÜNMEME


- YOK ile/ve/değil/yerine GÖSTERİLEMEYEN


- YOK/LUK ile/ve/<>/değil GÖRÜNMEZ/LİK, BİLİNMEZ/LİK

( AMÂ: Görünmezlik yeri/"ülkesi". )

( [not] NONEXISTENCE vs./and/<>/but INVISIBLE, UNKNOWN )


- YUFKAYÜREKLİ/LİK ile GÖZÜKARA/LIK


- YUMULMAK ile GÖMÜLMEK


- YUNAN ile GOTİK

( Daha çok ışık işlenir ve ışık biçimlendirilir. İLE Daha çok gölge işlenir ve gölgeyi biçimlendirir. )


- YUVARLAMA ile/ve GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK


- YÜZ GÖVDE


- YÜZ ile/ve/<> GÖVDE(BEDEN)

( FACE vs./and/<> BODY )


- YÜZ ile/ve/||/<> GÖZ

( DÎDÂR ile/ve/||/<> DÎDE )

( FACE vs./and/||/<> EYE )


- YÜZ ile/ve/||/<>/> GÖZ ile/ve/||/<>/> DİL ile/ve/||/<>/> SÖZ

( İnsanın süsü. İLE/VE/||/<>/> Yüzün süsü. İLE/VE/||/<>/> Aklın süsü. İLE/VE/||/<>/> Dilin süsü. )


- YÜZÇEÇ ile GÖĞÜS YÜZGECİ ile SIRT YÜZGECİ ile KARIN YÜZGECİ ile KUYRUK YÜZGECİ ile ANAL YÜZGEÇ

( FIN vs. PECTORAL FIN vs. DORSAL FIN vs. PELVIC FIN vs. CAUDAL/TAIL FIN vs. ANAL FIN vs. )


- ZÂHİREN[Ar. + Fars.] değil/yerine/= GÖRÜNÜŞTE


- ZÂHİRÎ MUAMELE/SCHEİNGESECHAEFT değil/yerine/= GÖRÜNÜŞTEKİ İŞLEM


- ZAMAN ile GÖRELİ ZAMAN

( TIME vs. RELATIVE TENSE )


- ZAN ile/ve/değil/yerine/<> GÖRÜ


- ZEKÂ ile GÖRÜNTÜ

( Zekâsını beğendiğin kişinin, görüntüsünü merak etme!
Zekâsını kullanmayan birininse, görüntüsünden etkilenme! )


- ZENGİN ve/||/=/<> GÖNÜL AÇAN(FETHEDEN)

( En zengin kişi/ler, gönül fetheden(ler)dir. )


- ZENGİNLİK ile/değil "GÖSTERİŞ"


- ZERZEVÂT/SEBZEVÂT[Fars.] değil/yerine/= GÖVERİ/GÖVERTİ


- ZEVÂHİRİ[Ar.] KURTARMAK değil/yerine/= GÖRÜNÜŞÜ KURTARMAK


- YORULMA:
ZİHİNDE ile/ve/||/<> GÖVDEDE

( Uyku kaçar. İLE/VE/||/<> Uyku gelir. )

( Yeterince düşünmekten kaçmak ve/ya da uykunuzun gelmesini istiyorsanız, fiziksel işler yapınız, (daha çok) hizmet ediniz. )


- ZİHİNSEL YALNIZ/LIK ile GÖVDESEL(BEDENSEL) YALNIZ/LIK

( Adam adama yük değil, can gövdeye mülk değil. )

( "Ben Gövde'yim" düşüncesinin ötesine geçelim! )

( Yalnızlık çekmenize gerek yok. )

( Tek başına olsa da bir ağaç kadar sağlam durabilmeli ve yaşamı neşeyle algılamalıdır. )

( LONELINESS vs. SOLITUDE/ALONE
Go beyond the l-am-the-body idea.
You need not feel alone. )


- ZİL ile GONK[Malezya dilinden]

( ... İLE Keçe ya da bez kaplı bir tokmakla vurularak titreşmesi sağlanan bir kurstan oluşan vurgulu çalgı. )


- ZİYARET ETMEK değil/yerine/= GÖRMELİĞE GİTMEK


- ZİYÂRET değil/yerine/= GÖRMEYE/GÖRÜŞMEYE GİTME


- ZİYARET/Çİ değil/yerine/= GÖRMELİK/Çİ


- ZORUNLU ile/değil/yerine/>< GÖNÜLLÜ

( [not] COMPULSORY vs./but VOLUNTARY
VOLUNTARY instead of COMPULSORY )

( ... ile/değil/yerine ZIYUAN )




Bu sayfa 01 Ocak 2024 itibariyle 51 kez incelenmiş/okunmuştur.